KAMU EKONOMİSİ II ÜNİTE 5 ÖZET Asimetrik enformasyon kavramını ilk kez ortaya atan isim “ A. AKERLOF “ tur .( 1970 de ) Rasyonel karar almanın güç olmasında en önemli faktör “ enformasyon yetersizliği “ dir 19. Yy dahakim olan klasik demokrasi teorisi şu koşullar üzerine kurulmuştur ;*** Halk kamu işlerine saygı duyar. Halk olup biten her şeyden haberdardır. Halk akılcı çözümlere varır. Akılcı biçimde oluşan bireysel kanılar toplumun bütünü içinde geçerlidir Halk bir yargıya veya sonuca ulaştıktan sonra bunu seçimlerde ortaya koyar Halkın iradesi ya da hiç değilse çoğunluğun görüşleri yasalaştırılır. Toplumsal ahlak ve adalet ilkelerine dayalı bir kamu siyasetinin sürdürülmesini sağlar. “ siyasal talep “ ve “ siyasal arz “ siyasal süreçte enformasyonun yönleri arasında yer alır. Not : “ siyasal görüş “ bunlar arasında yer almaz. Tam enformasyon genel olarak şu tür bilgileri kapsar; Ülkedeki tüm ekonomik, siyasi ve sosyal olaylar Tarih, egemenlik kavramı ve kullanım şekilleri Devletin hak ve yetkileri Ekonominin temel kavramları Ekonomi politika ve sonuçları Diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkiler Sivil toplumun önemi Not : “ vakıfların önemi “ bunlar arasında yer almaz Siyasal süreçte seçmen enformasyon gerektiren politik kararlar arasında ; Seçmenin hangi partiye oy vereceği Hükümet politikalarının oluşumu üzerinde doğrudan etkiye sahip olan politikalar konusunda karar vermesi yer alır . Not : “ seçimi hangi partinin kazanacağı “ yer almaz. Siyasal süreçte ortaya çıkan enformasyon sorunlardan bir kısmı süreçte rol oynayan birimlerin rasyonel davranmaları sonucunda ortaya çıkan sorunlardır. Bunlar ; Rasyonel bilgisizlik Rasyonel ilgisizlik Bürokrasinin bilgi hakimiyeti Gizlilik ve örtbas Yanlış ve aşırı enformasyon sorunları Mali aldanma sorunu Not : seçmen bilgisizliği “ bunlar arasında yer almaz. Bazı enformasyon sorunları aktörlerin rasyonel davranışları dışındaki faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Bunlar ; Doğal bilgisizlik Doğal ilgisizlik Seçmen unutkanlığı Seçmen miyopluğudur Seçmenin eksik enformasyona sahip olmasına “ seçmen bilgisizliği “ adı verilir. Bilginin kaynağı üzerine ileri sürülen felsefi öğretile şunlardır ; *** Bilginin ustan geldiğini ileri süren bütün öğretiler usçuluk ( rasyonalizm ) Bilginin duyumlarla geldiğini ileri süren bütün öğretiler duyumculuk ( sansüalizm) Bilginin doğuştan geldiğini, doğduğu anda bütün bilgilerin insanda mevcut bulunduğunu ileri süren bütün öğretiler doğuştancılık ( ineizim- nativizm) Bilginin sezgilerle elde edildiğini ileri süren bütün öğretiler sezgicilik (entüvizyonizm- miztisizm) Not : “ bilginin teokrasiden geldiğini ileri süren öğreti( teokrasizm) “ bunlar arasında yer almaz. “ Tabula rasa” deyimini ortaya atan isim “ john locke “ dur. Latince bir deyimdir. Bilgi, tamlığın doğrultusunda ilerleyen eksik ve tamamlanmamış bir süreçtir, her zaman da böyle kalacaktır. Çünkü değişme sürekli ve sonsuzdur, bilgide sürekli ve sonsuz olarak gelişecektir. Bu duruma “ doğal bilgisizlik “ adı verilir. Doğal bilgisizlik alanı, insanın yaşı ilerledikçe ve enformasyon toplandıkça küçültülür. Bireyin bir olgunun var olduğunu bilmekle birlikte bu olgunun detayları hakkında tamamen bilgisiz kalmayı tercih etmesine “ rasyonel bilgisizlik “ adı verilir. Seçmen bilgisizliğinin nedenleri; *** Seçmenlerin siyasal etkinlik duygusunun düşük olması Kamusal kararların bir bohça şeklinde oylanması Enformasyonun temin etme isteksizliği Eğitim seviyesinin düşük olması Enformasyon toplama imkanın az olması. “Rasyonel seçmen bilgisizliği “ durumunu ilk kez “ A. Downs “ tarafından ele alınmıştır.*** Kişinin siyasal süreçte yer alarak sonuca etkide bulunabileceği inancını taşıyıp taşımadığını ifade eden ve düşüklüğü siyasal bilgisizliğe ve siyasal ilgisizliğe neden olabilen kavram “ siyasal etkinlik duygusu” dur. Tam enformasyonun geçerli olduğu bir demokraside siyasal iktidarın sahip olduğu bilgiler arasında ; Seçimden beklediği olaylar Reel olaylar Muhalefetin stratejileri Hükümet faaliyetleri Faaliyetlerinden elde edilen bireysel faydalar Not : “ muhalefetin oy oranı “ bunlar arasında yer almaz. Piyasa süreci ile siyasal süreç arasındaki farklar ; Piyasaya göre siyasal karar alma sürecinde seçmenlerin enformasyon temin etmek için daha az teşvike sahip olmasıdır. Siyasal tercihte seçmenlerin tercihte bulunacakları adayları değerlendirmeleri zor bi iştir. Siyasal süreçte enformasyon akışı doğrudan değildir. Downs a göre 3 tür en formasyon söz konusudur ; Tam enformasyon ( sıfır bilgisizlik ) : vatandaşların bütçede ki mevcut ve potansiyel maddeleri ve her maddenin tüm fayda ve maliyetlerini bilmesini ifade eder.*** Kısmi bilgisizlik ( kısmı enformasyon ) halinde seçmenler bütçedeki tüm mevcut ve potansiyel maddeleri bilmekle birlikte , her maddeye ilişkin tüm fayda ve maliyetlerini bilmezler. Yüksek bilgisizlik durumunda vatandaşlar hem bütçedeki maddeler hem de bu maddelerin fayda ve maliyetleri konusunda bilgisizdirler. Bireysel tercihlerin siyasal karar alma süreci aracılığıyla toplumsal tercihlere ulaşımını önlemesine “siyasal bilgisizlik “ adı verilir. Amerikalı siyaset bilimci R. Dalh a göre siyasal katılımın boyutları şunlardır : İlgi Önemseme Bilgi Eylem Not : “güç “ bunlar arasında yer almaz. R.Dalh ın siyasal katılmayı arttırmak için toplumu 4 gruba ayırmıştır : Siyasal olmayan tabaka Siyasal tabaka İktidar peşinde koşanlar İktidar sahipleri Not : muhalefet konumunda olanlar “ bunlar arasında yer almaz. Depolitizasyon : bilgiye ve siyasal katılıma olan ilginin yok edilmesidir. Politikacılar için uzun dönemde ekonomiye yararlı olabilecek politikaların yürürlüğe konulması yerine, kısa sürede sonuç alınabilecek politikaları yürürlüğe koyma çabalarına “ politik miyopluk “ denir. Kamuoyunun siyasal karar alma sürecinde olan bitenden haberdar olmasına “açıklık “denir. Mali aldanma kavramı ilk kez “ A. Puviani “ tarafından açıklanmıştır. Mali aldanma teorisine 1967 de yayınladığı “ demokratik süreçte kamu maliyesi- mali kurumlar ve bireysel tercihler “ kitabıyla katkı da bulunan isim “ Buchanan “ dır Seçmenlerin federal bir sistemde eyaletler ve yerel yönetimlerin uygulamaları hakkında enformasyon sahibi olarak kendi çıkarlarına uygun bir bölgeye yerleşmeleri ve o bölge de oy kullanmaları esasına dayanan model “ Tiebout modeli” dir Mali aldanma sorunun giderilmesi için yapılabilecek en önemli reform “ devletin küçültülmesidir “ “ Tabula Rasa “ öğretisinde insanın yeni doğduğu dönemdeki bilgi seviyesi “doğal bilgisizliktir “ Eksik enformasyon nedeniyle , aynı zamanda birer yargı mükellefi olan seçmenlerin, bazı kamusal mal ve hizmetlerin kendilerine olan maliyetini tam olarak fark edememelerine “ mali aldanma “denir. *** İŞARETİ olan yerler çıkmış sorulardır… NOT : İZİNSİZ OLARAK başka grup ve sayfalarda paylaşılması YASAKTIR. Lütfen EMEĞE SAYGI … < lady-S > İYİ ÇALIŞMALAR KOLAY GELSİN BİR İNSANA VAZGEÇİLMEZ OLDUĞUNU HİSSETTİRDİĞİN AN; VAZGEÇECEĞİ İLK İNSAN SEN OLURSUN…