EY HAMANEY! ŞEBBİHALARIN HAK SANCAĞI İLE NE ALAKASI VAR? www.at-tawhid.org 1 Bismillahirrahmanirrahim Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun, Allah'ın elçisi hz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ve onun ashabına selam olsun. Ebu bekir'e, Ömer'e, Osman'a, Ali'ye, Aişe'ye, Hafsa'ya, Talha'ya, Zübeyir'e (r.a hum ecmain) ve onları sevenlere selam olsun. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) onları seviyordu, Ali (ra) ve çocukları da onları seviyordu. Allah onları sevmeyenleri, onlara buğzedenleri, onlara iftira edenleri, onları tekfir edenleri alçaltsın ve zillet içinde bıraksın. Amin EY HAMANEY! ŞEBBİHALARIN HAK SANCAĞI İLE NE ALAKASI VAR? Şebbiha Arapça "hayalet, hortlak" gibi anlamlara gelir. Şu anda Suriye'de Nusayri rejimle savaşan muhalif güçlere karşı Nusayri rejimi destekleyen askeri bir güçtür. Büyük paralar karşılığında Beşşar Esad'a hizmet etmektedirler. Bunların vazifesi Nusayri rejime karşı gelenleri en acımasız yöntemlerle bastırmaktır. Çete üyelerinin yüzde 80'inin Nusayrilerden geriye kalanları ise Suriye'deki diğer etnik unsurların kirli bireylerinden oluştuğu söyleniyor. Bunların İslam dini ile uzaktan-yakından bir alakası yoktur. Sadece tevhid akidesi ile değil, İslam şeriatıyla da bir bağları yoktur. İran Şiileri bile -sözde- bu Nusayrileri gulat olarak kabul ederler. Onların isimlerinin İran Şia'sı ile beraber anılmasına karşı çıkarlar. Biz onlar gibi değiliz derler. Tabi ki bu hep sözde kalır. Şiiler bukalemun gibidir. Sünni kabul ettiği kimseye davetini ulaştırmak için ona Sünni gibi yaklaşır. Hedefine varana kadar kılıktan kılığa, renkten renge girer. Neden böyle münafıkça davrandıkları kendilerine sorulunca da şöyle derler: "Bizim dinimiz takiyyedir." İran'ın dini lideri Hamaney'in Şebbihalara hitaben yazdığı bir mektup haber sitelerinde yayınlanmıştır. Hamaney söz konusu mektupta Şebbihalardan övgü ile bahsediyor ve onların mücadelesini Hz Hüseyin'in Kerbelada ki mücadelesine benzetiyor. Şebbihaların hak üzere olduğunu, hak sancağını şebbihaların taşıdığını iddia ediyor. Bizde Hamaney'in hak üzere olduğunu söylediği ve Hz Hüseyin'e benzettiği bu Şebbihaların, bu Nusayrilerin nasıl bir inanç üzere olduklarını hatırlatma ihtiyacı hissettik. Hamaney, Şebbihalara şu sözlerle hitap ediyor: Rehberiniz Ayetullah Ali Hameney sizlere tek tek selam ediyor, Hüseyin'in Kerbela'da ki yaranına benzeyen sizlerin kahramanlığınızla iftihar ediyor. Ey Zehra ve Nubbul'un kahramanları Allah sizi korusun ve düşmanlarınıza karşı sizi zafere eriştirsin. Siz direnişinizle, sabrınız ve cesaretinizle dünyayı hayran bıraktınız. Ey Hamaney insanları kendinize hayran bıraktığınız doğrudur. Evet Hıristiyan batı,Yahudiler ve bütün İslam düşmanları imamiye Şia'sının ve Nusayrilerin İslam dinine olan düşmanlığını hayran hayran izliyorlar. Tarih boyunca İslama ve müslümanlara yaptığınız hainlikleri hep coşku ile karşıladılar. Siz hak üzeresiniz, hürsünüz ve milletin gururusunuz. Hak sancağı,zafer sancağını taşıyan sizlersiniz; Hak sancağı sözünden Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sancağını kast 2 etttiği zannedilmesin. Bunların katında hak sancağı Kisra'nın sancağıdır, Mecusilerin sancağıdır. Nusayrilerin akidesini bilenler kabul eder ki Nusayriler İslam sancağı haricinde her sancağı taşıyabilirler. İslam sancağı, Tevhid sancağı, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sancağı bundan müstesnadır. sahabeye düşman olmalarının sebebide sahabenin Mecusi sancağını indirip, yerine İslamın sancağını asmasıdır. Bu savaşın, bu düşmanlığın başka bir sebebi yoktur. düşmanlarınız (yani tarih boyu yasamış bütün müslümanlar) ise batıl ehlidir ve batıl yok olup gidecektir. Bu ülke sizin, bu onur sizin, tüm dünya sizin kim olduğunuzu biliyor, sizler Zehra'nın çocuklarısınız. İşte Hamaney Şebbihalara bu şekilde sesleniyor. Hamaneye göre Şebbihalar Hz Hüseyin'in misyonunun bu çağdaki temsilcileridir. Biz de soruyoruz Ey yalancı, sahtekar Hamaney! Hz Hüseyin ile bu Şebbihalar arasında hangi benzerlik vardır. Hz Hüseyin muvahhid idi ve şirkten uzaktı, Ebu Bekir ve Ömer'i (r a.huma) çok severdi. Hz Aişe'ye dil uzatmazdı, Bedir ehlini, Aşere-i mübaşşereyi ve diğer sahabeleri severdi. Hiç birisini fısk ile, küfürle itham etmezdi. Babası hz Ali (ra) ve kardeşleri de onun gibiydi. Hepsi İslam şeriatının hakemliğini kabul eder ve Allahın haramlarını işlemekten kaçınırlardı. Müslümanları tanır ve vela gösterirler, kafirleride tanıyıp onlardan da beri olurlardı. Kur'anı tasdik eder ve bütün ayetlerinin Allah kelamı olduğuna şahitlik ederlerdi. Şebbihalar, Nusayriler ise bu sayılanların hiç birisine kıymet vermezler. İslam'ın gerekleri ile amelde etmezler. İslam dinini kabulde etmezler. Bunların isminin Hz Hüseyin (ra)'in ismi ile beraber anılması başlı başına bir zulümdür. Hz Hüseyin'in bu dinsizler ile aynı yolda olduğunu iddia etmek ise yürekleri parçalayacak bir iftira, alçaklıktır. Şimdi Hamaney adlı tağutun hak üzere olduklarını iddia ettiği Nusayrileri kısaca tanıyalım. NUSAYRİLİK - Nusayrilik, hicretin 3. asrında zuhur eden batini bir harekettir. Nusayriliğin tarihi de oldukça gizli kalmıştır. Görüşlerinin temelini Hz. Ali'nin ilahlaştırılması teşkil eder. Nusayrilere göre Ali, bir mabuddur; ölümsüzdür, her zaman vardır. İslâm toprağına saldıran her düşmanla İslâm'a karşı işbirliği yapmışlardır. - Nusayriler, Ali'yi ilah edindiler. Bunlara göre Ali'nin fani vücudunda ruhani zuhurun olması, Cebrail Aleyhisselam'ın bazı kişilerin şeklinde görünmesine benzer. İlah olan Ali'nin insan şeklinde görünmesi, halkı ve kullarını memnun ve tatmin etmek içindir. - Hazreti Ali'yi öldüren Abdurrahman bin Muclim'i severler ve İlah insan şeklinden kurtarmasından dolayı Allah'tan kendisine rıza dilerler ve îbn Mulcim'i lanetleyeni tekfir ederler. - Bazıları Ali'nin kendisini bağlayan cesedden kurtulduktan sonra Ay'a yerleştiğini ileri sürerken, diğer bazıları evinin güneşte olduğunu iddia ederler. - Onlara göre, Ali kendi nurundan Hz. Muhammed'i yarattı. Muhammed de Selman Farisi'yi yarattı. Selman Farisi de beş yetimi yarattı ki, bunlar şunlardır: el-Mikdad bin el-Esved (İnsanların Rabbı, yaratıcısı ve yıldırım gönderendir.), Ebuzer el-Gifari (Yıldız ve gezegenlerin hareketiyle görevlidir), Abdullah bin 3 Mazun (Mide, vücudun ısısı ve insanın hastalıklarıyla görevlidir), Kanber bin Kadar (Ruhları vücudlara üflemekle görevlidir). Abdullah bin Revaha (canlıların hayatları ile uğraşır.) - Şöyle şehadet getirirler:"Ben şahadet ederim ki Ali b. Ebu Talipten başka ilah, Muhammed Mahmud'dan başka hicab, Selman-ı Farisi'den başka bab yoktur " - Yine şu şekilde de şehadet getirirler: "Ben Ali'den başka ilah olmadığına şehadet ederim" - Onlara göre üç büyük halife ile birlikte -çok azı müstesna- önde gelen sahabeler şeytanın sembolleridir ve lanetlidirler. - Allah için kabul ettikleri sıfatları Ali (ra) içinde kabul ederler. Görünüşte imam olarak bilinse de batini cihetiyle Allah'ın kendisidir. - Şarab'ı takdis ederler ve içerler, üzüm bağının kesilmesini çok büyük günah görürler. Çünkü, nur dedikleri şey şarabın aslıdır. Onlara göre şarap uluhiyetin sembolüdür. Bundan dolayı şarabı ve üzüm asmalarını aşırı bir şekilde yüceltirler. - Namazda kabeye dönmeyi farz olarak kabul etmezler. Öğlene kadar güneşin doğduğu yöne, öğleden sonra güneşin battığı yöne doğru -sözde- namaz kılarlar. - Günde beş vakit namaz kılarlar; ancak rekatleri değişiktir. Bazan rüku da ederler. Secde ise kesinlikle yoktur. Cuma namazı kılmazlar, taharet etmezler, boy abdesti yapmazlar. Namazları evlerinde kılarlar ve kılarken hurafelerden ibaret bir şeyler okurlar. - Hıristiyanların dini törenlerine benzer törenleri vardır: Haccı kabul etmezler. Onlara göre Mekke'ye hac etmek küfür ve puta kulluktur. - Müslümanların bildiği şer'i zekâtı tanımazlar, sahibi oldukları malların beşte birini şeyhlerine vergi olarak öderler. Zekâtın manası dini öğrenmek ve aktarmaktır. - Oruç bunlara göre Ramazan ayı boyunca cimada bulunmamaktır. - Sahabelere karşı buğuz beslerler; Ebubekir, Ömer ve Osman'ı lanetlerler. - İddialarına göre akidenin bir içi, bir de dışı vardır: İçyüzünü sadece kendileri bilirler. Bunlara birkaç örnek verilebilir:Cenabet: Karşı tarafa güvenmek ve batın ilmini bilmemek.Taharet: Karşı tarafa düşmanlık yapmak ve batın ilmini bilmek.Oruç: Otuz erkek ve otuz kadınla ilgili sırrı saklamak.Zekât: Selman'ın şahsiyetiyle sembolize edilir.Cihad: Karşı tarafa ve sırlan ifşa edenlere lanet yağdırmak.Bağlılık: Nusayri topluma ihlas ve karşı olanlara kerahiyet. - Namaz: Beş isimden ibarettir. Ali, Hasan, Hüseyin, Muhsin, Fatıma (Muhsin sır olup Fatıma'nın düşürmüş olduğu çocuktur). Gusül ve abdest yerine bu isimleri söylemek yeterlidir. 4 - Dulam gününü kutlarlar: 9 Rebiülevvel de kutladıkları bu gün Hz. Ömer'in öldürüldüğü gündür. Bu gün şenlikler düzenlerler. - Nusayrilîk eski putperestlikten yeni Eflatunculuk, Mecusilik ve Hıristiyanlıktan izler taşır. Müslüman alimlerin ittifakla bildirdiklerine göre, Nusayrilerden evlenmek ve evlendirmek, kestikleri hayvanların etini yemek, ölülerinin namazını kılmak, müslümanların mezarına defnetmek, onları kale ve sınırlarda istihdam etmek caiz değildir. İbn Teymiyye bunlar hakkında şöyle demiştir: "Nusayriler denen toplum -Batıni olan diğer Karamita grupları gibiinkarcılıkta Yahudiler'den ve Hıristiyanlardan daha ileridirler. Hatta birçok müşriklerden daha kâfirdirler. Zararları Tatar ve Frenk gibi muharip kâfirlerin zararından fazladır. Müslümana karşı her düşmanla beraberdirler, Müslümanlara karşı Hıristiyanları tutarlar. Moğollar, İslâm diyarına girip Bağdat Halifesini öldürdüklerinde bunlardan destek ve yardım görmüşlerdir." (Şamil İslam Ansiklopedisi "Nusayrilik" maddesinden özetlenmiştir.) Nusayrilerin inancı hakkında bu özet bilgileri verdikten ve Nusayrilerin küfürde yahudi ve Hıristiyanları geride bıraktıklarını beyan ettikten sonra Hamaney'e şöyle sesleniyoruz: Ey Hamaney sana göre Ebu Bekir, Ömer, Osman, Aişe, Hafsa batıl bir yol üzerinde, ama Şebbihalar hak yol üzerinde öylemi? Allah, Ebu Bekir'den, Ömer'den, Osman'dan razı değil ama bu şebbihalardan razı öyle mi? Allah Ensar ve muhacire buğzediyor, ama bu şebbihaları seviyor öyle mi? Sahabe bu dinin hükümlerini yaşamadı ama Esed ve şebbihaları bu dinin hükümlerini yaşadı öyle mi? Sahabeler münafık bu Şebbihalar ise Muhsin öyle mi? Dine sahip çıkan ve dini bütün dünyaya yayanlar münafık (!), Allah'ı inkar edenler ve İslam dinini yeryüzünden silmek için vargüçleriyle savaşanlar ise mümin öyle mi? Yalancısın ey Hamaney vallahi, yalancısın. Kendilerine kitaptan bir pay verilmesine rağmen Cibte ve Tağuta iman edipte en azılı din düşmanlarının müminlerden daha doğru yolda olduklarını iddia eden Yahudi bilginleri gibi sen de yalancısın. Ali (ra)'ı ilah edinen Nusayri kafirleriyle dost olup onların yolunun hak yol olduğunu ilan ettikleri için Rafızi İmamiye Şiasına lanet olsun. Kendilerine Kitap'tan nasip verilenleri görmedin mi? cibte ve tağuta iman 5 ediyorlar, sonra da kafirler için: "Bunlar, Allah'a iman edenlerden daha doğru yoldadır" diyorlar! Bunlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın. (Nisa /51-52) Ey Rabbimiz bu dinsizlerin ve İslam düşmanlarının seslerini kes, güvendikleri kalelerini başlarına yık, ordularını dağıt, birliklerini parçala, kalplerine korku ver. Sen bizim mevlamızsın dinini yaşamak ve yaşatmak için sebepler yarat, bize güç ver, sebat ver, ihlas ver. Gafletten, pısırıklıktan, ataletten ihlassızlıktan sana sığınıyoruz. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et. Amin 6