KALP AĞRISI Göğüs Ağrısı; Anjina Pektoris; Akut Koroner Sendrom; Acute Coronary Syndrome; Unsable Angina; Anstabil Anjina pektoris; Kalp ağrısı yada Akut koroner sendrom kalbe giden kan akımının aniden azalması sonucu ortaya çıkan göğüs ağrısıdır. Akut koroner sendrom ciddi ve hayatı tehdit eden kalp krizinin ön adımıdır, acil durumdur ve mutlaka doktora görünmek gerekir. Akut koroner sendrom neden olur? Kalbe giden kan akımının aniden azalmasına bağlıdır, kalbin kan damarlarına koroner arterler denir ve pıhtı ile tıkanma yada damar sertliği sonucu kolesterol ile tıkanma sonucu koroner arter sendromu ortaya çıkar. Kan akımının azalması sonucu şiddetli göğüs ağrısı ortaya çıkar. Tıkanıklık daha da artarsa kas zarar görür ve kalp krizi denilen durum ortaya çıkar. Kolesterol yüksekliğine bağlı damar sertliği uzun yıllar içinde ortaya çıkar buna ateroskleroz yada halk dilinde damar sertliği denir. Nadiren kanama ve pıhtı nedeniyle aniden ortaya çıkan akut koroner sendromlar da görülür. Akut Koroner Sendrom Kimler de Görülür? • Hastalık daha çok ailede damar sertliği ve koroner arter hastalığı olanlarda, • Kilolu kişilerde, • Sigara içenlerde, Spor yapmayan ve hareketsiz yaşayanlarda, • Yüksek kolesterolü olanlarda, • Diyabetiklerde, • Hipertansiyonlularda, • Daha önce kalp krizi yada anjina atağı geçirenlerde görülür. Akut koroner sendromlar erkeklerde 44 kadınlarda 55 yaş civarı sık görülür. Akut Koroner nelerdir? Sendrom belirtileri Hastalık şiddetli göğüs ağrısı ile ortaya çıkar, ciddi, baskı tarzında, beraberinde soğuk terleme olan bir ağrıdır. • Göğüs ağrısı baskı, yanma, sıkışma, ezilme tarzıdna artıp azalabilen şekilde olabilir, • Hastayı rahatsız eden bir ağrıdır, • Çok kısa süreli yada 30 dakika kadar uzun süreli olabilir, • Anjina ağrısı yemek sonrası, stres sonrası, egzersiz sonrası yada istirahatte gelebilir, • Uyurken hatta sabaha karşı uyandıran ağrılar olabilir, • Ağrı kola yada kollara, omuza yada omuzlara, sırta, boyuna, çeneye, dişlere yada mideye vurabilir, • Genellikle beraberinde nefes almada sıkıntı hissi vardır, • Hasta kısa soluk alır, • Soğuk terleme, ölüm korkusu, baş dönmesi yada sersemlik hissi sık görülür, • Nadiren bulantı kusma anjina ağrısına eşlik ede4r. Kalp ağrısı mıdır? ile karışan ağrılar var Evet özellikle özefajit gibi yutak borusu kaynaklı ağrılar, mide ağrıları, safra kesesi ağrıları, akciğer kaynaklı ağrılar kalp ağrılarını taklit ederler. Kalp ağrısı nasıl teşhis edilir ? Kalp ağrısı önemli ve acil bir durumdur yukarıda ki şikayetlerin varlığında mutlaka acil servise baş vurulmalıdır. Hastanın şikayetleri, şikayetlerin başlangıç şekli, ağrının yayılması ve şiddeti tanıda yardımcıdır. Her göğüs ağrısı için mutlaka EKG çekilmelidir. Ayrıca gerekirse: • • • • Koroner anjiografi, Kateterizasyon, Ekokardiografi, Kalp enzimleri testleri yapılmalıdır. Tedavi: Kalp ağrısı kalp krizinin habercisidir ve dünyadaki ölümlerin en büyük sebebi kalp hastalıklarıdır. Kalp ağrısı acil durumdur ve kalp kan akımı en kısa zamanda düzeltilmez ise kalp krizi ve kalıcı kalp hasarı ortaya çıkar. Hastaya acilen müdahale edilmeli izlenmelidir. ve gerekirse yoğun bakım şartlarında Kalp kan akımını düzeltmek amacıyla: • Aspirin ( Kalp ağrısından şüphelenilen her hastaya verilebilir), • Nitrogliserin gibi Anti iskemik ilaçlar kan akımını arttırarak kalp ağrısını azaltır, • Beta bloker ilaçlar ile kalp hızı azaltılarak kan ihtiyacı düşürülür, • Pıhtı eritici trombolitik ilaçlar ile pıhtı eritilip kan akımı arttırılır, kalp krizi erken safhasında verilirse kan akımını arttırarak kalp krizini önler, hasarı önler ve hayat kurtarıcı olabilirler, ağrı başlangıcından itibaren ilk 1 saat içinde verilirler ise çok etkili olurlar. • Pıhtı önleyiciler durumun kötüleşmesine engel olurlar. • Oksijen verilir yada bazen hiperbarik oksijen tedavisi uygulanır, • İnvaziv girişimler o Anjioplasti : bir kateter ile girilerek tıkalı damarın açılmaya çalışılması kalıcı hasarı önleme girişimidir. Balon anjioplasti ile tıkalı damarda balon şişirilerek açılmaya çalışılır, daha sonra tekrar tıkanmaması için oraya kalıcı boru ( stent ) konur. o Koroner arter By Pass cerrahisi : vücudun diğer yerlerinden alınan arter yada venlerin tıkalı kalp damarları yerine dikilmesidir. Kalp ağrısını önlemek mümkün mü? Evet kalp hastalıklarından kaçınmak çoğu zaman mümkündür. • Dengeli beslenme, yağlı gıdalar yememek, tuz tüketmemek, bol sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek, hayvansal gıdalardan uzak durmak koroner arterlerin ve kalp sağlığının ilk adımıdır, • Düzenli egzersiz yapmak, • Sigara içmemek, • Diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi hastalıkları kontrol altıda tutmak ilaçlar ile oynamamak, ilaçları düzgün kullanmak, düzenli olarak Check- Up yaptırmak koroner arter hastalıklarından korunmanın en önemli yollarıdırı. Referanslar : American College of Cardiology http://www.cardiosource.org American Heart Association http://www.heart.org Canadian Cardiovascular Society http://www.ccs.ca Heart and Stroke Foundation http://www.heartandstroke.com of Canada Achar SA, Kundu S, et al. Diagnosis of acute coronary syndrome. Am Fam Physician. 2005; 72:119-26. Acute coronary syndrome. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed. Updated July 15, 2014. Accessed August 11, 2014. Alexander KP, Newby LK, et al: Acute Coronary Care in the Elderly, Part I. Circ . 2007;115:2549-69. Anderson JL, Adams CD, et. al. ACC/AHA 2007 Guidelines for the Management of Patients With Unstable Angina/Non-ST-Elevation Myocardial Infarction. J Am Coll Cardiol. 2007;50;e1-e157. Cohen M, Diez JE, et al. Pharmacoiinvasive management of acute coronary syndrome: incorporating the 2007 ACC/AHA guidelines: the cATH (cardiac catherization and antithrombotic therapy in the hospital) Clinical Consensus Panel Report-III. J Invasive Cardiol. 2007:18:525-40. Heart attack: Tips for recovering and staying well. Family Doctor—American Academy of Family Physicians website. Available at: http://familydoctor.org/familydoctor/en/diseases-conditions/he art-attack/treatment/tips-for-recovering-and-stayingwell.html. Updated March 2014. Accessed August 11, 2014. Large GA. Contemporary management of acute coronary syndrome. Postgrad Med J. 2005; 81:217-222. Swap CJ, Nagurney JT. Value and limitations of chest pain history in the evaluation of patients with suspected acute coronary syndromes. JAMA. 2005;294:2623-9. Walker CW, Dewley CA, Fletcher SF:Aspirin combined with clopidogrel (Plavix) decreases cardiovascular events in patients with acute coronary syndrome. Am Fam Physician. 2007;7:1643-5. What is angina? National Heart, Lung, and Blood Institute website. Available at: http://www.nhlbi.nih.gov/health/dci/Diseases/Angina/Angina_Tre atments.html. Updated June 1, 2011. Accessed August 11, 2014. 7/7/2007 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance. http://www.ebscohost.com/dynamed: O’Donoghue M, Boden WE, et al. Early invasive vs conservative treatment strategies in women and men with unstable angina and non-ST-segment elevation myocardial 2008;300:71-80. infarction: a meta-analysis. JAMA. 8/17/2015 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed: Bennett MH, Lehm JP, et al. Hyperbaric oxygen therapy for acute coronary Cochrane Database Syst Rev. 2015 Jul 23;7. X. DUYU BOZUKLUĞU syndrome. YAPAN ENFEKSİYONLAR Bazı enfeksiyon hastalıkları periferik sinirleri tutarak duyu ve his kusurlarına neden olurlar. A – HERPES ZOSTER: Varisella zoster virus bir DNA virusudur ve iki farklı hastalık yapar: Primer enfeksiyon (varisella veya su çiçeği): Generalize döküntü ve sistemik şikayetlerle karakterizedir. Primer enfeksiyonu takiben duyu sinirleri boyunca ilerleyip sensoryel gangliyonlarda latent halde kalır. Rekürran enfeksiyon ( zona ): Latent virusun reaktivasyonu sonucu ortaya çıkar. Virus bu kez ters yönde ilerleyip deriye ulaşır. Lokalize döküntü ve sistemik şikayetler görülür. Döküntü veziküler karakterdedir ve dermatomda sınırlıdır. Hastalar genellikle 50 yaşın üstündedir. Hücresel immün fonksiyon bozukluğu olan hastalar risk altındadır, ayrıca spinal kord ve sinir kökü basıları zonayı başlatabilir. 3-4 günlük ağrı, kaşıntı ve yanma hissinden sonra veziküller ortaya çıkar. Veziküller bir veya birkaç dermatom boyunca lokalizedir. Veziküllerin içeriği başta berraktır 1-3 haftada pürülan hale gelir, açılır ve kurutlanarak kaybolur. Zoster genellikle yüz, boyun ve göğüs dermatomlarını tutar. Ağrı ve dizestezi aylar yıllar boyunca sürebilir. Immun yetmezliği olan hastalarda hastalık yayılma eğilimindedir; gözü, medüllospinalis anterior motor nöronları, kranial sinir ganglionlarını tutabilir, ensefalit yapabilir veya tüm vücudu tutabilir ( dissemine zoster). Herpes Zoster Oftalmikus: trigeminal ganglionun tutulduğu vakalarda oftalmik dal da etkilenir. Göz kapaklarında veziküller ve korneal ülserasyonlarla karakterizedir. Bu hastalarda nekrotizan granülomatöz angiitise bağlı olarak serebral iskemik ataklar sık görülür. Ramsay Hunt Sendromu: Genikulat ganglion tutulursa dış kulak yolu ve kulak zarında veziküller oluşur. Ipsilateral sağırlık ve fasial güçsüzlük vardır. TANI: Zoster tanısı, klinik bulgular, deri biopsilerinde immunofluoresan teknikle viral antijenlerin gösterilmesi, vezikül dibinden hazırlanan Tzank preparatında dev hücrelerin gösterilmesi veya serumda varisella antikorlarında artışın gösterilmesiyle konur. TEDAVİ: Zona tedavisinde asiklovir 800 mg günde 5 kez PO 7 gün boyunca verilir. B – LEPRA: Etken Mycobacterium leprae aside dirençli bir basildir, lepra nörolojik sistemin majör enfeksiyonlarından biridir. Basil enfekte insanların nazal sekresyonlarında bolca bulunur ve insandan insana uzun süreli yakın temasla bulaşır. Lepra basili endotel hücreleri, deri histiositleri ve nöronların Schwann kılıf hücrelerini enfekte eder. Dünyada 12 milyondan fazla vaka olduğu biliniyor. Lepra zengin klinik bulgularla seyreder, temel olarak 2 klinik formu vardır. Tüberküloid Lepra: Hücresel immun cevap organizmanın üremesini sınırlamaya çalışır, çok az basil görülür, hücresel immun cevap ve gelişen enflamasyon sonucu granülomlar oluşur, Lepromin testi pozitiftir. Klinikte keskin sınırlı, deriden kabarık, büyük eritematöz plaklar görülür. Bu plakların ortası kuru, tüysüz ve anestetiktir. Periferik sinirler kabalaşmıştır. Kutanöz ve subkutanöz sinirlerin enfeksiyonuna bağlı olarak yama tarzı karakteristik bir duyu kaybı olur. Lepramatöz Lepra: Basile karşı hücresel immun cevap çok zayıftır, deri ve muköz membran lezyonları bol basil içerir, Köpük hücreleri ( histiosit ) görülmesi tipiktir, Lepromin testi negatiftir. Klinikte eritematöz makül, papül ve nodül den oluşan simetrik bilateral deri lezyonları görülür. Lepramatöz leprada basil hematojen yolla diffüz olarak kutanöz sinirlere yayılır. Derinin soğuk bölgelerini (kulak kepçesi, el sırtı, ayaklar, önkol, bacakların dış yanları) tutan simetrik ağrı ve ısı duyusu kayıpları vardır. Hasta anestezi nedeniyle travmaları farketmez ve yaralanmalar sonucu trofik değişiklikler, doku kayıpları gelişir. Derin tendon refleksleri korunmuştur. Poliartraljiler, nevraljiler, periferik sinir fonksiyonlarının ani kayıpları sonucu düşük ayak gibi komplikasyonlar lepramatöz leprada sık görülür. Konjoktivit, süperfisiyal punktat keratit ve leprotik iridosiklit lepromatöz leprada sık görülen göz bulgularıdır. TANI: Klinik bulgular, deri biyopsileri, deri ve burun mukoza kazıntılarında basilin görülmesi ile tanı konur. TEDAVİ:TedavideDiaminodfenilsulfon(DDS;Dapson)100mg/Gün, Rifampisin600mg/Gün ve Klofazimin kullanılır Tedavi 6 ay sürmelidir. Tedavi kesildikten sonra hastalar 2 yıl süre ile takip edilmelidir. Ek olarak lepromatöz leprada Talidomid verilebilir. Tedavi sırasında sinir hücrelerinde şişme sonucu şiddetli nevralji tarzında ağrılar ve ani motor fonksiyon kayıpları olabilir. EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI Hand, Foot, and Mouth Disease; Vesicular Stomatitis With Exanthem; El ayak ağız hastalığı nedir? Bebek ve çocukluk çağında sık görülen bulaşıcı viral hastalıktır. Hastalık ateş, ağız ve ağız etrafında, ellerde, ayaklarda döküntü ve soyulmalar ile karakterizedir. Genellikle yaz ve bahar aylarında görülür, komplikasyonsuz iyileşir. El ayak ağız hastalığı nasıl bulaşır? Virüs direk temas yada hasta çocuğun salya, dışkı, idrar gibi çıkartıları ile direk temas sonucu bulaşır. Genellikle küçük çocuk ve bebeklerde görülür. Hastalık bulaşmasını arttıran etkenler nelerdir? Hasta çocuklar ile aynı ortamı paylaşmak, 10 yaşın altında olmak, Kalabalık ortamlarda bulunmak hastalık kapma şansını arttırır. El ayak ağız hastalığının belirtileri nelerdir? Hastalık hafif gribal şikayetler ile seyreder, en sık Hafif ateş, İştah kaybı, Huzursuzluk, Boğaz ağrısı, Yemek yerken ağızda acıma, yutamama, Ağız etrafına ve içinde ağrılı döküntüler, Avuç içi ve ayak tabanında ağrısız kaşıntısız döküntüler ve soyulmalar görülür. Hastalık nadiren ağır seyreder: 3 günden uzun süren ateş ( 37,5 C üstünde ateş), Kusma, Letarji, Kan şekerinde artma olması durumunda hastane bakımı gerekir. El ayak edilir? ağız hastalığı nasıl teşhis Hastalık genellikle döküntüler ortaya çıktıktan sonra muayene ile teşhis edilir. Boğaz sürüntüsü ve dışkı örneğinden enterovirüs tayini ancak imkan olan durumlarda ve teşhisten şüphe edildiğinde istenebilir. El ayak ağız hastalığının tedavisi: Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile çocuğu rahatlatmak, sıvı ve kalori takviyesi yapmaktır. El ayak ağız hastalığından korunma: Hastalıktan korunmak için özellikle küçük çocuk oyun alanları ve kalabalık ortamlarda kontamine olmuş alanların ( sık dokunulan alanlar) basit sabun ve çamaşır suyu ile temizlenmesi, küçük çocukların ağızlarına soktukları oyuncakların paylaşılmaması, yoğun ilgi gören ve salya bulaşabilecek yüzey ve oyuncakların silinerek temizlenmesi, Daha büyük çocuklarda el yıkama alışkanlığının edinilmesi, ellerin göze ve ağıza sürülmesinin engellenmesi, Hasta olan çocuklar ile temasın engellenmesi hastalığın bulaşmasını azaltır. Yüzey temizliğinde bir kova suya katılan yarım bardak çamaşır suyu yeterlidir. El ayak ağız hastalığı döküntüler çıkmadan önceki 3 gün ve döküntüler solup ateş düştükten sonraki 5 gün boyunca bulaşıcıdır. Referanslar: Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov Canadian Pediatric Society http://www.cps.ca Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca ZONA Gece yanığı; Zona deri sinirlerinin ağrılı döküntülü iltihabıdır. Herpes zoster virüsü ile meydana gelir. Herpes zoster virüsü çocuk çağda bulaşır ve ilk olarak suçiçeği yapar daha sonra sinir hücreleri içinde saklanır yıllar sonra immün sistemin zayıfladığı bir anda sinir iltihabı yapar, buna ZONA denir. Suçiçeği geçirmemiş insanlarda zona olmaz. Zona tekrarlayabilir. Zonanın aşısı vardır. Zona aşısı 60 yaş üstü herkese yapılabilir. Aşı zonanın ortaya çıkışını, ağırlığını, komplikasyonlarını azaltır. Zona Kimlerde olur ? Aşağıdaki durumlar zona riskini arttırır; 50 yaş üstü kişiler, İmmün sistemin bozulduğu durumlar, Kanser tedavisi gören, Kortizon kullanan, Kemoterapi alan Radyoterapi alan hastalar Aşırı yorgunluk, Kötü beslenme, Fiziksel ve psikolojik stres, Yukarıda sayılan faktörler olmadan da zona çıkabilir. Zona kişiden kişiye bulaştırılmaz ancak zona geçiren kişi etrafa suçiçeği bulaştırır. Zona belirtileri nelerdir? Bir sinir bölgesinde sınırlı içi sıvı dolu kaşıntılı kabarçıklar, Kırmızı zeminde içi sıvı dolu kesecikler görülür, Tipik olarak vücudun bir yarısında bir sinir alanında sınırlıdır öbür tarafa geçmez, Hastalık birkaç sinir bölgesini tutabilir, Kabarcıklar birkaç gün içinde kurur, kabuklanır dökülür, En çok göğüs gövde ve yüzde çıkar, Kabarcıklar başlamadan 2 gün önce ve kabarcıklar kabuklandıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır, Gözü tutar ise görmeyi ciddi şekilde bozar, Döküntünün olduğu bölgede yanma tarzında çok şiddetli ağrılar olur, bu ağrılar normal ağrıkesiciler ile geçmez, Hasta ağrıdan dolayı bitkin kalır, Baş ağrısı vardır, Döküntü çıkmadan birkaç gün önce o bölgede uyuşukluk ve kaşıntı olur, Döküntünün olduğu bölge dokunmaya karşı çok hassastır, Ateş vardır, Hastalık geçtikten sonra ağrısı kalabilir. Hastalıktan sonra ağrı tekrar ortaya çıkabilir, bu zona komplikasyonudur buna post herpetik nöralji denir, çok şiddetli ve kontrolü güç ağrılar olabilir. Zona hastalığının teşhisi nasıl konur? Hastalık klinik görüntü ve kan testleri ile konur. Zona hastalığının tedavisi: Zona tedavisinde amaç ağrının dindirilmesi ve iyileşmenin hızlandırılması ve iyileşme sonrası ağrının ortaya çıkmasını engellemektir. Antiviral ilaçlar ilk 48-72 saat içinde başlanır ise ağrıyı hafifletip iyileşmeyi hızlandırırlar. Antiviral ilaçlar hastanın durumuna göre 7 – 21 gün kullanılabilirler. Ağrıların dindirilmesi için ağrı kesiciler, kaşıntı ve kabuklanma için lokal ilaçlar kullanılabilir. Tedavide kortizon kullanılabilir, kortizonlu ilaçların ağrıyı azalttığı iddia edilmektedir. Post Herpetik Nöralji: Zona sonrasında gelişen şiddetli, kontrolü zor ağrılardır. Zona komplikasyonudur. Halsiz bırakan yıpratıcı ağrılarıdır. Tedavide antiviral ilaçların kullanılması nöralji ağrılarının gelişme şansını azaltır. Bu ağrıların kontrolu için ağrı kesiciler, anti depresanlar, lokal anestezik maddeler hatta sinirlerin bloke edilmesi bile tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Zona dan korunma: Zona başlayan kişi etrafa suçiçeği aşağıdaki önlemleri almalıdır: bulaştırmamak için Döküntüler kuruyup dökülmeye başladıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır, bu süre içinde hamileler, çocuklar, suçiçeği geçirmemiş erişkinler, yeni doğmuş bebekler, kanser tedavisi görenler, steroid kulanlar dan uzak durmak gerekir. Zona tekrarlayabilir. Zona aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar 1. Sampathkumar P, Drage LA, Martin DP. Herpes zoster (shingles) and postherpetic neuralgia. Mayo Clin Proc. 2009 Mar;84(3):274-80. [PubMed: 19252116] 2. Whitley RJ. Varicella-Zoster virus. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 137. 3. Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2010. Ann Intern Med. 2010;152:36-39 ROMATOİD ARTRİT RA; Artrit; Romatizma: Romatoid artrit vücudun kendi eklemlerine saldırması sonucu (otoimmün) ortaya çıkan bir hastalıktır. Eklemlerde ağrı, şişlik, tutukluk, fonksiyon kaybı ile seyreder. Romatoid artrit kronik, ağrılı, eklem fonksiyonunu, yapısını bozan ve ataklar şeklinde seyreden bir hastalıktır. Vücudun her iki yanında da aynı eklemleri tutar. En sık: Parmaklar, El bileği, Dirsekler, Omuz, Çene, Kalça, Diz, Ayak parmak eklemleri tutulur. Romatoid artrit neden olur? Romatoid artrit genetik bir hastalıktır ancak ortaya çıkması çevresel faktörlere bağlıdır. Uygun ortamlarda tetiklenen hastalık sonucu vücut kendi eklem ve iç organlarına saldırmaya başlar. Romatoid artrit in ortaya çıkması birtakım faktörlere bağlıdır. Genetik faktörler: immün sistemin oluşmasında gerekli bazı genler Romatoid artrit için zemin hazırlar ve çevresel faktörler gerçekleşince hastalık başlar, İmmün sistemde ortaya çıkan bir defekt Romatoid artrit e yol açar. Çevresel faktörler, bazı viral ve bakteriyel hastalıklar genetik yatkınlığı olan kişilerde Romatoid artrit i başlatır. Diğer faktörler: bazı deliller hormonsal faktörlerin de genetik faktörler kadar hastalığın ortaya çıkışını tetiklediğini göstermiş dir. Romatioid artrit kimlerde görülür? Ailesinde Romatoid artrit olan kişilerde, Bayanlarda, Uzun süre sigara içenlerde hastalık daha sık görülür. Romatoid artrit belirtileri nelerdir? Romatoid artrit kronik bir hastalıktır. Hastalık kıkırdaklarının iltihabıdır ve en büyük şikayetler: eklem Eklem ağrısı ve tutukluk, Simetriktir her iki tarafta aynı eklemler simetrik olarak tutulur, En sık sabahları şikayet olur, şikayetler akşama doğru azalır, Şikayetler bir, bir buçuk saat sürer, Eklemlerde kızarık, şiş ve sıcaktır, Eklemlerde deformasyon başlar, eklemler yamulmaya başlar, Hafif ateş ve yorgunluk şikayeti vardır, İştahsızlık olur, Deri altında küçük nodüller görülür. Romatoid artrit ilerledikçe hastalık iç organlara da zarar vermeye başlar. Romatoid artrit komplikasyonları en sık: Kalp, Akciğerler, Gözler, Deri, Karaciğer, Böbrekler, Kan, Sinir sistemi ve Kan damarlarında görülmeye başlar. Romatoid artrit erken dönemde kalp hasarına yol açarak ölüme neden olabilir. Romatoid artrit teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. En az bir eklemde ağrı, şişlik ve ısı artışsı olması, kaç eklemin tutulduğu, şikayetlerin süresi teşhise yardımcı olur. Laboratuar testleri teşhis koydurur: Kan testleri: RF: Romatoid Faktör, CCP: Anti- Citrullinated Protein antikoru ( erken dönemde pozitif olur ), ESR: sedimantasyon hızı (aktif dönemde yükselir), CRP: inflamasyonun şiddetini gösterir. Röntgen incelemeleri ile teşhis konur. Romatoid artrit tedavisi: Romatoid artrit hastalığının kesin tedavisi yoktur. Hastalığın tedavisinde amaç atakları dindirmek ve : Ağrıyı kesmek, İnflamasyonu azaltmak, Eklem hasarını durdurmak, Eklem fonksiyonunu arttırmak tır. İlaçlar: Romatoid artrit tedavisinde kullanılan ve inflamasyonu azaltmaya şikayetleri durdurmaya yönelik birçok ilaç vardır: Anti romatizmal ilaçlar: hastalığı yavaşlatırken dönemde kullanılır ve ileride eklem hasarı gelişmesini önlemeye çalışırlar: Metotreksat, Hidroksiklororkin, Sulfosalazin, Leflunomid, Siklosporin, Penisilamin, Altın, Minosiklin İmmüno süpressif ilaçlar: ilk guruptaki ilaçlar başarısız olursa kullanılırlar. İmmün sistemi baskılayan ve immün sitemi baskılayarak kıkırdaklara karşı savaşmasını durdurmaya çalışan ilaçlardır. Azatioprin, Siklofosfamid, Klorambusil, Hafif ağrıkesici ve antiinflamatuar ilaçlar ( NSAİ ) Parasetamol, İbuprofen, Naproksen ve diğer NSAİ ilaçlar, Biyolojik modifikatör ilaçlar: vücudun otoimmün cevabını bozarak kıkırdaklar ile savaşmasını durduran ilaçlardır. Etanercept, İnfliksimab, Adalimumab, Golimumab, Certolizumab, Steroidler: küçük doz kortizon ilk etapta kullanılır, uzun süre kullanılmazlar. İltihaplı eklem içine kortizon enjeksiyonu uzun süreli rahatlık sağlar. İstirahat ve egzersiz: İstirahat eklemdeki inflamasyonu, ağrıyı, şişliği ve fonksiyon kaybını azaltır. Ataklardan sonra egzersiz kas gücü ve eklem kabiliyetini arttırmak için gereklidir. İltihaplı eklemin atele alınması ağrı ve şişliği azaltır, eklem üstündeki yükü alır ve günlük aktiviteye destek olur. Cerrahi tedavi: İleri vakalarda eklem replasmanı ve tendon rekonstrüksiyonu eklem fonksiyonunu kurtarmaya yarar. Yaşam değişiklikleri: Yaşamda yapılacak küçük değişiklikler inflamasyonu ve eklem hasarını azaltmayı sağlayabilir: İstirahat ve egzersiz arasında bir denge kurulmalıdır, Gerici egzersizler yapılmalıdır, Ağır egzersizler yapılmamalı, yarışmalı mücadeleci sporlar yapılmamalıdır, Sigara içiliyor ise bırakılmalıdır, Kilo kontrolü çok önemlidir fazla kilolar verilmelidir, Gerekir ise fizik tedavi programına katılmalıdır. Romatoid artritten korunma: Romatoid artrit genetik bir hastalıktır. Genetik olarak hastalığa yatkın olan kişilerde sebebini tam olarak bilmediğimiz çevresel faktörler hastalığı başlatmaktadır. Hastalıktan korunmanın bilinen bir yolu yoktur. Romatoid artrit kronik ağrılı bir eklem hastalığıdır, erken teşhis ve tedavi eklemlerin korunmasını, uzun süre ağrısız ve bağımsız yaşamayı sağlayan en önemli faktördür. Referanslar: 1. American College of Rheumatology http://www.rheumatology.org/ 2. The Arthritis Foundation http://www.arthritis.org/ 3. Canadian Orthopaedic Association http://www.coa-aco.org/ 4. Canadian Rheumatology Association http://www.rheum.ca/ 5. DynaMed Editorial Team. Rheumatoid arthritis (RA). EBSCO DynaMed website. at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated September 3, 2010. September 10, 2010. 6. Rheumatoid arthritis. National Institute of Arthritis and Musculoskeletal and Skin Disorders website. at: http://www.niams.nih.gov/Health_Info/Rheumatic_Disease/default .asp . Published January 1998. Updated May 2004. June 18, 2008. 7. Tanaka E, Saito A, Kamitsuji S, et al. Impact of shoulder, elbow, and knee joint involvement on assessment of rheumatoid arthritis using the American College of Rheumatology Core Data Set. Arthritis Rheum . 2005;53:864-871. 8. Verstappen SM, Bijlsma JW, Verkleij H, et al. Overview of work disability in rheumatoid arthritis patients as observed in cross-sectional and longitudinal surveys. Arthritis Rheum . 2004;51:488-497. 9. 4/16/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Zautra AJ, Davis MC, Reich JW, et al. Comparison of cognitive behavioral and mindfulness meditation interventions on adaptation to rheumatoid arthritis for patients with and without history of recurrent depression. J Consult Clin Psychol. 2008;76:408-421. 10. 11/4/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Tumor necrosis factor (TNF) blockers (marketed as Remicade, Enbrel, Humira, Cimzia, and Simponi). US Food and Drug Administration website. at: http://www.fda.gov/Safety/MedWatch/SafetyInformation/SafetyAle rtsforHuman MedicalProducts/ucm175843.htm . Updated August 31, 2009. November 4, 2009. 11. 12/31/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Anis A, Zhang W, Emery P, et al. The effect of etanercept on work productivity in patients with early active rheumatoid arthritis: results from the COMET study. Rheumatology (Oxford). 2009;48:1283-1289. 12. 9/10/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Aletaha D, Neogi T, Silman AJ, Funovits J, et al. 2010 rheumatoid arthritis classification criteria: an American College of Rheumatology/European League Against Rheumatism collaborative initiative. Ann Rheum Dis. 2010;69(9):1580-1588 REFLÜ Reflü özefajit; Reflü mideden yemek borusuna asit kaçması sonucu göğüste yanma ve ağrı hissi. Reflü neden olur? Yenilen gıdalar yemek borusu ile mideye gider. Yemek borusu ile mide arasında bir kapak bulunur. Bu kapağın zayıfladığı durumlarda midenin asitli içeriği yemek borusuna geri kaçar ve yemek borusunu yakarak şikayetlere neden olur. Reflü kimlerde görülür? Reflü herkes de her yaşta olabilir bebekler, çocuklar dahil her yaşta görülebilir, aşağıdaki durumlar reflü görülme şansını arttırır: Genetik yatkınlık; Ailede olması görülme şansını arttırır, Aşırı mide asidi varsa, Helicobacter pylori varlığı, Bazı ilaçlar, Antikolinerjik ilaçlar, Kalsiyum blokeri antihipertansifler, Teofilin, Ağrı kesici ilaçlar, Kinidin, Tetrasiklin antibiyotik, Demir içeren ilaçlar, Osteoporoz ilaçları, Hormon ilaçları, Yeme alışkanlığı, Obezite, Gebelik, Mide fıtığı ( Hiatus hernisi ), Yemekten kısa süre sonra egzersiz yapmak, Sigara, Alkol, Çikolata, Kahve ve kafeinli içecekler, Gazlı içecekler, Aşırı yağlı gıdalar, Refü için önceden yapılmış cerrahi girişimler; Gastrik reflü cerrahisi, Vagotomi Astım ve astım ilaçları kullanmak, Peptik ülser, Bazı Hastalıklar; Diyabet, Kanser, Silikozis, Kistik fibrozis, Nörolojik hastalıklar, Solunum sistemi rahatsızlıkları, KOAH, Kronik bronşit, Astım, Amfizem, Sindirim sitemi hastalıkları; Gastrit Peptik ülser, Duodenal ülser, Gıda alerjilerinin varlığı reflü gelişme şansını arttırır. Reflü belirtileri nelerdir? Reflü şikayetleri özellikler aşırı yemek, yağlı yemek, yemekten sonra egzersiz yapmak yada yatmak sonucu ortaya çıkar. Küçük çocuklarda uykudan öksürükle kalkma, öğürme, kusma şikayetleri olabilir. Şikayetler birkaç dakika yada saat sürebilir. Şikayetlerin şiddeti ve süresi yutak borusundaki asit yanığının boyuna ve derinliğine bağlıdır. Mide ile yutak borusu arasındaki kas gevşekliğinin derecesi, Mideden yemek borusuna kaçan asit miktarı, Ağızdan mideye akan ve asidi nötralize eden tükürüğün miktarı yanığın boyunu ve derinliğini belirler. Reflüde en sık görülen şikayetler: Göğüsten başlayıp boğaza doğru yayılan yanma tarzında ağrı ( kalp ağrıları ile çok karışır), Ağrı öne eğilmekle, Yatmakla, Egzersizle, Ağır kaldırmakla artar, Yemeklerin ağza gelmesi, Ağızda, boğazda acı, ekşi tat olmasıdır. Ayrıca bu ana şikayetlere ek olarak bazı hastalarda: Boğaz ağrısı, Boğukluk, seste kabalaşma, Kronik öksürük, Boğazda düğümlenme hissi, Astım, Boğulma hissi ile uyanma şikayetleri görülür. Reflü kronik şekilde devam ederse yutak borusunda ülserler oluşur ( özefagus ülserleri ). Özofagus ülserleri var ise Özefagus kanamaları, Yutma güçlüğü, Kanlı kusma, Dışkıda siyahlaşma, Yemek borusunda yanık izleri ve Baret Özefagus denilen kanser başlangıcı, Dişlerde asit yanıkları görülür. Reflü teşhisi nasıl konur? Reflü şikayetleri kalp ağrıları ile karışır. Her atakta bu iki ağrıyı birbirinden ayırmak gerekir. Reflü teşhisinde: Baryumlu mide filmi, 24 saatlik yemek borusu asit takibi, Mide yemek borusu kapak basınç testi, Endoskopi, Biyopsi gerekebilir. Reflü tedavisi : Tedavinin amacı reflüye bağlı ağrı ataklarını komplikasyonları önlemektir. Bu nedenle; ve Mide asidinin yemek borusuna kaçmasını azaltmak, Mide asit salgısını azaltmak için tedavi planlanır. 1- Hayat tarzı değişiklikleri: a. Yemek listesi tutmak i. Hangi yemeklerin ve gıdaların sizde şikayete neden olduğunu yazmanız tedaviyi çok kolaylaştırır. b. En sık reflü sebebi gıdalardan uzak durmak i. Aşırı yağlı gıdalar, ii. Kızartmalar, iii. Baharatlı gıdalar, iv. Soğan ve sarımsak, v. Çikolata, vi. Mentol, vii. Turunçgiller, viii. Domates, ix. Biberler ( acı ve tatlı tüm biberler reflu şikayetini arttırırlar), x. Alkol, xi. Kahve ve kafeinli içecekler, xii. Karbonatlı, gazlı içecekler, c. Küçük porsiyonlarda yemek, d. Yemek ile yatmak arasında en az 2- 3 saat olmalıdır, e. Kilo vermek, f. Sigarayı bırakmak, g. Aşırı sıkı giysiler kullanmamak, h. 2 yastıkta yatmak Reflü şikayetlerini kontrol altına almak için yapılabilecek hayat tarzı değişiklikleridir. 2- İlaçlar a. Asit salgısını azaltan ilaçlar, b. Fazla asidi nötralize eden ilaçlar, c. Mide ve yemek borusunu koruyan ilaçlar, d. Mide yemek borusu arsındaki kas sıkılığını arttıran ilaçlar, reflü tedavisinde kullanılır. 3- Cerrahi Prosedürler: hayat tarzı değişiklikleri ve ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi prosedürlere baş vurulabilir. a. Var ise mide fıtığının düzeltilmesi, b. Funduplikasyon ile midede kapak yapılması cerrahi olarak başvurulabilecek tedavi yöntemleridir. Reflüden korunmak için neler yapmalı? Basit hayat tarzı değişiklikleri ile reflü nün ortaya çıkışını durdurmak ve korunmak mümkündür. Aşırır yemekten kaçınmak, Yemekten sonra 2- 3 saat oturur pozisyonda kalmak, Sıkı giysiler kullanmamak, 2 yastıkta yatmak, Sigara içmemek, Alkol, kafein ve gazlı içecekler içmemek, Sizde şikayet yapan gıdalardan uzak durmak, Yemekten sonra 20 – 30 dakika şekersiz çiklet çiğnemek, Kilo almamak, Stresinizi azaltmak reflü gelişimini engeller. Referanslar: 1- Alan R. Causes of gastroesophageal reflux disease (GERD)/heartburn. EBSCO Health Library website. Available at: http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81. Updated February 2007. July 1, 2008. 2- Alan R. Gastroesophageal reflux disease (GERD)/heartburn. EBSCO Health Library website. Available at: http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81. Updated February 2007. July 1, 2008. 3- American Gastroenterological Association website. Available at: http://www.gastro.org. 4- Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy 2001 . 53rd ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2001. 5- EsophyX receives FDA clearance for performing transoral incisionless fundoplication surgery. Medical News Today website. Available at: http://www.medicalnewstoday.com/articles/83410.php. Published September 24, 2007. August 19, 2009. 6- Gastroesophageal reflux disease (GERD). EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated March 04, 2011. March 10, 2011. 7- Heartburn: hints on dealing with the discomfort. American Academy of Family Physicians website. Available at: http://www.familydoctor.org . Updated April 2008. July 1, 2008. 8- Heartburn, gastroesophageal reflux (GER), and gastroesophageal reflux disease (GERD). National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases website. Available at: http://digestive.niddk.nih.gov/ddiseases/pubs/gerd/ Updated May 2007. July 1, 2008. . 9- Transoral incisionless fundoplication with EsophyX. Endogastric Solutions website. Available at: http://www.endogastricsolutions.com/esophyx_for-pt.htm . August 19, 2009. 11- Understanding GERD. American College of Gastroenterology website. Available at: http://www.acg.gi.org/patients/gerd/word.asp . Published 2006. July 1, 2008. 12- 9/30/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Jacobson BC, Moy B, Colditz GA, Fuchs CS. Postmenopausal hormone use and symptoms of gastroesophageal reflux. Arch Intern Med. 2008;168:1798-1804. 13- 3/1/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Maalox Total Relief and Maalox liquid products: medication use errors. US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/Safety/MedWatch/SafetyInformation/SafetyAle rtsforHumanMedicalProducts/ucm200672.htm . Published February 17, 2010. March 2, 2010. KABAKULAK Mumps; Kabakulak viral bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Tükürük bezlerinde şişme ağrı ve ateş ile seyreder. Aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Genellikle çocuk çağda geçirilir, buluğ çağında ve erişkin yaşta erkeklerde kısırlığa sebep olabilir. Hastalık damlacıklar ile havadan ya da direk temas ile yayılır. Aile içinde ve çocuklar arasında kolayca yayılır salgınlar yapar. kabakulak kimlerde görülür? Aşı nedeniyle görülme sıklığı çok azalmıştır ancak, Aşısı yapılmamış insanlarda, Aşıya ulaşma imkanının düşük olduğu bölgelerde, 1956 dan sonra doğmuş, kabakulak geçirmemiş ve 1yaşını doldurduktan sonra aşı olmamış kişilerde, 10 – 19 yaş arasında, Kış aylarında, İmmün sistemi bozulmuş hastalarda ( aşı olsalar dahi ) kabakulak geçirme ihtimali yüksektir. Kabakulak şikayetleri nelerdir? Hastalığın kuluçka süresi 2-3 haftadır. Hastaların yarıdan çoğunda hastalığa rağmen hiçbir şikayet ve bulgu olamaz. En sık görülen şikayetler: Tükürük bezlerinin iltihabı sonucu Kulak önü ve yanak bölgesinde ağrılı şişlik, Şişlikler kulağı arkaya doğru iter kaba bir görüntü oluşur ( kabakulak ) Yemek sırasına ağrı, Ateş, Boğaz ağrısı, Baş ağrısı, Ense de sertlik – ağrı, Bulantı, kusma, Seste boğuklaşma dır. Ayrıca dilaltı ve çene altındaki tükürük bezleri de şiş ve ağrılı olabilir, erkeklerde testislerde şişme ve ağrı olabilir, kızlarda over iltihaplanması, karın ağrısı ve hassasiyetine neden olabilir. Kabakulak teşhisi: Kaba kulak klinik görünüm, şikayetler ve muayene bulguları ile teşhis edilir, kesin teşhis kan testleri ile konur. Kabakulak tedavisi: Kabakulak hastalığının özel bir tedavisi yoktur. İstirahat ve ağrı kesici ilaçlar verilir. Kabakulak tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Hastalık 10- 12 günde iyileşir, hasta tüm bu süre içinde bulaştırıcıdır. Şikayetleri azaltmak için Şişlikler üzerine sıcak ve/veya soğuk kompres yapılabilir, Tuzlu su ile gargara boğaz ağrısını hafifletir, İlaçlar ile ateş kontrol edilebilir, çocuklara aspirin verilmez Bol su verilir ( limon suyu, portakal vb, ekşi gıda ve içecekler tükürük salgısını arttırır ve ağrıyı arttırır ), Yumuşak dengeli beslenme önerilir. Kabakulak tehlikeli bir hastalıkmı dır? Birçok çocukta kabakulak komplikasyonsuz büyüdükçe komplikasyonlar artar. En komplikasyonlar : seyreder. Yaş sık görülen Sağırlık ( kalıcı değildir), Beyin, pankreas, kalp ve diğer organ tutulumları ve iltihabı: ciddi olabilir, Testis iltihabı: adolesan erkekler ve erişkin yaşta çıkan kabakulak vakalarının kısırlığa neden olabilir. % 20 sinde görülür, Kabakulaktan korunma: Kabakulak aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı en önemli korunma yoludur. Aşı canlı aşıdır ve immün sistemi bozuk kişilere, hamilelere yapılmaz. Aşı genellikle kombine halde kızamık ve kızamıkçık ile birlikte ( MMR) yapılır. Erişkin çağda yapılabilir. Normal aşı şeması 2 dozdur. İlk doz 12- 15. Aylarda, 2. Doz 4- 6 yaş arasında yapılır. Eğer aşılanmamış iseniz yada kabakulak aşısını olduğunuzdan emin değilseniz kabakulak hastası ile temas etmeyin, aşı imkanını doktorunuza danışın. Refernaslar: 1- American Academy of Family Physicians http://www.aafp.org/ 2- American Academy of Pediatrics http://www.aap.org/ 3- AboutKidsHealth http://www.aboutkidshealth.ca/ 4- Canadian Family Physician http://www.cfpc.ca/cfp/ 5- Braunwald E. Harrisons Principles of Internal Medicine. 15th ed. New York, NY: McGraw Hill; 2001. 6- Infertility in men. University of Maryland Medical Center website. Available at: http://www.umm.edu/patiented/articles/what_causes_of_male_infe rtility_000067_4.htm. Updated October 2006. Accessed July 28, 2008. 7- Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve immunisation rates. J Fam Health Care. 2010;20(1):13-6. 8- Mumps. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php. Updated July 2008. Accessed July 28, 2008