[EP-269] ALVEOLER FORM SARKOİDOZ: İKİ OLGU NEDENİYLE Murat Kavas1, Esen Akkaya1, Sinem Güngör2, Murat Yalçınsoy3, Levent Alpay4, Ferda Aksoy5, Canan Akman6 1 T.C. S.B. Süreyyapaşa göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, İstanbul 2 Universal Hastaneler Grubu, Alman Hastanesi, İstanbul 3 T.C. S.B. Balıklıgöl Devlet Hastanesi, Şanlıurfa 4 T.C. S.B. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği, İstanbul 5 T.C. S.B. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü, İstanbul 6 İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı, İstanbul Sarkoidozda, olguların %20-25ʼinde atipik radyolojik bulgular tespit edilmektedir. Bu olgulardaki tedavi gerektiren ciddi klinik tablolarda, tedavinin gecikmesi, kalıcı organ hasarına yol açabileceğinden, atipik radyolojik bulguların zamanında tanınması ve tanıda zaman kaybedilmemesi önemlidir. Sarkoidozda nadir görülen alveoler form nedeniyle takip ettiğimiz iki olgumuzu tanı gecikmeleri ve ayırıcı tanıların önemi açısından tartışmak istedik. Olgu I: 43 yaşında kadın, nefes darlığı ve yan ağrısı ile müracaat etti. Fizik muayene ve rutin laboratuar bulgularında patoloji saptanmadı. Radyolojik incelemelerde orta ve alt zonlarda periferik yerleşmiş 10*10 cm, içinde hava bronkogramları olan asiner gölgeler mevcuttu. Bronkoskopik bulgular ile kriptojenik organize pnömoni tanısı alan hastada, kortikosteroid tedavi sonrası klinik radyolojik düzelme izlendi. Tedaviden bir yıl sonra cilt altı nodülleri ile müracaat eden hastaya biyopsi ile sarkoidoz tanısı konuldu. Geriye dönük inceleme ile ilk müracaatı için de alveoler form sarkoidoz tanısı konuldu. 13 yıldır takipte olan hastada yıllar içinde gelişen nodüler sarkoidoz ve solunum parametrelerindeki düşüşler spontan düzelmiş, kardiyak sorunlar sarkoidozla ilişkili bulunmamış olup, halen yakınmasızdır. Olgu II: 22 yaşında erkek, yan ağrısı ile müracaat etti. Fizik muayene ve rutin laboratuar bulgularında patoloji saptanmadı. Radyolojik incelemelerde bilateral yaygın, içinde hava bronkogramları olan asiner gölgeler mevcuttu. Bronkoskopik ve transtorasik iğne aspirasyonu ile alınan biyopsi örneklerin de patolojik tanıya gidilemeyen olguya mediastinoskopi ile alınan materyalde granülomatöz iltihap saptanması üzerine sarkoidoz tanısı konuldu. Klinik ve radyolojik bulgular birleştirildiğinde alveoler form sarkoidoz olarak değerlendirildi. Tedaviyi gerektirecek bulgusu olmayan hasta ilaçsız izleme alındı. Olgu 4 aydır izlemde olup halen yakınmasızdır. Sarkoidoz tanısına, klinik, radyolojik ve patolojik bulguların beraber değerlendirilmesi ile ulaşıldığından bu basamakların birinde yapılacak bir hata hastalarda tanı gecikmelerine ve yanlış tanılara neden olacaktır. 294