Davacılar - idariyargi.org

advertisement
T.C.
DANIŞTAY
ONBEŞİNCİDAİRE
Esas No : 2014/3218
Karar No : 2015/600
Anahtar Kelimeler : Hastane, Kızılay, tazminat, kan, HIV, kusur
Özet : Transfüzyonda kullanılan kanın test edilip edilmediğinden veya eksik test
yapılmasından Sağlık Bakanlığını sorumlu tutmanın mümkün olmadığı, mevzuatta belirtilen
planlama ve denetimde eksiklik olursa Sağlık Bakanlığının müterafik kusurundan söz edilebileceği,
bu nedenle Kızılay'dan alınan virüslü kanın özel bir hastanede davacılar murisine nakli nedeniyle
meydana gelen ölüm olayında Sağlık Bakanlığının denetim görevini yerine getirmediğinden
bahsedilemeyeceği hakkında.
Temyiz Eden Taraflar: 1- (Davalı) : Sağlık Bakanlığı
Vekili
: Av. ...
2- (Davacılar): 1- ... 2- ... 3- ... 4- ... 5- ...
Vekilleri
: Av....
İstemin Özeti
: İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 21/03/2014 tarih ve E:2012/2186;
K:2014/559 sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan hükümler yönünden hukuka uygun olmadığı
ileri sürülerektemyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmalarının Özeti
: Davacıtarafından karşı tarafın temyiz isteminin reddi
gerektiği savunulurken, davalı idarece savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi
: ...
Düşüncesi
: Temyize konu Mahkeme kararınınbozulması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden
davalı idarenin yürütmenin durdurulması talebi görüşülmeden, tetkik hakiminin açıklamaları
dinlenip,dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar murisi ...'e verilen virüslü kanın sebep olduğu hastalık sonucu vefatı
olayında davalı idarenin kusurlu olduğu öne sürülerek toplam 550.000,00-TL manevi tazminatın
yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nce, davacılar murisinin ölümü olayında Özel ... Hastanesi ve
Türkiye Kızılay Derneği'nin kusurlu olduğu gerekçesiyle adli yargı mercileri nezdinde dava açılmış
olmasının davalı Sağlık Bakanlığı'nın kusurunun irdelenmesine mani olmadığı, bu nedenle 5624
sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu uyarınca, davalı idarece kan ve kan ürünleri konusunda faaliyet
gösteren Kızılay Derneği'nin sağlıklı işlemesi noktasında sahip olduğu gözetim ve denetim yetkisini
yerine getirmeyerek virüslü kanın davacılar murisine verilmesi olayında kusurlu olduğu
gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 350.000,00-TL manevi tazminatın
idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi, fazlaya
ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, anılan kararın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığıileri sürülerekaleyhlerine
olan kısımlarının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İdarenin kusurlu sorumluluğundan söz edebilmek için, idarenin hizmet kusuruna dayalı bir
işlem veya eyleminin bulunması, bir zarar doğması ve idarenin işlem ve eylemi ile zarar arasında
bir nedensellik bağının bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, geçirdiği böbrek rahatsızlığı nedeniyle 12/04/2011 tarihinde
annesi ...'den alınan böbrek ileÖzel ...Hastanesi'nde böbrek nakli gerçekleştirilen ...'e ameliyatı
1
T.C.
DANIŞTAY
ONBEŞİNCİDAİRE
Esas No : 2014/3218
Karar No : 2015/600
sırasında kan nakli yapıldığı, gerçekleşen böbrek nakli operasyonu sonrası taburcu edilen hastanın
bir süre sonra şiddetli karın ağrısı şikayeti ile tekrardan nakli gerçekleştirilen hastaneye başvurması
sonucu yapılan testlerde kısaca HIV diye nitelendirilen mikrobu kaptığının anlaşıldığı, Özel
...Hastanesi'nce yapılan değerlendirme sonucu hastaya verilen kanların virüslü olabileceği göz
önüne alınarak yapılan araştırmada, Kızılay Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi'nden temin edilen
ve C.M. isimli donörden alınan kanın HIV pozitif olduğu ve bu kan ile hastaya virüsün bulaştığının
tespit edildiği, hastada tespit edilen rahatsızlık sonrası yapılan tedavilere hastanın cevap vermemesi
sonucunda da HIV virüsü sebebiyle 29/08/2011 tarihinde vefat ettiği, ölüm olayında davalı idarenin
kusurlu olduğu ileri sürülerek tazminat istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan davanın
açıldığı anlaşılmaktadır.
5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu'nun Amaç ve kapsam başlıklı 1. maddesinin birinci
fıkrasında, “Bu Kanunun amacı; kan, kan bileşenleri ve ürünleri ile ilgili usûl ve esasları
düzenlemektir.” hükmü, ikinci fıkrasında, “Bu Kanun; kan, kan bileşenleri ve ürünleri hizmetlerini
yürüten kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda faaliyette bulunmak üzere Bakanlıkça izin
verilmiş gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerini kapsar.” hükmü, Genel esaslar başlıklı 3.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, “Bu Kanun kapsamındaki hizmetlerin planlanması,
yürütülmesi ve denetlenmesi hususlarında, Bakanlık münhasıran yetkili ve sorumludur.” hükmü, (ç)
bendinde, “Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınması veya transfüzyonu hekimin sorumluluğu ve
denetimi altında yapılır.” hükmü, (e) bendinde, “Hizmet birimi açan ve işletenlerin bu Kanun
kapsamındaki faaliyetlerini ulusal ve uluslararası kalite güvence programları çerçevesinde
yürütmeleri zorunludur.” hükmü, Hizmet birimleri, hizmet birimi açmaya yetkili kişiler başlıklı 5.
maddesinde, “(1) Kanın temini ve kullanımı için transfüzyon merkezleri, kan bağışı merkezleri ve
bölge kan merkezleri kurulur. (2) Bu Kanun kapsamındaki hizmet birimlerinden; a) Bölge kan
merkezi ve kan bağışı merkezini; kamu kurum ve kuruluşları ile Türkiye Kızılay Derneği, b)
Transfüzyon merkezini; bu fıkranın (a) bendinde sayılanların yanı sıra, bünyesinde acil müdahale
şartlarını taşıyan özel sağlık kuruluşlarında olmak kaydıyla gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel
kişileri, c) Plazma ürünleri üretim tesisini; kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek kişiler ve özel
hukuk tüzel kişileri, açıp, işletebilir.” hükmü, Ruhsat alma zorunluluğu, denetim ve cezaî hükümler
başlıklı 6. maddesinin ikinci fıkrasında, “Bakanlık, hizmet birimlerinin her türlü faaliyetini denetler
veya denetlettirir. …” hükmü kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, “Bölge kan merkezi (BKM):
Bakanlığın belirleyeceği bölgelerde kurulan, kendi bölgesindeki kan bağış ve transfüzyon
merkezleri ile işbirliği içinde çalışan, sorumlu olduğu bölgenin kan ihtiyacını karşılayacak
kapasitede olan, kan bankacılığı ile ilgili bütün iş ve işlemlerin yapılabildiği en kapsamlı birim,(d)
bendinde, Hizmet birimi: Transfüzyon merkezi, kan bağışı merkezi ve bölge kan merkezi, (k)
bendinde, Transfüzyon: Sağlık sorunu sebebiyle ihtiyacı olan hastaya tam kan ya da kan bileşeni
nakli şeklinde tanımlanmıştır.
04/12/2008 tarih ve 27074 Resmi Gazetede yayımlanan Kan ve Kan Ürünleri
Yönetmeliği’nin Görev ve sorumluluklar başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasında, “Kan ve kan
ürünleri ile ilgili hizmetlerin planlanması, yürütülmesinin izlenmesi, hizmet birimlerinin açılması ve
denetlenmesi hususlarında Bakanlık yetkili ve sorumludur.” hükmü, altıncı fıkrasında, “Kan ve kan
bileşenlerinin alınması, test edilmesi, işlenmesi, depolanması, kullanılır hale getirilmesi, kullanıma
sunulması, dağıtılması ve transfüzyon uygulamalarının geri bildiriminin izlenmesi, ilgili hizmet
biriminin sorumluluğundadır.” hükmü, Bölge Kan Merkezi başlıklı 9. maddesinin ikinci fıkrasının
(a) bendinde, “Sorumluluk alanı içinde kan bağış organizasyonu, kan ve kan ürünlerinin toplanması,
test edilmesi, hazırlanması, depolanması ve dağıtımı ile ilgili tüm faaliyetlerden, transfüzyon
merkezleri tarafından gönderilen transfüzyonun takibi ile ilgili verilerin değerlendirilmesinden ve
kendi alanı içinde gerekli düzenlemeleri yapmaktan sorumludur.” hükmü, Transfüzyon Merkezi
2
T.C.
DANIŞTAY
ONBEŞİNCİDAİRE
Esas No : 2014/3218
Karar No : 2015/600
başlıklı 10. maddesinde,“(1) Transfüzyon Merkezi (TM); Acil durumlar dışında kan bağışçısından
kan alma yetkisi olmayan, kan ve bileşenlerini bağlı bulunduğu BKM’den temin eden, transfüzyon
için çapraz karşılaştırma ve gerek duyulan diğer testleri yaparak hastalarda kullanımı için hazırlayan
birimdir. (2) Tüm yataklı tedavi kurumları ile acil müdahale şartlarını taşıyan ve Bakanlığın
transfüzyon uygulaması için gerekli gördüğü sağlık kuruluşları TM açar. TM; a) İdarî açıdan kendi
kurumuna bağlıdır. b) Gerekli olan her tür kan ve kan bileşenini bağlı olduğu BKM’ den aralarında
imzalanan protokole uygun olarak sağlar. c) Bağlı olduğu BKM’ne bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri
uyarınca Bakanlıkça düzenlenmiş ruhsatı protokol sırasında ibraz eder. ç) BKM’nin
yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunu yazılı olarak Bakanlığa bildirir.(3) Transfüzyon
kararı, uygulanması, takibi, istenmeyen etki/olayların bildirimi, doğrulanması ve tedavisi ile
hemovigilans açısından rehberde tanımlanmış ilgili form ve verilerin düzenlenmesinden hastanın
hekimi sorumludur. Hastanelerde yapılan transfüzyon uygulamalarından hastanın hekimi ile beraber
hastane transfüzyon komiteleri de sorumludur. Transfüzyon merkezi transfüzyonun takibi ile ilgili
verilerin toplanmasından, değerlendirilmesinden ve Bakanlığa ve bağlı olduğu BKM’ne
iletilmesinden sorumludur. ……”hükmü, Denetim başlıklı 19. maddesinin dördüncü fıkrasında,
“Denetimlerde hizmet biriminin fiziki yapısı, teknik donanımı, personel durumu, kanın temini,
depolanması, dağıtımı, immunohematolojik ve mikrobiyolojik testlerde kullanılan yöntemler ile
kayıtları Yönetmeliğe, Bakanlık tebliğlerine ve rehberde belirtilen asgari standartlara uygun
olmalıdır.” hükmü kurala bağlanmıştır.
Tüzüğü Bakanlar Kurulunca onaylanan, kamuya yararlı bir dernek olan Türkiye Kızılay
Derneği Tüzüğü’nün Kızılayın görevleri başlıklı 7. maddesinin üçüncü fıkrası, “Kızılayın Barış
Zamanındaki Görevleri: Kızılayın barış zamanında, ulusal ve uluslararası genel görevleri, afet
müdahale ve sosyal yardım hizmetleri, kan hizmetleri ve sağlıkhizmetleri ile ilgili görevleri
bulunmakta olup bu görevleri şunlardır:
….
ç) Kan hizmetleri görevleri; 1) Halkın güvenli kan ihtiyacının karşılanabilmesi için “gönüllü
kan donör programını” geliştirmek ve halkın kan verme alışkanlığı edinmesini sağlamak amacı ile
toplumu bilinçlendirme çalışmalarında bulunmak, 2) Ulusal kan politikasının oluşmasına destek
sağlamak ve Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmalara katılmak, 3) Kan hizmetlerinin ve kan
ürünlerinin geliştirilmesi, üretilmesi için gereken birimleri kurmak, geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
4) Kan ve kan ürünlerinin ihtiyaç sahiplerine sağlıklı şekilde ulaştırılması için gerekli sistemi
kurmak, bu konuda kamu, özel sağlık kuruluşları ve sosyal güvenlik kuruluşları ile sözleşmeler
yapmak.” hükmündedir.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, Türkiye Kızılay
Derneğinin (Kızılay), kan ve kan ürünlerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için faaliyetlerde
bulunabileceği ve Bölge Kan Merkezleri kurabileceği, kan, kan bileşenleri ve ürünleri hizmetlerini
kamu kuruluşları yanında Sağlık Bakanlığınca izin verilmiş gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel
kişilerinin yerine getirebileceği, kan ve kan bileşenlerinin alınması, test edilmesi, işlenmesi,
depolanması, kullanılır hale getirilmesi, kullanıma sunulması, dağıtılması ve transfüzyon
uygulamalarının geri bildiriminin izlenmesinin ilgili hizmet biriminin sorumluluğunda olduğu,
hastanelerde yapılan transfüzyon uygulamalarından hastanın hekimi ile beraber hastane
transfüzyon komitelerinin de sorumlu olduğu, bu faaliyetlerin ulusal ve uluslararası kalite güvence
programları çerçevesinde yürütülmesinin zorunlu olduğu ve bu konuda Sağlık Bakanlığının söz
konusu hizmet birimlerini denetleyeceği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla kan ve kan ürünlerinin alınması, test edilmesi, işlenmesi, depolanması ve
transfüzyonundasorumluluğun ilgili hizmet birimi, transfüzyon merkezi ve hekimde olduğu, Sağlık
Bakanlığının denetim yetkisinin transfüzyonda kullanılan kanın içeriğinin (hastalık taşıyıp
3
T.C.
DANIŞTAY
ONBEŞİNCİDAİRE
Esas No : 2014/3218
Karar No : 2015/600
taşımadığı) kontrolünü kapsamadığı, söz konusu denetim yetkisinin hizmet biriminin fiziki yapısı,
teknik donanımı, personel durumu, kanın temini, depolanması, dağıtımı, immunohematolojik ve
mikrobiyolojik testlerde kullanılan yöntemler ile kayıtları Yönetmeliğe, Sağlık Bakanlığı
tebliğlerine ve diğer mevzuata uygunluğunun kontrol edilmesini kapsadığı, transfüzyonda
kullanılan kanın test edilip edilmediğinden veya eksik test yapılmasından Sağlık Bakanlığını
sorumlu tutmanın mümkün olmadığı, mevzuatta belirtilen p lanlama ve denetimde eksiklik olursa
Sağlık Bakanlığının müterafik kusurundan söz edilebileceği, bu nedenle Kızılay'dan alınan virüslü
kanın özel bir hastanede davacılar murisine nakli nedeniyle meydana gelen ölüm olayında Sağlık
Bakanlığının denetim görevini yerine getirmediğinden bahsedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davalı idareye atfedilebilecek herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı
sonucuna varıldığından manevi tazminat isteminin kısmen kabulü yolunda verilen Mahkeme
kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, bozma kararı üzerine yeniden bir karar verileceğinden davacıların temyiz istemi
bu aşamada incelenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca
davalı idarenin temyiz istemininkabulüyle İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin 21/03/2014 tarih ve
E:2012/2186; K:2014/559 sayılı kararının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir
karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,2577 sayılı Kanunun 54.
maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde
karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Vekili
Üye
Üye
Üye
4
Üye
Download