İmam hatipler ne anlam taşır?

advertisement
On5yirmi5.com
İmam hatipler ne anlam taşır?
Yayın Tarihi : 25 Temmuz 2009 Cumartesi (oluşturma : 10/19/2017)
AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'den bu yana milyonlarca insanı heyecanlandıran en önemli karar
YÖK'ün katsayı uygulamasını kaldıran kararını açıklaması oldu. Sadece büyük bir haksızlık
giderilmekle kalmadı, bir ışık kaynağının önündeki karanlık perde de kaldırılmış oldu.
28 Şubat darbesiyle 11 sene önce konulan katsayı uygulaması, imam hatipleri cezalandırmayı
öngörüyordu, ama hakikatte meslek liseleri ve genelde eğitim sistemi cezalandırıldı. Adil,
hakkaniyete dayalı bütün siyasi sistemlerde ve devletlerde "din eğitimi ve öğretimi" temel bir
haktır. Batı Kilisesi, kendi dogmaları dışında bir dinî eğitimden veya vicdan özgürlüğünden söz
edenleri ateşlerde yakarken, Müslümanlar, daha 7. yüzyılın ilk yarısından başlamak üzere bütün din
müntesipleri için din ve vicdan özgürlüğünü, ibadet özgürlüğünü, dinî eğitim ve öğretimi hukukun
güvencesi altına almışlardı. Batı aydınlanması bu fikre –o da kısmen- çok geç ulaştı, ama hâlâ liberal
özgürlükleri savunanların ezici çoğunluğu söz konusu özgürlükleri sadece 'bireyler'le
sınırlandırmakta, Müslümanların 1.400 sene önce ulaştığı özgürlükler çizgisinin çok gerisine
düşmektedirler. İslam bakış açısından özgürlükler bireysel ve grupsal olarak parçalanamaz.
Söylemek gerekir ki, liberal demokrasilerin Müslümanların yaşadığı ve her din müntesibinin –ister
bireysel ister grup hakkı olarak- yaşaması için mücadele ettiği özgürlükler seviyesine ulaşabilmeleri
için kırk fırın ekmek yemeleri gerekir.
28 Şubatçılar bu en temel özgürlüğü kısıtladılar. Herkes biliyor ki, geniş toplumsal kesimler,
çocuklarını imam hatip okullarına veriyorlarsa, bu okulların bina ve donanımlarını kendileri finanse
ediyorlarsa; istedikleri, çocuklarının dinî öğretime paralel diğer branşlarda da –tabiat bilimleri, sosyal
bilimler, dil eğitimi vs.- eğitim görmesini sağlamaktır. Halkın isteği, çocuğunun diniyle barışık doktor,
hukukçu, öğretmen, maliyeci vs. olmasını sağlamaktır. Elbette içlerinde çocuğunun imam, hatip, vaiz,
müftü olmasını isteyenler de var. Ama asıl saik diniyle barışık eğitimli insan modelidir, bunu da imam
hatiplere kız öğrencilerin gösterdiği büyük yönelimden anlıyoruz.
İmam hatipleri diğer liselerden ayıran önemli bir özellik var: Bu okullarda okuyanların "toplumsal
profilleri"ne baktığımızda iktisadi gelir ve eğitim seviyeleri düşük kesimler olduğunu görüyoruz.
Toplumu üç ana katmana ayırmak gerekirse, öğrencilerinin ağırlıklı olarak "orta-orta katman"dan
başlamak üzere aşağıya doğru gittiği söylenebilir. Sıralama şöyledir: Orta-orta; orta-alt; alt-üst; altorta ve alt-alt. Bir işletme yöneticisi şöyle diyor: ''Ben alt-alt katmandan bir ailenin çocuğu olarak
imam hatipe gittim; bugün kendimi orta katmanın "orta-orta"sında görüyorum.'' Yüz binlerce öğrenci
eğer imam hatip okulları olmasaydı eğitim sistemine katılmayacak, dolayısıyla kendi katmanlarında
kalacaklardı. 28 Şubatçılar, imam hatip okullarına 'sınıfsal' refleksler gösterdiler. Onlara göre halkın
çocukları bir okulda 'dindar ve başı örtülü müstahdem' olabilirdi ancak, ama asla "öğretmen veya
idareci" olamazdı.
İmam hatiplerin çok daha büyük özellikleri var. Bu okullar, İslam dünyasında -modern zamanlara
mahsus olmak üzere- İslami ilimler ile Batılı bilimleri buluşturan; öğrenciyi hem geleneksel İslam
tefekkürü ve irfanından hem modern dünyadan haberdar kılan yegâne örneklerdir. İslam dünyasının
en büyük sıkıntısı bu değil mi? Modern eğitim almış aydınları ve akademisyenleri İslam'ın cahili;
geleneksel medrese okumuş son dönem uleması da Batı'dan habersiz. İşte imam hatipler bu
şizofreniyi ortadan kaldırmaya aday bir modeldir. Ciddi bir reformdan geçirilirlerse, imam hatipler
İslam dünyasına Türkiye'nin sunabileceği en büyük armağan olur.
Hayatımda YÖK'ü tebrik edeceğim hiç aklımdan geçmemişti, bu kararın alınmasında emeği geçen
herkese sonsuz şükran borçluyuz.
Zaman
Bu dökümanı orjinal adreste göster
İmam hatipler ne anlam taşır?
Download