MUHARREM AYI Muharrem Ayı, Hicri takvimin ilk ayıdır. Kameri Aylar Muharrem Ayı ile başlar. Eşhuru’l Hurum’dan olan Muharrem Ayına insanlar özen ve itina göstermişlerdir. Kur’an-ı kerim’ de aylardan bahseden Ayet-i Kerime’de Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.” Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. (Tevbe Suresi Ayet 36). Yukarıdaki Ayet-i Kerime’de haber verilen dört aydan birisi Muharrem Ayıdır. İslamiyet’ten önceki cahiliye döneminde dahi, bu aylar geldiğinde insanlar arasında devam eden savaşlar durur, kılıçlar çekilmez, kavgalara yapılmaz, hatta insanlar düşman veya hasım kabul ettikleri birini gördüklerinde görmemezlikten gelirler, bu aylarda yapılan taşkınlıkların kendileri hakkında iyi bir sonuç vermeyeceğine inanırlardı. Muharrem Ayı, İslam Tarihinde meydana gelen, insan aklından ve hafızasından silinemeyecek büyük hadiselerin yaşandığı bir aydır. 1432 yıl önce Muharrem Ayının ilk gününde Hz Peygamber Efendimiz ’in, İslam Dinini insanlara tebliği neticesinde Müslüman olanlara Mekke müşriklerinin akıl almaz zulüm ve işkenceleri neticesinde Mekke’den Medine’ye hicret gerçekleştirilmiştir. İşte bu tarih, Hz Ömer’in hilafeti zamanında, hicretten 17 yıl sonra hicri yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Hicretten takriben 61 yıl sonra Irak toprakları içinde Kerbela denilen yerde Hz Peygamber efendimizin torunlarından Hz Hüseyin (r.a) hunharca şehit edilmesi olayı Müslümanları derinden üzmüş, iç yakan, sızlatan bir hadise olarak tarihe geçmiştir. Hz Peygamber Efendimizin soyu, kızı Fatıma ile devam etmiştir. Hz. Ali (r.a) ile evlendirilen Hz Fatıma’dan dünyaya gelen Hz. Hasan (r.a) ve Hz Hüseyin (r.a) , dedeleri tarafından çok sevilmiştir. Torunları hakkında Peygamber Efendimiz “Hasan ve Hüseyin cennet delikanlılarının efendisidir. ” buyurmuştur.(Tirmizi) Üsâme b. Zeyd (r.a.)’den rivayete göre şöyle demiştir:” Bir gece bir ihtiyacım için Peygamber (s.a.v)’in kapısını çalmıştım. Peygamber (s.a.v) ne olduğunu bilmediğim bir şeye sarılmış durumda karşıma çıktı. İşimi bitirince dedim ki: Bu sarıldığım şey nedir? Ey Allah’ın Resulü! O örtüyü açıverince birde ne göreyim. Hasan ve Hüseyin değil miymiş? Allah’ın selamı onların soyuna ve sopuna olsun Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu “Bunlarım benim oğullarım ve kızımın oğullarıdır. Allah’ım ben onları seviyorum sende onları sev, sevenleri de sev” buyurmuştur. (Buhari Menakıb:27) Kerbela Olayının meydana geldiği muharremin 10. Gününe “Âşura Günü” adı verilmiştir. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kutsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır. Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Süresinin ikinci ayeti olan "On geceye yemin olsun" ifadelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz. Bu nedenle bütün okuyucularımızın ve İslam Aleminin hicri yıl başılarını tebrik eder, huzur, mutluk ve sevgi dolu bir ömür sürdürmelerini Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim. Hüseyin AKKAYA İlçe Müftüsü