PENTOKSİFİLİNİN KALP YETERSİZLİĞİ TEDAVİSİNDE UZUN DÖNEM ETKİLERİ İngilizce başlık: Long-term effects of pentoxifylline in heart failure therapy Uzm.Dr. Ahmet KARAGÖZ *, Uzm. Dr. Özgül UÇAR**, Uzm.Dr. Ayşe YÜKSEL***, Doç. Dr. Sinan AYDOĞDU**** * Giresun Prof. Dr Atilla İlhan Özdemir Devlet hastanesi, Teyyaredüzü Mahallesi, Atatürk Bulvarı, No: 329, Giresun ** Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Talatpaşa Bulvarı, 06100, Sıhhiye, Ankara, Türkiye. *** Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Vatan Caddesi, no:33, 06200, Yenimahalle, Ankara, Türkiye. **** Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Kızılay Sk, 06100, Sıhhiye, Ankara, Türkiye. Sayfa sayısı: 14 Tablo sayısı: 3 İletişim adresi: Uzm. Dr. Ahmet KARAGÖZ Giresun Prof. Dr. Atilla İlhan Özdemir Devlet Hastanesi Teyyaredüzü Mahallesi Atatürk Bulvarı No: 329 Giresun Tel: 05052518702 - 04543102000 Fax: 04542155146 Mail: drahmetkgz@hotmail.com 1 Özet: Amaç: Bu çalışmanın amacı iskemik veya iskemik olmayan kardiyomiyopatili hastalarda hemoreolojik ve antiinflamatuar bir ajan olan pentoksifilinin sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (EF), sol ventrikül hacimleri, New York Kalp Cemiyeti fonksiyonel sınıfı, sol ventrikül diyastolik fonksiyon parametreleri ve kalp yetersizliği için hastaneye yatış sayısı üzerine etkisini araştırmaktır. Yöntem: Toplam 60 hasta 1200 mg/gün peroral pentoksifilin veya kontrol grubuna randomize edildi. Tüm hastalar optimum kalp yetersizliği tedavisi alıyordu ve transtorasik ekokardiyografi ile hesaplanan ejeksiyon fraksiyonu % 40’ ın altındaydı. Hastalar 12 ay süreyle takip edildiler. Bulgular: Pentoksifilin grubunda 21 (%70) ve kontrol grubunda 20 (%66.7) hasta çalışmayı tamamladı. Pentoksifilin grubunda bazal ve 12 ay sonunda diyastol sonu hacim, sistol sonu hacim, EF ve New York Kalp Cemiyeti fonksiyonel sınıfı şu şekildeydi: (160.5 ± 51.3 ml’ e karşı 156.6 ± 43.1 ml, 109.1 ± 40 ml’ e karşı 106.1 ± 33.4 ml, %32.4± 5.7’ e karşı %33.2 ± 5.2, 2.4 ± 0.5’ e karşı 2.2±0.5, sırasıyla p=0.5411, 0.5257, 0.4099 ve 0.1037). Bazal ve 12 aylık tedavi sonunda sol ventrikül diyastolik fonksiyon parametreleri açısından da fark yoktu. Kalp yetersizliği için ortalama hospitalizasyon sayısı iki grup arasında benzerdi (1.26 ± 0.71’ e karşı 1.60 ± 1.04, p=0.1717). Sonuç: Önceki çalışmaların aksine, kalp yetersizliği hastalarında standart tedaviye pentoksifilin eklenmesi ile klinik ve ekokardiyografik parametrelerde olumlu bir etki izlenmemiştir. Anahtar Kelimeler: Kalp yetersizliği, pentoksifilin, ekokardiyografi 2 Abstract: Aim: The aim of the present study was to investigate the effects of pentoxifylline (a hemorheologic and anti-inflammatory agent) on left ventricular ejection fraction (EF) and volumes, New York Heart Association (NYHA) functional class, left ventricular diastolic parameters and hospitalization frequency for heart failure in patients with ischemic or nonischemic cardiomyopathy. Methods: A total of 60 patients were randomised to either peroral 1200 mg/day pentoxifylline or control group. All patients were on optimal heart failure theapy and their EF was <40% by transthoracic echocardiography. The patients were followed up for 12 months. Results: Twenty-one patients (70%) in pentoxifylline group and 20 (66.7%) in control group completed the study. Baseline and 12 months’ end-diastolic volume, end-systolic volume, EF and NYHA class were as follows in pentoxifylline group (160.5 ± 51.3 ml vs 156.6 ± 43.1 ml, 109.1 ± 40 ml vs 106.1 ± 33.4 ml, 32.4± 5.7% vs 33.2 ± 5.2%, 2.4 ± 0.5 vs 2.2±0.5, p=0.5411, 0.5257, 0.4099 and 0.1037; respectively). There were also no difference in baseline and follow-up diastolic parameters. Mean hospitalisation numbers for heart failure were similar between groups (1.26 ± 0.71 vs 1.60 ± 1.04, p=0.1717). Conclusion: Contrary to previous reports, no beneficial effect of pentoxifylline was observed on clinical or echocardiographic parameters. Key words: Heart failure, pentoxifylline, echocardiography. 3 GİRİŞ Konjestif kalp yetersizliği sıklığı, yaygınlığı, morbidite ve mortalitesi ile son yıllarda en önemli sağlık sorunlarından birisi haline gelmiştir (Del Carlo ve O'Connor, 1999). Altmış beş yaş üzerinde hastaneye yatışların en sık nedeni konjestif kalp yetersizliğidir (Narula ve ark., 2001). Son 20 yılda birçok kardiyovasküler hastalığın insidansının azalmasına rağmen, kalp yetersizliği insidansı belirgin olarak artmıştır (O'Connell ve Bristow, 1994). Hafif-orta kalp yetersizliği olanlarda bir yıllık mortalite %15-25 iken, ağır kalp yetersizliğinde 1 yıllık mortalite %40-50 arasındadır. Miyokardiyal, valvüler, perikardiyal ya da kardiyak olmayan patolojiler sonucu ortaya çıkabilen kalp yetersizliği, başta renal, pulmoner, endokrinolojik ve iskelet kası sistemlerine ait olmak üzere, birçok organ sisteminin patofizyolojisini değiştirir. Kalp yetersizliğinin patofizyolojisi ya da medikal tedavisi konusunda genel kabul görmüş birçok klasik bilgi mevcuttur (Silistreli ve Oto, 1999). Günümüzde uygulanan medikal tedavi yöntemleri (digoksin, diüretikler, anjiyotensin-dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri, beta blokerler ve fosfodiesteraz inhibitörleri) kalbin iş yükünü azaltmaya veya kontraktilitesini arttırmaya yöneliktir (Durdu ve ark., 2003). Bir metilksantin türevi olan pentoksifilin, fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek hemoreolojik ve antiinflamatuar etki gösterir. Pentoksifilin mikrodolaşımdaki eritrositlerin akışkanlığını artırır, trombosit agregasyonunu azaltır ve doku oksijenasyonunu artırır. Doku hipoksisi ve iskemi, inflamasyonun ortaya çıkmasında önemlidir. Doku oksijenasyonunu artırıcı etkisinden dolayı pentoksifilinin inflamasyonu azaltabileceği öne sürülmüştür. Pentoksifilinin monositlerden ve T hücrelerinden lipopolisakkarid uyarısı ile salgılanan TNF ve IL-2 yapımını inhibe ederek sitokin cevabını baskıladığı da gösterilmiştir (Ward ve Clissold, 1987; Edwars ve ark., 1991; Schandene ve ark., 1992; Sullivan ve ark., 1988 ). 4 Biz bu çalışmada yeni gelişmelere rağmen hala tedavi direncinin söz konusu olduğu ve ilerlemesinde immünolojik mekanizmaların etkisinin olduğu öne sürülen kalp yetersizliğinde bir hemoreolojik ve immünomodülatuar ajan olan pentoksifilinin tedavi amaçlı kullanımını araştırdık. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışma kurgusu ve hasta seçimi Çalışma tek merkezli, randomize, prospektif olarak tasarlanmıştır. Çalışmaya dahil edilme kriterleri: Ekokardiyografik inceleme ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun %40’ ın altında olması, New York Heart Association (NYHA) fonksiyonel sınıfı II-IV kalp yetersizliği semptomlarının bulunması, ekokardiyografik incelemede yüksek kalitede görüntü elde edilebilir olması, kalp yetersizliği açısından optimal medikal tedavi altında olunmasıdır. Karaciğer enzimlerinin iki kat ve daha fazla artmış olması ile tanımlanan ciddi karaciğer hastalığı, kan kreatinin düzeyinin >2.5 mg/dl olması, kardiyomiyopati dışında serum sitokin seviyelerini etkileyebilecek diğer durumların varlığı (sepsis, romatoid artrit, akkiz immün yetmezlik sendromu) ve 18 yaşın altında olmak dışlanma kriterleri olarak belirlenmiştir. Çalışma protokolü Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi (ANEAH) yerel etik kurulu tarafından onaylanmış ve tüm hastalardan çalışma öncesi bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır. Hastanemiz kardiyoloji polikliniğine Eylül 2010-Nisan 2011 tarihleri arasında başvuran, kan basıncı ve kalp hızı değerlerine göre düzenlenmiş optimal kalp yetersizliği tedavisi alan 60 hastanın 30 tanesi çalışma grubuna, diğer 30 tanesi de kontrol grubuna randomize edilmiştir. Çalışma grubundaki 30 hastanın 13 tanesinde kalp yetersizliği iskemik kökenli iken (%43.3), kontrol grubunda 15 tane iskemik kökenli kalp yetersizliği olan hasta bulunmaktaydı (%50) (p=0.7958). Hastaların çalışma başlangıcında 5 ve takip sonrasında NYHA fonksiyonel sınıfları çalışma protokolünden habersiz bir klinisyen tarafından değerlendirilmiştir ( Chacko, 1995 ). Bir gruba kullandığı rutin tedavinin yanında pentoksifilin (400 mg, günde üç defa, peroral) eklenmiş, kontrol grubunda ise kullanmakta olan medikal tedaviye devam edilmiştir. Çalışma başlangıcında tüm hastaların temel karakteristik özellikleri, fonksiyonel kapasiteleri, ekokardiyografik parametreleri kayıt altına alınmış; 12 aylık izlem sonrasında bu özellikler tekrar değerlendirilmiştir. Çalışmanın birincil sonlanım noktası kalp yetersizliği hastalarında 12 aylık pentoksifilin tedavisinin sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, diyastol ve sistol sonu hacmi ve NYHA sınıfına olan etkilerinin araştırılmasıdır. İkincil sonlanım noktası ise sol ventrikül diyastolik parametreleri ve kalp yetersizliği için hastaneye yatış sayısının gruplar arasında kıyaslanmasıdır. Ekokardiyografik değerlendirme Tüm hastaların bazal ve çalışma sonundaki ekokardiyografik incelemeleri ANEAH ekokardiyografi laboratuvarında çalışma gruplarından habersiz olan tecrübeli bir klinisyen tarafından, Vivid 7 ekokardiyografi cihazı (GE Ultrasound, Horten, Norway) ile, 1.5 MHz ile 3.3 MHz frekanslarında inceleme yapan sektör prob kullanılarak yapılmıştır. İncelemeler hastalar sol lateral dekübit pozisyondayken parasternal uzun aks, parasternal kısa aks, apikal dört boşluk, apikal iki boşluk ve supin pozisyonda subkostal açılardan yapılmış, ölçümler Amerikan Ekokardiyografi Cemiyeti kılavuzuna uygun olarak alınmıştır (Sahn, 1978). Ejeksiyon fraksiyonu ile sol ventriküler hacimlerin hesaplanmasında modifiye Simpson metodu kullanılmış, diyastolik mitral akım değerleri apikal dört boşluk görüntülerinden pulse-wave Doppler ile belirlenmiştir. İzovolümetrik relaksasyon zamanı, PW Doppler’ in mitral ve aortik akımları alacak şekilde yerleştirilmesi suretiyle, aort kapağının kapanmasından mitral kapağın açılışına kadar geçen süre ölçülerek elde 6 edilmiştir. Pik sistolik pulmoner arter basıncı triküspid regürjitan velosite üzerinden modifiye Bernoulli denklemi kullanılarak hesaplanmıştır. Sinüs ritmindeki hastalarda üç, atrial fibrilasyondaki hastalarda on ölçümün ortalaması alınmıştır. İstatistiksel Analiz Çalışmanın istatistiksel analizi SPSS 11.0 paket programı (SPSS Inc., Chicago, IL, USA) kullanılarak yapıldı. Sürekli değişkenler ortalama ± standart sapma olarak, parametrik olmayan değişkenler ise yüzde (%) olarak ifade edildi. Değişkenlerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirildi. Normal dağılım gösteren sürekli değişkenler Student’s t test ile, parametrik olmayan değişkenler ise ki-kare testi ve Fisher’in exact testi ile kıyaslandı. İstatistiksel anlamlılık için p<0.05 olma koşulu arandı. BULGULAR Tablo 1’de çalışmaya katılan 60 hastanın temel özellikleri ve tablo 2’ de ekokardiyografik parametreleri verilmiştir. İki grup arasında diyabet sıklığı dışında diğer parametreler açısından fark olmadığı; diyabetin pentoksifilin almayan grupta biraz daha fazla olduğu görülmektedir (p=0.035). Oniki aylık izlem sonunda pentoksifilin grubunda 9 (ölüm 4 hasta, biventriküler pacemaker takılması 2 hasta, kontrole gelmeyen 3 hasta), kontrol grubunda 10 hasta (ölüm 6 hasta, biventriküler pacemaker takılması 2 hasta, kontrole gelmeyen 2 hasta) çalışmayı tamamlayamamış, değişkenler açısından istatistiksel analiz, pentoksifilin grubunda geride kalan 21 (ortalama yaş: 64 ± 12.7), kontrol grubunda da 20 hasta (ortalama yaş: 64.9 ± 8.9) arasında yapılmıştır (p=0.4185). 7 Tablo 1: Bazal klinik özellikler. Pentoksifilin alan Pentoksifilin almayan (n=30) (n=30) Özellik Yaş (yıl) p 60.8 ± 11.7 62.9 ± 10.7 0.4910 Kadın 13 (%43.3) 7 (%23.3) 0.1709 Erkek 17 (%56.7) 23 (%76.7) Ortalama NYHA sınıfı 2.7 ± 0.7 2.8 ± 0.6 2 13 (%43.3) 8 (%26.7) 3 14 (%46.7) 19 (%63.3) 4 3 (%10) 3 (%10) Var 12 (%40) 18 (%60) Yok 28 (%60) 12 (%40) Var 10 (%33.3) 12 (%40) Yok 20 (%66.7) 18 (%60) 13 (%43.3) 15 (%50) Cinsiyet 0.3079 NYHA sınıfı 0.2998 Hipertansiyon 0.164 Diyabet 0.035 İskemik KMP Var 8 0.7958 Yok 17 (%56.7) 15 (%50) İçen 3 (%10) 9 (%30) İçmeyen 18 (%60) 11 (%36.7) Bırakan 9 (%30) 10 (%33.3) SKB (mmHg) 131.6 ± 21.4 121.4 ± 25.4 0.1095 DKB (mmHg) 79.5 ± 13.1 76.6 ± 14.8 0.4402 Sinüs 27 (%90) 24 (%80) 0.4696 AF 3 (%10) 6 (%20) Sigara 0.1277 Ritim Kısaltmalar: NYHA: New York Heart Association, KMP: Kardiyomiyopati, SKB: Sistolik kan basıncı, DKB: Diyastolik kan basıncı, AF: Atrial fibrilasyon 9 Tablo 2: Bazal ekokardiyografik özellikler. Pentoksifilin alan Pentoksifilin almayan (n=30) (n=30) Özellik p DSV (ml) 165.1 ± 57.8 186.4 ± 65.1 0.1906 SSV (ml) 115.2 ± 45.6 132.9 ± 54.5 0.1811 EF (%) 31.2 ± 6.3 29.7 ± 6.5 0.3801 DSÇ (mm) 63 ± 8.5 63.7 ± 8.9 0.7745 SSÇ (mm) 54.1 ± 7.2 53.2 ± 10.5 0.8030 FK (%) 15.9 ± 4.1 16.9 ± 4.9 0.5625 Sol Atrium (mm) 50.1 ± 7.5 48.9 ± 6.3 0.5341 Sağ Ventrikül (mm) 33.1 ± 7.7 31.8 ± 6.2 0.5278 Mitral E (m/s) 0.78 ± 0.23 0.79 ± 0.25 0.8004 Mitral A (m/s) 0.67 ± 0.23 0.75 ± 0.18 0.2401 E/A oranı 1.25 ± 0.63 1.12 ± 0.48 0.4806 EDZ (ms) 169.2 ± 53.2 193.3 ± 61.4 0.1642 İVRZ (ms) 94.1 ± 24.6 95.5 ± 22.6 0.8861 PAB (mmHg) 38.1 ± 15 37.1 ± 12.7 0.8067 10 Kısaltmalar: DSV: Sol ventrikül diyastol sonu volümü, SSV: Sol ventrikül sistol sonu volümü, EF: Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, DSÇ: Sol ventrikül diyastol sonu çapı, SSÇ: Sol ventrikül sistol sonu çapı, FK: Fraksiyonel kısalma, EDZ: E’nin deselerasyon zamanı, İVRZ: İzovolümetrik relaksasyon zamanı, PAB: Pik sistolik pulmoner arter basıncı. Çalışma sonunda her iki grupta da başlangıçta ve 12 ay sonrasında bakılan birincil sonlanım noktaları olan ejeksiyon fraksiyonu, sol ventrikül diyastol ve sistol sonu hacimleri ile NYHA sınıfı açısından anlamlı fark bulunamamıştır (Tablo 3). Ayrıca diyastolik mitral akım velositeleri, E’nin deselerasyon zamanı, izovolumetrik relaksasyon zamanı ile tanımlanan diyastolik fonksiyon parametreleri ile sol ventrikül diyastol ve sistol sonu çapları, sol atrium ve sağ ventrikül çapları, pik sistolik pulmoner arter basınçları pentoksifilin ve kontrol gruplarında 12 aylık tedavi sonrası farklı bulunmamıştır. Çalışmanın ikincil sonlanım noktalarından olan kalp yetersizliğine bağlı ortalama hastaneye yatış sayısı açısından pentoksifilin alan grupla, almayan grup arasında fark yoktu (1.26 ± 0.71’ e karşı 1.60 ± 1.04, p=0.1717). 11 Tablo 3: Pentoksifilin ve kontrol grubunundaki hastaların çalışma başlangıcı ve 12 aylık izlem sonrası bulgularının karşılaştırılması. Pentoksifilin alan (n=30) Bazal 1. yıl NYHA sınıfı 2.4 ± 0.5 2.2 ± 0.5 DSV (ml) 160.5 ± 51.3 156.6 ± 43.1 SSV (ml) 109.1 ± 40 106.1 ± 33.4 EF (%) 32.4 ± 5.7 33.2 ± 5.2 DSÇ (mm) 61.3 ± 8.4 62.4 ± 9.2 SSÇ (mm) 51.2 ± 5.2 54.2 ± 5.1 FK (%) 17.3 ± 3.9 15.7 ± 2.1 Sol atrium çapı 49.8 ± 8.2 50.2 ± 7.3 p 0.1037 0.5411 0.5257 0.4099 0.0904 0.0066 0.2014 0.6580 (mm) Sağ ventrikül 33.4 ± 7.4 31.1 ± 6.8 0.1809 30.8 ± 6.8 29.1 ± 3.8 0.2271 çapı (mm) Mitral E (m/s) Mitral A (m/s) E/A oranı EDZ (ms) İVRZ (ms) PAB (mmHg) 0.77 ± 0.22 0.71 ± 0.19 1.11 ± 0.43 200.7 ± 47.3 117.4 ± 16.6 41.9 ± 20.9 0.1963 0.7468 0.4519 0.3138 0.1613 0.4548 0.75 ± 0.25 0.79 ± 0.19 1.00 ± 0.49 197 ± 28.7 104.5 ± 5.5 38.2 ± 22.6 0.2262 0.6143 0.3932 0.7699 0.5000 0.6228 0.73 ± 0.24 0.69 ± 0.25 1.99 ± 0.71 188.6 ± 59.2 97.0 ± 23.9 39.2 ± 17.0 Pentoksifilin almayan (n=30) Bazal 1. yıl p 2.8 ± 0.6 2.4 ± 0.5 0.0541 194.6 ± 83.3 202.9 ± 79.7 0.1615 140.1 ± 68.8 144.0 ± 67.9 0.3086 29.1 ± 7.3 30.7 ± 6.2 0.1418 63.0 ± 10.6 62.9 ± 9.4 0.9344 56.3 ± 19.1 56.3 ± 17.5 1.0000 16.0 ± 8.2 17.0 ± 7.2 0.2254 48.5 ± 6.6 49.3 ± 6.4 0.5372 0.67 ± 0.19 0.76 ± 0.17 0.90 ± 0.28 193 ± 51.2 95.0 ± 14.1 35.3 ± 15.5 Kısaltmalar: NYHA: New York Heart Association, DSV: Sol ventrikül diyastol sonu volümü, SSV: Sol ventrikül sistol sonu volümü, EF: Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, DSÇ: Sol ventrikül diyastol sonu çapı, SSÇ: Sol ventrikül sistol sonu çapı, FK: Fraksiyonel kısalma, EDZ: E’nin deselerasyon zamanı, İVRZ: İzovolümetrik relaksasyon zamanı, PAB: Pik sistolik pulmoner arter basıncı. TARTIŞMA Bu çalışmada kalp yetersizliği hastalarında 12 aylık pentoksifilin tedavisinin sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, sol ventrikül diyastol ve sistol sonu hacimleri, NYHA 12 sınıfı, sol ventrikül diyastolik fonksiyon parametreleri ile kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye yatış sayısında etkisinin olmadığı gösterilmiştir. İmmün aktivasyon kalp yetersizliği fizyopatolojisinde vurgulanan potansiyel süreçlerden bir tanesidir. Bu hipotez yapılan gözlemsel çalışmalarda kalp yetersizliği hastalarında immün sistem aktivitesinin arttığının belirlenmesi ile kurulmuştur. Konjestif kalp yetersizliği hastalarında özellikle TNF-alfa’ yı içeren proinflamatuar sitokinlerin arttığı gözlenmektedir (Levine ve ark., 1990). Bu bilgiler ışığında artmış plazma proinflamatuar sitokin seviyelerinin kalp yetersizliği ilerlemesinde suçlanan immün sürecin bir sonucu olduğuna inanılmaktadır. Bu süreci durdurmak adına immün-modülatuar ajanlar üzerinde, özellikle de TNF-alfa inhibisyonu üzerinde yoğunlaşılarak kalp yetersizliğinde alternatif tedavi yaklaşımları üzerinde çalışılmaktadır (Shaw ve ark., 2009). Daha önce bir rekombinan TNF reseptörü olan ve dolaşımdaki TNF’ yi inaktive eden etanersept ile yapılan RENEWAL çalışması, istenmeyen sonuçlardan dolayı erken sonlandırılmıştır (Mann ve ark., 2004). Yine TNF-alfa monoklonal antikoru olan infliksimab ile yapılan ATTACH çalışmasında da benzer bulgular elde edilmiştir (Chung ve ark., 2003). İmmün sistem üzerindeki bu çalışmalar kalp yetersizliği tedavisinde istenilen düzeyin çok gerisinde kalmıştır. Periferik vazodilatör bir ajan olan ve kan hücrelerinin akışkanlığını etkileyerek periferik arter hastalığının tedavisinde rutin kullanımda olan pentoksifilin de, TNF-alfa inhibisyonu ile immunmodülasyon alanında gündeme gelmiştir. Bu konuda çok geniş çaplı olmamakla beraber birkaç randomize klinik çalışma bulunmaktadır. Daha önce Sliwa ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada 28 NYHA sınıf II-III idiyopatik dilate kardiyomiyopati hastası üzerinde pentoksifilin tedavisi denenmiş ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmamakla beraber fonksiyonel kapasitede düzelme yönünde eğilim olduğu gözlenmiştir (Sliwa ve ark., 1998). Daha sonra hasta sayısı 39’a çıkarıldığında fonksiyonel 13 kapasite açısından iyileşmenin pentoksifilin grubunda istatistiksel anlama ulaştığı saptanmıştır. Bu çalışmada ejeksiyon fraksiyonu açısından da iyileşme yönünde anlamlı fark elde edilmiştir (Skudicky ve ark., 2000). Yine NYHA sınıf IV semptomları olan 18 idiyopatik dilate kardiyomiyopati hastasının alındığı bir diğer çalışmada fonksiyonel kapasite ve ejeksiyon fraksiyonu açısından anlamlı iyileşme olduğu izlenmiştir (Sliwa ve ark., 2002). İskemik kalp hastalarının değerlendirildiği NYHA sınıf I-IV semptomları olan 38 hastalık bir diğer çalışma grubunda pentoksifilinin rutin kalp yetersizliği tedavisine eklenmesi ile fonksiyonel kapasite ve ejeksiyon fraksiyonunda anlamlı iyileşme gözlendiği belirlenmiştir (Sliwa ve ark., 2004). Öte yandan bu çalışmalarda mortalite üzerinde aynı doğrultuda anlamlı veriler elde edilememiştir. Aksi yönde bir diğer bulgu Bahrmann ve ark. nın yaptığı ve 47 konjestif kalp yetersizliği hastasının alındığı, pentoksifilin tedavisinin herhangi bir klinik değişken üzerinde anlamlı fayda sağlamadığı klinik çalışmadır (Bahrmann ve ark., 2004). Biz bu çalışmada son birkaç yılda yeniden gündeme gelen, kalp yetersizliği hastalarında pentoksifilin tedavisinin, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, sol ventrikül hacimleri, NYHA fonksiyonel sınıfı, sol ventrikül diyastolik fonksiyon parametreleri ve hastaneye yatış sıklığı üzerine etkisini araştırmayı planladık ve daha önce yapılan çalışmalarda olduğu gibi rutin, optimum kalp yetersizliği tedavisi yanında tedavi protokolüne 1200 mg/gün pentoksifilini ekledik. Çalışma sonunda pentoksifilin eklenmesinin kalp yetersizliği hastalarında klinik veya ekokardiyografik parametreler üzerinde anlamlı etkisi olmadığını gösterdik. Daha önceki çalışmalarda hastalar genellikle 6 aylık takip sonrası değerlendirilirken, biz bu çalışmada daha uzun bir izlem süresi planlayarak pentoksifilinin olası geç dönem etkilerini görmeyi amaçladık. Daha önce genellikle yalnızca sinüs ritmindeki hastalar değerlendirilmişken biz pentoksifilin alan grupta 3, kontrol grubunda 6 olmak üzere atrial fibrilasyonda olan hastaları da çalışmaya 14 dahil ettik. Ayrıca diyastolik parametreleri ve pulmoner arter basıncını da içeren daha geniş çaplı bir ekokardiyografik değerlendirme yaparak anlamlı değişikliklerin gözden kaçırılmamasını planlandık. Ayrıca hem çalışma, hem de kontrol grubunda iskemik ve iskemik olmayan kardiyomiyopati oranının benzer olmasına özen gösterildi. Böylece pentoksifilinin kalp yetersizliği tedavisinde ortaya çıkabilecek muhtemel etkilerinin etiyolojiden bağımsız olarak tüm kalp yetersizliği hastalarına atfedilmesi amaçlandı. Çalışmanın bir diğer farklı yönü de daha önceki çalışmalarda bahsedilmeyen kalp yetersizliği için hospitalizasyon açısından yorum yapmamıza olanak sağlamasıdır. Bunun yanında çalışmamız bazı kısıtlılıklara sahiptir. Değerlendirilen hasta sayısı azdır. Ayrıca pentoksifilinin üzerinde etkisi olduğu ileri sürülen TNF-alfa ve diğer sitokinlerin düzeyleri araştırılmamıştır. İmmün sistem üzerinde etkili olan ve TNF-alfa inhibisyonu yapan pentoksifilinin kalp yetersizliğinde fayda sağlayabileceği varsayımı bu hastalarda TNF-alfa seviyelerinin artmış olmasına bağlanmıştır, çünkü TNF-alfa apoptozisi hızlandırarak kalp yetersizliğinin kötüleşmesine katkıda bulunmaktadır. Bu bilgilere bağlı olarak TNF-alfa’ nın kalp yetersizliği fizyopatolojisinde neden-sonuç ilişkisi içindeki yerini tam olarak tahmin etmenin mümkün olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Kaldı ki yapılan çalışmalarda pentoksifilin ile semptomlar ve ejeksiyon fraksiyonu açısından fayda gösterilenlerde bile serum TNF-alfa düzeylerinde anlamlı düşüş gözlemlenmemiştir. Bu bilgiler ışığında daha önceki bazı çalışmalarda da gözlenen olası etkilerin farklı mekanizmalar üzerinden olabileceği yorumu yapılabilir. Sonuç olarak, kalp yetersizliği hastalarında standart tedaviye pentoksifilin eklenmesi ile klinik ve ekokardiyografik parametrelerde olumlu bir etki izlenmemiştir. Olumlu yönde çalışmaların da mevcudiyetine rağmen pentoksifilinin kalp yetersizliği tedavisinde alabileceği potansiyel rolü halen tartışmalıdır. Bu bilgiler ışığında daha geniş 15 hasta grupları ile, patofizyolojik mekanizmaların aydınlatılması açısından TNF-alfa ve diğer olası sitokinlerin de değerlendirileceği daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. KAYNAKLAR -Bahrmann P, Hengst UM, Richartz BM, Figulla HR., 2004. Pentoxifylline in ischemic, hypertensive and idiopathic-dilated cardiomyopathy: effects on left-ventricular function, inflammatory cytokines and symptoms. Eur J Heart Fail. 6, 195-201. -Chacko KA., 1995. AHA Medical/Scientific Statement: 1994 revisions to classification of functional capacity and objective assessment of patients with diseases of the heart. Circulation. 92, 2003-2005. -Chung ES, Packer M, Lo KH, Fasanmade AA, Willerson JT., 2003. Randomized, doubleblind, placebo-controlled, pilot trial of infliximab, a chimeric monoclonal antibody to tumor necrosis factor-alpha, in patients with moderate-to-severe heart failure: results of the antiTNF Therapy Against Congestive Heart Failure (ATTACH) trial. Circulation. 107, 31333140. -Del Carlo CH, O'Connor CM., 1999. Cardiac troponins in congestive heart failure. Am Heart J. 138, 646-653. -Durdu S, Akar R, Çavolli R, Eren NT, Çorapçıoğlu T, Uçanok K, Özyurda Ü., 2003 İleri dönem kalp yetmezliğinde alternatif arayışlar. Anadolu Kardiyoloji Dergisi. 3, 252-260. -Edwars MJ, Abney DL, Miller FN., 1991 Pentoxifylline inhibits interleukin-2-induced leukocyte-endothelial adherence and reduce systemic toxicity. Surgery. 110, 199-204. -Levine B , Kalman J, Mayer L, Fillit HM, Packer M., 1990. Elevated circulating levels of tumor necrosis factor in severe chronic heart failure. N Engl J Med. 323, 236-41. 16 -Mann DL, McMurray JJ, Packer M, Swedberg K, Borer JS, Colucci WS, Djian J, Drexler H, Feldman A, Kober L, Krum H, Liu P, Nieminen M, Tavazzi L, van Veldhuisen DJ, Waldenstrom A, Warren M, Westheim A, Zannad F, Fleming T., 2004. Targeted anticytokine therapy in patients with chronic heart failure: results of the Randomized Etanercept Worldwide Evaluation (RENEWAL). Circulation. 109, 1594-1602. -Narula J, Arbustini E, Chandrashekhar Y, Schwaiger M., 2001. Apoptosis and the systolic dysfunction in congestive heart failure. Cardiology Clinics. 19, 113-126. -O'Connell JB, Bristow MR., 1994. Economic impact of heart failure in the United States. Time for a different approach. J.Heart Lune Transplant. 13, 107-112. -Sahn DJ, DeMaria A, Kisslo J, Weyman A., 1978. Recommendations regarding quantitation in M-mode echocardiography: results of a survey of echocardiographic measurements. Circulation. 58, 1072–1083. -Schandene L, Vandenbussche P, Crusiaux A, Alègre ML, Abramowicz D, Dupont E, Content J, Goldman M., 1992. Differential effects of pentoxifylline on the production of tumor necrosis factor-alpha (TNF-alpha) and interleukin-6 (IL-6) by monocytes and T cells. Immunology. 76, 30-34. -Shaw SM, Shah MK, Williams SG, Fildes JE., 2009. Immunological mechanisms of pentoxifylline in chronic heart failure. Eur J Heart Fail. 11, 113-8. -Silistreli E, Oto Ö., 1999. Son dönem kalp yetmezliğinde uygulanan cerrahi tedavi modaliteleri. Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi. 7, 161-169. -Skudicky D, Sliwa K, Bergemann A, Candy G, Sareli P., 2000. Reduction in Fas/APO-1 plasma concentrations correlates with improvement in left ventricular function in patients with idiopathic dilated cardiomyopathy treated with pentoxifylline. Heart. 84, 438-441. 17 -Sliwa K, Skudicky D, Candy G, Wisenbaugh T, Sareli P., 1998. Randomised investigation of effects of pentoxifylline on left-ventricular performance in idiopathic dilated cardiomyopathy. Lancet. 351, 1091-1093. -Sliwa K, Woodiwiss A, Candy G, Badenhorst D, Libhaber C, Norton G, Skudicky D, Sareli P., 2002. Effects of pentoxifylline on cytokine profiles and left ventricular performance in patients with decompensated congestive heart failure secondary to idiopathic dilated cardiomyopathy. Am J Cardiol. 90, 1118-1122. -Sliwa K, Woodiwiss A, Kone VN, Candy G, Badenhorst D, Norton G, Zambakides C, Peters F, Essop R., 2004. Therapy of ischemic cardiomyopathy with the immunomodulating agent pentoxifylline: results of a randomised study. Circulation. 109, 750-755. -Sullivan GW, Carper HT, Novick WJ Jr, Mandell GL., 1988. Inhibition of the inflammatory action of interleukin-1 and tumor necrosis factor (alpha) on neutrophil function by pentoxifylline. Infect Immun. 56, 1722-1729. -Ward A, Clissold SP., 1987. Pentoxifylline. A review of its pharmacodynamic and pharmacokinetic properties, and its therapeutic efficacy. Drugs. 34, 50-97. 18 19