12 Ağustos 2016 Haftanın Gündemi-Beklentiler Küresel izlenecek... piyasalar Küresel piyasalarda bu hafta genel olarak hava olumluydu. ABD’de borsaların yeni rekorlar kırması, Avrupa borsalarının da yükselme eğilimi içinde olması ve gelişmekte olan ülke piyasalarında da olumsuz bir durumun yaşanmaması hafta boyunca risk iştahının da yüksek olmasına neden oldu. San Fransisco Fed Başkanı Williams’ın faiz artırımı konusundaki sözleri piyasaları biraz olumsuz yönde etkilese de, genel eğilimi bozmadı. ABD’den gelen üretici enflasyonu verilerinin negatif olması ve perakende satışlarda artış olmaması, ABD ekonomisinde yavaşlama endişelerini tekrar gündeme taşırken, doların bugün itibariyle gerilemesine neden oldu. Euro Bölgesi’nde büyüme yavaşlarken, İtalya’nın bankacılıkla ilgili sıkıntıları sürmekte. İngiltere’de ise İngiltere Merkez Bankası’nın ek parasal genişleme adımları beklenirken, sterlin değer kaybetmeye devam ediyor. Venezuela’nın petrol arzının kontrol edilmesiyle ilgili çabaları sonuncunda petrol fiyatları hafif arttı; Suudi Petrol Bakanı’ndan da bu yönde bazı açıklamalar geldi ama piyasalar OPEC üyelerinin ortak bir karar alma kapasiteleri konusunda kuşkulu. Öte yandan Çin’de ihracatın yavaşlamaya devam etmesi ülke ekonomisi konusundaki soru işaretlerini tekrar gündeme getirmekte. Brezilya’da ise eski Başkan Dilma Rousseff’in yargılanma süreci ülkeledeki siyasi istikrasızlığı artırabilir. ABD Doları hafif değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.12; dolar/yen ise 101.10 civarında seyrediyor. Petrol fiyatları hareketliydi ve hafif yükseldi. Vadeli Brent ham petrolünün varili 45.85 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 43.40 dolar civarında. Altın fiyatları dalgalı seyretti, bugün itibariyle doların zayıflamasıyla yükseldi. Altının onsu 1353 dolar civarında seyrediyor. Türkiye’de bu hafta açıklanan sanayi üretimi ve cari işlemler açığı verileri olumlu değildi. Yılın ikinci yarısında beklediğimiz ekonomik yavaşlamanın ilk sinyalleri gelmeye başladı. Sanayi üretimi Haziran ayında ancak %1.1 civarında büyüyebildi, ikinci çeyrek büyümesinin de ilk çeyreğe gore yavaşladığını görmekteyiz. Temmuz ayındaki bayram tatili ve darbe girişimi ise bu aya ilişkin üretim verilerinin de daralma yönünde olabileceğini gösteriyor. Öte yandan, Haziran ayına ilişkin cari açık verileri de cari açıkta yavaş yavaş yükselme eğiliminin olacağını gösteriyor. Haziran ayında cari açık 3.2 milyar dolardam 4.9 milyar dolara çıkarken, kümülatif açık 27.7 milyar dolardan 29.4 milyar dolara yükseldi. Bu durumun temel nedenleri azalan turizm gelirleri ve artan dış 1 ticaret açığıydı. Öte yandan haftaya Mayıs ayı işsizlik oranı açıklanacak. Türkiye piyasaları, Moody’s’in Türkiye değerlendirmesini pas geçmesi, Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin tekrar canlanması ve küresel piyasalarda risk iştahının yüksek seyretmesiyle olumlu bir hafta geçirdi. Piyasalarda normalleşmenin sürmesiyle dolar/TL hafta içinde 2.95’in altını test ederken, faizler geriledi. Ayrıca Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık indirimleri piyasaları destekledi. Bankalar konut piyasasını teşvik etmek amacıyla cumhurbaşkanı ve hükümetin çağrılarına cevapsız kalmayarak konut kredi faizlerini düşürdü. Ancak enflasyon oranlarının yüksekliği ve mevduat maliyetleri bankaların kredi tarafında istenen faiz indirimlerini yapmasını zorlaştırıcı etkenler olarak karşımıza çıkmakta. Öte yandan, birkaç yıl once cari açığın sınırlandırılması için özellikle finans kesimiyle ilgili alınan makro-ihtiyati önlemlerin ekonomiyi teşvik etmek açısından gevşetilmesinin düşünüldüğü açıklandı. Tüm bu önlemlerin iç tüketimi teşvik etmesi ve bu yönde yavaşlama belirtileri gösteren ekonomiyi canlandırması amaçlanmakta. Diğer taraftan ise meclisten geçen otomatik BES uygulamasının ise tasarrufları teşvik edici bir etkisinin olacağı tahmin edilmekte. Küresel piyasalardaki risk iştahının devam etmesi ve Türkiye’de siyasi ve ekonomik normalleşmenin sürmesiyle birlikte haftaya piyasalarda göreli olarak sakin seyrin devam etmesini bekliyoruz. Haftaya yurtiçindeki siyasi gelişmeler ve küresel piyasalardaki seyir izlenecek. Bu değerlendirmeler çerçevesinde, dolar/TL paritesinin 2.95 civarında dalgalanacağını; risk iştahının devam etmesi halinde 2.90-2.95 aralığında kalınabileceğini düşünüyoruz. İki yıllık tahvilin bileşik faizi ise %9.00’a doğru gerileyebilir. TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Sanayi üretimi Haziran ayında arındırılmamış bazda yüzde 1.1, ikinci çeyrekte ise bir önceki çeyreğe göre ivme kaybederek yüzde 2.9 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Haziran'da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.1 arttı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise Haziran'da bir önceki aya göre yüzde 1.4 azaldı. Verinin detaylarına bakıldığında dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 5.5, imalat sanayi yüzde 0.4, arama malı imalatı yüzde 0.2, dayanıksız tüketim malı imalatı da yüzde 0.2 daraldı. Öte yandan enerji yüzde 9, sermaye malı imalatı yüzde 1, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 7.8, otomotiv üretimi ise 2 Merkez Bankası TL ZK oranlarını 50 baz puan indirdi, ROM kapsamında bazı dilimlerde katsayılar 0.1 puan artırıldı... yüzde 6.7 arttı. Sanayi üretiminin yüzde 5.6 artış gösterdiği ilk çeyrekte gayri safi yurtiçi hasıla sabit fiyatlarla yüzde 4.8 artış göstermişti. Cari açık uçak krizi sonrası Rusya ile gerginlik ve iç güvenlik endişeleri nedeniyle turizm gelirlerinde azalma ve dış ticaret açığındaki artisan etkisiyle Haziran'da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 54 artışla beklentilerin üzerinde 4.94 milyar dolar oldu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, cari açık Ocak-Haziran döneminde 19.06 milyar dolarolarak gerçekleşirken, 12 aylık kümülatif cari işlemler açığı Mayıs ayındaki 27.69 milyar dolardan 29.42 milyar dolara yükseldi. TCMB açıklamasında cari açıktaki artışın nedenlerine ilişkin, "Hizmetler dengesi fazlasının bir önceki yılın aynı ayına göre 1.23 milyar dolar azalarak 1.19 milyar dolara düşmesi ve ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının 326 milyon dolar artarak 5.23 milyar dolara yükselmesi etkili olmuştur. Ayrıca, birincil gelir dengesi açığı 165 milyon dolar artarak 997 milyon dolar olmuştur" denildi. Cari denge Mayıs ayında 3.17 milyar dolar, geçen yılın Haziran ayında ise 3.22 milyar dolar açık vermişti. Parasal olmayan altın kaleminde, bir önceki yılın Haziran ayında 196 milyon dolar net ithalat gerçekleşmişken, bu yılın aynı ayında 269 milyon dolar net ihracat kaydedildi. Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 143 milyon dolar artarak 940 milyon dolar oldu. TCMB verilerine göre doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler (net yükümlülük artışı), bir önceki yılın aynı ayına göre 267 milyon dolar azalarak 271 milyon dolar oldu. Net hata noksan kaleminde Haziran'da 1.53 milyar dolar çıkış, ilk altı ayda ise 1.63 milyar dolarlık giriş görüldü. Merkez Bankası (TCMB) TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirirken, rezerv opsiyonu katsayılarını bazı dilimlerde 0.1 puan artırdı. TCMB tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Türk Lirası zorunlu karşılık oranları tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirilmiştir. Rezerv Opsiyonu Mekanizması kapsamında döviz imkânının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın imkânının ilk iki diliminde katsayılar 0.1 puan artırılmıştır" denildi. Açıklamada rezerv opsiyonu kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde söz konusu değişiklikler ile finansal sisteme yaklaşık 1.1 milyar TL ve 600 milyon dolar ilave likidite sağlanmış olacağı belirtildi. Kararların, piyasaya ek likiditenin yanı sıra yıllık kârına bir miktar katkı sağlayacağı bankalara kredi faizlerini düşürme konusunda da destek sağlaması bekleniyor. Yatırım ortamının Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik düzenlemeler içeren yasa Resmi iyileştirilmesine Gazete'de yayımlandı: ilişkin yasa yayımlandı... Yasaya göre, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine yönetim organının yerine geçmesi, yönetim organı kararları ve işlemlerini onaylaması ayrıca envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında yürütmesi için mesleki ve teknik yeterliliğe sahip yeterli sayıda kayyum atanacak.Mahkeme, şirketin veya kooperatifin mal varlığının korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli tedbirleri alarak, şirket ya da 3 BES yasalaştı... kooperatif aleyhine takip yapılmasını yasaklayabilecek ya da daha önce başlatılan takipleri durdurabilecek. İş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin, o ülkedeki bölgesel yönetim merkezlerinde istihdam ettiği kişilere döviz olarak ödediği ücretler, vergi istisnası kapsamına alınacak. Yurt dışında hizmet veren işletmelerde, yüksek katma değerli hizmet veren işverenlerin istihdam ettiği hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan vergiye ise kısmi indirim uygulaması getirilecek. Hayat sigortasından 10 yıl prim ödeyerek ayrılanlar ve emeklilik hakkı kazananlar, toplu para almak yerine tasarruflarını 10 yıl ve üzeri tek primli gelir sigortalarına yatırırsa, yatırılan kısma ait ödemeler vergiden muaf tutulacak.Yasa ile Damga Vergisi Kanunu'nda da değişiklik yapılarak, nispi damga vergisine tabi kağıtlarda her bir nüshanın ayrı ayrı vergilendirilmesi uygulamasına son veriliyor. Maktu damga vergisine tabi kağıtlarda ise her bir nüshadan ayrı ayrı vergi alınması uygulamasına devam edilecek. Harç istisnasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı yasaya göre, Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak, yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kağıtlar, yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kağıtlarla ilgili işlemlere harç istisnası getirildi. Yasayla Kurumlar Vergisi istisnaları da yeniden düzenlendi. Buna göre; tüm giderlerinin, iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi kaydıyla, Ekonomi Bakanlığından alınan izinle kurulan bölgesel yönetim merkezleri Kurumlar Vergisinden muaf tutulacak. tasarısı 45 yaş altı ücret karşılığı çalışanların, işverenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olmasını içeren bireysel emeklilik sistemiyle (BES) ilgili kanun tasarısı TBMM'de kabul edilerek yasalaştı. Meclis Genel Kurulu "Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı" ele alarak kabul etti. Onay için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a gönderilecek olan yasaya göre Türk vatandaşı olup 45 yaşını doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanlar, işverenin, kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilecek. İşveren, çalışanını otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda Hazine Müsteşarlığınca uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planına dahil edebilecek. Çalışanın katkı payı, prime esas kazancının yüzde 3'üne karşılık gelen tutar olacakken, çalışan otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilecek. Yasa çerçevesinde çalışan, emeklilik planına dahil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte 10 iş günü içinde çalışana iade edilecek. Çalışan adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı payları üzerinden devlet katkısı sağlanacak. Çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, 1,000 lira ilave devlet katkısı sağlanacak. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yarısına kadar 4 artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya yetkili olacak. BES düzenlemesi 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girecek. Moody’s Türkiye'nin kredi notu değerlendirmesini pas geçti... Putin ve görüştü... Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başladığı kredi notu gözden geçirmesinin sona ermediğini belirtti. Moody's tarafından geçen Cuma gecesi yapılan açıklamada, 18 Temmuz'da başlatılan indirim için gözden geçirmenin tamamlanmadığı ifade edilerek, not değerlendirme takviminde açıklanan tarihte herhangi bir açıklama yapılmayacağı belirtildi. Moody's yılın başlarında Türkiye'nin kredi notuna dair değerlendirmeyi yapacağı tarihleri açıklamıştı. Tarihlerden biri de 5 Ağustos Cuma günüydü. Açıklamada, gözden geçirmenin 18 Temmuz’dan itibaren 90 gün içinde tamamlanacağı belirtilerek, “Moody’s darbenin başarısız olmasına rağmen Türkiye’nin politika üreten kurumlar, iş iklimi, dış şoklara karşı tamponlar ve büyüme görünümünün karşı karşıya olduğu mevcut zorlukların darbe girişimi sonrasında artacağını düşünmeye devam etmektedir” denildi. Kuruluş Türkiye’nin kredi notunu “negatif” görünüm ile yatırım yapılabilir en düşük seviye olan Baa3 düzeyinde derecelendiriyor. Moody's takvimine göre Türkiye'nin kredi notu hakkında gözden geçirme yayımlanabilecek bir sonraki tarih 2 Aralık. Ancak kuruluşun mevcut durumda Ekim ayına kadar bir değerlendirme yapması olasılık dahilinde. Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'nin 24 Kasım'da bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ilk görüşmeyi St. Petersburg kentinde gerçekleştirdi. Putin, Erdoğan ile görüşmelerinin RusyaTürkiye ilişkilerinin yönünü belirlemede önemli olacağını ve ilişkilerin kriz öncesi döneme dönmesinin iki ülke için de öncelikli olduğunu belirtti. Putin, Türkiye'ye yönelik yaptırımların adım adım kaldırılacağını söyledi. Bu bağlamda, Putin, Türkiye'ye charter uçuşların tekrar başlaması konusunu yakında çözeceklerini söyledi. Putin, Türkiye ile Suriye'ye dair görüş ayrılıklarının giderilmesinin mümkün olduğunu da vurguladı. Rus Devlet Başkanı, Türkiye ile ilişkilerin tümüyle onarılmasını istediklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Putin ile kapsamlı ve yararlı görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve görüşmeler neticesinde siyasi, iktisadi alanlarda iki ülke arasındaki ilişkileri tekrar olması gereken seviyelere çıkarma kararı aldıklarını belirtti. Erdoğan, charter uçuşlarının tekrar başlaması gibi bazı konularda gerekli kararları peyderpey alacaklarını, Akkuyu nükleer santraline stratejik yatırım statüsü vereceklerini ve savunma sanayinde işbirliğini artıracaklarını söyledi. Erdoğan, Türk Akımı projesinin hızlı şekilde hayata geçirileceğini ve bu proje için gerekli adımları ilgili bakanların dayanışma halinde sürdüreceklerini ifade etti. Erdoğan Suriye konusu da ele alacaklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye-Rusya ilişkilerinde ekonomik alanda 35 milyar dolar ticaret hacmini yakalamış ülkeler olduklarını; bunun 27-28 milyar dolara indiğini ve 100 milyar dolar hedefte kararlı olduklarını da kaydetti. Bu arada Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak, Türk Akımı boru hattı projesinin ilk boru hattının 2019'da inşa edilebileceğini, ancak ikinci hat için Avrupa 5 Birliği'nin garantiler vermesi gerekeceğini Çavuşoğlu ise Rusya ile Suriye konusunda alındığını ve Dışişleri Bakanlığı, istihbarat heyetin St. Petersburg'a gideceğini açıkladı. görüşmeye başladı. söyledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt üçlü bir mekanizma kurma kararı ve askeri yetkililerden oluşan bir Heyet dün itibariyle Rus yetkililerle DÜNYA EKONOMİSİ UEA’ya göre petrol piyasası dengelenmeye devam edecek... ABD ekonomisinde gelişmeler... Uluslararası Enerji Ajansı (UEA), rafineri talebindeki artışın rekor düzeydeki üretimi karşılamasıyla birlikte, küresel petrol piyasalarının 2016 yılında dengelenmeye devam edeceği öngörüsünde bulundu. Kurumun aylık raporunda küresel çaptaki rafinerilerin bu çeyrekte, rekor düzeyde ham petrol işleyeceği belirtildi. UEA'ya göre rafineri talebi, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin piyasa paylarını korumak amacıyla petrol üretimini tüm zamanların zirvesine çıkarmalarına karşın, stokları eritebilecek. Kuruma göre yükselen talep, ham petrol dengesinin “sürdürülebilir sıkılaşmasına” giden yolu hazırlayacak. Fed'in önde gelen üyelerinden San Francisco Fed Başkanı John Williams, ABD'de faizlerin bu yıl daha çok artırılması gerektiğini söyleyerek, istihdam piyasasında iyileşen koşullar ve enflasyonun daha da yükselme ihtimaline dikkat çekti. Fed'in kademeli faiz artış planlarının bu yıl bir faiz artışı içerip içermemesi gerektiği sorulan Williams, "Bence evet, gerektirir" dedi. Williams, küresel gelişmelerin kendi beklentilerini "biraz daha kademeli artışlar" beklemesine yol açtığını söyledi. Williams bu yıl Fed para politikası kurulunda oy hakkına sahip olmasa da görüşlerinin Fed Başkanı Janet Yellen'in görüşlerini yansıttığına inanıldığından dolayı açıklamaları yakından takip ediliyor. ABD'de tarım dışı verimlilik artış beklentilerinin aksine yılın ikinci çeyreğinde de düşerek üst üste üçüncü defa ekside gerçekleşirken, şirketlerin kârlılığı ve son dönemlerde görülen güçlü istihdam artışının devam edeceğine dair soru işaretleri ortaya çıkardı. ABD'de işçi verimliliği öncü verilere göre Nisan-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0.5 düşerken, yüzde 0.4 artış olması bekleniyordu. Ayrıca işgücü maliyeti ikinci çeyrekte yüzde 2 artarak, yüzde 1.8'lik beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Yılın ilk çeyreğine ait işgücü maliyeti verilerinde ise aşağı yönlü revizyon yapıldı. Revize veri daha önce yüzde 4.5 arttığı açıklanan ilk çeyrek işgücü maliyetinin yüzde 0.2 düştüğünü gösterdi. İlk çeyrek verimlilik için yüzde 0.6 olarak açıklanan verimlilikte ise revizyon yapılmadı. Geçen hafta işsizlik maaşına başvuran ABD'lilerin sayısında hafif değişim oldu. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 6 Ağustos'ta sona eren haftada 1.000 düşerek 266 bin oldu. Uzmanların beklentisi 265 binlik artış olacağı 6 yönündeydi. İşsizlik maaşı başvuruları tam 75 haftadır 300 binin altında seyrediyor. Bu, 1970 yılından beri en uzun süreli trend. Devam eden işsizlik maaşı başvuruları ise 30 Temmuz'da sona eren haftada 14 bin artışla 2.16 milyon oldu. Bu arada bir önceki hafta 269 bin olarak açıklanan başvurular 267 bine revize edildi. ABD'de perakende satışlar Temmuz ayında artış beklentilerine rağmen yatay kalarak, tüketicilerin kıyafet ve diğer ürünleri alımlarını yavaşlattığı sinyalini verdi ve yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik büyümedeki hızın da azalabileceğine işaret etti. Yatay kalan perakende satış verilerinin yüzde 0.4 yükselmesi bekleniyordu. Satışlar Haziran ayı için ise yüzde 0.6'dan yüzde 0.8'e yukarı yönlü revize edildi. Yıllık bazda ise satışlar yüzde 2.3 yükseldi. ABD'de çekirdek perakende satışlar da yüzde 0.2 artış beklentilerinin aksine yüzde 0.3 düşüş gösterdi. ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) Temmuz ayında sürpriz şekilde düştü. ÜFE aylık %0.4 düştü. Bu, Eylül ayından beri görülen en büyük düşüş oldu. ÜFE bir önceki ay %0.5 artmıştı. Yıllık bazda ÜFE %0.2 düştü. Çekirdek ÜFE ise %0.3 geriledi. ÜFE'nin aylık bazda %0.1 artması bekleniyordu. Üretici fiyatlarındaki düşüşün düşük enerji maliyetleri, güçlü dolar ve zayıf küresel talebin yansıması olduğu belirtiliyor. AB ekonomilerinde AB: gelişmeler... Euro bölgesinde yılın ilk çeyreğinde güçlü çıkan ekonomik büyüme rakamları, yılın ikinci çeyreğinde beklentiler doğrultusunda bir yavaşlama gösterdi. Euro bölgesi istatistik kurumu, bölgenin gayrı safi yurt içi hasılasının (GSYH) NisanHaziran ayları arasında çeyrek dönemlik bazda yüzde 0.3 ve yıllık bazda yüzde 1.6 büyüdüğünü açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde euro bölgesi ekonomisi çeyrek dönemlik bazda yüzde 0.6 ve yıllık bazda da yüzde 1.7 büyümüştü. Avrupa Birliği'nin genelinde ise GSYH büyümesi ikinci çeyrekte yüzde 0.4, yıllık bazda ise yüzde 1.8 oldu. Almanya: Almanya'da açıklanan dış ticaret verilerine göre ithalattaki artış Haziran ayında ihracattaki ılımlı artışı geçerek ticaret fazlasını daralttı ve ekonominin ikinci çeyrekte yılın başlarında yakaladığı güçlü ivmeyi sürdürmekte zorlandığı sinyallerini verdi. Düşük sanayi siparişleri ve Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı alması Almanya için iş ortamına ilişkin görünümünü bozarken, Almanya'nın bir dönem ekonomik büyümesini tetikleyen en önemli faktörlerden dış ticaretin ekonomiye çok fazla katkı yapamayabileceğine işaret etti. Almanya'dan açıklanan resmi verilere göre mevsimsel olarak uyarlanmış ihracat Haziran ayında yüzde 0.3 artarken, bu rakam Mayıs ayında yüzde 1.8 düşüş olarak gerçekleşmişti. Almanya'nın ithalatı ise yine aynı dönemde bir önceki aya göre yüzde 1 arttı ve tahminlerin iki katından fazlasına işaret etti. Almanya ekonomisi Nisan-Haziran ayları arasında yüzde 0.4 büyüyerek beklentilerden daha iyi bir performans gösterdi. Artan ihracat ve güçlü devlet harcamalarıyla beraber tüketici harcamalarının sağlam olması, inşaat ve makina yatırımlarındaki zayıflamayı dengeledi. Yılın birinci 7 çeyreğinde yüzde 0.7 büyüyen Alman ekonomisinin, 2014 yılından bu yana en iyi performansı gösterirken, bu büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 0.2'ye gerilemesi bekleniyordu. Yıllık bazda ise bir yıl öncesine göre yüzde 3.1 büyüyen ekonomi son beş yılın en büyük yıllık büyümesini gerçekleştirdi ve yüzde 1.5'lik beklentilerin iki katının üzerinde bir performans gerçekleştirdi. İngiltere: İngiltere Merkez Bankası (BOE) üyesi Ian McCafferty, İngiltere'de ekonominin kötüleşmesi durumunda daha fazla faiz indirimine gidilebileceğini söyledi. McCafferty, "Faiz oranı daha da düşürülerek sıfır yakınlarına çekilebilir ve parasal genişleme hızlandırılabilir" dedi. BOE geçtiğimiz hafta 2009 yılından bu yana ilk defa faizlerde indirime giderken, tahvil alım programını artırdı ve ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı sonrası istikrarı sağlayabilmek için gereken her şeyi yapacağını açıkladı. McCafferty 23 Haziran'daki referandumdan, AB'den ayrılma kararı çıkması sonrası ekonominin buna nasıl bir tepki verdiğine dair hâlâ kısıtlı bilgi olmasından dolayı para politikasına daha kademeli bir yaklaşım ele alınması gerektiğine inandığını söyledi. BOE'nin dokuz üyeli Para Politikası Komitesi'nin dört dış üyesinden birisi olan McCafferty, tahvil alımlarının 2012 yılında ulaştığı 375 milyar sterlinlik düzeyin 435 milyar sterline artırılmasına karşı çıkmıştı. İtalya: İtalya yüksek mahkemesi bu hafta verdiği bir kararla Başbakan Matteo Renzi'nin ülkede siyasi istikrarı garantileyeceğini söylediği ve başarısız olursa istifa edeceğini belirttiği referandum için onay verdi. Renzi, II.Dünya Savaşı'ndan bu yana İtalya'da hiçbir hükümetin seçildikleri dönemi tamamlamasına izin vermeyen dengesiz siyasi sistemi değiştirmek için yapılacak anayasa değişiklikleri amaçlayan referandumun başarısız olması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Yaklaşık 50 milyon seçmenin birçoğunun kararsız olduğu ve "hayır" kampanyasının ivme kazandığı bir dönemde, merkez sol liderin bu kararı risk taşıyor. Bu arada, kredi derecelendirme kuruluşu DBRS siyasi belirsizlik, bankalar üzerindeki baskı, kırılgan bir ekonomik toparlanma ve hassas dış şartlardan dolayı İtalya'yı Cuma günü gözden geçirmeye aldı. Referandum sonucu merkezi hükümetin güçlerinin artırılması ve çevre, ulaşım ve enerji gibi konularda İtalya'da 20 bölgesel hükümetin güçlerinin azaltılması öngörülüyor. Renzi, değişikliklerin İtalya'yı sonunda yönetilebilir bir ülke haline getireceğini söyledi. Referandumun, parlamentonun 2017 bütçesini onaylayacağı 20 Ekim'den sonra yapılacağı tahmin ediliyor. Diğer ekonomilerde AB: gelişmeler... Euro bölgesinde yılın ilk çeyreğinde güçlü çıkan ekonomik büyüme rakamları, yılın ikinci çeyreğinde beklentiler doğrultusunda bir yavaşlama gösterdi. Euro bölgesi istatistik kurumu, bölgenin gayrı safi yurt içi hasılasının (GSYH) Nisan-Haziran ayları arasında çeyrek dönemlik bazda yüzde 0.3 ve yıllık bazda yüzde 1.6 büyüdüğünü açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde euro bölgesi ekonomisi çeyrek dönemlik bazda yüzde 0.6 ve yıllık bazda da yüzde 1.7 büyümüştü. Avrupa Birliği'nin genelinde ise GSYH büyümesi ikinci çeyrekte yüzde 0.4, yıllık bazda ise yüzde 1.8 oldu. 8 Japonya: Japonya Merkez Bankası (BOJ) yönetim kurulu üyelerinin bir kısmı parasal genişlemenin sınırsız olması gerektiğini savunurken, diğer bir kesim de bankanın yapabileceği kadarını yaptığını savunuyor. Banka yöneticileri arasındaki bu tartışmalar BOJ'un fiyat artışlarının görülmediği ve ekonomik zayıflığın yaşandığı bir dönemde gittikçe azalan politika araçlarıyla beraber geçirdiği zorluğu ortaya koyuyor. Japonya Merkez Bankası 28-29 Temmuz'da gerçekleştirdiği toplantıda hükümet ve piyasalar tarafından daha cesur kararlar alması için yapılan baskılara boyun eğerek ETF alımlarını iki katına çıkarsa da bu önlem piyasaların beklentilerinin altında kaldı. BOJ Eylül ayında yapacağı toplantıda negatif faiz oranlarının bazı banka mevduatları üzerindeki etkisini ve devasa varlık alım programını gözden geçireceğini belirterek, parasal genişleme programına yönelik bir güncellemenin yolda olabileceği sinyalini verdi. Temmuz toplantısı özetlerinde, BOJ'un şu anki parasal genişleme programını gözden geçirmesi sonucu tam olarak ne gibi yeniliklerin yapılabileceği konusunda fikir verilmedi. Japonya'da makine siparişleri Haziran’da aylık %8,3 yükseldi. NisanMayıs döneminde düşen makine siparişleri Haziran’da beklentilerin üzerinde arttı. Piyasa aylık bazda %3,4 artış öngörüyordu. Yıllık bazda ise makine siparişleri %0,9 düşüş kaydetti. Nisan-Haziran döneminde bir önceki çeyreğe göre %9,2 düşüş yaşandı. Veri sonrası hükümet ve BOJ değerlendirmelerine göre 2016 yılı başından bu yana Çin ekonomisine yönelik belirsizlikler, zayıf emtia pazarı ve son olarak Brexit'in etkisiyle iş dünyası harcamaları yavaşlamaya devam etse de harcamalar kısmen iyileşiyor be önümüzdeki aylarda da iyileşmeye devam edecek. Çin: Çin'de tüketici enflasyonunda düşüş Temmuz’da devam etti. Son üç aydır Çin'de tüketici enflasyonu düşüyor. Çin'de tüketici fiyat endeksi piyasa beklentilerine paralel olarak Temmuz’da bir önceki yılın aynı ayına göre %1,8 yükseldi ancak Haziran’daki %1,9'luk artışın gerisinde kaldı. Haziran ayına göre enflasyon %0,2 artış kaydetti. Haziran’da aylık %0,1 düşüş yaşanmıştı. Enflasyonda hız kaybında yavaşlayan gıda fiyatları etkili oldu. Çin hükümeti 2016 için %3'lük artış hedefliyor. Çin'de üretici fiyatları ise Temmuz’da yıllık bazda %1,7 geriledi. Haziran ayında yıllık bazda %2,6'lık düşüş yaşanmıştı. Aylık bazda ise üretici fiyatları %0,2 arttı. Haziran’da aylık bazda %0,2'lik düşüş yaşanmıştı. Çin’de ihracat Temmuz ayında, düşük küresel talebin etkisiyle dolar bazında Temmuz 2015’e göre %4,4 geriledi. Haziran ayında ihracat yine yıllık bazda %4,8 düşüş kaydetmişti. Beklenti ihracatın %3,6 düşeceği yönündeydi. Yuan bazında ise ihracat Temmuz’da yıllık bazda %2,9 artış kaydetti. Haziranda ihracat yine yuan bazında %1,3 artmıştı. İthalat ise bir önceki yıla göre %12,5 geriledi. Beklenti %8,9 düşüş yönündeydi. Haziran ayındaki düşüş %8,4 olarak ölçülmüştü. Ticaret fazlası ise Temmuz ayında 52,31 milyar dolara yükseldi. Haziran’da ticaret fazlası 48,1 milyar dolar olmuştu. 9 Brezilya: Brezilya'da Senato bu hafta yapılan oylama sonucu görevden uzaklaştırılmış olan Başkan Dilma Rousseff'in hakkındaki suçlamaları 21'e karşı 59 oyla kabul etti ve bütçe yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye gönderilmesine karar vererek, 13 yıllık solcu İşçi Partisi iktidarını sonlandırabilecek süreci başlattı. Konu hakkında son karar ay sonu itibariyle gelebilir ve 81 üyeli Senato'da oyların üçte iki çoğunluğunu gerektirecek. Eğer Rousseff suçlu bulunur ve görevinden alınırsa, geçici Başkan Michel Temer 2018'e kadar olan görev süresini tamamlayacak. Suudi Arabistan: Suudi Arabistan, petrol fiyatlarındaki düşüşün yaşandığı bir dönemde hisse senedi piyasalarına yatırım yapmak isteyen yabancılara yönelik yeni düzenlemeler getirdi. Suudi Arabistan sermaye piyasaları düzenleyici kurumundan yapılan açıklamaya göre, 4 Eylül'de yasallaşması beklenen düzenlemeler kapsamında, Suudi Arabistan hisse senetleri piyasalarına yatırım yapmak isteyen yatırımcıların toplam 18.75 milyar riyal yerine 3.75 milyar riyal yönetim altındaki varlığa sahip olması yeterli olacak. Ayrıca, yabancı yatırımcıların tek bir şirkette yüzde 10'a kadar paya sahip olmasının önü açılacak, daha önce bu oran yüzde 5 seviyesindeydi. Sermaye piyasaları düzenleyici kurumundan yapılan açıklamaya göre, değişiklikler 2017'nin ilk yarısından önce geçerli olacak.Suudi Arabistan'ın Tedavül Borsası geçtiğimiz Haziran ayında yabancı yatırımlarına kısıtlamalar kapsamında izin vermişti. Düzenlemeler hangi kurumun yatırım yapabileceğine, her şirket için ve piyasa geneli için ne kadar yatırım yapabileceğine dair detaylar içeriyordu. Devlet refah fonları ve üniversite bağışlarının yapıldığı fonlar yeni düzenlemeler sonrası yatırım yapabilecek. Düzenlemelere göre, nitelikli yabancı yatırımcılar, Suudi veya 6 üyeli Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerde bulunan portföy yönetim şirketleriyle çalışma tercihine sahip olacak. Venezuela: En büyük gelir kaynağı petrol olan Venezuela yaptığı bir açıklamayla petrol üreticilerinin, fiyatları artırmak amacıyla bir toplantı gerçekleştirmeleri için destek bulmaya çalıştığını belirtti. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi olan Venezuela ekonomik ve siyasi krizler yüzünden zor bir dönem geçiriyor ve ağırlıklı olarak petrol ihracatına bağlı gelirleri kullanıyor. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro yaptığı bir konuşmada, üreticilerin bir toplantıda bir araya gelmesi için bazı petrol ihracatçılarıyla görüşme içerisinde olduğunu söyledi. Maduro, Venezuela'nın petrol fiyatlarını varil başına 40 dolarda "sabitlemeye" çalıştığını söyledi. Venezuela Petrol Bakanı Eulogio del Pino yaptığı bir açıklamada, önümüzdeki haftalarda OPEC üyeleri ve üye olmayan ülkeler arasında bir toplantı gerçekleştirilebileceğini ve Venezuela'nın, üreticileri kış aylarında nasıl bir senaryonun beklediğini görebilmek adına aktif bir şekilde toplantı yapmaları için çabaladığını belirtti. Ancak, dünyanın en büyük petrol üreticisi Rusya, Pazartesi günü yaptığı bir açıklamayla üretimin durdurulması için yeni müzakerelere dair herhangi bir zemin görmediğini fakat görüşmelere açık olduğunu söyledi. 10 BU HAFTA PİYASALAR Kur ve geriledi... faizler Hafta başında döviz kuru, tahvil getirileri ve CDS'ler Moody's'den geçen Cuma günü bir kredi notu indirimi gelmemesiyle birlikte yönünü aşağı çevirdi. Pazartesi akşamı dolar/TL paritesi 2.98 olurken; euro/TL 3.30, sepet bazında TL 3.14 civarında gerçekleşti. Tahvil bono piyasasında ise 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %9.77 olurken; iki yıllık gösterge olan 11 Temmuz 2018 tahvilin ortalama bileşik faizi de %9.24 olarak gerçekleşti. Türkiye'nin 5 yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyetini gösteren CDS'ler ise Moody's sonrası 250 baz puandan 12 baz puan düşüşle 19 Temmuz'dan beri en düşük seviyeye geriledi. Dolar/TL'de düşüş eğilimi Salı günü de devam ederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesinin olumlu geçmesi de TL'ye destek verdi. Dolar/TL 2.96’ya geriledi. Çarşamba günü gelişmekte olan ülke piyasalarındaki iyimser havanın desteği ile dolar/TL paritesi 18 Temmuz'dan bu yana en düşük olan 2.95'in altını gördü. Ancak Dolar/TL'deki bu iyimserlik Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bankacılık sektörüne yönelik açıklamalarıyla bir miktar sınırlandı. İki yıllık bileşik tahvil faizleri %0.16’ya, on yıllık faizler %9.56’ya geriledi. Perşembe günü ise kur ve faizler yatay bir seyir izledi. Beklentilerin üzerinde gelen cari açık verisi piyasayı fazla etkilemedi. Haftanın son gününde de piyasalardaki temkinli iyimserlik eğilimi sürdü ve kur ve faizlerde önemli bir hareket yoktu. Öğleden sonra gelen düşük ABD verilerinin ABD dolarını olumsuz etkilemesiyle kur geriledi. Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (11.07.18 tahvili, % bileşik) % 25 22 19 16 13 10 4 04.01.2007 01.03.2007 27.04.2007 25.06.2007 20.08.2007 17.10.2007 13.12.2007 12.02.2008 08.04.2008 05.06.2008 31.07.2008 25.09.2008 26.11.2008 28.01.2009 25.03.2009 25.05.2009 20.07.2009 14.09.2009 12.11.2009 11.01.2010 08.03.2010 30.04.2010 28.06.2010 20.08.2010 20.10.2010 22.12.2010 16.02.2011 12.04.2011 07.06.2011 02.08.2011 30.09.2011 30.11.2011 25.01.2012 21.03.2012 18.05.2012 13.07.2012 12.09.2012 12.11.2012 08.01.2013 05.03.2013 02.05.2013 28.06.2013 28.08.2013 31.10.2013 26.12.2013 21.02.2014 17.04.2014 17.06.2014 15.08.2014 14.10.2014 10.12.2014 05.02.2015 02.04.2015 02.06.2015 29.07.2015 23.09.2015 23.11.2015 19.01.2016 15.03.2016 10.05.2016 11.07.2016 7 Sonuçta, 5 Ağustos’ta Merkez Bankası kurlarıyla 3.0050 olan dolar/TL paritesi, 12 Ağustos’da 2.9611 TL’ye indi; 3.3492 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi de 3.3014 TL oldu. 5 Ağustos’da %9.24 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %9.11 oldu. Döviz, petrol ve altın Döviz: fiyatları... Hafta başında ABD Doları, yen karşısında yükselerek geçen Cuma günü ABD'de açıklanan güçlü tarım dışı istihdam verilerinin Fed tarafından bu yıl faizlerin artırılması şansını yeniden yükseltmesi üzerine başladığı değer artışını hızlandırdı. Hafta başında dolar/yen paritesi 102’nin üstündeydi; euro/dolar paritesi ise 1.1045’e geriledi. Sterlin, İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) daha 11 fazla parasal genişlemeye gidebileceği söylentileri üzerine değer kaybettive 1.30 doların altına geriledi. Doların diğer büyük altı para birimi karşısındaki hareketlerini takip eden dolar endeksi hafta başında 96.474 düzeyindeydi. Hafta içinde ise dolar, yatırımcıların bu yıl Fed tarafından faizlerin artırılıp artırılmayacağına dair göstergeleri takip etmesi ve açıklanan zayıf verimlilik rakamlarının ardından Cuma günkü perakende satış verilerine kadar önemli bir veri olmamasıyla beraber değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.1150’ye çıkarken, dolar/yen 101.80’e geriledi. İlerleyen günlerde dolar yatay bir seyir izledi. Doların diğer altı büyük para birimi karşısındaki hareketini takip eden dolar endeksi bir haftanın en düşük seviyesinden çok uzaklaşamayarak 95.691 seviyesinde kaldı. Haftanın son gününde ise dolar, önde gelen bir Fed yetkilisinin bu yıl faiz artışlarının hâlâ gerçek bir olasılık olduğunu söylemesinin ardından biraz toparlandı. Ancak düşük gelen ABD enflasyon ve perakende satış verileri sonrası dolarda tekrar gerileme görüldü. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.12; Dolar/yen paritesi 101.10 düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyelerinden bazılarının üretimi sınırlamak için yeniden görüşmeye başlıyor olabileceği söylentileri üzerine hafta başında biraz değer kazandı. ABD türü ham petrolün varil fiyatı 41.90 dolardan işlem görürken, Brent ham petrolünün varil fiyatı da 44.35 dolar oldu. Fiyatlardaki artış ilerleyen günlderde de devam etti. Bent petrolü 44 doların üzerine çıkarken, ABD petrolü 42 doları geçti. Ancak hafta içinde fiyatlar küresel piyasalardaki aşırı arz endişeleriyle tekrar düştü. Üreticilerin bir araya gelerek fiyatları destekleyecek bir toplantı yapma ihtimaline piyasada kuşkuyla yaklaşılmakta. Petrol fiyatları ABD'de ham petrol stoklarındaki artış ve Suudi Arabistan üretiminin rekor yüksek seviyeye çıkmasının ardından gerilemeye devam etti. Brent petrolü 43.8 dolara, ABD petrolü 41.5 dolara indi. Haftanın son gününde ise fiyatlar, ihracatçıların stokları azaltarak fiyatları artırmak için bir araya gelebileceği söylentilerinin tekrar gündeme gelmesiyle yükseldi. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 45.85 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 43.40 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın fiyatları geçen Cuma günü ABD'den açıklanan tarım dışı istihdam verilerinin beklentilerin üzerinde çıkması üzerine doların değer kazanmasıyla hafta başında geriledi ve ons başına 1331 dolara kadar indi, daha sonra ise biraz toparlanarak 1335 dolara yükseldi. Fiyatlar hafta içinde ise ABD'den açıklanan zayıf verimlilik rakamlarının Fed tarafından faizlerin artırılmasında bir ertelemeye yol açabileceği beklentileriyle yükselirken, doların değer kaybetmesi de bu yükselişe katkıda bulundu. Spot altının ons fiyatı 1357 doları geçti. Ancak fiyatlar daha sonra yatırımcıların kâr satışları ve dolardaki toparlanmayla beraber tekrar 1340 dolara doğru geriledi. Altın haftanın son gününde ise San Francisco Fed Başkanı'nın faizlerin bu yıl artırılması gerektiğine dair açıklamalarının ardından yükselen dolarla birlikte değer kaybetti. Ancak daha sonra düşük gelen ABD verileriyle doların gerilemesi altın fiyatlarında hızlı bir toparlanmaya neden oldu. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1353 dolar civarındadır. 12 DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 31.12.15 29.07.16 12.08.16 % değişim 2,9233 3,0180 2,9611 3,2 3,1896 3,3506 3,3014 5,0 3,0565 3,1843 3,1313 4,2 (2)/(1) reel % değişim -1,5 0,2 -0,6 (3)/(2) % değişim -1,9 -1,5 -1,7 ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar Paritesi 1,0911 1,1102 1,1149 1,8 0,4 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir . 13