Mepiriks 3 mg

advertisement
MEPİRİKS 3 mg TABLET
FORMÜLÜ:
Bir tablet 3 mg glimepirid, boyar madde olarak sarı demir oksit (E172) içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ:
Farmakodinamik Özellikler:
Glimepirid, sülfonilüre grubuna dahil kan şekeri düşürücü etkiye sahip ağızdan alınan bir
antidiyabetik ajandır. Fonksiyon gören pankreas beta hücrelerinden insülin salınımını uyararak
kan glukoz konsantrasyonlarını düşürür.
Glimepirid diğer sülfonilürelerde olduğu gibi beta hücre zarındaki ATP’ye duyarlı potasyum
kanallarını kapatarak beta hücresinin depolarizasyonuna ve kalsiyum kanallarını açarak da
kalsiyumun hücre içinde artışına yol açmaktadır. Bunun sonucu olarak ekzositoz yolu ile
insülin salgılanmasını sağlamaktadır. Glimepirid diğer sülfonilürelerden farklı olarak beta
hücre zarında farklı bir bölgeye yüksek bir değişim hızı ile bağlanmaktadır.
Ayrıca pankreas dışı etkiler de glimepirid aktivitesinde rol oynayabilir. Kandan periferik kas
ve yağ dokusu içine glukoz alınımı hücre zarında bulunan özel taşıyıcı proteinler yoluyla
gerçekleşir. Bu iletim hücre zarında bulunan özel taşıyıcı moleküllerin sayısını son derece
hızla arttırarak glukoz alımının uyarılmasına yol açar.
Farmakokinetik Özellikler:
Glimepirid, ağızdan alımını takiben gastrointestinal sistemden tamamen emilir. Yemeklerden
30 dakika önce veya hemen önce verilmesi etkisinde önemli bir farklılık oluşturmaz. Gıda
alımının absorbsiyon üzerine anlamlı bir etkisi yoktur, absorbsiyon hızı hafifçe azalır.
Diyabetik hastalarda tek bir günlük doz ile 24 saat boyunca süren iyi bir metabolik kontrol
sağlar.
Ağızdan alımdan sonra maksimum serum konsantrasyonlarına yaklaşık olarak 2.5 saatte
ulaşılır. Ortalama serum yarılanma ömrü, 5-8 saat kadardır. Glimepirid, albumin dağılım
hacmi ile hemen hemen eşit olan son derece düşük bir dağılım hacmine (yaklaşık 8.8 litre),
yüksek proteine bağlanma oranına (> %99) ve düşük bir klirense sahiptir (yaklaşık 48
ml/dakika).
Glimepirid, vücutta tamamen metabolize olur. Başlıca iki metaboliti siklohekzil hidroksi metil
(M1) ve karboksil (M2) türevidir. Sitokrom P450 II C9 glimepiridin M1’e
biyotransformasyonunda yer alır. Anlamlı bir birikim görülmez.
Radyoaktif maddeyle işaretlenmiş glimepiridin tek bir dozun alımını takiben idrarda %58 ve
feçeste % 35 radyoaktivite hesaplanmıştır. İdrarda değişmemiş madde bulunmamıştır.
MPKS3MG-070530P4V1
Özel Durumlardaki Farmakokinetik:
Yaşlılar:
Glimepiridin farmakokinetiğinin, 65 yaş altı ve 65 yaş üstü insülin bağımlı olmayan diabetes
mellitus (NIDDM) hastalarında 6 mg/günlük doz rejimiyle karşılaştırıldığı bir çalışmada, iki
yaş grubu arasında belirgin bir fark gözlenmemiştir. Kararlı durumdaki Eğri Altında Kalan
Alan (EAA) yaşlı grupta genç gruba göre %13 düşük bulunmuş, kilo orantılı ortalama klirens
genç gruba göre yaşlı grupta %11 yüksek bulunmuştur.
Pediatri:
Pediatrik hastalarda herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Cinsiyet:
Glimepirid farmakokinetiği, vücut ağırlıkları arası farklar gözetilerek değerlendirildiğinde,
erkek ve kadınlarda farklılık göstermemektedir.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan 15 hastada yapılan bir çalışmaya göre glimepirid tablet
farklı kreatinin klirenslerine sahip tüm hasta gruplarında iyi tolere edilmiştir. Başka bir
çalışmanın sonucunda ise, böbrek hastalığı olan NIDDM hastalarında 1 mg glimepirid tabletle
tedaviye başlanmasının ve hastanın açlık plazma glukozu seviyesine göre dozun titre edilerek
artırılmasının uygun olduğu öngörülmektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Diğer:
Fenotip olarak farklı ilaç-metabolizmasına sahip bireylerde, glimepiridin metabolizmasında
önemli bir fark görülmemiştir.
Obez hastalarda glimepiridin farmakokinetiği normal kilolu hastalara benzer olarak
bulunmuştur.
ENDİKASYONLARI:
Mepiriks kan şekeri düzeylerinin tek başına diyet, fiziksel egzersiz ve kilo kaybı ile yeterince
kontrol edilemediği insülin bağımlı olmayan (tip II) diyabet olgularında kullanılır.
KONTRENDİKASYONLARI:
Glimepirid aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır;
İnsülin bağımlı diyabet, diyabetik koma, ketoasidoz, şiddetli böbrek ya da karaciğer fonksiyon
bozukluğu, glimepirid ve diğer sülfonilüreler ile içeriğindeki diğer yardımcı maddelere karşı
aşırı duyarlılık
Şiddetli böbrek ya da karaciğer fonksiyon bozukluğunda, insüline geçiş gereklidir. Mepiriks
gebelik ve laktasyonda kontrendikedir.
MPKS3MG-070530P4V1
UYARILAR/ÖNLEMLER:
Artan kardiyovasküler mortalite riskine ilişkin özel uyarı:
Ağız yoluyla verilen hipoglisemik ilaçların uygulanmasının, tek başına diyet ya da diyet
artı insülinle tedaviye kıyasla kardiyovasküler mortalitede artışla bağıntılı olduğu
bildirilmiştir. Bu uyarı, University Group Diabetes Program (UGDP) tarafından
yürütülen, glukoz düşürücü ilaçların insüline bağımlı olmayan diyabet hastalarında
vasküler komplikasyonları önleme veya geciktirmedeki etkililiğini değerlendirmek
amacıyla tasarlanmış uzun süreli, prospektif bir klinik çalışmaya dayanmaktadır. Bu
araştırma, randomize olarak dört tedavi grubundan birine ayrılan 823 hastayı
kapsamıştır.
UGDP, diyet artı tolbutamidin sabit bir dozu (1.5 g/gün) ile 5 ila 8 yıl süreyle tedavi
edilen hastaların, tek başına diyet ile tedavi edilen hastalara kıyasla yaklaşık 2.5 katı
kardiyovasküler mortalite oranı bildirmiştir. Toplam mortalitede anlamlı bir artış
gözlenmemiş, ancak kardiyovasküler mortalitedeki artışa dayanarak tolbutamid
kullanımı kesilmiş, bu da araştırmanın genel mortalitede bir artışı gösterme olanağını
sınırlamıştır. Bu sonuçların yorumlanmasına ilişkin tartışmaya karşın, UGDP
araştırmasının bulguları bu uyarı için yeterli bir dayanak oluşturmaktadır. Hastalar
glimepirid tablet ve alternatif tedavi yollarının potansiyel riskleri ve avantajları
konusunda bilgilendirilmelidir.
Mepiriks yemeklerden kısa bir zaman önce veya yemeklerle birlikte alınmalıdır.
Düzensiz öğün aralıkları ve kaçırılan öğünler, glimepirid ile tedavinin hipoglisemiye yol
açmasına neden olabilir. Olası hipoglisemi semptomları arasında; baş ağrısı, aşırı açlık,
bulantı, kusma, halsizlik, uyku hali, uyku bozukluğu, huzursuzluk, saldırganlık, konsantrasyon
bozukluğu, dikkat ve reaksiyonda bozulma, depresyon, konfüzyon, konuşma ve görme
bozuklukları, afazi, tremor, paraziler, duyu bozuklukları, baş dönmesi, güçsüzlük, otokontrol
kaybı, deliryum, serebral konvülsiyonlar, somnolans bilinç kaybı sayılabilir. Ayrıca terleme,
ıslak deri, anksiyete, taşikardi, hipertansiyon, çarpıntı, angina pektoris ve kardiyak aritmiler
gibi adrenerjik karşı düzenleme belirtileri olabilir.
Ağır hipoglisemik atağının klinik tablosu inme tablosuna benzeyebilir.
Semptomlar, hemen karbonhidrat (şeker) alımı ile hemen hemen her zaman istenen biçimde
kontrol edilebilir. Suni tatlandırıcılar etkisizdir. Diğer sülfonilürelerden bilindiği üzere
başlangıçta alınan başarılı önlemlere rağmen, hipoglisemi tekrar ortaya çıkabilir.
Alışılmış miktarda şeker alımı ile sadece geçici olarak kontrol altına alınabilen şiddetli
hipoglisemi veya uzun süre devam eden hipoglisemi, acil ilaç tedavisini ve bazı durumlarda
hastanede tedaviyi gerektirir.
Hipoglisemiyi destekleyen faktörler:

Hastanın iletişim isteksizliği ya da (yaşlı hastalarda daha sık olarak) yetersizliği,

Beslenme yetersizliği; düzensiz öğün aralıkları veya kaçırılan öğünler,

Fiziksel egzersiz ile karbonhidrat alımı arasında dengesizlik
 Diyette değişiklikler
MPKS3MG-070530P4V1

Alkol tüketimi, özellikle de kaçırılan öğünlerle bir arada,

Böbrek fonksiyon bozukluğu,

Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu,

Glimepirid doz aşımı

Karbonhidrat metabolizmasını etkileyen kompanse edilmemiş belirli endokrin sistem
bozuklukları veya hipoglisemi karşı düzenlemesi (tiroid fonksiyonlarının belirli bazı
bozukluklarında ve ön hipofiz veya kortikoadrenal yetmezliği örneğindeki gibi),

Belirli diğer ilaçlarla birlikte uygulama (İlaç Etkileşmeleri bölümüne bakınız)
Glimepirid tedavisi sırasında, kan ve idrar glukoz düzeyleri düzenli olarak kontrol edilmeli, ek
olarak glikozillenmiş hemoglobin oranı da izlenmelidir.
Glimepirid tedavisi sırasında, karaciğer ile ilgili ve hematolojik (özellikle lökosit ve
trombosit) kontrol gereklidir.
Ayrıcalıklı stres durumlarında (örneğin kazalar, akut cerrahi, ateşli enfeksiyonlar) geçici
olarak insüline geçiş gereklidir.
Gebelik ve Laktasyonda kullanım:
Gebelik kategorisi C’dir.
Glimepirid gebelikte kontrendikedir. Böyle durumlarda insüline geçiş yapılmalıdır. Gebe
olduğunu düşünen hastalar doktorunu bilgilendirmelidir. Glimepirid gibi sülfonilüre türevleri
anne sütüne geçtiğinden, Glimepirid emziren kadınlar tarafından alınmamalıdır.
Araç ve makine kullanmaya etkisi:
Hipoglisemi veya hiperglisemiye bağlı olarak konsantrasyon ve reaksiyon yetenekleri
bozulabilir. Bu da, bu yeteneklerin özellikle gerekli olduğu durumlarda (örneğin taşıt veya
makine kullanımında) risk teşkil eder.
Hastaya direksiyon başında hipoglisemiden kaçınmak için önlemler alması konusunda
tavsiyelerde bulunulmalıdır. Hipogliseminin uyarıcı semptomlarının farkına varamayan ya da
yakın zamanda hipoglisemi hikayesi olan hastalarda bu durum özellikle önemlidir. Böyle
hastalarda taşıt ve makine kullanımının tavsiye edilip edilmemesi konusunda düşünülmelidir.
YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER:
Glimepirid ve diğer sülfonilüreler ile kazanılmış deneyimlere dayanarak, aşağıdaki yan etkiler
göz önünde bulundurulmalıdır:
Bağışıklık Sistemi bozuklukları: Çok nadir durumlarda hafif hipoglisemik reaksiyonlar daha
ciddi olabilir ve bazen şoka kadar ilerleyebilen dispne ve kan basıncında düşme buna eşlik
edebilir. Yine çok nadir durumlarda alerjik vaskülit görülebilir. Sülfonilüreler, sulfonamidler
veya ilgili maddelerle çapraz alerji gelişebilir.
MPKS3MG-070530P4V1
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları: Glimepirid tedavisi sırasında kan tablosunda değişiklikler
nadir olarak ortaya çıkabilir. Orta-şiddetli trombositopeni, lökopeni, eritrositopeni,
granülositopeni, agranülasitoz, hemolitik anemi ve pansitopeni gelişebilir. Genel olarak tedavi
kesildiğinde semptomlar kaybolur.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları: Nadir durumlarda glimepirid kullanımından sonra
hipoglisemik reaksiyonlar gözlenebilir. Bu reaksiyonlar çoğunlukla aniden gelişir, şiddetli
olabilir ve düzeltilmesi her zaman kolay olmayabilir. Bu reaksiyonların oluşması, diğer
hipoglisemik tedavilerde de olduğu gibi diyet alışkanlıkları ve doz gibi tek tek faktörlere
bağlıdır (Bakınız Uyarılar/Önlemler) .
Göz bozuklukları: Özellikle tedavinin başlangıcında, kan şekeri düzeylerindeki değişikliğe
bağlı olarak geçici görme bozukluğu görülebilir.
Gastrointestinal bozukluklar: Bulantı, kusma, diyare midede bası ya da doluluk hissi ve karın
ağrısı gibi gastrointestinal şikayetler çok nadirdir ve seyrek olarak tedavinin kesilmesine
neden olurlar.
Karaciğer ve safra bozuklukları: Karaciğer enzim düzeyleri yükselebilir. Çok nadir
durumlarda karaciğer fonksiyon bozukluğu (örneğin kolestaz ve sarılık) ve karaciğer
yetmezliği ile sonuçlanabilecek hepatit gelişebilir.
Cilt ve deri altı doku bozuklukları: Kaşıntı, döküntü ve ürtiker gibi ciltte aşırı duyarlılık
reaksiyonları ortaya çıkabilir. Çok nadir durumlarda ışığa karşı aşırı duyarlılık gelişebilir.
Çok nadir durumlarda, sodyum serum konsantrasyonlarında düşüş görülebilir.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER:
Glimepiridin diğer bazı ilaçlarla birlikte alınması, hipoglisemik etkisinin düşmesi veya
artması gibi istenmeyen etkilere neden olabilir. Bu nedenle diğer ilaçlar sadece doktorun
bilgisi altında alınmalıdır.
Glimepirid ile elde edilen deneyimlere ve diğer sülfonilüreler hakkında bilinenlere dayanarak
aşağıdaki etkileşimler göz önünde bulundurulmalıdır.
Glimepiridin hipoglisemik etkisini arttıran ilaçlar:
Fenilbutazon, azapropazon, oksifenbutazon, insülin ve diğer oral yolla kullanılan
antidiyabetikler, metformin, salisilatlar ve paraaminosalisilik asit, anabolik steroidler ve erkek
seks hormonları, kloramfenikol, kumarin antikoagülanlar, fenfluramin, fibratlar, anjiyotensin
dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri, fluoksetin, sülfinpirazon, belirli uzun etkili
sülfonamidler, tetrasiklinler, MAO inhibitörleri, kinolon antibiyotikler, probenesid,
mikonazol, yüksek doz parenteral pentoksifilin, tritokualin, allopurinol, sempatolitik, siklo-,
tro- ve ifosfamidler.
Glimepirid’in hipoglisemik etkisini azaltan ilaçlar:
Östrojenler ve progestojenler, salüretikler, tiazid diüretikler, tiroid stimüle eden ajanlar,
glukokortikoidler, fenotiazin türevleri, klorpromazin, adrenalin ve sempatomimetikler, yüksek
MPKS3MG-070530P4V1
dozlarda nikotinik asit ve nikotinik asit türevleri, (uzun süreli kullanılan) laksatifler, fenitoin,
diazoksit, glukagon, barbitüratlar ve rifampisin, asetazolamid.
H2 antagonistleri, beta-blokörler, klonidin ve rezerpin kan şekerini düşürücü etkinin artmasına
ya da zayıflamasına yol açabilir. Beta–blokörler, klonidin, guanetidin ve rezerpin gibi
sempatolitik ilaçların etkisi altında, hipoglisemiye karşı adrenerjik karşı düzenleme belirtileri
azalmış olabilir ya da hiç olmayabilir.
Alkol alımı, glimepiridin kan şekerini düşürücü etkisini önceden tahmin edilemeyen bir
biçimde arttırabilir ya da zayıflatabilir. Kumarin türevlerinin etkisi artabilir ya da azalabilir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU:
Diyabetin başarılı tedavisinin temelini, kan ve idrarın düzenli kontrolünün yanı sıra, iyi diyet
ve düzenli fiziksel egzersiz oluşturur. Tavsiye edilen diyetin yapılmamasının sonuçlarını,
tablet alımı veya insülin uygulanması tek başına telafi edemez.
Başlangıç ve idame dozları, kan ve idrar glukozunun düzenli kontrolünün sonuçlarına
dayanarak ayarlanır.
Başlangıç dozu, günde 1 kez 1 mg glimepiriddir. Eğer iyi kontrol sağlanabilirse, bu doz
devam tedavisi için kullanılabilir.
Yeterli kontrol sağlanamıyorsa, glisemi düzeylerine dayalı olarak, kademeli ve her kademe
(aşama) arasında 1-2 haftalık aralar olacak şekilde günlük, 2, 3, 4 mg’a kadar doz arttırılabilir.
Sadece istisnai durumlarda günde 4 mg’dan fazla doz iyi sonuç verebilir. Tavsiye edilen
maksimum doz günde 1 kez 6 mg glimepiriddir.
Metforminin günlük maksimum dozu ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda, Glimepirid
ile kombine kullanım tedavisine başlanabilir. Metformin dozu devam ettirilirken kombine
tedavi olarak alınacak olan Glimepirid en düşük doz ile başlanmalı ve daha sonra metabolik
kontrol için gerekli olan doz, maksimum günlük dozu geçmeyecek şekilde, ayarlanmalıdır.
Kombine tedavi yakın tıbbi gözlem altında uygulanmalıdır.
Eğer gerekli ise, Mepiriks’in maksimum günlük dozu ile yeterince kontrol sağlanamayan
hastalarda, birlikte insülin tedavisine başlanabilir. Glimepirid dozu aynen devam edilirken,
insülin tedavisi düşük doz ile başlamalı ve metabolik kontrol için gerekli olan seviyeye kadar
ayarlanmalıdır. Kombinasyon tedavisi yakın tıbbi gözlem altında uygulanmalıdır.
Normal olarak; günlük tek bir doz Mepiriks yeterlidir. Bu dozun kahvaltıdan hemen önce ya
da kahvaltı sırasında alınması, -hiçbir şey yenmemişse- ilk ana öğünden hemen önce ya da
öğün sırasında alınması önerilmektedir. Mepiriks alındıktan sonra öğün atlamamak çok
önemlidir.
Bir dozun alınmasının unutulması gibi hatalar, hiçbir zaman bunu takiben daha yüksek bir
dozun alınması ile düzeltilmemelidir. Mepiriks tabletleri, yeterli miktarda sıvı ile bütün olarak
yutulmalıdır.
Günlük 1 mg Glimepirid dozunun hipoglisemik reaksiyona neden olduğu durumlar bu
hastalarda, kontrolün sadece diyet ile sağlanabileceğini gösterir.
MPKS3MG-070530P4V1
Diyabet kontrolü düzeldikçe insüline duyarlık artmaktadır; dolayısıyla tedavi ilerledikçe
Glimepirid ihtiyacı düşebilir. Hipoglisemiden kaçınmak için Mepiriks tedavisinde zamanla
doz azaltımı veya kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Doz ayarlaması da; hastanın
ağırlığı değiştiğinde veya yaşam tarzı değiştiğinde; hipoglisemi veya hiperglisemiye karşı
artmış bir duyarlığa neden olabilecek diğer faktörler ortaya çıktığında göz önüne alınmalıdır.
Diğer oral yolla uygulanan antidiyabetiklerden Mepiriks’e geçiş: Mepiriks ile diğer kan
şekerini düşürücü ajanlar arasında kesin bir doz ilişkisi yoktur. Mepiriks diğer bu tip ajanların
yerine kullanıldığı zaman, günlük başlangıç dozu 1 mg’dır. Bu durum diğer ağızdan alınan
kan şekerini düşürücü ajanın maksimum dozundan olan geçişlerde bile uygulanır. Herhangi
bir Mepiriks doz artışı yukarıda verilen “Başlangıç dozu ve doz ayarlaması” ile uyumlu
olmalıdır. Daha önceki kan şekerini düşürücü ajanın etki süresi ve gücü göz önünde
bulundurulmalıdır. İlaç alımına bir süre ara verilmesi hipoglisemi riskini artıran ek etkilerden
kaçınmak için gerekli olabilir.
İnsülinden Mepiriks’e geçiş: İnsülin ile kan şeker regülasyonu sağlanan bazı Tip 2 diyabet
hastalarında, istisnai olarak, Mepiriks’e geçiş gerekebilir. Bu geçiş yakın medikal gözlem
altında yapılmalıdır.
Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanımı için “Kontrendikasyonları”
bölümüne bakınız.
16 yaşın altındaki hastalarda güvenlik etkinliğine ait yeterli klinik veri mevcut değildir.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ:
Bir doz aşımını takiben hipoglisemi oluşabilir, 12 ila 72 saat sürebilir ve ilk düzelmeden sonra
tekrar oluşabilir. Doz aşımının gerçekleşmesinden sonra 24 saate varan süreyle semptomlar
görülmeyebilir. Bu gibi durumlarda genellikle hastanede gözlem önerilmektedir. Bulantı,
kusma ve epigastrik ağrı görülebilir. Hipoglisemiye genellikle huzursuzluk, tremor, görme
bozuklukları, koordinasyon problemleri, uyku hali, koma ve konvülsiyonlar gibi nörolojik
semptomlar eşlik edebilmektedir.
Tedavi esas olarak, kusturma yoluyla absorpsiyonun önlenmesi ve daha sonra aktif karbon
(adsorban) ve sodyum sülfat (laksatif) içeren su veya limonata içirilmesinden oluşur. Eğer
büyük miktarda doz aşımı gerçekleşmişse, gastrik lavajı takiben aktif kömür ve sodyum sülfat
endikedir. Ağır doz aşımı durumunda yoğun bakım ünitesinde tedavi gereklidir. Glukoz
uygulamasına en kısa zamanda başlanmalı, eğer gerekirse kan şekeri çok iyi izlenerek 50 ml
%50 solüsyonun bir bolus intravenöz enjeksiyonu ve ardından %10’luk glukoz solüsyonun
infüzyonu uygulanmalıdır. Daha sonra semptomatik tedavi yapılmalıdır. Özellikle
glimepiridin bebekler ve küçük çocuklarda kazara alınmasına bağlı hipoglisemi tedavi
edilirken, tehlikeli hiperglisemi meydana getirme olasılığından kaçınmak için verilen glukoz
dozu dikkatli olarak kontrol edilmelidir. Kan şekeri yakından izlenmelidir.
SAKLAMA KOŞULLARI:
250C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
MPKS3MG-070530P4V1
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI:
30 ve 60 tablet içeren blister ambalajlarda sunulmaktadır.
PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ:
Mepiriks 1 mg Tablet 30 tablet, 60 tablet
Mepiriks 2 mg Tablet 30 tablet, 60 tablet
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.
REÇETE İLE SATILIR.
Ruhsat Tarihi ve No
: 04.07.2007-211/97
Ruhsat Sahibi
: BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.
34398 Maslak-İSTANBUL
İmal Yeri
: BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.
34398 Maslak-İSTANBUL
Prospektüs Onay Tarihi
MPKS3MG-070530P4V1
: 06.07.2007
Download