Peygamberimiz`in Muharrem ayı tavsiyeleri

advertisement
On5yirmi5.com
Peygamberimiz'in Muharrem ayı tavsiyeleri
Bugün İslam alemi Hicri Yılbaşı'na giriyor.
Yayın Tarihi : 15 Kasım 2012 Perşembe (oluşturma : 10/20/2017)
Muharrem ayının İslam tarihinde belli başlı üç önemli üzelliği vardır. Birincisi oruç, ikincisi Hicrî
takvimin başlangıcı olması, diğeri de Hz. Hüseyin ve evlatlarının Kerbela'da şehit edilmesidir.
Muharrem ayında tutulan oruç tarihi seyri yönüyle de bir özellik taşıyor. Peygamberimiz Medine'ye
hicret ettikten sonra Medine'de yaşayan Yahudilerin oruçlu olduğunu öğrendi. O gün Muharrem
ayının 10. günü Aşura günüydü. “Bu ne orucudur?” diye sordu. Yahudiler, “Bugün, Allah'ın Musa'yı
düşmanlarından kurtardığı, Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.), bir şükür olarak bugün
oruç tutmuştur” dediler.
Peygamberimiz onlara, “Biz, Musa'nın sünnetini yaşatmaya sizden daha çok yakınız ve hak
sahibiyiz” diyerek kendisi ve Müslümanlar o gün oruç tuttular. O yıl henüz Ramazan orucu farz
olmamıştı.
Fakat ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca Müslümanların oruç ayı Ramazan oldu. Aşura günü
orucu konusunda ise Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı, “İsteyen tutar, isteyen tutmayabilir”
dedi. Böylece bu oruç, müstehab bir oruç olarak kaldı. Bilgin sahabilerden İbni Abbas'ın rivayet ettiği
bir hadiste de ifade edildiği üzere, bir karışıklığa meydan vermemek ve Yahudilere benzememek için
Aşura gününden önceki günle sonraki gün ilave edildi, böylece üç gün oruç tutmak sünnet olarak
uygulanır oldu. Dolayısıyla ne Peygamberimiz, ne Sahabiler, ne mezhep imamları ve müctehidler, ne
de daha sonraki İslam âlimleri Muharrem ayının ilk on günü oruç tutulması konusunda bir beyanda
bulunmamışlardır.
Bunun dışındaki bir uygulamanın İslam ibadet tarihinde bir yerinin ve kaynağının olmadığını
söylemek gerekir. Muharrem ayının İslam tarihinde bir takvim başlangıcı olması, Hz. Ömer'in
halifeliği döneminde tespit edilmiş, o tarihten bu yana pek çok İslam ülkesince kullanılagelmiştir. 1
Muharrem'in Hicrî yılbaşı olması, Noel kutlaması gibi bir geleneği olmamakla beraber, yılın ilk günü
olması açısından bir önemi de bulunmaktadır. Kur'ân'da ise Muharrem'in ayının farklı bir özelliğinden
söz edilir.
Tevbe Sûresinde (âyet:36), “Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı gün Allah'ın yazdığı
şekilde, on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır, dosdoğru hesap işte budur” şeklinde bildirildiği
gibi, bu dört aydan biri de Muharrem ayıdır. Haram ayları, değerli, ünemli ve bu yönüyle de farklı
özelliği olan aylardır ve o aylara karşı saygılı olunması bildirilmiştir. Peygamberimizin ifadesiyle
“Şehrullahi'l-Muharrem- Allah'ın ayı Muharrem” olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin,
bollaştığı bir aydır. Allah'ın ayı, günü, yılı olmaz, ama Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı
olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde bildirilmiştir. Muharrem ayının peygamberler
tarihinde de ayrı bir yeri vardır.
Başta Hz. Adem olmak üzere, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz.
Eyyub, Hz Yunus ve Hz. İsa gibi peygamberler Aşura günü, özel olarak bazı nimetlere ermişler, bazı
sıkıntılardan kurtulmuşlardır.
Bu yünüyle bir yıl dünümü kabul edilmektedir. Hz. Hüseyin (r.a) ve evlatlarının hunharca şehit
edilmesi meselesine gelince, esas itibariyle şehitler mükâfatını almış, en yüce mertebelere
ulaşmıştır, Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz
yoktur. Kaderî hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını
kaybetmez. Duyguları onu birtakım taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar
ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir “yas merasimi” haline dönüştürmek sünnetin ruhuna
uygun düşmemektedir.
AŞURE AYI HOŞGELDİN…
“Şehrullahi'l-Muharrem” olarak meşhur olan, yani “Allah'ın ayı Muharrem” olarak bilinen Muharrem
ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Allah'ın ayı,
günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz
tarafından bu şekilde ifade edilmiştir….
SİZ HİÇ “AŞURE ÇORBASI” İÇTİNİZ Mİ?
Aşure Günü olarak bilinen ve evlerde çeşit çeşit yemiş ve baharatların harmanıyla lezzetlenen
“aşure” tatlısıyla renklenen gün ise, Muharrem'in 10. günüdür. Aşure günü, Cenab-ı Hak ( c.c. )
katında çok önemli bir yer tutar. Bu özel günde, birçok önemli olay meydana gelmiş, bu olaylarının
her birinin “on” sırrına mazhar olması ise, aşurenin “on” anlamına gelen ismini ziyadeleştirmiştir.
Aşure Gününün “On” Fazileti Hakkında Aşure günü, Muharrem Ayı'nın onuncu günüdür.
Bu özel günde Yüce Allah (c.c.) on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kutsiyetini
arttırmıştır. Bu ikramlar ise şu şekilde nakledilmiştir;
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Aşure Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile
ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Aşure Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Aşure Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tövbesi Aşure Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Aşure Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün göğe yükseltilmiştir.
7. Hz. Davut'un (a.s.) tövbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakup'un (a.s.), oğlu Hz. Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye
başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
Tefsir âlimlerinden nakledilen bilgilere göre, Aşure gününü Kur'an-ı Kerim'de işaret eden ayet
şöyledir: “On geceye yemin olsun” Fecr Suresi / 2 Bu özel gün adını, Muharrem Ayı'nın onuncu
gününe denk geldiği için, Arapça on anlamına gelen “aşr” kelimesinden almıştır.
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Peygamberimiz'in Muharrem ayı tavsiyeleri
Download