Kültür Dünyası Yaflar Öztürk ‹stanbul 560 Y›l Önce Bu Ay F 26 Sultan II. Mehmet, Türkçe’den baflka Yunanca, ‹talyanca, Arapça ve Slavca da biliyordu. ‹skender’i, Sezar ve Anibal’› Do¤u ve Bat›’n›n ünlü yazarlar›n›n kaleminden ç›kan yap›tlardan okumufl, onlardan ö¤renmiflti. elikanl›l›k dönemini henüz geride b›rakan bir “genç adam”, tam 550 y›l önce bir may›s günü, o güne de¤in yirmisekiz kez kuflat›lan ‹stanbul’u fethederek, hem bin y›ll›k bir dünya imparatorlu¤una son veriyor, hem bir ça¤› kapatarak yeni bir ça¤› bafllat›yor, hem de o günden sonra ad›yla bütünleflecek olan “Fatih” unvan›na sahip oluyordu. ‹stanbul’u fethetti¤i 29 May›s D ethe BD MAYIS 2013 1453 gününden sonra dünya tarihinde “Fatih” unvan›yla yerini alan bu “genç adam”, Osmanl› tarihinin Sultan II. Mehmet’iydi. 1432 y›l›nda Edirne’de do¤an II. Mehmet, ö¤retmenleri Ali fiemsettin ve Molla Gürani ile birlikte Manisa’ya vali olarak gönderildi¤inde, henüz 12 yafl›ndayd›. Babas› II. Murat ayn› y›l padiflahl›ktan çekilip, taht›n› o¤luna b›rak›nca, Avrupal›larda bir “ifltah aç›lmas›” görüldü. Çünkü, Osmanl› taht›na oturan bir çocuk, Avrupal›lar’›n gözünde Osmanl›’y›, “kolayca mideye indirilebilecek yumuflak bir lokma” görünümüne getirmiflti. Avrupal›lar, aç›lan ifltahlar›n›n dürtüsüyle hemen kollar› s›vad›lar, yollar› açt›lar ve bir Haçl› Ordusu düzenleyerek Osmanl›’n›n üzerine yürüdüler, Varna’y› kuflatt›lar. Devlet deneyimini genç yafllar›nda edinmesini istedi¤i o¤lunun, tahta ç›kar ç›kmaz böyle konularla rahats›z edilmek istenmesi karfl›s›nda II. Murat yeniden ordunun bafl›na geçti ve Haçl›lar’›n sald›r›s›n› püskürttü. dildi 27 BD MAYIS 2013 Mehmet, bu olay- izleniyor ve konufluluyordu. dan yedi y›l sonra Edirne ve Manisa’dayken özellikbabas›n›n ölümü le rönesans›n öncüleri olan düflün ve üzerine ikinci kez sanat adamlar›n› onun s›k s›k Osmanl› tahta ç›kt›. Oniki Saray›’na ça¤›rmas› ve kendilerinden yafl›n›n çocuklu¤u yararlanmas› yan›s›ra, çeflitli konulargeride kalm›flt›. da bilginlere dan›flma gere¤i duymas›, Osmanl› taht›nda kütüphanesinde 800 cilt kitab›n›n buflimdi, ondokuz lunmas› da gözlerin bu genç padiflaha yafl›n›n coflkusunu çevrilmesine neden oluyordu. ve gücünü, yeII. Mehmet’in kütüphanesindeki di y›ll›k dene- kitaplar›n önemli bir bölümünü, antik yimle bütünça¤ üzerine yaz›lan klasik yap›tlar lefltiren gerilmifl yay›ndaki ok yap›s›n- oluflturuyordu. As›l dikkat çeken özelda yepyeni bir Sultan II. Mehmet var- li¤i ise, bu kitaplar› yaz›ld›klar› dillerd›. “Çocuk” yafl›nda tahta ç›kt›¤›nda de okuyabilmesiydi. Çünkü Sultan II. Avrupal›lar’›n ifltah›n› açan Sultan II. Mehmet, Türkçe’den baflka Yunanca, Mehmet, delikanl› yafl›nda tahta otur- ‹talyanca, Arapça ve Slavca da biliyordu¤unda Avrupal›lar’›n bu kez, daha dikkatle izledikleri bir konumdayd›. Büyük ‹skender’i örnek ald›¤›n› aç›k aç›k dile getiren bu genç Osmanl› padiflah› flimdi, örne¤in Venedik Senatosu’nda görüflme ve tart›flma konusu yap›l›yor, Rodos fiövalyeleri onu, Makedonyal› Büyük ‹skender’in seferleriyle yar›flmak, ona eflde¤er olmak, hatta onu geçmek isteyen biri olarak gittikleri yerlerde anlat›yorlard›. Bu genç padiflah›n, kendini yetifltirme yöntemi de II. Mehmet’in çocukluk defteri güzel sanatlara Avrupa’da dikkatle olan ilgisini gösteren ilginç bir belge 28 BD MAYIS 2013 du. ‹skender’i, Sezar ve Anibal’› Do¤u ve Bat›’n›n ünlü yazarlar›n›n kaleminden ç›kan yap›tlardan okumufl, onlardan ö¤renmiflti. Üstün bir ileri görüflle, tarihe karfl› sorumlu oldu¤unu biliyor ve tüm yapt›klar›n›n ve yapmad›klar›n›n hesab›n› tarih karfl›s›nda vermek istiyordu. Bu nedenle yan›ndan ayr›lmayacak bir kiflinin, tüm ad›mlar›n› izlemesini istedi ve dönemin ünlü tarihçisi Kritovulos’u, yaflam›n›n tan›¤› olarak görevlendirdi. T arihi yerlere ve ilgilendi¤i kiflilerin gittikleri ya da gömüldükleri yerlere geziler yapt›. Antik dünyan›n önemli yap›tlar›n›n el yazmas› kopyalar›n› ç›kartt›rd›. Bugün Topkap› Saray›’nda bulunan ve tümünü tek tek okudu¤u bu yap›tlar aras›nda Ezop Masallar› da vard›. Onun kitaba düflkün oldu¤unu bilenler, kendisine en de¤erli arma¤an olarak kitap getirirlerdi. Sultan ‹stanbul kuflatmas› boyunca bedeninin bir parças›ym›fl gibi yan›ndan eksik etmedi¤i tek fley, san›lan›n aksine, silah de¤ildir, kitaplar›d›r. II. Mehmet, bir flairdi de. De¤iflik adlar kulland›¤› birçok fliiri vard›r. ‹stanbul kuflatmas› boyunca bedeninin bir parças›ym›fl gibi yan›ndan eksik etmedi¤i tek fley, san›lan›n aksine, silah de¤ildir, kitaplar›d›r. Evlendi¤inde efli Sitti Hatun ona Ptolémé’nin ünlü yap›t› Co¤- rafya kitab›n› arma¤an etmiflti. O dönemden bugüne ulaflan birçok harita, kroki ve çizimler de ondan kal›tt›r. Fatih, t›p tarihi aç›s›ndan önemli kaynaklar›n da toplan›p dilimize çevrilmesini sa¤lad›. Hastal›¤› için dünyan›n en ünlü hekimlerini ça¤›rt›rken onlardan, beraberlerinde t›p kitaplar›n› da getirmelerini istemiflti. Çocuklu¤unda güzel sanatlara olan ilgisini, defterlerine çizdi¤i resimlerle gösterirdi. Desen çal›flmalar› yapard›. De¤iflik aç›lardan at, kufl, insan bafl›, bitki çizimleri yapm›flt›r. Tahta geçince ilk yapt›¤› ifllerden biri de, yurt d›fl›ndan ünlü ressam, heykelt›rafl ve bronz dökümcülerini ça¤›rtmak oldu. Venedik’ ten bir ressam göndermelerini istedi29 BD MAYIS 2013 ¤inde, karfl›s›nda dönemin ünlü ressam› Giovanni Bellini’yi buldu. Venedik’ten özel bir gemi ile gönderilen Bellini, ‹stanbul’da onsekiz ay “konuk sanatç›” olarak hem konuk olarak a¤›rland› ve hem de bu süre içinde sanatç› olarak çal›flmas› sa¤land›. Bellini, ‹stanbul’da çok say›da portre yapt›. Ünlü “Fatih portresi”ni de yapan Bellini’nin resimlerinden Fatih büyük bir zevk al›yordu. Kendisinden baflka, çevresindekilerin, sokaktan geçenlerin Bellini’nin f›rças›nda can bulmas›, onda coflkular oluflturuyordu. Bellini’ ye freskler, ikonalar da yapt›rd›; baflta Venedik olmak üzere, çeflitli kentlerin planlar›n› da çizdirdi. Fatih ayr›ca Türk ve ‹ranl› ressamlar› da konuk etti. Bunlardan biri Sinan ‹talyan sanatç› Giovanni Bellini 30 Bey, öteki ‹ranl› sanatç› fiiblizade’ydi. Onlar›n yapt›klar› minyatürlerin kimileri günümüze ulaflabilmifltir. ünyan›n hemen her yerinde ve her döneminde, tüm iktidar sahiplerinin bafl›na üflüflen dalkavuklar, ‹stanbul’u ele geçirdikten sonra Fatih’in de yan›nda boy göstermeye bafllad›lar. Bunlardan kimileri, Fatih’i Do¤u ve Bat›’n›n, ‹slam-Hristiyan ‹mparatoru yapma çabas› içine girifltiler. Kimileri ise, ona övgülerle dolu kitaplar yazd›lar. Bu tür kitaplardan birinin yazar›, Trabzonlu Georges, Fatih’e adad›¤› kitab›nda onu flöyle tan›ml›yordu: “Fatih dünyay› de¤ifltirmesi için tanr›n›n erifltirdi¤i bir kiflidir. O, evrensel bir imparatorlu¤u gerçeklefltirecek, mitolojik düflü gerçeklefltirecek bir kiflidir.” Fatih’in mitolojik bir düflü gerçeklefltirip, gerçeklefltirmemesi tart›fl›labilir ama, onun mitolojik öykülere uzanan ‹stanbul’u ele geçirme kervan›n›n tek baflar›l› hükümdar› oldu¤u elbette tart›fl›lamaz. ‹stanbul’u ele geçirebilmek amac›yla tarihin çeflitli dönemlerinde Do¤u’dan ve Bat›’dan birçok sefer yap›lm›fl, fakat bunlardan hiçbiri, kenti saran surlar›n ötesine geçememiflti. Osmanl› döneminde ‹stanbul’a ilk yürüyen padiflah, Y›ld›r›m Bayezid olmufltur. Bayezid kenti kuflatm›flt› ama, Bizans’›n imdat ça¤r›s›na yetiflen Timur’un ak›n› nedeniyle kente girememiflti. Ayn› amaçla on y›l sonra o¤lu Musa Çelebi harekete geçti. Bizans, bu kuflatmadan kurtulmak için yeni bir yol buldu ve bu buluflunu ba- D BD MAYIS 2013 Bizans, kendine özgü eski ve etkili yöntemini bir kez daha silah olarak kulland›. Karamano¤ullar›’na s›¤›nan Mustafa Çelebi’yi Bizans’a getirtti ve bir ayaklanma bafllatmak üzere donatarak Anadolu’ya gönderdi. Bizans oyunu bu kez de baflar›s›n› gösterdi ve Sultan Murat kuflatmadan vazgeçti, Anadolu’daki ayaklanmay› bast›rmaya yöneldi. stanbul’u fethetme “görevi”ni Sultan II. Mehmet üstlenince önce, Y›ld›r›m Bayezid’in yapt›rd›¤› Anadolu Hisar›’n›n karfl›s›na Rumeli ya da Bo¤azkesen Hisar›’n› yapt›rd›. Bu hisar›n yap›m›, dört ay gibi çok k›sa bir zamanda gerçeklefltirildi. Fatih’in ikinci olarak yapt›¤› ifl, düzenli ilk topçu birli¤ini kurmak oldu. Bu birlik, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndaki düzenli ilk topçu birli¤idir. Bu ifl de tamamland›ktan sonra Sultan II. Mehmet, Edirne’den yola ç›kt›, ‹stanbul’a do¤ru yürümeye bafllad›. Osmanl› ordusunun üzerlerine do¤ru yürüyüfle geçti¤inin duyuldu¤u Bizans’ta bu kez halk yeni bir yöntem uygulamaya bafllad›. Bu yöntem, Bizans’› boflalt›p, kenti sa¤ salim terk ‹ Sultan Y›ld›r›m Bayezid flar›yla deneyip, baflar›yla uygulad›. Bu bulufl, iki kardefl aras›nda taht ve kardefl kavgas› yaratmak ve bu kavgay› körüklemekti. Do¤alar› gere¤i yetenekleri yetersiz kalm›fl kiflilerin cankurtaran simidi örne¤i yap›flt›klar› ve günümüzde “Bizans Oyunu” deyimiyle an›lan bu yöntemin kayna¤›, Bizansl›lar’›n bir savunma ve korunma yöntemi olarak kullan›p uygulad›klar› bu “oyun”dur. Bu Bizans oyunu sonucu Musa ve Mehmet Çelebi kardefller Sofya yak›nlar›nda savaflt›lar. Musa Çelebi yaral› olarak kaçarken yakalan›p, bo¤duruldu. u olaydan on y›l sonra bu kez Sultan Murat denedi ‹stanbul’u ele geçirmeyi. Kenti kuflatt› ve sald›r›da, top atefli ve kule silahlar› kulland›. Bu yeni silahlar karfl›s›nda büyük bir umutsuzlu¤a kap›lan askeri gücü zay›f B Fatih’in ikinci olarak yapt›¤› ifl, düzenli ilk topçu birli¤ini kurmak oldu. Bu birlik, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndaki düzenli ilk topçu birli¤idir. 31 BD MAYIS 2013 etmekti. Yöneticiler, Bizans’tan kaç›fl› önlemek ve denizden gelebilecek bir ak›n› durdurabilmek için 2 Nisan günü Haliç’in giriflini zincirlediler. Bu zincir, yuvarlak ve iri a¤aç kütüklerinin birbirlerine demir kancalarla tutturulmas› ve üzerlerine demir zincirlerin doland›r›lmas›yla oluflturulmufltu. Bizans’›n bu haz›rl›klar›ndan üç gün sonra Fatih, ordusunun bafl›nda bir komutan kimli¤iyle ‹stanbul’u kuflatt›. Bizans, karfl›s›nda bu kez çok farkl› bir kuflat›c› oldu¤unu anlam›flt›. arihçi Zorzo Dolfin, bu farkl› sultan› flöyle anlat›yordu: “Orant›l› bedenli, ortadan öte uzunca boylu, seçkin savaflç›, sayg›dan çok korku yayan görünüfllü, az gülen, son derece a¤›rbafll›, yüce gönüllü, eli aç›k, kararlar›nda sözünde duran, her iflte son derece at›lgan, Makedonyal› ‹skender T “Orant›l› bedenli, ortadan öte uzunca boylu, seçkin savaflç›, sayg›dan çok korku yayan görünüfllü, az gülen, son derece a¤›rbafll›, yüce gönüllü, eli aç›k(...) ‹skender denli flan ve fleref düflkünü bir insan.” denli flan ve fleref düflkünü bir insan... Adamlar›na her gün, Roma ve baflka tarihleri okutur. Bu adamlar ona Laenneli, Diyojen, Herodot, Livius, Curtius, papalar›n, imparatorlar›n, Longobardlar’›n ve Fransa krallar›n›n, anlat›lar›n› okurlar. Avrupa’da kaç krall›k bulundu¤u ve her birinin durumu ko- Fatih Sultan Mehmet’in donanma gemilerini karadan yürütmesi BD MAYIS 2013 Fatih’in Topkap›’dan ‹stanbul’a girifli nusunda kendisine bilgi verirler. Elinde Avrupa’n›n krall›klar›n› ve bölgelerini gösteren bir çizim vard›r. En büyük zevk ve arzu ile bilgi edindi¤i konular co¤rafya, askerlik sanat›, tarih, mimari ve felsefedir. Egemenlik arzusu büyüktür. Çevresini dikkatle incelemesini bilir. ‹flte biz H›ristiyanlar›n karfl›s›na ç›kan böyle bir adamd›r.” atih, iflte böyle bir dünyan›n ›fl›klar› alt›nda ilerleyerek 6 Nisan günü kenti kuflatmaya bafllad›. Bizans ‹mparatoru’ nun “Ne kadar vergi isterseniz veririz. Yeter ki kuflatmadan vazgeçin” yalvarmas›na, tarihte s›k s›k yinelenen flu yan›t› verdi: “Ya ben Bizans› alaca¤›m ya da Bizans beni.” F 23 May›s günü bir elçi göndererek kentin, bar›flç› yolla kendisine teslim edilmesini istedi. Bizans, tüm umudunu yine d›fltan gelecek yard›ma ba¤lam›fl zaman kazanmaya çal›fl›yordu. Sultan II. Mehmet, Bizans’›n bekledi¤i arkadan sald›r› gerçekleflmeden, kendi toplu sald›r›ya geçme karar› verdi. Ö¤retmeni Akflemsettin’in “Korkma kenti alacaks›n” diyerek kendisini coflturmas›ndan sonra ise, askerlerine k›sa bir konuflma yapt›. O unutulmaz konuflma flöyledir: “Kentin al›nmas›n›n pek o kadar kolay oldu¤unu zannetmeyiniz ve düflünmeyiniz. Savaflanlar için surlar› aflmak pek zordur ve aflanlar da büyük tehlike ile karfl› karfl›yad›r... Savaflta kârl› ç›kmak üç fleye ba¤l›d›r: Azim, namus ve ba¤l›l›k... Geçmiflinize lay›k bir flekilde savafl›n›z.” Osmanl› ordusu, 29 May›s günü Topkap›’dan ‹stanbul’a girdi. Fatih Sultan Mehmet bir gün sonra resmen ‹stanbul’a geçti ve Ayasofya’ya gitti. ‹leride kendilerine tarihleri anlat›lan kuflaklar, Fatih Sultan Mehmet’i at üstünde ve k›l›ç kuflanm›fl savaflç› bir padiflah olarak gördüler. Oysa tarihin, bir de yafland›¤› andaki gerçe¤i vard›: Fatih Sultan Mehmet, kendisini çiçek koklarken gösteren resmini seven, fliirler yazan, bilim, kültür, sanat ve düflün dan›flmanlar›yla, kitaplar›yla, bildi¤i befl dille, ülkesinin çevresini, içinde bulundu¤u zaman›, tan›mas› gerekti¤i biçimde tan›yan ve... ‹lerideki yüzy›llarda s›k s›k özlemini çekti¤imiz ayd›n devlet adam› Fatih Sultan Mehmet’ti...• yasarozturk@butundunya.com.tr 33