T.C. ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ YAYINI NO: 2076 AÇIKÖ⁄RET‹M FAKÜLTES‹ YAYINI NO: 1110 Anadolu Üniversitesi ‹lâhiyat Önlisans Program› ARAPÇA-III Editör Prof.Dr. Ahmet Turan ARSLAN Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Turan ARSLAN (Ünite 5, 6, 8) Prof.Dr. Tacettin UZUN (Ünite 1, 2) Prof.Dr. Ali BULUT (Ünite 3, 4, 7) Prof.Dr. Halil ‹brahim KAÇAR (Ünite 9, 10) ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. “Uzaktan Ö¤retim” tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz. Copyright © 2010 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University. Genel Akademik Koordinatörler Prof.Dr. ‹brahim Hatibo¤lu (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi) Prof.Dr. Ali Erbafl (Sakarya Üniversitesi) Program Koordinatörü Prof.Dr. Cemil Ulukan Uzaktan Ö¤retim Tasar›m Birimi Genel Koordinatör Prof.Dr. Levend K›l›ç Genel Koordinatör Yard›mc›s› Ö¤retim Tasar›mc›s› Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Ö¤retim Tasar›mc›s› Yard›mc›lar› Arfl.Gör.Dr. Mehmet F›rat Arfl.Gör. Nur Özer Canarslan Grafik Tasar›m Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z Ölçme De¤erlendirme Sorumlusu Ö¤r.Gör. Fatma fiennur Arslan Kitap Koordinasyon Birimi Doç.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Dizgi Aç›kö¤retim Fakültesi Dizgi Ekibi Arapça-III ISBN 978-975-06-0759-2 6. Bask› Bu kitap ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Web-Ofset Tesislerinde 48.000 adet bas›lm›flt›r. ESK‹fiEH‹R, Mart 2014 İÇİNDEKİLER Ünite 1: Mezîd Fiiller/ ْﻤ ِﺰﻳ َﺪة ُ ْﻌ َ ……………………………………… اﻷَﻓـ2 َ ﺎل اﻟ ْ ُ ………………………………………… أَﻧْـ َﻮاع34 Ünite 2: Haber Türleri/ اﳋََﱪ ِ Ünite 3: İsm-i Mevsûl/ ﻮل ُ ﺻ ُ …………………………………… اﻻ ْﺳ ُﻢ اﻟ َْﻤ ْﻮ64 Ünite 4: İlletli Fiiller ve Çekimi/ َﺼ ِﺮﻳ ُﻔﻬﺎ ُ ْﻌ ْ َﺎل اﻟ ُْﻤ ْﻌﺘَـﻠﱠﺔُ َوﺗ َ …………………… اﻷَﻓـ92 ِ ………………………………………… ﻧَﺎﺋِﺐ اﻟْ َﻔ126 Ünite 5: Nâibü’l-Fâil/ ﺎﻋ ِﻞ ُ ِ ِﻮل ﻓ Ünite 6: el-Mef‘ûlü Fîh: Zaman ve Mekân Zarfları/ ﻴﻪ ُ ُ………… اﻟْ َﻤ ْﻔﻌ150 Ünite 7: el-Mef‘ûlü’l-Mutlak/ ْﻤﻄْﻠَ ُﻖ ُ ُاﻟ َْﻤ ْﻔﻌ ُ ﻮل اﻟ ……………………………178 Ünite 8: el-Mef‘ûlü Leh/ ُﻮل ﻟَﻪ ُ ُ……………………………………… اﻟ َْﻤ ْﻔﻌ202 Ünite 9: Atıf ve Edatları/ ُْﻒ َو ُﺣ ُﺮوﻓُﻪ ُ اﻟﻌﻄ َ …………………………………224 Ünite 10: Hâl ve Türleri/ ُﺎل َوأَﻧْـ َﻮاﻋُﻪ ُ َ……………………………………… اﳊ246 iii iv ÖNSÖZ Çağdaş insanın iletişim ihtiyaçları artık yalnızca anadille karşılanamamakta, bir ya da daha fazla yabancı dilin öğrenilmesine, günümüzde kaçınılmaz bir zorunluluk gözüyle bakılmaktadır. Ülkemizde yabancı dil öğretimi uzun zamandan beri orta ve yüksek eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak ele alınmış, böylece hiç değilse “okumuş” kişilerin bu değerli bildirişim aracına sahip olmaları tavsiye edilmiştir. Ülkemizde öğretilmesi kararlaştırılan yabancı dillerden birisi de Arapça’dır. Bu karar çok yerindedir. Çünkü Arapça çok uzun bir tarihî geçmişe sahip oluşunun yanında, Emevî, Abbasî, Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin yaşadığı çok geniş bir coğrafi alana yayılmış, oralarda yaşayan ve bu coğrafyaya komşu bölgelerdeki insanların dînî, edebî, tarihî ve çeşitli yönlerden kültürel hayatlarını güçlü bir şekilde ilgilendirmiş bir dildir. Bu uluslararası özelliğini Arapça günümüzde de devam ettirmektedir. Nitekim Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, UNESCO, Afrika Birliği, İslam Konferansı Örgütü gibi uluslararası kuruluşlarda çalışma dili olarak kabul edilen önemli dillerden birisi de Arapça’dır. Bu önemi dolayısıyla bir asra yakın zamandan beri Arapça, uluslararası yayın kuruluşlarında yerini almış bulunmaktadır. Son olarak TRT de Arapça yayın yapan bir televizyon kanalı kurmuştur. İşte bütün bunlar gösteriyor ki, Arapça dînî, edebî ve kültürel bakımından tarihte oynadığı rol yanında günümüzde de dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik, ticarî ve hatta politik alanlarda insanların dikkatini çeken ve yaşayan bir dil olma özelliğini korumaktadır. Arapça’nın ülkemiz için önemi ise daha büyüktür. Şöyle ki coğrafî yakınlığı dolayısıyla ülkemizin Arap ülkeleri ile uzun bir geçmişe sahip olan komşuluk ilişkisi söz konusudur. Bununla beraber İslam Dîni’nin temel kitabı Kur’ân-ı Kerîm’in ve onun bir tür yorumu diyebileceğimiz hadislerin dilinin Arapça olması, ayrıca bu iki temel kaynağın açıklanması ve yorumlanması uğrunda oluşturulan İslâmî ilimler alanında ortaya konulmuş bulunan ölümsüz eserlerin bu dille yazılmış olması da bir diğer önemli unsurdur. Öte yandan ülkemiz kültürü için çok sayıda dînî, edebî, tarihî alanlarda Arapça yazılmış bir çok esere de sahip bulunmaktayız. Bütün bunların yanında son yıllarda ekonomik zorunlulukların sonucu olarak vatandaşlarımız Arap ülkeleriyle iletişim kurma ihtiyacı duymaktadırlar. İnsanımız için öneminden kısaca bahsettiğimiz Arapça, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İlahiyat Önlisans Programında da haklı olarak yerini almıştır. Elinizdeki bu kitap Arapça III dersi konularını içermektedir. Her ünitenin amaçları ve dersin daha kolay ve sağlam bir şeklide öğrenilmesi için v yapılan önerilerden sonra bir “okuma parçası” verilmiştir. Okuma parçasının ardından parçanın anlaşılması için çeşitli alıştırmalar konulmuştur. Sonra ünitede işlenen dilbilgisi konusu, basit bir anlatımla ve harekeli örnekleriyle birlikte anlamları da yazılmıştır. Örnek cümlelerin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için anlamları da yanlarına yazılmıştır. Üniteyle ilgili çeşitli alıştırmalarla birlikte konunun bir özeti verilmiştir. Bu seviyede anlamına ihtiyaç duyulabileceğini düşündüğümüz kelime ve deyimler alfabetik olarak dizilmiştir. ‘Sıra Sizde’ ve ‘Kendimizi Sınayalım’ bölümlerinin yanıt anahtarları da kolaylık sağlamak amacıyla dersin sonuna konulmuştur. Şimdi bu kitapta yazılanları en iyi bir şekilde öğrenebilmek için nasıl çalışalım? İşte şu aşağıda sıraladıklarımızı uyguladığınız takdirde bu amacınızın gerçekleşmiş olacağını göreceksiniz. Önce Arapça’yı öğrenebileceğinize kendinizi “Öğrenemem” korkusunu kalbinizden atınız. Arapça’yı öğrenmeye gönülden ve samimiyetle karar veriniz. Okuma parçalarını dikkatli bir şekilde okuyunuz. Anlamlarını bilemediğiniz kelime ve deyimleri ünitedeki ilgili yerinden bulmaya çalışınız. Yine de bilemediğiniz kelime olursa herhangi bir Arapça sözlükten faydalanınız. Dilbilgisi kısmında anlatılanları ve örnek cümleleri kavrayınız. Verilen alıştırmaları istendiği şekilde yapınız. Alıştırmalar için sizin verdiğiniz karşılıkları yanıt anahtarındakilerle kontrol ediniz. Yanlışlarınız varsa konuyu tekrarlayarak noksanlarınızı tamamlayınız. Türkçe’den Arapça’ya çevirileri yapınız. Siz de benzer cümleleri kurarak çevirmeye çalışınız. Ders çalışırken yanınızda Arapça bir sözlük bulundurmayı alışkanlık haline getiriniz. Bu çok önemlidir, çünkü Arapça metinler şu kitabın iki kapağı arasındakilerden ibaret değildir. Arapça metinleri anlamanız için en başta gelen kelime ve gramer bilginizin yanında Arapça-Türkçe veya Arapça-Arapça sözlüklerdir. Arapça radyo, Tv ve internet yayınlarını takip ediniz. Bir dili dolayısıyla Arapçayı öğrenmenin en iyi yolu AZ DA OLSA SÜREKLİ bir şekilde çalışmaktır. inandırınız. Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürü bir borç bilir ve Arapça öğrenmek isteyen herkese üstün başarılar dilerim. Prof. Dr. Ahmet Turan ARSLAN (Editör) vi 1 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Mezîd fiili tanıyabilecek, • Sülâsînin mezîdi rubâî, humâsî ve südâsî fiillerle kalıplarını ayırt edebilecek, • Rubâî mücerred, rubâînin mezîdi humâsî ve südâsî fiillerle onların kalıplarını tanıyabilecek, • Arapçada kalıplar vasıtasıyla yeni cümleler kurabileceksiniz. Anahtar Kavramlar • Mezîd fiil • Sülâsî • Rubâî • Sülâsînin mezîdi rubâî, humâsî ve südâsî • Rubâî mucerred, rubâînin mezîdi humâsî ve südâsî Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Sarf Kitabı’ndan Sahîh fiil çekimleri konusuna baş vurunuz. • Arapça-Türkçe bir sözlükten ج َ َﺧ َﺮve ﺐ َ َ َﻛﺘgibi bazı fiillerin türevlerini gözden geçiriniz. Okuyacağınız metinlerde çok ihtiyaç duyacağınız için sözlük kullanmaya alışınız. 2 Mezîd Fiiller ُ اﻷَﻓْـ َﻌ ُﺎل اﻟ َْﻤ ِﺰﻳ َﺪة GİRİŞ Bitişken dillerde bir kelimeden değişik mânâlar elde etmek için, değişik eklerden istifade edilir. Mesela, bitişken dillerden olan Türkçemiz’deki “YAZ” kökünden değişik mânâlar elde etmek için bu kökün sonuna, aşağıdaki listede görülen ekler getirilir: Yaz-ı :Yazı Yaz-ıcı :Yazıcı Yaz-an :Yazan Yaz-ar :Yazar Yaz-ılan :Yazılan Yaz-mak :Yazmak Yaz-dır-mak :Yazdırmak Yaz-dır-ıl-mak :Yazdırılmak Yaz-ım :Yazım Yaz-ış :Yazış Görüldüğü gibi, ortak kökten yeni mânâlar elde etmek için kökün sonuna getirilen değişik eklerden istifade edilmiştir. Arapça gibi bükülgen dillerde ise, değişik mânâlar elde etmek için isim ve fiillere şamil olmak üzere, ekler ilave etmek yerine, kelimeler değişik kalıplara nakledilir. İşte bu, mücerret birer kök olan ( )ﻓﻌﻞile ( )ﻓﻌﻠﻞköklerine bazı harfler ilave etmek ya da kök harflerindeki bazı harfleri tekrarlamak suretiyle yapılır. Bu şekilde elde edilen fiillere mezîd yani ilaveli fiiller denir. Arapça kelimeler ve fiil çekimleriyle ilgili daha ayrıntılı örnekler için http://www.onlinearabic.net adresine başvurabilirsiniz. 3 OKUMA PARÇASI ِ ﺴﺒَﺎ َق؟ ﺐ اﻟ ﱢ َﻣ ْﻦ ﻳَﻜْﺴ ُ ﺟﻠَﺲ اﻷَرﻧَﺐ ﻣﻊ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘِ ِﻪ اﻟ ﱡ ِ ِ ِ ﺼﺔَ ِﺳﺒ ِ ﺎق اﻷ َْرﻧَ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ ﻒ َﺳﺒَـ َﻘ ْﺘﻪُ اﻟ ﱡ ﺐ َﻣ َﻊ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔ ِﺎة ،وَﻛ ْﻴ َ َ َ ْ ُ ََ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة ﻳَـ ْﻘ َﺮآن ﻗ ﱠ َ ِِ ﱠﻤﺘِﻬﺎ وﻧَ َﺸ ِ ﺎﻃ َﻬﺎ. َ ﻆ ﺟﺪﱢي اﻷَرﻧَ ِ ِ ﺶ ِ ﻚ اﻟ ﱡ ِ ِ وﺧ َﺪاعٌَ ،ﻛﺎ َن َﻋﻠَﻰ ﺟﺪﱠﺗِ ِ ﺎم ،ﻻَ أَ ْن ﻗَ َ ﺐَ :ﻫ َﺬا ِﻏ ﱞ ﺐ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻧَ َ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة أَ ْن ﺗُﻮﻗ َ َ َ ﺎل اﻷ َْرﻧَ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ َ ع َﺟﺪﺗُﻚ َﺟﺪﱢي. ﺻﺔَ وﺗَ ْﺴﺘَﻤ ﱠﺮ ﰲ اﻟ َْﻤﺴﲑ ،ﻻَ أ َ َرﺿﻰ أ ْن َﲣْ َﺪ َ ﺗَـ ْﻨﺘَﻬ َﺰ اﻟْ ُﻔ ْﺮ َ ط ِ ﺿ ِﺤ َﻜ ِ ﺲ ِﻏ ًّ وﳘﱠﺔٌ َﻋﺎﻟِﻴَﺔٌ. ﺸﺎ ،ﺑَ ْﻞ ﻧَ َﺸﺎ ٌ ﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ َوﻗَﺎﻟ ْ َ َﺖَ :ﻫ َﺬا ﻟ َْﻴ َ ِِ ﺎلَ :ﻫ َﻜ َﺬا َداﺋِﻤﺎً أَﻧْ ِ ﱴ َوإِ ْن َﻛﺎﻧُﻮا َﻋﻠَﻰ َﺧﻄٍَﺄ. ﺐ وﻗَ َ َﺟ َﺪ ِاد ِك َﺣ ﱠ ﲔ َﻋ ْﻦ أ ْ ﺖ ،ﺗُ َﺪاﻓﻌ َ ﺲ اﻷ َْرﻧَ ُ َﻋﺒَ َ ِ ﱠث َﻋﻦ أَﺟ َﺪ ِادي ،وﻫ َﺬا ِﻣﻦ ﺣ ﱢﻘﻲَ ،ﻛﻤﺎ أَﻧﱠ َ ِ ﻗَﺎﻟ ِ َﺟ َﺪ ِاد َك. َﺖ اﻟ ﱡ ﻚ ﺗَـ ْﻔﺘَﺨ ُﺮ ﺑِﺄ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ :أَ ْﺷﻌُ ُﺮ ﺑِﺎﻟْ َﻔ ْﺨ ِﺮ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ أ ََﲢَﺪ ُ ْ ْ ََ ْ َ َ ِ ِ ﰒُﱠ ﻗَﺎﻟ ِ ﻚ أَ ْن ﻧَـﺘَ َﺴﺎﺑَ َﻖ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟ َْﻤ ﱠﺮَة ،ﻟِﻨَـ َﺮى َﻣ ْﻦ َﺖ اﻟ ﱡ ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲَ ..ﻣﺎ َرأْﻳُ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻫ َﻲ ﺗَـ ْﺒﺘَﺴ ُﻢَ :ﺣ َﺴﻨﺎًَ ..ﺣ َﺴﻨﺎً ..ﻳَﺎ َ َﺳﻴَ ْﺴﺒِ ُﻖ أَ ﱠوﻻً. ِ ِ ِ ﺴﺒ ِ ْﻚ اﻟ ﱠ ﺎق. ﻗَ َ ﺐَ :ﻫﻴﱠﺎَ ..ﻫﻴﱠﺎَ ..وﻟْﺘَ ُﻜ ْﻦ ﺗِﻠ َ ﺸ َﺠﺮةُ اﻟﺒَﻌﻴَ َﺪةُ ﻫ َﻲ َﺎﻳَﺔَ اﻟ ﱢ َ ﺎل اﻷ َْرﻧَ ُ ِ ِ ﻗَﺎﻟ ِ ﱢﻳﻚ ،ﺳﻴ ُﻜﻮ ُن ِ اﻻﻧْ ِﻄﻼَ ُقِ ،ﻣ ْﻦ َﻫ ِﺬ ِﻩ ﺻﺒﺎﺣﺎً َو ِﻋ ْﻨ َﺪ ﻃُﻠُ ِ َﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ :إِذَ ْن ﻏَﺪاً َ ﻴﺢ اﻟﺪ ُ َ َ ﻮع اﻟْ َﻔ ْﺠ ِﺮ ،ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَﺼ ُ اﻟﻨﱡـ ْﻘﻄَ ِﺔ. ﺴﺒَﺎ َق ﻏَﺪاً. ﻗَ َ ﺎم ُﻫﻨَﺎ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟﻨﱡـ ْﻘﻄَ ِﺔ َﻛ ْﻲ ﻧَـ ْﺒ َﺪأَ اﻟ ﱢ ﺐ :إِ َذ ْن َﺳﻨَـﻨَ ُ ﺎل اﻷ َْرﻧَ ُ و ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟْﻤﺴ ِﺎء أَ ْد َﺧﻠَ ِ ﻴﻖَ ،ﻛﻲ ﺗَـﺘَﺄَﻫﱠﺐ ﻟِ ِﺴﺒ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ رأْﺳ َﻬﺎ ِﰲ ﻗَـﻮﻗَـﻌﺘِ َﻬﺎ ،وﻏَﻄﱠ ْ ِ ٍ ِ ﺎق ﻳَـ ْﻮِم ﻏَ ٍﺪ. ﺖ اﻟ ﱡ ْ َ َ َ ََ َ ََ ﺖ ﰲ ﻧَـ ْﻮم َﻋﻤ ٍ ْ ِ ِ ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ِ ﺐ ،ﻓَ َﺨ َ ﺎﻋﺔُ ﲔ َﺳ َ ﺎم َوَِﲢ َ ﺎف أَ ْن ﻳَـﻨَ َ ض َ وﺣ َﺎو َل اﻟﻨـ ْﱠﻮَم ،وﻟَﻜﻨﱢﻪُ ﺗَ َﺬ ﱠﻛ َﺮ َﺟﺪﱠﻩُ اﻷ َْرﻧَ َ ا ْﺳﺘَـ ْﻠ َﻘﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ ِ ﺴﺒَﺎ َق َﻛ َﻤﺎ َﺧ ِﺴ َﺮﻩُ َﺟﺪﱡﻩُ اﻷَ ﱠو ُل. اﻻﻧْ ِﻄﻼَ ِق ،وﳜَْ َﺴ َﺮ اﻟ ﱢ ِ ﺐ َﻋ ْﻴـ َِﲏ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺸ ْﻤ ِ وﻗَـ ْﺒ َﻞ ﻃُﻠُﻮِع اﻟ ﱠ ﺲ ﺑَِﻘﻠِ ٍ وﻣﺎ أَ ْن ﻴﻞ أ َ ﺎس ﺑِِﺈ ْ ﺐ ﻳَﻄ ُْﺮ ُد اﻟﻨـ َ َﺧ َﺬ اﻟﻨـ َ ﺻ َﺮا ٍرَ ، ﺐ ،واﻷ َْرﻧَ ُ ﺎس ﻳُ َﺪاﻋ ُ ﱡﻌ َ ﱡﻌ ُ ٍ ِ ِ ﺸ ْﻤﺲ َﺣ ﱠ ﱠ ﺐ ِﰲ ُﺳﺒَﺎت َﻋﻤ ٍ ﻴﻖ. ﱴ ﻏَﻂ اﻷ َْرﻧَ ُ ﻃَﻠَ َﻌﺖ اﻟ ﱠ ُ ﺻﺎح اﻟﺪ ُ ِ ﱠﻬﺎ ِر. ﱢﻳﻚ ُﻣ ْﻌﻠﻨﺎً ﺑَ ْﺪأَ اﻟﻨـ َ َ َ اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘﻈَ ِ ﺐ ﻓَـﻮ َﺟ َﺪﺗْﻪُ ﻳَـﻐُ ﱡ ﻂ ِﰲ اﻟﻨـ ْﱠﻮِم. ﺖ اﻟ ﱡ ﺖ َﻋ ْﻴـﻨَـ ْﻴـ َﻬﺎ ،وﻧَﻈََﺮ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻓَـ َﺮَﻛ ْ ت إِ َﱃ اﻷ َْرﻧَ ِ َ ﺻﺎﺣ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ ﺗُﻮﻗِﻈُﻪُ ُدو َن َﺟ ْﺪ َوى. ﺖ اﻟ ﱡ َ َ وﻫﺎ ُﻫﻮ اﻟﺪ ُ ِ ﺴﺒﺎ َق ِﻋ ْﻨ َﺪ ِ ﺗَ َﺬ ﱠﻛﺮ ِ ِ ﺼ ْﻮﺗِِﻪ اﻟ َْﻌ ِﺎﱄ، ﺻﻴَ ِ ت اﻟ ﱡ ﻴﺢ ﺑِ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ اﻟ َْﻮ ْﻋ َﺪ ﺑِﺄَ ْن ﻳَـ ْﺒ َﺪآ اﻟ ﱢ َ ﱢﻳﻚ ﻳَﺼ ُ ﺎح اﻟﺪﱢﻳﻚَ َ ، َ واﻷَرﻧَﺐ ﻻَ ﻳﺴﺘَـﻴ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔ ِﺎة. ﻧ ذ ﺲ َﻴ ﻟ و ﻪ ﺒ ـ ﻧ ذ ا ﺬ وﻫ ، ﻆ ﻘ ُ َ َ َ ْ ْ ﺐ اﻟ ﱡ ُ َ ْ ْ ُ ْ ُ َْ َ َ ِ ِ ِ ِِ ٍ ِ ٍ ِ ﺑ َﺪأ ِ ِ ﺐ ،ﻓَـﺘَ ِﺰﻳ ُﺪ ِﻣ ْﻦ ُﺳ ْﺮ َﻋﺘِ َﻬﺎ. َت اﻟ ﱡ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ ﺑﺎﻟ َْﻤﺴ ِﲑ ﱠﻤﺔ َﻋﺎﻟﻴَﺔ ،وﻫ َﻲ ﺗَـﺘَ َﺬ ﱠﻛ ُﺮ َﺟ ﱠﺪﺗَـ َﻬﺎ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ َﺳﺒَـ َﻘﺖ اﻷ َْرﻧَ َ ﺸﻤﺲ َﻛﺒِ َﺪ اﻟ ﱠ ِ ت ﺗَـﺮِﻣﻲ ﺑِﺄ ِ ِ َﺷﻌﱠﺘِ َﻬﺎ اﻟﺪﱠاﻓِﺌَ ِﺔ َو ْﺟﻪَ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ ﺐ اﻟﻨﱠﺎﺋِ ِﻢ ،وﻓَ ْﺠﺄَ ًة اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ ﺴ َﻤﺎء ،وأ َ َﺧ َﺬ ْ ْ ﻆ اﻷ َْرﻧَ ُ ﺗَـ َﻮ ﱠﺳﻄَﺖ اﻟ ﱠ ْ ُ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة ﻓَـﻠَ ْﻢ َِﳚ ْﺪ َﻫﺎ. ب اﻟ ﱡ وﻧَﻈََﺮ َ ﺻ ْﻮ َ ِ ﺖ اﻟْﻤ َﻔﺎﺟﺄَةُ ِ ِ ﺻ َﻞ اﻟ ﱠ ﻴﻤﺔُ. وﻫﻨَ َ ﺐ ﻳَـ ْﻌ ُﺪو َﺣ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮَة اﻟ ُْﻤﺘﱠـ َﻔ َﻖ َﻋﻠَْﻴـ َﻬﺎُ ، ﺎك َﻛﺎﻧَ ُ َ َ ﱴ َو َ اﻟﻌﻈ َ اﻧْﻄَﻠَ َﻖ اﻷ َْرﻧَ ُ ِ ﺴﻠَﺤ َﻔﺎ َة ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟ ﱠ ِ ِ ِ ِ ﺼﺎ ِرِﻩ. ﻓَـ َﻘ ْﺪ َرأَى اﻟ ﱡ ْ ﺸ َﺠ َﺮة ﲤَْ َﺴ ُﺢ ﻋ ْﺮﻗَـ َﻬﺎ وﻫ َﻲ َﺳﻌﻴ َﺪةٌ ﺑِﺎﻧْﺘ َ 4 ﻚ ُدو َن ﺟ ْﺪوى ،ﻓَﻼَ ﺗُـﻠ ِْﻘﻲ ﺑِﺎﻟﻠﱠﻮِم َﻋﻠَ ﱠﻲ ،وﻏَﺪاً ﺳﻴﺤ ِﻜﻲ أَﺣ َﻔ ِ ﺿ ِﺤ َﻜ ِ ﺎدي ﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻗَﺎﻟ ْ ْﺖ إِﻳ َﻘﺎﻇَ َ َ َﺖَ :ﺣ َﺎوﻟ ُ ْ ََ ْ ْ َ َ ﺴﺒ ِ ﺎق ﺑِ ِ ٍ ﺎء اﷲُ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ. ﺷ ن إ ﺮ ﺨ ﻔ اﻟ ا ﺬ ﻫ ﻦ َ ْ َ ﱢ ْ َ َ َ َﻋ ْ َ ﺴﺒَﺎ َق َﻛ َﻤﺎ َﺧ ِﺴ َﺮﻩُ َﺟﺪﱡﻩُ اﻷَ ﱠو ُل. ﺐ َﺣ ﱠﱴ ْ اﲪَﱠﺮ أَﻧْـ ُﻔﻪُ ،ﻷَﻧﱠﻪُ َﺧ ِﺴ َﺮ اﻟ ﱢ ﺑَ َﻜﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ ِ ب َﺣﻈﱠﻪُ اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻌﺜـ َﱢﺮ. ﺐ ُﻣﻐَﺎﺿﺒﺎً ﻳَـ ْﻨ ُﺪ ُ و َذ َﻫ َ Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları cevaplayınız. ﻴﻒ ﺑ َﺪأ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ ﺑِﺎﻟ َْﻤ ِﺴ ِﲑ؟ َت اﻟ ﱡ َ .1ﻛ َ َ ِ اﲪَﱠﺮ أﻧْـ ُﻔﻪُ؟ ﺐ َﺣ ﱠﱴ ْ .2ﻟ َﻤﺎ َذا ﺑَ َﻜﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ .3ﻣ َﱴ أَ ْد َﺧﻠَ ِ ْﺳ َﻬﺎ ِﰲ ﻗَـ ْﻮﻗَـ َﻌﺘِ َﻬﺎ؟ ﺖ اﻟ ﱡ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ َرأ َ ِ ﺐ َﻋ ْﻴـ َِﲏ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ؟ َ .4ﻣ َﱴ أ َ َﺧ َﺬ اﻟﻨـ َ ﺎس ﻳُ َﺪاﻋ ُ ﱡﻌ ُ ِ ِ ﱢﻳﻚ؟ ﻴﺢ اﻟﺪ ُ .5ﻟ َﻤﺎ َذا ﻳَﺼ ُ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ ﺑِﺎﻟْ َﻔ ْﺨ ِﺮ؟ َ .6ﻣ َﱴ ﺗَ ْﺸﻌُ ُﺮ اﻟ ﱡ ِ َ .7ﻋ ﱠﻤﻦ َﻛﺎﻧَ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ ﺗُ َﺪاﻓ ُﻊ َداﺋِ ًﻤﺎ؟ ﺖ اﻟ ﱡ ْ ﺐ؟ َ .8ﻣﺎ َذا ﻻَ ﻳَـ ْﺮ َ ﺿﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ ِ .9ﻣﻦ أَﻳْﻦ ﺳﻴ ُﻜﻮ ُن ِ اﻻﻧْ ِﻄﻼَ ُق؟ ْ َ ََ ﺴﺒَﺎ َق؟ ﺐ اﻟ ﱢ َ .10ﻣ ْﻦ َﻛ َﺴ َ 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeler mâzî ise, muzâri ve mastarlarını; muzâri ise, mâzî ve mastarlarını belirtiniz. ﻆ ﺟﺪﱢي اﻷَرﻧَ ِ ِ ﻚ اﻟ ﱡ ِ ِ َ .1ﻛﺎ َن َﻋﻠَﻰ ﺟﺪﱠﺗِ ِ ﺎم. ﺐ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻧَ َ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة أَ ْن ﺗُﻮﻗ َ َ َ ﺿ ِﺤ َﻜ ِ ِ ﻚ ُدو َن َﺟ ْﺪ َوى. ﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻗَﺎﻟ ْ ْﺖ إﻳ َﻘﺎﻇَ َ َ .2 َﺖَ :ﺣ َﺎوﻟ ُ ِ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة ﻓَـﻠَ ْﻢ َِﳚ ْﺪ َﻫﺎ. .3وﻓَ ْﺠﺄَ ًة ا ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ ب اﻟ ﱡ ﺐ وﻧَﻈََﺮ َ ﺻ ْﻮ َ ﻆ اﻷ َْرﻧَ ُ ﺴﺒﺎ َق ِﻋ ْﻨ َﺪ ِ .4ﺗَ َﺬ ﱠﻛﺮ ِ ﺎح اﻟﺪ ِ ﱢﻳﻚ. ﺻﻴَ ِ ت اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ اﻟ َْﻮ ْﻋ َﺪ ﺑِﺄَ ْن ﻳَـ ْﺒ َﺪآ اﻟ ﱢ َ َ ﻂ اﻷَرﻧَﺐ ِﰲ ﺳﺒ ٍ ِ ﱠ ﺎت َﻋ ِﻤ ٍ ﱠ َ ﻴﻖ. ﻏ ﱴ ﺣ ﺲ ﻤ ﺸ اﻟ ﺖ ﻌ ﻠ ﻃ ن أ ْ ُ َ ﱠ َ وﻣﺎ ْ ََ َ ْ ُ َُ َ .5 ﻚ أَ ْن ﻧَـﺘَ َﺴﺎﺑَ َﻖ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟ َْﻤ ﱠﺮَة ،ﻟِﻨَـ َﺮى َﻣ ْﻦ َﺳﻴَ ْﺴﺒِ ُﻖ أَ ﱠوﻻً. َ .6ﻣﺎ َرأْﻳُ َ ِِ ﺎلَ :ﻫ َﻜ َﺬا َداﺋِﻤﺎً أَﻧْ ِ ﱴ َوإِ ْن َﻛﺎﻧُﻮا َﻋﻠَﻰ. .7وﻗَ َ َﺟ َﺪ ِاد ِك َﺣ ﱠ ﲔ َﻋ ْﻦ أ ْ ﺖ ،ﺗُ َﺪاﻓﻌ َ ِ .8ﻗَﺎﻟ ِ َﺟ َﺪ ِادي. َﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ :أَ ْﺷﻌُ ُﺮ ﺑِﺎﻟْ َﻔ ْﺨ ِﺮ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ أ ََﲢَﺪ ُ ﱠث َﻋ ْﻦ أ ْ .9وﻫ َﺬا ِﻣﻦ ﺣ ﱢﻘﻲَ ،ﻛﻤﺎ أَﻧﱠ َ ِ َﺟ َﺪ ِاد َك. ﻚ ﺗَـ ْﻔﺘَﺨ ُﺮ ﺑِﺄ ْ ََ ْ َ َ ِ ِ .10ﰒُﱠ ﻗَﺎﻟ ِ ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ َﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻫ َﻲ ﺗَـ ْﺒﺘَﺴ ُﻢَ :ﺣ َﺴﻨﺎًَ ..ﺣ َﺴﻨﺎً ..ﻳَﺎ َ 5 3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez arasındaki kelimelerden seçiniz. )ﻧﺸﺎﻫﺪ -رﻗَ َﺪ – َزْﻫﻮ – اﳊﺎرة – اﺳﺘﻌﺪ – َزﻟﱠﺔ – َﳚ ِﺮي – ﺗَـﻐُﺶ – ﺻ ِ ﺲ ﺑـ( ﺎﺣﺒَﺔ – أ ُِﺣ ﱡ ْ َ َ .1ﺟﻠَﺲ اﻷَرﻧَﺐ ﻣﻊ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘِ ِﻪ اﻟ ﱡ ِ ِ ِ ﺼﺔَ ِﺳﺒ ِ ﺎق اﻷ َْرﻧَ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔ ِﺎة. ﺐ َﻣ َﻊ اﻟ ﱡ َ َ ْ ُ ََ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة ﻳَـ ْﻘ َﺮآن ﻗ ﱠ َ ﻆ ﺟﺪﱢي اﻷَرﻧَ ِ ِ ﻚ اﻟ ﱡ ِ ِ َ .2ﻛﺎ َن َﻋﻠَﻰ ﺟﺪﱠﺗِ ِ ﺎم. ﺐ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻧَ َ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة أَ ْن ﺗُﻮﻗ َ َ َ .3أَﻧْ ِ ِ ِ ﱴ َوإِ ْن َﻛﺎﻧُﻮا َﻋﻠَﻰ َﺧﻄٍَﺄ. َﺟ َﺪ ِاد ِك َﺣ ﱠ ﲔ َﻋ ْﻦ أ ْ ﺖ ﺗُ َﺪاﻓﻌ َ ِ ﺻ َﻞ اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮَة اﻟ ُْﻤﺘﱠـ َﻔ َﻖ َﻋﻠَْﻴـ َﻬﺎ. ﺐ ﻳَـ ْﻌ ُﺪو َﺣ ﱠ ﱴ َو َ .4اﻧْﻄَﻠَ َﻖ اﻷ َْرﻧَ ُ ع ﺟ ﱠﺪﺗُ ِ ﻚ َﺟﺪﱢي. .5ﻻَ أ َ َرﺿﻰ أَ ْن َﲣْ َﺪ َ َ َﺟ َﺪ ِادي. .6أَ ْﺷﻌُ ُﺮ ﺑِﺎﻟْ َﻔ ْﺨ ِﺮ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ أ ََﲢَﺪ ُ ﱠث َﻋ ْﻦ أ ْ ت ﺗَـﺮِﻣﻲ ﺑِﺄ ِ َﺷﻌﱠﺘِ َﻬﺎ اﻟﺪﱠاﻓِﺌَ ِﺔ َو ْﺟﻪَ اﻷَ ْرﻧَ ِ ﺐ اﻟﻨﱠﺎﺋِ ِﻢ. .7وأ َ َﺧ َﺬ ْ ْ ﻚ أَ ْن ﻧَـﺘَ َﺴﺎﺑَ َﻖ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟ َْﻤ ﱠﺮَة ،ﻟِﻨَـ َﺮى َﻣ ْﻦ َﺳﻴَ ْﺴﺒِ ُﻖ أَ ﱠوﻻً. َ .8ﻣﺎ َرأْﻳُ َ .9وﻏَﻄﱠ ْ ِ ٍ ِ ﻴﻖَ ،ﻛﻲ ﺗَـﺘَﺄَﻫﱠﺐ ﻟِ ِﺴﺒ ِ ﺎق ﻳَـ ْﻮِم ﻏَ ٍﺪ. َ َ ﺖ ﰲ ﻧَـ ْﻮم َﻋﻤ ٍ ْ .10وﻏَﺪاً ﺳﻴﺤ ِﻜﻲ أَﺣ َﻔ ِ ﺎدي َﻋ ْﻦ َﻫ َﺬا اﻟ ﱢ ِ ِ ﺎء اﷲُ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ. ْ ََ ْ ﺴﺒَﺎق ﺑ َﻔ ْﺨ ٍﺮ إِ ْن َﺷ َ 4. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili mâzî fiilleri, muzârileriyle değiştirerek kurunuz. ِ ِ ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ِ ﺐ. ض َ وﺣ َﺎو َل اﻟﻨـ ْﱠﻮَم ،وﻟَﻜﻨﱢﻪُ ﺗَ َﺬ ﱠﻛ َﺮ َﺟﺪﱠﻩُ اﻷ َْرﻧَ َ .1ا ْﺳﺘَـ ْﻠ َﻘﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ ﺿ ِﺤ َﻜ ِ ﻚ ُدو َن َﺟ ْﺪ َوى. ﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻗَﺎﻟ ْ ْﺖ إِﻳ َﻘﺎﻇَ َ َ .2 َﺖَ :ﺣ َﺎوﻟ ُ .3اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘﻈَ ِ ت إِ َﱃ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ. ﺖ اﻟ ﱡ ﺖ َﻋ ْﻴـﻨَـ ْﻴـ َﻬﺎ ،وﻧَﻈََﺮ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻓَـ َﺮَﻛ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔ ِﺎة. ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘِ ِﻪ اﻟ ﱡ ﺐ َﻣ َﻊ َ ﺲ اﻷ َْرﻧَ ُ َ .4ﺟﻠَ َ .5و ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟْﻤﺴ ِﺎء أَ ْد َﺧﻠَ ِ ﺖ ِﰲ ﻧَـ ْﻮٍم َﻋ ِﻤ ٍ ﻴﻖ. ﺖ اﻟ ﱡ ْﺳ َﻬﺎ ِﰲ ﻗَـ ْﻮﻗَـ َﻌﺘِ َﻬﺎ ،وﻏَﻄﱠ ْ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ َرأ َ َ ََ ﺻ َﻞ اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮَة اﻟ ُْﻤﺘﱠـ َﻔ َﻖ َﻋﻠَْﻴـ َﻬﺎ. َ .6و َ ﻒ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ. ْ .7 اﲪَﱠﺮ أَﻧْ ُ ِ ﺐ. .8اﻧْﻄَﻠَ َﻖ اﻷ َْرﻧَ ُ ﺎلَ :ﻫ َﻜ َﺬا َداﺋِﻤﺎً أَﻧْ ِ ﺖ. ﺐ وﻗَ َ ﺲ اﻷ َْرﻧَ ُ َ .9ﻋﺒَ َ ِ ﺴﺒَﺎ َق ﺐ اﻟ ﱢ َ .10ﺧﺴ َﺮ اﻷ َْرﻧَ ُ 5. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez arasındaki kelimelerden seçiniz. ﺖ – أَِﻣﻦ – َﺷ ِﻘﻲ – ﺑِ َﺪاﻳﺔ – اﻟﺒﺎ ِردة – ِ اﻵﺧﺮ – َﻋ ُﺪ ّو( ﺺ – اﳋَﺎﻓِﺾ – ﺑَ َﻜ ْ َ َ َ )اﻟ َﻘ ِﺮﻳﺒَﺔ – ﻧَـ َﻘ َ َ ّ 6 ﺿ ِﺤ َﻜ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ. ﺖ اﻟ ﱡ َ .1 .2ﻓَـﺘَ ِﺰﻳ ُﺪ ِﻣ ْﻦ ُﺳ ْﺮ َﻋﺘِ َﻬﺎ. وﻫﺎ ُﻫﻮ اﻟﺪ ُ ِ ﺼ ْﻮﺗِِﻪ اﻟ َْﻌ ِﺎﱄ. ﻴﺢ ﺑِ َ ﱢﻳﻚ ﻳَﺼ ُ َ َ .3 ِ ِ .4ﰒُﱠ ﻗَﺎﻟ ِ ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ. َﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ وﻫ َﻲ ﺗَـ ْﺒﺘَﺴ ُﻢَ :ﺣ َﺴﻨﺎًَ ..ﺣ َﺴﻨﺎً ..ﻳَﺎ َ ِ ﺐ. .5وﻟَﻜﻨﱢﻪُ ﺗَ َﺬ ﱠﻛ َﺮ َﺟﺪﱠﻩُ اﻷ َْرﻧَ َ ت ﺗَـﺮِﻣﻲ ﺑِﺄ ِ َﺷﻌﱠﺘِ َﻬﺎ اﻟﺪﱠاﻓِﺌَ ِﺔ َو ْﺟﻪَ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ اﻟﻨﱠﺎﺋِ ِﻢ. .6وأ َ َﺧ َﺬ ْ ْ ﺎﻋﺔُ ِ ﺴﺒَﺎ َق َﻛ َﻤﺎ َﺧ ِﺴ َﺮﻩُ َﺟﺪﱡﻩُ اﻷَ ﱠو ُل. .7ﻓَ َﺨ َ اﻻﻧْ ِﻄﻼَ ِق ،وﳜَْ َﺴ َﺮ اﻟ ﱢ ﲔ َﺳ َ ﺎم َوَِﲢ َ ﺎف أَ ْن ﻳَـﻨَ َ ﺸﺠﺮِة ﲤَْ ِ ِ ِ ِ ِ ﺼﺎ ِرِﻩ. .8ﻓَـ َﻘ ْﺪ َرأَى اﻟ ﱡ ﺴ ُﺢ ﻋ ْﺮﻗَـ َﻬﺎ وﻫ َﻲ َﺳﻌﻴ َﺪةٌ ﺑِﺎﻧْﺘ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎ َة ﻋ ْﻨ َﺪ اﻟ ﱠ َ َ َ ِ ِ ِ ﺴﺒ ِ ْﻚ اﻟ ﱠ ﺎق. َ .9وﻟْﺘَ ُﻜ ْﻦ ﺗِﻠ َ ﺸ َﺠﺮةُ اﻟﺒَﻌﻴَ َﺪةُ ﻫ َﻲ َﺎﻳَﺔَ اﻟ ﱢ َ 6. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin çoğullarını tespit ediniz. ﺴﺒَﺎ َق ﻏَﺪاً. ﺎم ُﻫﻨَﺎ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟﻨﱡـ ْﻘﻄَ ِﺔ َﻛ ْﻲ ﻧَـ ْﺒ َﺪأَ اﻟ ﱢ .1إِ َذ ْن َﺳﻨَـﻨَ ُ .2و ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟْﻤﺴ ِﺎء أَ ْد َﺧﻠَ ِ ْﺳ َﻬﺎ ِﰲ ﻗَـ ْﻮﻗَـ َﻌﺘِ َﻬﺎ. ﺖ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎةُ َرأ َ َ ََ .3ﺟﻠَﺲ اﻷَرﻧَﺐ ﻣﻊ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘِ ِﻪ اﻟ ﱡ ِ ِ ِ ﺼﺔَ ِﺳﺒ ِ ﺎق اﻷ َْرﻧَ ِ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔ ِﺎة. ﺐ َﻣ َﻊ اﻟ ﱡ َ َ ْ ُ ََ َ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة ﻳَـ ْﻘ َﺮآن ﻗ ﱠ َ ِ ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ِ ض. .4ا ْﺳﺘَـ ْﻠ َﻘﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ ِ ِ ﱢﻳﻚ ،ﺳﻴ ُﻜﻮ ُن ِ اﻻﻧْ ِﻄﻼَ ُقِ ،ﻣ ْﻦ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟﻨﱡـ ْﻘﻄَ ِﺔ. ﻴﺢ اﻟﺪ ُ َ َ .5ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَﺼ ُ ﺴﻠَ ْﺤ َﻔ ِﺎة. ﺐ اﻟ ﱡ َ .6 ﺲ َذﻧْ َ وﻫ َﺬا َذﻧْـﺒُﻪُ وﻟ َْﻴ َ .7ﺗَـﻮ ﱠﺳﻄَ ِ ﺖ اﻟ ﱠ ﺴ َﻤ ِﺎء. ﺲ َﻛﺒِ َﺪ اﻟ ﱠ َ ﺸ ْﻤ ُ اﲪَﱠﺮ أَﻧْـ ُﻔﻪُ. ﺐ َﺣ ﱠﱴ ْ .8ﺑَ َﻜﻰ اﻷ َْرﻧَ ُ .9ﺻﺎح اﻟﺪ ُ ِ ﱠﻬﺎ ِر. ﱢﻳﻚ ُﻣ ْﻌﻠﻨﺎً ﺑَ ْﺪأَ اﻟﻨـ َ َ َ ت ﺗَـﺮِﻣﻲ ﺑِﺄ ِ َﺷﻌﱠﺘِ َﻬﺎ اﻟﺪﱠاﻓِﺌَ ِﺔ َو ْﺟﻪَ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ اﻟﻨﱠﺎﺋِ ِﻢ. .10وأ َ َﺧ َﺬ ْ ْ 7. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin tekillerini tespit ediniz. ِِ ﱴ َوإِ ْن َﻛﺎﻧُﻮا َﻋﻠَﻰ َﺧﻄٍَﺄ. َﺟ َﺪ ِاد ِك َﺣ ﱠ ﲔ َﻋ ْﻦ أ ْ .1ﺗُ َﺪاﻓﻌ َ ت ﺗَـﺮِﻣﻲ ﺑِﺄ ِ َﺷ ﱠﻌﺘِ َﻬﺎ اﻟﺪﱠاﻓِﺌَ ِﺔ َو ْﺟﻪَ اﻷ َْرﻧَ ِ ﺐ اﻟﻨﱠﺎﺋِ ِﻢ. .2وأ َ َﺧ َﺬ ْ ْ .3وﻏَﺪاً ﺳﻴﺤ ِﻜﻲ أَﺣ َﻔ ِ ﺎدي َﻋ ْﻦ َﻫ َﺬا اﻟ ﱢ ِ ِ ﺎء اﷲُ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ. ْ ََ ْ ﺴﺒَﺎق ﺑ َﻔ ْﺨ ٍﺮ إِ ْن َﺷ َ 7 DİL BİLGİSİ MEZİD FİİLLER Mezîd Fiilin Tarifi ve Babları Fiiller en az üç harflidir. Başka bir deyişle fiil kalıpları en az üç harflidir. Bunlara sülâsî (üç harfli) fiiller denilir. Kök harflerinin sayısı dört olan fiiller de vardır. Bunlara da rubâî (dört harfli) fiiller denilir. Bu harflere ilave edilerek elde edilen kalıpların mânâları, harf sayısının artmasına göre değişmektedir. Mezîd bablar, üç harfli fiillere bazen bir, bazen iki, bazen de üç harf; dört harfli fiillere de bazen bir, bazen iki harf ilave edilerek elde edilir. Sülâsînin Mezîdi Rubâî Fiiller Üç harfli olan fiillere bir harf ilave edilerek üç fiil kalıbı elde edilir. Bu kalıplar: ﻓَـ َﻌ َﻞfiilinin başına bir hemze ilave etmekle ْﻌ َﻞ َ أَﻓـ, ortasına orta harfinin cinsinden bir harf ilave etmekle ﻓَـﻌﱠ َﻞ, baş harfiyle orta harfi arasına elif ilave etmek suretiyle de ﻞ َ َ ﻓkalıpları elde edilmektedir. َ ﺎﻋ Bu fiiller muzâri ve masdarlarıyla birlikte bir kalıp oluştururlar. Sülâsînin mezîdi (ilavelisi) olarak meydana gelen rubâî fiillerin (dört harfli) kalıpları veya babları şunlardır: ٌ إِﻓـ َْﻌ-ﻳُـ ْﻔ ِﻌ ُﻞ-ْﻌ َﻞ 1. ﺎل َ أَﻓـbabı Okuma parçasında geçen ﻆ ُ ِ ﺗُﻮﻗfiili bu babtandır. Mâzîsi ﻆ َ أَﻳْـ َﻘ, muzârii ﻆ ُ ِﻳُﻮﻗ ِ , masdarı da إِﻳ َﻘﺎظdır. ﻆ َ أَﻳْـ َﻘnın sülâsîsi ﻆ َ ﻳَﻘidi ve “uyanık ve dikkatli oldu” anlamındaydı. Mâzîsinin başına bir hemze ilave edilerek ﻆ َ أَﻳْـ َﻘoldu. Bu arada anlamı “uyandırdı” oldu. Bu fiilin hangi babtan olduğu söylenirken kısaca ٌ ْﻌ ٌ ْﻌ ﺎل ْ َ أَ ْد َﺧﻠfiili de ﺎل َ إِﻓـbabındandır denilir. Yine okuma parçasında geçen ﺖ َ إِﻓـ ِ ِ babındandır. Mâzî, muzâri ve masdarıyla söylersek, إ ْد َﺧﺎل-ﻞ ُ ﻳُ ْﺪﺧ- أَ ْد َﺧ َﻞolur. ْﻌﺎل َ إِﻓـbabından gelen fiillerin emrinde baştaki hemze, fethalı olur. Mesela, (ikram etti) fiilinin emri ( أَ ْﻛ ِﺮ ْمikram et) dir. أَ ْﻛ َﺮَم Özelliği (Binâsı) ْﻌﺎل َ إِﻓـbabına aktarılan bir fiil genellikle şu yeni mânâlardan birini kazanır. 8 1. Müteaddîlik (Geçişlilik) Fiil, aslında lâzım (geçişsiz) ise ْﻌﺎل َ إِﻓـbabına nakledilmekle, bir mef‘ûle müteaddî olur. Yani bir mef‘ûlun bih sarih (Harf-i cersiz mef‘ûl) alır. Örnek: ﺧ َﺮ َج َْﳏ ُﻤﻮ ٌد. َ Mahmut çıktı. أَ ْﺧ َﺮ َج َْﳏ ُﻤﻮ ٌد اﻟ َﻘﻠَ َﻢ ِﻣ ْﻦ َﺟ ْﻴﺒِ ِﻪ. Mahmut kalemi cebinden çıkardı. Eğer fiil bir mef’ûle müteaddî ise, ْﻌﺎل َ إِﻓـbabına nakledilmekle iki mef’ûle müteaddî olur. Örnek: ِ س ْ ﻓَ ِﻬ َﻢ َﺧﺎﻟ ٌﺪ اﻟﺪ. Halid dersi anladı. َ ﱠر ِ ِ س َ أَﻓـ. Halid Ali’ye dersi anlattı. ْ ْﻬ َﻢ َﺧﺎﻟ ٌﺪ َﻋﻠﻴًّﺎ اﻟﺪ َ ﱠر Eğer fiil iki mef’ûle müteaddî ise, ْﻌﺎل َ إِﻓـbabına nakledilmekle üç mef’ûle müteaddî olur. Örnek: ِ َ Salih’in itaatkar olduğunu bildim. ِ ﺖﺻ ﺎﳊًﺎ ُﻣ ِﻄ ًﻴﻌﺎ َ ُ ﻋﻠ ْﻤ. ِ ﺖ ُﳏَ ﱠﻤ ًﺪا ﺻ ﺎﳊًﺎ ُﻣ ِﻄ ًﻴﻌﺎ ُ أ ْﻋﻠَ ْﻤ. Muhammed’e Salih’in itaatkar olduğunu bildirdim. َ 2. Duhûl: Bir zaman veya yere girme anlamı ifade edebilir. ﺻﺒَ َﺢ َﺣ َﺴ ٌﻦ ْ َأ. Hasan sabahladı. ﲔ ٌْ أَ ْﻋ َﺮ َق ُﺣ َﺴ. Hüseyin Irak’a girdi. 3. Sayrûret: Bir halden başka bir hale geçmeyi ifade eder: أ َْﲦ ََﺮ اﻟﺒُ ْﺴﺘَﺎ ُن. Bahçe meyve verdi. ِ ِ ﻴﻞ ُ أَﻓْـ َﻘ َﺮ إ ْﲰَﺎﻋ. İsmail fakirleşti. 4. Haynûnet: Zamanı gelmek anlamını ifade edebilir. Örnek: ُﺼ َﺪ اﻟﺰْﱠرع ْ أ. Ekin biçme zamanı geldi. َ َﺣ 5. Bazen sülâsisi ile aynı mânâyı ifade edebilir. Örnek: َﺷ َﻜ َﻞ اﻷ َْﻣ ُﺮ. İş karıştı. أ ْﺷ َﻜ َﻞ اﻷ َْﻣ ُﺮ. İş karıştı. 2. ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞ-ﻳُـ َﻔ ﱢﻌ ُﻞ- ﻓَـ ﱠﻌ َﻞbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin aynı yani orta harfi tekrarlanmak, başka bir ifadeyle şeddelenmek suretiyle bu bab elde edilmiştir. ِ Bu kalıba şu örneği verebiliriz: ﻴﻢ ٌ ﺗَﻌﻠ-ﻳُـ َﻌﻠﱢ ُﻢ- َﻋﻠﱠ َﻢöğretmek. 9 Özelliği (Binâsı) ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞbabına aktarılan bir fiil genellikle şu yeni mânâlardan birini kazanır. 1. Müteaddîlik (Geçişlilik) Fiil aslında lâzım (geçişsiz) ise ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞbabına nakledilmekle, bir mef’ûle müteaddî olur. Örnek: ﻓَ ِﺮ َح َزﻳْ ٌﺪ. Zeyd sevindi. ﻓَـ ﱠﺮ َح َزﻳْ ٌﺪ َﻋﻠِﻴًّﺎ. Zeyd Ali’yi sevindirdi. Fiil aslında bir mef’ûle müteaddî ise, ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞ mef’ûle müteaddî olur. Örnek: babına nakledilmekle iki َﻓَ ِﻬ َﻢ َﺧﺎﻟِ ٌﺪ اﻟ َْﻤ ْﺴﺄَﻟَﺔ. Halid problemi anladı. َﱠﻢ َﺧﺎﻟِ ٌﺪ َﻋﻠِﻴًّﺎ اﻟ َْﻤ ْﺴﺄَﻟَﺔ َ ﻓَـﻬ. Halid Ali’ye problemi anlattı. 2. Teksîr (Çokluk, abartı) bildirir. Bu çokluk bazen fiilin çokça meydana geldiğini bazen de o fiilin fâilinin çok olduğunu ifade eder. Örnek: ﺎب ُ ﻏَﻠَ ْﻘ. Kapıyı kapattım. َ َﺖ اﻟﺒ ﺎب ُ ﻏَﻠﱠ ْﻘ. Çok kapı kapattım. َ َﺖ اﻟﺒ 3. Çok az olarak, sülâsî mücerredi ile aynı mânâyı ifade edebilir. Örnek: ﲬَ َﻦ اﻟ ﱠ.Bir şeyi tahmin etti. َ َﺸ ْﻲء ﲬﱠ َﻦ اﻟ ﱠ.Bir şeyi tahmin etti. َ َﺸ ْﻲء ِ 3- ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔ-ﻳُـ َﻔﺎﻋ ُﻞ-ﺎﻋ َﻞ َ َ ﻓbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin “fâ”sı yani birinci harfiyle ikinci harf i arasına bir elif ilave edilmek suretiyle bu bab elde edilir. ِ ِِ ِِ Okuma parçasında geçen ﲔ ُ َﺣ َﺎوﻟfiilleri bu babtandır. ﲔ َ ﺗُ َﺪاﻓﻌ, ﺐ َ ﺗُ َﺪاﻓﻌ ُ ﻳُ َﺪاﻋve ْﺖ ِ kalıp olarak şöyledir: ٌ ُﻣ َﺪاﻓَـ َﻌﺔ-ﻳُ َﺪاﻓ ُﻊ- َداﻓَ َﻊ. ٌ ﻓِ َﻌ, diğeri ﻓِ َﻴﻌﺎلdir. Mesela, ﻗَﺎﺗَ َﻞ ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔbabının iki masdarı daha vardır: Birisi ﺎل ِ ِ ِ ِ ﻳُـ َﻘﺎﺗ ُﻞ ُﻣ َﻘﺎﺗَـﻠَﺔ ﻗﺘَﺎل ﻗﻴﺘَﺎل. (Savaşmak) ﻓ َﻴﻌﺎلkalıbında mastar gelmesi sadece bu fiile mahsustur. ِ ِ ﺐ َ ُﻣ َﺪ-ﺐ َ َد ُ ﻳُ َﺪاﻋkalıp olarak şöyledir: ٌاﻋﺒَﺔ ُ ﻳُ َﺪاﻋ-ﺐ َ اﻋ 10 ْﺖ ُ َﺣ َﺎوﻟkalıp olarak şöyledir: ٌ ُﳏَ َﺎوﻟَﺔ- ُﳛَﺎ ِو ُل-َﺣ َﺎو َل Özelliği (Binâsı) Bu baba nakledilen bir fiil şu mânâlardan birini kazanabilir. 1. Müşâreket (işteşlik): Bir fiilin birden çok özne tarafından karşılıklı, ortaklaşa yapıldığını belirttiği çatıya müşareket yani işteşlik denir. Örnek: ب َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤ ًﺮا َ . Zeyd Amr’ı dövdü. َ ﺿ َﺮ ب َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤ ًﺮا َ . Zeyd Amr’la dövüştü. َ ﺿ َﺎر 2. Müteaddîlik (Geçişlilik ifâde etmesi): Örnek: ﻳﺾ ُ َﻋ َﻔﺎ اﻟ َْﻤ ِﺮHasta iyileşti. ﻳﺾ َ َﻋ َﺎﰱ اﷲُ اﻟ َْﻤ ِﺮ. Allah hastaya şifa verdi. 3. Nadiren sülâsî mücerredi ile aynı mânâyı ifade edebilir: Örnek: َﺟ َﺎز اﻟ َْﻤ َﻜﺎ َن. Bir yeri geçti. َﺟ َﺎوَز اﻟ َْﻤ َﻜﺎ َن. Bir yeri geçti. Aşağıdaki fiillerin bablarını belirtiniz. :أ َْر َﺳ َﻞ ِ :ﺐ ُ ُﳜَﺎﻃ :ﱠد َ َﻋﺪ :ﻳُـﻨَـ ﱢﺰ ُل :ﻗَﺎﺑَ َﻞ :ﻳُ ْﺴﻠِ ُﻢ Sülâsînin Mezîdi Humâsî Fiiller Sülâsî fiillere iki harf ilave edilerek harf sayıları beşe çıkan fiil kalıpları beştir. Bunlar: ٌ ﻳَـ ْﻨـ َﻔ ِﻌ ُﻞ اِﻧْ ِﻔ َﻌ- اِﻧْـ َﻔ َﻌ َﻞbabı: 1. ﺎل ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına kesreli bir hemze ve sakin bir nun ilavesiyle bu bab elde edilir. 11 Okuma parçasında geçen اِﻧْﻄَﻠَ َﻖfiili bu babtandır. Muzâri ve masdarıyla birlikte şöyle denilir: اِﻧْ ِﻄﻼَ ٌق- ﻳَـ ْﻨﻄَﻠِ ُﻖ-اِﻧْﻄَﻠَ َﻖ. Bu bab mutavaat (dönüşlülük) için kullanılır. Mutavaat, öznenin cümlede geçen eylemden nesne gibi etkilendiği fiil çatısıdır. Örnek: ﺎج َ َﻛ َﺴ َﺮ اﻟﺰ. O camı kırdı. َ ﱡﺟ ﺎج َ اﻧ َﻜ َﺴ َﺮ اﻟﺰ. Cam kırıldı. ُ ﱡﺟ ٌ اِﻓْﺘِ َﻌ-ﻳَـ ْﻔﺘَ ِﻌ ُﻞ- اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞbabı: 2. ﺎل ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına kesreli bir hemze ve fâsıyla aynı arasına bir tâ ilavesiyle bu bab elde edilir. Okuma parçasında geçen ﺗَـ ْﻨﺘَ ِﻬ ُﺰ, ﺗَـ ْﻔﺘَ ِﺨ ُﺮ, ﺗَـ ْﺒﺘَ ِﺴ ُﻢfiilleri bu babtandır. Mâzî ve masdarlarıyla birlikte şöyle deriz: اِﻧْﺘِ َﻬﺎ ٌز-ﻳَـ ْﻨﺘَ ِﻬ ُﺰ-اِﻧْـﺘَـ َﻬ َﺰ ِ ِِ ِ ﺎر ٌ اﻓْﺘ َﺨ-ﻳَـ ْﻔﺘَﺨ ُﺮ-اﻓـْﺘَ َﺨ َﺮ ِ ِ ِ ﺎم ٌ اﺑْﺘِ َﺴ-ﻳَـ ْﺒﺘَﺴ ُﻢ-اﺑْـﺘَ َﺴ َﻢ Özelliği (Binâsı) اِﻓْﺘِ َﻌﺎل babına nakledilen bir fiil şu anlamlardan birini kazanabilir: 1. Mutavaat: Örnek: ﺎﺟﺘَ َﻤﻌُﻮا َ Öğrencileri topladım, onlar da toplandılar. ُ ﲨَ ْﻌ. ْ َب ﻓ َ َﺖ اﻟﻄﱡﻼ 2. Çalışıp çabalama: Örnek: ﺐ َﻋﻠِ ﱞﻲ َ َﻛ َﺴ. Ali kazandı. ِ ﺐ َﻋﻠِ ﱞﻲ َ ا ْﻛﺘَ َﺴ. Ali kazanmaya çalıştı. 3. Müşareket (işteşlik): Örnek: ِ ِ ﻴﻢ َ َﺳﺒَ َﻖ ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ إﺑْـ َﺮاﻫ. Muhammed İbrahim’i geçti. ِ ِ ِ ﻴﻢ َ ا ْﺳﺘَﺒَ َﻖ ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ إﺑْـ َﺮاﻫ. Muhammed İbrahim’le yarıştı. 4. Edinmek: Bir kimsenin bir şeye sahip olduğuınu ifade eder. Örnek: اِ ْﺧﺘَﺘَ َﻢ َﻋﻠِ ﱞﻲ. Ali yüzük edindi /taktı. 12 ِ 3. اِﻓ ِْﻌﻼَ ٌل-ﻞ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡ-ْﻌ ﱠﻞ َ اﻓـbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına bir hemze ilavesi ve lâmın tekrarıyla bu bab elde edilir. Okuma parçasında geçen اﲪَﱠﺮ ْ ◌ِ fiili bu babtandır. ِْ ِا- َْﳛﻤ ﱡﺮ- اِ ْﲪَﱠﺮ. Kızardı, Kıpkırmızı oldu ﲪ َﺮ ٌار َ Özelliği (Binâsı) Bu bab, renk ve özürlerin abartılı anlatımı için kullanılır. Örnek: ِ ِ ﺻ َﻔ ﱠﺮ ت اﻷ َْوَرا ُق ْ اYapraklar sapsarı oldu /sarardı. 4. ﻞ ٌ ﺗَـ َﻔﻌﱡ-ﻳَـﺘَـ َﻔﻌﱠ ُﻞ- َ◌ﺗ َﻔﻌﱠ َﻞbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına bir tâ ilavesi ve aynın tekrarıyla bu bab elde edilmiştir. Okuma parçasında geçen ﱠث ُ أ ََﲢَﺪ, ﺐ َ ﺗَـﺘَﺄَ ﱠﻫ, ﺗَ َﺬ ﱠﻛ َﺮ, ﺗَـ َﻮ ﱠﺳﻄَﺖfiilleri bu babtandır. ﱡث ٌ َﲢَﺪ-ﱠث ُ ﻳَـﺘَ َﺤﺪ-ﱠث َ َﲢَﺪ. Konuştu. ﱡﺐ ٌ ﺗَﺄَﻫ-ﱠﺐ ُ ﻳَـﺘَﺄَﻫ-ﱠﺐ َ ﺗَﺄَﻫ. Hazırlandı. ﻂ ٌ ﺗَـ َﻮ ﱡﺳ-ﻂ ُ ﻳَـﺘَـ َﻮ ﱠﺳ-ﻂ َ ﺗَـ َﻮ ﱠﺳ. Ortaya geldi/ortada oldu. ﺗَـ َﻔﻌﱡﻞBâbının Özelliği (Binâsı) Bu baba nakledilen fiiller aşağıdaki mânâları kazanır: 1. ﺗﻔﻌﻴﻞbabının mutavaatı: Örnek:ﺴ َﺮ ﺴ ْﺮﺗُﻪُ ﻓَـﺘَ َﻜ ﱠ ( َﻛ ﱠOnu kırdım, o da kırıldı). 2. Tekellüf (Güçlükle elde etme): Örnek: ﺖ ُ ﺗَ َﺸ ﱠﺠ ْﻌCesaret kazandım. 3. Azar azar yapmak: Örnek: ﺎء َ Suyu yudum yudum içtim. ُ ﲡَﱠﺮ ْﻋ. َ ﺖ اﻟ َْﻤ 4. Edinme: Örnek: ت ا ْﳊَ َﺠ َﺮ ُ ﺗَـ َﻮ ﱠﺳ ْﺪ. Taşı yastık edindim. 13 5. ﻞ َ ﻳَـﺘَـ َﻔ-ﺎﻋ َﻞ َ ﺗَـ َﻔbabı: ٌ ُﺗَـ َﻔﺎﻋ-ﺎﻋ ُﻞ ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına bir tâ, fâ ile ayn arasına bir elif ilavesiyle bu bab elde edilir. Okuma parçasında geçen ﺴﺎﺑَ َﻖ َ َ ﻧَـﺘfiili bu babtandır. ﺗَ َﺴﺎﺑُ ٌﻖ-ﻳَـﺘَ َﺴﺎﺑَ ُﻖ- ﺗَ َﺴﺎﺑَ َﻖ. Özelliği (Binâsı) ﺗَـ َﻔﺎﻋُ ٌﻞbabına nakledilen fiiller şu mânâları kazanır: 1. Müşareket: Örnek: وﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ ُ ﺎﺻ َﺮ َﻋﻠِ ﱞﻲ َ َﺗَـﻨ. Ali’yle Muhammed yardımlaştılar. 2. Olmayanı Var Göstermek: Örnek: ﲤََ َﺎوﺗْـﻨَﺎÖlü numarası yaptık. 3 .ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔbabının mutavaatı: Örnek: ﺎﻋ َﺪ َ َﺎﻋ ْﺪﺗُﻪَ ﻓَـﺘَﺒ َ َﺑ. Onu uzaklaştırdım, o da uzaklaştı. Aşağıdaki bablardan hangilerinin mutâvaat ifade ettiğini belirtiniz. ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ: ﺗَـ َﻔﻌﱡﻞ: اِﻓ ِْﻌﻼَل: اِﻓْﺘِ َﻌﺎل: اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎل: Sülâsînin Mezîdi Südâsî Fiiller Sülâsîye üç harf ilave edilerek elde edilen dört bab vardır: ٌ اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌ-ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻔ ِﻌ ُﻞ- اِ ْﺳﺘَـ ْﻔ َﻌ َﻞbabı: 1. ﺎل ِ ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına hemze, sîn ve tâ (ﺖ َ )ا ْﺳilave edilmek suretiyle bu bab elde edilmiştir. 14 Okuma parçasında geçen ﺴﺘَ ِﻤ ﱡﺮ َ اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘfiilleri bu babtandır. ْ َ ﺗve ﻆ اِ ْﺳﺘِ ْﻤ َﺮ ٌار-ﻳَ ْﺴﺘَ ِﻤ ﱡﺮ-اِ ْﺳﺘَ َﻤ ﱠﺮ. : devam etti ظ ٌ اِ ْﺳﺘِﻴ َﻘﺎ-ﻆ ُ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻴ ِﻘ-ﻆ َ اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ.: uyandı Özelliği (Binâsı) Bu baba nakledilen fiiller, genellikle şu mânâları ifade ederler: 1. Taleb (İstemek): Örnek: ِ ُ ا ْﺳﺘَـﻐْ َﻔ ْﺮAllah’tan bağışlanma istedim. َت اﷲ 2. Bir halden bir hale dönme: Örnek: ِ ﲔ ُ ا ْﺳﺘَ ْﺤ َﺠ َﺮ اﻟﻄﱢÇamur taşlaştı. 3. Bir şeyde fiilin aslının sıfat olarak bulunduğuna inanmak: Örnek: ِ ﺖ أ َْﻣ َﺮ َك ُ ا ْﺳﺘَ ْﺤ َﺴ ْﻨ. İşinin güzel olduğuna inandım/beğendim. ِ ٌ اِﻓ ِْﻌ َﻴﻌ-ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻮ ِﻋ ُﻞ-ْﻌ ْﻮ َﻋ َﻞ 2. ﺎل َ اﻓـbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına bir hemze, aynıyla (ikinci harfiyle) lâmı (üçüncü harfi) arasına bir vav ve ayın cinsinden bir harf ilave edilmek suretiyle bu bab elde edilir. ِ ِ ِ ٌ( ا ْﺣﻠَ ْﻮَﱃ َْﳛﻠَ ْﻮِﱃ ا ْﺣﻠﻴﻼَءtatlı olmak, tatlı bulmak) bu babın örneğidir. Bu bab, mânâya mübalağa (abartma) kazandırmak içindir. ِ ٌ اِﻓ ِْﻌ ﱠﻮ- ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱢﻮ ُل-ْﻌ ﱠﻮ َل 3. ال َ اﻓـbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına bir hemze, aynıyla lâmı arasına şeddeli bir vav ilavesiyle bu bab elde edilir. ٌ اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮاذ-ُ َْﳚﻠَ ﱢﻮذ-( اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذhızlı yürümek) fiili bu baba örnektir. ٌ اِﻓ ِْﻌ ﱠﻮbabı da mübalağa için kullanılır. ال ِ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡ-ﺎل ْﻌ ﱠ 4. اِﻓ ِْﻌﻴﻼَ ٌل-ﺎل َ اﻓـbabı: ﻓَـ َﻌ َﻞnin baş tarafına bir hemze, aynıyla lâmı arasına bir elif ilavesi ve lâmın tekrarıyla elde edilir. 15 ِ ِ ﺻ ِﻔ َﲑ ٌار ْ َﻳ-ﺻ َﻔﺎ ﱠر ْ ا-ﺼ َﻔﺎ ﱡر ْ ( اsapsarı olmak) fiili bu baba örnektir. Bu bab da, renk ve özürlerin mübalağalı anlatımı için kullanılır. Sülâsînin mezîdi südâsî fiillerden hangisi renk ve özürlerin mübalağalı anlatımı için kullanılır? Rubâî Mucerred Fiiller Arapçada asıl (kök) harfleri dört olan fiillere rubâî mücerred (ilâvesiz dörtlü) fiiller denilir. Rubâî mücerredin bir babı vardır. O da: ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔٌ َوﻓِ ْﻌﻼَ ٌل- ﻳُـ َﻔ ْﻌﻠِ ُﻞ- ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞbabıdır. ٌِج – َد ْﺣ َﺮ َﺟﺔ ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ- ( َد ْﺣ َﺮ َجyuvarlamak), rubâî mücerrede örnektir. Bu bab gelen fiillerin çoğu müteaddî, bazıları da lâzımdır. Örnek: ِ ﺐ اﻟ ُﻜ َﺮَة ُ َد ْﺣ َﺮ َج اﻟﻼﱠﻋ. Oyuncu topu yuvarladı. اﻟﻠﱠْﻴ ُﻞ ﺲ َ َﻋ ْﺴ َﻌGece karanlığı bastı. Rubâînin Mezîdi Humâsî Fiiller Aslı dört hafli olan Rubâî fiillere ( )تeklenerek elde edilen mezîdi humâsî bir babtır. Bu: ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُ ٌﻞ- ﻳَـﺘَـ َﻔ ْﻌﻠَ ُﻞ- ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞbabıdır. ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞnin baş tarafına bir tâ ilavesiyle bu bab elde edilir. ج ٌ ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ-ج ُ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣ َﺮ-( ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َجyuvarlanmak) fiili bu baba örnektir. Bunun rubâîsi, ( َد ْﺣ َﺮ َجyuvarladı) fiilidir. Bu bab, mutavaat (dönüşlülük) içindir. Örnek: ﺖ اﳊَ َﺠ َﺮ ﻓَـﺘَـ َﺰ ْﺣ َﺰ َح ُ َز ْﺣ َﺰ ْﺣTaşı kımıldattım, o da kımıldadı. Rubâînin Mezîdi Südâsî Fiiller Rubâînin mezîdi sudâsînin iki babı vardır. ِ ِ 1. اِﻓ ِْﻌ ْﻨﻼَ ٌل-ﻞ َ اﻓـbabı: ُ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻨﻠ-ْﻌ ْﻨـﻠَ َﻞ ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞnin baş tarafına bir hemze, aynıyla birinci lâmı arasına bir nun ilave edilmek suretiyle bu bab elde edilir. 16 ِ ِ ﺎم ٌ َا ْﺣ ِﺮْﳒ- َْﳛ َﺮِْﳒ ُﻢ-( ا ْﺣ َﺮْﳒَ َﻢtoplanmak) fiili bu baba örnektir. Bunun rubâîsi, َﺣ ْﺮ َﺟ َﻢ (topladı) fiilidir. اِﻓ ِْﻌ ْﻨﻼَ ٌلbabı, mutavaat (dönüşlülük) için kullanılır. ِ 2. اِﻓ ِْﻌﻼﱠ ٌل-ﻞ ﻳَـ ْﻔ َﻌﻠِ ﱡ-ْﻌﻠَ ﱠﻞ َ اﻓـbabı: ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞnin baş tarafına bir hemze ile ikinci lam cinsinden bir harf ilave edilerek bu bab elde edilir. اِﻃ ِْﻤ ْﺌـﻨَﺎ ٌن-ﻳَﻄ َْﻤﺌِ ﱡﻦ-( اِﻃ َْﻤﺄَ ﱠنyatışmak) fiili buna örnektir. Bunun rubâîsi ﻃَ ْﻤﺄَ َن (yatıştırdı) fiilidir. اِﻓ ِْﻌﻼﱠ ٌلbabı, mutavaat (dönüşlülük) ifade eder. Bablar hakkında daha fazla bilgi almak için Hulusi Kılıç’ın “Arapça Dilbilgisi Sarf” ve Hüseyin Elmalı’nın “Temrinli ve İ’rablı Arapça Sarf” adlı kitaplarına başvurunuz. Aşağıdaki fiillerin bablarını belirtiniz. : َﻫ ْﺮَو َل.1 :ع َ ﺗَـ َﺮ ْﻋ َﺮ.2 :ﺾ ْ ََ ﲤ.3 َ ﻀ َﻤ : ﻓَـ ْﺮﻗَ َﻊ.4 : اِﻓـ َْﺮﻧْـ َﻘ َﻊ.5 : ﺑَ ْﺴ َﻤ َﻞ.6 اِ ْﴰَﺄَ ﱠز.7 ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki cümlelerde mezîd fiilleri belirtiniz. ِ َﺳ ﱢﺠﻠُﻮا َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟْﻤﻼَﺣﻈ .ﺎت ِﰲ َدﻓَﺎﺗِ ِﺮُﻛ ْﻢ َ ُ َ .ﺗَـﻠَ ْﻌﺜَ َﻢ اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ ِﰲ َﻛﻼَِﻣ ِﻪ اِﻧْـ َﻬ َﺰَم ﻓَ ِﺮﻳ ُﻘﻨَﺎ ِﰲ اﻟ ﱠ .ﺸ ْﻮ ِط اﻷَ ﱠو ِل .ُﺖ َﻋ ْﻴـﻨَﺎﻩ ْ َح" وا ْﻏ َﺮْوَرﻗ َ " ﺗَﺄَﺛﱠـ َﺮ ٌ َﺻﻼ .ﺼ ْﺤ َﺮ ِاء ﻓَﺎ ْﻏﺒَـ ﱠﺮ ا ْﳉَﱡﻮ ﻳﺢ اﻟ ﱠ ْ َﻫﺒﱠ ُ ﺖ ِر .َﺳ ْﻴﻄََﺮ ا ْﳊَ َﻜ ُﻢ ِﲝَ ْﺰٍم َﻋﻠَﻰ َﺳ ِْﲑ اﻟ ُْﻤﺒَ َﺎر ِاة ِ ِ .ﺴﺎﺑِ َﻌ ِﺔ ﺎر اﻟ َْﻤ َﺤﻄﱠﺔَ ِﰲ ﲤََ ِﺎم اﻟ ﱠ ُ َﻳُـﻐَﺎد ُر اﻟﻘﻄ ِ ِ .ﺎء َ أ ََر َ َ ﻓَﺄ َْر َﺳ َﻞ اﻷَﻧْﺒﻴ،ي اﻟﺒَ َﺸ َﺮ َ اد اﷲُ أَ ْن ﻳَـ ْﻬﺪ 17 ﱠﺤ ِﻮ َﺣ ﱠﱴ اﻵ َن؟ ْ َﻣﺎ َذا ﺗَـ َﻌﻠﱠ ْﻤﺘُ ْﻢ ِﰲ اﻟﻨ ِ ﻀﺎء اﻟﻨ ِ ﱠﺎدي. ا ْﺟﺘَ َﻤ َﻊ أَ ْﻋ َ ُ ﻛِ ْﺪﻧَﺎ ﻧَـﺘ ِﱠﻔﻖِ ،ﻋ ْﻨ َﺪﻣﺎ ﺗَ َﺪﺧ ِ اءﻧَﺎ. ُ ﺼٌ ﱠﻞ "ﻋ َ َ ﺎم" ،ﻓَـﺒَـﻠْﺒَ َﻞ َ آر َ َ ﺴﻴﱠﺎر ِ ات. ﺑِﻼَ ُدﻧَﺎ ﺗَ ْﺴﺘَـ ْﻮِر ُد ﺑَـ ْﻌ َ ﺾ اﻟ ﱠ َ ِ ِِ ﺎء َﻣ ًﻌﺎ. ﻳُﺼ ﱡﺮ َواﻟﺪي َﻋﻠَﻰ أَ ْن ﻧَـﺘَـﻨَ َﺎو َل َ اﻟﻌ َﺸ َ ِ ﲔ. اِ ْﺣ َﺪ ْو َدﺑَ ْ ﻮر ا ْﳊَ ﱠﻤﺎﻟ َ ﺖ ﻇُ ُﻬ ُ ﻮﻫ ُﻬ ْﻢ. اِﺑْـﻴَﺎﺿ ْ ﱠﺖ ُو ُﺟ ُ اِ ْﻋﻠَ ﱠﻮ َط اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟﺒَ ِﻌ َﲑ 2. Aşağıdaki cümlelerde mâzî fiilleri muzâriye çeviriniz ﺼِ ِ ِ اء. أَ ْﻋﻄَْﻴ ُ ﺖ اﻟ ﱠ ﱠ ﱯ اﻟ َﻔﻘ َﲑ ﺣ َﺬ ً ﻫ ِﻞ اﻧْـﺰﻋﺠ َ ِ اﺣ ِﱵ؟ َ ََ ْ ﺖ ﻣ ْﻦ َ ﺻ َﺮ َ ي؟ ض اﻟ َْﻌ ْﺴ َﻜ ِﺮ ﱠ َﻫ ْﻞ َﺷ َ ﺎﻫ ْﺪ ُﰎُ اﻟ َْﻌ ْﺮ َ ِ ِ ﻮر. ﺎت ا ْﳊَ ﱠ ﺎﺟ ُ ﱠﺟ َ اﻟْﺘَـ َﻘﻄَﺖ اﻟﺪ َ ﺐ اﻟ َْﻤ ْﻨﺜُ َ اﻻ ْﻣﺘِﺤ ِ ُﺳﺘَﺎذُ ِﲟَﻮ ِﻋ ِﺪ ِ ﺎن؟ َﻫ ْﻞ أَ ْﻋﻠَ َﻤﻨَﺎ اﻷ ْ َ ْ ﺎﻋ ٍﺔ. س َﻋ ُﺪ ﱠوﻩُ ﺑِ َﺸ َﺠ َ ﺻ َﺎر َ َ ع اﻟ َﻔﺎ ِر ُ ِ س ﻟَﻪُ اﻟ ﱠ ﻮد َرﻓِ ِﻴﻘ ِﻪ. ﺲ ﻧُـ ُﻘ َ َو ْﺳ َﻮ َ ﺸ ْﻴﻄَﺎ ُن أَ ْن ﳜَْﺘَﻠ َ ِ ﺎﻋ ِﺔ اﻟ ﱠﺮاﺑِ َﻌ ِﺔ. ف اﻟْﻌُ ﱠﻤ ُ ﺼ َﺮ َ ﺎل ِﰲ اﻟ ﱠ ﺴَ اﻧْ َ ﺗَـ َﺰﻟ َْﺰﻟ ِ ت أَﺑْﻨِﻴَﺔٌ َﻛﺜِ َﲑةٌ. ض َواﻧْـ َﻬ َﺎر ْ َﺖ اﻷ َْر ُ ِ ﺖ ﺟ ﱠﺪِﰐ إِ َﱃ ِ ﺻ ﱠﺤ ِﺔ َﺟﺪﱢي. اﻃ َْﻤﺄَﻧﱠ ْ َ 3. Aşağıdaki cümlelerde muzâri fiilleri mâzîye çeviriniz. ﺼ ْﻴ ِﻔﻴﱠ ِﺔ. ﻧُ َﺴﺎﻓِ ُﺮ إِ َﱃ اﻟ َﻘ ْﺮﻳَِﺔ ِﰲ اﻟﻌُﻄْﻠَ ِﺔ اﻟ ﱠ ﺎت ﻧَ ِ ﺎﺟﻲ" ﲤَْﺜِﻴﻠِﻴﱠ ٍ ﳜُْﺮِج "ﻧَ ِ ﺎﺟ َﺤﺔً. ُ ِ ﺎر اﻟ َﻜ ْﻬ َﺮﺑَﺎﺋِ ﱡﻲ. ﻳَـ ْﻨـ َﻘﻄ ُﻊ اﻟﺘﱠـﻴﱠ ُ ﺎء. َْﳛ َﻤ ﱡﺮ َو ْﺟ ُﻬ َﻬﺎ َﺣﻴَ ً ﺎل اﻷ َْﻣ ِﻦ اﻟ ُْﻤ ْﺠ ِﺮَم. ﻳَـ ْﻌﺘَ ِﻘ ُﻞ ِر َﺟ ُ ِ ورةُ اﻟﻐَﺎ ِز. ﺎر َ ﺗَـ ْﻨـ َﻔﺠ ُﺮ ﻗَ ُ ﺾ اﻟ ﱢﺮﻳ ِ ْﺞ. ﲔ َﻋﻠَﻰ اﻟﺜﱠـﻠ ِ ﺎﺿﻴﱢ َ ﻳَـﺘَـ َﺰ ﱠﰿُ ﺑَـ ْﻌ ُ َ ﻮف. ﺐ أَ ْن أُ ْﻛ ِﺮَم اﻟﻀﱡﻴُ َ أ ُِﺣ ﱡ 18 ُﳛَ ﱢﺪﺛُـﻨَﺎ ِﲟَﺎ َﺟ َﺮى ﻟَﻪُ. ﻳﺢ ﻗَﻠِﻴﻼً. أْ َﺳ َِﱰ ُ 4. Aşağıdaki parçada mezîd masdarların bablarını belirtiniz. ﻗِﻴﻞ ﻷَ ْﻋﺮ ِ ﱟ ِ بِ ، ﱡﺐ اﻟ َﻜ ِﺬ ِ وﲡَﻨ ِ ﺎل :ﺑِﺎﻟﺪﱢﻳ ِﻦ واﻟ َﻜ َﺮِم ،واﻟ ﱠ واﻻ ِْﴰ ْﺌـ َﺰا ِز ِﻣ ْﻨﻪُ، ﺎﻋ ِﺔَ ، ﻮد اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ﻓِﻴ ُﻜ ْﻢ؟ ﻗَ َ ﺸ َﺠ َ ﺴ ُ َ َ اﰊ :ﰈَ ﻳَ ُ ِ ِ ﱠﺎس ،ﺑِﺎﺣِﱰ ِام ِ ِِ ِ واﻻ ْﺳﺘِ اﻟﻜﺒﺎ ِر ِ ِ ِ ِ ِ آراﺋِ ِﻬ ْﻢ واﻟﺘﱠ َﺸ ُﺎوِر َﻣ َﻌ ُﻬ ْﻢ ﱃ إ ﺎع ﻤ ﻨ اﻟ ﱃ إ ب ﺮ ﻘ ـ ﺘ واﻟ ، ﻮء ﺴ اﻟ ﺎء ﺴ ﻠ ﺟ ﻦ ﻋ ﱠ َ َ ِ َ َﱡ ﱡ َ َْ َ َ واﻻﺑْﺘ َﻌﺎد َ ْ ُ َ واﻻﺳﺘِ َﻔ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ْﻒ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠ ِ ِ واﻟﻌﻄ ِ ﺎﺟ ِﺔ. ِْ َ ﺎدة ﻣ ْﻦ َﲡَﺎ ِرِ ْﻢَ ، ﺼﻐ ِﲑ ،واﻻ ْﻋﺘﻨَﺎء ﺑِﺬي ا ْﳊَ َ 5. Aşağıdakilerde boşluğu iki örnekten yararlanarak doldurup sonra okuyunuz. أﺣ َﺴ َﻦُْ :ﳛ ِﺴ ُﻦ ،إِ ْﺣ َﺴﺎ ٌن . َﻣﺜَﻼً ﻧَـ ُﻘ ُ ﻮلْ : ٌ إﺳﺪال أﺳ َﺪ َل :ﻳُ ْﺴ ِﺪ ُل، وﻧَـ ُﻘ ُ ﻮلْ : أ ْﻛ َﺮَم.............. : أ ْﻛ َﻤ َﻞ.............. : أﺳﻠَ َﻢ.............. : ْ أ ْذ َﻋ َﻦ.............. : ف.............. : ْأر َد َ ﺪم.............. : أَﻗْ َ أﺳ َﻌ َﺪ.............. : ْ أَ ْﻣ َﻌ َﻦ.............. : ﻒ............ : أَ ْل ْ◌ﻃَ َ أَﻧْ َﺬ َر.............. : أﺧﺮ َج.............. : َ أﻧْـ َﻌ َﻢ............ : 6. Aşağıdaki cümlelerde humâsî fiillerle mastarların altını çiziniz. اِﺣﺘﺴﺐ اﻟْﻤﺠ ِ ﺎﻫ ُﺪ ﻟِ ِ ﻠﻪ اِ ْﺣﺘِ َﺴﺎﺑًﺎ. َْ َ َ ُ َ ِ ﻮد اﻷَ ْﻋ َﺪ ِاء اِ َِْﺰاﻣﺎً. اﻧْـ َﻬ َﺰَم ُﺟﻨُ ُ ﺼﻤ ِ ﺎد َل ْ ﺎدﻻً َﺷ ِﺪﻳ ًﺪا. َﲡَ َ ﺎن َﲡَ ُ اﳋَ ْ َ اِﻧْـ َﻬ َﻤ َﺮ اﻟْ َﻤﻄَُﺮ اِ ِْ َﻤ ًﺎرا. ﻂ اﻟﺜﱠـ ْﻠﺞ ِﰲ اﻟْﻤﻨ ِ ﺎﻃ ِﻖ اﻟْ ُﻤ ْﺮﺗَِﻔ َﻌ ِﺔ ﺗَ َﺴﺎﻗُﻄﺎً. ﺗَ َﺴﺎﻗَ َ ََ ُ 19 7. Aşağıdaki südâsî fiillerin masdarlarını yazınız. ﻳَ ْﺴﺘَـﻐْ ِﻔ ُﺮ...........: اِ ْﺳﺘَ َﺠ َﺎر..........: ﺿ َﻤ َﺤ ﱠﻞ.........: اِ ْ اِ ْﺳﺘَـ َﻘ ﱠﻞ..........: اِ ْﺳﺘَ ْﺤ َﺴ َﻦ........: اِ ْﺳﺘَـ ْﻔ َﻬ َﻢ........: اِﻗْ َﺸ َﻌ ﱠﺮ........: 8. Aşağıdaki mâzî fiillerin muzâri ve mastarlarını yazınız. َﺳ َﺎﻣ َﺢ...........: ﺗَـ ْﺮ َﺟ َﻢ..........: ﺐ.........: َرﺗﱠ َ ﺎﻋ َﺪ..........: َﺳ َ َﻫ ْﺮَو َل........: ﻒ........: َﺟ ﱠﻔ َ آﺧ َﺬ..........: َ ﺐ...........: َﺧﺎﻃَ َ ﺻ ﱠﻮَر..........: َ ﺾ.........: َﻣ ْ ﻀ َﻤ َ َﻋﺎ َﰿَ..........: ﺴ َﺮ........: َﻛ ﱠ ﺶ........: ﻧَﺎﻗَ َ ﻗَـ ْﻬ َﻘﻪَ..........: 9. Aşağıdaki masdarların mâzî ve muzârilerini yazınız. اِﺑْﺘِ َﻌﺎد..................: اِﺑْﺘِﻼَع.................: اِﺑْﺘِ َﺴﺎم.................: إِﺑْ َﺪاء..................: ﺼﺎر................: إِﺑْ َ إِﺗـﱢﺒَﺎع.................: إِ ﱢﲣَﺎذ................: ﺎد َرة...............: ُﻣﺒَ َ ُﻣﺒَ َﺎرَﻛﺔ..............: ﺗَﺄ ِْﺟﻴﻞ.............: ﺗَﺄَﺧﱡﺮ............. : ﺗَـ ْﺮ َﲨَﺔ............: ﺎﻫﺮ.............: ﺗَﻈَ ُ ِﺟ َﻬﺎد.............: ُﳏَ َﺎوﻟَﺔ...........: َﲣِْﻔﻴﻒ..........: اِﻃﱢﻼَع..........: ُﻣ َﺮاﻗَـﺒَﺔ...........: 20 اِ ْﺳﺘِ ْﺤ َﺴﺎن................: ﺎﻋﺔ..........: إِﻃَ َ اِ ْﺷﺘِ َﺪاد..................: اِ ْﺳﺘِ ْﺤ َﻘﺎق................: اِ ْﺷﺘِ َﻬﺎر.................: ﺻﻐَﺎء.................: إِ ْ ﺿﺎﻓَﺔ.................: إِ َ إِﻃ َْﻌﺎم.................: 10. Aşağıdakilerden hangisi sülâsînin mezîdi rubâî; hangisi rubâî ?mücerreddir َﺣ ْﺸ َﺮ َج: أَﻧْـ َﻘ َﺬ: َﺣ ْﺮ َﺟ َﻢ: ﺑَﺎﻳَ َﻊ: ﻀ َﺮَم: َﺧ ْ أ َْوَر َق: َد ْرﺑَ َﺦ: ﱠم: ﻗَﺪ َ ﻟ َْﻌﺜَ َﻢ: ﺑَـ ْﻌﺜَـ َﺮ: ْرَم: َﻫﺬ َ أ َْﲦ ََﺮ: َﺟ ﱠﻮ َل: ﺎﺟ َﺮ: َﻫ َ َﻣ ْﻴ َﻤ َﻦ: أَﻇْﻠَ َﻢ: ﻏَﻠﱠ َﻖ: أ َْو َﻋﻰ َﻛ ْﺮ َد َح: ْرَم: َﻫﺬ َ 11. Aşağıdaki fiillerin rubâî mücerredlerini belirtiniz: ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َج: ﺗَـﺒَـ ْﻌﺜَـ َﺮ: اِﻃ َْﻤﺄَ ﱠن: ِ ﺲ: اﻗـ َ ْﻌ ْﻨ َﺴ َ اِ ْﴰَﺄَ ﱠز: اِﻗْ َﺸ َﻌ ﱠﺮ: اِ ْﺣ َﺮْﳒَ َﻢ: اِ ْﴰََﻌ ﱠﻞ: ﺗَ َﺴ ْﻴﻄََﺮ: ﺗَ َﺪ ْﻏ َﻔ َﻖ: 12.Aşağıdaki parçada mezîd fiillerin bablarını belirtiniz. ٍ ِِ ِ ِ ِ ﻴﺴﺎ ِﻣ َﻦ اﻟﻄﱠَﺮاﺑِ ِ ﺎم .وﻟَ ﱠﻤﺎ ﺲ ﺑِﺎ ْﳉُ ِ َﺣ ﱠ ﻮع ﻓﻨَـ َﺰ َل وﺗَـﻐَﺪﱠى وﻧَ َ ﻴﺶِ .وﰲ اﻟﻄﱠ ِﺮ ِﻳﻖ أ َ َﻛﺎ َن َﺳﺎﺋ ُﻖ َﺳﻴﱠ َﺎرة ِﰲ ا ْﳍ ْﻨﺪ َْﳛﻤ ُﻞ ﻛ ً ﺴﻴﱠﺎرةِ ﻓَـﻮﺟ َﺪ ِ ﺿ ِﺤ َﻜ ِ اﻟﻜﻴﺲ ﻓَﺎ ِرﻏًﺎ َِ ﻆ َرأَى ﻃَ ْﺮﺑُﻮ ًﺷﺎ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ِ ﺎت ع إِ َﱃ َﺳﻄ ِ اﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ وﲰ َﻊ َ َﺳ َﺮ َ ﺐ وأ ْ ْ ْﺢ اﻟ ﱠ َ َ َ ض ﻓَـﺘَـ َﻌ ﱠﺠ َ َ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ِ َ ﺼ َﺎر ﻓ . ن ﺎ ﺴ ﻧ ﻹ ا د ◌ ﻞ ﻘ ـ ﺗ ود ﺮ ﻘ اﻟ ن أ ف ﺮ ﻌ ـ ﻳ ن ﺎ ﻛ و . ﺑ ﺮ ﻃ ﺎ ﻬ ـ ﻨ ﻣ ﻞ ﻛ ْس أ ر ﻰ ﻠ ﻋ ﺪ ﺟ و ﺎ ﻬ ـ ﻴ ﻟ إ ﺖ ﻔ ـ ﺘ ْ ﻟ ا ﺎ ﻤ ﻟ و ﺎ ﻮﺷ . ود ﺮ ﻘ َ َ َ َ ُ َ ﱠ َ ُ َ ُ ُ َ َ ْ َ ﱟ ْ َ ُْ ً َْ َ َ َ َْ َ ََ َ َ اﻟ ُ ُ َ ُ ﱢّ ُ َ ِ ض ،ﻓَـﺮﻓَـﻌ ِ ﺖ ﺺ وﻳَـ ْﻘ ِﻔ ُﺰ ،واﻟ ُﻘ ُﺮ ُ ﺼ ﱢﻔ ُﻖ و ﻳُ َ ﻳُ َ ود ﺗُـ َﻘﻠﱢ ُﺪﻩُ ﻓَ ِﺮ َﺣﺔً .وأَﺧ ًﲑا َرﻓَ َﻊ ﻃَ ْﺮﺑُﻮ َﺷﻪُ وأَﻟ َﻘﺎﻩُ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ِ َ َ ﺼ ﱢﻔ ُﺮ وﻳَـ ْﺮﻗُ ُ 21 ﻒ أَ ﱠن اﻟ ﱠ ﻴﺶ وأَﻟْ َﻘ ْﺘـ َﻬﺎ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ِ ﺺ إِ َذا ﻓَ ﱠﻜ َﺮ ﲤََ ﱠ ﻚ ّ◌ َن أَ ْن ﺼ َﺮ َ ف .اُﻧْﻈُُﺮوا! َﻛ ْﻴ َ اﻟ ُﻘ ُﺮ ُ ض ﻓَ َﺠ َﻤ َﻌ َﻬﺎ واﻧْ َ ود اﻟﻄﱠَﺮاﺑِ َ ﺸ ْﺨ َ ِ ﱠ ﺼﺎﺋ ِ ﺐ. ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻟ َْﻤ َ ﻳَـﺘَـﻐَﻠ َ 13. Aşağıdaki metinde geçen mezîd fiilleri ve bablarını belirtiniz. اﳌﻌﺠﺰة اﳋﺎﻟﺪة ِ اَﻟْ ُﻘﺮآ ُن اﻟْ َﻜ ِﺮﱘُ :اَﻟْ ُﻘﺮآ ُن ُﻣ ْﻌ ِﺠ َﺰةُ اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ِ ﻮل َ ﱠ ّﻢ أَﻧْـ َﺰﻟَﻪُ اﷲُ ُﺳ ْﺒ َﺤﺎﻧَﻪُ َوﺗَـ َﻌ َﺎﱃ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ ُﻣﻨَ ﱠﺠ ًﻤﺎ ) ُﻣ َﻔ ﱠﺮﻗًﺎ( ْ ْ ﺻﻠﻰ اﷲُ َﻋﻠَْﻴﻪ َو َﺳﻠ َ ِ ث .وا ْﳊِﻜْﻤﺔُ ِﻣﻦ َذﻟِ ﺣﺴﺐ ا ْﳊﻮ ِاد ِ ْﺐ اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ِ ﻚ ،ﺗَـﺜْﺒِ ﺻﻠﱠﻰ اﷲُ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ َو َﺳﻠّﻢ َ ،وﻗُـﻠُ ِ ِ ﲔ، ﻮل ﻠ ـ ﻗ ﻴﺖ َ َ ُ ﻮب اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ِﻤ َ َ َ َ ْ َ َ َ ََ َ ﺎل اﻟﱠ ِﺬﻳﻦ َﻛ َﻔﺮوا ﻟَﻮﻻَ ﻧُـ ﱢﺰ َل ﻋﻠَﻴ ِﻪ اﻟْ ُﻘﺮآ ُن ﲨُْﻠَﺔً و ِ ﺖ ﺎل ﺗَـ َﻌ َﺎﱃَ " :وﻗَ َ َوﻟِﻴَ ُﻜﻮ َن ِﺣ ْﻔﻈُﻪُ َﺳ ْﻬﻼً َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ْﻢ .ﻗَ َ اﺣ َﺪ ًة َﻛ َﺬﻟِ َ ﻚ ﻟِﻨُﺜَﺒﱢ َ َ ُ ْ َْ ْ َ اد َك َوَرﺗﱠـﻠْﻨَﺎﻩُ ﺗَـ ْﺮﺗِﻴﻼً". ﺑِ ِﻪ ﻓُـ َﺆ َ ِ ِ ِ ﺖ ﻟِﻠ ﱠﺮ ُﺳ ِ ﻮل َ ﱠ وج اﻟ َْﻤ ِﺎء ِﻣ ْﻦ ﺑَـ ْ ِ َﺻﺎﺑِ ِﻌ ِﻪ. ّﻢ ُﻣ ْﻌ ِﺠ َﺰ ٌ َﻛﺎﻧَ ْﲔأ َ ات أُ ْﺧ َﺮىَ ،وﻣ ْﻨـ َﻬﺎ اﻧْﺸ َﻘﺎ ُق اﻟْ َﻘ َﻤ ِﺮَ ،و ُﺧ ُﺮ ُ ﺻﻠﻰ اﷲُ َﻋﻠَْﻴﻪ َو َﺳﻠ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﺻﺎﻟ ٍﺢ ﻮﺳﻰ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ اﻟ ﱠ ﺖ ﻟﻠ ﱡﺮ ُﺳ ِﻞ َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ِﻢ اﻟ ﱠ ﺴﻼَ ُم ﻗَـ ْﺒـﻠَﻪُ ُﻣ ْﻌ ِﺠ َﺰ ٌ َﻛ َﻤﺎ َﻛﺎﻧَ ْ اتَ ،ﻛﺎﻟ َْﻌ َ ﺴﻼَ ُمَ ،واﻟﻨﱠﺎﻗَﺔ ُﻣ ْﻌﺠ َﺰة َ ﺼﺎُ ،ﻣ ْﻌﺠ َﺰة ُﻣ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ات ﺑ َﺬ َﻫ ِ ﺎرَﻫﺎ ﻟﻠْﻌ ْﺒـ َﺮة .أَ ﱠﻣﺎ ُﻣ ْﻌﺠ َﺰةُ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ اﻟ ﱠ ﺎب َﻣ ْﻦ ﻇَ َﻬ َﺮ ْ ت ﻓﻴ ِﻬ ْﻢَ ،وﺑَﻘﻴَ ْ ﺴﻼَ ُمَ ،وﻗَ ْﺪ َذ َﻫﺒَ ْ ْﻚ اﻟ ُْﻤ ْﻌﺠ َﺰ ُ ﺖ ﺗﻠ َ ﺖ أَ ْﺧﺒَ ُ ِ اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ِ ﻮل َ ﱠ ّﻢ ْ ﺎل ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ" :إِﻧﱠﺎ َْﳓ ُﻦ اﳋَﺎﻟِ َﺪةُ ،ﻓَ ِﻬ َﻲ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟْ َﻜ ِﺮﱘَُ ،و ِﻫ َﻲ ﺑَﺎﻗِﻴَﺔٌ إِ َﱃ ﻳَـ ْﻮِم اﻟ ِْﻘﻴَ َﺎﻣ ِﺔ .ﻗَ َ ﺻﻠﻰ اﷲُ َﻋﻠَْﻴﻪ َو َﺳﻠ َ ِ ﱢ ِ ﺎل ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ" :ﻗُ ْﻞ ﺲ َوا ْﳉِ ﱠﻦ ﻟِﻴَﺄْﺗُﻮا ِﲟِﺜْﻠِ ِﻪ ،ﻓَـﻠَ ْﻢ ﻳَ ْﺴﺘَ ِﻄﻴﻌُﻮا .ﻗَ َ ﻧ ﱠﺰﻟْﻨَﺎ اﻟﺬ ْﻛ َﺮ َوإﻧﱠﺎ ﻟَﻪُ َﳊَﺎﻓﻈُﻮ َن" َوﻗَ ْﺪ َﲢَﺪﱠى اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟْﻺﻧْ َ ِ ِ ِ ﻟَﺌِ ِﻦ ْ ِ ِ ﻀ ُﻬ ْﻢ ﻟﺒَـ ْﻌ ٍ ﺾ ﻇَ ِﻬ ًﲑا". ْﺗﻮا ِﲟِﺜْ ِﻞ َﻫ َﺬا اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ِن ﻻَ ﻳَﺄْﺗُﻮ َن ِﲟِﺜْﻠ ِﻪ َوﻟ َْﻮ َﻛﺎ َن ﺑَـ ْﻌ ُ ﻧﺲ َوا ْﳉ ﱡﻦ َﻋﻠَﻰ أَن ﻳَﺄ ُ اﺟﺘَ َﻤ َﻌﺖ اﻹ ُ ِ ِ ِِ ِِ ِ ِ ﺎك أُﻣﻮرا َﻛﺜِﲑًة ﺗَ ُﺪ ﱡل َﻋﻠَﻰ إِ ْﻋﺠﺎ ِز اﻟْ ُﻘﺮ ِ ِ آن. إِ ْﻋ َﺠ َُ ْ ﺎز اﻟْ ُﻘ ْﺮآن :اَﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن ُﻣ ْﻌﺠ ٌﺰ ﺑﺄُ ْﺳﻠُﻮﺑﻪ َوأَﻟْ َﻔﺎﻇﻪ َوَﻣ َﻌﺎﻧﻴﻪَ ،ﻛ َﻤﺎ أَ ﱠن ُﻫﻨَ َ ُ ً َ ِ وُﻛﻠﱠﻤﺎ ﺗَـ َﻘﺪ ِ ﺻ َﻮٌر َﺟ ِﺪﻳ َﺪةٌ ﺗُـ َﺆﻳﱢ ُﺪ َﻫ َﺬا ِْ ﺎء ْﻢ ،ﻇَ َﻬ َﺮ ْ اﻹ ْﻋ َﺠ َﺎزَ .وﻣ ْﻦ أ ََﻫ ﱢﻢ ُ ت ُ َ َ َ ﺻ َﻮِر َﻫ َﺬا ا ِﻹ ْﻋ َﺠﺎ ِز :أَ ﱠن اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن َﺟ َ ﱠم اﻟْﻌﻠ ُ ِ ِ ِ ﺑِ َﻜﺜِ ٍﲑ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ َ ﱠﺎس ﻣ ْﻦ ﻨ اﻟ ﺎ ْﻬ ـ ﻓ ﺮ ﻌ ـ ﻳ ﱂ ﱵ ﻟ ا ف ر ﺎ ﻌ ْﻤ ﻟ ا و ﻮم ﻠ ْﻌ ﻟ ا ﻦ ﻣ ا ﲑ ﺒ ﻛ ا ر ﺪ ﻗ ﻞ ﴰ ﺎ ﻤ ﻛ ، ﻢ ﻬ ﺼ ﺼ ﻗ و ﺔ ﻘ ﺑ ﺎ ﺴ اﻟ ﻢ ُﻣ اﻷ ر ﺎ ﺒ ﺧ أ ﻦ ﻣ َ ُ ْ َ َ َ َ ﱠ ْ ْ ْ َْ َ َ َ ْ َ َ ً ً ْ ُ َ ََ َ ْ َ ُ ﱠﺎس و ِﻋﺒﺎدا ِِﻢ ،وﺣﻴﺎﺗَـﻬﻢ ا ِﻹﺟﺘِﻤ ِ ﺎﻋﻴﱠﺔَ ،واﻟ ﱢ ِ اﻻﻗْﺘِﺼ ِ ﺼﻠِﺢ َﻋ َﻘﺎﺋِ ِ ِ ﺎدﻳﱠﺔَ. ﻨ اﻟ ﺪ ﻟ ا ﺎء ﻳ ﺎ ﲟ ن آ ﺮ ﻘ ْ ُ ُ َ َ َ ْ ْ ُ ﺴﻴَﺎﺳﻴﱠﺔََ ،و ِ َ ﻗَـ ْﺒ ُﻞَ ،ﻛ َﻤﺎ َﺟ َ ْ ُ ُ َ َ َ َ ْ َ ََ ُ ﻚ اﻟ َِ ﺎب ﺗِْﺒـﻴَﺎﻧًﺎ ﻟ ُﻜ ﱢﻞ َﺷ ْﻲ ٍء". ﺘ ْﻜ ﻴ ﻠ ﻋ ﻗَ َ ﺎل ﺗَـ َﻌ َﺎﱃَ " :وﻧَـ ﱠﺰﻟْﻨَﺎ َ َْ َ َ ِ ﻮل ﺻﻠﱠﻰ اﷲ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ وﺳﻠ ِ ِ ِ ِ ﺎل ﺴﻼَ ُم .ﻗَ َ ﻧُـ ُﺰ ُﻳﻞ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ اﻟ ﱠ ول اﻟْ ُﻘ ْﺮآن :ﻧَـ َﺰ َل اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن ُﻣﻨَ ﱠﺠ ًﻤﺎ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ِ َ ُ ََ َ ّﻢ ﺑ َﻮاﺳﻄَﺔ ﺟ ِْﱪ َ ِ ﻚ ﻟِﺘَ ُﻜﻮ َن ِﻣﻦ اﻟْﻤ ِ ِ ﻨﺬ ِرﻳﻦ ﺑِﻠِﺴ ٍ ِ ِ ﺎن َﻋ َﺮِ ﱟﰊ ُﻣﺒِ ٍ ﲔ". ﺒ ﻠ ـ ﻗ ﻰ ﻠ ﻋ ﲔ َﻣ ﻷ ا وح ﺮ اﻟ ﻪ ﺑ ل ﺰ ـ ﻧ " ﺗَـ َﻌ َﺎﱃَ َ َ : ُ ََ َ ْ َ ﱡ ُ َ ُ َ َ اَﻟْ ُﻘﺮآ ُن اﻟْﻤ ﱢﻜ ﱡﻲ واﻟْ ُﻘﺮآ ُن اﻟْﻤ َﺪِﱐﱡِ :ﻣﻦ اﻟْ ُﻘﺮ ِآن َﻣﺎ ُﻫ َﻮ َﻣ ﱢﻜ ﱞﻲَ ،وِﻣ ْﻨﻪُ َﻣﺎ ُﻫ َﻮ َﻣ َﺪِﱐﱞَ .واﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟ َْﻤ ﱢﻜ ﱡﻲ ُﻫ َﻮ َﻣﺎ ﻧَـ َﺰ َل َ ْ َ َ ْ ْ َ ِ ِ ِ ِ ِج َﻣ ﱠﻜﺔَ .أَ ﱠﻣﺎ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟ َْﻤ َﺪِﱐﱡ ،ﻓَـ ُﻬ َﻮ َﻣﺎ ﻧَـ َﺰ َل ﺑَـ ْﻌ َﺪ ا ْﳍِ ْﺠ َﺮِةَ ،وإِ ْن َﻛﺎ َن ﻗَـ ْﺒ َﻞ ا ْﳍ ْﺠ َﺮة إِ َﱃ اﻟ َْﻤﺪﻳﻨَﺔَ ،وإِ ْن َﻛﺎ َن ﻧُـ ُﺰوﻟُﻪُ َﺧﺎر َ ِ ﺴﻮر اﻟْﻤ ﱢﻜﻴﱠﺔُ ﻗَ ِ اﺧﻞ ﻣ ﱠﻜﺔَ .وﻗَ ْﺪ ﺟ ِ ﺼ َﲑًة ِﰲ اﻟْﻐَﺎﻟِ ِ ﺐِ ،ﳑﱠﺎ َﺟ َﻌ َﻞ ِﺣ ْﻔﻈَ َﻬﺎ َﺳ ْﻬﻼً .ﺗَـﻨَ َﺎو َل اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟ َْﻤ ﱢﻜ ﱡﻲ ﺎءت اﻟ ﱡ َ ُ َ ﻧُـ ُﺰوﻟُﻪُ َد َ َ َ َ َ ِ ِ ﺺ اﻷَﻧْﺒِﻴ ِﺎء واﻟ ﱡﺮﺳ ِﻞ اﻟ ﱠ ِ ِ ِ ِ ﺿ َ ٍ ِ ِ ِ ِ ﺼ ِ ﲔ َﻣ ْﻮ ُ ﺴﺎﺑِﻘ َ ﻮﻋﺎت َﻋﺪﻳ َﺪ ًة ،ﻣﺜْ َﻞ :ﺗَـ ْﻮﺣﻴﺪ اﷲَ ،واﻟ ﱠﺪ ْﻋ َﻮة إِ َﱃ ا ِﻹ ْﺳﻼَِمَ ،وﻳَـ ْﻮم اﻟْﻘﻴَ َﺎﻣﺔَ ،وﻗَ َ َ َ ُ ِ ِ ﱢ ِ ِ ِ ِ َﻋﻠَْﻴﻬﻢ اﻟ ﱠﺎء ْ ﻼم َ -وﻏَ ْﲑ َذﻟ َ ت ُﺳ َﻮُرﻩُ ﺴ ُ ﻚَ .وﻳَـ ْﺒـﻠُ ُﻎ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟ َْﻤﻜ ﱡﻲ َْﳓ َﻮ ﺛُـﻠُﺜَ ِﻲ اﻟْ ُﻘ ْﺮآن .أَ ﱠﻣﺎ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن اﻟ َْﻤ َﺪﱐﱡ ،ﻓَ َﺠ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ﻚ. ﻟ ذ ﲑ ﻏ و ﺎد ﻬ ﳉ ا و ﻮق ﻘ ﳊ ا و ود ﺪ ﳊ ا و ﺾ اﺋ ﺮ ﻔ ْ ﻟ ا : ﻞ ﺜ ﻣ ة ﺪ ﻳ ﺪ ﺟ ﺎت ﻮﻋ ﺿ ﻮ ﻣ ل ﺎو ﻨ ـ ﺗ ﺪ ﻗ و ، ﺐ ﺎﻟ ﻐ ْ ﻟ ا ﰲ ْ ْ ْ َوآﻳَﺎﺗُﻪُ ﻃَ ِﻮﻳﻠَﺔً َ َ ُ ُ َ ُُ َ َ َ َ ْ َ َ َ َ ْ ََ َ َ َ ْ ُ َ َ َ ً ْ َ َ َ 14. Aşağıda yazılı olan fiillerle istenilen cümleleri kurunuz. ) Baba çocuğunu arabadan indirdi.أَﻧْـ َﺰ َل( ) Anne çocuğu uyuttu.ﻧَـ ﱠﻮَم( ) Konferansa katıldım.اِ ْﺷﺘَـ َﺮ َك( ) Düşman bozguna uğradı.اِﻧْـ َﻬ َﺰَم( ﺢ( َ ) Ali Muhammed'le tokalaşıyor. ﺻﺎﻓَ َ 22 (ﺸ َﺮ َ َ )اِﻧْـﺘHaber mahallede yayıldı. (ﺎد َم َﺼ َ َ )ﺗTrenle otobüs çarpıştı. ( ) ﺗَـﻐَﻴﱠـ َﺮEtin tadı değişti. ( )اِ ْﺳﺘَ ْﺨ َﺪ َمÇay içmek için bardakları kullanırız. 15. أَ ْﻛ َﺮَمfiilinin emri (emr-i hazırı) şöyle çekilir: أَ ْﻛ ِﺮْم – أَ ْﻛ ِﺮَﻣﺎ – أَ ْﻛ ِﺮُﻣﻮا أَ ْﻛ ِﺮْﻣ َﻦ- أَ ْﻛ ِﺮِﻣﻲ – أَ ْﻛ ِﺮَﻣﺎ أَ ْﻛ َﺮَمfiilini örnek alarak َﺣ َﺴ َﻦ ْ أfiilinin emrini çekiniz. 16. Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz. Senin beni saat beşte uyandırmanı istiyorum. Emine kendi görüşlerini savunuyor. Dedelerinden bahseder misin? Çocuk uyandı. Sözünü hatırlıyor musun? Halid Salihle mektuplaştı. İki boksör yumruklaşıyor. Top sahada yuvarlanıyor. Rüzgâr yaprakları dağıtıyor. Memur raporu teslim alıyor. Bu kitabı tercüme edeceğim. Hastayı sakinleştirdim. Uçakta birisiyle tanıştım. Kitapları kapatın. Devletler niye savaşırlar? Kelimeler ve Deyimler اِﺑْـﺘَ َﺴ َﻢ ﻳَـ ْﺒﺘَ ِﺴ ُﻢ اِﺑْﺘِ َﺴﺎم ِ ض ﻳـﺒـﻴﺎ ﱡ ِ Ağarmak ﻀﺎض َ ض اﺑْﻴِﻴ َ ْ َ اﺑْـﻴَﺎ ﱠ Gülümsemek 23 ِ ِ ﺐ اِ ْﺣﺘِ َﺴﺎب ﺐ َْﳛﺘَﺴ ُ ا ْﺣﺘَ َﺴ َ ِ ِ Kamburlaşmak ب اِ ْﺣ ِﺪﻳ َﺪاب ب َْﳛ َﺪ ْود ُ ا ْﺣ َﺪ ْو َد َ ِ ِ ﺲ اِ ْﺧﺘِﻼَس Çalmak, aşırmak ﺲ ﳜَْﺘَﻠ ُ ا ْﺧﺘَـﻠَ َ ِ ﲑا Son olarak, sonunda أَﺧ ً أ ْذﻋﻦ ﻳﺬ ِ İtaat etmek, uymak ْﻋ ُﻦ إِ ْذ َﻋﺎن ََ ُ أ َْر َﺳ َﻞ ﻳُـ ْﺮ ِﺳ ُﻞ إِ ْر َﺳﺎل Göndermek اﻷ َْرﻧَﺐ Tavşan ِ ﺴﺘَـﻠ ِْﻘﻲ اِ ْﺳﺘِ ْﻠ َﻘﺎء Yatmak, uzanmak ا ْﺳﺘَـ ْﻠ َﻘﻰ ﻳَ ْ ِ ﺴﺘَ ِﻤ ﱡﺮ اِ ْﺳﺘِ ْﻤ َﺮار Devam etmek ا ْﺳﺘَ َﻤ ﱠﺮ ﻳَ ْ ِ ِ ِ ﲑاد İthal etmek ا ْﺳﺘَـ ْﻮَر َد ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻮِر ُد ا ْﺳﺘ َ Uyanmak ﻆ اِ ْﺳﺘِﻴ َﻘﺎظ ﻆ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻴ ِﻘ ُ اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ أَﺻﺮ ﻳ ِ ﺻ َﺮار Israr etmek ﺼ ﱡﺮ إِ ْ َّ ُ ِ ِ ِ ِ ْﻤﺌ ﱡﻦ اﻃْﻤ ْﺌـﻨَﺎن Yatışmak, huzur bulmak, sevinmek اﻃ َْﻤﺄَ ﱠن ﻳَﻄ َ ِ ِ ﻞ اِ ْﻋﺘِ َﻘﺎل Tutuklamak, göz altına almak ا ْﻋﺘَـ َﻘ َﻞ ﻳَـ ْﻌﺘَﻘ ُ ط اِ ْﻋﻠِ ﱠﻮاط Binmek اِ ْﻋﻠَ ﱠﻮ َط ﻳَـ ْﻌﻠَ ﱢﻮ ُ ِ ِ ﱪار Tozlanmak ا ْﻏﺒَـ ﱠﺮ ﻳَـﻐْﺒَـ ﱡﺮ ا ْﻏِ َ Sevabını Allah'tan ummak ا ْﻏ َﺮْوَر َق ﻳَـﻐْ َﺮْوِر ُق اِ ْﻏ ِﺮ َﻳﺮاق Göz yaşlarına boğulmak اِﻓـْﺘَ َﺨ َﺮ ﻳَـ ْﻔﺘَ ِﺨ ُﺮ اِﻓْﺘِ َﺨﺎر ﻂ اِﻟْﺘِ َﻘﺎط Gagası ile almak, toplamak ﻂ ﻳَـﻠْﺘَ ِﻘ ُ اِﻟْﺘَـ َﻘ َ أَﻟْ َﻘﻰ ﻳُـﻠ ِْﻘﻲ إِﻟْ َﻘﺎء ﺑِﺎﻟﻠﱠ ْﻮم Azarlamak, kınamak, sitem etmek ِ ِِ Fırsatı değerlendirmek ﺻﺔَ اﻧْـﺘَـ َﻬ َﺰ ﻳَـ ْﻨﺘَ ِﻬ ُﺰ اﻧْﺘ َﻬﺎز اﻟ ُﻔ ْﺮ َ ِ ﺞ اِﻧْ ِﺰ َﻋﺎج Rahatsız olmak اﻧْـ َﺰ َﻋ َﺞ ﻳَـ ْﻨـ َﺰﻋ ُ ِ ف اِﻧْ ِ Ayrılmak, gitmek ﺼ َﺮاف ﺼ ِﺮ ُ ﺼ َﺮ َ ف ﻳَـ ْﻨ َ اﻧْ َ ِ ِ ِِ ﺠﺎر Patlamak اﻧْـ َﻔ َﺠ َﺮ ﻳَـ ْﻨـ َﻔﺠ ُﺮ اﻧْﻔ َ ِ ﺎر اِ ِْﻴَﺎر Yıkılmak اﻧْـ َﻬ َﺎر ﻳَـ ْﻨـ َﻬ ُ Yenilmek, bozguna uğramak اِﻧْـ َﻬ َﺰَم ﻳَـ ْﻨـ َﻬ ِﺰُم اِ َِْﺰام ﻆﻳ ِ ﻆ إِﻳ َﻘﺎظ Uyandırmak ﻮﻗ ُ أَﻳْـ َﻘ َ ُ ﺑَـﻠْﺒَ َﻞ ﻳُـﺒَـ ْﻠﺒِ ُﻞ ﺑَـ ْﻠﺒَـﻠَﺔ Bozmak, karıştırmak Övünmek, gurur duymak ﺗَﺄَﺛﱠـ َﺮ ﻳَـﺘَﺄَﺛﱠـ ُﺮ ﺗَﺄَﺛﱡﺮ ﱠﺐ ﺗَﺄَﻫﱡﺐ ﱠﺐ ﻳَـﺘَﺄَﻫ ُ ﺗَﺄَﻫ َ Etkilenmek Hazırlanmak ث َﲢَﺪﱡث َﻋ ْﻦ ﱠث ﻳَـﺘَ َﺤ ّﺪ ُ َﲢَﺪ َ ﱠﻞ ﺗَ َﺪﺧﱡﻞ Karışmak ﱠﻞ ﻳَـﺘَ َﺪﺧ ُ ﺗَ َﺪﺧ َ Bahsetmek 24 Hatırlamak Karda kayak yaptı Sarsılmak, deprem olmak Yarışmak Kar yağdı Üstünlük sağlamak, hakim olmak, yenmek Kekelemek, duraklamak Yapabilmek, başarmak Yemek Elektrik akımı Dede, ata Toplamak ﺗَ َﺬ ﱠﻛ َﺮ ﻳَـﺘَ َﺬ ﱠﻛ ُﺮ ﺗَ َﺬ ﱡﻛﺮ ْﺞ ِ ﺗَـ َﺰ ﱠﰿَ َﻋﻠَﻰ اﻟﺜﱠـﻠ ﺗَـ َﺰﻟ َْﺰ َل ﻳَـﺘَـ َﺰﻟ َْﺰ ُل ﺗَـ َﺰﻟ ُْﺰل ﺗَ َﺴﺎﺑَ َﻖ ﻳَـﺘَ َﺴﺎﺑَ ُﻖ ﺗَ َﺴﺎﺑُﻖ ْﺞ َ َﺗَ َﺴﺎﻗ ُ ﻂ اﻟﺜﱠـﻠ ﱠ ﱠ ﺐ ﺗَـﻐَﻠﱡﺐ ُ ﺐ ﻳَـﺘَـﻐَﻠ َ ﺗَـﻐَﻠ ﺗَـﻠَ ْﻌﺜَ َﻢ ﻳَـﺘَـﻠَ ْﻌﺜَ ُﻢ ﺗَـﻠَ ْﻌﺜُﻢ ﲤََ ﱠ ﻚ ّ◌ َن ﻳَـﺘَ َﻤ ﱠﻜ ُﻦ ﲤََ ﱡﻜﻦ ﺗَـﻨَ َﺎو َل ﻳَـﺘَـﻨَ َﺎو ُل ﺗَـﻨَ ُﺎول ﺎر اﻟ َﻜ ْﻬ َﺮﺑَﺎﺋِ ﱡﻲ ُ اﻟﺘﱠـﻴﱠ أﺟ َﺪاد ْ َ(َﺟ ّﺪ )ج َﲨَ َﻊ َْﳚ َﻤ ُﻊ ﲨَْﻊ Açlık اﳉُﻮع (vakit) gelmek, yaklaşmak …e çalışmak, denemek ﲔ َﺣ ْﻴـﻨُﻮﻧَﺔ ُ َﺣﺎ َن َِﳛ َﺣ َﺎو َل ُﳛَﺎ ِو ُل ُﳏَ َﺎوﻟَﺔ Şans ﻆ ّ َﺣ Kaybetmek َﺧ ِﺴ َﺮ ﳜَْ َﺴ ُﺮ ُﺧ ْﺴ َﺮان Rakip, düşman ﺼﻢ ْ َﺧ ِ Eğlenmek, oynamak اﻋﺒَﺔ َ ﺐ ُﻣ َﺪ َ َد ُ ﺐ ﻳُ َﺪاﻋ َ اﻋ Savunmak َداﻓَ َﻊ ﻳُ َﺪاﻓِ ُﻊ ُﻣ َﺪاﻓَـ َﻌﺔ ِدﻓَﺎع َﻋ ْﻦ Nafile, faydasız ُدو َن َﺟ ْﺪ َوى آراء َ (َرأْى )ج Güvenlik güçleri ﺎل اﻷ َْﻣ ِﻦ ُ ِر َﺟ Görüş Razı olmak, kabul etmek Kaldırmak Oynamak, dansetmek ِر ﺿﻰ ً ﺿﻰ ِر َ ﺿ َﻲ ﻳَـ ْﺮ َ َرﻓَ َﻊ ﻳَـ ْﺮﻓَ ُﻊ َرﻓْﻊ ﺺ َرﻗْﺺ ُ ُﺺ ﻳَـ ْﺮﻗ َ ََرﻗ ﺎدة َ َاد ﻳَ ِﺰﻳ ُﺪ ِزﻳ َ َز Şoför, sürücü َﺳﺎﺋِ ُﻖ Üstün olmak, lider olmak ﺎدة َ َﻮد ِﺳﻴ ُ ﺴ َ َﺳ ُ َﺎد ﻳ Artırmak Uyku ُﺳﺒَﺎت Geçmek, önüne geçmek َﺳﺒَ َﻖ ﻳَ ْﺴﺒِ ُﻖ َﺳ ْﺒﻖ Kaydetmek ﺴ ِﺠﻴﻞ ْ ََﺳ ﱠﺠﻞ ﻳُ َﺴ ﱢﺠ ُﻞ ﺗ 25 Yüzey, çatı, arabının üstü َﺳﻄْﺢ Kaplumbağa ﺴﻠَ ْﺤ َﻔﺎة اﻟ ﱡ َﺳ ْﻴﻄََﺮ ﻳُ َﺴ ْﻴ ِﻄ ُﺮ َﺳ ْﻴﻄَﺮة ِ ﺼﻴﺢ ِ ﺻ (Horoz için) Ötmek ﺻﻴَﺎح ُ َﺎح ﻳ َ َ Yere yıkmak, güreşmek ﺎر َﻋﺔ َ ﺻ َﺎر َ ﺼﺎرِعُ ُﻣ َ ُع ﻳ َ َﺼ Hakim olmak, kontrol altına almak …e doğru ب َ َ ﺻ ْﻮ Fes ط َ◌ َراﺑِﻴﺶ َ (ﻃَ ْﺮﺑُﻮش )ج Kovmak Sırt Suratını asmak Koşmak Düşman ﻃََﺮ َد ﻳَﻄ ُْﺮ ُد ﻃَ ْﺮد ﻇَ ْﻬﺮ )ج( ﻇُ ُﻬﻮر ِ ﺲ ٌ ﺲ َﻋ ْﺒ ُ ﺲ ﻳَـ ْﻌﺒ َ ََﻋﺒ َﻋ َﺪا ﻳَـ ْﻌ ُﺪو َﻋ ْﺪ ٌو َﻋ ُﺪ ّو )ج( أَ ْﻋ َﺪاء Gösteri, tören Tanımak, bilmek اﻟ َْﻌ ْﺮض ف ِﻋ ْﺮﻓَﺎن ُ ف ﻳَـ ْﻌ ِﺮ َ َﻋ َﺮ Akşam yemeğiﺸﺎء َ اﻟﻌ َ Üye ﻀﺎء ْ ُﻋ َ ﻀﻮ )ج( أَ ْﻋ Acımak, şefkat etmek اﻟﻌﻄْﻒ ﻋﻠﻰ َ ِ َﺎدر ﻳـﻐ ﺎد َرة َ َﺎد ُر ُﻣﻐ ُ َ َ َﻏ ِ Hile, aldatma ﺶ ّ ﻏ Terketmek, ayrılmak Dalmak ﻂ ﻳَـﻐُ ﱡ ﻏَ ﱠ ﻂ ّ َﻂ ﻏ Boş ﻓَﺎرِغ Sevinçli, neşeli ِح ٌ ﻓَﺮ Ovalamak ﻓَـ َﺮ َك ﻳَـ ْﻔ ُﺮ ُك ﻓَـ ْﺮك Gaz şişesi (tüpü) ورةُ اﻟﻐَﺎ ِز َ ﺎر ُ َﻗ ﻗِ ْﺮد )ج( ﻗُـ ُﺮود Zıplamak, atlamak ﻗَـ َﻔ َﺰ ﻳَـ ْﻘ ِﻔ ُﺰ ﻗَـ ْﻔﺰ اﻟ َﻘ ْﻮﻗَـ َﻌﺔ (Kaplumbağa için) Kabuk ِ Kazanmak ﺴﺐ ْ ﺐ َﻛ ُ ﺐ ﻳَﻜْﺴ َ َﻛ َﺴ Torba, çuval ﻛِﻴﺲ Maymun İyi gitmeyen اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻌﺜﱢﺮ Üzerinde anlaşmaya varılan ْﻤﺘﱠـ َﻔ ُﻖ َﻋﻠَﻴﻪ ُ اﻟ Yüksek ُﻣ ْﺮﺗَِﻔﻊ 26 Ovalamak, dokundurmak َﻣ َﺴ َﺢ ﳝَْ َﺴ ُﺢ َﻣ ْﺴﺢ Yürüyüş اﳌَ ِﺴﲑ Yağmur اﳌَﻄَﺮ Duyuran, ilan eden ُﻣ ْﻌﻠِﻦ Kızgın, bozuşan Sürpriz ِ َﻣﻐ ﺎﺿﺐ ُ ﺎﺟﺄَة َ اﻟ ُْﻤ َﻔ Notlar ْﻤﻼَ َﺣﻈَﺎت ُ اﻟ Bölge, yöre ِ ِﻣ ْﻨﻄََﻘﺔ )ج( ﻣﻨ ﺎﻃﻖ ََ ِ اﻟﻨ Klüp ﱠﺎدي Uyuklama Esmek ﱡﻌﺎس َ اﻟﻨـ ﺐ ُﻫﺒُﻮب ﺐ ﻳَـ ُﻬ ﱡ َﻫ ﱠ Gayret ِﳘﱠﺔ Hindistan ا ْﳍِْﻨﺪ Fısıldamak, vesvese vermek س َو ْﺳ َﻮ َﺳﺔ ُ س ﻳُـ َﻮ ْﺳ ِﻮ َ َو ْﺳ َﻮ Özet Mezîd fiili tanıyabilmek Fiiller en az üç harflidir. Başka bir deyişle fiil kalıpları en az üç harflidir. Bunlara sülâsî fiiller denilir. Kök harflerinin sayısı dört olan fiiller de vardır. Bunlara da rubâî fiiller denilir. Bu harflere ilave edilerek elde edilen kalıpların mânâları, harf sayısının artmasına göre değişmektedir. Mezîd bablar, üç harfli fiillere bazen bir, bazen iki, bazen de üç harf; dört harfli fiillere de bazen bir, bazen iki harf ilave edilerek elde edilir. Sulâsînin mezîdi rubâînin kalıplarını ayırt edebilmek Üç harfli fiillere bir harf ilave edilerek üç fiil kalıbı elde edilir. Bu kalıplar: ﻓَـ َﻌ َﻞfiilinin başına bir hemze ilave etmekle ْﻌ َﻞ َ أَﻓـ, ortasına orta harfinin cinsinden bir harf ilave etmekle ﻓَـﻌﱠ َﻞ, baş harfiyle orta harfi arasına elif ilave etmek suretiyle de ﻞ َ َ ﻓkalıpları elde edilmektedir. َ ﺎﻋ Bu fiiller muzâri ve masdarlarıyla birlikte bir kalıp oluştururlar. Sulâsînin mezîdi rubâî fiillerin kalıpları veya babları şunlardır: ِ ٌ ْﻌ 1. ﺎل َ إِﻓـ-ﻳُـ ْﻔﻌ ُﻞ-ْﻌ َﻞ َ أَﻓـbabı: Örnek: -إﻳ َﻘﺎظ- ﻆ ُ ِﻆ ﻳُﻮﻗ َ – أَﻳْـ َﻘUyandırdı. Genellikle, bu baba aktarılan bir fiil geçişsizse geçişli hale gelir; geçişliyse iki mef’ûle geçişli hale gelir. 27 2. ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞ-ﻞ ُ ﻳُـ َﻔ ﱢﻌ- ﻓَـ ﱠﻌ َﻞbabı: ِ Örnek: (ﻴﻢ ٌ ﺗَﻌﻠ-ﻳُـ َﻌﻠﱢ ُﻢ- َﻋﻠﱠ َﻢöğretmek. ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞbabı da, üç harfli fiilleri geçişli yapmak için kullanılır. ِ 3. ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔ-ﻳُـ َﻔﺎﻋ ُﻞ-ﺎﻋ َﻞ َ َ ﻓbabı: Örnek: ٌ ُﻣ َﺪاﻓَـ َﻌﺔ-ﻳُ َﺪاﻓِ ُﻊ- َداﻓَ َﻊSavunmak Bu babtan gelen fiiller müşâreket (işteşlik) ifade ederler. Sülâsînin mezîdi humâsî fiillerle kalıplarını ayırt edebilmek Sulâsî fiillere iki harf ilave edilerek harf sayıları beşe çıkan fiil kalıpları beştir. Bunlar: ٌ ﻳَـ ْﻨـ َﻔ ِﻌ ُﻞ اِﻧْ ِﻔ َﻌ- اِﻧْـ َﻔ َﻌ َﻞbabı: 1. ﺎل Örnek: اِﻧْ ِﻄﻼَ ٌق- ﻳَـ ْﻨﻄَﻠِ ُﻖ- اِﻧْﻄَﻠَ َﻖHareket etmek Bu bab mutavaat (dönüşlülük) için kullanılır. ٌ اِﻓْﺘِ َﻌ-ﻳَـ ْﻔﺘَ ِﻌ ُﻞ- اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞbabı: 2. ﺎل ِ ِ ِ Örnek: ﺎم ٌ اﺑْﺘِ َﺴ-ﻳَـ ْﺒﺘَﺴ ُﻢ- اﺑْـﺘَ َﺴ َﻢGülümsemek. ٌ اِﻓْﺘِ َﻌbabı gibi mutavaat için kullanılır. Bu bab da, ﺎل ِ 3. اِﻓ ِْﻌﻼَ ٌل-ﻞ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡ-ْﻌ ﱠﻞ َ اﻓـbabı: ِ ِِ Örnek: ار ٌ ا ْﲪ َﺮ- َْﳛ َﻤ ﱡﺮ- ا ْﲪَﱠﺮKızarmak. Bu bab, renk ve özürlerin mübalağalı anlatımı için kullanılır. 4. ﺗَـ َﻔﻌﱡﻞ-ﻞ ُ ﻳَـﺘَـ َﻔﻌﱠ- ﺗ َﻔﻌﱠ َﻞbabı: Örnek: ﱡث ٌ َﲢَﺪ-ﱠث ُ ﻳَـﺘَ َﺤﺪ-ﱠث َ َﲢَﺪKonuşmak, anlatmak. Bu bab da genellikle alındığı babın fiillerini dönüşlü yapmak için kullanılır. 5. ﻞ َ ﻳَـﺘَـ َﻔ-ﺎﻋ َﻞ َ ﺗَـ َﻔbabı: ٌ ُﺗَـ َﻔﺎﻋ-ﺎﻋ ُﻞ Örnek: ﺴﺎﺑُ ٌﻖ َ َﺗ-ﻳَـﺘَ َﺴﺎﺑَ ُﻖ- ﺗَ َﺴﺎﺑَ َﻖYarışmak ﺗَـ َﻔﺎﻋُ ٌﻞbabı genellikle müşâreket (işdeşlik) için kullanılan bablardandır. Bu babdan gelen fiiller, olmayan bir şeyi göstermek için de kullanılır. ت َ ﲤََ َﺎوfiili, “ölüymüş gibi davrandı” anlamına gelir. Sülâsînin mezîdi südâsî fiillerle kalıplarını ayırt edebilmek Sulâsîye üç harf ilave edilerek elde edilen dört bab vardır: 28 ٌ اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌ-ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻔ ِﻌ ُﻞ- اِ ْﺳﺘَـ ْﻔ َﻌ َﻞbabı: 1. ﺎل Örnek: ظ ٌ اِ ْﺳﺘِﻴ َﻘﺎ-ﻆ ُ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻴ ِﻘ-ﻆ َ اِ ْﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘUyanmak. Bu bab genellikle istek ifade eder. ﻏَ َﻔ َﺮbağışladı, anlamındadır. اِ ْﺳﺘَـﻐْ َﻔ َﺮise, bağış istedi anlamına gelir. ِ ٌ اِﻓ ِْﻌ َﻴﻌ-ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻮ ِﻋ ُﻞ-ْﻌ ْﻮ َﻋ َﻞ 2. ﺎل َ اﻓـbabı: Örnek: ٌ اِ ْﺣﻠَ ْﻮَﱃ َْﳛﻠَ ْﻮِﱃ اِ ْﺣﻠِﻴﻼَءTatlı olmak, tatlı bulmak. Bu bab, genellikle, mânâya mübalağa (abartma) kazandırmak içindir. ِ ٌ اِﻓ ِْﻌ ﱠﻮ- ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱢﻮ ُل-ْﻌ ﱠﻮ َل 3. ال َ اﻓـbabı: Örnek: ٌ اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮاذ-ُ َْﳚﻠَ ﱢﻮذ- اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذhızlı yürümek. ٌ اِﻓ ِْﻌ ﱠﻮbabı da mübalağa için kullanılır. ال ِ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡ-ﺎل ْﻌ ﱠ 4. اِﻓ ِْﻌﻴﻼَ ٌل-ﺎل َ اﻓـbabı: ِ ِ ِا-ﺼ َﻔﺎ ﱡر Örnek: ﲑا ٌر ْ َﻳ-ﺻ َﻔﺎ ﱠر ْ ْ اsapsarı olmak. َ ﺻﻔ Bu bab da, renk ve özürlerin mübalağalı anlatımı için kullanılır. Rubâî mücerredi tanıyabilmek Arapçada dört tane kök harfi olan fiillere, rubâî mucerred fiiller denilir. Rubâî mucerredin bir babı vardır. O da: ِ 1. ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔٌ َوﻓِ ْﻌﻼَ ٌل-ﻞ ُ ﻳُـ َﻔ ْﻌﻠ- ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞbabıdır. Örnek: ٌِج – َد ْﺣ َﺮ َﺟﺔ ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ- َد ْﺣ َﺮ َجYuvarlamak. Rubâînin mezîdi fiillerle onların kalıplarını tanıyabilmek Rubâînin mezîdi humâsî bir babtır. Bu: 1. ﻞ ٌ ُ ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠ- ﻳَـﺘَـ َﻔ ْﻌﻠَ ُﻞ- ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞbabıdır. Örnek: ج ٌ ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ-ج ُ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣ َﺮ- ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َجYuvarlanmak Bu bab, mutavaat (dönüşlülük) içindir. Rubâînin mezîdi südâsî fiillerle onların kalıplarını tanıyabilmek Rubâînin mezîdi sudâsînin iki babı vardır. ِ ِ 1. اِﻓ ِْﻌ ْﻨﻼَ ٌل-ﻞ َ اﻓـbabı: ُ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻨﻠ-ْﻌ ْﻨـﻠَ َﻞ ِ ِ Örnek: ﺎم ٌ َا ْﺣ ِﺮْﳒ- َْﳛ َﺮِْﳒ ُﻢ- ا ْﺣ َﺮْﳒَ َﻢToplanmak. 29 اِﻓ ِْﻌ ْﻨﻼَ ٌلbabı, mutavaat (dönüşlülük) için kullanılır. ِ 2. اِﻓ ِْﻌﻼﱠ ٌل-ﻞ ﻳَـ ْﻔ َﻌﻠِ ﱡ-ْﻌﻠَ ﱠﻞ َ اﻓـbabı: ِ اِﻃ-ﻳﻄْﻤﺌِ ﱡﻦ- اِﻃْﻤﺄَ ﱠنYatışmak. Örnek: ْﻤ ْﺌـﻨَﺎ ٌن َ َ َ اِﻓ ِْﻌﻼﱠ ٌلbabı, mutavaat (dönüşlülük) ifade eder. Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde rubâî mucerred fiil vardır? ِ ِ ﻴﺐ" ُﻛﺘُﺒَﻪُ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر a..ض ٌ ﻳُـﺒَـ ْﻌﺜ ُﺮ " َِﳒ b. اﺟﺘَﻪُ ا ْﳉَ ِﺪﻳ َﺪ َة؟ َ ُ َﻫ ْﻞ ﻳُـ ْﺮﻛِﺒ َ ﻚ " َرْﻣ ِﺰي" َد ﱠر ِ أَد c. !ﻚ َ َﱢب اﺑْـﻨ d. أَ َﱂْ ﺗُ ْﺪ ِر ْك َﻣ ْﻌ َﲎ ا ْﳉُ ْﻤﻠَ ِﺔ؟ ِ أَﻧَﺎ أُﺑِْﻘﻲ ُﻛ ﱠﻞ َﺷﻲ ٍء ِﰲ ﻣﻮ e. .ﺿ ِﻌ ِﻪ َْ ْ 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sulâsînin mezîdi rubâî fiil yoktur? a. !ﻚ َﺳﻼَ َﻣﻨَﺎ َ َأَﺑْﻠِ ْﻎ أ َْﻫﻠ ِ َﺎل ِﰲ اﻟﺒﺴﺘ ِ ت أَ ْﺷ َﺠﺎر اﻟْﺒُـﺮﺗُـ َﻘ b. .ﺎن ْ أ َْﲦ ََﺮ ْ ُ ُْ ِ أُ ِرﻳ ُﺪ ﻟِﻠﻨ ْ ﱠﺎس c. .اﳋَْﻴـ َﺮ ِ ﻣﱴ ُﳛَﺎﻛِﻢ اﻟ َﻘ d. ﱠﻬ َﻢ؟ َ ﺎﺿﻲ اﻟ ُْﻤﺘـ ََ ُ ِ ﱡﺧ e. .ﺎن ُ ﻳَ ْﺴ َﻮ ﱡد َﺳ ْﻘ َ ﻒ اﻟ ُﻔ ْﺮ ِن ِﻣ َﻦ اﻟﺪ 3. Aşağıdakilerden hangisi اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎلbabındandır? a. ﺸ َﺮ َ َاِﻧْـﺘ ِ b. ح َ اﻧْـﺘَـ َﺰ c. ﺸ َﻖ َ َ اِﻧْـﺘ ِ d. ﺴ َﺮ َ اﻧْ َﻜ ِ e. ﺐ َ اﻧْـﺘَ َﺴ 4. Aşağıdaki bablardan hangisi mutavaat (dönüşlülük) için kullanılmaz? ٌ اِﻓْﺘِ َﻌ a. ﺎل b. اِﻓ ِْﻌﻼﱠ ٌل c. ﻞ ٌ ُ ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠ 30 d. اِﻓ ِْﻌ ْﻨﻼَ ٌل e. اِﻓ ِْﻌﻴﻼَ ٌل ْﻌﺎل َ إِﻓـ 5. Aşağıdaki yanlıştır? babında olan muzâri fiillerden hangisinin harekesi a. ِج ُ ﳜَْﺮ ِ b. ﻞ ُ ﻳُ ْﺪﺧ c. ﺴﻨِ ُﺪ ْ ُ ﻳ d. ُ ﻳُ ْﻜ ِﺮم e. ﺴ ِﻤ ُﻊ ْ ُﻳ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. a ِ ِ ﻴﺐ" ُﻛﺘُﺒَﻪُ َﻋﻠَﻰ اﻷ َْر ض ٌ ﻳُـﺒَـ ْﻌﺜ ُﺮ " َِﳒ 2. e ِ ﱡﺧ ﺎن ُ ﻳَ ْﺴ َﻮ ﱡد َﺳ ْﻘ َ ﻒ اﻟ ُﻔ ْﺮ ِن ِﻣ َﻦ اﻟﺪ 3. d اِﻧْ َﻜ َﺴ َﺮ 4. e اِﻓ ِْﻌﻴﻼَ ٌل 5. a ِج ُ ﳜَْﺮ Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 ْﻌﺎل َ إِﻓـ ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔ ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞ ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ: Mutavaat ifade eder. ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ: Mutavaat ifade eder. 31 :أ َْر َﺳ َﻞ ِ :ﺐ ُ ُﳜَﺎﻃ :ﱠد َ َﻋﺪ ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞ :ﻳُـﻨَـ ﱢﺰ ُل ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔ :ﻗَﺎﺑَ َﻞ ْﻌﺎل َ إِﻓـ Sıra Sizde 2 :ﻳُ ْﺴﻠِ ُﻢ اِﻓ ِْﻌﻼَل: Mutavaat ifade etmez. اِﻓْﺘِ َﻌﺎل: Mutavaat ifade eder. اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎل: Mutavaat ifade eder. Sıra Sizde 3 Sülâsînin mezîdi südâsî fiillerden اِﻓ ِْﻌﻼَل renk ve özürlerin mübalağalı anlatımı için kullanılır? Sıra Sizde 4 ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔ:َﻫ ْﺮَو َل ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ:ع َ ﺗَـ َﺮ ْﻋ َﺮ ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ:ﺾ ْ ََﲤ َ ﻀ َﻤ ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔ:ﻓَـ ْﺮﻗَ َﻊ اِﻓ ِْﻌ ْﻨﻼَل:اِﻓـ َْﺮﻧْـ َﻘ َﻊ ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔ:ﺑَ ْﺴ َﻤ َﻞ اِﻓ ِْﻌﻼﱠل:اِ ْﴰَﺄَ ﱠز Yararlanılan Kaynaklar Galâyînî, M (1982) Câmi’u’d-durûsi’l-arabiyye, Beyrut. Sezer, İ. Hakkı ve diğerleri (2009) Sarf Bilgisi, Konya. Kılıç Hulusi (2005) Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul. Hüseyin Elmalı (2009) Temrinli ve İ’rablı Arapça Sarf, İzmir. 32 33 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • İsim cümlesinin yapısını ifade edebilecek, • İsim cümlesinin öğelerini belirleyebilecek, • İsim cümlesinin öğelerinden olan haberi belirleyebilecek, • Haberin türlerini tanımlayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar • İsim cümlesi • Haber • Fiil cümlesi • Şibh-i cümle • Zarf • Harf-i cerle mecrûru Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Cümle çeşitleri konusuna başvurunuz. • İsim cümlesinin öğeleri konusunu inceleyiniz. • Harf-i cerler ve zarfları tanıyınız. 34 Haber Türleri ْ ُأَﻧْـ َﻮاع اﳋََِﱪ GİRİŞ Maksadımızı tam olarak anlatan söz dizilerine cümle diyoruz. Kelimelerin cümledeki görevlerine cümlenin öğeleri denir. Bir cümlede en az iki öğe bulunur. Cümlede yapılan işi, oluşu ya da eylemi bildiren kelimeye yüklem denir. Yüklem cümlenin temel öğelerinden biridir. Genellikle cümlenin sonunda bulunur. "Annen sofrayı kurmaya hazırlandı" cümlesinde "hazırlandı", yüklemdir. Yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da bir oluş içinde bulunan varlığa özne denir. Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar hâlinde incelenir. Türkçede cümleler yüklemlerine göre de incelenir. Buna “yükleminin türüne göre” de denilebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır. Yüklem durumunda bulunan söz, çekimlenmiş bir fiilse, cümle fiil cümlesidir. “Soğuk günler artık geride kaldı” cümlesinde “kaldı” yüklemdir. Bu yüklem “kalmak” fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle oluştuğundan, cümle, yüklemine göre fiil cümlesi olur. Yüklem çekimli bir fiil değilse, ister isimden ister edattan isterse fiilimsiden oluşsun isim cümlesi sayılır. “Bu roman, yazarın okuduğum ilk kitabıydı” cümlesinde yüklem, “kitabıydı” sözü üzerine kuruludur ve “kitap” ismi “idi” ekfiilini alarak yüklem olmuştur. Arapçada da iki tür cümle vardır: İsim cümlesi ve fiil cümlesi. İsim cümlesinde, söze kendisiyle başlanan kelimeye mübteda (ُ )اﳌُْﺒﺘَ َﺪأdenir. Mübteda, isim cümlesinin öznesidir. Özneyi niteleyen, öznenin durumunu haber veren kelimeye haber ( )اﳋَﺒَـ ُﺮdenir. Haber, isim cümlesinin yüklemidir. 35 Bu ünitemizde, Arapça isim cümlesinin yüklemi olan haber türlerinden bahsedileceğinden, cümle yapısı hakkında bu bilgilerin verilmesi uygun görülmüştür. Arapça kelimeler ve fiil çekimleriyle ilgili daha ayrıntılı örnekler için http://www.onlinearabic.net adresine başvurabilirsiniz. OKUMA PARÇASI اﻟﻌ ِﺎﻣ ُﻞ َ ِ ﺼ ﱢﺪعٌ ،ﻣﺘَﺤ ِﺎﻣﻞ َﻋﻠَﻰ أَ ْﻋ ِﻤ َﺪ ٍة َﺧ َﺸﺒِﻴﱠ ٍﺔ ،ﺗُﺴﻨِ ُﺪﻩُ َﺧ ْﺸﻴﺔَ ِ اﻻ ِْﻴَﺎ ِر ﺖ ﺗُـ َﺮ ِ ﱞ ِﰲ َﺣ َﺎرﺗﻨَﺎ ﺑَـ ْﻴ ٌ وﺳ ْﻘ ُﻔﻪُ ُﻣﺘَ َ َ اﰊُ ،ﺟ ْﺪ َراﻧُﻪُ ُﻣﺘَـ َﻬﺪ َ ﱢﻣﺔٌَ ، ْ ُ َ ٌ ِ ِ ِ ِ ِ ٍ ﺋﻖ ﻣﻦ اﻟﻨﱠﺎﻳـﻠُ ِ ﻮن اﻟ ﱠ ﺎﺟ َﻬﺎ اﻟﻌﺎﻟﻴَﺔُ اﻟ ﱠ ﺼ ِﻐ َﲑةُ ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻏُﻄﱢﻴَ ْ ﺖ ﺑَِﺮﻗَﺎ َ َ ْ اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻮﻗﱠ ِﻊ ﺑَـ َْ ﲔ َﳊْﻈَﺔ َوأُ ْﺧ َﺮى .أَ ﱠﻣﺎ ﻧَـ َﻮاﻓ ُﺬﻩُ َ ﺸ ﱠﻔﺎف ،ﻷَ ﱠن ُز َﺟ َ ﺴ ٌﺮ. ُﳏَﻄﱠ ٌﻢ َو َﺧ َﺸﺒَـ َﻬﺎ ُﻣﺘَ َﻜ ﱢ ﻴﺪ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ اﻟْﻤ َﻜ ﱠﻮﻧَِﺔ ِﻣﻦ َزوﺟ ٍﺔ ﻃَﻴﱢﺒ ٍﺔِ ، ٍِ ﻳﺴ ُﻜﻦ ﻫ َﺬا اﻟﺒـﻴ َ ِ ِ وﻃ ْﻔﻠَ ْ ِ ﺸﻮ َن ِﻋﻴ َﺸ َﺔ ﺻ ِﻐ َﲑﻳْ ِﻦ ،ﻳَ ِﻌﻴ ُ َ ْ ُ َ َْ ﲔ َ ْ َْ َ ﺖ َﻋﺎﻣ ٌﻞ ﻓَﻘﲑٌ ﻳُ ْﺪ َﻋﻰ أَﺑَﺎ َﺳﻌ َ َ ْ َ ُ اﻟ َﻜ َﻔ ِ ﺎف ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ ﺑِﻴَـ ْﻮٍم. ِ ِ ﻴﺪ رﺟﻞ ِﰲ ِ ٍِ َﲰَﺮ اﻟﻠﱠﻮ ِن ،ﻟَﻪُ َﺷﺎ ِرﺑ ِ ﻳﺾ اﻟ َْﻤ ْﻨ ِﻜﺒَـ ْ ِ ﺎن ﲔ ﻗَ ِﻮ ﱡ اﻟﻌ ْﻘﺪ اﻟ ﱠﺮاﺑِ ِﻊ ﻣ َﻦ اﻟﻌُ ْﻤ ِﺮَ ،ﻣ ْﺮﺑُﻮعُ اﻟ َﻘ َﺎﻣﺔ َﻋ ِﺮ ُ َ َ ي اﻟ ﱠﺰﻧْ َﺪﻳْ ِﻦ ،أ ْ ُ ْ وأَﺑُﻮ َﺳﻌ َ ُ ٌ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َﻛﺜِﻴ َﻔ ِ ِ ِ ِ وغ َﴰْ ِ ﺲ ج ﻣ ْﻦ ﺑَـ ْﻴﺘﻪ َﻣ َﻊ ﺑُـ ُﺰ ِ وﻋ ْﻴـﻨَﺎن َﺳ ْﻮ َد َاوان َواﺳ َﻌﺘَﺎن ،وﺑَ ْﺴ َﻤﺔُ ر ً ﺎن ُﻣﺘَـ َﻬ ﱢﺪﻻَنَ ، ﺿﻰ ﻻَ ﺗُـ َﻔﺎر ُق َو ْﺟ َﻬﻪُ ،ﳜَْ ُﺮ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ﺎح ،ﺣﺎﻣﻼً َﻋﻠَﻰ ﻇَ ْﻬ ِﺮﻩ ﻛِﻴﺴﺎ َْﳛ ِﻮي ﻋُ ﱠﺪ َة َﻋﻤﻠ ِﻪ ،وﻳـﻠْﺒ ِ ﺖ اﻟ ﱠ ﻴﺺ َرَﻣﺎ ِد ﱞ ي ،وﻣ ْﻌﻄًَﻔﺎ ﺑَﺎﻫ َ ﺲ ﺳ ْﺮَواﻻً أ ْ َﺳ َﻮ َد ﻓَـ ْﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤ ٌ ﺼﺒَ ِ َ َ ً ََ ُ ِ ِ ﲔ اﻟْﻤ َﺨﺎ ِز ِن اﻟ َﻜﺒِﲑِة ،وﻳـﻨَـ ﱢﻔ ُﺬ ﻃَﻠَﺒﺎتِ ِ ﱠ ِ ِ اﻟﺴﻮقَ ،ﺣ ْﻴ ُ َ َ ُ ﺚ ﻳَـ ْﻌ َﻤ ُﻞ َﲪﱠﺎﻻً ،ﻳَـ ْﻨﺘَﻘ ُﻞ ﺑَـ َْ َ اﻟﻠ ْﻮنُ ،ﻣ ْﻬ َِﱰ َ يء اﻷَ ْﻛ َﻤﺎم ،وﻳَـﺘَـ َﻮ ﱠﺟﻪُ إ َﱃ ُ ِ ِ ِ ِ ﺎدﻣﺔَ ﻣﻦ اﻟ ُﻘﺮى ،ﻣ َﻘﺎﺑِﻞ أَﺟ ٍﺮ َزﻫ ٍ ِ ِ ﻴﻞ أَو ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳ ٍﻎ ﻟﺴﻴﱠﺎر ِ ِ أْ ِ ات اﻟ ﱠ ﻴﺪ ﺸ ْﺤ ِﻦ اﻟﱠِﱵ َﲢْ ِﻤ ُﻞ اﳋَ َ ﻀ َﺎر واﻟ َﻔﺎﻛ َﻬﺔَ اﻟ َﻘ َ َ َ ُ َ ْ َﺻ َﺤﺎ َﺎ ﻣ ْﻦ َﲢْﻤ ٍ ْ َ َ ﺎﺿﺎﻩُ. ﻳَـﺘَـ َﻘ َ وﻳـﻌﻤﻞ أَﺑﻮ ﺳ ِﻌ ٍ ﱠﻬﺎ ِرُ ،دو َن َﻛﻠَ ٍﻞ وﻻَ ﻣﻠَ ٍﻞ ،ﻓَ َﻜﻢ ِﻣﻦ اﻟْﻤ ﱠﺮ ِ ﻂ َو ِاﻗ ًﻔﺎ ،أ َْو ُﻣ ْﺴﻨِ ًﺪا ﻴﺪ ﻃََﻮ َ ات ﺗَـﻨَ َﺎو َل ﻃَ َﻌ َﺎﻣﻪُ اﻟﺒَ ِﺴﻴ َ ال اﻟﻨـ َ َ ََْ ُ ُ َ ْ َ َ ِ ِ ِ ِ ٍ ِ ٍ ِ ِ ﱠ ِ ﱠ ِ ِ ِ ﻀ َﻊ أَﺑُﻮ َﺳﻌﻴﺪ أ ََد َوات َﻋ َﻤﻠﻪ ﰲ اﻟﻜ ِ ﻴﺲ ،وﻳَ ْﺸ َِﱰي ﻟ ََﻮازَم اﻟﺒَـ ْﻴﺖ ﻣ ْﻦ ، ﺎن ﻛ د ر ا ﻇَ ْﻬ َﺮﻩُ إِ َﱃ ِﺟ َﺪ ُ وﻣﺎ إ ْن َﳛُ ﱡﻞ اﻟﻈﻼَ ُم َﺣ ﱠﱴ ﻳَ َ َ ِ اب ،وﻗَ ْﺪ ﻳـ ْﺒﺘَﺎعُ ﻗَ ِﻤﻴﺼﺎ وﺑِْﻨﻄَﺎﻻً ﻻﺑْﻨِ ِﻪ ،أَو ﺛَـﻮﺑﺎ ﻻﺑْـﻨَﺘِ ِﻪ ﻣﻦ ﻓَـﻮ ِق َﻋﺮﺑ ِ ﻃَ َﻌ ٍﺎم و َﺷﺮ ٍ ﺎت اﻟ َْﻤﻼَﺑِ ِ ﺲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَـ ْﻌ َﻤﻠَ ِﺔ. ً ْ ْ ََ ْ ًْ َ َ ِ ِ ٍ ٍ ِ ٍ ِ ٍ ِ ﺼ ِﻐﲑ ِ ان، ﲔ ﻳَـ ْﺮِﺟ ُﻊ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻴﺘِﻪ ُﻣ ْﺘـ َﻌﺒًﺎ ،ﺗَ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒِﻠُﻪُ َزْو ُﺟﻪُ ﺑِﺎﺑْﺘِ َﺴ َﺎﻣﺔ ﻟَﻄﻴ َﻔﺔ ،وَﻛﻠ َﻤﺔ ُﺣﻠ َْﻮة ،وﻳَـ ْﺮُﻛ ُ وﺣ َ ﺾ َْﳓ َﻮﻩُ ﻃ ْﻔﻼَﻩُ اﻟ ﱠ َ ِ ِ ِ ﻓَـﻴـ َﻘﺒﱢـﻠُﻬﻤﺎ ﻓَ ِﺮﺣﺎ ،ﰒُﱠ ﳜُْﺮِج َﳍﻤﺎ ﻣﻦ ِ ِ ﻴﻊ اﻟﻄﱠ َﻌ َ ِ اﻟﻜ ِ ﻳﻦ اﷲَ َﻋﻠَﻰ َﺣ َ ﻴﺲ َﻣﺎ أ ْ ُ َُ ً ﻀ َﺮ ﻣ ْﻦ ﻃَ َﻌ ٍﺎم ،ﻓَـﻴَﺘَـﻨَ َﺎو ُل ا ْﳉَﻤ ُ ﺴ ُﺮوٍر َﺷﺎﻛ ِﺮ َ ُ َُ َ ﺎم ﺑ ُ ِ ِ ﲔ ِﲟَﺎ ﻗَ َﺴ َﻢ َﳍُ ْﻢ ِﻣ ْﻦ ِرْز ٍق. ﻧِ َﻌ ِﻤﻪ ،ﻗَﺎﻧِﻌ َ ﻀﻲ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ ﺳ ْﻬﺮًة ﻟ ِ ٍِ ال اﻟﻴـﻮِم ،وﻳـ ْﻘ ِ ﺎح َﻋ َﻤﻠَﻪُ ِ ِﲜ ﱟﺪ َﻄﻴ َﻔﺔً ،ﻟِﻴُـ َﻌﺎ ِو َد ِﰲ اﻟ ﱠ ﺼﺒَ ِ ﺎءﻩُ ﻃََﻮ َ َ ْ َ وﻳَـ ْﻨ َﺴﻰ أَﺑُﻮ َﺳﻌﻴﺪ ﺗَـ َﻌﺒَﻪُ و َﺷ َﻘ َ َ َ َْ َ َ وﻧَ َﺸ ٍ ﺎط. ِ ِِ ِ ِ ﺸﻲء ِ ﱠ ِ ﻀﻞ اﻟﻌ ِﺎﻣﻞ! اَﻟﱠ ِﺬي ﻳ ِ ﻚ ِ◌ ﱡد َﻣﺎ أ َْرَو َ ع َ ﻴﻤﺘَﻪُ ا ْﳊَﻘﻴﻘﻴﱠﺔََ ، َ اﻟﻮﺣﻴ ُﺪ اﻟﺬي ﻳُـ ْﻌﻄﻲ ﻟ ِﻺﻧْ َﺴﺎن ﻗ َ اﻟﻌ َﻤ َﻞ! ﻷَﻧﱠﻪُ اﻟ ﱠ ْ ُ َ وﻣﺎ أَﻓْ َ َ َ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ وﺻ َﺪ َق َر ُﺳﻮﻟُﻨَﺎ اﻟ َﻜ ِﺮﱘُ ﺻﻠﻰ اﷲ ُﺳ َﺮﺗﻪ ،ﻳَﻜْﻔ َﻴﻬﺎ َﻣ ُﺆﻧَـﺘَـ َﻬﺎ ،وﳝَْﻨَـﻌُ َﻬﺎ ﻣ َﻦ اﻟ ﱡ ﺐ ﻣ ْﻦ أ ْ َﺟ ِﻞ أ ْ ﺴ َﺆال ،ﻓَـﺘَ ْﺤﻴَﺎ َﻛ ِﺮﳝَﺔً َﻋ ِﺰ َﻳﺰًةَ ، وﻳَـ ْﺘـ َﻌ ُ ﻋﻠﻴﻪ وﺳﻠﻢ ِ ﺎل" :اﻟﻌﺎﺋِ ُﺪ َﻋﻠَﻰ أَ ْﻫﻠِ ِﻪ ووﻟَ ِﺪ ِﻩ َﻛﺎﻟْﻤﺠ ِ ﺎﻫ ِﺪ اﻟْ ُﻤ َﺮاﺑِ ِﻂ ِﰲ َﺳﺒِ ِ ﻴﻞ اﻟﻠ ِّﻪ". ﻗ ﲔ ﺣ َ َ َ َ َُ َ Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları cevaplayınız. ﻒ ﺟ ْﺪرا ُن اﻟﺒـ ْﻴ ِ ﺖ؟ َ .1ﻛ ْﻴ َ ُ َ َ ﺖ؟ .2ﻣﻦ ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ َﻫ َﺬا اﻟﺒَـ ْﻴ َ 36 ِ .3ﳑﱠﻦ ﺗَـﺘَ َﻜ ﱠﻮ ُن أُﺳﺮةُ أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ ْ َ َْ َ .4ﻛﻢ ﻋُﻤﺮ أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ ْ ُْ ﻒ َﻋﻴـﻨَﺎ أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ .5ﻛ ْﻴ َ ْ َ ﻒ ﻗَﺎﻣﺔُ أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ .6ﻛ ْﻴ َ َ َ ﻒ ﻣ ْﻨ ِﻜﺒﺎ أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ .7ﻛ ْﻴ َ َ َ َ ﻒ َزﻧْ َﺪا أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ .8ﻛ ْﻴ َ َ ﻒ ﻟَﻮ ُن أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ َ .9ﻛ ْﻴ َ ْ ﻒ َﺷﺎ ِرﺑﺎ أَِﰊ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ؟ َ َ .10ﻛ ْﻴ َ َ .11ﻣﱴ ﳜَْﺮج أَﺑﻮ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ ِﻣ ْﻦ ﺑَـ ْﻴﺘِ ِﻪ؟ ََ ُ ُ ُ َ .12ﻣﺎ َذا َْﳛ ِﻤﻞ أَﺑﻮ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ َﻋﻠَﻰ ﻇَ ْﻬ ِﺮِﻩ؟ َ ُ ُ َ ﻒ ﺗَ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒِﻠُﻪُ َزْو ُﺟﻪُ؟ َ .13ﻛ ْﻴ َ ﺾ َْﳓ َﻮﻩُ؟ َ .14ﻣ ْﻦ ﻳَـ ْﺮُﻛ ُ ي َﻋ َﻤ ٍﻞ أ َْرَوعُ؟ .15أ ﱡ 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez arasındaki kelimelerden seçiniz. ِ ِ ﻮد – َﻣﻠْﺒَﺲ( ﻴﻢ – َﻋﺎﺋِﻠَﺔ – أَ َﻛ َﻞ – ﻗَ ّﺪ – َﻣ ْﻨ ِﺰل – ُﻣ ْﻌ ِﺴﺮ – َﺷﺒَﺎﺑِﻴﻚ – ﺣﻴﻄَﺎن – ﻳَ ْﺸ َِﱰي – َﻣ ْﺘ َﺠﺮ – َْﳚ ِﺮي – ﻳَـﻌُ ُ )ﻳُﻘ ُ ِ ﱢﻣﺔٌ. ﺖ ﺗُـ َﺮ ِ ﱞ ِ .1ﰲ َﺣ َﺎرﺗﻨَﺎ ﺑَـ ْﻴ ٌ اﰊُ ،ﺟ ْﺪ َراﻧُﻪُ ُﻣﺘَـ َﻬﺪ َ ﺼ ِﻐﲑةُ ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻏُﻄﱢﻴ ْ ِ ﺸ ﱠﻔ ِ ..2أَ ﱠﻣﺎ ﻧَـﻮاﻓِ ُﺬﻩ ِ ﺋﻖ ِﻣﻦ اﻟﻨﱠﺎﻳـﻠُ ِ ﻮن اﻟ ﱠ ﺎف. ﺖ ﺑَِﺮﻗَﺎ َ َ ْ َ ُ َ َ اﻟﻌﺎﻟﻴَﺔُ اﻟ ﱠ َ ﺖ َﻋ ِﺎﻣ ٌﻞ ﻓَِﻘﲑٌ. .3ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ َﻫ َﺬا اﻟﺒَـ ْﻴ َ ﻴﺪ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ اﻟْﻤ َﻜ ﱠﻮﻧَِﺔ ِﻣﻦ َزوﺟ ٍﺔ ﻃَﻴﱢﺒ ٍﺔِ ، ٍِ وﻃ ْﻔﻠَ ْ ِ ﺻ ِﻐ َﲑﻳْ ِﻦ. ﲔ َ ْ َْ َ .4ﻳُ ْﺪ َﻋﻰ أَﺑَﺎ َﺳﻌ َ َ ْ َ ُ ٍِ اﻟﻌ ْﻘ ِﺪ اﻟ ﱠﺮاﺑِ ِﻊ ِﻣ َﻦ اﻟﻌُ ْﻤ ِﺮَ ،ﻣ ْﺮﺑُﻮعُ اﻟ َﻘ َﺎﻣ ِﺔ. .5وأَﺑُﻮ َﺳﻌﻴﺪ َر ُﺟ ٌﻞ ِﰲ َ .6وﻳـﻠْﺒﺲ ِﺳﺮواﻻً أَﺳﻮ َد ﻓَـﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤﻴﺺ رﻣ ِ ي. ﺎد ﱞ ٌ ََ َ َ ُ َْ َْ ْ ِ ِ ﻂ واﻗِ ًﻔﺎ ،أَو ﻣﺴﻨِ ًﺪا ﻇَ ْﻬﺮﻩُ إِ َﱃ ِﺟ َﺪا ِر ُد ﱠﻛ ٍ ِ ﺎن. ْ ُْ .7ﻓَ َﻜ ْﻢ ﻣ َﻦ اﻟ َْﻤ ﱠﺮات ﺗَـﻨَ َﺎو َل ﻃَ َﻌ َﺎﻣﻪُ اﻟﺒَﺴﻴ َ َ َ ﻴﺼﺎ وﺑِْﻨﻄَﺎﻻً ﻻﺑْﻨِ ِﻪ ،أ َْو ﺛَـ ْﻮﺑًﺎ ﻻﺑْـﻨَﺘِ ِﻪ. .8وﻗَ ْﺪ ﻳَـ ْﺒﺘَﺎعُ ﻗَ ِﻤ ً ِ وﺣﲔ ﻳـﺮِﺟﻊ إِ َﱃ ﺑـﻴﺘِ ِﻪ ﻣ ْﺘـﻌﺒﺎ ،ﺗَﺴﺘـ ْﻘﺒِﻠُﻪ َزوﺟﻪ ﺑِﺎﺑﺘِﺴﺎﻣ ٍﺔ ﻟ ِ َﻄﻴ َﻔ ٍﺔ. َ َ ْ ُ ُ ْ ُ َ ْ ً َ ُ ْ َ ُ ْ َ َ .9 ِ ﺼ ِﻐﲑ ِ ان. .10وﻳَـ ْﺮُﻛ ُ ﺾ َْﳓ َﻮﻩُ ﻃ ْﻔﻼَﻩُ اﻟ ﱠ َ 37 3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez arasındaki kelimelerden seçiniz. ِ ِ ﻴﻊ( ﺿﻴﱢـ َﻘﺘَﺎن – ﺑَـ ْﻴ َ ﱠﻬﺎرَ -ﻣ ْﻞء – ﲤَُ ُ ﻮت – ُﻣ ﱠﺮة – ﻳَـ ْﺮﺗَ ِﺪي – َ ) َﻛﺎﻓ ِﺮﻳﻦ – َﺣ ِﺰﻳﻨًﺎ – ﻳَـﺘَ َﺬ ﱠﻛ ُﺮ – اﻟﻨـ َ ﻀ َﺎوان – ﻗَﻠﻴﻞ -ﻳَﺒِ ُ .1ﻓَـﻴُـ َﻘﺒﱢـﻠُ ُﻬ َﻤﺎ ﻓَ ِﺮ ًﺣﺎ. ٍِ ال اﻟﻴَـ ْﻮِم. ﺎءﻩُ ﻃََﻮ َ .2وﻳَـ ْﻨ َﺴﻰ أَﺑُﻮ َﺳﻌﻴﺪ ﺗَـ َﻌﺒَﻪُ و َﺷ َﻘ َ ِ ِ اﺳﻌﺘَ ِ ﺎن ﻣﺘَـ َﻬ ﱢﺪﻻَ ِنِ َ ، ِ ِ ِ ﺎن. وﻋ ْﻴـﻨَﺎن َﺳ ْﻮ َد َاوان َو َ .3ﻟَﻪُ َﺷﺎ ِرﺑَﺎن َﻛﺜﻴ َﻔ ُ ات َﻋﻤﻠِ ِﻪ ِﰲ ِ ٍِ ﻴﺪ أ ََدو ِ اﻟﻜ ِ ﻴﺲ. وﻣﺎ إِ ْن َﳛُ ﱡﻞ اﻟﻈﱠﻼَ ُم َﺣ ﱠﱴ ﻳَ َ َ .4 َ ﻀ َﻊ أَﺑُﻮ َﺳﻌ َ ﻴﻞ أَو ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳ ٍﻎ ﻟِﺴﻴﱠﺎر ِ .5وﻳـﻨَـ ﱢﻔ ُﺬ ﻃَﻠَﺒ ِ ﺎت أ ْ ِ ِ ِ ات اﻟ ﱠ ﺸ ْﺤ ِﻦ. َﺻ َﺤﺎ َﺎ ﻣ ْﻦ َﲢْﻤ ٍ ْ َ ُ َ َ .6ﻓَـﺘَ ْﺤﻴَﺎ َﻛ ِﺮﳝَﺔً َﻋ ِﺰ َﻳﺰًة. .7ﻳـﻠْﺒﺲ ِﺳﺮواﻻً أَﺳﻮ َد ﻓَـﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤﻴﺺ رﻣ ِ ي. ﺎد ﱞ ٌ ََ َ َ ُ َْ َْ ْ .8ﻳ ْﺸ َِﱰي ﻟَﻮا ِزم اﻟﺒـ ْﻴ ِ ﺖ ِﻣ ْﻦ ﻃَ َﻌ ٍﺎم و َﺷﺮ ٍ اب. َ َ َ َ َ .9ﺗَﺴﺘـ ْﻘﺒِﻠُﻪ َزوﺟﻪ ﺑِﺎﺑﺘِﺴﺎﻣ ٍﺔ ﻟ ِ َﻄﻴ َﻔ ٍﺔ ،وَﻛﻠِ َﻤ ٍﺔ ُﺣﻠ َْﻮٍة. َْ ُ ْ ُ ُ ْ َ َ ِ ِ ﻴﻊ اﻟﻄﱠ َﻌ َ ِ ﻳﻦ اﷲَ َﻋﻠَﻰ ﻧِ َﻌ ِﻤ ِﻪ. .10ﻓَـﻴَﺘَـﻨَ َﺎو ُل ا ْﳉَﻤ ُ ﺴ ُﺮوٍر َﺷﺎﻛ ِﺮ َ ﺎم ﺑ ُ 4. Aşağıdakilerin hangi tür cümle olduklarını ve temel öğelerini belirtiniz. ِ اﰊ. ﺖ ﺗُـ َﺮ ِ ﱞ ِ .1ﰲ َﺣ َﺎرﺗﻨَﺎ ﺑَـ ْﻴ ٌ .2ﻳـﻌﻤﻞ أَﺑﻮ ﺳ ِﻌ ٍ ﱠﻬﺎ ِرُ ،دو َن َﻛﻠَ ٍﻞ وﻻَ َﻣﻠَ ٍﻞ. ﻴﺪ ﻃََﻮ َ ال اﻟﻨـ َ ََْ ُ ُ َ ﺎح َﻋﻤﻠَﻪ ِ ِﲜ ﱟﺪ وﻧَ َﺸ ٍ ﻀﻲ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ ﺳ ْﻬﺮًة ﻟ ِ ِ ﺎط. َﻄﻴ َﻔﺔً ،ﻟِﻴُـ َﻌﺎ ِو َد ِﰲ اﻟ ﱠ ﺼﺒَ ِ َ ُ .3ﻳَـ ْﻘ َ َ ْ َ َ َ .4ﰒُﱠ ﳜُْﺮِج َﳍﻤﺎ ِﻣﻦ ِ اﻟﻜ ِ ﻀ َﺮ ِﻣ ْﻦ ﻃَ َﻌ ٍﺎم. َﺣ َ ﻴﺲ َﻣﺎ أ ْ ُ َُ َ ﺼ ِﻐﲑةُ ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻏُﻄﱢﻴ ْ ِ ﺸ ﱠﻔ ِ .5أَ ﱠﻣﺎ ﻧَـﻮاﻓِ ُﺬﻩ ِ ﺋﻖ ِﻣﻦ اﻟﻨﱠﺎﻳـﻠُ ِ ﻮن اﻟ ﱠ ﺎف. ﺖ ﺑَِﺮﻗَﺎ َ َ ْ َ ُ َ َ اﻟﻌﺎﻟﻴَﺔُ اﻟ ﱠ َ ﻚ ِ◌ ﱡد وﻳـ ْﺘـﻌﺐ ِﻣﻦ أَﺟ ِﻞ أُﺳﺮﺗِِﻪ ،ﻳﻜ ِ .6اَﻟﱠ ِﺬي ﻳ ِ ﺴ َﺆ ِال. ْﻔ َﻴﻬﺎ َﻣ ُﺆﻧَـﺘَـ َﻬﺎ ،وﳝَْﻨَـﻌُ َﻬﺎ ِﻣ َﻦ اﻟ ﱡ َ َ ُ ْ ْ َْ َ َ ﱢﻣﺔٌ. ُ .7ﺟ ْﺪ َراﻧُﻪُ ُﻣﺘَـ َﻬﺪ َ ﺼ ﱢﺪعٌ. وﺳ ْﻘ ُﻔﻪُ ُﻣﺘَ َ َ .8 .9ﻓَـﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤﻴﺺ رﻣ ِ ي. ﺎد ﱞ ٌ ََ ْ ﺎن َﻛﺜِﻴ َﻔ ِ .10ﻟَﻪُ َﺷﺎ ِرﺑ ِ ﺎن ُﻣﺘَـ َﻬ ﱢﺪﻻَ ِن. َ 5. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin çoğullarını tespit ediniz. ِ اﰊ. ﺖ ﺗُـ َﺮ ِ ﱞ ِ .1ﰲ َﺣ َﺎرﺗﻨَﺎ ﺑَـ ْﻴ ٌ ﻴﺪ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ اﻟْﻤ َﻜ ﱠﻮﻧَِﺔ ِﻣﻦ َزوﺟ ٍﺔ ﻃَﻴﱢﺒ ٍﺔِ ، ٍِ .2ﻳﺴ ُﻜﻦ ﻫ َﺬا اﻟﺒـﻴ َ ِ ِ وﻃ ْﻔﻠَ ْ ِ ﺻ ِﻐ َﲑﻳْ ِﻦ. َ ْ ُ َ َْ ﲔ َ ْ َْ َ ﺖ َﻋﺎﻣ ٌﻞ ﻓَﻘﲑٌ ﻳُ ْﺪ َﻋﻰ أَﺑَﺎ َﺳﻌ َ َ ْ َ ُ 38 ٍِ اﻟﻌ ْﻘ ِﺪ اﻟ ﱠﺮاﺑِ ِﻊ ِﻣ َﻦ اﻟﻌُ ْﻤ ِﺮ. .3وأَﺑُﻮ َﺳﻌﻴﺪ َر ُﺟ ٌﻞ ِﰲ َ ﺼﺒ ِ ِ ِِ وغ َﴰْ ِ ﻴﺴﺎ َْﳛ ِﻮي ﻋُ ﱠﺪ َة َﻋ َﻤﻠِ ِﻪ. ج ِﻣ ْﻦ ﺑَـ ْﻴﺘِ ِﻪ َﻣ َﻊ ﺑُـ ُﺰ ِ ﺲ اﻟ ﱠ َ .4ﳜَْ ُﺮ ُ ﺎحَ ،ﺣﺎﻣﻼً َﻋﻠَﻰ ﻇَ ْﻬ ِﺮﻩ ﻛ ً ِ َﺪ ِﻩ َﻛﺎﻟْﻤﺠ ِ ﺎل" :اﻟﻌﺎﺋِ ُﺪ َﻋﻠَﻰ أَ ْﻫﻠِ ِﻪ ووﻟ ِ ﺎﻫ ِﺪ اﻟ ُْﻤ َﺮاﺑِ ِﻂ ِﰲ َﺳﺒِ ِ ﻴﻞ اﻟﻠّﻪ". وﺻ َﺪ َق َر ُﺳﻮﻟُﻨَﺎ اﻟ َﻜ ِﺮﱘُ ﺣ َ ﲔ ﻗَ َ َ َ .5 َُ َ ي ،وِﻣﻌﻄًَﻔﺎ ﺑ ِ .6ﻳـﻠْﺒ ِ ِ ﺖ اﻟﻠﱠ ْﻮ ِن. ﺎﻫ َ ﺲ ﺳ ْﺮَواﻻً أ ْ َﺳ َﻮ َد ﻓَـ ْﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤ ٌ ﻴﺺ َرَﻣﺎد ﱞ ْ َ ََ ُ ﺸﻮ َن ِﻋﻴ َﺸﺔَ اﻟ َﻜ َﻔ ِ ﺎف ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ ﺑِﻴَـ ْﻮٍم. .7ﻳَ ِﻌﻴ ُ ِ ِ ِ ِ ﻴﻊ اﻟﻄﱠ َﻌ َ ِ ﲔ ِﲟَﺎ ﻗَ َﺴ َﻢ َﳍُ ْﻢ ِﻣ ْﻦ ِرْز ٍق. ﻳﻦ اﷲَ َﻋﻠَﻰ ﻧِ َﻌ ِﻤﻪ ،ﻗَﺎﻧِﻌ َ .8ﻓَـﻴَﺘَـﻨَ َﺎو ُل ا ْﳉَﻤ ُ ﺴ ُﺮوٍر َﺷﺎﻛ ِﺮ َ ﺎم ﺑ ُ 6. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin tekillerini tespit ediniz. ﻀﺎر واﻟ َﻔﺎﻛِﻬﺔَ اﻟ َﻘ ِ ﻴﻞ أَو ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳ ٍﻎ ﻟِﺴﻴﱠﺎر ِ .1وﻳـﻨَـ ﱢﻔ ُﺬ ﻃَﻠَﺒ ِ ﱠ ِ ﺎت أ ْ ِ ِ ِ ات اﻟ ﱠ ﺎد َﻣﺔَ ِﻣ َﻦ َ َﺻ َﺤﺎ َﺎ ﻣ ْﻦ َﲢْﻤ ٍ ْ َ ُ ﺸ ْﺤ ِﻦ اﻟ ِﱵ َﲢْﻤ ُﻞ اﳋَ َ َ َ َ ِ ٍ ٍ ﺎﺿﺎﻩُ. َﺟﺮ َزﻫﻴﺪ ﻳَـﺘَـ َﻘ َ اﻟ ُﻘ َﺮىُ ،ﻣ َﻘﺎﺑِ َﻞ أ ْ ِ ِ ِ ِ ﻴﻊ اﻟﻄﱠ َﻌ َ ِ ﲔ ِﲟَﺎ ﻗَ َﺴ َﻢ َﳍُ ْﻢ ِﻣ ْﻦ ِرْز ٍق. ﻳﻦ اﷲَ َﻋﻠَﻰ ﻧِ َﻌ ِﻤﻪ ،ﻗَﺎﻧِﻌ َ .2ﻓَـﻴَﺘَـﻨَ َﺎو ُل ا ْﳉَﻤ ُ ﺴ ُﺮوٍر َﺷﺎﻛ ِﺮ َ ﺎم ﺑ ُ ﺼ ِﻐﲑةُ ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻏُﻄﱢﻴ ْ ِ ﺸ ﱠﻔ ِ .3أَ ﱠﻣﺎ ﻧَـﻮاﻓِ ُﺬﻩ ِ ﺋﻖ ِﻣﻦ اﻟﻨﱠﺎﻳـﻠُ ِ ﻮن اﻟ ﱠ ﺎف. ﺖ ﺑَِﺮﻗَﺎ َ َ ْ َ ُ َ َ اﻟﻌﺎﻟﻴَﺔُ اﻟ ﱠ َ ِ ِ ِِ ٍِ ﻴﺲ ،وﻳ ْﺸ َِﱰي ﻟَﻮا ِزم اﻟﺒـ ْﻴ ِ ﺖ ِﻣ ْﻦ ﻃَ َﻌ ٍﺎم و َﺷﺮ ٍ اب. وﻣﺎ إِ ْن َﳛُ ﱡﻞ اﻟﻈﱠﻼَ ُم َﺣ ﱠﱴ ﻳَ َ َ َ َ َ .4 ﻀ َﻊ أَﺑُﻮ َﺳﻌﻴﺪ أ ََد َوات َﻋ َﻤﻠﻪ ِﰲ اﻟﻜ ِ َ َ .5وﻗَ ْﺪ ﻳـ ْﺒﺘَﺎعُ ﻗَ ِﻤﻴﺼﺎ وﺑِْﻨﻄَﺎﻻً ﻻﺑْﻨِ ِﻪ ،أَو ﺛَـﻮﺑﺎ ﻻﺑْـﻨَﺘِ ِﻪ ِﻣﻦ ﻓَـﻮ ِق َﻋﺮﺑ ِ ﺎت اﻟ َْﻤﻼَﺑِ ِ ﺲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَـ ْﻌ َﻤﻠَ ِﺔ. ً ْ ْ ََ ْ ًْ َ .6وﺳ ْﻘ ُﻔﻪُ ﻣﺘَﺼ ﱢﺪعٌ ،ﻣﺘَﺤ ِﺎﻣﻞ َﻋﻠَﻰ أَ ْﻋ ِﻤ َﺪ ٍة َﺧ َﺸﺒِﻴﱠ ٍﺔ ،ﺗُﺴﻨِ ُﺪﻩُ َﺧ ْﺸﻴﺔَ ِ ِ ﲔ َﳊْﻈَ ٍﺔ َوأُ ْﺧ َﺮى. اﻻ ْ ﻴَﺎ ِر اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻮﻗﱠ ِﻊ ﺑَـ َْ َ ْ َ ُ َ ُ َ ٌ 7. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili fiillerin mâzî ise muzâriini, muzâri ise mâzîsini belirtiniz. ِ ﺼ ﱢﺪعٌُ ،ﻣﺘَ َﺤ ِﺎﻣ ٌﻞ َﻋﻠَﻰ أَ ْﻋ ِﻤ َﺪ ٍة َﺧ َﺸﺒِﻴﱠ ٍﺔ، ﺖ ﺗُـ َﺮ ِ ﱞ ِ .1ﰲ َﺣ َﺎرﺗﻨَﺎ ﺑَـ ْﻴ ٌ وﺳ ْﻘ ُﻔﻪُ ُﻣﺘَ َ اﰊُ ،ﺟ ْﺪ َراﻧُﻪُ ُﻣﺘَـ َﻬﺪ َ ﱢﻣﺔٌَ ، ﺗُﺴﻨِ ُﺪﻩُ َﺧ ْﺸﻴﺔَ ِ ِ ﲔ َﳊْﻈَ ٍﺔ َوأُ ْﺧ َﺮى. اﻻ ْ ﻴَﺎ ِر اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻮﻗﱠ ِﻊ ﺑَـ َْ َ ْ ﺼ ِﻐﲑةُ ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻏُﻄﱢﻴ ْ ِ ﻮن اﻟ ﱠ ِ .2أَ ﱠﻣﺎ ﻧَـﻮاﻓِ ُﺬﻩ ِ ﺋﻖ ِﻣﻦ اﻟﻨﱠﺎﻳـﻠُ ِ ﺎﺟ َﻬﺎ ُﳏَﻄﱠ ٌﻢ ﺖ ﺑَِﺮﻗَﺎ َ َ ْ َ ُ َ ﺸ ﱠﻔﺎف ،ﻷَ ﱠن ُز َﺟ َ َ اﻟﻌﺎﻟﻴَﺔُ اﻟ ﱠ َ ﺴ ٌﺮ. َو َﺧ َﺸﺒَـ َﻬﺎ ُﻣﺘَ َﻜ ﱢ ﻴﺪ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ اﻟْﻤ َﻜ ﱠﻮﻧَِﺔ ِﻣﻦ َزوﺟ ٍﺔ ﻃَﻴﱢﺒ ٍﺔِ ، ٍِ .3ﻳﺴ ُﻜﻦ ﻫ َﺬا اﻟﺒـﻴ َ ِ ِ وﻃ ْﻔﻠَ ْ ِ ﺸﻮ َن ﺻ ِﻐ َﲑﻳْ ِﻦ ،ﻳَ ِﻌﻴ ُ َ ْ ُ َ َْ ﲔ َ ْ َْ َ ﺖ َﻋﺎﻣ ٌﻞ ﻓَﻘﲑٌ ﻳُ ْﺪ َﻋﻰ أَﺑَﺎ َﺳﻌ َ َ ْ َ ُ ِﻋﻴ َﺸﺔَ اﻟ َﻜ َﻔ ِ ﺎف ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ ﺑِﻴَـ ْﻮٍم. ِ ِ اﺳﻌﺘَ ِ ﺎن ﻣﺘَـ َﻬ ﱢﺪﻻَ ِنِ َ ، ِ ِ ِ ج ِﻣ ْﻦ ﺑَـ ْﻴﺘِ ِﻪ َﻣ َﻊ ﺎن ،وﺑَ ْﺴ َﻤﺔُ ِر ً وﻋ ْﻴـﻨَﺎن َﺳ ْﻮ َد َاوان َو َ .4ﻟَﻪُ َﺷﺎ ِرﺑَﺎن َﻛﺜﻴ َﻔ ُ ﺿﻰ ﻻَ ﺗُـ َﻔﺎ ِر ُق َو ْﺟ َﻬﻪُ ،ﳜَْ ُﺮ ُ ﺎح ،ﺣ ِﺎﻣﻼً َﻋﻠَﻰ ﻇَ ْﻬ ِﺮِﻩ ﻛِﻴﺴﺎ َْﳛ ِﻮي ﻋُ ﱠﺪ َة َﻋﻤﻠِ ِﻪ ،وﻳـﻠْﺒﺲ ِﺳﺮواﻻً أَﺳﻮ َد ﻓَـﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤﻴﺺ رﻣ ِ وغ َﴰْ ِ ي، ﺲ اﻟ ﱠ ﺑُـ ُﺰ ِ ﺎد ﱞ ﺼﺒَ ِ َ ٌ ََ َ َ َ ُ َْ َْ ْ ً ِ ِ ِ ﺖ اﻟﻠﱠﻮ ِن ،ﻣ ْﻬ َِﱰيء اﻷَ ْﻛﻤ ِﺎم ،وﻳـﺘَـﻮ ﱠﺟﻪُ إِ َﱃ اﻟﺴ ِ ﲔ اﻟ َْﻤ َﺨﺎ ِز ِن اﻟ َﻜﺒِ َﲑِة. ﻮقَ ،ﺣ ْﻴ ُ ﺚ ﻳَـ ْﻌ َﻤ ُﻞ َﲪﱠﺎﻻً ،ﻳَـ ْﻨﺘَﻘ ُﻞ ﺑَـ َْ وﻣ ْﻌﻄًَﻔﺎ ﺑَﺎﻫ َ ْ ُ َ َ َ َ ُ .5وﻳـﻌﻤﻞ أَﺑﻮ ﺳ ِﻌ ٍ ﱠﻬﺎ ِرُ ،دو َن َﻛﻠَ ٍﻞ وﻻَ ﻣﻠَ ٍﻞ ،ﻓَ َﻜﻢ ِﻣﻦ اﻟْﻤ ﱠﺮ ِ ﻂ َواﻗِ ًﻔﺎ ،أ َْو ﻴﺪ ﻃََﻮ َ ات ﺗَـﻨَ َﺎو َل ﻃَ َﻌ َﺎﻣﻪُ اﻟﺒَ ِﺴﻴ َ ال اﻟﻨـ َ َ ََْ ُ ُ َ ْ َ َ 39 ﻣﺴﻨِ ًﺪا ﻇَ ْﻬﺮﻩُ إِ َﱃ ِﺟ َﺪا ِر ُد ﱠﻛ ٍ ﺎن. ُْ َ ﻀﺎر واﻟ َﻔﺎﻛِﻬﺔَ اﻟ َﻘ ِ ﻴﻞ أَو ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳ ٍﻎ ﻟِﺴﻴﱠﺎر ِ .6وﻳـﻨَـ ﱢﻔ ُﺬ ﻃَﻠَﺒ ِ ﱠ ِ ﺎت أ ْ ِ ِ ِ ات اﻟ ﱠ ﺎد َﻣﺔَ ِﻣ َﻦ َ َﺻ َﺤﺎ َﺎ ﻣ ْﻦ َﲢْﻤ ٍ ْ َ ُ ﺸ ْﺤ ِﻦ اﻟ ِﱵ َﲢْﻤ ُﻞ اﳋَ َ َ َ َ اﻟ ُﻘﺮى ،ﻣ َﻘﺎﺑِﻞ أَﺟ ٍﺮ َزِﻫ ٍ ﺎﺿﺎﻩُ. ﻴﺪ ﻳَـﺘَـ َﻘ َ َ ُ َ ْ ات َﻋﻤ ِﻠ ِﻪ ِﰲ ِ ٍِ ﻴﺪ أ ََدو ِ اﻟﻜ ِ ﻴﺲ. وﻣﺎ إِ ْن َﳛُ ﱡﻞ اﻟﻈﱠﻼَ ُم َﺣ ﱠﱴ ﻳَ َ َ .7 َ ﻀ َﻊ أَﺑُﻮ َﺳﻌ َ .8وﻗَ ْﺪ ﻳـ ْﺒﺘَﺎعُ ﻗَ ِﻤﻴﺼﺎ وﺑِْﻨﻄَﺎﻻً ﻻﺑْﻨِ ِﻪ ،أَو ﺛَـﻮﺑﺎ ﻻﺑْـﻨَﺘِ ِﻪ ِﻣﻦ ﻓَـﻮ ِق َﻋﺮﺑ ِ ﺎت اﻟ َْﻤﻼَﺑِ ِ ﺲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَـ ْﻌ َﻤﻠَ ِﺔ. ً ْ ْ ََ ْ ًْ َ ِ ِ ٍ ِ ٍ ِ ٍ ٍ ِ ﺼ ِﻐﲑ ِ ان، ﲔ ﻳَـ ْﺮِﺟ ُﻊ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻴﺘِﻪ ُﻣ ْﺘـ َﻌﺒًﺎ ،ﺗَ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒِﻠُﻪُ َزْو ُﺟﻪُ ﺑِﺎﺑْﺘِ َﺴ َﺎﻣﺔ ﻟَﻄﻴ َﻔﺔ ،وَﻛﻠ َﻤﺔ ُﺣﻠ َْﻮة ،وﻳَـ ْﺮُﻛ ُ .9وﺣ َ ﺾ َْﳓ َﻮﻩُ ﻃ ْﻔﻼَﻩُ اﻟ ﱠ َ ﻴﺲ ﻣﺎ أَﺣ َ ِ ِ ِ ِ ِ ﻴﻊ اﻟﻄﱠ َﻌ َ ِ ﻳﻦ اﷲَ َﻋﻠَﻰ ِج َﳍَُﻤﺎ ﻣ َﻦ اﻟﻜ ِ َ ْ ﻀ َﺮ ﻣ ْﻦ ﻃَ َﻌ ٍﺎم ،ﻓَـﻴَﺘَـﻨَ َﺎو ُل ا ْﳉَﻤ ُ ﻓَـﻴُـ َﻘﺒﱢـﻠُ ُﻬ َﻤﺎ ﻓَ ِﺮ ًﺣﺎ ،ﰒُﱠ ﳜُْﺮ ُ ﺴ ُﺮوٍر َﺷﺎﻛ ِﺮ َ ﺎم ﺑ ُ ِ ِ ﲔ ِﲟَﺎ ﻗَ َﺴ َﻢ َﳍُ ْﻢ ِﻣ ْﻦ ِرْز ٍق. ﻧِ َﻌ ِﻤﻪ ،ﻗَﺎﻧِﻌ َ ﻴﺪ ﺗـﻌﺒﻪ وﺷ َﻘﺎءﻩ ﻃَﻮ َ ِ ﻀﻲ ﻣﻊ أُﺳﺮﺗِِﻪ ﺳ ْﻬﺮًة ﻟ ِ ٍِ ِ ﺎح َﻋ َﻤﻠَﻪُ ِ ِﲜ ﱟﺪ َﻄﻴ َﻔﺔً ،ﻟِﻴُـ َﻌﺎ ِو َد ِﰲ اﻟ ﱠ ﺼﺒَ ِ .10وﻳَـ ْﻨ َﺴﻰ أَﺑُﻮ َﺳﻌ َ َ َ ُ َ َ ُ َ ال اﻟﻴَـ ْﻮم ،وﻳَـ ْﻘ َ َ ْ َ َ َ وﻧَ َﺸ ٍ ﺎط. ِ ﺸﻲء ِ ﱠ ِ ِِ ِ ِ ﻀﻞ اﻟﻌ ِﺎﻣﻞ! اَﻟﱠ ِﺬي ﻳ ِ ﻚ ِ◌ ﱡد َﻣﺎ أ َْرَو َ ع َ ﻴﻤﺘَﻪُ ا ْﳊَﻘﻴﻘﻴﱠﺔََ ، َ اﻟﻮﺣﻴ ُﺪ اﻟﺬي ﻳُـ ْﻌﻄﻲ ﻟ ِﻺﻧْ َﺴﺎن ﻗ َ اﻟﻌ َﻤ َﻞ! ﻷَﻧﱠﻪُ اﻟ ﱠ ْ ُ َ وﻣﺎ أَﻓْ َ َ َ َ وﻳـ ْﺘـﻌ ِ ﺻ َﺪ َق َر ُﺳﻮﻟُﻨَﺎ اﻟ َﻜ ِﺮﱘُ ﺻﻠﻰ اﷲ ُﺳ َﺮﺗِِﻪ ﻳَ ْﻜ ِﻔﻴ َﻬﺎ َﻣ ُﺆﻧَـﺘَـ َﻬﺎ ،وﳝَْﻨَـﻌُ َﻬﺎ ِﻣ َﻦ اﻟ ﱡ ﺐ ﻣ ْﻦ أ ْ َﺟ ِﻞ أ ْ ﺴ َﺆ ِال ،ﻓَـﺘَ ْﺤﻴَﺎ َﻛ ِﺮﳝَﺔً َﻋ ِﺰ َﻳﺰًة ،و َ ََ ُ ِ َﺪ ِﻩ َﻛﺎﻟْﻤﺠ ِ ﺎل" :اﻟﻌﺎﺋِ ُﺪ َﻋﻠَﻰ أ َْﻫﻠِ ِﻪ ووﻟ ِ ﺎﻫ ِﺪ اﻟ ُْﻤ َﺮاﺑِ ِﻂ ِﰲ َﺳﺒِ ِ ﻴﻞ اﻟﻠ ِّﻪ". ﻋﻠﻴﻪ وﺳﻠﻢ ﺣ َ ﲔ ﻗَ َ َ َُ َ DİL BİLGİSİ HABER TÜRLERİ ) denir.اﳌُْﺒﺘَ َﺪأُ( İsim cümlesinde, söze kendisiyle başlanan kelimeye mübteda Mübteda, isim cümlesinin öznesidir. Özneyi niteleyen, öznenin durumunu ) denir. Haber, isim cümlesinin yüklemidir.اﳋَﺒَـ ُﺮ( haber veren kelimeye haber ِ ﻮح ﺎب َﻣ ْﻔﺘُ ٌ Kitap açıktır.اﻟﻜﺘَ ُ ِ ِ ﻮح ﺎب َﻣ ْﻔﺘُ ٌ ﺎب cümlesinde,اﻟﻜﺘَ ُ ), kapının neاﳌُْﺒﺘَ َﺪأُ( kelimesi mübtedaاﻟﻜﺘَ ُ ﻮح durumda olduğunu bildiren )'dir.اﳋَﺒَـ ُﺮ( َ kelimesi ise haberﻣ ْﻔﺘُ ٌ Haber, Müfred Olabilir Haber, müfred olabilir. Burada müfredden kastedilen, cümle veya şibh-i ﱢﻣﺔٌ cümle olmamasıdır. Mesela, ﺟ ْﺪ َراﻧُﻪُ ُﻣﺘَـ َﻬﺪ َ ُ mübteda, ﺟ ْﺪ َرا ُن ُ bir isim cümlesidir. ise haberdir. Bu tür habere müfred ﱢﻣﺔٌhaber denilir. ﺪ ﻬ ـ ﺘ ﻣ ﱢﻣﺔٌ ﻣﺘَـ َﻬﺪ َ ُ ne cümledir, ne َُ َ َ ﱢ ﺼ ﱢﺪعٌ de şibh-i cümledir. ﺘ ﻣ ﻪ ﻔ ﻘ ﺳ cümlesinde ع ﺪ ﺼ ﺘ ﻣ haberdir. Birinci cümle için ْ ُ َُ َ ٌ َ ُ َُ َ söylenenler bunun için de geçerlidir. müfred haberdir.رﺟﻞ mübteda,أَﺑﻮ cümlesinde de,أَﺑﻮ ﺳ ِﻌ ٍ ﻴﺪ َر ُﺟ ٌﻞ ُ َ ُ َُ ٌ 40 Haber(ism-i fail ve ism-i mef’ul gibi) sıfat mânâlı kelimelerden olursa, mübteda ile haber arasında müzekkerlik, müenneslik; müfred, tesniye ve cemi olma yönlerinden uyum vardır. ﻮب ٌ ُ اﳌُ ْﺠﺘَ ِﻬ ُﺪ َْﳏﺒÇalışkan (erkek) sevilir. ٌ اﻟْ ُﻤ ْﺠﺘَ ِﻬ َﺪةُ َْﳏﺒُﻮﺑَﺔÇalışkan (bayan) sevilir. ِ ان َْﳏﺒﻮﺑ ِ ﺎن َ ُ اﻟْ ُﻤ ْﺠﺘَ ِﻬ َﺪİki çalışkan (erkek) sevilir. ِ َﺎن َْﳏﺒﻮﺑـﺘ ِ ﺎن َ ُ َ اﻟْ ُﻤ ْﺠﺘَ ِﻬ َﺪﺗİki çalışkan (bayan) sevilir. اﻟْ ُﻤ ْﺠﺘَ ِﻬ ُﺪو َن َْﳏﺒُﻮﺑُﻮ َنÇalışkan (erkekler) sevilirler. ﺎت ٌ َات َْﳏﺒُﻮﺑ ُ اﻟْ ُﻤ ْﺠﺘَ ِﻬ َﺪÇalışkan (bayanlar) sevilirler. Ancak mübteda, gayr-i âkıl (insanın dışında) bir ismin çoğulu olursa, haber genellikle müfred müennes olarak gelir. ٌﺐ ُﻣﻔﻴ َﺪة ُ ُ اﻟ ُﻜﺘKitaplar faydalıdır. Haber, sıfat mânâlı bir kelime değilse, o zaman uyum aranmaz. ِ ا ْﳉﻤﻠَﺔُ ﻧَـﻮ َﻋ ◌ِ ﺎن ُْ ْ (Cümle iki çeşittir). Bu cümlede mübteda müennes ve müfreddir. Haber ise müzekker ve tesniyedir. Haber, sıfat mânâlı bir kelime olmadığı için, belirtilen hususlarda mübtedaya uymamıştır. Aşağıdaki âyetlerde geçen müfred haberleri belirtiniz: ِ .ﲔ ْ َاﻟﻠّﻪُ ذُو ﻓ َ ِﻀ ٍﻞ َﻋﻠَﻰ اﻟ ُْﻤ ْﺆﻣﻨ .َُﺣ ﱡﻖ أَن َﲣْ َﺸ ْﻮﻩ َ اﻟﻠّﻪُ أ ِ ِ ِِ ِ ِ .ﻳﻦ َ أَ ْﻋﻠَ ُﻢ َﻣ ْﻦ ﻳَﻀ ﱡﻞ َﻋﻦ َﺳﺒﻴﻠﻪ َو ُﻫ َﻮ أَ ْﻋﻠَ ُﻢ ﺑﺎﻟ ُْﻤ ْﻬﺘَﺪ ُﻫ َﻮ ِ ٌ ﺻﺮا ِ .ﻴﻢ ٌ ط ُﻣ ْﺴﺘَﻘ َ َﻫ َﺬا .ٌْﻚ أُﱠﻣﺔ َ ﺗِﻠ ِ ِ ﻳﻨ َﻔﻊ اﻟ ﱠ ﻫ َﺬا ﻳـﻮم ِ ﲔ .ﺻ ْﺪﻗُـ ُﻬ ْﻢ َ ﺼﺎدﻗ ُ َ ُ َْ َ .ﺎت ٌ ﻮﻣ َ ُا ْﳊَ ﱡﺞ أَ ْﺷ ُﻬ ٌﺮ َﻣ ْﻌﻠ ِ إِ َﳍ ُﻜﻢ إِﻟَﻪٌ و .اﺣ ٌﺪ َ ْ ُ ِ و ِ .اﻵﺧ َﺮةُ َﺧ ْﻴـ ٌﺮ ﻟ َﻤ ِﻦ اﺗﱠـ َﻘﻰ َ Haber, Cümle Olabilir A. İsim Cümlesi B. Fiil Cümlesi İsim cümlesinin ikinci öğesi olan haber, cümle olabilir. Bilindiği üzere, Arapçada iki çeşit cümle vardır. a. İsim cümlesi b. fiil cümlesi. 41 Haberi, isim cümlesi olan cümleye örnek: َﺧﺎﻟِ ٌﺪ ﺛَـ ْﻮﺑُﻪُ َﺟ ِﺪﻳ ٌﺪHalid'in elbisesi ِ yenidir. ﺛَـ ْﻮﺑُﻪُ َﺟ ِﺪﻳ ٌﺪbir isim cümlesidir. ﺛﻮب ُ mübteda, َﺟﺪﻳ ٌﺪise haberdir. Bu cümle ِ bir bütün olarak, َﺧﺎﻟ ٌﺪmübtedasının haberidir. Ancak böyle olabilmesinin bir şartı vardır: Haber olan cümlede mübtedaya giden bir zamir bulunur. Bu cümlede o zamir, ﻫـdür. Bu zamire, haberi mübtedaya bağladığı için râbıt ( ) َراﺑِﻂdenilir. ِ Haberi fiil cümlesi olan cümleye örnek: ﺐ َ َﺧ ُ أKardeşin ödevi َ ﺐ اﻟ َْﻮاﺟ ُ ُﻮك ﻳَﻜْﺘ yazıyor. ِ Bu cümlede ﺐ َ ﺐ اﻟ َْﻮاﺟ ُ ُ ﻳَﻜْﺘmüstetir faili ﻫﻮile birlikte fiil cümlesi olarak, mübteda olan َﺧﻮ ُ أnun haberidir. Dikkat edilecek olursa, َﺧﻮ ُ أmübtedadır, fail değildir. Fail asla fiilden önce gelmez. Mustetir ﻫﻮaynı zamanda râbıttır. Aşağıdaki ayetlerde haber olan cümleleri belirtiniz. ِ ﲔ ِﻣﻦ ُد ِﱠﺎس ﱠ ِ ْ َوأُﱢﻣﻲ إِﻟَ َـﻬ اﲣ ُﺬ ِوﱐ ِ ﻠﺖ ﻟِﻠﻨ .ون اﻟﻠ ِّﻪ َ ُﺖ ﻗ َ ْأَأَﻧ َ ِ .ﲔ َواﻟﻠّﻪُ ُِﳛ ﱡ َ ِﺐ اﻟ ُْﻤ ْﺤﺴﻨ .ﻀﺔً ِﻣ َﻦ اﻟﻠ ِّﻪ َ ﻧَـ ْﻔﻌﺎً ﻓَ ِﺮﻳ ب ﻟَ ُﻜ ْﻢ ُ آﺑَﺂ ُؤُﻛ ْﻢ َوأَﺑْـﻨَﺎ ُؤُﻛ ْﻢ ﻻَ ﺗَ ْﺪ ُرو َن أَﻳﱡـ ُﻬ ْﻢ أَﻗـ َْﺮ .َوأَ ْﻛﺜَـ ُﺮُﻫ ْﻢ ﻻَ ﻳَـ ْﻌ ِﻘﻠُﻮ َن ِ ِ ات ﻳـﺮ ِ ْ ََﲔ َﻛ ِﺎﻣﻠ ِ ْ َﺣ ْﻮﻟ ﺿ ْﻌ َﻦ أ َْوﻻَ َد ُﻫ ﱠﻦ .ﲔ ْ ُ ُ َواﻟ َْﻮاﻟ َﺪ ٍ ﻀ ُﻬ ْﻢ َﻋﻠَﻰ ﺑَـ ْﻌ ْﻚ اﻟ ﱡﺮ ُﺳ ُﻞ ﻓَ ﱠ .ﺾ َ ﻀﻠْﻨَﺎ ﺑَـ ْﻌ َ ﺗِﻠ .ﺎﻫ ْﻢ ُ َْﳓ ُﻦ ﻧَـ ْﺮُزﻗُ ُﻜ ْﻢ َوإِﻳﱠ ِ ِﻣﻨ ُﻜﻢ ﻳـ ْﺆِﻣﻦ ﺑِﺎﻟﻠ ِّﻪ واﻟْﻴـﻮِم ﻆ ﺑِ ِﻪ ﻣﻦ َﻛﺎ َن .اﻵﺧﺮ َ َِذﻟ َ ُﻚ ﻳ َ ُ ﻮﻋ َْ َ ُ ُْ .ﺑِﺄَﻧ ُﻔ ِﺴ ِﻬ ﱠﻦ ﺛَﻼَﺛَﺔَ ﻗُـ ُﺮَوٍء ﺼ َﻦ ُ َواﻟ ُْﻤﻄَﻠﱠ َﻘ ْ ﺎت ﻳَـﺘَـ َﺮﺑﱠ .َُواﻟ َْﻤ ْﻮﺗَﻰ ﻳَـ ْﺒـ َﻌﺜُـ ُﻬ ُﻢ اﻟﻠّﻪ ِ وأَ ْﻋﻴـﻨـﻬﻢ ﺗَِﻔ .ﱠﻣ ِﻊ َﺣ َﺰﻧًﺎ أَﻻﱠ َِﳚ ُﺪوا َﻣﺎ ﻳُ ِﻨﻔ ُﻘﻮ َن ْ ﻴﺾ ﻣ َﻦ اﻟﺪ ُ ْ ُ ُُ َ ﱠ .ج ﻧَـﺒَﺎﺗُﻪُ ﺑِِﺈ ْذ ِن َرﺑﱢِﻪ ُ ﺐ ﳜَْ ُﺮ ُ اﻟْﺒَـﻠَ ُﺪ اﻟﻄﻴﱢ Haber, Şibh-i Cümle Olabilir A. Zarftan Oluşan Şibh-i Cümle B. Harf-İ Cerle Mecrûrundan Oluşan Şibh-i Cümle İsim cümlesinde haber, şibh-i cümle olabilir. Şibh-i cümle, ya zarftan, ya da harf-i cerle mecrurundan meydana gelir. 42 Haberi, zarftan oluşan şibh-i cümle olan isim cümlesine örnek: ﻀ َﺪ ِة َ ﺎر ﻓَـ ْﻮ َق اﻟ ِْﻤ ْﻨ ُ ( اﻷَ ْزَﻫÇiçekler masanın üzerindedir). Bu cümlede ﻓَـ ْﻮ َق, şibh-i cümle olarak haberdir. Haberi, harf-i cerle mecrurundan oluşan şibh-i cümle olan isim cümlesine örnek: ( َﻫﻼَ ُك اﻟ َْﻤ ْﺮِء ِﰲ اﻟْﻌُ ْﺠﺐKişinin helaki kendini beğenmededir). Bu cümlede ِﰲ اﻟْﻌُ ْﺠﺐ, şibh-i cümle olarak haberdir. Şibh-i cümlelerdeki zarf ve harf-i cerler, mahzûf (hazfedilmiş/atılmış) bir müteallaka bağlıdırlar. Aslında haber olan, şibh-i cümleler değil, mahzuf olan bu müteallaklardır. Örnek olarak verdiğimiz cümleler, bu durumda, ِﻀ َﺪة ِ َﻫﻼَ ُك اﻟ َْﻤ ْﺮِء ) َﻛﺎﺋِ ٌﻦ( ِﰲ اﻟْﻌُ ْﺠtakdirindedir. َ ﺎر ) َﻛﺎﺋِﻨَﺔٌ( ﻓَـ ْﻮ َق اﻟ ِْﻤ ْﻨ ُ اﻷَ ْزَﻫve ﺐ ِ (ﻟَﻪُ َﺷﺎ ِرﺑbıyıklı), Okuma parçasında geçen ﺎن َ ﻴﺺ ٌ ( ﻓَـ ْﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤüstünde bir gömlek olan) ِ َﺪ ِﻩ َﻛﺎﻟْﻤﺠ ِ اﻟﻌﺎﺋِ ُﺪ َﻋﻠَﻰ أ َْﻫﻠِ ِﻪ ووﻟcümleleri de, şibh-i cümle olan ِ ِﺎﻫ ِﺪ اﻟ ُْﻤ َﺮاﺑِ ِﻂ ِﰲ َﺳﺒ ﻴﻞ اﻟﻠ ِّﻪ َ َُ َ ِ ﻟَﻪُ َﺷﺎ ِرﺑve ﻓَـﻮﻗَﻪُ ﻗَ ِﻤﻴﺺcümlelerinde başka bir kural habere örnektir. Ancak ﺎن ٌ َ ْ sebebiyle haber önce, mübteda sonra gelmiştir. Bu kural şöyledir: Mübteda nekre, haber de harf-i cerle mecrurundan veya zarftan meydana gelen şibh-i cümle olursa, haberin öne geçmesi, mübtedanın da sonra gelmesi gerekir. Haber cümle ve şibh-i cümle olduğunda, mahallen merfu olur. Haber türleri hakkında daha fazla bilgi almak için adlı İsmail Hakkı Sezer ve diğerlerinin “Anlatımlı Arapça” kitabına başvurunuz. Aşağıdaki âyetlerde şibh-i cümle olan haberleri belirtiniz. ِ اﻟﻠّﻪُ َﻣ َﻊ اﻟ ﱠ .ﻳﻦ َ ﺼﺎﺑ ِﺮ ِ ِﻣﻦ اﻟﻨﱠﺒِﻴﱢﲔ واﻟ ﱢ ﻚ ﻣﻊ اﻟﱠ ِﺬﻳﻦ أَﻧْـﻌﻢ اﻟﻠّﻪُ َﻋﻠَﻴ ِﻬﻢ ِ ﲔ َواﻟ ﱡ .ﲔ ﺸ َﻬ َﺪ ِاء َواﻟ ﱠ َ ِِﺼﺎﳊ َ ﺼﺪﱢﻳﻘ ََ َ ْ َ َ َ َ َ َ أُوﻟَـﺌ ِﱠ .اﺗﱠـ َﻘﻮاْ ﻓَـ ْﻮﻗَـ ُﻬ ْﻢ ﻳَـ ْﻮَم اﻟ ِْﻘﻴَ َﺎﻣ ِﺔ ﻳﻦ َ اﻟ ﺬ .َﺳ َﻔ َﻞ ِﻣﻨ ُﻜ ْﻢ ْ أ ﺐ ُ اﻟ ﱠﺮْﻛ .ﻓَ ِﻬ َﻲ َﻛﺎ ْﳊِ َﺠ َﺎرِة أ َْو أَ َﺷ ﱡﺪ ﻗَ ْﺴ َﻮًة .َﻧﺖ ﻓِﻴ ِﻬ ْﻢ َ أ .ﺸ َﺮَﻛﺂﺋِﻨَﺎ ُ َِﻫـ َﺬا ﻟ ِ ﺎل ﻟِﻠ ِّﻪ واﻟ ﱠﺮ ُﺳ .ﻮل َ ُ اﻷَﻧْـ َﻔ 43 ﻚ ا ْﳊَ ﱡﻖِ ﻣﻦ َرﺑﱢ َ واﻟْﻌﺎﻗِﺒﺔُ ﻟِﻠ ِ ﲔ. ْﻤﺘﱠﻘ َ َ َ َ ُ أَﻧﺘُﻢ ﺑِﺎﻟْﻌُ ْﺪ َوِة اﻟ ﱡﺪﻧْـﻴَﺎ. ﻀ ُﻞ ِﻣ َﻦ اﻟﻠ ِّﻪ. ﻚ اﻟْ َﻔ ْ َذﻟِ َ ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki parçada haberleri belirtiniz. ﻒ َﺧ ِ ِ وﺻ ِﺪﻳ ٌﻖ وِﰲﱞ ُ ،ﱠِ ﻴﻚ ﺑِﺎﻟﻄﱠﺒِ ِ ت، ﻴﺐ إِ ْن َﻣ ِﺮ ْ اَ ْﳍَﺎﺗِ ُ ﱠواءُ إِ ْن َﺷ َﻜ ْﻮ َ ﺖ ،ﺗُ َﻜﻠﱢ ُﻤﻪُ ﻓَـﻴَﺄْﺗِ َ ﺿَ ﺎد ٌم أَﻣ ٌ ﻴﺐُ ، وﻫ َﻮ اﻟﺪ َ ﲔَ َ , وﻫ َﻮ اﻟﻄﺒ ُ ُﲣَﺒﱢـﺮﻩ ﻓَـﻴ ِﺠﻴﺌ َ ِ ِ ِ ِ ِ اﻟﻮﻻَ َد َة ،واﻟ ﱡ ﺴﻼَ ُم إِ ْن ﺸ ْﺮ ِﻃ ﱡﻲ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَـ ْﻘﺘَ ِﺤ ُﻢ اﻟﻠﱢ ﱡ وﻫ َﻮ اﻟْﺒَـ ْﺮ ُد واﻟ ﱠ ُُ َ ُ ﺺُ ، ﻚ ﺑﺎﻟ ﱠﺪ َواء ،واﻟ َﻘﺎﺑﻠَﺔُ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﺗُـ َﻔﺎﺟ ُﺊ َ ِ ٍ ِ ِ ِ ﻴﻖ ،ﻓَـ ُﻬ َﻮ إِ ْﺳ َﻌ ٌ ِ ﺖ ِﰲ ﺿ ٍ ﺲ. ﺖ ِﰲ َو ْﺣ َﺪة ،واﻟ ُْﻤ َﺴﻠﱢﻲ إِ ْن ُﻛ ْﻨ َ ﻴﺲ إِ ْن ُﻛ ْﻨ َ ﺐ َﺣ ِﺮﻳ ٌﻖُ ، ﻧَﺸ َ ﺎف وإ ْﳒَﺎ ٌد وﺗَ ْﺴﻠﻴَﺔٌ وأُﻧْ ٌ وﻫ َﻮ اﻷَﻧ ُ ِ ِ ﲔ ،وﺻ ِﺪﻳ ٌﻖ وِﰲﱞ ،وﻟ ِ َﻜﻨﱠﻪُ َﺧ ِ ﻒ اﻟﻠﱠْﻴ ِﻞ، وﺻ ِﺪﻳ ٌﻖ َْﳎﻨُﻮ ٌن ﻳُ ْﺪ ِﺧ ُﻞ اﻟﻐَﻠِﻴ َ ﺎد ٌم أ ْ ﺼ َ ﻆ إِ َﱃ ﻏُ ْﺮﻓَ ِﺔ ﻧَـ ْﻮِﻣ َ ﻚ ﻧِ ْ َﲪَ ُﻖَ ، ُﻫ َﻮ َﺧﺎد ٌم أَﻣ ٌ َ َ ِ ِ ِ ﻚ ﻟِﻴـ ْﺰ ِﻋﺠ َ ِ ِ ِ ِ ِ ﻚ ﺑِ َﻜﻼَِﻣ ِﻪ اﻟ َﻔﺎرِِغ. ﻚ ،ﻟِﻴَ ْﺸﻐَﻠَ َ ﺎﻋﺔَ َﻋ َﻤﻠِ َ ﻴﻞ إِ َﱃ َﻣﻜْﺘَﺒِ َ ﻚ َﺳ َ ﻓَـﻴُﻮﻗﻈُ َ ُ َ ﻚ ﲝَﺪﻳﺜﻪ اﻟﺒَﺎ ِرد ،وﻳُ ْﺪﺧ ُﻞ اﻟﺜﱠﻘ َ 2. Aşağıdaki parçayı okuyup sonra altı çizili olan mübtedanın haberini belirtip türünü söyleyiniz. اَﻟﻨﱠﻈَﺎﻓَﺔُ أَﻗـْﻮى ِﺳﻼَ ٍح ﻳـ ْﻘﺘُﻞ اﻟْﻤﺮض .وﻳﻘﺎل" :اَﻟْ ِﻮﻗَﺎﻳﺔُ َﺧﻴـﺮ ِﻣﻦ اﻟ ِْﻌﻼَ ِج" أَي أَﻧﱠـﻨَﺎ ﻧَـﺘَـﻮﻗﱠﻰ اﻷَﻣﺮاض ﺑِﻮ ِ اﺳﻄَ ِﺔ َ ُ ََ َ ْ َ ٌْ َ َْ َ َ َ َ اﻟﻨﱠﻈَﺎﻓَ ِﺔ َﺧﻴـﺮ ِﻣﻦ أَ ْن ﳕَْﺮض ﰒُﱠ ﻧُـﻌﺎﻟِ ﺲ ،واﳌَﺴ َﻜ ِﻦِ ،وﰲ ِ ض .اَﻟﻨﱠﻈَﺎﻓَﺔُ ﺗَ ُﻜﻮ ُن ِﰲ ا ْﳉِﺴ ِﻢ ُﻛﻠﱢ ِﻪ ،واﳌَﻼَﺑِ اﻟﻔ َﺮ ِ ِ اش، ﺮ ْﻤ ﻟ ا ﺞ َ َ َ َ ََ َ ٌْ ْ ْ ْ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ْ ِ ِوﰲ اﻟﻄﱠ َﻌِﺎم واﻟ ﱠ ُوﱃ وﻫ َﻲ ﻧﻈﺎﻓﺔ اﻟﻠﺴﺎن، َﻦ ﻣ َﻦ اﻟﻨﱠﻈَﺎﻓَﺔ اﻷ َ وﻫﻨَ َ ّ◌ َ◌رﻳﻖُ . ﺸ َﺮاب َو َﺣ ﱠﱴ ﰲ اﻟﻂ ّ ﺎك ﻧَﻈَﺎﻓَﺔٌ أُ ْﺧ َﺮى أَﲦ ُ ﺎل اﻟ َﻘﺒِ ِ ِ اﻟﻮ ِﺳ َﺦ ،واﻷَ ْﻋ َﻤ َ ات ﺗُـ َﻮ ﱢﺳ ُﺦ ﲰُْ َﻌﺔَ ور ٌ أي ﻧَﻈَﺎﻓَﺔُ اﻟ َﻜﻼَِم ،وَﻛ َﺬﻟِ َ َ ﻴﺤﺔَ ﻫ َﻲ ﻗَﺎ َذ َ ﻚ ﻧَﻈَﺎﻓَﺔُ اﻷَ ْﻋ َﻤﺎل ،ﻷَ ﱠن اﻟ َﻜﻼَ َم َ ﺻِ وﲢَﱢﻘ ُﺮﻩُ. ﺎﺣﺒِ َﻬﺎ ُ َ ِ ِ ﲨﻴﻼً ُِ ِ ﻴﻒ ﻳ ُﻜﻮ ُن ﻣ ْﻨﻈُﺮﻩُ َِ واﻟ ﱠ ﻴﻊ ،واﻟ ﱠ ﻴﺤﺎ وﻳَﻜ َْﺮُﻫﻪُ ﺺ اﻟ َﻘﺬ ُر ﻳَ ُﻜﻮ ُن َﻣ ْﻨﻈَُﺮﻩُ ﻗَﺒِ ً وﳛﺒﱡﻪُ اﳉَﻤ ُ ﺺ اﻟﻨﱠﻈ ُ َ ﺸ ْﺨ ُ ﺸ ْﺨ ُ َ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ي َْﳛﻤﻴﻨَﺎ ﻣ ْﻦ ُﻛ ﱢﻞ أَ ًذى ،أَذَى ا ْﳉ ْﺴ ِﻢ وأَ َذى اﻟﻨﱠـ ْﻔ ِ ﺲ. ﻮر ﻗَ ِﻮ ﱞ ﻴﻊ .ﻓَـ َﻌﻠَْﻴـﻨَﺎ أَ ْن ﻧَـ ْﻬﺘَ ﱠﻢ ﺑ ُﻜ ﱢﻞ أَ ْﺷ َﻜﺎل اﻟﻨﱠﻈَﺎﻓَﺔ ﻷَﻧﱠـ َﻬﺎ ُﺳ ٌ اﳉَﻤ ُ 3. Aşağıdaki cümlelerde haberin türünü belirtiniz. س ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟ ُْﻤ ِﺪﻳ ِﺮ. .1اَﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر ُ ﱡ ْﺐ. .2اَﻟﻨﱢـﻴﱠﺔُ َﳏَﻠ َﻬﺎ اﻟ َﻘﻠ ُ ﻮر. .3اَﷲُ ﻏَ ُﻔ ٌ ﱢﻳﻦ ﻳُ ْﺴ ٌﺮ. .4اﻟﺪ ُ ﺖ أَﻗْ َﺪ ِام اﻷُﱠﻣ َﻬ ِ ﺎت. .5اﳉَﻨﱠﺔُ َﲢْ َ ﺐ اﻟﻄﱢ ِ ﻴﺐ. .6اَﻟ ِْﻤ ْﺴ ُ ﻚ أَﻃْﻴَ ُ 44 ﺴﻼَ ُم َﻋﻠَْﻴ ُﻜ ْﻢ. .7اﻟ ﱠ ُوﱃ. ﺼ ْﺪ َﻣ ِﺔ اﻷ َ ﺼ ْﺒـ ُﺮ ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟ ﱠ .8اﻟ ﱠ ِ ِ ﻴﻢ. ْﻢ َﺷﺄْﻧُﻪُ َﻋﻈ ٌ .9اﻟﻌﻠ ُ ِ ﻴﻢ. .10ا ْﳉَ ْﻬ ُﻞ َوﻗـْﻌُﻪُ َوﺧ ٌ ِ ﺻ ْﻮﺗُـ َﻬﺎ ُﻣ ْﺮﺗَِﻔ ٌﻊ. 11اﻟﻄﱠﺎﺋ َﺮةُ َ ِ ﺖ. ﺎم اﻟْﺒَـ ْﻴ َ .12اﳊَﺪﻳ َﻘﺔُ أ ََﻣ َ ﺎل ﻃَﻌﻤﻪَ ﻟ ِ َﺬﻳ ٌﺬ. .13اﻟﺒُـ ْﺮﺗُـ َﻘ ُ ْ ُ َ .14ﺳﻴﱠ َﺎرﺗُـﻨَﺎ ُﳏَ ﱢﺮُﻛ َﻬﺎ َﺟ ِﺪﻳ ٌﺪ. .15اﳉ ِﺮﻳ َﺪةُ أَ ْﺧﺒﺎرَﻫﺎ ﺻ ِ ﺎدﻗَﺔٌ. َُ َ َ ﺎﻋﺔُ ْاﻣﺘَﻸ ْ ِ ﻳﻦ. .16اﻟ َﻘ َ َت ﺑﺎﻟ َْﻤ ْﺪﻋُ ﱢﻮ َ ح ﻳَـ ْﺰَرعُ اﻟ َﻘ ْﻤ َﺢ. .17اﻟ َﻔﻼﱠ ُ ِ .18 ﺎدةُ ِﰲ اﻟﻄﱠﺎﺑِ ِﻖ اﻷَ ﱠو ِل. اﻟﻌﻴَ َ ﻮرةُ ِﰲ ا ْﳊَِﻘﻴﺒَ ِﺔ. .19اﻟ َﻔﺎﺗُ َ ِ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﻪُ. .20اﻟ ﱠ ﺼ ِﺪ ُ ﻳﻖ ﻳُ َﺴﺎﻋ ُﺪ َ 4. Aşağıdakilerden her ismi haber yapınız ﺎن ،ﻣﻐْﻠَ َﻘﺘَ ِ ﻣ ْﻔﺘُ ِ ﲨﻴﻠَﺔ ،ﻧَ ِ ﺎنَِ ، ﻒ ،أَﻳْ َﻦَ ،ﻣﺎَ ،ﻣ ْﻦَ ،ﻣ َﱴِ ،ﻋ ْﻨ َﺪ ،ﻓَـ ْﻮ َق. ﺎﺟ ُﺤﻮ َنَ ،ﻛ ْﻴ َ ﻮﺣﺘَ ُ َ َ 5. İki örnekte olduğu gibi, gerekli değişiklikleri yaparak müfred haberi cümle habere çeviriniz. وﺳ ِﻪ ---اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ َْﳚﺘَ ِﻬ ُﺪ ِﰲ ُدر ِ اﻟْ ِﻤﺜَﺎﻻَ ِن :اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ ُْﳎﺘَ ِﻬ ٌﺪ ِﰲ ُدر ِ وﺳ ِﻪ. ُ ُ ُ ُ ﺸﺠﺮةُ َﻛﺜِﲑةُ اﻷَ ْﻏﺼ ِ ﺎن -----اﻟ ﱠ ﺼﺎﻧُـ َﻬﺎ َﻛﺜِ َﲑةٌ. ﺸ َﺠ َﺮةُ أَ ْﻏ َ َ اﻟ ﱠ َ َ َ . 1اﻷ ِ َﻃﺒﱠﺎءُ ُﻣﺘَـ َﻮ ﱢﺟ ُﻬﻮ َن إِ َﱃ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَ ْﺸ َﻔﻰ. ﻮد َﻋﺎﺋِ ُﺪو َن ِﻣ ْﻦ أ َْر ِ ض اﻟ َْﻤ ْﻌ َﺮَﻛ ِﺔ. .2اَ ْﳉُﻨُ ُ .3اﻟﺒُ َﺤ ْﻴـ َﺮةُ َﻋﺬْﺑَﺔُ اﻟ َْﻤ ِﺎء. .4اﻟْﻤ ْﺆِﻣﻦ ﻣﺘَـﻮﱢﻛﻞ َﻋﻠَﻰ ِ اﷲ. ُ َُُ ٌ .5اﻟﺜـﱠﻮ ِ ﻴﺺ اﻟﺜ َﱠﻤ ِﻦ. ْ ُ ب َرﺧ ُ ﺼﺎﻟ َِﺔ. ﺴﺎﺋِ ُﺤﻮ َن ُﻣ ْﻨﺘَ ِﻈ ُﺮو َن ِﰲ اﻟ ﱠ .6اﻟ ﱠ ُ .7ﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ ﻗَ ِ ﺎد ٌم اﻟﻴَـ ْﻮَم ِﻣ َﻦ اﻟ َﻘ ْﺮﻳَِﺔ. 45 .8ﺣﺴ ٌْ ِ ﻮع إِ َﱃ اﻷ ُْر ُد ِن. ُﺳﺒُ ٍ ﲔ ُﻣ َﺴﺎﻓ ٌﺮ ﺑَـ ْﻌ َﺪ أ ْ َُ ﺼ ْﻴ ِ ﻒ. .9ا ْﳊََﺮ َارةُ َﺷ ِﺪﻳ َﺪةٌ ِﰲ اﻟ ﱠ ِ .10اَﻟ ُْﻤ َ ﱡ ﺴﻮ َن ِﰲ اﻟ َْﻤ ْﺴ ِﺠ ِﺪ. ﺼﻠﻮ َن َﺟﺎﻟ ُ 6. Misalde olduğu gibi, gerekli değişikliği yaparak cümle haberi müfred habere çeviriniz. ﺴﺎﺋِ ُﻖ ُﻣ ْﺴ ِﺮعٌ ِﰲ َﺳ ِْﲑِﻩ اﳌِﺜَ ُ ﺴﺎﺋِ ُﻖ ﻳُ ْﺴﺮِعُ ِﰲ َﺳ ِْﲑِﻩ ----اﻟ ﱠ ﺎل :اﻟ ﱠ ﺸِ ﻒ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠ ﺎﻃ ِﺊ. .1اﻟ ﱠ ﺴ ِﻔﻴﻨَﺔُ ﺗَِﻘ ُ ْﻫﺒُﻮ َن إِ َﱃ اﻟ ُﻜﻠﱢﻴﱠ ِﺔ. ب ﻳَﺬ َ .2اﻟﻄﱡﻼﱠ ُ .3اﻟ ُﻔ ْﻨ ُﺪ ُق ﻳُ ِﻄ ﱡﻞ َﻋﻠَﻰ اﻟﺒَ ْﺤ ِﺮ. ﺎد ِة. ﺎدةُ ﺗَـ ْﻨﺒَ ُﻊ ِﻣ َﻦ اﻟ ﱠ .4اﻟ ﱠ ﺴ َﻌ َ ﺴ َﻌ َ ِ ﺼ ُﺪ ُق َداﺋِ ًﻤﺎ. .5اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ُﻢ ﻳَ ْ .6اﻟ ﱡ ﺸﺒﱠﺎ ُن ﻳَ ْﺴﺒَ ُﺤﻮ َن ِﰲ اﻟ َْﻤ ْﺴﺒَ ِﺢ. ﺎت ﻳَـ ْﻨ َﺠ ْﺤ َﻦ. .7اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَ ُ ِ ﻮﻣﻮ َن. .8اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ُﻤﻮ َن ﻳَ ُ ﺼُ ِ .9 ج ُﻣﺒَ ﱢﻜ ًﺮا. َ اﻟﻌﺎﻣ ُﻞ ﳜَْ ُﺮ ُ ِ ورﻧَﺎ. َ .10ﺳﻌﻴ ٌﺪ ﻳَـ ُﺰ ُ 7. İki örnekte olduğu gibi, aşağıdaki sorulara parantez arasındakilerden yararlanarak, haber, cümle veya şibh-i cümle olacak şekilde isim cümleleriyle cevap veriniz. اﻟ ِْﻤﺜَﺎﻻَ ِن :أَﻳْ َﻦ ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ؟ )ِﰲ اﻟﺪﱠا ِر( ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ ِﰲ اﻟﺪﱠا ِر. ِ س؟ أَﻳْ َﻦ ﻳَـ ْﻌ َﻤ ُﻞ اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨﺪ ُ ِ س ﻳَـ ْﻌ َﻤ ُﻞ ِﰲ َﺷ ِﺮَﻛ ٍﺔ. اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨﺪ ُ ﱠِ ﺐ؟ س اﻟﻄﺎﻟ ُ .1أَﻳْ َﻦ ﻳَ ْﺪ ُر ُ .2أَﻳْ َﻦ اﻟ َﻘﻠَ ُﻢ؟ اد؟ َ .3ﻣﺎ َرأْﻳُ َ ﻚ ِﰲ ﺑَـﻐْ َﺪ َ ض؟ ح اﻷ َْر َ َ .4ﻣ َﱴ ﻳَـ ْﺰَرعُ اﻟ َﻔﻼﱠ ُ .5أَﻳْ َﻦ اﻟ ُﻜ ْﺮ ِﺳ ﱡﻲ؟ ) َﺷ ِﺮَﻛﺔ ( ) َﺟ ِﺎﻣ َﻌﺔُ اﻷ ُْر ُد ِن( )ﻓَـ ْﻮ َق اﻟ َْﻤﻜْﺘَ ِ ﺐ( ) َﺷ َﻮا ِرﻋُ َﻬﺎ ﻧَ ِﻈﻴ َﻔﺔٌ( اﳋَ ِﺮ ِ ﺼ ِﻞ ْ ﻳﻒ( )ِﰲ ﻓَ ْ ْﻒ اﻟ َْﻤﻜْﺘَ ِ ﺐ( ) َﺧﻠ َ 46 ﻚ ِﰲ اﻟ ﱠﺬ َﻫ ِ ﺐ؟ َ .6ﻣﺎ َرأْﻳُ َ .7أَﻳْ َﻦ اﻟ ُْﻤ َﺴﺎﻓِ ُﺮو َن؟ ) ِﺳ ْﻌ ُﺮﻩُ ُﻣ ْﺮﺗَِﻔ ٌﻊ( )ِﰲ اﻟ َْﻤﻄَﺎ ِر( ب إِ َﱃ ﺑِﻼَ ِد ِﻫ ْﻢ؟ َ .8ﻣ َﱴ ﻳَـﻌُ ُ ﻮد اﻟﻄﱡﻼﱠ ُ )ِﰲ اﻟﻌُﻄْﻠَ ِﺔ( ﱠﺢ اﻷَ ْزَﻫﺎ ُر؟ َ .9ﻣ َﱴ ﺗَـﺘَـ َﻔﺘ ُ )ِﰲ اﻟ ﱠﺮﺑِﻴ ِﻊ( ﺼ ِﺪﻳ َﻘ ِ ﺎن؟ .10أَﻳْ َﻦ اﻟ ﱠ ﺴﻴﻨَ َﻤﺎ( ) ِﰲ اﻟ ﱢ 8. A grubundaki her Mübteda için, B grubundan uygun haberi seçip sonra her cümledeki haberin türünü belirtiniz. A B ﻳﺾ اﻟ َْﻤ ِﺮ ُ َﺣ ِﺪ ﻳَـ ْﻮ ُم اﻷ َ ﺎج ا ْﳊُ ﱠﺠ ُ اﻟ َﻜ ْﻬ َﺮﺑَﺎءُ ﺎج اﻟﺪ َ ﱠﺟ ُ اﻟﻌُﻄْﻠَﺔُ اﻟْﻤ َ ِ ﻴﺢ ﺼﺎ ﺑ ُ َ ﺎﻋﺔُ اﻟ ﱠ ﺴَ اﳊَ ِﺪﻳ َﻘﺔُ اﳊَﺎﻓِﻠَﺔُ اﻟ َﻘ ِ ﺼﻴ َﺪةُ َﳊﻤﻪُ ﻟ ِ َﺬﻳ ٌﺬ ُْ َﺣﺎﻟَﺘُﻪُ ُﻣﻄ َْﻤﺌِﻨﱠﺔٌ ﻳَﻄُﻮﻓُﻮ َن ﺑِﺎﻟْ َﻜ ْﻌﺒَ ِﺔ ِ ِ ﺼ ِﺮ اﳊ ِﺪ ِ ﻳﺚ ﻣ ْﻦ ﳐُْﺘَـ َﺮ َﻋﺎت َ اﻟﻌ ْ َ َد ِﻗﻴ َﻘﺔٌ ﺗُﻨِﲑُ اﻟﻐُ ْﺮﻓَﺔَ ﺐ إِ َﱃ َو َﺳ ِﻂ اﻟْ َﻤ ِﺪﻳﻨَ ِﺔ ﺗَﺬ َ ْﻫ ُ ﺐ ﻓَـ ْﻬ ُﻤ َﻬﺎ َ ﺻ ْﻌ ٌ ْﻒ اﻟﺒـ ْﻴ ِ ﺖ َﺧﻠ َ َ 9. Aşağıdaki metinlerde geçen isim cümlelerini tespit edip haberlerini ve türlerini belirleyiniz. ِ ﺿﺮورةٌ ﻟِ ُﻜ ﱢﻞ اﻟْ َﻜﺎﺋِﻨَ ِ ﻂ ﺗَـ ْﻠﺘَ ﱡ ﻮر ﺗَـﻨَﺎمُ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَﺄِْﰐ اﻟﻠﱠْﻴ ُﻞَ .واﻟﻨـ ْﱠﻮ ُم ﺎت ا ْﳊَﻴﱠ ِﺔ ،ﻓَﺎﻟْ ِﻘﻄَ ُ ﻒ َﻛﺎﻟْ ُﻜ َﺮة َوﺗَـﻨَ ُ ﺎمَ ،واﻟﻄﱡﻴُ ُ اﻟﻨﱠـ ْﻮ ُم َ ُ َِ ِ ِ ِ ﻟِ ِﻺﻧْﺴ ِ ِ ِ ﺎج إﻟ َْﻴﻪ .ﻗَ َ ﺎل ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ" :اَﷲُ ﻻَ ﺎن َ ورةٌ َﺣﻴَﺎﺗﻴﱠﺔٌَ .وﻗَ ْﺪ ﻧَـ َﻔﻰ اﷲُ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ َﻋ ْﻦ ﻧَـ ْﻔﺴﻪ ﺻ َﻔﺔَ اﻟﻨـ ْﱠﻮم ،ﻓَـ ُﻬ َﻮ ﻻَ َْﳛﺘَ ُ ﺿ ُﺮ َ َ ﱠ ْﺧ ُﺬﻩُ ِﺳﻨَﺔٌ َوﻻَ ﻧَـ ْﻮٌم". ﻟ ا ﻲ ﺄ ﺗ ﻻ ﻮم ﻴ ﻘ ْ ﳊ ا ﻮ ﻫ ﻻ ْ ﱡ َ َ ُ َُ إﻟَﻪَ إ ُ َ َ ﱡ ِ ِ ِ ِِ ِ ِ ﺎﻋ ِ ﺎت ﻧَـ ْﻮِﻣ ِﻬ ْﻢ، ﺾ َﺳ َ ﺐ ﻟَﻪُ َﻛﺜِ ًﲑا ﻣ َﻦ اﻷَ ْﺧﻄَﺎ ِرَ ،ﺣ ﱠﱴ إ ﱠن َﻛﺜِ ًﲑا ﳑﱠ ْﻦ ﺗَـ ْﻨ َﺨﻔ ُ ﺣ ْﺮَﻣﺎ ُن ا ْﳉَ َﺴﺪ ﻣ َﻦ اﻟﻨـ ْﱠﻮم ﻗَ ْﺪ ﻳُ َﺴﺒﱢ ُﱠﺎﲡﲔ ِﻣﻦ وﺗِﲑِة ا ْﳊﻴ ِﺎة اﻟْﻌ ْ ِ ِ ﱠﻌ ِ ﺑِ َﺴﺒَ ِ ي َﺷ ْﻲ ٍء َﻣ ْﻬ َﻤﺎ ﻳﺢ ﻟِﻠﱠْﻴـﻠَ ِﺔ ُﻣ َﻘﺎﺑِ َﻞ أ ﱢ ﺐ اﻟﺘـ ْ ﱠﻮﺗﱡ ِﺮ اﻟﻨ ِ َ ْ َ َ ََ َ ﺼ ِﺮﻳﱠﺔ ،ﻳَـﺘَ َﻤﻨـ ْﱠﻮ َن اﻟﻨـ ْﱠﻮَم اﻟ ُْﻤ ِﺮ َ ﺐ َواﻟﺘـ َ ﺸ ْﺨﺺ ﻳـ ْﻨ َﺨ ِﻔﺾ ُﻛ ﱡﻞ ﻧَ َﺸ ٍ َﻛﺎ َن اﻷَﻣﺮ .ﻓَﺎﻟﻨـﱠﻮم ﻳـﻌ ِﻄﻲ ﻟِﻠْﺠﺴ ِﺪ ﻓُـﺮﺻﺔً ﻟِﻠﱠ ﱠﺮ ِ ﱠﻌ ِ ِ ﺎط، اﺣﺔ ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻟﺘـ ْ ْ ُ ُْ ُ ﺐ ،ﻓَﻌ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَـﻨَ ُ ََ ْ َ َ ﺎم اﻟ ﱠ ُ َ ُْ ِ ِ ِ ﺲ ﺑ ِﻄﻴﺌَﺔً .وِﻣﻦ أَ ْﻛﺜَ ِﺮ وﻇَﺎﺋِ ِ ﱠ ِ ﱡ ِ ﻒ اﻟﻨـ ْﱠﻮِم أَﳘَﱢﻴﱠ ٍﺔ ،أَ ﱠن ﻟ ا ﻗ د ﺔ ﻋ ﺮ ﺳ ﲑ ﺼ ﺗ و ، ت ﻼ ﻀ ْﻌ ا ﺎت ﻔ ـ ﻨ ـ ﺘ اﻟ و ْﺐ ﻠ ﻘ ْ ﻟ ﱠ َوﺗَ ْﺴﺘَـ ْﺮﺧﻲ َ َ َ ُ َ َ ُ ُ ْ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ َ ِ ﱠﻌ ِ ْﺖ اﻟْﻴَـ َﻘﻈَ ِﺔ. ﺐ اﻟﱠ ِﺬي َﺣ َﺪ َ ث ﻟَﻪُ َوﻗ َ ﺼِ ﱠ ﱯ ﻳَـﻌُ ُ ﻮد ﻟَﻪُ ﻧَ َﺸﺎﻃُﻪُ ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻟﺘـ ْ ا ْﳉ َﻬ َﺎز اﻟ َْﻌ َ 47 َواﻟﻨﱠﺎﺋِ ُﻢ ﻳَـ ْﻔ ِﻘ ُﺪ ِﰲ اﻟْﻐَﺎﻟِ ِﺿ ٍﻊ ﻻَ ﻳُ ِﺮﻳ ُﺪﻩُ ﻟِﻨَـ ْﻔ ِﺴ ِﻪَ ،وﻗَ ْﺪ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ ﺑِ َﺸ ْﻲ ٍء ﻻَ ادﺗِِﻪ ،ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻳَ ُﻜﻮ ُن ِﰲ َو ْ ﺐ اﻟﺘﱠ َﺤ ﱡﻜ َﻢ ِﰲ إِ َر َ ِ ﺐ وﻣﺎ ﻻَ ُِﳛ ﱡ ِ اﻻﺳﺘِﻴ َﻘ ِ ِ ِ ﺎظ، ﺐَ ،وﻟ َﺬا ﻓَـ َﻘ ْﺪ َﺟﺎءَ اﻷَ ْﻣ ُﺮ ﺑِﻐَ ْﺴ ِﻞ اﻟْﻴَﺪ ﺑَـ ْﻌ َﺪ ِ ْ ﻮرﻩَُ ،وﻗَ ْﺪ ﻳَـ َﺮى ﻣ َﻦ اﻷَ ْﺣﻼَِم َﻣﺎ ُﳛ ﱡ َ َ ﻳُ ِﺮﻳ ُﺪ ﻇُ ُﻬ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َﺣ ُﺪ ُﻛ ْﻢ ﻣ ْﻦ ﻧَـ ْﻮﻣﻪ ﻓَﻼَ ﻳُ ْﺪﺧ ْﻞ ﻳَ َﺪﻩُ ِﰲ ا ِﻹﻧَﺎء َﺣ ﱠﱴ ﻳَـ ْﻐﺴﻠَ َﻬﺎ ﺛَﻼَﺛًﺎ، َﻛ َﻤﺎ ﻗَ َ اﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ ﺻﻠﱠﻰ اﷲُ َﻋﻠَْﻴﻪ َو َﺳﻠﱠ َﻢ" :إِ َذا ْ ﺎل َ ﻆأَ ﺖ ﻳ ُﺪﻩ" ،وِﳍ َﺬا ﻓَﺎﻟﻨـﱠﻮم ﻧَ ِﺎﻗﺾ ﻟِﻠْﻮﺿ ِ ﺎل ﻮءَ .ﺣ ًّﻘﺎ إِ ﱠن اﻟﻨـ ْﱠﻮَم ﻧَـ ْﻮعٌ ِﻣ َﻦ اﻟ َْﻮﻓَ ِﺎةَ ،ﻛ َﻤﺎ ﻗَ َ ُْ ٌ ُ ُ َﺣ َﺪ ُﻛ ْﻢ ﻻَ ﻳَ ْﺪ ِري أَﻳْ َﻦ ﺑَﺎﺗَ ْ َ ُ َ َ ﻓَِﺈ ﱠن أ َ ﲪ َﺪ اﷲ ﺗَـﻌ َﺎﱃ َﻋﻠَﻰ ا ْﳊﻴ ِﺎة ِﻣﻦ ﺟ ِﺪ ٍ ِ ﻆ ا ِﻹﻧْﺴﺎ ُنَِ ، ﻳﺪَ ،ﻛ َﻤﺎ اﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃَ " :و ُﻫ َﻮ اﻟﱠﺬي ﻳَـﺘَـ َﻮﻓﱠﺎ ُﻛ ْﻢ ﺑِﺎﻟﻠﱠْﻴ ِﻞ"َ .وإِ َذا ْ َ َ ََ ْ َ َ ﻮل ﺻﻠﱠﻰ اﷲ َﻋﻠَﻴ ِﻪ وﺳﻠﱠﻢ" :اَ ْﳊﻤ ُﺪ ِ ِ ﻮر". َﺣﻴَﺎﻧَﺎ ﺑَـ ْﻌ َﺪ أ ََﻣﺎﺗَـﻨَﺎ َوإِﻟ َْﻴ ِﻪ اﻟﻨﱡ ُ ﷲ اﻟﱠﺬي أ ْ أ َْر َﺷ َﺪ اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ُ َ ُ ْ َ َ َ َْ ﺸُ 10. Aşağıdaki cümlelerin türlerini ve temel öğelerini (isim cümlesinde mübteda ve haberi; fiil cümlesinde de fiille faili) belirtiniz. ﺿﺮورةٌ ﻟِ ُﻜ ﱢﻞ اﻟْ َﻜﺎﺋِﻨَ ِ ﺎت ا ْﳊَﻴﱠ ِﺔ. .1اﻟﻨـ ْﱠﻮ ُم َ ُ َ ِ ﻂ ﺗَـﻠْﺘَ ﱡ ﺎم. .2اﻟ ِْﻘﻄَ ُ ﻒ َﻛﺎﻟْ ُﻜ َﺮة َوﺗَـﻨَ ُ ﺎم ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَﺄِْﰐ اﻟﻠﱠْﻴ ُﻞ. ﻮر ﺗَـﻨَ ُ .3اﻟﻄﱡﻴُ ُ .4ﻗَ ْﺪ ﻧَـ َﻔﻰ اﷲ ﺗَـﻌ َﺎﱃ َﻋﻦ ﻧَـ ْﻔ ِﺴ ِﻪ ِ ﺻ َﻔﺔَ اﻟﻨـ ْﱠﻮِم. ُ َ ْ ِ ِِ ِ ﺐ ﻟَﻪُ َﻛﺜِ ًﲑا ِﻣ َﻦ اﻷَ ْﺧﻄَﺎ ِر. .5ﺣ ْﺮَﻣﺎ ُن ا ْﳉَ َﺴﺪ ﻣ َﻦ اﻟﻨـ ْﱠﻮم ﻗَ ْﺪ ﻳُ َﺴﺒﱢ ُ .6اﻟﻨـﱠﻮم ﻳـﻌ ِﻄﻲ ﻟِﻠْﺠﺴ ِﺪ ﻓُـﺮﺻﺔً ﻟِﻠﱠ ﱠﺮ ِ ﱠﻌ ِ ﺐ. اﺣﺔ ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻟﺘـ ْ ْ ُ ُْ ََ ْ َ َ .7اَ ْﳊﻤ ُﺪ ِ ِ ﻮر. َﺣﻴَﺎﻧَﺎ ﺑَـ ْﻌ َﺪ أ ََﻣﺎﺗَـﻨَﺎ َوإِﻟ َْﻴ ِﻪ اﻟﻨﱡ ُ ﷲ اﻟﱠﺬي أ ْ َْ ﺸُ .8اﻟﻨـﱠﻮم ﻧَﺎﻗِﺾ ﻟِﻠْﻮﺿ ِ ﻮء. ُْ ٌ ُ ُ ﺿ ٍﻊ ﻻَ ﻳُ ِﺮﻳ ُﺪﻩُ ﻟِﻨَـ ْﻔ ِﺴ ِﻪ. .9ﻗَ ْﺪ ﻳَ ُﻜﻮ ُن ِﰲ َو ْ ﻆ ا ِﻹﻧْﺴﺎ ُنَِ ، ﲪ َﺪ اﷲَ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ َﻋﻠَﻰ ا ْﳊَﻴَ ِﺎة ِﻣ ْﻦ َﺟ ِﺪﻳﺪ. .10إِ َذا ْ اﺳﺘَـ ْﻴـ َﻘ َ َ 11. Aşağıda, haberi isim cümlesi olan cümleleri, örnekte olduğu şekilde, yeniden kurunuz. Örnek: َﺣ َﺮ َارةُ ا ْﳉَﱢﻮ َﺷ ِﺪﻳ َﺪةٌ .1ﻓُـ ُﺮوعُ اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮِة ﻃَ ِﻮﻳﻠَﺔٌ َ .2زاﺋِﺮو اﻟْﻤ ْﺘﺤ ِ ﻒ َﻛﺜِﲑُو َن ُ ُ َ ا ْﳉَﱡﻮ َﺣ َﺮ َارﺗُﻪُ َﺷ ِﺪﻳ َﺪةٌ. ---- ---- ِ ِ ﻴﻞ ﺻ ْﻮ ُ َ .3 ت اﻟ ُْﻤ َﺆذﱢن َﲨ ٌ .4ﻋُ ْﻨـ َﻮا ُن اﻟ ﱠ وف ﺸ ِﺮَﻛ ِﺔ َﻣ ْﻌ ُﺮ ٌ .5أَ ْﺧﺒﺎر ا ْﳉ ِﺮﻳ َﺪ ِة ﺻ ِ ﺎدﻗَﺔٌ َ َُ َ ---- َ .6ﺣﺎﻟَﺔُ اﻟ َْﻤ ِﺮ ِ ﻳﺾ َﺳﻴﱢﺌَﺔٌ ---- ﺴﻴﱠ َﺎرِة َﺟ ِﺪﻳ ٌﺪ ُ .7ﳏَ ﱢﺮ ُك اﻟ ﱠ --- ---- ---48 َ .8راﺋِ َﺤﺔُ اﻟﺰْﱠﻫ َﺮِة ﻃَﻴﱢﺒَﺔٌ .9ﻓَـ َﻮاﺋِ ُﺪ اﻟ َْﻤ ِﺎء َﻛﺜِ َﲑةٌ ---- اب اﻟ َْﻤ َﺤ ﱢﻞ ُﻣﻐْﻠَ َﻘﺔٌ .10أَﺑْـ َﻮ ُ ---- .11أَﺳﺌِﻠَﺔُ اﻷ ِ ﺻ ْﻌﺒَﺔٌ ْ ْ ُﺳﺘَﺎذ َ ﺎت ِ اﻟﻜﺘَ ِ ﺎب ُﻣﺘَـﻨَـ ﱢﻮ َﻋﺔٌ ﻮﻋ ُ َ .12ﻣ ْﻮ ُ ﺿ َ ب اﻟﻄﱠﺒِ ِ ﻴﺐ َﻛﺜِ َﲑةٌ َ .13ﲡَﺎ ِر ُ .14ﲦََﻦ ِ اﻟﻜﺘَﺎﺑَـ ْ ِ ﲔ ُﻣ ْﻌﺘَ ِﺪ ٌل ُ ﻳﺚ .15ﳐُْﺘَﺒَـ ُﺮ ُﻛﻠﱢﻴﱠﺘِﻨَﺎ َﺣ ِﺪ ٌ ---- ---- --- ---- --- ---- 12.Aşağıdaki fiil cümlelerini örnekte olduğu gibi, haberi fiil cümlesi olan isim cümlelerine çeviriniz. Örnek: ِ ﺖ ﺟ ِﺪ ٍ ٍ ﻳﺪ ﺎرﻧَﺎ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻴ َ اﻧْـﺘَـ َﻘ َﻞ َﺟ ُ ﺟ ِ ﺖﺟ ٍ ٍ ﺪﻳﺪ ﺎرﻧَﺎ اﻧْـﺘَـ َﻘ َﻞ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻴ َ َُ اﻻ ْﻣﺘِﺤﺎﻧَ ِ .1أَ ْﻋﻠَﻦ اﻷَﺳﺎﺗِ َﺬةُ ﻧَـﺘَﺎﺋِﺞ ِ ﺎت َ َ َ َ ---- اﳋَ ِ .2ﻧَﻈﱠَﻔ ِ ﺖ ْ ﺎد َﻣﺔُ اﻟﻐُ ْﺮﻓَﺔَ َﺟﻴﱢ ًﺪا ---- ِ ﻴﻢ ا ْﳉَ ِﺎﻣ َﻌﺔُ َﻣﻜْﺘَﺒَﺔً َﺟ ِﺪﻳ َﺪةً .3ﺗُﻘ ُ ---- ﺎدر ِ ت ا ْﳊَﺎﻓِﻠَﺔُ اﻟْﻤ ْﻮﻗِ َ ِ ﺴ ْﺮ َﻋ ٍﺔ َ .4ﻏَ َ َ ﻒﺑُ ---- .5ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﻮ ُن َﻣ ْﻨ ِﺰﻟُﻨَﺎ ِﻣ ْﻦ ﻃَﺎﺑَِﻘ ْ ِ ﲔ ---- .6ﻳـﺘَـﻨَـﺰﱠﻩُ اﻟﻮﻟَ َﺪ ِ ان ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ َ َ ﺎت َﺣ ْﻮ َل اﻟ َﻜ ْﻌﺒَ ِﺔ .7ﺗَﻄُ ُ ﻮف اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ َﻤ ُ .8أَﺟﺎﺑ ْ ِ َﺳﺌِﻠَ ِﺔ ﺖ َﺧﺎﻟ َﺪةُ َﻋ ِﻦ اﻷ ْ ََ ﺼِ ﺴ ْﺠ ِﻦ .9ﻓَـ ﱠﺮ اﻟﻠﱢ ﱠ ﺎن ِﻣ َﻦ اﻟ ﱢ --------- ---- ﺎم ِﰲ اﻟﺜﱠﻼَ َﺟ ِﺔ ﺿ َﻌ ْ َ .10و َ ﺖ أُ ْﺧ ِﱵ اﻟﻄﱠ َﻌ َ ِ ﺴﻴَﺎرةُ َ ِ ﻳﻦ َ .11 ﺻ َﺪ َﻣﺖ اﻟ ﱠ َ اﻟﻌﺎﺑ ِﺮ َ ﺸﺠ ِ َ .12ﲡْﻠِﺲ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒﺘَ ِ ﺮة ﺎن َﲢْ َ ﺖ اﻟ ﱠ َ َ ُ .13أَ ْﺷﺮﻗَ ِ ﺖ اﻟ ﱠ ﺲ َ ﺸ ْﻤ ُ .14أَ ْدر َك اﻟْﻤﺴﺎﻓِﺮ ِ اﻟﻘﻄَ َﺎر َ َُ ُ ِ اء ا ْﳊَ ﱢﻖ َ .15رﻓَ َﻊ اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ ُﻤﻮ َن ﻟ َﻮ َ ------------------49 13. Aşağıdaki isim cümlelerini Arapçaya çeviriniz. 1. Okulda bir kütüphane vardır. 2. Benim bir problemim var. 3. Apartmanın kapıları kapalıdır. 4. İşçi fabrikada çalışıyor. 5. Tiyatro severler çoktur. 6. Bahçelerin havası hoştur. 7. Otelin odaları temizdir. 8. Ormanda yaşayan bir fil var. 9. Dostların en iyisi, kitaptır. 10. Türkiye’nin başşehri Ankara’dır. 11. Su, insan, hayvan ve bitki için zorunludur. 12. Muhammed, tartışmayı seven gayretli bir çiftçidir. 13. İstanbul'un tarihte özel bir yeri vardır. 14. Yeşil renk, renklerin en iyisi ve en tatlısıdır. Kelimeler ve Deyimler ِ ﺎع ﻳَـ ْﺒﺘَﺎعُ اِﺑْﺘِﻴَﺎع َ َاﺑْـﺘ اﺑْﺘِ َﺴ َﺎﻣﺔ Gülümsemek Satın almak Getirmek أَﺗَﻰ ﻳَ ِﺄﰐ إِﺗْـﻴَﺎن ﺑِـ Daha değerli أ َْﲦَﻦ Ücret َﺟﺮ ْأ Hazırlamak, getirmek ِ ﻀﺮ ُْﳛ ﻀﺎر َ ﻀ ُﺮ إِ ْﺣ ْأ َ َ َﺣ Ahmak َﲪَ ُﻖ ْأ Çıkarmak ِج إِ ْﺧ َﺮاج ُ أَ ْﺧ َﺮ َج ﳜُْﺮ آﺧﺮ َ أُ ْﺧ َﺮى ﻣﺆﻧﺚ أَ ْد َﺧ َﻞ ﻳُ ْﺪ ِﺧ ُﻞ إِ ْد َﺧﺎل İçeri almak اﻟﻌ َﻤﻞ İş aletleri ُ أ ََد َو َ ات Savaş alanı ْﻤ ْﻌ َﺮَﻛ ِﺔ ُ أ َْر َ ض اﻟ أَ ْز َﻋ َﺞ ﻳُـ ْﺰ ِﻋ ُﺞ إِ ْز َﻋﺎج Rahatsız etmek ِ ِ Karşılamak ﻞ اِ ْﺳﺘِ ْﻘﺒَﺎل ُ ا ْﺳﺘَـ ْﻘﺒَ َﻞ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒ Hızlı gitmek, koşmak ع ﻳُ ْﺴﺮِعُ إِ ْﺳ َﺮاع َ َﺳ َﺮ ْأ Başka 50 İlk yardımإِ ْﺳ َﻌﺎف Esmer renkli َﲰَ ُﺮ اﻟﻠﱠ ْﻮ ِن ْأ َﺳﻨَ َﺪ ﻳُ ْﺴﻨِ ُﺪ إِ ْﺳﻨَﺎد ْأ …bakmak, nazır olmak ﻞ إِﻃْﻼَل ﻋﻠﻰ أَﻃَ ﱠﻞ ﻳُ ِﻄ ﱡ En iyi أَﻃْﻴَﺐ Vermek أ ْﻋﻄَﻰ ﻳُـ ْﻌ ِﻄﻲ إِ ْﻋﻄَﺎء ِ ِِ ِ Dalmak, içeri girmek ﺤﺎم َ اﻗـْﺘَ َﺤ َﻢ ﻳَـ ْﻘﺘَﺤ ُﻢ اﻗْﺘ Desteklemek En güçlü ْﻮى َ أَﻗـ Telefon ﻒ ُ ِاَ ْﳍَﺎﺗ اِ ْﻣﺘَﻸَ ﳝَْﺘَﻠِ ُﺊ اِ ْﻣﺘِﻼَء ِ Aydınlatmak ﺎرة َ َأَﻧَ َﺎر ﻳُﻨﲑُ إِﻧ Gezmek, dolaşmak اِﻧْـﺘَـ َﻘ َﻞ ﻳَـ ْﻨﺘَ ِﻘ ُﻞ اِﻧْﺘِ َﻘﺎل Dolmak Yardım etmek إِ ْﳒَﺎ ٌد Samimiyet göstermek ﺲ ٌ ْأُﻧ Yıkılmak, çökmek Önem vermek, ilgi göstermek Birinci ِ ﺎر اِ ِْﻴَﺎر ُ اﻧْـ َﻬﺎَر ﻳَـ ْﻨـ َﻬ Dost اﻷَﻧِﻴﺲ اِ ْﻫﺘَ ﱠﻢ ﻳَـ ْﻬﺘَ ﱡﻢ اِ ْﻫﺘِ َﻤﺎم ُوﱃ ﻣﺆﻧﺚ اﻷَ ﱠول َ اﻷ Soğuk (sıfat olarak) اﻟﺒَﺎ ِرد ِﺑ Soluk renkli ﺖ اﻟﻠﱠ ْﻮ ِن ُ ﺎﻫ َ ٍ ِ ِﲜ ﱟﺪ وﻧَ َﺸ Ciddiyet ve gayretle ﺎط Göl اﻟﺒُ َﺤ ْﻴـ َﺮة Soğuk اﻟْﺒَـ ْﺮ ُد ِ Sevinç ve neşeyle ﺴ ُﺮوٍر ُﺑ Gülümseme ٌﺴ َﻤﺔ ْ َﺑ Basit, mütevazı اﻟﺒَ ِﺴﻴﻂ Pantalon ﺑِْﻨﻄَﺎل ِ ﺑِﻮ ... Vasıtasıyla ... اﺳﻄَ ِﺔ َ ٍ ﲔ َﳊْﻈَﺔ َوأُ ْﺧ َﺮى Sürekli, az sonra َْ ﺑَـ Yükleme َﲢْ ِﻤﻴﻞ Topraktan اﰊ ﺗُـ َﺮ ِ ﱞ Eğlendirmek, teselli etmek ٌﺴﻠِﻴَﺔ ْ َﺗ Yorgunluk ﺗَـ َﻌﺐ 51 Açılmak ﱠﺢ ﺗَـ َﻔﺘﱡﺢ ُ ﱠﺢ ﻳَـﺘَـ َﻔﺘ َ ﺗَـ َﻔﺘ Boşaltma ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳﻎ Almak Yemek Yönelmek, gitmek Korunmak ﺎﺿﻰ َ ﺎﺿﻰ ﻳَـﺘَـ َﻘ َ ﺗَـ َﻘ ﺗَـﻨَ َﺎو َل ﻳَـﺘَـﻨَ َﺎو ُل ﺗَـﻨَ ُﺎول ﺗَـ َﻮ ﱠﺟﻪَ ﻳَـﺘَـ َﻮ ﱠﺟﻪُ ﺗَـ َﻮ ﱡﺟﻪ ﺗَـ َﻮﻗﱠﻰ ﻳَـﺘَـ َﻮﻗﱠﻰ ﺗَـ َﻮ ﱟق Ağır اﻟﺜ ِﱠﻘﻴﻞ Fiyat, değer اﻟﺜَ َﻤﻦ Yeni َﺟ ِﺪﻳﺪ Gazete اﳉَ ِﺮﻳ َﺪة ِ Beden ﺴﻢ ْ اﳉ ِ Herkes ﻴﻊ ُ ا ْﳉَﻤ Asker ُﺟ ْﻨﺪ )ج( ُﺟﻨُﻮد Mahalle ﺎرة َ َﺣ Otobüs اﳊَﺎﻓِﻠَﺔ Hal, durum َﺣﺎﻟَﺔ Taşıyan, yüklenen َﺣ ِﺎﻣﻞ Yangın َﺣ ِﺮﻳ ٌﻖ Alçaltmak, düşürmek Gelmek, (karanlık) çökmek َﺣ ﱠﻘ َﺮ ُﳛَ ﱢﻘ ُﺮ َﲢْ ِﻘﲑ َﺣ ﱠﻞ َﳛُ ﱡﻞ ُﺣﻠُﻮل Tatlı ُﺣﻠْﻮ َﲪَﻰ َْﳛ ِﻤﻲ ِﲪَﺎﻳَﺔ İhtiva etmek, içermek َﺣ َﻮى َْﳛ ِﻮي َﺣ َﻮاﻳَﺔ ِ ...ﲔ …dığı zaman َﺣ Yaşamak َﺣﻴِ َﻲ َْﳛﻴَﺎ َﺣﻴَﺎة ِ َﺧ Hizmetçi ﺎد ٌم َﺧﺒﱠـ َﺮ ُﳜَﺒﱢـ ُﺮ َﲣْﺒِﲑ Haber vermek Korumak Ağaçtan, ahşap ﺸﺒِﻴﱠﺔ َ َﺧ Korkmak, endişe etmek ﺸﻴَﺔ ْ َﺧ Sebze ﻀﺎر َ َاﳋ Dakik, hassas َدﻗِﻴﻖ İlaç ﱠواء َ اﻟﺪ 52 Bıkıp usanmadan ُدو َن َﻛﻠَ ٍﻞ وﻻَ َﻣﻠَ ٍﻞ Altın اﻟ َﺬ َﻫﺐ İlkbahar اﻟﺮﺑِﻴﻊ َ Ucuz َرِﺧﻴﺺ İnce levha Koşmak Ziyaret etmek ِ ﺋﻖ َ َرﻗِﻴ َﻘﺔ )ج( َرﻗَﺎ ﺾ َرْﻛﺾ ُ ﺾ ﻳَـ ْﺮُﻛ َ َرَﻛ ِ Gri ي ّ َرَﻣﺎد ور ِزﻳَ َﺎرة ُ َز َار ﻳَـ ُﺰ ع ﻳَـ ْﺰَرعُ َزْرع َ َزَر Önemsiz, az َزِﻫﻴﺪ Turist اﻟﺴﺎﺋِﺢ َ ِ Şoför, sürücü اﻟﺴﺎﺋﻖ َ ِ Yardım etmek ﺎﻋ َﺪة َ ﺎﻋ َﺪ ﻳُ َﺴﺎﻋ ُﺪ ُﻣ َﺴ َ َﺳ ِ Yüzmek ﺎﺣﺔ َ ََﺳﺒَ َﺢ ﻳَ ْﺴﺒَ ُﺢ ﺳﺒ Pantalon ِﺳ ْﺮَوال Fiyat ِﺳ ْﻌﺮ Gemi اﻟﺴ ِﻔﻴﻨَﺔ َ َﺳ ْﻘﻒ )ج( ُﺳ ُﻘﻮف Çatı, tavan Ekin ekmek Oturmak, ikamet etmek َﺳ َﻜ َﻦ ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ َﺳ َﻜﻦ Nam, saygınlık ﲰُْ َﻌﺔ ِ ﺳ ْﻬﺮةٌ ﻟ Güzel/hoş bir gece ٌَﻄﻴ َﻔﺔ َ َ ﺸ ْﺤ ِﻦ ّ ات اﻟ ُ َﺳﻴﱠ َﺎر ِ َﺷﺎ ِرﺑ Bıyıklar ﺎن َ َﺷﺎرِع )ج( َﺷ َﻮارِع Cadde ِ اﻟ َﺸ ﺎﻃﺊ Sahil, kıyı Yük arabaları Önem َﺷﺄْن Şiddetli, çok, fazla َﺷ ِﺪﻳﺪ İçecek َﺷ َﺮاب اﻟ ﱡ ﺸ ْﺮ ِﻃ ﱡﻲ Şirket َﺷ ِﺮَﻛﺔ Polis Meşgul etmek َﺷﻐَ َﻞ ﻳَ ْﺸﻐَ ُﻞ ُﺷ ْﻐﻞ Zahmet, sıkıntı َﺷ َﻘﺎء 53 َﺷ َﻜﺎ ﻳَ ْﺸ ُﻜﻮ ِﺷ َﻜﺎﻳَﺔ Şekil َﺷﻜْﻞ )ج( أَ ْﺷ َﻜﺎل ِ İşveren, patron, dost ﺤﺎب ْ ﺻﺎﺣﺐ )ج( أ َ َ َﺻ ِ Doğru ﺻﺎدق َ Şikayet etmek, acı çekmek Salon اﻟﺼﺎﻟَﺔ َ Doğru olmak İlk darbe ِ ﺼ ُﺪ ُق ﺻ ْﺪق ْ َﺻ َﺪ َق ﻳ َ ُوﱃ َ ﺼ ْﺪ َﻣﺔُ اﻷ اﻟ ﱠ Zor ﺻ ْﻌﺐ َ ِ Sıkıntı ﺿﻴﻖ Apartman katı اﻟﻄَﺎﺑِﻖ Tavaf etmek, dolaşmak ﻮف ﻃََﻮاف ُ ُﺎف ﻳَﻄ َ َﻃ Tad ﻃَ ْﻌﻢ ﻃَﻠَﺐ )ج( ﻃَﻠَﺒَﺎت Gün boyu ﱠﻬﺎ ِر َ ﻃََﻮ َ ال اﻟﻨـ ِ Gün boyu ال اﻟﻴَـ ْﻮم َ ﻃََﻮ Koku اﻟﻄﱢﻴﺐ İstek, sipariş Karanlık اﻟﻈﱠﻼَ ُم Sırt ﻇَ ْﻬﺮ (Dönen (para kazanarak dönen اﻟﻌﺎﺋِ ُﺪ َ ِ Yaşamak ﻴﺶ َﻋ ْﻴﺶ ُ ﺎش ﻳَﻌ َ َﻋ Yeniden başladı ﺎو َد َ َﻋ Takım ﻋُﺪﱠة Tatlı َﻋﺬْب ِ ْ ﻳﺾ اﻟ َْﻤ ْﻨ ِﻜﺒَـ ﲔ ُ َﻋ ِﺮ ﻳﺚ Modern çağ ُ ﺼ ُﺮ اﳊَ ِﺪ ْ اﻟﻌ َ Onlu sayılar اﻟﻌ ْﻘﺪ َ ِ Tedavi etmek اﻟﻌﻼَج Geniş omuzlu Bizim …mız gerekir ...َﻋﻠَْﻴـﻨَﺎ أَ ْن َﻋ ُﻤﻮد )ج( أَ ْﻋ ِﻤ َﺪة ِ Muayenehane ﺎدة َ َاﻟﻌﻴ Yatak odası ﻏُ ْﺮﻓَﺔُ اﻟﻨَـ ْﻮِم Direk Dal 54 ﺼﺎن ْ ُﻏ َ ﺼﻦ )ج( أَ ْﻏ ﻏَﻄﱠﻲ ﻳُـﻐَﻄﱢﻲ ﺗَـﻐْ ِﻄﻴَﺔ Kaba olan اﻟﻐَﻠِﻴﻆ ِ ﺎﺟﺄَة Ansızın gelmek َ ﺎﺟﺄَ ﻳُـ َﻔﺎﺟ ُﺊ ُﻣ َﻔ َ َﻓ Boş اﻟ َﻔﺎرِغ Ayrılmak ﻓَ َﺎر َق ﻳُـ َﻔﺎ ِر ُق ﻓِ َﺮاق Neşeli, sevinçli ﻓَﺮِح Örtmek ْ ﺼ ُﻞ Sonbahar mevsimiاﳋَ ِﺮﻳﻒ ْ َﻓ Ebe ُاﻟ َﻘﺎﺑِﻠَﺔ ِ َﻗ Gelen ﺎدم Pislik ورة َ ُﻗَﺎذ Salon ﺎﻋﺔ َ اﻟ َﻘ Kanaat eden, razı olan ﻗَﺎﻧِﻊ Öpmek ﻗَـﺒﱠ َﻞ ﻳُـ َﻘﺒﱢ ُﻞ ﺗَـ ْﻘﺒِﻴﻞ Çirkin, kötü اﻟ َﻘﺒِﻴﺢ Kirli, pis اﻟ َﻘ ِﺬر ﻗَ َﺴ َﻢ ﻳَـ ْﻘ ِﺴ ُﻢ ﻗَ ْﺴﻢ ِ ﻀﻰ ﻳـ ْﻘ Geçirmek (zamanı) ﻀﺎء َ َﻀﻲ ﻗ َ َ َﻗ Buğday اﻟ َﻘ ْﻤﺢ Ayırmak, pay vermek Kolları güçlü ي اﻟ ﱠﺰﻧْ َﺪﻳْ ِﻦ ﻗَ ِﻮ ﱡ Güçlü ي ّ ﻗَ ِﻮ Sık, gür َﻛﺜِﻴﻒ ِ َﻛ ﱠﺪ ﻳ ﻚ ِ◌ ﱡد َﻛ ّﺪ َ Sandalye اﻟ ُﻜ ْﺮ ِﺳ ّﻲ َﻛ ِﺮَﻩ ﻳَﻜ َْﺮﻩُ َﻛ َﺮ َاﻫﺔ Sevmemek, istememek َﻛﻠﱠ َﻢ ﻳُ َﻜﻠﱢ ُﻢ ﺗَﻜْﻠِﻴﻢ Konuşmak Elbisede) yen) َﻛ ّﻢ )ج( أَ ْﻛ َﻤ ِﺎم Çok sıkı çalışmak اﻟ َﻜ ْﻬ َﺮﺑَﺎء Torba, çuval ﻛِﻴﺲ Elektrik Et َﳊْﻢ Hırsız ﺺ اﻟﻠﱢ ﱡ ِ ﻟَﻮا ِزم اﻟﺒـ ْﻴ Ev ihtiyaçları ﺖ َ ُ َ Yiyecek, erzak َﻣ ُﺆﻧَﺔ 55 Ne kadar harika! !ع َ َﻣﺎ أ َْرَو Ne kadar iyi! !ﻀ َﻞ َ َْﻣﺎ أَﻓ َﻣﺎ َرأْﻳُﻚ؟ ُﻣﺘَ َﺤ ِﺎﻣ ٌﻞ Duran, yükselen Yarık, çatlakﺼﺪﱢع َ َُﻣﺘ Görüşün nedir? Ne dersin? Yorgun ُﻣ ْﺘـ َﻌﺐ Kırık, parçalanmışﺴﺮ ُﻣﺘَ َﻜ ﱢ Sarkık ُﻣﺘَـ َﻬﺪﱢل Yıkık ُﻣﺘَـ َﻬﺪﱢم Yönelen, yönelik, giden ُﻣﺘَـ َﻮ ﱢﺟﻪ Muhtemel, olası اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻮﻗﱠﻊ Dayanıp güvenen, tevekkül eden ُﻣﺘَـ َﻮﱢﻛﻞ Motor ُﳏَ ﱢﺮك Kırık ُﳏَﻄﱠﻢ İcat ﳐُْﺘَـ َﺮع Ambar, depo ﳐََْﺰن )ج( َﳐَﺎ ِزن Davetli اﳌَ ْﺪﻋُ ّﻮ Sınırda nöbet tutan asker اﻟ ُْﻤ َﺮاﺑِﻂ Orta boylu ﺎﻣ ِﺔ َ َﻣ ْﺮﺑُﻮعُ اﻟ َﻘ Yüksek ُﻣ ْﺮﺗَِﻔﻊ Hastalık َﻣ َﺮض )ج( أ َْﻣ َﺮاض ض َﻣ َﺮض ُ ض ﳝََْﺮ َ َﻣ ِﺮ ِ ﻣﺴ Yolcu ﺎﻓﺮ َُ Yüzme havuzu ﺴﺒَﺢ ْ َاﳌ Hasta olmak Hastane ﺸ َﻔﻰ ْ َاﳌُ ْﺴﺘ Kullanılan ُﻣ ْﺴﺘَـ ْﻌ َﻤﻞ Hızlı giden, koşan ﺴﺮِع ْ ُﻣ اﻟ ُْﻤ َﺴﻠﱢﻲ Dayamış, dayayan ﺴﻨِﺪ ْ ُﻣ ِ Lamba ﺼﺎﺑِﻴﺢ ْ ﻣ َ ﺼﺒَﺎح )ج( َﻣ Rahatlatıcı, teselli edici Namaz kılan ﺼﻠﱢﻲ َ ُاﳌ Rahat ْﻤﺌِ ّﻦ َ ُﻣﻄ 56 Güneş doğarken ِ ْوغ َﴰ ﺎح ﺲ اﻟ ﱠ ِ َﺼﺒ ِ َﻣ َﻊ ﺑُـ ُﺰ Kapalı ُﻣﻐْﻠَﻖ … karşılığında ...ُﻣ َﻘﺎﺑِ َﻞ Büro, yazıhane (okulda) sıraاﳌَﻜْﺘَﺐ Oluşmuş, meydana gelmiş ُﻣ َﻜ ﱠﻮن ِ … için ...َﺟ ِﻞ ْ ﻣ ْﻦ أ Bekleyen ُﻣ ْﻨﺘَ ِﻈﺮ Engel olmak َﻣﻨَ َﻊ ﳝَْﻨَ ُﻊ َﻣ ْﻨﻊ Eski, yıpranmış Doğmak, çıkmak ُﻣ ْﻬ َِﱰيء ﻧَـﺒَ َﻊ ﻳَـ ْﻨﺒَ ُﻊ ﻧُـﺒُﻮع …e doğru ...َْﳓ َﻮ ِ ﺸﻮب ُ ُﺐ ﻧ ُ ﺐ ﻳَـ ْﻨ َﺸ َ ﻧَﺸ Gece yarısı ﻒ اﻟﻠﱠْﻴ ِﻞ َ ﺼ ْ ِﻧ Temiz ﻧَ ِﻈﻴﻒ (Yangın) çıkmak Yapmak, yerine getirmek ﻧَـ ﱠﻔ َﺬ ﻳُـﻨَـ ﱢﻔ ُﺬ ﺗَـ ْﻨ ِﻔﻴﺬ Ruh, gönül اﻟﻨَـ ْﻔﺲ …bile ...َو َﺣ ﱠﱴ Tek/yalnız olmak َو ْﺣ َﺪة Tek, biricik اﻟﻮ ِﺣﻴ ُﺪ َ Kötü, tehlikeli َو ِﺧﻴﻢ َو ﱠﺳ َﺦ ﻳُـ َﻮ ﱢﺳ ُﺦ ﺗَـ ْﻮ ِﺳﻴﺦ Kirli, pis اﻟﻮ ِﺳﺦ َ Şehrin merkezi ﻂ اﳌَ ِﺪﻳﻨَﺔ ُ َو َﺳ Kirletmmek, pisletmek Koymak ﺿﻊ ْ ﻀ َﻊ َو َ َﺿﻊَ ﻳ َ َو Vefalı َوِﰲﱞ Hastalıktan korunma اﻟ ِﻮﻗَﺎﻳَﺔ Etki َوﻗْﻊ Durmak ﻒ ُوﻗُﻮف ُ ﻒ ﻳَِﻘ َ ََوﻗ Doğum اﻟﻮﻻَ َد َة َ Çağrılıyor (…adlı) ﻳُ ْﺪ َﻋﻰ Kolaylık ﺴﺮ ْ ُﻳ ِ ﺸﻮ َن ِﻋﻴ َﺸﺔَ اﻟ َﻜ َﻔ Kıt kanaat geçiniyorlar ﺎف ُ ﻳَ ِﻌﻴ 57 Özet İsim cümlesinin öğelerinden olan haberi ifade edebilmek Arapçada isim cümlesinin ikinci öğesi olan haber, müfred olabilir. Burada müfredden kastedilen, cümle veya şibh-i cümle olmamasıdır. Mesela, ُُﺟ ْﺪ َراﻧُﻪ ٌﱢﻣﺔ َ ُﻣﺘَـ َﻬﺪise haberdir. Bu tür habere َ ُﻣﺘَـ َﻬﺪbir isim cümlesidir. ُﺟ ْﺪ َرا ُنmübteda, ٌﱢﻣﺔ müfred haber denilir. ٌﱢﻣﺔ ﺪ ﻬ ـ ﺘ ﻣ ne cümledir, ne de şibh-i cümledir. َ َ َُ Haberin türlerini tanımlayabilmek Haber, Cümle Olabilir: A. İsim Cümlesi B. Fiil Cümlesi. İsim cümlesinin ikinci öğesi olan haber, cümle olabilir. Bilindiği üzere, Arapçada iki çeşit cümle vardır. a. İsim cümlesi b. fiil cümlesi. Haberi, isim cümlesi olan cümleye örnek: ( َﺧﺎﻟِ ٌﺪ ﺛَـ ْﻮﺑُﻪُ َﺟ ِﺪﻳ ٌﺪHalid'in elbisesi ِ yenidir). ﺛَـ ْﻮﺑُﻪُ َﺟ ِﺪﻳ ٌﺪcümlesi bir isim cümlesidir. ﺛﻮب ُ mübteda, َﺟﺪﻳ ٌﺪise haberdir. Bu cümle bir bütün olarak, َﺧﺎﻟِ ٌﺪmübtedasının haberidir. Ancak böyle olabilmesinin bir şartı vardır: Haber olan cümlede mübtedaya giden bir zamir bulunur. Bu cümlede o zamir, ﻫـdür. Bu zamire, haberi Mübtedaya bağladığı için râbıt ( ) َراﺑِﻂdenilir. ِ Haberi, fiil cümlesi olan cümleye örnek: ﺐ َ َﺧ ُ ( أKardeşin ödevi َ ﺐ اﻟ َْﻮاﺟ ُ ُﻮك ﻳَﻜْﺘ yazıyor). ِ Bu cümlede ﺐ َ ﺐ اﻟ َْﻮاﺟ ُ ُ ﻳَﻜْﺘmüstetir faili ﻫﻮile birlikte fiil cümlesi olarak, mübteda olan َﺧﻮ أ nun haberidir. Dikkat edilirsi, َﺧﻮ ُ ُ أmübtedadır, fail değildir. Fail asla fiilden önce gelmez. Müstetir ﻫﻮaynı zamanda râbıttır. Haber, Şibh-i Cümle Olabilir. A. Zarftan Oluşan Şibh-i Cümle B. Harf-i Cerle Mecrûrundan Oluşan Şibh-i Cümle İsim cümlesinde haber, şibh-i cümle olabilir. Şibh-i cümle, ya zarftan, ya da harf-i cerle mecrurundan meydana gelir. Haberi, zarftan oluşan şibh-i cümle olan isim cümlesine örnek: ﻀ َﺪ ِة َ ﺎر ﻓَـ ْﻮ َق اﻟ ِْﻤ ْﻨ ُ ( اﻷَ ْزَﻫÇiçekler masanın üzerindedir). Bu cümlede ﻓﻮق, şibh-i cümle olarak haberdir. Haberi, harf-i cerle mecrurundan oluşan şibh-i cümle olan isim cümlesine örnek: ( َﻫﻼَ ُك اﻟ َْﻤ ْﺮِء ِﰲ اﻟْﻌُ ْﺠﺐKişinin helaki kendini beğenmededir). Bu cümlede ِﰲ اﻟْﻌُ ْﺠﺐ, şibh-i cümle olarak haberdir. 58 Kendimizi Sınayalım ?1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde haber, isim cümlesi değildir اَﻟْﻤﺴﻠِﻤﻮ َن َﻛﺄَﺳﻨَ ِ ﺸ ِﻂa. . ﺎن اﻟْ ُﻤ ْ ْ ُْ ُ ِ ﺎرَﻫﺎ ﻳَﺎﻧِ َﻌﺔٌb. . اَﻟﻨﱠ ْﺨﻠَﺔُ ﲦَ ُ ِ ﲑةٌc. . اَﻟْ َﻤ ْﺪ َر َﺳﺔُ ﻓُ ُ ﺼﻮُﳍَﺎ َﻛﺜ َ َﻋ ْﺒ ُﺪ ِ اﷲ أَﺑُﻮﻩُ َﻛ ِﺮﱘٌd. . بe. . ﻴﻞ َﻣﺎ ُؤﻩُ َﻋ ْﺬ ٌ اَﻟﻨﱢ ُ ?2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde haber, fiil cümlesi değildir ﺎءa. . اﻷُﱠﻣ َﻬ ُ ﺎت ﻳُـ َﺮﺑﱢ َ ﲔ اﻷَﺑْـﻨَ َ ث ﻳُـ ْﺆِذى ا ْﳊَﻴَﺎ َةb. . اﻟﺘﱠـﻠَ ﱡﻮ ُ ﻮد ﳜَْ ُﺪ ُﻣﻮ َن اﻟْ َﻮﻃَ َﻦc. . ا ْﳉُﻨُ ُ ﺎدوا إِ َﱃ ﺑَـﻠَ ِﺪ ِﻫ ْﻢd. . اَﻟْ ُﻤ َﺴﺎﻓِ ُﺮو َن َﻋ ُ ﻮر ﻓَـ ْﻮ َق اﻟ ﱠ ﺠ َﺮِةe. . اﻟﻌُ ْ ﺸَ ﺼ ُﻔ ُ ?3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde haber, şibh cümle değildir اَﻟْﺒُ ْﺴﺘَﺎ ُن ﺑِ ُﻘ ْﺮ ِ ب اﻟﻨﱠـ ْﻬ ِﺮa. . َﺣ ِﺎﻣ ٌﺪ ِﰲ اﻟ ﱠﺪا ِرb. . ﺖ اﻟ ﱠ ﺠ َﺮِةc. . ح َﲢْ َ ﺸَ اﻟ َﻔﻼﱠ ُ ﱠِ ﺐ اﻟْ ِﻌ ْﻠ َﻢd. . ﺐ ُِﳛ ﱡ اﻟﻄﺎﻟ ُ ﺼﻮم ِﻣﻦ أَرَﻛ ِ ﺎن ا ِﻹ ْﺳﻼَِمe. . اﻟ ﱠ ْ ُ ْ ْ ?4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde haber, müfred değildir ان ﻣ َﻬ ﱠﺬﺑ ِ ِ ﺎن a. اﻟﻮﻟَ َﺪ ُ َ َ اﻟ ﱠ ِ ﺎد اﻟ ﱢﺪﻳ ِﻦ b. ﺼﻼَةُ ﻋ َﻤ ُ َْﳒﻼَء ﺗُـ َﺆ ﱢدي و ِ اﺟﺒَـ َﻬﺎ c. َ ُ ﺎر ُﻣﺜْ ِﻤ َﺮةٌ d. اﻷَ ْﺷ َﺠ ُ اﻟْﻤ ِﺪﻳﺮو َن ﺣ ِ ﺎﺿ ُﺮو َن e. ُ ُ َ ?5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin haberinde eksiklik vardır اﳊَ ِﺪﻳ َﻘﺔُ ُﺳﻮرَﻫﺎ َﻋ ٍ ﺎل a. ُ ﱡ ِ ﻴﻞ b. ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ َﺧﻂ َﲨ ٌ ِ ِ ِ ﲑةٌ c. اﻟ َﻘﺎﻫ َﺮةُ َﻣﺂذﻧُـ َﻬﺎ َﻛﺜ َ اﻟﺪار ﺣﺪﻳﻘﺘُﻬﺎ واﺳﻌﺔٌ d. ُ َِ ﲰﲑٌ َﻛﻼَ ُﻣﻪُ ﳑُْﺘِ ٌﻊ e. 59 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı اَﻟْﻤﺴﻠِﻤﻮ َن َﻛﺄَﺳﻨَ ِ ﺎن اﻟْ ُﻤ ْﺸ ِﻂ ْ ُْ ُ 1. a ﻮر ﻓَـ ْﻮ َق اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮِة اﻟﻌُ ْ ﺼ ُﻔ ُ 2. e ﱠِ ﺐ اﻟْ ِﻌ ْﻠ َﻢ ﺐ ُِﳛ ﱡ .اﻟﻄﺎﻟ ُ 3. d َْﳒﻼَء ﺗُـ َﺆ ﱢدي و ِ اﺟﺒَـ َﻬﺎ َ ُ 4. c ﱡ ِ ﻴﻞ ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ َﺧﻂ َﲨ ٌ 5. b Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 ِ ﲔ. اﻟﻠّﻪُ ذُو ﻓَ ْ ﻀ ٍﻞ َﻋﻠَﻰ اﻟ ُْﻤ ْﺆﻣﻨِ َ haberdir.ذُو َﺣ ﱡﻖ اﻟﻠّﻪُ أ َ َﺣ ﱡﻖ أَن َﲣْ َﺸ ْﻮﻩُ haberdir. .أ َ ِ ِ ِ ِِ ِ ﻳﻦ kelimeleri haberdir.أَ ْﻋﻠَ ُﻢ ُﻫ َﻮ أَ ْﻋﻠَ ُﻢ َﻣ ْﻦ ﻳَﻀ ﱡﻞ َﻋﻦ َﺳﺒﻴﻠﻪ َو ُﻫ َﻮ أَ ْﻋﻠَ ُﻢ ﺑﺎﻟ ُْﻤ ْﻬﺘَﺪ َ ط ﻣﺴﺘَ ِﻘﻴﻢِ haberdir . ِ ط ﺻ َﺮا ٌ َﻫ َﺬا ﺻ َﺮا ٌ ُ ْ ٌ ْﻚ أُﱠﻣﺔٌ haberdir .أُﱠﻣﺔٌ ﺗِﻠ َ ﻫ َﺬا ﻳـﻮم ﻳﻨ َﻔﻊ اﻟ ﱠ ِ ِ ﲔ ِ ﺻ ْﺪﻗُـ ُﻬ ْﻢ haberdir .ﻳَـ ْﻮ ُم ﺼﺎدﻗ َ َ َْ ُ َ ُ ﺎت haberdir .أَ ْﺷ ُﻬ ٌﺮ ﻮﻣ ٌ ا ْﳊَ ﱡﺞ أَ ْﺷ ُﻬ ٌﺮ َﻣ ْﻌﻠُ َ إِ َﳍ ُﻜﻢ إِﻟَﻪٌ و ِ اﺣ ٌﺪ haberdir .إِﻟَﻪٌ ُ ْ َ و ِ اﻵﺧ َﺮةُ َﺧ ْﻴـ ٌﺮ ﻟِ َﻤ ِﻦ اﺗﱠـ َﻘﻰَ haberdir.ﺧ ْﻴـ ٌﺮ َ Sıra Sizde 2 ﲔ ِﻣﻦ ُد ِ ﱠﺎس ﱠِ اﲣ ُﺬ ِوﱐَ وأُﱢﻣﻲ إِﻟَ َـﻬ ْ ِ ﻠﺖ ﻟِﻠﻨ ِ ﻠﺖ ون اﻟﻠ ِّﻪ ile başlayan cümle haberdir..ﻗُ َ ﺖ ﻗُ َ أَأَﻧْ َ َ ِ ﺐ َواﻟﻠّﻪُ ُِﳛ ﱡ ﲔُِ ile başlayan cümle haberdir..ﳛ ﱡ ﺐ اﻟ ُْﻤ ْﺤﺴﻨِ َ ﻀﺔً ِﻣ َﻦ اﻟﻠ ِّﻪ . ب ﻟَ ُﻜ ْﻢ ﻧَـ ْﻔﻌﺎً ﻓَ ِﺮﻳ َ آﺑَﺂ ُؤُﻛ ْﻢ َوأَﺑْـﻨَﺎ ُؤُﻛ ْﻢ ﻻَ ﺗَ ْﺪ ُرو َن أَﻳﱡـ ُﻬ ْﻢ أَﻗـ َْﺮ ُ ile başlayan cümle haberdir.ﻻَ ﺗَ ْﺪ ُرو َن َوأَ ْﻛﺜَـ ُﺮُﻫ ْﻢ ﻻَ ﻳَـ ْﻌ ِﻘﻠُﻮ َن . cümlesi haberdir.ﻻَ ﻳَـ ْﻌ ِﻘﻠُﻮ َن ِ ات ﻳـﺮ ِ َﲔ َﻛ ِﺎﻣﻠَ ْ ِ ﺿ ْﻌ َﻦ أ َْوﻻَ َد ُﻫ ﱠﻦَ ﺣ ْﻮﻟ ْ ِ ﲔ . َواﻟ َْﻮاﻟ َﺪ ُ ُ ْ 60 fiiliyle başlayan cümle haberdir.ﻳـﺮ ِ ﺿ ْﻌ َﻦ ُْ ﻀ ُﻬ ْﻢ َﻋﻠَﻰ ﺑَـ ْﻌ ٍ ْﻚ اﻟ ﱡﺮ ُﺳ ُﻞ ﻓَ ﱠ ﺾ . ﻀﻠْﻨَﺎ ﺑَـ ْﻌ َ ﺗِﻠ َ ile başlayan cümle haberdir.ﻓَ ﱠ ﻀﻠْﻨَﺎ ﺎﻫ ْﻢ . َْﳓ ُﻦ ﻧَـ ْﺮُزﻗُ ُﻜ ْﻢ َوإِﻳﱠ ُ ile başlayan cümle haberdir.ﻧَـ ْﺮُزﻗُ ُﻜ ْﻢ ﻆ ﺑِ ِﻪ ﻣﻦ َﻛﺎ َنِ ﻣﻨ ُﻜﻢ ﻳـ ْﺆِﻣﻦ ﺑِﺎﻟﻠ ِّﻪ واﻟْﻴـﻮِم ِ اﻵﺧﺮ . َذﻟِ َ ﻚ ﻳُ َ ﻮﻋ ُ َ َ َْ ُْ ُ ﻆ ﻮﻋ ُ ile başlayan cümle haberdir.ﻳُ َ ﺼ َﻦ ﺑِﺄَﻧ ُﻔ ِﺴ ِﻬ ﱠﻦ ﺛَﻼَﺛَﺔَ ﻗُـ ُﺮَوٍء . َواﻟ ُْﻤﻄَﻠﱠ َﻘ ُ ﺎت ﻳَـﺘَـ َﺮﺑﱠ ْ ﺼ َﻦ ile başlayan cümle haberdir.ﻳَـﺘَـ َﺮﺑﱠ ْ َواﻟ َْﻤ ْﻮﺗَﻰ ﻳَـ ْﺒـ َﻌﺜُـ ُﻬ ُﻢ اﻟﻠّﻪُ . ile başlayan cümle haberdir.ﻳَـ ْﺒـ َﻌﺜُـ ُﻬ ُﻢ وأَ ْﻋﻴـﻨـﻬﻢ ﺗَِﻔ ِ ﱠﻣ ِﻊ َﺣ َﺰﻧًﺎ أَﻻﱠ َِﳚ ُﺪوا َﻣﺎ ﻳُ ِﻨﻔ ُﻘﻮ َن . ﻴﺾ ﻣ َﻦ اﻟﺪ ْ ُ َ ُُ ُ ْ ِ ﻴﺾ ile başlayan cümle haberdir.ﺗَﻔ ُ ﱠ ج ﻧَـﺒَﺎﺗُﻪُ ﺑِِﺈ ْذ ِن َرﺑﱢِﻪ . ﺐ ﳜَْ ُﺮ ُ اﻟْﺒَـﻠَ ُﺪ اﻟﻄﻴﱢ ُ ج ile başlayan cümle haberdir. ﳜَْ ُﺮ ُ Sıra Sizde 3 اﻟﻠّﻪُ َﻣ َﻊ اﻟ ﱠ ِ ﻳﻦ . ﺼﺎﺑ ِﺮ َ َ zarf, şibh-i cümle olarak haberdir.ﻣ َﻊ ﻚ ﻣﻊ اﻟﱠ ِﺬﻳﻦ أَﻧْـﻌﻢ اﻟﻠّﻪُ َﻋﻠَﻴ ِﻬﻢِ ﻣﻦ اﻟﻨﱠﺒِﻴﱢﲔ واﻟ ﱢ ِ ِ ﲔ َواﻟ ﱡ ﺸ َﻬ َﺪ ِاء ﺼﺪﱢﻳﻘ َ ََ ْ َ أُوﻟَـﺌ َ َ َ َ َ َ ِِ ﲔ . َواﻟ ﱠ ﺼﺎﳊ َ َ zarf, şibh-i cümle olarak haberdir.ﻣ َﻊ ﱠِ ﻳﻦ اﺗﱠـ َﻘﻮاْ ﻓَـ ْﻮﻗَـ ُﻬ ْﻢ ﻳَـ ْﻮَم اﻟ ِْﻘﻴَ َﺎﻣ ِﺔ . اﻟ ﺬ َ zarf, şibh-i cümle olarak haberdir.ﻓَـ ْﻮ َق َﺳ َﻔ َﻞ ِﻣﻨ ُﻜ ْﻢ . ﺐ أ ْ اﻟ ﱠﺮْﻛ ُ َﺳ َﻔ َﻞ zarf, şibh-i cümle olarak haberdir.أ ْ ﻓَ ِﻬ َﻲ َﻛﺎ ْﳊِ َﺠ َﺎرِة أ َْو أَ َﺷ ﱡﺪ ﻗَ ْﺴ َﻮًة . 61 َﻛﺎ ْﳊِ َﺠ َﺎرِة harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. .َﻧﺖ ﻓِﻴ ِﻬ ْﻢ َ أ ﻓِﻴ ِﻬ ْﻢ harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. .ﺸ َﺮَﻛﺂﺋِﻨَﺎ ُ َِﻫـ َﺬا ﻟ ﺸ َﺮَﻛﺂﺋِﻨَﺎ ُ ِﻟ harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. ِ ﺎل ﻟِﻠ ِّﻪ واﻟ ﱠﺮ ُﺳ .ﻮل َ ُ اﻷَﻧْـ َﻔ ﻟِﻠ ِّﻪ harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. .ﻚ َ ِﻣﻦ َرﺑﱢ ا ْﳊَ ﱡﻖ ﻚ َ ِﻣﻦ َرﺑﱢ harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. ِ واﻟْﻌﺎﻗِﺒﺔُ ﻟِﻠ .ﲔ َ ْﻤﺘﱠﻘ ُ َ َ َ ِ ﻟِﻠ harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle ﲔ َ ْﻤﺘﱠﻘ ُ olarak haberdir. .أَﻧﺘُﻢ ﺑِﺎﻟْﻌُ ْﺪ َوِة اﻟ ﱡﺪﻧْـﻴَﺎ ﺑِﺎﻟْﻌُ ْﺪ َوِة harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. .ﻀ ُﻞ ِﻣ َﻦ اﻟﻠ ِّﻪ ْ ﻚ اﻟْ َﻔ َ َِذﻟ ﻣ َﻦ اﻟﻠ ِّﻪ ِ harf-i cer mecrûruyla birlikte şibn-i cümle olarak haberdir. Yararlanılan Kaynaklar el-Galâyînî, M (1982) Câmi’u’d-durûsi’l-arabiyye, Beyrut. Sezer, İsmail Hakkı ve diğerleri (2009) Anlatımlı Arapça, Konya. 62 63 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • İsm-i mevsûlleri mânâlarına göre gruplandırabilecek, • Sıla cümlesini ve çeşitlerini tanıyabilecek, • Âid zamirini belirleyebilecek, • İsm-i mevsûllerde mebni – mu‘rab ayırımını yapabilecek, • İsm-i mevsûllerin cümlenin hangi ögesi olduğunu belirleyebileceksiniz. Anahtar Kavramlar • İsm-i mevsûl • Sıla cümlesi • Âid zamiri • Hâs ism-i mevsûl • Müşterek ism-i mevsûl Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Metin içerisinde geçen mânâsını bilmediğiniz kelimeler için ArapçaTürkçe sözlüğe başvurunuz. • İlahiyat Önlisans Programı Arapça 1 kitabından Cinsiyet Yönünden İsimler ve Sayı Yönünden İsimler ünitelerini tekrar gözden geçiriniz. • Mehmet Maksudoğlu’nun Arapça Dilbilgisi adlı kitabından İsm-i Mevsûl konusunu okuyunuz. 64 İsm-i Mevsûl ِ ﻮل ﻮ ْﻤ ﻟ ا ﻢ ﺳ اﻻ ُ ﺻ ُ َْ ُ ْ GİRİŞ İsm-i mevsûl, peşinden gelen cümleyi öncesindeki cümle ya da kelimeye bağlayan lafızdır. Türkçedeki karşılığı ise ilgi zamiridir. Tek başına bir anlam ifade etmeyen ism-i mevsûl, ancak kendisinden sonra bulunan ve sıla cümlesi adı verilen cümleyle birlikte bir mânâ kazanmaktadır. Ayrıca bu sıla cümlesinde ism-i mevsûle uygun olarak gelen ve âid zamiri adı verilen bir ِ " اﻷﺳﺘﺎذُ اﻟﱠ ِﺬي أSevdiğim hoca" ifadesinde اﻟﱠ ِﺬي zamir bulunmaktadır. Meselâ ُُﺣﺒﱡﻪ َْ ِ lafzı ism-i mevsûl, ُ أُﺣﺒﱡﻪsıla cümlesi ve ﺐ أ ُِﺣ ﱡfiiline bitişmiş olan ُ ـﻪzamiri de âid zamiridir. Türkçede bu ism-i mevsûl+sıla cümlesi+âid zamiri toplamının karşılığı ise ortaç terimidir. Bazı kaynaklarda sıfat-fiil terimiyle de ifade edilen ortaçlar, fiil kök veya gövdelerinden yapım ekleriyle türetilmiş sıfatlardır: “Tanı” kökünden “tanıdık” denmesi gibi. Bunlar “-en, -ecek, -esi, -dık, -miş, -r, mez” ekleriyle türetilirler. Ortaçlar, ismi nitelemesi yönünden sıfat; özne, nesne ve tümleç alması yönünden de fiil sayılan (fiilimsi) kelimelerdir. Meselâ kitap okuyan çocuk ifadesinde ortaç olan okuyan lafzı, fiil gibi nesne olarak kitap, özne olarak da çocuk kelimesini alırken, diğer taraftan sıfat olarak da çocuk kelimesini nitelemiştir. Bu örnekte de görüldüğü gibi Türkçede ortaç, Arapçadaki karşılığının aksine tek bir kelimeden oluşur. Ayrıca Türkçede ortaç, nitelediği isimden önce gelirken Arapçada ise ism-i mevsûl ve sılası dâima nitelediği isimden sonra gelir. Bunun yanında Türkçedeki bütün ortaçlar değil de bunların bir kısmı ism-i mevsûl ve sıla cümlesinin karşılığıdır. Bu nedenle ism-i mevsûl ve sıla cümlesi Türkçeye genellikle ortaçlarla tercüme edilir. Ancak ortaçların her zaman ism-i mevsûl ve sıla ile birlikte Arapçaya tercüme edilmesi mümkün değildir. Meselâ yukarıdaki örnek "Sevdiğim bir hoca" şeklinde ifade edilse, bunun Arapça karşılığı ism-i mevsûl ve sıla cümlesiyle ِ "أُﺳﺘﺎذٌ أşeklinde değil, nekra bir isim ve peşinden gelen sıfat cümlesiyle "ُُﺣﺒﱡﻪ َْ ِ ِ olur. Yine “Oturan bir öğrenci” dense bunun Arapça karşılığı da "ﺲ ٌ "ﻃَﺎﻟ ٌ ﺐ َﺟﺎﻟ şeklinde sıfat tamlamasıyla elde edilir. İsm-i mevsûllerin Türkçedeki ortaçlarla olan ortak ve farklı yönleriyle ilgili olarak http://www.doguedebiyati.com/nusha/07/008isler.doc internet adresinden Emrullah İşler'e ait "Arapça ve Türkçede Ortaçlar – Karşıtsal Çözümleme –" isimli makaleye başvurabilirsiniz. 65 OKUMA PARÇASI ُﺳ َﺮِﰐ أْ َﺧﺎﻟِ ٌﺪ ﺗِﻠ ِْﻤﻴ ٌﺬ ﺑِﺎﳌَ ْﺪر ِ ُﺳ َﺮﺗِﻪ ،ﻓﻘﺎل: ﺳﺔ اﻻﺑْﺘِ َﺪاﺋﻴﱠ ِﺔ .ﻃَﻠَﺐ اﻷﺳﺘﺎذُ ِﻣ ْﻦ َﺧﺎﻟِ ٍﺪ أ ْن ﻳَـﺘَﺤﺪ َ ﱠث َﻋ ْﻦ أ ْ َ ِ ِ ِ ِ ﻟﻜﻨـ ِ أُﺳﺮِﰐ ِ اﻟﺒﻴﺖ َﺟﻠِﻨَﺎ ،وأ ُّﻣﻲ ِﻫ َﻲ اﻟﱠِﱵ ﺗَـ ْﺮ َﻋﻰ َ ﱠﻬﺎ َﺳﻌﻴ َﺪةٌ .ﻓَﺄَِﰊ ُﻫﻮ اﻟﱠﺬي ﻳَـ ْﺘـ َﻌﺐ ﻣﻦ أ ْ اﻟﻌ َﺪد َو َ ﺻﻐﲑةُ َ َْ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ِ ﱵ اﺣﺘﻨَﺎ .وأ َ ﱠرسَ .ﻛ َﻤﺎ أ ّن أُ ْﺧ َﱠ اي اﻟ َﻜﺒ َﲑان َﺣ َﺴ ٌﻦ َو ُﺣ َﺴ ٌْ ﲔ ُﳘﺎ اﻟﻠ َﺬان ﻳُ َﺴﺎﻋ َﺪاﻧ ِﲏ ﰲ ﻓَـ ْﻬﻢ اﻟﺪ ْ وﺗَـ ْﻌ َﻤ ُﻞ َﻋﻠَﻰ َر َ َﺧ َﻮ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ﱠ ﱠ ِ ﻳﻦ َﺧﺪﳚَﺔَ َو َﻋﺎﺋﺸﺔَ ﳘﺎ اﻟﻠﺘَﺎن ﺗَـ ْﻨ ُ ﺼ َﺮان أُﱢﻣﻲ ِﰲ إ ْﻋ َﺪاد اﻟﻄ َﻌﺎم وﺗَـ ْﻨﻈﻴﻒ اﻟْﺒَـ ْﻴﺖ .وﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ ﲜ َﻮا ِرﻧَﺎ أَ ْﻋ َﻤﺎﻣﻲ اﻟﺬ َ ِ ُِﳛﺒﱡﻮﻧَـﻨَﺎ َﻛﺜِﲑا ،و ِ ﻀﺮ َن إِ َﱃ ﻣ ْﻨ ِﺰﻟِﻨَﺎ ِﰲ اْﻷَ ْﻋﻴ ِ ٍ ﺎد اﻟﺪﱢﻳﻨِﻴﱠ ِﺔَ .و َﻫ َﺬا ﻟﻜ ﱠﻦ َﻋ ﱠﻤ ِﺎﰐ َ َ َ وﺧﺎﻻَِﰐ اﻟﻼﱠِﰐ ﻳُﻘ ْﻤ َﻦ ِﰲ ُﻣ ُﺪن أُ ْﺧ َﺮى َْﳛ ُ ْ ً َ اْ ِﻻﺟﺘِﻤﺎع ِ ﺐ ﺑـﲔ أَﻓـْﺮ ِ ِ ُﺳ َﺮﺗِﻨَﺎ. أ اد ﳊ ا ﺪ ﻳ ﺰ ﻳ ﻲ ْ اﻟﻌﺎﺋِﻠ ﱡ َ ُ ُ ﱠ َ َْ َ ْ ْ َ ُ َ ِ ِ ِ وﳍﺬا ﺗَ ِﻌﻴﺶ ﰲ ﺳﻌ ٍ ﻀﻠِﻪ وَﻛﺮِﻣ ِﻪِ . ِ ح أْ ِ ﺎدة ﺗَﺎ ﱠﻣ ٍﺔ ََ ُ َوﺗَـ ْﻔ َﺮ ُ ُﺳ َﺮِﰐ ﲟَ ْﻦ ﻳَﺄِْﰐ ﻟ ِﺰﻳَ َﺎر ﺎ ،وﺗَ ْﺸ ُﻜ ُﺮ اﷲَ ﲟَﺎ َرَزﻗَـ َﻬﺎ ﻣ ْﻦ ﻓَ ْ َ َ واﳊﻤ ُﺪ ِ ﷲ. اﳌﻴﺴﺮة ج 2ص (43 ) ّ ﺑﺘﺼﺮف ﻣﻦ :اﻟﻘﻮاﻋﺪ اﻟﻌﺮﺑﻴّﺔ ّ Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız. س َﺧﺎﻟِ ٌﺪ؟ .1أَﻳْ َﻦ ﻳَ ْﺪ ُر ُ ُﺳﺘَﺎذُ ِﻣ ْﻨﻪُ؟ ﺐ اْﻷ ْ َ .2ﻣﺎ َذا ﻃَﻠَ َ .3ﻫﻞ َﲢَﺪ َ ِ ُﺳ َﺮﺗِِﻪ؟ ﱠث َﺧﺎﻟ ٌﺪ َﻋ ْﻦ أ ْ َْ ُﺳ َﺮةُ َﺧﺎﻟِ ٍﺪ َﻛﺒِ َﲑةُ اﻟ َْﻌ َﺪ ِد؟ .4أَ أ ْ .5ﻣ ِﻦ اﻟﱠ ِﺬي ﻳـ ْﺘـﻌ ِ ُﺳ َﺮِة؟ ﺐ ﻣ ْﻦ أ ْ َﺟ ِﻞ اْﻷ ْ َ ََ ُ ِ ِ ﱠر ِ س؟ َ .6ﻣ ْﻦ ﻳُ َﺴﺎﻋ ُﺪ َﺧﺎﻟ ًﺪا ِﰲ ﻓَـ ْﻬ ِﻢ اﻟْﺪ ْ ِ ُﺳ َﺮِة؟ َ .7ﻣﺎ َذا ﺗَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ َﺧﺪﳚَﺔُ َو َﻋﺎﺋِ َﺸﺔُ ِﰲ اﻷ ْ ٍِ ُﺳ َﺮِة؟ َ .8ﻣﺎ ُﻣ ِﻬ ﱠﻤﺔُ أُ ﱢم َﺧﺎﻟﺪ ِﰲ اْﻷ ْ ﺎم َﺧﺎﻟِ ٍﺪ؟ .9أَﻳْ َﻦ ﻳَﺴ ُﻜ ُﻦ أَ ْﻋ َﻤ ُ ِ ِ ﺎد ٍة ﺗَﺎ ﱠﻣ ٍﺔ؟ ُﺳ َﺮﺗُﻪُ ِﰲ َﺳ َﻌ َ ﻴﺶ أ ْ .10ﻟ َﻤﺎ َذا ﺗَﻌ ُ 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ِ اد ،ﻳـ ْﻨ ِ ﺎت( ﺎدَ ،ﻋ ﱠﻤ ٌ )ﺗَـ ْﻘ َﺪ ُم ،أَ ْﻋ َ ﻴﻢ ،ﺗَ ْﺴ َﻌ ُﺪ ،ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢَ ،ﻋ َ ﻀﺎء ،أ ََر َ َ ُ ﺼ َﺮان ،أَﻗْﺴﺎم ،ﻳُﻘ ُ ُﺳ َﺮﺗِِﻪ. ُﺳﺘَﺎذُ ِﻣ ْﻦ َﺧﺎﻟِ ٍﺪ أَ ْن ﻳَـﺘَ َﺤﺪ َ ﺐ اْﻷ ْ ﱠث َﻋ ْﻦ أ ْ .1ﻃَﻠَ َ 66 ِ ِ ِ ِ ﱠر .س ٌْ َﺣ َﺴ ٌﻦ َو ُﺣ َﺴ.2 ْ ﲔ ﻳُ َﺴﺎﻋ َﺪان َﺧﺎﻟ ًﺪا ِﰲ ﻓَـ ْﻬ ِﻢ اﻟﺪ .ﻀ ُﺮ إِ َﱃ َﻣ ْﻨ ِﺰﻟِﻨَﺎ َﻋ ﱠﻤ ِﺎﰐ َو َﺧﺎﻻَِﰐ ُ ْ َﲢ.3 ِ .ُﺳ َﺮِة ﺗَ ِﺰﻳ ُﺪ ِزﻳَ َﺎرةُ َﻋ ﱠﻤ ِﺎﰐ َو َﺧﺎﻻَِﰐ ا ْﳊُ ﱠ.4 ْ ﲔ أَﻓـ َْﺮاد اْﻷ َْ ﺐ ﺑَـ ِِ ﱠ ِِ .ﻳﻦ ُِﳛﺒﱡﻮ َن أَِﰊ َﻛﺜِ ًﲑا َ ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ ﲜ َﻮا ِرﻧَﺎ أَ ْﻋ َﻤﺎﻣﻲ اﻟﺬ.5 .ات أَِﰊ ﻳُِﻘ ْﻤ َﻦ ِﰲ ُﻣ ُﺪ ٍن أُ ْﺧ َﺮى ُ َﺧ َﻮ َ أ.6 .ُﺳ َﺮِﰐ ِﲟَ ْﻦ ﻳَﺄِْﰐ ﻟِ ِﺰﻳَ َﺎرِ ﺎ ْحأ ُ ﺗَـ ْﻔ َﺮ.7 3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ِ ِ ﻳﺴ َِﱰ،ُ ﺗَ َﺪع،ﻮت ِ َِ ، ﻳﻜْﺮُﻫﻮ َن،ﺎن (ٌﻴﺴﺔ ُ َُ ﲤ، ﺗَ ْﻜ ُﻔ ُﺮ، ﺗَـ ْﺘـ ُﺮ ُك،ٌﲨﻴﻠَﺔ ُ َْ َ َ َ)ﺗُـﻠَ ﱢﻮﺛ َ ﺗَﻌ، َﻛﺒ َﲑة،ﻳﺢ .ﺻ ِﻐ َﲑةُ اﻟ َْﻌ َﺪ ِد ْ أ.1 َ ُﺳ َﺮِﰐ ِ ِ ِ أُﺳﺮِﰐ.2 .ٌﱠﻬﺎ َﺳ ِﻌﻴ َﺪة َ ﺻﻐ َﲑةُ اﻟ َْﻌ َﺪد ﻟﻜﻨـ َ َْ ِِ ﱠ ِِ .ﻳﻦ ُِﳛﺒﱡﻮ َن أَِﰊ َﻛﺜِ ًﲑا َ ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ ﲜ َﻮا ِرﻧَﺎ أَ ْﻋ َﻤﺎﻣﻲ اﻟﺬ.3 ِ َﺧ ِﺪﳚﺔُ و َﻋﺎﺋِ َﺸﺔُ ﺗُـﻨَﻈﱢَﻔ.4 .ﺖ َ ﺎن اﻟْﺒَـ ْﻴ َ َ ِ أَِﰊ ﻳـ ْﺘـﻌ.5 .َﺟﻠِﻨَﺎ ْ ﺐ ﻣ ْﻦ أ ُ ََ .ﻀﻠِ ِﻪ ْ َُﺳ َﺮِﰐ ِﲟَﺎ َرَزﻗَـ َﻬﺎ اﷲُ ِﻣ ْﻦ ﻓ ْ ﺗَ ْﺸ ُﻜ ُﺮ أ.6 ِ .ﺎد ٍة ﺗَﺎ ﱠﻣ ٍﺔ َ ُﺳ َﺮِﰐ ِﰲ َﺳ َﻌ ْ ﻴﺶ أ ُ ﺗَﻌ.7 DİL BİLGİSİ İSM-İ MEVSÛL İsm-i mevsûl, tek başına bir anlamı olmayan, ancak kendisinden sonra gelen cümleyle birlikte bir mânâ ifade eden marife isimdir. İsm-i mevsûl genelde marife bir isimden sonra onun sıfatı olarak gelir. Ancak cümlenin bir ögesi olarak mübteda, haber, fâil, mef'ûl vb. bir konumda da gelebilir. İsm-i mevsûller hâs ve müşterek olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Hâs İsm-i Mevsûl Müzekker ve müennesi, tekil ve çoğulu için ayrı ayrı lafzı bulunan ism-i mevsûle hâs ism-i mevsûl denir. Bunlara özel ism-i mevsûller de denebilir. Bunlar, cümlenin bir ögesi olarak gelebildikleri gibi, cümledeki marife bir ögenin sıfatı olarak da gelebilirler. Bu durumda ism-i mevsûl, öncesindeki isme, hem müzekkerlik – müenneslik hem de sayı bakımından uyar. 67 Çoğul İkil Tekil ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Mebnî) (Mu‘rab) (Mebnî) ِﱠ ﻳﻦ َ اَﻟﺬ ِ اَﻟﻠﱠ َﺬ اَﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ/ ان اَﻟﱠ ِﺬي اَﻟﻼﱠﺋِﻲ، اَﻟﻠﱠ َﻮ ِاﰐ،اَﻟﻼﱠِﰐ ِ َاَﻟﻠﱠﺘ ِ ْ اَﻟﻠﱠﺘَـ/ ﺎن ﲔ اَﻟﱠِﱵ Müzekker اﳌﺬ ﱠﻛﺮ Müennes اﳌﺆﻧﱠﺚ اَﻟﱠ ِﺬي:Bu ism-i mevsûl tekil müzekker isim için kullanılır. ِ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِ ﱠ ﺐ إﱃ اﻟ َْﻤﻜْﺘَﺒَ ِﺔ ُ ْ َرأَﻳ. َ ﺐ اﻟﺬي َذ َﻫ َ Kütüphaneye giden öğrenciyi gördüm. ِ رأَﻳ ُ ﱠ Aslında burada iki ayrı cümle bulunmaktadır. Birincisi ﺐ َْ َ ﺖ اﻟﻄﺎﻟ ِﱠ “Öğrenciyi gördüm”, ikincisi ise ْﻤﻜْﺘَﺒَ ِﺔ َ ﺐ إﱃ اﻟ َ ﺐ َذ َﻫ ُ “ اﻟﻄﺎﻟÖğrenci kütüphaneye gitti” cümlesidir. İsm-i mevsûl bu cümleleri birbirine bağlamış ve kendisi اﻟﻄﺎﻟﺐkelimesinin sıfatı olmuştur. Mef’ûl olan اﻟﻄﺎﻟﺐkelimesinin harekesi üstün olmasına rağmen, onun sıfatı olan اﻟﱠ ِﺬيism-i mevsûlünün harekesinde bir değişiklik olmamıştır. Çünkü mebnîdir. Ref, nasb ya da cer hâlinde harf veya harekesinde herhangi bir değişiklik olmaz. Oysa normalde sıfatların murab olduğunda öncesindeki isme hareke yönünden uyması gerekir. ِ اَﻟﻠﱠ َﺬ:Bu ism-i mevsûl, tesniye (ikil) müzekker isim için kullanılır. Bunların ان i‘râbı diğer ikil kelimeler gibidir, yani mebnî değil, murabdırlar. Ref hâli ِ اﻟﻠﱠ َﺬşeklinde elifle, nasb ve cer hâli ise اﻟﻠﱠ َﺬﻳ ِﻦşeklinde yâ iledir. ان ْ ِ ﺎن اﻟﻠﱠ َﺬ ِ ﺎد اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒ ان َذ َﻫﺒَﺎ إِ َﱃ اﻟْ ُﻜﻠﱢﻴﱠ ِﺔ َ َ َﻋ. Fakülteye giden iki öğrenci döndü. ِ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒkelimesinin sıfatı olarak Bu cümlede ism-i mevsûl fâil olan ﺎن َ gelmiştir. Fâil ref konumunda olduğu için, ism-i mevsûl de onun sıfatı olarak ِ اﻟﻠﱠ َﺬşeklinde elif ( )اile ref konumunda gelmiştir. ان ِ ْ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَـ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ َذ َﻫﺒَﺎ إِ َﱃ اﻟْ ُﻜﻠﱢﻴﱠ ِﺔ ُ ْ َرأَﻳ. Fakülteye giden iki öğrenciyi gördüm. ِ ْ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَـkelimesinin sıfatı olarak Bu cümlede ise ism-i mevsûl mef’ûl olan ﲔ gelmiştir. Mef‘ûl nasb konumunda olduğu için, ism-i mevsûl de onun sıfatı olarak اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦşeklinde nasb konumunda gelmiştir. ِ ْ ﺖ َﻋﻠَﻰ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَـ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ َذ َﻫﺒَﺎ إِ َﱃ اﻟْ ُﻜﻠﱢﻴﱠ ِﺔ ُ َﺳﻠﱠ ْﻤ. Fakülteye giden iki öğrenciye selam verdim. 68 ِ ْ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَـ Bu cümlede ise ism-i mevsûl َﻋﻠَﻰharfi cerri ile mecrûr olan ﲔ kelimesinin sıfatı olarak gelmiştir. İsm-i mevsûl de onun sıfatı olarak اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ şeklinde cer konumunda gelmiştir. ِﱠ ِﱠ ﻳﻦ َ اَﻟﺬ: Bu ism-i mevsûl ise çoğul müzekker isim için kullanılır. ﻳﻦ َ اﻟﺬde mebnîdir Cümlede hangi konumda bulunursa bulunsun harf veya harekesinde herhangi bir değişiklik olmaz. ِ ﺖ اﻟﻄﱡﻼﱠ ﱠ ﻳﻦ َذ َﻫﺒُﻮا ُ ْ َرأَﻳ. Giden öğrencileri gördüm َ َ ب اﻟ ﺬ اَﻟﱠِﱵ:Bu ism-i mevsûl tekil müennes isim için kullanılır ve mebnîdir. ﺖ ْ َﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺔَ اﻟﱠِﱵ َذ َﻫﺒ ُ ْ َرأَﻳ. Giden (kız) öğrenciyi gördüm. ِ َ اَﻟﻠﱠﺘ:Bu ism-i mevsûl ikil müennes isim için kullanılır. İ‘rab yönünden ﺎن ِ اﻟﻠﱠ َﺬism-i mevsûlü gibidir. aynen ان ِ َﺎن اﻟﻠﱠﺘ ِ َت اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒﺘ ِ ﺎد ﺎن َذ َﻫﺒَﺘَﺎ َ َﻋ. Giden iki (kız) öğrenci döndü. َ ِ ْ ﲔ اﻟﻠﱠﺘَـ ِ ْ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺘَـ ﲔ َذ َﻫﺒَﺘَﺎ ُ ْ َرأَﻳ. Giden iki (kız) öğrenciyi gördüm. ِ ْ ﲔ اﻟﻠﱠﺘَـ ِ ْ ﺖ َﻋﻠَﻰ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺘَـ ﲔ َذ َﻫﺒَﺘَﺎ إِ َﱃ اﻟْ ُﻜﻠﱢﻴﱠ ِﺔ ُ َﺳﻠﱠ ْﻤ. Fakülteye giden iki (kız) öğrenciye selam verdim. اَﻟﻼﱠِﰐ: Bu ism-i mevsûl ise çoğul müennes isim için kullanılır ve mebnîdir. ِ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒ ﱭ ُ ْ َرأَﻳ. Giden (kız) öğrencileri gördüm. َْ ﺎت اﻟﻼﱠِﰐ َذ َﻫ َ Hâs İsm-i Mevsûlün Cümlenin Bir Ögesi Olması: Yukarıda da ifade edildiği gibi hâs ism-i mevsûller mübtedâ, haber, fâil, mef'ûl vb. bir şekilde cümlenin bir ögesi olarak da gelebilirler. Mübteda oluşu: َ َاَﻟﱠ ِﺬي ﻧ. Ödülü kazanan Kerim’dir. ٌﺎل ا ْﳉَﺎﺋَِﺰَة َﻛ ِﺮﱘ Bu bir isim cümlesidir. İsm-i mevsûl mübtedâ, ٌ َﻛ ِﺮﱘlafzı da haberidir. ﺎل َ َﻧ ا ْﳉَﺎﺋَِﺰَةkısmı ise ism-i mevsûlün sıla cümlesidir. Haber Oluşu ﺖ َ أُﱢﻣﻲ ِﻫ َﻲ اﻟﱠِﱵ ﺗَـ ْﺮ َﻋﻰ اﻟْﺒَـ ْﻴ. Evle ilgilenen annemdir. Burada ise أُﱢﻣﻲlafzı mübtedâ, ism-i mevsûl ise haberidir. ِﻫ َﻲise fasıl zamiri, ﺖ َ ﺗَـ ْﺮ َﻋﻰ اﻟْﺒَـ ْﻴkısmı ise sıla cümlesidir. 69 Fâil Oluşu ِ وﺻﻞ اﻟﱠ ِﺬي َﳒَﺢ ِﰲ اْ ِﻻ ْﻣﺘِﺤ. Sınavda başarılı olan geldi. ﺎن َ َ ََ َ Bu cümlede ise ism-i mevsûl ﺻ َﻞ َ َوfiilinin fâilidir. Mef’ûl Oluşu ِ رأَﻳ ُ ﱠ. Kongreye katılanları gördüm. ﻳﻦ ﻳَ ْﺸ َِﱰُﻛﻮ َن ِﰲ اﻟ ُْﻤ ْﺆﲤََ ِﺮ َْ َ ﺖ اﻟ ﺬ Burada ise ism-i mevsûl ﺖ ُ ْ َرأَﻳfiilinin mef’ûlüdür. Cümledeki bir Ögenin Sıfatı Olması Yukarıda da belirtildiği gibi hâs ism-i mevsûller cümlenin ögelerinin sıfatı olarak da gelebilirler. Bu durumda niteledikleri isme sayı ve müzekkerlikmüenneslik bakımından uyarlar. Mübtedanın Sıfatı ِ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ اﻟﱠ ِﺬي َﳒَﺢ ِﰲ اْ ِﻻ ْﻣﺘِﺤ. ﺎن َﺣ َﺴ ٌﻦ َ َ ُ Sınavda başarılı olan öğrenci Hasan'dır. Haberin Sıfatı ِ َﻫ َﺬا ُﻫﻮ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ اﻟﱠ ِﺬي َﳒَﺢ ِﰲ اْ ِﻻ ْﻣﺘِﺤ. ﺎن َ َ ُ َ Bu, sınavda başarılı olan öğrencidir. Fâilin Sıfatı ِ وﺻﻞ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ اﻟﱠ ِﺬي َﳒَﺢ ِﰲ اْ ِﻻ ْﻣﺘِﺤ. ﺎن َ َ ُ ََ َ Sınavda başarılı olan öğrenci geldi. Mef'ûlün Sıfatı ِ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ اﻟﱠ ِﺬي َﳒَﺢ ِﰲ اْ ِﻻ ْﻣﺘِﺤ ﺎن ُ ْ َرأَﻳ. َ َ َ Sınavda başarılı olan öğrenciyi gördüm. İkil (müsennâ) olanlar hariç bütün ism-i mevsûller mebnîdir. İkil olanlar ise mu‘rabdır. Verilen örneklerde de görüldüğü üzere, diğer ikil lafızlarda olduğu ِ َان – اﻟﻠﱠﺘ ِ اَﻟﻠﱠ َﺬ, nasb ve cer hâli ise yâ iledir اَﻟﻠﱠ َﺬﻳ ِﻦ gibi bunların da ref hâli elif’le ﺎن ْ ِ – اﻟﻠﱠﺘَـ ْﲔ. Ayrıca ikillerle müennes çoğul için kullanılan ism-i mevsûller çift lâm’la yazılırken, diğerleri tek lâm’la yazılır. ( ) 70 ) ( Yukarıda verilen örnek cümleler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerdeki ism-i mevsûllerin ikil ve çoğul hâllerini, gerekli değişiklikleri yaparak yazınız ُ ْرأَﻳ. َﺖ اﻟﻄﱢْﻔ َﻞ اﻟﱠ ِﺬي ﻳَـ ْﻘ َﺮأُ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن اﻟْ َﻜ ِﺮﱘ َ Kur’ân-ı Kerîm okuyan (erkek) çocuğu gördüm ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘَـ َﻬﺎ َ ﺖ اﻟْﺒِْﻨ ُ ْرأَﻳ. ُ ﺖ اﻟﱠِﱵ ﺗَـ ْﻨ َ ﺼ ُﺮ َ Arkadaşına yardım eden kızı gördüm 2. Müşterek İsm-i Mevsûl Müzekker ve müennesi, tekil ve çoğulu için ayrı ayrı lafzı bulunmayıp hepsi için ortak kullanılan ism-i mevsûle müşterek ism-i mevsûl denir. Bunlara genel ya da ortak ism-i mevsûller de denebilir. Bunların başlıcaları iki tanedir: َﻣ ْﻦve َﻣﺎ. Her ikisi de mebnîdir yani ref‘, nasb ve cer durumlarında şekilleri, yapıları değişmez. Müşterek ism-i mevsûller, hâs olanlardan farklı olarak sadece cümlenin bir ögesi olarak gelebilirler. َﻣ ْﻦ: Bu ism-i mevsûl akıllılar için kullanılır. Mebnî olduğu için ref, nasb ya da cer konumu aynıdır. Ref konumu: َ ﺎء َﻣ ْﻦ َﺣ ِﻔ َﻆ اﻟﻘﺮآ َن اﻟﻜﺮﱘ َ Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyen geldi. َ ﺟ. Burada ism-i mevsûl ﺎء َ َﺟfiilinin fâili olarak ref konumunda gelmiştir. Nasb konumu: َ ﺖ َﻣ ْﻦ َﺣ ِﻔ ُ ْرأَﻳ. َﻆ اﻟﻘﺮآ َن اﻟﻜﺮﱘ َ Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyeni gördüm. Burada ise ism-i mevsûl ﺖ ُ ْ َرأَﻳfiilinin mef’ûlü olarak nasb konumunda gelmiştir. Cer konumu: َ ت ِﲟَ ْﻦ َﺣ ِﻔ ُ ﻣ َﺮْر. َﻆ اﻟﻘﺮآ َن اﻟﻜﺮﱘ َ Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyene uğradım. Burada ise ism-i mevsûlün başında ﺑِـharfi cerri gelmiştir. Harfi cerler normalde murab bir ismin başına geldiğinde son harekesini esre yapmaktadır. Ancak َﻣ ْﻦism-i mevsûlü mebnî olduğu için, harfi cerden dolayı son harekesinde herhangi bir değişiklik meydana gelmemiştir. Aşağıdaki cümlelerde ise ism-i mevsûl ref konumunda tekil-çoğul, müennes-müzekker için ortak olarak kullanılmıştır. َ Allah’a kulluk eden kurtuldu (Erkek). َﳒَﺎ َﻣ ْﻦ َﻋﺒَ َﺪ اﷲ. َ َﳒَﺎ َﻣ ْﻦ َﻋﺒَ َﺪوا اﷲ. Allah’a kulluk edenler kurtuldu (Erkek). 71 ْ ﺖ َﻣ ْﻦ َﻋﺒَ َﺪ ْ َ َﳒ. Allah’a kulluk eden kurtuldu (Bayan). َت اﷲ ْ َ َﳒ. Allah’a kulluk edenler kurtuldu (Bayan). َﺖ َﻣ ْﻦ َﻋﺒَ ْﺪ َن اﷲ َﻣﺎ: Bu ism-i mevsûl ise akılsızlar için kullanılır ve bu da mebnîdir ُ ﻳَـ ُﻘ. Adam yapmadığını söylüyor. ُﻮل اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َﻣﺎ ﻻَ ﻳَـ ْﻔ َﻌﻠُﻪ ُﺎﻫ َﺪﻩ َ ﺣ َﻜﻰ َْﳏ ُﻤﻮ ٌد َﻣﺎ َﺷ. َ Mahmut gördüğünü anlattı. Cümlenin Bir Ögesi Olması Mübteda Oluşu اب ﻣﺎ ﻗُـﻠْﺘُﻪُ ُﻫ َﻮ اﻟ ﱠ. ُ ﺼ َﻮ َ Söylediğim doğrudur. Burada ism-i mevsûl mübtedâ olarak ref konumunda gelmiştir. اب اﻟ ﱠ ُ ﺼ َﻮ lafzı da haberidir. Haber Oluşu اﳌُ ْﺴﻠِ ُﻢ َﻣ ْﻦ َﺳﻠِ َﻢ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن ِﻣ ْﻦ ﻟِ َﺴﺎﻧِِﻪ َوﻳَ ِﺪ ِﻩ. Müslüman diğer Müslümanların dilinden ve elinden güvende olduğu kimsedir. Burada ise ﺴﻠِ ُﻢ ْ ُ اﳌlafzı mübtedâ, ism-i mevsûl de onun haberidir. Fâil Oluşu ﺼ َﻞ َﻋﻠَﻰ ا ْﳉَﺎﺋَِﺰِة َ ﱠم َﻣ ْﻦ َﺣ َ ﺗَـ َﻘﺪ. Ödülü kazanan öne çıktı. Mef‘ûl Oluşu ﺼ َﺮِﱐ ُ َﺷ َﻜ ْﺮ. Bana yardım edene teşekkür ettim. َ َت َﻣ ْﻦ ﻧ İsm-i mevsûllerin cümlenin bir ögesi ya da sıfat olarak kullanılmasıyla ilgili örnekler için İ. Güler - H. Günday - Ş. Şahin'in Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) kitabına bakınız. Müşterek ism-i mevsûllerden َﻣ ْﻦakıllılar, َﻣﺎda akılsızlar ve cansız varlıkları belirtmek için kullanılırken, hâs ism-i mevsûllerin tekil ve ikilleri hem akıllılar hem de akılsızlar için ortak kullanılır. 72 ِ ُ ﻗَـﺮأ. Satın aldığım kitabı okudum. ﺎب اﻟﱠ ِﺬي ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘُـ َﻬﺎ َ َْت اﻟْﻜﺘ َ ِ ْت اﻟ ِ ْ ْﻜﺘَﺎﺑَـ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘُـ ُﻬ َﻤﺎ ُ ﻗَـ َﺮأ. Satın aldığım iki kitabı okudum. ِِ اﳊ َﺪاﺋِ ُﻖ اﻟﱠِﱵ رأَﻳْـﺘُـ َﻬﺎ. Gördüğüm bahçeler güzeldir. ٌﲨﻴﻠَﺔ َ َ ِ َﲨﻴﻠَﺘ ِ ِ ِ ِِ ﺎن رأَﻳْـﺘُـ ُﻬﻤﺎ ﺎن َ َ َاﳊَﺪﻳ َﻘﺘَﺎن اﻟﻠﱠﺘ. Gördüğüm iki bahçe güzeldir. ِﱠ ُﺐ اﻟﱠ ِﺬي أَ ْﻋ ِﺮﻓُﻪ َ َو. Tanıdığım öğrenci geldi. ُ ﺻ َﻞ اﻟﻄﺎﻟ ِ ﺎن اﻟﻠﱠ َﺬ ِ وﺻﻞ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒ. Tanıdığım iki öğrenci geldi. ان أَ ْﻋ ِﺮﻓُـ ُﻬ َﻤﺎ َ ََ َ ِ َوﺻﻠ. Tanıdığım (kız) öğrenci geldi. ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺔُ اﻟﱠِﱵ أَ ْﻋ ِﺮﻓُـ َﻬﺎ َ َ ِ َﺎن اﻟﻠﱠﺘ ِ َﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒﺘ ِ َوﺻﻠ. Tanıdığım iki (kız) öğrenci geldi. ﺎن أَ ْﻋ ِﺮﻓُـ ُﻬ َﻤﺎ َ َ َ Yukarıda geçen cümlelerde, hâs ism-i mevsûl ilk dördünde akılsızlar için, son dördünde ise akıllılar için kullanılmıştır. 3. Sıla Cümlesi İsm-i mevsûlden sonra gelen cümleye sıla cümlesi denir. Sıla cümlesi ism-i mevsûlün ayrılmaz bir parçasıdır ve dâima ism-i mevsûlden sonra yer alır. Sıla cümlesiz kullanılan ism-i mevsûl herhangi bir mânâ ifade etmemektedir. ِ ”ﺟ ﱠDersi Meselâ ﺎء اﻟﱠ ِﺬي ْ ﺐ اﻟﺪ َ َﺟdense bu ifade noksandır, bunu س َ َﺎء اﻟﺬي َﻛﺘ ََ َ ﱠر yazan geldi.” şeklinde tamamladığımızda mânâ da tamam olmaktadır. Sıla cümlesi de isim cümlesi, fiil cümlesi ve şibhi cümle olarak üç şekilde gelebilir. Fiil Cümlesi ُﺐ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟﱠ ِﺬي َرأَﻳْـﺘُﻪ َ َذ َﻫ. Gördüğüm adam gitti. İsim Cümlesi ِ ِ ٌﺎء اﻟ َْﻮﻟَ ُﺪ اﻟﱠﺬي أَﺑُﻮﻩُ َﻋﺎﱂ َ Babası âlim olan çocuk geldi. َ ﺟ. Şibhi Cümle ْﺖ اﻟ ﱠ ﺎب اﻟﱠ ِﺬي ِﻋ ْﻨ َﺪ َك ﺸ ﱠ ُ ﻋ َﺮﻓ. َ Yanındaki genci tanıdım. Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerdeki sıla cümlesini ve türünü tespit ediniz. ِ َﻮز اﻟﱠِﱵ ﺗَـ ْﻌﻤﻞ ِﰲ اﻟْﺒﺴﺘ ﺎن ُ ﺼ ْﺮ َ ت اﻟ َْﻤ ْﺮأَ َة اﻟ َْﻌ ُﺠ َ َﻧ. ُْ َُ Bahçede çalışan yaşlı kadına yardım ettim. ﻳﻖ اﻟﱠ ِﺬي ِﰲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَ ْﺸ َﻔﻰ ت اﻟ ﱠ ُ زْر. ُ Hastanedeki arkadaşı ziyaret ettim. َ ﺼ ِﺪ ﺐ اْ ِﻹﻧْ َﺴﺎ َن اﻟﱠ ِﺬي ُﺧﻠُ ُﻘﻪُ َﺣ َﺴ ٌﻦ أ ُِﺣ ﱡ. Güzel ahlâklı insanı severim. 73 Sıla cümleleri ism-i mevsûlleriyle birlikte Türkçe'ye genelde -en, -ecek, -miş, diği ekleri alarak çevirilir. Bu yönüyle Türkçedeki bazı ortaçlara benzemektedirler. اَﻟﱠ ِﺬي َرأَﻳْـﺘُﻪُ َﻋﻠِ ﱞﻲ. Gördüğüm Ali'dir. ِ ُ ﻗَـﺮأ. Bana verdiğin kitabı okudum ﺎب اﻟﱠ ِﺬي أَ ْﻋﻄَْﻴﺘَِﲏ َ َْت اﻟْﻜﺘ َ ِ ت ﺎﻋ َﺪﺗِْﲏ ُ َﺷ َﻜ ْﺮ. Bana yardım eden kız çocuğuna teşekkür ettim. َ اﻟﻄ ْﻔﻠَﺔَ اﻟﱠِﱵ َﺳ 4. Âid Zamiri Sıla cümlesinde bulunup onu ism-i mevsûle bağlayan zamire âid zamiri denir. Bu zamir, ism-i mevsûle uygun olarak, gizli ya da açık bir şekilde gelebilir. Fiillerin çekiminde yer alan merfû muttasıl zamirlerle müstetir olanlar da âid zamiri olarak gelmektedir. اﲰُﻪُ َﻋﻠِ ﱞﻲ ْ ُﺳﺘَﺎذُ اﻟﱠ ِﺬي َ ﺣ. ْ ﻀ َﺮ اْﻷ َ İsmi Ali olan hoca geldi. ِ ُ ﻗَـﺮأ. Gönderdiğin kitabı okudum. ُﺎب اﻟﱠ ِﺬي أ َْر َﺳﻠْﺘَﻪ َ َْت اﻟْﻜﺘ َ ِ ِوﺻﻞ اﻟﻄﱠﺎﻟ. ﻮز َ ﺼ َﺮ اﻟ َْﻤ ْﺮأَ َة اﻟ َْﻌ ُﺠ َ َﺐ اﻟﱠﺬي ﻧ ُ ََ َ Yaşlı kadına yardım eden öğrenci geldi. ِ ِ ِ ﻮز َ ﺼ َﺮا اﻟ َْﻤ ْﺮأَ َة اﻟ َْﻌ ُﺠ َ َﺻ َﻞ اﻟﻄﱠﺎﻟﺒَﺎن اﻟﻠﱠ َﺬان ﻧ َ و. َ Yaşlı kadına yardım eden iki öğrenci geldi. ِ وﺻﻞ اﻟﻄﱡﻼﱠ ﱠ. ﻮز َ ﺼ ُﺮوا اﻟ َْﻤ ْﺮأَ َة اﻟ َْﻌ ُﺠ َ َﻳﻦ ﻧ ُ َ ب اﻟ ﺬ ََ َ Yaşlı kadına yardım eden öğrenciler geldiler. ِ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒﺔُ اﻟﱠِﱵ ﻧَﺼﺮ ِ َوﺻﻠ. ﻮز َ ت اﻟ َْﻤ ْﺮأَ َة اﻟ َْﻌ ُﺠ َ َ َ ََ Yaşlı kadına yardım eden (kız) öğrenci geldi. ِ َوﺻﻠ. ﻮز ُ َﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒ َ ﺼ ْﺮ َن اﻟ َْﻤ ْﺮأَ َة اﻟ َْﻌ ُﺠ َ َﺎت ااﻟﻼﱠِﰐ ﻧ َ َ Yaşlı kadına yardım eden (kız) öğrenciler geldi. Yukarıdaki cümlelerden birincisinde âid zamiri, altı çizili olan ُاﲰُﻪ ْ kelimesinde muzâfun ileyh olan ـﻪzamiridir. İsm-i mevsûl, müzekker ve tekil olduğu için zamir de ona uygun olarak gelmiştir. İkinci cümlede ُ أ َْر َﺳﻠْﺘَﻪfiilinin mef'ûlü olarak ona bitişmiş olan ـﻪ zamiridir. âid Geri kalan cümlelerde ise âid zamiri, üçüncü cümlede, ﺼ َﺮ َ َ ﻧfiilinin gizli (müstetir) fâili olan ُﻫ َﻮzamiri, dördüncüde merfû muttasıl zamir olan tensiye (ikil) elifi ()ا, beşincide cemi vâvı ()و, altıncıda gizli ِﻫ َﻲzamiri ve yedincide de nûn-u nisve (cem-i müennes) ( )نdir. 74 Merfû muttasıl zamirler hakkında ayrıntılı bilgi için AÖF İlahiyat Önlisans Programı Arapça II kitabından "Zamirler" ünitesine bakınız. Yukarıda verilen örnek cümleler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen âid zamirlerini tespit ediniz. ِ ُ وﺟ ْﺪ. Aradığım kitabı buldum. ُﺎب اﻟﱠ ِﺬي ﻃَﻠَْﺒﺘُﻪ َ َت اﻟْﻜﺘ ََ ِ ﻻﻣﺘِﺤ ِ ﻓَ ِﺮﺣ. İmtihanda başarılı olan öğrenci sevindi. ﺎن ْ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺔُ اﻟﱠِﱵ َﳒَ َﺤ َ ْ ْﺖ ِﰲ ا َ İsm-i mevsûle dair örnekler için http://www.onlinearabic.net www.schoolarabia.net adreslerine başvurabilirsiniz. ve ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki cümlede geçen ism-i mevsûlü parantez içinde verilenlerle değiştirerek cümleyi buna göre yeniden yazınız. .َس اﻟﱠ ِﺬي َﻋﻠﱠ َﻤﻨَﺎ اﻟﻠﱡﻐَﺔَ اﻟ َْﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔ َ َﺟ ُ ﺎء اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر ِ )اﻟﻠﱠ َﺬ.1 ............................... (ان ِﱠ ............................... (ﻳﻦ َ )اﻟﺬ.2 .................................( )اﻟﱠِﱵ.3 ِ َ )اﻟﻠﱠﺘ.4 ............................... (ﺎن .............................. ( )اﻟﻼﱠِﰐ.5 2. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları hâs ism-i mevsûllerle doldurunuz. ِ ﺴ .ﻮق ﺐ إِ َﱃ اﻟ ﱡ َ َذ َﻫ....... اﻟﻮﻟَ ُﺪ َ َر َﺟ َﻊ.1 ِ َ وﺻﻠ.2 .ﺐ ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ ُ ﺖ اﻟْﺒِْﻨ َ َ ُ ﺗَـﻠ َْﻌ...... ﺖ ِ ﻀﺮ اﻟْ َﻔﺘَـﻴ .ﺸ ْﻌ ِﺮ ّ َﳒَ َﺤﺎ ِﰲ َﻣ َﺴﺎﺑ َﻘ ِﺔ اﻟ...... ﺎن َ َ َ َﺣ.3 ْ ْﻦ .اﳋَْﻴـ َﺮ ُ ْ َرأَﻳ.4 َ ﻓَـ َﻌﻠ...... َﱢﺴﺎء َ ﺖ اﻟﻨ ِ ﺖ َﻋﻠَﻰ اﻟْﻌُ ﱠﻤ . ﻳَـ ْﻌ َﻤﻠُﻮ َن ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ...... ﺎل ُ َﺳﻠﱠ ْﻤ.5 .ﺖ َﻋﻠَﻰ َزِﻣﻴﻼََِﺎ ْ َ ﺗَـ َﻔ ﱠﻮﻗ...... ُْﻚ ِﻫ َﻲ اﻟْ َﻔﺘَﺎة َ ﺗِﻠ.6 ِ ت اﻟﻄﱠﺒِﻴﺒ . َﻋﺎ َﳉْ َﻦ أُﱢﻣﻲ...... ﺎت ُ َﺷ َﻜ ْﺮ.7 َ ِ ﺗُـﻨَﻈﱢﻤ....... ﺎن ِ َﺎن ُﳘَﺎ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒﺘ ِ َ َﻫﺎﺗ.8 .َﺎن اﻟ ﱢﺮ ْﺣﻠَﺔ َ َ ِ ْت اﻟ ِ ْ ْﻜﺘَﺎﺑَـ . ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘُـ ُﻬ َﻤﺎ...... ﲔ ُ ﻗَـ َﺮأ.9 ِ َﺖ اﻟﻄﱢْﻔﻠَﺘ ِ ﺑ َﻜ.10 . ﻓَـ َﻘ َﺪﺗَﺎ ﻟ ُْﻌﺒَﺘَـ ُﻬ َﻤﺎ...... ﺎن َ 75 َ ism-i mevsûlüyleﻣﺎ َ veyaﻣ ْﻦ 3. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları doldurunuz. .1ﻓَ َﺎز .....اﺟﺘَـﻬ َﺪ ِﰲ ُدر ِ وﺳ ِﻪ. ْ َ ُ ْﻌ ُﻞ .....ﺗَـ ْﻔ َﻌﻠُﻪُ. .2أَﻓـ َ ْت َ ......ﻛﺘَْﺒﺘَﻪُ. .3ﻗَـ َﺮأ ُ ﺻ َﻞ .....أَ ْﻋ ِﺮﻓُﻪُ. َ .4و َ ﺼ َﺮِﱐ. َ .5ﺷ َﻜ ْﺮ ُ ت .....ﻧَ َ َ .6ﺳ ﱠﺮِﱐ .....ﻓَـ َﻌﻠْﺘُ ُﻤﻮﻩُ. ِ ﺲ ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ. َ .7رأَﻳْ ُ ﺖ َْ ......ﳚﻠ ُ ِ ِ ِ اﷲ ﺑ ٍ ﺎق. ......8ﻋ ْﻨ َﺪ ُﻛ ْﻢ ﻳَـ ْﻨـ َﻔ ُﺪ َو ....ﻋ ْﻨ َﺪ َ ُﺣ ِ َﻚ .....ﺗُ ِﺮﻳ ُﺪﻩُ. ﻀ ُﺮ ﻟ َ َ .9ﺳﺄ ْ َ .10ﺧ ْﻴـ ُﺮ اﻟﻨ ِ ﱠﺎس. ﱠﺎس .....ﻳَـ ْﻨـ َﻔ ُﻊ اﻟﻨ َ 4. Aşağıdaki cümlelerde geçen ism-i mevsûllerin cümledeki görevini, örnekteki gibi, tespit ediniz. ِ اﳋَْﻴـﺮِ . ﲔ اﻟﻠﱠﺘَـ ْ ِ ت اﻟ َْﻤ ْﺮأَﺗَـ ْ ِ ﺻ َﻔﺔٌ ﻟِﻠ َْﻤ ْﻔﻌُﻮل. ﺎﻫ ْﺪ ُ اﳌﺜﺎل َ :ﺷ َ ﲔ ﺗَـ ْﻔ َﻌﻼَن ْ َ ِ س اﻟﱠ ِﺬي ﺑَـ َﲎ اﻟ ِْﻌ َﻤ َﺎرَة إِ َﱃ ﺑِﻼَ ِدﻩ. َ .1ﺳﺎﻓَـ َﺮ اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨﺪ ُ ﱠِ اﺟﺘَـ َﻬ ُﺪوا. ﻳﻦ ْ .2أَﻓْـﻠَ َﺢ اﻟﺬ َ ............. ............. ﺖ اﻟﱠِﱵ ﺣ ِﻔﻈَ ِ ﺖ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن اﻟ َﻜ ِﺮﱘَ. ﺖ اﻟﺒِْﻨ َ َ .3رأَﻳْ ُ َ ............. ﺎء َﻣ ْﻦ ﺑِْﻨﺘُﻪُ ُﻣ َﻬ ﱠﺬﺑَﺔٌ. َ .4ﺟ َ ............. .5ﻧُ ْﻜ ِﺮُم َﻣ ْﻦ ِﻋ ْﻨ َﺪﻧَﺎ. .6اﻟﱠ ِﺬي َﻋﻠﱠ َﻤ ِﲏ ُﻫ َﻮ َر ُﺟ ٌﻞ َﻛ ِﺮﱘٌ. ﺐ أُﱢﻣﻲ اﻟﱠِﱵ َرﺑﱠـ ْﺘ ِﲏ. .7أ ُِﺣ ﱡ ............. ............. ............. 5. Aşağıdaki cümlelerde geçen sıla cümlelerinin altını çizip, türünü belirtiniz. ﺖ ﳌُﺴﻠِ ِﻤ ﱠ ِ ﻳﻦ ﻳَﻄُﻮﻓُﻮ َن َﺣ ْﻮ َل اﻟْ َﻜ ْﻌﺒَ ِﺔ. َ .1رأَﻳْ ُ ْ َ ﲔ اﻟﺬ َ ﺎد ِ ﲔ اﻟْﻌُﻄْﻠَﺔَ ِﰲ اﻟْ َﻘ ْﺮﻳَِﺔ. ﺎت اﻟﻼﱠِﰐ ﻗَ َ ت اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَ ُ َ .2ﻋ َ ﻀ َْ ِ ﺖ إِ َﱃ ﺗَـ ْﻐ ِﺮ ِ ﻳﺪ اﻟْﺒُـﻠْﺒُ ِﻞ اﻟﱠ ِﺬي َﻋﻠَﻰ اﻟ َْﻮْر َد ِة. .3ا ْﺳﺘَ َﻤ ْﻌ ُ 76 .4ﺑ َﻜ ِ ﺼ َﻔﺎ َواﻟ َْﻤ ْﺮَوِة. ﲔ اﻟ ﱠ ﺖ اﻟ َﻔﺘَﺎةُ اﻟﱠِﱵ َﺳ َﻌ ْ ﺖ ﺑَـ َْ َ ﺖ اﻟْ َﻔﺘَﺎ َة اﻟﱠِﱵ ُﺧﻠُ ُﻘ َﻬﺎ َﺣ َﺴ ٌﻦ. َ .5ﺧﻄَْﺒ ُ .6إِ ﱠن اﷲَ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ َﻣﺎ ﻳُ ِﺮﻳ ُﺪ. ِ ْﻦ َﻋﻠَﻰ ﲨَْ ِﻌﻴﱠ ِﺔ ْ اﳋَ ِْﲑ. ﱢﺴﺎءُ اﻟﻼﱠِﰐ ﻳُ ْﺸ ِﺮﻓ َ َ .7ﻫ ُﺆﻻَء ُﻫ ﱠﻦ اﻟﻨ َ ﺎزوا ِﰲ اﻟ ُْﻤ َﺴﺎﺑَـ َﻘ ِﺔ. ﺎء َﻣ ْﻦ ﻓَ ُ َ .8ﺟ َ ﻳﺾ اﻟﱠ ِﺬي ِﰲ ﺑَـ ْﻴﺘِ ِﻪ. .9ﻋُ ْﺪ ُ ت اﻟ َْﻤ ِﺮ َ ِ ﺎﺿ َﺮِة. َﱠﺎر إِ َﱃ اﻟ ُْﻤ َﺤ َ .10أ َْر َﺳﻠ ُ ْﺖ اﻟْ َﻔ َﱴ اﻟﱠﺬي أَﺑُﻮﻩُ ﳒ ٌ 6. Aşağıdaki cümlelerde parantez içinde verilen fiilleri ism-i mevsûle uygun bir şekilde yazınız. ﺖ َﻋﻠﻰ اﳌَُﺪ ﱢرﺳﲔ اﻟﺬﻳﻦ )ﺧﺮج( ﻣﻦ اﳌﺪرﺳﺔ. َ .1ﺳﻠَ ْﻤ ُ ﺎن اﻟﻠﱠ َﺬ ِ .2اِﺳﺘَـﺮاح اﻟ َﻔﻼﱠﺣ ِ ان ) َﻋ ِﻤ َﻞ( ﰲ اﳊَْﻘﻞ. َ ْ َ َ ﺖ اﻟﻔﺘَ ِ ﻴﺎت اﻟﻼﱠِﰐ )ﻳﺬﻫﺐ( إﱃ اﳌَ ْﻜﺘَﺒﺔ. .3رأَﻳْ ُ َ .4ﺳﻠﱠ َﻤﺖ اﳌﺪ ﱢرﺳﺔُ ﻋﻠﻰ اﻟﻄﺎﻟﺒﺔ اﻟﱵ )دﺧﻞ( اﳌﺴﺠ َﺪ. ِ ﻀ َﺮ اﻟ ﱡ ﻳﻦ )ﻳﺒﺤﺚ( ﻋﻦ َﻋ َﻤ ٍﻞ. َ .5ﺣ َ ﺸﺒﱠﺎ ُن اﻟﺬ َ ان )ﳚﻠﺲ( ﲢﺖ اﻟﺸﺠﺮة ﻣ ْﺘـﻌﺒ ِ ان اﻟﻠﱠ َﺬ ِ .6اﻟﻨﱠ ﱠﺠﺎر ِ ﺎن. ُ ََ َ أﺗﲔ اﻟﻠﱠ ْ ِ َ .7ﺷ َﻜ ْﺮﻧَﺎ اﳌﺮ ْ ِ اﻟﻄﻌﺎم. ﺘﲔ )ﻃَﺒَﺦ( َ ﻮف اﻟﺬﻳﻦ )وﺻﻞ( إﱃ اﻟ ُﻔ ْﻨ ُﺪ ِق. ﺎم اﻟﻀﱡﻴُ ُ .8ﻧَ َ ﺎن اﻟﻠﱠﺘَ ِ .9اﻟﺒِْﻨﺘَ ِ ﻳﻨﺐ وﻋﺎﺋﺸﺔ. ﺎن )أﻛﻞ( َ اﻟﻄﻌﺎم ﳘﺎ ز ُ ت اﻟﻄﺒﻴﺐ اﻟﺬي )ﻓﺤﺺ( أ ِ َﺧﻲ. َ .10ﺷ َﻜ ْﺮ ُ َ 7. Aşağıdaki cümlelerdeki âid zamirlerini tespit edip, açık olanların altını çiziniz. ﺼﺔَ اﻟﱠِﱵ ﻗَـ َﺮأْﺗَـ َﻬﺎ. ْت اﻟ ِْﻘ ﱠ َﺧﺬ ُ .1أ َ ﺐ اﻟْ َﻮﻟَ ُﺪ اﻟﱠ ِﺬي أَ ْﻛ َﺮْﻣﺘُﻪُ. َ .2ذ َﻫ َ َﺧ َﺬ ِ ت ا ْﳉَﺎﺋَِﺰَة. ﺖ اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ َﻤﺔَ اﻟﱠِﱵ أ َ َ .3رأَﻳْ ُ ﺼﺎ َن اﻟﱠِﱵ ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘُـ َﻬﺎ. َ .4ﻛ َﻮﻳْ ُ ﺖ اﻟْ ُﻘ ْﻤ َ ﺐ اﻟﻨ ﱠ ِ ﻳﻦ ﻳَ ْﺴ َﻌ ْﻮ َن ِﰲ ْ اﳋَ ِْﲑ. .5أ ُِﺣ ﱡ ﱠﺎس اﻟﺬ َ َ ﺖ اﻟﱠِﱵ ﺗُﺴ ِ ﺎﻋ ُﺪ َﻫﺎ ِﰲ اﻟْﺒـ ْﻴ ِ ﺖ. ُِ .6ﲢ ﱡ ﺐ اْﻷُ ﱡم اﻟْﺒِْﻨ َ َ َ 77 َ .7ﻫ َﺬا ُﻫ َﻮ اﻟ ﱠ ف َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱢﺮ ْﺣﻠَ ِﺔ. ﺸ ﱡ ﺎب اﻟﱠ ِﺬي ﻳُ ْﺸ ِﺮ ُ ﺖ َﻋﻠَﻰ اﻟﻄﱠﺒِ ِ ِ ﺼ ِﲏ. َ .8ﺳﻠﱠ ْﻤ ُ ﻴﺐ اﻟﱠﺬي ﻓَ َﺤ َ ت َﺳ ِﺮ َﻳﻌﺔٌ. .9اﻟ ﱠ ﺴﻴﱠ َﺎرةُ اﻟﱠِﱵ َﻣ ﱠﺮ ْ .10وﺻﻞ اﻟ ﱢﺮﺟ ُ ﱠ ِ ﻳﻦ أَ ْﻛ َﺮُﻣ ِﻮﱐ. َ ََ َ ﺎل اﻟﺬ َ 8. Aşağıda parantez içinde verilen kelimelerin tamamını kullanarak anlamlı birer cümle oluşturunuz. ) .1اﳌﺪﻳﺮ ،ﺷ َﻜ َﺮ ،ﰲ ،اﻟﺬﻳﻦ ،اﻟﻄﻼﱠب ،اﻻﻣﺘﺤﺎن ،ﳒﺤﻮا( .................................................................... ) .2إﺑﺮاﻫﻴﻢ ،اﻟﺼﻮاب ،ﻳَـ ُﻘﻮﻟُﻪ ،ﻣﺎ ،ﻫﻮ( .............................................. َ ) .3ﻣ ْﻦ ،أَ ْﻋ ِﺮف ،اﻟﺘﻘﺮﻳﺮَ ،ﻛﺘَﺐ ،ﻫﺬا( ............................................. اﻟﺴﺎﺋﻘﲔَ ،ﺧﺎﻟَﻔﺎ ،اﻟﻠﺬﻳْﻦَ ،ﻋﺎﻗَﺐ ،إﺷﺎرة اﳌُُﺮور( ُ ) .4ﺷ ْﺮ ِﻃ ّﻲ اﳌُﺮوِر، ْ .............................................................................. ) .5ا ْﺳﺘَـ ْﻘﺒَـﻠْﻨَﺎ ،اﻟﺬي ،اﻟﻮزﻳﺮِ ،ﻣﻦ ،إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل ،وﺻﻞ( ............................................................. ﺖِ ،ﲟَ ْﻦ ،ﻫﺬا ،ﻗَـﺘَ َﻞ ،اﻟﺮﺟﻞ ،اﻟ ﱡ ﺸ ْﺮﻃَﺔ( ) .6أ َْﻣ َﺴ َﻜ ْ ........................................................... ) .7اﻟﺮواﻳﺔ ،ﻫﺬﻩ ،أَﻟﱠَﻔﻬﺎ ،اﳉﺪﻳﺪة ،اﻟﱵِ ،ﻫ َﻲُ ،ﺳﻠَْﻴ َﻤﺎن( .................................................................... ﻜﺮت ،أَﻧْـ َﻘ َﺬ ،ﺻﺪﻳﻘﻲَ ،ﻣ ْﻦِ ،ﻣﻦ ،اﻟﻐَ َﺮق(. َ ) .8ﺷ ُ .......................................................... ُﺣ ِ ﻀﺮَ ،ﻣﺎ ،ﻟﻚ ،ﺗُ ِﺮﻳﺪﻩ ،إ ْن َﺷﺎء اﷲ( ) .9ﺳﺄ ْ ................................................... ) .10ﺳﻠﱠﻤ ُ ِ ﺎﺋﺤﲔ ،ﻋﻠﻰ ،وﺻﻼ(، اﻟﺴ ْ َ ْ ﺖ ،ﻟﺰﻳﺎرﺗﻨﺎ ،اﻟﻠﺬﻳْﻦّ ، .................................................................... 9. Aşağıdaki cümleleri birbiriyle eşleştiriniz. ِ س اﻟﱠ ِﺬي َ .1ﻫ َﺬا ُﻫ َﻮ اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨﺪ ُ َ .2ﻫ ِﺬ ِﻩ ِﻫ َﻲ اﻟﻄﱠﺒِﻴﺒَﺔُ اﻟﱠِﱵ ال اﻟﻨ ِ ﱠﺎس. َﺳ َﺮﻗُﻮا أ َْﻣ َﻮ َ ﻮل. إﺳﺘَﺎﻧْـﺒُ َ َﺳﺎﻓَـ ْﺮ َن إِ َﱃ ْ 78 ﺻ َﻞ ِﻣ ْﻦ أَﻧْـ َﻘ َﺮَة. َو َ ﺖ اﻟ ﱡ ِ ِ ﱠ ِ .3أ َْﻣﺴ َﻜ ِ ﻳﻦ ﺸ ْﺮﻃَﺔُ ﺑﺎﻟ ﱢﺮ َﺟﺎل اﻟﺬ َ َ ﺎد ِ ﺎت اﻟﻼﱠِﰐ ﺿ ُ ت اﻟ ُْﻤ َﻤ ﱢﺮ َ َ .4ﻋ َ ﺎن اﻟﻠﱠﺘَ ِ ﺎن ُﳘَﺎ ا ْﳍَ ِﺪﻳﱠـﺘَ ِ َ .5ﻫﺎﺗَ ِ ﺎن ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘُـ ُﻬ َﻤﺎ. َ .6ﻫ َﺬا ُﻫ َﻮ اﻟْ َﻘﻠَ ُﻢ اﻟﱠ ِﺬي أ َْر َﺳﻠَ ُﻬ ُﻢ اﷲُ. ﺿ ﻰ. ُِﳛﺒﱡـ َﻬﺎ اﻟ َْﻤ ْﺮ َ ِِ ِ ﺐ اﻟﱠِﱵ َ .7ﻫﺬﻩ ﻫ َﻲ اﻟْ ُﻜﺘُ ُ ﻳَـ ْﻌ َﻤﻼَ ِن ِﰲ ا ْﳊَْﻘ ِﻞ. .8وﺻﻞ اﻟْﻌ ِﺎﻣﻼَ ِن اﻟﻠﱠ َﺬ ِ ان َ ََ َ ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘُـ َﻬﺎ. َ .9ﳒَﺢ اﻟﻄﱡﻼﱠ ﱠ ِ ﻳﻦ ُ َ ب اﻟ ﺬ َ .10آﻣ ْﻨ ُ ِ ِ ِ ﱠ ِ ﻳﻦ َ ﺖ ﺑﺎْﻷَﻧْﺒﻴَﺎء اﻟﺬ َ ﱄ. أ َْﻫ َﺪﻳْـﺘَﻪُ إِ َﱠ اﺟﺘَـﻬ ُﺪوا ِﰲ ُدر ِ وﺳ ِﻬ ْﻢ. ْ َ ُ 10. Aşağıdaki cümleleri örnekte olduğu gibi uygun bir ism-i mevsûlle birleştiriniz. ﱠِ َﺧ َﺬ ا ْﳉَﺎﺋَِﺰَة. ﺐأَ اﻟﻄﺎﻟ ُ اﳌﺜﺎل :رأَﻳ ُ ﱠ ِ ﺐ- . َْ ﺖ اﻟﻄﺎﻟ َ رأَﻳ ُ ﱠ ِ َﺧ َﺬ ا ْﳉَﺎﺋَِﺰَة. ﺐ اﻟﱠ ِﺬي أ َ َْ ﺖ اﻟﻄﺎﻟ َ ﺴﻤﺎو ِ ﺖ ﺑِ ِ ض. ﺎﷲ- . آﻣ ْﻨ ُ ات َواْﻷ َْر َ َ .1 اﷲُ َﺧﻠَ َﻖ اﻟ ﱠ َ َ ............................................ .2ﺳﺎﻓَـﺮ اﻟْﻤ َﻬ ْﻨ ِﺪﺳ ِ ﺎن- .اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨ ِﺪ َﺳﺎن ﺑَـﻨَـﻴَﺎ اﻟ ِْﻌ َﻤ َﺎرَة. َ َ ُ َ ............................................ ِ ﺖ اﻟ َْﻮْر َد َة. .3ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْ ُ ﺾ. اﻟ َْﻮْر َدةُ ﻟ َْﻮﻧُـ َﻬﺎ أَﺑْـﻴَ ُ - ............................................ ت اﻟْ َﻘ ِ ﺼﻴ َﺪﺗَـ ْ ِ ﲔ. .4ﻗَـ َﺮاْ ُ - ﺖ اﻟْ َﻘ ِ ﺼﻴ َﺪﺗَـ ْ ِ ﲔ. َﻛﺘَْﺒ َ ............................................ َ .5ﺷ َﻜﺮ اﻟْﻮِزﻳﺮ اﻟْﻤﻮﻇﱠَﻔ ِ ْﻦ ِﰲ اﻟْ ِﻮَز َارِة. ﺎت - .اﳌَُﻮﻇﱠَﻔ ُ ﺎت ﻳَـ ْﻌ َﻤﻠ َ َ َ ُ َُ .................................................. ﺖ اﻟﺰْﱠﻫ َﺮَة. .6ﻗَﻄَ ْﻔ ُ - اﻟﺰْﱠﻫ َﺮةُ ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ. .................................................. ﻀﺮ ِ ﺖ. ت اﻟْﺒِْﻨ ُ َ .7ﺣ َ َ ﺖ إِ َﱃ اﻟْ ُﻔ َﻘ َﺮ ِاء. َﺣ َﺴﻨَ ْ اﻟﺒِْﻨ ُ ﺖأْ .................................................. ب. َ .8ﻛﺎﻓَﺄ ُ ْت اﻟﻄﱡﻼﱠ َ ب َﳒَ ُﺤﻮا. اﻟﻄﱡﻼﱠ ُ 79 ......................................... ﺖ. .9اﻷُ ﱡم ُِﲢ ﱡ ﺐ اﻟْﺒِْﻨ َ ﺖ. ﺖ ﺗُـﻨَﻈﱢ ُ ﻒ اﻟْﺒَـ ْﻴ َ اﻟﺒِْﻨ ُ ........................................ ِ ﺎل ﺐ اﻷَﻃْ َﻔ ُ .10ﺗَﻌ َ ﺎل ﻟ َِﻌﺒُﻮا ُﻛ َﺮَة اﻟْ َﻘ َﺪِم. اﻷَﻃْ َﻔ ُ .............................................. 11. Aşağıdaki âyet-i kerîmelerde geçen ism-i mevsûlleri ve türünü tespit ediniz. ﴿ .1ﻳ ِ ﻀ ﱡﻞ َﻣ ْﻦ ﻳَ َﺸﺎءُ َوﻳَـ ْﻬ ِﺪي َﻣ ْﻦ ﻳَ َﺸﺎءُ ﴾ )اﻟﻨﺤﻞ (93 ُ ﴿ .2رﺑﱠـﻨَﺎ ا ْﻏ ِﻔﺮ ﻟَﻨَﺎ وِ ِﻹ ْﺧﻮاﻧِﻨَﺎ اﻟﱠ ِﺬﻳﻦ ﺳﺒـ ُﻘﻮﻧَﺎ ﺑِﺎْ ِﻹﳝَ ِ ﺎن﴾ )اﳊﺸﺮ (10 َ ََ َ ْ َ َ ﴿ .3ﻗَ ْﺪ أَﻓْـﻠَﺢ اﻟْﻤ ْﺆِﻣﻨُﻮ َن .اﻟﱠ ِﺬﻳﻦ ﻫﻢ ِﰲ ﺻﻼَِِﻢ َﺧ ِ ﺎﺷﻌُﻮ َن﴾ )اﳌﺆﻣﻨﻮن (2-1 َ ُْ َ ْ َ ُ ﴿ .4ﻻَ أَ ْﻋﺒُ ُﺪ َﻣﺎ ﺗَـ ْﻌﺒُ ُﺪو َن ﴾ )اﻟﻜﺎﻓﺮون (2 ُ ﴿ .5ﻫ َﻮ اﻟﱠ ِﺬي َﺧﻠَ َﻘ ُﻜ ْﻢ ﴾ )اﻟﺘﻐﺎﺑﻦ (2 ﱠِ ِ آﻣﻨُﻮا ﴾ )اﻟﺒﻘﺮة (9 ﻳﻦ َ ُ ﴿ .6ﳜَﺎدﻋُﻮ َن اﻟﻠﱠﻪَ َواﻟﺬ َ ﱠِ آﻣﻨﱠﺎ ﴾ )اﻟﺒﻘﺮة (14 آﻣﻨُﻮا ﻗَﺎﻟُﻮا َ ﻳﻦ َ َ ﴿ .7وإِ َذا ﻟَ ُﻘﻮا اﻟﺬ َ َ ﴿ .8ﻫ َﺬا َﻣﺎ َو َﻋ َﺪﻧَﺎ اﻟﻠﱠﻪُ َوَر ُﺳﻮﻟُﻪُ ﴾ )اﻷﺣﺰاب (22 ﴿ .9ﻓَ ِ ﺴﻤﺎو ِ ات َوَﻣ ْﻦ ِﰲ اْﻷ َْر ِ ض ﴾ )اﻟﺰﻣﺮ (68 َ ﺼﻌ َﻖ َﻣ ْﻦ ِﰲ اﻟ ﱠ َ َ ﺖ ﴾ )اﻟﺮﻋﺪ (39 ﴿ .10ﳝَْ ُﺤﻮ اﻟﻠﱠﻪُ َﻣﺎ ﻳَ َﺸﺎءُ َوﻳُـﺜْﺒِ ُ 12. Aşağıdaki Türkçe cümlenin en uygun Arapça karşılığını tespit ediniz. "“Konferansı dinleyen öğrenciler evlerine döndüler. ﺎد اﻟﻄﱡﻼﱠب اﻟﺬﻳﻦ اﺷﱰﻛﻮا ﰲ اﶈﺎﺿﺮة إﱃ ﺑﻴﻮِ ﻢ. َ .Aﻋ َ اﺳﺘﻤﻊ إﱃ اﶈﺎﺿﺮة إﱃ ﺑﻴﻮﺗِﻪ. َ .Bرﺟﻊ اﻟﻄﺎﻟﺐ اﻟﺬي ْ .Cرﺟﻊ اﻟﻄﱡﻼﱠب اﻟﺬﻳﻦ اﺳﺘﻤﻌﻮا إﱃ اﶈﺎﺿﺮة إﱃ ﺑﻴﻮِ ﻢ. .Dﻳﺮﺟﻊ اﻟﻄﱡﻼﱠب اﻟﺬﻳﻦ اﺳﺘﻤﻌﻮا إﱃ اﶈﺎﺿﺮة إﱃ ﺑﻴﻮِ ﻢ. ﺎد اﻟﻄﱡﻼﱠب اﻟﺬﻳﻦ اﺷﱰﻛﻮا ﰲ اﳌُْﺆﲤََِﺮ إﱃ ﺑﻼدﻫﻢ. َ .Eﻋ َ 13. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ﺖ ﻋﻠﻰ اﻟﻄﱠﺎﻟﺐ اﻟﺬي ﻳﻨﺘﻈﺮ اﳊﺎﻓﻠﺔ ﰲ اﳌَْﻮﻗِﻒ .ﺳﻠﱠ ْﻤ ُ َ 80 A. Durakta otobüs bekleyen öğrenciye selam vereceğim. B. Durakta otobüs bekleyen öğretmene selam verdim. C. Yolda otobüs bekleyen öğrenciye selam verdim. D. Caddede otobüs bekleyen gence selam verdim. E. Durakta otobüs bekleyen öğrenciye selam verdim. 14. Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz. 1. Bahçede oynayan çocuklar yoruldular. 2. Sevdiğim arkadaşa ikramda bulunurum. 3. İşini iyi yapan insandan Allah razı olur. 4. Hastanede çalışan iki doktor gitti. 5. Camileri ziyaret eden turistleri gördüm. 6. Yemeği yiyen iki kız çocuğu geldi. 7. Derslerine çalışan öğrenciler başardılar. 8. Oyuncaklarını kaybeden kızlar ağladılar. 9. Tanıdığım arkadaşlar terbiyelidirler. 10. Hasta kadına yardım eden çocuğa teşekkür ettim. Kelimeler ve Deyimler Beyaz : ﻴﺾ ٌ ِﺾ )ج( ﺑ ُ َأَﺑْـﻴ Sabit bıraktı : إِﺛْـﺒَﺎﺗًﺎ- ﺖ ُ ِﺖ – ﻳُـﺜْﺒ َ َأَﺛْـﺒ ِ ِ Toplantı : ت ٌ ﺎﻋﺎ َ ا ْﺟﺘِ َﻤﺎعٌ )ج( ا ْﺟﺘِ َﻤ Sevdi : ﺐ – إِ ْﺣﺒَﺎﺑًﺎ َﺣ ﱠ ﺐ – ُِﳛ ﱡ َأ ِ ِ İyilik yaptı, ihsanda bulundu : ﺴﺎﻧًﺎ إﱃ ْأ َ َﺣ َﺴ َﻦ – ُْﳛﺴ ُﻦ – إ ْﺣ Erkek kardeş : إِ ْﺧ َﻮا ٌن، ٌخ )ج( إِ ْﺧ َﻮة ٌ َأ Kız kardeş : ات ٌ َﺧ َﻮ ٌ أُ ْﺧ َ ﺖ ) ج( أ ِ İstirahat etti : ًاﺣﺔ ْ - ﻳﺢ َ اﺳِﱰ ُ اح – ﻳَ ْﺴ َِﱰ َ ا ْﺳﺘَـ َﺮ ِ Karşıladı : ًاﺳﺘِ ْﻘﺒَﺎﻻ ْ - ا ْﺳﺘَـ ْﻘﺒَ َﻞ – ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒِ ُﻞ ِ Dinledi, kulak verdiutlu : ﻤﺎﻋﺎ إﱃ ً ِاﺳﺘ ْ – ا ْﺳﺘَ َﻤ َﻊ – ﻳَ ْﺴﺘَ ِﻤ ُﻊ Aile : ُﺳ ٌﺮ ْأ َ ُﺳ َﺮةٌ )ج( أ Yönetti, sorumlu oldu : ف – إِ ْﺷ َﺮاﻓًﺎ ﻋﻠﻰ ُ ف – ﻳُ ْﺸ ِﺮ َ أَ ْﺷ َﺮ Trafik işareti : ﺎرةُ اﳌُُﺮوِر َ إِ َﺷ 81 ِ َﺿ ﱠﻞ – ﻳ Saptırdı : ًﺿﻼَﻻ ْ ِ إ- ﻀ ﱡﻞ َأ ُ Hazırladı : ادا ً َﻋ ﱠﺪ – ﻳُِﻌ ﱡﺪ – إِ ْﻋ َﺪ َأ ِ Kurtuldu, felaha erdi : إِﻓْﻼَ ًﺣﺎ- ﺢ ُ أَﻓْـﻠَ َﺢ – ﻳُـ ْﻔﻠ ِ İkamet etti, oturdu : ًﺎﻣﺔ َ َأَﻗ َ َ إِﻗ- ﻴﻢ ُ ﺎم – ﻳُﻘ ِ ُ ﻚ – ﳝُْ ِﺴ Yakaladı, tuttu : ﺴﺎ ًﻛﺎ ﺑِـ َ أ َْﻣ َﺴ َ ﻚ – إ ْﻣ Kurtardı : إِﻧْـ َﻘﺎ ًذا ِﻣ ْﻦ- أَﻧْـ َﻘ َﺬ – ﻳُـ ْﻨ ِﻘ ُﺬ Yakınında : ...ِ ِﲜ َﻮا ِر ِ Ağladı : ﺎء ً ﺑُ َﻜ- ﺑَ َﻜﻰ – ﻳَـ ْﺒﻜﻲ Bina etti, kurdu, dikti : ً ﺑِﻨَﺎء- ﺑَـ َﲎ – ﻳَـ ْﺒ ِﲏ Konuştu : ﱠث – َﲢَ ﱡﺪﺛًﺎ ُ ﱠث – ﻳَـﺘَ َﺤﺪ َ َﲢَﺪ ِ Yoruldu : ﺐ – ﺗَـ َﻌﺒًﺎ ُ ﺐ – ﻳَـ ْﺘـ َﻌ َ ﺗَﻌ ِ Mutsuz, üzgün : ﺴﺎء َ ﻴﺲ )ج( ﺗَـ ْﻌ ٌ ﺗَﻌ Rapor : ﺗَـ ْﻘ ِﺮ ٌﻳﺮ )ج( ﺗَـ َﻘﺎ ِر ُﻳﺮ Üstün oldu, geçti : ﺗَـ َﻔ ﱠﻮ َق – ﻳَـﺘَـ َﻔ ﱠﻮ ُق – ﺗَـ َﻔ ﱡﻮﻗًﺎ َﻋﻠَﻰ Ödül : َﺟﺎﺋَِﺰةٌ )ج( َﺟ َﻮاﺋُِﺰ Geldi : ﻮرا ُ ﻀ َﺮ – َْﳛ َ َﺣ ُ ﻀ ُﺮ – ُﺣ ًﻀ ٌ َﺣ ْﻘ ٌﻞ )ج( ُﺣ ُﻘ Tarla : ﻮل (Kadına) evlenme teklif etti : ً ِﺧﻄْﺒَﺔ- ﺐ ُ ُﺐ – ﳜَْﻄ َ ََﺧﻄ Teyze : ت ٌ ََﺧﺎﻟَﺔٌ )ج( َﺧﺎﻻ ِ ِ َع – ُﳜ Aldattı, aldatmaya çalıştı : اﻋﺎ ً ﺧ َﺪ،ًﺎد َﻋﺔ َ َﺎدعُ – ُﳐ َ َﺧ َ ﺎد Aykırı davrandı, muhalefet etti : ً ُﳐَﺎﻟََﻔﺔ- ﻒ ُ َِﻒ – ُﳜَﺎﻟ َ َﺧﺎﻟ Terbiye etti, yetiştirdi : ً ﺗَـ ْﺮﺑِﻴَﺔ- َرﱠﰉ – ﻳُـ َﺮﱢﰊ Yolculuk, tur, seyahat : ﻞ ٌ ِر ْﺣﻠَﺔٌ )ج( ِر َﺣ ِ ﻴﻒ )ج( أَر ِر Yaya kaldırımı : ٌﺻ َﻔﺔ ٌ ﺻ ْ َ Baktı, gözetti : ًَر َﻋﻰ – ﻳَـ ْﺮ َﻋﻰ – ِر َﻋﺎﻳَﺔ Roman : ﺎت ٌ َِرَواﻳَﺔٌ )ج( ِرَواﻳ (Kız) arkadaş : ت ٌ ََزِﻣﻴﻠَﺔٌ )ج( َزِﻣﻴﻼ Çiçek : ات ٌ ﻫﺮ َ َزْﻫ َﺮةٌ )ج( َز Artırdı, arttı : ﺎد ًة َ َ ِزﻳ- اد – ﻳَ ِﺰﻳ ُﺪ َ َز Önce geldi, geçti : َﺳ ْﺒـ ًﻘﺎ- ﺴﺒِ ُﻖ ْ ََﺳﺒَ َﻖ – ﻳ Sevindirdi, mutlu etti : ورا ً ُﺳ ُﺮ- ﺴ ﱡﺮ ُ ََﺳ ﱠﺮ – ﻳ (Birinin malını) çaldı, hırsızlık yaptı : ً َﺳ ِﺮﻗَﺔ- ﺴ َﺮ ُق ْ ََﺳ َﺮ َق – ﻳ 82 ﺴ َﻌﻰ َ -ﺳ ْﻌﻴًﺎ Koştu, hızlı hareket etti, sa‘y yaptı : َﺳ َﻌﻰ – ﻳَ ْ َﺳ ِﻌﻴ ٌﺪ )ج( ُﺳ َﻌ َﺪاءُ Mutlu : ﺴ ُﻜ ُﻦ – َﺳ َﻜﻨًﺎ İkamet etti Oturdu, : َﺳ َﻜ َﻦ – ﻳَ ْ ِ ﺎح Turist : َﺳﺎﺋ ُﺢ )ج( ُﺳﻴﱠ ٌ َﺳﺎﺋ ٌﻖ )ج( َﺳﺎﻗَﺔٌ ،ﺳﺎَﺋِ ُﻖ ُ◌و َن Şoför : ِ ﺎﻋ َﺪ ًة Yardım etti : ﺎﻋ َﺪ – ﻳُ َﺴﺎﻋ ُﺪ – ُﻣ َﺴ َ َﺳ َ ﺴﺎﻓِ ُﺮ – َﺳ َﻔ ًﺮا Yola çıktı, yolculuk yaptı : َﺳﺎﻓَـ َﺮ – ﻳُ َ َﺳ َﻮا ٌق Çarşı, pazar : ُﺳﻮ ٌق )ج( أ ْ ُﺷ ْﺮﻃَﺔٌ Polis : ُﺷ ْﺮﻃَﺔُ اﳌُُﺮور Trafik polisi : ِ ﺎﻫ َﺪ ًة Gördü : ﺎﻫ َﺪ – ﻳُ َﺸﺎﻫ ُﺪ ُ -ﻣ َﺸ َ َﺷ َ ﺻ ْﻌ َﻘﺔً Öldü, helak oldu : ﺻ ِﻌ َﻖ – ﻳَ ْ ﺻ َﻌ ًﻘﺎَ ، ﺼ َﻌ ُﻖ – َ َ ﻮفMisafir : . ﺿﻴُ ٌ ﺿ ْﻴ ٌ ﻒ ) ج( ُ َ ﺨﺎPişirdi : . ﻃَﺒَ َﺦ – ﻳَﻄْﺒَ ُﺦ -ﻃَْﺒ ً ﻮف -ﻃََﻮاﻓًﺎ Tavaf etti, dolaştı, tur attı : ﺎف – ﻳَﻄُ ُ ﻃَ َ ِ ﺠ ٌﺰ Yaşlı (özellikle kadın) : َﻋ ُﺠﻮٌز )ج( َﻋ َﺠﺎﺋ ُﺰ ،ﻋُ ُ ﻀﺎء Üye, organ : ﻋُ ْ ﻀ ٌﻮ )ج( أَ ْﻋ َ ﻞ Tatil : ﻋُﻄْﻠَﺔٌ )ج( ﻋُﻄﻼَ ٌ ت ،ﻋُﻄَ ٌ ِ ﻴﻤﺎ Öğretti : َﻋﻠﱠ َﻢ – ﻳُـ َﻌﻠﱢ ُﻢ -ﺗَـ ْﻌﻠ ً ﺎم Amca : َﻋ ﱞﻢ )ج( أَ ْﻋ َﻤ ٌ ﺎت Hala : َﻋ ﱠﻤﺔٌ )ج( َﻋ ﱠﻤ ٌ َﻋﺎﺋِﻠِ ﱞﻲ Aileyle ilgili, aileye ait : ِ ﺎد ًة (Hastayı) ziyaret etti : ﻮد -ﻋﻴَ َ ﺎد – ﻳَـﻌُ ُ َﻋ َ ِﻋﻴ ٌﺪ )ج( أَ ْﻋﻴَﺎ ٌد Bayram : ِ ﺸﺔً Yaşadı : ﻴﺶ – َﻋ ْﻴ ًﺸﺎِ ،ﻋﻴ َ ﺎش – ﻳَﻌ ُ َﻋ َ ِ ﺐ – ُﻣ َﻌﺎﻗَـﺒَﺔًِ ،ﻋ َﻘﺎﺑًﺎ Cezalandırdı : ﺐ – ﻳُـ َﻌﺎﻗ ُ َﻋﺎﻗَ َ ِ ﺞ ُ -ﻣ َﻌﺎ َﳉَﺔً Muayene etti, tedavi etti : َﻋﺎ َﰿَ – ﻳُـ َﻌﺎﻟ ُ َﻋ ِﺎﻣ ٌﻞ )ج( ﻋُ ﱠﻤ ٌ ﺎل İşçi, çalışan : ﻏَ ﱠﺮ َد – ﻳُـﻐَﱢﺮ ُد -ﺗَـﻐْ ِﺮﻳ ًﺪا (Kuş) öttü, şakıdı : ﻏَ ِﺮ َق – ﻳَـﻐْ َﺮ ُق – ﻏَ َﺮﻗًﺎ ﰲ Boğuldu, suya battı : ﻓَـ ًﱴ )ج( ﻓِ ْﺘـﻴَﺔٌ ،ﻓِ ْﺘـﻴَﺎ ٌن Genç (erkek) : ﺎت Genç (kız) : ﻓَـﺘَﺎةٌ )ج( ﻓَـﺘَـﻴَ ٌ 83 ﺼﺎ Muayene etti : ﺺ -ﻓَ ْﺤ ً ﺺ – ﻳَـ ْﻔ َﺤ ُ ﻓَ َﺤ َ ﻓَـ َﻘ َﺪ – ﻳَـ ْﻔ ِﻘ ُﺪ – ﻓَـ ْﻘ ًﺪا ،ﻓِ ْﻘ َﺪاﻧًﺎ Kaybetti : ﻓُـ ْﻨ ُﺪ ٌق )ج( ﻓَـﻨَ ِ ﺎد ُقOtel : . ِ وﻣﺎ Geldi : ﻗَﺪ َم – ﻳَـ ْﻘ َﺪ ُم -ﻗُ ُﺪ ً ﻗَـ ْﺮﻳَﺔٌ )ج( ﻗُـ ًﺮى Köy : ﻀﻰ – ﻳـ ْﻘ ِ ﻀﺎءً (Tatil vb.) geçirdi : ﻀﻲ -ﻗَ َ ﻗَ َ َ ﻒ – ﻗَﻄْ ًﻔﺎ ،ﻗُﻄُﻮﻓًﺎ (Çiçek, meyve vb.ni) kopardı, topladı : ﻒ – ﻳَـ ْﻘ ِﻄ ُ ﻗَﻄَ َ ﺼﺔٌ Gömlek : ﻗَ ِﻤ ٌ ﺼﺎ ٌن ،أَﻗ ِْﻤ َ ﻴﺺ )ج( ﻗُ ْﻤ َ اﻫﺔً Hoşlanmadı, sevmedi : َﻛ ِﺮَﻩ – ﻳَﻜ َْﺮﻩُ – ُﻛ ْﺮًﻫﺎَ ،ﻛ َﺮ َ ُﻛ َﺮةُ اﻟ َﻘ َﺪِم Futbol : َﻛ َﻮى – ﻳَ ْﻜ ِﻮي َ -ﻛﻴًّﺎ Ütüledi, dağladı : َﻛﺎﻓَﺄَ – ﻳُ َﻜﺎﻓِ ُﺊ ُ -ﻣ َﻜﺎﻓَﺄَ ًة Mükâfat verdi, ödüllendirdi : ث -ﺗَـ ْﻠ ِﻮﻳﺜًﺎ Kirletti : ث – ﻳُـﻠَ ﱢﻮ ُ ﻟ ﱠَﻮ َ ِ ﺐ -ﻟ ُْﻌﺒًﺎ Oynadı : ﺐ – ﻳَـﻠ َْﻌ ُ ﻟَﻌ َ ﺐ Oyuncak : ﻟ ُْﻌﺒَﺔٌ )ج( ﻟ َُﻌ ٌ ِ ِ ﺎء Karşılaştı, yüzyüze geldi, buluştu : ﻟَﻘ َﻲ – ﻳَـ ْﻠ َﻘﻰ -ﻟ َﻘ ً ﻟ َْﻮ ٌن )ج( أَﻟ َْﻮا ٌن Renk : ات Kongre : ُﻣ ْﺆﲤٌََﺮ )ج( ُﻣ ْﺆﲤَََﺮ ٌ ﳏ ًﻮا Sildi, yok etti, hükmünü kaldırdı : َﳏَﺎ – ﳝَْ ُﺤﻮ َْ - ات Konferans : ﺎﺿ َﺮ ٌ ﺎﺿ َﺮةٌ )ج( ُﳏَ َ ُﳏَ َ اﳌَ ْﺪ َر َﺳﺔُ اْ ِﻻﺑْﺘِ َﺪاﺋِﻴﱠﺔُ İlkokul : َﻣ ِﺪﻳﻨَﺔٌ )ج( ُﻣ ُﺪ ٌن Şehir : ﺿﻰ Hasta : ﻳﺾ )ج( اﳌَْﺮ َ اﳌَِﺮ ُ ﺎت Hemşire : ﺿ ٌ ﺿﺔٌ )ج( ﳑَُﱢﺮ َ ﳑَُﱢﺮ َ ِ َﺟ ِﻞ … için : ﻣ ْﻦ أ ْ اﳌَْﻨ ِﺰ ُل )ج( اﳌَﻨَﺎ ِز ُل Ev : ب Terbiyeli : ُﻣ َﻬ ﱠﺬ ٌ ﺎم Görev : ُﻣ ِﻬ ﱠﻤﺔٌ )ج( َﻣ َﻬ ّ ﻮت َ -ﻣ ْﻮﺗًﺎ Öldü : ﺎت – ﳝَُ ُ َﻣ َ َﱠﺎرو َن Marangoz : ﳒٌ َﱠﺎر )ج( ﳒ ُ ﺼ ًﺮا Yardım etti : ﺼ ُﺮ -ﻧَ ْ ﺼ َﺮ – ﻳَـ ْﻨ ُ ﻧَ َ ﻒ – ﺗَـ ْﻨ ِﻈﻴ ًﻔﺎ Temizledi : ﻒ – ﻳُـﻨَﻈﱢ ُ ﻧَﻈﱠ َ 84 ِ Organize etti, düzenledi : ﻴﻤﺎ ً ﺗَـ ْﻨﻈ- ﻧَﻈﱠ َﻢ – ﻳُـﻨَﻈﱢ ُﻢ Tükendi, bitti : ﺎدا ً ﻧَـ َﻔ- ﻧَِﻔ َﺪ – ﻳَـ ْﻨـ َﻔ ُﺪ Doğru yolu gösterdi, rehberlik etti : َﻫ َﺪى – ﻳَـ ْﻬ ِﺪي – ِﻫ َﺪاﻳَﺔً إِ َﱃ Terk etti, veda etti : َو ْد ًﻋﺎ- ُع – ﻳَ َﺪع َ َو َد Gül, gül ağacı : ت ٌ َوْر َدةٌ )ج( َوْر َدا Bakanlık : ات ٌ ِوَز َارةٌ )ج( ِوَز َار Bakan : َُوِز ٌﻳﺮ )ج( ُوَزَراء ِ Vardı, ulaştı, geldi, birleştirdi : ًﺻﻼ ْ َو،ًﺻﻮﻻ ُ ﺻ َﻞ – ﻳَﺼ ُﻞ – ُو َ َو Söz verdi, vâdetti : َو ْﻋ ًﺪا- َو َﻋ َﺪ – ﻳَ ِﻌ ُﺪ Özet İsm-i mevsûlleri mânâlarına göre gruplandırabilmek. İsm-i mevsûl, mânâsı peşinden gelen cümleyle açıklanan ve bu cümleyi öncesindeki kelime veya cümleye bağlayan marife bir isimdir. İsm-i mevsûlller hâs ve müşterek olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Hâs İsm-i Mevsûl Müzekker ve müennesi, tekil ve çoğulu için ayrı ayrı lafzı bulunan ism-i mevsûle hâs ism-i mevsûl denir. Bunlara özel ism-i mevsûller de denebilir. Çoğul İkil Tekil ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Mu‘rab) (Mebnî) (Mebnî) ِﱠ ﻳﻦ َ اَﻟﺬ ِ اَﻟﻠﱠ َﺬ اَﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ/ ان اَﻟﱠ ِﺬي اَﻟﻼﱠﺋِﻲ، اَﻟﻠﱠ َﻮ ِاﰐ،اَﻟﻼﱠِﰐ ِ َاَﻟﻠﱠﺘ ِ ْ اَﻟﻠﱠﺘَـ/ ﺎن ﲔ اَﻟﱠِﱵ Müzekker اﳌﺬ ﱠﻛﺮ Müennes اﳌﺆﻧﱠﺚ Bu tür ism-i mevsûller, marife bir ismin sıfatı olarak gelmişse ona, hem teklik - çokluk hem de müzekkerlik-müenneslik bakımından uyar. س اﻟﱠ ِﺬي َﳒَ َﺢ ُ ْ َرأَﻳ. Başarılı öğretmeni gördüm. َ ﺖ اﳌَُﺪ ﱢر ِ ﺖ اﳌَُﺪ ﱢر ِﺳ ﱠ ﻳﻦ َﳒَ ُﺤﻮا ُ ْ َرأَﻳ. Başarılı öğretmenleri gördüm. َ َ ﲔ اﻟﺬ 85 ﺖ ْ ﺖ اﳌَُﺪ ﱢر َﺳﺔَ اﻟﱠِﱵ َﳒَ َﺤ ُ ْ َرأَﻳ. Başarılı (bayan) öğretmeni gördüm. ِ ﺖ اﳌَُﺪ ﱢرﺳ ﺎت اﻟﻼﱠِﰐ َﳒَ ْﺤ َﻦ ُ ْ َرأَﻳ. Başarılı (bayan) öğretmenleri gördüm. َ 2. Müşterek İsm-i Mevsûl Müzekker ve müennesi, tekil ve çoğulu için ayrı ayrı lafzı bulunmayan ism-i mevsûle müşterek ism-i mevsûl denir. Bunlara genel ya da ortak ism-i mevsûller de denebilir. Bunların başlıcaları iki tanedir: َﻣ ْﻦve َﻣﺎ. َﻣ ْﻦ: Bu ism-i mevsûl akıllılar için kullanılır. ﺎء َﻣ ْﻦ ﻓَ َﺎز َ Kazanan geldi. َ ﺟ. ت ْ ت َﻣ ْﻦ ﻓَ َﺎز ْ ﺎء َ Kazanan (bayan) geldi. َ ﺟ. َﻣﺎ: Bu ism-i mevsûl ise akılsız ve cansız varlıkları için kullanılır. ُ ﻗَـ َﺮأ. Yazdığını okudum. ُْت َﻣﺎ َﻛﺘَْﺒﺘَﻪ َ َﺣ َﺪ. Dediğin oldu. ُث َﻣﺎ ﻗُـﻠْﺘَﻪ Sıla cümlesini ve çeşitlerini tanıyabilmek. İsm-i mevsûlden sonra gelen cümleye sıla cümlesi denir. Bu da isim cümlesi, fiil cümlesi ve şibhi cümle olarak gelebilir. ِ ََ ﳕDiktiğim ağaç büyüdü. ﺖ اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮةُ اﻟﱠِﱵ َزَر ْﻋﺘُـ َﻬﺎ ِ ب ٌ ﺎء اﻟْ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟﱠﺬي َوﻟَ ُﺪﻩُ ُﻣ َﻬ ﱠﺬ َ Çocuğu terbiyeli olan adam geldi. َ ﺟ. ِ ُ ﻗَـﺮأ. Sendeki kitabı okudum. ﺎب اﻟﱠ ِﺬي ِﻋ ْﻨ َﺪ َك َ َْت اﻟﻜﺘ َ Yukarıdaki üç örnekte, altı çizili olan sıla cümlelerinden birincisi fiil, ikincisi isim cümlesiyken, üçüncüsü de şibh-i cümledir. Âid zamirini belirleyebilmek. Sıla cümlesinde bulunup onu ism-i mevsûle bağlayan zamire âid zamiri denir. Bu zamir, ism-i mevsûle uygun olarak gizli ya da açık bir şekilde gelebilir. ِ ِ ﺖ اﻟﺪﱠو ﻴﺺ ٌ اء اﻟﱠﺬي ﲦََﻨُﻪُ َرﺧ َ َ ُ ْا ْﺷﺘَـ َﺮﻳ. Fiyatı ucuz olan ilacı aldım. ِ س اﻟﱠ ِﺬي ﺑَـ َﲎ اﻟ ِْﻌ َﻤ َﺎرَة َ و. َ Apartmanı inşa eden mühendis geldi. ُ ﺻ َﻞ اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨﺪ Birinci cümlede âid zamiri, altı çizili olan ُ ﲦََﻨُﻪkelimesinde muzâfun ileyh olan ـﻪzamiridir. İkinci cümlede ise âid zamiri altı çizili olan ﺑَـ َﲎfiilindeki gizli fâil zamiri olan ُﻫ َﻮdir. 86 İsm-i mevsûllerde mebni – mu‘rab ayırımını yapabilmek. Bu hâs ism-i mevsûllerden ikil olanlar mu‘rab, diğerleri mebnîdir. Müşterek ism-i mevsûllerden َﻣ ْﻦve َﻣﺎmebnîdir. Mu‘rab olanların irabı, aynen diğer ikil ِ َان – اﻟﻠﱠﺘ ِ )اَﻟﻠﱠ َﺬ, nasb ve cer hâli ise kelimeler gibidir. Bunların ref hâli elif’le (ﺎن ِ ْ )اَﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ – اﻟﻠﱠﺘَـ. yâ iledir (ﲔ Ref hâline misâl: ِ ﺎن اﻟﻠﱠ َﺬ ِ ﳘَﺎ اﳌﻬﻨﺪﺳﺎن اﻟﱰﻛﻴﱠ. ان ﻳَﻌﻤﻼن ﰲ ﻫﺬﻩ اﻟﺸﺮﻛﺔ ُ O ikisi, bu şirkette çalışan Türk mühendislerdir. Nasb hâline misâl: ِ ﲔ اﻟﻠﺬﻳ ِﻦ َْﳚ ف اﻟ ﱠ ﻠﺴﺎن ﰲ اﳌﺴﺠﺪ ُ أَ ْﻋ ِﺮ. ْ ِ ْ ﺸﺎﺑﱠـ Camide oturan iki genci tanıyorum. Cer hâline misâl: ِ اﻟﺪرس ﻳﻜﺘﺒﺎن اﻟﻄﺎﻟﺒﲔ اﻟﻠﱠﺬﻳْ ِﻦ ﺖ ﻋﻠﻰ ُ ﺳﻠﱠ ْﻤ. ْ َ َ Dersi yazan iki öğrenciye selam verdim. İsm-i mevsûllerin cümlenin hangi ögesi olduğunu tespit edebilmek. Hâs ism-i mevsûller, mübteda, haber, fâil, mef’ûl şeklinde cümlenin bir ögesi olarak gelebildikleri gibi, cümledeki marife bir ögenin sıfatı olarak da gelebilirler. Bu durumda ism-i mevsûl, öncesindeki isme, hem müzekkerlik – müenneslik hem de sayı bakımından uyar. Fâil Olma Durumu ﺴﻴﱠﺎرَة ﺐ اﻟﱠ ِﺬي ا ْﺷﺘَـ َﺮى اﻟ ﱠ َ َذ َﻫ. Arabayı satın alan gitti. Sıfat Olma Durumu ﺴﻴﱠﺎرَة ﺐ اﻟﺮﺟﻞ اﻟﱠ ِﺬي ا ْﺷﺘَـ َﺮى اﻟ ﱠ َ َذ َﻫ. Arabayı satın alan adam gitti. ُ Müşterek ism-i mevsûller ise sıfat olarak gelmeyip, sadece cümlenin bir ögesi olarak gelirler. Fâil Olma Durumu ﺴﻴﱠﺎرَة ﺐ َﻣﻦ ا ْﺷﺘَـ َﺮى اﻟ ﱠ َ َذ َﻫ. Arabayı satın alan gitti. Mef’ûl Olma Durumu ﺴﻴﱠﺎرَة ﺖ َﻣﻦ ا ْﺷﺘَـ َﺮى اﻟ ﱠ ُ ْرأَﻳ. َ Arabayı satın alanı gördüm. 87 Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ism-i mevsûl vardır? a. .اب َﻣﺎ ﺗَـ ُﻘﻮﻟُﻪُ ُﻫ َﻮ اﻟ ﱠ ُ ﺼ َﻮ b. ﺼﺔَ؟ َﻣ ْﻦ ﻗَـ َﺮأَ ّﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟ ِْﻘ ﱠ c. ﻚ؟ ْ َﻣﺎ َ ُاﲰ d. .ﺠ ْﺢ َ َﻣ ْﻦ َْﳚﺘَ ِﻬ ْﺪ ﻳَـ ْﻨ ِﱠ e. .ﺸ َﻔﻰ ْ َﻴﺐ َإﱃ اﳌُ ْﺴﺘ ُ ﺐ اﻟﻄﺒ َ َﻣﺎ َذ َﻫ 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde sıla cümlesi şibh-i cümledir? ِ ﻮز ﰲ اﻟ ﱠﺮ ِ ﺻ a. .◌َ ﺎل ُ ﻴﻒ اﻟﱠ ِﺬي ﻧَﻈﱠَﻔﻪُ اﻟْﻌُ ﱠﻤ ُ َ◌ ْﻣ ِﺸﻲ اﻟ َْﻤ ْﺮأَةُ اﻟ َْﻌ ُﺠ ِﱠ b. .ﺐ ﰲ اﳊَ ِﺪﻳ َﻘﺔ ُ َﺳ ﱠﺮِﱐ ُﺧﻠُ ُﻖ اﻟﻄﱢْﻔ ِﻞ اﻟﺬي ﻳَـﻠ َْﻌ ِ c. .اء َة اﻟ ﱢﺮَواﻳَِﺔ اﻟﱠِﱵ ِﻋ ْﻨ َﺪ َك َ أُ ِرﻳ ُﺪ ﻗ َﺮ ِ ِﱠ d. .ﺴ ِﺠ ِﺪ ُ َﺳﻠﱠ ْﻤ َ ﺲ أ ََﻣ ْ ﺎم اﻟ َْﻤ ُ ﺖ َﻋﻠَﻰ اﻟْ َﻔ َﱴ اﻟﺬي َْﳚﻠ ِ َﻛﻮ ت اﻟْ َﻔﺘَﺎةُ اﳌَﻼَﺑِ ﱠ e. .ﺴﻠَْﺘـ َﻬﺎ َ َ َﺲ اﻟ ِﱵ ﻏ َ 3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde âid zamiri gizli olarak gelmiştir? ِ ُ ﻗَـﺮأ a. .ُﺎب اﻟﱠ ِﺬي ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْـﺘَﻪ َ َْت اﻟْﻜﺘ َ b. .ﺎت اﻟ ﱠ ٌ َﺎت اﻟﻼﱠِﰐ َرأَﻳْـﺘَـ ُﻬ ﱠﻦ ُﻣ َﻬ ﱠﺬﺑ ُ ﺼ ِﺪﻳ َﻘ c. .ُﻞ اﻟﱠ ِﺬي أَ ْﻋ ِﺮﻓُﻪ َ َو ُ ﺻ َﻞ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ِ َﺧ َﺬ d. .ت ا ْﳉَﺎﺋَِﺰَة َ ﺖ اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ َﻤﺔَ اﻟﱠِﱵ أ ُ َْرأَﻳ ِﺟ ﱠ e. .ُﺐ اﻟﱠ ِﺬي َﻛﺎﻓَﺄْﺗُﻪ ُ ﺎء اﻟﻄﺎﻟ ََ 4. İsm-i mevsûl ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a. İsm-i mevsûlün tek başına mânâsı yoktur. b. İsm-i mevsûlden sonra gelen cümleye sıla cümlesi denir. c. Sıla cümlesinde ism-i mevsûle ait açık ya da gizli bir zamir bulunur. d. İsm-i mevsûller marifedir. e. İsm-i mevsûllerin tamamı mu‘rabdır. 5. "Müdür, etkin bir şekilde çalışan iki öğretmene teşekkür etti." Cümlesinin Arapça karşılığı aşağıdakilerden hangisidir? ٍ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳ ِﻦ ﻳـﻌﻤﻼَ ِن ﺑِﻨ َﺸ a. .ﺎط َ َ ْ َ ْ ِ ْ َﺳﻴَ ْﺸ ُﻜ ُﺮ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر َﺳ ٍ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳ ِﻦ ﻳـﻌﻤﻼَ ِن ﺑِﻨ َﺸ ِ b. .ﺎط َ َ ْ َ ْ ِ ْ َﺷ َﻜ َﺮ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟﻄﱠﺎﻟﺒَـ ِ ْ ﻳَ ْﺸ ُﻜ ُﺮ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر َﺳ c. .ﻂ ٍء ْ ُﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ ﻳَـ ْﻌ َﻤﻼَ ِن ﺑِﺒ ٍ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳ ِﻦ ﻳـﻌﻤﻼَ ِن ﺑِﻨ َﺸ d. .ﺎط َ َ ْ َ ْ ِ ْ َﺷ َﻜ َﺮ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر َﺳ ِ ْ ََﺷ َﻜ َﺮ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟ َْﻌ ِﺎﻣﻠ e. .ﻂ ٍء ْ ُﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳْ ِﻦ ﻳَـ ْﻌ َﻤﻼَ ِن ﺑِﺒ 88 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. a Yanıtınız doğru değilse, “Müşterek İsm-i Mevsûl” yeniden okuyunuz. 2. c Yanıtınız doğru değilse, “Sıla Cümlesi” okuyunuz. konusunu yeniden 3. d Yanıtınız doğru değilse, “Âid Zamiri” okuyunuz. konusunu yeniden 4. e Yanıtınız farklıysa “Hâs İsm-i Mevsûl” okuyunuz. konusunu yeniden 5. d Yanıtınız doğru değilse, “Hâs İsm-i Mevsûl” konusunu yeniden okuyunuz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Tesniye (İkil) : ِ ﲔ اﻟﻠﱠ َﺬﻳ ِﻦ ﻳـ ْﻘﺮ َرأَﻳْ ُ ﱢ. َآن اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن اﻟْ َﻜ ِﺮﱘ َ َ ْ ِ ْ َﺖ اﻟﻄ ْﻔﻠ Kur’ân-ı Kerîm okuyan iki çocuğu gördüm. ِ ﲔ ﺗَـ ْﻨ ِ ْ ﺖ اﻟْﺒِْﻨﺘَـ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘَـ ُﻬ َﻤﺎ ُ ْرأَﻳ. ُ ِ ْ ﲔ اﻟﻠﱠﺘَـ َ ﺼﺮان َ Arkadaşlarına yardım eden iki kızı gördüm. Cemi (Çoğul) : ِ ﺖ اﻷَﻃْ َﻔ َ ﱠ ُ ْرأَﻳ. َﻳﻦ ﻳَـ ْﻘ َﺮُؤو َن اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن اﻟْ َﻜ ِﺮﱘ َ َ ﺎل اﻟﺬ Kur’ân-ı Kerîm okuyan çocukları gördüm ِ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﺘَـ ُﻬ ﱠﻦ ُ ْرأَﻳ. ُ ﺖ اﻟْﺒَـﻨَﺎت اﻟﻼﱠِﰐ ﻳَـ ْﻨ َ ﺼ ْﺮ َن َ Arkadaşlarına yardım eden kızlar gördüm Sıra Sizde 2 ﻳَـ ْﻌ َﻤ ُﻞ ِﰲ ا ْﳊَْﻘ ِﻞ. : Fiil cümlesi. ﰲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَ ْﺸ َﻔﻰ.ِ : Şibhi cümle. ﺧﻠُ ُﻘﻪُ َﺣ َﺴ ٌﻦ. ُ : İsim cümlesi. 89 konusunu Sıra Sizde 3 Birinci cümlede âid zamiri ُ ﻃَﻠَْﺒﺘُﻪfiilindeki mansub muttasıl ـﻪzamiridir. İkinci cümlede âid zamiri ﺖ ْ َﳒَ َﺤfiilinde fâil olan gizli ِﻫ َﻲzamiridir. Yararlanılan Kaynaklar Abdürrahim, F. (1415). Durûsu’l-Lugati’l-Arabiyye li-Gayri’n-Nâtikîne bihâ, Medine. Çörtü, M. Meral (1998). Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul. Güler İ. - Günday, H. Şahin, Ş., (2001). Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. Komisyon, (1985) Ta‘limu’l-Arabiyye li-Gayri’n-Nâtıkîne bihâ elKitabu’l-Esâsî, Mekke. Maksudoğlu, Mehmet (1992). Arapça Dilbilgisi, İstanbul. Sînî, Mahmud İsmail vd., (ts.). el-Kavâidu’l-Arabiyyetu’l-Muyessera, İstanbul. Yaşar, Ahmet (1996). Arapça'nın Temel Kuralları, İzmir. 90 91 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • İlletli fiilleri sahîh fiillerden ayırt edebilecek, • İlletli fiil türlerini tanıyabilecek, • İlletli fiillerin mâzî, muzârî ve emir çekimlerini yapabilecek, • İlletli fiilleri merfû muttasıl ve munfasıl zamirlerle birlikte kullanabileceksiniz. Anahtar Kavramlar • Mu‘tel fiiller • Misâl fiil • Ecvef fiil • Nâkıs fiil • Lefîf fiil Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Metin içerisinde geçen mânâsını bilmediğiniz kelimeler için bir ArapçaTürkçe sözlüğe başvurunuz. • İlahiyat Önlisans Programı Arapça 1 kitabından Sahîh Fiil Çekimleri ve Zamirler ünitesini tekrar gözden geçiriniz. • Mehmet Maksudoğlu'nun Arapça Dilbilgisi adlı kitabından Fiillerin Bölümleri konusunu inceleyiniz. 92 İlletli Fiiller ve Çekimi ﺼ ِﺮﻳ ُﻔ َﻬﺎ ُ اﻷَﻓْـ َﻌ ْ َﺎل اﻟ ُْﻤ ْﻌﺘَـﻠﱠﺔُ َوﺗ GİRİŞ Arapça’da fiiller, aslî harflerinin türüne göre sahîh (illet harfi bulunmayan) ve mu‘tel (illetli/illet harfli) olmak üzere ikiye ayrılır. Aslî harfleri arasında illet harfi denilen elif, vâv ve yâ ( ي، و، )اharflerinden herhangi birisi bulunmayan fiile sahih fiil denir. ﺐ َ َ َﻛﺘyazdı, َ ﻗَـ َﺮأokudu, َﻣ ﱠﺪyardım etti örneklerinde olduğu gibi. Aslî harflerinden bir veya ikisi illet harfi olan fiile ise mu‘tel (illetli) fiil denir. َو َﺟ َﺪbuldu, ﺎل َ َ ﻗdedi, َرَﻣﻰattı, َوﻗَﻰkorudu fiilleri gibi. Türkçe’de ise fiiller çatısı, yapısı vb. yönlerden gruplandırılırken, harflerinin türüne göre herhangi bir gruplandırma yapılmamaktadır. Çünkü Türkçede Arapçadaki gibi illet harfi ya da ona karşılık olacak herhangi bir unsur bulunmamaktadır. Bu nedenle Arapçadaki illetli fiillerin Türkçedeki karşılığını ifade etmek mümkün değildir. OKUMA PARÇASI ُﺐ اﻟﻄﱠ ﱠﻤﺎع ُ أَ ْﺷ َﻌ ﺑﻦ ُﺟﺒَـ ٍْﲑ َﻣ ْﺸ ً ِ ﱠ َوِﻣﻦ اﳊِ َﻜﺎﻳَﺎت."ﺎدوﻧَﻪ ﺑِـ"أَ ْﺷ َﻌﺐ اﻟﻄﱠ ّﻤﺎع ُ َﻮﻣﻮﻧَﻪ وﻳُـﻨ ُ ُﱠﺎس ﻳَـﻠ ُ ﺐ ُ َﻛﺎ َن أَ ْﺷ َﻌ ُ وَﻛﺎ َن اﻟﻨ.ﻬﻮرا ﺑﺎﻟﻄ َﻤﻊ ِ :اﻟﱠِﱵ ﺗَ ُﺪ ﱡل َﻋﻠﻰ ِﺷﺪﱠة ﻃَﻤﻌﻪ ِ ّ ﻀﺤ ُﻜﻮ َن ﻣﻨﻪ : ﻓﻘﺎل ﳍﻢ،ﺺ ﻣﻨﻬﻢ ﻌﺾ اﻟ ﱢ َ ،ﺐ َ َإِ ﱠن ﺑ َ ْ َووﻗَـ ُﻔﻮا ﻳ َ وأراد أ ْن ﻳَﺘﺨﻠﱠ َ ،ﺼ ْﺒـﻴَﺎن َﺟﺎ ُؤوا إِﻟَﻴﻪ َ ﺣﱴ ﻏَﻀ ٍ ﺑﻴﺖ ِ إِ ﱠن ﰲ ﻟ ََﻌ ﱠﻞ اﻟﱠ ِﺬي ﻗُـﻠْﺘُﻪ: ﻗﺎل ﰲ ﻧَـ ْﻔ ِﺴﻪ،ﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن وﺗَـ َﺮُﻛﻮﻩ ٍ ﻓﻼن َﺣ ْﻔ َﻞ َزَو وﻟَ ﱠﻤﺎ َذﻫﺐ اﻟ ﱢ.ﻓﺠ َﺮْوا إﱃ ﻫﻨﺎك َ ،اج ِ ﺸﺪﱡوﻩ ِﻣﻦ َ َﺻ َﻞ إﱃ ُﻫﻨ وﻗَﺎﺑَـﻠَﻪ اﻟ ﱢ،ﺎك َﱂْ َِﳚ ْﺪ َﺷﻴﺌﺎ َ َﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن ﻫﻨﺎك ﻓ َ َﺳ َﺮ ْ ﻓﺄ.ٌَﳍُ ْﻢ ﺣﻘﻴﻘﺔ َ وﳌﱠﺎ َو.ع َﺧ ْﻠ َﻔﻬﻢ ْﳓ َﻮ اﻟﺒﻴﺖ .وﺿ َﺮﺑﻮﻩ َ َﻣﻼﺑِ ِﺴﻪ ِ ِ ﺑﻌﺾ اﻟﻨ ﻳﺄﻛﻼن ِﻣ ْﻦ ِﻗ ْﺪ ٍر ﻓﻘﺎل ﻠﺴﺎ ﻣ ﱠﺮًة ُﺎم ﻟ َْﻮﻻَ َﻛﺜْـ َﺮة ْ ﻌﺐ ُ ورَوى َ َﻣﺎ أَﻟَ ﱠﺬ اﻟﻄﱠ َﻌ:أﺷﻌﺐ َ َ ﱠﺎس أَ ﱠن أَ ْﺷ ُ َ واﻣ َﺮأﺗَﻪ َﺟ .اﳉُ ْﻤ ُﻬﻮِر ِ وأﻧﺖ؟ َ ﺲ َﻋﻠَﻰ اﻟﻄﱠ َﻌ ِﺎم إﻻﱠ أﻧﺎ ُ أَﻳْ َﻦ ا ْﳉُ ْﻤ ُﻬ:ﻓ َﻘﺎﻟَﺖ ْاﻣ َﺮأَﺗُﻪ َ ﻮر وﻟ َْﻴ ِ ﺖ أﻧﺎ ِ ت .واﻟﻘ ْﺪ ُر ﻓَـ َﻘ ْﻂ ﻗﺎل ُ َوِد ْد:أﺷﻌﺐ ُ واﷲ ﻟﻮ ُﻛ ْﻨ ُ (243 ص2 اﳌﻴﺴﺮة ج ّ ) ّ اﻟﻘﻮاﻋﺪ اﻟﻌﺮﺑﻴّﺔ: ﺑﺘﺼﺮف ﻣﻦ 93 Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız. ِ ﻮرا؟ ﺐ َﻣ ْﺸ ُﻬ ً .1ﰈَ َﻛﺎ َن أَ ْﺷ َﻌ ُ ِ ﺐ؟ .2ﻟ َﻤﺎذأ ﻳَـﻠُ ُ ﱠﺎس أَ ْﺷ َﻌ َ ﻮم اﻟﻨ ُ .3ﻟِﻤﺎ َذا أَراد أَ ْﺷﻌﺐ أَ ْن ﻳـﺘ َﺨﻠﱠ ِ ﺼ ْﺒـﻴ ِ ﺎن؟ ﺺ ﻣ َﻦ اﻟ ﱢ َ َ َ َ َ ُ ََ َ ﻒ َﲣَﻠﱠﺺ أَ ْﺷﻌ ِ ﺼ ْﺒـﻴ ِ ﺎن؟ َ .4ﻛ ْﻴ َ ﺐ ﻣ َﻦ اﻟ ﱢ َ َ َ ُ ﺐ ِﰲ ﻧَـ ْﻔ ِﺴ ِﻪ؟ ﺐ اﻟ ﱢ ﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن َﻣﺎ َذا ﻗَﺎل أَ ْﺷ َﻌ ُ .5ﻟَ ﱠﻤﺎ َذ َﻫ َ .6ﻣﺎ َذا ﻓَـﻌﻞ أَ ْﺷﻌ ِ اﻟﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن؟ ﺐ ّ ﺐ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ َذ َﻫ َ َ ََ َ ُ ِ ﺐ؟ َ .7ﻣﺎ َذا ﻓَـ َﻌ َﻞ اﻟ ﱢ ﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن ﺣﻴﻨَ َﻤﺎ ﻗَﺎﺑَـﻠُﻮا أَ ْﺷ َﻌ َ .8ﻣﺎ َذا ﲤََ ﱠﲎ أَ ْﺷﻌ ِ ﺎم َﻣ َﻊ َزْو َﺟﺘِ ِﻪ؟ ﺐ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻳَﺄْ ُﻛ ُﻞ اﻟﻄﱠ َﻌ َ َ َ ُ ﺐ؟ َ .9ﻫ ْﻞ ﺗَ ُﺪ ﱡل َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟ ِْﻘ ﱠ ﺼﺔُ َﻋﻠَﻰ ﻃَ َﻤ ِﻊ أَ ْﺷ َﻌ َ ﺐ؟ َ .10ﻣﺎ َرأْﻳُ َ ﻚ ِﰲ أَ ْﺷ َﻌ َ 2. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ِ وف( اءَ ،د ٌارَ ،ﻣ ْﻌ ُﺮ ٌ َﺳ َﺮ َ )ﻗَﺪ ُﻣﻮاَ ،ﻣ َﻜﺎ ٌن ،أ ْ ﺎم ،ﻳَ ْﺪﻋُﻮ َن ،ﻳَـ ْﻨ ُﺠﻮَ ،و َ ع ،أ ََﻣ َ ﺻ َﻞَ ،وَر َ ﻮرا ﺑِﺎﻟﻄﱠ َﻤ ِﻊ. ﺐ َر ُﺟﻼَ َﻣ ْﺸ ُﻬ ً َ .1ﻛﺎ َن أَ ْﺷ َﻌ ُ َ .2ﻛﺎ َن اﻟﻨﱠﺎس ﻳُـﻨَ ُ ِ ﺐ. ﺎدوﻧَﻪُ ﺑﺄَ ْﺷ َﻌ َ ُ ﺼ ْﺒـﻴ ِ ﺎن َﺟﺎ ُؤوا إِﻟ َْﻴ ِﻪ. .3إِ ﱠن ﺑَـ ْﻌ َ ﺾ اﻟ ﱢ َ .4أَراد أَ ْﺷﻌﺐ أَ ْن ﻳـﺘ َﺨﻠﱠ ِ ﺼ ْﺒـﻴ ِ ﺎن. ﺺ ﻣ َﻦ اﻟ ﱢ َ َ َ َ ُ ََ َ .5إِ ﱠن ِﰲ ﺑـ ْﻴ ِ اج. ﺖ ﻓُﻼَ ٍن َﺣ ْﻔ َﻞ َزَو ٍ َ ﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن إﱃ ﻫﻨﺎك. َ .6ﺟ َﺮي اﻟ ﱢ ْﻒ اﻟ ﱢ ِ ﺎن َْﳓﻮ اﻟْﺒـ ْﻴ ِ ﺖ. ﺐ َﺧﻠ َ َﺳ َﺮ َ .7أ ْ ﺼ ْﺒـﻴَ َ َ ع أَ ْﺷ َﻌ ُ 3. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. )ﳝَْ َﺪﺣﻮ َن ،ﻳـﺒ ُﻜﻮ َن ،ﻳـﺮﻣﻮ َن ،ﻗَﺎم ،ﻗِﻠﱠﺔٌ ،أَﻣﺎم ،وﻗَ َ ِ ﺎﻋﺔ ( ﺎش ،اﻟ َﻘﻨَ َ ُ َْ ﻒ ،ﻛﺬ ٌ ْبَ ،ﻋ َ َ َُْ ََ َ ﻮرا ﺑِﺎﻟﻄﱠ َﻤ ِﻊ. ﺐ َر ُﺟﻼَ َﻣ ْﺸ ُﻬ ً َ .1ﻛﺎ َن أَ ْﺷ َﻌ ُ ﺐ. ﱠﺎس ﻳَـﻠُ ُ ﻮﻣﻮ َن أَ ْﺷ َﻌ َ َ .2ﻛﺎ َن اﻟﻨ ُ 94 ِ .ﺐ ﻒ اﻟ ﱢ ْ َﺼ ْﺒـﻴَﺎ ُن ﻳ َ َ َوﻗ.3 َ ﻀ َﺤ ُﻜﻮ َن ﻣ ْﻦ أَ ْﺷ َﻌ .ٌ ﻟ ََﻌ ﱠﻞ اﻟﱠ ِﺬي ﻗُـﻠْﺘُﻪ َﳍُ ْﻢ ﺣﻘﻴﻘﺔ.4 ِ ع أَ ْﺷﻌﺐ َﺧ ْﻠ َﻔ ُﻬﻢ َْﳓﻮ اﻟْﺒـ ْﻴ .ﺖ ْ أ.5 َ َ ْ ُ َ َ َﺳ َﺮ ِ .ﻳﺄﻛﻼن ِﻣ ْﻦ ﻗِ ْﺪ ٍر واﻣ َﺮأﺗُﻪ ﻣ ﱠﺮًة ْ ﻌﺐ ُ ﺲ أَ ْﺷ َ َ َﺟﻠ.6 .ﺎم ﻟ َْﻮﻻَ َﻛﺜْـ َﺮةُ اﳉُ ْﻤ ُﻬﻮِر َ َﻣﺎ أَﻟَ ﱠﺬ اﻟﻄﱠ َﻌ.7 DİL BİLGİSİ İLLETLİ FİİLLER Aslî harflerinden bir veya ikisi illet harfi olan fiile mu‘tel (illet harfli) fiil denir. Bu illet harfleri de elif, vâv ve yâ'dır .( ي، و، َو َﺟ َﺪ )اbuldu, ﺎل َ َ ﻗdedi, َرَﻣﻰ attı, وﻗَﻰkorudu fiilleri gibi. Bunlar da illet harfinin türü ve bulunduğu yere َ göre dörde ayrılır: 1. Misâl fiil. 2. Ecvef fiil. 3. Nâkıs fiil. 4. Lefîf fiil. 1. Misâl Fiil Misâl fiil, aslî harflerinden ilki vâv ya da yâ harfi olan fiildir. Bu tür fiillerde vâv ile başlayanlar çoğunluktadır. Vâv ile başlayanlara misâl-i vâvî, yâ ile başlayanlara da misâl-i yâî denir. ﻒ َ َوِرmirasçı oldu, َ َ َوﻗdurdu, ﺐ َ َو َﻫbağışladı, ث ِ ِ ﺲ َ ﻳَِﻘuyandı, َ ﻳَﺌümitsiz oldu, ﺲ َ ﻳَﺒkurudu, ﻆ َو َﻋ َﺪsöz verdi ﺴ َﺮ ُ َﻳkolay oldu 2. Ecvef Fiil Ecvef fiil, aslî harflerinden ikincisi illet harfi olan fiildir. Bu ortadaki harf de ya “vâv” ( )وya da “yâ” ()يharfidir. Misâl fiilde olduğu gibi ecvef fiilde de orta harfi vâv olana ecvef-i vâvî, yâ olana da ecvef-i yâî denir. Ecvef fiilin vâvlı mı yoksa yâlı mı olduğu muzârisinden ve mastarından anlaşılır. – ﺎل َ َﻗ ِ ﺒ ﻳ – ﺎع ﺑ şeklindekiler ise yâlı ﻮل – ﻗَـ ْﻮ ٌل ُ ﻳَـ ُﻘşeklinde olanlar vâvlı iken, ﺑَـ ْﻴ ٌﻊ- ﻴﻊ ُ َ ََ ecveftir. Ancak ف ُ َﺎل – ﻳَـﻨ َ َ ﻧelde etti ٌ َﺧ ْﻮ- ﺎف ُ َﺎف – َﳜ َ َﺧkorktu ve ﻧَـ ْﻴ ٌﻞ- ﺎل ِ َ ﻓsıygasında gelen ﻌ ﻔ ـ ﻳ – ﻞ ﻌ örneklerinde olduğu gibi mâzî ve muzârisi ﻞ ْ َُ َ َ fiillerde vâv'lı mı yoksa yâ'lı mı olduğu muzârisinden değil, mastarından anlaşılır. Ancak aslı vâv ya da yâ olan bu illet harfleri mâzî fiilde elif ( ) ا olarak yazılır. 95 ﺎل َ َ ﻗdedi, َز َارziyaret etti, ﺎت َ َﻣöldü, ﺎع َ َ ﺑsattı, َﺳ َﺎرyürüdü, ﺎف َ َﺧkorktu ﺎل َ َﺳaktı , ﺎل َ َ ﻧelde etti Ecvef fiiller orta harfi hemze olan mehmûz fiillerle karıştırılmamalıdır. sordu fiili mehmûzken, ﺎل َ َﺳaktı fiili ecveftir. َﺳﺄ ََل 3. Nâkıs Fiil Nâkıs fiil, aslî harflerinden sonuncusu illet harfi olan fiildir. َد َﻋﺎdua etti, çağırdı, َﻋ َﻔﺎaffetti, َﺷ َﻜﺎşikayet etti, َرَﻣﻰattı, َﳒَﺎkurtuldu َﺷ َﻔﻰşifa verdi, ِ رrazı oldu, ﺿ َﻲ َ ﺑَـ َﲎbina etti, ﺑَ َﻜﻰağladı ﻟ َِﻘ َﻲkarşılaştı, ﻧَ ِﺴ َﻲunuttu, َﺧ ِﻔ َﻲgizli oldu 4. Lefîf Fiil Lefîf fiil, aslî harflerinden iki tanesi illet harfi olan fiildir. Bu illet harflerinin bulunduğu yere göre de lefîf fiil, lefîf-i makrûn (illet harfleri bitişik lefîf) ve lefîf-i mefrûk (illet harfleri ayrı lefîf) olmak üzere ikiye ayrılır. a. Lefîf-i Makrûn İllet harflerinin birisi fiilin ortasında, diğeri de sonunda ise buna lefîf-i makrûn denir. ﻧَـ َﻮىniyet etti, َرَوىrivâyet etti, ﻃََﻮىkatladı, َﻛ َﻮىütüledi b. Lefîf-i Mefrûk İllet harflerinin birisi fiilin başında diğeri de sonunda ise buna da lefîf-i mefrûk denir. َوﻗَﻰkorudu, َو َﰱsözünü tuttu, hükmetti, sorumlu oldu َو َﻋﻰaklında tuttu, ezberledi, İLLETLİ FİİLLERİN ÇEKİMİ 1. Misâl Fiil Mâzî Misâl fiilin mâzîleri, sâlim fiil gibi çekilir. 96 َوِ َﱄizledi, Vâv'lı Misâl Fiil Cemi Müsennâ Müfred اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (İkil) (Tekil) َو َﻋ ُﺪوا َو َﻋ َﺪا َو َﻋ َﺪ َو َﻋ ْﺪ َن َو َﻋ َﺪﺗَﺎ ت ْ َو َﻋ َﺪ َو َﻋ ْﺪ ُْﰎ َو َﻋ ْﺪﲤَُﺎ ت َ َو َﻋ ْﺪ َو َﻋ ْﺪﺗُ ﱠﻦ َو َﻋ ْﺪﲤَُﺎ ِ و َﻋ ْﺪ ت َ ا ْﳉَ ْﻤﻊ (Çoğul) َو َﻋ ْﺪﻧَﺎ ت ُ َو َﻋ ْﺪ Söz verdi : َو َﻋ َﺪ ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Muzâri Vâv'lı Misâl Fiil Vâv ile başlayan misâl fiilerin muzârileri elde edilirken genelde ilk harf düşer. َو َﻋ َﺪ – ﻳَ ِﻌ ُﺪ, ﻀ ُﻊ ُ ث – ﻳَ ِﺮ َ َوِرgibi. Sadece َو ِﺟ َﻞ – ﻳَـ ْﻮ َﺟ ُﻞ َ َﺿ َﻊ – ﻳ َ َوkoydu ve ث korktu ve ﻳَـ ْﻮﻗُـ ُﺮ- َوﻗُـ َﺮvakarlı oldu örneklerinde olduğu gibi ﻓَ ِﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ ve - ﻓَـﻌُ َﻞ ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ sıygalarında gelen fiillerin muzârisinde vâv harfi genelde sabit kalır. Bu durumda misâl fiilin muzârisi, sâlim fiil gibi çekilir. Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻳَ ِﻌ ُﺪو َن ِ ﻳ ِﻌ َﺪ ان َ ﻳَ ِﻌ ُﺪ ﻳَ ِﻌ ْﺪ َن ِ ﺗَ ِﻌ َﺪ ان ﺗَ ِﻌ ُﺪ ﺗَ ِﻌ ُﺪو َن ِ ﺗَ ِﻌ َﺪ ان ﺗَ ِﻌ ُﺪ 97 Söz veriyor / : ﻳَ ِﻌ ُﺪ verir / verecek ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﺗَ ِﻌ ْﺪ َن ِ ﺗَ ِﻌ َﺪ ان ِِ ﻳﻦ َ ﺗَﻌﺪ ِأ َﻋ ُﺪ ﻧَ ِﻌ ُﺪ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Yâ'lı Misâl Fiil Bu tür fiillerin muzârileri de, mâzîleri gibi sâlim fiil gibi çekilir. Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﺴ ُﺮو َن ُ ﻳَـ ْﻴ ِ ﻳـ ْﻴﺴﺮ ان َُ َ ﺴ ُﺮ ُ ﻳَـ ْﻴ ﺴ ْﺮ َن ُ ﻳَـ ْﻴ ِ ﺗَـ ْﻴﺴﺮ ان َُ ﺴ ُﺮ ُ ﺗَـ ْﻴ ﺴ ُﺮو َن ُ ﺗَـ ْﻴ ِ ﺗَـ ْﻴﺴﺮ ان َُ ﺴ ُﺮ ُ ﺗَـ ْﻴ ﺴ ْﺮ َن ُ ﺗَـ ْﻴ ِ ﺗَـ ْﻴﺴﺮ ان َُ ﻳﻦ َ ﺴ ِﺮ ُ ﺗَـ ْﻴ ﺴ ُﺮ ُ ﻧَـ ْﻴ ﺴ ُﺮ ُ ْأَﻳ Kolay oluyor / : ﺴ ُﺮ ُ ﻳَـ ْﻴ olur / olacak ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Emir Emir fiili, muzârinin muhatab ve muhataba sıygalarından elde edilir. Şu yollar takip edilir: Önce muzârinin başındaki muzârilik harfi olan tâ ( )تatılır ve sonu cezimli yapılır: ِﻋ ْﺪ ِﻋ ُﺪ ﺗَ ِﻌ ُﺪ Emirde müfred muhatabın sonu cezim olurken, cemi muhataba mebnî olduğu için sonu aynen kalır, geri kalanlarda ise cezim alâmeti olarak sonlarındaki nûn harfleri düşer. 98 Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ِﻋ ُﺪوا ِﻋ َﺪا ِﻋ ْﺪ ِﻋ ْﺪ َن ِﻋ َﺪا ِﻋ ِﺪي Vâv’lı misâl fiillerin emirlerinin çekiminde, gelenler hariç vâvlar düşer. Söz ver : ِﻋ ْﺪ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﻓَ ِﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ ve ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ- ﻓَـﻌُ َﻞ sıygalarında ِ Yukarıdaki tabloya uygun olarak siz de ﻒ َ َ َوﻗdurdu ve ﺲ َ ﻳَﺌümitsiz oldu fiillerinin başlarına أَﻧَﺎ, ﺖ َ ْ أَﻧve َْﳓ ُﻦzamirlerini getirerek mâzî çekimlerini yapınız. 2. Ecvef Fiil Mâzî İster vâv'lı olsun ister yâ'lı, mâzî çekiminde, harekeli merfû muttasıl zamirlere bitiştiklerinde ecvef fiillerin ortasındaki illet harfi düşer. Bunlar da nun-u nisveye bitişen ve ondan sonra gelen sıygalardır. ْﻦ َ ﻗُـﻠgibi. َ ﻗُـﻠ, ْﺖ Vâv’lı Ecvef Fiil Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻗَﺎﻟُﻮا َﻗَﺎﻻ ﺎل َ َﻗ ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Dedi, söyledi : ﺎل َ َﻗ ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ْﻦ َ ﻗُـﻠ ﻗَﺎﻟَﺘَﺎ َﺖ ْ ﻗَﺎﻟ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ﻗُـﻠْﺘُ ْﻢ ﻗُـﻠْﺘُ َﻤﺎ ْﺖ َ ﻗُـﻠ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ْﱳ ﻗُـﻠ ُﱠ ﻗُـﻠْﺘُ َﻤﺎ ِ ﻗُـﻠ ْﺖ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﻗُـﻠْﻨَﺎ ْﺖ ُ ﻗُـﻠ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak 99 Yâ’lı Ecvef Fiil Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﺑَﺎﻋُﻮا ﺎﻋﺎ َ َﺑ ﺎع َ َﺑ ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Sattı : ﺎع َ َﺑ ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ﺑِ ْﻌ َﻦ ﺎﻋﺘَﺎ َ َﺑ ﺖ ْ ﺎﻋ َ َﺑ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ﺑِ ْﻌﺘُ ْﻢ ﺑِ ْﻌﺘُ َﻤﺎ ﺖ َ ﺑِ ْﻌ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﱳ ﺑِ ْﻌ ُﱠ ﺑِ ْﻌﺘُ َﻤﺎ ِ ﺑِ ْﻌ ﺖ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﺑِ ْﻌﻨَﺎ ﺖ ُ ﺑِ ْﻌ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak ﺎف َ َﺧFiilinin Mâzî Çekimi Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) َﺧﺎﻓُﻮا َﺧﺎﻓَﺎ ﺎف َ َﺧ Korktu : َﺧﺎف ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ِﺧ ْﻔ َﻦ َﺧﺎﻓَـﺘَﺎ ﺖ ْ ََﺧﺎﻓ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ِﺧ ْﻔﺘُ ْﻢ ِﺧ ْﻔﺘُ َﻤﺎ ﺖ َ ِﺧ ْﻔ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﱳ ِﺧ ْﻔ ُﱠ ِﺧ ْﻔﺘُ َﻤﺎ ِ ِﺧ ْﻔ ﺖ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ِﺧ ْﻔﻨَﺎ ﺖ ُ ِﺧ ْﻔ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak 100 Muzâri Ecvef fiilin muzârisinde ortadaki illet harfi aslına dönüşür. ﻮل ُ ﺎل – ﻳَـ ُﻘ َ َ ﻗgibi. Ancak ﺎف ُ َﺎف – َﳜ َ َﺧörneğinde olduğu gibi, ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ- ﻓَ ِﻌ َﻞsıygasında olanlar bu kuralın dışındadır. Bunların muzârisinde illet harfi aslına dönüşmez. Ayrıca ecvef fiillere nûn-u nisve bitiştiğinde ise hepsinde de illet harfi düşer. ْﻦ َ ﻳَـ ُﻘﻠ gibi. Vâv’lı Ecvef Fiil Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻳَـ ُﻘﻮﻟُﻮ َن ﻳَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ﻮل ُ ﻳَـ ُﻘ Diyor / der / : ﻮل ُ ﻳَـ ُﻘ diyecek – söylüyor, söyler, söyleyecek ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ﺗَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ْﻦ َ ﻳَـ ُﻘﻠ ﻮل ُ ﺗَـ ُﻘ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ﺗَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ﺗَـ ُﻘﻮﻟُﻮ َن ﻮل ُ ﺗَـ ُﻘ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﺗَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ْﻦ َ ﺗَـ ُﻘﻠ ِ ﲔ َ ﺗَـ ُﻘﻮﻟ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﻮل ُ ُأَﻗ ﻮل ُ ﻧَـ ُﻘ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Yâ’lı Ecvef Fiil Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻳَﺒِﻴﻌُﻮ َن ِ ﻳﺒِﻴﻌ ﺎن َ َ ﻴﻊ ُ ِﻳَﺒ Satıyor, satar, : ﻴﻊ ُ ِﻳَﺒ satacak ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ﻳَﺒِ ْﻌ َﻦ ِ ﺗَﺒِﻴﻌ ﺎن َ ﻴﻊ ُ ِﺗَﺒ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi 101 ِ ﺗَﺒِﻴﻌ ﺎن َ ﺗَﺒِﻴﻌُﻮ َن ﻴﻊ ُ ِﺗَﺒ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ﺗَﺒِﻴﻌ ﺎن َ ﺗَﺒِ ْﻌ َﻦ ِ ﲔ َ ﺗَﺒِﻴﻌ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﻴﻊ ُ ِﻧَﺒ ﻴﻊ ُ ِأَﺑ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak ﺎف َ َﺧFiilinin Muzâri Çekimi Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) َﳜَﺎﻓُﻮ َن ِ ََﳜَﺎﻓ ﺎن ﺎف ُ ََﳜ Korkuyor, : ﺎف ُ ََﳜ korkar, korkacak ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ِ ََﲣَﺎﻓ ﺎن َﳜَْﻔ َﻦ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ ﺎف ُ ََﲣ 3. Şahıs Dişi ِ ََﲣَﺎﻓ ﺎن َﲣَﺎﻓُﻮ َن ﺎف ُ ََﲣ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ََﲣَﺎﻓ ﺎن َﲣَْﻔ َﻦ ِ ََﲣَﺎﻓ ﺎن Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﺎف ُ ََﳔ ﺎف ُ َﺧ َأ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Emir Ecvef fiillerin emirleri elde edilirken şu yol takip edilir: ﻗُ ْﻞ ﻮل ُ ُﻗ ﺗَـ ُﻘ ُﻮل Cezim alâmeti, müfred muhatab ve cemi muhataba sıygalarında illet harfinin gibi ), diğer sıygalarda ise sondaki nûn’ların düşmesi (ْﻦ َ ﻗُـﻠve ﻗُ ْﻞ düşmesidir. 102 Vâv’lı Ecvef Fiil Mâzî ve muzârisi ﻮل ُ ﺎل – ﻳَـ ُﻘ َ َ ﻗşeklinde gelen fiillerin emrinde ilk harfin harekesi ötre olur. ﻗُ ْﻞgibi. Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻗُﻮﻟُﻮا َﻗُﻮﻻ ﻗُ ْﻞ ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد De, söyle :ﻗُ ْﻞ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ْﻦ َ ﻗُـﻠ َﻗُﻮﻻ ﻗُ ِﻮﱄ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Yâ’lı Ecvef Fiil Mâzî ve muzârisi ﻴﻊ َ َ ﺑşeklinde gelen fiillerin emrinde ilk harfin harekesi ُ ِﺎع – ﻳَﺒ esre olur. ﺑِ ْﻊgibi. Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﺑِﻴﻌُﻮا ﺑِ َﻴﻌﺎ ﺑِ ْﻊ ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Sat :ﺑِ ْﻊ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﺑِ ْﻌ َﻦ ﺑِ َﻴﻌﺎ ﺑِ ِﻴﻌﻲ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﺎف َ َﺧFiilinin Emir Çekimi Mâzî ve muzârisi ﺎف ُ َﺎف – َﳜ َ َﺧşeklinde gelen fiillerin emrinde ilk harfin ﺧ gibi. harekesi üstün olur. ﻒ ْ َ Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) َﺧﺎﻓُﻮا َﺧﺎﻓَﺎ ﻒ ْ َﺧ ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Kork :ﻒ ْ َﺧ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek َﺧ ْﻔ َﻦ َﺧﺎﻓَﺎ َﺧ ِﺎﰲ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi 103 Yukarıdaki tabloya uygun olarak siz de ﺎم َ َ ﻗkalktı ve َﺳ َﺎرyürüdü fiillerinin ve ُﻫ ْﻢzamirleriyle birlikte muzârî çekimlerini yapınız. ُﻫ َﻮ, ُﳘَﺎ 3. Nâkıs Fiil Nâkıs fiillerin çekiminde, illet harfinden önce fetha varsa 3. erkek şahsın çoğulu söylenirken vâv harfi sâkin (harekesiz) gelir. َرَﻣﻰ – َرَﻣ ْﻮا , َد َﻋ ْﻮا- َد َﻋﺎ gibi. Ancak mâzînin müfred gâib sıygasında illet harfinden önce kesra varsa vâv, ِ رgibi. Aynı durum emir ve muzâride harf-i med şeklinde bulunur. ﺿﻮا ُ ﺿ َﻲ – َر َِ ِ ِ de geçerlidir. Emirde اِ ْرُﻣﻮا- اِ ْرِمve ﺿ ْﻮا ر َ ْ ا- ض َ ا ْرşeklinde, muzâride ise - ﻳَـ ْﺮﻣﻲ ﻳَـ ْﺮُﻣﻮ َنve ﺿ ْﻮ َن َ ﻳَـ ْﺮ- ﺿﻰ َ ﻳَـ ْﺮşeklinde olur. Mâzî Cemi ا ْﳉَ ْﻤﻊ (Çoğul) َد َﻋ ْﻮا Müsennâ Müfred اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (İkil) (Tekil) َد َﻋ َﻮا َد َﻋﺎ Dua etti, davet :َد َﻋﺎ etti ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek َد َﻋ ْﻮ َن َد َﻋﺘَﺎ ﺖ ْ َد َﻋ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi َد َﻋ ْﻮﲤَُﺎ َد َﻋ ْﻮ ُْﰎ ت َ َد َﻋ ْﻮ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek َد َﻋ ْﻮﲤَُﺎ َد َﻋ ْﻮﺗُ ﱠﻦ ِ َد َﻋﻮ ت ْ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi َد َﻋ ْﻮﻧَﺎ ت ُ َد َﻋ ْﻮ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Cemi ا ْﳉَ ْﻤﻊ (Çoğul) َرَﻣ ْﻮا Müsennâ Müfred اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (İkil) (Tekil) َرَﻣﻴَﺎ َرَﻣﻰ Attı :َرَﻣﻰ ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ﲔ َْ َرَﻣ َرَﻣﺘَﺎ ﺖ ْ َرَﻣ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi 104 َرَﻣ ْﻴﺘُ ْﻢ َرَﻣ ْﻴﺘُ َﻤﺎ ﺖ َ َرَﻣ ْﻴ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﱳ َرَﻣ ْﻴ ُﱠ َرَﻣ ْﻴﺘُ َﻤﺎ ِ رﻣ ْﻴ ﺖ ََ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi َرَﻣ ْﻴـﻨَﺎ ﺖ ُ َرَﻣ ْﻴ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Cemi ا ْﳉَ ْﻤﻊ (Çoğul) ﺿﻮا ُ َر ِر ﲔ َﺿ َ Müsennâ Müfred اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (İkil) (Tekil) ِر ﺿﻴَﺎ َ ِر ﺿ َﻲ َ ِر ﺿﻴَﺘَﺎ َ ِر ﺖ ْ َﺿﻴ َ ِر Razı oldu :ﺿ َﻲ َ ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ِر ﺿﻴﺘُ ْﻢ َ ِر ﺿﻴﺘُ َﻤﺎ َ ِر ﻴﺖ َ ﺿ َ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِر ﻴﱳ ﺿ ُﱠ َ ِر ﺿﻴﺘُ َﻤﺎ َ ِر ِ ﺿ ﻴﺖ َ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ِر ﺿﻴﻨَﺎ َ ِر ﻴﺖ ُ ﺿ َ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak َد َﻋﺎfiilinde olduğu gibi, nâkıs fiilin mâzîsinin son harfi uzun elif şeklindeyse, onun aslı vâv demektir ve bu harf fiilin çekiminde ortaya çıkar. َد َﻋﺎ – َد َﻋ َﻮا örneğinde olduğu gibi. Muzâri Cemi ا ْﳉَ ْﻤﻊ (Çoğul) ﻳَ ْﺪﻋُﻮ َن Müsennâ Müfred اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (İkil) (Tekil) ِ ﻳ ْﺪﻋُﻮ ان َ َ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ Dua ediyor / :ﻳَ ْﺪﻋُﻮ eder / edecek ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek 105 اﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔُ Gâibe / ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ِ ان َ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ َن 3. Şahıs Dişi ﺐ Muhatab / اﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃَ ُ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ِ ان َ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ َن 2. Şahıs Erkek ﺨﺎﻃَﺒَﺔُ ْ◌ Muhataba / اﻟ ُْﻤ َ ِ ﲔ ﺗَ ْﺪﻋ َ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ِ ان َ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ َن 2. Şahıs Dişi ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ Mütekellim / اﻟ ُ أَ ْدﻋُﻮ ﻧَ ْﺪﻋُﻮ 1. Şahıs Ortak ﻳَـ ْﺮِﻣﻲAtıyor / atar / : atacak ِ ﺐ Gâib / اﻟْﻐَﺎﺋ ُ Müfred Müsennâ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ )(Tekil )(İkil ﻳَـ ْﺮِﻣﻲ ﻳـﺮِﻣﻴ ِ ﺎن َْ َ Cemi ا ْﳉَ ْﻤﻊ )(Çoğul ﻳَـ ْﺮُﻣﻮ َن 3. Şahıs Erkek اﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔُ Gâibe / ﺗَـ ْﺮِﻣﻲ ِ ﲔ ﻳَـ ْﺮﻣ َ ﺗَـﺮِﻣﻴ ِ ﺎن َْ 3. Şahıs Dişi ﺐ Muhatab / اﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃَ ُ ﺗَـ ْﺮِﻣﻲ ﺗَـﺮِﻣﻴ ِ ﺎن َْ ﺗَـ ْﺮُﻣﻮ َن 2. Şahıs Erkek ﺨﺎﻃَﺒَﺔُ ْ◌ Muhataba / اﻟ ُْﻤ َ ِ ﲔ ﺗَـ ْﺮﻣ َ ِ ﲔ ﺗَـ ْﺮﻣ َ ﺗَـﺮِﻣﻴ ِ ﺎن َْ 2. Şahıs Dişi ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ Mütekellim / اﻟ ُ ﻧَـ ْﺮِﻣﻲ أ َْرِﻣﻲ 1. Şahıs Ortak ﺿﻰRazı uyor / olur : ﻳَـ ْﺮ َ / olacak ِ ﺐ Gâib / اﻟْﻐَﺎﺋ ُ Müfred Müsennâ Cemi )(Tekil )(İkil )(Çoğul ﺿﻰ ﻳَـ ْﺮ َ ﺿﻴ ِ ﺎن ﻳَـ ْﺮ َ َ ﺿ ْﻮ َن ﻳَـ ْﺮ َ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ ا ْﳉَ ْﻤﻊ 3. Şahıs Erkek اﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔُ Gâibe / ﺿﻰ ﺗَـ ْﺮ َ ﺿﻴ ِ ﺎن ﺗَـ ْﺮ َ َ ﲔ ﻳَـ ْﺮ َ ﺿ َْ 3. Şahıs Dişi 106 ِ ﺿﻴ ﺎن َ َ ﺗَـ ْﺮ ﺿ ْﻮ َن َ ﺗَـ ْﺮ ﺿﻰ َ ﺗَـ ْﺮ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ﺿﻴ ﺎن َ َ ﺗَـ ْﺮ ﲔ َ ﺗَـ ْﺮ َْ ﺿ ﲔ َ ﺗَـ ْﺮ َْ ﺿ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﺿﻰ َ ﻧَـ ْﺮ ﺿﻰ َ أ َْر Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Emir Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) أُ ْدﻋُﻮا أُ ْدﻋُ َﻮا ُاُ ْدع ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Dua et, davet et :ُاُ ْدع Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek أ ْدﻋُﻮ َن أُ ْدﻋُ َﻮا أُ ْد ِﻋﻲ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) اِ ْرُﻣﻮا اِ ْرِﻣﻴَﺎ اِ ْرِم At :اِ ْرِم Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِِ ﲔ َ ا ْرﻣ اِ ْرِﻣﻴَﺎ اِ ْرِﻣﻲ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ِ ﺿ ْﻮا َ ا ْر ِ ﺿﻴَﺎ َ ا ْر ِ ض َ ا ْر ِ Razı ol :ض َ ا ْر Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ﲔ َ ا ْر َْ ﺿ ِ ﺿﻴَﺎ َ ا ْر 107 ِ ﺿ ْﻲ َ ا ْر Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Yukarıdaki tabloya uygun olarak siz de ◌ُ - ﺟﺎ َ َرumdu, ◌َ – ﻧَ ِﺴ َﻲunuttu fiillerinin mâzî çekimlerini ِﻫ َﻲ, ُﳘَﺎve yapınız. ◌ِ - َﻛ َﻔﻰyeterli oldu ve ُﻫ ﱠﻦzamirleriyle birlikte 4. Lefîf Fiil Mâzî Lefîf fiilin mâzî çekimi nâkıs fiillerle aynıdır. Lefîf-i Makrûn Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻧَـ َﻮْوا ﻧَـ َﻮﻳَﺎ ﻧَـ َﻮى ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Niyet etti :ﻧَـ َﻮى ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ﻧَـ َﻮﻳْ َﻦ ﻧَـ َﻮﺗَﺎ ت ْ ﻧَـ َﻮ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ﻧَـ َﻮﻳْـﺘُ ْﻢ ﻧَـ َﻮﻳْـﺘُ َﻤﺎ ﺖ َ ْﻧَـ َﻮﻳ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﱳ ﻧَـ َﻮﻳْـ ُﱠ ﻧَـ َﻮﻳْـﺘُ َﻤﺎ ِ ْﻧَـﻮﻳ ﺖ َ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﻧَـ َﻮﻳْـﻨَﺎ ﺖ ُ ْﻧَـ َﻮﻳ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Lefîf-i Mefrûk Cemi ا ْﳉَ ْﻤﻊ (Çoğul) َوﻗَـ ْﻮا Müsennâ Müfred اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (İkil) (Tekil) َوﻗَـﻴَﺎ َوﻗَﻰ Korudu :َوﻗَﻰ ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ﲔ َْ َوﻗَـ َوﻗَـﺘَﺎ ﺖ ْ ََوﻗ Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi 108 َوﻗَـ ْﻴﺘُ ْﻢ َوﻗَـ ْﻴﺘُ َﻤﺎ ﺖ َ َوﻗَـ ْﻴ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ﱳ َوﻗَـ ْﻴ ُﱠ َوﻗَـ ْﻴﺘُ َﻤﺎ ِ وﻗَـ ْﻴ ﺖ َ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi َوﻗَـ ْﻴـﻨَﺎ ﺖ ُ َوﻗَـ ْﻴ Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Muzâri Lefîf fiilin muzâri çekimi de nâkıs fiil gibidir. Lefîf-i Makrûn Cemi Müsennâ Müfred (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻳَـ ْﻨـ ُﻮو َن ِ ﻳـ ْﻨ ِﻮﻳ ﺎن َ َ ﻳَـ ْﻨ ِﻮي ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد Niyet ediyor / :ﻳَـ ْﻨ ِﻮي eder / edecek ِ Gâib / ﺐ ُ اﻟْﻐَﺎﺋ 3. Şahıs Erkek ِ ﺗَـ ْﻨ ِﻮﻳ ﺎن َ ﻳﻦ َ ﻳَـ ْﻨ ِﻮ ﺗَـ ْﻨ ِﻮي Gâibe / ُاﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ 3. Şahıs Dişi ِ ﺗَـ ْﻨ ِﻮﻳ ﺎن َ ﺗَـ ْﻨـ ُﻮو َن ﺗَـ ْﻨ ِﻮي Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ﺗَـ ْﻨ ِﻮﻳ ﺎن َ ﻳﻦ َ ﺗَـ ْﻨ ِﻮ ﻳﻦ َ ﺗَـ ْﻨ ِﻮ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi ﻧَـ ْﻨ ِﻮي أَﻧْ ِﻮي Mütekellim / ْﻤﺘَ َﻜﻠﱢ ُﻢ ُ اﻟ 1. Şahıs Ortak Lefîf-i Mefrûk Bunlarda, vâv'lı misâl fiillerin çoğunda olduğu gibi, muzârisi elde edilirken ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ- ﻓَ ِﻌ َﻞsıygasında olanlar hariç, baştaki vâv harfi düşer. ﻳَِﻔﻲ- َو َﰱgibi. 109 Emir Lefîf-i Makrûn Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) اِﻧْـ ُﻮوا اِﻧْ ِﻮﻳَﺎ اِﻧْ ِﻮ Niyet et :اِﻧْ ِﻮ Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ﻳﻦ َ اﻧْ ِﻮ اِﻧْ ِﻮﻳَﺎ اِﻧْ ِﻮي Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Lefîf-i Mefrûk Cemi Müsennâ Müfred ا ْﳉَ ْﻤﻊ اﻟ ُْﻤﺜَـ ﱠﲎ اﻟ ُْﻤ ْﻔ َﺮ ُد (Çoğul) (İkil) (Tekil) ﻗُﻮا ﻗِﻴَﺎ ِق Koru :ِق Muhatab / ﺐ ُ َاﻟ ُْﻤ َﺨﺎﻃ 2. Şahıs Erkek ِ ﲔ َﻗ ﻗِﻴَﺎ ﻗِﻲ Muhataba / ◌ْ ُﺨﺎﻃَﺒَﺔ َ اﻟ ُْﻤ 2. Şahıs Dişi Yukarıdaki tabloya uygun olarak siz de ﻃََﻮىkatladı ve َو َﰱsözünü tuttu ِ ْ أَﻧ, أَﻧْـﺘُﻤﺎve ﱳ fiillerinin muzârî çekimlerini ﺖ أَﻧْـ ُﱠzamirleriyle birlikte yapınız. َ 110 اﻷﺟﻮف اﳌﺜﺎل اﻟﻠﻔﻴﻒ اﻟﻨﺎﻗﺺ ُﻫ َﻮ َو َﻋ َﺪ ﺴ َﺮ ﻳَ ُ ﺎل ﻗَ َ ﺎع ﺑَ َ َد َﻋﺎ َرَﻣﻰ رِ ﺿ َﻲ َ ﻧَـ َﻮى َوﻗَﻰ ُﳘَﺎ َو َﻋ َﺪا ﺴ َﺮا ﻳَ ُ ﻗَﺎﻻَ ﺑَﺎ َﻋﺎ َد َﻋ َﻮا َرَﻣﻴَﺎ رِ ﺿﻴَﺎ َ ﻧَـ َﻮﻳَﺎ َوﻗَـﻴَﺎ ُﻫ ْﻢ َو َﻋ ُﺪوا ﺴ ُﺮوا ﻳَ ُ ﻗَﺎﻟُﻮا ﺑَﺎﻋُﻮا َد َﻋ ْﻮا َرَﻣ ْﻮا ﺿﻮا َر ُ ﻧَـ َﻮْوا َوﻗَـ ْﻮا ِﻫ َﻲ ت َو َﻋ َﺪ ْ ت ﺴ َﺮ ْ ﻳَ ُ ﺖ ﺎﻋ ْ ﻗَﺎﻟ ْ َﺖ ﺑَ َ ﺖ رِ ﺖ ﺖ ﻧَـ َﻮ ْ ت َ وﻗَ ْ ﺿﻴَ ْ ﺖ َ رَﻣ ْ َد َﻋ ْ َ ُﳘَﺎ َو َﻋ َﺪﺗَﺎ ﺴ َﺮﺗَﺎ ﻳَ ُ ﻗَﺎﻟَﺘَﺎ ﺎﻋﺘَﺎ ﺑَ َ َد َﻋﺘَﺎ َرَﻣﺘَﺎ رِ ﺿﻴَﺘَﺎ َ ﻧَـ َﻮﺗَﺎ َوﻗَـﺘَﺎ ُﻫ ﱠﻦ َو َﻋ ْﺪ َن ﺴ ْﺮ َن ﻳَ ُ ْﻦ ﻗُـﻠ َ ﺑِ ْﻌ َﻦ ﲔ َد َﻋ ْﻮ َن َ رَﻣ َْ رِ ﲔ ﺿَ َ ﻧَـ َﻮﻳْ َﻦ ﲔ َوﻗَـ َْ ﺖ أَﻧْ َ ت َو َﻋ ْﺪ َ ت ﺴ ْﺮ َ ﻳَ ُ ْﺖ ﻗُـﻠ َ ﺖ رِ ﺖ ﺖ َ د َﻋ ْﻮ َ ﺖ َ وﻗَـ ْﻴ َ ﻴﺖ ﻧَـ َﻮﻳْ َ ﺿ َ ﺑِ ْﻌ َ ت َ رَﻣ ْﻴ َ َ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ َو َﻋ ْﺪﲤَُﺎ ﺴ ْﺮﲤَُﺎ ﻳَ ُ ﻗُـﻠْﺘُ َﻤﺎ ﺑِ ْﻌﺘُ َﻤﺎ َد َﻋﻮﲤَُﺎ رﻣ ْﻴﺘُﻤﺎ ر ِ ﺿﻴﺘُ َﻤﺎ ﻧَـ َﻮﻳْـﺘُ َﻤﺎ َ وﻗَـ ْﻴﺘُ َﻤﺎ ْ ََ َ َ أَﻧْـﺘُ ْﻢ َو َﻋ ْﺪ ُْﰎ ﺴ ْﺮُْﰎ ﻳَ ُ ﻗُـﻠْﺘُ ْﻢ ﺑِ ْﻌﺘُ ْﻢ َد َﻋﻮ ُْﰎ رﻣ ْﻴﺘُﻢ ر ِ ﺿﻴﺘُ ْﻢ ﻧَـ َﻮﻳْـﺘُ ْﻢ َ وﻗَـ ْﻴﺘُ ْﻢ ْ ََ ْ َ أَﻧْ ِ ﺖ و َﻋ ْﺪ ِ ت َ ﻳﺴﺮ ِ ت َ ُْ ﻗُـﻠ ِ ْﺖ ﺑِ ْﻌ ِ ﺖ ﺖ رِ َد َﻋﻮ ِ ﺖ وﻗَـ ْﻴ ِ ﻴﺖ ﻧَـﻮﻳْ ِ ﺿ ِ ت رﻣ ْﻴ ِ ﺖ ََ ْ َ َ َ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ َو َﻋ ْﺪﲤَُﺎ ﺴ ْﺮﲤَُﺎ ﻳَ ُ ﻗُـﻠْﺘُ َﻤﺎ ﺑِ ْﻌﺘُ َﻤﺎ َد َﻋﻮﲤَُﺎ رﻣ ْﻴﺘُﻤﺎ ر ِ ﺿﻴﺘُ َﻤﺎ ﻧَـ َﻮﻳْـﺘُ َﻤﺎ َ وﻗَـ ْﻴﺘُ َﻤﺎ ْ ََ َ َ ﱳ أَﻧْـ ُﱠ َو َﻋ ْﺪﺗُ ﱠﻦ ﺴ ْﺮﺗُ ﱠﻦ ﻳَ ُ ْﱳ ﻗُـﻠ ُﱠ ﱳ ﺑِ ْﻌ ُﱠ ﱳ رِ ﱳ ﱳ َ وﻗَـ ْﻴ ُﱠ ﻴﱳ ﻧَـ َﻮﻳْـ ُﱠ ﺿ ُﱠ َد َﻋ ْﻮﺗُ ﱠﻦ َ رَﻣ ْﻴ ُﱠ َ أَﻧَﺎ ت َو َﻋ ْﺪ ُ ت ﺴ ْﺮ ُ ﻳَ ُ ْﺖ ﻗُـﻠ ُ ﺖ ﺑِ ْﻌ ُ ﺖ رِ ﺖ َد َﻋ ْﻮ ُ ﺖ َ وﻗَـ ْﻴ ُ ﻴﺖ ﻧَـ َﻮﻳْ ُ ﺿ ُ ت َ رَﻣ ْﻴ ُ َ َْﳓ ُﻦ َو َﻋ ْﺪﻧَﺎ ﺴ ْﺮﻧَﺎ ﻳَ ُ ﻗُـﻠْﻨَﺎ ﺑِ ْﻌﻨَﺎ َد َﻋﻮﻧَﺎ رﻣ ْﻴـﻨَﺎ ر ِ ﺿﻴﻨَﺎ ََ ْ َ ﻧَـ َﻮﻳْـﻨَﺎ َوﻗَـ ْﻴـﻨَﺎ Tablo 4.1: İlletli Fiillerin Munfasıl Zamirlerle Mâzî Çekim Tablosu. 111 اﳌﺜﺎل اﻷﺟﻮف اﻟﻨﺎﻗﺺ ﻳَـ ْﺮِﻣﻲ اﻟﻠﻔﻴﻒ ﻳَِﻘﻲ ﻫ َﻮ ُ ﻳَ ِﻌ ُﺪ ﺴ ُﺮ ﻳَـ ْﻴ ُ ﻮل ﻳَـ ُﻘ ُ ﻴﻊ ﻳَﺒِ ُ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ ﳘَﺎ ُ ﻳ ِﻌ َﺪ ِ ان َ ﻳـ ْﻴﺴﺮ ِ ان َ َُ ﻳَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ﻳﺒِﻴﻌ ِ ﺎن َ َ ﺎن ﻳ ِﻘﻴ ِ ﺎن ﻳـ ْﻨ ِﻮﻳ ِ ﺿﻴ ِ ِ ِ ِ ﺎن ََ ﻳَ ْﺪﻋُ َﻮان ﻳَـ ْﺮﻣﻴَﺎن ﻳَـ ْﺮ َ َ َ َ ﻫ ْﻢ ُ ِ ﺴ ُﺮو َن ﻳَـ ُﻘﻮﻟُﻮ َن ﻳَﺒِﻴﻌُﻮ َن ﻳَﻌ ُﺪو َن ﻳَـ ْﻴ ُ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ َن ﻳَـ ْﺮُﻣﻮ َن ﺿ ْﻮ َن ﻳَـ ْﺮ َ ﻳَـ ْﻨـ ُﻮو َن ﻳَـ ُﻘﻮ َن ِ ﻫ َﻲ ﺗَ ِﻌ ُﺪ ﺴ ُﺮ ﺗَـ ْﻴ ُ ﻮل ﺗَـ ُﻘ ُ ﻴﻊ ﺗَﺒِ ُ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ﺗَـ ْﺮِﻣﻲ ﺿﻰ ﺗَـ ْﺮ َ ﺗَِﻘﻲ ﳘَﺎ ُ ﺗَ ِﻌ َﺪ ِ ان ﺗَـ ْﻴﺴﺮ ِ ان َُ ﺗَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ﺗَﺒِﻴﻌ ِ ﺎن َ ﺎن ﺗَِﻘﻴ ِ ﺎن ﺗَـ ْﻨ ِﻮﻳ ِ ﺿﻴ ِ ِ ِ ِ ﺎن َ ﺗَ ْﺪﻋُ َﻮان ﺗَـ ْﺮﻣﻴَﺎن ﺗَـ ْﺮ َ َ َ ﺿﻰ ﻳَـ ْﺮ َ ﻳَـ ْﻨ ِﻮي ﺗَـ ْﻨ ِﻮي ﻫ ﱠﻦ ُ ﻳَ ِﻌ ْﺪ َن ﺴ ْﺮ َن ﻳَـ ْﻴ ُ ْﻦ ﻳَـ ُﻘﻠ َ ﻳَﺒِ ْﻌ َﻦ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ َن ِ ﲔ ﻳَـ ْﺮﻣ َ ﲔ ﻳَـ ْﺮ َ ﺿ َْ ِ ﲔ ﻳﻦ ﻳَﻘ َ ﻳَـ ْﻨ ِﻮ َ ﺖ أَﻧْ َ ﺗَ ِﻌ ُﺪ ﺴ ُﺮ ﺗَـ ْﻴ ُ ﻮل ﺗَـ ُﻘ ُ ﻴﻊ ﺗَﺒِ ُ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ ﺗَـ ْﺮِﻣﻲ ﺿﻰ ﺗَـ ْﺮ َ ﺗَِﻘﻲ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ ﺗَ ِﻌ َﺪ ِ ان ﺗَـ ْﻴﺴﺮ ِ ان َُ ﺗَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ﺗَﺒِﻴﻌ ِ ﺎن َ ﺎن ﺗَِﻘﻴ ِ ﺎن ﺗَـ ْﻨ ِﻮﻳ ِ ﺿﻴ ِ ِ ِ ِ ﺎن َ ﺗَ ْﺪﻋُ َﻮان ﺗَـ ْﺮﻣﻴَﺎن ﺗَـ ْﺮ َ َ َ أَﻧْـﺘُ ْﻢ ِ ﺴ ُﺮو َن ﺗَـ ُﻘﻮﻟُﻮ َن ﺗَﺒِﻴﻌُﻮ َن ﺗَﻌ ُﺪو َن ﺗَـ ْﻴ ُ ﺿ ْﻮ َن ﺗَ ْﺪﻋُﻮ َن ﺗَـ ْﺮُﻣﻮ َن ﺗَـ ْﺮ َ ﺗَـ ْﻨـ ُﻮو َن ﺗَـ ُﻘﻮ َن ﲔ ﺗَـ ْﺮ َ ﺿ َْ ِ ﲔ ﻳﻦ ﺗَﻘ َ ﺗَـ ْﻨ ِﻮ َ ِ ﲔ ﺗَـ ْﺮﻣ َ ﺗَـ ْﻨ ِﻮي أَﻧْ ِ ﺖ ِِ ﻳﻦ ﺗَﻌﺪ َ ﻳﻦ ﺴ ِﺮ َ ﺗَـ ْﻴ ُ ِ ﲔ ﺗَـ ُﻘﻮﻟ َ ِ ﲔ ﺗَﺒِﻴﻌ َ ِ ﲔ ﺗَ ْﺪﻋ َ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ ﺗَ ِﻌ َﺪ ِ ان ﺗَـ ْﻴﺴﺮ ِ ان َُ ﺗَـ ُﻘﻮﻻَ ِن ﺗَﺒِﻴﻌ ِ ﺎن َ ﺎن ﺗَِﻘﻴ ِ ﺎن ﺗَـ ْﻨ ِﻮﻳ ِ ﺿﻴ ِ ِ ِ ِ ﺎن َ ﺗَ ْﺪﻋُ َﻮان ﺗَـ ْﺮﻣﻴَﺎن ﺗَـ ْﺮ َ َ َ ﱳ أَﻧْـ ُﱠ ﺗَ ِﻌ ْﺪ َن ﺴ ْﺮ َن ﺗَـ ْﻴ ُ ْﻦ ﺗَـ ُﻘﻠ َ ﺗَﺒِ ْﻌ َﻦ ﺗَ ْﺪﻋُﻮ َن ِ ﲔ ﺗَـ ْﺮﻣ َ ﲔ ﺗَـ ْﺮ َ ﺿ َْ ِ ﲔ ﻳﻦ ﺗَﻘ َ ﺗَـ ْﻨ ِﻮ َ أَﻧَﺎ أِ َﻋ ُﺪ ﺴ ُﺮ أَﻳْ ُ ﻮل أَﻗُ ُ ﻴﻊ أَﺑِ ُ أَ ْدﻋُﻮ أ َْرِﻣﻲ ﺿﻰ أ َْر َ أَﻧْ ِﻮي أَﻗِﻲ ﳓ ُﻦ َْ ﻧَ ِﻌ ُﺪ ﺴ ُﺮ ﻧَـ ْﻴ ُ ﻮل ﻧَـ ُﻘ ُ ﻴﻊ ﻧَﺒِ ُ ﻧَ ْﺪﻋُﻮ ﻧَـ ْﺮِﻣﻲ ﺿﻰ ﻧَـ ْﺮ َ ﻧَـ ْﻨ ِﻮي ﻧَِﻘﻲ Tablo 4.2: İlletli Fiillerin Munfasıl Zamirlerle Muzâri Çekim Tablosu. 112 اﻟﻠﻔﻴﻒ ِق اﻟﻨﺎﻗﺺ اِ ْرِم ِ اِﻧْ ِﻮ ض َ ا ْر اﻷﺟﻮف ُاُ ْدع ﺑِ ْﻊ ﻗُ ْﻞ ِ ِ ﻗِﻴَﺎ اِﻧْ ِﻮﻳَﺎ ﺿﻴَﺎ َ ا ْر ا ْرِﻣﻴَﺎ اُ ْدﻋُ َﻮا ﺑِ َﻴﻌﺎ َﻗُﻮﻻ ِ ِ ﻗُﻮا اِﻧْـ ُﻮوا ﺿ ْﻮا َ ا ْر ا ْرُﻣﻮا ﻗُﻮﻟُﻮا ﺑِﻴﻌُﻮا اُ ْدﻋُﻮا ِ ِ ﻗِﻲ اِﻧْ ِﻮي ﺿ ْﻲ َ ا ْر ا ْرِﻣﻲ ﺑِ ِﻴﻌﻲ اُ ْد ِﻋﻲ ﻗُ ِﻮﱄ اﳌِﺜﺎل ِﻋ ْﺪ ﺖ َ ْأَﻧ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ ِﻋ َﺪا ِﻋ ُﺪوا أَﻧْـﺘُ ْﻢ ِﻋ ِﺪي ِ ْأَﻧ ﺖ ِ ِ ﻗِﻴَﺎ اِﻧْ ِﻮﻳَﺎ ﺿﻴَﺎ َ ا ْر ا ْرِﻣﻴَﺎ اُ ْدﻋُ َﻮا ﺑِ َﻴﻌﺎ َﻗُﻮﻻ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ ِﻋ َﺪا ِ ِ ِِ ِ ﲔ َ ﲔ ا ْر َ ﻳﻦ ﻗ َْ ﺿ َ اُ ْدﻋُﻮ َن ا ْرﻣ َ ﲔ اﻧْ ِﻮ ﺑِ ْﻌ َﻦ ْﻦ َ ﻗُـﻠ ِﻋ ْﺪ َن ﱳ أَﻧْـ ُﱠ Tablo 4.3: İlletli Fiillerin Munfasıl Zamirlerle Emir Çekim Tablosu. İlletli fiil çekimleriyle ilgili daha ayrıntılı örnekler http://www.onlinearabic.net/fiiller/mâzî_fiil.asp adresine başvurabilirsiniz. için İlletli fiillerin çekimiyle ilgili daha ayrıntılı bilgi için ayrıca M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Sarf adlı kitabındaki Aksâm-ı Seb’a adlı 7. bölümden Mu‘tel fiil konusuna bakınız. ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki parağrafta boş bırakılan yerleri parantez içindeki kelimelerden uygun olanını seçerek doldurunuz. ِ ِ ( َﻫ َﺪى- ﺎم – ﻳَـ ْﻨـ َﻬﻰ – َو َﻋ َﺪ َ َ) َرﺿ َﻲ – ﻳَـ ْﻘﻀﻲ– ﻳَ ْﺪﻋُﻮ – ﻗ ِ اﻟْﻤﺴﻠِﻢ وﻗـْﺘَﻪُ ِﰲ اﻟْﻌﻤ ِﻞ...... . ُﻫﻢ ﺑِﺎ ْﳉﻨ ِﱠﺔ.....اﷲ اﳌُﺴ ِﻠ ِﻤﲔ إﱃ اﻟﺪﱢﻳ ِﻦ ا ْﳊ ﱢﻖ و...... وﻫﻮ.ﺎدة َ َواﻟﻌﺒ َ ْ ُ َ ْ َ ََ َُ ُْ ِ ِ ِ . ﲟَﺎ أ ََﻣ َﺮ ﺑﻪ..... اﷲُ ﻋﻨﻪ ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ........ وﻗَ ْﺪ. َﻋﻦ اﳌُْﻨ َﻜﺮ...... إﱃ اﳋَ ِْﲑ و..... 2. Okuma parçasında geçen mu‘tel fiilleri ve türünü aşağıdaki boşluklara yazınız. ِ اﻟﻔ ْﻌ ُﻞ اﻟ ُْﻤ ْﻌﺘَ ّﻞ ﻧَـ ْﻮﻋُﻪ ِ اﻟﻔ ْﻌ ُﻞ اﻟ ُْﻤ ْﻌﺘَ ّﻞ .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... 113 .......... .......... ﻧَـ ْﻮﻋُﻪ 3. Aşağıdaki cümleyi verilen zamirlerle başlatarak yeniden yazınız. ﺎم اﻟْﺒَ ِ ﺎب. ُﻫ َﻮ َوﻗَ َ ﻒ أ ََﻣ َ .Aأَﻧَﺎ ............................ .Bأَﻧْـﺘُ ْﻢ ........................... ُ .Cﻫ ْﻢ ........................... َْ .Dﳓ ُﻦ .......................... ِ .Eﻫ َﻲ ............................ 4. Aşağıdaki cümleyi verilen zamirlerle başlatarak yeniden yazınız. َْﳓﻦ ﻧَـ ُﻘﻮم ِﻣﻦ اﻟﻨـﱠﻮِم ﻗَـ ْﺒﻞ أَ َذ ِ ان اﻟْ َﻔ ْﺠ ِﺮ. ُ ُ َ ْ َ .Aأَﻧْـﺘُ َﻤﺎ .................................... ُ .Bﻫ َﻮ ..................................... .Cأَﻧْ ِ ﺖ .................................... ُ .Dﻫ ﱠﻦ ..................................... ﱳ ..................................... .Eأَﻧْـ ُﱠ 5. Aşağıdaki cümlelerde geçen mâzî nâkıs fiilleri muzâriye çeviriniz. ت اﻷ ِ ﺎء إِ َﱃ ﺑَـ ْﻴ ِﱵ........................... . َ .Aد َﻋ ْﻮ ُ ْ َﺻﺪﻗَ َ ِ ِ ﻴﺺ............................ . َ .Bﻛ َﻮت اﻟ َْﻤ ْﺮأَةُ اﻟْ َﻘﻤ َ ﻮرَة اﻟْ َﻔ ِﺎﲢَ ِﺔ............................ . .Cﺗَﻼَ اْ ِﻹ َﻣ ُ ﺎم ُﺳ َ س َﻋ ِﻦ اﻟﻄﱠﺎﻟِ ِ ﺐ............................ . َ .Dﻋ َﻔﺎ اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر ُ ﺎت إِ َﱃ ﺑـﻴﻮِِ ﱠﻦ ﻣﺴ ِﺮ َﻋ ٍ ِ ﺎت.................... . َ .Eﻣ َﺸﺖ اﻟْﺒَـﻨَ ُ ُ ُ ُ ْ 6. Aşağıdaki cümlelerde parantez içindeki fiilleri muzâriye çevirerek doğru şeklini yazınız. .Aاﳌُﺴﻠِﻤﻮ َن )رﺟﺎ( ﻣﻐْ ِﻔﺮَة ِ اﷲ. ْ ُ ََ َ َ ﻀﻰ( اﻟْﻌُﻄْﻠَﺔَ ِﰲ اﻟْ َﻘ ْﺮﻳَِﺔ. ﺎت )ﻗَ َ .Bاﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَ ُ .Cاﳌَُﻬ ْﻨ ِﺪﺳ ِ ﺎن )ﺑَـ َﲎ( اﻟْ ِﻌ َﻤ َﺎرَة ِﰲ َﺳﻨَﺘَـ ْ ِ ﲔ. َ ﺼ َﻔﺎ َواﻟ َْﻤ ْﺮَوِة. ﲔ اﻟ ﱠ .Dاﻟ َﻔﺘَﺎةُ ) َﺳ َﻌﻰ( ﺑَـ َْ .Eاﻟﺒِْﻨﺘَ ِ ﺎن )ﺑَ َﻜﻰ( ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ. 114 7. Aşağıdaki cümlelerde bulunan fiilleri emir sıygasına çevirerek yazınız. .ًﻚ ﻧَ ِﻈﻴ َﻔﺔ َ َﺎﻋﺘ َ ِﻴﻊ ﺑ َﻀ ُ ِ ﺗَﺒ.A .ﻀﺎ َن َ ﻮﻣﻮ َن َرﻣ ُ َ أَﻧْـﺘُ ْﻢ ﺗ.B ُﺼ ِ َ ْ أَﻧ.C .ﺎح ٍ َﺻﺒ َ ﺖ ﲤَْﺸﻲ ُﻛ ﱠﻞ ِ ِ .ﺲ َ أَﻧْﺖ ﺗَ ْﻜ ِﻮ.D َ ﻳﻦ اﻟ َْﻤﻼَﺑ ْ ﲔ ِﰲ .اﳋَ ِْﲑ أَﻧْـ ُﱠ.E َْ ﱳ ﺗَ ْﺴ َﻌ 8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde illetli fiil yanlış kullanılmıştır? . إ ﱠن اﻟﻨﺎس ﻳﺪﻋﻮن اﷲ ﰲ اﳌﺴﺠﺪ.A ِ ﻮد .ان إﱃ اﳉﺎﻣﻌﺔ َ ُ ﻛﺎن ﳏﻤﻮ ٌد وﻛﺮﱘٌ ﻳَـﻌ.B .ﻣﻦ ﺗَ ْﺴ َﻌﻰ ﰲ اﳋﲑ .C ْ ْ ﺟﺎءت .اﻟﺸﺎب اﻟﺬي َﲡْ ِﺮي ﰲ ﺷﺎﻃﺊ اﻟﺒﺤﺮ أﻳﺖ ﱠ ُ ر.D .ٌﺎل أﲪ ُﺪ أ ﱠن اﳌﺴﺄﻟﺔَ ﺳﻬﻠﺔ َ َﺧ.E 9. Aşağıdaki âyet-i kerîmelerde geçen illetli fiilleri ve türünü tespit ediniz. ِ ِ .A ِ ﺴﻤﺎو (255/2 ض﴾ )اﻟﺒﻘﺮة َ ات َواْﻷ َْر َ َ ﴿وﺳ َﻊ ُﻛ ْﺮﺳﻴﱡﻪُ اﻟ ﱠ َ (2-1/102 َﺣ ﱠﱴ َزْرُﰎُ اﻟ َْﻤ َﻘﺎﺑَِﺮ﴾ )اﻟﺘﻜﺎﺛﺮ. ﴿أَ ْﳍَﺎ ُﻛ ُﻢ اﻟﺘﱠ َﻜﺎﺛُـ ُﺮ.B ِ َﺴﻴﱢﺌ ِ َﺎﻫﻢ ﺑِﺎ ْﳊﺴﻨ (168/7 ﺎت﴾ )اﻷﻋﺮاف ﺎت َواﻟ ﱠ َ .C َ َ ْ ُ َ﴿وﺑَـﻠَ ْﻮﻧ ِ ُﺴ ِﺠ ﱢﻞ ﻟِ ْﻠ ُﻜﺘ (104/21 ﺐ﴾ )اﻷﻧﺒﻴﺎء ﴿ﻳَـ ْﻮَم ﻧَﻄْ ِﻮي اﻟ ﱠ.D ﺎء َﻛﻄَ ﱢﻲ اﻟ ﱢ َ ﺴ َﻤ (57/17 ﴿ َوﻳَـ ْﺮ ُﺟﻮ َن َر ْﲪَﺘَﻪُ َوَﳜَﺎﻓُﻮ َن َﻋ َﺬاﺑَﻪُ﴾ )اﻹﺳﺮاء.E 10. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ِ اﻟﱵ ﻏَ َﺴﻠَْﺘﻬﺎ أُﱡﻣﻬﺎ ِ ﺎب أﻣﺲ َ َﺗَ ْﻜ ِﻮي َﻋﺎﺋﺸﺔُ اﻟﺜـﱢﻴ. A. Ayşe, annesinin dün yıkadığı elbiseleri ütüledi. B. Ayşe, dün yıkadığı elbiseleri ütülüyor. C. Ayşe, annesinin bugün yıkadığı elbiseleri ütülüyor. D. Ayşe, annesinin dün yıkadığı elbiseleri ütülüyor. E. Ayşe, annesinin yıkadığı elbiseleri ütüleyecek. 115 11. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ِ ِوء ﺑـﻌ َﺪ اﻧْﺘ ٍ ِ َِ ِ اﻟﺪرس ﻬﺎء ْ ﺐ َﻋﻠَْﻴـﻨَﺎ أَ ْن َﳔْ ُﺮ َج ﻣﻦ ْ َ اﻟﻔﺼ ِﻞ ِ ُ ُﺪ ُ ﳚ. A. Ders bittikten sonra sınıftan sessi çıktık. B. Öğrencilerin dersten sonra sınıftan sakin bir şekilde çıkmaları gerekir. C. Ders bittikten sonra sınıftan sakin bir şekilde çıkmamız uygun olur. D. Ders bittikten sonra sınıftan sakin bir şekilde çıkmanız gerekir. E. Ders bittikten sonra sınıftan sakin bir şekilde çıkmamız gerekir. 12. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ِ ِ ِ ﱠﱯ )ص( ﻳـﺘُﻮب إﱃ ﲔ ﻣ ﱠﺮًة َﻛﺎ َن اﻟﻨ ﱡ. َ اﷲ ﰲ اﻟﻴﻮم أَ ْﻛﺜَـ َﺮ ﻣ ْﻦ َﺳ ْﺒﻌ ُ َ A. Nebi (sav) Allah’a günde yetmiş defadan fazla tövbe ederdi. B. Nebi (sav) Allah’a günde yetmiş defa tövbe ederdi. C. Hz. Peygamber (sav) günde yetmiş defadan fazla tövbe ediyordu. D. Nebi (sav) Allah’a günde yetmişe yakın tövbe ederdi. E. Nebi (sav) Allah’a günde yetmiş defadan fazla tövbe etmeyi severdi. 13. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ِ اح ﰲ اﻟﺮ ﻛﻌﺔ اﻟﺜﱠﺎﻧﻴﺔ َ ﱡﺤﻰ ﰲ اﻟ ﱠﺮْﻛ َﻌﺔ اﻷ ِ وﺳﻮرَة اﻻﻧْ ِﺸ َﺮ ُ ﺗَﻼَ اْ ِﻹ َﻣ. َ ﺎم ُﺳﻮرَة اﻟﻀ ُ ُوﱃ A. İmam ilk rekatta Duha sûresini, ikinci rekatta da İnşirah sûresini okur. B. İmam ilk rekatta İnşirah sûresini, ikinci rekatta da Duha sûresini okudu. C. İmam ilk rekatta Duha sûresini, ikinci rekatta da İnşirah sûresini okudu. D. İmam ikinci rekatta Duha sûresini, ilk rekatta da İnşirah sûresini okuyor. E. İmam ilkinde Duha sûresini, ikincisinde de İnşirah sûresini okudu. 14. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. اﻟﺼﺒﺎح ﻟِﺘَـﻨَ ُﺎو ِل اﻟ َﻔﻄُﻮِر ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ أَﲪ ُﺪ َد َﻋ ِﺎﱐ إﱃ ﺑﻴﺘﻪ ﻫﺬا َ. َ A. Arkadaşım Ahmet kahvaltı etmek için bu sabah beni evine davet etti. B. Arkadaşım Ahmet kahvaltı etmek için bu akşam beni evine davet etti. C. Arkadaşım kahvaltı etmek için dün sabah beni evine davet etti. 116 D. Arkadaşım Ahmet kahvaltı etmek için bu sabah beni yurda çağırdı. E. Ahmet kahvaltı etmek için bu sabah beni evine davet edecek. 15. Aşağıdaki Türkçe cümlenin en uygun Arapça karşılığını tespit ediniz. “Nebi (sav) hicretten sonra Medine-i Münevvere’de 10 sene yaşadı.” ِ اﳌﻨﻮ ٍ َرة َﻋ ْﺸﺮ ﺳﻨ .ﻮات ﻗَـ ْﺒ َﻞ اﳍِ ْﺠ َﺮِة ﱠﱯ )ص( ﺑِﺎﳌﺪﻳﻨﺔ ﱠ ﺎش اﻟﻨ ﱡ َ َﻋ.A َ َ ِ اﳌﻨﻮ ٍ َرة َﻋ ْﺸﺮ ﺳﻨ .ﻮات ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﳍِ ْﺠ َﺮِة ﱠﱯ )ص( ﺑِﺎﳌﺪﻳﻨﺔ ﱠ ﺎش اﻟﻨ ﱡ َ َﻋ.B َ َ ِ اﳌﻨﻮ ِ ٍ َرة َﻋ ْﺸﺮ ﺳﻨ .ﻮات ﻗﺒﻞ اﳍِ ْﺠ َﺮِة ﱠﱯ )ص( ﺑِﺎﳌﺪﻳﻨﺔ ﱠ ﺶ اﻟﻨ ﱡ ُ ﻳَﻌﻴ.C َ َ ٍ َﱠﱯ )ص( ِﲟ ﱠﻜﺔ اﳌﻜ ﱠﺮﻣﺔ َﻋ ْﺸﺮ ﺳﻨ .ﻮات ﺑﻌﺪ اﳍِ ْﺠ َﺮِة ﺎش اﻟﻨ ﱡ َ َﻋ.D َ َ ٍ َاﳌﻨﻮرةِ ﺗﺴﻊ ﺳﻨ .ﻮات ﻗَـ ْﺒ َﻞ اﳍِ ْﺠ َﺮِة ﺎش رﺳﻮل اﷲ )ص( ﺑِﺎﳌﺪﻳﻨﺔ ﱠ َ َﻋ.E َ 16. Aşağıdaki Türkçe cümlenin en uygun Arapça karşılığını tespit ediniz. “Kur’ân-ı Kerim bize değerli peygamberlerin kıssalarını aktarır.” ِ .ﺺ اﻷﻧﺒﻴﺎء َ ﻳَـ ْﺮ ِوي ﻟﻨﺎ اﻟﻘﺮآ ُن اﻟﻜﺮﱘُ ﻗ.A َ ﺼ ِ ﻳـﺮ ِوي ﻟﻨﺎ اﻟﻘﺮآ ُن اﻟﻜﺮﱘُ ﻗِﺼﺺ اﻷﻧﺒﻴﺎء.B .اﻟﻜﺮ ِام َ َ َْ ِ روى ﻟﻨﺎ اﻟﻘﺮآ ُن اﻟﻜﺮﱘُ ِﺳﻴـﺮ اﻷﻧﺒﻴﺎء.C .اﻟﻜﺮ ِام ََ ََ ِ ﻻ ﻳـﺮ ِوي ﻟﻨﺎ اﻟﻘﺮآ ُن اﻟﻜﺮﱘُ ﻗِﺼﺺ اﻷﻧﺒﻴﺎء.D .اﻟﻜﺮ ِام َ َ َْ ِ ﻳـﺮ ِوي ﻟﻨﺎ اﻟﻘﺮآ ُن اﻟﻜﺮﱘُ ﺗﺎرﻳﺦ اﻷﻧﺒﻴﺎء.E .اﻟﻜﺮ ِام َْ 17. Aşağıdaki Türkçe cümlenin en uygun Arapça karşılığını tespit ediniz. “İnsanların en hayırlısı ömrü uzun, ameli de güzel olandır.” ِ َﺷ ﱡﺮ اﻟﻨ.A .ﺴ َﻦ ﻋﻤﻠُﻪ َ َﱠﺎس َﻣ ْﻦ ﻃ َ ﺎل ﻋُ ْﻤ ُﺮﻩ ُ وﺣ ِ َﺧ ْﻴـ ُﺮ اﻟﻨ.B .ﺴ َﻦ ﻋﻤﻠُﻪ ُ َﱠﺎس َﻣ ْﻦ ﻗ َ ﺼ َﺮ ﻋُ ْﻤ ُﺮﻩ ُ وﺣ ِ َﺧ ْﻴـ ُﺮ اﻟﻨ.C .ﺎء ﻋﻤﻠُﻪ َ َﱠﺎس َﻣ ْﻦ ﻃ َ ﺎل ﻋُ ْﻤ ُﺮﻩ و َﺳ .ﺴ َﻦ ﻋﻤﻠُﻪ َ َ َﺧ ْﻴـ ُﺮُﻛ ْﻢ َﻣ ْﻦ ﻃ.D َ ﺎل ﻋُ ْﻤ ُﺮﻩ ُ وﺣ ِ َﺧ ْﻴـ ُﺮ اﻟﻨ.E .ﺴ َﻦ ﻋﻤﻠُﻪ َ َﱠﺎس َﻣ ْﻦ ﻃ َ ﺎل ﻋُ ْﻤ ُﺮﻩ ُ وﺣ 18. Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz. A. Çocuklar bahçede yürüdüler. B. Arkadaşları kahvaltıya davet ettik. 117 C. Yatsıdan sonra Bakara sûresini okudum. D. Hacılar Kabeyi tavaf ediyorlar. E. Gelecek yaz İstanbul camilerini ziyaret edeceğiz. F. Çöpü caddeye atmam. G. Mekke’ye gittim ve orada iki ay kaldım. H. Arkadaşın seni öğretmene şikayet etti mi? I. Arkadaşları evime çağırdım. J. Adem yeni arabayı satıyor. Kelimeler ve Deyimler Koştu, acele etti, çabuk oldu :إﱃ َ اﻋﺎ ً إِ ْﺳ َﺮ- ُع – ﻳُ ْﺴﺮِع َ َﺳ َﺮ ْأ Meşgul etti, oyaladı : ﺎء ً َ إِ ْﳍ- أَ ْﳍَﻰ – ﻳُـ ْﻠ ِﻬﻲ Mal, mülk, ticari eşya : ﻀﺎﺋِ ُﻊ َ َﺎﻋﺔٌ )ج( ﺑ َ ِﺑ َﻀ ِ Ağladı : ﺎء ً ﺑُ َﻜ- ﺑَ َﻜﻰ – ﻳَـ ْﺒﻜﻲ Denedi, tecrübe etti : ﺑَﻼَ ًء- ﺑَﻼَ – ﻳَـ ْﺒـﻠُﻮ Sattı : ﺑَـ ْﻴـ ًﻌﺎ- ﻴﻊ َ ﺑَﺎ ُ ِع – ﻳَﺒ Kurtuldu : ﺼﺎ ِﻣ ْﻦ ً َﲣَﻠﱡ- ﺺ ُ ﺺ – ﻳَـﺘَ َﺨﻠﱠ َ َﲣَﻠﱠ Çok sayıda oldu : ﺗَ َﻜﺎﺛُـ ًﺮا- ﺗَ َﻜﺎﺛَـ َﺮ – ﻳَـﺘَ َﻜﺎﺛَـ ُﺮ Okudu : ﺗِﻼَ َوًة- ﺗَﻼَ – ﻳَـ ْﺘـﻠُﻮ Temenni etti : ﲤََﻨـﱢﻴًﺎ- ﲤََ ﱠﲎ – ﻳَـﺘَ َﻤ ﱠﲎ Koştu : َﺟ ْﺮﻳًﺎ- َﺟ َﺮى – َْﳚ ِﺮي ِ اﳉﻤﻬﻮر )ج( اﳉﻤ Halk : ُﺎﻫﲑ ََ ُ ُ ُْ Üniversite : ﺎت ٌ َﺟ ِﺎﻣ َﻌﺔٌ )ج( َﺟ ِﺎﻣ َﻌ Tören : ﻞ ٌ َﺣ ْﻔ …dığı zaman, …iken, …dığında : ِﺣﻴﻨَﻤﺎ Zannetti, sandı : ً َﺧ ْﻴﻼ- ﺎل ُ َﺎل – َﳜ َ َﺧ Dua etti, çağırdı, davet etti : َد ْﻋ َﻮًة،ﺎء ً َد َﻋﺎ – ﻳَ ْﺪﻋُﻮ – ُد َﻋ Gösterdi : َدﻻَﻟَﺔً َﻋﻠَﻰ- َد ﱠل – ﻳَ ُﺪ ﱡل Umdu, ümit etti : ً َر َﺟﺎء- َر َﺟﺎ – ﻳَـ ْﺮ ُﺟﻮ 118 َرَﻣﻰ – ﻳَـ ْﺮِﻣﻲ َ -رْﻣﻴًﺎ Attı : َرَوى – ﻳَـ ْﺮ ِوي ِ -رَواﻳَﺔً Rivâyet etti : ﺴ َﻌﻰ َ -ﺳ ْﻌﻴًﺎ Koştu, hızlı hareket etti, sa‘y yaptı : َﺳ َﻌﻰ – ﻳَ ْ ﻞ Kolay : َﺳ ْﻬ ٌ ﺴﻮءُ َ -ﺳ ْﻮءًا Kötü oldu : َﺳ َ ﺎء – ﻳَ ُ ﺸ ﱡﺪ َ -ﺷﺪًّا Bağladı : َﺷ ﱠﺪ – ﻳَ ُ ﺎب Genç : َﺷ ﱞ ﺎب )ج( ُﺷﺒﱠﺎ ٌنَ ،ﺷﺒَ ٌ ﺎﻃﺊ )ج( َﺷﻮ ِ َﺷ ِ اﻃﺊ (Deniz vb. ) kıyısı, kenarı : َ ﱯ ) ج( ِ ﺻ ْﺒـﻴَﺎ ٌن Çocuk : ﺻِ ﱞ َ ِ ﺎﻣﺎ Oruç tuttu : ﺎم – ﻳَ ُ ﻮم – َ ﺼ ُ ﺻَ َ ﺻ ْﻮًﻣﺎ ،ﺻﻴَ ً ﺿ ْﺤ ًﻜﺎ Güldü : ﻚ – ﻳَ ْ ﻀ َﺤ ُ ﺿ ِﺤ َ َ ﻚَ - اﻟﻄّ ﱠﻤﺎعُ Çok tamahkâr : اﻟﻄﱠ َﻤﻊ Tamahkârlık : ﻞ Tatil : ﻋُﻄْﻠَﺔٌ )ج( ﻋُﻄﻼَ ٌ ت ،ﻋُﻄَ ٌ َﻋ َﻔﺎ – ﻳَـ ْﻌ ُﻔﻮ – َﻋ ْﻔ ًﻮا َﻋ ْﻦ Affetti : تَ ،ﻋ َﻤﺎﺋُِﺮ Apartman : ِﻋ َﻤ َﺎرةٌ )ج( ِﻋ َﻤ َﺎرا ٌ إﱃ Geri döndü : ﻮد – َﻋ ْﻮ َد ًة َ ﺎد – ﻳَـﻌُ ُ َﻋ َ ِ ﻀﺒًﺎ Kızdı : ﺐ -ﻏَ َ ﺐ – ﻳَـﻐْ َ ﻀ ُ ﻏَﻀ َ ﺎت Genç kız : ﻓَـﺘَﺎةٌ )ج( ﻓَـﺘَـﻴَ ٌ ِ ور Tencere : ﻗ ْﺪ ٌر )ج( ﻗُ ُﺪ ٌ ِ وﻣﺎ Geldi : ﻗَﺪ َم -ﻳَـ ْﻘ َﺪ ُم – ﻗُ ُﺪ ً ﻗَـ ْﺮﻳَﺔٌ )ج( ﻗُـ ًﺮى Köy : ﺼ ًﺮا Kısa oldu : ﺼ ُﺮ -ﻗَ ْ ﺼ َﺮ – ﻳَـ ْﻘ ُ ﻗَ ُ ﻀﻰ )وﻗـْﺘًﺎ( – ﻳـ ْﻘ ِ ﺎء (Vakit, tatil vb.lerini) geçirdi : ﻀﻲ -ﻗَ َ َ ﻗَ َ َ ﻀً ﺎم Çöp, süprüntü : ﻗُ َﻤ َﺎﻣﺔٌ )ج( ﻗُ َﻤ ٌ ِ ﺎﻣﺎ Kalktı, dikildi : ﺎم – ﻳَـ ُﻘ ُ ﻗَ َ ﻮم -ﻗﻴَ ً ﻮم -ﻟ َْﻮًﻣﺎ Kınadı : ﻻَ َم – ﻳَـﻠُ ُ 119 Övdü, methetti : َﻣ ْﺪ ًﺣﺎ- ح ُ َﻣ َﺪ َح – ﳝَْ َﺪ Yürüdü : ﺸﻴَﺎ ْ َﻣ- َﻣ َﺸﻰ – ﳝَْ ِﺸﻲ ِ Elbise : ﺲ ٌ ََﻣﻠْﺒ ُ ﺲ )ج( َﻣﻼَﺑ Çirkinlik, kötülük : ات ُ اﳌُْﻨ َﻜ ُﺮ )ج( اﳌُْﻨ َﻜ َﺮ Ne lezzetli yemek! : !ﺎم َ َﻣﺎ أَﻟَ ﱠﺬ اﻟﻄﱠ َﻌ Kurtuldu : ﺠﻮ – َﳒَﺎ ًة ِﻣ ْﻦ ُ َﳒَﺎ – ﻳَـ ْﻨ ِ ِ Çağırdı : اء َ َﻧ ً ﻧ َﺪ- ﺎدى – ﻳُـﻨَﺎدي Yasakladı, alıkoydu : ﻋﻦ ْ ﻧَـ َﻬﻰ – ﻳَـ ْﻨـ َﻬﻰ – ﻧَـ ْﻬﻴًﺎ Doğru yolu gösterdi, rehberlik etti : َﻫ َﺪى – ﻳَـ ْﻬ ِﺪي – ِﻫ َﺪاﻳَﺔً إِ َﱃ Buldu : ﻮدا ً ُو ُﺟ- َو َﺟ َﺪ – َِﳚ ُﺪ İstedi, diledi, hoşlandı : َﻣ َﻮ ﱠد ًة، ُودًّا، ﻳَـ َﻮ ﱡد – َودًّا- َو ﱠد …arkasında : َوَراء ِ Kuşattı : ً َﺳ َﻌﺔ- ﺴ ُﻊ َ ََوﺳ َﻊ – ﻳ Durdu, dikildi, bir konuya vâkıf oldu : ُوﻗُﻮﻓًﺎ،ﻒ – َوﻗْـ ًﻔﺎ ُ ﻒ – ﻳَِﻘ َ ََوﻗ Özet İlletli fiilleri sahîh fiillerden ayırt edebilmek. Arapça’da fiiller, asıl harflerinin türüne göre sahîh (illetsiz) ve mu‘tel (illetli) olmak üzere ikiye ayrılır. Asıl harfleri arasında illet harfi denilen elif, vâv ve yâ ( ي، و، )اharflerinden herhangi birisi bulunmayan fiile sahih fiil denir. ﺐ َ َ َﻛﺘyazdı, َ ﻗَـ َﺮأokudu, َﻣ ﱠﺪyardım etti örneklerinde olduğu gibi. Asıl harflerinden bir veya ikisi illet harfi olan fiile ise mu‘tel (illetli) fiil denir. َو َﺟ َﺪbuldu, ﺎل َ َ ﻗdedi, َرَﻣﻰattı, َوﻗَﻰkorudu fiilleri gibi. İlletli fiil türlerini tanıyabilmek. İlletli fiiller illet harfinin çeşidi ve bulunduğu yere göre misâl, ecvef, nâkıs ve lefîf olmak üzere dörde ayrılır: 1. Misâl Fiil Misâl fiil, asıl harflerinden birincisi vâv ya da yâ harfi olan fiildir. Bu tür ِ fiillerde vâv ile başlayanlar çoğunluktadır. ﻒ َ َ َوﻗdurdu, ﺲ َ ﻳَﺌümitsiz oldu gibi. 2. Ecvef Fiil Ecvef fiil, asıl harflerinden ikincisi illet harfi olan fiildir. Ortadaki bu harf de gibi. ya vâv ya da yâ harfidir. ﺎل َ َ ﻗdedi, ﺎل َ ﺳaktı َ 120 3. Nâkıs fiil Nâkıs fiil, asıl harflerinden sonuncusu illet harfi olan fiildir. َد َﻋﺎdua etti, ِ رrazı oldu gibi. çağırdı, ﺑَ َﻜﻰağladı, ﺿ َﻲ َ 4. Lefîf Fiil Lefîf fiil, asıl harflerinden ikisi illet harfi olan fiildir. Bu illet harflerinin bulunduğu yere göre de lefîf fiil lefîf-i makrûn ve lefîf-i mefrûk olmak üzere ikiye ayrılır. İllet harfleri fiilin ortasında ve sonunda bulunuyorsa buna lefîf-i makrûn denir. ﻧَـ َﻮىniyet etti gibi. İllet harflerinin birisi fiilin başında diğeri de sonunda ise buna da lefîf-i mefrûk denir. َوﻗَﻰkorudu gibi. İlletli fiillerin mâzî, muzârî ve emir çekimlerini yapabilmek. Misâl Fiil Misâl fiilin mâzîleri ister vâv'lı ister yâ'lı olsun, sâlim fiil gibi çekilir. Muzârisini elde ederken ise vâv ile başlayanlarda genelde ilk harf düşer. – ﻳَ ِﻌ ُﺪ, ﻀ ُﻊ ُ ث – ﻳَ ِﺮ َ َوِرgibi. Sadece َو ِﺟ َﻞ – ﻳَـ ْﻮ َﺟ ُﻞkorktu ve َ َﺿ َﻊ – ﻳ َ َوkoydu ve ث ﻳَـ ْﻮﻗُـ ُﺮ- vakarlı oldu örneklerinde olduğu gibi ﻓَ ِﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ ve ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞsıygasında gelen fiillerin muzârisinde vâv harfi genelde sabit kalır. durumda misâl fiilin muzârisi, sâlim fiil gibi çekilir. َو َﻋ َﺪ َوﻗُـ َﺮ ﻓَـﻌُ َﻞ Bu ِ Vâv'lı olanın emrinin çekiminde muzârisinde olduğu gibi yine ﻞ ُ ﻓَﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌve ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ- ﻓَـﻌُ َﻞsıygasında gelenler hariç vâv harfi düşer. Yâ'lı misâl fiillerin muzârileri ise, mâzîleri gibi sâlim fiil gibi çekilir. Ecvef Fiil İster vâv'lı olsun ister yâ'lı, mâzî çekiminde, harekeli merfû muttasıl zamirlere bitiştiklerinde ecvef fiillerin ortasındaki illet harfi düşer. Bunlar da nun-u nisveye bitişen ve devamında gelen sıygalardır. ْﻦ َ ﻗُـﻠgibi. َ ﻗُـﻠ, ْﺖ Ecvef fiilin muzârisinde ise ortadaki illet harfi aslına dönüşür. ﻮل ُ ﺎل – ﻳَـ ُﻘ َ َ ﻗgibi. Ancak ﺎف ُ َﺎف – َﳜ َ َﺧörneğinde olduğu gibi, ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ- ﻓَ ِﻌ َﻞsıygasında olanlar bu kuralın dışındadır. Bunların muzârisinde illet harfi aslına dönüşmez. Ayrıca ecvef fiillere nûn-u nisve bitiştiğinde ise hepsinde de illet harfi düşer. ْﻦ َ ﻳَـ ُﻘﻠ gibi. Ecvef fiillerin emrinde müfred muhatab ve cemi muhataba sıygalarında illet harfi düşerken, diğer sıygalarında düşmez.ْﻦ َ ﻗُـﻠve ﻗُ ْﻞgibi. Nâkıs Fiil Nâkıs fiillerin mâzî çekiminde, illet harfinden önce fetha varsa 3. erkek şahsın çoğul kipinde vâv harfi sükûn üzere gelir. َرَﻣﻰ – َرَﻣ ْﻮا , َد َﻋ ْﻮا- َد َﻋﺎ gibi. ِر Ancak illet harfinden önce kesra varsa vâv, harf-i med şeklinde bulunur. ﺿ َﻲ َ ﺿﻮا ُ – َرgibi. Aynı durum emir ve muzâride de geçerlidir. د َﻋﺎ َ fiilinde olduğu gibi, nâkıs fiilin mâzîsinin son harfi uzun elif şeklindeyse, onun aslı vâv 121 demektir ve bu harf fiilin çekiminde ortaya çıkar. َد َﻋﺎ – َد َﻋ َﻮا örneğinde olduğu gibi. İlletli fiilleri merfû munfasıl zamirlerle birlikte kullanabilmek. İlletli fiillerin merfû munfasıl zamirlerle birlikte kullanılması mâzî, muzârî ve emir fiil için ayrı ayrı olarak ünite içerisindeki tablolarda (tablo 4.1, 4.2., 4.3) verilmiştir. Munfasıl zamir ve peşinden bir fiil kullanıldığında isim cümlesi oluşur ve başta bulunan zamir mübtedâ, fiil de onun haberi olur. Örnek: ﳓ ُﻦ ﻧَ ْﺪﻋُﻮ. Biz dua ederiz. Burada َْﳓ ُﻦmübtedâ, ﻧَ ْﺪﻋُﻮ da onun haberidir. َْ Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdakilerden hangisi illetli fiildir? a. َﺷ ﱠﺪ b. ب َ َ ﺿ َﺮ c. ﺼ َﺮ َ َﻧ d. َل َ َﺳﺄ e. ع َ َو َد 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde vâvlı ecvef fiil vardır? ﻳَ ِﺴﲑُ َﺧﺎﻟ ٌﺪ ﰲ اﻟ ﱠ a. .ِع اﻵ َن ِ ﺸﺎ ر ِ ﺴ b. .ﻮق ﺎر ﻳَﺒِﻴﻌُﻮ َن أ َْﻣﺘِ َﻌﺘَـ ُﻬ ْﻢ ﰲ اﻟ ﱡ ُ اﻟﺘﱡ ﱠﺠ ِ اﻟﻌ َﺸ ِ أﻧَﺎ أَﻧَﺎم ُﻛ ﱠﻞ ﻟَﻴـﻠَ ٍﺔ ﺑـ ْﻌ َﺪ c. .ﺎء َ ْ ُ ِ d. .ﺻﻼَة َ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ اﳌُ ْﺴﻠ ُﻤﻮ َن َرﺑﱠـ ُﻬ ْﻢ ﺑَـ ْﻌ َﺪ ُﻛ ﱢﻞ ِ ِ e. .ﺲ أ َْوﻻَ ِدﻩ َ ﻃََﻮت اﻟ َْﻤ ْﺮأَةُ َﻣﻼَﺑ ِ ﺼ ْﻴ 3. .ﺴﺎﺑِ ِﻖ إِ َﺟ َﺎزًة ﳑُْﺘِ َﻌﺔً ﰲ اﻟ ﱠ........ اﳌَُﺪ ﱢر ُﺳﻮ َن ﻒ اﻟ ﱠ Cümlede boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi doğru şekilde tamamlar? a. ﺿﻮا ُ ر َ b. ﻀ ْﻮا َ َﻗ c. َرَﻣ ْﻮا d. ﺑَ َﻜ ْﻮا e. ﻏَ َﺰْوا 122 4. . ﻟِﺘَـ ْﺮﺑِﻴَ ِﺔ أ َْوﻻَ ِد ِﻫ ﱠﻦ......... ُﱢﺴﺎء َ اﻟﻨ Cümlede boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi doğru şekilde tamamlar? a. ﺴ َﻌﻰ ْ َﻳ b. ﺴ َﻌ ْﻮ َن ْ َ ﻳ c. ﲔ َْ ﺗَ ْﺴ َﻌ d. ﲔ َْ ﻳَ ْﺴ َﻌ e. ﺴ َﻌﻰ ْ َﺗ 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisi lefîf fiil içermektedir? ِ ِ ﺴ a. .ﻮق ْﻫﺒَﺎ إﱃ اﻟ ﱡ َ َﺧﺎﻟ ٌﺪ و أﲪ ُﺪ ﻧَـ َﻮﻳَﺎ أَ ْن ﻳَﺬ ِ ِ ِﺐ َﻋﻠَﻰ اﳌَ َﻜﺎﺗ b. .ﺐ ُ َاﻟﻄﺎﻟِﺒ َ ﺎت َو َ ﺿ ْﻌ َﻦ اﳊََﻘﺎﺋ ِِِ اﻟ ﱠ c. .ﺼﻼَ ِة اﳉُ ُﻤﻌﺔ ﺸ ﱡ َ ﺎب َﺳ َﻌﻰ إﱃ اﳌَ ْﺴﺠﺪ ﻟ d. .ﺎج ﻳَﻄُﻮﻓُﻮ َن َﺣ ْﻮ َل اﻟ َﻜ ْﻌﺒَ ِﺔ ُ اﳊُ ﱠﺠ ِ ِ ﻗَﻀﻰ اﻟﺮﺟﻞ ﻣﻌﻈَﻢ ﺣﻴﺎﺗِﻪ ِﰲ ِدر e. .اﻹﺳﻼَﻣﻴﱠ ِﺔ ْ اﺳﺔ اﻟﻌُﻠُﻮم ََ َ ْ َ ُ ُ َ ﱠ ََ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. e Yanıtınız doğru değilse, “Misâl Fiil” konusunu yeniden okuyunuz. 2. c Yanıtınız doğru değilse, “Ecvef Fiil” okuyunuz. konusunu yeniden 3. b Yanıtınız doğru değilse, “Nâkıs Fiil” okuyunuz. konusunu yeniden 4. d Yanıtınız farklıysa “Nâkıs Fiil” konusunu yeniden okuyunuz. 5. a Yanıtınız doğru değilse, “Lefîf Fiil” konusunu yeniden okuyunuz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 َْﳓ ُﻦ َوﻗَـ ْﻔﻨَﺎ- ﺖ َ ﺖ َوﻗَـ ْﻔ َ ْ أَﻧ- ﺖ ُ أَﻧَﺎ َوﻗَـ ْﻔ َْﳓ ُﻦ ﻳَﺌِ ْﺴﻨَﺎ- ﺖ َ ﺖ ﻳَﺌِ ْﺴ َ ْ أَﻧ- ﺖ ُ أَﻧَﺎ ﻳَﺌِ ْﺴ Sıra Sizde 2 ِ َﳘَﺎ ﻳـ ُﻘ- َﻫﻮ ﻳـ ُﻘﻮم ﻮﻣﻮ َن ُ َ َ ُ ُﻫ ْﻢ ﻳَـ ُﻘ- ﻮﻣﺎن َ َ ِ ُﳘَﺎ ﻳ ِﺴﲑ- ُﻫﻮ ﻳ ِﺴﲑ ُﻫ ْﻢ ﻳَ ِﺴﲑُو َن- ان َ َ ُ َ َ 123 Sıra Sizde 3 ُﻫ ﱠﻦ َر َﺟ ْﻮ َن- ُﳘَﺎ َر َﺟﺘَﺎ- ﺖ ْ ِﻫ َﻲ َر َﺟ ﲔ ْ ِﻫ َﻲ َﻛ َﻔ َْ ُﻫ ﱠﻦ َﻛ َﻔ- ُﳘَﺎ َﻛ َﻔﺘَﺎ- ﺖ ِ ِ ﲔ ْ َِﻫ َﻲ ﻧَ ِﺴﻴ َ ُﻫ ﱠﻦ ﻧَﺴ- ُﳘَﺎ ﻧَﺴﻴَﺘَﺎ- ﺖ Sıra Sizde 4 ِ أَﻧْـﺘُﻤﺎ ﺗَﻄْ ِﻮﻳ- ﺖ ﺗَﻄْ ِﻮﻳﻦ ِ ْأَﻧ ﻳﻦ أَﻧْـ ُﱠ- ﺎن َ َ َ ﱳ ﺗَﻄْ ِﻮ َ ِ أَﻧْـ ُﱠ- ﺎن ِ أَﻧْـﺘُﻤﺎ ﺗَِﻔﻴ- ﺖ ﺗَِﻔﲔ ﲔ َ ﱳ ﺗَﻔ َ ِ ْأَﻧ َ َ Yararlanılan Kaynaklar Abdürrahim, F. (1415). Durûsu’l-Lugati’l-Arabiyye li-Gayri’n-Nâtikîne bihâ, Medine. Çörtü, M. Meral (1995). Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul. Maksudoğlu, Mehmet (1992). Arapça Dilbilgisi, İstanbul. Sînî, Mahmud İsmail vd., (ts.). el-Kavâidü’l-Arabiyyetü’l-Müyessera, İstanbul. _______, el-Arabiyye li’n-Nâşiîn, İstanbul. el-Dahdah, Antoine (1991). Mu‘cemü Tasrîfi’l-Ef’âli’l-Arabiyye, Beyrut. Yaşar, Ahmet (1996). Arapça'nın Temel Kuralları, İzmir. 124 125 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Arapçadaki nâibu’l-fâil terimini açıklayabilecek, • Nâibu’l-fâilin cümle içindeki görevini ve i‘râbını ifade edebilecek, • Nâibu’l-fâil olabilecekleri belirleyebilecek, • Lâzım, müteaddî, ma‘lûm, mechûl fiil kavramlarını tanımlayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar • Fâ‘il • Nâibu’l-fâil • Ma‘lûm ve mechûl fiil • Lâzım ve müteaddî fiil Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Bir Türkçe dilbilgisi kitabından Türkçedeki etken, edilgen fiil, özne, sözde özne konularını tekrar ediniz. • Mehmet Maksudoğlu veya M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv kitaplarından nâibu’l-fâil konularını okuyunuz. 126 Nâibu’l-Fâil ِ ﻧَﺎﺋِﺐ اﻟْ َﻔ ﺎﻋ ِﻞ ُ GİRİŞ Bilindiği gibi her insan kendi anadilini içinde yaşayıp büyüdüğü, aile ve mahalle gibi yakın ve uzak çevresinden tabiî olarak öğrenir. Bunun için özel bir çaba göstermez bile. Ancak okullarda öğrenim görenler, kendi konuştukları dilin bile bir dilbilgisi ve kuralları olduğunun farkına sonradan varırlar. Kendi anadillerinin dilbilgisine ait kavramları zihinlerine iyice yerleştirmiş olanlar öğrenmek istedikleri bir yabancı dilin kurallarını da kolayca kavrayabilirler. Bu yüzden bu ünitede öğreneceğiniz Nâibu’l-fâil konusunu kolayca anlayabilmek için önce bunun dilimizdeki karşılığını kısaca hatırlamamız faydalı olacaktır. Her insan duygularını, düşündüklerini ve çevresindeki olayları sözlü veya yazılı olarak, cümleler kurarak anlatır. Bu cümlelerde işi yapana özne (fâil), öznenin yaptığı işten etkilenen varlığa da nesne (mefûl) denir. Edilgen bir fiille kurulmuş cümlelerde ise nesne, özne gibi görünür. Meselâ: ﺼ ُﻦ ْ ُُﻛ ِﺴ ُﺮ اﻟﻐ “Dal kırıldı” cümlesinde “dal” kelimesi özne gibi görünmekte ise de, bu kırma işini yapan değil, kırılandır. Bu sebeple özne (fâil) gibi görünen nesneye sözde özne (nâibu’l-fâil) deriz. Bu sözde özneler kelime ya da kelime öbekleri şeklinde olabilirler. İşte bunların Arap dilbilgisinde (nahiv/sentaks/cümle yapısında) örneklere dayanan geniş açıklamaları ileriki sayfalarda görülecektir. Bu ünitede önce içinde Arapçadaki nâibu’l-fâillerden çok sayıda bulabileceğiniz bir okuma parçasında ve alıştırmalarda öğrenci için yeni sayılabilecek kelime ve deyimlerin anlamları yer alacaktır. Yine de ihtiyaç olursa bir sözlüğe başvurulmalıdır. Metni kavrama alıştırmalarından sonra nâibu’l-fâil konusu geniş bir şekilde anlatılacaktır. Ardından konunun zihinlerde yerleşmesine yardımcı olacak ve daha çok öğrencinin uygulamasına yönelik çeşitli ve çok sayıda alıştırmalar bulunacaktır. Amaç ve ümidimiz bunları uygulaya uygulaya ilerlemelerini beklediğimiz öğrencilerin konuyu kavramış olmalarıdır. Nâibu’l-fâil ilgili daha ayrıntılı örnekler için http://www.onlinearabic.net adresine başvurabilirsiniz. 127 OKUMA PARÇASI اﳋَﻠِﻴ َﻔﺔُ اﳌَﺄ ُْﻣﻮ ُن ََﺎن وﺗِﺴ ِﻌﲔ ﻟِ ْﻠ ِﻬﺠﺮِة ،وَﻛﺎ َن ُِﳏﺒًّـﺎ ﻟِﻠ ِْﻌ ْﻠ ِـﻢ واﻟْﻌﻠَﻤ ِ ِ ٍ ﱠ ِ ﺲ ـﺖ ِﻋﻨَﺎﻳَـﺘُـﻪُ ،ﻟِﻠ ِْﻌ ْﻠـﻢ َوﻋُ ِﻘـ َﺪ ْ ـﺎء ،ﻓَـ َﻮ ﱠﺟ َﻬ ْ َ َُ ﺗَـ َﻮﱃ اﳋﻼَﻓَﺔَ َﺳﻨَﺔَ ﲦ َ ْ َ ْ َ َ ت اﳌَ َﺠـﺎﻟ ُ اﻟﻌﻠ ِْﻤﻴﱠﺔُ ِﰲ ﺑـ ْﻐ َﺪ َ ِ ِ ْﻚ اﻟ َْﻤ َﺠﺎﻟِ ِ ﺲ اﻟ َْﻤ ْﻨـ َﻬ ُﺞ اﻟ ِْﻌﻠ ِْﻤ ﱡﻲ. اﺳﺘُ ْﺨ ِﺪ َم ِﰲ ﺗِﻠ َ اد َوﻗَﺪ ْ َ وِﻣـﻦ ِﺷـﺪ ِ ِ ِ ِ ص َﻋﻠَـﻰ أ ْن ﻳُـ ْﺮ ِﺳـﻞ ِﺧ َﺰاﻧَـﺔَ ُﻛﺘُ ِ ﱠة ُﺣﺒﱢ ِـﻪ ﻟِ ْﻠ ُﻜﺘُ ِ ـﻚ اﻟـ ﱡﺮ ِوم ﺻـﺎ َﱀَ َﻣﻠِ َ ـﺐ َ ـﺐ اﻟﻴُﻮﻧَــﺎن إﻟ َْﻴـﻪَ ،ﻛ َﻤـﺎ َ َ ْ ﺻـﺎ َﱀَ َﺣــﺎﻛ َﻢ ﻗُـ ْﺒـ ُـﺮ َ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ و ق ﺮ ﺸ ـ ﻟ ا ـﺐ ﺘ ﻛ ـﻦ ﻣ ـﻪ َﻴ ﻟ إ ـﻞ ﲪ ـﺎ ﻣ ﱃ إ ﺔ ﻓ ـﺎ ﺿ ﻹ ﺑﺎ ، ﻩ ﺪ ـ ﻨ ﻋ ـﱵ ﻟ ا ﺎء ﻣ ﺪ ﻘ ْ ـﺖ ﻟَ َﺪﻳْ ِـﻪ ﻧ ﻮ ﻜ ﺘ ـ ﻓ ، ب ـﺮ ﻐ ْ ﻟ ا ﻟ ا ﺐ ﺘ ﻛ ﺬ ﺧ ﺆ ـ ﺗ ن أ ﻰ َ َﻋﻠَ َ َ َ َ ْ ُ ُ ُ ﱠ َ َ ْ َ ْ َُ َ ُ َ ْ ْ ُ ُْ َ ُ ُ َ َ ْ َ َْ ِ ِ ْﻤ ِﺔ. ﻴﻤﺔٌ َﲰ َ ﱠﺎﻫﺎ َد َار ا ْﳊﻜ َ َﻣﻜْﺘَﺒَﺔٌ َﻋﻈ َ ْﻤـ ِـﻪ َﻋﻠَــﻰ أ ْن ﻳـ ْﻨ ـ َﺸﺮ اﻟ ِْﻌ ْﻠــﻢ ،وﺗُـﺒ ــﲎ اﻟْﻤﻜْﺘﺒـ ُ ِ ٍ َﻋ ِﻤــﻞ اﻟْﻤ ـﺄْﻣﻮ ُن ِﺧ ـﻼَ َل ﺣﻜ ِ ﺎت ـﺎم اﻟ ُْﻤﻨَﺎﻗَـ َﺸ ُ ـﺎت ﻟﺘُ ـ َـﺰ َار ِﰲ ُﻛ ـ ﱢﻞ َوﻗْــﺖ َوﺗُـ َﻘـ َ ُ َ ْ َ َ ََ ُ َ َ ُ ُ َ ِ ﺴﻨ ِﺔ اﻟﺜ ِ ِ ﱠﺎﻣﻨَﺔَ َﻋ َﺸ َﺮَة ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻟ ِْﻤﺎﺋَـﺘَـ ْ ِ ﱢ ِ ﲔ. اﻟ ﰲ ﰲ ﻮ ـ ﺗ ﺪ ﻗ و ، ﺎء ﻤ ﻠ اﻟﻌ َ َ ﱠَ اﻟﻌﻠ ِْﻤﻴﱠﺔُ ﺑَـ َْ ﲔ ُ َ َ ْ ُُ َ ِ ﺴ َﺮةُ ،ج ،2ص (229 اﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔُ اﻟ ُْﻤﻴَ ﱠ )اﻟ َﻘ َﻮاﻋ ُﺪ َ Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız. َ .1ﻣ ْﻦ َﻛﺎ َن اﻟ َْﻤﺄ ُْﻣﻮ ُن؟ ﺎش اﳌﺄ ُْﻣﻮ ُن؟ َ .2ﻣ َﱴ َوأَﻳْ َﻦ َﻋ َ َ .3ﻫﻞ َﻛﺎ َن اﻟْﻤﺄْﻣﻮ ُن ُِﳛ ﱡ ِ ْﻢ؟ َُ ْ ﺐ اﻟْﻌﻠ َ ت اﻟْﻤﺠﺎﻟِﺲ ِ ِ ِ اﻟﻌﻠ ِْﻤﻴﱠﺔُ؟ .4أَﻳْ َﻦ ﻋُﻘ َﺪ َ َ ُ ْﻚ اﻟ َْﻤ َﺠﺎﻟِ ِ ﺲ؟ .5أ ﱡ ي َﻣ ْﻨـ َﻬ ٍﺞ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺪ َم ِﰲ ﺗِﻠ َ ﻒ ﻳُﻜ َْﺮُم اﻟْﻌُﻠَ َﻤﺎءُ؟ َ .6ﻛ ْﻴ َ ِ ِ ﺐ اﻟﻴﻮﻧَ ِ ﺎن؟ إِ َﱃ َﻣ ْﻦ ﺗُـ ْﺮ َﺳ ُﻞ؟ َ .7ﻣ ْﻦ ﻳُـ ْﺮﺳ ُﻞ ﺧ َﺰاﻧَﺔَ ُﻛﺘُ ِ ُ ﺐ ِﰲ ﺑَـﻠَ ِﺪ ُﻛ ْﻢ؟ َ .8ﻫ ْﻞ ﺗُ َ ﺼﺎ ُن اﻟ ُﻜﺘُ ُ ِ ْﻤ ِﺔ؟ ﻒ ﺗَ َﻜ ﱠﻮﻧَ ْ َ .9ﻛ ْﻴ َ ﺖ َﻣﻜْﺘَﺒَﺔُ َد ُار ا ْﳊﻜ َ ﺎت؟ َ .10ﻣ َﱴ ﺗُـ َﺰ ُار اﻟ َْﻤﻜْﺘَﺒَ ُ ﰲ اﻟ َْﻤ ُﺄﻣﻮ ُن؟ َ .11ﻣ َﱴ ﺗُـ ُﻮ ﱢَ 2. Aşağıdaki kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ﺚ َ ،ﻛﺒِﲑة ِ ،ﻋﻼَ َوًة َﻋﻠَﻰ ، ...اﻟ َْﻤ ْﺸ ِﺮق ،اﻟْ َﻤ ْﻐ ِﺮبِ ،ﻋ ْﻨ َﺪ( ﺖ ،أَِﻣﲑ ُِ ،ﳏﺒّﻪ ،ﺗُـ ْﺒـ َﻌ ُ ) َﻋ ْﻬ ِﺪﻩ ُ ،ﺣ ِﻔﻈَ ْ ِ ِ ﺐ. َ .1وﺻﻴﻨَﺖ اﻟ ُﻜﺘُ ُ 128 .2وِﰲ َزﻣ ِﻦ اﻟْﻤﺄﻣ ِ ﻮن أُ ْﻛ ِﺮَم اﻟْﻌُﻠَ َﻤﺎءُ. َ َ َُ ِ ِ ﻴﻤﺔٌ. .3ﺗَ َﻜ ﱠﻮﻧَ ْ ﺖ ﻟَ َﺪى اﳌﺄ ُْﻣﻮن َﻣﻜْﺘَﺒَﺔٌ َﻋﻈ َ ِِ ِ .4ﻣﻦ ِﺷﺪ ِ ﺎن ِ ﺐ ﺻﺎ َﱀَ ﺣﺎﻛِﻢ ﻗُـ ْﺒـﺮص َﻋﻠَﻰ أ ْن ﺗُـﺮﺳﻞ ُﻛﺘُﺐ اﻟﻴﻮﻧَ ِ إﻟﻴﻪ. ﱠة ُﺣ ﱢ ََْ ُ ُ ْ ﺐ اﻟ َْﻤ ُﺄﻣﻮن ﻟ ْﻠ ُﻜﺘُ ِ َ َ ُ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﺿﺎﻓَﺔ إ َﱃ َﻣﺎ ُﲪﻞ إﻟ َْﻴﻪ ﻣ ْﻦ ُﻛﺘُ ِ ﺐ اﻟ ﱠ ﺸ ْﺮق واﻟْﻐَ ْﺮب. .5ﺑﺎ ِﻹ َ َ 3. Aşağıdaki kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ِ ِ ب ،ﺗُـ ْﻬ َﺪمِ ،رﺑْﺢ ،ﻳُﻜْﺘَ ُﻢ ،ﺗُـ ْﻌﻄَﻰ( ﻲء َإﱃَ ،ﺣ َﺎر َ ) ُﻣ ْﺒﻐﺾ ،اﳉَ ْﻬﻞ ،اﳉَُﻬﻼَء ،أُﺳ َ ِ ِ ْﻢ. َ .1ﻋﻤ َﻞ اﳌﺄ ُْﻣﻮ ُن َﻋﻠَﻰ أ ْن ﻳُـ ْﻨ َﺸ َﺮ اﻟﻌﻠ ُ َ .2وَﻛﺎ َن ُِﳏﺒًّﺎ ﻟ ْﻠ ِﻌﻠ ِْﻢ َواﻟْﻌُﻠَ َﻤ ِﺎء. َ .3وِﰲ َزَﻣﻨِ ِﻪ أُ ْﻛ ِﺮَم اﻟْﻌُﻠَ َﻤﺎءُ. ﻚ اﻟ ﱡﺮ ِوم َﻋﻠَﻰ أ ْن ﺗُـ ْﺆ َﺧ َﺬ اﻟ ُﻜﺘُﺐ. ﺻﺎ َﱀَ اﻟ َْﻤﺄ ُْﻣﻮ ُن َﻣﻠِ َ َ .4 ِ ﻀ َﺎرِة. َ .5وَﻛﺎﻧَ ْ ﻴﻤﺔً ﻟِﻠ ِْﻌﻠ ِْﻢ َوا ْﳊَ َ ﺖ َوﻓَﺎﺗُﻪُ َﺧ َﺴ َﺎرًة َﻋﻈ َ 4. Aşağıda verilen cümlelerden ilk gruptakilerde mâzî fiiller ma‘lûm yapıda olup merfû‘ları fâilleridir. İkinci gruptakilerde fiiller meçhul yapıya dönüştürülmüş olup merfûları nâibu’l-fâileridir. Her iki grubu dikkatle inceleyerek cümlelerde oluşan değişiklikleri ve fâil ve nâibu’l-fâilleri tespit ediniz. اﺠﻤﻟﻤﻮﻋﺔ اﻟﺜﺎﻧﻴﺔ .1أُ ْﻛ ِﺮَم اﻟﻌُﻠَ َﻤﺎءُ ب ِ ُِ .2 ﺸ ْﺮ ِق َواﻟﻐَ ْﺮ ِ ﺐ اﻟ ﱠ إﻟﻴﻪ ﲪﻠَ ْ ﺖ ُﻛﺘُ ُ ِ .3 ﺐ. ﺻﻴﻨَ ْ ﺖ اﻟ ُﻜﺘُ ُ ﺖ ِﻋﻨَﺎﻳَـﺘُﻪُ ﻟِﻠ ِْﻌﻠ ِْﻢ. ُ .4و ﱢﺟ َﻬ ْ ِ ِ ﺲ اﻟ ِْﻌﻠ ِْﻤﻴﱠﺔُ. .5ﻋُﻘ َﺪت اﻟ َْﻤ َﺠﺎﻟ ُ .6اﺳﺘُ ْﺨ ِﺪم اﻟْﻤ ْﻨـﻬﺞ ِ اﻟﻌﻠ ِْﻤ ﱡﻲ. ْ َ َ َُ اﺠﻤﻟﻤﻮﻋﺔ اﻷوﱃ ﺎء أَ ْﻛ َﺮَم اﻟ َْﻤﺄ ُْﻣﻮ ُن اﻟْﻌُﻠَ َﻤ َ ﺸ ْﺮ ِق َواﻟْﻐَ ْﺮ ِ ﺐ اﻟ ﱠ ب إِﻟ َْﻴ ِﻪ ﱠﺎس ُﻛﺘُ َ َﲪَ َﻞ اﻟﻨ ُ ﺐ. َ ﺻﺎ َن اﳌَﺄ ُْﻣﻮ ُن اﻟ ُﻜﺘُ َ َو ﱠﺟﻪَ اﻟ َْﻤﺄ ُْﻣﻮ ُن ِﻋﻨَﺎﻳَـﺘَﻪُ ﻟِﻠ ِْﻌﻠ ِْﻢ. َﻋ َﻘ َﺪ اﳌﺄْﻣﻮ ُن اﻟْﻤﺠﺎﻟِﺲ ِ اﻟﻌﻠ ِْﻤﻴﱠﺔَ. ُ ََ َ ِ ِ اِ ْﺳﺘَ ْﺨ َﺪ َم اﻟﻌُﻠَ َﻤﺎءُ اﳌَْﻨـ َﻬ َﺞ اﻟﻌﻠْﻤ ﱠﻲ. 5. Aşağıda verilen cümlelerden ilk gruptakilerde muzârî fiiller ma‘lûm yapıda olup merfû‘ları fâilleridir. İkinci grptakilerde fiiller meçhul yapıya dönüştürülmüş olup merfûları nâibu’l-fâileridir. Her iki grubu dikkatle inceleyerek cümlelerde oluşan değişiklikleri ve fâil ve nâibu’l-fâilleri tespit ediniz. اﺠﻤﻟﻤﻮﻋﺔ اﻟﺜﺎﻧﻴﺔ ِ ِ ْﻢ. َ .1ﻋﻤ َﻞ اﻟ َْﻤﺄ ُْﻣﻮ ُن َﻋﻠَﻰ أ ْن ﻳُـ ْﻨ َﺸ َﺮ اﻟﻌﻠ ُ اﺠﻤﻟﻤﻮﻋﺔ اﻷوﱃ َﻋ ِﻤﻞ اﻟْﻤﺄْﻣﻮ ُن َﻋﻠَﻰ أ ْن ﻳـ ْﻨ ُ ِ ْﻢ. َ َُ َ ﺸ َﺮ اﻟﻌﻠ َ 129 ِ ﻳـ ْﺒ ِﲏ اﻟْﻤﺄْﻣﻮ ُن اﻟْﻤﻜْﺘَﺒ .ﺎت َ َ َُ َ ِ ﻳـﺰور اﻟﻄﱠﻠَﺒﺔُ اﻟْﻤﻜْﺘَﺒ .ﺎت َ َ َ ُ َُ .ﺐ اﻟ ُﻘ َﺪ َﻣ ِﺎء ُ ﻳَﺄ َ ُْﺧ ُﺬ اﻟ َْﻤﺄ ُْﻣﻮ ُن ُﻛﺘ ﺎت ُ َ ﺗُـ ْﺒـ َﲎ اﻟ َْﻤﻜْﺘَﺒ.2 .ﺎت ُ َ ﺗُـ َﺰ ُار اﻟ َْﻤﻜْﺘَﺒ.3 .ﺐ اﻟْ ُﻘ َﺪ َﻣﺎ ِء ُ ُ ﺗُـ ْﺆ َﺧ ُﺬ ُﻛﺘ.4 6. Aşağıdaki Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılığı hangisidir? ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َﺐ اﻟﻴﻮﻧ ِ ﺐ اﻟْﻤﺄْﻣ ِ ُﻮن ﻟِ ْﻠ ُﻜﺘ ﺎن إﻟ َْﻴ ِﻪ َ ﺐ ُ ِ ُص َﻋﻠَﻰ أَ ْن ﻳُـ ْﺮﺳ َﻞ ﺧ َﺰاﻧَﺔَ ُﻛﺘ ُ َ ﻣ ْﻦ ﺷﺪﱠة ُﺣ ﱢ. َ اﱄ اﳉ ِﺰ َﻳﺮة ﻗُـ ْﺒـ ُﺮ َ ِ ﺻﺎ َﱀَ َو a. Me’mûn kitapları çok seviyordu. Kıbrıs adası valisiyle, Yunan kütüphanesini kendisine göndermesi şartıyla anlaşma yaptı. b. Me’mûn kitapları çok sevdiğinden dolayı Kıbrıs adası valisiyle, Yunan kütüphanesini kendisine vermesi için anlaşma yaptı. c. Me’mûn kitapları çok sevdiğinden dolayı Kıbrıs adası valisiyle, Yunan kütüphanesini kendisine göndermesi şartıyla anlaşma yaptı. d. Me’mûn kitapları çok sevdiğinden dolayı Bizans imparatoruyla, Yunan kütüphanesini kendisine göndermesi şartıyla anlaşma yaptı. e. Me’mûn kitapları çok severdi. Kıbrıs adası valisiyle, Yunan kütüphanesini kendisine göndermesi şartıyla anlaşma yapmayı teklif etti. 7. Aşağıdaki Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılığı hangisidir? ِ ُ ﺎت وﺗُـ َﻘﺎم اﻟْﻤﻨَﺎﻗَ َﺸ ِ ُ ْﻤ ِﻪ َﻋﻠَﻰ أ ْن ﻳـ ْﻨ ِ ﻋ ِﻤﻞ اﻟْﻤﺄْﻣﻮ ُن ِﺧﻼَ َل ﺣﻜ. ﲔ اﻟْﻌُﻠَ َﻤ ِﺎء َْ ﺎت اﻟْﻌﻠ ِْﻤﻴﱠﺔُ ﺑَـ ُ َُ َ َ َ ُ َ َ ُ َْﻢ َوﺗُـ ْﻨ َﱮ اﻟ ْْﻤ َﻜﺘَﺒ َ ﺸ َﺮ اﻟﻌﻠ a. Me’mûn hükümdarlığı sırasında, ilmin yayılması kütüphanelerin yapılması ve âlimler arasında ilmî tartışmaların yapılması için çalıştı. b. Me’mûn hükümdarlığı sırasında, kütüphanelerin yapılması ve âlimler arasında ilmî tartışmaların yapılması için çalıştı. c. Me’mûn hükümdarlığı sırasında, ilmin yayıldı kütüphanelerin yapıldı ve âlimler arasında ilmî tartışmaların yapılması için çalıştı. d. Me’mûn hükümdarlığı sırasında, ilmin yayılması kütüphanelerin yapılmasını istedi ve âlimler arasında ilmî tartışmaların yapılması için emir verdi. e. Me’mûn hükümdarlığı sırasında, ilim yayıldı kütüphanelerin yapıldı ve âlimler arasında ilmî tartışmaların yapılması için çalışanlara yardımcı oldu. DİL BİLGİSİ NÂİBU’L-FÂİL (SÖZDE ÖZNE) Konumuz nâibu’l-fâil olmakla birlikte aralarında çok yakın bir ilgi bulunduğu için fâil hakkındaki bilgilerimizi kısaca hatırlamamız faydalı olacaktır. 130 Biz bir işi, bir oluşu anlatırken işi yapanı biliyorsak fiille birlikte fâili (öznesini) de zikrederiz. Yani o eylemi kimin yaptığını belirtmiş, fiili fâile nispet etmiş oluruz. Aşağıdaki cümleleri bu açıdan inceleyiniz: Ali dersini Özne (fâil) َُد ْر َﺳﻪ anladı. Yüklem/Fiil َﻋﻠِ ﱞﻲ fâil/özne ﻓَ ِﻬ َﻢ fiil/yüklem َﺧ َﺮ َج َْﳏ ُﻤﻮ ٌد ِﻣ َﻦ اﻟﺪﱠا ِر Mahmut evden çıktı. Özne (fâil) Yüklem/Fiil fâil/özne fiil/yüklem Burada bir hususa dikkat etmeliyiz. Arapça cümle yapısıyla Türkçe cümle yapısında görünüşte bir zıtlık vardır. Türkçe açısından buna özellikle dikkat edilmelidir. Türkçe bir cümlede özne (fâil) cümlenin başında, yüklem sonunda gelirken; Arapçada önce fiil (yüklem), sonra fâil yer almaktadır. Yukarıdaki iki örnekte bu özellik açıkça görülmektedir. Fâil (özne) bilindiği ve cümlede zikredildiği zaman fiilin yapısı/çatısı ma‘lûm yapıda olarak söylenir. Not: Bu konun açıklanmasına geçmeden önce, Arapça gramer derslerinde sıkça kullanılan ma‘lûm fiil (اﻟﻔﻌﻞ اﳌﻌﻠﻮمbilinen fiil) teriminin aslı hakkında kısa bir uyarıda bulunmak yararlı olacaktır. Bu terimin aslı اﳌﻌﻠﻮم ﻓﺎﻋﻠُﻪ اﻟﻔﻌﻞ yani (fâili ُ ُ bilinen fiil) şeklindedir. Aslı bu şekildeyken uzunca bir terimi tekrar etmekten ِ kurtulmak için kısaltılmış ve ﻮم ُ ُ اﻟﻔ ْﻌ ُﻞ اﻟ َْﻤ ْﻌﻠkısaca (ma‘lûm/bilinen fiil) şeklini almıştır. Oysa tam ve doğru şekil yukarıda belirttiğimiz şekildir. Zira burada ma‘lûm olan fiil değil, fâildir. Bu açılımını bilmeden kitaplarda bu ifadeyi okuyan ve Türkçe olarak anlamaya çalışanlar, yanılmakta ve şaşırmaktadırlar. Bir cümlede fâili (özne) nasıl bulacağız? Aslında fâili bulmak çok kolaydır. Türkçe bir cümlede özneyi bulmak için, yüklemden önce “kim?” ya da “ne?” sorularından biri sorulur; alınan cevap öznedir. Örnek olarak şu atasözümüzü ele alalım: At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır”. Şimdi, bu iki cümlenin birinci kısımları için “kim ölür?” diye sorunca “at” ve “yiğit” cevaplarını alırız. Şu halde bu kelimeler öznedir. Aynı şekilde atasözündeki ikinci kısımlar için “Ne kalır?” diye sorduğumuzda “meydan” ve “şan” cevaplarını alırız ki, bunlar da o iki cümlenin öznesidir. Bu öğrendiğimizi Arapça bir cümle üzerinde uygulayalım: Çocuk kalemi kırdı اﻟﻮﻟَ ُﺪ اﻟ َﻘﻠَ َﻢ َ َﻛ َﺴ َﺮ Bu cümlede aynı soruları soralım. Kalemi kim kırdı? ﺴ َﺮ اﻟ َﻘﻠَ َﻢ؟ َ َﻣ ْﻦ َﻛ Alınacak cevap اﻟﻮﻟ ُﺪyani “çocuk”tur. Demek ki cümlemizdeki fâil/özne اﻟﻮﻟﺪ kelimesidir ve önceki derslerden hatırladığımız üzere fâil i‘râb bakımından merfûdur. Karşımıza çıkacak Arapça cümlelerin hepsinde bu yöntemi uygulayarak fâili kolayca bulabiliriz. 131 Fâillle ilgili bazı özellikleri kısaca hatırladıktan sonra nâibu’l-fâil (sözde özne) konusuna girebiliriz. Nâibu’l-fâilin yer aldığı cümlelerde yukarıda gördüğümüz cümle yapılarından bazı farklılıklar görülür. Bu değişikliklere dikkat edildiği takdirde nâibu’l-fâil konusu da kolayca anlaşılacaktır. Görüldüğü gibi yukarıdaki cümlelerin ögeleri Arapça normal kurallı cümle yapısına uygun olarak sıralanmıştır. Yani; ِ اﳌﻔﻌﻮل ﺑﻪ+ اﻟﻔﺎﻋﻞ+اﻟﻔ ْﻌﻞ Fiil + Fâil + Mefûl Yüklem + Özne + Nesne (düz tümleç) ِﱠ ﻮرَة ﺐ اﻟ ﱠ َ ﺴﺒﱡ ُ َﻣ َﺴ َﺢ اﻟﻄﺎﻟ Öğrenci yazı tahtasını sildi. Nâibu’l-Fâilin Tanımı Arapça fiil cümlelerin bu normal sıralanışında bazen değişiklikler olur. Şöyle ki insanlar anlatmak istedikleri fiilin fâilini bilmemeleri veya başka bir sebeple kurdukları cümlede zikretmezler. İşte bu durumlarda kullanılan fiilin yapısı ma‘lûmdan (etken çatı) mechûle (edilgen yapıya) dönüşür. Fâil zikredilmemiş olunca cümledeki mef‘ûlün bih sarîh (nesne/düz tümleç) onun yerine geçer ve fâilin irâbını alır. Böylece gerçekte mefûlun bih sarîh (nesne/düz tümleç) olan ve görünüşte fâil yerine geçmiş olan kelimeye nâibu’l-fâil (fâilin vekili/sözde özne) denir. Adam kapıyı açtı ﺎب َ َﻓَـﺘَ َﺢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟﺒ Öğretmen dersi yazdı س ْ س اﻟﺪ َ ََﻛﺘ َ ﱠر ُ ﺐ اﳌَُﺪ ﱢر Ahmet Kur’ân’ı ezberledi أﲪَ ُﺪ اﻟ ُﻘ ْﺮآ َن َ َﺣ ِﻔ ْ ﻆ Misafir, kahve içti. ﻒ اﻟ َﻘ ْﻬ َﻮَة ُ ب اﻟﻀ ْﱠﻴ َ َﺷ ِﺮ. ِ ِ ﺗَﻜْﺘ Bu kadın bir mektup yazıyor.ًْﻤ ْﺮأةُ ِر َﺳﺎﻟَﺔ َ ﺐ َﻫﺬﻩ اﻟ ُُ Şimdi bu cümlelerdeki fiillerin yapısını mechûl kalıba çevirir ve fâilleri de kaldırırsak mefûlün bihler nâibu’l-fâil olur ve i‘râb bakımından da merfû duruma gelir: Kapı açıldı Ders yazıldı Kur’ân ezberlendi ِ ﺎب ُ َﻓُﺘ َﺢ اﻟﺒ ِ س ْ ﺐ اﻟﺪ َ ُﻛﺘ ُ ﱠر ﻆ اﻟ ُﻘ ْﺮآ ُن َ ُﺣ ِﻔ Fiili, ma‘lûm yapıda (etken çatı) olan bir cümlede birden fazla mefûlün bih varsa, fiil mechûl (edilgen) kalıba çevirilince birinci mefûlün bih, nâibu’lfâil olur, i‘râb bakımından mansûb iken merfû‘a dönüşür; diğer mef‘ulün bihler olduğu gibi kalır, onlarda değişiklik olmaz. 132 ِ َاﻟﻜﺘَﺎﺑَﺔ Öğrenciye yazı yazma öğretildi. 2. Mefûl 1. Mefûl اﻟﺘﱢـﻠ ِْﻤﻴ َﺬ َﻋﻠﱠ َﻢ Fâil Fiil (malûm yapıda) ِ . َاﻟﻜﺘَﺎﺑَﺔ اﻟﺘﱢـﻠ ِْﻤﻴ ُﺬ Öğrenciye yazı yazma öğretildi. س ُ اﳌَُﺪ ﱢر ﻋُﻠﱢ َﻢ Mefûl Nâibu’-fâil Fiil Baba çocuğa Salih adını verdi. ِ اﻟﻮﻟَ َﺪ ﺻ ﺎﳊًﺎ َ َ اﻟﻮاﻟِ ُﺪ َ ﲰﱠﻰ 2. Mefûl 1. Mefûl Fâil ِ ُﲰﱢﻲ اﻟﻮﻟَ ُﺪ ﺻ ﺎﳊًﺎ َ َ َ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟ َﻔ ِﻘ َﲑ ِدﻳﻨَ ًﺎرا Çocuğa Salih adı verildi. Adam fakire bir dinar verdi. Fiil (malûm) أَ ْﻋﻄَﻰ 2. Mefûl 1. Mefûl Fâil Fiil (malûm) ِدﻳـﻨَ ًﺎرا Fakire bir dinar verildi. ِ ُاﻟ َﻔﻘﲑ أُ ْﻋ ِﻄ َﻲ Mefûl Nâibu’-fâil Fiil Şimdi nâibu’l-fâille ilgili kâideleri örnekleriyle daha geniş bir şekilde anlatalım: Sülâsî Mücerred Fiillerin Nâibu’l-Fâilleri Sülâsî mücerred bir fiil, mâzî mechûl kalıbına alınırken, fiilin ilk harfi dammeli (zammeli), ortadaki harfi kesralı yapılır. ِ “ ُﻛﺘِﺒMakâle yazıldı” gibi. Aynı sülâsî fiil, mechûl muzârî Meselâ ُﺖ اﳌََﻘﺎﻟَﺔ َ kalıbına alınırken muzâraat harfi dammeli, aynu’l-fiili fethalı yapılır. Meselâ ُﺐ اﳌََﻘﺎﻟَﺔ ُ َ“ ﺗُﻜْﺘMakâle yazılıyor” cümlesinde böyledir. Ef‘âl-i kulûb’un (bilmek ve zannetmek gibi kalbin yaptığı işleri bildiren fiiller) ikinci mef‘ûlleri, nâibu’l-fâil durumuna getirilemezler. Meselâ, ﺖ ُ َﺣ ِﺴ ْﺒ ِ “ ُﳏَ ﱠﻤ ًﺪا َذاﻫﺒًﺎMuhammed’i gidiyor sandım”, ifâdesinde, ikinci mef‘ûl َذ ِاﻫﺒًﺎ kelimesidir ve nâibu’l-fâil yerini alamaz. Mezîd Fiillerin Nâibu’l-Fâilleri Mezîd fiil, ( )ﺗـile başlıyorsa mâzînin ikinci harfi birinci harfi gibi dammeli, ِ “ ﺗُـﻌﻠﱢﻤYüzme sondan bir önceki harfi de kesralı yapılır. Meselâ ُﺎﺣﺔ ﺖ اﻟ ﱢ َ َﺴﺒ َُ ِ ِ ِ öğrenildi” ve “ ﺗُـ ُﻘﻮﺗ َﻞ ﰲ اﻟ َْﻤ ْﻴ َﺪانMeydanda savaşıldı” gibi. Aynı kalıptakilerin muzâri mechûlleri, muzâraat harflerinin dammeli, aynu’l-fiillerinin (ikinci harflerinin) fethalı, sondan bir önceki harfin de fethalı olmasıyla yapılır. “ ﻳُـﺘَـ َﻘﺎﺗَ ُﻞ ﻟﻠ ﱠŞeref için savaşılır”. Meselâ ُﺎﺣﺔ “ ﺗُـﺘَـ َﻌﻠﱠ ُﻢ اﻟ ﱢYüzme öğrenilir” ve ﺸ َﺮف َ َﺴﺒ Mezîd fiiller vasıl hemzesi (hemzetu’l-vasl) ile başlıyorsa, mâzîde fiilin birinci ve üçüncü harfleri damme, sondan bir önceki harfi de kesra olur. 133 ِ ﻆ ﺑِﺎﻟ ِ َْﻜﺘ Meselâ ﺎب َ “ اُ ْﺣﺘُ ِﻔKitap muhâfaza edildi” gibi. Muzârîde ise muzâraat harfi damme ve sondan bir önceki ise fetha olur. Meselâ ﻆ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ ُ َ“ ُﻫ َﻮ ُﳛَﺎﻓO, muhâfaza edilir” gibi. ِ Mâzî fiil, ﺎب َ “ ا ْﺳﺘَ َﺠkabul etti” gibi, vasıl hemzesiyle başlayıp sonundan bir ِ önceki harf elif ise, bu elif يharfine dönüştürülür. Meselâ ُﱡﻋﺎء َ ﻴﺐ اﻟﺪ َ “ اُ ْﺳﺘُﺠDua kabul edildi” gibi. Muzârîde ise muzâraat harfi dammeli olur. Fakat bu sıygada elif, olduğu gibi muhâfaza edilir. Üç mef‘ûle geçişli olan “ أَ ْﻋﻠَ َﻢbildirdi” fiilinin üçüncü mef‘ûlleri de nâibu’l-fâil olarak kullanılmazlar. Malûm yapıdaki müteaddî (geçişli) bir fiil, mechûl yapıya dönüştürülünce, cümledeki mefûlün bih sarîh(nesne: düz tümleç) nâibu’l-fâil ِ )ﻧَﺎﺋِﺐyerine geçtiği için merfû olur. olur ve mansûb iken nâibu’l-fâil (اﻟﻔﺎﻋﻞ ُ Önceki derslerde öğrenmiş olduğumuz fiil-fâil uygunluğu, fiil ile nâibu’l-fâil arasında da aynen geçerlidir. Örnekleri inceleyiniz: اﻟﺪرس ﻠﻴﻞ َ ََﻛﺘ َ ٌ ﺐ َﺧ ِ س ْ ﺐ اﻟﺪ َ ُﻛﺘ ُ ﱠر ِ َﺖ ﻓ ﺎﻃ َﻤﺔُ اﻟﻨﱠﺎﻓِ َﺬ َة ْ ﻓَـﺘَ َﺤ Halil dersi yazdı. Ders yazıldı. Fatma pencereyi açtı. ِ ﻓُﺘِﺤ ُﺖ اﻟﻨﱠﺎﻓِ َﺬة َ Pencere açıldı. ِ ﺖ ا ْﳉﻤﻠَﺔَ ِ ِﺬ ِﻩ اﻟْ َﻜﻠِﻤ Cümleyi bu kelimelerle oluşturdum. ﺎت َ ْ ُ ُ ْ َﻛ ﱠﻮﻧ. َ ِ َ ُﻛ ﱢﻮﻧ. ُﺖ ا ْﳉُ ْﻤﻠَﺔ Cümle oluşturuldu. Fâil Hazfedildikten Sonra Fâilin Yerine Geçen Ögeler: Cümlede fâil hazfedildikten sonra yerine geçen ögeler şunlardır: 1. Mef‘ûlün bih: Birden fazla mefûl alan ma‘lûm yapıdaki fiil, mechûl yapıya çevrilince, ilk mefûlün bih, nâibu’l-fâil olur. Hoca, öğrenciye bir kitap verdi. Öğrenciye bir kitap verildi. Anne kıza Saliha adını verdi. Kıza Saliha adı verildi. Allah, İbrahim’i dost edindi. ِﱠ ًﺐ ﻛِﺘَﺎﺑﺎ ْ أَ ْﻋﻄَﻰ َ اﻷﺳﺘَﺎذُ اﻟﻄﺎﻟ ِِ ﱠ ًﺐ ﻛِﺘَﺎﺑﺎ ُ أُ ْﻋﻄ َﻲ اﻟﻄﺎﻟ ِ ﺖﺻ ًﺎﳊَﺔ ْ ﲰ َ َ ﱠﺖ اﻷ ﱡم اﻟﺒِْﻨ ِ ﺖﺻ ِ ًﺎﳊَﺔ َ ُ ُﲰﱢﻴَﺖ اﻟْﺒِْﻨ ِ ِﱠ ًﻴﻢ َﺧﻠِﻴﻼ َ اﲣَ َﺬ اﷲُ إﺑْـ َﺮاﻫ ِ ِ ِﱡ ًﻴﻢ َﺧﻠِﻴﻼ ُ اُﲣ َﺬ إﺑْـ َﺮاﻫ İbrahim, dost edinildi. 2. Câr ve Mecrûr: Cümledeki fiil, lâzım (geçişsiz/mefûlün bih sarîh almayan) bir fiil ise, mechûl yapıya dönüştürülünce, câr ve mecrûr nâibu’l- 134 fâil olur. Böyle durumlarda nâibu’l-fâil lafzan değil, mahallen (yani bulunduğu yer itibariyle) merfû sayılır. Örneklerini inceleyiniz: ِ ﺟﻠَﺲ اﻟﻄﱡﻼﱠب َﻋﻠَﻰ اﻟ َﻜﺮ. Öğrenciler sandalyelere oturdular. اﺳﻲ ُ َ َ َ ِ ﺟﻠِﺲ َﻋﻠَﻰ اﻟ َﻜﺮ. اﺳﻲ َ َ ُ Sandalyelere oturuldu. اﻟﻮﻟَ ُﺪ ﺑِﺎﻟ َﻘﻠَ ِﻢ َ َ ﺎء َ ﺟ. Çocuk kalemi getirdi. ِ ﻲء ﺑِﺎﻟ َﻘﻠَ ِﻢ َ ﺟ. Kalem getirildi. ت ِِْﻨ ٍﺪ ُ ﻣ َﺮْر. َ Hind’e uğradım. ﻣ ﱠﺮ ِِْﻨ ٍﺪ. ُ Hind’e uğranıldı. Araplar, Arap tarzını muhâfaza ettiler. اﻟﻌ َﺮِ ﱠﰊ َ اِ ْﺣﺘَـ َﻔ َ ب اﻟﻄﱠﺎﺑَ َﻊ َ ﻆ ُ اﻟﻌ َﺮ اﻟﻌ َﺮِ ﱡﰊ َ اُ ْﺣﺘُ ِﻔ. َ ﻆ اﻟﻄﱠﺎﺑَ ُﻊ Arap tarzı muhâfaza edildi. Nâibu’l-fâil, câr ve mecrûr olduğu zaman dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Bu mechûl (edilgen) yapı içinde baştaki fiil dâimâ müfredmüzekker olarak kalır. Nâibu’l-fâilin, müsennâ (ikil), mecmû (çoğul), müzekker (eril), müennes (dişil) şekillerine aktarılmasını sağlayan kısım cer harfinden sonra gelen isim ve zamirlerdir. Başka bir ifadeyle, nicelik ve cinsiyet konusundaki değişiklikler, fiilde değil, cer harfinden sonra gelen, bu isim ve zamirde yapılacak değişikliklerle elde edilir. Örnekleri inceleyiniz: ٍ ُﻣ ﱠﺮ ﺑِ ِﺮ َﺟ، ﲔ ِ ْ َ ُﻣ ﱠﺮ ﺑَِﺮ ُﺟﻠ، ُﻣ ﱠﺮ ﺑَِﺮ ُﺟ ٍﻞ ﺎل ٍ ِ ِ ِ ِ ﱢﺴ ِﺎء َ ُﻣ ﱠﺮ ﺑﺎﻟﻨ، ُﻣ ﱠﺮ ﺑ ْﺎﻣ َﺮأَﺗَـ ْﲔ، ُﻣ ﱠﺮ ﺑ ْﺎﻣ َﺮأَة ُﻣ ﱠﺮ ِِ ْﻢ، ُﻣ ﱠﺮ ِِ َﻤﺎ،ُﻣ ﱠﺮ ﺑِ ِﻪ ُﻣ ﱠﺮ ﺑِ ُﻜ ْﻢ، ُﻣ ﱠﺮ ﺑِ ُﻜ َﻤﺎ، ﻚ َ ُِﻣ ﱠﺮ ﺑ 3. Masdar: Cümlede câr ve mecrûr yoksa, masdar nâibu’l-fâil olur. ِ ْ ﺿ ْﺮﺑَـﺘَـ ﲔ َ ﺖ َ. ُ ْﺿ َﺮﺑ İki kere vurdum. ِ ﺿﺮﺑ ﺎن ُ َ ﺿ ِﺮ َْ َ ب Peygamber (s.a.v.) tam bir oruç tuttu.ًﺻ ْﻮًﻣﺎ َﻛ ِﺎﻣﻼ َ (ﺻﺎَ َم اﻟﻨﱯ )ص İki kere vuruldu. Tam bir oruç tutuldu. Öğrenci, yazlıkta bir ay geçirdi. Yazlıkta bir ay geçirildi. ِ ﺎﻣﻞ َ ﻴﻢ ٌ ﺻ ْﻮٌم َﻛ َﺻ ِ ﻀﻰ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ َﺷ ْﻬﺮا ِﰲ اﻟْﻤ ِ ﺼ ﻴﻒ َ َﻗ َ ً ُ ِ ﻀﻲ َﺷ ْﻬﺮ ِﰲ اﻟْﻤ ِ ِ ﺼ ﻴﻒ ٌ َ ُﻗ َ 4. Zaman zarfı ()ﻇﺮف اﻟﺰﻣﺎن, nâibu’l-fâil olabilir. ِ ْ ِﻮم اﳌُ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن ﻳَـ ْﻮَم اﻻﺛْﻨ Müslümanlar Pazartesi günü oruç tutarlar.ﲔ ُ َﻳ ُ ﺼ ِ ﺼﺎم ﻳـﻮم ِ ْ اﻻﺛْـﻨَـ Pazartesi günü oruç tutulur. ﲔ ُ ْ َ ُ َ ُﻳ 135 ﻀﺎ َن َ ﺻ ْﻤﻨَﺎ َرَﻣ ُ Ramazan’da oruç tuttuk. ِ ﻀﺎ ُن َ ﻴﻢ َرَﻣ َﺻ Ramazan’da oruç tutuldu. 5. Yer/mekân zarfı ﻇﺮف اﳌﻜﺎنnâibu’l-fâil olabilir: ِ ﺟﻠَﺲ اﻟﻮﻟَ ُﺪ أﻣﺎَم اﻟﺒـ ْﻴ Çocuk evin önünde oturdu. ﺖ َ َ َ َ َ ِ ﺲ أﻣﺎَ ُم اﻟﺪﱠا ِر َ ُﺟﻠ Evin önünde oturuldu. İsm-i Mensûb ve İsm-i Mef‘ûllerin Nâibu’l-Fâilleri İsmu’l-mefûl ve ismu’l-mensûbun nâibu’l-fâilleri olabilir. Arap nahvinde ismu’l-mef‘ûl ()اﺳﻢ اﳌﻔﻌﻮلve ismu’l-mensûb ( )اﺳﻢ اﳌﻨﺴﻮبmechûl fiilleri gibi amel ederler. Yani bunların yerine türedikleri fiillerin mechûlü konulsa nasıl nâibu’l-fâil merfû olursa bunlardan sonra da öyle olur. Söz gelimi burada ikinci cümledeki ma’lûm yerine mechûl yapıdakiُ ﻳُـ ْﻌﻠَ ُﻢ ﻓﺎﻋﻠُﻪ/ ﻋُﻠِ َﻢşekillerinden ِ َ ﻓkelimesi nâibu’l-fâil olmak üzere merfû olur. Aşağıda biriyle söylense ُﺎﻋﻠُﻪ üçüncü cümlemizdeki َﻣ ﱢﻜﻴًّﺎkelimesinin anlamı ﻮب إﱃ ﻣ ﱠﻜﺔ ٌ ﺴ ُ َﻣ ْﻨşeklindedir. ِ Buradaki ﻣﻨﺴﻮبkelimesinin yerine de mechûl yapıdaki ﺐ ُ ﻳُـ ْﻨ َﺴ/ﺐ َ ﻧُﺴfiillerinden birisi konulsa nâibu’l-fâil olur. َﺴﻮﺑًﺎ أﺑُﻮﻩُ َإﱃ َﻣ ﱠﻜﺔ ُ َْرأَﻳ ُ ﺖ َر ُﺟﻼً َﻣ ْﻨ Şu örneği bu açıdan inceleyiniz: ِ ﻳـ ْﻨﺒ ِﻐﻲ ﻟِﻠ ُْﻤ ْﺴﻠ ِﻢ أَ ْن ﻳَ ُﻜﻮ َن ُﳏَ ﱠﻤ ِﺪﻳًّﺎ ُﺧﻠُ ُﻘﻪ ََ ُ Müslümana ahlâkı Muhammedî olmak yakışır. “Duribe” fâili mechûl bir fiildir. ِ ٌ ﺿ ِﺮب ﻓِﻌﻞ َْﳎﻬ ُﻮل ﻓَﺎﻋﻠُﻪ ُ ٌْ َ ُ Bu, fâili malûm (bilinen) bir fiildir. ِ ُﻫﺬا ﻓِﻌﻞ ﻣﻌﻠ ُﻮم ﻓَﺎﻋﻠُﻪ ٌ َْ ٌ ْ Babası Mekkeli bir adam gördüm. ُ َْرأَﻳ ُﺖ َر ُﺟﻼً َﻣ ﱢﻜﻴًّﺎ أﺑُﻮﻩ Arapça’da az da olsa bazı fiillerin mânâları öyle gerektirdiği için ma‘lûm yapıları değil, mechûl yapıları kullanılır ve nâibu’l-fâillerini daima câr mecrûr olarak alırlar. Adam cadde ortasında bayıldı. On üç saniye bayıldım sonra ayıldım. ﻂ اﻟ ﱠ ﺸﺎرِِع َ أُ ْﻏ ِﻤ َﻲ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ِﻞ َو ْﺳ ﻼث َﻋ ْﺸ َﺮَة ﺛَﺎﻧِﻴﺔً ﰒﱠ أﻓَـ ْﻘﺖ َ َﻋﻠﻲ ﺛ ﻏُ ِﺸ َﻲ ﱠ Yukarıda ifâde edildiği gibi câr ve mecrûr durumundaki nâibu’l-fâiller mahallen merfûdur. Nâibu’l-fâil, câr-mecrûr veya zaman/mekan zarfı ise, bu durumda önceki derslerde öğrenilmiş olan “fiil-fâil” ve “fiil-nâibu’l-fâil” uyumu geçerli olmaz ve fiil daima müfred müzekker kalıbında bulunur. 136 Hâl, müstesnâ, mef‘ûlün ma‘ah, mef‘ûlün leh, fethalı kalmak zorunda olan temyîz nâibu’l-fâil durumuna alınamazlar. ’ﻛﺎنnin haberi, nâibu’l-fâil durumuna getirilemez. Cümlede nâibu’l-fâil yerine kullanılabilecek birden fazla kelime ِ ِ “ ِزﻳ َﺪ ِﰲ أَﺟ ِﺮİşçinin ücretine yirmi lira zam ِ bulunduğu takdirde ﲑًة َ ْ َ اﻟﻌﺎﻣ ِﻞ ﻋ ْﺸ ُﺮو َن ﻟ yapıldı” cümlesinde görüldüğü gibi burada (ﺸ ُﺮو َن ْ ) ِﻋkelimesi, nâibu’l-fâildir. Fiilde zamir yoktur. Bu nedenle sonuna tesniye ve cemi vâvı getirilmez. Aşağıdaki cümlelerin fâillerini bulunuz. Adam kitabı aldı Kız dergiyi okudu ِ أﺧ َﺬ اﻟ ﱠﺮﺟﻞ .اﻟﻜﺘَﺎب َ .1 ُُ ِ ﻗَـﺮأ.2 .َﺖ اﳌَ َﺠﻠﱠﺔ ُ َت اﻟﺒِْﻨ َ ِ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ و Öğrenci ödevini yazıyor. .ُاﺟﺒَﻪ َ ُ Kız öğrenciler Arapça öğreniyorlar. .َاﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔ َ َاﻟﻠﱡﻐَﺔ Kadın suyu içti ﺐ ُ ُ ﻳَﻜْﺘ.3 ات ُ س اﻟﺘﱢـﻠ ِْﻤﻴ َﺬ ُ ﺗَ ْﺪ ُر.4 ِ َﺷ ِﺮﺑ.5 .َﺖ اﳌَْﺮأةُ اﳌَﺎء َ Aşağıdaki cümlelerde nâibu’l-fâili bulunuz. İşimizi bitirdik ve kitap yazıldı. ِ َ اﻧْـﺘَـﻬﻴـﻨَﺎ ِﻣﻦ َﻋﻤﻠِﻨَﺎ ﻓَﺄُﻟﱢ.1 .ﺎب ُ َﻒ اﻟﻜﺘ َ ْ َْ Hırsız üç gün sonra yakalandı. .ﺺ اﻟﻠﱢ ﱢ Bu bölgede on beş köy bulunmaktadır..ًﻗَـ ْﺮﻳَﺔ ِ ﺾ َﻋﻠَﻰ َ ِ ﺑَـ ْﻌ َﺪ ﺛَﻼَﺛَﺔ أﻳﱠ ٍﺎم ﻗُﺒ.2 ِ ِ ِ ُ ﺗ.3 ِ ﺲ َﻋ ْﺸ َﺮَة َ َ َْﻮﺟ ُﺪ ﰲ ﻫﺬﻩ اﻟﺒُـ َﻘ َﻌﺔ ﲬ ِ ﺴﺎ ِر ُق ﲬَْ َﺴﺔَ َﻋ َﺸ َﺮ ﺲ اﻟ ﱠ َ ُﺣﺒ.4 ِ ﺖ اﻟ ﱠ ِ ْ ﺎت ﻗَـ ْﺒﻞ ﻳَـ ْﻮَﻣ Gazeteci hanımlarla iki gün önce görüşüldü. .ﲔ ْ َ ﻗُﻮﺑِﻠ.5 َ ُ ﺼ َﺤﻔﻴﱠ ٍ ِﺼ Akşam yemeklerinden yarım saat önce iki elma yenir..ﺎﻋ ٍﺔ َ ﻒ َﺳ ْ ِﺎﺣﺘَﺎَ ِن ﻗَـ ْﺒ َﻞ ُﻛ ﱢﻞ َﻋ َﺸﺎء ﺑِﻨ َ ﺗُـ ْﺆَﻛ ُﻞ ﺗُـ ﱠﻔ.6 Bu babası Medineli adamdır. .ُﻚ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َﻣ َﺪﻧِﻴًّﺎ أَﺑُﻮﻩ َ ِ َﻛﺎ َن َذﻟ.7 ِ Şaban ayında oruç tutuldu. .ﺷ ْﻌﺒَﺎ َن َ ﻴﻢ َﺷ ْﻬ ُﺮ َ ﺻ.8 ِ ﻮع اﻟْﻤ ِ ْ َ ُﻣ ﱠﺮ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠﺮ ُﺟﻠ.9 Geçen hafta iki adama uğranıldı. .ﺎﺿﻲ ْ ﲔ ِﰲ اﻷ َ ِ ُُﺳﺒ Hırsız on beş yıl hapsedildi. .ﺎﻣﺎ ً َﻋ Annesi Medineli olan bir hanım komşumuzu gördün mü? ِ ْ َﻫﻞ رأَﻳ.10 .ﺖ َﺟ َﺎرﺗَـﻨَﺎ اﳌَ َﺪﻧِﻴﱠﺔُ أُﱡﻣ َﻬﺎ َْ Aşağıdaki cümlelerde mechûl yapıdaki mâzî ve muzâri fiilleri bulunuz ve verilen sıraya göre yazınız. .ﺼﻨَ ِﻊ ﻳَـ ْﻮَم اﳉُ ُﻤ َﻌ ِﺔ ْ أُ ْﻏﻠِ َﻘ.1 ْ اب اﻟ َْﻤ ُ ﺖ أَﺑْـ َﻮ ِ َﺴﻴﱠﺎرا ِ ِ ﺗَ ْﺸﺘَ ِﻬﺮ اﻟﻴﺎﺑﺎ ُن ﺑ.2 .ت ﺎﻋ ِﺔ اﻟ ﱠ َ َﺼﻨ ََ ُ ِ ﻳـﻌ ﱡﺪ اﻟْﻤﺘـﻨ ﱢﱯ ِﻣﻦ اﻟ ﱡ.3 ِ اﻟﻌﺮ .ﻳﻦ َ ب اﻟ َْﻤ ْﺸ ُﻬﻮِر َ ََُ َ ُ َ َ ﺸ َﻌ َﺮاء ِ ِ ٌت ُﻛﺘُﺐ َﻛﺜِﲑة ٍ ْ ﻳﺐ ﻃﻪَ ُﺣﺴ ِ ﻟﻸد .ﲔ َ ٌ ْ ﻧُﺸ َﺮ.4 َ 137 ﲏ َﻋﻠَﻰ اﻟ ُﻔ َﻘ َﺮ ِاء. .5ﻳَـ ْﻌ ِﻄ ُ ﻒ اﻟﻐَِ ﱡ ات َﻛﺜِ َﲑةٌ ِﰲ ُﺧﻄﱠِﺔ اﻟﺘﱠـ ْﻨ ِﻤﻴَ ِﺔ. ﺖ ﺗَـﻐْﻴِ َﲑ ٌ ُﺣ ِﺪﺛَ ْ .6أ ْ ﺼ ِﻐﲑ ِﰲ َﻣ ْﺪر َﺳ ِﺔ اﻷﻃْ َﻔ ِ ﺎل. .7أَ ْد َﺧ َﻞ ُ َ اﻷب اﺑْـﻨَﻪُ اﻟ ﱠ َ ﺎل اﻷدﺑﺎء إ ﱠن أُﺳﻠُﻮب ا ْﳉ ِ ﺎﺣ ِﻆ َﺳ ْﻬ ٌﻞ ﳑُْﺘَﻨِ ٌﻊ. ْ َ َ .8ﻗَ َ َ َ ُ ِ ِِ ِ ب وﻗ ٍ ِ ْﺖ ﳑُْ ِﻜ ٍﻦ. .9ﻳُـ ْﻬ َﺪ ُم اﻟﺒﻨَﺎءُ اﻟ َﻘﺪﱘُ َو َﺳﻴُْﺒـ َﲎ اﻟﺒﻨَﺎءُ ا ْﳉﺪﻳ ُﺪ َﻣ َﻜﺎﻧَﻪُ ِﰲ أَﻗـ َْﺮ ِ َ ﺼ ْﻴ ِ ﻒ. ﺼ ِﻞ اﻟ ﱠ ْﺞ ِﰲ ِذ ْرَوِة َﺟﺒَ ِﻞ أُوﻟ َ ُﻮداغ ِﰲ ﻓَ ْ .10ﻳُ َ ﻮﺟ ُﺪ اﻟﺜﱠـﻠ ُ Ünite sonunda verilen kelimelerin anlamlarından ve diğer sözlüklerden yararlanarak aşağıdaki serbest metni anlamaya çalışınız ve parçada geçen nâibu’l-fâilleri bulunuz. َﺧ ِ ﱠوﻟ َِﺔ اﻷ َُﻣ ِﻮﻳﱠِﺔ َ ﺺ اﻟﺪ ْ ﺼﺎﺋ ُ اﳋَﻠِﻴ َﻔ ِﺔ اﻟﻌ ِﻈ ِﻴﻢ َﻋ ْﺒ ِﺪ اﻟْﻤﻠِ ِ ﺿ ِﺮﺑ ِ اﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔُ َﻋﻠَﻰ ﻳَ ِﺪ ْ ﺎل اﻟﻠﱡﻐَ ِﺔ اﺳﺘِ ْﻌ َﻤ ُ ﺖ اﻟ ﱢ ﻚ ﺑْ ِﻦ َﻣ ْﺮَوا َنَ ،و َﻋﻠَﻰ ﻳَ ِﺪ ِﻩ أَﻳْ ً ﻀﺎ ﻓُ ِﺮ َ ض ْ َ ﺴ ﱠﻜﺔُ َ َُ َ ﺖ ﻓِﻴﻬﺎ اﻟْﻌﻠُﻮم اﻟﻌﺮﺑِﻴﱠﺔُ واﻟﺪ ِ ِ ٍ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ﱠﺧﻴﻠَﺔُ َﻣ ًﻌﺎ َد ْوًرا َﻛﺒِ ًﲑا، ﺒ َﻌ ﻟ ى ﺮ ـ ﺒ ﻛ ﺔ ﻴ ﺑ َد أ ﺔ ﻀ ﻬ ـ ﻧ ﺎم ﻴ ﻗ إﱃ ﱠى د أ ﺎ ﳑ َﺔ ﻟ ﱠو ﺪ ﻟﻠ ﺔ ﻴ ﲰ ر ﺔ ﻐ ﻟ ﺔ ﻴ ﺑ ُ َ ﱠ ﱠ ﱠ اﻟ َْﻌ َﺮ َ ً َ ْ ً ْ َ َ ْ َ َ ُ ْ َ َ ْ َ ُ ُ ََ ﻓَﺄُﻧْ ِﺸﺊ ِدﻳﻮا ُن اﻟ ﱠﺮﺳﺎﺋِ ِﻞ ِﰲ َﻋ ْﻬ ِﺪ ِﻩ َﻛ ِﺎﻣ ًﻼ ،وأُﻗِﻴﻤ ْ ِ ات ،ﻓَ َﻜﺎﻧَ ِ اب واﻷَﻏَ ِﺎﱐ وﻧُﻈﱢﻤ ِ ﺖ ﺖ اﻟ ُْﻤﻨَﺎﻇََﺮ ُ ﺲ َ َ َ اﻵد ِ َ َ َ َ َ ﺖ َﳎَﺎﻟ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ﱡ ِ ِ ِ ِ ﱠ اﻟﻌ َﺮﺑﻴﱠﺔ ﺑَ َﺪﻻً ﻣ ْﻦ ﻏَ ْﲑَﻫﺎَ .وﻣ ْﻦ أَ ْﻋ َﻤﺎﻟﻪ ْ اﳋَﺎﻟ َﺪة أﻧﻪُ ﻧَﻈ َﻢ َﺳ ْﻴـ َﺮ اﻟ ﱠﺮ َﺳﺎﺋِ ُﻞ ﺗَ ْ ﱢﻳﻮان َوﺗَﺮ ُد إﻟ َْﻴﻪ ﺑﺎﻟﻠﻐَﺔ َ ﺼ ُﺪ ُر ﻣ ْﻦ َﻫ َﺬا اﻟﺪ َ ﻳﺪ ،وﺑـﲎ ﺟ ِﺎﻣﻊ اﻟ ﱠ ِ ِِ اﻟ ِ ِ ْﺼﻰ اﻟ ُْﻤﺒَ َﺎر ِك. َ ﺼ ْﺨ َﺮة ﺑِﺎﻟ َْﻤ ْﺴﺠﺪ اﻷَﻗ َ ْﱪ َ َ َ َ َ ِ ﺺ ،ﻓَـﻠَﻢ ﻳـﻌ ﱠ ْ ِ ِ ِ ِ اﳋَﺎﻟِ ِ اﻟﻌ َﺮِ ﱢﰊ ْ اﻹد َارِة اﻟ َْﻤ َﺪﻧِﻴﱠ ِﺔ اُ ْﺣﺘُ ِﻔ َ ﻆ ِﰲ َﻫ َﺬا اﻟ َْﻌ ْﻬ ِﺪ اﻷ َُﻣ ِﻮ ﱢ ﲔ ِﰲ َ ﲔ ﻓﻴﻪ ﻣ ْﻦ ﻛﺒَﺎ ِر اﻟ َْﻤ ْﺴ ُﺆوﻟ َ ْ َُ ي ﺑِﺎﻟﻄﱠﺎﺑَ ِﻊ َ ِ ﺿﻤﺎﻧًﺎ ﻟِﻠْﻮﻻَ ِء واﺣﺘِ َﻔﺎﻇًﺎ ﺑِﺴ ْﻠﻄَ ِﺔ اﻟﺪ ِ َوا ْﳉَْﻴ ِ ت إِ ْﺣ َﺪى اﺳﺘَ َﻤ ﱠﺮ ْ ﺴ ُﻬ ْﻢ َو َذﻟِ َ َ َ ْ ﱠوﻟَﺔ اﻟ َْﻤ ْﺮَﻛ ِﺰﻳﱠﺔ اﻟﱠِﱵ ْ ﺶ إِﻻﱠ َ ْ اﻟﻌ َﺮ ُ ﻚ ََ ُ ب أَﻧْـ ُﻔ ُ ِ ﲔ َﺳﻨَﺔً. َوﺗِ ْﺴﻌ َ Aşağıdaki cümlelerde fiilleri mechûl yapıya çevirin ve elde ettiğiniz yeni cümlelerin Türkçe çevirileriyle birlikte altlarına yazınız. ﺸﺎر ِ ﺼِ ﺎﻋ ٍﺔ. ﻒ اﻟﻌُ ﱠﻤ ُ .1ﻧَﻈﱠ َ ﻒ َﺳ َ ﺎل اﻟ ﱠ َ ِع ﺧﻼَ َل ﻧِ ْ .............. ﺴ ﱠﻜﺎ ُن ِﰲ ﻫ ِﺬ ِﻩ ِ ِ ﺼ َﻌ َﺪ ﻧَـ َﻬ ًﺎرا ﻓَـ َﻘ ْﻂ. .2ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨ ِﺪ ُم اﻟ ﱡ اﻟﻌ َﻤﺎ َرة اﳌِ ْ َ ............ .3ﺗَـ َﻌﻠﱠ َﻢ اﻟ َْﻤﻼﱠ ُﺣﻮ َن ﻓَ ﱠﻦ اﻟ ِْﻤﻼَ َﺣ ِﺔ ِﰲ ﲬَْ َﺴ ِﺔ أَ ْﺷ ُﻬ ٍﺮ. ........... ﺚ َﻋﻦ وﻟ ِ ﺲ اﻣﺮأ ًة ْ ِ ﺎﻫ ْﺪﻧَﺎ ْأﻣ ِ َﺪ َﻫﺎ . َ .4ﺷ َ أﺟﻨَﺒﻴﱠﺔً ﺗَـ ْﺒ َﺤ ُ ْ َ ........ ﻴﺲ اﻟ ﱠﺮ ِ ِ اد َﻋﻠَﻰ َوﻓَ ِﺎة اﻟ ﱠﺮﺋِ ِ اﺣ ِﻞ. ﻮﻣﺔُ اﳊِ َﺪ َ .5أَ ْﻋﻠَﻨَﺖ ا ْﳊُ ُﻜ َ ........ ﺲ اﻟﻨـ ﱠ ِ ﻀﺎءُ ﳎَْﻠِ ِ ﻴﺲ ا ْﳉُ ْﻤ ُﻬﻮِرﻳﱠﺔ. ﺐ أ ْﻋ َ .6اﻧْـﺘَ َﺨ َ ﱡﻮاب َرﺋ َ ........ 138 ﺾ اﻟ َﻜﻠِﻤ ِ ِ ﺻﻌُﻮﺑَﺔً ِﰲ ﻧُﻄ ِْﻖ ﺑَـ ْﻌ ِ ﺎت. ﱠﺎس ُ َ .7ﻳُـ َﻮاﺟﻪُ اﻟﻨ ُ ........ .8ﻳـﺘَ َﺬ ﱠو ُق ا ِﻹﻧْﺴﺎ ُن اﻟﻄﱠ ْﻌﻢ ﺑِﺎﻟﻠﱢﺴ ِ ت ﺑﺎﻷُذُ ِن . ﺎن َوﻳَ ْﺴ َﻤ ُﻊ اﻟ ﱠ ﺼ ْﻮ َ َ َ َ َ ....... ِ ﲔ ﺑِﻨَﻈَﺎﻓَ ِﺔ ﺛِﻴَﺎ ِِ ْﻢ . ﱠﺎس ﻳَـ ْﻌ ِﺮﻓُﻮ َن اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ِﻤ َ .9اﻟﻨ ُ ...... ِ اﻟﻜﺘَﺎﺑـ ْ ِ ِ ﺖ ﻫ َﺬﻳ ِﻦ ِ ﻮع اﻟْﻤ ِ ﺎﺿﻲ. ﲔ اﳉَﺪﻳ َﺪﻳْ ِﻦ ِﰲ اﻷ ْ .10ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳْ ُ ْ َ ُﺳﺒُ ِ َ ...... ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki metinde bulunan malûm ve mechûl yapıdaki fiilleri ve onların fâil ve nâibu’l-fâillerini verilen tabloya yazınız. ِ ِ ﺖ اﻟْﻤﻨَﺎ ِز ُل إﻻﱠ ﻟِﺘُ ْﺪ َﺧﻞ ،وﻻَ ﻗُﺪﱢﻣ ِ ِ ِ ِ ﺖ اﻷﻃ ِْﻌ َﻤﺔُ إﻻﱠ ﻟِﺘُـ ْﺆَﻛ َﻞ، ﲔ َﻋﻠَﻰ ُﺳﻠُﻮﻛِﻪ ﻓ َﻘ َ ﺾ اﻟ ُْﻤﺘَﻄَﱢﻔﻠ َ ﺐ ﺑَـ ْﻌ ُ َ َ َ ﺎلَ :واﷲ َﻣﺎ ﺑُﻨﻴَ َ ﻋُﻮﻗ َ ب اﻟ َْﻤ ْﺠ ِﻠ ِ ﺲ َﻋﺎﺑِ ًﺴﺎ َوﻻَ ﻳُـﺘَـ َﻮﻗﱠ ُﻊ َو ﱢ َﲨَ ُﻊ ِﻣ َﻦ اﻟﺘﱠﻄَﱡﻔ ِﻞ ِﺧﻼَﻻً :أَ ْد ُﺧ ُﻞ ُﳐَﺎﻟِﻴًﺎَ ،وأَﻗـْﻌُ ُﺪ ُﻣﺘَﺄَﻧﱢ ًﺴﺎ ،وأَﻧْـﺒَ ِﺴ ُ ﻂ َوإ ْن َﻛﺎ َن َر ﱡ إﱐ ﻷ ْ ِﻣ ﱢﲏ أ ْن أُﻧْ ِﻔ َﻖ ِد ْر َﳘًﺎ. اﻟﻔﻌﻞ اﳌﺎﺿﻲ اﻟﻔﻌﻞ اﳌﻀﺎرع اﻟﻔﺎﻋﻞ ﻧﺎﺋﺐ اﻟﻔﺎﻋﻞ ُ 2. Aşağıdaki cümlelerde yer alan mechûl yapıdaki fiillerin mâzî mi muzâri mi olduklarını belirtiniz ve nâibu’l-fâillerini bulunuz. ﺎﺳﺘَ ِﻤﻌُﻮا ﻟَﻪُ﴾ ﴿ .1إِ َذا ﻗُ ِﺮ َ ئ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن ﻓَ ْ ﺼﺒ ِ ِ ﺎﺣﻴﱠ ِﺔ. ﺐ ِﰲ اﻟ َﻔ ْﺘـ َﺮة اﻟ ﱠ َ .2ﺗُـ َﻌ ُ ﺎر اﻟ ُﻜﺘُ ُ ﺖ اﻟ َْﻤ ْﺮأَةُ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ َﻤﺔُ ُﺣ ُﻘﻮﻗَـ َﻬﺎ َﻛ ِﺎﻣﻠَﺔً ِﰲ ا ِﻹ ْﺳﻼَِم. .3أُ ْﻋ ِﻄﻴَ ْ ِ ﺖ ﺟ ِﺎﻣﻌ ٌ ِ ِ اﻟﻌ َﺮِ ﱢﰊ. اﻟﻮﻃَ ِﻦ َ ﻴﻤ ْ َ َ .4أُﻗ َ ﺎت َﻋﺪﻳ َﺪةٌ ِﰲ ﺗُـ ْﺮﻛﻴَﺎ ِوﰲ َ ِ ِ ِِ ِ ِ ِج. اﺳﺘِ ِﻬ ْﻢ ِﰲ اﳋَﺎر ِ .5أ ُْرﺳ َﻞ ُﻣﻌﻴ ُﺪو َن َﻛﺜﲑُو َن ﻟ ُﻤﺘَﺎﺑَـ َﻌﺔ د َر َ 139 ِ ِ ﺒﺎت وﻃَﻌ ﱠ ِ ﺎب ِﺣﻞﱞ ﻟَ ُﻜ ْﻢ﴾ ﴿ .6اﻟﻴَـ ْﻮَم أُﺣ ﱠﻞ ﻟَ ُﻜ ُﻢ اﻟﻄﱠﻴﱢ ُ َ َ ُ ﻳﻦ أُوﺗُﻮا اﻟﻜﺘَ َ ﺎم اﻟﺬ َ ِ ﱠِ ادﺗْـ ُﻬ ْﻢ إﳝَﺎﻧًﺎ َو َﻋﻠَﻰ َرﱢِ ْﻢ ﺖ ﻗُـﻠُﻮﺑُـ ُﻬ ْﻢ َوإِ َذا ﺗُﻠِﻴَ ْ ﻳﻦ إ َذا ذُﻛِ َﺮ اﷲُ َو ِﺟﻠَ ْ ﺖ َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ْﻢ آﻳَﺎﺗُﻪُ َز َ ﴿ .7إ ﱠﳕَﺎ اﳌُْﺆﻣﻨُﻮ َن اﻟﺬ َ ﻳَـﺘَـ َﻮﱠﻛﻠُﻮ َن﴾ ِِ َ ﴿ .8ﺷ ْﻬﺮ رﻣ َ ِ ﺎت ِﻣﻦ ا ْﳍَُﺪى واﻟْ ُﻔﺮﻗَ ِ ﱠﺎس وﺑـﻴﱢـﻨَ ٍ ﺎن﴾ ُ ََ ﻀﺎ َن اﻟﱠﺬي أُﻧْ ِﺰ َل ﻓﻴﻪ اﻟ ُﻘ ْﺮآ ُن ُﻫ ًﺪى ﻟﻠﻨ ِ َ َ َ ْ َ ﺖ اﻟﻨﱠﺎر ﺑِﺎﻟ ﱠ ِ ات ،وﺣ ﱠﻔ ِ " .9ﺣ ﱠﻔ ِ ﺖ اﳉَﻨﱠﺔُ ﺑِﺎﻟ َْﻤ َﻜﺎ ِرِﻩ" اﳊﺪﻳﺚ اﻟﺸﺮﻳﻒ. ﺸ َﻬ َﻮ َ ُ ُ ُ ت اﻟ ﱠ ِ ِ ﺖ أَﺑْـﻮاب اﻟﻨﱠﺎ ِر وﺻ ﱢﻔ َﺪ ِ ﲔ" اﳊﺪﻳﺚ اﻟﺸﺮﻳﻒ. ﻀﺎ ُن ﻓُﺘِ َﺤ ْ ﺎء َرَﻣ َ ﺸﻴَﺎﻃ ُ َ ُ اب ا ْﳉَﻨﱠﺔ َوﻏُﻠﱢ َﻘ ْ َ ُ ﺖ أَﺑْـ َﻮ ُ " .10إذاَ َﺟ َ 3. Aşağıda bırakılan boşluklara pantez içindeki fiillerden uygun olanları yazınız. .........1اﻟﺴﻴﱠﺎرةُ ِﰲ اﻟ ﱠ ِ ﺖ( ُﺻﻠَ َﺤ ْ ُﺻﻠِ َﺤ ْ أﺻﻠَ َﺤ ْ ﺖ،أ ْ ﺖ،أ ْ ﺸ ِﺮَﻛﺔْ ) . َ ﻴﺪ ِ .........2ﺑِ ِﻌ ِ اﻟﻔﻄْ ِﺮ ِﰲ أ ﱠو ِل َﺷ ﱠﻮال ) َْﳛﺘَ ِﻔ ُﻞ ُْ ،ﳛﺘَ ِﻔ ُﻞُْ ،ﳛﺘَـ َﻔ ُﻞ( ........3أﲪﺪ ﺷﻮﻗِﻲ ﺑٍ ِﺄﻣ ِﲑ اﻟ ﱡ ِ ﺐ( ﺐ ،ﻳَـﻠَ ﱠﻘ ُ ﺐ ،ﻳُـﻠَ ﱢﻘ ُ ﺸ َﻌ َﺮاء) .ﻳُـﻠَ ﱠﻘ ُ ِ ٍ ﻴﻊ ،ﻳُـﺒَﺎعُ( ........4اﻟ ﱠ ﺴ َﻤ ُ ﻚ ﺑِ ْ ﻴﻊ ،ﻳُﺒِ ُ ﺄﺳ َﻌﺎ ٍر ُﻣ ْﺮﺗَﻔ َﻌﺔ) .ﻳَﺒِ ُ ﺖ ،أ ِ ﻴﻞ اﳍَﺎﺗِ ِ ﺎم َﺟ ِﺪﻳ َﺪةٌ إِ َﱃ َدﻟِ ِ ﺖ( ُﺿﺎﻓَ ْ ُﺿﻴ َﻔ ْ َﺿﺎﻓَ ْ ﺖ ،أ َ ﻒ )أ َ .........5أ َْرﻗَ ٌ ِ ِِ ﻴﻢ( ﻒ إ َذا ﻗَ ﱠ .........6اﳌﻮﻇﱠ ُ ﺼ َﺮ ِﰲ َﻋ َﻤﻠﻪ) .ﻳَـﻠُ ُ ﻮم ،ﻳُﻼَمُ ،ﻳُﻠ ُ ِ ِ ِ اﻟﻌ َﺮِ ﱢﰊ) .ﻳَـﻌُﺪﱡ ،ﻳُِﻌﺪﱡ ،ﻳُـ َﻌ ﱡﺪ( ..........7اﻟﻜ َﺴﺎﺋِ ﱡﻲ ﻣ ْﻦ أﺋِ ﱠﻤﺔ اﻟﻨ ْ ﱠﺤ ِﻮ َ اﻷﺻ ِﺪﻗَﺎءُ إِ َﱃ َﻣﺎﺋِ َﺪ ِة اﻟﻄﱠ َﻌ ِﺎمَ ) .د َﻋﺎُ ،د ِﻋ َﻲَ ،دﻋُﻮا( ْ ..........8 ِ ﱢﻲ( ...........9اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َوﻟَ َﺪﻩُ َﻋﻠﻴًّﺎَ ) .ﲰﱠﻰ ،ﺗُ َﺴ ﱠﻤﻰ ُ ،ﲰ َ ..........10إِ َﱃ َﻫ َﺬا اﻟ ﱠﺮﺟ ِﻞ ﺑِﺎﻟﺒـﻨَ ِ ت ،أ ُِﺷ َﲑ( ﺎن) .أَ َﺷ َﺎر ،أ ُِﺷ َﲑ ْ ُ َ 4. Aşağıdaki cümlelerde örneklerde gösterildiği gibi, nâibu’l-fâilleri müennese (dişile) çeviriniz ve fiillerde gerekli değişiklikleri yapınız. اﳌﺜﺎﻻن :أ ِ ﱠ ِ اﻻ ْﻣﺘِﺤ ِ اﻻ ْﻣﺘِﺤ ِ ﻀﺮ ِ ﺎن -أ ْ ِ ت اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒﺔُ ﻷ ََد ِاء ِ ﻷد ِاء ِ ﺎن. ﺐ َ ْ َ َ َ ُﺣﻀ َﺮ اﻟﻄﺎﻟ ُ ُﺣ َ ِ ِ اﻟﻌ َﻤ ِﻞ. ﱠﻬ ُﻢ اﻟ ُْﻤ َﻮﻇﱠ ُ اﻟﻌ َﻤ ِﻞ -ﺗُـﺘـ َ ﻳُـﺘـ َ ﻒ ﺑِﺎﻟﺘﱠﺄْﺧ ِﲑ َﻋ ِﻦ َ ﱠﻬ ُﻢ اﻟ ُْﻤ َﻮﻇﱠَﻔﺔُ ﺑِﺎﻟﺘﱠﺄْﺧ ِﲑ َﻋ ِﻦ َ ﻳﺾ ِﰲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَ ْﺸ َﻔﻰ ِﻋﻼَﺟﺎً َﻛ ِﺎﻣﻼً. .1ﻳُـ َﻌﺎ َﰿُ اﻟ َْﻤ ِﺮ ُ .2اُﻧْـﺘ ِﺨﺐ اﻟْﻤﺮ ﱠﺷﺢ ﺑِﺄَ ْﻏﻠَﺒِﻴﱠ ٍﺔ ﺳ ِ ﺎﺣ َﻘ ٍﺔ. َ ُ ُ َُ ُ ِ ِ س إْ ِﻋ َﺪاداً َﻛ ِﺎﻓﻴًﺎ. .3أُﻋ ﱠﺪ اﻟ ُْﻤ َﻬ ْﻨﺪ ُ اﺳﺘِ ْﻌﻤ ِ ﺎل اﻵﻟ َِﺔ. .4ﻳُ َﺪ ﱠر ُ ب اﻟْ َﻔﻼﱠ ُ ح َﻋﻠَﻰ ْ َ .5أُر ِﺳﻞ اﻟ َﻔﺎﺋِﺰو َن ِﰲ ﺑِﻌﺜَ ٍﺔ ِدر ِ اﺳﻴﱠ ٍﺔ. ْ َ ُ ْ َ ِ اﺳﺘِ ْﻘﺒَﺎﻻً َﺣ ِﺎﻓﻼً. .6ﻳُ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒَ ُﻞ اﻟ ُْﻤﺪ ُﻳﺮ ْ 140 ُﺻﻴﺐ اﻟﻄﱢْﻔﻞ ﺑ َﻜﺴ ٍﺮ ِﰲ ِذر ِ ِ اﻋ ِﻪ. ُ ْ َ .7أ َ ﺻ ِ ﻮل اﺑْﻨِ ِﻪ. ﺎر ﺑِ ُﻮ ُ .8أُ ْﺧِ َﱪ اﳉَ ُ ِ ِ ِ .9وز َ ِ ِ ِ ﻳﻦ. َ ﱠع اﻟ ُْﻤﺪ ُﻳﺮ اﳉَﺎﺋ َﺰات َﻋﻠَﻰ اﻟﺘﱠﻼَﻣﻴﺬ اﻟ ُْﻤ ْﺠﺘَ ِﻬﺪ َ ﺎل ا ﱡِﻤﻮا ﺑِﺎﻟﺘﱠـ ْﻘ ِ ﺼ ِﲑ ِﰲ أَ ْﻋ َﻤﺎﳍِِ ْﻢ. .10اﻟﻌُ ﱠﻤ ُ ُ 5. Aşağıdaki cümlelerde örnekte gösterildiği gibi, malûm yapıdaki fiilleri mechûl yapıya dönüştürünüz ve gerekli değişiklikleri yapınız. ﺺ ﺑﺎ ْﳉ ِﺮ ِ ﳝﺔ -ا ْﻋ ُِﱰﻓَ ِ ﺖ ا ْﳉَ ِﺮﳝَﺔُ. اﳌﺜﺎﻻن :اﻋﺘَـ َﺮ َ ف اﻟﻠ ﱡ َ ﻣ ﱠﺪ اﻟ ﱠﺮﺋﻴﺲ ﻳ َﺪﻩُ ﻟﻠﺘﱠﺴﻠِ ِﻴﻢ َﻋﻠَﻰ اﻟﻀ ْﱠﻴ ِ ﱠت ﻳَ ُﺪ اﻟ ﱠﺮﺋِ ِ ﱠﺴﻠِ ِﻴﻢ. ﻒ -ﻣﺪ ْ َ َُ ﻴﺲ ﻟﻠﺘ ْ ْ .1أَ ْﻋﻄَ ِ ﺖ اﻟ ُْﻤ ِﺪ َﻳﺮةُ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺔَ َﺟﺎﺋَِﺰًة. ِ اﻷﺣﻴ ِ ﺻ ْﻌﺒَﺔٌ ِﰲ ﺑَـ ْﻌ ِ ﺎن. .2ﻗَﺎﻟُﻮا إ ﱠن اﳊَﻘﻴ َﻘﺔَ َ ﺾ َْ ِ اﻵﺧﺮِة. َ .3 أﻋ ﱠﺪ اﷲُ َﻋ َﺬاﺑًﺎ أﻟ ً ﻴﻤﺎ ﻟﻠ ُﻜ ﱠﻔﺎ ِر ِﰲ َ ﺸِ ﺎﻫ َﺪ ﺑِ ِ .4اﺗﱠـ َﻬﻢ اﻟ َﻘ ِ ﺎﻟﻜﺬ ِ ﺎﺿﻲ اﻟ ﱠ ْب. َ ﻴﺬ ُﺧﻄﱠِﺔ اﻟﺘﱠـ ْﻨ ِﻤﻴﺔِ. ﺖ اﻟﺪﱠوﻟَﺔُ ﺑِﺎﳋُﺒـﺮ ِاء ﻟﺘَـ ْﻨ ِﻔ ِ ْ .5 اﺳﺘَـ َﻌﺎﻧَ ْ ْ َ ََ ﺼﺔً ﻟِﺘَـ ْﻮﻓِ ٍ ﻴﻖ اﳊَ ِﻜ ِﻴﻢ. ْت ﻗِ ﱠ .6ﻗَـ َﺮأ ُ .7أﻟﱠ َ ِ ِ ِ أﺳﺒَ ِ ﺎب اﳉَ ِﺮﳝَِﺔ. ﻒ اﻟ َْﻌﺎﱂُ ْ اﻻﺟﺘِ َﻤﺎﻋ ﱡﻲ ﻛﺘَﺎﺑًﺎ ِﰲ ْ ﱡﺧ ِ ﻒ َﺟﺮس اﻟﺒَ ِ ﻮل. ﺎب ﻗَـ ْﺒ َﻞ اﻟﺪ ُ َ .8د ﱠق اﻟﻀ ْﱠﻴ ُ َ َ ِ ِ .9ﻳـ ُﻘﻮﻟُﻮ َن إ ﱠن اﻟﺪﱠوﻟَﺔَ ِﲝ ٍ ﲔ. ﺎﺟﺔ َإﱃ ﻛﺜِ ٍﲑ ﻣ َﻦ اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢرﺳ َ ْ َ َ َ ِ ِ ِ ﲔ. اﻟﻮِز ُﻳﺮ َﺣ ْﻔﻠَﺔً ﻟﺘَ ْﻜ ِﺮ ِﱘ اﻟ ُْﻤﺘَـ َﻔ ﱢﻮﻗ َ ﻴﻢ َ .10ﻳُﻘ ُ َْ .11ﳛ ِﻜﻲ اﻟْﻤ َﺪ ﱢر ِ ﻳﺦ اﻹﺳﻼَِم. ﺼﺎ َﻛﺜِ َﲑًة َﻋ ْﻦ ﺗَﺎ ِر ِ ﺼً سﻗ َ ُ ُ .12ﻳﺴﺘ ِﻔﻴ ُﺪ اﻟﺒ ِ ﺎﺣﺜُﻮ َن ِﻣ َﻦ اﻟ ُﻜﺘُ ِ ﻮد ِة ِﰲ اﻟ َْﻤﻜْﺘَﺒَ ِﺔ. ﺐ اﻟ َْﻤ ْﻮ ُﺟ َ َ َْ َ اﻷﺻ ِﺪﻗَﺎءُ َإﱃ َﺣ ْﻔﻠَ ِﺔ اﻟﺘﱠ َﺨ ﱡﺮ ِج. َ .13ﺳﻴَ ْﺪﻋُﻮﻧَﺎ ْ ﺸﻨَﺎ اﻷ ْﻋ َﺪاءَ. .14ﻳَـ ُﺮ ﱡد َﺟ ْﻴ ُ ﺼﻠﱢﻲ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻢ رْﻛﺘَـ َﻌ ْ ِ ﲔ ِﰲ اﻟ َﻔ ْﺠ ِﺮ. .15ﻳُ َ َ ِ ﺼﺤ ِﻔﻴﱢﲔ ِﲟَﻮ ِﻋ ِﺪ اﻻﺟﺘِﻤ ِﺎع اﻟ َﻘ ِ ﺎدِم. .16ﳜُِْﱪُ ُﻣﺪ ُﻳﺮ اﻟﺘ ْ ﱠﺤ ِﺮﻳ ِﺮ اﻟ ﱠ َ َ ْ ْ َ 6. Aşağıdaki cümleleri anlamlı bir cümle olacak şekilde yazınız ve nâibu’l-fâili belirtiniz. َ .1ﻋ َﺸﺎء ُ /ﻛ ّﻞ /ﺑَـ ْﻌﺪ /ﺗُـ ﱠﻔﺎﺣﺔ /ﺗُـ ْﺆَﻛﻞ. ﺿ ِﺮﺑَﺖ /اﻟﺴ ﱠﻜﺔ /ﻋﻬﺪ /ﰲ /أي. ِ .2ﻣ ْﻦ /اﻟﻨﻔﻮذ /اﻷ َ ُوﱃ /اﻟﻌﺮﺑِﻴﱠﺔ ُ / 141 ﻳﺖ /اﻟﺰﱠﻳﺘﻮن /ﻣﻦ /ﻳﺆﺧ ُﺬ . .3اﻟﺰ ُ ِ ﻟﻠﻬﻮاء. .4اﻟﻨﱠﻮاﻓﺬ َ /ﲡﺪﻳﺪاً /ﺗﻔﺘ ُﺢ / .5ﰲ /ﻳُﺴﺒَﺢ /اﳌﺪرﺳﺔ َ /ﺣ ْﻮض. ﻣﺮﱘ. .6اﳉﻤﻴﻠﺔ / ْ أﻛﺮﻣﺖ َ / .7ﻳُﻌﻄَﻰ /اﳉﺪﻳﺪ /ﺻﺎﺣﺒﻪ /اﻟﻜﺘﺎب. ﱭ /ﺳﺎﺧﻨًﺎ ُ /ﺷﺮب. ﺻﺒﺎﺣﺎ /اﻟﻠﱠ َُ ً .8 ﺜﺎب. .9ﻣﻦ /اﷲ /ﻋﺒﺎد /اﻟﺼﺎدﻗﻮن /ﻳُ ُ .10أﺟﺮ /ﰲ /اﻟﻌﺎﻣﻞ /ﻋﺸﺮو َن /ﻟﲑة ِ /زﻳ َﺪ. Kelimeler ve Deyimler ِ ﺎﻣﺔًUygulandı, yapıldı : ﻴﻢ إِﻗَ َ أَﻗَﺎَ َم ﻳُﻘ ُ إﱃ…-e/-a ilaveten, Ek olarak :... ﺎﻹﺿﺎﻓَ ِﺔ َ ﺑِ َ ﺗَ َﻜ ﱠﻮ َن ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﻮ ُن ﺗَ َﻜ ﱡﻮﻧًﺎOluşmak, meydana gelmek. : ﺗُـ ُﻮ ﱢﰲVefat etti (Bu fiil bu anlamda meçhul yapıda kullanılır): ﺗَـ َﻮﱠﱃ ﻳَـﺘَـ َﻮﱠﱃ ﺗَـ َﻮﻟﱢﻴًﺎBir göreve gelmek, Üstlenmek : ِ ﺎمDevlet başkanı : اﳊَﺎﻛ ُﻢ )ج( اﳊُ ﱠﻜ ُ اتMedeniyet.: ﻀ َﺎر ُ ﻀ َﺎرةُ )ج( اﳊَ َ اﳊَ َ ُِ ﲪ َﻞ َإﱃTaşındı, verildi :.... ِﺧ َﺰاﻧَﺔ )ج( َﺧ َﺰاﺋِﻦHazine : ِﺧ َﺰاﻧَﺔُ اﻟ ُﻜﺘُ ِ ﺐKütüphane: ِ ِ ﺎرًةZarar etmek, kaybetmek. : َﺧﺴ َﺮ اﻟﺘﱠﺎﺟ ُﺮ ــِ ُﺧ ْﺴ َﺮاﻧﺎً َو َﺧ َﺴ َ ور ِزﻳَ َﺎرًةZiyaret etmek : َز َار ﻳَـ ُﺰ ُ ﺴ ِﻤﻴَﺔًİsim vermek, (çocuğa) ad koymak. : َﲰﱠﻰ ﻳُ َﺴ ﱠﻤﻰ ﺗَ ْ ﺻﺎ َﱀ ﻳ ِ ﺼﺎ َﳊَ ًﺔ َﻋﻠَﻰ….. şartıyla barış yapmak :.... ﺼﺎﻟ ُﺢ ُﻣ َ َ َُ َ ِ ِ ﺠﺎﻟِﺲOturumlar yapıldı : ﻋُﻘ َﺪت اﻟ َْﻤ َ ِ اﻟﻌﻨَﺎﻳَﺔُÖnem vermek : اﻟ َﻘ ِﺪﱘ )ج( اﻟ ُﻘ َﺪ َﻣﺎءEski, önceki : ِ ارZiyaret edilsin diye : ﻟﺘُـ َﺰ َ 142 Seven :ﺐ ُِﳏ ﱞ Bizans kralı :ﻚ اﻟ ﱡﺮوم ُ َِﻣﻠ ِ Metod :ﺞ ُ اﻟ َْﻤ ْﻨـ َﻬ ُﺞ )ج( اﻟ َْﻤﻨَﺎﻫ Yöneltti, yönünü çevirdi :ٌَو ﱠﺟﻪَ ﻳُـ َﻮ ﱢﺣﻪُ ﺗَـ ْﻮ ِﺟﻴﻪ Dağıtmak: ﱠع ﻳُـ َﻮزﱢعُ ﺗَـ ْﻮِزﻳﻊ َ َوز Özet Arapçada bir fiil cümlesinin önemli ögelerini tanıyabilmek Bilindiği gibi bir cümlenin ögelerini tanımak o cümlenin anlamanı kavramamıza yardımcı olur. Öğrendiğimiz bu dilin cümlelerini korkusuzca okuyabilir ve istediğimiz cümleleri kurabiliriz. Arapça bir isim cümlesinde temel ögeler (umde) fiil ile fâil (özne)dir. Müteaddî (geçişli) fiillerle kurulan cümlelerde ise bu iki unsura mefûlün bih sarîh ( اﳌﻔﻌﻮل ﺑﻪ ﺻﺮﻳﺢnesne: düz tümleç) eklenmiş olur. Öğrenciler geliyor. ب ُ ﻳﺄِْﰐ اﻟﻄﱡﻼﱠ Misâfir kahveyi içiyor. َﻒ اﻟ َﻘ ْﻬ َﻮة ُ ب اﻟﻀ ْﱠﻴ ُ ﻳَ ْﺸ َﺮ ِ َاﳋ ِ ﻧَﻈﱠَﻔ ْ ﺖ Hizmetçi kadın evi temizledi .ﺖ َ ﺎد َﻣﺔُ اﻟﺒَـ ْﻴ Fiil cümlelerindeki ma‘lûm (etken) yapılı mâzî (geçmiş zaman) ve muzârî (şimdiki ve gelecek zaman) fiilleri mechûl yapıya dönüştürülür. Ma‘lûm yapıdaki mâzî fiili mechûl yapıya çevrilirken ilk harfi zamme ile, sondan bir önceki ise kesra ile harekelenir. Sondan bir önceki harf elif ise, yâ ( )يharfine dönüştürülür. Örnek: ﺎج َ َﻛ َﺴ َﺮ اﻟ َْﻮﻟَ ُﺪ اﻟﺰ. َ ﱡﺟ ِ ﺎج َ ُﻛﺴ َﺮ اﻟﺰ. ُ ﱡﺟ Çocuk camı kırdı. Cam kırıldı. ﺎل اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﳊَ ﱠﻖ َ َﻗ. ِ ﻴﻞ اﳊَ ﱡﻖ َ ﻗ Adam doğruyu söyledi. Doğru söylendi. Muzârî fiil, mechûl yapıya çevrilirken ilk harfi zamme ile sondan bir önceki harf ise fetha ile harekelenir. Son harf veya bir önceki harf ya ( )يharfi veya vav ( )وise bu harfler elife ( )اdönüştürülür (kalb edilir). س ْ ﺐ اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ ُﻢ اﻟﺪ ُ ُﻳَﻜْﺘ َ ﱠر Hoca dersi yazıyor. 143 Ders yazılıyor. Müslüman doğruyu söyler. س ْ ﺐ اﻟﺪ ُ َﻳُﻜْﺘ ُ ﱠر ﻮل اﻟ ُْﻤ ْﺆِﻣ ُﻦ ا ْﳊَ ﱠﻖ ُ ﻳَـ ُﻘ ﺎل ا ْﳊَ ﱡﻖ ُ ﻳُـ َﻘ Doğru söylenir. Fiil cümlesindeki ma‘lûm yapı mechûle çevrilince ne olur? Mâzî olsun muzârî olsun mechûl yapıya çevrilince cümlenin fâili (öznesi) hazfedilir/atılır, cümledeki mef‘ûlün bih sarîh (nesne: düz tümleç) merfûluk alâmetini almış olarak onun yerine geçer, yani nâibu’l-fâil olur. س ْ ﻳُـ َﻌﻠﱢ ُﻢ اﻷ ْ ُﺳﺘَﺎذُ اﻟﺪ َ ﱠر Hoca dersi öğretiyor. س ْ ﻳُـ َﻌﻠﱠ ُﻢ اﻟﺪ ُ ﱠر Ders öğretiliyor. Nâibu’l-fâil olan isim, müennes (dişil) ya da akıl sahibi olmayan varlıkları gösteren bir kırık çoğul şeklinde (ﺴﺮ ﻟﻐﲑ اﻟﻌﺎﻗﻞ )ﲨﻊ ﻣﻜ ﱠise o nâibu’l-fâille kullanılan fiil de müennes yapıda olur. Örnek: Öğrenci üniversiteye kayıt yaptırdı. Üniversiteye kayıt yaptırıldı. Bakanlık kitapları öğrencilere dağıttı. Kitaplar öğrencilere dağıtıldı. ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒَﺔُ ِﰲ اﳉَ ِﺎﻣ َﻌ ِﺔ ْ ََﺳ ﱠﺠﻠ ﺖ ِﰲ اﳉَ ِﺎﻣ َﻌ ِﺔ ْ َُﺳ ﱢﺠﻠ ِ َ وز ﺐ َ َ ُﱠﻋﺖ اﻟ ِﻮَز َارةُ اﻟ ُﻜﺘ ِ َ وز ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻟﻄﱠﻠَﺒَ ِﺔ ُ ُ ُﱢﻋﺖ اﻟ ُﻜﺘ Nâibu’l-fâillerin zamir olarak kullanımları aynen fiillerin durumu gibidir. Nâibu’l-fâiller de cümledeki fâil gibi kim ve ne soruları sorularak bulunur. Ödüller dağıtıldı. ِ ﱢﻋ ﺖ اﳉََﻮاﺋُِﺰ َ ُوز Ne dağıtıldı? ﺖ؟ ْ ﱢﻋ َ َﻣﺎذاَ ُوز Ödüller. اﳉََﻮاﺋُِﺰ Nâibu’l-fâil, cümlede isim ve zamirden başka nelerden olabilir? Cümlelerde nâibu’l-fâiller, açık bir isim veya zamir olabildiği gibi Cer harfi ve mecrûr olabilir. Örneğin; ِ ﺲ ِﰲ اﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ َ ُﺟﻠ Bahçede oturuldu. Nitelenmiş bir masdar nâibu’l-fâil olabilir. Örneğin; Bir doktor güzel bir söz söyledi. ِ ِ ﻴﻞ ٌ ﻴﻞ ﻗَـ ْﻮ ٌل َﲨ َ ﻗ Güzel bir söz söylendi. Zaman zarfı nâibu’l-fâil olabilir. Örneğin; 144 َِ ًﺎل ﻃَﺒِﻴﺐ ﻗَـﻮﻻ ﲨﻴﻼ َ َﻗ ْ ٌ Bayram gününe saygı gösteriniz. Bayram gününe saygı gösterilir. ِ اِﺣ َِﱰﻣﻮا ﻳـﻮم اﻟ ِْﻌ ﻴﺪ َ َْ ُ ْ ِ ُْﳛﺘَـﺮم ﻳـﻮم اﻟ ِْﻌ ﻴﺪ ُ َْ َُ Yer (Mekân) zarfları da nâibu’l-fâil olabilir. Örneğin; Öğrenciler okulun önünde oturdular.ْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ َ ب أ ََﻣ ُ ﺲ اﻟﻄﱡﻼﱠ َ ﺎم اﻟ َ ََﺟﻠ Okulun önünde oturuldu. ِ ﺎم اﳌْ َﺪ ْر َﺳ ِﺔ ُ ﺲ أ ََﻣ َ ُﺟﻠ Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nâibu’l-fâil vardır? a. .ٌﻳﻌﺔ َ َُﺳﻴﱠ َﺎرﺗ َ ﻚ َﺳ ِﺮ ِ ِ b. ﺎر؟ َ َﱠﺎس اﻟﻘﻄ َ َرﻛ ُ ﺐ اﻟﻨ ِ ﺣ ِﻘﻴﺒﺔُ اﻟﻮﻟ c. .ُﻀ َﺮاء ْ َﺪ َﺧ َ َ َ d. .اﳌﺴﺎﻓِ ُﺮو َن ﻧَـ َﺰﻟُﻮا اﻟ ُﻔ ْﻨ ُﺪ َق َ ِ e. .ب ُ ﻳُﻄْ َﺮ ُد اﻟ َﻜﺎذ 2. ُﻞ ُﻛﺘُﺒَﻪ َ cümlesinde altı çizili kelimenin eş anlamlısı aşağıdakilerden ُ ﺻﺎ َن اﻟ ﱠﺮ ُﺟ hangisidir? a. .ﺎﺟ َﺮ َ َﻫ b. .َﻋ ِﻤ َﻞ c. .ﻆ َ َﺣ ِﻔ d. .َﲰﱠﻰ e. .ﺸ َﺮ َ َﻧ 3. Aşağıdakilerden cümlelerin hangisinde fiille fâil arasında uyum vardır? ِ a. .ﻞ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻴﺘِ ِﻪ ُ َر َﺟ َﻌﺖ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ b. .ْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ َ َﻋ َ اﻟﻮﻟَ ُﺪ إِ َﱃ اﻟ َ ﺎد c. .ﺢ اﻟﻨﱠﺎﻓِ َﺬ َة ُ َاﻟﻮﻟَ ُﺪ ﺗَـ ْﻔﺘ َ d. .ﺎت ﻗَـ ْﻮﻻً َﻛ ِﺮﳝًﺎ َ َﻗ ُ َﺎل اﻟﺒَـﻨ ِ اﻟ ِﻮﻟْ َﺪا ُن ﻗَﺎم ﺑِﻮ e. .اﺟﺒِ ِﻬ ْﻢ َ َ 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil ile nâibu’l-fâil vardır? a. .ﺎت ُ َﺗُﻜ َْﺮُﻣﻮ َن اﻟﻄﱠﺎﻟِﺒ b. .ٌت ﻗِﻄﱠﺔ ْ ﻓَـ ﱠﺮ ِ ِ c. .ﺢ َ اﻟﻨﱠﺎﻓ َﺬةُ ﻓُﺘ d. .ﺴ ْﺠ ِﻦ ﱢﺴﺎءُ ِﻣ َﻦ اﻟ ﱢ َ أُ ْﺧﺮ َ ِج اﻟﻨ ِ ِ e. .ُْﻤ َﻘﺎﻟَﺔ َ ُﻛﺘﺒَﺖ اﻟ 145 arasında uyum 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nâibu’l-fâil zaman zarfıdır? ِ َ َوﻗ a. .ْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ َ ﻒ اﻟ ُْﻤﺪ ُﻳﺮ أ ََﻣ َ ﺎم اﻟ َ b. .ﺎﻋ ٍﺔ َ ﺎء اﻟﻄﱡَﻔ ْﻴﻠِ ﱡﻲ ﻗَـ ْﺒ َﻞ َﺳ َ َﺟ ِ c. .ُﻴﻢ ﻳَـ ْﻮ ُم اﻷ َْرﺑِ َﻌﺎء َﺻ d. .ﻀﺎ َن َ ﻮم اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن َﺷ ْﻬ َﺮ َرَﻣ ُ َﻳ ُ ﺼ e. .اﻷﺣ ِﺪ ِ ُُﺳﺒ ْ أ ﱠو ُل أﻳﱠ ِﺎم اﻷ َ ﻮع ﻳَـ ْﻮ ُم Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. e Yanıtınız doğru değilse nâibu’l-fâil konusu ve ilgili alıştırmaları tekrar ediniz. 2. c Yanıtınız doğru değilse okuma parçasını tekrar ediniz. 3. b Yanıtınız doğru değilse nâibu’l-fâil konusu ve ilgili alıştırmaları tekrar ediniz. 4. e Yanıtınız doğru değilse nâibu’l-fâil konusu ve ilgili alıştırmaları tekrar ediniz. 5. c Yanıtınız doğru değilse nâibu’l-fâil konusu ve ilgili alıştırmaları tekrar ediniz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 1. ﻞ ُ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ 2. ﺖ ُ اﻟﺒِْﻨ 3. اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ 4. ات ُ اﻟﺘﱢـﻠ ِْﻤﻴ َﺬ 5. ُاﳌَْﺮأَة Sıra Sizde 2 1. Cümlenin son kısmına “Ne telif edildi?” sorusunu yöneltirsek alacağımız cevap yani nâibu’l-fâil ’اﻟﻜﺘﺎبdır. 2. Bu cümlenin manâsına göre düşünür ve “kim yakalandı?” sorusunu sorarsak alınacak cevap yani nâibu’l-fâil ﺺ ’ َﻋﻠَﻰ اﻟﻠﱢ ﱢdir. 3. Bu cümlede “bu bölgede ne bulunmaktadır?” sorusunu yönelttiğimizde cevap “ ﲬﺴﺔ ﻋﺸﺮonbeş”tir. Yani bu cümlede mürekkeb sayılardan olan ﲬﺴﺔ ’ﻋﺸﺮdir. Ancak bu mürekkep sayı fetha üzere mebnî olduğundan bu nâibu’lfâilin merfûluğu mahallendir. Lafızda belli olmaz. Önceki derslerden mebnîlerin i‘rabının mahallî olduğunu öğrenmiştik. 146 4. Bu cümlede “kim hapsoldu?” sorusuna aldığımız cevap yani cümlede nâibu’l-fâil ’اﻟﺴﺎرقtir ve merfû olduğunu gösteren lafzî alâmet kâf ()ق harfindeki zammedir, yani irab lafzîdir. 5. Bu cümleye “görüşme yapanlar kimdir?” diye sorulacak olsa cevap yani nâibu’l-fâil, ’اﻟﺼﺤﻔﻴﱠﺎتtır. Merfû olduğunu gösteren alâmet sonundaki zammedir. Sıra Sizde 3 1. ﺖ ْ أ ْﻏﻠ َﻘmechûl yapıda mâzî fiil. 2. Mechûl yapıda fiil bulunmamaktadır. 3. ﻳُـ َﻌ ﱡﺪmechûl yapıda muzârî fiil. 4. ت ْ ﻧُ ِﺸ َﺮmechûl yapıda mâzî fiil. 5. Mechûl yapıda fiil bulunmamaktadır. ِ if‘âl bâbından mechûl mâzî. 6. ﺖ ْ َأﺣﺪﺛ 7. Mechûl yapıda fiil bulunmamaktadır. 8. Mechûl yapıda fiil bulunmamaktadır. 9. ﻳُـ ْﻬ َﺪ ُمfiili mechûl yapıdadır. 10. ﻮﺟ ُﺪ َ ُ ﻳfiili mechûl muzârîdir. Sıra Sizde 4 Nâibu’l-fâiller: ِ َﳎَﺎﻟِﺲ اﻷ ََد، ِد َﻳﻮا ُن اﻟ ﱠﺮ َﺳﺎﺋِﻞ،ﺎل اﻟﻠﱡﻐَ ِﺔ ﺑﺎﻟﻄﱠﺎﺑَﻊ، اﻟ ُْﻤﻨَﺎﻇََﺮات، ب ُ اِ ْﺳﺘِ ْﻌ َﻤ، ُﺴ ﱠﻜﺔ اﻟ ﱢ ُ Sıra Sizde 5 ِ ﺸﺎر ِﺼ .ﺎﻋ ٍﺔ ُ ﻒ اﻟﻌُ ﱠﻤ َ ﻧَﻈﱠ.1 َ ﻒ َﺳ َ ﺎل اﻟ ﱠ ْ ِِع ﺧﻼَ َل ﻧ ِ ﻒ اﻟ ﱠ ِﺼ .ﺎﻋ ٍﺔ َ ﻧُﻈﱢ َ ﻒ َﺳ ْ ِﺸﺎرِعُ ﺧﻼَ َل ﻧ Cadde yarım saatte temizlendi. ِ ِ ﺴ ﱠﻜﺎ ُن ِﰲ ﻫ ِﺬ ِﻩ .ﺼ َﻌ َﺪ ﻧَـ َﻬ ًﺎرا ﻓَـ َﻘ ْﻂ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨ ِﺪ ُم اﻟ ﱡ.2 ْ ِاﻟﻌ َﻤ َﺎرة اﳌ َ ِ ِ ﻳﺴﺘ ْﺨ َﺪم ِﰲ ﻫ ِﺬ ِﻩ .ﺼ َﻌ ُﺪ ﻧَـ َﻬ ًﺎرا ﻓَـ َﻘ ْﻂ ْ ِاﻟﻌ َﻤ َﺎرة اﳌ َ ُ َْ ُ Bu binada asansör sadece gündüz kullanılır. . ﺗَـ َﻌﻠﱠ َﻢ اﻟ َْﻤﻼﱠ ُﺣﻮ َن ﻓَ ﱠﻦ اﻟ ِْﻤﻼَ َﺣ ِﺔ ِﰲ ﲬَْ َﺴ ِﺔ أَ ْﺷ ُﻬ ٍﺮ.3 .ﺗُـﻌُﻠﱢ َﻢ ﻓَ ﱡﻦ اﻟ ِْﻤﻼَ َﺣ ِﺔ ِﰲ ﲬَْ َﺴ ِﺔ أَ ْﺷ ُﻬ ٍﺮ Denizcilik beş ayda öğrenildi. 147 ِ ﺚ َﻋﻦ وﻟ ِ ْ ﺲ ْاﻣﺮأ ًة . َﺪ َﻫﺎ َ َﺷ.4 َ ْ ُ أﺟﻨَﺒﻴﱠﺔً ﺗَـ ْﺒ َﺤ َ ِ ﺎﻫ ْﺪﻧَﺎ ْأﻣ ِ ُﺷ ِ ﺚ َﻋﻦ وﻟ ِ ْ ٌﺲ ْاﻣﺮأة . َﺪ َﻫﺎ ْ ﻮﻫ َﺪ َ ْ ُ أﺟﻨَﺒﻴﱠﺔٌ ﺗَـ ْﺒ َﺤ َ ِ ت ْأﻣ Dün çocuğunu arayan yabancı bir kadın görüldü. ِ ﻴﺲ اﻟ ﱠﺮ ِ ِ ِاد َﻋﻠَﻰ َوﻓَ ِﺎة اﻟ ﱠﺮﺋ .اﺣ ِﻞ َ ﻮﻣﺔُ اﳊِ َﺪ َ أَ ْﻋﻠَﻨَﺖ ا ْﳊُ ُﻜ.5 ِ ﻴﺲ اﻟ ﱠﺮ ِ ِاد َﻋﻠَﻰ َوﻓَ ِﺎة اﻟ ﱠﺮﺋ .اﺣ ِﻞ ُ أُ ْﻋﻠِ َﻦ اﳊِ َﺪ Vefat eden başkan için yas ilan edildi. ِ ِ ِﻀﺎءُ ﳎَْﻠ .ﻴﺲ ا ْﳉُ ْﻤ ُﻬﻮِرﻳﱠﺔ َ ﺐ أ ْﻋ َ اﻧْـﺘَ َﺨ.6 َ ﺲ اﻟﻨﱡـ ﱠﻮاب َرﺋ ِ اُﻧْـﺘ ِﺨ .ﻴﺲ ا ْﳉُ ْﻤ ُﻬﻮِرﻳﱠﺔ َ ُ ُ ﺐ َرﺋ Cumhurbaşkanı seçildi. ِ ﺾ اﻟ َﻜﻠِﻤ ِ ِ ﺻﻌُﻮﺑَﺔً ِﰲ ﻧُﻄ ِْﻖ ﺑَـ ْﻌ .ﺎت ُ ﱠﺎس َ ُ ﻳُـ َﻮاﺟﻪُ اﻟﻨ.7 ِ ﺾ اﻟ َﻜﻠِﻤ ِ ﺻﻌُﻮﺑَﺔٌ ِﰲ ﻧُﻄ ِْﻖ ﺑَـ ْﻌ ﺎت ُ ُاﺟﻪ َ ﺗُـ َﻮ َ Bazı kelimelerin telaffuzunda zorlukla karşılaşılıyor. ِ ﻳـﺘَ َﺬ ﱠو ُق ا ِﻹﻧْﺴﺎ ُن اﻟﻄﱡ ْﻌﻢ ﺑِﺎﻟﻠﱢﺴ.8 . ت ﺑﺎﻷُذُ ِن ﺎن َوﻳَ ْﺴ َﻤ ُﻊ اﻟ ﱠ َ ﺼ ْﻮ َ َ َ َ ِ ﻳـﺘَ َﺬ ﱠو ُق اﻟﻄﱡ ْﻌﻢ ﺑِﺎﻟﻠﱢﺴ . ت ﺑﺎﻷُذُ ِن ﺎن َوﻳُ ْﺴ َﻤ ُﻊ اﻟ ﱠ ُ ﺼ ْﻮ ُ َ ُ Tat, dille alınır; ses kulakla işitilir. ِ . ﲔ ﺑِﻨَﻈَﺎﻓَ ِﺔ ﺛِﻴَﺎ ِِ ْﻢ َ ﱠﺎس ﻳَـ ْﻌ ِﺮﻓُﻮ َن اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ِﻤ ُ اﻟﻨ.9 . ف اﻟ ُْﻤ ْﺴ ِﻠ ُﻤﻮ َن ﺑِﻨَﻈَﺎﻓَ ِﺔ ﺛِﻴَﺎ ِِ ْﻢ ُ ﻳُـ ْﻌ َﺮ Müslümanlar, elbiselerinin temizliğiyle tanınırlar. ِ ِ ِ ْ اﻟﻜﺘَﺎﺑـ ِ ﺖ ﻫ َﺬﻳ ِﻦ ِ ﻮع اﻟْﻤ .ﺎﺿﻲ ْ ﲔ اﳉَﺪﻳ َﺪﻳْ ِﻦ ِﰲ اﻷ ْ ُ ْ ا ْﺷﺘَـ َﺮﻳ.10 َ َ ِ ُُﺳﺒ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﻮع اﻟْﻤ .ﺎﺿﻲ ْ ي ﻫ َﺬان اﻟﻜﺘَﺎﺑَﺎن اﳉَﺪﻳ َﺪان ِﰲ اﻷ َ ِ ُُﺳﺒ َ اُ ْﺷ ُِﱰ Bu iki kitap geçen hafta satın alındı. Yararlanılan Kaynaklar Çörtü, M. Meral (2001), Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul. Ediskun, Haydar (1996), Türk Dilbilgisi, İstanbul. Güler, İsmail, Hüseyin Günday, Şener Şahin (2001), Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. Maksudoğlu, Mehmet (2003), Arapça Dilbilgisi, İstanbul. Sînî, Muhammed İsmâil vd., el-Kavâidu’l-‘arabiyyetu’l-müyessera, (tarihsiz), Cantaş yayınevi, İstanbul. Uralgiray, Yusuf (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad. 148 149 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Arapçadaki zaman zarflarını tanıyabilecek, • Arapçadaki mekan zarflarını tanıyabilecek, • Arapçadaki mef‘ûlun fîh kavramını açıklayabilecek, • Arapça cümlelerde zaman ve mekan zarflarını (mef‘ûlun fîhleri) kullanabileceksiniz, Anahtar Kavramlar • Zarf • Yer zarfı • Zaman zarfı • Mef‘ûlün fîh Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Bir Türkçe dilbilgisi kitabından yer ve zaman zarfları konularını tekrar ediniz. • Ulaşıp okuyabileceğiniz bir Arapça dilbilgisi kitabından konular hakkında bilgi edininiz. 150 el-Mef‘ûlü Fîh: Zaman ve Mekân Zarfları ﻮل ﻓِ ِﻴﻪ ُ ُاﻟْ َﻤ ْﻔﻌ GİRİŞ İnsanların konuştuğu çeşitli diller hehangi bir ilgi sebebiyle birbirlerinden kelime alışverişinde bulunmuşlardır. Dolayısıyla Türkçemiz de, coğrafî ve kültürel yakınlık sebebiyle Arapça ve Farsçadan çok sayıda kelime almıştır. Söz gelimi başlıkta kullandığımız kelimelerin üçü de Arapçadan dilimize geçmiştir. Ancak bir söz bir dilden diğerine geçerken kimi zaman bazı mânâ değişikliklerine uğrar. Zarf kelimesi de bunlardan biridir. Şöyle ki, bu kelimeyi duyan bir Türk çocuğunun ilk olarak aklına mektup zarfı gelir. Bunda şaşılacak bir şey yoktur. Çünkü bu kelimeyi hayatımızda ilk olarak mektup zarfı şeklinde duyduk ve çoğu zaman da onu duyarız. Ancak kelimenin bir sözlükteki mânâsı bir de terim mânâsı vardır. Unutmayalım ki, bir kelimenin sözlükteki mânâsı ile terim mânâsı arasında her zaman bir anlam ilişkisi bulunur. “Zarf” kelimesi sözlükte şu anlamlarda kullanılır: “Kap, kılıf, mahfaza, ambalaj malzemesi, kapsül, beceriklilik, nekteli oluş, içinde yerleşilen, oturulan durulan her şey”. Terim olarak zarf, bir işin veya bir oluşun içinde meydana geldiği yeri ya da zamanı gösteren kelime veya kelime öbeğini ifade eder. Burada özel bir duruma dikkat edilmelidir. O da Türkçe dilbilgisi kitaplarında “zarf” terimi başlığı altında ele alınanların hepsi Arapçadaki “zarfın” tam karşılığı değildir. Sözgelimi, Türkçedeki durum zarfları Arapça dilbilgisi kitaplarında “el-hâl” başlığı altında incelenir. Arapçadaki zarf’ın Türkçedeki karşılığı zaman, yer ve yön zarflarıdır. Bu ünitede yer ve zaman zarflarını ihtivâ eden bir “Okuma parçası” ve onun iyice anlaşılmasına yardım edecek çeşitli alıştırmalar bulacaksınız. Sonra Arapça mef‘ûlün fîh/zarflar konusu geniş bir şekilde yer alacak, konu anlatılırken verilen misaller harekeli ve tercümeleriyle birlikte olacaktır. Konunun tam olarak kavranılabilmesine yardımcı olacak çok çeşitli alıştırmaların yanında Arapçadaki zaman ve mekan zarflarının birer listesi anlamlarıyla birlikte yer alacaktır. Sıra Sizde ve Kendimizi Sınayalım kısmlarının doğru cevaplarını da bulacak ve böylece konunun iyi ve doğru bir biçimde anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol edebileceksiniz. Arapçada yer ve zaman zarfı ile ilgili daha ayrıntılı örnekler için http://www.onlinearabic.net adresine başvurabilirsiniz. 151 OKUMA PARÇASI اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔ ﻧَ ْﺸﺄَﺗُﻪ :اِﺑﻦ ﺑﻄﱡﻮﻃَﺔَ أَ ْﺷﻬﺮ ر ﱠﺣﺎﻟ ٍَﺔ ﻋﺮِ ﱟﰊ ،ﻋﺎش ِﰲ اﻟ َﻘﺮ ِن اﻟﺜ ِ ي ،ﻧَـ َﺸﺄَ ِﰲ َﻣ ِﺪﻳﻨَ ِـﺔ ﻃَْﻨ َﺠـﺔَ ِﰲ اﻟ َْﻤﻐْـ ِﺮ ِ ب، ﱠﺎﻣ ِﻦ اﳍِ ْﺠ ِﺮ ﱢ َ َ ُ ُْ َ ْ َُ َ ََ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ِ ِ ِ ﱠ ﻀ َﺎرِة ا ِﻹ ْﺳـﻼَِﻣﻴﱠ ِﺔ. ـ ﳊ ا ر ﺎ ﻃ إ ﰲ ن ﻮ ﺸ ﻴ ﻌ ﻳ و ، ﺔ ﻴ ﻣ ﻼ ﺳ ﻹ ا ﺔ ﻓ ﺎ ﻘ ـ ﺜ اﻟ ﻢ ﻬ ﻌ ﻤ ﲡ َ ﺮ ﺑ ﺮ ـ ﺒ اﻟ و ب ﺮ اﻟﻌ ﻦ ﻣ ن ﺎ ﻜ ﺴ ْ َ ﱠ َ ﺚ َﻛﺎ َن اﻟ ﱡ ُ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ُ ْ َ ُ ْ َ ُ َ َ ُ َ َﺣ ْﻴ ُ ََ ِ ِ ُﺳﺮﺗُﻪُ َﻋ ِﺮﻳ َﻘﺔً ِﰲ ِ اﻻ ْﺷﺘِﻐَ ِ ُﺻ ٍ ﺎل ﺑِﺎﻟﻌُﻠُﻮم ا ِﻹ ْﺳﻼَِﻣﻴﱠ ِﺔ. ﻮل َﻋ َﺮﺑِﻴﱠ ٍﺔ َوﺑَـ ْﺮﺑَ ِﺮﻳﱠٍﺔَ ،ﻛﺎﻧَ ْ َﻛﺎ َن اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ ﻣ ْﻦ أ ُ ﺖ أ َْ ِ ِ ِ ِ ِ ﺴ َﻔ ِﺮ واﻟ ـ ﱠﺮﺣﻼَ ِ ـﺴﺎﻓِ ُﺮ َإﱃ ت :ﻋُ ـ ِﺮ ُ ف اﺑْـ ُـﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَـﺔَ ِﲝُﺒﱢـ ِـﻪ ﻟِﻠ ـ ﱠ ُﺣﺒﱡــﻪُ ﻟﻠ ـ ﱠ َ َ ﺴ َﻔ ِﺮ َواﻟ ـ ﱠﺮ َﺣﻼَتَ ،وَﻛــﺎ َن َﻛﺜــﲑٌ ﻣـ َـﻦ اﻟ َْﻤﻐَﺎ ِرﺑَــﺔ ﻳُـ َ ِ ِ اﳊِﺠﺎ ِز ،ﰒُﱠ ﻳـﻌ ُ ِ آﻫـﺎ ِﰲ اﻟﻄﱠ ِﺮﻳ ِـﻖَ ،و َﻋ ْـﻦ َﻣ ﱠﻜـﺔَ اﻟ ُْﻤ َﻜ ﱠﺮَﻣ ِـﺔ َواﻟ َْﻤ ِﺪﻳﻨَ ِـﺔ ﻮد َوَْﳛﻜﻲ ﻷﻗَﺎ ِرﺑِـﻪ َو ِﺟ َﲑاﻧِـﻪ َﻋـ ِﻦ اﻟ ُْﻤـ ُﺪ ِن اﻟﱠ ِـﱵ َر َ َُ َ ِ ِ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱡ ﱡ ِ ٍ ﺻﻐﲑٌ ﻳُـ ْﻨﺼ ُ ﺖ َﻫﺬﻩ ا ْﳊ َﻜﺎﻳَﺎت ﺑ ْﺎﻫﺘ َﻤﺎم َﺷﺪﻳﺪَ .وَﻣﺎ إ ْن ﺑَـﻠَ َﻎ اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﻮﻃَﺔَ َﻋ َﺎﻣﻪُ اﻟ ُْﻤﻨَـ ﱠﻮَرةَ ،ﻛﺎ َن اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﻮﻃَﺔَ َو ُﻫ َﻮ َ ِ ِ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ـﺎزَ ،ﻛﺎﻧَــﺖ اﻟْﺒ َﺪاﻳَـﺔُ َﺳــﻨَﺔَ َﲬْـ ٍ ﻳﻦ َو َﺳـ ْـﺒﻌﻤﺎﺋَﺔ ﻣـ َـﻦ ﻳﻦ َﺣـ ﱠـﱴ ﺑَـ َﺪأَ اﻟ ﱢﺮ ْﺣﻠَ ـﺔَ ﻗَﺎﺻ ـ ًﺪا اﳊ َﺠـ َ ي َواﻟْﻌ ـ ْﺸ ِﺮ َ ـﺲ َوﻋ ـ ْﺸ ِﺮ َ ا ْﳊـَـﺎد َ ِِ ِ ٍ ـﺖ وﺳــﺎﺋِﻞ اﻟْﻤﻮاﺻ ـﻼَ ِ ِ ود ًةَ ،وَﻛــﺎ َن ا ْﳍِ ْﺠـ َـﺮِةَ ،وِﰲ َذﻟِـ َ ت َْﳏ ـ ُﺪ َ َي ُﻣ ْﻨ ـ ُﺬ َْﳓ ـ ِﻮ َﺳـ ْـﺒﻌﻤﺎﺋَﺔ َﺳــﻨَﺔَ -ﻛﺎﻧَـ ْ َ َ ُ ُ َ َ اﻟﻮﻗْــﺖ – أ ْ ـﻚ َ ا ْﳊ ﱠﺠﺎج اﻟْﻤﻐَﺎ ِرﺑﺔُ ﻳـ ْﻘﻄَﻌﻮ َن اﻟْﻤﺴﺎﻓَﺔَ ِﻣﻦ اﻟْﻤ ْﻐ ِﺮ ِ ِ ﺼ َﺮ ،ﰒُﱠ إِ َﱃ ا ْﳊِ َﺠﺎ ِز ِﰲ أ َْرﺑَـ َﻌ ِﺔ أَ ْﺷ ُﻬ ٍﺮ ،ﻓَ َﻜﺎ َن َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ْﻢ أَ ْن ب َإﱃ ﻣ ْ َ َ ُ ُ َ َ َ ُ ََ ﻳﺴﺘَ ِﻌﺪﱡوا وﻳﺴﺎﻓِﺮوا ﻗَـ ْﺒﻞ ﻣﻮ ِﺳ ِﻢ ا ْﳊ ﱢﺞ ﺑِﺄَرﺑـﻌ ِﺔ أَ ْﺷ ُﻬ ٍﺮ ﺣ ﱠﱴ ﻳ ِ ﺼﻠُﻮا ا ْﳊِﺠ َﺎز ِﰲ وﻗ ِ ْﺖ ا ْﳊَ ﱢﺞ. َ َْ َ َ َ َ َ َْ َْ َ َُ َ ُ ِ ِِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ﱡ ـﻞ ِر ْﺣﻠَﺘُﻪُ إِ َﱃ ا ْﳊَ ﱢﺞ َوﻣ ْ ﺼ َﺮ :ﺑَ َﺪأَ اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﻮﻃَﺔ َﻣ َﻊ أَﻗـ َْﺮاﻧﻪ ﻫﺬﻩ اﻟ ﱢﺮ ْﺣﻠَﺔَ اﻟﻄ ِﻮﻳﻠَﺔَ ،ﻓَﻈَ َﻬ َﺮ َﳍُ ْـﻢ َﲨ ًﻴﻌـﺎ أﻧﱠـﻪُ ذَﻛ ﱞـﻲ َو َﻋﺎﻗ ٌ ِ ِ ﺖ ﻟَ ــﻪُ َﻣ َﻜﺎﻧَـ ـﺔٌ َﻣ ْﺮُﻣﻮﻗَـ ـﺔٌ ِﰲ رْﻛ ـ ِ ـﺐ ا ْﳊُ ﱠﺠ ـ ِ ـﺐ َﻣ ِﺪﻳﻨَـ ـﺔَ َﺻ ــﺒَ َﺤ ْ ـﺴﺎ َﳍُـ ْـﻢ َوأ ْ ـﺎجَ ،و َ َو َﻋ ــﺎد ٌل ،ﻓَﺎ ْﺧﺘَ ـ ُ ـﻞ اﻟ ﱠﺮْﻛ ـ ُ ـﺎروﻩُ َرﺋﻴ ـ ً ﺻـ َ َ ﺎﺿﻲ اﻟْﻤ ِﺪﻳﻨ ِﺔ ،واﺗﱠـﺼﻞ ﺑِﺎﻟْﻌﻠَﻤ ِ ـﺎل َﲢَـ ﱠﺪﺛُﻮا َﻋـ ِﻦ اﻟﺒـ ْﻠـ َﺪ ِ ِ ِ ـﺎك ﺑِ ِﺮ َﺟ ٍ ان ـﺎء ،واﻟْﺘَـ َﻘـﻰ ُﻫﻨَ َ اﻻ ْﺳ َﻜ ْﻨ َﺪ ِرﻳﱠِﺔ َ ُ وز َار اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ ﻗَ َ َ َ َ َ َ ُ َ ِ ِِ ِ ِ ﺴ َﻔ ِﺮ ،ﻗَـ ـ ﱠﺮَر ـﺐ ﺑِـ ِـﻪ اِﺑْـ ُـﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَـﺔََ ،وﻗَ ـ ﱠـﻮى ﻟَ َﺪﻳْـ ِـﻪ اﻟ ﱠﺮ ْﻏﺒَ ـﺔَ ِﰲ َﻣ ِﺰﻳـ ٍـﺪ ِﻣـ َـﻦ اﻟ ـ ﱠ َو ْأﻫﻠ َﻬــﺎ َو َﻋــﺎداَ ْﻢ َﺣــﺪﻳﺜًﺎ ﻃَـ ِﻮﻳﻼً ،أُ ْﻋﺠـ َ ﺼِ ﲔ. ﺴ َﻔ َﺮ ﺑَـ ْﻌ َﺪ ا ْﳊَ ﱢﺞ إِ َﱃ ﺑِﻼَ ِد ا ْﳍِْﻨ ِﺪ َواﻟ ﱢ اﻟ ﱠ ِ ف ُﻣـ ُﺪﻧَـ َﻬﺎ َوأ َْﻫﻠَ َﻬـﺎَ ،و َِﲰـ َـﻊ َﻋـ ْـﻦ أ َْﻫـ ِـﻞ اﻟـ ﱠ ِ ـﺴﺎﻓَـ َﺮ إِ َﱃ ـﺼ َﺮ ﻳَـﺘَـ َﻌـ ﱠﺮ ُ ِر ْﺣﻠَﺘُــﻪُ إِ َﱃ ِد َﻣـ ْﺸ َﻖ :ﻇَـ ﱠﻞ اﺑْـ ُـﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَـﺔَ ِﰲ ﻣـ ْ ﺸﺎم ،ﻓَـ َ ِ ـﺎجَ ،و َﺳــﺎﻓَـﺮ ِﻣ ْﻨـ َﻬــﺎ إِ َﱃ ا ْﳊِ َﺠــﺎ ِزَ ،ﺣ َﻜــﻰ ﻟَــﻪُ أ َْﻫــﻞ اﻟ ـ ﱠ ِ ِد َﻣ ـ ْﺸ َﻖَ ،و َﳊِـ َـﻖ ﺑِﺮْﻛـ ِ ـﲑا ِِ ْﻢ ِﻣـ َـﻦ اﻟﺘﱡ ـ ْـﺮ ِك ـﺐ ا ْﳊُ ﱠﺠـ ِ ﺸﺎم َﻋـ ْـﻦ ﺟـ َ َ ُ َ واﻟﺒِﻴﺰﻧْ ِﻄﻴﱢﲔ ،ﻓَـﺮ ِﻏﺐ ِﰲ ِزﻳﺎرِة ُﻛ ﱢﻞ ﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟْﻤﻨ ِ ﺎﻃ ِﻖ. َ ََ َ َ َ َ َ ََ ت َﻛﺜِ ٍ ال ِﻣ ْﻨ ِﻄ َﻘ ٍـﺔ و ِ آﺳﻴﺎ وأﻓْ ِﺮﻳ ْﻘﻴﺎ :ﻗَﺎم اﺑْﻦ ﺑﻄﱡﻮﻃَﺔَ ﺑِـﺮﺣﻼَ ٍ اﺳ َـﻌ ٍﺔ أﺣ َـﻮ َ آﺳـﻴَﺎ َوأﻓْ ِﺮﻳ ْﻘﻴَـﺎَ ،و َﻋ َـﺮ َ ف ْ ـﲑة ِﰲ ْ ََ َر َﺣﻼَﺗُﻪُ إِ َﱃ ْ َ َ َ َُ َ َ ف اﻟْﻤ ْﻐ ِﺮ ِ ِ ﺼ َﺮ َواﻟ ﱠ ـﺎش اﺑْ ُـﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَـﺔَ ِﰲ ف اﳍِْﻨـ َﺪ َواﻟـ ﱢ اﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠـﺔََ ،ﻛ َﻤـﺎ َﻋ َـﺮ َ ب َوﻣ ْ ﺼَ ﺎم واﳉَ ِﺰﻳ َـﺮَة َ ﲔَ ،ﻋ َ ﺸَ ﻣ َﻦ اﻟ َْﻌﺎَِﱂَ ،ﻋ َﺮ َ َ َ ﺎﺿﻴﺎ ﻣﺮﻣﻮ َق اﻟْﻤ َﻜﺎﻧَِﺔ ﺑـﲔ اﻟْﻤﺴ ِﻠ ِﻤﲔ ِﰲ اﳍِْﻨ ِﺪ ،وﻇَ ﱠﻞ ﻫﻨَ َ ِ ِ ِِ ِ ِ ِ ﲔ ،ﰒُﱠ َز َار ُﺟ ُـﺰَر َ ُ ﺎك ﻋـ ﱠﺪ َة ﺳـﻨِ َ َ َْ ُ ْ َ اﳍ ْﻨﺪ ﻋ ﱠﺪ َة ﺳﻨِ َ ﲔَ ،ﻛﺎ َن ﻗَ ً َ ْ ُ َ اﻟْﻤﺎﻟ ِ ْﺪﻳﻒ ،ﰒُﱠ اﻟ ﱢ ﺻـ ًﻔﺎ ﳑُْﺘِ ًﻌـﺎ َو َدﻗِﻴ ًﻘـﺎ َو َﺣـﺎﻓِﻼً ﺐ َﻋ ْـﻦ ُﻛـ ﱢﻞ اﻟْـﺒِﻼَ ِد اﻟﱠ ِـﱵ َز َارَﻫـﺎ َو ْ ﺼَ ﲔَ ،وَو َ ﺻ َﻞ إِ َﱃ ُﺳ َ َ ﻮﻣﻄ َْﺮةَ ،وَﻛــﺘَ َ ِ ِ ِ ﱠ ﻮﻣﺎت َواﻟﻄ َﺮاﺋﻒ. ﺑِﺎﻟ َْﻤ ْﻌﻠُ َ ِ ِ ـﺖ َإﱃ أ ْﻋﻤـ ِ ـﺖ ِﰲ ـﲑةُ ﻓَ َﻜﺎﻧَـ ْ ـﺎق اﻟْ َﻘــﺎ ﱠرِة اﻷﻓْ ِﺮ ِﻳﻘﻴﱠـ ِـﺔَ ،ﺳــﺎﻓَـ َﺮ َإﱃ )ِﲤْﺒُﻮْﻛﺘُــﻮ(َ ،وَﻛﺎﻧَـ ْ َ ـﲑةُ :أ ﱠﻣــﺎ ِر ْﺣﻠَﺘُــﻪُ اﻷَﺧـ َ ِر ْﺣﻠَﺘُــﻪُ اﻷَﺧـ َ ِ ـﻚ اﻟﻮﻗْـ ِ ـﺖ ـﺖ ِﻣـ ْـﻦ َأﻫـ ﱢﻢ َﻣ َﺮاﻛِـ ِﺰ اﻟﺜﱠـ َﻘﺎﻓِـ ِـﺔ ا ِﻹ ْﺳـﻼَِﻣﻴﱠ ِﺔ ،وﺗَـ َﻘـ ُـﻊ َﻣ ِﺪﻳﻨَـﺔُ )ِﲤْﺒُﻮْﻛﺘُــﻮ( اﻟْﻴَ ـ ْـﻮَم ِﰲ ﲨُْ ُﻬﻮِرﻳﱠـ ِـﺔ َﻣـ ِـﺎﱄَ ،وَﻛﺎﻧَـ ْ َذﻟـ َ َ )ِﲤْﺒﻮْﻛﺘُﻮ( َﻋﻠَﻰ ِ ﱡ ﺻﻠَ ٍﺔ ﻗَ ِﻮﻳﱢٍﺔ ﺑِﺎﻟ َْﻤﻐْ ِﺮ ِ ﺐ َﻋ ْﻨـ َﻬﺎ. ُ ب ،ﻓَـ َﺰ َارَﻫﺎ اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﻮﻃَﺔََ ،وَﻛﺘَ َ ﺗــﺴﺠﻴﻞ رﺣﻼَﺗِـ ِـﻪَ :د ﱠو َن اﺑــﻦ ﺑﻄﱡﻮﻃَـﺔَ ﻣﻌﻠُﻮﻣـ ٍ ِ ﺎﻫ َﺪاﺗِِﻪ ِﰲ ُﻛـ ﱢﻞ َﺳـ َﻔﺎ ِرِﻩَ ،وﻃََﺮاﺋِـ َ ـﺴﻠﱢﻴَﺔً َﻋـ ْـﻦ ُﻣـ َﺸ َ ـﺎت ُﻣﻔﻴـ َﺪ ًة َﻋـ ْـﻦ أ ْ َْ َ ُ ََ ُْ َ ـﻒ ُﻣـ َ ِِ ِ وف ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟ ُﻘ ﱠﺮ ِاء ﺑِﺎﺳ ِﻢ ) ِرﺣﻠَـﺔِ ِ ِ ِ ﱠ ٍ أدِ ﱟﰊ ﻛﺘَﺎﺑًﺎ َﻛﺒ ًﲑا َو ُﻫ َﻮ ) ُﲢْ َﻔﺔُ اﻟﻨﱡﻈﺎ ِر( اﻟ َْﻤ ْﻌ ُﺮ ُ ُﺳﻠُﻮب َ ْ ْ ﺐ َﻋ ْﻨـ َﻬﺎ ﺑﺄ ْ َﻫﺬﻩ اﻟْﺒُـ ْﻠ َﺪانَ ،وَﻛﺘَ َ ﻟﻠﺼﻒ اﳋﺎﻣﺲ اﻻﺑﺘﺪاﺋﻲ ،ص (338-337 اﺑْ ِﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ() .ﻣﻦ ﺳﻼح اﻟﺘﻠﻤﻴﺬ ّ 152 Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları okuma parçasına göre cevaplayınız. ِ .1ﰲ أَ ﱢ ٍ ﺎش اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ؟ ي ﻗَـ ْﺮن َﻋ َ .2أَ ُﻫ َﻮ ِﻣ َﻦ اﻟ َْﻤ ْﻐ ِﺮ ِ ب أ َْم ِﻣ َﻦ ا ْﳊِ َﺠﺎ ِز؟ .3ﻟِﻤﺎ َذا اﺧﺘﺎرﻩ ا ْﳊ ﱠﺠ ِ ﻴﺴﺎ َﳍُ ْﻢ؟ َ ْ َ َُ ُ ُ ﺎج َرﺋ ً ﺖ ِرﺣﻠَﺘﻪ اﻷ ِ َﺧ َﲑةُ؟ .4إِ َﱃ أَﻳْ َﻦ َﻛﺎﻧَ ْ ْ ُ ُ َ .5إﱃ أَﻳْ َﻦ َﻛﺎ َن َﺳ َﻔ ُﺮﻩُ اﻷَ ﱠو ُل؟ ت اﺑْ ِﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔ؟ َ .6ﻣ َﱴ ﺑَ َﺪأ ْ َت َر َﺣﻼَ ُ ِ ﻚ اﻟْﻮﻗ ِ َ .7ﻛ ْﻴ َ ِ ْﺖ؟ اﺻﻼَ ُ ﻒ َﻛﺎﻧَﺖ اﻟ ُْﻤ َﻮ َ ت ِﰲ َذﻟ َ َ ﺎت ِﰲ ِ ﺎﺳﺘِﻤ ِﺎع اﳊِ َﻜﺎﻳ ِ ِ ﺻﻐَ ِﺮِﻩ؟ َ .8ﻛ ْﻴ َ َ ﻒ َﻛﺎ َن اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ ﻳَـ ْﻬﺘَ ﱡﻢ ﺑ ْ َ ﱡ ِ ﺐ َﻋ ْﻨـ َﻬﺎ؟ َ .9ﻫ ْﻞ َز َار ُ اﺑﻦ ﺑَﻄﻮﻃَﺔَ ﺑﻼَ َدﻧَﺎ َوَﻛﺘَ َ اﺳ ُﻢ ﻛِﺘَﺎﺑِ ِﻪ اﻟﱠ ِﺬي َﺳ ﱠﺠ َﻞ ﻓِ ِﻴﻪ َر َﺣﻼَﺗِِﻪ؟ .10ﻣﺎَ ْ 2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını bulunuz. ف ﺑِـ(... ﺼﺮ َ ،ﻫ ِﺪﻳﱠﺔ َ ،ﺳ ﱠﺠ َﻞ ،اﻟ َْﻤ ِﺪﻳﻨَﺔ َ ،ﻋﺎﺋِﻠَﺔ ،ﺗَـ َﻬﻴﱠﺄَ ،ﺑَـﻠَﺪ ،ﻋُ ِﺮ َ )اﻟ َﻘﺎﻓِﻠَﺔ َ ،ر َﺣﻼَتَ ،ﻋ ْ ﺐ اﳊُ ﱠﺠﺎج َ .1رْﻛ ُ ُ .2ﲢْ َﻔﺔُ اﻟﻨﱡﻈﱠﺎ ِر. َﺳ َﻔ َﺎر. .3أﻧَﺎ أ ُِﺣ ﱡ ﺐ اﻷ ْ َ .4ﻣ ْﻦ َد ﱠو َن َر َﺣﻼَﺗﻪ؟ ِ ﻴﺶ ﰲ اﻟﻘﺮن اﻟﻮاﺣﺪ واﻟﻌﺸﺮﻳﻦ. َْ .5ﳓ ُﻦ ﻧﻌ ُ .6اﻧْـﺘَ َﺸﺮ ِ اﻹﺳﻼَِﻣﻴﱠﺔُ. ت اﳊَ َ ﻀ َﺎرةُ ْ َ ُﺳ َﺮةُ اﺑْ ِﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ َﻋ ِﺮﻳ َﻘﺔً. َ .7وَﻛﺎﻧَ ْ ﺖأْ َ .8ﻛﺎ َن ا ْﳊُ ﱠﺠﺎج ﻳَ ْﺴﺘَـ َﻌﺪﱡو َن. .9اﻟﻌ ِ ﺎﺻ َﻤﺔُ ِﻣ َﻦ اﻟ ُْﻤ ُﺪ ِن اﻟ َﻜﺒِ َﲑِة. َ .10ا ْﺷﺘَـ َﻬ َﺮ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ﺑِ ِﻜﺘَﺎﺑِ ِﻪ اﻟﱠ ِﺬي َد ﱠو َن ﻓِ ِﻴﻪ َر َﺣﻼَﺗﻪ. 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını bulunuz. ِ ﺼﻰ( ﺐ َﻋ ْﻦ ،ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُ ﺖ َ ،ﻋ َ )ﳝَْ َﺴ ُﺢ ،ﻗَ ِﺮﻳﺐ ،اﻟ َْﻤ َﺪﻧﻴﱡﻮن ،اﻟ َْﻤ ْﺸ ِﺮقَ ،ذ َﻫﺐ ،ﻧَـ َﻔﺮ ،ﻳَـ ْﺮﻏَ ُ ِ ِ ِِ ِ ﺎﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠ ِﺔ. ﺐ اﻟﺘـ ْﱡﺮﻛ ﱡﻲ ذ ْﻛ َﺮﻳَﺎﺗﻪ ﺑِ َ .1ﻳُ َﺴ ﱢﺠ ُﻞ اﻟْ َﻜﺎﺗ ُ 153 ﺎل ِﻣ َﻦ اﻟ َْﻤ ْﻐ ِﺮ ِ اﻟﻌ َﺮِ ﱢﰊ. َ .2ﻛﺎ َن اﻟ ﱠﺮ ﱠﺣ ُ ب َ ِ ﻴﺶ اﻟ ُﻘﺮ ِوﻳﱡﻮ َن ِﰲ اﻟ ﱢﺮ ِ ﻳﻒ. .3ﻳَﻌ ُ َ ﲔ ﺑَـﻠَ ٌﺪ ﺑَ ِﻌﻴ ٌﺪ َﻋ ْﻦ ﺑَـﻠَ ِﺪﻧَﺎ. .4اﻟ ﱢ ﺼُ ﺎد اﺑْ ُﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ ِﻣ ْﻦ َر َﺣﻼَﺗِِﻪ. َ .5ﻋ َ ِ ِ ﲔ اﻟﻨ ِ ﱠﺎس ﺑِ ِﺮ ْﺣﻠَ ِﺔ اﺑْﻦ ﺑَﻄﱡﻮﻃَﺔَ. ﺎب ﺑَـ َْ ُ .6دﻋ َﻲ اﻟْﻜﺘَ ُ ﺴ َﻔﺮ ﻣ ْﻨ ُﺬ ِ ﺻﻐَ ِﺮِﻩ. َ .7ﻛﺎ َن اﻟ ﱠﺮ ﱠﺣ ُ ﺎل ُِﳛ ﱡ ﺐ اﻟ ﱠ َ ُ ﺴ َﻔ ِﺮ. ت َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻷَﻗـ َْﻮ ُ ال ﻟَ َﺪﻳْ ِﻪ اﻟ ﱠﺮ ْﻏﺒَﺔَ ِﰲ اﻟ ﱠ .8ﻗَـ ﱠﻮ ْ ﱠﺎس َﻋ ِﻦ اﻟْﺒَـ ْﻠ َﺪ ِة اﻟﺒَ ِﻌﻴ َﺪ ِة. َ .9ﲢَﺪ َ ﱠث اﻟﻨ ُ ِ ِ ﻴﺤ ِﺔ أَﺑِ ِﻴﻪ. ﺼَ .10أَﻧْ َ اﻟﻮﻟَ ُﺪ ﻟﻨَﺼ َ ﺖ َ 4. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin bir defa tesniyelerini, bir defa cemisini kullanarak ve gerekli değişikleri göz önünde bulundurarak cümleleri yeniden yazınız. ﻀﺮ ر ﱠﺣﺎﻟَﺔٌ َﻋﺮب ِﻣﻦ ﺑـﻠَ ٍﺪ ﺑ ِﻌ ٍ ﻴﺪ. ٌَ َْ َ َ .1ﺣ َ َ َ اﳌﺜﲎ: اﳉﻤﻊ: ِ ِِ ﺎء. َ .2ﻫﺬﻩ اﻟ َﻘ ْﺮﻳَﺔُ ﻗَ ِﺮﻳﺒَﺔٌ ﻣ ْﻦ ﻗُـﺒَ َ اﳌﺜﲎ: اﳉﻤﻊ: ﺻ َﻞ إِ َﱃ ا ْﳉِ َﺪا ِر. .3اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ َو َ اﳌﺜﲎ: اﳉﻤﻊ: ﺖ اﻟﻐُ ْﺮﻓَﺔَ ﺑِﺎﻟ ِْﻤﻜْﻨَ َﺴ ِﺔ. .4اﻟ َْﻤ ْﺮأةُ ﻧَﻈﱠَﻔ ْ اﳌﺜﲎ: اﳉﻤﻊ: ِ ﺐ ﻗَـ ْﺒﻞ ﻳَـ ْﻮَﻣ ْ ِ ﲔ. ﺋﻴﺲ اﻧْـﺘُﺨ َ َ .5اﻟ ﱠﺮ ُ اﳌﺜﲎ: اﳉﻤﻊ: 154 5. Aşağıda Arapça olarak verilen cümlelerin en yakın Türkçe çevirisini bulunuz. ِ ﺖ ا ْﳊِ َﻜﺎﻳ ِ َﻛﺎ َن اﺑْﻦ ﺑﻄﱡﻮﻃَﺔَ و ُﻫﻮ ﺻ ِﻐﲑ ﻳـ ْﻨ .ﺎت اﻟﱠِﱵ َْﳛ ِﻜ َﻴﻬﺎ أﻗَﺎ ِرﺑُﻪُ َو ِﺟ َﲑاﻧُﻪُ َﻋ ِﻦ اﻟ ُْﻤ ُﺪ ِن اﻟﱠِﱵ رأ َْو َﻫﺎ ِﰲ اﻟﻄﱠ ِﺮ ِﻳﻖ ُﺼ َُ َ ٌُ َ َ َ a. İbn Battûta küçükken, akrabalarının ve komşuları başka şehirlere giderlerdi. Beldelerine döndükten sonra bu şehirler hakkında anlattıkları hikayeleri İbn Battûta da dinlerdi. b. İbn Battûta, akrabalarının ve komşularının gittikleri şehirler hakkında anlattıkları hikayeleri susup dinlemeyi çok severdi. c. İbn Battûta, akrabalarının ve komşularının gittikleri şehirler hakkında anlattıkları hikayeleri dinlediği için oralara gitmeyi gerçekten çok arzuluyordu. d. İbn Battûta küçükken, akrabalarının ve komşularının yolda gördükleri şehirler hakkında anlattıkları hikayeleri susup dinlerdi. e. İbn Battûta, küçükken akrabalarının ve komşularının şehirler hakkında anlattıkları hikayeleri susup dinlerdi. 6. Aşağıda Arapça olarak verilen cümlelerin en yakın Türkçe çevirisini bulunuz. ِ ﻣﺎ إِ ْن ﺑـﻠَ َﻎ اﺑﻦ ﺑﻄﱡﻮﻃَﺔَ َﻋﺎﻣﻪُ ا ْﳊ ِ ِ َ ﺎدي واﻟ ِْﻌ ْﺸ ِﺮﻳﻦ ﺣ ﱠﱴ ﺑ َﺪأَ ِر ْﺣﻠَﺘَﻪُ اﻷ اك َ ﱠﺎس آﻧَ َﺬ َ َ َ َ َ َ َ ُْ َ ُ َوَﻛﺎن اﻟﻨ،ُوﱃ ﻗَﺎﺻ ًﺪا اﳊ َﺠ َﺎز ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ٍ ِ .ﺴ َﻔﺮ ﻗَـ ْﺒ َﻞ َﻣ ْﻮﺳﻢ ا ْﳊَ ﱢﺞ ﺑﺄ َْرﺑَـ َﻌﺔ أَ ْﺷ ُﻬﺮ َﺣ ﱠﱴ ﻳَﺼﻠُﻮا ا ْﳊ َﺠ َﺎز ﰲ َوﻗْﺖ اﳊَ ﱢﺞ ﻳَ ْﺴﺘَﻌﺪﱡو َن ﻟﻠ ﱠ a. İbn Battûta, yirmi bir yaşından önce Hicaz’a gitmek üzere ilk yolculuğuna başladı. O zaman insanlar, Hac vaktinde Hicaz’a ulaşmaları için, Hac mevsiminden dört ay önce yolculuk için hazırlandı. b. İbn Battûta, yirmi bir yaşına ulaşır ulaşmaz Hicaz’a gitmek üzere ilk yolculuğuna çıktı. İnsanlar, Hac vaktinde Hicaz’a ulaşmaları için, Hac mevsiminden üç ay önce yolculuk için hazırlandı. c. İbn Battûta, yirmi bir yaşına ulaşır ulaşmaz Hicaz’a gitmek üzere ilk yolculuğuna başladı. O zaman insanlar, Hac vaktinde Hicaz’a ulaşmaları için, Hac mevsiminden dört ay önce yolculuk için hazırlanırlardı. d. İbn Battûta, Hicaz’a gitmek üzere ilk yolculuğuna başladığı sıralarda yirmili yaşlarındaydı. O zaman insanlar, Hac vaktinde Hicaz’a ulaşmaları için, Hac mevsiminden dört ay önce yolculuk için hazırlandı. e. İbn Battûta, yirmi bir yaşına ulaşır ulaşmaz Hicaz’a gitmek üzere ilk yolculuğuna başladı. O zaman insanlar, tam zamanında Hicaz’a ulaşmaları için, Hac mevsiminden dört ay önce yola çıkarlardı. 155 DİL BİLGİSİ (MEF‘ÛLÜN FÎHLER) ZAMAN VE MEKAN ZARFLARI Bir cümlede, fiilin işlendiği yeri ve zamanı bildiren isim, zarf veya zarf öbeklerine mef‘ûlün fîh adı verilir. Bunun Türkçedeki karşılığı yer, yön ve zaman zarflarıdır. Bir cümlede mef‘ûlün fîhleri bulmak da kolaydır. Okuduğumuz cümle tamamlandıktan sonra “nerede, nereye, ne tarafa” veya “ne zaman” sorularından cümlenin anlamına uygun olanı sorulur; alınan cevap o cümlenin mef‘ûl fihidir. Şu misalleri bilgilerimizin ışığında inceleyelim: Arkadaşım Perşembe günü geldi: ِ اﳋَ ِﻤ ْ ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ ﻳَـ ْﻮَم ﻴﺲ َ ﺎء َ َﺟ Ne zaman geldi? َﻣ َﱴ َﺟﺎءَ؟ ﻳَـ ْﻮَم اﳋَ ِﻤﻴﺲ Perşembe günü: Bu durumda cümlemizdeki mef‘ûlün fîh ’ﻳَـ ْﻮَم اﳋَ ِﻤﻴﺲdir. Bir gün önce gitti: ﺐ ﻗَـ ْﺒ َﻞ ﻳَـ ْﻮٍم َ َذ َﻫ Ne zaman gitti? ﺐ؟ َ َﻣ َﱴ َذ َﻫ ﻗَـ ْﺒ َﻞ ﻳَـ ْﻮٍم Bir gün önce: . ﺚ اﻟ ُْﻤ َﺴﺎﻓِ ُﺮ ِﰲ اﻟ َﻘ ْﺮﻳَِﺔ ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ َ َﻣ َﻜ Yolcu köyde bir gün kaldı. Zaman zarfı Kervan şehre sabahleyin girdi. Yer zarfı ِ ِ ِ ﺎﺣﺎ َ ََد َﺧﻠَﺖ اﻟ َﻘﺎﻓﻠَﺔُ اﳌَﺪﻳﻨَﺔ ً َﺻﺒ Zaman zarfı Yer zarfı Cümlede mef‘ûlün fîh olan öge eylemin yapıldığı zamanı gösteriyorsa buna zaman zarfı ( )ﻇﺮف اﻟﺰﻣﺎنeylemin gerçekleştiği yeri/mekânı gösteriyorsa buna da mekân zarfı ( )ﻇﺮف اﳌﻜﺎنdenir. Başında cer harfi bulunmayan mef‘ûlün fîhler i‘râb bakımından mansûbtur. Harf-i cerlerden (-de, -da) ﰲharfi, zarf oluşu ifadede birinci derecede olduğundan bu mef‘ûle mef‘ûlün fîh denmiştir. Bu yüzden mef‘ûlün fîhlerin başında zarfiyet anlamında olmak üzere, en çok ﰲ, بve لharf-i cerleri bulunur. Başında harf-i cer bulunan mef‘ûlün fîhler ise mahallen mansûbturlar: ﻮم اﻟ ﱠ ﺎب ِﰲ اﻟﺒَ ْﺤ ِﺮ ﺸ ﱡ ُ ُﻳَـﻌ Genç denizde yüzüyor. 156 “Babalarına akşamleyin geldiler”. Sana kitabı yarın vereceğim. Gece gündüz ondan Allah’a sığın. ِ ﴿وﺟﺎ ُؤو اأﺑ ﴾ﺎء َُ ََ ً ﺎﻫ ْﻢ ﻋ َﺸ ِ َ ﺳﺄُ ْﻋ ِﻄ ﺎب ﻏَ ًﺪا َ َﻴﻚ اﻟﻜﺘ َ ِ ِاِ ْﺳﺘَ ِﻌ ْﺬ ﺑ .ﺎﷲ ِﻣ ْﻨﻪُ ﻟ َْﻴﻼً َوﻧَـ َﻬ ًﺎرا ِ ِ ﱠر ﺎم ْسأ َ ََﺣﻴَﺎﻧًﺎ ﻗ ْ س ِﰲ ﺧﻼَ ِل اﻟﺪ ُ اﳌ َﺪ ﱢر Öğretmen, dersi anlatırken bazen ayağı kalktı. Şehirde yeni bir okul yapıldı. ﺖ َﻣ ْﺪ َرﺳﺔٌ َﺟ ِﺪﻳ َﺪةٌ ِﰲ اﻟ َْﻤ ِﺪﻳﻨَ ِﺔ ْ َأُﻧْ ِﺸﺌ ِ ve ِلcer harflerinin kullanılmasına örnekler: el-Mef‘ûl fîh edatı olarak, ب O kitap Kâhire’de basıldı. ِ اﻟﻜﺘﺎب ﺑِﺎﻟ َﻘ ِ ﺎﻫ َﺮِة ُ َ ﻃُﺒِ َﻊ َﻫ َﺬا ُوﻟِ َﺪ ﺑِ ِﺪ َﻣ ْﺸ َﻖ Şam’da doğdu. ِ ِ ﴿أﻗِ ِﻢ اﻟ ﱠ ِ ﱢﻤ ﴾ﺲ إِ َﱃ ﻏَ َﺴ ِﻖ اﻟﻠﱠْﻴ ِﻞ ْ ﺼﻼَ َة ﻟ ُﺪﻟُﻮك اﻟﺸ “Güneş battığı zaman, gece karanlığına kadar namaz kıl”. ِ َﻟِﺜَﻼ ٍ َث ﻟَﻴ ﺎل ِﻣ ْﻦ ِذي اﻟ َﻘ ْﻌ َﺪ ِة Zi’l-ka‘de’nin üçünde. Görüldüğü gibi el-mef‘ûl fîh, cer harfi ile kullanılırsa, mecrûr olur. Bazı kelimelerin, el-mef‘ûl fîh olarak kullanılması ve bunların mansûb oluşu: 1. Yer ve zaman zarfına muzâf olan ﻞ ُﻛ ﱠve ﺾ َ ﺑَـ ْﻌ Sporcu mesâfenin hepsini koştu. Gecenin bir kısmında kar yağdı. ِ ﺟﺮى اﻟ ﱢﺮﻳ ﺎﺿ ﱡﻲ ُﻛ ﱠﻞ اﳌَ َﺴﺎﻓَ ِﺔ َ ََ ﺾ اﻟﻠﱠْﻴ ِﻞ َ ْﺞ ﺑَـ ْﻌ ُ ﻧَـ َﺰل اﻟﺜﱠـﻠ 2. Zarf manâsı taşıyan masdar. Gemi güneş doğarken yola çıktı. ِ ﺳﺎﻓَـﺮ ِ ﺸ ْﻤ ﻮع اﻟ ﱠ ﺲ ت اﻟ ﱠ َ ُﺴ ِﻔﻴﻨَﺔُ ﻃُﻠ ْ َ İkindi namazı vaktinde öldü. ﺼ ِﺮ َ َﻣ ْ اﻟﻌ َ ﺻﻼَ َة َ ﺎت 3. Sayı: Onları beş gün bekledik. ِ ﺎﻫ ْﻢ ﲬَْ َﺴﺔَ أَﻳﱠ ٍﺎم ُ َاﻧْﺘِﻈَ ْﺮﻧ ِ ُاﻟﻘﻄَﺎر ﺗِﺴ ِﻌﲔ ِﻛﻴﻠ ِ ﻗَﻄَﻊ ﻮﻣـ ْﺘـ ًﺮا َ ْ ُ َ Tren 90 km. yol aldı. Aşağıda Arapça cümlelerde yaygın olarak kullanılan mef‘ûlün fîhlerden zaman ve mekân zarfları haftanın günleri, yılın mevsim ve ayları tablolar halinde kaydedilmiştir. Arapçayı öğrenme azminde olanların bunları iyi öğrenip kendi kuracakları cümlelerde kullanmaları gerekmektedir. Zira herhangi bir dilin kurallarını öğrenirken en önemlisi onları cümleler içinde öğrenci tarafından kullanılabilmesidir. Çünkü bir öğrencinin öğrendiklerini 157 kendisinin uyguladığını görmesi kadar öğrendiği dile istek ve ilgisini artıracak bir şey yoktur. Yaygın Olarak Kullanılan Zaman Zarfları Anlamları ve Örnek Cümleler Akşamleyin, akşam, akşam vakti(nde) Akşamleyin yağmur yağdı :ﺎء ً ﻧَـ َﺰ َل اﳌَﻄَُﺮ َﻣ َﺴ Bir an, bir an için Adam bir an duraksadı : ًﻞ َﳊْﻈَﺔ َ ﺗَـ َﻮﻗﱠ ُ ﻒ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ Bir ay ِ ِت أ Kardeşimi tam bir ay bekledim :ًَﺧﻲ َﺷ ْﻬ ًﺮا َﻛ ِﺎﻣﻼ ُ اﻧْـﺘَﻈَ ْﺮ Bir sene Amman’da bir sene kaldı :ًﺎم ِﰲ َﻋ ﱠﻤﺎ َن َﺳﻨَﺔ َ َأَﻗ Bir süre, bir müddet, … boyunca Uzun süre arkadaşıyla konuşmadı : ًﺻ ِﺪ ِﻳﻘ ِﻪ ُﻣ ﱠﺪ ًة ﻃَ ِﻮﻳﻠَﺔ َ َﱂْ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ْﻢ َﻣ َﻊ Bir zaman, bir zamanlar Bir süre o yazarın romanlarını okudum: Zaman Zarfları ﺎء ً َﻣ َﺴ ًَﳊْﻈَﺔ َﺷ ْﻬ ًﺮا َﻋ ًﺎﻣﺎ، ًَﺳﻨَﺔ ... ُﻣ ﱠﺪ ًة َزَﻣﺎﻧًﺎ،َزَﻣﻨًﺎ ِ ْت ِرواﻳ ِ ِﺎت َﻫ َﺬا اﻟ َﻜﺎﺗ ﺐ َزَﻣﻨًﺎ َ َ ُ ﻗَـ َﺮأ Bir zaman, bir zamanlar Bir süre sustular sonra konuştular : ﺻ َﻤﺘُﻮا َد ْﻫ ًﺮا ﰒُﱠ ﻧَﻄَ ُﻘﻮا َ Birgün, günün birinde, günlerden bir gün Günün birinde döneceğiz : َﺳﻨَـ ْﺮِﺟ ُﻊ ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ Bugün, günümüzde Bugün çarşıda amcamı gördüm : ِ ﺴ ﻮق اﻟﻴَـ ْﻮم ﺖ َﻋ ﱢﻤﻲ ِﰲ اﻟ ﱡ ُ َْرأَﻳ -den önce, bir müddet, … boyunca Yemekten önce ellerimi yıkarım : ي ﻗَـ ْﺒ َﻞ اﻷ ْﻛ ِﻞ أَ ْﻏ ِﺴ ُﻞ ﻳَ َﺪ ﱠ. 158 َد ْﻫ ًﺮا ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ اﻟﻴَـ ْﻮَم ... ﻗَـ ْﺒ َﻞ -den sonra, -in sonrasında Yemekten sonra ellerimi yıkarım : ي ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻷَ ْﻛ ِﻞ أَ ْﻏ ِﺴ ُﻞ ﻳَ َﺪ ﱠ. Dün Dün deniz kenarında dolaştım : ِ ﺲ ِﰲ َﺷ ِ ْﺖ أ َْﻣ ﺎﻃ ِﺊ اﻟﺒَ ْﺤ ِﺮ ُ َﲡَﱠﻮﻟ. Dün gece ِ Dün gece çok az uyudum :ًﺖ اﻟﺒَﺎ ِر َﺣﺔَ ﻗَﻠِﻴﻼ ُ ْﳕ. Geceleyin, gece, gece vakti(nde) Küçük çocuklar geceleyin evden dışarı çıkmazlar ... ﺑَـ ْﻌ َﺪ ِ ْأﻣ ﺲ َاﻟﺒَﺎ ِر َﺣﺔ ًﻟ َْﻴﻼ ِ ﺼﻐَﺎر ﻻَ ﳜَْﺮﺟﻮ َن ِﻣﻦ اﻟﺒـ ْﻴ ًﺖ ﻟ َْﻴﻼ َ َ ُُ ُ اﻷ َْوﻻَ ُد اﻟ ﱢ Gün doğmadan, şafak vakti, tan vakti Çiftçi tarlasına gün doğmadan gider : إﱃ َﺣ ْﻘﻠِ ِﻪ ﻓَ ْﺠ ًﺮا َ ح َ ﻳَﺬ ُ ﺐ اﻟ َﻔﻼﱠ ُ ْﻫ İkindileyin, ikindi vakti(nde) Çocuklar ikindileyin eve dönüyorlar: ﺼ ًﺮا ْ ﻳَـ ْﺮِﺟ ُﻊ اﻷ َْوﻻَ ُد إِ َﱃ اﳌَْﻨ ِﺰِل َﻋ Öğlenleyin, öğlen, öğle vaktinde Öğleden sonra nereye gideceksiniz: ْﻫﺒُﻮ َن ﻇُ ْﻬ ًﺮا ؟ َ َإﱃ أَﻳْ َﻦ َﺳﺘَﺬ Sabahleyin, sabah, sabah vaktinde ِ Fakültede dersler sabah başlar.ﺎﺣﺎ ُ ﺎﺿ َﺮ َ ﺗَـ ْﺒ َﺪأُ اﻟ ُْﻤ َﺤ َ ات ِﰲ اﻟ ُﻜﻠﱢﻴﱠﺔ ً َﺻﺒ Şimdi, şu anda Şu an kiminle konuşuyorsun? َﻣ َﻊ َﻣ ْﻦ ﺗَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ َﺣﺎﻟِﻴًﺎ ؟ Şimdi, şu anda, şu sıralarda ٌ ُاﻵ َن أﻧَﺎ َﻣ ْﺸﻐ Şimdi çok meşgulüm.ﻮل ِﺟﺪًّا Yarın Yarın arkadaşımı ziyaret edeceğim : ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ ﻏَ ًﺪا َ ور ُ َﺳـﺄ َُز Yatsıda, yatsı vakti(nde) ِ ِ Yatsı vaktinde hastaneden döndük.ﺎء ً َر َﺟ ْﻌﻨَﺎ ﻣ َﻦ اﳌُ ْﺴﺘَ ْﺸ َﻔﻰ ﻋ َﺸ. 159 ﻓَ ْﺠ ًﺮا ﺼ ًﺮا ْ َﻋ ﻇُ ْﻬ ًﺮا ﺎﺣﺎ َ ً َﺻﺒ َﺣﺎﻟِﻴًﺎ، ًَﺣﺎﻻ اﻵ َن ﻏَ ًﺪا ِ ﺎء ً ﻋ َﺸ Yaygın Olarak Kullanılan Mekan Zarfları Mekan Zarfları Anlamları -in önüne, -in önünde Arabasını okulun önünde durdurdu: ْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ َ َوﻗﱠ َ ﻒ َﺳﻴﱠ َﺎرﺗَﻪُ أ ََﻣ َ ﺎم اﻟ ﺎم َ َأﻣ ﱠام َ ﻗُﺪ -in önüne, -in önünde Hastane okulun önünde.ْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ َ ﻮﺟ ُﺪ ﻗُﺪ َ ُاﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَ ْﺸ َﻔﻰ ﻳ َ ﱠام اﻟ ْﻒ َ َﺧﻠ -in arkasına, -in arkasında Adam duvarın arkasına saklandı: ْﻒ اﳉِ َﺪا ِر َ اِ ْﺧﺘَﺒَﺄَ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َﺧﻠ اء َ َوَر -in arkasına, -in arkasında 79 :ﺼﺒًﺎ﴾ ]ﺳﻮرة اﻟﻜﻬﻒ ٌ ِاء ُﻫ ْﻢ َﻣﻠ ُ ﻚ ﻳَﺄ ْ َْﺧ ُﺬ ُﻛ ﱠﻞ َﺳ ِﻔﻴﻨَ ٍﺔ ﻏ َ ]﴿ َﻛﺎ َن َوَر “(Çünkü) varacakları yerde her gemiyi zorla almakta olan bir kral vardı”. ﲔ َ َِﳝ -in sağına, -in sağında ِ Bina, okulun sağındadır. ﲔ اﳌَ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ َ ِاﻟﻌ َﻤ َﺎرةُ َﳝ. ﻳَ َﺴ َﺎر -in soluna, -in solunda ِ Okul binanın solundadır. ﺎرِة َ اﳌَ ْﺪ َر َﺳﺔُ ﻳَ َﺴ َﺎر اﻟْﻌ َﻤ. ﺎل َ َِﴰ -in soluna, -in solunda ِ ﴿ َوَﻣﺎ أ ﴾ُوت ﻛِﺘَﺎﺑِﻴَ ْﻪ ُ ُوﰐَ ﻛِﺘَﺎﺑَﻪُ ﺑِ ِﺸ َﻤﺎﻟِ ِﻪ ﻓَـﻴَـ ُﻘ َ ﻮل ﻳَﺎ ﻟ َْﻴﺘَ ِﲏ َﱂْ أ [25 :]اﳊﺎﻗﱠﺔ “Kitabı sol eline verilmeseydi”…” verilen ise ‘keşke -in karşısına/hizasına, -in hizasına ِ Evim onun evinin karşısındadır. ِاء َدا ِرﻩ َ ﺑَـ ْﻴ ِﱵ ﺣ َﺬ -in karşısına, -in karşınıda, -ile yüzyüze. Emîrin karşısında oturdum. ﺎم اﻷَِﻣ ِﲑ ُ ﺟﻠَ ْﺴ. َ ﺖ َأﻣ َ -e doğru, -…yönünde ِ ﺟﺮ Bebek annesine doğru koştu.ت اﻟﻄﱢْﻔﻠَﺔُ َْﳓ َﻮ أُﱢﻣ َﻬﺎ ََ 160 kitabım ِ َﺣ َﺬاء ِﲡَ َﺎﻩ َْﳓ َﻮ -in ortasında/ortasına, -in merkezinde ِ وﻗَـ َﻔ ِ ﻂ اﻟﻄﱠ ِﺮ Araba yolun ortasında durdu: ﻳﻖ َ ﺴﻴﱠ َﺎرةُ َو ْﺳ ﺖ اﻟ ﱠ َ -in arasında, -in ortasında ِ ﺖ اﻟ َﻘﻠَﻢ ﺑـﲔ ِ ْ اﻟﻜﺘَﺎﺑَـ Kalemi iki kitabın arasına koydum.ﲔ َ َو َْ َ َ ُ ﺿ ْﻌ -in yanında, -in katında, -in nezdinde, -in huzurunda Benim yanımda kıymetli kitaplarım var.ﺐ ﻗَ ِﻤﻴﱠﺔُ أي ِﻋ ْﻨ ِﺪي ﻟَ َﺪ ﱠ ٌ ُي ُﻛﺘ -in yanında, -in katında, -in nezdinde, -in huzurunda Onun yanından geldim. ِ ُ ِﺟ ْﺌ ُﺖ ﻣ ْﻦ ﻟَ ُﺪﻧْﻪ -in yanında, -in katında, -in nezdinde, -in huzurunda ﻂ َ َو ْﺳ ﲔ َْ ﺑَـ ﻟَ َﺪى ﻟَ ُﺪ ْن ِﻋ ْﻨ َﺪ ِ وﻗَـ َﻔ. ﺴﻴﱠ َﺎرةُ ِﻋ ْﻨ َﺪ إِ َﺷ َﺎرِة اﻟ ُْﻤ ُﺮوِر ﺖ اﻟ ﱠ َ Araba trafik işaretlerinin yanında durdu: -in altına, -in altında ِ Kedi masanın altındadır. ِْﻤﺎﺋِ َﺪة َ ْاﻟﻘﻄﱠﺔُ َﲢ َ ﺖ اﻟ -in üstüne, -in üstünde ِ ِ [76 :ﻴﻢ﴾ ]ﺳﻮرة ﻳﻮﺳﻒ ٌ ﴿ َوﻓَـ ْﻮ َق ُﻛ ﱢﻞ ذي َﻋﻠ ٍْﻢ َﻋﻠ ﺖ َ َْﲢ ﻓَـ ْﻮ َق “…her bilenin üstünde daha iyi bilen vardır”. -in altında. ٌﺴ ِﺮﻳ ِﺮ ِﻫ ﱠﺮة ُدو َن اﻟ ﱠDöşeğin altında bir kedi var. -in karşısına, -in karşısında ِ ِ ﺎء اﻷَِﻣ Emirin karşısında oturduk. ﲑ َ َﺟﻠَ ْﺴﻨَﺎ ﺗ ْﻠ َﻘ. -in doğusuna, -in doğusunda ﺗَـ َﻘ ُﻊ َﻣ ِﺪﻳﻨَﺔُ آ ْﻏ ِﺮي َﺷﺮ َق ﺗُـ ْﺮﻛِﻴَﺎ ُدو َن ِ ﺎء َ ﺗ ْﻠ َﻘ ... َﺷ ْﺮ َق Ağrı, Türkiye’nin doğusunda bulunur. -in batısına, -in batısında ِ ِ ب ﺗُـ ْﺮﻛِﻴَﺎ َ ﺗَـ َﻘ ُﻊ َﻣﺪﻳﻨَﺔُ إ ْزﻣ َﲑ ﻏَ ْﺮ ... ب َ ﻏَ ْﺮ İzmir, Türkiye’nin batısında bulunur . -in güneyine, -in güneyinde 161 ... ﻮب َ َُﺟﻨ ِ ﻮب ﺗُـ ْﺮﻛِﻴَﺎ َ ُﺗَـ َﻘ ُﻊ َﻣﺪﻳﻨَﺔُ آﻧﻄﺎﻟﻴَﺎ َﺟﻨ Antalya, Türkiye’nin güneyinde bulunur. ... ﺎل َ ََﴰ -in kuzeyine, -in kuzeyinde ﺎل ﺗُـ ْﺮﻛِﻴَﺎ َ َﺗَـ َﻘ ُﻊ َﻣ ِﺪﻳﻨَﺔُ ﻗَ ْﺴﻄَ ُﻤ ِﻮﱐ َﴰ Kastamonu, Türkiye’nin kuzeyinde bulunur. ...َﺣ ْﻮ َل -in çevresinde, -in etrafında َﲡَ ﱠﻤ َﻊ اﻷ َْوﻻَ ُد َﺣ ْﻮ َل آﺑَﺎﺋِ ِﻬ ْﻢ Çocuklar babalarının etrafında toplandılar. -…boyunca, …süresince ِ ال اﻟﻄﱠ ِﺮ ِ اِ ْﻣ Yol boyunca yürü. ﻳﻖ َ ﺶ ﻃََﻮ -in başında, -in evvelinde Gençliğinin başındaydı. ُﻫ َﻮ َﻛﺎن إﺑﱠﺎ َن َﺷﺒَﺎﺑِ ِﻪ. -…boyunca, -…süresince ِ اﻟﻌﺎﱂ ﻳﺸﺘﻐ ُﻞ َﻣ َﺪى َﺣﻴَﺎﺗِِﻪ ﺑِﺎﻟ ِْﻌﻠ ِْﻢ ُ َ ال َ ﻃََﻮ ،ﻮل َ ُﻃ ... ... إﺑﱠﺎ َن .... َﻣ َﺪى Âlim hayatı boyunca ilimle meşgul olur: -in esnasında, -in sırasında. Konuşma sırasında geldiler. ﺎء اﻟ َﻜﻼَِم َ ََﺟﺎ ُؤوا أﺛْـﻨ -in karşısına, -in hizasında ِ َﺟﻠَﺲ اﻟﻄﱠﺎﻟﺐ َإزاء اﻷﺳﺘ. Öğrenci, hocanın karşısına oturdu. ﺎذ ْ َ ُ َ َ -in içinde, -in içine, -in dahilinde ِ ﻧﺄْ ُﻛﻞ اﻟﻄﱠﻌﺎم د. Evin içinde yemek yiyoruz. اﺧ َﻞ اﻟﺪﱠا ِر َََ ُ -in dışında, -in dışına ِ ﺾ اﳌُْﻨﺘَﺠ ِج اﻟْﺒِﻼَ ِد ِ ﺎت َإﱃ َﺧﺎر ْ ُﺗ. ُ ﺼ َﺪ ُر ﺑَـ ْﻌ َ .. ﺎء َ َأﺛْـﻨ ... اء َ َإز ِد .. اﺧ َﻞ َ ...ِج َ ﺧﺎر Bazı ürünler yurt dışına ihraç ediliyor: -in içinden, -in arasından, -… zarfında ِ ﺴ ْﻠﻄَﺎ ُن َﻋ ِ ﺎدﻻً ِﺧﻼَ َل ﺣﻜ Sultan yönetimi süresince âdildi. ْﻤ ِﻪ َﻛﺎن اﻟ ﱡ ُ ... ﻗَـ ْﺒ َﻞ -den önce 162 ...ِﺧﻼَ َل Yemekten önce ilaç alıyorum. اء ﻗَـ ْﺒ َﻞ اﻷَ ْﻛ ِﻞ َ أَﺗَـﻨَ َﺎو ُل اﻟﺪ. َ ﱠو ... ﺑَـ ْﻌ َﺪ -den sonra, -in sonrasında ِ ﺳﺄَ ْذ َﻫﺐ إِ َﱃ اﻟﺒـ ْﻴ. ًﻳﺢ ﻗَﻠِﻴﻼ ْ ﺖ ﺑَـ ْﻌ َﺪ أَ ْن أ َ َ َﺳ َِﱰ ُ َ Biraz dinlendikten sonra eve gideceğim: Haftanın günleri Anlamı Kısaltılmış Form Günler Pazar اﻷ َﺣ َﺪ َﺣ ِﺪ َ ﻳَـ ْﻮَم اﻷ Pazartesi ِ ِ َاﻻﺛْـﻨ ﲔ ِ ﻳـﻮم ِ ْ اﻻﺛْـﻨَـ ﲔ َ َْ Salı اﻟﺜﱡﻼَﺛَﺎء ﻳَـ ْﻮَم اﻟﺜﱡﻼَﺛَ ِﺎء Çarşamba ﺎء ْ َ اﻷرﺑِ َﻌ ﻳَـ ْﻮَم اﻷ َْرﺑِ َﻌ ِﺎء Perşembe ِ ﻴﺲ َ اﳋَﻤ ِ اﳋَ ِﻤ ْ ﻳَـ ْﻮَم ﻴﺲ Cuma اﳉُ ُﻤ َﻌ َﺔ ﻳَـ ْﻮَم اﳉُ ُﻤ َﻌ ِﺔ Cumartesi ﺖ اﻟ ﱠ َ ﺴ ْﺒ ِ ﺴ ْﺒ ﺖ ﻳَـ ْﻮَم اﻟ ﱠ Milâdî Aylar Anlamı Doğu Akdeniz Ülkeleri ve Irak Mısır ve Kuzey Afrika Ülkeleri Ocak ِ َﻛﺎﻧُﻮ ُن اﻟﺜ ﱠﺎﱐ ﻳَـﻨَﺎﺋُِﺮ/ ﻳَـﻨَﺎﻳُِﺮ Şubat ط ُ ُﺷﺒَﺎ ﻓَـ ْﺒـ َﺮاﺋِﺮ/ﻓَـ ْﺒـ َﺮاﻳِﺮ Mart آ َذ ُار س ُ َﻣﺎ ِر Nisan ِ ﻴﺴﺎ ُن َ ﻧ أَﺑْ ِﺮﻳﻞ 163 أﻳﱠﺎر َﻣﺎﻳُﻮ Haziran َﺣ ِﺰﻳﺮا ُن ﻳُﻮﻧِﻴُﻮ Temmuz َﲤﱡﻮز ﻳُﻮﻟِﻴُﻮ Ağustos آب أﻏُ ْﺴﻄُﺲ Eylül ﻮل ُ ُأﻳْـﻠ ِ ُﺳ ْﺒﺘَ ْﻤِﱪ Ekim ِ ﻳﻦ اﻷ ﱠو ُل ُ ﺗ ْﺸ ِﺮ أُ ْﻛﺘُﻮﺑِﺮ Kasım ِ ِ ﻳﻦ اﻟﺜ ﱠﺎﱐ ُ ﺗ ْﺸ ِﺮ ﻧُﻮﻓَ ْﻤِﱪ Aralık َﻛﺎﻧُﻮ ُن اﻷ ﱠو ُل ِدﲰَِْﱪ Mayıs Şu zaman zarfı manâlı isimler, belirli bir günün sabahını ifade etmek için kullanılıyorlarsa tenvîn almazlar: َﺿ ْﺤ َﻮَة ﻏُ ْﺪ َوة َ ﺑُﻜ َْﺮَة َﺳ َﺤ َﺮ ُﺳ ْﺤ َﺮَة ِ Onunla bu seher vakti karşılaştım.ﺤ َﺮ َ ﻟَﻘﻴﺘُﻪُ َﺳ ِ Onunla bir seher vakti karşılaştım.ﺤ ًﺮا َ ﻟَﻘﻴﺘُﻪُ َﺳ ِ Cuma günü sabahleyin geldi.ﺤ َﺮ َ ﺎء ﻳَـ ْﻮَم اﳉُ ُﻤ َﻌﺔ َﺳ َ َﺟ ِ Perşembe günü sabahleyin geldi.ْﺮَة ﻳﻮم َ َﺟﺎء َ اﳋﻤﻴﺲ ﺑُﻜ 2. Şu kelime ve tabirler de el-mef‘ûlü fîh olarak kullanılır: sağda bir gece ذات ﻟَْﻴـﻠَ ٍﺔ َ bir defasında :ﲔ َ َ ذات اﻟﻴَ ِﻤ bir gün solda ات َﻣ ﱠﺮٍة َ َذ :ات ﻳَـ ْﻮٍم َ َذ ِ ات اﻟﺸﱢﻤ ﺎل َ َ َذ Zaman ve Mekân Zarflarının Mef‘ûlün fîhin Dışında Bir Öge Olarak Kullanılması Burada zaman ve mekân zarflarının bir özelliğine temas edilmelidir. Cümlede geçen zaman ve mekân zarflarının hangilerinin el-mef‘ûlü fîh olabileceklerine yukarıda işaret etmiştik. Ancak her zaman ve mekân zarfı, sürekli el-mef‘ûlü fîh olmaz, buna dikkat edilmeli ve farkına varılmalıdır. Burada söz konusu kelimenin bir zarf mı yoksa cümlede yer alan bir başka öge mi olduğu birbirinden ayrılmalıdır. Söz konusu kelime, cümledeki eylemin gerçekleşme 164 zaman veya mekânını bildiriyorsa bir zarf olarak “el-mef‘ûlü fîh”, böyle bir anlama gelmiyorsa diğer her hangi bir isim gibi, cümlede mübtedâ, haber, fâil vb. bir öge olabilir. Aşağıdaki cümleleri bu açıdan inceleyelim: ٍ ِ ﻳـﻮم اﻷ ﻮع ِ ُُﺳﺒ ْ َﺣﺪ أَ ﱠو ُل ﻳَـ ْﻮم ِﰲ اﻷ َ ُ َْ Pazar günü haftanın ilk günüdür (İsim/mübtedâ) .اﻷﺣ ِﺪ َﺳﻨُ َﺴﺎﻓِ ُﺮ َإﱃ اﻟﻘﺎَ ِﻫ َﺮِة َ ﻳَـ ْﻮَم Kahire’ye Pazar günü gideceğiz (Zarf/Mef‘ûlün fîh) .ﻮل اﻟﺒُـ ْﺮ ِج َﺳ ْﺒـﻌُﻮ َن ِﻣ ْﺘـ ًﺮا ﺑِﺎﻟﻀ ْﱠﺒ ِﻂ ُ ُﻃ Kulenin boyu tam olarak yetmiş metredir (İsim/Mübtedâ) .ﻮل اﻟﻴَـ ْﻮِم َ ُح ا ْﳊَْﻘ َﻞ ﻃ َ َﺣ َﺮ ُ ث اﻟ َﻔﻼﱠ Çiftçi, tarlayı gün boyu sürdü (Zarf/Mef‘ûlün fîh) .ﻒ أَ َﺷ ﱡﺪ َﺣ َﺮ َارًة ِﻣ َﻦ اﻟﺸﱢﺘَ ِﺎء اﻟ ﱠ ُ ﺼ ْﻴ Yaz mevsimi kış mevsimi daha sıcaktır (İsim/Mübtedâ) ِ .ﺻ ْﻴـ ًﻔﺎ َ ﻧَﺬ َ ﺐ إِ َﱃ َﺷ َﻮاﻃ ِﺊ اﻟْﺒَ ْﺤ ِﺮ ُ ْﻫ Yazın deniz sahillerine gideriz (Zarf/Mef‘ûlün fîh) ِ اﻟﻴـﻮم ﻳـﻮم ِ ْ اﻻﺛْـﻨَـ .ﲔ ُ َْ ُ ْ َ Bu gün Pazartesi günüdür. Aşağıdaki cümlelerde mefûlün fîh olan zarfları bulunuz. ِ ت اﻟ ﱠ ِ ْأﲝَﺮ.1 ِ ب اﻟﻨ .ﱢﻴﻞ َ ﺴﻔﻴﻨَﺔُ ﻏَ ْﺮ َ ِ ﻧُـ ْﺆِﻣﻦ ﺑِﻴـﻮِم.2 .اﻟﻘﻴَ َﺎﻣ ِﺔ َْ ُ ِ ﻳـﻮم.3 ٍ ﺚ ُﻛ ﱡﻞ ﻧَـ ْﻔ .ﺲ ُ اﻟﻘﻴَ َﺎﻣ ِﺔ َﺳﺘُْﺒـ َﻌ َ َْ .َﺣ ِﺪ َ اﻟﻴَـ ْﻮ ُم ﻳَـ ْﻮ ُم اﻷ.4 .ﱠواﺋُِﺮ اﻟ ﱠﺮ ِْﲰﻴﱠﺔُ ُﻣﻐْﻠَ َﻘﺔٌ اﻟﻴَـ ْﻮَم َ اﻟﺪ.5 ِ اﳋَ ِﻤ ْ ﻫ َﺬا اﻟْﻴَـ ْﻮ ُم ﻳَـ ْﻮ ُم.6 .ﻴﺲ ِ اﳋَ ِﻤ ْ ﱢﻬﺎﺋِ ﱡﻲ ﻳَـ ْﻮَم .ﻴﺲ َ اﻻﻣﺘِ َﺤﺎ ُن اﻟﻨـ ْ ﺎم ُ َﺳﻴُـ َﻘ.7 Aşağıdaki cümlelerde bulunan mef‘ûlün fîhlerin zaman zarfı mı yoksa mekân zarfı mı olduklarını söyleyiniz. ِ َدار.1 ِ ﻀﺎﺋِﻴﱠﺔُ َﺣ ْﻮ َل اﻷ َْر .ض َ ت اﻟ َْﻤ ْﺮَﻛﺒَﺔُ اﻟ َﻔ َ ِ ﺖ اﻟ ﱠ ِ ﱠاﲡَ َﻬ.2 .َﺳ َﻮِد ْ ﺴﻔﻴﻨَﺔُ َْﳓ َﻮ اﻟْﺒَ ْﺤ ِﺮ اﻷ 165 َ ﴿ .3وﻓَـ ْﻮ َق ُﻛ ﱢﻞ ِذي َﻋﻠ ٍْﻢ َﻋﻠِ ٍﻴﻢ﴾ ﻚ﴾. اء ُﻫ ْﻢ َﻣﻠِ ٌ َ ﴿ .4ﻛﺎ َن َوَر َ ِ ِ ِ ﺎﱄ َوأَﻧْـ َﻬ ًﺎرا﴾. ﴿ .5ﺳﲑُوا ﻓ َﻴﻬﺎ ﻟﻴَ ِ َ Aşağıdaki cümleleri harekeleyiniz ve Türkçe çevirilerini yazınız. .1ﺗﻌﻄﱠﻠﺖ اﻟﺴﻴﱠﺎرة ﰲ ﻣﺮﻛﺰ اﳌﺪﻳﻨﺔ . .2ﺗﻘﻊ ﻛﻠﻴﺔ اﻹﳍﻴﺎت ﲜﺎﻣﻌﺔ ﻣﺮﻣﺮة ﰲ اﻟﻀ ﱠﻔﺔ اﻵﺳﻴﻮﻳﱠﺔ ﻣﻦ ﻣﻀﻴﻖ ﺑﺴﻔﻮر. .3ﻳﺒﺪأ اﳌﺆﲤﺮ ﺑﻌﺪ ﺛﻼﺛﺔ أﺳﺎﺑﻴﻊ . .4زارﻧﺎ أﺻﺪﻗﺎءﻧﺎ أﻣﺲ ﰲ اﻟﻔﻨﺪق. .5ﺳﻨﻘﻀﻲ ﻫﺬﻩ اﻟﻌﻄﻠﺔ ﰲ أوﻟﻮداغ. .6ﺑﻌﺾ اﻟﻨﺎس ﳛﺒﻮن أن ﻳﻘﻀﻮا ﻋﻄﻠﻬﻢ ﰲ ﺷﺎﻃﺊ اﻟﺒﺤﺮ. .7ﲢﺮﻛﺖ اﳊﺎﻓﻠﺔ ﻓﺠﺮاً )ﰲ اﻟﻔﺠﺮ( ﻣﻦ اﶈﻄﺔ. اﻟﻜﻠﺐ ﺧﻠﻒ اﻟﺜﻌﻠﺐ ﻓﺄﻣﺴﻚ ﺑﻪ. .8ﺟﺮى ُ .9أﻣﺎم ﻛﻠﻴﺘﻨﺎ ﺳﻴﺎرة اﻹﺳﻌﺎف. .10وﺿﻊ اﻷﺳﺘﺎذ ﺣﻘﻴﺒﺘﻪ ﻓﻮق اﻟﻄﺎوﻟﺔ أﺛﻨﺎء اﻟﺪرس. ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki cümlelerde geçen zarfların çeşidini belirtiniz. ﻮف اﻟ ُﻔ ْﻨ ُﺪ َق. ﺎد َر اﻟﻀﱠﻴُ ُ َ .1ﻣ َﱴ ﻏَ َ .2أﻳْﻦ ﺳ َﻘﻄَ ِ ﺴﻴﱠ َﺎرةُ؟ ﺖ اﻟ ﱠ َ َ ﺼﻨَ ِﻊ. ﺲ اﻟْﻌُ ﱠﻤ ُ ﺎم اﻟ َْﻤ ْ ﺎل َأﻣ َ َ .3ﺟﻠَ َ ﻀﺮ ِ ﺐ اﻟ َْﻤ ْﻌ َﻤ ِﻞ ُﻣﺒَ ﱢﻜ ًﺮا. َْ .4ﳛ َ ُ َ ﺻﺎﺣ ُ ِ ِ ﱡﻮاب. ﺎم اﻟﻨـ ﱠ .5ﻳُـﻠْﻘﻲ اﻟ َْﻮِز ُﻳﺮ ﺧﻄَﺎﺑًﺎ َأﻣ َ ﱠﺎس ِﰲ اﻟ ِْﻤ ْﺤﺮ ِ ﺎم ﺑِﺎﻟﻨ ِ اب. .6ﻳُ َ ﺼﻠﱢﻲ ا ِﻹ َﻣ ُ َ ِ ِ .7 ﻴﺐ اﳌِْﻨﺒَـ َﺮ ﻳَـ ْﻮَم ا ْﳉُ ُﻤ َﻌ ِﺔ. َ ﺻﻌ َﺪ اﳋَﻄ ُ ِ .8ﺟ ْﺌـﻨَﺎ ﻳَـ ْﻮَم اﻷ َْرﺑِ َﻌ ِﺎء. َت اﻟﻌﻄْﻠَﺔُ اﻟ ﱠ ِ ﻮع اﻟْﻤ ِ ِ ﺎﺿﻲ. ﺼ ْﻴﻔﻴﱠﺔُ ِﰲ اﻷ ْ .9ﺑَ َﺪأ ُ ُﺳﺒُ ِ َ ِ ِ وس ﻗَـ ْﺒﻞ ﻳَـ ْﻮَﻣ ْ ِ ﲔ. .10اﻧْـﺘَـ َﻬ ْﻴـﻨَﺎ ﻣ َﻦ اﻟﺪ ُ ﱡر ِ َ 166 2. Aşağıdaki cümlelerde zaman ve mekan zarfı olan mef‘ûlün fîhleri belirtiniz. ﺴﺒﱡ ِ س. َ .1وﻗَ َ ﻒ اﻷ ْ ُﺳﺘَﺎذُ أ ََﻣ َ ح اﻟﺪ ْ ﻮرة ﻳَ ْﺸ َﺮ ُ ﺎم اﻟ ﱠ َ ﱠر َ .2ﺗُ ْﺸ ِﺮ ُق اﻟ ﱠ ﺲ ﻧَـ َﻬ ًﺎرا. ﺸ ْﻤ ُ ْﻒ ا ِﻹ َﻣ ِﺎم. ﺼﻠِ ُﺤﻮ َن َﺧﻠ َ .3ﻳَِﻘ ُ ﻒ اﻟ ُْﻤ ْ ﺖ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َﳊْﻈَﺔً ﰒُﱠ أَ ْﻛ َﻤ َﻞ َﺣ ِﺪﻳﺜَﻪُ. َ .4ﺳ َﻜ َ ِ ﺎﻋﺔً. .5اﻧْـﺘَﻈَ ْﺮ ُ ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ َﺳ َ ت َ .6ﲤُْ ِﻄﺮ اﻟ ﱠ ِ ﺎء. ﺴ َﻤﺎءُ ﺷﺘَ ً ُ ﺻ ْﻴـ ًﻔﺎ. .7ﺗَ ْﺸﺘَ ﱡﺪ ا ْﳊََﺮ َارةُ َ ْﻒ ﻗَﺎﺋِ ِﺪ ِﻫ ْﻢ. ﻮد َﺧﻠ َ َ .8ﺳ َﺎر ا ْﳉُﻨُ ُ ِ ﺎﺣﺎ. ﺐ إِ َﱃ َﻋ َﻤﻠﻲ َ ﺻﺒَ ً .9أَ ْذ َﻫ ُ ﺎل إِ َﱃ َﻣﻨَﺎ ِزﳍِِ ْﻢ ﻇُ ْﻬ ًﺮا. ﻮد اﻟْﻌُ ﱠﻤ ُ .10ﻳَـﻌُ ُ 3. Aşağıdaki parantez içindeki yer ve yön zarflarından uygun olanları uygun boşluklara yazınız. ﺿﻌ ُ ِ ﺎب .......اﻟﻄﱠﺎ ِوﻟ َِﺔ. َ .1و َ ْ ﺖ اﻟﻜﺘَ َ )ﺧﻠْﻒ ،ﺑـ ِ ب( َ َ َ َْ ﲔ ،ﴰَﺎﻻً ،ﻓَـ ْﻮ َق ،أ ََﻣ َ ﻮب ،ﻏَ ْﺮ َ ﺎم َ ،ﺷ ْﺮ َق َ ،ﺟﻨُ َ ﲔ. .2ﻳَِﻘ ُ ﺼﻠﱢ َ ﺎم ...........اﻟ ُْﻤ َ ﻒ ا ِﻹ َﻣ ُ َ .3ﲢَﱠﺮَﻛ ِ ﺖ ﺑِﺎ ْﳊَﺎﺋِ ِﻂ. ﺖ اﻟ ﱠ اﺻﻄَ َﺪ َﻣ ْ ﺴﻴﱠ َﺎرةُ ..........ﰒﱠ ْ ب .......اﻟ ُْﻤ ْﺨﺘَ َِﱪ. َ .4رأَﻳْ ُ ﺖ اﻟﻄﱡﻼﱠ َ ت اﻟ ﱢﺮﺳﺎﻟَﺔَ .......اﻷَور ِ اق. َ .5و َﺟ ْﺪ ُ َ َْ ْﱪ ِ .6ﻳَـ َﻘ ُﻊ َﻣ ْﻨ ِﺰِﱄ َ ........ﻣ ْﻜﺘَ ِ ﺐ اﻟ َِ ﻳﺪ. ﺖ ﻓُـ ْﻨ ُﺪﻗًﺎ َﺟ ِﺪﻳ ًﺪا .......اﻟ َْﻤﻄَﺎ ِر. َ .7رأَﻳْ ُ .8ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ َﺧﺎﻟِ ٌﺪ ......ا ْﳉَ ِﺎﻣ َﻌ ِﺔ. ِ ﻒ ......اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮِة. ﺐ َوﻗَ َ .9ﺣ َ ﲔ أَﻗـْﺒَ َﻞ اﻟﺜـ ْﱠﻌﻠَ ُ َ .10ﻛﺎﻧَ ِ ﻒ ......اﳌﻄﺎر. ﺖ اﻟﻄﱠﺎﺋِﺮةُ ﻳَِﻘ ُ 4. Aşağıda parantez içindeki zaman zarflarından uygun olanları cümledeki boşluklara yerleştiriniz. ِ ِ ﺼ ًﺮا ،ﻏَ ًﺪا( ﺎءَ ،ﺳ َ ﺎﻋﺔً ،ﻇُ ْﻬ ًﺮاَ ،ﻋ ْ ﺎء َ ، )َ ﺻﺒَ ً ﺎﺣﺎَ ،دﻗﻴ َﻘﺔًَ ،ﻣ َﺴ ً ﺻ ْﻴـ ًﻔﺎَ ،ﳊْﻈَﺔً ،ﺷﺘَ ً اد . ....... ُﺳﺎﻓِ ُﺮ إِ َﱃ ﺑَـﻐْ َﺪ َ َ .1ﺳﺄ َ ﺎر ِ ......ﰲ ﺑِ ْﻌ ِ ﺾ اﻟﺒِﻼَ ِد. .2ﺗَ ْﺴ ُﻘ ُ ﻂ اﻷ َْﻣﻄَ ُ ِ ت َﺧ ِﺎﱄ ِ ......ﰲ اﻟ َْﻤﻄَﺎ ِر. .3اﻧْـﺘَﻈَ ْﺮ ُ 167 .4ﺣﻠﱠ َﻘ ِ ﺖ َإﱃ أ َْر ِ ض اﻟ َْﻤﻄَﺎ ِر. ﺖ اﻟﻄﱠﺎﺋَِﺮةُ .......ﰒُﱠ َﻫﺒَﻄَ ْ َ اﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔَ. س اﻟﻠﱡﻐَﺔَ َ .5أَ ْد ُر ُ ﺐ إِ َﱃ َﻋ َﻤﻠِﻲ ...... .6أَ ْذ َﻫ ُ ﺖ ..........أﻣﺎَ َم َﻣﻜْﺘَ ِ ﺐ ُﻣ ِﺪﻳ ِﺮ اﻟ ﱠ ﺸ ِﺮَﻛ ِﺔ. َ .7وﻗَـ ْﻔ ُ .8ﻳَ ْﺸﺘَ ﱡﺪ اﻟ َِ ْﱪ ُد . ......... ﺻ ِﺪ ِﻳﻘﻲ .......اﳍَﺎﺗِ ِ ﻒ. َ .9ﲢَ ﱠﺪﺛْ ُ ﺖ إِ َﱃ َ ﺚ اﻟﺜـﱠﻌﻠَﺐ ﻋﻦ ﺻ ِ ﺎﺣﺒِ ِﻪ َﺣ ﱠﱴ َو َﺟ َﺪﻩُ . ........ َ .10ﲝَ َ ْ ُ َ ْ َ 5. Aşağıdaki kelimeleri anlamlı bir cümle olacak şekilde sıraya koyunuz. ﻚ. ﻀ ُﺮ /اﻟ َْﻤ َﺴﺎء /إِﻟ َْﻴ َ َﺣ ُ ِ .1ﰲ َ /ﺳﺄ ْ ي. ﻮب َ /ﺳ َﺎر َْ /ﳓ َﻮ /ا ْﳉُْﻨ ِﺪ ﱡ .2اﳉَﻨُ َ ِ ﺖ /اﻟﻈﱡ ْﻬ ُﺮ. ﺻﻠَ ْ .3اﻟﻄﱠﺎﺋ َﺮةُِ /ﰲَ /و َ ﻠﻰ /اﻟﻠﱠْﻴ ِﻞ. َ .4ﺟ ْﻴ ُ ﺸﻨﺎََ / اﻟﻌ ُﺪ ّو /ﰲَ /ﻫ َﺠ َﻢَ /ﻋ َ ﱠم /اﻟ ﱠ ﺶ. ﺸ ْﺮق /اﳉَْﻴ ُ َْ .5ﳓ َﻮ /ﺗَـ َﻘﺪ َ ِ ﺐ /اﻟ َْﻤ َﺴﺎءِ /ﰲ. .6اﻟ ُْﻤﺪﻳﺮ /اﻟﺘﱠـ َﻘﺎ ِرﻳﺮ /ﻳَﻜْﺘُ ُ ﺖَْ /ﳓ َﻮ. .7اﻟﻴَ ِﻤﲔ /اﻟ ﱠ ﺴﻴﱠ َﺎرة /اِ ﱠﲡَ َﻬ ْ ﺼ ِﺮِ /ﻋ ْﻨ َﺪ. َ .8إﱃ /أَﻋُ ُ اﻟﻌ ْ ﻮد /ﺑَـ ْﻴ ِﱵَ / ِ ب. .9اﻟﻠﱢ ﱡ ﺺ /اﻟﻐَ ْﺮب /ﺟ َﻬﺔ َ /ﻫ َﺮ َ َ .10إﱃ /ﺳﺄ ِ ِ اﳉﺰاﺋ ِﺮِ /ﰲ. ُﺳﺎﻓ ُﺮ /اﻟﻌ َﺸﺎءَ / َ َ 6. Aşağıdaki metinde geçen mef‘ûlün Fîh olan, zaman ve mekan zarflarını ve câr ve mecrûrları bularak tablodaki yerlerine yazınız. ٍ ٍ ِ ِِ ٍ ﺎﺋﺔ وﺛَﻼَ ٍ ِ ِ ِ ﱠوِﱄ ،ﻓَﺎﻧْـﺘَﻈَ ْﺮﻧَﺎ َرﻛِ ْﺒ ُ ث َوﲦََﺎﻧِ َ وﻣﺎ اﻟﺪ ْ ﲔَ ،ﻫﺒَﻄَﺖ اﻟﻄﱠﺎﺋ َﺮةُ ِﰲ َﻣﻄَﺎ ِر ُر َ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﺋ َﺮَة أَ ﱠو َل َﻣ ﱠﺮة َﺳﻨَﺔَ أﻟْﻒ َوﺗ ْﺴﻌﻤ َ ِ ِ ﺖ ﺻﻼَ َة ِ اﻟﻌ َﺸ ِﺎء أَﻣﺎم ُد ﱠﻛ ٍ ﺖﺳَ ٍ ِ ِ ﱠِ ﺎن َﻋﻠَﻰ ﱠﺮ ْ ََ ﺻﻠﱠْﻴ ُ َ ﺎﻋﺎت ،وأَﻧَﺎ َ ت َﻋ ْﻦ َوﻗْﺘ َﻬﺎ َوَﻣ َﻜﺜْـﻨَﺎ ﻓ َﻴﻬﺎ ﺳ ﱠ َ ﺲ َوﺗَﺄَﺧ َ اﻟﻄﺎﺋ َﺮَة َإﱃ ﺗُﻮﻧ َ ِ ِ ِ ِ ﺖ أ ِْ اﻷَور ِ ﻀ َﺮ ِاء وﻣﺎ إِ َﱃ َﻣﻄَﺎ ِر ﻗَ ْﺎرﺗَﺎج ِﰲ ﺗُﻮﻧِﺲ اﳋَ ْ اق اﻟﱠِﱵ ُﻛ ْﻨ ُ َﲪﻠُ َﻬﺎ ِﰲ َﺣﻘﻴﺒَِﱵ ،ﰒُﱠ أﻗْـﻠَ َﻌﺖ اﻟﻄﱠﺎﺋ َﺮةُ ﻣ ْﻦ َﻣﻄَﺎ ِر ُر َ َْ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َﻋ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﺴﻴﱠ َﺎرِة ﺎﻟ ﺑ ة ﺮ ﺎﻫ ﻘ اﻟ ﺎر ﻄ ﻣ ﺎ ﻧ ر ﺎد ﻏ ﺎ ﻤ ﻟ و . ة ﺮ ﺎﻫ ﻘ اﻟ ﱃ إ ـﺖ ﺒ ﻫ ذ ا ﺮ ﻬ ﺷ ﺲ ﻮﻧ ﺗ ﰲ ﱵ ﺎﻣ ﻗ إ ﺪ ﻌ ـ ﺑ و ﺲ، ﻮﻧ ﺗ ﺔ ﻳ ر ﻮ ﻬ ﲨ ﺔ ﻤ َ َ َ ﱠ َ َ ﱠ َ َ َ ﱠ ُ ﺎﺻ َ ُْ ُ ُ َ ْ ً َْ ُ ََ ْ َ َ َ َْ َ َ َ َ وﺻﻠْﻨَﺎ َإﱃ ﻓُـ ْﻨ ُﺪ ٍق ِﰲ ﻣ ْﻴ َﺪ ِ ان ﻻَ ْز اُو ْﻏﻠِﻲ ﻓَـﻨَـ َﺰﻟْﻨَﺎ ﻓِ َﻴﻬﺎ. َ َ َ ف َزﻣ ٍ ﺎن ﻇَ ْﺮ ُ َ ف ﻣ َﻜ ٍ ﺎن ﻇَ ْﺮ ُ َ اﳉَﺎ ﱡر َواﺠﻤﻟﺮور 168 ?7. Aşağıdaki cümlelerde hangi kelimeler mef‘ûlün fîhtir .1ﺗُ َﺸ ِ ﺎﻫ ُﺪوﻧَـ َﻬﺎ ﻗَ ِﺮﻳﺒًﺎ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠ ﺸﺎ َﺷ ِﺔ. ب اﻟ ﱠ ﺸ َﺠ َﺮة. ﻮﺳﻰ ﻗُـ ْﺮ َ ﺲ ُﻣ َ َ .2ﺟﻠَ َ ِ ِ ﺎﺣﺎ. َ .3ﺳﺎﻓَـ َﺮت اﻟ َﻘﺎﻓﻠَﺔُ َ ﺻﺒَ ً .4ﺟﻨُﻮب ا ْﳉﺰاﺋِ ِﺮ َْﳚ ِﺬب اﻟ ﱠ ِ ﲔ. ﺴﺎﺋِﺤ َ َ ُ ََ ُ ﺎل اﳉََﺰاﺋِ ِﺮ ِﺟﺒَ ٌ ﺎل َﺷ ِﺎﳐَﺔٌ. ﻮﺟ ُﺪ ِﴰَ َ .5ﺗُ َ ﻮب ﺗُﺮﻛِﻴَﺎ. ﱢﻞ اﻟ ﱡ ﺎح َﺟﻨُ َ ﺴﻴﱠ ُ .6ﻳُـ َﻔﻀ ُ .7ﺳﻨَـ ُﻘ ِ ٍ ِ ِ ٍ َﺣ ِﺪ. َ ُ ﻮم ﲜَ ْﻮﻟَﺔ ﺳﻴَﺎﺣﻴﱠﺔ ﻳَـ ْﻮَم اﻷ َ َﺣ ِﺪ. ﺎء ﻳَـ ْﻮ ُم اﻷ َ َ .8ﺟ َ ِ .9وﻳـﻮم اﻷ ِ ﻮع. ُﺳﺒُ ِ َﺣﺪ اﻟﻴَـ ْﻮ ُم اﻷَ ﱠو ُل ﻣ ْﻦ أَﻳﱠ ِﺎم اﻷ ْ ََ ْ ُ َ ت ﺑَِﺮ ُﺟ ٍﻞ ِﻋ ْﻨ َﺪ َك. َ .10ﻣ َﺮْر ُ Kelimeler ve Deyimler ﺼ َﻞ ﺑِـ-ile temas halinde olmak, bağlantı kurmak :... اﺗﱠ َ اِ ْﺧﺘَﺎر ﳜَْﺘَ ِ ِ ﺎرا Seçmek ﺎر ا ْﺧﺘﻴَ ً َ ُ ِ ﺴﺘَ ِﻌ ﱡﺪ اِ ْﺳﺘِ ْﻌ َﺪاداً Hazırlandı ا ْﺳﺘَـ َﻌ ﱠﺪ ﻳَ ْ ِ ﺐ ﺑِ ـBir şeyi sevmek, beğenmek أُ ْﻋﺠ َ ْﺮا ُن ﲨَْ ُﻊ ﻗِ ْﺮ ٍنAkran, emsal, dost. اﻷﻗـ َ أ َْﻣﺘَ َﻊ ﳝُْﺘِ ُﻊ إِ ْﻣﺘَﺎع Eğlendirmek ﺖ ﻳـ ْﻨ ِ إﱃBir şeye kulak vermek, kulak asmak ﺼﺎت َ ﺼُ ﺖ إِﻧْ َ أَﻧْ َ ﺼَ ُ اﻟﺒَـ ْﺮﺑَـ ُﺮMısır’ın batısındaki Kuzey Afrika ülkelerinde Araplarla beraber yaşayan bir halk اﻟﺒُـ ْﻠ َﺪا ُنÜlkeler, vatanlar ﻴﺰﻧْ ِﻄﻴﱢﲔBizanslılar اﻟﺒِ َ ﱠث َﻋ ْﻦBir şey hakkında konuşmak َﲢَﺪ َ ﻒHediye ﱡﺤ ُ اﻟﺘ ْ ﱡﺤ َﻔﺔُ )ج( اﻟﺘ َ فBir şeyi öğrenmeye başlamak, incelemek ﺗَـ َﻌ ﱠﺮ َ ﺐ اﻟﺜـ ْﱠﻌﻠَ ُ 169 ِ ﺟﺰر اﻟْﻤﺎﻟ Maldiv adalarıْﺪﻳﻒ َ ُُُ Adaاﳉَ ِﺰ َﻳﺮة )ج( اﳉُُﺰر Arap yarım adasıاﻟﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔ َ ٌاﳉَ ِﺰ َﻳﺮة ِ komşu ﲑا ُن َ اﳉَﺎ ِر )ج( اﳉ Hacılarﺎج اﳊَﺎ ﱡ ُ ج )ج( اﳊُ ﱠﺠ Bir şeyden pek çok olmak/bulunmak ..َﺣ ِﻔ َﻞ ـِ ُﺣ ُﻔﻮﻻً ﺑِـ ِ ﺣ َﻜﻰ َْﳛ Anlatmakًﻜﻲ ِﺣ َﻜﺎﻳَﺔ َ İnce, titiz, tam, doğruَدﻗِﻴﻖ Dimaşk, Suriye’nin başkentiﺸﻖ ْ ِد َﻣ Kaydetmek, yazıya geçirmekَد ﱠو َن ﻳُ َﺪ ﱢو ُن ﺗَ ْﺪ ِوﻳﻨًﺎ gezginُاﻟ ﱠﺮ ﱠﺣﺎﻟَﺔ Seyahat اﻟ ﱢﺮ ْﺣﻠَﺔُ )ج( اﻟ ﱠﺮ َﺣﻼَت ِ İstedi, arzuladı. : ﺐ ـَ َر ْﻏﺒَﺔً ِﰲ َ َرﻏ Kafile, topluluk : ﺐ ُ اﻟ ﱠﺮْﻛ Kaydetmek, belgelemek. : ًﺴ ِﺠﻴﻼ ْ ََﺳ ﱠﺠ َﻞ ﻳُ َﺴ ﱢﺠ ُﻞ ﺗ ِ ﺳﻴﱠﺎرةُ ا ِﻹﺳﻌ Ambulans :ﺎف َْ َ َ Çin : ﲔ اﻟ ﱢ ُﺼ اﻟ ﱠ Yaka, kıyı : ﻀ ﱠﻔﺔ Pek bilinmeyen, ilgi çekici garip şey : ﻃَ ِﺮﻳ َﻔﺔ )ج( ﻃََﺮاﺋِﻒ Bir şeyi yapmayı sürdürdü : ﻞ َﻛ َﺬا َ ًّﻇَ ﱠﻞ ـَ ﻇَﻼ ُ ﻳﻔﻌ Evde kalmayı sürdürdü : ﺖ َ ﻇَ ﱠﻞ ﻳَ ْﺴ ُﻜ ُﻦ اﻟﺒَـ ْﻴ Şerefli ve uzun geçmişe sahip : ٌَﻋ ِﺮﻳ َﻘﺔ …süresince, boyunca : َﻋﻠَﻰ َﻣ َﺪى Derinlik : ﻋُ ْﻤﻖ )ج( أَ ْﻋ َﻤﺎق Kıya : ات ُ اﻟ َﻘﺎ ﱠرةُ )ج( اﻟ َﻘﺎ ﱠر Okuyucu : ئ )ج( اﻟ ُﻘ ﱠﺮاء ُ اﻟ َﻘﺎ ِر 170 Bir şeyi yapmak, gerçekleştirmek : ....ﺎم ـ ـُ ﻗِﻴَﺎم ﺑِـ َ َﻗ …den önce…. : .... ﺑِـ....ﻗﺒ َﻞ ْ Asır : اﻟ َﻘ ْﺮ ُن )ج( اﻟ ُﻘ ُﺮو ُن Yönelmek, kasdetmek : ﺼ ًﺪ ْ َﺼ َﺪ ـِ ﻗ َ َﻗ Ulaşmak : ...َﳊِ َﻖ ـَ ُﳊُﻮﻗًﺎ ﺑـ konferans : ُﻣﺆءﲤََﺮ .. ulaşır ulaşmaz. …yaptı. : .... َﺣ ﱠﱴ.... َﻣﺎ إ ْن ﺑَـﻠَ َﻎ ِ ِاﻟْﻤ ُﺪ ُن ﲨَْﻊ اﳌ Şehir : ﺪﻳﻨﺔ ُ ُ Dikkate alınan, saygıdeğer, önemli : َﻣ ْﺮُﻣﻮق Fas : ب ُ اﻟ َْﻤ ْﻐ ِﺮ Batı Arap dünyasında yaşayanlar : ُْﻤﻐَﺎ ِرﺑَﺔ َ اﳌَﻐْ ِﺮِ ﱡﰊ )ج( اﻟ ِ اﻟْﻤﻨ Bölge, mıntıka : ﺎﻃ ُﻖ ﲨﻊ اﳌِْﻨ ِﻄ َﻘ ِﺔ ََ -kadar önce : ...ُﻣ ْﻨ ُﺬ َْﳓ ِﻮ ِ Bakan, gözleyen : ﺎر ُ اﻟﻨﱠﺎﻇ ُﺮ )ج( اﻟﻨﱡﻈﱠ Büyüme, yetişme : ُاﻟﻨﱠ ْﺸﺄَة Hindistan : اﳍِْﻨ ُﺪ Özet Arapça cümlelerde mef‘ûlün fîhi tanıyabilmek Mef‘ûlün fîh, bir fiilin kendisinde gerçekleştiği zaman veya mekânı (yeri) gösteren zarf veya zarf öbeklerine denir. Arap dilini okulda öğrendik. ﺗَـ َﻌﻠﱠ ْﻤﻨَﺎ اﻟﻠﱡﻐَﺔَ اﻟ َْﻌ َﺮﺑِﻴﱠﺔَ ِﰲ اﻟ َْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ Öğrenciler fakültenin önünde duruyorlar. İşçiler evlerine akşamleyin dönerler. ﺎم اﻟْ ُﻜﻠﱢﻴﱠ ِﺔ ُ ﻳَِﻘ َ ب أ ََﻣ ُ ﻒ اﻟﻄﱡﻼﱠ ِِ ﺎء ُ ﻮد اﻟْﻌُ ﱠﻤ ُ ُﻳَـﻌ ً ﺎل إِ َﱃ ﺑُـﻴُﻮ ْﻢ َﻣ َﺴ gibi cümlelerin anlamlarını düşündüğümüz zaman bu kelimeler arasında eylemlerin gerçekleştiği zaman ve mekânı bildirenlerin bulunduğunu görürüz. Bir cümlede mef‘ûlün fîh’i tespit edebilmenin en kolay yolu o cümlenin eylemiyle “nerede” ve “ne zaman” soru isimleriyle bir soru cümlesi oluşturmaktır. İşte o sorulara alacağımız cevaplar mef‘ulün fîh’lerdir. Sözgelimi yukarıdaki cümlede bunu uygular ve “nerede öğrendik?” ve 171 “nerede duruyorlar?” sorularını yönelttiğimizde aldığımız cevap “okulda” ﰲ اﳌﺪرﺳﺔve “fakültenin önünde” أﻣﺎم اﻟ ُﻜﻠﱢﻴﱠﺔşeklinde olur. Aynı şekilde üçüncü cümleye bunu uygulayarak ve “…. Ne zaman dönerler?” sorusunu sorarsak alacağımız cevap “akşamleyin” ﺎء ً ﻣﺴ َ olur. Ki alınan cevapların hepsi de o cümlelerdeki mef ‘ûlün fîhleri/zarfları bize göstermiş olur. Mef ‘ûlün fîhler cümlenin neresinde bulunur? Mef‘ûlün fîhler cümlelerin başında, sonunda ve ortasında yer alabilirler. Çünkü taşıdıkları anlam gereği olarak mef‘ûlün fîhlerin böyle değişik yerlerde bulunmaları cümlenin yanlış anlaşılmasına sebep olmaz. Mef‘ûlün fîh’in i‘râbı nasıldır? Başında harfu’l-cer olmayanlar mansûb, harfu’l-cer bulunanlar ise lafzan mecrûr olsalar da mahallen (bulundukları yer itibariyle) mansûbturlar. ِ “ ِﰲidi, başında bulunan ﰲ Yukarıda birinci örnek cümlede mef‘ûlün fîh اﳌﺪرﺳﺔ harf-i cerri sebebiyle lafız olarak sonundaki hareke kesra okunsa da mahallen mansubtur. Mef‘ûlün fîh olarak bulunan zarflar bazen müfrede bazen cümleye muzâf olurlar. Bu ögeden sonra gelen müfred halindeki muzâfun ileyhler lafzan mecrûr; cümle halindeki muzâfun ileyhler ise mahallen mecrurdurlar. ْﺞ ُ ﻗَ ْﺪ َذ َﻫ ْﺒـﻨَﺎ ﻳَـ ْﻮَم ﻧَـ َﺰ َل اﻟﺜﱠـﻠ Kar yağdığı gün gitmiştik. Örneğinde ﻳﻮم َ zarfı mef‘ûlün fîh olup kendisinden sonraki fiil cümlesine muzâf olmuştur, bu cümle ise muzâfun ileyh olarak mahallen mecrûrdur. Zaman ve mekân zarfı olan her isim mef‘ûlün fîh olur mu? Arapça cümlelerde karşılaştığımız her zarf, mef‘ûlün fîh olmayabilir. Bir zarfın cümlede geçen bir eylemin meydana gelme/olma zamanını ya da mekânını gösterip göstermediğine bakarız. Söz konusu kelime eylemin gerçekleşme zaman veya mekânını (yerini) bildiriyorsa mef‘ûlün fîh, değilse diğer herhangi bir isim gibi mübtedâ, haber, fâil, nâibu’l-fâil gibi bir öge olabilir. Öğretmenler eğitim kursu bu gün başladı ِ َت َد ْوَرةُ ﺗَ ْﺪ ِر ﲔ اﻟﻴَـ ْﻮَم ْ ﺑَ َﺪأ َ ﻳﺐ اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ ِﻤ Başlama zamanını bildirdiği için cümlede اﻟﻴﻮم َ kelimesi mef‘ûlün fîhtir. ِ ِ ِ .ﲔ َ ﻳَـ ْﻮ ُم اﳉُ ُﻤ َﻌﺔ ﻳَـ ْﻮٌم ُﻣﺒَ َﺎر ٌك ﻋ ْﻨ َﺪ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ِﻤ Cuma günü Müslümanlara göre mübarek bir gündür. Bu cümlede ise birinci ﻳﻮم ُ mübtedâ, ikinci ﻳﻮم ُ ise onun haberdir; dolayısıyla her ikisi de merfûdur. 172 Kendimizi Sınayalım ?1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı vardır ﻚ ﺑَ ِﻄﻴﺌَﺔٌ a. .ﺳﻴﱠ َﺎرﺗُ َ َ ﺗَﺄِْﰐ اﳊَﺎﻓِﻠَﺔُ ﺑَـ ْﻌ َﺪ َدﻗَﺎﺋِ َﻖ b. اﳊَﺎﻓِﻠَﺔُ َﺳ ِﺮ َﻳﻌﺔٌ ِﺟﺪًّا c. ﺴﻴﱠﺎرِة ﺣ ِ ِ ﺎﺿ ٌﺮ d. َﺳﺎﺋ ُﻖ اﻟ ﱠ َ َ ِ ِ ب ﺗُـ ْﺮﻛِﻴَﺎ e. ﺗَـ َﻘ ُﻊ َﻣﺪﻳﻨَﺔُ إِ ْزﻣﲑ ﻏَ ْﺮ َ ?2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mekân zarfı mef‘ûlün fîh olmuştur ب اﳉُ ُﺪ ُد ﻗَـ ْﺒ َﻞ ﻗَﻠِ ٍ ﻴﻞ a. ﺎء اﻟﻄﱡﻼﱠ ُ َﺟ َ ﻓَـﺘَﺤ ِ ﺖ اﻟ َْﻤ ْﺮأَةُ ﻧَﺎﻓِ َﺬ َة اﻟْﻐُ ْﺮﻓَ ِﺔ b. َ ﲔ ﺳﺘُـﻐَ ِ ﺎد ُر اﻟﻄﱠﺎﺋَِﺮةُ c. ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻟ ﱠ ﺴَ ﺎﻋﺘَـ ْ ِ َ وﺻﻞ اﻟْﻤﺴﺎﻓِﺮو َن َإﱃ ﻣﻄَﺎ ِر اﻟْ َﻘ ِ ﺎﻫ َﺮِة d. َ َ ََ َُ ُ ﻒ ِﰲ ﻏُ ْﺮﻓَ ِﺔ اﻟﻨـ ْﱠﻮِم e. ﻳﺢ اﻟﻀ ْﱠﻴ ُ ﻳَ ْﺴ َِﱰ ُ ْﻤ ْﺪ َر َﺳ ِﺔ 3. َﺳﺎﺗِ َﺬةُ َﺧﻠ َ ْ cümlesinde altı çizili kelimenin eş anlamlısı اﺟﺘَ َﻤ َﻊ اﻷ َ ْﻒ اﻟ َ ?aşağıdakilerden hangisidir أﻣﺎم a. ُدو َن b. ﲔ c. َﳝِ َ اء d. َوَر َ َﻣ ْﺪ َﺧ َﻞ e. ِ ﺎء 4. ﺎﺣﺎ َوﻳَـﺘَـ َﻌﻠﱠ ُﻤﻮ َن اﻟﻌُﻠُ َ ب اﻟ َْﻤ ْﺪ َر َﺳﺔَ َ Cümlesindekiﻳَ ْﺪ ُﺧ ُﻞ اﻟﻄﱡﻼﱠ ُ ﺻﺒَ ً ﻮم اﻟ ُْﻤ ْﺨﺘَﻠ َﻔﺔَ َوﳜَْ ُﺮ ُﺟﻮ َن َﻣ َﺴ ً ?mef‘ûlün fîhleri aşağıdakilerden hangisi içermektedir ﻞ a. ﻳَ ْﺪ ُﺧ ُ َوﳜَْ ُﺮ ُﺟﻮ َن b. اﻟﻌُﻠُﻮم c. ب d. اﻟﻄﱡﻼﱠ ُ ِ ﺴﺎءً e. اﻟ َْﻤ ْﺪ َر َﺳﺔ َ ، ﺻﺒَ ً ﺎﺣﺎ ،ﻓ َﻴﻬﺎ َ ،ﻣ َ 173 ِ ِِ ِ 5. ﺎرى َ ﻳَـ ْﻮٌم َْﳏﺘَـ َﺮٌم ﻋ ْﻨ َﺪ اﻟﻨ-ﻴﺴﻰ –ﻋﻠﻴﻪ اﻟﺴﻼم َ ﱠﺼ َ ﻳَـ ْﻮ ُم اﻟ ِﻮﻻَ َدة ﻟﻌcümlesinde mef‘ûlün fîh olan kelime hangisidir? a. ِاﻟﻮﻻدة ﻳﻮم َ ُ b. ِﻋ ْﻨ َﺪ c. ﻳﻮم ٌ d. اﻟﺴﻼم e. ﻋﻠﻴﻪ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. b Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün fîh konusunu yeniden okuyunuz. 2. e Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün fîh konusunu yeniden okuyunuz. 3. d Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün fîh konusunu ve verilen mekân zarflarını gözden geçiriniz. 4. e Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün fîh konusunu yeniden okuyunuz. 5. b Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün fîh konusunu yeniden okuyunuz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 ِ ت اﻟ ﱠ ِ ب اﻟﻨ 1. ﱢﻴﻞ ْ “ ْأﲝَ َﺮGemi Nil’in batısında seyretti/yola çıktı” cümlesinde َ ﺴﻔﻴﻨَﺔُ ﻏَ ْﺮ ﻏﺮب اﻟﻨﱢﻴﻞ zarfi geminin nerede seyrettiğini bildirdiğine göre mef‘ûlün fîh َ olup lafzan mansûbtur. ِ ِ ِ 2. ﺎﻣ ِﺔ َ َ ﺑِﻴَـ ْﻮم اﻟﻘﻴzarf olsa da ﻧُـ ْﺆﻣ ُﻦfiilinin mef‘ûlün bih gayr-i sarîhi (dolaylı tümleci) olduğu için mef‘ûlün fîh değildir. 3. Cümlenin başında اﻟﻘﻴﺎﻣ ِﺔ ﻳﻮمzarfı, her canın tekrar diriltileceği zamanı َ gösterdiği için mef‘ûlün fîhtir. 4. Cümlede bulunan zaman zarflarının ikisi de mef‘ûlün fîh değildir. Birincisi mübtedâ iken ikincisi haber durumundadır. 5. Cümledeki اﻟﻴﻮم َ kelimesi resmî dairelerin kapalı olma zamanını gösterdiği için mef‘ûlün fîhtir, mansûbtur. 6. Bu cümlede zaman zarfları, mef‘ûlün fîh değildir. 7. ﻳﻮم اﳋﻤﻴﺲ َ zarfı imtihanın yapılacağı zamanı bildirdiği için mef‘ûlün fîh konumundadır. Sıra Sizde 2 ِ َﺣ ْﻮ َل اﻷ َْرmekân zarfıdır. 1. ض 2. َْﳓ َﻮ اﻟﺒَ ْﺤ ِﺮmekân zarfıdır. 174 3. ﻓَـ ْﻮ َقmekân zarfıdır. 4. اء ُﻫ ْﻢ َ َوَرmekân zarfıdır. ِ 5. ﻴﻬﺎ َ ﻓcâr ve mecrûr mekân zarfı anlamında olup mef‘ûlün fîhtir. Ayrıca bu cümlede ﻟَﻴَ ِﺎﱄve ﺎرا ً أَﻧْـ َﻬkelimeleri de zaman zarfı olup ikisi de mef‘ûlün fîh olmuşlardır. Sıra Sizde 3 ِ َ ﺗَـﻌﻄﱠﻠ.1 . ﺴﻴﱠ َﺎرةُ ِﰲ َﻣ ْﺮَﻛ ِﺰ اﻟ َْﻤ ِﺪﻳﻨَ ِﺔ ﺖ اﻟ ﱠ َ Araba şehir merkezinde arızalandı. ِ ﺎت ِﲜ ِﺎﻣﻌ ِﺔ ﻣﺮﻣﺮَة ِﰲ اﻟ ﱠ ِ اﻵﺳﻴ ِﻮﻳﱠِﺔ ِﻣﻦ ﻣ ِ ِ ﱢ ِﻀ .ﻴﻖ اِ ْﺳﺘَﺎﻧْـﺒُﻮل َ ْ َ ْ ﻀ ﱠﻔﺔ َ َ ْ َ َ َ ﺗَـ َﻘ ُﻊ ُﻛﻠﻴﱠﺔُ ا ِﻹﳍﻴﱠ.2 Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İstanbul Boğazı’nın Asya Yakasında bulunmaktadır. ِ . ﻴﻊ َ َِﺳﺎﺑ َ ﻳَـ ْﺒ َﺪأُ اﻟ ُْﻤ ْﺆﲤََُﺮ ﺑَـ ْﻌ َﺪ ﺛَﻼَﺛَﺔ أ.3 Konferans üç hafta sonra başlıyor. ِ َﺻ ِﺪﻗَﺎءُﻧَﺎ أ َْﻣ .ﺲ ِﰲ اﻟْ ُﻔ ْﻨ ُﺪ ِق ْ َز َارﻧَﺎ أ.4 Dün otelde arkadaşlarımı ziyaret ettim. ِ ﺳﻨَـ ْﻘ.5 .ُﻮداغ َ ﻀﻲ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﻟْﻌُﻄْﻠَﺔَ ِﰲ أُوﻟ َ Bu tatili Uludağ’da geçireceğiz. ِ ﻀﻮا ﻋُﻄْﻠَﺘـﻬﻢ ِﰲ َﺷ ِ ﺾ اﻟﻨ .ﺎﻃ ِﺊ اﻟْﺒَ ْﺤ ِﺮ ُ ﱠﺎس ُِﳛﺒﱡﻮ َن أَ ْن ﻳَـ ْﻘ ُ ﺑَـ ْﻌ.6 ْ َُ Bazı insanlar tatillerini deniz kenarında geçirmeyi seviyorlar. ِ َﲢَﱠﺮَﻛ.7 .ﺖ ا ْﳊَﺎﻓِﻠَﺔُ ﻓَ ْﺠ ًﺮا )ِﰲ اﻟ َﻔ ْﺠ ِﺮ( ِﻣ َﻦ اﻟ َْﻤ َﺤﻄﱠِﺔ Otobüs gün ağarmadan istasyondan hareket etti. ِ َْﻒ اﻟﺜـ ْﱠﻌﻠ .ﻚ ﺑِ ِﻪ َ ْﺐ َﺧﻠ َ ﺐ ﻓَﺄ ََﻣ َﺴ ُ َﺟ َﺮى اﻟْ َﻜﻠ.8 Köpek, tilkinin arkasından koştu ve onu tuttu. ِ أَﻣﺎم ُﻛﻠﱢﻴﱠﺘِﻨﺎ ﺳﻴﱠﺎرةُ ا ِﻹﺳﻌ.9 .ﺎف َْ َ َ َ َ َ Fakültemizin önünde bir ambulans var. ِ ﱠ ِ ِ ﱠر .س َ َو.10 ْ ﺿ َﻊ اﻷ ْ ﺎء اﻟﺪ َ َُﺳﺘَﺎذُ َﺣﻘﻴﺒَﺘَﻪُ ﻓَـ ْﻮ َق اﻟﻄﺎ ِوﻟَﺔ أَﺛْـﻨ Hoca ders sırasında çantasını masanın üzerine koydu. Yararlanılan Kaynaklar el-Enbârî, Abdurrahman, (1957), Kitâbu esrâri’l-‘arabiyye, (tahkik: Muhammed Behcet el-Baytâr), Dimaşk. 175 Hey’et (1992), Silâhu’t-tilmîz el-lugatu’l-Arabiyye li’s-saffi’l-hâmis elibtidâî, Kahire. Güler, İsmail; Günday, Hüseyin; Şahin, Şener, (2001) Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. Maksudoğlu, Mehmet (2003), Arapça Dilbilgisi, İstanbul. Sînî, Mahmûd İsmail ve diğerleri., el-Kavâidu’l- ârabiyyeti’l-müyessera, İstanbul. Uralgiray, Yusuf (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad. 176 177 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Cümledeki el-mef’ûlü mutlak ögesini tanıyabilecek, • el-mef’ûlü mutlak çeşitlerini ayırt edebilecek, • el-mef’ûlü mutlak yerine geçen lafızları ifade edebilecek, • el-mef’ûlü mutlak olarak kullanılan mansûb mastarları tanıyabileceksiniz. Anahtar Kavramlar • el-mef’ûlü mutlak • Pekiştirme • Çeşit • Sayı • Fiil cümlesi Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Metin içerisinde geçen mânâsını bilmediğiniz kelimeler için bir ArapçaTürkçe sözlüğe başvurunuz. • İlahiyat Önlisans Programı Arapça I kitabından Fiil Cümlesinin Öğeleri ünitesini tekrar gözden geçiriniz. • M. Meral Çörtü’nün Sarf Nahiv Edatlar adlı kitabından El-mef’ûlü Mutlak konusunu okuyunuz. 178 el-Mef'ûlü’l-Mutlak ﻮل اﻟ ُْﻤﻄْﻠَ ُﻖ ُ ُاﻟ َْﻤ ْﻔﻌ GİRİŞ Arapçada el-mef’ûlü mutlak, fiille aynı kökten olan ve onun mânâsını pekiştirme, yapılış şeklini açıklama ve sayısını belirtme amacıyla kullanılan mastardır. Genelde fiilden sonra gelir. Türkçeye “kökteş tümleç” olarak da tercüme edilebilir. Fiilin mânâsını pekiştiren el-mef’ûlü mutlak “şüphesiz, gerçekten, tam, muhakkak, iyi, iyice, çok, öyle ... ki”, şeklinde; fiilin yapılış şeklini gösterenler “gibi, şeklinde, -ce, aynen, tıpkı, tam” vb. lafızlarla ve fiilin sayısını belirtenler de “kere, defa, kez” gibi biçimlerle Türkçeye tercüme edilirler. Türkçede ise bu mânâları taşıyan öge zarf tümlecidir. Nasıl el-mef’ûlü mutlak fiili etkileyen bir ögeyse, zarf tümleci de fiilin (yüklem) anlamını zaman, durum, ölçü, derece, yön, tarz, şart, sebep, birliktelik gibi yönlerden tamamlayan bir ögedir. Ancak, Arapçada el-mef’ûlü mutlak fiilden sonra gelirken, Türkçede ise zarf tümleci fiilden önce gelir. Türkçede şu üç grup zarf tümleci Arapçadaki el-mef’ûlü mutlak ögesinin karşılığı olmaktadır: 1. “İyi, kötü” gibi yükleme durum anlamı katanlar: “Çocuk iyi uyudu.” (ﺎم اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ ﻧَـ ْﻮًﻣﺎ َ َ )ﻧgibi. 2. “Elbette, muhakkak, gerçekten, mutlaka, şüphesiz, kat’iyen, kesinlikle” gibi tasdik ve inkar ifade edenler: “Yetimlere gerçekten şefkat gösteririm.” (ﻒ َﻋﻠَﻰ اﻷَﻳْـﺘَ ِﺎم ﻋُﻄُﻮﻓًﺎ ُ )أَ ْﻋ ِﻄgibi. 3. “Çok, az” vb. ölçü ve derece ifade edenler: “Adam çok yedi.” ( ﻞ ُ أَ َﻛ َﻞ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ) َﻛﺜِ ًﲑاgibi. Zarf tümleciyle ilgili ayrıntılı bilgi için M. Kaya BİLGEGİL’in Türkçe Dilbilgisi ve Muharrem ERGİN’in Türk Dil Bilgisi isimli kitaplarına bakabilirsiniz. Zarf tümleciyle ilgili örnekler için ayrıca http://www.turkceciler.com/zarftumleci.html internet adreslerine başvurabilirsiniz. 179 OKUMA PARÇASI ْﻖ ﺑِﺎ ْﳊﻴـﻮ ِ ان اﻟ ﱢﺮﻓ ُ ََ َ ﻮان َﻛﻌﺎَِﱂ اْ ِﻹﻧْﺴ ِ إِ ﱠن َﻋﺎ َﱂ ا ْﳊﻴ ِ ِ ﺎن ،ﻟَﻪُ َﺧ ِ ﴿وَﻣﺎ ِﻣ ْﻦ َداﺑﱠٍﺔ ِﰲ اْﻷ َْر ِ ﻮرﻩَ . ض َوﻻَ ﺼﺎﺋ ُ َ َ َ ََ ﻗﺎل ﺗَـ َﻌ َﺎﱃَ : ﺼﻪُ وﻃَﺒَﺎﺋﻌُﻪ و ُﺷﻌُ ُ َ ِ ِ ِ اﻹﻧﺴﺎن ،ﺑﻞ إِ ﱠن اﻟ ﱠﺮ ْﲪﺔَ ﺑِﺎﳊﻴ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ﱡ ﻖ ﺤ ﻛ ﺔ واﻟﺮﲪ ﻮان ﻗَ ْﺪ ﺗُ ْﺪ ِﺧ ُﻞ ْﻖ ﻓ ﺮ اﻟ ﻖ ﺣ ﻪ ﻠ ـ ﻓ ﴾ ﻢ ﻜ ﻟ ﺎ ﺜ َﻣ أ ﻢ ُﻣ أ ﻻ إ ﻪ ﺎﺣ ْﻴ ﱢ ُ َ ُ َ ُ َ ﱢ َ ْ ََ ﻃَﺎﺋ ٍﺮ ﻳَﻄﲑُ ﲜَﻨَ َ َ ٌ َْ ْ َْ ِ ِ ﺶ، اﻹﻧﺴﺎ َن اﳉَﻨﱠﺔَ ،ﻛﻤﺎ َ ﻗﺎل َر ُ ﺳﻮل اﷲ ﺻﻠﱠﻰ اﷲ ﻋﻠﻴﻪ وﺳﻠﱠﻢ» :ﺑَـ ْﻴـﻨَ َﻤﺎ َر ُﺟ ٌﻞ ﳝَْﺸﻲ ﺑِﻄَ ِﺮ ٍﻳﻖ ا ْﺷﺘَ ﱠﺪ َﻋﻠَْﻴﻪ اﻟ َْﻌﻄَ ُ ِ ِ اﻟﻌﻄَ ِ ﻓﻘﺎل اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ :ﻟََﻘ ْﺪ ﺑَـﻠَ َﻎ ﺶَ ، ْﺐ ﻳَـﻠ َْﻬ ُ ﺚ ،ﻳَﺄْ ُﻛ ُﻞ اﻟﺜـ َﱠﺮى ﻣ َﻦ َ ﻓَـ َﻮ َﺟ َﺪ ﺑِْﺌـ ًﺮا ﻓَـﻨَـ َﺰ َل ﻓ َﻴﻬﺎ ،ﻓَ َﺸ ِﺮ َ ب ﰒُﱠ َﺧ َﺮ َج ،ﻓَِﺈ َذا َﻛﻠ ٌ ِ ﻫﺬا اﻟ َﻜﻠْﺐ ِﻣﻦ اﻟﻌﻄَ ِ ِ ِِ ِ ِ ْﺐ، َ َ َ َ ﺶ ﻣﺜْ ُﻞ اﻟﺬي َﻛﺎ َن ﺑَـﻠَ َﻎ ﻣ ﱢﲏ ،ﻓَـﻨَـ َﺰ َل اﻟﺒ ْﺌـ َﺮ ﻓَ َﻤﻸَ ُﺧ ﱠﻔﻪُ َﻣ ً ﺎء ،ﰒُﱠ أ َْﻣ َﺴ َﻜﻪُ ﺑﻔﻴﻪ ﻓَ َﺴ َﻘﻰ اﻟ َﻜﻠ َ ﺎلِ :ﰲ ُﻛ ﱢﻞ َذ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ات َﻛﺒِ ٍﺪ َرﻃْﺒَ ٍﺔ ﻷ َ ﻢ ﺎﺋ ﻬ ـ ﺒ اﻟ ﰲ ﺎ َﻨ ﻟ ن إ و ، اﷲ ﻮل ﺳ ر ﺎ ﻳ : ُﻮا ﻟ ﺎ ﻗ . ﻟﻪ ﺮ ﻔ ﻐ ـ ﻓ ﻟﻪ ﺎﱃ ﻌ ـ ﺗ اﷲ ﺮ ﻜ ﺸ َﺟ ًﺮا؟ ﻓَـ َﻘ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َ ْ ََ ﻓ َ َ ُ ََ َ َُ ََ ِ ِ ِ ﱠﺎر ِﰲ ِﻫ ﱠﺮٍة َرﺑَﻄَْﺘـ َﻬﺎ، ﺎل اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ُ ﱠﺎر َﻛ َﻤﺎ ﻗَ َ أْ َﺟ ٌﺮَ «.ﻛ َﻤﺎ أَ ﱠن اﻟْ َﻘ ْﺴ َﻮَة َﻋﻠَﻰ اﳊَﻴَـ َﻮان ﺗُ ْﺪﺧ ُﻞ اﻟﻨ َ ﻮل )ص(َ " :د َﺧﻠَﺖ ْاﻣ َﺮأَةٌ اﻟﻨ َ ِ ﻓَـﻠَ ْﻢ ﺗُﻄ ِْﻌ ْﻤ َﻬﺎ َوَﱂْ ﺗَ َﺪ ْﻋ َﻬﺎ ﺗَﺄْ ُﻛ ُﻞ ِﻣ ْﻦ َﺧ َﺸ ِ اﻷرض". ﺎش ِ ْﺚ ﻃَ ِﻮﻳﻼً َﻋﻠَﻰ ﻇَ ْﻬ ِﺮ اﳊﻴـﻮ ِ ﻮر ﻒ ،ﻓﻘﺪ َ ان َو ُﻫ َﻮ َو ِاﻗ ٌ اﻹﺳﻼَ ُم اﳌُﻜ َ ﻗﺎل اﻟﻨِ ﱡ وﺣ ﱠﺮَم ْ َ ﱠﱯ )ص(" :ﻻَ ﺗَـﺘﱠﺨ ُﺬوا ﻇُ ُﻬ َ ََ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ اﻷﲪَ ِ ﱠ َ ﺖ ﲢ ا ﺪ ﻳ ﺪ ﺷ ﺎ ﻗ ﻮ ﺳ ﺎت ﻧ ا ﻮ ـ ﻴ ﳊ ا ق ﺎ ﺴ ﺗ ﻻ و ، ﻴﻊ ﻄ ﺘ ﺴ ﻳ ﺎ ﳑ ﺮ ـ ﺜ ﻛ أ ﻪ ﻴﻠ ﻤ ﲢ ﻦ ﻋ ﻀﺎ َﻳ أ ﻰ ﻬ ـ ﻧ ﺎل، و ". ﻲ اﺳ ﺮ ﻛ ْ َ َ ْ َ َ َ ْ َ ُ َ َ ُ َ ُ ََ َ َ ُ َ ْ ً َ ً ْ َ ْ َد َواﺑﱢ ُﻜ ْﻢ َ َ ﱠ َ َ ْ َ ْ ْ ﺎﻋ ِﺔ اﳊﻴـﻮان و ﱢاﲣَ ِ ﺴ ِ ﺎذ ِﻩ اﻟﻌﺎ ﱠﻣ ِﺔ َو َﻋﻠﻰ ﻇُ ُﻬﻮِرﻫﺎ أ ْ وﻻ ﺗُ ْ ﺿ ْﺮﺑًﺎ ﻗَ ِﻮﻳًّﺎ وﻻ ﺗُﻮﻗَ ُ ب َ ﺎﺣﺎت َ ﻀ َﺮ ُ ﻋﻦ َ َﲪَﺎﳍُﺎ .وﻧَـ َﻬﻰ ْ ﻒ ﰲ اﻟ ﱠ َ إﺟ َ ََ َ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ِ ِ ﺿﺎ. َﻫ َﺪﻓًﺎ ﻟِﺘَـ ْﻌﻠ ِﻴﻢ اﻹﺻﺎﺑَﺔ َوَو ْﲰﻪ ﰲ ُو ُﺟﻮﻫﻪ ﺑﺎﻟْ َﻜ ﱢﻲ ﺑﺎﻟﻨﱠﺎ ِر .ﻓﻘ ْﺪ ﻟ ََﻌ َﻦ ُ وح ﻏَ َﺮ ً اﻟﺮﺳﻮل )ص( َﻣ ِﻦ اﲣَ َﺬ َﺷ ْﻴﺌًﺎ ﻓﻴﻪ اﻟ ﱡﺮ ُ أَ ﱠﻣﺎ إِ َذا َﻛﺎ َن ا ْﳊَﻴَـ َﻮا ُن ِﳑﱠﺎ ﻳُـ ْﺆَﻛ ُﻞ ،ﻓَِﺈ ﱠن اﻟ ﱠﺮ ْﲪَﺔَ ﺑِ ِﻪ أَ ْن ُﲢَ ﱠﺪ اﻟ ﱠ اح ﺑَـ ْﻌ َﺪ اﻟ ﱠﺬﺑْ ِﺢ ﻗَـ ْﺒ َﻞ ﺎءَ ،وﻳُـ َﺮ َ ﺸ ْﻔ َﺮةَُ ،وﻳُ ْﺴ َﻘﻰ اﻟ َْﻤ َ ِ ﺈﺣ َﺪ ِاد اﻟ ﱠ رﺟﻞ َﺷﺎةً ﻟِﻠ ﱠﺬﺑْ ِﺢ وﻫﻮ ُِﳛ ﱡﺪ ﺿ َﺠ ِﺎع ﺴﻠ ِ اﻟ ﱠ ﺸ ْﻔ َﺮِة ﻗَـ ْﺒ َﻞ إِ ْ اﳊﻴﻮان ﻟﻠ ﱠﺬﺑْ ِﺢ .ﻓَـ َﻘ ْﺪ أَ ْ ْﺦ .أ ََﻣ َﺮ اﻟﻨِ ﱡ ﱠﱯ )ص( ﺑِ ْ ﺿ َﺠ َﻊ ٌ ِ ٍ ِ ﻀﺠ َﻌﻬﺎَ «.وَﻣ ﱠﺮ ﻋُ َﻤ ُﺮ )ض( ﻚ ﻗَـ ْﺒ َﻞ أَ ْن ﺗُ ْ ت َﺷ ْﻔ َﺮﺗَ َ َﺣ َﺪ ْد َ َﺷ ْﻔ َﺮﺗَﻪُ ﻓﻘﺎل ﻟﻪ )ص(» :أَ ﺗُ ِﺮﻳ ُﺪ أَ ْن ُﲤﻴﺘَﻬﺎ َﻣ َﻮﺗَﺎت؟ َﻫﻼﱠ أ ْ اﷲ ﺑﻦ ﻣﺴﻌ ٍ ِ ِ ت ﻗَـﻮ ًدا َِ ِ ﻮد ْﲝَ َﻬﺎ َ ﲨﻴﻼًَ .وﻗَ َ ﺐ َﺷﺎ ًة ﺑِ ِﺮ ْﺟﻠِ َﻬﺎ ﻟِﻴَﺬ َ ﻓﻘﺎل ﻟﻪَ " :وﻳْـﻠَ َ ﺎل َﻋ ْﺒ ُﺪ ْ ُ َ ْ ُ ﻚ ،ﻗُ ْﺪ َﻫﺎ إِ َﱃ اﳌَْﻮ ْ ﺑ َﺮ ُﺟ ٍﻞ ﻳَ ْﺴ َﺤ ُ اﷲ ِﰲ ﺳ َﻔ ٍﺮ .ﻓَﺎﻧْﻄَﻠَ َﻖ ِﳊﺎﺟﺘِﻪ ،ﻓَـﺮأَﻳـﻨَﺎ ُﲪﱠﺮًة ﻣﻌ َﻬﺎ ﻓَـﺮ َﺧ ِ َﺧ ْﺬﻧَﺎ ﻓَـﺮ َﺧ ْﻴـ َﻬﺎ ،ﻓَﺠﺎء ِ ﻮل ِ )ض(ُ " :ﻛﻨﱠﺎ َﻣ َﻊ ر ُﺳ ِ ت ﺎن ،ﻓَﺄ َ ََ َ ْ َ ْ َ ََ ْ َ ََ ِ ِ ِ ﻓﻘﺎلَ :ﻣ ْﻦ ﻓَ َﺠ َﻊ ﻫﺬﻩ ﺑ َﻮﻟَﺪﻫﺎ؟ ُردﱡوا َوﻟَ َﺪﻫﺎ إﻟَْﻴـ َﻬﺎ". اﻟﻨﱯ )ص( َ اﳊُ ﱠﻤ َﺮةُ ﻓَ َﺠ َﻌﻠَ ْ ﺠﺎء ﱡ ﺖ ﺗُـ َﻌ ﱢﺮ ُ ش .ﻓَ َ ﺎت اﻻﺟﺘِﻤ ِ ِ ﺎﻋﻴﱠﺔُ ،ﻓﻘ ْﺪ َﻛﺎ َن ﻟِﻠﺤﻴ ِ ﻮان ﻣﻨﻬﺎ ﻧﺼﻴﺐ ﻛﺒﲑ .وﺣﺴﺒـﻨَﺎ أ ْن َِﳒ َﺪ ﰲ ﺛَـﺒ ِ ﺖ اﻷوﻗﺎف َ ٌ ٌ َ ُْ ََ َوأَ ﱠﻣﺎ اﳌَُﺆ ﱠﺳ َﺴ ُ ْ َ ﻳﻀﺔ ،وأَوﻗَﺎﻓًﺎ ﻟِﺮ ْﻋ ِﻲ اﳊﻴـﻮاﻧَﺎت اﻟﻌ ِ ِ ﺻﺔً ﻟِ ِﻌﻼَ ِج اﳊﻴﻮاﻧﺎت اﳌﺮ ِ ِ َﺻ َﺪ َق ِﻣﺜَ ٍ ﺎل َﻋﻠﻰ اﻟﻘﺪﳝﺔ أ َْوﻗَﺎﻓًﺎ َﺧﺎ ﱠ ﺎﺟ َﺰةَ .وﻟ ََﻌ ﱠﻞ أ ْ َ ْ ََ َ َ ﻀﺎرﺗِﻨﺎ ،أَ ْن ﻧَﺮى ﺻﺤﺎﺑِﻴًّﺎ ﺟﻠِﻴﻼً َﻛﺄَِﰊ اﻟﺪ ِ ِ ِ ﻘﻮل ﻟِﺒ ِﻌ ِﲑِﻩ ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟْﻤﻮ ِ ِ ت: ْ ََ َ ﱠر َداء )ض( اﻟﱠﺬي ﻳَ ُ َ َْ اﻟ ﱢﺮﻓ ِْﻖ ﺑﺎﳊﻴﻮان ﰲ ﻇ ﱢﻞ َﺣ َ َ "ﻳﺎ أَﻳﱡﻬﺎ اﻟﺒ ِﻌﲑ ﻻَ ُﲣَ ِ ي ﺑْ ِﻦ َﺣ ٍِ ﺎﰎ )ض( ﺻ َﺤﺎﺑِﻴًّﺎ َﻛ َﻌ ِﺪ ﱢ ﻚ ،ﻓَِﺈ ﱢﱐ َﱂْ أَ ُﻛ ْﻦ أ َ ﻚ ﻓَـ ْﻮ َق ﻃَﺎﻗَﺘِ َ ُﲪﱢﻠُ َ ﺎﺻ ْﻤ ِﲏ إِ َﱃ َرﺑﱢ َ ﻚَ ".وأَ ﱠن َ َ َ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱠ ﱠ ِ ِ ﱞ ْ َ ﻞ ﱠﻤ ﻨ ﻠ ﻟ ﺰ ـ ﺒ ﻮل ﻘ ـ ﻳ و ي ز ا ﱢﲑ ﺸ اﻟ ". ﻖ ﺣ ﺎ ﻨ ـ ﻴ ﻠ ﻋ ﻦ ﳍ و ﺎ َﻨ ﻟ ات ﺎر ﺟ ﻦ ﻬ ـ ﻧ إ " : اﳋ ﱢم ﺪ ﻘ ـ ﻳ ن ﺎ ق ﺎ ﺤ ﺳ إ َﰊ ﺄ ﻛ ا ﲑ ﺒ ﻛ ﺎ ﺎﻣ ﻣ إ ن أ و ُ َ َ َْ َ َﻛ َ ُ َ ُ ُْ َ ْ َ ُ ُ ﱠ َ َ ٌ َ َ ُﱠ َ ْ َ َ َ َ ً َ ً َ َ ﱢ ِ َﻛﺎ َن ﳝَْ ِﺸﻲ ِﰲ ﻃَ ٍ ﻗﺎل ﻟﻪ :أ ََﻣﺎ اﻹﻣﺎم َو َ َﺻ َﺤﺎﺑِﻪ ﻓَـﻨَـ َﻬﺎﻩُ َﺣ ُﺪ أ ْ ﺾأْ ﺮﻳﻖ وﻣﻌﻪ ﺑَـ ْﻌ ُ ُ ْﺐ ﻓَـ َﺰ َﺟ َﺮﻩ أ َ َﺻ َﺤﺎﺑِﻪ ،ﻓَ َﻤ ﱠﺮ ﺑﻪ َﻛﻠ ٌ ﻳﻖ ُﻣ ْﺸﺘَـ َﺮ ٌك ﺑَـ ْﻴـﻨَﻨﺎ وﺑَـ ْﻴـﻨَﻪ". َﻋﻠِ ْﻤ َ ﺖ أَ ﱠن اﻟﻄﺮ َ ﺑﺘﺼﺮف ﻣﻦ :اﻟﻌﺮﺑﻴّﺔ ﺑﲔ ﻳﺪﻳﻚ ج 3ص ( 215 ) ّ Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız. ِ ﺑﺎﳊﻴﻮاﻧﺎت اﻹﻧﺴﺎ َن اﳉﻨﱠﺔَ؟ ﻫﻞ ﺗُ ْﺪ ِﺧ ُﻞ اﻟﺮﲪﺔُ َ .1 ُوﱃ؟ .2ﻟِ َﻤﺎ َذا ﻧَـ َﺰل اﻟﺮﺟﻞ ﰲ اﻟﺒِْﺌ ِﺮ ﰲ اﳌَﱠﺮِة اﻷ َ ُ 180 اﻟﺮﺟﻞ ﺑَـ ْﻌ َﺪ َﻣﺎ َﺧ َﺮ َج ِﻣﻦ اﻟﺒﺌ ِﺮ؟ َ .3ﻣﺎ َذا َرأَى ُ اﻟﻌﻄْ َﺸﺎ َن؟ ﻒ َﺳ َﻘﻰ َ .4ﻛ ْﻴ َ ْﺐ َ اﻟﺮﺟﻞ اﻟ َﻜﻠ َ ُ ِ ِ ِ اﳊﻴﻮان ﻟِﻠ ﱠﺬﺑْ ِﺢ؟ ﺿ َﺠ ِﺎع ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻹﻧﺴﺎن ﻗَـ ْﺒ َﻞ إِ ْ َ .5ﻣﺎ َذا َﳚ ُ ِ ش؟ ِ .6ﲟَﺎ َذا أ ََﻣ َﺮ ُ اﻟﺮﺳﻮل )ص( ﻋ ْﻨ َﺪﻣﺎ َرأَى اﳊُ ﱠﻤ َﺮَة اﻟﱠﱵ ﺗُـ َﻌ ﱢﺮ ُ َﺻ َﺪ ُق ِﻣﺜَ ٍ ﻀﺎرﺗِﻨَﺎ؟ ﺎل ﻋﻠﻰ اﻟ ﱢﺮﻓ ِْﻖ ﺑِﺎﳊﻴﻮان ﰲ ِﻇ ﱢﻞ َﺣ َ َ .7ﻣﺎ أ ْ .8ﻣﺎ اﺳﻢ اﻹﻣ ِﺎم اﻟﺬي ﻧَـﻬﻰ ﺻ ِ ﺎﺣﺒَﻪ َﻋ ْﻦ َز ْﺟ ِﺮ اﻟﻜﻠ ِ ْﺐ؟ َ َ َ ُْ َ ِ ِ .9أَ ِﰲ ﺛَـﺒ ِ ﺻﺔٌ ﻟِ ِﻌﻼج اﳊﻴﻮاﻧﺎت؟ اﻟﻘﺪﳝﺔ اﻷوﻗﺎف ﺖ ٌ أوﻗﺎف ﺧﺎ ﱠ َ ي ﺑ ِﻦ َﺣ ٍِ ي ٍ ﺎﰎ؟ ﻛﻼم َﻋ ِﺪ ﱢ َ .10ﻋﻠَﻰ أَ ﱢ ﺷﺊ ﻳَ ُﺪ ﱡل ُ 2. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ﺴ ﱢﻜﲔ ،وﻟَ َﺪ ِ ان ،ﻳَ َﺪعُ ،ﻗِﻄﱠﺔٌ ،اﳌُﻨَﻈﱠ َﻤﺎت ،ﻳُ ْﺴﺮِعُ، ) اﻟﻈﱠ َﻤﺄ ،اﻟ ﱢ ُ َ ف ،ﻳﻜ ِ ِ ب ،ﻳَ ِﺴﲑُ ،ﺗَـ ْﺘـ ُﺮ ُك ( ْﻔﻴﻨَﺎَ ،ذ ﱞ اﳌﻠ َْﻌ َﻘﺔَُ ،ﻫ َﺪ ٌ َ ِ اﻟﻌﻄَ ِ ﺶ. َ .1ﻛﺎ َن ﺄﻛﻞ اﻟﺜـ َﱠﺮى ﻣ َﻦ َ ُ اﻟﻜﻠﺐ ﻳَ ُ ِ ﺶ. .2ﺑَـ ْﻴـﻨَ َﻤﺎ َر ُﺟ ٌﻞ ﳝَْﺸﻲ ﺑِﻄَ ِﺮ ٍﻳﻖ ا ْﺷﺘَ ﱠﺪ ﻋﻠﻴﻪ اﻟ َﻌﻄَ ُ ِ اﻟﻨﺎر ﰲ ِﻫ ﱠﺮٍة َرﺑَﻄَْﺘﻬﺎ. َ .3د َﺧﻠَﺖ ْاﻣﺮأةٌ َ ِ ِ ﺗﺄﻛﻞ ِﻣ ْﻦ َﺧ َﺸ ِ اﻷرض. ﺎش .4اﳌﺮأةُ َﱂْ ﺗُﻄْﻌ ِﻢ اﳍﺮَة وَﱂْ ﺗَ َﺪ ْﻋ َﻬﺎ ُ ِ ﺈﺣ َﺪ ِاد اﻟ ﱠ اﳊﻴﻮان ﻟِﻠ ﱠﺬﺑْ ِﺢ. ﺿ َﺠ ِﺎع ﺸ ْﻔ َﺮِة ﻗَـ ْﺒ َﻞ إ ْ .5أ ََﻣ َﺮ ﱡ اﻟﻨﱯ )ص( ﺑِ ْ ِ ﱯ رأَوا ُﲪﱠﺮًة ﻣﻌﻬﺎ ﻓَـﺮ َﺧ ِ ِ ﺎن. .6ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ ﻛﺎ َن ﺑَـ ْﻌ ُ ْ ﺾ اﻷﺻﺤﺎب ﻣﻊ اﻟﻨﱠِ ﱢ َ ْ َ اﻻﺟ ِ ﺘﻤﺎﻋﻴﱠﺔُ ﻓﻘ ْﺪ َﻛﺎ َن ﻟِﻠﺤﻴﻮان ﻣﻨﻬﺎ ﻧﺼﻴﺐ ﻛﺒﲑ. .7أَ ﱠﻣﺎ اﳌَُﺆ ﱠﺳ َﺴ ُ ﺎت ِ ْ ِ .8ﺣﺴﺒـﻨَﺎ أَ ْن َِﳒ َﺪ ﰲ ﺛَـﺒ ِ ﺻﺔً ﻟﻠﺤﻴﻮاﻧﺎت. ﺖ اﻷوﻗﺎف اﻟﻘﺪﳝﺔ أوﻗﺎﻓًﺎ ﺧﺎ ﱠ َ َ ُْ .9ﻧَـﻬﻰ اﻹﻣﺎم أَﺑﻮ إِﺳﺤﺎ َق ِ ِ اﻟﻜﻠﺐ. َﺻ َﺤﺎﺑِﻪ َﻋ ْﻦ َز ْﺟ ِﺮ اﻟﺸ َﲑا ِز ﱡ َﺣ َﺪ أ ْ َ يأَ ُ ُ َْ ِِ ﱠ ﺿﺎ. .10ﻓﻘ ْﺪ ﻟ ََﻌ َﻦ ُ وح ﻏَ َﺮ ً اﻟﺮﺳﻮل )ص( َﻣ ِﻦ اﲣَ َﺬ َﺷ ْﻴﺌًﺎ ﻓﻴﻪ اﻟ ﱡﺮ ُ 3. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ِ ِ ِج ،أَﻗَ ﱡﻞ، َﺣ ﱠﻞَ ،أﻣ َﺮ ،أ ْ ) اﳊَﺪﻳﺜَﺔ ،أَ ْﻛ َﺬ ُ ب ،أ َ َﲨَ َﻞ ،اﻟﻐ ْﻠﻈَﺔُُ ،ﲣْﺮ ُ اﻟ ﱠ ِ ﺻﺔ َ ،ﻋﺘِﻴ َﻘﺔ ( ْﻖ ،إِﻃ َْﻌﺎم ،اﳋَﺎ ﱠ ﻴﻤﺔ ،اﻟ ﱢﺮﻓ ُ ﺴﻠ َ ِ ِ .1ﺗُﻮﺟ ُﺪ ِﰲ ﺛَـﺒ ِ ﺧﺎﺻﺔٌ ﻟﻠﺤﻴﻮاﻧﺎت. اﻷوﻗﺎف ﺖ اﻟﻘﺪﳝﺔ أ َْو ٌ ﻗﺎف ّ َ َ ِ ﺻﺔً ﻟِ ِﻌﻼَ ِج اﳊﻴﻮاﻧﺎت اﳌﺮ ِ ﻳﻀﺔ. ﺾ اﻷوﻗﺎف َﺧﺎ ﱠ َ .2ﻛ ْ ﺎﻧﺖ ﺑَـ ْﻌ ُ 181 َﺻ َﺪ َق ِﻣﺜَ ٍ ﱠر َد ِاء. .3ﻟ ََﻌ ﱠﻞ أ ْ ﺎل َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱢﺮﻓ ِْﻖ ﺑِﺎﳊﻴﻮان أَﺑُﻮ اﻟﺪ ْ ﺴﺎﺣ ِ َﲪَﺎﳍُﺎ. ﻒ وﻋﻠَﻰ ﻇُ ُﻬﻮِرﻫﺎ أ ْ .4ﻻَ ﺗُﻮﻗَ ُ ُ ﺎت اﻟﻌﺎ ﱠﻣ ِﺔ َ اﳊﻴﻮاﻧﺎت ﰲ اﻟ ﱠ َ واﲣَ ِ ِ اﳊﻴﻮان ﱢ ﺎذﻩ َﻫ َﺪﻓًﺎ ﻟِﺘَـ ْﻌﻠِﻴﻢ اﻹﺻﺎﺑﺔ. ﺎﻋ ِﺔ .5ﻧَـ َﻬﻰ اﻟﻨِ ﱡ ﱠﱯ )ص( َﻋ ْﻦ إِ َﺟ َ اﳊﻴﻮان ﰲ وﺟ ِ ِ رﺳﻮل ِ ﻮﻫ ِﻪ ﺑِﺎﻟ ﱠﻜ ﱢﻲ ﺑِﺎﻟﻨﱠﺎر. اﷲ )ص( َﻋ ْﻦ َو ْﺳ ِﻢ .6ﻧَـ َﻬﻰ ُ ُُ ِ ِ اﻟﻨﺎر. .7اﻟ َﻘ ْﺴ َﻮةُ َﻋﻠﻰ اﳊﻴﻮان ﺗُ ْﺪﺧ ُﻞ اﻹﻧﺴﺎ َن َ ِ .8إ ﱠن اﻟ ﱠﺮ ْﲪَﺔَ ﺑِ ﺎﳊﻴﻮان ﻗ ْﺪ ﺗُ ْﺪ ِﺧ ُﻞ اﻹﻧﺴﺎ َن اﳉَﻨﱠﺔَ. ْﺚ ﻃَ ِﻮﻳﻼً َﻋﻠَﻰ ﻇَ ْﻬ ِﺮ اﳊﻴـﻮ ِ ﻒ. ان َو ُﻫ َﻮ َواﻗِ ٌ اﻹﺳﻼَ ُم اﳌُﻜ َ َ .9ﺣ ﱠﺮَم ْ ََ َ ِ ِ ِ اﻹﺳﻼم َﻋ ْﻦ َﲢ ِ ﻴﻊ. .10ﻧَـ َﻬﻰ ُ ﻤﻴﻞ اﳊﻴﻮان أَ ْﻛﺜَـ َﺮ ﳑﱠﺎ ﻳَ ْﺴﺘَﻄ ُ 4. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin çoğullarını tespit ediniz. ِ ِ اﻹﻧﺴﺎن. اﳊﻴﻮان َﻛ َﻌﺎَِﱂ .1إ ﱠن َﻋﺎ َﱂَ ِ ٍ ض وﻻَ ﻃَﺎﺋِ ٍﺮ ﻳ ِﻄ ِ ﺎﺣﻴ ِﻪ إﻻﱠ أ َُﻣ ٌﻢ أ َْﻣﺜَﺎﻟُ ُﻜ ْﻢ. ﲑ ﲜَﻨَ َ َ .2وَﻣﺎ ﻣ ْﻦ َداﺑﱠﺔ ﰲ اﻷ َْر ِ َ َ ُ ِ .3ﻟِﻠْﺤ ِ اﻹﻧﺴﺎن. ﻴﻮان َﺣ ﱡﻖ اﻟ ﱢﺮﻓ ِْﻖ واﻟ ﱠﺮ ْﲪَﺔ َﻛ َﺤ ﱢﻖ َ ِ ﺶ. اﻟﻌﻄَ ُ .4ﺑَـ ْﻴـﻨَ َﻤﺎ َر ُﺟ ٌﻞ ﳝَْﺸﻲ ﺑِﻄَ ِﺮ ٍﻳﻖ ا ْﺷﺘَ ﱠﺪ ﻋﻠﻴﻪ َ َ .5و َﺟ َﺪ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ﺑِْﺌـ ًﺮا ﻓَـﻨَـ َﺰل ﻓﻴﻬﺎ. ِ اﻟﻌﻄَﺶ. ْﺐ اﻟﺬي ﻳَﺄ ُﻛ ُﻞ اﻟﺜـ َﱠﺮى ﻣ َﻦ َ َ .6ﺳ َﻘﻰ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟ َﻜﻠ َ ﻮل اﷲ )ص( :ﰲ ُﻛ ﱢﻞ ِ ٍ ٍ َﺟ ٌﺮ. ﺎل َر ُﺳ ُ .7ﻗَ َ ذأت َﻛﺒِﺪ َرﻃْﺒَﺔ أ ْ ِ اﻟﻨﺎر ﰲ ِﻫ ﱠﺮٍة َرﺑَﻄَْﺘﻬﺎ. .8اﳌﺮأةُ َد َﺧﻠَﺖ َ ﺎش اﻷ َْر ِ اﳌﺮأةُ اﳍِﱠﺮَة ﺗَﺄْ ُﻛ ُﻞ ِﻣ ْﻦ َﺧ َﺸ ِ ض. َ .9ﱂْ ﺗَ َﺪ ِع ْ .10ﻳﺎ أَﻳﱡـ َﻬﺎ اﻟﺒ ِﻌﲑ ﻻَ ُﲣَ ِ ْﻚ ﻓﻮق ﻃﺎﻗﺘﻚ. ﻚ ﻓَِﺈِﱐ َﱂْ أ َ ُﲪﱢﻠ َ ﺎﺻ ْﻤ ِﲏ إِ َﱃ َرﺑﱢ َ َ َ ُ 5. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin tekillerini tespit ediniz. ﺑﻦ ٍِ ات ﻟَﻨﺎ وَﳍُ ﱠﻦ َﻋﻠَْﻴﻨﺎ ﺣ ﱞﻖ. َ .1ﻛﺎ َن َﻋ ِﺪ ﱡ ﺣﺎﰎ ﻳﻘﻮل :إﻧﱠـ ُﻬ ﱠﻦ َﺟ َﺎر ٌ ي ُ ﱢﲑا ِزي ﳝَْ ِﺸﻲ َﻣ َﻊ ﺑَ ِ َﺻﺤﺎﺑِﻪ. ﻌﺾ أ ْ َ .2ﻛﺎ َن أَﺑُﻮ إﺳﺤﺎ َق اﻟﺸ َ ِ ِ ِ َِ .3ﳒ ُﺪ ﰲ ﺛَـﺒ ِ اﻟﻌﺎﺟﺰة. اﻟﻘﺪﳝﺔ ْأوﻗَﺎﻓًﺎ ﻟَِﺮ ْﻋ ِﻲ اﳊﻴﻮاﻧﺎت اﻷوﻗﺎف ﺖ َ .4رأَﻳـﻨَﺎ ُﲪﱠﺮًة ﻣﻌﻬﺎ ﻓَـﺮ َﺧ ِ َﺧ ْﺬﻧَﺎ ﻓَـ ْﺮ َﺧ ْﻴﻬﺎ. ﺎن ﻓَﺄ َ ْ َْ َ ﱠﺨ ُﺬوا ﻇُﻬﻮر َدواﺑﱢ ُﻜﻢ َﻛﺮ ِ ﱠﱯ )ص( :ﻻَ ﺗَـﺘ ِ اﺳ ﱠﻲ. َ .5 ﻗﺎل اﻟﻨِ ﱡ ُ َ َ ْ َ َﲪَ ِ ﺎل. .6ﻻ ﺗُ َﺴﺎ ُق ﺖ اﻷ ْ ُ اﳊﻴﻮاﻧﺎت َﺳ ْﻮﻗًﺎ َﺷ ِﺪﻳ ًﺪا َﲢْ َ 182 ﺴ ِ َﲪَﺎﳍُﺎ. .7 اﻟﻌﺎ ﱠﻣﺔ َو َﻋﻠﻰ ﻇُ ُﻬﻮِرﻫﺎ أ ْ اﳊﻴﻮاﻧﺎت ﻻ ﺗُﻮﻗَ ُ ُ ﺎﺣﺎت َ ﻒ ﰲ اﻟ ﱠ َ اﳊﻴﻮان ﰲ وﺟ ِ ِ رﺳﻮل ِ ﻮﻫ ِﻪ ﺑِﺎﻟ ﱠﻜ ﱢﻲ ﺑِﺎﻟﻨﱠﺎر. اﷲ )ص( َﻋ ْﻦ َو ْﺳ ِﻢ .8ﻧَـ َﻬﻰ ُ ُُ ﻮان َﻛﻌﺎَِﱂ اْ ِﻹﻧْﺴ ِ .9إِ ﱠن َﻋﺎ َﱂ ا ْﳊﻴ ِ ِ ﺎن ،ﻟَﻪُ َﺧ ِ ﻮرﻩ. ﺼﺎﺋ ُ َ َ َ ََ ﺼﻪُ وﻃَﺒَﺎﺋﻌُﻪ و ُﺷﻌُ ُ َ ﻮل ِ َﺟ ًﺮا؟ ﺼ َﺤﺎﺑَِﺔ :ﻳَﺎ َر ُﺳ َ .10ﻗَ َ ﺾ اﻟ ﱠ اﷲَ ،وإِ ﱠن ﻟَﻨَﺎ ِﰲ اﻟﺒَـ َﻬﺎﺋِ ِﻢَ ﻷ ْ ﺎل ﺑَـ ْﻌ ُ 6. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili mecrûr lafızları, örneklerde olduğu gibi başa alıp yerine uygun zamirini getirmek sûretiyle cümleleri yeniden yazınız. اﳌِﺜﺄل اﻷ ﱠو ُل :ﻟِ ْﻠﺤﻴـﻮ ِ ان َﺧﺼﺎﺋِﺼﻪُ وﻃَﺒﺎﺋِﻌﻪ .اﳊﻴﻮا ُن ﻟَﻪُ َﺧ ِ ﺼﻪُ َوﻃَﺒَﺎﺋِﻌُﻪ. ﺼﺎﺋ ُ َ َ ُ َ َ ُ ََ ََ َ ﱠﺎﱐ :ﻟِ ْﻠﺤﻴـﻮ ِ اﳌﺜﺎل اﻟﺜ ِ اﳊﻴﻮاﻧﺎت َﳍَﺎ َﻋﻠَْﻴـﻨَﺎ َﺣ ﱞﻖ. اﻧﺎت َﻋﻠَْﻴﻨﺎ َﺣ ﱞﻖ . ُ ََ َ ﺴﻤﺎو ِ ِ واﻷرض . ات .1ﻟِﻠﱠ ِﻪ ُﻣﻠ ُ ْﻚ اﻟ ﱠ َ َ .2ﻟِﻸَ ْد ِﻋﻴَ ِﺔ أَﺛَـ ٌﺮ َﻛﺒِﲑٌ ﰲ اﻟ ُﻘﻠُﻮب . ......................... ........................ ﻮل )ص( ﻓَ ْ ِ .3ﻟِﻠ ﱠﺮ ُﺳ ِ ﻴﻢ َﻋﻠَﻰ ِ اﻟﻨﺎس........................ . ﻀ ٌﻞ َﻋﻈ ٌ ﺎن ﻣ َﺸﺎﻛِﻠُﻪ وﻣ َﺸ ِ ِ ِ ﺎﻏﻠُﻪُ . ُ ََ .4ﻟ ِﻺﻧْ َﺴ َ ِ اﳌﺪﻳﻨﺔ آﺛَﺎ ٌر ﺗَﺎ ِر ِﳜﻴﱠﺔٌ َﻛﺜِ َﲑةٌ . ِ .5ﰲ ........................ ........................ ِ .6ﰲ أَﻳﱠ ِﺎم اﻹﺟ َﺎزِة ﲤَْﺘَﻠِﺊ ِ اﳊﺪﻳ َﻘﺔُ ﺑِﺎﻟ ﱡﺰﱠوا ِر ........................ . َ ُ ِ ِ ِ ِ ﺎر ..................... . ﲔ َﺟﻨ ٌ .7ﻟﻠ ُﻤ ْﺆﻣﻨِ َ ﱠﺎت َﲡْ ِﺮي ﻣ ْﻦ َﲢْﺘﻬﺎ اﻷ ُ ﻚ ِ اﻟﻜﺘَ ِ ﺎب . ﺐ ِﰲ َذﻟِ َ .8ﻻَ َرﻳْ َ ......................... .9ﻟِﻠْﺠ ِﺎﻣﻌ ِ ﺎت أَﺛَـ ٌﺮ ﻛﺒﲑٌ ﰲ ﺗَـ ْﻨ ِﻤﻴَ ِﺔ اﳌُ ْﺠﺘَ َﻤ ِﻊ......................... . . َ َ .10ﻟِ ْﻠ ِﻌ ِ ﻴﺪ ﺑَـ ْﻬ َﺠﺘُﻪُ َوﻓَـ ْﺮ َﺣﺘُﻪُ ِﻋ ْﻨ َﺪ اﳌُ ْﺴﻠِ ِﻤﲔ ........................ . 7. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içinde verilen kelimelerden uygun olanıyla doldurunuz. ﺼ ُﻔﻮر ،و ِ اﺟﺒَﺔٌ( ) َو َﺳ َﻢُِ ،ﳚﻴﻌُﻪ ،إِ ْﺣ َﺪاد ،ﺗَـﻠ َْﻌ ُﻦ ،ﻗَـ ْﻮدَ ،ﺳ ْﻮقَ ، ﺿ ْﺮب ،اﻟ ﱢﺮﻓْﻖ ،ﻋُ ْ َ ﻮل اﷲ أ ﱠن ﺻ ِ رﺳ ِ ﺎﺣﺒَﻪُ َ ......وﺗَ ْﺪﺋِﺒُﻪُ. َ َ .1ﺷ َﻜﺎ اﳉَ َﻤ ُﻞ إﱃ ُ .2ﻣﻦ ﻗَـﺘَﻞ َ .....ﻋﺒﺜًﺎَ ،ﻋ ﱠﺞ إﱃ اﷲ ﻳﻮم ِ ب إ ﱠن ﻓُﻼَﻧًﺎ اﻟﻘﻴَﺎﻣﺔ ُ ﻳﻘﻮل :ﻳَﺎ َر ﱢ َ َ َْ َ ﻗَـﺘَـﻠَِﲏ َﻋﺒَﺜًﺎ َوَﱂْ ﻳَـ ْﻘﺘُـﻠ ِْﲏ َﻣ ْﻨـ َﻔ َﻌﺔً. اﻟﺮﺳﻮل َﻋﻠَﻰ ِﲪَﺎ ٍر ﻗَ ْﺪ ُو ِﺳ َﻢ ﰲ َو ْﺟ ِﻬ ِﻪ ﻓﻘﺎل :ﻟ ََﻌ َﻦ اﷲُ اﻟﺬي .3ﻗَ ْﺪ َﻣ ﱠﺮ ُ .......ـﻪُ. ﺎع ا ْﳊﻴ ِ ﻮان ﻟِﻠ ﱠﺬﺑْ ِﺢ ﻗَـ ْﺒ َﻞ .....اﻟ ﱠ ﻮز. .4إ ﱠن إِ ْ ﺸ ْﻔ َﺮِة ﻗَ ْﺴ َﻮةٌ ﻻ َﲡُ ُ ﺿ َﺠ َ ََ 183 ِ . َﻋﻠﻰ َﻣﺎﻟِ ِﻜ ِﻪ..... اﳊﻴﻮان ﻳُـ َﻘ ﱢﺮُر اﻟ ُﻔ َﻘ َﻬﺎءُ أَ ﱠن اﻟﻨﱠـ َﻔ َﻘﺔَ ﻋﻠﻰ.5 ِ ، َﺧ ُﺬوا َﻣﺎ َﻋﻠَْﻴـ َﻬﺎ َو َدﻋُﻮﻫﺎ:ﺎل َ َ ﻧَﺎﻗَـﺘَﻬﺎ ﻗ..... ﱠﱯ ْاﻣ َﺮأَ ًة ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ َِﲰ َﻊ اﻟﻨِ ﱡ.6 .ٌﻓَِﺈﻧﱠـ َﻬﺎ َﻣﻠْﻌُﻮﻧَﺔ ﻮﺻﻮ َن اﻟ ﱠ . ﺑِﺎﳊﻴﻮان َوَﻣ ْﻨ ِﻊ اﻷ َذى ﻋﻨﻪ....ﺐ ﺑِـ ُ ُ َﻛﺎ َن اﳋُﻠَ َﻔﺎءُ ﻳ.7 َ ﺸ ْﻌ َِ ..... ﻮد اﳊﻴﻮا َن إﱃ اﻟﺬﺑْ ِﺢ ِ .ًﲨﻴﻼ َ ﺐ َﻋﻠ ْﻴـﻨَﺎ أَ ْن ﻧَـ ُﻘ ُ َﳚ.8 ِ ِ ِ ِ .اﻷﲪﺎل ﺖ َ ْ َﺷﺪﻳﺪاً َﲢ.... ﺴﻮ َق اﳊﻴﻮا َن ُ َ ﻻَ َﳛ ﱡﻞ ﻟ ِﻺﻧْﺴﺎن أ ْن ﻳ.9 ِ ﱠﺎس ِﻣ ْﻦ ﺗَـ ْﻌ ِﺬ ِ َﻛﺎ َن ِﻣ ْﻦ َو ِﻇﻴ َﻔﺔ اﳌُ ْﺤﺘَ ِﺴ.10 ﻳﺐ اﳊﻴﻮان َ ﺐ أَ ْن ﳝَْﻨَ َﻊ اﻟﻨ ِ .ﺴ ِْﲑ ﺎء اﻟ ﱠ َ َـﻪ أَﺛْـﻨ.... َو DİL BİLGİSİ el-MEF‘ÛLÜ MUTLAK el-Mef‘ûlü mutlak, çoğunlukla cümlede fiille aynı kökten olan mastardır. Daima mansûbdur. Üç amaçla gelir: 1. Fiilin anlamını pekiştirir. 2. Fiilin çeşidini bildirir. 3. Fiilin sayısını belirtir. 1. Fiilin Anlamını Pekiştirmesi Bu tür el-mef‘ûlü mutlak daima müfreddir ve fiilden sonra gelir. Türkçe'ye şüphesiz, gerçekten, tam, tamamen, muhakkak, iyi, iyice, çok, öyle ... ki, vb. lafızlarla tercüme edilir. ﺎم اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ ﻧَـ ْﻮًﻣﺎ َ َﻧ. Çocuk iyi uyudu. ًأَ َﻛ َﻞ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﳉَﺎﺋِ ُﻊ أَ ْﻛﻼ. Aç adam gerçekten iyi yedi. ﺺ ِﻣ َﻦ اﻟ ﱡ ﺸ ْﺮ ِﻃ ﱢﻲ ﻓِ َﺮ ًارا ﻓَـ ﱠﺮ اﻟﻠﱢ ﱡ. Hırsız, polisten öyle bir kaçtı ki! ِ ﺼ ًﺮا ْ َﲔ ﻧ َ ِﺼ ُﺮ اﷲُ اﳌُْﺆﻣﻨ ُ ﻳَـ ْﻨ. Allah müminlere muhakkak yardım eder. ْﺖ اﻟ ُﻘ ْﺮآ َن ِﺣ ْﻔﻈًﺎ ُ ﺣ ِﻔﻈ. َ Kur’ân’ı iyice ezberledim. ِ اِﻧْـﺘَﺼﺮ ا ْﳉ ْﻴ. Ordu kesin bir zafer kazandı. ﺼ ًﺎرا َ ﺶ اﻧْﺘ ُ َ ََ Yukarıdaki cümlelerde, fiille aynı kökten gelen mansûb mastarların hepsi de fiilin mânâsını pekiştirmek amacıyla gelmiştir. 184 Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerin mastarlarını tespit ederek, pekiştirme için gelen el-mef’ûlü mutlak ögesinin doğru şekillerini yazınız. ِ َﺴ ِﻔﻴﻨَﺔ اج اﻟ ﱠ ُ َﺣﻄﱠ َﻤﺖ اﻷ َْﻣ َﻮ....... Dalgalar gemiyi paramparça etti. ﺎم اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن ُ ﻗَـ َﺮأَ اْ ِﻹ َﻣ....... İmam öyle bir Kur’ân okudu ki! ض Çiftçi tarlayı iyice kazdı. َ ﺣ َﻔ َﺮ اﻟ ُْﻤ َﺰارِعُ اْﻷ َْر....... َ Fiilin anlamını pekiştirme amaçlı mastarlar ikil ya da çoğul olarak kullanılmazlar. Meselâ fiilin mânâsını pekitirmek için ﻮدا َ ُ َو َﻋ ْﺪﺗşeklinde bir ً ُﻚ ُوﻋ cümle kullanılmaz. Böyle bir cümlede fiille aynı kökten olan çoğul mastar, elmef’ûlü mutlak değil, mef’ûlün bih olur. Cümle de Sana vaadlerde bulundum mânâsına gelir. 2. Fiilin Çeşidini Bildirmesi Fiilin yapılış şeklini bildiren el-mef‘ûlü mutlak ya isim ya da sıfat tamlaması olarak gelir. Türkçe’ye gibi, şeklinde, -ce, aynen, tıpkı, tam … vb. lafızlarla tercüme edilir. İsim tamlaması: ب اﻟﻈﱠ ِﺎﱂ َ ُﺿ َﺮﺑَﻪ. َ Ona zalimce vurdu. َ ﺿ ْﺮ َﺟﺎﺑَﻪُ إِ َﺟﺎﺑَﺔَ اﻟ َْﻌ ِﺎﱂ َ أ. Ona alim gibi cevap verdi. ِ اِﻧْﻄَﻠَ َﻘ. Araba füze gibi fırladı. وخ ﺴﻴﱠ َﺎرةُ اِﻧْ ِﻄﻼَ َق اﻟ ﱠ ِ ﺎر ﺖ اﻟ ﱠ ُﺼ Yukarıdaki üç örnekte mastar isim tamlamasının muzâfı, peşinden gelen kelime de muzâfun ileyh olarak gelmiştir. Burada el-mef ‘ûlü mutlak olan öge mansûb mastardır. Sıfat tamlaması: ِ Güzelce yürüdüm. ت َﺳ ْﻴـ ًﺮا َﺣ َﺴﻨًﺎ ُ ﺳ ْﺮ. ِ ﻧَﺎم اﻟْﻤ ِﺮﻳﺾ ﻧَـﻮﻣﺎ َﻫ. Hasta sakin bir uyku çekti. ﺎدﺋًﺎ ًْ ُ َ َ ِ ِ اﺿﺎ َﺷﺪﻳ ًﺪا ً ﱰ َ ض اﻟ ُْﻤﺘـ َ ا ْﻋﺘَـ َﺮ. Sanık karara şiddetle karşı çıktı. َ ﱠﻬ ُﻢ اﻟْ َﻘ َﺮ َار ا ْﻋ Geçen üç örnekte de mastarlar, sıfat tamlamasının bir ögesi olarak gelmiştir. Burada mansûb mastar, el-mef’ûlü mutlak olurken, peşinden gelen lafız da onun sıfatı olarak yer almıştır. Sıfat tamlaması şeklinde gelen el-mef‘ûlü mutlakta bazen isim zikredilmez, sadece sıfatı kalır. Bu durumda sıfat, el-mef’ûlü mutlak olur. ْﺐ َﺳ ِﺮ ًﻳﻌﺎ ُ َﺟ َﺮى اﻟْ َﻜﻠ. Köpek hızlı koştu. Bu cümlenin aslı şöyledir: ْﺐ َﺟ ْﺮﻳًﺎ َﺳ ِﺮ ًﻳﻌﺎ ُ َﺟ َﺮى اﻟْ َﻜﻠ. Köpek hızlı koştu. 185 أَ َﻛ َﻞ اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ َﻛﺜِ ًﲑا. Çocuk çok yedi. Bu cümlenin aslı da şudur: أَ َﻛ َﻞ اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ أَ ْﻛﻼً َﻛﺜِ ًﲑا. Çocuk çok yedi. Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerin mastarlarını tespit ederek, fiilin yapılış şeklini belirten el-mef’ûlü mutlak ögesinin doğru şekillerini yazınız. ِ َﺣ ِﺰﻧ. Anne kızını kaybettiğine çok üzüldü. َﺷ ِﺪﻳ ًﺪا.... ﺖ اْﻷُ ﱡم َﻋﻠَﻰ ﻓَـ ْﻘ ِﺪ ﺑِْﻨﺘِﻬﺎ َ ﺗَ ًّﺎﻣﺎ.......َ َﺣ ﱠﻞ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟ َْﻤ ْﺴﺄَﻟَﺔ. Müdür problemi tamamen halletti. َﻛﺜِ ًﲑا...... ُ َْﳛ َﻤ ُﺪ اﻟ ُْﻤ ْﺆِﻣ ُﻦ َرﺑﱠﻪ. Mü’min, Rabbine çokça hamdeder. 3. Fiilin Sayısını Bildirmesi Fiilin kaç defa yapıldığını bildiren el-mef‘ûlü mutlak, ٌ ﻓَـ ْﻌﻠَﺔkalıbında gelen masdar-ı merra’dan elde edilir. Türkçe’ye kere, defa, kez … vb. lafızlarla tercüme edilir. Müfred (Tekil), müsennâ (ikil) veya cemi (çoğul) olarak gelebilir. Eğer mastarın başında sayı varsa, o sayı muzâf olarak el-mef‘ûlü mutlak olurken, mastar da onun muzafun ileyhi olur. Ayrıca َﻣ ﱠﺮًةbir kere / defa / kez lafzı da el-mef‘ûlü mutlak olur. Müfred (Tekil): ت َﺳ ْﺠ َﺪ ًة ُ ﺳ َﺠ ْﺪ. َ Bir kere secde yaptım. Müsennâ (İkil): ِ ْ ت َﺳ ْﺠ َﺪﺗَـ ﲔ ُ َﺳ َﺠ ْﺪ. İki kere secde yaptım. Cemî (Çoğul): ٍ ث ﺳﺠ َﺪ ات ُ َﺳ َﺠ ْﺪ. Üç kere secde yaptım. َ َ َ َت ﺛَﻼ ٍ ت ﺳﺠ َﺪ ات َ َ ُ َﺳ َﺠ ْﺪ. Defalarca secde yaptım. َﻣ ﱠﺮًة: ﻮرَة اﻟﺒَـ َﻘ َﺮِة َﻣ ﱠﺮًة ُ ﻗَـ َﺮأ. Bakara sûresini bir defa okudum. َ ْت ُﺳ ٍ ْت ﺳﻮرَة اﻟﺒـ َﻘﺮِة ِﻋ ﱠﺪ َة ﻣ ﱠﺮ ات َ َ َ َ ُ ُ ﻗَـ َﺮأ. Bakara sûresini birkaç defa okudum. ﻮرَة اﻟﺒَـ َﻘ َﺮِة ِﻣ َﺮ ًارا ُ ﻗَـ َﺮأ. Bakara sûresini defalarca okudum. َ ْت ُﺳ Yukarıda verilen örnekler ışığında siz de aşağıdaki cümlelerde geçen elmef‘ûlü mutlak ögelerinin ikil ve çoğul şekillerini yazınız. ًأَ َﻛ َﻞ اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ ِﻣ َﻦ اﻟﻄﱠ َﻌ ِﺎم أَ ْﻛﻠَﺔ. Çocuk yemekten bir kere yedi. ب اﻟ ِْﻘ ﱡ ِ َ ﻂ ِﻣ َﻦ اﻟﻠﱠ ًﱭ َﺷ ْﺮﺑَﺔ َ َﺷ ِﺮ. Kedi sütten bir kere içti. ِ ُ ﻃَﺒـﻌ. Kitabı bir kere bastım. ًﺎب ﻃَْﺒـ َﻌﺔ َْ َ َﺖ اﻟﻜﺘ 186 el-mef‘ûlü mutlak, fiille eş anlamlı mastarla da gelebilir: ﻮﺳﺎ ُ ﻗَـ َﻌ ْﺪ. İyi oturdum. ً ُت ُﺟﻠ ﺖ َﺳ ْﻴـ ًﺮا ُ َﻣ َﺸ ْﻴ. İyi yürüdüm. ﻀﺎ ً ﺖ َرْﻛ ُ ْ َﺟ َﺮﻳ. İyi koştum. Bu örneklerden birincisinde ﺟﻠُﻮس ُ mastarı ﻗَـ َﻌ َﺪile eş anlamlı olan ﺲ َ َ َﺟﻠfiilinden, mastarı ﻰ ﺸ ﻣ fiilinin eş anlamlısı ﺎر ﺳ fiilinden, üçüncüsünde ikincisinde ise ﺳ ْﲑ َ َ َ ََ ise رْﻛﺾmastarı ﺟ َﺮى َ رَﻛfiilinden gelmiştir. َ ile eş anlamlı olan ﺾ َ َ Yine el-mef’ûlü mutlak fiille aynı kökten olan değişik fiillerin mastarlarıyla da gelebilir. ﴾ ” ﴿ َوأَﻧْـﺒَﺘَـ َﻬﺎ ﻧَـﺒَﺎﺗًﺎ َﺣ َﺴﻨًﺎOnu pek güzel bir şekilde yetiştirdi.” (Âl-i İmrân: 37) ِ ُ أَ ْﻋﻄَﻴ. Fakire çok ikramda bulundum. ًﺎء َﺟ ِﺰﻳﻼ ْ ً َﺖ اﻟ َﻔﻘ َﲑ َﻋﻄ َﺳﺎﻓَـ ْﺮﻧَﺎ َﺳ َﻔ ًﺮا ُﻣ ْﺘـ َﻌﺒًﺎ. Yorucu bir yolculuk yaptık. Bunun yanında ُﻛﻞﱞ ve ﺾ ٌ ﺑَـ ْﻌ vb. lafızlar da mastarın başına gelerek el-mef’ûlü mutlak olabilirler. ِ ِ ﱰ ِام ْ أ. Ona tam saygı duyarım. َ َﺣ َِﱰُﻣﻪُ ُﻛ ﱠﻞ اْﻻ ْﺣ ﺾ اﻟﻨﱠـ ْﻔ ِﻊ ْ ﻧَـ َﻔ َﻌﻪُ اﻟﻨ. Öğüt ona biraz fayda verdi. َ ﱡﺼ ُﺢ ﺑَـ ْﻌ Ayrıca yaygın bir şekilde fiilsiz kullanılıp, el-mef‘ûlü mutlak olarak kabul edilen mansûb mastarlar da vardır. Bunların başlıcaları şunlardır: ُﺷﻜ ًْﺮا. Teşekkür ederim. َﻋ ْﻔ ًﻮا. Bir şey değil, afedersiniz. َﻣ ْﺮ َﺣﺒًﺎ. Merhaba. ﻀﺎ ً ْأَﻳ. Yine, … de. َﺣ ًّﻘﺎ. Hakikaten, gerçekten. ﻚ َﺣ ًّﻘﺎ َ ُ َﺳ ﱠﺮﺗِْﲏ ُرْؤﻳَـﺘ. Seni görmek beni gerçekten sevindirdi. Bu cümlede ﺣ ًّﻘﺎ َ lafzı el-mef’ûlü mutlaktır. el-mef‘ûlü mutlakla ilgili ayrıntılı bilgi için M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv isimli kitabına bakınız. el-mef‘ûlü mutlakla ilgili ayrıntılı örnekler için http://www.onlinearabic.net ve www.schoolarabia.net adresine başvurabilirsiniz. ALIŞTIRMALAR 1. Okuma parçasında geçen el-mef‘ûlü mutlakları ve türünü aşağıdaki boşluklara yazınız. ﻧَـ ْﻮﻋُﻪ اﳌﻔﻌﻮل اﻟ ُْﻤﻄْﻠَﻖ ُ اﳌﻔﻌﻮل اﻟ ُْﻤﻄْﻠَﻖ ُ .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... .......... 187 ﻧَـ ْﻮﻋُﻪ 2. Aşağıdaki cümlelerde pekiştirme için gelen el-mef‘ûlü mutlakları, altını çizerek tespit ediniz. .1اﺟﺘـﻬ َﺪ اﻟﻄﺎﻟِﺐ اﺟﺘِﻬ ً ِ ﻴﻤﺎ. ُ َْ َْ َ ﺎدا َﻋﻈ ً اﻟﻌ ِﺎﻣ ُﻞ أَ ْﻛﻠَﺔً. .2أَ َﻛ َﻞ َ ﺴﺎء ﻧُـ ُﺰوﻻً. .3ﻧَـ َﺰ َل اﻟ َْﻤﻄَُﺮ َﻫ َﺬا اﻟ َْﻤ َ اﻟﺮﺟﻞ َﻋﻠَﻰ ﻫﺬا اﳋ ِﱪ ُﺣ ْﺰﻧًﺎ َﺷ ِﺪﻳ ًﺪا. َ .4ﺣ ِﺰ َن ُ َ .5ﺳﺎﻓَـ َﺮ ﳏﻤﻮ ٌد ﺑِ َﺴﻴﱠﺎرﺗِﻪ َﺳ َﻔ ًﺮا ﻃَ ِﻮﻳﻼً. ِ ِ ﻮﺳﺎ. ﺐ ﻋﻠﻰ اﻟ ُﻜ ْﺮﺳ ﱢﻲ ُﺟﻠُ ً ﺲ اﻟْﻌُﺎﻣ ُﻞ اﻟ ُْﻤ ْﺘـ َﻌ ُ َ .6ﺟﻠَ َ اﺳﺘَـﻌ ﱠﺪ اﻟﻄُﻼﱠب ِ ادا َﺟﻴﱢ ًﺪا. اﺳﺘِﻌ َﺪ ً ﻟﻼ ْﺧﺘﺒﺎ ِر ْ َ ْ .7 ُ ِ ﻴﺤﺎ. .8ﺗُ َﺴﺒﱢ ُﺢ اﳌﻼﺋﻜﺔُ ﷲ ﺗَ ْﺴﺒِ ً اﳋﱪ إِ َذاﻋﺔً. اع .9أَ َذ َ اﻟﺮﺟﻞ َ ُ .10اِﻧْـﺘَ َﺸﺮ اﳌَﺮض ﰲ اﳌﺪﻳﻨﺔ اﻧﺘﺸﺎرا و ِ اﺳ ًﻌﺎ. َ َ ُ ً َ 3. Aşağıdaki cümlelerde, fiilin meydana geliş şeklini gösteren el-mef‘ûlü mutlakları tespit edip, isim mi yoksa sıfat tamlaması mı olduğunu karşısına yazınız. ﺼﺎﺋِ ِ ﺻ ْﺒـ ًﺮا ﲨﻴﻼً. .1ﻳَ ْ اﳌﺴﻠﻢ ﻋﻠﻰ اﻟ َْﻤ َ ﺐ َ ﺼِﱪُ ُ ........... ِ ِ اﻷﻏﻨﻴﺎء. ﱠﺎس ِﰲ ﻫﺬﻩ اﻟﻘﺮﻳﺔ ِﻋﻴ َﺸﺔَ .2ﻳَﻌ ُ ﻴﺶ اﻟﻨ ُ ........... َ .3دﻗﱠ ِ ﺎﻋﺔُ َدﻗﱠـﺘَـ ْ ِ ﲔ. ﺖ اﻟ ﱠ ﺴَ ........... ﺎب ﻋﻦ رأْﻳِﻪ ﺗَـ ْﻌﺒِﲑا ِ ﺻﺎدﻗًﺎ. َ .4ﻋﺒﱠـ َﺮ اﻟ َﺸ ﱡ َ ً ........... ِِ .5ﻓَﺮِح ِ ِ ِ ﺮﺣﺎ َﺷﺪﻳِ ًﺪا. اﻟﻮاﻟ َﺪان ﻟﻨﺠﺎح أوﻻدﳘﺎ ﻓَ ً َ َ ........... َ .6راﻗَـ ْﺒﺘُﻪ ُﻣﺮاﻗَـﺒَﺔً. .......... ﺸﺮ ِﻃ ﱡﻲ اﻟﻨ ِ ِ ِ اﺟﺎ. ﱠﺎس ﻣﻦ اﻟﻌ َﻤ َﺎرة إِ ْﺧ َﺮ ً .7أَ ْﺧ َﺮ َج اﻟ ﱡ ْ َ .......... ِ َﺳﺎﺗِ َﺬِﰐ ْ ِ ﻴﻤﺎ. .8أ ْ َﺣ َِﱰُم أ َ اﺣ َﱰ ًاﻣﺎ َﻋﻈ ً ﺎﺿﻲ َﻋﻠﻰ اﻟْﻤﺠ ِﺮِم ﺣﻜْﻤﺎ َﻋ ِ .9ﺣﻜﻢ اﻟ َﻘ ِ ﺎدﻻً. ُْ ُ ً َ َ .......... .......... ِ ِ ِ ﺒﲑا. .10اِ ْﺧﺘَـﻠَ َ ﻒ اﻟﻠﱡ ُ ﺼ ُ ﻮص ﰲ اﳌَﺎل اﳌَ ْﺴ ُﺮوق ا ْﺧﺘﻼَﻓًﺎ َﻛ ً ........... 4. Aşağıdaki cümlelerde geçen el-mef‘ûlü mutlaklardan fiilin sayısını belirtmek için gelenleri tespit edip, karşısına müfred (tekil), müsennâ (ikil) ve cemi (çoğul) şeklinden hangisi olduğunu yazınız. ﺖ أَرﺑﻊ رَﻛﻌ ٍ ﺎت. َ .1رَﻛ ْﻌ ُ َْ َ َ َ ............. 188 ي ﰲ اﳊَْﺮب ﻗِﺘَﺎﻻً. .2ﻗَﺎﺗَ َﻞ اﳉُْﻨ ِﺪ ﱡ ............. ﺸ ًﺎرا َﺳ ِﺮ ًﻳﻌﺎ. .3اِﻧْـﺘَ َﺸ َﺮ اﳋَﺒَـ ُﺮ اﻧْﺘِ َ ............. ﻚ اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ َﻛﺜِ ًﲑا. ﺿ ِﺤ َ َ .4 ............. ﺴﺎﺋِﺢ إﱃ اﳉِﺒَ ِ ﺎل اﻟﻌﺎﻟﻴﺔ ﻧَﻈ َْﺮًة. .5ﻧَﻈََﺮ اﻟ ﱠ ُ ............. .6ﺣ ﱠﺞ ﳏﻤﻮ ٌد إﱃ ِ اﻟﺒﻴﺖ اﳊﺮ ِام َﺣ ﱠﺠﺘَـ ْ ِ ﲔ. َ ............. ﻳﺾ أَ ْﻛﻠَﺔً. .7أَ َﻛ َﻞ اﻟ َْﻤ ِﺮ ُ ............. ِ ِ ِ ﱰاﻓًﺎ. .8اِ ْﻋﺘَـ َﺮ َ ف اﻟ ُْﻤ ْﺠ ِﺮُم ﲜُ ْﺮﻣﻪ ا ْﻋ َ ............. َ .9ﺳ َﺠ َﺪ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻢ اﳉَ ِﺪﻳ ُﺪ َﺳ ْﺠ َﺪﺗَـ ْ ِ ﲔ. .............. ف ا ْﳉﺒ ِ ﺎن. ﺎف َ .10ﺧ َ اﻟﺮﺟﻞ َﺧ ْﻮ َ ََ ُ .............. 5. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere parantez içinden uygun olanı el-mef’ûlü mutlak türünü seçiniz. ﺎج ....... َ .1ﻛ َﺴ َﺮ اﻟﻮﻟ ُﺪ اﻟﺰ َ ﱡﺟ َ .2أَ َﻛ َﻞ ا ْﳉَﺎﺋِ ُﻊ ........ ﻣﻜﺴﻮرا( ﻛﺎﺳﺮا – َﻛ ْﺴ ًﺮا – ً ) ً )آﻛِﻼً – أَ ْﻛﻠَﺔٌ – أَ ْﻛﻠَﺔً( .3اِﺟﺘَـﻬ َﺪ اﻟﻄﱠﺎﻟِﺐ ِﰲ ِ اﺟﺘﻬﺎدا – ِﺟ َﻬﺎدا – ﺟﺎﻫﺪا( دروﺳﻪ ) ...... ً ْ َ ُ ِ اﻟﻌﻠﻤﺎء. .4ﻳُـ َﻔ ﱢﻜ ُﺮ أﲪ ُﺪ ...... ِ ﺗﻔﻜﲑ – ﺗﻔﻜ ِﲑ( )ﺗَـ ْﻔﻜﲑُ – َ ﺖ اﳌُﺴﻠِﻤﺔُ .......رَﻛﻌ ٍ .5رَﻛﻌ ِ ﺎت) .واﺣﺪ – اﺛﻨﺎن – ﺛﻼث( ََ ََ ْ اﻟﻌﺼﻔﻮر ....... .6ﻏَ ﱠﺮ َد ُ )ﺗﻐﺮﻳﺪا – ﺗﻐﺮﻳ ٌﺪ – ﻣﻐ ﱠﺮدة( ﱠِ ﺐ .....ﺣﺴﻨﺔً. َﺟ َ .7أ َ ﺎب اﻟﻄﺎﻟ ُ )إﺟﺎﺑﺔً – ﺟﻮاﺑًﺎ – ُِﳎﻴﺒﺔً( اﻟﻄﻔﻞ َ .....ﺳ ِﺮ ًﻳﻌﺎ. ﻒ َ .8ز َﺣ َ ُ زﺣ َﻔﺔً( )إزﺣﺎﻓﺎ – َز ْﺣ ًﻔﺎ – ْ ﻒ وﻇﻴﻔﺘَﻪ ....... .9أَﺗْـ َﻘ َﻦ اﻟ ُْﻤ َﻮﻇﱠ ُ .10ﻧَﻈﱠَﻔ ِ اﻟﺒﻴﺖ ...... ﺖ اﻟ َْﻤ ْﺮأَةُ َ )إﺗﻘﺎﻧًﺎ – ﺗﺘﻘﻴﻨًﺎ – ﺗَـ ْﻘﻨِﻴَﺔً( )ﻧﻈﻴ ًﻔﺎ – ﺗَـ ْﻨ ِﻈ ٍ ﻴﻒ – ﺗﻨﻈﻴ ًﻔﺎ( 6. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içinde istenen el-mef‘ûlü mutlak türüne göre fiilin uygun mastarını getirerek doldurunuz. ﺖ َ ......ﺟﻴﱢ َﺪ ًة) .ﻟﻠﻨﻮع( َ .1ﺳﺒَ ْﺤ ُ .2اِرﺗَـ َﻔﻌ ِ ﺖ اﻟﻄﺎﺋﺮةُ ) ......ﻟﻠﺘﺄﻛﻴﺪ( ْ َ ت اﻟﺴﻮرَة ......ﺻﺤﻴﺤﺔً) .ﻟﻠﻨﻮع( .3ﻗَـ َﺮأْ ُ َ .4رَﻛ َﻊ اﻟﻮﻟ ُﺪ ......اﻟﻌﺎﺑِ ِﺪﻳﻦ) .ﻟﻠﻨﻮع( ﺿ َﺮﺑَﻪ ) .......ﻟﻠﻌﺪد( َ .5 189 .6ﻧَﺎﻣ ِ ﺖ اﳌﺮﻳﻀﺔُ َ ....ﻋ ِﻤﻴﻘﺎ) .ﻟﻠﻨﻮع( َ ِِ ﲔ) .ﻟﻠﻨﻮع( َﺳ ُﺠ ُﺪ ......اﳋﺎﺷﻌ َ .7أ ْ اﻷرض ......ﰲ اﻟﻴﻮم) .ﻟﻠﻌﺪد( ور ُ .8ﺗَ ُﺪ ُ .9ﻧﻈﱠﻒ ِ اﻟﻌﺎﻣ ُﻞ اﻟ ﱠ ع ) .......ﻟﻠﺘﺄﻛﻴﺪ( ﺸﺎ ِر َ ِ ِ اﻷﻃﻔﺎل َ .....ﺟﻴﱢﺪا) .ﻟﻠﻨﻮع( ﻼم َ .10ﲰ ْﻌﻨَﺎ َﻛ َ 7. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları el-mef‘ûlü mutlak ögesine uygun bir fiille doldurunuz. ِ ﻮرا. ......1اﳍﻼَ ُل ﻇُ ُﻬ ً ﱭ ُﺷ ْﺮﺑًﺎ. .......2 اﻟﻄﻔﻞ اﻟﻠﱠ ََ ُ .......3ﻋﻦ اﻟ ﱠ ﺎدا. ﺸ ﱢﺮ اﺑْﺘِﻌ ً ﺴ َﺤ ِ ﺎب. .......4اﳉِﺒَ ُ ﺎل َﻣ ﱠﺮ اﻟ ﱠ َ .......5ﻋ ِﺎﻣﻞ اﻟ ِ ِ اﻟﺒﺎب ﻃَ ْﺮﻗًﺎ. ُ َ ْﱪﻳﺪ َ .......6اﻟﻄﺎﺋﺮةُ ُﻫﺒُﻮﻃًﺎ ُﻣ ِﺮﳛًﺎ. ﻮﺳﻰ َﺟ ْﺮﻳًﺎ ﺳﺮ ًﻳﻌﺎ. ُ .......7ﻣ َ ........8اﻟﺴﻴﱠﺎرةُ َﺳ ْﻴـ ًﺮا. ِ ﻛﺜﲑا. .........9اﻟﻐَِ ﱡ ﲏ إﱃ اﻟﻔﻘﺮاء إ ْﺣ َﺴﺎﻧًﺎ ً ﻀ ﱡﺮ ًﻋﺎ ﺻﺎدﻗًﺎ ُ ........10ﺳﻠَْﻴ َﻤﺎ ُن إﱃ اﷲ ﺗَ َ cümlelerle içeren mutlak ﻮف؟ - ﺖ اﻟﻀﱡﻴُ َ اﳌﺜﺎل :ﻫﻞ أ ْﻛ َﺮْﻣ َ el-mef‘ûlü Aşağıdaki soruları cevaplandırınız. ﻧﻌﻢ ،أﻛﺮﻣﺘُﻬﻢ إﻛﺮ ًاﻣﺎ ﺣﺴﻨًﺎ. ِ ﺐ؟ .1ﻫﻞ ﺗَ َ ﺎب اﳌُﺬْﻧ ُ ﻧﻌﻢ..................... ، .2ﻫﻞ َﺷﺎرك اﳌﻬﻨﺪﺳﻮن ﰲ اﻟﺒﻨﺎء؟ ﻧﻌﻢ..................... ، اﻟﻄﻔﻞ؟ .3ﻫﻞ ﺑَ َﻜﻰ ُ ﻧﻌﻢ..................... ، ت ﺳﻮرَة اﻟﺒﻘﺮة؟ .4ﻫﻞ ﻗَـ َﺮاْ َ ﻧﻌﻢ..................... ، ب؟ .5ﻫﻞ ﺿﺮب اﻟﺮﺟﻞ َ اﻟﻌ ْﻘ َﺮ َ ُ ﻧﻌﻢ..................... ، ِ اﻟﺸﺮﻃﺔ؟ ات ور َﺳﻴﱠﺎر ُ .6ﻫﻞ ﺗَ ُﺪ ُ ﻧﻌﻢ..................... ، .7ﻫﻞ َﺟ َﺮى اﻟﻼﻋﺒﻮن ﰲ اﳌَﻠ َْﻌﺐ؟ ﻧﻌﻢ..................... ، ِ ِ ﺲ؟ .8ﻫﻞ ﻃََﻮت اﻷ ﱡم اﻟ َْﻤﻼﺑ َ 8. ﻧﻌﻢ..................... ، 190 اﻟﻄﺎﻟﺐ اﻷﺳﺘﺎذ؟ اﺣﺘَـ َﺮَم .9ﻫﻞ ْ ُ ِ اﳊﺎﺋﻂ؟ ﺖ َﺳﺎﻋﺔُ .10ﻫﻞ َدﻗﱠ ْ ﻧﻌﻢ..................... ، ﻧﻌﻢ..................... ، 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde mef‘ûl-ü mutlak yerine sıfatı ?kullanılmıştır ت وﺳﺎﺋﻞ اﻟْﻤﻮاﺻﻼَ ِ ازدﻳﺎدا ﻛﺒﲑاً. ت ﰲ اﻟﻄﺮق ً .Aا ْز َد َ اد ْ َ َ ُ ُ َ َ ﻮﻣﺎ َﻋﻨِﻴ ًﻔﺎ. َ .Bﻫ َﺠ َﻢ اﳉﻴﺶ ﻋﻠﻰ َ ُ اﻟﻌ ُﺪ ﱢو ُﻫ ُﺠ ً وب ﺗً َﺪ ﱢﻣ ُﺮ اﻟﺒِﻼَ َد ﺗَ ْﺪِﻣ ًﲑا. .Cاﳊُُﺮ ُ ِ ﺐ إﱃ اﻟ ُﻜﻠﱢﻴَ ِﺔ ﻳَ ِﺴﲑُ َﺳ ِﺮ ًﻳﻌﺎ. ﺐ اﻟﺬي ﻳَﺬ َ ْﻫ ُ .Dاﻟﻄﺎﻟ ُ ب ﰲ اﻟ ﱢﺮ ْﺣﻠَ ِﺔ ا ْﺷِ َﱰا ًﻛﺎ. .Eاﺷﱰك اﻟﻄﻼﱠ ُ 10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde mansûb mastar, el-mef‘ûlü ?mutlak olarak kullanılmamıştır .Aﻗَﺎم اﻟﻄﻼﱠب اﺣِﱰاﻣﺎ ﻟِﻸﺳﺘَ ِ ﺎذ. ُ ْ ًَ ْ َ ﻋﻈﻴﻤﺎ. ﺗﻘﺪﻳﺮا ً .Bأُﻗَﺪ ُ ﱢر اﻷﺻﺪﻗﺎءَ ً ِ ﻛﺒﲑا. .Cﺗَـ َﻔ ﱠﻮ َق اﻟ ُْﻤﺘَ َﺴﺎﺑ ُﻖ ﺗَـ َﻔ ﱡﻮﻗًﺎ ً ُ ِ ِِ ورا. ِح .Dﻓَﺮ َ اﻷﻃﻔﺎل ﺑﺎﻟﻌﻴﺪ ُﺳ ُﺮ ً ْت اﻟ ﱢﺮَواﻳَﺔَ ﻗِ َﺮاء ًة ُﻣﺘَﺄَﻧﱢـﻴَﺔً. .Eﻗَـ َﺮأ ُ 11. Aşağıdaki âyet-i kerîmelerde geçen el-mef’ûlü mutlakları ve türünü tespit ediniz. َﻚ ﻓَـ ْﺘ ًﺤﺎ ُﻣﺒِﻴﻨًﺎ﴾ )اﻟﻔﺘﺢ (1 ﴿ .1إِﻧﱠﺎ ﻓَـﺘَ ْﺤﻨَﺎ ﻟ َ َ ﴿ .2وَرﺗ ِﱢﻞ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن ﺗَـ ْﺮﺗِﻴﻼً﴾ )اﳌ ّﺰّﻣﻞ (4 ﺎﻫ ْﻢ أَ ْﺧ َﺬ َﻋ ِﺰﻳ ٍﺰ ُﻣ ْﻘﺘَ ِﺪ ٍر﴾ )اﻟﻘﻤﺮ (42 ﴿ .3ﻓَﺄ َ َﺧ ْﺬﻧَ ُ ﻚ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن ﺗَـ ْﻨ ِﺰﻳﻼً﴾ )اﻹﻧﺴﺎن (23 ﴿ .4إِﻧﱠﺎ َْﳓ ُﻦ ﻧَـ ﱠﺰﻟْﻨَﺎ َﻋﻠَْﻴ َ ﴿ .5ﻓَـﻨﻈَﺮ ﻧﻈْﺮًة ِﰲ اﻟﻨﱡﺠ ِ ﺼﺎﻓﱠﺎت (88 ﻮم ﴾ )اﻟ ﱠ ُ َ ََ َ ِ ﻴﻤﺎ﴾ )اﻷﺣﺰاب (71 ﴿ .6ﻓَـ َﻘ ْﺪ ﻓَ َﺎز ﻓَـ ْﻮًزا َﻋﻈ ً ِ ﻴﻤﺎ﴾ )اﻟﻨﺴﺎء (164 َ ﴿ .7وَﻛﻠﱠ َﻢ اﻟﻠﱠﻪُ ُﻣ َ ﻮﺳﻰ ﺗَﻜْﻠ ً ﴿ .8ﻓَﻼَ َﲤِﻴﻠُﻮا ُﻛ ﱠﻞ اﻟ َْﻤ ْﻴ ِﻞ ﴾ )اﻟﻨﺴﺎء (129 ﺎﺻِﱪ ﺻ ْﺒـﺮا َِ ﲨﻴﻼً﴾ )اﳌﻌﺎرج (5 ﴿ .9ﻓَ ْ ْ َ ً ﻀ َﺤ ُﻜﻮا ﻗَﻠِﻴﻼً َوﻟْﻴَْﺒ ُﻜﻮا َﻛﺜِ ًﲑا﴾ )اﻟﺘﻮﺑﺔ (82 ﴿ .10ﻓَـﻠْﻴَ ْ 191 12. Aşağıdaki Türkçe cümlenin en uygun Arapça karşılığını tespit ediniz. “Müslümanlar, Bedir savaşında tam bir zafer kazandılar." .A .اﻧﺘﺼﺎرا اﻧﺘﺼﺮ اﻟﺼﺤﺎﺑﺔُ ﰲ ﻏَ ْﺰَوِة ﺑَ ْﺪ ٍر ً َ .اﻧﺘﺼﺎرا ُﻣ ِﻬ ًّﻤﺎ َﻛﺎ َن اﳌﺴﻠﻤﻮن اﻧﺘﺼﺮوا ﰲ ﻏَ ْﺰَوِة ﺑَ ْﺪ ٍر.B ً .اﻧﺘﺼﺎرا اﻧﺘﺼﺮ اﳌﺴﻠﻤﻮن ﰲ ﻏَ ْﺰَوِة ﺑَ ْﺪ ٍر .C ً َ .ﻋﻈﻴﻤﺎ ﻳﻨﺘﺼﺮ اﳌﺴﻠﻤﻮن ﰲ ﻏَ ْﺰَوِة ﺑَ ْﺪ ٍر .D ً اﻧﺘﺼﺎرا ً ُ ِ .اﻧﺘﺼﺎرا ُﺣ ٍﺪ .E ُ اﻧﺘﺼﺮ اﳌﺴﻠﻤﻮن ﰲ ﻏَ ْﺰَوة أ ً َ 13. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ِ اﳌﻮﺿﻮع ﻣﻌ ِﺮﻓﺔً ﺟﻴﱢ َﺪ ًة ﻗﺒﻞ اﻹﺟ ِ ﺎﺑﺔ ﺐ َﻋﻠَﻰ اﻟﻄﱡﻼﱠب أ ْن ﻳَـ ْﻌ ِﺮﻓُﻮا َ َْ َ َْ َ ُ َﳚ. A. Cevap vermeden önce öğrencilerin konuyu iyice bilmeleri güzel olur. B. Cevap vermeden önce konuyu iyice bilmeniz gerekir. C. Cevap vermeden önce öğrencilerin konuyu iyice bilmeleri gerekirdi. D. Cevap verirken öğrencilerin konuyu biraz bilmeleri gerekir. E. Cevap vermeden önce öğrencilerin konuyu iyice bilmeleri gerekir. 14. Aşağıdaki Arapça cümlenin en uygun Türkçe karşılığını tespit ediniz. ِ ًْﻤﺎ ﻋﺎدﻻ ً َﺣ َﻜ َﻢ اﻟﻘﺎﺿﻲ ﰲ ﲨﻴ ِﻊ اﻟ َﻘﻀﺎﻳَﺎ ُﺣﻜ. A. Hakim, bütün davalarda adaletli bir şekilde karar verdi. B. Hakim, birçok davada adaletli bir şekilde hükmetti. C. Hakem, bütün maçlarda adil bir hüküm verdi. D. Hakim, bütün davalarda adaletli bir şekilde hükmetmeyi severdi. E. Hakim, bütün davalarda adaletli bir şekilde karar veriyor. 15. Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz. 1. Komşunun kapısını üç kere çaldım. 2. Zorluklara karşı güzelce sabret. 3. Turistler gerçekten yolculuğa katıldılar. 4. Müslümanlar Bedir savaşında tam bir zafer kazandılar. 5. Öğretmen okuldan hızlı bir şekilde çıktı. 6. Öğrenci dersine gerçekten çalıştı. 192 7. Ordu düşmana bir defa hücum etti. 8. Bugün hava tamamen sakinleşti. 9. Dün dersi iyi anladım. 10. Küçük kız iki kere secde yaptı. Kelimeler ve Deyimler Aç bıraktı :ًﺎﻋﺔ َ إِ َﺟ- ﻴﻊ َ أَ َﺟ ُ ﺎع – ُِﳚ ِ ِ ِ Saygı duydu, saygı gösterdi :ﱰ ًاﻣﺎ َ ا ْﺣ- ا ْﺣﺘَـ َﺮَم – َْﳛ َِﱰُم (Bıçak vb. ni) biledi, keskinleştirdi :ادا ً إِ ْﺣ َﺪ- َﺣ ﱠﺪ – ُِﳛ ﱡﺪ َأ Helal kıldı, yerleştirdi :ً إِ ْﺣﻼَﻻ- ﻞ َﺣ ﱠﻞ – ُِﳛ ﱡ َأ ِ ِ Sınav, imtihan :ات ٌ ﺎر )ج( اِ ْﺧﺘِﺒَ َﺎر ٌ َا ْﺧﺘﺒ ِ Çok çalıştırarak yordu : إِ ْدآﺑَﺎ- ﺐ َ أَ ْدأ ُ َب – ﻳُ ْﺪﺋ ِ َ أَ َذ Yaydı, ifşâ etti, açığa vurdu : ًاﻋﺔ َ إِ َذ- ﻳﻊ ُ اع – ﻳُﺬ Rahatlattı, istirahat ettirdi : ًاﺣﺔ ً إِ َر- ﻳﺢ ُ اح – ﻳُ ِﺮ َ أ ََر ِ ِ (Bir şeyi) yapabildi, güç yetirdi :ًﺎﻋﺔ َ َاﺳﺘِﻄ َ َا ْﺳﺘَﻄ ْ - ﻴﻊ ُ ﺎع – ﻳَ ْﺴﺘَﻄ ِ ِ Hazırlandı : اد ً ا ْﺳﺘِ ْﻌ َﺪ- ا ْﺳﺘَـ َﻌ ﱠﺪ – ﻳَ ْﺴﺘَ ِﻌ ﱡﺪ ِ ِ Dayanılmaz oldu, şiddetlendi : ادا َﻋﻠَﻰ ً ا ْﺷﺘَ ﱠﺪ – ﻳَ ْﺸﺘَ ﱡﺪ – ا ْﺷﺘِ َﺪ ِ (Hedefi) vurdu, isabet ettirdi :ًﺻﺎﺑَﺔ َ ِ إ- ﻴﺐ َأ َ َﺻ ُ ﺎب – ﻳُﺼ Yatırdı : ﺎﻋﺎ ْ ُﺿ َﺠ َﻊ – ﻳ ْ َأ ْ ِ إ- ﻀ ِﺠ ُﻊ ً ﺿ َﺠ ِ ِ ُ ف – ﻳَـ ْﻌ َِﱰ Kabul etti, itiraf etti : ﱰاﻓًﺎ ﺑِـ َ اِ ْﻋﺘَـ َﺮ َ ف – ا ْﻋ Doldu : اِ ْﻣﺘِﻼَ ًء- اِ ْﻣﺘَﻸَ – ﳝَْﺘَﻠِ ُﺊ ِ ُ ﻚ – ﳝُْ ِﺴ Tuttu, yakaladı : ﺴﺎ ًﻛﺎ ﺑِـ َ أ َْﻣ َﺴ َ ﻚ – إ ْﻣ Öldürdü : ً إِ َﻣﺎﺗَﺔ- ﻴﺖ َ أ ََﻣ ُ ِﺎت – ُﳝ ِ ِِ ِ Yayıldı : ﺎرا ً اﻧْﺘ َﺸ- اﻧْـﺘَ َﺸ َﺮ – ﻳَـ ْﻨﺘَﺸ ُﺮ Gitti : اِﻧْ ِﻄﻼَﻗًﺎ- اِﻧْﻄَﻠَ َﻖ – ﻳَـ ْﻨﻄَﻠِ ُﻖ ِ Tavsiye etti, emretti : ﺎء ﺑِـ َ ِﺻﻰ – ﻳُﻮﺻﻲ – إ َ أ َْو ً ﻳﺼ Durdurdu, bekletti : إِﻳ َﻘﺎﻓًﺎ- ﻒ ُ ِﻒ – ﻳُﻮﻗ َ َأ َْوﻗ Kuyu : ﺎر ٌ َ ﺑِﺌ،ﺎر ٌ َﺑِْﺌـ ٌﺮ )ج( آﺑ Deve : ٌﺑَ ِﻌﲑٌ )ج( أَﺑْ ِﻌ َﺮة Ulaştı, yetişti : ﺑُـﻠُﻮﻏًﺎ- ﺑَـﻠَ َﻎ – ﻳَـ ْﺒـﻠُ ُﻎ 193 ِ Hayvan : ﻴﻤﺔٌ )ج( ﺑَـ َﻬﺎﺋِ ُﻢ َ َ … iken : ﺑَـ ْﻴـﻨَ َﻤﺎ Yalvardı, niyaz etti : ﻀ ﱡﺮ ًﻋﺎ إﱃ َ َﻀ ﱠﺮعُ – ﺗ َ َع – ﻳَـﺘ َ َﺗ َ ﻀ ﱠﺮ Yardımlaştı : ﺎوﻧًﺎ ُ ﺗَـ َﻌ- ﺗَـ َﻌ َﺎو َن – ﻳَـﺘَـ َﻌ َﺎو ُن Yavaş davrandı : ﱠﻞ – ﲤََﱡﻬﻼً ِﰲ ُ ﱠﻞ – ﻳَـﺘَ َﻤﻬ َ ﲤََﻬ Liste : ﺎت ٌ َﺖ )ج( أَﺛْـﺒ ٌ َﺛَـﺒ Rurubetli / nemli toprak, toprak : ﱠﺮى َ اﻟﺜـ Korkak : َُﺟﺒَﺎ ٌن )ج( ُﺟﺒَـﻨَﺎء ِ ْ ﺟﻨَﺎح )ج( أ Kanat : ٌﺤﺔ ٌ َ َ َﺟﻨ Asker : ي )ج( ُﺟﻨُﻮ ٌد ُﺟ ْﻨ ِﺪ ﱞ Komşu : (ات ٌ ﺟﺎرةٌ( )ج( ِﺟ َﲑا ٌن ) َﺟ َﺎر ٌ َﺟ َ ) ﺎر Bize yeter : ﺴﺒُـﻨَﺎ ْ َﺣ Kaya kuşu, tarla kuşu :اﳊُ ﱠﻤ ُﺮ Yükledi, sorumluluk olarak verdi, taşıttı :ً َﲢْ ِﻤﻴﻼ- ﻞ ُ ﱠﻞ – ُﳛَ ﱢﻤ َ َﲪ ٌ ََﲪ Yük, kargo :ﺎل ْ ِﲪْ ٌﻞ )ج( أ Çaba gösterdi, uğraştı :ًﺎوﻟَﺔ َ َ ُﳏ- ُﳛَﺎ ِو ُل-َﺣ َﺎو َل ِ ﺎش Yer haşereleri / böcekleri :اﻷرض ُ َﺧ َﺸ ﻒ )ج( ُﺧ ﱞ ُﺧ ﱞ Ayakkabı, mest, terlik : ﺎف ٌ أَ ْﺧ َﻔ،ﻒ ِ ِ Dava açtı, tartışma yaptı : ﺎﻣﺎ َ ﺧ،ًﺎﺻ َﻤﺔ َ َﺎﺻ َﻢ – ُﳜَﺎﺻ ُﻢ – ُﳐ َ َﺧ ًﺼ ِ َﺧ،ﺎت Özellik, nitelik : ﺺ ﺻﻴﱠﺔٌ )ج( َﺧﺎ ﱢ َﺧﺎ ﱢ ٌ ﺻﻴﱠ َ ُ ﺼﺎﺋ Gösterdi : َد ﱠل – ﻳَ ُﺪ ﱡل – َدﻻَﻟَﺔً َﻋﻠﻰ ِ Yok etti, yerle bir etti : ﲑا ً ﺗَ ْﺪﻣ- َد ﱠﻣ َﺮ – ﻳُ َﺪ ﱢﻣ ُﺮ Hayvan, binek hayvanı : اب َداﺑﱠﺔٌ )ج( َد َو ﱡ Döndü, dolaştı, devriye attı : َد َوَراﻧًﺎ،ور – َد ْوًرا ُ َد َار – ﻳَ ُﺪ Kovdu, defetti : َذﺑًّﺎ- ب ب – ﻳَ ُﺬ ﱡ َذ ﱠ (Hayvanı) kurban etti, boğazladı : َذ ْﲝًﺎ- ﺢ ُ ََذﺑَ َﺢ – ﻳَﺬْﺑ Bağladı : َرﺑْﻄًﺎ- ﻂ ُ ِﻂ – ﻳَـ ْﺮﺑ َ ََرﺑ (Kur'ân'ı) tertil ile okudu : ً ﺗَـ ْﺮﺗِﻴﻼ- ﱢﻞ ُ َرﺗﱠ َﻞ – ﻳُـ َﺮﺗ ِ Ruhsat verdi, izin verdi : ﻴﺼﺎ ً ﺗَـ ْﺮﺧ- ﱢﺺ ُ ﱠﺺ – ﻳُـ َﺮﺧ َ َرﺧ 194 Geri verdi : َر ﱠد – ﻳَـ ُﺮ ﱡد – َردًّا إﱃ Yaş, taze : ْﺐ ٌ َرﻃ Himaye etti, baktı, gözetti : ً ِر َﻋﺎﻳَﺔ،َر َﻋﻰ – ﻳَـ ْﺮ َﻋﻰ – َر ْﻋﻴًﺎ Yumuşak / kibar / nazik davrandı :َرﻓَ َﻖ – ﻳَـ ْﺮﻓُ ُﻖ – ِرﻓْـ ًﻘﺎ ﺑِـ ِ Gözetti, denetledi, teftiş etti :ً ُﻣ َﺮاﻗَـﺒَﺔ- ﺐ ُ ﺐ – ﻳُـ َﺮاﻗ َ ََراﻗ Kovdu, defetti, azarladı : َز ْﺟ ًﺮا- َز َﺟ َﺮ – ﻳَـ ْﺰ ُﺟ ُﺮ Subhânallah diyerek Allah'ı zikretti : ﻴﺤﺎ ً ِ ﺗَ ْﺴﺒ- َﺳﺒﱠ َﺢ – ﻳُ َﺴﺒﱢ ُﺢ Yerde sürükledi, çekti : َﺳ ْﺤﺒًﺎ- ﺐ ُ ﺐ – ﻳَ ْﺴ َﺤ َ َﺳ َﺤ اﻟ ﱡ Polis :ُﺸ ْﺮﻃَﺔ ِ ٌ َﺷ ْﻔﺮةٌ )ج( َﺷ َﻔﺮ Büyük bıçak : ﺎر ٌ ﺷ َﻔ،ات َ َ Su içirdi, suladı : َﺳ ْﻘﻴًﺎ- ﺴ ِﻘﻲ ْ ََﺳ َﻘﻰ – ﻳ ِ Bıçak :ﲔ ٌ ِﺳ ﱢﻜ ُ ﲔ )ج( َﺳ َﻜﺎﻛ (Hayvanın) derisini yüzdü, sıyırdı : ﺨﺎ ً َﺳ ْﻠ- َﺳﻠَ َﺦ – ﻳَ ْﺴﻠَ ُﺦ ِ İştirak etti, katıldı :ﺎرَﻛﺔً ِﰲ َ َﺷ َﺎر َك – ﻳُ َﺸﺎر ُك – ُﻣ َﺸ Duvar saati : ﺎﻋﺔُ ا ْﳊَﺎﺋِ ِﻂ َ َﺳ Güttü, sürdü, sevketti : َﺳ ْﻮﻗًﺎ- ﺴﻮ ُق ُ ََﺳﺎ َق – ﻳ Koyun : ِﺷﻴَﺎء،َﺷﺎةٌ )ج( ِﺷ َﻮاء Tabiat, doğa, mizaç, karakter : ﻴﻌﺔٌ )ج( ﻃَﺒَﺎﺋِ ُﻊ َ ِﻃَﺒ (Kapıyı) çaldı : ﻃَ ْﺮﻗًﺎ- ﻃََﺮ َق – ﻳَﻄ ُْﺮ ُق Uçtu : ﻃَﻴَـ َﺮاﻧًﺎ- ُﺎر – ﻳَ ِﻄﲑ َ َﻃ Tavaf etti, döndü, tur attı : ﻃََﻮاﻓًﺎ- ﻮف ُ ُﺎف – ﻳَﻄ َ َﻃ Kuş : ﻃَﺎﺋٌِﺮ )ج( ﻃَْﻴـ ٌﺮ Uçak : ات ٌ ﻃَﺎﺋَِﺮةٌ )ج( ﻃَﺎﺋَِﺮ ِ Susadı, ağzı kurudu : ً ﻇَ َﻤﺄ- ُْﻤﺄ َ ﻇَﻤ َﺊ – ﻳَﻈ Hayvanın sırtı :ﻮر ٌ ﻇَ ْﻬ ُﺮ اﳊﻴﻮان )ج( ﻇُ ُﻬ ِ İfade etti, dile getirdi : ﲑا َﻋ ْﻦ ً َﻋﺒﱠـ َﺮ – ﻳُـ َﻌﺒﱢـ ُﺮ – ﺗَـ ْﻌﺒ Sesini yükseltti, bağırdı, yardıma çağırdı : ﺠﺎ إﱃ ًّ َﻋ ﱠﺞ – ﻳَ ِﻌ ﱡﺞ – َﻋ Kuş yükselip kanatlarıyla alta gölge yaptı :ﺸﺎ ً ﺗَـ ْﻌ ِﺮﻳ- ش ُ ش – ﻳُـ َﻌ ﱢﺮ َ َﻋ ﱠﺮ Ot, çayır : ﺎب ٌ ﺐ )ج( أَ ْﻋ َﺸ ٌ ﻋُ ْﺸ Serçe : ُﺼﺎﻓِﲑ ْ ُﻋ َ ﻮر )ج( َﻋ ٌ ﺼ ُﻔ 195 Susadı, susuz kaldı : ﺸﺎ ً َ َﻋﻄ- ﺶ ُ َﺶ – ﻳَـ ْﻌﻄ َ ََﻋﻄ Derin : َﻋ ِﻤﻴ ٌﻖ Sert : ﻴﻒ ٌ َِﻋﻨ ِ Tedavi etti, muayene etti : ِﻋﻼَ ًﺟﺎ،ًﺞ – ُﻣ َﻌﺎ َﳉَﺔ ُ َﻋﺎ َﰿَ – ﻳُـ َﻌﺎﻟ ِ اﻟﱪ َِ َﻋ ِﺎﻣ ُﻞ Postacı : ﻳﺪ (Kuş) öttü, şakıdı : ﺗَـﻐْ ِﺮﻳ ًﺪا- ﻏَ ﱠﺮ َد – ﻳُـﻐَﱢﺮ ُد Kalın / kaba / sert oldu :ً ِﻏ ْﻠﻈَﺔ- ﻆ ُ ُﻆ – ﻳَـﻐْﻠ َ ُﻏَﻠ (Birinin mahrumiyetiyle) perişan etti : ﻓَ ْﺠ ًﻌﺎ ﺑِـ- ﺠ ُﻊ َ ﻓَ َﺠ َﻊ – ﻳَـ ْﻔ (Hayvan ve bitkilerin) küçüğü, yavru, filiz : خ ٌ خ )ج( أَﻓـ َْﺮا ٌ ﻓَـ ْﺮ ِ (Bir şey hakkında) düşündü : ﲑا ﰲ ً ﻓَ ﱠﻜ َﺮ – ﻳُـ َﻔ ﱢﻜ ُﺮ – ﺗَـ ْﻔﻜ Sert / acımasız / merhametsiz oldu : ﺎوًة َ ﻗَ َﺴ،ﺴﻮ – ﻗَ ْﺴ َﻮًة ُ ﻗَ َﺴﺎ – ﻳَـ ْﻘ Ciğer, yürek vb. iç organ, ciğer: َﻛﺒِ ٌﺪ )ج( أَ ْﻛﺒَﺎ ٌد Dağladı, ütüledi, yaktı : َﻛﻴًّﺎ- َﻛ َﻮى – ﻳَ ْﻜ ِﻮي Hırsız : ﻮص ﻟِ ﱞ ٌ ُﺼ ُ ﺺ ) ج( ﻟ (Köpek) yorgunluk / susuzluktan dilini çıkardı : َﳍْﺜًﺎ- ﺚ ُ ﺚ – ﻳَـﻠ َْﻬ َ ََﳍ Sakin, telaşsız : َﱐ اﳌُﺘَﺄ ﱢ Yorgun : ﺐ )ج( ُﻣ ْﺘـ َﻌﺒُﻮ َن ٌ ُﻣ ْﺘـ َﻌ Suçlu : ﳎ ِﺮُﻣﻮ َن ُْ (ُْﳎ ِﺮٌم )ج Övdü, methetti : َﻣ ْﺪ ًﺣﺎ- ح ُ َﻣ َﺪ َح – ﳝَْ َﺪ Geçti, uğradı : ... َﻋﻠَﻰ/ َﻣ ًّﺮا ﺑِـ،ورا ً َﻣ ﱠﺮ – ﳝَُﱡﺮ – ُﻣ ُﺮ Rahat, konforlu : ﻳﺢ ٌ ُﻣ ِﺮ ِ ﺼﻴﺒﺔٌ )ج( ﻣ ِ Musibet, belâ, felaket : ﺐ َ َ َ ُﻣ ُ ﺼﺎﺋ Oturdu, bekledi, ikamet etti : ُﻣﻜْﺜًﺎ- ﺚ ُ ﺚ – ﳝَْ ُﻜ َ َﻣ َﻜ Korkak : ِﻣﻠْﺌًﺎ- َﻣﻸَ – ﳝَْﻸ ِ Oyun sahası : ﺐ ٌ َﻣﻠ َْﻌ ُ ﺐ )ج( َﻣﻼَﻋ ِ َﻣ Meyletti, sempati duydu, eğildi : ﻴﻞ – َﻣ ْﻴﻼً إﱃ َ ُ ﺎل – َﳝ Büyüdü, yetişti, arttı : ﳕًُُّﻮا- ﳕََﺎ – ﻳَـ ْﻨ ُﻤﻮ Terk etti, veda etti : َو ْد ًﻋﺎ- ُع – ﻳَ َﺪع َ َو َد Yasakladı, alıkoydu, engelledi : ﻧَـ َﻬﻰ – ﻳَـ ْﻨـ َﻬﻰ – ﻧَـ ْﻬﻴًﺎ ﻋﻦ Dişi kedi : ﻗِﻄﱠﺔٌ )ج( ِﻫ َﺮٌر:ٌِﻫ ﱠﺮة 196 Terk etti, veda etti : َو ْد ًﻋﺎ- ُع – ﻳَ َﺪع َ َو َد (Hayvanı) dağladı, damgaladı, işaretledi :ً ِﲰَﺔ،َو َﺳ َﻢ – ﻳَ ِﺴ ُﻢ – َو ْﲰًﺎ ِ َوﺳﺎﺋﻞ اﻟْﻤﻮاﺻﻼ Ulaşım araçları :ت َ َُ ُ َ َ Özet Cümledeki el-mef‘ûlü mutlak ögesini tanıyabilmek. el-Mef‘ûlü mutlak, cümlede fiil ile aynı kökten gelen mastardır. Dâimâ mansûb olarak ve genelde de fiilden sonra gelir. el-Mef‘ûlü mutlak çeşitlerini ayırt edebilmek. el-Mef‘ûlü mutlak, kullanılış amacına göre üç gruba ayrılır: 1. Fiilin mânâsını pekiştirir. 2. Fiilin çeşidini bildirir. 3. Fiilin sayısını belirtir. 1. Fiilin Anlamını Pekiştirmesi Bu tür el-mef’ûlü mutlak daima tekildir ve fiilden sonra gelir. Türkçe'ye şüphesiz, gerçekten, tam, muhakkak, iyi, iyice, çok, öyle ... ki, vb. lafızlarla tercüme edilir. ِ ﺎدﻩُ ِرْزﻗًﺎ َ َﻳَـ ْﺮُز ُق اﷲُ ﻋﺒ. Allah kullarına gerçekten rızık verir. ِ اﻹﺧﻼص ﻗﺮاء ًة َاﻟﻮﻟَ ُﺪ ُﺳﻮرة َ َﻗَـ َﺮأ. Çocuk İhlas suresini öyle bir okudu ki. إﲰﺎﻋﻴﻞ رﺑﱠﻪ َد ْﻋ َﻮًة َد َﻋﺎ. İsmail Rabbine tam dua etti. ُ 2. Fiilin Çeşidini Bildirmesi Fiilin yapılış şeklini bildiren el-mef‘ûlü mutlak ya isim ya da sıfat tamlaması olarak gelir. Türkçeye gibi, şeklinde, -ce, aynen, tıpkı, tam … vb. lafızlarla tercüme edilir. İsim tamlaması: ِ اﻷﺑﻄﺎل ﻗﺘﺎل ﻗﺎﺗَﻞ. َ اﳉﻨﻮد ﰲ اﳊﺮب ُ Askerler harpte kahramanlar gibi savaştılar. ِ َداء اﻟﺮ ﺟﻞ َ أدﱠى اﻟﻮﻟ ُﺪ اﻟﺼﻼ َة أ. Çocuk namazı adam gibi kıldı. Sıfat tamlaması: ِ َاﻟﻮﻟَ ُﺪ ُﺳﻮرة ًاﻹﺧﻼص ﻗﺮاء ًة ﺻﺤﻴﺤﺔ َ َﻗَـ َﺮأ. Çocuk İhlas suresini doğru bir şekilde okudu. ﺻﺤﻴﺤﺎ َداء ً ً أدﱠى اﻟﻮﻟﺪ اﻟﺼﻼ َة أ. Çocuk namazı doğru bir şekilde kıldı. 197 3. Fiilin Sayısını Bildirmesi Fiilin kaç defa yapıldığını bildiren el-mef’ûlü mutlak, ٌ ﻓَـ ْﻌﻠَﺔkalıbında gelen masdar-ı merra’dan elde edilir. Türkçe’ye kere, defa, kez… vb. lafızlarla tercüme edilir. Müfred (tekil), müsennâ (ikil) veya cemi (çoğul) olarak gelebilir. Eğer mastarın başında sayı varsa, o sayı muzâf olarak el-mef’ûlü mutlak, mastar da onun muzafun ileyhi olur. Müfred (Tekil): ت َﺧﻄ َْﻮًة ُ َﺧﻄَ ْﻮ. Bir adım attım. Müsennâ (İkil): ِ ْ ت َﺧﻄ َْﻮﺗَـ ﲔ ُ َﺧﻄَ ْﻮ. İki adım attım. Cemi (Çoğul): ٍ ت َﺧﻄَﻮ ات َ ُ َﺧﻄَ ْﻮ. Defalarca adım attım ٍ ت أَرﺑﻊ َﺧﻄَﻮ ات َ َ َْ ُ َﺧﻄَ ْﻮ. Dört adım attım. el-Mef‘ûlü mutlak yerine geçen lafızları kavrayabilmek. Sıfat tamlaması şeklinde gelen el-mef‘ûlü mutlakta bazen isim düşer ve sadece sıfat kalır. Bu durumda sıfat, el-mef‘ûlü mutlak olur. ْﺖ َﻛﺜِ ًﲑا َ . Çok güldüm. ُ ﺿ ِﺤﻜ ِ Bu cümlenin aslı şöyledir: ﲑا َ ْﺖ َ. ُ ﺿ ِﺤﻜ ً ﺿ ْﺤ ًﻜﺎ َﻛﺜ ذَ َﻛ َﺮ اﷲَ َﻛﺜِ ًﲑا. Allah'ı çok zikretti. ِ ِ Bu cümlenin aslı da şudur:ﲑا ً ذَ َﻛ َﺮ اﷲَ ذ ْﻛ ًﺮا َﻛﺜ. Ayrıca ُﻛﻞﱞ, ﺾ ٌ ﺑَـ ْﻌvb. kelimeler de mastarın başına gelerek el-mef’ûlü mutlak olabilirler. َﺷﺒِ َﻊ ُﻛ ﱠﻞ اﻟﺸ ْﱢﺒ ِﻊ. Tam doydu. ﺾ اﻟ َْﻤ ْﺸ ِﻲ ُ َﻣ َﺸ ْﻴ. Biraz yürüdüm. َ ﺖ ﺑَـ ْﻌ el-mef‘ûlü mutlak olarak kullanılan mansûb mastarları tanımak. Bazı mansûb mastarlar da yaygın bir şekilde fiilsiz olarak kullanılıp elmef‘ûlü mutlak olarak kabul edilirler. Bunların başlıcaları şunlardır: ُﺷﻜ ًْﺮا. Teşekkür ederim. َﻋ ْﻔ ًﻮا. Bir şey değil, affedersiniz. َﻣ ْﺮ َﺣﺒًﺎ. Merhaba .ﻀﺎ ً ْأَﻳ. Yine, de. 198 Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirme bildiren el-mef‘ûlü mutlak vardır? a. .ﺼ ُﻔﻮرًة ﺻﻐﲑًة ْ َرأ ْ ُﻳﻨﺐ ﰲ اﳊﺪﻳﻘﺔ ﻋ ُ َت ز b. .ًﻳﻌﻘﻮب إﱃ ﻋﺜﻤﺎن رﺳﺎﻟﺔً ﻃﻮﻳﻠﺔ ﻛﺘﺐ ُ َ ِ أَ ْﻛﺮم اﻟﻮِزﻳﺮ اﳌﺪ ﱢرﺳﲔ واﳌﺪ ﱢر c. .ﺳﺎت إﻛﺮاﻣﺎ ﺣﺴﻨًﺎ ُ َ ََ d. .ت ﺻﺪﻳﻘﻲ ﻣﺴﺎﻋﺪ ًة ُ ﺎﻋ ْﺪ َ َﺳ ِ e. .ﺖ ﻧﻮﻣﺎ ﻋﻤﻴﻘﺎ ُ ْﳕ 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilin yapılış şeklini bildiren el-mef‘ûlü mutlak yoktur? ِ a. .ﲑا ً أَ ْﲪَ ُﺪ اﷲَ ﲪَْ ًﺪا َﻛﺜ b. .ﺻﺎم اﳌﺴﻠﻢ ﺷﻬﺮ رﻣﻀﺎن ﺻﻴﺎﻣﺎ َ ِ c. .ﺻﺎ ﺷﺪﻳﺪا ً اﻫﻴﻢ ﻋﻠﻰ اﺧﺘﻴﺎر اﻟﺼﺪﻳﻖ ﺣ ْﺮ ُ َْﳛ ِﺮ ُ ص إﺑﺮ d. .ﺐ ﳕًُُّﻮا ﺳﺮﻳﻌﺎ ُ ﳕََﺎ اﻟﻌُ ْﺸ ِ e. .اﳌﺴﺎﺑﻘﺔ ﻓﻮزا ﻋﻈﻴﻤﺎ ﻳﻖ ﰲ ُ ﻓﺎز اﻟﻔﺮ 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilin yapılış sayısını belirten el-mef’ûlü mutlak vardır? أﻛﻞ a. .ًاﻟﻄﻔﻞ اﻟﺘُـ ﱠﻔﺎﺣﺔَ أﻛﻠﺔ ُ َ b. .ﺷﻌﻴﺐ ﻋﻠﻰ اﻟﻨﺠﺎح َﻋ ْﺰًﻣﺎ ﻋﺰم َ ُ ِ ﻧَﺼﺮ c. .ﺼ ًﺮا ْ َت اﻟﻔﺘﺎةُ أ ﱠﻣﻬﺎ ﻧ ََ d. .ﻧَﺎم اﻟﻌ ﱠﻤﺎل اﳌﺘﻌﺒﻮن ﻃﻮﻳﻼ ِ ﺳﻌ e. .اﻟﻄﺎﻟﺒﺎت إﱃ ﻃﻠﺐ اﻟﻌﻠﻢ َﺳ ْﻌﻴًﺎ ﺖ ُ ََ ِ ْ ﺎم َﺳ ْﺠ َﺪ 4. ﺗﲔ ﺑَـ ْﻌ َﺪ َﻣﺎ َﺳ َﻬﺎ ﰲ اﻟﺼﻼة َﺳ َﺠ َﺪ. Cümlesinin Türkçe karşılığı ُ اﻹﻣ َ aşağıdakilerden hangisidir? a. İmam namazın sonunda iki secde yapar. b. İmam namazda yanıldıktan sonra secde yaptı. c. İmam, namazda yanıldıktan sonra iki secde yaptı. d. İmamın namazda yanıldıktan sonra iki secde yapması gerekir. e. İmam namazda hata ettikten sonra bir secde daha yaptı. 5. "Ekonomik krizden bir sene sonra ticarî hayat, gerçekten canlandı." Cümlesinin Arapça karşılığı aşağıdakilerden hangisidir? a. .ﻧَ ِﺸﻄَﺖ اﳊﻴﺎةُ اﻟﺘﺠﺎرﻳّﺔ ﺑﻌﺪ اﻷزﻣﺔ ﺑِﺴﻨﺔ ﻧﺸﺎﻃﺎ b. .ﻧَ ِﺸﻄَﺖ اﳊﻴﺎةُ اﻟﺘﺠﺎرﻳّﺔ ﺑﻌﺪ اﻷزﻣﺔ اﻟﺴﻴﺎﺳﻴّﺔ ﺑِﺸﻬﺮ ﻧﺸﺎﻃﺎ 199 c. .ﺴﻴﺎﺳﻴّﺔ ﻗﺒﻞ اﻷزﻣﺔ اﻻﻗﺘﺼﺎدﻳّﺔ ﺑِﺴﻨﺔ ﻧﺸﺎﻃﺎ ﻧَ ِﺸﻄَﺖ اﳊﻴﺎةُ اﻟ ﱢ d. .ﻧَ ِﺸﻄَﺖ اﳊﻴﺎةُ اﻟﺘﺠﺎرﻳّﺔ ﺑﻌﺪ اﻷزﻣﺔ اﻻﻗﺘﺼﺎدﻳّﺔ ﺑِﺸﻬﺮ ﻧﺸﺎﻃﺎ e. .ﻧَ ِﺸﻄَﺖ اﳊﻴﺎةُ اﻟﺘﺠﺎرﻳّﺔ ﺑﻌﺪ اﻷزﻣﺔ اﻻﻗﺘﺼﺎدﻳّﺔ ﺑِﺴﻨﺔ ﻧﺸﺎﻃﺎ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. d Yanıtınız doğru değilse, “Pekiştirme Bildiren el-mef’ûlü Mutlak” konusunu yeniden okuyunuz. 2. b Yanıtınız doğru değilse, “Fiilin Yapılış Şeklini Bildiren El-mef’ûlü Mutlak” konusunu yeniden okuyunuz. 3. a Yanıtınız doğru değilse, “Fiilin Yapılış Sayısını Belirten Elmef’ûlü Mutlak” konusunu yeniden okuyunuz. 4. c Yanıtınız farklıysa “Fiilin Yapılış Şeklini Bildiren El-mef’ûlü Mutlak” konusunu yeniden okuyunuz. 5. e Yanıtınız doğru değilse, “Pekiştirme Bildiren El-mef’ûlü Mutlak” konusunu yeniden okuyunuz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 ِ ِ ﺖ اﻷَﻣﻮاج اﻟ ﱠ ِ ﺣﻄﱠﻤ. Dalgalar gemiyi paramparça etti. ﻴﻤﺎ ُ َْ ً ﺴﻔﻴﻨَﺔَ َﲢْﻄ َ َ ﺎم اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن ﻗِﺮاء ًة ُ ﻗَـ َﺮأَ اْ ِﻹ َﻣ. İmam öyle bir Kur’ân okudu ki! ض َﺣ ْﻔ ًﺮا َ ﺣ َﻔ َﺮ اﻟ ُْﻤ َﺰارِعُ اْﻷ َْر. َ Çiftçi tarlayı iyice kazdı. Sıra Sizde 2 ِ َﺣ ِﺰﻧ. ﺖ اْﻷُ ﱡم َﻋﻠَﻰ ﻓَـ ْﻘ ِﺪ ﺑِْﻨﺘِﻬﺎ ُﺣ ْﺰﻧﺎ َﺷ ِﺪﻳ ًﺪا َ Anne kızını kaybettiğine çok üzüldü. ﺣ ﱠﻞ اﻟ ُْﻤ ِﺪ ُﻳﺮ اﻟ َْﻤ ْﺴﺄَﻟَﺔَ َﺣﻼًّ ﺗَ ًّﺎﻣﺎ. َ Müdür problemi tamamen halletti. ﳛ َﻤ ُﺪ اﻟ ُْﻤ ْﺆِﻣ ُﻦ َرﺑﱠﻪُ ﲪَْ ًﺪا َﻛﺜِ ًﲑا. َْ Mü’min, Rabbine çokça hamdeder. Sıra Sizde 3 ِ ْ أَ َﻛﻞ اﻟﻄﱢْﻔﻞ ِﻣ َﻦ اﻟﻄﱠ َﻌ ِﺎم أَ ْﻛﻠَﺘَـ. Çocuk yemekten iki kere yedi. ﲔ ُ َ ٍ َأَ َﻛﻞ اﻟﻄﱢْﻔﻞ ِﻣﻦ اﻟﻄﱠﻌ ِﺎم أَ َﻛﻼ. Çocuk yemekten defalarca yedi. ت َ َ ُ َ ب اﻟ ِْﻘ ﱡ ِ ْ ﱭ َﺷ ْﺮﺑَـﺘَـ ِ َ ﻂ ِﻣ َﻦ اﻟﻠﱠ ﲔ َ َﺷ ِﺮ. Kedi sütten iki kere içti. 200 ِ َﺷ ِﺮب اﻟ ِْﻘ ﱡ. Kedi sütten defalarca içti. ٍ ﱭ َﺷﺮﺑ ﺎت َ َ َ ِ َ ﻂ ﻣ َﻦ اﻟﻠﱠ ِ ُ ﻃَﺒـﻌ. Kitabı iki kere bastım. ِ ْ ﺎب ﻃَْﺒـ َﻌﺘَـ ﲔ َْ َ َﺖ اﻟﻜﺘ ِ ﺖ ٍ اﻟﻜﺘَﺎب ﻃَﺒـﻌ ﺎت ُ ﻃَﺒَـ ْﻌ. Kitabı defalarca bastım. ََ َ Yararlanılan Kaynaklar Abdürrahim, F. (1415). Durûsu’l-Lugati’l-Arabiyye li-Gayri’n-Nâtikîne bihâ, Medine. Çörtü, M. Meral (1998). Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul. el-Fevzân, Abdurrahman b. İbrahim – Huseyn, Muhtar et-Tâhir – Fadl, Muhammed Abdülhâlik Muhammed (2003), el-Arabiyye Beyne Yedeyk, Riyad. Güler İ. - Günday, H.-Şahin, Ş., (2001). Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. Komisyon, (1985) Ta‘limu’l-Arabiyye li-Gayri’n-Nâtıkîne bihâ elKitabu’l-Esâsî, Mekke. Maksudoğlu, Mehmet (1992). Arapça Dilbilgisi, İstanbul. Sînî, Mahmud İsmail vd., (ts.). el-Kavâidü’l-Arabiyyetü’l-Müyessera, İstanbul. _______, el-Arabiyye li’n-Nâşiîn, İstanbul. Uralgirary, Yusuf (1986). İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad 201 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Arapçadaki mef‘ûlün leh/lieclih konusunu açıklayabilecek, • Mef‘ûlün leh’in tanımını yapabilecek, • Mef‘ûlün leh’in harf-i cersiz kullanılabilmesi için gereken şartları tanımlayabilecek, • Türkçedeki sebep ulaçlarının Arapçadaki karşılığı olan mef‘ûlün leh/lieclih’i söyleyeceğiniz ve yazacağınız cümlelerde rahatça ve doğru olarak kullanabileceksiniz. Anahtar Kavramlar • Mef‘ûl • Mef‘ûlün lieclih • Mef‘ûlün leh • Mef‘ûlün minh • Sebep ulaçları Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Mef‘ûlün leh’in Türkçedeki karşılığı olan sebep ulaçları konusunu herhangi bir Türkçe dilbilgisi kitabından okuyunuz. • Mehmet Maksudoğlu’nun Arapça Dilbilgisi ve M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv kitaplarından mef’ûlün leh konusunu okuyarak ön hazırlık yapınız. 202 el-Mef‘ûlü Leh ُ ُاﻟ َْﻤ ْﻔﻌ ُﻮل ﻟَﻪ GİRİŞ Hangi dilde olursa olsun kurulan cümlelerde yapılan işin niçin yapıldığını veya ne maksatla meydana geldiğini gösteren kısımlar bulunur. Çünkü insanoğlu akıllı bir varlıktır ve herhangi bir işi sebepsiz yapmaz. İşte bu sebeple biz söylediğimiz veya yazdığımız cümlelerde gerek gördüğümüzde bir işi niçin yaptığımızı da belirtiriz. Sözgelimi “Adam biraz dinlenmek için koltuğa oturdu” dediğimizde adamın koltuğa ne sebeple oturduğunu belirtmek istediğimizden “dinlenmek için” sözcüklerini de cümlemize eklemiş oluruz. Türkçe dilbilgisinde “-mekle”, “-eceğinden”, “-ediğinden (dolayı, ötürü), “-diği” ya da “-mek için, -eceği için” gibi yapılardaki ulaçlara sebep ulaçları demekteyiz. Bu ulaçlar Türkçede kendisinden sonraki eylemin sebebi olmaktadırlar. Dilimizdeki bu sebep ulaçlarının Arapçadaki karşılığı اﳌﻔﻌﻮل ﻟﻪ mef’ûlün leh’tir. Arapça nahiv (sentaks= cümle yapısı) kitaplarında bu terimi ifâde etmek için اﳌﻔﻌﻮل ﻷﺟﻠﻪve اﳌﻔﻌﻮل ﻣﻨﻪterimleriyle de karşılaşabilmekteyiz. Bu üç terim de aynı şeyi ifâde eder. Farklı nahiv kitaplarında bu değişik gibi görünen isimlendirmeleri görenler ayrı şeyler sanmaktadırlar. Arapça mânâ ِ ve أﺟﻞ ِ ’ ِﻣ ْﻦnin harflerinden ( اﻟﻼمlâm) sebep bildirmede en yaygın olandır. ﻷﺟﻞ ِ sözlükteki anlamı ise “için” ve “sebebiyle” demektir. Ayrıca ﻣ ْﻦcerr harfi de sebep mânâsını ifâde etmek için kullanılanlardandır. İşte ifâde ettikleri bu anlamlardan dolayı bu mef‘ûl, mef‘ûlün leh/lieclih/minh diye isimlendirilmiş olmalıdır. Mef’ûlün leh’e “cümlede fiilin ne için yapıldığını gösteren mef’ûldür” diyebiliriz. Bu ünitede önce mef’ûlü leh’lerden çok sayıda bulunan bir metin harekeli olarak verilecek, sonra parçayı kavramaya yönelik sorular yer alacaktır. Daha sonra mef’ûlün leh’in örnekleriyle birlikte tanımı ve mansûb ve mecrûr gelme durumları incelenecektir. Bunun ardından da konunun değişik örnekler vasıtasıyla öğrencilerin zihinlerinde yerleşmesini hedefleyen çeşitli alıştırmalar bulunacaktır. Zira bir dili öğrenirken asıl amaç, dilbilgisi kurallarını papağan gibi tekrarlamak değil, konuşurken ve yazarken kuracağımız cümlelerde onları kullanabilmektir. İşte bizim vereceğimiz alıştırmaların da bu amaca hizmet etmesi düşünülmektedir. 203 Mef‘ûlün leh örnekleri için http://www.schoolarabia.net adresine başvurabilirsiniz. OKUMA PARÇASI ﺼﺔُ ﺗَ ِ ﺎﺟ ٍﺮ ﻗِ ﱠ ﺾ اﻟﻨـﱠﻮ ِ ِ اﺣﻲ ِ ﻟﻼ ﱢﲡَﺎ ِر وَﻛﺎ َن ِﻋ ْﻨ َﺪﻩُ ِﻣﺎﺋَـﺔُ ِرﻃْ ٍـﻞ ﺣ ِﺪﻳـ ًﺪا ،ﻓَﺄ َْو َد َﻋ َﻬـﺎ أَﺣـ َﺪ ِﺟﲑاﻧِ ِـﻪ ِﺣ ْﻔﻈًـﺎ ِﳍَـﺎ ِﻣـﻦ اﻟﺘﱠـﻠَ ِ ـﻒ ،ﰒُﱠ َ َ َ َﺧ َﺮ َج ﺗَﺎﺟ ٌﺮ َإﱃ ﺑَـ ْﻌ ِ َ َ َ ٍ ـﺎل اﻟﺘﱠ ِ ـﺖ أَ ْن ﻻَ َﺷ ْـﻲ َء أَﻗْﻄَ ُـﻊ ﺎل ﻟَﻪُ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ :ﻗَـ ْﺪ أَ َﻛﻠَْﺘـﻪُ اﳉِ ْـﺮ َذا ُن .ﻓَـ َﻘ َ ﺲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﺪ ،ﻓَـ َﻘ َ ـﺎﺟ ُﺮ :ﻗَـ ْﺪ َِﲰ ْﻌ ُ َر َﺟ َﻊ ﺑَـ ْﻌ َﺪ ُﻣﺪﱠة ،واﻟْﺘَ َﻤ َ ِ ِِ ِ َﺧـ َﺬﻩُ اﻧْﺘِ َﻘﺎﻣــﺎ ،و َذﻫـ ِ ِ ﱢب أَﺑَــﺎﻩَُ ،وِﰲ اﻟﻐَـ ِـﺪ َﻣـ ﱠﺮ ﺑِـ ِـﻪ ﻟﻠﺤ ِﺪﻳـ ِـﺪ ،ﰒﱠ َﺧـ َـﺮ َج ﻓَـﻠَ ِﻘـ َـﻲ اﺑْـ َـﻦ اﻟ ﱠﺮ ُﺟـ ِـﻞ ﻓَﺄ َ ـﺐ ﺑِــﻪ َإﱃ َﻣ ْﻨ ِﺰﻟــﻪ ﻟﻴُ ـ َـﺆد َ ﻣـ ْـﻦ أَﻧْـﻴَﺎ َــﺎ َ ً َ َ َ ﺎل ﻟَﻪُ اﻟﺘ ِ ﺖ ِﻣ ْﻦ ِﻋ ْﻨ ِﺪ َك ﺑِﺎﻷ َْﻣ ِ ـﻚ، اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ،ﻓَ َﺴﺄَﻟَﻪُ َﻋ ِﻦ اﺑْﻨِ ِﻪ ،ﻓَـ َﻘ َ ﺖ ﺑَﺎ ِزﻳًﺎ ﻗَ ِـﺪ ا ْﺧﺘَﻄَ َ ﺻـﺒِﻴًّﺎ َوﻟ ََﻌﻠﱠـﻪُ اﺑْـﻨُ َ ﺲ َرأَﻳْ ُ ﱠﺎﺟ ُﺮ :ﻟَ ﱠﻤﺎ َﺧ َﺮ ْﺟ ُ ـﻒ َ ﺎل اﻟﺘﱠ ِ ﺿـﺎ ﻀﺒًﺎ وﻗَ َ ﺼ ْﺒـﻴَﺎ َن؟ ﻓَـ َﻘ َ ﻒ اﻟ ﱢ ﺎل :ﻳَﺎ ﻗَـ ْﻮ ُم َﻫ ْﻞ َِﲰ ْﻌﺘُ ْﻢ أ َْو رأَﻳْـﺘُ ْﻢ أ ﱠن اﻟﺒُـ َﺰا َة َﲣْ ِﻄ ُ ْﺳﻪُ ﻏَ َ ـﺎﺟ ُﺮ :ﻧَـ َﻌ ْـﻢ! إ ﱠن أ َْر ً ﻓَـﻠَﻄَ َﻢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َرأ َ ِ َﺧﺬ ُ ِ ﻒ ﺑـﺰاﺗُـﻬﺎ ِ ﺗَﺄْ ُﻛﻞ ِﺟ ْﺮ َذاﻧُـ َﻬﺎ اﳊَ ِﺪﻳ َﺪ ،ﻟ َْﻴﺲ ﺑِ َﻌ ِﺠ ٍ ـﺎر ُد ْد اﻟﻔﻴﻠَﺔَ ،ﻓَـ َﻘ َ ﺎل اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ :أَﻧَﺎ أ َ ﻴﺐ أَ ْن َﲣْﻄ َ ُ َ َ ْت َﺣﺪﻳـ َﺪ َكَ ،و َﻫـ َﺬا ﲦََﻨُـﻪُ ،ﻓَ ْ ُ َ َﻋﻠَ ﱠﻲ اﺑِْﲏ. ِ )ﺑﺘﺼﺮف ﻣﻦ اﻟﻨﺤﻮ اﻟﻌﺮﰊ ﻣﻦ ﺧﻼل اﻟﻨﺼﻮص ،ج ،1ص (196-7 Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız. ﺾ اﻟﻨـﱠﻮ ِ اﺣﻲ؟ َ .1ﻣ ْﻦ َﺧ َﺮ َج إِ َﱃ ﺑَـ ْﻌ ِ َ .2ﻟِﻤﺎ َذا َﺧﺮج اﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ُﺮ؟ ََ َ ِ ﺿﻊ اﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ُﺮ ِﺣ ِﺪﻳ َﺪﻩُ؟ .3ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣ ْﻦ َو َ َ ِ ع اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﳊَ ِﺪﻳ َﺪ َﺟ َﺎرﻩُ؟ .4ﻟ َﻤﺎ َذا أ َْو َد َ َ .5ﻫﻞ ﺗُ ِ ِج اﻟﺒِﻼَ ِد؟ ت إِ َﱃ َﺧﺎر ِ ﻚ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻣﺎ َﺳﺎﻓَـ ْﺮ َ َﺣ َﺪ ِﺟ َﲑاﻧِ َ ـﺖ َﻣﺎﻟ َ ﻮدعُ أَﻧْ َ َﻚ أ َ ْ .6ﻟِﻤﺎ َذا َذ َﻫﺐ اﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ُﺮ ﺑﺎﺑْ ِﻦ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ِﻞ َإﱃ َﻣ ْﻨ ِﺰﻟِ ِﻪ؟ َ َ .7ﻣﱴ اﻟْﺘَـ َﻘﻰ اﻟ ﱠﺮﺟﻞ ﺑِﺎﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ِﺮ؟ ََ ُُ َ .8ﻣﺎ َذا ﻓَـ َﻌ َﻞ اﻟﺒَﺎ ِزي؟ ِ ْﺳﻪُ؟ .9ﻟ َﻤﺎ َذا ﻟَﻄَ َﻢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َرأ َ ِ ﱠﺎﺟﺮ ﲦََﻦ اﳊ ِﺪ ِ ِ ﻳﺪ؟ .10ﻟ َﻤﺎ َذا أَ ْﻋﻄَﻰ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻟﺘ َ َ َ 2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ﺎد َ /ﲢَﱠﺮى ِ / ِ ِ ِ ِ ﱠ ﺴﻦ /اﳋَﻄْﻒ( اﻟﻔ ْﺌـ َﺮان /اﻟ ﱢ ﺴﺎب َ /ﻋ َ ) َﻛﺎﺳﺐ َ /ﺳﻠﻢ /ﻟَ َﺪى /ﺻﻴَﺎﻧَﺔ /اﻻ ْﻛﺘ َ .1اﻟﺘ ِ ﺼ ُﺪو ُق ُِﳛﺒﱡﻪُ اﷲُ ﺗَـ َﻌ َﺎﱃ. ﱠﺎﺟ ُﺮ اﻟ ﱠ 204 ع اﻟ ﱠﺮﺟﻞ ﻣﺎﻟَﻪُ أَﺣ َﺪ ُزﻣﻼَﺋِِﻪ ِﺣ ْﻔﻈًﺎ ﻟَﻪُ ِﻣﻦ اﻟﺘﱠـﻠَ ِ ﻒ. .2أ َْو َد َ ُ ُ َ َ َ َ .3ﻳ ِ ﻮدعُ ا ِﻹﻧْ َﺴﺎ ُن َﻣﺎﻟَﻪُ ِﻋ ْﻨ َﺪ َﻣ ْﻦ ﻳَﺄ َْﻣﻨُﻪُ. ُ ﻚ؟ ﺖ َﺣ ِﻘﻴﺒَﺘَ َ ِ .4ﻋ ْﻨ َﺪ َﻣ ْﻦ ﺗَـ َﺮْﻛ َ ﺻ ْﻴ َﺪﻩُ. .5اِ ْﺧﺘَﻄَ َ ﻒ اﻟﺒَﺎ ِزي َ ﺚ اﳉﺮذُ َﻋ ِﻦ اﳉُْ ِ ﱭ. .6ﻳَـ ْﺒ َﺤ ُ اﻷﺳ ُﺪ أَﻧْـﻴَﺎﺑَﻪُ. .7أ ََرى َ َﲪَ ِﺮ. ﻒ ا ِﻹ ْرَﻫﺎﺑِﻴﱡﻮ َن َﺳ ِﻔﻴﻨَﺔً ِﰲ اﻟﺒَ ْﺤ ِﺮ اﻷ ْ .8اِ ْﺧﺘَﻄَ َ ﺎر ﺑَـ ْﻌ َﺪ َﺷ ْﻬ ٍﺮ ﺑِ ْﺮﺑْ ٍﺢ َﻛﺒِ ٍﲑ. َ .9ر َﺟ َﻊ اﻟﺘﱡ ﱠﺠ ُ .10ﻳ ْﺸﺘ ِﻐﻞ اﻟ ﱠﺮﺟﻞ ﺑِﺎﻟﺘ ِ َﺳ َﻔﺎ ِرِﻩ. ﱢﺠ َﺎرة ِﰲ أ ْ َ َ ُ ُُ َ 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimeler arasından seçiniz. ﺴ َﺢ ُ /ﻣ ْﻔ َﺮد /ﲨَْﻊ( ) َد َﺧ َﻞ َ /ﻛﺜِﲑ /ﺗَـﻠَ ًﻔﺎ َ /ﻛﺒِﲑ /اِﻧْـﺘَـ َﻘﻢ ْ /أﻣﺲ /اﻟ ﱢ ﺼ ْﺒـﻴَﺎن َ /ﻣ َ ﺾ اﻟﻨـﱠﻮ ِ ِ اﺣﻲ . َ .1ﺧ َﺮج اﻟﺘﱠﺎﺟ ُﺮ َإﱃ ﺑَـ ْﻌ ِ َ ﱠﺎﺣﻴﺔ ﻣ ْﻔﺮد اﻟﻨـﱠﻮ ِ ِ اﺣﻲ . .2اﻟﻨ َ ُ ُ َ ﺾ اﻟﻨ ِ ﱠﺎس ﻻَ ﻳُـ َﻔ ﱢﻜ ُﺮو َن َﻋﺎﻗِﺒَﺔَ أ ُُﻣﻮِرِﻫ ْﻢ . .3ﺑَـ ْﻌ ُ ع اﻟ ُْﻤ َﺴﺎﻓِ ُﺮ َﺣ ِﻘﻴﺒَﺘَﻪُ ِﻋ ْﻨ َﺪ ا ْﳊَﺎ ِر ِ س ِﺣ ْﻔﻈًﺎ ِﳍَﺎ . .4أ َْو َد َ ﺻ ِﻐﲑٌ . ُ .5 ﻣﻔﺮد "اﳉُْﺮ َذا ُن" اﳉَُﺮذُ َو ُﻫ َﻮ َﺣﻴَـ َﻮا ٌن َ ِ ف اﻟ ﱠﺮﺟﻞ ﺗَ ِ ﺎﺟ ًﺮا . ﺻَ َ .6وِﰲ اﻟﻐَﺪ َ ﺎد َ ُ ﻒ ِﻣ ْﻦ ذُﻧُﻮﺑِﻨَﺎ . َ .7ﻋ َﻔﺎ اﷲُ َﻋ ﱠﻤﺎ َﺳﻠَ َ ِ ﺎر َﻋ ِﻦ اﻷَ ْﺧﻄَ ِﺎء . .8ﻳَـ ْﻌ ُﻔﻮ اﻟﻜﺒَ ُ ﻀﺒًﺎ ﻟِﻨَـ ْﻔ ِﺴ ِﻪ . .9ﻟَﻄَ َﻢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َو ْﺟ َﻬﻪُ ﻏَ َ .10اﳉﺮذُ ﲨَْﻊ ا ْﳉﺮ َذ ِ ان . َُ ُ ُْ 4. Altı çizili kelimelerin cemîlerini (çoğullarını) bulunuz. ﺾ اﻟﻨـﱠﻮ ِ ِ اﺣﻲ ِ ﻟﻼ ﱢﲡَﺎ ِر . َ .1ﺧ َﺮ َج اﻟﺘﱠﺎﺟ ُﺮ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻌ ِ َ .2ﻳ ِ ﻮدعُ اﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ُﺮ َﺣ ِﺪﻳ َﺪﻩُ َﺟ َﺎرﻩُ . ُ ﺎل ﻟَﻪُ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ :ﻗَ ْﺪ أَ َﻛﻠَﻪُ اﳉُْﺮذُ . .3ﻗَ َ ف اﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ُﺮ اﺑْ َﻦ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ِﻞ ِﰲ اﻟﻄﱠ ِﺮ ِﻳﻖ . ﺎد َ ﺻَ َ .4 205 .5ﻳَـ ْﻘﻄَ ُﻊ ا ْﳉُْﺮذُ اﳊَ ِﺪﻳ َﺪ ﺑِﻨَﺎﺑِ ِﻪ. ِِ َ .6ذﻫ ِ ﱢب أَﺑَﺎﻩُ . ﺐ ﺑِﻪ َإﱃ َﻣ ْﻨ ِﺰﻟﻪ ﻟَﻴُـ َﺆد َ َ َ ِ ﺻ ْﻴ َﺪﻩُ . ي ﳜَْ ِﻄ ُ ﻒ َ َ .7ﻋﻠ ْﻤﻨَﺎ أ ﱠن اﻟْﺒَﺎ ِز َ ﱯ. ﻒ اﻟ ﱠ ي ﳜَْ ِﻄ ُ َ .8ﻫ ْﻞ َِﲰ ْﻌ َ ﺼِ ﱠ ﺖ أ ﱠن اﻟﺒَﺎ ِز َ ﺎل اﻟﺘ ِ ﺿﺎ ﺗَﺄْ ُﻛ ُﻞ ُﺟ ْﺮ َذاﻧُـ َﻬﺎ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﺪ . .9ﻗَ َ ﺖ أ ﱠن أ َْر ً ﱠﺎﺟ ُﺮ :ﻧَـ َﻌ ْﻢ َِﲰ ْﻌ ُ َ .10وﻟ َْﻴﺲ ﺑِ َﻌ ِﺠ ٍ ْﻚ اﻷ َْر ِ ض ﻓِﻴﻼً . ﻴﺐ أَ ْن َﲣْ ِﻈ َ ﻒ َﺑﺰ ِاة ﺗِﻠ َ َ ْت َﺣ ِﺪﻳ َﺪ َكَ ،و َﻫ َﺬا ﲦََﻨُﻪُ ،ﻓَ ْﺎر ُد ْد َﻋﻠَ ﱠﻲ اﺑِْﲏ . َ .11وﻗَ َ أﺧﺬ ُ ﺎل اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ :أَﻧَﺎ َ 5. Altı çizili kelimelerin müfretlerini bulunuz. ﺾ اﻟﻨـﱠﻮ ِ ﺎﺣ ِﺔ . اﺣﻲ ﻟﻠ ﱢ ﺴﻴَ َ ﺐ َر ُﺟ ٌﻞ إِ َﱃ ﺑَـ ْﻌ ِ َ َ .1ذ َﻫ َ ِ ﺎل ِﻣﻦ ا ْﳊ ِﺪ ِ ﻳﺪ . َ .2وَﻛﺎ َن ﻋ ْﻨ َﺪ اﻟﺘﱡ ﱠﺠﺎ ِر أ َْرﻃَ ٌ َ َ ﻆ إِﻧْﺴﺎ ٌن وِﰲﱞ اﻷَﻣﺎﻧَ ِ ﺎت ِﻣﻦ اﻟﺘﱠـﻠَ ِ ﻒ. َ َْ .3ﳛ َﻔ ُ َ َ َ .4اﳉﺮ َذا ُن ِﻣﻦ ا ْﳊﻴـﻮاﻧﺎَ ِ ت اﻟﻀﱠﺎ ﱠرِة ﻷَ ْﻏ ِﺬﻳَِﺔ اﻟﻨ ِ ﱠﺎس . ُْ َ ََ َ ِ .5ﻟِ َﻜﻠِﻤ ِﺔ "أَﻧْـﻴﺎب" ﻣﻌ ٍ ﺎﻫﺎ إِ َﱃ اﻟ ُْﻤ ْﻌ َﺠ ِﻢ . ﺎن َﻛﺜِ َﲑةٌ ﻧَـ ْﻨﻈُُﺮ ﻟ َﻤ ْﻌﻨَ َ َ َ ََ ﺼ ْﺒـﻴَﺎ َن ِﰲ ﺑَـﻠَ ِﺪ ُﻛ ْﻢ ؟ ﻒ اﻟ ﱢ َ .6ﻫ ْﻞ َِﲰ ْﻌﺘُ ْﻢ أ ﱠن اﻟْﺒُـ َﺰا َة َﲣْ ِﻄ ُ .7اﻵﺑَﺎءُ ﻳُـ َﺆدﱢﺑُﻮ َن أ َْوﻻَ َد ُﻫ ْﻢ ﺑِﻄُُﺮ ٍق ﳐُْﺘَﻠِ َﻔ ٍﺔ . ِ ﻴﻤﺎ َﳍُ ْﻢ . ﺎء ُﻫ ْﻢ ﺗَـ ْﻌﻈ ً .8اﻷ َْوﻻَ ُد َْﳛ َِﱰُﻣﻮ َن آﺑَ َ َِ .9ﳚﺐ ﻋﻠَﻰ اﻷﺑـﻨ ِﺎء أَ ْن ﻳـ ُﻘ ِ َﺳﺎﺗِ َﺬ ِِ ْﻢ . ُ َ َْ َ ُ ﻮﻣﻮا ا ْﺣِ َﱰ ًاﻣﺎ ﻷ َ ِ ﻀﺒًﺎ ﻷَﻧْـ ُﻔ ِﺴ ِﻬ ْﻢ . وﺳ ُﻬ ْﻢ ﻏَ َ َ .10ﻫ ْﻞ َرأَﻳْـﺘُ ْﻢ ِر َﺟﺎﻻً ﻳَـﻠْﻄ ُﻤﻮ َن َرُؤ َ 6. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere anlamca uygun düşen kelimeleri yazınız. َ .1ﻛﺎ َن ِﻋ ْﻨ َﺪ اﻟﺘ ِ ﱠﺎﺟ ِﺮ ِ ...........رﻃ ٍْﻞ َﺣ ِﺪﻳ ًﺪا . .2ﻓَﺄ َْو َد َﻋ َﻬﺎ ِ .........ﺟﲑاﻧِِﻪ ِﺣ ْﻔﻈًﺎ َﳍَﺎ ِﻣﻦ اﻟﺘﱠـﻠَ ِ ﻒ. َ َ ﺲ َ .........ﺣ ِﺪﻳ َﺪﻩُ أي ﻃَﻠَﺒَﻪُ . .3اﻟْﺘَ َﻤ َ ﺎل ﻟَﻪُ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ :ﻗ ْﺪ .........اﳉُْﺮ َذا ُن . .4ﻓ َﻘ َ ﺖ أ ْن ﻻَ ........أﻗْﻄَﻊ ِﻣﻦ أَﻧْـﻴﺎ ِ ﺎ ﻟِﻠْﺤ ِﺪ ِ ﺎل اﻟﺘ ِ ﻳﺪ . .5ﻓَـ َﻘ َ ﱠﺎﺟ ُﺮ :ﻗَ ْﺪ َِﲰ ْﻌ ُ ُ ْ َ َ َ ﻀﻰ ِﰲ ﻃَ ِﺮ ِﻳﻘ ِﻪ ﻓَـﻠَ ِﻘ َﻲ اﺑْ َﻦ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ِﻞ ......اﻧْﺘِ َﻘ ًﺎﻣﺎ . .6ﰒُﱠ َﻣ َ َ .7وِﰲ اﻟﻐَ ِﺪ أي اﻟﻴَـ ْﻮِم اﻟﺘﱠﺎﱄ َﻣ ﱠﺮ ـِ ..... اﻟﺮﺟﻞ ﻓَ َﺴﺄﻟَﻪُ َﻋ ِﻦ اﺑْﻨِ ِﻪ . 206 ِ اﻟﺘ..... ﻗَﺎل.8 ِ ﺖ ِﻣ ْﻦ ِﻋ ْﻨ َﺪ َك ﺑِﺎﻷ َْﻣ . ﺻﺒِﻴًّﺎ ُ َﺧ َﺮ ْﺟ........ :ﱠﺎﺟ ُﺮ َ ...... ﺑَﺎ ِزﻳًﺎ ﻗَ ْﺪ...... ﺲ ﻓِﻴﻼً ؟........ َﻫ ْﻞ ﳝُْ ِﻜ ُﻦ ﻟِﻠْﺒَﺎ ِزي أ ْن، ﻚ َ ُ َرأْﻳ.........9 ِ ُ وﻟﺪﻩ..... أ ْن.... اﳉﺪﻳﺪ وﻃَﻠَﺐ ِﻣﻦ ِ ِ ﱢﻬﺎﻳﺔ أ ْﻋﻄَﻰ اﳉﺎر اﻟﺘ .إﻟﻴﻪ ﱠﺎﺟ ُﺮ ﺑَ َﺪ َل َ ﰲ اﻟﻨـ.10 ْ َ َُ 7. Aşağıdaki verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını bulunuz. ِ ٍ ِ ﺎﺟﺮ إِ َﱃ ﺑـ ْﻠ َﺪ ٍة ﻟِﻴﺘ ِ ِ َع ِﻣﺎﺋَﺔَ ِرﻃ ٍْﻞ ﺣ ِﺪﻳ ًﺪا أﺣ َﺪ ِﺟﲑاﻧِِﻪ ِﺣ ْﻔﻈًﺎ َﳍَﺎ ِﻣﻦ اﻟﺘﱠـﻠ ﻒ َ ﱠﺠ َﺮ ﻓَﺄ َْو َد َ َ َ ٌ َﺐ ﺗ َ َ ِﰲ ﻳَـ ْﻮم ﻣ َﻦ اﻷَﻳﱠ ِﺎم َذ َﻫ. َ َ a. Günlerden bir gün bir tüccar ticaret yapmak için bir ülkeye gitmek istedi, komşularından birine satması için yüz rıtl (yaklaşık bir ton) demir bıraktı. b. Bir tüccar bir gün ticaret amacıyla ülke dışına gitti, kendisiyle vedalaşmak üzere komşusuna gitti ve ona yüz rıtl (yaklaşık bir ton) demir bıraktı. c. Günlerden bir gün bir tüccar ticaret yapmak için bir şehre gitti. Bu yüzden telef olmaktan korunması için yüz rıtl (yaklaşık bir ton) demiri komşularından birine emanet olarak bıraktı. d. Bir gün bir tüccar ticaret yapmak için şehrinden çıktı. Komşularından birine göz kulak olması için ve gelince kendisine teslim etmesi için yüz rıtl (yaklaşık bir ton) demir bıraktı. e. Günlerden bir gün ticaret yapmak için şehre bir tüccar geldi. Komşularından birine telef olmaktan koruması için yüz rıtl (yaklaşık bin ton) demir bırakmıştı. 8. Aşağıdaki verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılığı bulunuz. ِ ﺼ ْﺒـﻴﺎ َن؟ ﻓَـ َﻘﺎل اﻟﺘ ﻧَـ َﻌ ْﻢ إ ﱠن:ﱠﺎﺟ ُﺮ َ َﻀﺒًﺎ َوﻗ ُ ﺎل ﻳَﺎ ﻗَـ ْﻮ ُم َﻫ ْﻞ َِﲰ ْﻌﺘُ ْﻢ أ َْو َرأَﻳْـﺘُ ْﻢ أ ﱠن اﻟﺒُـ َﺰا َة َﲣْ ِﻄ َ َْﺳﻪُ ﻏ َ ﻒ اﻟ ﱢ َ َوﻟَﻄَ َﻢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َرأ ِ ِ ﻒ ﺑـﺰاﺗُـﻬﺎ ٍ ﺿﺎ ﺗَﺄْ ُﻛﻞ ُﺟ ْﺮ َذاﻧُـ َﻬﺎ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﺪ ﻟ َْﻴﺲ ﺑِ َﻌ ِﺠ .َاﻟﻔﻴﻠَﺔ ً ْأر َ َ ُ َ ﻴﺐ أَ ْن َﲣْﻄ ُ َ a. Adam öfkelendi ve başını tokatladı. Ardından şöyle dedi: Ey ahâli! Şahinlerin çocukları kapıp kaçtığını hiç duydunuz ya da gördünüz mü? Bunun üzerine tâcir dedi ki: Evet! Erkek farelerin demiri yediği bir yerde, şahinlerin filleri bile kapıp kaçmasında hiç şaşılacak bir şey yok. b. Adam öfkesinden kendi başını tokatladı ve dedi ki: Ey ahâli! Şahinler çocukları kapıp kaçıyorlar. Bunun üzerine tâcir dedi ki: Evet! Erkek fareler demiri yiyebiliyorlarsa, şahinler de filleri kaçırır. c. Adam öfkesinden kendi başını tokatladı ve dedi ki: Ey ahâli! Şahinlerin çocukları kapıp kaçtığını hiç duydunuz ya da gördünüz mü? Bunun üzerine tâcir dedi ki: Evet! Erkek fareler demiri yiyebiliyorlarsa, şahinler de filleri kaçırır. d. Adam öfkesinden kendi başını tokatladı ve dedi ki: Ey ahâli! Şahinlerin insanları kapıp kaçtığını hiç duydunuz ya da gördünüz mü? Bunun üzerine insanlar dediler ki: Evet! Erkek fareler demiri yiyebiliyorlarsa, şahinler de filleri kaçırır. 207 e. Adam öfkesinden kendi başını tokatladı ve dedi ki: Ey ahâli! Şahinlerin çocukları kapıp kaçtığını hiç duydunuz ya da gördünüz mü? Bunun üzerine tâcir dedi ki: Evet! Erkek farelerin demiri yediği bir yerde, şahinlerin filleri bile kapıp kaçması hiç te şaşılacak bir şey değildir. DİLBİLGİSİ MEF‘ÛLÜN LEH Arapça bir cümlede bulunan fiilin yapılma veya yapılmama sebebini açıklayan mastara/isme “mef‘ûlün leh” denir. Bu ögeye mef’ûlün leh denildiği gibi mef’ûlün lieclih ya da mef’ûlün min eclih de denilmektedir. Bu terimlerin üçü de aynı şeyi ifâde etmektedir. Bunlardan birini herhangi bir nahiv kitabında görenler farklı şeyler olduğunu sanmasınlar. Mef‘ûlun leh’ler cümlede fiilin işleniş sebebini bildirdiği için “niçin?” sorusuna cevap oluştururlar. Bir cümlede mef‘ûlün leh’i bulmanın yolu, cümlede sebebi bildirilen fiille birlikte “neden/niçin …. Oldu?” gibi bir soru sorarız, ِ ﺖ َإﱃ َﻫ ِﺬ ِﻩ اﳌَ ِﺪﻳﻨَﺔ ﻃَﻠَﺒﺎ ِ ﻟﻠﻌﻠ aldığımız cevap mef‘ûlün leh’tir. Mesela ْﻢ ُ “ ﻗَ ِﺪ ْﻣBen bu ً şehre ilim talep etmek/öğrenmek için geldim” cümlesine “neden geldim?” sorusunun cevabı “ ﻃَﻠﺒًﺎöğrenmek için”dir ve cümlede mef’ûlün leh’tir. Mef‘ûlün leh genel olarak mansûbtur. Ancak fiilin oluş sebebini bildirmek için zikredilen her söz her zaman mansub olmaz. Mef ‘ûlün leh’ten Harf-i Cerin Hazfedilmes: Mef‘ûlün leh’in mansûb olabilmesi başka bir deyişle harf-i cerin hazfedilmesi için şu dört şartın bir cümlede aynı anda bulunması gerekir: 1. Mef‘ûlün leh olacak sözün mastar olması: Örnek; ﺎﻋﺔً ﻟَِﺮﱢِ ْﻢ َ َﻮم اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن إﻃ ُ َﻳ ُ ﺼ Müslümanlar rablerine itaat etmek için oruç tutarlar. س ِﰲ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ ﺗَـ ْﺮ ِوﳛًﺎ َﻋ ْﻦ ﻧَـ ْﻔ ِﺴ ِﻪ ُ َﲡَﱠﻮ َل اﻟ ُْﻤ َﺪ ﱢر. Öğretmen rahatlamak için bahçede dolaştı. 2. Mef‘ülün leh olacak mastarın (iç duygularımızı ifade ettiğimiz, “saygı göstermek, küçümsemek, korkmak, bilmek, bilmemek” gibi) kalbî fiillerden olması: Zengin fakire acıdığı için yardım etti.ﲏ اﻟ َﻔ ِﻘ َﲑ َﺷ ْﻔ َﻘﺔً َﻋﻠَْﻴ ِﻪ ﺎﻋ َﺪ اﻟْﻐَِ ﱡ َ َﺳ Cümlesinde olduğu gibi. 3. Mef‘ûlün leh olan mastarın fâili (öznesi) ile sebebi bildirilen fiilin fâilinin aynı olması. ﻚ اﻟ ﱡ ﺺ َﺧ ْﻮﻓًﺎ ِﻣ ْﻦ ﻓِ َﺮا ِرِﻩ ﺸ ْﺮ ِﻃ ﱡﻲ اﻟﻠﱢ ﱠ َ أ َْﻣ َﺴ Polis, hırsızı kaçmasından korktuğu için tuttu. 208 Cümlesinde mef‘ûlün leh olan mastar ً“ َﺧ ْﻮﻓﺎkorktuğu için”dir. Burada korku duyan polistir. Cümlede sebebi bildirilen ( )اﻟﻔﻌﻞ اﳌﻌﻠﻞfiilin fâili yani hırsızı tutan da aynı kişi yani polistir. Şu halde bu örnek cümlede hem mef‘ûlün leh’in hem de sebebi bildirilen fiilin fâili (öznesi) aynı kişi olduğundan mef’ûlün leh mansûb olmuş, harf-i cer ise hazfedilmiş (silinmiş, zikredilmemiş)tir. ﻚ َ ﻚ ﻹ ْﻛ َﺮ ِاﻣ َ ُ أَ ْﻛ َﺮْﻣﺘSen ikram ettiğin için sana ikram ettim Cümlesinde ise mef’ûlün leh olan ‘ ﻷﻛﺮاﻣﻚnin faili ﻹﻛﺮام – كmuttasıl mecrûr كzamiri, “ben sana ikram ettim” ﻚ َ ُ أﻛﺮﻣﺘkısmında ise fâil merfû fiilinin fâili ile إﻛﺮامmasdarının fâilleri muttasıl zamirdir. Dolayısıyla أﻛﺮﻣﺖ ُ aynı değil, ayrı ayrı kişiler olmaktadır. Bu yüzden bu cümledeki mef‘ûlün leh’in başındaki “ لlâm” harfi atılmamış (hazfedilmemiş)tir. ِ aynı 4. Mef‘ûlün leh olan mastarın zamanı ile sebebi bildirilen fiilin اﻟﻔ ْﻌﻞ اﳌﻌﻠﻞ olması ِ “ ِﺟ ْﺌﺘُﻚ اﻟﻴَـ ْﻮَم ﻟَِﻮ ْﻋ ِﺪيDün sana sözverdiğim için bu gün sana geldim” أﻣﺲ cümlesinde mef’ûlün lehin (söz vermenin) gerçekleşme zamanı “dün”dür. Gelme zamanı ise “bugün”dür. Dolayısıyla mef‘ûlün leh ile sebebi bildirilen fiilin meydana gelme zamanları aynı olmamış ve mef’ûlün lehin başından ِ “ ِﺟ ْﺌـﻨَﺎ َإﱃ ُﻫﻨَﺎ ﺣﺒًّﺎBiz buraya ilmi sevdiğimiz harf-i cer atılmamıştır. Ama ﻟﻠﻌﻠْﻢ ُ için geldik” cümlesinde ise hem sevme hem de gelme aynı zamanda olduğu için mef‘ûlün leh’ten harf-i cer atılmış ve mef‘ûlün mansûb oluşu açıkça görülmüştür. Yukarıdaki dört şartı taşıyan mef‘ûlün leh’te esas olan mansûb olarak zikredilmesi iken başına ل, ب, ﻣﻦve ﰲgibi sebep bildiren cer harflerinden birinin getirilmesi ile lafzan mecrûr da olabilirler. Bu yüzden böyle olanlar iki şekilde söylenebilirler. Şu örnekleri inceleyinizi: ْﻌﺎ ﻟِﻠﻈﱡﻠ ِْﻢ ً ﱠﺎس اﻟ َﻘﺎﻧُﻮ َن َدﻓـ ُ َْﳛ َِﱰُم اﻟﻨ İnsanlar zulmü önlemek için hukuka saygı duyarlar. ِ ْﻌﺎ ﻟِﻠﻈﱡﻠ Zulmü önlemek için hukuka saygı duyulur. ْﻢ ً ُْﳛﺘَـ َﺮُم اﻟ َﻘﺎﻧُﻮ ُن َدﻓـ Bu durumda lafız olarak mecrûr olsalar da aslında irab bakımından mansûb olan mef‘ûlün leh’in yerinde bulundukları için mahallen mansûb kabul edilirler. Örneğin; ِ ﻟِﺘَ ْﺠ ِﻤ/ ًس اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اﻷَ ْﺷ َﺠ َﺎر َواﻷَ ْزَﻫ َﺎر َﲡْ ِﻤﻴﻼ ﻴﻞ ا ْﳊَ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ َ ﻏَ َﺮ Adam bahçeyi güzelleştirmek için ağaç ve çiçekleri dikti. Görüldüğü gibi her iki kullanım da aynı şekilde tercüme edilmektedir. Mef‘ûlün leh’ten harf-i cerrin hazfedilmesi için yukarıdaki şartlar gereklidir. Ancak bu şartların bulunduğu her cümleden cer harfi atılmayabilir. Hem harf-i cerle hem de harf-i cersiz söylenebilir. Misal: ﺾ اﻟ ﱡ ﻟِ ُﻤ َﺪ َاﻫﻨَﺘِ ِﻬ ْﻢ/ ﱠوﻟ َِﺔ ﺑِﺄَ ْﺷ َﻌﺎ ِرِﻫ ْﻢ ُﻣ َﺪ َاﻫﻨَﺔً َﳍُ ْﻢ َ ﺸ َﻌ َﺮ ِاء ِر َﺟ ُ َﻣ َﺪ َح ﺑَـ ْﻌ ْ ﺎل اﻟﺪ 209 Bazı şairler, dalkavukluk için şiirleriyle devlet adamlarını övdüler. Sebep bildiren harflerden en çok ﻟِـharfi kullanılır. Diğerlerinin kullanımı az da olsa Arapça ibarelerde rastlanabildiği için birer örnek görmemiz uygun olacaktır: أُ ْﻋ ِﻤ َﻲ َﻋﻠَﻰ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ِﻞ ِﻣ َﻦ ا ْﳊَﱢﺮ. Adam sıcaktan/sıcak sebebiyle bayıldı. ِ َﻣﺎﺗ ﺖ اﻟ ﱠ ﺸﺎةُ ﺑِ َﺪ ِاء َﻫﺎ Koyun hastalığı sebebiyle/yüzünden öldü. َ ب َر ُﺟ ٌﻞ ِﰲ ﻟِ َﲑٍة Adam bir lira için dövüldü. ُ َ ﺿ ِﺮ Mef ‘ûlün leh’in Masdar Olmama Durumu Bu mef‘ûl cümlede sebep bildirdiği halde yapısı itibariyle mastar olmazsa lafız olarak başına gelecek bir cer harfiyle mecrûr olur. ﴾ ﺿ َﻌ َﻬﺎ ﻟﻸﻧَﺎم َ ض َو َ ﴿واﻷ َْر َ cümlesinde görüldüğü gibi. Mef‘ûlün leh olsun ya da olmasın masdarlar cümledeki yerine göre ma‘lûm/etken ( )ﻣﺼﺪر ﲟﻌﲎ اﻟﻔﺎﻋﻞveya mechûl/edilgen ()ﻣﺼﺪر ﲟﻌﲎ اﳌﻔﻌﻮل anlamlarında kullanılmaktadırlar. ِ ﻟﻠ َﺨﻮ/ ﻮل َﺧﻮﻓًﺎ ِﻣﻦ اﻟ َﻘ ْﺘ ِﻞ ٍ ﺎﺟﺮ اﻟ َﻘﺎﺗﻞ َإﱃ ﺑَـﻠَ ٍﺪ َْﳎ ُﻬ ف ِﻣ َﻦ اﻟ َﻘ ْﺘ ِﻞ ْ َ ْ َ َ َﻫ ُ Katil öldürülmekten korktuğu için bilinmeyen bir ülkeye göçtü. Bu cümlenin anlamına dikkat edilecek olursa birinci masdar ()ﺧﻮف malûm/etken, ikinci masdar ( )اﻟﻘﺘﻞmechûl/edilgen anlamında kullanılmıştır. Diğer cümleler de bu açıdan incelendiğinde bu özellikler kavranılacaktır. Mef‘ûlün Leh’in Başında Bulunan Diğer Lafızlar Başında ﺣﱴ ﱠ، ﻛﻲ، ﻟﻜﻲve ِلbulunan mansûb muzârî de masdar mânâsı ifâde ettiği ve kendisinden önceki fiilin sebebini bildirdiği için mef’ûlün leh sayılır. Bu yapılar mef’ûlün leh sayıldıkları için de mahallen mansûb kabul edilir. Şu cümleleri bu açıdan inceleyiniz. ِ ِ َْﻜﺘ ِ ب َ َ ﺎب ﻟﻴُﻔﻴ َﺪ اﻟﻄﱡﻼﱠ َ أﻋ ﱠﺪ اﻟ ُْﻤ َﺆﻟﱢُﻔﻮ َن َﻫ َﺬا اﻟ Yazarlar bu kitabı öğrencilere faydalı olması için hazırladı. ِ ب ﻟِ َﻜﻲ ﻳ ِْﺼ ﲔ اﻟ ﱠ ﲔ ْ َﻗَ ْﺪ ﻳ ْ ُ ْ ِ ﻀﻄَﱡﺮ اﻹﻧْ َﺴﺎ ُن َإﱃ اﻟْ َﻜ ِﺬ َْ ﺼﻠ َﺢ ﺑَـ َ ﺸ ْﺨ Bazan insan iki kişinin arasını düzeltmek (onları barıştırmak) için yalan söylemek zorunda kalabilir. ِ ﻮل اﻟﻌﻤ ِﺮ َﻛﻲ أُﺣ ﱢ ْﻢ أَﻧَﺎ أ ُِﺣ ﱡ َ ْ ُ ُ َ ُﺐ ﻃ َ ﺼ َﻞ اﻟْﻌﻠ Ben ilim tahsil etmek için ömrümün uzun olmasını isterim. ِ ِ ِ ﺎج ِﰲ ﻇُ ُﻬﻮِرُﻛ ْﻢ ْ ُ ﻴﻤﻮا َﺣ ﱠﱴ ﻻَ ﻳُﺼﻴﺒَ ُﻜ ُﻢ اﻻ ْﻋ ِﻮ َﺟ ُ اﺳﺘَﻘ Sırtlarınızın kamburlaşmaması için dik durun. 210 ( )لHarfi’nin Diğer Önemli Kullanımları Yukarıda geniş olarak açıklandığı üzere lâm ِلharf-i ceri sebep bildirdiği zaman mecrûru (cer ettiği) ile birlikte cümlede önce geçen bir fiilin oluş sebebini bildireceği için mef‘ûlün leh olur. Ancak bu harf-i cer her zaman sebep bildirmek için kullanılmaz. ِلharfinin en çok sebep bildirmek için ﻟﻠﺘﻌﻠﻴﻞ ikinci olarak da bir şeyi tahsîs etmek, özel kılmak, mülkiyet yani bir şeyin bir kimseye ait olduğunu bildirmek için kullanılır. Bu durumda ِلharfi izâfet terkîplerindeki (isim tamlamasındaki) muzâfun ileyh (tamlayan) öğesinin başına gelerek muzâfun ileyhi (tamlayanı) muzâfın (tamlanan) sıfatı haline dönüştürür. ِ َ ﻛِﺘَﺎﺑ ﻛﺘﺎب ﻟﻚ ٌ – َك+ ﻚ = ﻛﺘَﺎب ُ Sana ait kitap senin kitabın ( )لharfinin diğer yaygın bir kullanımı da zâid olarak kullanılmasıdır. Buradaki zâid, gereğinden fazla, çok anlamında değil, cümlenin mânâsını pekiştirmek ve cümlenin seslendirilmesindeki güzelliğe katkıda bulunmak anlamındadır. Bu durumda câr ve mecrûrlar mef’ûlün bir gayr-i sarîh olurlar. Şu örnekleri inceleyelim: ِ ﱠر Senin dersi anlaman: س َ ﻓَـ ْﻬ ُﻤ ْ ﻚ ﻟﻠﺪ ِ أﻛﻠُﻪُ ﻟﻠﻄﱠ Onun yemeği yemesi: ﻌﺎم ِ Onun felsefe eğitimi görmesi: ﻟﻠﻔﻠﺴﻔﺔ ُدراﺳـﺘُﻪ ٌ ﻓَـﻌﱠ (O Allah) dilediğini yapandır: ﺎل ﻟِ َﻤﺎ ﻳُ ِﺮﻳﺪ ﺼ ﱢﺪ ٌق ﻟِ َﻤﺎ َﻣ َﻌ ُﻜ ْﻢ َ ُﻣ (O Kur’ân) yanınızdakileri (kendisinden önce inen kitapları) tasdîk edicidir. Aşağıdaki cümlelerde mef’ûlün leh’leri bulunuz. ِ ْﻫﺐ اﻟﺘﱠﻼَِﻣﻴ ُﺬ َإﱃ اﻟْﻤ ْﺪرﺳ ِﺔ ر ْﻏﺒﺔً ِﰲ . اﻟﻌﻠ ِْﻢ َ َ ََ َ ُ َ ﻳَﺬ.1 ﺼ ﱠ . ﺎم اﻟﺘﱠﻼَِﻣﻴ ُﺬ َِﲢﻴﱠﺔً ﻟَﻪُ َوإِ ْﺟﻼَﻻً ﻟَِﻘ ْﺪ ِرِﻩ َد َﺧ َﻞ اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ ُﻢ اﻟ ﱠ.2 َ ﻒ ﻓَـ َﻘ ِ ﺻ ﱠﺤ ِﺔ اﻟﺘﱠﻼَِﻣ ِ ﺖ اﻟْﻤ ْﺪرﺳﺔُ ﻣ ْﻘﺼ ًﻔﺎ ُﳏَﺎﻓَﻈَﺔً َﻋﻠَﻰ ِ .ﻴﺬ َ َ َ َ َ أَﻗَ َﺎﻣ.3 ِ ﻒ اﻟ ﱡ ِ .ﻟﻠﺤ َﺮَﻛ ِﺔ ُ ﻳَِﻘ.4 َ ًﺸ ْﺮﻃ ﱡﻲ ِﰲ اﻟ َْﻤ ْﻴ َﺪان ﺗَ ْﺴ ِﻬﻴﻼ ِ َذﺑﺢ.5 ِ ﺎﺣﺐ اﻟْﺒـ ْﻴ .ﻀﻴُﻮﻓِ ِﻪ ُ ِﺖ َﺷﺎ ًة إِ ْﻛ َﺮ ًاﻣﺎ ﻟ َ ََ َ ُ ﺻ Aşağıdaki cümleleri harekeleyiniz ve ve altlarına Türkçe çevirilerini yazınız. . ﻟﻠﺨﻮف ﻣﻨﻪ/ اﺑﺘﻌﺪت اﻟﺒﻨﺖ ﻋﻦ اﻷﺳﺪ ﰲ ﺣﺪﻳﻘﺔ اﳊﻴﻮاﻧﺎت ﺧﻮﻓًﺎ ﻣﻨﻪ.1 .اﺳﺘﻌﺪادا ﻟﻠﻌﻴﺪ / ﺗﺸﱰي اﻷﻣﻬﺎت اﳌﻼﺑﺲ اﳉﺪﻳﺪة ﻟﻠﻌﻴﺪ.2 ً . ﻻﺳﺘﻘﺒﺎل ﺷﻬﺮ رﻣﻀﺎن/ ﻳﱰﻗﺐ اﳌﺴﻠﻤﻮن اﳍﻼل اﺳﺘﻘﺒﺎﻻً ﻟﺸﻬﺮ رﻣﻀﺎن.3 211 ﺗﻄﻬﲑا ﻷﻣﻮاﳍﻢ /ﻟﺘﻄﻬﲑ أﻣﻮاﳍﻢ. .4ﺳﺎرع اﳌﺴﻠﻤﻮن إﱃ أداء اﻟﺰﻛﺎة ً .5ﺧﺮج أﻓﺮاد اﻷﺳﺮة إﱃ اﳊﺪﻳﻘﺔ ﺗﺮﺣﻴﺒًﺎ ﺑﺎﻟﻀﻴﻮف /ﻟﻠﱰﺣﻴﺐ ﺑﺎﻟﻀﻴﻮف. .6أﻋﻄﻲ اﻷخ اﻟﻜﺒﲑ ﻷﺣﻴﻪ اﻟﺼﻐﲑ ﻋﻄﻔﺎ ﻋﻠﻴﻪ /ﻟﻠﻌﻄﻒ ﻋﻠﻴﻪ. اﺣﺘﺠﺎﺟﺎ ﻋﻠﻰ اﻟﻔﻀﻴﺤﺔ /ﻟﻼﺣﺠﺘﺎج ﻋﻠﻰ اﻟﻔﻀﻴﺤﺔ. .7ﲡﻤﻊ ﻛﺜﲑ ﻣﻦ اﳌﺘﻈﺎﻫﺮﻳﻦ ً .8أﻗﺎم رﺋﻴﺲ اﻟﻮزراء ﻣﺄدﺑﺔ اﻟﻌﺸﺎء ﺗﻜﺮﳝﺎ ﻟﻠﻮﻓﺪ اﻟﺰاﺋﺮ /ﻟﺘﻜﺮﱘ اﻟﻮﻓﺪ اﻟﺰاﺋﺮ. .9ﳛﺮس اﳉﻨﻮد اﻟﻮﻃﻦ ﲪﺎﻳﺔ ﻟﻪ ﻣﻦ اﻻﻋﺘﺪاء /ﳊﻤﺎﻳﺘﻪ ﻣﻦ اﻻﻋﺘﺪاء. .10ﳚﺘﻤﻊ أﻋﻀﺎء اﻟﻠﺠﻨﺔ اﻻﻗﺘﺼﺎدﻳﺔ ﺣﻼ ﻷزﻣﺔ اﻟﺒﻮرﺻﺔ /ﳊ ﱢﻞ أزﻣﺔ اﻟﺒﻮرﺻﺔ. ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki metinde lafzan mansûb olan ve harf-i cerli olan mef’ûlün lehleri verilen tabloya yazınız. ِ ِ ِ ﱠِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِِ ِ ِ ﻳﻦ ﻳُـ ْﻘﺒِﻠُﻮ َن َﻋﻠَْﻴـ َﻬﺎ ﻴﻞ ُﻫ ُﻢ اﻟﺬ َ َﻛﺎﻧَﺖ اﻟ َْﻤ ْﺪ َر َﺳﺔ اﻻﺑْﺘ َﺪاﺋﻴﱠﺔ ِﰲ أَﻳﱠﺎﻣﻨَﺎ ﻣﺜْ َﻞ ﻳَـ ْﻮم اﻟﻘﻴَ َﺎﻣﺔ ،ﻓَﺎﻟْ َﻜﺜﲑُ ﻣﻨﱠﺎ ﻳَﺄْﺗ َﻴﻬﺎ ُﻣﻜ َْﺮًﻫﺎَ ،وﻗَﻠ ٌ ِ ِ ِ ِ ﻴﻤﺎ ﺎء أَﻧْـ ُﻔ ِﺴ ِﻬ ْﻢ ُﺣﺒًّﺎ ﻟِﻠ َْﻤ ْﻌ ِﺮﻓَ ِﺔ َوَر ْﻏﺒَﺔً ِﰲ اﻟ ِْﻌﻠ ِْﻢَ ،وَﻛﺎﻧَ ْ ﺎرﻧَﺎ ﺗَـﺘَـ َﻔ َﺎو ُ ﻴﻤﺎ َوُﻛ ْﻨ ُ ﺖأْ َﺻﻐَ َﺮُﻫ ْﻢ ﺳﻨًّﺎ ﻓ َ ت ﺗَـ َﻔ ُﺎوﺗًﺎ َﻋﻈ ً ﺖ أَ ْﻋ َﻤ ُ ﺗ ْﻠ َﻘ َ ِ ِ ِ ِ ِ ﺖ ِﻣ ْﻦ َﺧ َﺸ ٍ ﺐ َﻋﺘِ ٍ ﺲ َﻋﻠَﻰ ُﻛ ﱢﻞ َﻣ ْﻘ َﻌ ٍﺪ ﺎد ﻳَ ُﻜﻮ ُن ِﻣ ْﻦ َﻋ ْﻬ ِﺪ ﻧُ ٍ ﺻﻨِ َﻌ ْ ﻴﻖ ﻳَ َﻜ ُ أَ ْﻋﺘَﻘ ُﺪَ ،وَﻣ َﻘﺎﻋ ُﺪﻧَﺎ ﻗَﺪﳝَﺔٌ ﺑَﺎﻟﻴَﺔٌُ ، ﻮحَ ،وَﻛﺎ َن َْﳚﻠ ُ ﺐ اﻟﺮاﺣ ِﺔ أو ﻟﺼ ﱢﺪ ﻫﺠ ٍ ِ ِﺳﺘﱠﺔٌ ِﻣﻨﱠﺎ ،وُﻛﻨﱠﺎ ﻣﺘَﻼَ ِ ِ ﻮم ُﻣﺘَـ َﻮﻗﱢ ٍﻊَ ،وَﻣﺎ َﲢَﱠﺮ َك ﻳَـ ْﻮًﻣﺎ ﺻﻘ َ ﲔَ ،وﻳَ ْﻜﺜُـ ُﺮ ﺑَـ ْﻴـﻨَـﻨَﺎ اﻟﺘﱠ َﺪاﻓُ ُﻊ َواﻟﺘﱠﻼَ ُﻛ ُﻢ ﻟﻄَﻠَ ِ ﱠ َ ْ َ ُ ُ ُ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﱢ ِ ِ َ ْ ﺎل ﻔ ﻃ ﻷ ا ﻚ ﺤ ﻀ ﻳ و ﲔ ﻤ ﻠ ﻌ ْﻤ ﻟ ا ﻖ ﻳ ﺎ ﻀ ﻳ ﺞ ﻋ ﺰ ﻣ ت ﻮ ﺻ ﻴﻖ ﺘ اﻟﻌ ﺐ ﺸ َ ْ ٌ ُ ْ ٌ ُ َ ُ ُ َ َ َ ُ ْ ُ َْ َ َواﺣ ٌﺪ ﻣﻨﱠﺎ إﻻﱠ َﺧ َﺮ َج ﻣ ْﻦ ﻫ َﺬا اﳋَ َ َ اﳌﻔﻌﻮل ﻟﻪ اﳌﻔﻌﻮل ﻟﻪ )ﻣﻨﺼﻮب ﺑﺎﳊﺮوف ﻟﻔﻈًﺎ( اﳉﺎ ﱠرة 212 2. Aşağıdaki cümlelerde mef’ûlün leh’lerin altını çiziniz. ﻒ اﻟﻄﱡﻼﱠب اِﺣِ ِ ْﻤ َﺪ ﱢر ِ س. َ .1وﻗَ َ ُ َْ ﱰ ًاﻣﺎ ﻟﻠ ُ ﺼﻴ َﺪﺗَﻪ ﻣ ْﺪﺣﺎ ِ .2ﻧَﻈﱠﻢ اﻟ ﱠ ِ ﺎﻋﺮ ﻗَ ِ ﻟﻸﻣ ِﲑ. َُ ً ﺸ ُ َ إدارةُ اﻟْﻤﺮوِر ِﲟَْﻨ ِﻊ ا ْﳊﻮ ِاد ِ ث اِ ْﻫﺘِ َﻤ ًﺎﻣﺎ َﻛﺒِ ًﲑا. ََ .3ﺗَـ ْﻬﺘَ ﱡﻢ َ َ ُ ُ ِ ﺎﻋ َﺪ ًة َﳍُ ْﻢ. ﲔ ﻗُـ ُﺮ ً وﺿﺎ ُﻣ َﺴ َ ﻮﻣﺔُ اﻟ ُْﻤ َﺰا ِرﻋ َ .4ﲤَْﻨَ ُﺢ اﳊُ ُﻜ َ ِ اﻟﻮﻃَ ِﻦ ِﲪَﺎﻳَﺔً ﻟَﻪُ ِﻣ َﻦ اﻷَ ْﻋ َﺪ ِاء. .5ﻳَِﻘ ُ ﻒ ا ْﳉُﻨُ ُ ﻮد َﻋﻠَﻰ ُﺣ ُﺪود َ ان ﺣﻼًّ ِ ِ ﻟﻠﺨﻼَﻓَ ِ ِ ﲔ ﺑَـﻠَ َﺪﻳْـ َﻬﺎ. ﺎت ﺑَـ َْ اﻟﻮﻓْ َﺪ َ َْ .6ﳚﺘَﻤ ُﻊ َ ﱠع ﻣ ِﺪﻳﺮ ا ْﳉ ِﺎﻣﻌ ِﺔ ا ْﳉﻮاﺋِﺰ َﻋﻠَﻰ اﻟْﻤﺘَـ َﻔ ﱢﻮﻗِﲔ ﺗَـ ْﻘ ِﺪﻳﺮا َﳉﻬ ِ ﻮد ِﻫ ْﻢ. ً ُُ َ َ .7وز َ ُ ُ َ َ ََ َ ُ .8ﻳ َﺸ ﱢﺠﻊ اﻟْﻤﺘـ َﻔ ﱢﺮﺟﻮ َن ﱠ ِ ﺎرا. ﲔ ﺗَ ْﺸ ِﺠ ًﻴﻌﺎ َﺣ ًّ اﻟﻼﻋﺒِ َ ُ ُ َُ ُ .9ﻳـ ْﻌﻤﻞ اﻟﻌ ﱠﻤ ُ ِ ﺎح. ﱠﺠ ِ َ َُ ُ ﺎل ِﲜ ﱟﺪ َﺳ ْﻌﻴًﺎ َإﱃ اﻟﻨ َ ِ ﺿ ِﺎة ِ ِ ِ اﷲ. ﺎء ﻟِ َﻤ ْﺮ َ .10ﻳُـ َﺆدﱢي اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ُﻤﻮ َن َواﺟﺒَـ ُﻬ ْﻢ اﺑْﺘﻐَ ً 3. Aşağıdaki örnekte olduğu gibi bırakılan boşluklara parantez içinden mef’ûlün leh olması uygun olanları yazınız. .1ﻳـﻐْ ِﻔﺮ اﷲ اﻟ ﱡﺬﻧُﻮب ........ﻟﻠﻤﺴﻠِ ِﻤﲔ) .ر ِ اﲪًﺎ َ ،ر ْﲪَﺔً َ ،ر ْﲪًﺎ( َ َ ُ ُ ُْ َ َ .2ﻳـ َﺆدﱢي اﻟْﻤﺴﻠِﻢ ِ ات ِ ..... ﺎد ِ ﺎﻋﺔً ،ﻃَ ْﻮ ًﻋﺎ ،ﻃَﺎﺋِ ًﻌﺎ( ﷲ) .ﻃَ َ اﻟﻌﺒَ َ ُ ُْ ُ ﺿ ْﻴـ َﻔﻪُ ....ﻟﻪ ) َﻛ ِﺮﳝًﺎَ ،ﻛ َﺮ َاﻣﺔٌ ،إِ ْﻛ َﺮ ًاﻣﺎ( .3ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻘﺒِ ُﻞ َْﳏ ُﻤﻮ ٌد َ .4ﻳ َﺸﺎ ِر ُك اﻟﻄﱡﻼﱠب ِﰲ ﺗَ ْﻜ ِﺮ ِﱘ أﺳﺘَ ِ ﺎذ ِﻫ ْﻢ َ ....ﻋ ْﻦ ُﺣﺒﱢ ِﻬ ْﻢ ) ِﻋ ْﺒـ َﺮًة ،ﺗَـ ْﻌﺒِ ًﲑاِ ،ﻋﺒَ َﺎرًة( ُ ُ ِ ِ ِ ِ ِ ﺎﺟﺎ( .5ﻗَﻄَ َﻌ ْ ﱡو ِل َﻋﻼَﻗَـﺘَـ َﻬﺎ ﺑُِﺮ ْ ﺖ ﺑَـ ْﻌ ُ وﺳﻴﺎ َ ......ﻋﻠَﻰ ﺗَ َﺪ ﱡﺧﻠ َﻬﺎ ِﰲ أﻓﻐﺎَﻧﺴﺘَﺎن) .ﲝُ ﱠﺠﺔُ ،ﺣ ﱠﺠﺔً ،اﺣﺘ َﺠ ً ﺾ اﻟﺪ َ ِ ِ ِ ﱠِ ﻴﺐ ِﻣ ْﻦ ِزﻳَ َﺎرِة اﻟ َْﻤ ِﺮ ِ ﱢﲔ( ﻳﺾ َ .....ﻋﻠَﻴﻪ) .اﻃ ِْﻤ ْﺌـﻨَﺎﻧًﺎ ،ﻃُ َﻤﺄﻧِﻴﻨَﺔً ُ ،ﻣﻄ َْﻤﺌِﻨ َ .6ﻳُﻜْﺜ ُﺮ اﻟﻄﺒ ُ ِ ِ ِج ....ﻋﻦ اﻟ ﱠﺮاﺣ ِﺔ) .ﺑ ِ ﺎﺣﺜًﺎُ ،ﲝُﻮﺛًﺎَْ ،ﲝﺜًﺎ( إﺟ َﺎزﺗَﻪُ ِﰲ اﳋَﺎر ِ ﺼٌ .7ﻳَـ ْﻘﻀﻲ ﻋ َ ﺎم َ َ َ ِ ﻟﻠﺠ ْﻤ ُﻬﻮِرَ ) .ﺣﻴَﺎ ًةَِ ،ﲢﻴﱠﺔًُ ،ﳏَﻴﱢـﻴًﺎ( اﻟﻮِز ُﻳﺮ ﻳَ َﺪﻳْﻪ ُ ....... َ .8رﻓَ َﻊ َ 4. Aşağıdaki iki gruptan uygun olan bölümleri eşleştirerek içlerinde mef’ûlü leh bulunan anlamlı cümleler kurunuz. اﺠﻤﻟﻤﻮﻋﺔُ أ .1ﻳـﺘـﻮ ﱠﺟﻪ اﻟﻨ ِ ﱠﺎﺧﺒُﻮ َن ﻏَ ًﺪا ََ َ ُ .2ﻧَـ َﺰ َل اﻟ ﱠ ﺎب ِﰲ اﻟ َْﻤ ِﺎء ﺸ ﱡ ِ ﺻﺎﻟ َِﺔ اﻟ َْﻤﻄﺎ ِر ﺲ اﻟ ُْﻤ َﺴﺎﻓ ُﺮ ِﰲ َ َ .3ﺟﻠَ َ ﻮل ُﻣ َﻌﺎ ًذا إﱃ اﻟﻴَ َﻤ ِﻦ ْ .4أر َﺳ َﻞ اﻟ ﱠﺮ ُﺳ ُ اﺠﻤﻟﻤﻮﻋﺔُ ب ﺴ َﻔ ِﺮ. اﻧْﺘِﻈَ ًﺎرا ﻟِ َﻤ ْﻮ ِﻋ ِﺪ اﻟ ﱠ ﻟِ َﻤ ْﻨ ِﻊ اﻧْﺘِ َﺸﺎ ِر ا ْﳉَ ِﺮﳝَِﺔ. ﻟﻸﺟ ِﺮ ِﻣﻦ ِ اﷲ ﻃَﻠَﺒًﺎ ْ َ ﻀ ِﺎء اﻟْﺒـﺮﻟَﻤ ِ ِﻻﻧْﺘِ َﺨ ِ ﺎن. ﺎب أَ ْﻋ َ َ ْ َ 213 ِ ِ ﺐ ﺐ اﻟﺪ ْ ﱠوﻟَﺔُ اﻟ ُْﻤﺬْﻧ َ .5ﺗُـ َﻌﺎﻗ ُ ﺼﺪ ُق اﻟْﻤﺴﻠِﻢ َﻋﻠَﻰ اﻟْﻤ ْﺤﺘَ ِ ﲔ .6ﻳَـﺘَ ﱠ ﺎﺟ َ ُ ُْ ُ ﻟﻠﺘﱠﻤﺘﱡ ِﻊ ِﲟُﻨ ِ ﺎﻇ ِﺮَﻫﺎ اﻟﻄﱠﺒِ ِﻴﻌﻴﱠﺔ. َ َ ﺼ ْﻴ ِ ﻒ ُﺳﺎﻓِ ُﺮ َإﱃ أَﺑْـ َﻬﺎ ِﰲ اﻟ ﱠ .8أ َ ِ اﻹﺳﻼَِم ﻓِ َﻴﻬﺎ. ﻟﻨَ ْﺸ ِﺮ ْ ِ ﱡو ِل َْ .7ﳚﺘَﻤ ُﻊ َﻣ ْﻨ ُﺪوﺑُﻮ اﻟﺪ َ ﺴﻼَِم. ﻹﻗـ َْﺮا ِر اﺗﱢـ َﻔﺎﻗِﻴﱠ ِﺔ اﻟ ﱠ إِﻧْـ َﻘﺎ ًذا ﻟِ ْﻠﻐَ ِﺮ ِﻳﻖ. 5. Aşağıdaki cümlelerde örnekte gösterildiği gibi, parantez içindeki kelimeyi mef’ûlün leh’e çeviriniz. ﺼ ْﺤ َﺮ ِاء ) َْﲝﺚ( ي ِﰲ اﻟ ﱠ اﳌﺜﺎل :ﻳَـﺘَـﻨَـ ﱠﻘ ُﻞ اﻟﺒَ َﺪ ِو ﱡ ﺼ ْﺤ َﺮ ِاء َْﲝﺜًﺎ َﻋ ِﻦ اﻟ َْﻤ ِﺎء. ي ِﰲ اﻟ ﱠ ﻳَـﺘَـﻨَـ ﱠﻘ ُﻞ اﻟﺒَ َﺪ ِو ﱡ ِ ِ ِ إﺣ َﺪى َﺟ ِﺎﻣ َﻌﺎ َِﺎ. اﺳﺔ ِﰲ ْ .1ﻳُ َﺴﺎﻓ ُﺮ أﺧﻲ إِ َﱃ ﺑَﺎﻛ ْﺴﺘَﺎ َن )ﻃَﻠﺐ( اﻟ ﱢﺪر َ اب ِ ﺼﻼَ ِة ِﰲ اﻟ َْﻤ ْﺴ ِﺠ ِﺪ )ﻃَ َﻤﻊ( ِﰲ ﺛَـ َﻮ ِ اﷲ. .2ﻳُﻜْﺜِ ُﺮ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن ِﻣ َﻦ اﻟ ﱠ ِ ِ اﳊﺮب. ﺎف( ﻣﻦ ﺐ ﻟُْﺒـﻨَﺎ َن ) َﺧ َ .3ﻏَ َ ﺎد َر َ اﻷﺟﺎﻧ ُ ب اﻟﻼﱠ ِﻋﺒُﻮ َن َﻛﺜِ ًﲑا )أﻣﻞ( ِﰲ اﻟ َﻔ ْﻮِز. .4ﻳَـﺘَ َﺪ ﱠر ُ ِ ِ ِ ِ اب اﷲ. .5ﻳَـ ْﺒﺘَﻌ ُﺪ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠ ُﻢ َﻋ ِﻦ اﻟ ُْﻤ َﺤ ﱠﺮَﻣﺎت ) َﺧﺸ َﻲ( َﻋ َﺬ َ ِ ِ ﺎب( ﻟَِﺮ ْﻏﺒَﺘِ ِﻬ ْﻢ. َْ .6ﳚﺘَ ِﻤ ُﻊ اﻟ ُْﻤﺪ ُﻳﺮ ﺑِﺎﻟ ُْﻤ َﻮﻇﱠﻔ َ ﲔ )اﺳﺘَ َﺠ َ ﺎت ﻟﻠ ﱠ ِ اﻹﻋﺎﻧَ ِ اﻟﻮﻃَﻨِﻴﱠ ِﺔ ) َﺷ ﱠﺠ َﻊ( َﳍَﺎ. ﱠوﻟَﺔُ َ .7ﺗُـ َﻘﺪ ُ ﱢم اﻟﺪ ْ ﺸ ِﺮَﻛﺎت َ ِ ف اﻟْﻤ َﺪا ِرس ِﰲ ْأﳓَ ِﺎء اﻟْﻤﻤﻠَ َﻜ ِﺔ )ﻧَ َﺸﺮ( ِ اﻟﻌﻠْﻢ. َْ .8ﺗَـ ْﺒ ِﲏ ِوَز َارةُ اﻟ َْﻤ َﻌﺎ ِر َ َ ِ َ .9ﻛﺎ َن أَﺑُﻮ ﻓِ َﺮ ٍ اﻹﺳﻼم. وم ) َداﻓَ َﻊ( َﻋ ِﻦ ب اﻟ ﱡﺮ َ اس ُﳛَﺎ ِر ُ ِ ض( ﻋﻠﻰ ﺑَـﺮﻧَ َِ ﺎﳎ ِﻪ. َ .10ﺧ َﺮ َج اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ﻣ َﻦ اﳊَْﻔ ِﻞ )ﻳﻌ ِﱰ ُ ْ 6. Aşağıdaki parçada geçen mef‘ûlün leh’leri bulunuz. اﳌﺪرس :ﱂَ ﺗَﻨﻈﺮ ﰲ اﻟﺴﺎﻋﺔ اﻟ َﻔ ْﻴـﻨَﺔَ ﺑﻌﺪ اﻟ َﻔ ْﻴـﻨَﺔ ﻳﺎﻋﺪﻧﺎن؟ ﻋﺪﻧﺎن :إ ﱠﳕﺎ أﻓﻌﻞ ذﻟﻚ ﺧﻮﻓﺎً ﻣﻦ ﻓَـ َﻮات اﳌﻮﻋﺪ .ﻓﺈ ّن ﱄ ﻣﻮﻋﺪاً ُﻣ ِﻬ ّﻤﺎً ﻣﻊ اﻟﻄﺒﻴﺐ ﺑﻌﺪ ﻗﻠﻴﻞ . اﳌﺪرس :ﻫﻼ ِﻏﺒﺖ ﻋﻦ ﻫﺬﻩ اﳊﺼﺔ . ﻋﺪﻧﺎن :ﻛﺎن ﺑﺈﻣﻜﺎﱐ أن أﺳﺘﺄذن اﳌﺪﻳﺮ ﰲ اﻟﻐﻴﺎب ﻋﻦ ﻫﺬﻩ اﳊﺼﺔ ،وﻟﻜﻨﲏ ﺣﻀﺮت ُﺣﺒّﺎً ﻟِﻠﻨﱠﺤﻮ . ﱄ :إﳕﺎ ﻳﺪرس َر ْﻏﺒَﺔً ﰲ اﻟﻌﻠﻢ ،ﻻ َرْﻫﺒَﺔً ﻣﻦ اﻻﻣﺘﺤﺎن ...اﻗﺮأَ اﳌﺪرس :زادك اﷲ ﻋﻠﻤﺎً .ﻫﻜﺬا ﻳﻜﻮن اﻟﻄﺎﻟﺐ اﳌِﺜَﺎ ﱡ ُ اﻵﻳﺎت ﻳﺎ إﺑﺮاﻫﻴﻢ . إﺑﺮاﻫﻴﻢ ) :ﺑﻌﺪ اﻻﺳﺘﻌﺎذة( ﴿وﻻ ﺗَـ ْﻘﺘُـﻠُﻮا أَوﻻ َد ُﻛﻢ َﺧ ْﺸﻴﺔَ إِ ْﻣ ٍ ﻼق َْﳓ ُﻦ ﻧَـ ْﺮُزﻗُـ ُﻬ ْﻢ وإﻳﱠﺎ ُﻛ ْﻢ إ ﱠن ﻗَـ ْﺘـﻠَ ُﻬ ْﻢ َﻛﺎ َن ِﺧﻄْﺄً ْ ْ َ َ َﻛﺒِﲑاً﴾]اﻹﺳﺮاء .[31 / 214 ِ ﴿ﳚـﻌﻠﻮ َن أَﺻـﺎﺑِﻌﻬﻢ ِﰲ آ َذا ِِﻢ ِﻣﻦ اﻟ ﱠ ِ َاﻋ ِﻖ ﺣ َﺬر اﳌ .[19 /ﻮت﴾]اﻟﺒﻘﺮة َ َْ ْ َُ َ َ َ ﺼ َـﻮ َ ْ ِ ِﻀ . [16 /ﺎﻫ ْﻢ ﻳُـ ْﻨ ِﻔ ُﻘﻮ َن﴾ ]اﻟﺴﺠﺪة َ َ﴿ﺗَـﺘَ َﺠ َﺎﰱ ُﺟﻨُﻮﺑُـ ُﻬ ْﻢ َﻋﻦ اﳌ ُ َﺎﺟ ِﻊ ﻳَ ْﺪﻋُﻮ َن َرﺑﱠـ ُﻬ ْﻢ َﺧ ْﻮﻓﺎً َوﻃَ َﻤﻌﺎً َوﳑﱠﺎ َرَزﻗـْﻨ ِ ِ ِﱠ ِﱠ ِ ِ ﺎء اﻟﻨ ﱠﺎس َوﻻ ﻳُـ ْﺆِﻣ ُﻦ ﺑِﺎﻟﻠّﻪ َواﻟﻴَـ ْﻮِم َ آﻣﻨُﻮا ﻻ ﺗُـ ْﺒﻄﻠُﻮا َ ﻳﻦ َ ﴿ﻳَﺎ أَﻳﱡـ َﻬﺎ اﻟﺬ َ َﺻ َﺪﻗﺎﺗ ُﻜ ْﻢ ﺑﺎﳌَ ﱢﻦ واﻷ َذى َﻛﺎﻟﺬي ﻳُـ ْﻨﻔ ُﻖ َﻣﺎﻟَﻪُ ِرﺋ .[264 / ﴾]اﻟﺒﻘﺮة...اﻵﺧﺮ 7. Aşağıdaki cümlelerin önünde bulunan parantez içindeki kelimeleri mef‘ûlün leh haline getiriniz. ِ ﱂ أ ْﺧﺮج ……… ﻣﻦ اﻟﺒـ ْﻴ.1 (ﻮف ٌ ) َﺧ.ﺖ ﻣﻦ اﳊ ﱢﺮ ُْ َ ِ ُ اﻟﺘﺤﻘﺖ ﺑﺎﳉﺎﻣﻌ ِﺔ اﻹﺳﻼﻣﻴﱠ ِﺔ … ﰲ ﻋﻠ.2 ( ) َر ْﻏﺒَﺔ.ﻮم اﻟ ﱢﺪﻳ ِﻦ ُ ُ َ ( ) َﳐَﺎﻓﺔ.ﻳﺾ ﱂ أَﻗـ َْﺮع.3 َ اﳉﺮس … أن ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻴ ِﻘ َ ﻆ اﳌﺮ َ ِ ﺖ ………… ﻟﻠﻤﺪ ﱢر ( )اﺣﱰام.س ُ ﻗُ ْﻤ.4 ِ ( ٌ )ﺑُـﻐْـﻴَﺔ. اﻟﻌﺎَِﱂ ِ اﻻﻃ... أَﻗﺮأ اﻟﺼﺤﻒ.5 َ ّﻼع َﻋﻠَﻰ أَ ْﺣ َﻮ ِال اﻟْ ُﻤ ْﺴﻠ ِﻤ َ ﲔ ِﰲ ِ ﺼ ِ أَ ْن ﻳ.....ﻮف ِ ( ) َﺧ ْﺸﻴَﺔ. ﺼﻴﺒَﲏ ﺑﺮٌد ُ ﻻَ أَ َز.6 ﺲ اﻟ ﱡ ُ َ ﺲ َﻣﻼَﺑ ُ َال أَﻟْﺒ 8. Aşağıdaki kelimeleri anlamlı bir cümle oluşturacak şekilde diziniz. ِ / ﻳـ ْﺒﺘَ ِﻌ ُﺪ/ اﻟْﻤﺴﻠﻢ.1 . َﺧ ْﺸﻴَﺔ/ َﻋ َﺬاب/ َﻋﻦ/ اﻻ ْﰒ َ ُْ .ً َﺧ َﺠﻼ/ اﻟﻮﻟَﺪ ْ / َو ْﺟﻪ.2 َ / اﲪَﱠﺮ ِ اﳌُﻮ/ ا ْﳊﺮب/ َﺧﻮﻓًﺎ/ ِﻣﻦ/ ﺎدر . اﻟﺒﻠ َﺪ/ اﻃﻨُﻮن ْ َْ َ َ َ ﻏ.3 َ ِ َ اﳌﺘﻈ/ َﲡَ ﱠﻤﻊ/ ﻀﻴﺤ ِﺔ ِ .ﺎﻫ ُﺮو َن َ اﻟ َﻔ/ ً اﺣﺘﺠﺎﺟﺎ.4 َ ِ َ ﻟﻸُﺳﺘ/ ﻗﺎَم/ اﻟﻄﻼﱠب.5 .ً اِ ْﺣِ َﱰاﻣﺎ/ ﺎذ ْ َ 9. Aşağıdaki verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılığı bulunuz. ِ ََل اﻟ ُْﻤ َﻌﻠﱢ ُﻢ اﻟﺘﱢـﻠ ِْﻤﻴ َﺬ َﻋ ِﻦ َﺳﺒ .ﺐ ﺗَﺄَ ﱡﺧ ِﺮِﻩ اِ ْﲪَﱠﺮ َو ْﺟ ُﻬﻪ ِﻣ ْﻦ َﺧ َﺠﻠِ ِﻪ َ ِﺣﻴﻨَ َﻤﺎ َﺳﺄ a. Öğretmen öğrenciye ödevini sorunca öğrenci utancından kıpkırmızı oldu. b. Öğretmen öğrenciye neden geç kaldığını sorunca öğrencinin yüzü kızardı. c. Öğretmen öğrenciye geç kalışının sebebini sorunca utancından öğrencinin yüzü kızardı. d. Öğretmen öğrenciden geç kalmamasını istedi, öğrenci utancından kıpkırmızı oldu. e. Öğretmen öğrenciye neden geç kaldığını daha sormadan öğrencinin yüzü utancından kızarmıştı. 215 Kelimeler ve Deyimler ِﱠ ِ ِﱢ ﺎرا Ticaret yapmak : اﲡََﺮ ﻳَـﺘﱠﺠ ُﺮ اﲡَ ً ﺴﻼَم Barış anlaşması : اﺗﱢـ َﻔﺎﻗِﻴﱠﺔ اﻟ ﱠ ِ ِ ِ ِ ﺎﺟﺎ Protesto etmek : ا ْﺣﺘ ﱠﺞ َْﳛﺘَ ﱡﺞ ا ْﺣﺘ َﺠ ً ﻒ اِ ْﺧﺘِﻄَﺎﻓًﺎ Kapıp kaçmak : ﻒ ﳜَْﺘَ ِﻄ ُ اِ ْﺧﺘَﻄَ َ ﱢب ﺗَﺄ ِْدﻳﺒًﺎEdeplendirmek : ﱠب ﻳُـ َﺆد ُ أَد َ ﺎﰊ Terörist : اﻹرَﻫ ِ ﱡ ْ إﱃ Zorunda olmak : ﺿ ِﻄ َﺮ ًارا َ ﺿﻄَﱠﺮ ﻳَ ْ ﻀﻄَﱡﺮ اِ ْ اِ ْ اِ ْﻋﺘَ َﺪى ﻳَـ ْﻌﺘَ ِﺪي اِ ْﻋﺘِ َﺪاءً Saldırmak : ِ ﺎج Kamburluk : اﻻ ْﻋ ِﻮ َﺟ ُ أُ ْﻏ ِﻤ َﻲ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ Bayılmak : اِﻟْﺘَﻤﺲ ﻳـﻠْﺘَ ِﻤ ِ ِ ﺎﺳﺎAramak : ﺲ اﻟْﺘ َﻤ ً َ ََ ُ أَﻧْـ َﻘ َﺬ ﻳُـ ْﻨ ِﻘ ُﺬ إِﻧْـ َﻘﺎ ًذا Kurtarmak : عﻳ ِ اﻋﺎ Emânet etmek : ﻮدعُ إﻳ َﺪ ً أ َْو َد َ ُ اﻟﺒَﺎ ِزي )ج( اﻟﺒُـ َﺰاةُ Şahin : ﺠ ﱠﻤ ُﻊ َﲡَ ﱡﻤ ًﻌﺎ Toplanmak : َﲡَ ﱠﻤ َﻊ ﻳَـﺘَ َ ﺠ ﱠﻮ ُل َﲡَﱡﻮﻻًGezinmek : َﲡَﱠﻮ َل ﻳَـﺘَ َ ﺤ ﱠﺮى َﲢَﱢﺮﻳًﺎ Aramak, Araştırmak : َﲢَﱠﺮى ﻳَـﺘَ َ ب ﺗَ َﺪ ﱡرﺑًﺎ Alıştırma yapmak : ب ﻳَـﺘَ َﺪ ﱠر ُ ﺗَ َﺪ ﱠر َ ﺐ ﺗَـ َﺮﻗﱡـﺒًﺎ Gözlemek : ﺐ ﻳَـﺘَـ َﺮﻗﱠ ُ ﺗَـ َﺮﻗﱠ َ ﺗَﻼَ َﻛ َﻢ ﻳَـﺘَﻼَ َﻛ ُﻢ ﺗَﻼَ ُﻛ ًﻤﺎ Yumruklaşmak : اﻟﺘﱠـﻠَﻒ Telef olma, helâk : ﱠ ﱠ ﻞ ﺗَـﻨَـ ﱡﻘﻼً Bir yerden bir yere gitmek : ﺗَـﻨَـﻘ َﻞ ﻳَـﺘَـﻨَـﻘ ُ ِ ﲑا ٌنKomşu : َﺟ ٌ ﺎر )ج( ﺟ َ اﳉُْﺮذُ )ج( اﳉُْﺮ َذا ُنFare : َﺣ ِﺪﻳﺪ Demir : ﺐ ﺑـِ Götürmek :... َذ َﻫ َ ِرﻃْﻞ )ج( أ َْرﻃَﺎل Bir ağırlık ölçüsü. (Mısır’a göre 460, 8 gram) : َزِﻣﻴﻞ )ج( َزُﻣﻼَء Arkadaş : 216 ِ ﺻﺎ َن ﻳﺼﻮ ُن Korumak : ﺻﻴَﺎﻧَﺔ َ َ ِ (ﱯ ) ج Çocuk : ﺻ ْﺒـﻴَﺎن ﺻِ ﱞ َ Canını sıkmak, sıkıştırmak: ًﻀﺎﻳَـ َﻘﺔ َ ﻀﺎﻳِﻖ ُﻣ َ ُﺿﺎﻳَ َﻖ ﻳ َ Temizlemek : ﲑا ً ﱢﺮ ﺗَﻄْ ِﻬ ُ ﱠﺮ ﻳُﻄَﻬ َ ﻃَﻬ Eski : َﻋﺘِﻴﻖ Üye :ﻀﺎء ْ ُﻋ َ ﻀﻮ )ج( أَ ْﻋ ِ َ ﻀﻴﺤﺔُ )ج( اﻟ َﻔ ِ Rezâlet, skandal :ﺢ َ اﻟ َﻔ ُ ﻀﺎﺋ Komisyon : ﺠﺎ ُن َ اﻟﻠﱠ ْﺠﻨَﺔ )ج( اﻟﻠﱢ ِ Tokatlamak : ْﻤﺎ ً ﻟَﻄَ َﻢ ﻳَـﻠْﻄ ُﻢ ﻟَﻄ Ziyâfet : َْدﺑَﺔ َ َﻣﺄ ِ َاﻟْﻤﺘﻈ Gösterici : ﺎﻫﺮ َُ İdeal : ﺎﱄ اﳌِﺜَ ِ ﱡ Rahatsız edici : ُﻣ ْﺰ ِﻋﺞ ِ ﻣ ْﻘﺼﻒ )ج( ﻣ َﻘ Kantin : ﺎﺻﻒ َ َ َ Köpek diş: ﻧَﺎب )ج( أَﻧْـﻴَﺎب ِ ﱠﺎﺣﻴﺔ )ج( اﻟﻨـﱠﻮ ِ Yön, taraf : اﺣﻲ َ اﻟﻨ َ Sükûnet : ُﻫ ُﺪوء Heyet : اﻟﻮﻓُﻮد ُ (اﻟﻮﻓْ ُﺪ )ج َ Özet Mef‘ûlün leh’i nasıl tanırız? Mef‘ûlün leh, bir cümlede fiilin oluş ve meydana geliş sebebini bildirmek için zikredilen ögedir. Genellikle fetha ile mansûb bir masdar şeklinde bulunur. Örnek; ِ ﺳﺎﻓَـﺮ اﻟﻄﱡﻼﱠب َإﱃ أُوروﺑﱠﺎ ﺗَـﻌﻠﱡﻤﺎÖğrenciler Arapaya ilim tahsili için gittiler. ﻟﻠﻌﻠ ِْﻢ ُ ًَ ُ َ َ Mef‘ûlün leh’in Türkçedeki karşılığı genel olarak “sebep ulaçları”dır diyebiliriz. Mef‘ûlün leh’i Türkçeye –için, -den dolayı, sebebiyle, -dığı için, maksadıyla, zîrâ, çünkü gibi ifadelerle çevirebiliriz. Başında sebep bildiren bir harf-i cer bulunan bir masdar veya isim şeklinde cümlede yer alır. 217 Mef‘ûlün leh’in başında hangi çeşit cer harfleri bulunur? ِ harf-i cerri bulunur. Ancak sebep Mef‘ûlün lehin başında çoğunlukla ل bildirme mânâsında kullanıldıkları zaman ب، ﻣﻦ ve ﰲ ِ harf-i cerleri de bulunabilir. Örnek: ِ اﻟﻮ َﺟ ِﻊ ِﰲ أَﻧْ ِﻔ ِﻪ َ ﺑَ َﻜﻰ اﻟﻄﱢْﻔ ُﻞ ﻣ َﻦ Bebek burnundaki acıdan dolayı ağladı. َﺣ ِﺰ َن اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ِﲟَﺎ أﻧﱠﻪُ ِﰲ اﻟْﻐُ ْﺮﺑَِﺔAdam gurbette olduğu için üzüldü. Mef‘ûlün leh’in harf-i cersiz ve mansûb olarak gelmesi için hangi şartlar gereklidir? 1. Mef‘ûlün leh olacak sözün mastar olması: Örnek; ﺎﻋﺔً ﻟَِﺮﱢِ ْﻢ َ َﻮم اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن إﻃ ُ َﻳ ُ ﺼ Müslümanlar rablerine itaat etmek için oruç tutarlar. Bu cümlede sebep bildirdiği halde yapısı itibariyle mastar olmazsa lafız olarak başına gelecek bir cer harfiyle mecrûr olur.﴾ ﺿ َﻌ َﻬﺎ ﻟﻸﻧَﺎم َ ض َو َ ﴿ َواﻷ َْر cümlesinde görüldüğü gibi. 2. Mef‘ûlün leh olacak mastarın (iç duygularımızı ifade ettiğimiz, “saygı göstermek, küçümsemek, korkmak, bilmek, bilmemek” gibi) kalbî fiillerden olması. Örnek: ِ ﺎﻋ َﺪ اﻟْﻐَِ ﱡ Zengin fakire acıdığı için yardım etti.ﲑ َﺷ ْﻔ َﻘﺔً َﻋﻠَْﻴ ِﻪ َ َﺳ َ ﲏ اﻟ َﻔﻘ Cümlesinde olduğu gibi. ِ ب اﻟْﻤ “Su içmek için geldim” ﺎء ُ ِﺖ ﻟ ُ ِﺟ ْﺌcümlesinde ب اﳌﺎء ُ ُﺷ ْﺮmastar olmakla َ ِ ﺸ ْﺮ birlikte dışa ait duygularımızdan biri olan içmek ﺷﺮبolduğu için harf-i cere mecrûr olmuştur. 3. Mef‘ûlün leh olan mastarın fâili (öznesi) ile sebebi bildirilen fiilin fâilinin sebebi bildirilen fiilin fâili ile aynı olması. Örnek: ﻚ اﻟ ﱡ ﺺ َﺧ ْﻮﻓًﺎ ِﻣ ْﻦ ﻓِ َﺮا ِرِﻩ ﺸ ْﺮ ِﻃ ﱡﻲ اﻟﻠﱢ ﱠ َ أ َْﻣ َﺴ Polis, hırsızı kaçmasından korktuğu için tuttu. Cümlesinde mef‘ûlün leh olan mastar ً“ َﺧ ْﻮﻓﺎkorktuğu için”dir. Burada korku duyan polistir. Cümlede sebebi bildirilen fiilin ( )اﻟﻔﻌﻞ اﳌﻌﻠﻞfâili yani hırsızı tutan da polistir. Şu halde bu örnek cümlede hem mef‘ûlün leh’in hem de sebebi bildirilen fiilin fâili (öznesi) aynı kişi olduğundan mef’ûlün leh mansûb olmuş, harf-i cer ise hazfedilmiş (silinmiş, zikredilmemiş)tir. ﻚ َ ﻚ ﻹ ْﻛ َﺮ ِاﻣ َ ُأَ ْﻛ َﺮْﻣﺘ Sen ikram ettiğin için sana ikram ettim 218 Cümlesinde ise mef‘ûlün leh olan ‘ ﻷﻛﺮاﻣﻚnin faili ﻹﻛﺮام – كmuttasıl mecrûr كzamiri, “ben sana ikram ettim” ﻚ َ ُ أﻛﺮﻣﺘkısmında ise fâil merfû muttasıl zamirdir. ِ aynı 4. Mef‘ûlün leh olan mastarın zamanı ile sebebi bildirilen fiilin اﻟﻔ ْﻌﻞ اﳌﻌﻠﻞ olması ِ “ ِﺟ ْﺌﺘُﻚ اﻟﻴَـ ْﻮَم ﻟَِﻮ ْﻋ ِﺪيDün sana sözverdiğim için bu gün sana geldim” أﻣﺲ cümlesinde mef‘ûlün lehin (söz vermenin) gerçekleşme zamanı “dün”dür. Gelme zamanı ise “bugün”dür. Dolayısıyla mef’ûlün leh ile sebebi bildirilen fiilin meydana gelme zamanları aynı olmamış ve mef‘ûlün lehin başından ِ “ ِﺟ ْﺌـﻨَﺎ َإﱃ ُﻫﻨَﺎ ﺣﺒًّﺎBiz buraya ilmi sevdiğimiz için harf-i cer atılmamıştır. Ama ﻟﻠﻌﻠْﻢ ُ geldik” cümlesinde ise hem sevme hem de gelme aynı zamanda olduğu için mef’ûlün leh’ten harf-i cer atılmış ve mef‘ûlün mansûb oluşu açıkça görülmüştür. ِ ve ﻟِﻤﺎ َذ “niçin?” soru isimleri de cümledeki fiilin mef‘ûlün leh’leridir. ﱂَ؟ َ ﴾﴿ﻳﺎ ﻗَـ ْﻮِم ِﱂَ ﺗُـ ْﺆذُوﻧَِﲏ Ey Kavmim! Niçin bana eziyet ediyorsunuz? (Saff Suresi, 5) Adam niye dövüldü? ﻞ ُ ﻟِ َﻤﺎ َذا َ ﺿ ِﺮ ُ ب اﻟ ﱠﺮ ُﺟ Mef‘ûlün leh cümlenin neresinde bulunur? Mef‘ûlün leh’ler cümlede genellikle fiilden sonra gelir. Misal, ِ ِ ِ َﻴﻊ اﻟﻨﱠﺎس آﺑ ﱰ ًاﻣﺎ َﳍُ ْﻢ َ ﺎء ُﻫ ْﻢ ا ْﺣ َ ُ ُ ﻳُﻄ İnsanlar saygı göstermek için babalarına itaat ederler. Ancak mef‘ûlün leh soru ismi olduğu zaman veya vurgu yapmak için fiilden önce gelir. Kız çocuğu niçin ağlıyor? Sadece ziyaret için geldim. ﻟِ َﻤﺎ َذا ﺗَـ ْﺒ ِﻜﻲ اﻟﻄﱢْﻔﻠَﺔُ؟ ﺖ ُ ﻟﻠ ﱢﺰﻳَ َﺎرِة ِﺟ ْﺌ Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mef‘ûlün leh vardır? ِ ْ ﺎت ِ ﺎﺿﻲ ا ْﳊﺠ ِ a. .ﺐ ُد َﻋﺎﺋِﻲ َ َ َ َﻳَﺎ ﻗ ْ اﺳﺘَﺠ b. ﻳﻖ؟ َ َﻣ ِﻦ اﻟﱠ ِﺬي أﻧﻘ َﺬ اﻟﻐَ ِﺮ ِ c. .ﺼ ِﺮي أﻋ ْﺪ َﱠ ْ َإﱄ ﻗ d. .ِح اﻟ َْﻮﻟَ ُﺪ ﻓَـ َﺮ ًﺣﺎ َﺷ ِﺪﻳ ًﺪا َ ﻓَﺮ e. .ُإﱃ اﻟ ُﻔ ْﻨ ُﺪ ِق ﻟِﻴَ ْﺪﻓَ َﻊ َدﻳْـﻨَﻪ َ ﺴﺎﺋِ ُﺢ ﺎد اﻟ ﱠ َ َﻋ 219 2. ﺸﺎ ِر اﳉََﺮاﺋِ ِﻢ َ ِﺐ اﻟ ُْﻤ ْﺠ ِﺮُﻣﻮ َن َﻣ ْﻨـ ًﻌﺎ ِﻻﻧْﺘ ُ َ ﻳُـ َﻌﺎﻗcümlesinde altı çizili kelimenin yerine aşağıdakilerden hangisi konulabilir? a. .ًُﻣ َﻌﺎﻗَـﺒَﺔ ِِ b. .ﻟﻠﺠ َﺮاﺋِ ِﻢ َ اﻧْﺘ َﺸ ًﺎرا c. .ﻟﻠﺠ َﺮاﺋِ ِﻢ َ ِ ِ ﻟﻠﻌ َﻘ d. .ﺎب e. .ﺸﺎ ِر اﳉََﺮاﺋِ ِﻢ َ ِﻟِ َﻤ ْﻨ ِﻊ اﻧْﺘ 3. Aşağıdaki cümlelerde konumundadır? mecrûr isimlerden hangisi mef’ûlün leh ِ a. .َﺼﻰ اﷲ َ َوﻳْ ٌﻞ ﻟ َﻤ ْﻦ َﻋ ِ ﻧَـﺰ َل اﻟ ِْﻌﻠْﻢ ﺑِﺎ ِﻹﻧْﺴ ِ ﺎن َإﱃ اﻷ ْﻋﻤ b. .ﺎق َ َ ُ َ ِ اﺿﺢ ِﰲ ﻧُـ ُﻔ ِ ِ c. .ﻮﺳﻨَﺎ ٌ ﻟﻠﻤﻮﺳﻴ َﻘﻰ أﺛَـ ٌﺮ َو ُ ِ ِ ِ d. .ﺴﺄﻟ َِﺔ ْ اُذْ ُﻛ ِﺮ اﻟ َﻜﻠ َﻤﺔَ ﺗَﺎ ﱠﻣﺔً ﻟﺒَـﻴَﺎن اﻟ َْﻤ ِ َِﳚﺐ َﻋﻠَﻰ اﻹﻧْﺴ e. .ﺎن أَ ْن ﻳَ ُﻜﻮ َن ُﻣﺘَـﻴَـ ﱢﻘﻈًﺎ ُ َ 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde harf-i cerrin hazfedilerek mef‘ûlün leh’in fetha ile mansûb olma şartları tam olarak bulunmaktadır? a. .ﻚ ﻗَـ ْﺒ َﻞ ﻳَـ ْﻮَﻣ ْﲔ َ ﻚ ﻏَ ًﺪا ﻹ ْﻛ َﺮ ِاﻣ َ أُ ْﻛ ِﺮُﻣ ِ ْ َﱂْ ﻳَـﻨَﻢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟﻞ b. .اﺣ ِﺔ ْأوﻻَ ِد ِﻩ َﱰ َ ﻻﺳ ْ ُ ِ ِ ٍِ ِ ﱡر c. .وس ُ ﺲ اﻟﺘﱠﻼَﻣﻴ ُﺬ ِﰲ ُﻫ ُﺪوء ﻟ َﺮ ْﻏﺒَﺘ ِﻬ ْﻢ ِﰲ َﲰَ ِﺎع اﻟﺪ َ ََﺟﻠ ِ اﻟﻜﺘ ِ d. .ُﺻ ِﺪﻳ ُﻘﻪ َ ُﺎب ﻟﻴَـ َﺮاﻩ َ َ أ ْﺧ َﺮ َج اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ e. .ﻚ َ ِﻚ ﻟِ َﺪ ْﻋ َﻮﺗ َ ﺖ إِﻟ َْﻴ ُ أﺗَـ ْﻴ 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecrûr isim mef‘ûlün leh konumunda değildir? ِ ﻚ ِﳍ َﺬا اﻟ ِ ِ َْﻜﺘ a. .ﺎب َ ﺐ َﻋﻠَْﻴ َ َ ﻚ ﻓَـ ْﻬ ُﻤ ُ َﳚ ِ ِ ُ ﻒ اﻟﻄﱡﻼﱠ b. .ﱰ ِام ُﻣ َﺪ ﱢر ِﺳﻴ ِﻬ ْﻢ َ ََوﻗ َ ب ﻻ ْﺣ ِ ﻧَﻈﱠﻢ ﺑـﻌﺾ اﻟ ﱡ c. .ﺼﺎﺋِ َﺪ ﻟِ َﻤ ْﺪ ِح اﻷ َُﻣ َﺮ ِاء ُ َْ َ َ َﺸ َﻌ َﺮاء ﻗ ِ اِ ْﺟﺘَﻤﻊ اﻟﻮﻓْ َﺪ d. ﺸﺎﻛِ ِﻞ َ َان ِﳊَ ﱢﻞ اﳌ َ ََ e. .ْﺐ ِﻣ ْﻦ َﺧ ْﻮﻓِ ِﻪ َ َﻫ َﺮ ُ ب اﻟ َﻜﻠ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. e Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün leh konusunu yeniden okuyunuz. 2. e Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün leh konusunu yeniden okuyunuz. 3. d Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün leh konusunu yeniden okuyunuz. 4. c Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün leh konusunu yeniden okuyunuz. 5. a Yanıtınız doğru değilse mef‘ûlün leh konusunu yeniden okuyunuz. 220 Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 1. “Öğrenciler okula ilim tahsiline rağbet ettikleri için giderler” anlamındaki bu cümlede mef’ûlün leh’i bulmak için “öğrenciler okula niçin gidiyorlar?” ﱂ ﻳﺬﻫﺐ اﻟﺘﻼﻣﻴ ُﺬ إﱃ اﳌﺪﺳﺔ؟sorusunu sorarak alacağımız cevap “rağbet ettikleri için” ً َرﻏﺒﺔolacağına göre cümledeki mef‘ûlün leh bu kelimedir. 2. “Öğretmen sınıfa girdi, hemen öğrenciler ona selam vermek ve onun değerinin büyüklüğünü ifâde etmek için ayağa kalktılar” anlamındaki cümleye, fiilini de kullanarak “ ﱂَ ﻗَﺎم اﻟﺘﻼﻣﻴﺬ؟Öğrenciler niçin kalktılar?” sorusunu sorduğumuzda alınacak cevap cümledeki fiilin meydana geliş sebebini bildirir. “ ِﲢﻴﱠ ًﺔselam vermek için”. Şu halde bu cümlede mef‘ûlün leh ً’ ِﲢﻴﱠﺔdir ve mansûb durumda bir masdardır. ’ﲢﻴﱠﺔ ﻟﻪdaki ﻟﻪsebep bildirmediği için mef‘ûlün leh değil, mef‘ûlün bih gayr-i sarîhtir. 3. “Okul, öğrencilerin sağlığını korumak için bir kantin kurdu/açtı” anlamına gelen bu cümleye “ ﳌﺎذا أﻗﺎﻣﺖ اﳌﺪرﺳﺔُ ﻣﻘﺼ ًﻔﺎ؟Okul niçin bir kantin açtı?” sorusuna alacağımız cevap da ﳏﺎﻓﻈﺔً ﻋﻠﻰ... “korumak için/maksadıyla” olacağından bu cevap mef‘ûlün leh’tir. 4. “Polis trafiğin hareketini/akışını kolaylaştırmak için meydanda duruyor” anlamına gelen bu cümleye اﻟﺸﺮﻃﻲ ﰲ اﳌﻴﺪان؟ “ ﳌﺎذا ﻳﻘﻒPolis neden meydanda ﱡ duruyor?” diye sorduğumuzda ise alacağımız cevap ﺗﺴﻬﻴﻼً ﳊﺮﻛﺔ اﳌﺮور “…trafiğin akışını kolaylaştırmak için”dir. Dolayısıyla bu cevap fiilin oluş sebebini açıklayan öğe olduğundan mef‘ûlün leh’tir. 5. “Evin sahibi, konuklarına ikram etmek için bir koyun kesti” cümlesinde ﳌﺎذا “ ذﺑﺢ ﺻﺎﺣﺐ اﻟﺒﻴﺖ ﺷﺎ ًة؟Ev sahibi neden koyun kesti?” sorusuna alacağımı cevap “ إﻛﺮ ًاﻣﺎikram etmek için olduğundan mef‘ûlün leh bu kelimedir ve fetha ile mansûb bir masdardır. Sıra Sizde 2 ِ ﻟِ ْﻠ َﺨﻮ/ ﺎت َﺧﻮﻓًﺎ ِﻣ ْﻨﻪ ِ اِﺑْـﺘَـﻌ َﺪ.1 . ُف ِﻣ ْﻨﻪ ُ ت اﻟْﺒِْﻨ ُ ْ ِ ََﺳ ِﺪ ِﰲ َﺣ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ ا ْﳊَﻴَـ َﻮاﻧ َ ْ َ ﺖ َﻋ ِﻦ اﻷ Kız korktuğundan dolayı hayvanat bahçesindeki aslandan uzaklaştı. ِ ِ ﺗ ْﺸ ِﱰي اﻷ ﱠﻣﻬﺎت اﻟْﻤﻼَﺑِﺲ ا ْﳉ ِﺪﻳﺪ َة ﻟِﻠ ِْﻌ.2 ِ ادا ﻟِﻠ ِْﻌ . ﻴﺪ َ َ َ َ ُ َ َ َ ً ا ْﺳﺘِ ْﻌ َﺪ/ ﻴﺪ Anneler bayrama hazırlık yapmak için yeni elbiseler satın alıyorlar. ِ ِ َ ِﻻ ْﺳﺘِ ْﻘﺒ/ﻀﺎ َن .ﻀﺎ َن َ ﺎل َﺷ ْﻬ ِﺮ َرَﻣ َ ﺐ اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن ا ْﳍِﻼَ َل ا ْﺳﺘِ ْﻘﺒَﺎﻻً ﻟِ َﺸ ْﻬ ِﺮ َرَﻣ ُ ﻳَـﺘَـ َﺮﻗﱠ.3 Müslümanlar, Ramazan ayını karşılamak için hilâli gözlüyorlar. . ﻟِﺘَﻄْ ِﻬ ِﲑ أ َْﻣ َﻮاﳍِِ ْﻢ/ ع اﻟ ُْﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن إِ َﱃ أ ََد ِاء اﻟ ﱠﺰَﻛ ِﺎة ﺗَﻄْ ِﻬ ًﲑا ِﻷ َْﻣ َﻮاﳍِِ ْﻢ َ َﺳ َﺎر.4 Müslümanlar mallarını temizlemek için zekât vermede yarıştırlar. ِ ﻴﺐ ﺑِﺎﻟﻀﱡﻴ ِ اد اﻷُﺳﺮِة إِ َﱃ ا ْﳊ ِﺪﻳ َﻘ ِﺔ ﺗَـﺮِﺣﻴﺒﺎ ﺑِﺎﻟﻀﱡﻴ ِ ﻟِﻠﺘـ ْﱠﺮِﺣ/ﻮف .ﻮف ُ ُ ً ْ َ َ ْ ُ أﻓﺮ َ َﺧ َﺮ َج.5 221 Aile fertleri konuklara hoş geldin demek için bahçe kapısına kadar çıktı. ِ َخ اﻟْ َﻜﺒِﲑ ﻷ ِ ﻟِﻠ َْﻌﻄ/ﺼ ِﻐ ِﲑ َﻋﻄْ ًﻔﺎ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ .ْﻒ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ َﺧ ِﻴﻪ اﻟ ﱠ ُ أَ ْﻋﻄَﻲ اﻷ.6 ُ Acıdığı için büyük kardeş, küçük kardeşe malı verdi. ِ ِ ِ ِ ِ ِ ْ ﺎﻫ ِﺮﻳﻦ .ﻴﺤ ِﺔ ِ ﻟِ ِﻼ ْﺣﺘِ َﺠ/ ﻴﺤ ِﺔ َ ﺎج َﻋﻠَﻰ اﻟ َﻔﻀ َ ﺎﺟﺎ َﻋﻠَﻰ اﻟ َﻔﻀ ً اﺣﺘ َﺠ َ َ َﲡَ ﱠﻤ َﻊ َﻛﺜﲑٌ ﻣ َﻦ اﻟ ُْﻤﺘَﻈ.7 Skandalı protesto etmek için çok sayıda gösterici toplandı. ِ ﻟِﺘَ ْﻜ ِﺮ ِﱘ اﻟﻮﻓ/ ْﺪ اﻟﺰﱠاﺋِ ِﺮ ِ أَﻗَﺎم رﺋِﻴﺲ اﻟْﻮَزر ِاء ﻣﺄ َْدﺑﺔَ اﻟﻌ َﺸ ِﺎء ﺗَ ْﻜ ِﺮﳝًﺎ ﻟِﻠْﻮﻓ.8 .ْﺪ اﻟﺰﱠاﺋِ ِﺮ َ َ َ َُ ُ ََ َ َ Başbakan konuk heyeti onurlandırmak için akşam yemeği verdi. ِ ﻮد اﻟﻮﻃَﻦ ِﲪَﺎﻳﺔً ﻟَﻪُ ِﻣﻦ ِ ﳊِِﻤﺎﻳﺘِ ِﻪ ِﻣﻦ/ اﻻ ْﻋﺘِ َﺪ ِاء .اﻻ ْﻋﺘِ َﺪ ِاء َ َ َ ُ ُس ا ْﳉُﻨ َ َ ََ ُ َْﳛ ِﺮ.9 Askerler vatanı düşman saldırısından korumak için bekliyorlar. ِ ِ ِ ﺎدﻳﱠِﺔ ﺣﻼًّ ِﻷَ ْزﻣ ِﺔ اﻟْﺒﻮر ِ اﻻﻗْﺘِﺼ .ﺻ ِﺔ َ َْﳚﺘَ ِﻤ ُﻊ أَ ْﻋ.10 َ ِ ﻀﺎءُ اﻟﻠﱠ ْﺠﻨَﺔ َُْ َ ُ ﻮر ْ ُ ﳊَ ﱢﻞ أزﻣﺔ اﻟﺒ/ ﺻﺔ َ Ekonomik konsey üyleri borsa krizini çözmek için her tarafta toplanıyor. Yararlanılan Kaynaklar Çörtü, M. Meral (2001), Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul. Galâyinî, Mustafa (1966), Câmi‘u’d-durûsi’l-‘arabiyye, Beyrut. Güler, İsmail; Günday, Hüseyin; Şahin, Şener (2001), Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. Ediskun, Haydar (1996), Türk Dilbilgisi, İstanbul. Maksudoğlu, Mehmet (2003), Arapça Dilbilgisi, İstanbul. Sînî, Muhammed İsmâil vd., el-Kavâidu’l-‘arabiyyetu’l-müyessera, (tarihsiz), Cantaş yayınevi, İstanbul. Uralgiray, Yusuf (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad. 222 223 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Atfın mahiyetini, ma‘tûf ve ma‘tûfun aleyh terimlerini tanımlayabilecek, • Atıf edatlarının nerelerde gerçekleştiğini ve gramatik işlevini açıklayabilecek, • Atıf edatlarında zaman ve cümle uyumunu belirleyebilecek, • Atıf edatlarının anlamlarını belirleyerek, birbirleri arasındaki farklılıkları ayırt edebileceksiniz. Anahtar Kavramlar • Atıf, ma‘tûf ve ma‘tûfun aleyh • Tertîb, ta‘kîb • Tahyîr • Ta‘yîn • İdrâb • İstidrâk • Gâye Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Metni daha iyi bir şekilde kavramak için öncelikle üç defa okuyun ve anlamadığınız kelimeleri tespit edin ve ‘kelimeler ve deyimler’ kısmına başvurunuz. Yine de anlamını bilmediğiniz kelimeler olursa bir ArapçaTürkçe sözlüğe müracaat ediniz. • İsmail Güler, Hüseyin Günday, Şener Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), adlı kitaptan ‘Atıf Harfleri’ konusunu okuyunuz. 224 Atıf ve Edatları ُ ْاﻟﻌﻄ ُﻒ َو ُﺣ ُﺮوﻓُﻪ َ GİRİŞ Her dilde olduğu gibi cümleler isim, fiil ve bu ikisini birbirine bağlayan edatlardan oluşur. Söz konusu edâtlar içerisinde, üslupta akıcılığı temin etmek gayesiyle bazan cümle unsurlarını kendi içerisinde, bazen de iki cümle ya da cümleciği kendi arasında bağlayan edâtlar vardır. İşte Arapça’da bunlara atıf edatları denilmektedir. Dildeki diğer edatlar gibi atıf edatlarının da hem gramatik hem de anlama ilişkin işlevleri vardır. Bir başka ifadeyle atıf edatları bir taraftan cümle unsurları arasındaki gramatik ilişkiyi düzenlerken, bir taraftan da anlama ilişkin olarak cümleye bir takım incelikler yüklemektedir. Dil öğretiminde kelime ya da cümleler arası bağlantıları sağlayan unsurların tanınması ve gramatik hüküm ile anlamın buna bağlı olarak yönlendirilmesi son derece önemli bir husustur. Zira hangi unsurun hangi unsura, ya da hangi cümlenin hangi cümleye bağlı olduğunun tespiti dile hâkimiyetin bir kanıtıdır. Atıf ilişkisine başvurmakla söz sahibi fiil ya da ismin cümlede gereksiz yere tekrarının önüne geçmiş olmaktadır. Sözde mümkün olduğu kadar tasarrufu esas alan insan zekâsının kaçınılmaz bir operasyonu olan atıf ilişkisi bütün diller için geçerli bir olgudur. Ele aldığımız atıf edatları konusu temelde, üç terim çerçevesinde işlenecektir: Ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh ve atıf edatı. Bu esaslar çerçevesinde konumuza ilişkin ayrıntılı bilgi ve örnekler okuma parçamızın ve ona ilişkin alıştırmaların peşinden verilecektir. Konu ile ilgili ön bilgi almak için www.schoolarabia.net adresine de başvurabilirsiniz. İsmail Güler, Hüseyin Günday, Şener Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) adlı kitabındaki ‘Atıf Harfleri’ne ilişkin kısmı inceleyiniz. 225 ِزﻳَ َﺎرةٌ إﱃ إﺳﺘﺎﻧـﺒُﻮل ﺴﻴﺎﺣﺔَ ،وﻫﻮ ﻳﺴ ُﻜﻦ ﰲ ِ ﻣﺪﻳﻨَﺔ ﺻ َﻘﺮﻳﺎَ .ﰲ اﻟﻌﻄﻠﺔ اﻟ ﱠ ِ ِ ﺐ اﻟ ﱢ ﺐ َﺣ َﺴ ٌﻦ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ﻳَﺄ ُ ْﺧ َﺬﻩُ َ َ ْ َﺣ َﺴ ٌﻦ ُﳛ ّ ﺼﻴﻔﻴّﺔ ﻃﻠَ َ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل َﻛﻲ ﻳ ِ ﻮل ﻣﺪﻳﻨﺔٌ َﻣﻠِﻴﺌَﺔٌ ﺑﺎﻵﺛﺎر اﻹﺳﻼﻣﻴّﺔ واﻟ ﱡﺮوﻣﺎﻧِﻴﱠﺔ. ﺸﺎﻫ َﺪ اﻷﻣﺎﻛِ َﻦ اﻟﺘﺎ ِر ِﳜﻴﱠﺔَ واﻟﺜﻘﺎﻓِﻴّﺔَ ،ﻷَ ﱠن إﺳﺘﺎﻧﺒُ َ ُ ْ ُ ِ ِ ِ ِ اﻷب ﻋﻠﻰ ﻃَﻠَﺐ وﻟﺪﻩ ،ﻷَﻧّﻪ ﻛﺎن ﻗﺪ َو َﻋ َﺪﻩ ﺑﺰﻳﺎرة إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل إذا َﳒَﺢ ﰲ اﳌﺪرﺳﺔ وأَﺻﺒَﺢ ﻣﻦ اﻷ ََواﺋﻞ ﰲ ﻓَﻮاﻓَﻖ ُ ﺻ ّﻔﻪ. َ ٍ ِ ﺼﻴﻒ ﺧﺮج اﻟﻮاﻟِﺪ ﻣﻊ ِ وﻟﺪﻩ إﱃ ﻣـﺤﻄﱠﺔ ِ اﻟﻘﻄﺎَرات .ذﻫﺒﺎ ّأوﻻً إﱃ ﻗِ ْﺴ ِﻢ ﺑَـ ْﻴ ِﻊ اﻟﺘﱠﺬاﻛِﺮ ﻓﻔﻲ ﻳﻮم ﻣﻦ أﻳّﺎم اﻟ ﱠ ْ ََ َ َ ﻓَﺴﺄﻻ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ َ ﻒ :ﻫﻞ ﻟَ َﺪﻳْ ُﻜﻢ ﺗَﺬْﻛِ َﺮﺗَﺎن إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ أﺟﺎب اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠﻒ :ﻧﻌﻢ ﻟَ َﺪﻳﻨﺎ ﺗَﺬاﻛِ ُﺮ ﻛﺜِﲑةٌ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮلُ ،ﰒّ ﺳﺄَﻻَﻩُ :أَﺑِ ِ ﺴ ِﺮﻳﻊ أم ِ ﺎدي؟ ﻗﺎل اﻟﻮاﻟ ُﺪ :أ ﱠﻣﺎ أﻧﺎ ﻓﺄُﻓﻀﱢﻞ اﻟﺴ ِ اﻟﺴ ِﺮﻳﻊ ،وأﻧﺖ ﻳﺎ َﺣ َﺴ ُﻦ ،ﺑِﺄَﻳﱢﻬﻤﺎ ﺎﻟﻘﻄﺎ ِر اﻟ ﱠ َ َ اﻟﻌ ّ ﻔﺮ ﺑﺎﻟﻘﻄﺎر ّ َّ ِ ِ ِ ِ ِ اﻟﺴﺮﻳﻊ، ﻚ أُﻓ ّ ﺴﻦ :وأﻧﺎ ﻛﺬﻟ َ اﻟﺴ ِﺮﻳﻊ ،ﰒ ﻗﺎل ﻟﻠﺒﺎﺋﻊَ :ﳓﻦ ﻧـُ َﻔﻀﱢﻞ ّ ﻀﻞ ﺑﺎﻟﻘﻄﺎر ّ اﻟﺴﻔ َﺮ ﺑﺎﻟﻘﻄﺎر ّ ﺗُـ َﻔﻀﱢﻞ؟ أﺟﺎب َﺣ َ ِ اﻟﻘﻄﺎر اﻟﺴﺮﻳﻊ .أﺧﺬ اﻷب ووﻟ ُﺪﻩ ﺗَﺬ ِ ْﻛﺮﺗَﲔ ﻣﻦ ِ ِ ِ ْﻛ َﺮﺗَـ ْﻴ ِﻬﻤﺎ ﰒُﱠ َرِﻛﺒﺎ ي .ﰒّ َﺣ َﺠﺰ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ ُ ﻻ اﻟﻘﻄﺎ ِر اﻟﻌﺎد ّ ََ ّ ﻒ ﳍﻤﺎ ﺗَﺬ َ اﻟﻘﻄﺎر وﺳﺎﻓَـﺮا إﱃ إﺳﺘﺎﻧـﺒﻮل .اﺳﺘﻐﺮق اﻟ ﱠ ِ ِ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ ﺗَﺒﻌُ ُﺪ ﻋﻦ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﺳﺎﻋﺔً ﺗَـ ْﻘ ِﺮﻳﺒﺎ ،ﻷن َ ﺴ َﻔﺮ ﻣﻦ ﻣﺪﻳﻨﺔ َ ُ َ ََ َ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ِﻣﺌَﺔٌ وﲬَْﺴﻮن ﻛِﻴﻠُﻮ ِﻣ ْﱰاً ﻓَـ َﻘ ْﻂ. ِ ِ ﺼ ﱢﻮرو َ ﺎ وﻳَ ْﺴﺘَ ِﻤﻌُﻮن إﱃ ﺷﺎﻫﺪ َﺣ َﺴﻦ ﻫﻨﺎك َﻋ َﺪدا ﻛﺒﲑا ِﻣﻦ اﻟ ﱡ َ ﺴﻴﱠﺎح اﻟﺬﻳﻦ ﻳَﻘ ُﻔﻮن أﻣﺎم اﻵﺛﺎر اﻟﺘﺎرﳜﻴّﺔ ﻓَـﻴُ َ ِ ِ ﱢﻣﻬﺎ اﻟﺪﱠﻟﻴﻞ ﳍﻢ .ﻗﺎل اﻟﻮاﻟ ُﺪ ﻟﻮﻟَﺪﻩ :إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل َﻣ ِﺪﻳﻨَﺔٌ َﺣ ِﺪﻳﺜَﺔٌ ،ﻟﻜﻨﱠﻬﺎ ﻗَ ِﺪﻳ َـﻤﺔٌ ،ﺑﻞ ﺗﺎ ِرﳜﻴﱠﺔٌ ﰲ اﻟ َـﻤﻌﻠُﻮﻣﺎت اﻟﱵ ﻳُـ َﻘﺪ ُ ِ ﺪﳝﺔٌ ﻣﻦ اﻟﻌﻬ ِﺪ اﻟ ﱡﺮ ِ ِ ِ آﺛﺎر ﻗَ ِ ﻧَ ِ اﻟﻌ ْﻬﺪ اﻟﻌُﺜْ َﻤ ِﺎﱐِّ ،ﻣﺜﻞ َْ آﺛﺎر ﻣﻦ َ ﺜﻞ ُ آﻳﺎﺻﻮﻓْﻴﺎ ،وﻓﻴﻬﺎ أﻳﻀﺎ ٌ اﻟﻮﻗْﺖ ،وﻓﻴﻬﺎ ٌ ﻔﺲ َ وﻣﺎﱐّ ﻣ ُ 226 ﺴ ْﻠﻄﺎن أﲪﺪ .ﻗﺎل ﺣﺴﻦ ﻟِﻮاﻟِﺪﻩ :ﻳﺎ واﻟﺪي :ﻫﻞ ﻧَـ ْﺒ َﺪأ ﺑِـﻤ ِ ﻣ ِ ﻴﻤﺎﻧِﻴﱠﺔ أو ﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ ﻠﻴﻤﺎﻧِﻴﱠﺔ وﻣﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ ﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ َ ﺴﻠَ َ َ ﺴ َ ََ ِ ِ ِ ب. اﻟ ﱡ ﺴﻠْﻄﺎن أﲪﺪ ﻻ ﺑﺎﻟ ﱡ ﺴﻠْﻄﺎن أﲪﺪ؟ أﺟﺎب اﻟﻮاﻟﺪ :ﻧَﺒ َﺪأ ﺑِ َـﻤﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ أﻗﺮ ُ ﺴﻠَ َ ﻴﻤﺎﻧﻴﱠﺔ ،ﻷﻧﱠﻪ َ ﻳﺄﺧ َﺬﻩ داﺋﻤﺎ إﻟﻴﻬﺎ ﻟﻴ ِ ﺸﺎﻫ َﺪ ِ اﳌﻨﺎﻇﺮ اﻟﻄﺒِ ِﻴﻌﻴﱠﺔ وﻟِﻴُـ َﻘﺎﺑِﻞ ﻛﺎن َﺣ َﺴ ٌﻦ َﺳ ِﻌﻴﺪاً ﰲ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل وﻃَﻠَﺐ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ُ ُ ِ أﺻﺪﻗﺎءَﻩ. Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Yukarıdaki parçaya göre aşağıdaki cümlelerin doğru (√) yada yanlış (X) olduğunu belirleyiniz. ِ ﺴﻴﺎﺣﺔُ. ﺴ ٍﻦ اﻟ ﱢ ( ) .1ﻫﻮاﻳَﺔ َﺣ َ ﺼﻞ اﻟ ﱠﺮﺑِﻴ ِﻊ. ( ) .2 اﻟﺴﻔﺮ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُ َ ﻮل ﻛﺎن ﰲ ﻓَ ْ ُ اﻷب وﻟَ َﺪﻩ ﺑِﺰﻳﺎرة إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ِﻣﻦ ﻗَـ ْﺒ ُﻞ. َ ( ) .3 وﻋ َﺪ ُ ِ ِ ِ ِ ي. َ ( ) .4ﺣ َﺠﺰ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ ُ ﻒ ﳍﻤﺎ ﺗَﺬْﻛ َﺮﺗَﲔ ﻣﻦ اﻟﻘﻄﺎر اﻟﻌﺎد ّ ِ ِ ﻴﻞ َﳍُﻢ. ( ) .5ﻛﺎن اﻟ ﱡ ﺎح ﻳَ ْﺴﺘَﻤﻌُﻮن إﱃ اﳌَﻌﻠُﻮﻣﺎت اﻟﱵ ﻳُـ َﻘﺪ ُ ﺴﻴﱠ ُ ﱢﻣﻬﺎ اﻟﺪﱠﻟ ُ 2. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız. .1أﻳﻦ ﻳَﺴ ُﻜﻦ َﺣ َﺴ ٌﻦ؟ ِ ْﺧ َﺬﻩُ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ ﺐ َﺣ َﺴ ٌﻦ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ﻳَﺄ ُ .2ﻟﻤﺎذا ﻃﻠَ َ .3ﻫﻞ واﻓَﻖ اﻷب ﻋﻠﻰ ﻃَﻠَﺐ وﻟ ِ َﺪﻩ؟ ُ َ .4ﻛﻴﻒ ﺳﺎﻓَﺮ اﻟﻮاﻟِ ُﺪ ﻣﻊ و ِ ﻟﺪﻩ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ َ َ اﻷب َوﻟَ َﺪﻩ؟ .5ﲟﺎذا َو َﻋ َﺪ ُ .6ﻛﻢ ﺳﺎﻋﺔً اﺳﺘـﻐْﺮ َق اﻟ ﱠ ِ ِ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ ﺴ َﻔ ُﺮ ﻣﻦ ﻣﺪﻳﻨﺔ َ َ َ ٍ ووﻟَ ُﺪﻩ ِزﻳﺎرﺗَـﻬﻤﺎ؟ ّ .7 ﺑﺄي ﻣﺴﺠﺪ ﺑﺪأ اﻟﻮاﻟ ُﺪ َ ﺎح؟ .8ﻣﺎذا ﻛﺎن ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ اﻟ ﱡ ﺴﻴﱠ ُ ِ ِ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ ﻋﻦ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ .9ﻛﻢ ﻛﻴﻠُﻮ ﻣ ْﱰاً ﺗَﺒﻌُ ُﺪ َ .10ﻛﻴﻒ ﺗَ ِ ﻒ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ ﺼ ُ 3. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz. َﻒ – ِ ﺟﺎﻣﻊ -ﻳُِﻘﻴﻢ -ﻳَﺮى( َب – ُزﱠوارِ -ﻋﻨ َﺪك – ﺟﺪﻳﺪة -اﻟﺰَﱠﻣﻦ – ﺧﺎﻟ َ ) َد َام – أ ٌ ِ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ. .1وﻫﻮ ﻳَﺴ ُﻜﻦ ﰲ ﻣﺪﻳﻨَﺔ َ َ .2ﻛﻲ ﻳ ِ ﺸﺎﻫ َﺪ اﻷﻣﺎﻛِ َﻦ اﻟﺘﺎ ِر ِﳜﻴﱠﺔَ واﻟﺜﻘﺎﻓﻴّﺔ. ْ ُ 227 .3واﻓَﻖ اﻷب ﻋﻠﻰ ﻃَﻠَﺐ وﻟﺪﻩ. ﻚ ﺗَﺬْﻛِ َﺮﺗَﺎن إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل؟ .4ﻫﻞ ﻟَ َﺪﻳْ َ .5اﺳﺘﻐﺮق اﻟ ﱠ ِ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﺳﺎﻋﺔ واﺣﺪة ﺗﻘﺮﻳﺒﺎ. ﺴ َﻔﺮ ﻣﻦ ﻣﺪﻳﻨﺔ َ ََ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﻗﺎءﻩ. .6وﻃَﻠَﺐ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ُ ﻳﺄﺧ َﺬﻩ داﺋﻤﺎ إﱃ ﻫﻨﺎك ﻟﻴُﺸﺎﻫ َﺪ اﳌﻨﺎﻇﺮ اﻟﻄﺒﻴﻌﻴﺔ وﻟﻴُـ َﻘﺎﺑﻞ أﺻﺪ َ اﻟﻌ ْﻬ ِﺪ اﻟ ﱡﺮ ِ وﻣﺎﱐّ. آﺛﺎر ﻗﺪﳝﺔٌ ﻣﻦ َ .7وﻓﻴﻬﺎ ٌ ِ ﻠﻴﻤﺎﻧِﻴﱠﺔ. اﻟﻌ ْﻬﺪ اﻟﻌُﺜْ َﻤ ِﺎﱐّ ِﻣﺜﻞ ﻣﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ آﺛﺎر ﻣﻦ َ .8وﻓﻴﻬﺎ أَﻳﻀﺎً ٌ ﺴ َ ﺴﻴﱠﺎح. ﺷﺎﻫﺪ َﺣ َﺴ ٌﻦ ﻫﻨﺎك َﻋ َﺪداً ﻛﺒﲑا ِﻣﻦ اﻟ ﱡ َ .9 .10إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل َﻣ ِﺪﻳﻨَﺔ َﺣ ِﺪﻳﺜَﺔٌ وﻗَ ِﺪﻳ َـﻤﺔٌ ﰲ ﻧَ ِ اﻟﻮﻗْﺖ. ﻔﺲ َ 4. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz. دﺧﻞ – ﻧ َـﺰل – أﺟﺎب -اﻧﺘَﻬﻰ – ﻗﺪﻳـﻤﺔ( ) ِﺷﺮاء – َر َﺳﺐ – أﻋﻄَﻰ– َﺧﻠ َ ْﻒ – ﺧﺎﻟِﻴَﺔ ِﻣﻦ– َ .1ﻷَ ﱠن إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﻣﺪﻳﻨﺔٌ َﻣﻠِﻴﺌَﺔٌ ﺑِـﺎﻵﺛﺎر اﻹﺳﻼﻣﻴّﺔ واﻟ ﱡﺮوﻣﺎﻧِﻴﱠﺔ. ِ ﺻ ّﻔﻪ. .2ﻷﻧﻪ ﻛﺎن ﻗﺪ َو َﻋ َﺪﻩ ﺑِﺰﻳﺎرة إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل إذا َﳒَﺢ ﰲ اﳌﺪرﺳﺔ وأَﺻﺒَﺢ ﻣﻦ اﻷواﺋﻞ ﰲ َ ٍ ِ ِ ـﺤﻄﱠﺔ اﻟﻘﻄﺎرات. .3ﰲ ﻳﻮم ﻣﻦ أﻳﺎم اﻟﺼﻴﻒ َﺧ َﺮج اﻟﻮاﻟﺪ ﻣﻊ وﻟﺪﻩ إﱃ َﻣ َ ﻒ. ﺐ اﻟﻮاﻟﺪ ّأوﻻً إﱃ ﻗِ ْﺴ ِﻢ ﺑَـ ْﻴ ِﻊ اﻟﺘﱠﺬاﻛِﺮ ﻓﺴﺄل اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ َ َ .4 ذﻫ َ ِ ِ ﻄﺎر وﺳﺎﻓَـ َﺮا إﱃ إﺳﺘﺎﻧـﺒُﻮل. .5ﰒُﱠ َرﻛﺐ اﻟﻘ َ .6إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﻣﺪﻳﻨﺔ َﺣ ِﺪﻳﺜَﺔ. ِ ِ ﻒ. ـﺴﺄَل اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ َ .7ذﻫﺐ اﻟﻮاﻟﺪ ّأوﻻً إﱃ ﻗ ْﺴ ِﻢ ﺑَـ ْﻴ ِﻊ اﻟﺘﱠﺬاﻛﺮ ﻓ َ ﻴﻤﺎﻧِﻴﱠﺔ ،ﻷﻧﱠﻪ أﻗﺮب. ﺴﻠْﻄﺎن أﲪﺪ ﻻ ﺑﺎﻟ ﱡ .8ﺑﺪأ اﻟﻄﻼب ﺑـﺰﻳﺎرة ﻣﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ ﺴﻠَ َ .9اﻟ ﱡ ِ ﺼ ﱢﻮرو َ ﺎ وﻳَ ْﺴﺘَ ِﻤﻌُﻮن اﻟﺪِﱠﱄ. ﺴﻴﱠﺎح ﻳَﻘ ُﻔﻮن أﻣﺎم اﻵﺛﺎر اﻟﺘﺎرﳜﻴّﺔ ﻓَـﻴُ َ ِ ِ ِ ﻄﺎر وﺳﺎﻓَـ َﺮا إﱃ إﺳﺘﺎﻧـﺒُﻮل. َ .10 أﺧﺬ اﻷب َوَوﻟ ُﺪﻩ ﺗَﺬْﻛ َﺮﺗَـ ْﻴ ِﻬﻤﺎ ﰒُﱠ َرﻛﺒﺎ اﻟﻘ َ 5. Altı çizili cemi kelimelerin müfretlerini söyleyiniz. ِ ِ ِ ِ ﻗﺎءﻩ. .1ﺳﺎﻓَﺮ َﺣ َﺴﻦ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل ﻟﻴُﺸﺎﻫ َﺪ اﳌﻨﺎﻇﺮ اﻟﻄﺒﻴﻌﻴﺔ وﻟﻴُـ َﻘﺎﺑﻞ أﺻﺪ َ ِ ﺻ ّﻔﻪ. .2أَﺻﺒَﺢ أﲪﺪ ﻣﻦ اﻷواﺋﻞ ﰲ َ ٍ ِ ِ ـﺤﻄﱠﺔ اﻟﻘﻄﺎرات. .3ﻓﻔﻲ ﻳﻮم ﻣﻦ أﻳﺎم اﻟﺼﻴﻒ َﺧ َﺮج اﻟﻮاﻟﺪ ﻣﻊ وﻟﺪﻩ إﱃ َﻣ َ ﻒ. .4ذﻫﺐ اﻟﻮاﻟﺪ ّأوﻻً إﱃ ﻗِ ْﺴ ِﻢ ﺑَـ ْﻴ ِﻊ اﻟﺘﱠﺬاﻛِﺮ ﻓﺴﺄل اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ َ ﻳﺄﺧ َﺬﻩ داﺋﻤﺎ إﱃ ﻫﻨﺎك ﻟﻴ ِ ﺸﺎﻫ َﺪ اﳌﻨﺎﻇﺮ اﻟﻄﺒﻴﻌﻴﺔ. .5وﻃَﻠَﺐ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ُ ُ 228 ِ أﻣﺎم اﻵﺛﺎر اﻟﺘﺎرﳜﻴّﺔ. .6ﻳَﻘ ُﻔﻮن َ ﺴﻴﱠﺎح. ﺷﺎﻫﺪ َﺣ َﺴ ٌﻦ ﻫﻨﺎك َﻋ َﺪدا ﻛﺒﲑا ِﻣﻦ اﻟ ﱡ َ .7 .8ﺳﺎﻓَﺮ إﱃ ﺗُﺮﻛِﻴﺎ َﻛﻲ ﻳ ِ ﺸﺎﻫ َﺪ اﻷﻣﺎﻛِ َﻦ اﻟﺘﺎ ِر ِﳜﻴﱠﺔَ واﻟﺜﻘﺎﻓﻴّﺔَ. ْ ُ ِ ِ ﱢﻣﻬﺎ اﻟﺪﱠﻟِﻴﻞ ﻟﻪ. .9ﻳَ ْﺴﺘَﻤ ُﻊ اﻟﺰﱠاﺋﺮ إﱃ اﻟ َـﻤﻌﻠُﻮﻣﺎت اﻟﱵ ﻳُـ َﻘﺪ ُ .10ذﻫﺒﻨﺎ أﻧﺎ وﺻﺪﻳﻘﻲ ﰲ ٍ ﻳﻮم ِﻣﻦ أﻳﺎم اﻟﺸﱢﺘﺎء إﱃ ﻣـﺤﻄﱠﺔ ِ اﻟﻘﻄﺎرات. ّ ََ 6. Altı çizili müfret kelimelerin cemilerini söyleyiniz. ﺸﺎﻫ َﺪ اﳌﻨﺎﻇﺮ اﻟﻄﺒﻴﻌﻴﺔ وﻟِﻴـ َﻘﺎﺑِﻞ ﺻ ِﺪﻳ َﻘﻪ إِ ِ .1ﺳﺎﻓَﺮ ﺣﺴﻦ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل ﻟﻴ ِ ﲰﺎﻋﻴﻞ. َ ُ ُ ُ ََ .2ﻛﺎن َﺣ َﺴ ٌﻦ َﺳ ِﻌﻴﺪاً ﰲ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل. .3أﺧﺬ اﻷب ووﻟ ُﺪﻩ ﺗَﺬْﻛِ َﺮﺗَـ ْﻴ ِﻬﻤﺎ. .4ﳓﻦ ﻧُـ َﻔﻀﱢﻞ اﻟﺴﻔﺮ ِ ﺴﺮﻳﻊ. ﺑﺎﻟﻘﻄﺎر اﻟ ﱠ َ .5ذﻫﺐ اﻟﻮاﻟﺪ ّأوﻻً إﱃ ﻗِ ْﺴ ِﻢ ﺑَـ ْﻴ ِﻊ اﻟﺘﱠﺬاﻛِﺮ. ِ ـﺤﻄﱠﺔ اﻟﻘﻄﺎرات. .6ﺧﺮج اﻷب ﻣﻊ وﻟﺪﻩ إﱃ َﻣ َ ِ ﺻ ّﻔﻪ. .7وأَﺻﺒَﺢ ﻣﻦ اﻷواﺋﻞ ﰲ َ .8ﻷَ ﱠن إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﻣﺪﻳﻨﺔٌ َﻣﻠِﻴﺌَﺔٌ ﺑﺎﻵﺛﺎر اﻹﺳﻼﻣﻴّﺔ واﻟ ﱡﺮوﻣﺎﻧِﻴﱠﺔ. ِ ِ اﻟﺴﺮﻳﻊ. .9ﰒّ َﺣ َﺠﺰ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ ُ ﻒ ﳍﻤﺎ ﺗَﺬْﻛ َﺮﺗَﲔ ﻣﻦ اﻟﻘﻄﺎر ّ ِ ِ ِ ِ ِ ي. اﻟﺴﺮﻳﻊ ،ﻻ اﻟﻘﻄﺎ ِر اﻟﻌﺎد ّ ﻔﺮ ﺑﺎﻟﻘﻄﺎر ّ .10ﰒ ﻗﺎل ﻟﻠﺒﺎﺋﻊَ :ﳓﻦ ﻧُـ َﻔﻀﱢﻞ ّ اﻟﺴ َ 7. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içerisinde verilen uygun bir kelimeyle doldurunuz. ) ِ ِ ﻐﺮق – اﻟﻘﺎﻫﺮة -اﻟ ﱠ ﺼ ِﻴﻔﻴّﺔ َ -ﳒَ ُ ﺤﺖ -ﺗَﺬْﻛِ َﺮَ ﺎ -اﳌَ ْ ﺼﻨَﻊ -اﻟﻌُﺜْ َﻤ ِﺎﱐّ – ﺑـﻐَ ْﺴﻞ -ﺗَـ ْﺒـﻌُﺪ -ﻳﺴﺘَ َ ﻓﺄُﻓﻀﱢﻞ( َ .1و َﻋ َﺪﺗِْﲏ أ ِ ُﺧﱵ ﺑِﺰﻳﺎرة اﳌَْﺘ َﺤﻒ إذا _______ ﰲ اﻻﻣﺘﺤﺎن. .2ﰲ اﻟﻌﻄﻠﺔ _______ ﺳﺎﻓﺮ أﲪﺪ إﱃ ﺗﺮﻛﻴﺎ. _______ .3ﻣﺪﻳﻨﺔٌ َﻣﻠِﻴﺌَﺔٌ ﺑﺎﻵﺛﺎر اﻟﻘﺪﳝﺔ. .4أ ﱠﻣﺎ أﻧﺎ _______ اﻟﻌُﻄﻠﺔ ﰲ ﺳﻮرﻳﺎ. أﺧﺬت اﻟﻄﺎﻟﺒﺔ _______ ﰒُﱠ َرﻛِﺒﺖ اﻟﻄﺎﺋﺮة. .5 ْ _______ .6اﻟ ﱠ ِ ٍ ﺳﺎﻋﺎت ﺗﻘﺮﻳﺒﺎ. ﺲ ﺴ َﻔﺮ ﻣﻦ أﻧْـ َﻘ َﺮة إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل َﲬ َ .7ﻫﻞ _______ ﺗُﺮﻛِﻴﺎ ﻋﻦ ُﺳﻮِرﻳﺎ ﻛﺜﲑا؟ ِ ﻴﺢ ﰲ _______ َﻋ َﺪدا ﻛﺒﲑا ِﻣﻦ اﻟﻌُ ﱠﻤﺎل. َ .8 ﺷﺎﻫﺪ َﻣﻠ ٌ 229 آﺛﺎر ﻗَ ِ اﻟﻌ ْﻬ ِﺪ _______. ﺪﳝﺔ ﻣﻦ َ .9إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﻓﻴﻬﺎ ٌ .10ﻫﻞ ﻧَﺒ َﺪأ _______ اﳌﻼﺑﺲ؟ cer ﺑـِ ،ﻋﻠﻰ ،إﱃ ،ﻋﻦِ ،ﻣﻦ 8. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları harflerinden uygun olanıyla doldurunuz. .1ﻫﻞ ﻧَـ ْﺒ َﺪأ .......ﻣ ِ ﺴﻠْﻄﺎن أﲪﺪ؟ ﻴﻤﺎﻧِﻴﱠﺔ أو اﻟ ﱡ ﺴﺠﺪ اﻟ ﱡ َ ﺴﻠَ َ ْﺧ َﺬﻩُ .......إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل. ﺐ َﺣ َﺴ ٌﻦ .......واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ﻳَﺄ ُ .2ﻃﻠَ َ ﻮل ﻣﺪﻳﻨﺔٌ َﻣﻠِﻴﺌَﺔٌ .......اﻵﺛﺎر اﻹﺳﻼﻣﻴّﺔ واﻟ ﱡﺮوﻣﺎﻧِﻴﱠﺔ. ِ .3ﻷَ ﱠن إﺳﺘﺎﻧﺒُ َ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ ﺗَﺒﻌُ ُﺪ .......إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ِﻣﺌَﺔٌ وﲬَْﺴﻮن ﻛِﻴﻠُﻮ ِﻣ ْﱰاً. .4ﻷن َ ﺻ َﻘ ْﺮﻳﺎَ .......إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﺳﺎﻋﺔً واﺣﺪة. ﻐﺮق اﻟ ﱠ ﺴ َﻔﺮ .......ﻣﺪﻳﻨﺔ َ .5اﺳﺘَ َ ِ ِ اﻟﺴﺮﻳﻊ. .6ﰒّ َﺣ َﺠﺰ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ ُ ﻒ ﳍﻤﺎ ﺗَﺬْﻛ َﺮﺗَﲔ .......اﻟﻘﻄﺎر ّ .7ذﻫﺒﺎ ّأوﻻً .......ﻗِ ْﺴ ِﻢ ﺑَـ ْﻴ ِﻊ اﻟﺘﱠﺬاﻛِﺮ. ٍ وﻟﺪﻩ .......ﻣـﺤﻄﱠﺔ ِ ﺼﻴﻒ ﺧﺮج اﻟﻮاﻟِﺪ ِ ....... اﻟﻘﻄﺎرات. .8ﻓﻔﻲ ﻳﻮم .......أﻳّﺎم اﻟ ﱠ ْ ََ َ َ .9ﻷﻧﻪ ﻛﺎن ﻗﺪ َو َﻋ َﺪﻩ .......زﻳﺎرة إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل. .10ﻓَﻮاﻓَﻖ اﻷب .......ﻃَﻠَﺐ ِ وﻟﺪﻩ. ُ 9. Aşağıdaki cümleleri örnekte gösterildiği şekilde parantez içindeki kelimeleri esas alarak yeniden kurunuz. ﺐ ِ ب ﻋﻠﻰ ﻃَﻠَ ِ وﻟﺪ ِﻩ واﻓﻖ اﻷ ُ ﺐ ِ واﻓَـ َﻘ ِ ﺖ اﻷُ ﱡم ﻋﻠﻰ ﻃَﻠَ ِ وﻟﺪﻫﺎ Örnek 1: )ﻫﻲ( ﺖ( ) ........... ............ ........ .......... ..........أﻧْ َ ........... ............ ........ .......... .......... )أﻧﺎ( ........... ............ ........ .......... .......... )أﻧﺘﻢ( ........... ............ ........ .......... .......... ) ِ أﻧﺖ( ........... ............ ........ .......... .......... )ﳓﻦ( ........... ............ ........ .......... .......... )أﻧﺘُﻤﺎ( ........... ............ ........ .......... .......... أﻧﱳ( ) ُّ ........... ............ ........ .......... .......... ) ُﻫ ّﻦ( ﺴ َﻔﺮ إﱃ أَﻧْـ َﻘ َﺮة ﻛﺎن ﻗﺪ َو َﻋ َﺪِﱐ ﺑﺎﻟ ﱠ ﺴ َﻔﺮ إﱃ أَﻧْـ َﻘ َﺮة ﻛﺎﻧﺖ ﻗﺪ َو َﻋ َﺪﺗِْﲏ ﺑﺎﻟ ﱠ ْ Örnek 2: )ﻫﻲ( 230 ﺴ َﻔﺮ إﱃ أَﻧْـ َﻘ َﺮة ﺖ ﻗﺪ َو َﻋ ْﺪﺗَِﲏ ﺑﺎﻟ ﱠ ُﻛ ْﻨ َ ﺖ( )أﻧْ َ ِ ) ............... ...... .......... ............ ..... ....... أﻧﺖ( ُ ) ............... ...... .......... ............ ..... .......ﻫ ﱠﻦ( ) ............... ...... .......... ............ ..... .......أﻧﺘُﻤﺎ( أﻧﱳ( ُّ ) ............... ...... .......... ............ ..... ....... ُ ) ............... ...... .......... ............ ..... .......ﻫﻢ( ) ............... ...... .......... ............ ..... .......ﳘﺎ( ) ............... ...... .......... ............ ..... .......ﻫﻮ( ْﺧ َﺬﻩ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﺣﺴﻦ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ﻳَﺄ ُ ﻃَﻠَ َ ﺐ َ ْﺧ َﺬﻫﺎ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﻃَﻠَﺒَ ْ ﺖ ﻓﺎﻃﻤﺔ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻫﺎ أ ْن ﻳَﺄ ُ Örnek 3: )ﻓﺎﻃﻤﺔ( ) ............ .... .......... ........... ... .......زﻳﻨَﺐ وِ ﺎل( ُ ) ............. .... .......... ........... ... ......ﺣ َﺴﲔ وﳛﲕ( ............. .... .......... ........... ... ...... ﻃَﻠَْﺒ ِ ْﺧ َﺬ ِك إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُﻮل ﺖ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪ ِك أ ْن ﻳَﺄ ُ )اﻟﻄﺎﻟﺒﺎت( ) ِ أﻧﺖ( ) ............... ...... .......... ............ ..... .......ﳓﻦ( ) ............... ...... .......... ............ ..... .......أﻧﺘﻤﺎ( ) ............. ...... .......... ............ ..... .......أﻧﺘ ّـﻦ( ﻫﻦ( ّ ) ............... ...... .......... ............ ..... ....... ) ............... ...... .......... ............ ..... .......أﻧﺘُﻢ( ) ............... ...... .......... ............ ..... .......أﻧَﺎ( ﺒﲑا ﻣﻦ اﻟ ُـﻤ ْﻌﺘَ ِﻤ ِﺮﻳﻦ ﺷﺎﻫ َﺪ ُﺣ ٌ َ ﺴﲔ َﻋ َﺪ ًدا َﻛ ً Örnek 4: )ﻗﺎﺑَ َﻞ /اﳌَُﺪ ﱢرﺳﻮ َن( ﻗﺎﺑﻞ ﺑﺸﲑ ﻋ َﺪدا َﻛ ِﺳﲔ. ﺒﲑا ﻣﻦ اﳌَُﺪ ﱢر َ ََ َ َ ً ً ﱠع /اﳌُﺴﺎﻓِﺮون( َ ) .1ود َ ................ ..... ......... ......... ......... ..........) .2اﺳﺘَﻘﺒﻞ ِ / اﻟﻘﺎدﻣﻮ َن( ََ ................ ..... ......... ......... ......... ..........231 .3مَ ) -ﺷ َﻜ َﺮ /اﳌَُﺪ ﱢرﺑﻮن( ................ ..... ......... ......... ......... ..........اﺟ َﻊ /اﳌُﻤ ﱢﺮﺿﻮن( .4م) -ر َ ................ ..... ......... ......... ......... ..........ف /اﳌُﻬ ِ ﻨﺪﺳﻮ َن( .5مَ ) -ﻋ َﺮ َ َ ................ ..... ......... ......... ......... .......... .6م) -ﺳﻘﻰ ِ / اﻟﻼﻋﺒﻮ َن( َ ................ ..... ......... ......... ......... ..........ﺳﺎﻋ َﺪ /اﳌُﺴﻠِﻤﻮ َن( .7مَ ) - ................ ..... ......... ......... ......... ..........ﺷﺎﻫ َﺪ /اﻟﻌﺎﻣﻠﻮن( .8مَ ) - ................ ..... ......... ......... ......... ..........) -ﻓﺎﻃﻤﺔ /ﺗﺬﻛِ َﺮة( ﻒ ِﱄ ﻏُ ْﺮﻓَـﺘَﲔ ﻣﻦ اﻟ ُﻔﻨ ُﺪق اﻟﻘﺮﻳﺐ ﰒّ َﺣ َﺠﺰ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ ُ Örnek 5: ﰒّ َﺣ َﺠﺰت ﻓﺎﻃﻤﺔُ ِﱄ ﻏُ ْﺮﻓَـﺘَﲔ ﻣﻦ اﻟ ُﻔﻨ ُﺪق اﻟﻘﺮﻳﺐ.) .1اﻟﻮﻟَﺪان َ /ﺳ ِﺮﻳﺮ( ......... ........ .... .......... .... ....... .......... ....) .2اﻟﺒِ ِ ﻨﺘﺎن َ /و َﺟﺒَﺔ( ......... ........ .... .......... .... ....... .......... ....) .3اﻷوﻻد /ﺻﺎﻟَﺔ( ......... ........ .... .......... .... ....... .......... ....) .4اﻟﺒَﻨﺎت /ﺳﻴﱠﺎرة( ......... ........ .... .......... .... ....... .......... ....) .5ﻋُ َﻤﺮ ِ /ﻣ ْﻘ َﻌﺪ( ......... ........ .... .......... .... ....... .......... ....ﻧﺎﻣﺞ( َ ) .6زﻳﻨَﺐ /ﺑَـ ْﺮ َ ......... ........ .... .......... .... ....... .......... ....232 ِ ِ )اﻟﻄﺎﻟ.7 (ﳏﺎﺿ َﺮة َ / ﺒﺎن ......... ........ .... .......... .... ....... .......... .... ِ ) .8 ( َﺣ ْﻔﻠَﺔ/ ﻓﺎﻃ َﻤﺔ ......... ........ .... .......... .... ....... .......... .... 10. Aşağıdaki kelimeleri anlamlı bir cümle oluşturacak şekilde kurunuz. ِ ِ ِ َﻋ َﺪ ًدا- ﺒﲑا ً ﻓﺎﻃ َﻤﺔُ – اﳌَُﺪ ﱢرﺳﺎت – ﻣﻦ – َرأَت – َﻛ.1 . ﺑﺎﳌﺴﺎﻋﺪة-ت – أُﱠﻣﻬﺎ ْ َﺧﺪﳚَﺔُ – ﻗﺪ – ﻛﺎﻧَﺖ – َو َﻋ َﺪ.2 ِ ِِ ﺴﻮق ﺄﺧ َﺬﻩُ – اﻟ ﱡ ُ َﺐ – ﻳ َ َ أﲪَ ُﺪ – ﺧﺎﻟﻪ – ﻣﻦ – أ ْن – إﱃ – ﻃَﻠ.3 ﺪاء؟ َ .4 َ َﺑﺎﳌﻄﻌﻢ – َﻫﻞ – ﻧَـﺘ َ َﻨﺎول– ﺑﺎﻟﺒَـ ْﻴﺖ – أو– اﻟﻐ ﻒ– ﻏُ ْﺮﻓَـﺘَﲔ – ِﱄ– ﻣﻦ– اﻟ ُﻔﻨ ُﺪق– َﺣ َﺠﺰ– اﻟﻘﺮﻳﺐ ُ اﻟ ُـﻤ َﻮﻇﱠ.5 اﻻﺟﺘِﻤﺎعُ – ﻣﻦ– اﻟﺘﺎﺳﻌﺔ – اﺳﺘﻐﺮق – إﱃ– واﻟﻨﺼﻒ – اﻟﺴﺎﻋﺔ – اﻟﺴﺎﻋﺔ اﻟﻌﺎﺷﺮة.6 ﺷﺎﻫﺪ– اﳉُﻨُﻮد – ﻛﺒﲑا – ِﻣﻦ َ – ﻣﺼﻄﻔﻰ – ﻫﻨﺎك – َﻋ َﺪدا.7 آﺛﺎر – وﰲ – إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل – أﻳﻀﺎ– ِﻣﻦ – اﻟﻌُﺜْ َﻤ ِﺎﱐّ – اﻟﻌﻬﺪ.8 Şimdi aşağıdaki boşlukları kendimiz doldurmaya çalışalım: إﺳﺘﺎﻧﺒُـﻮل ْﺧ َﺬﻩُ إﱃ ُ أ ْن ﻳَـﺄ ﺐ َﺣﺴـَ ٌﻦ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ َ َﻃﻠ ........... إﱃ......... أ ْن........ ﻓﺎﻃـﻤﺔ ﻣﻦ...... ............ إﱃ ْﺧ َﺬﻫﺎ ُ أ ْن ﻳَﺄ........ ﺻﺪﻳﻘﻲ ﻣﻦ...... ............ إﱃ........... اﻟـﻤﻌﻠﱢﻢ ﻣﻦ ﻃﻼ ﻢ أ ْن...... ............ ْﺧ ْﺬﻧَـ ُﻬ ّﻦ إﱃ ُ أ ْن ﻳَﺄ....... اﳌﻌﻠﱢﻤﺎت ﻣﻦ....... DİLBİLGİSİ Atıf Edatları ve İşlevleri Atıf, birtakım edatlar vasıtasıyla bir cümle unsurunun diğer bir unsuruna bağlanmasıdır. Cümlede tekrarı önlemek ve gereksiz uzatmaların önüne geçmek amacıyla yapılır. Sözkonusu bağlama işlemi (atıf) isimle isim, fiille fiil yada cümle ile cümle arasında gerçekleşir. Atfın isimle isim arasında gerçekleşmesini şöyle bir misalle açıklamak mümkündür: 233 ِ ﻴﻢ وأﺣـﻤ ُﺪ إﱃ اﻻﺟﺘِﻤﺎع َ َﺣ/İbrahim ve Ahmet toplantıya geldiler, ُ ﻀﺮ إﺑﺮاﻫ cümlesi ise isim ile isim arasında gerçekleşen atıfa misal verilebilir. Şöyle ki, ِ cümlede ikinci isim olan أﲪ ُﺪkendisinden önceki ﻴﻢ ُ إﺑﺮاﻫismine atfedilmiştir. Söz konusu bağlantıyı da َوedatı temin etmiş ve ikinci cümlenin başında ﻀﺮ َ َﺣ fiilinin ikinci kez tekrarını önlemiştir. Zira atıf imkânı olmasaydı ikinci cümlede özne/fâil konumunda olan ﻀﺮ َ َﺣfiilinin bir daha tekrarı gerekecek ve ِ dolayısıyla cümle: ﻀﺮ أﲪ ُﺪ إﱃ اﻻﺟﺘِﻤﺎع َ َﺣ،ﻴﻢ إﱃ اﻻﺟﺘِﻤﺎع َ َﺣ/İbrahim ُ ﻀﺮ إﺑﺮاﻫ toplantıya geldi, Ahmet toplantıya geldi, şeklinde kurulması lazım gelecekti. ِ ِ ﻀﺮ ُﻛ ﱠﻞ واﺟﺒﺎﺗِِﻪ ْ وأ،ﺪرﺳﺔ َ ﻴﻢ َإﱃ اﻟ َـﻤ َ /İbrahim okula geldi ve bütün َ َ َﺣ ُ ﺟﺎء إﺑﺮاﻫ ödevlerini getirdi, cümlesi ise fiil ile fiil arasında gerçekleşen atıfa misal verilebilir. Görüldüğü üzere ikinci cümlede yer alan ﻀ َﺮ َ َﺣ ْ أfiili, kendisinden önceki َ ﺟﺎءfiiline atfedilmek suretiyle bağlanmıştır. Sözkonusu bağlantıyı da َوedatı temin etmiş ve ikinci cümlede öznenin tekrarını önlemiştir. Zira atıf ِ imkânı olmasaydı ikinci cümlede de ortak özne/fâil olan ﻴﻢ ُ إﺑﺮاﻫisminin bir ِ ِ ِ ِ ِ daha tekrarı gerekecek ve cümle: ﻞ واﺟﺒﺎﺗﻪ ﻴﻢ ُﻛ ﱠ َ َﺣ ْ أ،ﺪرﺳﺔ َ ﻴﻢ َإﱃ اﻟ َـﻤ َ ُ ﻀ َﺮ إﺑﺮاﻫ ُ ﺟﺎء إﺑﺮاﻫ /İbrahim okula geldi, İbrahim bütün ödevlerini getirdi, şeklinde kurulması lazım gelecekti. Cümle ile cümle arasında gerçekleşen atıfa örnek olarak ﻧﺎر ،ﻮر ٌ واﳉﻬﻞ ٌ ُاﻟﻌﻠﻢ ﻧ ُ /İlim nurdur, cehalet ise ateştir, cümleleri verilebilir. Görüldüğü üzere cümlesi, kendisinden önceki ﻮر ikinci olan ﻧﺎر ٌ اﳉﻬﻞ ٌ ُ اﻟﻌﻠﻢ ﻧcümlesine atıf edatıyla ُ bağlanmıştır. Söz konusu bağlantıyı da َوedatı temin etmiştir. Misallerden anlaşıldığı üzere atıf ilişkisi aynı grup kelime ya da cümleler arasında gerçekleşmektedir; isim isme, fiil fiile ve cümle cümleye atfedilerek anlamca bağlanacak iki cümle unsuru arasında bağlantı kurulmuş olmaktadır. Görüldüğü üzere atfın gerçekleştiği cümlelerde üç temel unsur bulunmaktadır: a. Atıf edatı ()أداة اﻟﻌﻄﻒ: İki unsuru birbirine bağlayan edat. b. Ma‘tûf ()ﻣﻌﻄﻮف: Atıf edatı vasıtasıyla kendisinden önceki cümleye bağlanan ve cümlede atıf edatından hemen sonra gelen unsurdur. c. Ma‘tûfun aleyh ()ﻣﻌﻄﻮف ﻋﻠﻴﻪ: Ma‘tûf’un kendisine bağlandığı ana unsur olup cümlede atıf edatından önce yer alır. Gramatik işlev itibariyle ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh’in cümledeki yerini alır, yani i‘râb hükmünü üstlenir. Dolayısıyla ma‘tûfun aleyh cümledeki yeri itibariyle merfû ise ma‘tûf unsur da merfû, mansûb ise mansûb, mecrûr ise o da mecrûrdur. ِ ِِ ِ Bu açıklamalar ışığında: ﻞ ﻀ َﺮ ُﻛ ﱠ َ َﺣ ْ وأ،ﺪرﺳﺔ َ ﻴﻢ َإﱃ اﻟ َـﻤ َ واﺟﺒﺎﺗﻪcümlelerine ُ ﺟﺎء إﺑﺮاﻫ göz atacak olursak; ﺟﺎء ٌ ُ) َﻣﻌﻄ, َ fiili, ma‘tûfun aleyh (ﻮف َﻋﻠَﻴﻪ ﻀ َﺮ َ َﺣ ْ وأcümlesi ise ma‘tûf’tur () َﻣﻌﻄُﻮف. 234 Bu iki fiil arasındaki atıf ilişkisini kuran وharfi ise atıf edatıdır أداةاﻟﻌﻄﻒ. ِ Aynı şekilde; ﻴﻢ ﻓﺄﺣـﻤ ُﺪ إﱃ اﻻﺟﺘِﻤﺎع َ َﺣcümelesinde ise; ُ ﻀﺮ إﺑﺮاﻫ ِ ﻴﻢ ٌ ُ)ﻣﻌﻄ َ, ُ إﺑﺮاﻫismi, ma‘tûfun aleyh (ﻮف َﻋﻠَﻴﻪ أﺣـﻤ ُﺪismi, ma‘tûf’tur ()ﻣﻌﻄُﻮف. َ Bu iki isim arasındaki atıf ilişkisini kuran فharfi ise atıf edatıdır (أداة )اﻟﻌﻄﻒ. ِ Cümlemizde ma‘tûfun aleyh olan ﻴﻢ ُ إﺑﺮاﻫcümledeki yeri itibariyle fâil/özne olduğu için merfû olduğundan ma‘tûf olan أﺣـﻤ ُﺪismi de aynı irâb hükmünü almış ve merfû olmuştur. Ma‘tûf unsur şu üç hususta ma‘tûfun aleyh’e uyar; a. Yukarıda ifade edildiği üzere i‘râb yönünden uyar. b. Sîga (kip) itibariyle uyar. Buna göre atıf işlemi iki fiil arasında gerçekleşmişse, söz konusu fiiller sîga, yani zaman bakımından birbirlerine paralel olurlar. Dolayısıyla mâzî fiil mâzî fiile, muzâri muzâri’ye, emir fiil emir’e atfedilerek gerçekleşir. Mesela; ،أﻛﺮَﻣﲏ َﻋﻠِﻲ وأَ ْﻛ َﺮْﻣﺘُﻪ َ /Ali bana ikramda bulundu, ّ َِ اﻫﻴﻢ وأ ben de ona, cümlesini iki mâzî, َﺣﱰﻣﻪ ُ َﳛ َِﱰُﻣﲏ إﺑﺮ/İbrahim bana saygı duyar, ben de ona, cümlesini iki muzâri, ﺼ ْﺮ َك ُ ﻧﺼ ْﺮﻩُ ﻳﺎ أﲪﺪ ﻓَـ ْﻠﻴَـ ْﻨ ُ ُ ا/Ahmet, sen ona yardım et, o da sana yardım etsin cümlesini de iki emir arasında gerçekleşen cümleler olarak zikredebiliriz. c. Cümlede uyum. Şayet atıf işlemi iki cümle arasında gerçekleşmişse; isim cümlesi isim cümlesine, fiil cümlesi de fiil cümlesine atfedilir. ﻮر ٌ ُاﻷدب ﻧ ﱡ ،ﻠﻤﺔ ﻇ واﳉﻬﻞ /edeb aydınlık, cehalet ise karanlıktır, ﻠﻢ ﻈ اﻟ ال ز و ل ﺪ اﻟﻌ ﺟﺎء /adalet ُ ُ ْ َ َ ُ geldi, zulüm yok oldu. Başlıca Atıf Edatları ve Anlamları Arapça’da kullanılan başlıca atıf edatları ve anlamları şöyledir: 1. ( ) َو )اﻟﻮاوTürkçe’de ‘ve’ bağlacıyla karşılanan bu edat iki unsuru bir araya getirme ve ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’i eşit şartlarda aynı hükme ortak etme (iştirâk) işlevi görür. Dolayısıyla zaman bakımından aralarında öncelik ya da sonralık bulunmayan iki unsuru birbirine bağlar. Bir misal ِ ُت اﻟﺴﻴﺎرة vermek gerekirse: وﺧ َﺮ َﺟﺎ إﱃ ﻣﺮﻛﺰ اﳌﺪﻳﻨﺔ َ واﻟﻮﻟَ ُﺪ ُ ورﻛﺐ َ اﻷب ّ ْ ﺟﺎء. َ /Araba geldi, َ baba ile çocuk bindiler ve şehir merkezine gittiler cümlesinde arabanın geldiği ve baba ile çocuğun eşit şartlarda arabaya bindiği, yani arabaya birinin diğerinden önce ya da sonra bindiği gibi bir durumun sözkonusu olmadığı anlaşılır. Onun için وedatıyla yapılan bağlama işleminde ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh yer değiştirebilir. Bir başka ifadeyle atıf edatı ile birbirine bağlanan ma‘tûf ve ma‘tûfun aleyh’in yer değiştirmesi anlam açısından cümlede herhangi bir eksikliğe ya da yanlışlığa yol açmaz. Dolayısıyla ِ ُت اﻟﺴﻴﺎرة yukarıdaki cümlenin: وﺧ َﺮ َﺟﺎ إﱃ َﻣ ْﺮَﻛﺰ اﳌﺪﻳﻨﺔ اﻟﻮﻟَ ُﺪ şeklinde َ واﻷب ُ َ ورﻛﺐ ّ ْ ﺟﺎء َ َ ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’in yerlerinin değiştirilmesi durumunda herhangi bir anlam kaybı olmaz. 235 2. ( )ﻓَـ )اﻟﻔﺎَءTürkçe’de ‘arkasından, hemen sonra, peşinden’ gibi ifadelerle karşılanabilecek olan bu edat, atfa konu olan ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’i bir sıralamaya tabi tutmasının (tertîb) yanı sıra, bu iki unsur arasında, zaman olarak öncelik-sonralık (ta’kîb) ilişkisinin varlığına işaret eder. Dolayısıyla ma‘tûf unsurun ma‘tûfun aleyh’in hemen akabinden gerçekleştiğini, aralarında önemli bir zaman farkının söz konusu olmadığını ِ ْﺧ َﺬﻩُ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل ﻓَـﻮاﻓَﻖ اﻷب ﻋﻠﻰ ﻃَﻠَﺐ و ifade eder. Mesela,ﻟﺪﻩ ُ ﺐ َﺣ َﺴ ٌﻦ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ أ ْن ﻳَﺄ ُ ُ َ َ َ َﻃﻠ cümlesinde, Hasan’nın babasından kendisini İstanbul’a götürmesini istemesi ile babanın buna onay vermesinin hemen ve birbiri ardında gerçekleştiğini, ikisi arasında bir zaman aralığının söz konusu olmadığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla فedatı ile yapılan atıf işleminde ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’in aynı anda ve birbirlerinin peşinden gerçekleştiğini gösterir. Onun için ف َ edatıyla yapılan atıf işleminde ma’tûf ile ma’tûfun aleyh yer değiştiremez. Mesela وatıf edatı ile kurduğumuz cümleyi bu defa فatıf ِ edatıyla bağlarsak ifade: وﺧ َﺮ َﺟﺎ إﱃ ﻣﺮﻛﺰ اﳌﺪﻳﻨﺔ ْ ﺟﺎء َ ﺎﻟﻮﻟَ ُﺪ ُ اﻟﺴﻴﺎرةُ ﻓ َﺮﻛﺐ َ اﻷب ﻓ ّ ت َ şeklinde karşımıza çıkacak ve bununla arabanın geldiği ve önce babanın hemen arkasından da çocuğun bindiği anlaşılmış olacaktır. 3. ّ ُﰒTürkçe’de ‘sonra, daha sonra’ gibi karşılıklarla ifade edebileceğimiz bu edat iki unsuru bir sıralamaya bağlı olarak cemetmenin yanı sıra söz konusu iki unsur (ma‘tûf ve ma‘tûfun) arasında bir zaman aralığının (terâhî) var olduğunu gösterir. Dolayısıyla ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’in aynı anda gerçekleşmediğini, ma’tufun aleyh’in önce ma’tuf’un da daha sonra tahakkuk ettiğini gösterir. Bu atıf edatının bağladığı iki unsur arasındaki zaman kavramı, ف َ atıf edatının cümleye yüklediği zaman kavramına göre daha uzundur. Biraz önce örnek verilen cümleden hareketle açıklayacak olursak: ِ اﻷب ﰒ وﻟ ُﺪﻩ وﺧﺮﺟﺎ إﱃ ﻣﺮﻛﺰ اﳌﺪﻳﻨﺔ ُ اﻟﺴﻴﺎرةُ ورﻛﺐ ّ ﺟﺎءت َ cümlesinde arabanın geldiği ve önce babanın arkasından/bir müddet sonra ise çocuğun bindiği, dolayısıyla iki unsur arasında zaman aralığının söz konusu olduğu anlaşılır. 4. أ َْوTürkçe’de ‘veya, yahut, yada, yoksa’ kelimeleriyle karşılayabileceğimiz bu edat iki unsur arasında tahyîr, yani tercih (iki şeyden birini seçme) söz konusu olması durumlarında kullanılır. ﺴﻴﺎرة أو ﺑِﺎﻟ ﱠ:ﺴ َﻔﺮ ﻛﻴﻒ ﺗُـ َﻔﻀﱢﻞ اﻟ ﱠ ﺑﺎﻟﻘﻄﺎر؟/Yolculuğu nasıl tercih edersiniz: Arabayla mı yahut trenle mi? cümlesinde yolculuğa ilişkin iki seçenek söz konusu olduğu, muhatabın araba yada trenden birini tercih etmesi gerektiği söze yansıtılmıştır. 5. أَمTürkçe’de ‘yahut, ya da, yoksa’ kelimeleriyle karşılanabilecek olan bu edat, soru edatı olan hemze ile (َ )أbirlikte kullanılır ve muhataptan bu edatın öncesi ile sonrasındaki unsurlardan birini ta’yîn ve tercih etmesini zorunlu kılar. أ َْوedatından farkı sadece soru hemzesi ile kullanılmasıdır. ِ ﺴﺮﻳﻊ أم اﻟﻌﺎدي ﺗُﺴﺎﻓِﺮ ان؟ أَﺑِﺎﻟﻘﻄﺎ ِر اﻟ ﱠ/hızlı trenle mi yoksa normal trenle mi ّ yolculuk yapacaksınız? cümlesinde yolculuğa ilişkin iki seçenek söz konusu olduğu, muhatabın araba yada trenden birini tercih etmesi gerektiği söze yansıtılmıştır. 236 6. ﺑَ ْﻞTürkçe’de ‘Yok, hayır, aksine, tam tersine, bilakis’ gibi ifadelerle karşılanabilecek olan bu edat kendisinden önceki anlamdan farklı, hatta tam tersi (idrâb/ )إﺿﺮابbir anlamın ifade edileceği yerlerde kullanılır. ب اﻟﻘﻬﻮَة ُ ﻻ أَ ْﺷ َﺮ ﱠ ﺎي؟ ﺸ اﻟ ﺑﻞ ،ﻮر ﻄ ﻔ اﻟ ﰲ /kahvaltıda kahve değil, aksine çay içerim cümlesinde ﺑﻞ ُ َ َ edatından önceki hükmün aksine bir şey söylenmekte, kahvaltıda kahve’nin değil çay’ın içildiği ifade edilmektedir. ِ Türkçe’de ‘ancak, lâkin, fakat’ kelimeleriyle karşılanabilecek olan 7. ﻟﻜ ْﻦ bu edat ise kendisinden önceki cümledeki bir eksikliği ya da yanlış anlamayı ِ ِ telafi (istidrâk) etmek için kullanılır. ﺣﺴﻦ ﻟﻜﻦ ْ ،ُ ﻣﺎ ﻋﻤﻞ ﳏﻤﻮ ٌد واﺟﺒَﻪ/Mahmut ev ٌ ödevini yapmadı, ancak Hasan (yaptı) cümlesinde ﻟﻜﻦedatından önceki yanlış anlama telafi edilmiştir. 8. َﺣ ﱠﱴTürkçe’de ‘bile’ kelimesiyle karşılanabilecek olan bu edatın atıf işlevi görebilmesi için ma‘tûf’unun zâhir bir isim olmasının yanı sıra matufun aleyh’in bir parçası yada ayrılmaz bir unsuru olması gerekir.ُﺣﱴ اﻷﻧﺒﻴﺎء ﻳَ ُـﻤﻮت/İnsanlar ölür, Peygamberler bile (ölür) اﻟﻨﺎس ﱠ ُ cümlesinde ma‘tûf olan ُ اﻷﻧﺒﻴﺎءzâhir bir isim ve ma‘tûfun aleyh olan اﻟﻨﺎس ُ kelimesinin bir parçası olduğundanﺣﱴ atıf edatı işlevi görmüş, ölüm ﱠ olgusunun Peygamberleri bile kapsayan ve oraya kadar uzanan (gâye) bir gerçek olduğunu ifadeye yansıtmıştır. 9. ﻻTürkçe’de ‘değil’ kelimesiyle karşılanabilecek olan bu edât cümleye ٌ ﻻ،ٌ ﻫﺬﻩ ﺣﻘﻴﻘﺔ/Bu bir gerçektir, hayal değil olumsuzluk katmaktadır. ﺧﻴﺎل cümlesinde olduğu gibi. Yukarıda geçen bütün örneklerde görüldüğü üzere atıf edâtından sonra gelen kelime, ondan önce gelen kelimenin gramatik işlevini (i’râbını) üstlenmiş olur. ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki cümlelerde geçen ‘ma‘tûf’ unsurların doğru kullanımı belirleyiniz. ِ ،ٌوﳑْـﺤﺎة ِ ،وﳑْـﺤﺎ ًة ِ ) . ﺑﻌﺸﺮﻳﻦ ﻟِﲑًة............ ﺴﻮق ﻗﻠﻤﺎ ودﻓﱰا ٍ ْوﳑ (ـﺤﺎة اﺷﱰﻳﺖ ﻣﻦ اﻟ ﱡ.1 ً ً َ ( ﻗﺼ ِﺮ،ﻗﺼﺮ زرت ﰲ إﺳﺘﺎﻧﺒﻮل ﻣﺴﺠ َﺪ اﻟ ﱡ ُ .2 ْ ُ ﻃ........ و،ﺴﻠَْﻴﻤﺎﻧِﻴّﺔ َ ،ﻗﺼﺮ ُ ) ﻮب ﻗﺎَِﰊ ِ ﳒﻴﺐ،ﻓﺎﺿﻞ ِ َِﳒﻴﺐ،ﻓﺎﺿﻞ ِ ﳒﻴﺐ ِ .3 ِ ) .......... ﻻ،ﺸﻌﺮاء اﻷَﺗ َﺮاك ﳏﻤﺪ ﻋﺎﻛِﻒ ﻳﻌﺠﺒُِﲏ ﰲ اﻟ ﱡ (ﻓﺎﺿﻞ ُ َ ِ ( اﳋﻨﺪ َق،اﳋﻨﺪق ، )اﳋﻨﺪ ُق.......... ﰒ،ُﺣﺪ ُ ﰒ أ،ﺎر ﰲ ﻏَ ْﺰَوة ﺑﺪ ٍر ٌ اﺷﱰك َﻋ ّﻤ.4 ِ (اﻟﻄﻼب ،اﻟﻄﻼب ،اﻟﻄﻼب ) ............ﻒ ﻓـ ّ اﻟﺼ َ ﱢﻞ َ ُ ُ دﺧﻞ إﱃ ﻏُﺮﻓﺔ اﳌﺪﻳﺮ ﳑَُﺜ.5 ِ ِ (اﻟﺮواﻳﺎت ،اﻟﺮواﻳﺎت ،اﻟﺮواﻳﺎت ) .......... ﺑﻞ،اﻟﻘﺼﺺ ﻀﻞ ﻗﺮاءة ّ ﻻ أﻓ.6 َ ُ ِ (ُ اﳉﺎﻣﻌﺔ،اﳉﺎﻣﻌﺔ ،َ)اﳉﺎﻣﻌﺔ .......... ِ اﻟﺜﺎﻧﻮﻳﺔ أم أَﺗَﺪرس ﰲ.7 ِ (ً ُﺷ ْﻜﺮا،ْﺮ ٌ ُﺷﻜ، ) َﺷ َﻜ َﺮ.......... ﻟﻜﻦ،ﻌﻤﺔَ رﺑﱢﻪ َ ﱂ ﻳﻜ ُﻔ ْﺮ ﺳﺎﱂٌ ﻧ.8 237 2. Aşağıdaki cümlelerde geçen ‘ma‘tûfun aleyh’ doğru kullanımı belirleyiniz. ِ ْﺐَ ،ﻛﻠْﺒﺎًَ ،ﻛﻠ ٍ ْﺐ( .1 ُ ﺷﺎﻫﺪت ﰲ اﻟﺸﺎرِع ..........وﻗﻄﱠﺔًَ ) .ﻛﻠ ٌ ﻗﺎرة ،........ﻻ ﻛﺒﲑة. ُوروﺑّﺎ ّ .2أ ُ ٍ ﺻﻐﲑة ،ﺻﻐﲑةٌ( )ﺻﻐﲑًة، ﱡﻴﻮف .........اﻷَﺛَ ِﺮﻳﺔ ﰒ ِ ِ اﻷﻣﺎﻛﻦ( اﻷﻣﺎﻛﻦ، اﻟﻄﺒﻴﻌﻴّﺔ )اﻷﻣﺎﻛ ِﻦ، اﳌﻨﺎﻇﺮ .3زار اﻟﻀ ُ ّ ُ َ أرﺳﻠَﻪ اﷲ إﱃ ﻛﺎﻓّﺔ اﻟﻨﺎس .......... ،ﻻ ﻋُ ْﺴ ٌﺮ) .ﻳُ ْﺴ ٌﺮ ،ﻳُ ْﺴﺮاً ،ﻳُ ْﺴ ٍﺮ( .4اﻟﺪﱢﻳﻦ اﻟﺬي َ ِ ِ اﻫﻴﻢ ،إﺑﺮ ِ اﻫﻴﻢ( اﻫﻴﻢ ،إﺑﺮ َ .5ﺣﻀﺮ إﱃ ﺑﻴﺘﻨﺎ ﺿﻴﻮف ﻣﻦ ﺟﲑاﻧﻨﺎ ﻓﺴﻠّﻢ ﻋﻠﻴﻬﻢ ..........ﻓﻤﺼﻄﻔﻰ) .إﺑﺮ ُ ِ اﻟﻮَزراء ،ر ِ اﻟﻮَزراء(. .6ﱂ ُ ﺋﻴﺲ ُ ﺋﻴﺲ ُ ﺋﻴﺲ ُ اﻟﻮَزراء ،ر َ ﻳﺪﺧﻞ ..................ﻗﺎﻋﺔَ اﻟ ُـﻤﺆﲤََﺮ ،ﺑﻞ َوزﻳﺮ اﻟﺼ ﱠﺤﺔ )ر ُ ِ .7ﻳﺎ ﳛﲕ ،إﱃ ..............ﺗُﺴﺎﻓﺮ أو ِ اﻟﺴﻌﻮدﻳﺔ ،اﻟﺴﻌﻮدﻳﺔُ( اﻟﻌﺮاق )اﻟﺴﻌﻮدﻳﺔَ، ِ .8أﻣﺮ اﷲ ﻛ ﱠﻞ ٍ اﻟﻄﺎﻋﺔ ،اﻟﻄﺎﻋﺔُ( وﺣﺜّﻪ ﻋﻠﻰ ..........واﻟﻌﺒﺎدة )اﻟﻄﺎﻋﺔَ، ﻣﺴﻠﻢ ﺑﺎﻟﺼﻼة واﻟﺰﻛﺎة َ 3. Aşağıdaki cümlelerde geçen ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh ve atıf edatını belirleyin, sonra ma‘tûf, ma‘tûfun aleyhin irâb hükmünü belirleyiniz. ِِ وﻋﻠﻲ. أرﺳﻞ اﷲ ﳏﻤﺪا ﺑﺎﻟﻘﺮآن َ َ .1 ﻓﺂﻣ َﻦ ﺑﻪ أﺑﻮ ﺑﻜ ٍﺮ ّ .2أﻧْـ َﺰل اﷲ اﻟﻘﺮآن ﻟِﻜﺎﻓّﺔ اﻟﻨﺎس ،ﻻ اﻟﻌﺮب وﺣ َﺪﻫﻢ. .3ﺷﺪﱠد اﳌﺸﺮﻛﻮن اﻟﺘﻌﺬﻳﺐ ﻋﻠﻰ ِ ﺖ ُﲰَﻴﱠﺔ ﻓَﻴﺎﺳﺮ. آل ﻳﺎﺳ ٍﺮ ،ﺗُـ ُﻮﻓﱢـﻴَ ْ َ ﻳﻨﺠﺢ ﻣﺼﻄﻔﻰ ﰲ اﻟﺪﱠورة اﻟﻌﺮﺑﻴّﺔ ،ﻟﻜﻦ إﲰﺎﻋﻴﻞ. َ .4ﱂ َ .5ﻳُﻌﻠﱢﻢ اﻹﺳﻼم اﳌﺴﻠﻢ اﻟﻨﻈَ ِﺮﻳﱠﺔ ُﰒّ اﻟﺘﻄﺒِﻴﻖ. اﻹﺳﻼم اﻹﻧﺴﺎ َن ﻋﻠﻰ اﻹﳝﺎن أو اﻟ ُﻜﻔﺮ ،ﺑﻞ ﻳﱰُﻛﻪُ ُﺣ ّﺮاً. .6ﻻ ﻳُ ْﻜ ِﺮﻩُ ُ ﻮز أم ِ اﻟﻌﻨَﺐ؟ .7ﻳﺎ َﺷ ﱠﻮ ُ ال ،أﺗُـ َﻔﻀﱢﻠِﲔ اﻟ َـﻤ َ ﺸﱰ ْك ﰲ اﳌﺆﲤﺮ ،ﻟﻜﻦ ﻋﻤﺮ. .8ﻋﺜﻤﺎن ﱂ ﻳَ َ 4. Aşağıdaki âyetlerde geçen atıflı kullanımları bulunuz, unsurlarını belirleyiniz ve anlamlandırmaya çalışınız. ٍ .1ﻻ َﺧﻴـﺮ ِﰲ َﻛﺜِ ٍﲑ ِﻣﻦ َْﳒﻮاﻫﻢ إِﻻﱠ ﻣﻦ أَﻣﺮ ﺑِ ٍ ﲔ اﻟﻨ ِ ﻚ اﺑْـﺘَـﻐَﺎء ﱠﺎسَ ،وَﻣﻦ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻞ َذﻟِ َ ﺼ َﺪﻗَﺔ أ َْو َﻣ ْﻌ ُﺮوف أ َْو إِ ْ ﺻﻼَ ٍح ﺑَـ َْ َ ُ ْ َ ْ ََ َ َْ ف ﻧُـ ْﺆﺗِ ِﻴﻪ أَﺟﺮا َﻋ ِ ﺎت اﻟﻠ ِ ﺿ ِ ّﻪ ﻴﻤﺎ. ﻈ ﻮ ﺴ ﻓ َ َ َﻣ ْﺮ َ ْ َْ ً ً .2وﻣﻦ ﻳ ْﻜ ُﻔﺮ ﺑِﺎﻟﻠ ِّﻪ وﻣﻼَﺋِ َﻜﺘِ ِﻪ وُﻛﺘﺒِ ِﻪ ورﺳ ِﻠ ِﻪ واﻟْﻴـﻮِم ِ ﺿﻼَﻻً ﺑَ ِﻌﻴ ًﺪا. ﺿ ﱠﻞ َ اﻵﺧ ِﺮ ﻓَـ َﻘ ْﺪ َ ََ َ ُ َُ ُ َ َْ ََ َ ْ َﺿ ﱡﻞ َﺳﺒِﻴﻼً. ﺐ أَ ﱠن أَ ْﻛﺜَـ َﺮُﻫ ْﻢ ﻳَ ْﺴ َﻤﻌُﻮ َن أ َْو ﻳَـ ْﻌ ِﻘﻠُﻮ َن ،إِ ْن ُﻫ ْﻢ إِﻻﱠ َﻛﺎﻷَﻧْـ َﻌ ِﺎم ﺑَ ْﻞ ُﻫ ْﻢ أ َ .3أ َْم َﲢْ َﺴ ُ ﱠﱯ إِﻧﱠﺎ أَرﺳﻠْﻨ َ ِ ﱢﺮا َوﻧَ ِﺬ ًﻳﺮا. .4ﻳَﺎ أَﻳﱡـ َﻬﺎ اﻟﻨِ ﱡ ْ َ َ ﺎك َﺷﺎﻫ ًﺪا َوُﻣﺒَﺸ ً ِ ِ ِ ِِ ﱡ ﻴﻢ. َ .5وﻟﻠّﻪ اﻟ َْﻤ ْﺸ ِﺮ ُق َواﻟ َْﻤ ْﻐ ِﺮ ُ ب ﻓَﺄَﻳْـﻨَ َﻤﺎ ﺗُـ َﻮﻟﻮا ﻓَـﺜَ ﱠﻢ َو ْﺟﻪُ اﻟﻠّﻪ إِ ﱠن اﻟﻠّﻪَ َواﺳ ٌﻊ َﻋﻠ ٌ 238 ﺎن ﻓَِﺈﻣﺴ ٌ ِ ٍ وف أَو ﺗَﺴ ِﺮﻳﺢ ﺑِِﺈ ْﺣﺴ ٍ ِ ﱠ ﺎن. ﺎك ﲟَ ْﻌ ُﺮ ْ ْ ٌ َ .6اﻟﻄﻼَ ُق َﻣ ﱠﺮﺗَ ْ َ ِ ﻚو ِ ِِ ِ ﲔ. اﺳ ُﺠﺪي َو ْارَﻛﻌﻲ َﻣ َﻊ اﻟ ﱠﺮاﻛﻌ َ .7ﻳَﺎ َﻣ ْﺮَﱘُ اﻗـْﻨُِﱵ ﻟ َﺮﺑﱢ ِ َ ْ ِ ِ ِ ﺎﻧﺴﻠَ َﺦ ِﻣ ْﻨـ َﻬﺎ ﻓَﺄَﺗْـﺒَـ َﻌﻪُ اﻟ ﱠ ﻳﻦ. ﺸ ْﻴﻄَﺎ ُن ﻓَ َﻜﺎ َن ﻣ َﻦ اﻟْﻐَﺎ ِو َ َ .8واﺗْ ُﻞ َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ْﻢ ﻧَـﺒَﺄَ اﻟﺬ َ ي آﺗَـ ْﻴـﻨَﺎﻩُ آﻳَﺎﺗﻨَﺎ ﻓَ َ 5. Aşağıdaki cümleleri Arapça’ya tercüme ediniz. 1. Ahmet bahçede çok sayıda arkadaşını gördü. 2. Ankara, İstanbul’dan dörtyüz elli kilometre uzaktadır. ?3. Otobüsle mi yolculuğu tercih edersiniz yoksa trenle mi 4. Samsun’dan Mersine yolculuk dokuz saat sürdü. ?5. Matematik dersiyle mi başlayalım 6. Aşağıdaki serbest parçayı okuduktan sonra metinde geçen hâl kullanımları tespit ediniz ve anlamlandırmaya çalışınız. ِ ﻠﻢ .ﻓﻠﻤﺎ ﺟﺎء ﳏﻤ ٌﺪ ِ اﻟﻌ ِ اﻟﺴﻼم ﻋﻠﻴﻪ وﲰَﻴﱠﺔَُ ،ﺣ ﱠ ﺎر ﻣﻦ واﻟِ َﺪ ِﻳﻪ ،ﻳﺎﺳ ٍﺮ ُ ُ ﺐ َ ّﻢ َﻋ ّﻤ ٌ ﺪل واﻟ ُـﻤﺴﺎواَة وُﻛ ْﺮَﻩ اﻟﻈﱡ ِ ّ ﺗﻌﻠ َ ِ ِ ﺟﻬ ٍﻞ ،ﻓﻌ ّﺬ َ ﻢ أﻟﻮاﻧﺎً ِﻣﻦ اﻹﺳﻼم ،دﺧﻞ ﻋﻤﺎّر ﺑﺮﺳﺎﻟﺔ وﻳﺎﺳﺮ ُ وﲰَﻴّﺔُ ﰲ اﻟﺪﻳﻦ اﳉﺪﻳﺪ .وﻫﺬا اﻷﻣﺮ أﻏ َ ﺐ أﺑﺎَ ْ ٌ ﻀَ ِ ِ ِ ﻳﺴﻤﻌُﻮا ﻟﺘﻬﺪﻳﺪﻩ ،ﺑﻞ ﺛَﺒﺘُﻮا ﻋﻠﻰ اﻟﻌﺬاب ،وﺧﻴﱠـ َﺮﻫﻢ ﺑﲔ َ اﻟﻌﻮدة إﱃ اﻟﺸﱢﺮك أو اﻻﺳﺘﻤﺎرار ﰲ اﻟﺘﻌﺬﻳﺐ ،ﻟﻜﻨﱠﻬﻢ ﱂ َ أول ﺷﻬﻴ َﺪﻳ ِﻦ ﰲ اﻹﺳﻼم . ﲢﺖ اﻟﺘﻌﺬﻳﺐ ،ﻓﻜﺎﻧﺎ َ اﻹﳝﺎن ﺑﺎﷲ ﱠ ﻓﻴﺎﺳﺮ َ ﺣﱴ ﺗُـ ُﻮﻓﱢـﻴَﺖ ﲰﻴﺔُ ٌ ِ ﻬﺎدﻩ ﰲ ﺳﺒِﻞ اﻹﺳﻼم إﱃ أ ْن ﻳﱰك ﻣﻜﺔَ وﻳ ِ وﺑﻘﻲ ﻋﻤﺎر ﻳ ِ ﻬﺎﺟ َﺮ إﱃ اﳊَﺒَ َﺸ ِﺔ ﰒ اﳌﺪﻳﻨﺔ .وﻗﺪ ﻮاﺻﻞ ِﺟ َ ُ ّ ُ َُ ﻀﻰ ﺣﻴﺎﺗَﻪ ﻛﻠﱠﻬﺎ ﻳﻌﻤﻞ ِﻣﻦ أﺟﻞ اﻟﻔﻮِز ﺑِﻨ ِﻌﻴﻢ ِ اﺷﱰك ﰲ ﻏَ ٍ اﻵﺧ َﺮة ،ﻻ ﻧَ ِﻌ ِﻴﻢ ُﺣ ٍﺪ ﰒ اﳋَﻨ َﺪق ،وأﻣ َ َ ْ ﺰوة ﺑَ ْﺪ ٍر ﰒ أ ُ َ َ ِ ِ ِ ِ ِ ﺟﺎوَز اﻟﺘﱢﺴﻌﲔ واﺳﺘُ ْﺸ ِﻬ َﺪ ﰲ َﻣﻮﻗ َﻌﺔ ﺻ ﱢﻔﲔ ،رﲪَﻪ اﷲُ َر ْﲪَﺔً واﺳﻌﺔ) .ﺑﺘﺼ ﱡﺮف اﻟﺪﻧﻴﺎ .وﻋﺎش ﻋُ ْﻤﺮاً ﻃَﻮﻳﻼ ﺣﱴ َ ﻣﻦ :اﻟﻘﻮاﻋﺪ اﻟﻌﺮﺑﻴﺔ اﳌﻴﺴﺮة( Kelimeler ve Deyimler أَﺣ ﱠ ِ ﺐSevmek : ﺐ – ُﺣ ﱞ َ ﺐ – ُﳛ ّ ْﺧﺬ )إﱃ( – أَ ْﺧ ٌﺬ Alıp götürmek : َﺧ َﺬ – ﻳَﺄ ُ أَ ﺴﺘَـ ْﻐ ِﺮق – اِ ْﺳﺘِﻐﺮا ٌقSürmek, vakit almak : اﺳﺘﻐﺮق – ﻳَ ْ ِ ﺴﺘَ ِﻤﻊ – اﺳﺘﻤﺎعDinlemek : ا ْﺳﺘَ َﻤﻊ – ﻳَ ْ ِ ﺦ – اِﻧْ ِﺴﻼخSıyrılmak, uzak durmak : اﻧْ َﺴﻠَ َﺦ– ﻳَـ ْﻨ َﺴﻠِ ُ اﻷواﺋِﻞ )ج( اﻷ ﱠولİlk, birinci : 239 Uzaklaşmak :ﺑﻌُ َﺪ – ﻳَـ ْﺒـﻌُﺪ– ﺑُـ ْﻌ ٌﺪ Yutmak, içine çekmek :ْﻊ ٌ ﺑَـﻠَ َﻊ– ﻳَـ ْﺒـﻠَ ُﻊ – ﺑَـﻠ Bilet :اﻟﺘﱠﺬاﻛِﺮ )ج( ﺗَﺬْﻛِ َﺮة Yer ayırtmak, rezervasyon yapmak :ﺠﺰ – َْﳛ ِﺠ ُﺰ – َﺣ ْﺠ ٌﺰ َ َﺣ Modern :َﺣ ِﺪﻳﺜَﺔ ِ Zannetmek, varsaymak :ﺴﺒﺎن ْ ﺐ – ُﺣ َ َﺣﺴ ُ ﺐ – َْﳛ َﺴ Rehber :اﻟﺪﱠﻟِﻴﻞ Turist :ﺳﺎﺋِﺢ )ج( ﱡﺳﻴﱠﺎح Salıvermek, serbest bırakmak :ﻳﺢ ٌ ح –ﺗَ ْﺴ ِﺮ ُ َﺳ ﱠﺮح– ﻳُ َﺴ ﱢﺮ ِ َﺷﺎﻫ َﺪ – ﻳ Görmek, izlemek :ﺸﺎﻫ َﺪ – ﻣﺸﺎﻫﺪة َ ُ Sınıf, sıra :ﺻ ُﻔﻮف ّ ﺻ ُ (ﻒ ) ج َ Fotoğraf çekmek, fotokopi yapmak :ﺼ ﱢﻮر – ﺗَﺼﻮﻳﺮ َ ُﺻ ﱠﻮر – ﻳ َ ِ ﺿ ﱠﻞ– ﻳ Sapmak, hak yoldan ayrılmak :ﺿﻼل َ – ﻀ ّﻞ َ َ ِ اﻟﻌ ْﻬ ِﺪ اﻟ ﱡﺮ Bizans dönemi :ّوﻣﺎﱐ َ ِ َﰲ ﻧ Aynı anda :ﻔﺲ اﻟﻮﻗﺖ Sunmak :ﱢم – ﺗﻘﺪﱘ ُ ﻗَﺪﱠم – ﻳُـ َﻘﺪ Hızlı tren : ﺴ ِﺮﻳﻊ اﻟﻘﻄﺎر اﻟ ﱠ ِ اﻟﻘﻄﺎر Normal tren :ي َ ّ اﻟﻌﺎد İstasyon :ـﺤﻄﱠﺎت َ ـﺤﻄﱠﺔ )ج( َﻣ َ َﻣ ِ ِ (Dolu :ﻴﺊ ٌ ) َﻣﻠDoldurmak :ْﺊ ٌ َﻣ َﻸَ – ﻳَ ْـﻤ َﻸُ – ﻣﻠ Manzara :اﳌﻨﺎﻇﺮ )ج( َﻣﻨﻈََﺮة Başarılı olmak :ﻳﻨﺠﺢ – َﳒﺎح َ – َﳒَﺢ Gizlice konuşma, fısıltı :ﱠﺠ َﻮى ْ اﻟﻨ Onaylamak, uygun görmek :واﻓَﻖ – ﻳُﻮاﻓِﻖ – ُﻣﻮاﻓَـ َﻘﺔ Söz vermek :َو َﻋ َﺪﻩ – ﻳَ ِﻌﺪ – َو ْﻋ ٌﺪ 240 Özet Atfın mahiyetini ve unsurlarını tanımlayabilmek Üslupta akıcılığı temin etmek gayesiyle bazen cümle unsurlarını kendi içerisinde, bazen de iki cümle yada cümleciği kendi arasında bağlama işlemine atıf denir. Atıf cümlesinin; ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh ve atıf edatı olmak üzere üç temel unsuru vardır: a. Atıf edatı ()أداة اﻟﻌﻄﻒ: Ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh unsurlarını birbirine bağlayan edattır. b. Ma‘tûf ()ﻣﻌﻄﻮف: Atıf edatı vasıtasıyla kendisinden önceki cümleye bağlanan ve cümlede atıf edatından hemen sonra gelen unsurdur. c. Ma‘tûfun aleyh ()ﻣﻌﻄﻮف ﻋﻠﻴﻪ: Ma‘tûf’un kendisine bağlandığı ana unsur olup cümlede atıf edatından önce yer alır. Atıf edatlarının nerelerde gerçekleştiğini ve gramatik işlevini kavrayabilmek Sözkonusu bağlama işlemi (atıf) isimle isim, fiille fiil yada cümle ile cümle arasında gerçekleşir. Gramatik işlev itibariyle ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh’in cümledeki yerini alır, yani i’râb hükmünü üstlenir. Dolayısıyla ma‘tûfun aleyh cümledeki yeri itibariyle merfû ise ma‘tûf unsur da merfû, mansûb ise o da mansûb, mecrûr ise mecrûrdur. Atıf edatlarında zaman ve cümle uyumunu kavrayabilmek Sîga (kip) itibariyle uyum. Buna göre atıf işlemi iki fiil arasında gerçekleşmişse, söz konusu fiiller sîga ve zaman bakımından birbirlerine paralel olurlar. Dolayısıyla mâzî fiil mâzî fiile, muzâri muzâri’ye, emir fiil emir’e atfedilerek gerçekleşir. Cümlede uyum. Şayet atıf işlemi iki cümle arasında gerçekleşmişse; isim cümlesi isim cümlesine, fiil cümlesi de fiil cümlesine atfedilir. Atıf edatlarını ve cümleye yükledikleri anlamlarını bilebilmek ) َو )اﻟﻮاوedatı iki unsuru bir araya getirme ve ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’i eşit şartlarda aynı hükme ortak etme (iştirâk) işlevi görür. ( )ﻓَـ )اﻟﻔﺎَءedatı, ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh’i bir sıralamaya tabi tutmasının (tertîb) yanı sıra, bu iki unsur arasında, zaman olarak öncelik-sonralık (ta‘kîb) ilişkisinin varlığına işaret eder. (ّ)ﰒ ُ edatı iki unsuru bir sıralamaya bağlı olarak cemetmenin yanı sıra söz konusu iki unsur (ma‘tûf ve ma‘tûfun aleyh) arasında bir zaman aralığının (terâhî) var olduğunu gösterir. ( )أ َْوedatı iki unsur arasında tahyîr, yani tercih söz konusu olması durumlarında kullanılır. 241 ( )أَمedatı, soru edatı olan hemze ile (َ )أbirlikte kullanılır ve muhataptan bu edatın öncesi ile sonrasındaki unsurlardan birini ta’yîn ve tercih etmesini zorunlu kılar. ( )ﺑَ ْﻞedatı kendisinden önceki anlamdan farklı, hatta tam tersi (idrâb/ )إﺿﺮابbir anlamın ifade edileceği yerlerde kullanılır. ِ edatı ise kendisinden önceki cümledeki bir eksikliği ya da yanlış ()ﻟﻜ ْﻦ anlamayı telafi (istidrâk) ve yanlış anlaşılma ihtimalini ortadan kaldırmak için kullanılır. ()ﺣ ﱠﱴ َ edatı ma‘tûfun aleyh’in hükmünün, parçası ya da ayrılmaz bir unsuru mahiyetinde olan ma‘tûfa kadar geçerli olduğunu ifade etmek için kullanılır. ( )ﻻedâtı cümleye olumsuzluk katmaktadır. Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde atıf edâtı, ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh arasında hem tertîb hem ta‘kîb ifade etmektedir? a. اﳌﺎء ﰒّ اﻟﻠﱠ َﱭ َ ﳚﺐ ﻋﻠﻴﻚ أ ْن ﺗﺸﺮب ِ ُﳝ b. ﻜﻨُﻚ أ ْن ﺗُﺴﺎﻓِﺮ إﱃ ﺗُﺮﻛﻴﺎ أو ﺳﻮرﻳﺎ ِ َﻣﻦ أ َﻛﻞ ﲰَ َﻜﺔ c. أﺳﻬﺎ ﻓﺎﻃﻤﺔ ﱠ َ َ ﺣﱴ ر َ d. ﻟﻜﻦ ﻋﺎدﻟِﲔ،ﻟﻴﺴﻮا ﻇﺎَﻟِ ِﻤﲔ ُ اﳌﺴﻠﻤﻮن ﱠ دﺧﻞ e. ﻋﻠﻲ ﻓَـﻴُﻮﺳﻒ ﻓﻤﺼﻄﻔﻰ اﻟﺼﻒ ﱞ 2. (ًﻧﺼﻒ ﺳﺎﻋﺔ ﺗﻘﺮﻳﺒﺎ اﻧﺘﻈﺮﺗُﻪ ﺳﺎﻋﺔً أو َ ْ ) cümlesindeki altı çizili kelime atıf işleminde hangi unsuru temsil etmektedir? a. ﻣﻌﻄﻮف b. ﻣﻌﻄﻮف ﻋﻠﻴﻪ c. أداة اﻟﻌﻄﻒ d. اﻟﱰﺗﻴﺐ ِ e. اﻟﺘﻌﻘﻴﺐ 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir atıf ilişkisi vardır? ِ ﺧﺮﺟﺖ اﳌﺮأةُ وﺑِْﻨﺘُﻬﺎ ﻣﻦ اﻟﺒﻴ ِ a. ﺖ ُﻣﺒَ ﱢﻜ َﺮﺗَﲔ b. رﺟﻊ اﻟﻮاﻟِﺪ ﻓﺄوﻻدﻩ إﱃ ﺑﻴﺘﻬﻢ ﻣﺘﺄ ﱢﺧ ِﺮﻳﻦ َ c. ﻋﻤﺮ اﻟﺒﺎب ﰒ دﺧﻞ إﱃ اﳌﻄﺒﺦ ﻟِﻴﺘﻨﺎول ﺑﻌﺾ اﻟﻄﻌﺎم ُ ﻓﺘﺢ 242 d. أﺻﺪﻗﺎءﻫﻢ ﰲ ﻓِﻨﺎء اﻟﺒﻴﺖ؟ أوﻻدﻫﺎ أم َ أﻧﺼﺤﺖ اﻷم َ e. ﺣﱴ اﻟﻘﺎﺋ ُﺪ ﻣﺎت ﻛ ﱡﻞ أﻓﺮاد اﳉﻴﺶ ﱠ 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde atıf yanlış kullanılmıştır? ِ دﺧﻞ ﻃﺒﻴﺐ اﻷَﺳ a. َﻨﺎن إﱃ اﻟﻐﺮﻓﺔ ﰒ اﳌـﻤ ﱢﺮﺿﺔ ْ ُ ِ اﻟﺸﺒﺎب ﻛﻴﻒ ﺗﻜﻮن اﻟﻌﻼﻗﺔ ﺑﲔ b. واﻟﺸﻴﻮخ ِ ِ َﻳ ْﺸ ُﻜﻮ اﳌﻈﻠﻮم ِﻣﻦ اﻟﻈﱡﻠﻢ ﻓ c. ﻴﺒﻜﻲ ِ ﺸ ِ ،ﻬﺎدة ِ ﻄﻠﺐ ِ ِﻟﻜﻦ ﻟ ﻳﺪرس اﻟﻄﱡﻼﱠب ﻟﻠ ﱠ d. اﻟﻌﻠﻢ ُ ﻻ ِ أﻓُـﺮص اﻟﺘﱠﻌﻠِﻴﻢ ﰲ e. ﺑﻼدﻛﻢ ُﻣﺘَـ َﻮﻓﱢﺮة أم ﻗَﻠِﻴﻠﺔ؟ ُ َ 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ma‘tûf ile ma‘tûfun aleyh yer değiştirebilir? أﺧﺮج إﱃ َﻣ َﻘ ّﺮ اﻟ ﱠ a. ﺸ ِﺮﻛﺔ ُ ﺳﺄﺗَﻨﺎول ﻓَﻄﻮري ﰒ ﱠ اﻟﺼﻒ ﻓﻨﺼﺤﺖ اﻟﻄﻼب ﰒ ﺑﺪأت دﺧﻠْﺖ b. اﻟﺪرس َ c. ذﻫﺒﺖ إﱃ ﺑﻴﺖ ﺻﺪﻳﻘﻲ؛ ﺟﻠﺴﻨﺎ ﻣﻌﺎً وﺗﻜﻠﱠ ْﻤﻨﺎ ﻋﻦ اﻷﻳﺎم اﳌﺎﺿﻴﺔ ِ ِ ﺖ اﻟﺰراﻋﺔ اﳊﺪﻳﺜﺔ d. اﻵﺑﺎر ْ اﺳﺘﻬﻠَ َﻜ َ ﻣﺼﺎدر اﳌﻴﺎﻩ ﺣﱴ َ ٍ ِ ﻳ ﻣﺸﻜﻼت ﻛﺜﲑًة ﻓﻴﺒﺪأ ﻛﻠّﻬﻢ ﺑﺎﻟ ﱠ ﻮاﺟﻪ اﻟﺸﺒﺎب e. واﻟﻮﻟ َْﻮﻟَﺔ ُ َ ﻜﻮى َ ﺸ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. e Yanıtınız doğru değilse, “Atıf Edatları ve İşlevleri” konusunu yeniden okuyunuz. 2. b Yanıtınız doğru değilse, “Dil Bilgisi” ile ilgili anlatım kısmı ile alıştırmaları yeniden gözden geçiriniz. 3. c Yanıtınız doğru değilse, “Atıf Edatları ve İşlevleri” yeniden okuyunuz. 4. a Yanıtınız doğru değilse, dilbilgisiyle ilgili anlatım kısmı ile alıştırmaları yeniden gözden geçiriniz. 5. c Yanıtınız doğru değilse, “Atıf Edatları ve İşlevleri” konusunu yeniden okuyunuz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Öncelikle örnek cümlemizi bir daha hatırlayalım: إﺳﺘﺎﻧﺒُـﻮل أ ْن ﻳَـﺄْ ُﺧ َﺬﻩُ إﱃ 243 ﺐ َﺣﺴـَ ٌﻦ ِﻣﻦ واﻟِ ِﺪﻩ َ َﻃﻠ konusunu (...... ............ إﱃ......... أ ْن........ )ﻓﺎﻃـﻤﺔ ﻣﻦcümlesinde fâil ﻓﺎﻃـﻤﺔolduğu için fiilimiz dişil formda ﺖ ْ َ ﻃﻠﺒşeklinde olması, arkasından da cümlenin ﻣﻦ ْﺧ َﺬﻫﺎ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُـﻮل ُ واﻟِ ِﺪﻫﺎ أ ْن ﻳَـﺄşeklinde devam etmesi gerekir. (....... إﱃ........... أ ْن اﳌﻌﻠﱢﻢ ﻣﻦ ﻃﻼﺑﻪ ............) cümlesinde de fiilin şeklinde akabindeki fâil ( )اﳌﻌﻠﱢﻢeril olduğu için fiilimiz eril formda ﻃﻠﺐ َ olması, arkasından gelen cümlenin ise ﻃﻼﺑﻪkelimesindeki zamire paralel olarak ْﺧﺬوﻩ إﱃ إﺳﺘﺎﻧﺒُـﻮل ُ أ ْن ﻳَﺄdevam etmesi gerekir. ( ........... إﱃ ْﺧ ْﺬﻧَـ ُﻬ ّﻦ ُ أ ْن ﻳَﺄ....... اﳌﻌﻠﱢﻤﺎت ﻣﻦ.......) cümlesinde de fiilin akabindeki fâil ( )اﳌﻌﻠﱢﻤﺎتtekrar dişil olduğu için fiilimiz dişil formda ve ﺖ ْ َ ﻃﻠﺒşeklinde olması, arkasından gelen cümlenin ise ﻳﺄﺧ ْﺬﻧَـ ُﻬ ّﻦ kelimesindeki zamire uygun olması için öncesindeki ismin çoğul dişil ِ ِ formunda bir isim olması, dolayısıyla cümlenin ْﺧ ْﺬﻧَـ ُﻬ ّﻦ إﱃ ُ ـﻬﻦ أ ْن ﻳَﺄ ّ ﻣﻦ ﻃﺎﻟﺒﺎﺗ إﺳﺘﺎﻧﺒُـﻮلşeklinde devam etmesi gerekir. Yararlanılan Kaynaklar Mahmud İsmail Sînî, İbrahim Yusuf es-Seyyid, Muhammed er-Rifaî eşŞeyh), el-Kavâidu’l-Arabiyyeti’l-Müyessere, İstanbul. Çörtü, M. Meral, (2004) Sarf-Nahiv Edatlar, İstanbul. İsmail Güler, Hüseyin Günday, Şener Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. 244 245 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; • Hâl’in mahiyetini tanımlayabilecek, • Hâl’in unsurlarını ve sâhibu’l-hâl, râbıt ve vâv-ı hâliyye terimlerini belirleyebilecek, • Hâl’in türlerini tanıyabilecek, • Hâl’in inceliklerini ve bazı özel kullanımlarını ayırt edebileceksiniz. Anahtar Kavramlar • Hâl • Sâhibu’l-hâl • Müfret hâl • Cümle hâl • Vâv-ı hâliyye • Râbıt Öneriler Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Metni daha iyi bir şekilde kavramak için öncelikle üç defa okuyun ve anlamadığınız kelimeleri tespit edin ve ‘kelimeler ve deyimler’ kısmına başvurunuz. Yine de anlamını bilmediğiniz kelimeler olursa bir ArapçaTürkçe sözlüğe müracaat ediniz. • İsmail Güler, Hüseyin Günday, Şener Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), adlı kitaptan ‘Hâl’ konusunu okuyunuz. 246 Hâl ve Türleri ُ َاﳊ ُﺎل َوأَﻧْـ َﻮاﻋُﻪ GİRİŞ Her dilde olduğu gibi Arapça’da da cümleler, temel ve yan unsurlardan oluşur. Temel unsurlar muhaataba cümledeki ana mesajı aktarma imkânı verirken, yan unsurlar ayrıntıları nakletme işlevi görürler. اﻟﻌ َﻤﻞ َﺣ َ ﻀ َﺮ َﳛ َﲕ إﱃ /Yahya işe geldi cümlesinde temel unsurlar zikredilmiş ve Yahya’nın işe geldiği mesajı muhataba aktarılmıştır. Ancak ayrıntılar hakkında herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır. Yani Yahya’nın ne zaman geldiği, nasıl geldiği konusunda bir şey zikredilmemiştir. Cümleye: ًﺻﺒﺎَﺣﺎ َﺣ َ اﻟﻌ َﻤﻞ َ ﻀﺮ ﳛﲕ إﱃ ِ ً َﻣﺎﺷﻴﺎ/ Yahya işe sabahleyin yürüyerek geldi ilâveleri yapılmak suretiyle daha detaya girilmiş ve muhataba Yahya’nın ne zaman ve nasıl geldiği bilgisi de verilmiş olmaktadır. Dil öğretiminde muhatabı mesajı anlamaya götüren temel ve yan unsurların tanınması ve gramatik hükümlerinin bilinmesi son derece önemli bir husustur. Zira cümlede hangi unsurun temel, hangisinin yan unsur olduğunun tespiti dile hâkimiyetin önemli bir aşamasıdır. İşte bu ünitede Arapça’da cümlede yan bir unsur (ﻀﻠَﺔ ْ َ )ﻓhükmünde olan “Hâl” konusu işlenecektir. Konu temelde, üç terim çerçevesinde ele alınacaktır: Hâl, sâhibu’l-hâl ve râbıt. Bu esaslar çerçevesinde konumuza ilişkin ayrıntılı bilgi ve örnekler okuma parçamızın peşinden verilecektir. Konu ile ilgili ön bilgi almak için www.schoolarabia.net adreslerine de başvurabilirsiniz. ِ ِ ﲔ واﳊﺎﺿﺮ اﳌﺎﺿﻲ َ َاﻟﺰَﱠواج ﺑ 247 ﲨﻴﻊ أﻗﺎرﺑِﻪ .ﻛﺎن َﳛ َِﱰم اﳉﻤﻴﻊ وﻳ ِ ﻧ َﺸﺄ َﳛَﲕ َْﳏﺒﻮﺑﺎً ِﻣﻦ َِ ﻌﺎﻣﻠُﻬﻢ ﺑِﺄ ََدب وأَﺧﻼق .ﻟِﺬﻟﻚ ﻛﺎن ﺧﺎﻟُﻪ ﻣﺼﻄﻔﻰ َ ُ ُِﳛﺒﱡﻪ ﻛﺜﲑا وﻳـ ْﻘ ِ ﻀﻲ ﻣﻌﻪ أَوﻗﺎﺗﺎً ﻛﺜﲑة؛ ُﳛَﺪﱢﺛﻪ ﰲ ُﻛﻞ اﻷُﻣﻮر اﻟﺜﱠـ َﻘﺎﻓﻴّ ِﺔ ِ واﻻﺟﺘِ َﻤﺎﻋﻴّ ِﺔ واﻷَﺧﻼﻗِﻴّﺔ .ﻛﺎن ﳛﲕ ﻳَﻠﺘَ ِﻘﻲ َ ّ ِ ِ ِ ِ ِﲞﺎﻟِﻪ ﻛﺜﲑا ،ﻷ ﻤﺎ ﻛﺎﻧﺎ ﻳُﻘﻴﻤﺎن ُﻣﺘَﺠﺎوَرﻳﻦ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة. ِ ِ ٍ ِ ب ِﻣﻦ اد َﳛ َﲕ أ ْن ﻳَـﺘَ َﺤﺪﱠث ﻣﻊ ﺧﺎﻟِﻪ ﰲ َﻣ ُ ﻓَِﻔﻲ ﻳَﻮم ﻣﻦ اﻷَﻳّﺎم أَر َ ﻮﺿﻮع اﻟﺰَﱠواج ﰲ اﳌﺎﺿﻲ واﳊﺎﺿﺮ .اﻗﺘَـ َﺮ َ ِ ﻚ أ ْن ﺗُﻘﺪﱢم ﱄ ﻣﻌﻠُ ٍ ﻮﻣﺎت ﻋﻦ اﻟﺰﱠواج؛ ﻛﻴﻒ ﻛﺎن ﰲ اﻟﺴﺆ َ ال :ﻳﺎ ﺧﺎﱄ ،ﻫﻞ ُﳝ ِﻜﻨُ َ وو ﱠﺟﻪَ إﻟﻴﻪ ﻫﺬا َ َ َﺧﺎﻟﻪ ُﻣﺘَـ َﺮدﱢداًَ ، ِ اﳋﺎل ﻗﺎﺋِﻼً: أﺟﺎب َ اﳌﺎﺿﻲ وﻛﻴﻒ أ ْ َﺻﺒَ َﺢ ﰲ اﳊﺎﺿﺮ؟ َ اﻟﻌﺸ ِﺮﻳﻦ .وﻛﺬﻟﻚ ﻛﺎﻧﺖ اﻟ َﻔﺘﺎةُ ﺗَـﺘـﺰﱠوج وﻗﺪ ﺑﻠَﻎ ﻋﻤﺮﻫﺎ ِ ﻛﺎن اﻟﺮﺟﻞ ﻗﺪﳝﺎً ﻳـﺘَـﺰﱠوج وﻋُﻤﺮﻩ أﻗَ ﱡﻞ ِﻣﻦ ِ اﳋﺎﻣﺴﺔَ ََ ُ ََ ُ ُْ ُُْ ﺴِ ﺎدﺳﺔَ َﻋ ْﺸ َﺮَة ﺗَﻘ ِﺮﻳﺒﺎ .ﻛﺎن اﻟ ﱠ ﺘﺎر ﺒﻞ اﻟﺰ ِ ﺸ ﱡ أو اﻟ ﱠ ﱠواج .وﻛﺎﻧﺖ أ ﱡﻣﻪ ﻫﻲ اﻟﱵ َﲣْ ُ ﺎب ﻻ ﻳَـ َﺮى اﻟﻔﺘﺎ َة اﻟﱵ َﺳﻴَﺘَـ َﺰﱠو ُﺟﻬﺎ ﻗَ َ ﻨﺖ أﻳﻀﺎً ﻻ ﺗَـ َﺮى اﻟ ﱠ ﺮﻳﺲ، ﺮوس .واﻟﺒِ ُ ﺸ ّ ﺘﺎرون ﳍﺎ َ ﻟﻪ َ ﺎب أﺑﺪاً ْﻗﺒﻞ اﻟﺰواج ،ﻷ ّن أﻫﻠَﻬﺎ ﻫﻢ اﻟﺬﻳﻦ ﻛﺎﻧﻮا َﳜ ُ اﻟﻌ َ اﻟﻌ َ رأي ﰲ ذﻟﻚ. ُدو َن أ ْن ﻳَﻜﻮن ﳍﺎ ٌ ِ ِ ِ ِ ب وأﺻﺪﻗﺎءُ اﻷُﺳﺮﺗَﲔ .أﻣﺎ َﺣﻔﻠﺔ وﳛ ُ اﻟﻌﺮوسَْ ، ﻘﺎم َﺣ ْﻔﻠﺔُ اﳋﻄﺒَﺔ ﰲ ﺑَﻴﺖ َ إذا اﺗّـ َﻔﻖ اﳉﺎﻧﺒﺎن ،ﺗُ ُ ﻀﺮﻫﺎ أﻗﺎ ِر ُ ِ ﺼﻮن وﻳُـﻐَﻨﱡﻮن وﳚﺘَ ِﻤﻊ اﻟﻌﺮﻳﺲَ ، اﻟ ﱢﺰﻓﺎف ) ّ اﻟﻌ ِﺮﻳﺲ ﻟﻴﻼً؛ َ ﻓﲑﻗُ ُ أﻗﺎرب وأﺻﺪﻗﺎءُ َ اﻟﺰواج( ،ﻓﻐَﺎﻟﺒﺎً ﻣﺎ ،ﺗﻜﻮن ﰲ ﺑﻴﺖ َ ُ ِ ِ ِ ﻔﺎﻻت ﻮدون إﱃ ﺑُﻴﻮ ﻢ ﰲ ﺳﺎﻋﺔ ُﻣﺘَﺄَﺧﱢﺮة ﻣﻦ اﻟﻠﻴﻞ وﻫﻢ ُﺳ َﻌ َﺪاءُ .وﻛﺎﻧﺖ ﻫﺬﻩ اﻻﺣﺘ ُ وﻳﺄ ُﻛﻠﻮن ﻓَ ِﺮﺣﲔ ،ﰒّ ﻳَـﻌُ ُ ﺗَﺴﺘ ِﻤﺮ ﺛﻼﺛﺔ أﻳﺎم ﻋﻠﻰ اﻷَﻗَﻞ ،وأﺣﻴﺎﻧﺎً ﺗﺴﺘﻤﺮ أُﺳﺒﻮﻋﺎً ِ ﲔ ﻛﺎﻣﻼً .وﻗﺪ ﻛﺎن اﻟﺰواج ِﻣﻦ اﻷﻗﺎ ِرب ﺷﺎﺋِﻌﺎً ،وﺧﺎ ﱠ ﺻﺔً ﺑَ َ ّ ُ ّ َ ّ ّ ِ ِ ِ ﱠوج. ُﺳ َﺮة اﻟﺰ ِ ﺘﺠﺎ ِوَرﻳﻦ ﻷ ْ ﻴﻤﺎن ُﻣ َ أﻫﻞ اﻟ ُﻘﺮى .وﻛﺎن اﻟﺰوﺟﺎن ،ﻏﺎﻟﺒﺎً ﻣﺎ ،ﻳُﻘ َ ِ َﺻﺒَﺢ اﻟ ﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ﻻ ﻳَـﺘَـ َﺰﱠوج ﻗَﺒﻞ اﻟﺜﻼﺛﲔ أو اﳋﺎﻣﺴﺔ ّأﻣﺎ اﻟﻴﻮم ﻓﻘﺪ ﺗَـﻐَﻴﱠـ َﺮت ﻫﺬﻩ ُ اﻟﻌﺎدات واﻟﺘﱠﻘﺎﻟﻴﺪ .ﻓﺄ ْ ﻜﻤﻞ ِدراﺳﺘَﻪ وﻳﻌﻤﻞ ﻟِ ِﻌﺪﱠة ﺳﻨَ ٍ واﻟﺜﻼﺛﲔ ِﻣﻦ ﻋُﻤﺮﻩ .وﻏﺎﻟﺒﺎً ﻣﺎ ﻳـ َﻔ ﱢﻜﺮ ﰲ اﻟﺰواج ﺑﻌ َﺪ أ ْن ﻳ ِ اﳌﺎل ﻮات ،وذﻟﻚ ﻟِﻴُـ َﻮﻓّﺮ َ َ ُ َ ُ ََ ِ ِ ِ ِ ِ وﻣﻌﻈَﻢ اﻷﺑْﻨﺎء ﻳَﺴ ُﻜﻨُﻮن ﺑﻌ َﺪ ُﺳﺮة. ِ اﻟﻼ ِزم ﻟﺘَﻜ ِﻮﻳﻦ ﺑﻴﺖ اﻟﺰْﱠوﺟﻴّﺔُ . اﻟﺰواج ﰲ ﺑَﻴﺖ ُﻣﺴﺘَﻘ ﱟﻞ ﻋﻦ اﻷ َ ﻨﺖِ ، واﻟﻴﻮم ﻳُﻘﺎﺑِﻞ اﻟ ﱠ ﺎب ﺻﺔً ﰲ اﻟ ُـﻤ ُﺪن. ﻓﻨﺎدراً ﻣﺎ ،ﺗَـﺘَﺰﱠوج وﻫﻲ ﻓَﺘﺎةٌ دون ِﺳ ﱢﻦ اﻟﻌﺸﺮﻳﻦ ،ﺧﺎ ﱠ ﺸ ﱡ أﻣﺎّ اﻟﺒِ ُ َ اﻟﺰواج ،وﻗﺪ ﻳﻠﺘَ ِﻘﻴﺎن ِﻋﺪﱠة ﻣﺮ ٍ اﻵﺧﺮ .أﻣﺎﱠ َﺣ ْﻔ ُﻞ اﻟ ﱢﺰﻓﺎف ،ﻓﻘﺪ ﺒﻞ ِ ات ﻟِﻴَﺘَـ َﻌ ﱠﺮف ُﻛﻞﱞ ﻣﻨﻬﻤﺎ أَﻛﺜَـ َﺮ ﻋﻠﻰ َ َ َ اﻟ َﻔﺘﺎ َة ﻗَ َ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ﻳَﻜﻮ َن ﰲ ﺑﻴﺖ اﻟﻌﺮ ِ اﻟﻌﺮﻳﺲ ﻣﻦ اﻷَﻏﻨﻴﺎء. ﻳﺲ ،أو ﰲ َ ﺨﻤﺔ ،إذا ﻛﺎن َ ﻗﺎﻋﺔ اﻻﺣﺘﻔﺎﻻت ،أو ﰲ أ َ َﺣﺪ اﻟ َﻔﻨﺎدق اﻟ َﻔ َ وﰲ ﺑﻌﺾ اﻷﺣﻴﺎن ﻳـ َﻔﻀﱢﻞ اﻟﻌﺮوﺳﺎن أ ْن ﻳ ِﻘﻴﻤﺎَ ﺣﻔﻠﺔً ﻋﺎﺋﻠﻴﺔ ﺑ ِﺴﻴﻄَﺔ ،ﰒ ﻳﺴﺎﻓِﺮان ﻟَِﻘﻀﺎء َﺷﻬ ِﺮ اﻟﻌﺴﻞ ِ داﺧ َﻞ َ ُّ ّ َ ُ ُ ََ اﻟﺒِ ِ ﻼد أو ﺧﺎرﺟﻬﺎ .وﻫﺬﻩ اﳌُﺪﱠة ﺗﻜﻮن ﺷﻬﺮاً ﻋﻠﻰ اﻷﻛﺜَﺮ . ِ ِ وذﻫﺐ إﱃ اﻟﻨﺎدي اﻟ ﱢﺮﻳﺎﺿﻲ، ﺧﺮج ﻣﻦ ﺑﻴﺖ ﺧﺎﻟﻪ َ ﺷ َﻜﺮ أﲪ ُﺪ ﺧﺎﻟَﻪ ﻋﻠﻰ ﻫﺬﻩ اﳌﻌﻠﻮﻣﺎت اﻟ َﻘﻴﱢﻤﺔ ،ﰒ َ َﺻﺤﺎﺑﻪ اﻟﺬﻳﻦ ﻳَﻠﺘَ ِﻘﻲ ﻢ ﻫﻨﺎك. َﳛ ِﻤﻞ ﻫﺬﻩ اﳌﻌﻠﻮﻣﺎت إﱃ أ ْ Metni Kavrama Alıştırmaları 1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız. ﻳﺘﺰوج ﰲ اﳌﺎﺿﻲ؟ ي ِﺳ ﱟﻦ ﻛﺎن .1ﰲ أ ﱢ اﻟﺮﺟﻞ ّ ُ ﺳﻦ ﻛﺎﻧﺖ اﻟﻔﺘﺎةُ ﺗﺘﺰوج ﰲ اﳌﺎﺿﻲ؟ أي ّ .2ﰲ ّ 248 .3ﻫﻞ ﻛﺎن اﻟ ﱠ اﻟﺰواج؟ ﺮوﺳﻪ ﻗَﺒﻞ ّ ﺸ ّ ﺎب ﻳَﺮى َﻋ َ ِ ﻠﺸﺎب؟ ﺘﺎر اﻟﻌﺮوس ﻟ ّ َ .4ﻣﻦ ﻛﺎن َﳜ ُ َ .5ﻛﻢ َﺣﻔﻠﺔً ﺗُﻘﺎم ﻟﻠﺰواج؟ .6أﻳﻦ ﻛﺎن اﻟﻌﺮوﺳﺎن ﻳَﺴ ُﻜﻨﺎن ﺑﻌ َﺪ اﻟﺰواج؟ اﻟﻌﺮﰊ ﰲ اﻟﻮﻗﺖ اﳊﺎﺿﺮ؟ اﻟﺮﺟﻞ ﺳﻦ ﻳﺘﺰﱠوج أي ّ .7ﰲ ّ ّ ُ اﻟﺒﻨﺖ ﰲ اﻟﻮﻗﺖ اﳊﺎﺿﺮ؟ ﺳﻦ ﺗﺘﺰوج ُ أي ّ .8ﰲ ّ اﻟﺮﺟﻞ ﻣﺘﺄ ﱢﺧﺮاً؟ ﻳﺘﺰوج .9ﳌﺎذا ّ ُ اﻟﺰواج ﰲ اﻟﻮﻗﺖ اﳊﺎﺿﺮ؟ ﻗﺒﻞ .10ﻫﻞ ﻳﺮى ِ اﻟﺮﺟﻞ َ ﻋﺮوﺳﻪ َ ُ 2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz. ﺸﺎﻫﺪ – َﳚﻤﻊ – وﺻﻞ – ﺗَـﺒﺪﱠل – أَوﻗﺎَت – ﺑِﻨﺎء -ﻳﻘﺎﺑِﻞ -ﺗُ ِ )ﻳ َﻜﻠﱢﻢ – ﻳﻘﻴﻢ – ﻳ ِ ﻌﻄﻲ( َ َ ُ ُ ُ ُ َ اﻟﻌﺎدات واﻟﺘﻘﺎﻟﻴﺪ. ﺗﻐﲑت ﻫﺬﻩ ُ ّ .1أﻣﺎ اﻟﻴﻮم ﻓﻘﺪ ّ اﳌﺎل اﻟﻼزم ﻟِﺘَﻜ ِﻮﻳﻦ ﺑﻴﺖ اﻟﺰوﺟﻴّﺔ. .2وذﻟﻚ ﻟِﻴُـ َﻮﻓّﺮ َ .3وﻣﻌﻈﻢ اﻷﺑﻨﺎء ﻳَﺴ ُﻜﻨﻮن ﺑﻌﺪ اﻟﺰواج ﰲ ﺑﻴﺖ ُﻣﺴﺘَ ِﻘ ﱟﻞ ﻋﻦ اﻷﺳﺮة. ﻀﻞ اﻟﻌﺮوﺳﺎن أن ﻳُِﻘﻴﻤﺎَ َﺣﻔﻠﺔ ﻋﺎﺋِﻠﻴّﺔ ﺑَ ِﺴﻴﻄﺔ. .4وﰲ ﺑﻌﺾ اﻷﺣﻴﺎن ﻳﻔ ّ .5ﻛﺎن ﺧﺎﻟُﻪ ُﳛَﺪﱢﺛﻪ ﰲ ﻛﻞ اﻷﻣﻮر اﻟﺜﻘﺎﻓﻴّﺔ. .6وﻷ ﻤﺎ ﻛﺎﻧﺎ ﻳﻘﻴﻤﺎن ﻣﺘﺠﺎ ِورﻳﻦ ﰲ ﻧﻔﺲ ِ اﻟﻌ َﻤ َﺎرة. ُ َ .7ﻛﺎن ﳛﲕ ﻳﻠﺘﻘﻲ ِﲞﺎﻟﻪ ﻛﺜﲑا. .8ﻫﻞ ُﳝﻜﻨﻚ أن ﺗُـ َﻘﺪﱢم ﱄ ﻣﻌﻠﻮﻣﺎت ﻋﻦ اﻟﺰواج؟ ﻋﻤﺮﻫﺎ اﳋﺎﻣﺴﺔَ أو اﻟﺴﺎدﺳﺔَ ﻋﺸﺮة. .9ﻗﺪ ﺑﻠﻎ ُ ﺳﻴﺘﺰوﺟﻬﺎ. .10ﻛﺎن ّ اﻟﺸﺎب ﻻ ﻳﺮى اﻟﻔﺘﺎة اﻟﱵ ّ 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz. )اﳊﺎﺿﺮ َِ - اﻷﻗﻞ( ﻳﻔﱰق – اﻟﻄﻼق– اﺧﺘﻠﻒ – اﺑﺘَـ َﻌﺪ – ﻧﺎدرا ﻣﺎ -ﺳﺄل – ﻓﻘﺮاء –ﺗﺴﺘﻐﺮق –ﻋﻠﻰ ّ ِ ِ اﻟﻌﺮوس. ﻘﺎم َﺣ ْﻔﻠﺔُ اﳋﻄﺒَﺔ ﰲ ﺑﻴﺖ َ .1إذا اﺗّﻔﻖ اﳉﺎﻧﺒﺎن ،ﺗُ ُ اﻟﻌﺮﻳﺲ. .2ﻓﻐﺎﻟﺒﺎ ﻣﺎ ،ﺗﻜﻮن اﳊﻔﻠﺔُ ﰲ ﺑَﻴﺖ َ .3وﳚﺘﻤﻊ أﻗﺎرب وأﺻﺪﻗﺎء اﻟﻌﺮﻳﺲ ﻟﻴﻼً. .4ﻛﻴﻒ ﻛﺎن اﻟﺰواج ﰲ اﳌﺎﺿﻲ؟ 249 ﳛﲕ ﻣﻊ ﺧﺎﻟﻪ ﰲ ﻣﻮﺿﻮع اﻟﺰَﱠواج. .5ﲢﺪ َ ﱠث َ .6اﻗﱰب ﻣﻦ ﺧﺎﻟﻪ ُﻣﺘَـ َﺮدﱢداً. .7أﺟﺎب اﳋﺎل ﻗﺎﺋﻼ. اﻟﻌﺮﻳﺲ ﻣﻦ اﻷﻏﻨﻴﺎء ﺗُﻘﺎم اﳊﻔﻠﺔ ﰲ ﻓﻨﺪق ﻓﺨﻢ. .8إذا ﻛﺎن َ .9وﻫﺬﻩ اﳌﺪة ﺗﻜﻮن ﺷﻬﺮا ﻋﻠﻰ اﻷﻛﺜَﺮ ﺗﺴﺘﻤﺮ ﺛﻼﺛﺔ أﻳّﺎم ﻋﻠﻰ اﻷَﻗَ ّﻞ. .10وﻛﺎﻧﺖ ﻫﺬﻩ اﻻﺣﺘﻔﺎﻻت ّ 4. Altı çizili cemi kelimelerin müfretlerini söyleyiniz. .1ﻧﺸﺄ ﳛﲕ ﳏﺒﻮﺑﺎً ﻣﻦ ﲨﻴﻊ أﻗﺎرﺑﻪ. اﳉﻤﻴﻊ وﻳﻌﺎﻣﻠﻬﻢ ﺑﺄدب وأﺧﻼق. .2ﻛﺎن ﳛﱰم َ .3ﻟﺬﻟﻚ ﻛﺎن ﺧﺎﻟﻪ ﻣﺼﻄﻔﻰ ُﳛﺒّﻪ ﻛﺜﲑا وﻳﻘﻀﻲ ﻣﻌﻪ أوﻗﺎﺗﺎ ﻛﺜﲑة. ُ .4ﳛَﺪﱢﺛﻪ ﰲ ﻛﻞ اﻷﻣﻮر اﻟﺜﻘﺎﻓﻴّﺔ واﻻﺟﺘﻤﺎﻋﻴّﺔ واﻷﺧﻼﻗﻴﺔ. .5ﰒّ ﻳﻌﻮدون إﱃ ﺑﻴﻮﺗـﻬﻢ ﰲ ﺳﺎﻋﺔ ﻣﺘﺄ ّﺧﺮة ﻣﻦ اﻟﻠﻴﻞ وﻫﻢ ُﺳ َﻌ َﺪاءُ. .6وﻣﻌﻈﻢ اﻷﺑﻨﺎء ﻳَﺴ ُﻜﻨﻮن ﺑﻌﺪ اﻟﺰواج ﰲ ﺑﻴﺖ ُﻣﺴﺘَ ِﻘ ﱟﻞ ﻋﻦ اﻷﺳﺮة. .7أﻣﺎ ﺣﻔﻞ اﻟﺰﻓﺎف ،ﻓﻘﺪ ﻳﻜﻮن ﰲ ﺑﻴﺖ اﻟﻌﺮﻳﺲ ،أو ﰲ أﺣﺪ اﻟﻔﻨﺎدق اﻟﻔﺨﻤﺔ. اﻟﻌﺮﻳﺲ ﻣﻦ اﻷﻏﻨﻴﺎء. .8ﺗُﻘﺎم اﳊﻔﻠﺔ ﰲ اﻟﻔﻨﺎدق اﻟﻔﺨﻤﺔ إذا ﻛﺎن َ .9وذﻫﺐ إﱃ اﻟﻨﺎدي اﻟﺮﻳﺎﺿﻲ ﳛﻤﻞ ﻫﺬﻩ اﳌﻌﻠﻮﻣﺎت إﱃ أﺻﺤﺎﺑﻪ. .10وﻗﺪ ﻛﺎن اﻟﺰواج ﻣﻦ اﻷﻗﺎرب ﺷﺎﺋﻌﺎً ،وﺧﺎﺻﺔ ﺑﲔ أﻫﻞ اﻟ ُﻘﺮى. 5. Altı çizili müfret kelimelerin cemilerini söyleyiniz. ﻗﺒﻞ اﻟﺰﱠواج. .1ﻛﺎن ّ اﻟﺸﺎب ﻻ ﻳﺮى اﻟﻔﺘﺎة اﻟﱵ ّ ﺳﻴﺘﺰوﺟﻬﺎ َ اﻟﻌﺮوس. .2وﻛﺎﻧﺖ ّ اﻷم ﻫﻲ اﻟﱵ ﲣﺘﺎر ﻟﻪ َ اﻟﺸﺎب أﺑﺪاً ﻗﺒﻞ اﻟﺰواج. .3واﻟﺒﻨﺖ أﻳﻀﺎً ﻻ ﺗﺮى ّ ِ ِ اﻟﻌﺮوس. .4إذا اﺗّﻔﻖ اﳉﺎﻧﺒﺎن ،ﺗُﻘﺎم َﺣ ْﻔﻠﺔُ اﳋﻄﺒَﺔ ﰲ ﺑﻴﺖ َ اﳌﺎل اﻻزم ﻟِﺘَﻜ ِﻮﻳﻦ ﺑﻴﺖ اﻟﺰوﺟﻴّﺔ. .5وذﻟﻚ ﻟِﻴُـ َﻮﻓّﺮ َ ..6ﻛﺎن اﻟﺮﺟﻞ ﻗﺪﳝﺎً ﻳﺘﺰوج وﻋﻤﺮﻩ أﻗَ ﱡﻞ ِﻣﻦ ِ اﻟﻌﺸ ِﺮﻳﻦ. ّ ُ ﺗﺴﺘﻤﺮ أﺳﺒﻮﻋﺎً ﻛﺎﻣﻼً. .7وأﺣﻴﺎﻧﺎً ّ ﺳﻦ اﻟﻌﺸﺮﻳﻦ. .8أﻣﺎ اﻟﺒِ ُ ﻨﺖ ﻓﻨﺎدراً ﻣﺎ ﺗَـﺘَﺰﱠوج وﻫﻲ ﻓﺘﺎة دون ّ ِ ِ ُﺳ َﺮة اﻟﺰوج. ﺘﺠﺎ ِوَرﻳﻦ ﻣﻦ أ ْ ﻴﻤﺎن ُﻣ َ .9وﻛﺎن اﻟﺰوﺟﺎن ،ﻏﺎﻟﺒﺎً ﻣﺎ ،ﻳُﻘ َ .10وﻫﺬﻩ اﳌﺪة ﺗﻜﻮن ﺷﻬﺮا ﻋﻠﻰ اﻷﻛﺜَﺮ. 250 6. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içerisinde verilen uygun bir kelimeyle doldurunuz. ﻀﻞ َ -ﳏﺒﻮﺑﺔ – ﻣﺘﺠﺎ ِورﻳﻦ -أﻗَﻤﻨﺎ ِ - ِ ﻳﻠﺘﻘﻴﺎن – اﳋِﻄﺒَﺔ( اﻟﻌ َﺴﻞ -أُﻓ ّ ) ّ ﺗﻐﲑت -ﻏﺎﻟﺒﺎ ﻣﺎ -اﻟـﻤ ْﻬﺮ َ -ﺷﻬﺮ َ ْ ُ َ ﺑﻨﺖ َﺧ َﻮﻳﻠِﺪ _______ ِﻣﻦ ﲨﻴﻊ اﻟﻨﺎس. .1ﻧﺸﺄت ﺧﺪﳚﺔ ُ _______ .2ﺗﻌﲏ اﻻﺗّﻔﺎق ﻋﻠﻰ اﻟﺰواج. ِ ﻳﺴﻤﻰ _______. .3اﳌﺎل اﻟﺬي ﻳُﻘﺪﱢﻣﻪ اﻟﺰوج ﻟﺰوﺟﺘﻪ ﻋﻨﺪ اﻟﺰواج ّ ِ ﺧﺎرج َﻣﺪﻳﻨﺘﻬﻤﺎ. .4ﻏﺎﻟﺒﺎ ﻣﺎ ،ﻳُﺴﺎﻓﺮ اﻟﻌﺮﻳﺴﺎن ﻟﻘﻀﺎء ______________ َ ﻣﺮات. .5اﻟﺸﺎب واﻟﻔﺘﺎة ___________ ﻗﺒﻞ اﻟﺰواج ﻋﺪة ّ .6ﻛﺎن اﻟﺼﺪﻳﻘﺎن ﻳُﻘﻴﻤﺎن ___________ ﰲ ﻧَﻔﺲ اﻟﺒِﻨﺎء. اﻟﺰواج ﰲ ﻗﺎﻋﺔ اﻻﺣﺘﻔﺎﻻت. .7ﺑﻌﺪ أ ْن اﺗّـ َﻔ ْﻘﻨﺎ ﻣﻊ أﻫﻞ اﻟﻌﺮوسَ ___________ ،ﺣ ْﻔﻠﺔَ ّ ﻛﻲ ﰲ اﳋﺎﻣﺲ واﻟﻌﺸﺮﻳﻦ. ّ ___________ .8 ﻳﺘﺰوج اﻟﱰ ّ اﻟﻌﺎدات واﻟﺘﻘﺎﻟﻴ ُﺪ ﻛﺜﲑا ﰲ اﻟﻌﺼﺮ اﳊﺎﺿﺮ. .9ﻟﻘﺪ ___________ ُ اﻟﻌﺎﻣﺔ. .10وﰲ ﺑﻌﺾ اﻷﺣﻴﺎن ___________ أ ْن أَﺗَﻨﺎول ﰲ اﳊﺪﻳﻘﺔ ّ terkiplerinden uygunﻏﺎﻟﺒﺎ ﻣﺎ -ﻧﺎدرا ﻣﺎ 7. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları olanıyla doldurunuz. ﺳﻦ ﻣﺒﻜﺮة. _________ .1ﻳﺘﺰوج أﻫﻞ اﻟﻘﺮى ﰲ ّ ﺳﻦ ﻣﺒﻜﺮة. _________ .2ﻳﺘﺰوج أﻫﻞ اﳌﺪن ﰲ ّ _________..3ﻳﺴﻜﻦ اﻟﺰوﺟﺎن اﻵن ﰲ ﺑﻴﺖ واﺣﺪ ﻣﻊ أ ِ ُﺳﺮة اﻟﺰوج. اﻟﺰواج ﰲ وﻗﺘِﻨﺎ اﳊﺎﺿﺮ. ﻗﺒﻞ _________ .4ﻳُﻘﺎﺑِﻞ ِ ّ اﻟﺸﺎب اﻟﻔﺘﺎ َة َ _________ .5أﻋﻮد إﱃ ﺑﻴﱵ ﺑﻌﺪ اﻟﺪراﺳﺔ. _________ .6أﻓﻬﻢ ﻣﺎ أﻗﺮأ ﺑﺪون اﻟﻘﺎﻣﻮس. اﻟﺸﺎب ﰲ اﻟﺰواج ﺑﻌ َﺪ أ ْن ﻳ ِ ﻜﻤﻞ دراﺳﺘَﻪ. _________ .7ﻳﻔ ّﻜﺮ ّ ُ َ ﻔﻞ اﻟ ﱢﺰﻓﺎف ﰲ اﳌﺪن اﻟﻜﺒﲑة ﰲ ﻗﺎﻋﺔ اﻻﺣﺘﻔﺎﻻت. _________ .8ﻳﻜﻮن َﺣ ُ _________ .9ﻳَﺴ ُﻜﻦ اﻷﺑﻨﺎء ﰲ َوﻗﺘِﻨﺎ اﳊﺎﺿﺮ ﺑﻌﺪ اﻟﺰواج ﰲ ﺑﻴﺖ ُﻣﺴﺘَ ِﻘ ﱟﻞ ﻋﻦ اﻷﺳﺮة. _________.10ﺗَﺴﺘَ ِﻤ ّﺮ ﺣﻔﻠﺔ اﻟﺰواج ﺛﻼﺛﺔ أﻳّﺎم ﰲ اﻟﻮﻗﺖ اﳊﺎﺿﺮ. اﻷﻗﻞ 8. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları terkiplerindenﻋﻠﻰ اﻷﻛﺜﺮ -ﻋﻠﻰ ّ uygun olanıyla doldurunuz. .1ﻳﺘﻜﻠّﻢ اﻷﺳﺘﺎذ ﻟﻐﺔً أﺟﻨَﺒِﻴﱠﺔ __________. .2أَﺣﺘَﺎج إﱃ ِﻣﺌَﺔ دوﻻر __________ ﻟِ ِﺸﺮاء ﻫﺬا اﳊﺎﺳﻮب. 251 ﺑﻊ ﺳﻨﻮات ___________. ﺄدرس اﻟﻠﻐﺔ اﻟﻌﺮﺑﻴﺔ أر َ َ .3ﺳ ُ اﻟﻜﺘﺎب َرِﺧﻴﺺ ﺟﺪاً ،وﺛَ َـﻤﻨُﻪ ________ ﲬﺴﺔُ دﻧﺎﻧﲑ. .4ﻫﺬا ُ اﻷﺟﻨﱯ ﺳﻨﺘﲔ __________ ﺣﱴ ﻳَـﺘَﻌﻠّﻢ اﻟﻌﺮﺑﻴﺔ ﺟﻴﺪاً. َ .5ﳛﺘﺎج ﱡ اﻟﺴﻴﺎرةُ ﻏﺎﻟﻴﺔ ﺟﺪا ،وﲦَﻨُﻬﺎ ﻋﺸﺮة آﻻف ُدوﻻر _______. .6ﻫﺬﻩ ّ وﳚﺐ أن أَدرس أرﺑﻊ ﺳﻨﻮات______ ﻷﲣﺮج وأُﺻﺒِﺢ ِ ﺑﺪأت ﺑِﺪراﺳﺔ اﳉﺎﻣﻌﺔ ﻫﺬﻩ اﻟﺴﻨﺔَِ ، ﻣﻬﻨﺪﺳﺎً. ُ .7 ُ ّ ﲬﺲ ﺳﻨﻮات ___________ ﺣﱴ أُﺻﺒِﺢ ﻃﺒﻴﺒﺎً ﻣﺎﻫﺮا. .8ﻻﺑ ّﺪ ِﱄ أ ْن َ أﻋﻤﻞ َ َِ .9ﳚﺐ ِ ﻗﺼﺔً ﺻﻐﲑة __________ ﻟِﺘﺘﻌﻠّﻤﻲ اﻟﻌﺮﺑﻴّﺔ ﺟﻴّﺪاً. ﻋﻠﻴﻚ أ ْن ﺗَﻘﺮﺋﻲ ﻛﻞ ﻳﻮم ّ ِ اﳌﺘﺎﺣﻒ. ﺣﱴ ﻧﺴﺘﻄﻴﻊ أن ﻧﺸﺎﻫﺪ ﻛ ﱠﻞ .10اﻟﻴﻮم ﺳﻨَـﺰور َﻣ ْﺘ َﺤ َﻔﲔ _________ ّ cer ﻋﻦ ،ﻋﻠﻰ ،إﱃِ ،ل ،ﰲ ،ﻋﻦ ،ﻣﻦ 9. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları harflerinden uygun olanıyla doldurunuz. .1ﻟﻘﺪ ﺗَـ َﻌ ﱠﺮف ﻛﻞﱞ ﻣﻨﻬﻤﺎ أﻛﺜﺮ .......اﻵﺧﺮ. .2ﻧ َﺸﺄ ﳛﲕ ﳏﺒﻮﺑﺎً .......ﲨﻴﻊ أﻗﺎرﺑﻪ. وﳛَﺪﱢﺛﻪ .......ﻛﻞ اﻷﻣﻮر. .3ﻛﺎن ﺧﺎﻟﻪ ﻣﺼﻄﻔﻰ ُﳛﺒّﻪ ﻛﺜﲑا ُ .4اِﻗْـﺘَـ َﺮب ﳛﲕ .......ﺧﺎﻟﻪ ُﻣﺘَـ َﺮدﱢداً. اﻟﺴﺆال. .5ﺟﻠﺲ ﻗﺮﻳﺒﺎ ﻣﻨﻪ ﻟِﻴُﻮ ﱢﺟﻪَ .......ﺻﺪﻳﻘﻪ ﻫﺬا َ .6ﻛﺎن اﻟﺮﺟﻞ ﻗﺪﳝﺎً ﻳﺘﺰوج وﻋﻤﺮﻩ أﻗَ ﱡﻞ ِ ....... اﻟﻌﺸ ِﺮﻳﻦ. ّ ُ .7وﻛﺎﻧﺖ أ ﱡم ﻫﻲ اﻟﱵ ﲣﺘﺎر .......اﺑﻨﻬﺎ َﻋﺮوﺳﻪ. أي .......ذﻟﻚ. .8دون أ ْن ﻳﻜﻮن ﳍﺎ ر ٌ .9وﻗﺪ ﻛﺎن اﻟﺰواج .......اﻷﻗﺎرب ﺷﺎﺋﻌﺎً. .10ﻳَﺴ ُﻜﻨﻮن ﺑﻌﺪ اﻟﺰواج ﰲ ﺑﻴﺖ ُﻣﺴﺘَ ِﻘ ﱟﻞ .......اﻷﺳﺮة. 10. Aşağıdaki kelimeleri anlamlı bir cümle oluşturacak şekilde kurunuz. ﻨﺖ -اﻟﻌﺸﺮﻳﻦ -ﺗَـﺘَﺰﱠوج ﺳﻦ -ﻓﻨﺎدراً ﻣﺎ -دون -اﻟﺒِ ُ .1أﻣﺎ ّ - ِ ِ ﻟﻴﺘﻌﺮف .2وﻗﺪ َ -ﻣﺮات -ﻋﺪﱠة -ﻳَﻠﺘَﻘﻴﺎن -ﻋﻠﻰ – ﺑﻌﻀﻬﻤﺎّ - ﻀﻞ– أن-ﺣﻔﻠﺔ-ﺑﺴﻴﻄﺔ -ﻳُِﻘﻴﻤﺎَ-ﺑﻌﺾ .3ﰲ -اﻟﻌﺮوﺳﺎن-اﻷﺣﻴﺎن– ﻳﻔ ّ ُ .4ﻣﻌﻈَﻢ – ﻳَﺴ ُﻜﻨﻮن -اﻷﺑﻨﺎء -اﻟﺰواج -ﺑﻌﺪ – ﰲ ُ -ﻣﺴﺘَ ِﻘ ﱟﻞ -ﺑﻴﺖ -ﻋﻦ -اﻷُﺳﺮة ﺴﺘﻤﺮ -ﻋﻠﻰ اﻷَﻗَ ّﻞ -ﺛﻼﺛﺔ .5ﻛﺎﻧﺖ -اﻻﺣﺘﻔﺎﻻت -ﻫﺬﻩ -أﻳّﺎم -ﺗَ ّ ِ ِ اﻟﻌﺮوس .6اﳉﺎﻧﺒﺎن -اﺗّـ َﻔﻖ -إذا -اﳋﻄﺒَﺔ َ -ﺣ ْﻔﻠﺔُ -ﺗُﻘﺎم -ﰲ -ﺑﻴﺖَ - 252 ﻋﻤﺮﻫﺎ – ﻛﺎﻧﺖ – وﻗﺪ – ﺑﻠَﻎ -ﺗَـﺘَﺰوج .7اﻟﻔﺘﺎة -اﳋﺎﻣﺴﺔ ﻋﺸﺮة– ُ .8اﻟﺰواج -ﺗﻘﺪﱢم -ﳝﻜﻨﻚ -ﱄ -ﻋﻦ– ﻣﻌﻠﻮﻣﺎت – ﻫﻞ -أن 11. Aşağıdaki cümleleri örnekte gösterildiği şekilde parantez içindeki kelimeleri esas alarak yeniden kurunuz. ﻧﺸﺄ َْﳛﻴَـﻰ ﳏﺒﻮﺑﺎً ﻣﻦ ﲨﻴﻊ أﻗﺎرﺑﻪÖrnek 1: )ﻓﺎﻃﻤﺔ( ﻧﺸﺄت ﻓﺎﻃﻤﺔ ﳏﺒﻮﺑَﺔً ﻣﻦ ﲨﻴﻊ أﻗﺎر ﺎ وﳛﻴَـﻰ( َ )...................................................ﻣﻠِﻴﺢ َْ )...................................................ﻓﺎﻃﻤﺔ وﺧﺪﳚﺔ( ) .........................................................اﻹ ْﺧ َﻮة( اﻷﺧ َﻮات( َ )........................................................ ﺖ( ) ..........................................................أﻧْ َ ) ..........................................................أﻧﺘُﻤﺎ( أﻧﱳ( ُّ ) .......................................................... ُ ) ..........................................................ﻫ ّﻦ( ﻛﺎن اﻟﺮﺟﻞ ﻗﺪﳝﺎً ﻳﺘﺰوج وﻋُﻤﺮﻩ أﻗَ ﱡﻞ ِﻣﻦ ِ اﻟﻌﺸ ِﺮﻳﻦÖrnek 2: ّ ُ ﻛﺎﻧﺖ اﳌﺮأة ﻗﺪﳝﺎً ﺗﺘﺰوج وﻋُﻤﺮﻫﺎ أﻗَ ﱡﻞ ِﻣﻦ ِ )اﳌﺮأة( اﻟﻌﺸ ِﺮﻳﻦ ْ ّ ُ ) ............................................................اﻟ ﱠ ﺸﺒَﺎب( ) .............................................................اﻟﺒَـﻨَﺎت( اﻟﻌﺮﰊ( ّ ) ............................................................. ).............................................................اﻟﱰﱡﻛِﻴّﺔ( )............................................................اﳌﺴﻠﻤﻮن( )............................................................اﳌﺴﻠﻤﺎت( وأﺣﻴﺎﻧﺎ ﻛﺎﻧﺖ ﺗﺘﺰوج وﻫﻲ ﰲ اﻟﺮاﺑﻌﺔ ﻋﺸﺮة ﻣﻦ ﻋﻤﺮﻫﺎ) ﻫﻲ(Örnek 3: ﻳﺘﺰوج وﻫﻮ ﰲ اﻟﺮاﺑﻌﺔ ﻋﺸﺮة ﻣﻦ ﻋﻤﺮﻩ وأﺣﻴﺎﻧﺎ ﻛﺎن ّ ) ﻫﻮ( ) ....................................................ﳘﺎ( ) ....................................................أﻧﺘُﻤﺎ( ) ....................................................أﻧﺘُﻢ( أﻧﱳ( ُّ ) .................................................... 253 ) ....................................................ﳓﻦ( ﻫﻦ( ّ ) ......:............................................. ِ اﻟﺰﻓﺎف ،ﻓﻘﺪ ﻳﻜﻮن ﰲ ِ ﺑﻴﺖ اﻟﻌﺮﻳﺲÖrnek 4: ﻔﻞ ّ أﻣﺎ َﺣ ُ ﳏﺎﺿﺮة اﻟﺘﻔﺴﲑ /ﻗﺎﻋﺔ ِ اﻟﺒﻠﺪﻳّﺔ( ) ََ ﳏﺎﺿ َﺮة اﻟﺘﻔﺴﲑ ،ﻓﻘﺪ ﺗﻜﻮن ﰲ ﻗﺎﻋﺔ اﻟﺒَـﻠَ ِﺪﻳّﺔ. -أﻣﺎ َ ) .1ﺣ ْﻔﻠَﺔ اﳋِﻄﺒﺔ /ﻟﻴﻠﺔ اﻷرﺑﻌﺎء( ................................................ﺸﺒﺎب( ) .2ﻣﺴﺎﺑﻘﺔ اﳌﻌﻠﻮﻣﺎت /ﻧﺎدي اﻟ ّ ................................................ﻗﺎرة أوروﺑﺎ( ) .3رﺣﻠﺔ ّ اﻟﺼﻴﻒ ّ / ................................................) .4ﻣﻄﺎﻟﻌﺔ اﻟﺪروس /ﻣﻜﺘﺒﺔ اﻟ ُﻜﻠﱢﻴﱠﺔ( ................................................) .5ﺗﻌﻠﻴﻢ اﻟﻠﻐﺔ /ﻗﻨﺎة اﻷﻃﻔﺎل( ................................................ﺴﺮح اﳌﺪرﺳﺔ( َ ) .6ﻋ ْﺮض اﻷوﻻد َ /ﻣ َ ................................................َ ) .7ﺣ ْﺠﺰ اﻟﺘﱠ َﺬاﻛﺮ َ /ﺷ ْﻬ ِﺮ رﻣﻀﺎن( ................................................ُ ) .8ﻣﺸﺎﻫﺪة اﳌُﺒﺎراة /ﻗَـﻨَﺎة اﻟﺮﻳﺎﺿﺔ( ................................................ﻄﻌﻢ اﻟﻜﻠﱢﻴﱠﺔ( ) .9ﻃﻌﺎم اﻟﻐَ َﺪاء َ /ﻣ َ ................................................ِ اﳊﻲ( .10م) -ﺻﻼة اﻟﻌﻴﺪ /ﻣﺴﺠﺪ ّ ................................................ ﻏﺎﻟﺒﺎً ﻣﺎ ،ﻳﻔﻜﺮ ﺧﺎﻟﺪ ﰲ اﻟﺰواج ﺑﻌ َﺪ أ ْن ﻳ ِ ﻜﻤﻞ دراﺳﺘَﻪÖrnek 5: ُ َ )ﻓﺎﻃﻤﺔ /اﻟﻌﻤﻞ(254 وﻏﺎﻟﺒﺎً ﻣﺎ ﺗﻔﻜﺮ ﻓﺎﻃﻤﺔ ﰲ اﻟﻌﻤﻞ ﺑﻌ َﺪ أ ْن ﺗُ ِﻜﻤﻞ دراﺳﺘَﻬﺎ. َ اﻟﻮﻟَﺪان /اﻟﺘﺠﺎرة( َ ) .1 .............................................) .2اﻟﺒِ ِ ﻨﺘﺎن /اﻟﺮﻳﺎﺿﺔ( .............................................) .3اﻷوﻻد /اﻟﺸﻬﺎدة( .............................................) .4اﻟﺒَﻨﺎت /اﳋِﻄﺒﺔ( .............................................) .5ﻋُ َﻤﺮ /اﻟﺘﱠﺪرﻳﺐ( .............................................ﻧﺎﻣﺞ( َ ) .6زﻳﻨَﺐ /اﻟﺒَـ ْﺮ َ .............................................) .7اﻟﻄﺎﻟِ ِ ﺴﻴﺎﺣﺔ( ﺒﺎن /اﻟ ﱢ .............................................ﺴﺒﺎﺣﺔ( ِ ) .8ﺎل /اﻟ ﱢ .............................................) .9اﻟ ﱠ اﻟﺘﻄﻮع( ﺸﺒﺎب ّ / .............................................ﺼﺺ( ) .10اﻟﻄﺒﻴﺒﺔ /اﻟﺘﺨ ﱡ .............................................Şimdi aşağıdaki boşlukları yukarıda verilen alıştırmalar ışığında yapmaya çalışalım: ﳎﺎوراً ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة. ﻛﺎن إﺑﺮاﻫﻴﻢ ..... .1 ﻓﺎﻃﻤﺔ ﻳﺴﻜﻦ ُ ...... ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة. ..... ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة. ..... .2 ...... ﻳﺴﻜﻦ ..... ..... .3 ...... ...... .4ﻛﺎﻧﺖ ...... ...... .5ﻛﺎﻧﺖ ...... ...... ﳎﺎورﻳﻦ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة. َ ﳎﺎ ِوَرﺗَﲔ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة. ﳎﺎ ِوَرات ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة 255 DİL BİLGİSİ Hâl ve Unsurları Hâl konusu Türkçe’deki ‘durum zarfı’na karşılık gelen bir terim olup ﻛﻴﻒ /nasıl sorusuna cevap olarak kullanılır. Türkçe’ye ‘…rek, …rak; …dığı halde, iken, olduğu halde’ gibi ifadelerle çevrilebilir. Hâl, fiilin oluşu sırasında fâilin, mef‘ûlün bihin veya her ikisinin durumunu açıklayan lafzan mansûb, müştak(türemiş) ve nekre bir kelime veya mahallen mansûb bir cümle yada cümleciktir. Kendisinden önce gelen marife bir ismin durumunu bildiren müştak/türemiş, nekre/belirsiz ve mansûb bir isimdir, şeklinde de tarif edilebilir. Dolayısıyla bu tarifler ışığında şöyle demek mümkündür: Hâl; a. Fâil, mef‘ûl ya da her ikisinin gibi marife bir unsurun durumunu belirtir. b. Lafzan mansûb nekre bir kelime veya mahallen mansûb bir cümle ya da cümlecik şeklinde karşımıza çıkar. c. Hâl genellikle; ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, sıfat-ı müşebbehe gibi müştak/türemiş bir isimdir. Hâl Arapçada genel olarak fiil cümlesinin yan unsurları kapsamında ele alınır. Söz konusu yan unsurlar da i‘râb bakımından mansubât kategorisindedir. Onun için hâller her zaman mansûb’tur, denilir. ِ ﻀﺮ أﲪ ُﺪ إﱃ اﻟﻌﻤﻞ ﻣ Fâilin durumunu gösteren kullanımına örnek olarak: ًﺎﺷﻴﺎ َﺣ َ ََ /Ahmet işe yüreyerek geldi cümlesi verilebilir. Şöyle ki, bu cümlede hâl ِ / yüreyerek unsuru, fâil konumunda olan ‘ أﲪ ُﺪin konumunda bulunan ًﻣﺎﺷﻴﺎ hâlini/durumunu bildirmektedir. Yani Ahmed’in işe başka bir şekilde değil yürüyerek geldiğini anlama yansıtmaktadır. Yapı olarak da bu cümlede hâl karşımıza, lafzan mansûb nekre bir kelime olarak gelmiştir. ًﻳﻨﺐ إﱃ اﻟ ُﻜﻠﱢﻴﱠﺔ ُﻣﺴ ِﺮﻋﺔ ُ ﺟﺎءت ز َ /Zeynep fakülteye hızlı bir şekilde geldi cümlesinde de benzer bir kullanım söz konusudur. Zira hâl konumunda bulunan ُﻣﺴ ِﺮﻋ ًﺔ/ hızlı bir şekilde unsuru, fâil konumunda olan ﻳﻨﺐ ُ ‘ زin fakülteye geliş hâlini/durumunu ibareye yansıtmıştır. Yapı olarak da karşımıza, lafzan mansûb bir nekre olarak gelmiştir. ﻀﺮ ُﻣﺮاد إﱃ اﻟﺒَﻴﺖ وﻫﻮ ﺗَـ ْﻌﺒﺎ ُن َ َﺣ/Murat eve yorgun halde geldi, cümlesinde ise fâilin durumunu gösteren hâl isim cümlesi formunda gelmiştir. Murat’ın eve nasıl geldiğini cümleye yansıtan hâl cümlesi her ne kadar kendi içerisinde merfû bir mübteda ( )ﻫﻮve haberden ( )ﺗَـ ْﻌﺒﺎ ُنoluşmuşsa da cümle olarak hâl konumundadır ve mahallen mansûbtur. َﺖ دﻣﻮﻋُﻬﺎ ْ ﺧﺮﺟﺖ ﻋﺎﺋﺸﺔُ ِﻣﻦ اﻟﺒﻴﺖ وﻗﺪ ﺳﺎﻟ َ /Aişe ağlar halde evden çıktı, cümlesinde ise fâilin durumunu bildiren hâl fiil cümlesi şeklinde gelmiştir. Hâl cümlesi her ne kadar kendi içerisinde fiil (َﺖ ْ )ﺳﺎﻟve merfû fâilden ( )دﻣﻮﻋُﻬﺎoluşuyorsa da cümle olarak hâl konumunda olduğu için mahallen mansûbtur. 256 Mef‘ûlün bihin durumunu gösteren mansûb ve nekre bir kelime olarak ِ ﱢ gelişine örnek olarak: ًّﻴﺐ ﺣﺎرا َ ﻔﻞ اﳊَﻠ ُ ﺷ ِﺮب اﻟﻄ/Çocuk sütü sıcakken içti cümlesi verilebilir. Zira bu cümlede hâl konumunda bulunan ًّ ﺣﺎرا/sıcakken öğesi, ‘in hâlini/durumunu bildirmektedir. Yani mef‘ûlün bih konumunda olan اﻟﻄﻔﻞ ُ çocuğun sütü sıcak halde iken içtiğini anlama yansıtmaktadır. Yapı olarak da bu cümlede hâl karşımıza, lafzan mansûb bir nekre olarak gelmiştir. ًﺴ َﻤﻜﺔَ َﻣ ْﻘﻠِﻴﱠﺔ أ َﻛﻠَﺖ ﻓﺎﻃﻤﺔُ اﻟ ﱠ/Fatma balığı kızarmış halde yedi cümlesinde de aynı durum söz konusudur. Şöyleki hâl konumunda bulunan ً َﻣ ْﻘﻠِﻴﱠﺔ/kızarmış halde öğesi, mef‘ûlün bih konumunda olan َ‘ اﻟﺴﻤﻜﺔnin hâlini/durumunu cümleye yansıtmıştır. Yapı olarak da karşımıza, lafzan mansûb bir nekre olarak gelmiştir. Hem fâil hem de mef‘ûlün bihin her ikisinin durumunu gösteren hâl kullanımına örnek olarak da: اﻟﻮﻟَﺪ وأﺑﻮﻩ ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﲔ َ ﺳﺎر/Çocuk ile babası hızlı bir şekilde yürüdüler cümlesi verilebilir. Zira bu cümlede hâl konumunda bulunan ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﲔ/ hızlı bir şekilde öğesi, hem fâil hem de mef‘ûlün bih’in her ikisinin durumunu göstermektedir. Yani çocuk ile babasının birlikte hızlı bir şekilde yürüdüklerini cümleye yansıtmıştır. Yapı olarak da hâl karşımıza, lafzan mansûb bir nekre olarak gelmiştir. Zira ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﲔmüsennâ bir isim olup mansûbtur. ﻀﺐ َ َﻠﻌﺐ ﰲ ﻏ ْ /Ben ve Ahmed sahadan öfkeli halde çıktı َ َﺧﺮﺟﻨﺎ أﻧﺎ وأﲪ ُﺪ ﻣﻦ اﳌ cümlesinde de hâl hem fâil hem de mef‘ûlün bihin her ikisinin durumunu göstermektedir. Câr ve mecrûrdan oluşan hâl mahallen mansûbtur. Çünkü tek bir kelime şeklinde değil cümle şeklinde gelmiştir. Örneklerden anlaşılacağı üzere hâl’in söz konusu olduğu cümlelerde üç temel unsur bulunmaktadır: a. Hâl: ()اﳊﺎل: Lafzan mansûb ve nekre bir kelimedir veya mahallen mansûb bir cümle yada cümleciktir. b. Sâhibu’l-hâl: ()ﺻﺎﺣﺐ اﳊﺎل: Hâl öğesinin, ‘durum’ yönünden nitelediği kelimeye ‘sâhibu’l-hâl’ veya ‘zi’l-hâl’ adı verilir. Hâl unsurundan önce gelir ve daima marife bir isim olur. c. Râbıt/bağlaç: Hâl’in cümle olarak geldiği durumlarda kendisi ile sâhibu’lhâl’i birbirine bağlayan unsurdur. Bu unsur vâv-ı hâliyye (اﻟﻮاو اﳊﺎﻟﻴﺔ َ ) diye anılan bir unsur olabileceği gibi, muttasıl ya da munfasıl bir zamir olabilir, veyahut hem vâv-ı hâliyye hem de zamiri aynı anda içerebilir. ِ ﻀﺮ إﺑﺮ ِاﻫﻴﻢ َإﱃ اﻟـﻤﺪرﺳﺔ Bu açıklamalar ışığında: ًﺳﻌﻴﺪا َ َﺣ/İbrahim okula mutlu َ َ ُ olarak geldi cümelesine göz atacak olursak; ِ /mutlu olarak lafzı hâl’dir, zira lafzan mansûb nekre bir kelime olup ًﺳﻌﻴﺪا İbrahim’in okula nasıl geldiğini bildirmektedir. ِ ﻴﻢ ُ إﺑﺮاﻫsâhibu’l-hâl (’)ﺻﺎﺣﺐ اﳊﺎلdir, zira hâl unsurundan önce zikredilen ve fâil olarak gelen marife bir isimdir. 257 Dikkat edileceği üzere hâl cümle formunda gelmediği için, bir başka ifadeyle tek unsur halinde geldiği için râbıt/bağlaç içermemiştir. Ama cümle ِ ﺣﻀﺮ إﺑﺮ ِاﻫﻴﻢ َإﱃ اﻟـﻤﺪرﺳﺔ وﻫﻮ/İbrahim okula mutlu olarak geldi şeklinde ﺳﻌﻴ ٌﺪ َ َ ُ kurulduğunda, hâl cümle formunda geldiği için vâv-ı hâliyye’yi içermek zorunluluğu vardır. Türleri Arapça’da haller karşımıza üç şekilde gelir: Müfret, cümle ve şibih cümle (cümlemsi). a. Müfret hâl: Yukarıda verdiğimiz örneklerde görüldüğü üzere hâl’in tek bir kelime olarak karşımıza geldiği formlardır. Dolayısıyla burada geçen ‘müfret’ten kasıt ‘tekil’ olması değil, aksine müsennâ/ikil ve cemi’/çoğul form dâhil olmak üzere, hâl’in cümle yada şibih cümle dışında tek kelime halinde gelmesidir. Okuma parçasının ﻧﺸﺄ ﳛﲕ َﳏﺒﻮﺑﺎً ِﻣﻦ َﲨﻴﻊ أَﻗﺎ ِرﺑﻪ /Yahya bütün akrabaları tarafından sevilen birisi olarak yetişti, cümlesinde olduğu gibi, cümlede hâl konumunda olan ve fâilin durumunu bildiren ً ﳏﺒﻮﺑﺎkelimesi müfret formda gelmiştir. Aynı cümleyi hem müsennâ/ikil: وﳏَ ﱠﻤﺪ ﳏﺒﻮﺑَﲔ ﻣﻦ ﲨﻴﻊ أﻗﺎر ﻤﺎ ُ ﻧﺸﺄ ﳛﲕ/Yahya ve Muhammed bütün akrabaları tarafından sevilen kişiler olarak yetiştiler, hem cemi/çoğul formda ﺸﺄ َﳛَﲕ وإﺧﻮﺗُﻪ َﳏﺒﻮﺑِﲔ ِﻣﻦ ﲨﻴﻊ أﻗﺎر ﻢ َ َ ﻧ/Yahya ve kardeşleri bütün akrabaları tarafından sevilen kişiler olarak yetiştiler, şeklinde kurmamız durumunda bile, hâl yine müfret formdadır. Çünkü cümle yada cümlecik dışında bir yapıda gelmiştir ve tek bir unsurdur. Hâl müfret konumda lafzan mansûb ve nekre şeklinde karşımıza gelmektedir. b. Cümle hâl: Hâl’in karşımıza isim yada fiil cümlesi şeklinde geldiği formlardır. İsim cümlesi formundaki hâl’de, hâl öğesini sahibu’l-hal’e bağlayan vâv-ı hâliyye yada bir zamir (veyahut her ikisi) bulunur. İsim cümlesi olarak gelişine: ﻗﺮأ ﳏﻤ ٌﺪ ِرواﻳﺔَ َِﳒﻴﺐ َﳏ ُﻔﻮظ وﻫﻮ ﻗﺎﺋِﻢ/Muhammed, Necip Mahfuz’un romanını ayakta okudu, cümlesinde hâl müfret kelime değildir, aksine cümledir. Zira fâilin durumunu bildiren ve vâv-ı hâliyye ()و ile sâhibu’l-hâl’e ( )ﳏﻤ ٌﺪbağlanan cümle mübteda ( )ﻫﻮve haber’den () ﻗﺎﺋﻢ oluşmaktadır. Dolayısıyla cümle formunda geldiği için hâl’e, ‘lafzan mansûb’ diyemeyiz, çünkü ‘lafzan’ terimi müfret unsurlar için söz konusudur. Bundan dolayı hâl konumunda olan cümle ‘mahallen mansûb’tur, yani lafzan değil cümledeki yeri itibariyle hükmen mansûbtur, demektir. ِ ِ ِ ﻀﺎر واﻟﻔﺎﻛﻬﺔ َ ُ َﳛﻤﻞ اﳋ،ﻋﺎد اﻟﻮاﻟ ُﺪ ﻣﻦ اﳌَْﺰَرﻋﺔ/Baba, sebze ve meyve(leri) taşır halde tarladan döndü, cümlesinde de hâl müfret değil, cümle halinde gelmiştir. Hâl konumunda olan َﳛ ِﻤﻞ اﳋُﻀﺎر واﻟﻔﺎﻛﻬﺔ/ sebze ve meyve(leri) taşır halde cümlesi ‘mahallen mansûb’tur. Hâl’in fiil cümlesi olması durumunda şu üç noktaya dikkat etmek gerekir. 258 1. Hâl cümlesi, olumlu yapıda bir geçmiş zaman cümlesi ise cümlenin başına ِ ُ ﻋ ْﺪ/Master ِ ﺎدة وﻗﺪedatı getirilir. Örnek: اﳌﺎﺟ ْﺴﺘِﲑ ُ ﺼ َ ﻠﺖ ﻋﻠﻰ َﺷ َﻬ ُ َ ت ﻣﻦ أوروﺑّﺎ وﻗﺪ َﺣ diplomamı almış halde Avrupa’dan döndüm. 2. Hâl cümlesi, olumsuz yapıda bir geçmiş zaman cümlesi ise başına وﱂ،وﻣﺎ edatları getirilir. Örnek: ﻞ اﻟﻮاﺟﺐ ﺮت إﱃ اﳌﺪرﺳﺔ وﱂ أَﻛﺘُﺐ ﻛ ﱠ ُ ﻀ َ ﺣ/ödevin hepsini yazmadan okula geldim. 3. Hâl cümlesi, olumlu ya da olumsuz bir muzâri fiil ise başına vâv-ı hâliyye ِ ِ getirilmez. Örnek: ﻀﺎر واﻟﻔﺎﻛﻬﺔ َ ُ َﳛﻤﻞ اﳋ، ﻋﺎد اﻟﻮاﻟ ُﺪ ﻣﻦ اﳌﺰرﻋﺔ/Baba, sebze ve meyve(leri) taşır halde tarladan döndü. Bütün bu cümlelerde hâl cümle halinde gelmiştir. Son cümlede َﳛﻤﻞ fiilindeki müstetir ﻫﻮzamiri ile sâhibu’l-hâl’e ( )اﻟﻮاﻟ ُﺪbağlanan cümle, fiil ()ﻋﺎد ve fâil’den ( )اﻟﻮاﻟ ُﺪoluşmaktadır. İşte bunun gibi cümle olarak gelen hâl’ler, ‘mahallen mansûb’tur. Arapça’da şöyle genel bir kural vardır: Nekre bir unsurdan sonra gelen cümleler sıfat, ma’rife bir unsurdan sonra gelen cümleler ise hâl’dir. Bu durum hâl cümlesinde, vâv-ı hâliyye yada zâhir bir zamir gibi bir bağlaçın olmadığı durumlar için önemli bir kuraldır. Yukarıda verilen örneğe bir daha bakılırsa ِ ﻀﺎر واﻟﻔﺎﻛﻬ َﺔ َ ُ َﳛﻤﻞ اﳋ/ sebze ve meyve(leri) taşır halde cümlesi vâv-ı hâliyye veya zamir gibi bir bağlaç barındırmadığı için önceki cümleden kopuk gibi gözükmektedir. Ancak durumunu belirttiği marife bir sâhibu’l-hâl’den ()اﻟﻮاﻟ ُﺪ sonra geldiği için hâl görevini üstlenmiştir. c. Şibh-i cümle yapısında (cümlemsi/cümlecik) hâl: Hâl’in câr-mecrur ya da zarf şeklinde geldiği formlardır. Tıpkı muzâri fiil durumundaki hâl cümlesinde olduğu gibi, şibih cümleyi de sahibu’l- hâl’e bağlayan herhangi bir bağlaç söz konusu değildir. Câr-mecrur olarak gelişine misal olarak: ﻀﺐ اﻟﺴﺎﺋِ ُﻖ ِﻣﻦ اﻟ ﱠ َ َﺴﻴﱠﺎرة ﰲ ﻏ ّ ﻧَـ َﺰل/şoför arabadan öfkeli bir şekilde indi, cümlesi verilebilir. Bu cümlede de hâl müfret kelime değildir, aksine cümlemsi diyebileceğimiz iki kelime halinde gelmiştir. Fâilin durumunu bildiren ve câr-mecrûr formunda (ﻀﺐ َ َ ﰲ ﻏ/öfkeli bir şekilde) gelen bu unsur müfret hâl yerinde kullanıldığı ve onun yerini işgal ettiği için yine, ‘mahallen mansûb’tur. ﺑﲔ اﻷَ ْﻏﺼﺎن ُ ر/Serçeyi dalların arasında gördüm, cümlesinde َ ﻮر َ أﻳﺖ اﻟﻌُﺼ ُﻔ hâl aynı şekilde müfret kelime olmayıp bir zarf cümleciği şeklinde gelmiştir. Mefûlün durumunu bildiren ve zarf formunda ( ﺑﲔ اﻷﻏﺼﺎن/dalların arasında) gelen bu unsur müfret hâl yerinde kullanıldığı ve onun yerini işgal ettiği için aynı şekilde ‘mahallen mansub’tur. Kalıplaşmış Hâl Türleri Yukarıdaki formlardan farklı olarak Arapça’da kalıplaşmış hâl türleri vardır. Bunlar genellikle; ﺿﻤﲑ+ َو ْﺣ َﺪ،ً ﻗﺎ ِﻃﺒَﺔ،ً ﲨﻴﻌﺎ،ً ﻋﺎ ﱠﻣﺔ،ً ﻛﺎﻓﱠﺔkelimeleriyle karşımıza gelir. Birer cümleyle örneklendirmeye çalışalım: ًَﺳﺎﺗَ َﺬةُ ﻛﺎﻓﱠﺔ َ ﺟﺎء اﻷ/Hocaların tümü geldi. 259 ِ َﺸﺮﻃﺔُ ﻋﻠﻰ اﳌُﺘﻈ ﺖ اﻟ ﱡ ًﺎﻫ ِﺮﻳﻦ ﲨﻴﻌﺎ ْ ﻀ َ َ ﻗَـﺒ/Polis göstericilerin tümünü yakaladı. َ ِ ﺰداد ﻧِﺴﺒﺔ اﻷُﻣﻴﱢﲔ ﰲ اﻟﺪﱡول اﻟ َﻔ ِﻘ ًﲑة ﻋﺎ ﱠﻣﺔ َ َ ﺗ/Okur-yazar olmayanların oranı fakir ّ َْ َ ülkelerin tümünde artmaktadır. ِ ﺴﺠﻨﻮا َ ﻗ ﱠﺮر اﻟ ُﻘ/Hakimlerin hepsi suçluyu hapse atmayı ُ َﻀﺎة ﻗﺎﻃﺒﺔً أ ْن ﻳ َاﳉﺎﱐ kararlaştırdılar. ﺴﺎﻋﺎت ِﻣﻦ اﻟﻠﻴﻞ ﻻ ﻳَﺴﺘَ ِﻄﻴﻊ أن ﻳَـﺘَ َﺠ ﱠﻮل اﳌَْﺮءُ َو ْﺣ َﺪﻩ ﰲ ﻫﺬﻩ اﻟ ﱠ/Kişi yalnız başına gecenin bu saatlerinde dolaşamaz. Hâl Cümlelerinde Uyum Yukarıdaki misallerden de fark edileceği üzere hâl cümlesinde, hâl ile sâhibu’l-hâl/zi’l-hâl arasında müzekkerlik-müenneslik (cinsiyet) ve sayı yönünden uyum vardır. Onun için sâhibu’l-hâl müzekker ve müfret ise hâl de müzekker ve müfrettir, sâhibu’l-hâl münnes ve müsennâ ise hâl de münnes ve müsennâdir. Mesela ًاﻟﺒﻨﺖ إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺴ ِﺮﻋﺔ ﺖ ْ َ أﺗ/kız çocuğu eve hızlı bir şekilde geldi, ُ cümlesinde sâhibu’l-hâl (اﻟﺒﻨﺖ ) müennes ve müfret olduğu için hâl de ُ ِ müennes ve müfret (ً ) ُﻣﺴﺮﻋﺔgelmiştir. ِ ِ ﻋﺎد اﻟﻄﻼب إﱃ ﺑ/öğrenciler memleketlerine başarılı ِ ﻼدﻫﻢ Aynı şekilde ﻧﺎﺟ ِﺤﲔ ُ ) olduğu olarak döndüler, cümlesinde sâhibu’l-hâl müzekker ve cemi (اﻟﻄﻼب ُ için hâl de ona uyumlu olarak müzekker ve cemi ( )ﻧﺎﺟﺤﲔgelmiştir. Bu uygunluğu bütün hâl formlarına şöyle bir cümle üzerinde uygulayabiliriz. اﻷوﻻد إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺴ ِﺮ ِﻋﲔ اﻟﻮﻟَﺪان إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺴ ِﺮ َﻋ ْﲔ؛ أﺗَﻰ ُ َ أﺗَﻰ اﻟﻮﻟَ ُﺪ إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺴ ِﺮﻋﺎً؛ أﺗَﻰ ٍ ﺖ اﻟﺒﻨﺎت إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ﻣﺴ ِﺮ ﻋﺎت؛ ْ َﻨﺖ إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺴ ِﺮﻋﺔً؛ أﺗ ْ َأﺗ ُ ِﺖ اﻟﺒ ُ َ ْ َﺖ اﻟﺒِﻨﺘَﺎن إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺴ ِﺮﻋﺘَـ ْﲔ؛ أﺗ ﻳُﺴﺮع/وﻗﺪ أﺳﺮع/ٌأﺗَﻰ اﻟﻮﻟﺪ إﱃ اﻟﺒﻴﺖ وﻫﻮ ُﻣﺴ ِﺮع ﻳُﺴﺮﻋﺎن/ وﻗﺪ أﺳﺮﻋﺎ/اﻟﻮﻟَﺪان إﱃ اﻟﺒﻴﺖ وﳘﺎ ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﺎن َ أﺗَﻰ ﻳُﺴﺮﻋُﻮن/ وﻗﺪ أﺳﺮﻋُﻮا/أﺗَﻰ اﻷوﻻد إﱃ اﻟﺒﻴﺖ وﻫﻢ ُﻣﺴ ِﺮﻋُﻮن ﺗُﺴﺮع/ﺖ ْ أﺳﺮﻋ ْ َأﺗ َ وﻗﺪ/ٌﺖ اﻟﺒِﻨﺖ إﱃ اﻟﺒﻴﺖ وﻫﻲ ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﺔ ﺗُﺴﺮﻋﺎن/ وﻗﺪ أﺳﺮﻋﺘَﺎ/ﺖ اﻟﺒﻨﺘﺎن إﱃ اﻟﺒﻴﺖ وﳘﺎ ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﺘَﺎن ْ َأﺗ ﻳُﺴﺮ ْﻋ َﻦ/ وﻗﺪ أﺳﺮ ْﻋ َﻦ/ﺎت ٌ وﻫﻦ ُﻣﺴ ِﺮ َﻋ ْ َأﺗ ّ ﺖ اﻟﺒﻨﺎت إﱃ اﻟﺒﻴﺖ ALIŞTIRMALAR 1. Aşağıdaki boşluklara önce parantez içerisinden uygun hâli yerleştirin, daha sonra türünü ve sâhibu’l-hâl’i belirleyiniz. .(ﺧﺎﺋﻒ ،ً ﺧﺎﺋ َﻔﺔ،ً )ﺧﺎﺋﻔﺎ............. اﻟﻮﻟﺪ ِﻣﻦ اﳌﺪرﺳﺔ َ َ .1 َ رﺟﻊ .( وﻫﻢ ﻣﺴﺮوِرﻳﻦ،ﻣﺴﺮورﻳﻦ وﻫﻢ، )وﻫﻢ ﻣﺴﺮورون........... ﻋﺎد اﻟﻌُ ﱠﻤﺎل إﱃ ﺑﻴﻮ ﻢ.2 َ 260 ﻣﺴﺮع ،ﻣﺴﺮﻋﺎً( اﻟﺼﻒ ) ُﻣﺴ ِﺮعٌ، .3وﺻﻞ اﻟﻄﺎﻟﺐ ..........إﱃ ٍ ّ .4ﺧﺮج اﻟ َﻔﺮﻳﻖ ِﻣﻦ اﻟـﻤﺒﺎراة ) ..........اِﻧﺘَﺼﺮ ،وﻗﺪ اﻧﺘﺼﺮ ،وﻫﻮ ﻣ ْﻨﺘَ ِ ﺼﺮاً( َ ُ ُ .5أﻗﺎم اﻟﺼﺪﻳﻘﺎن ............ﰲ ﻣﺪﻳﻨﺔ ﻗﺮﻳﺒﺔ ﻣﻦ اﻟﻌﺎﺻﻤﺔ )ﻣﺘﺠﺎ ِوَرﻳﻦ ،ﻣﺘﺠﺎ ِوَران ،ﻣﺘﺠﺎ ِوَرﺗَﲔ( ٍ ِ ﺎت( ﻧﺸﻴﻄﺎت، ﺗﻮﺟﻬﺖ اﳌﻌﻠﱢﻤﺎت إﱃ ﻣﺪارﺳﻬﻦ ) .......... ﻧﺸﻴﻄﺎت ،ﻧﺸﻴﻄ ٌ ّ .6 ﺒﺖ اﻟﻄﻔﻠﺔ اﻟﺴﻴﺎرة .......... .7رﻛِ ْ )ﺗَﺒﺘَ ِﺴﻢ ،وﻫﻲ ُﻣ ْﺒﺘَ ِﺴ َﻤﺔًُ ،ﻣ ْﺒﺘَ ِﺴ َﻤ ٍﺔ( .8ﻫﺎﺟﺮ إﲰﺎﻋﻴﻞ ﻋﻠﻴﻪ اﻟﺴﻼم إﱃ ﻣ ّﻜﺔ ) ..........ﺻﻐﲑٌ ،ﺻﻐﲑاً ،ﺻﻐ ٍﲑ( 2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içerisinden uygun bir hâl yerleştirin. ِ ِ ِ ِ ﺻﺎﻓِﻴﺔ -ﲨُْﻠﺔ( ﺟﻮاً – ﻇﺎﻫﺮا – ﺧﺎﺷﻌﲔ َ - )وﻫﻲ ﺗﺒﻜﻲ – ّ وﻫﻦ َﺳﻌﻴﺪات – ﻓَ ِﺮﺣﲔ – ّ ﺴﻤﺎء. اﻟﻘﻤﺮ ..........ﰲ اﻟ ﱠ .1ر ُ أﻳﺖ َ ﻏﺎدر اﳌﻬﻨﺪﺳﻮن اﻟ ﱠ ﺸ ِﺮﻛﺔَ ................ َ .2 .3ﺗﻨﺎوﻟﺖ اﻟﻄﻔﻠﺔ ﻃﻌﺎﻣﻬﺎ ............ ﺖ اﻟﻄﺎﻟﺒﺎت دروﺳﻬﻦ .............. ﻃﺎﻟﻌ ْ َ .4 .5ﱂ ﻳُـﻨَـﺰﱠل اﻟﻘﺮآن ﻋﻠﻰ اﻟﺮﺳﻮل –ص...........- .6ﻃﻠَ َﻌﺖ اﻟﺸﻤﺲ ............. .7ﻳﺎ َﳛﲕ! ﻻ ﺗُﺴﺎﻓﺮ إﱃ ِ اﻟﻌﺮاق ............... ﺼﻠﱢﻰ اﳌﺴﻠﻤﻮن ﺻﻼ َة اﳉﻤﻌﺔ .............. .8ﻳُ َ 3. Aşağıdaki cümlelerde geçen sıfat tamlamalarını örnekte olduğu gibi müfret hâl’e dönüştürünüz. ال ﻏﺎﻟِﻴﺎً Örnek: اﳉﻮ َ اﳉﻮ َ ﻋﻠﻲ! ﻻ ﺗَ ْﺸ َِﱰ ّ ﻋﻠﻲ! ﻻ ﺗَ ْﺸ َِﱰ ّ ال ِ َ اﻟﻐﺎﱄ← ﻳﺎ ّ ﻳﺎ ّ .1ﺣﻀﺮت اﻟﺴﻴﺎرة اﳌﺴﺮﻋﺔ ← اﳊﺎر ﰲ اﻟﻔﻨﺪق اﳉﺪﻳﺪ← .2أﻛﻠﻨﺎ َ اﻟﻄﻌﺎم ّ .3ﺷﺎﻫﺪت ﰲ اﳊﺪﻳﻘﺔ اﻷﺷﺠﺎر اﳌُﺜْ ِﻤﺮة← ـﻬﻦ← .4رﺟﻌﺖ اﻟﻄﺎﻟﺒﺎت اﻟﻨﺎﺟﺤﺎت إﱃ ﺑﻴﻮﺗ ّ ﻳﺖ اﳌَُﻤ ﱢﺮﺿﺘَﲔ اﳉﺎﻟﺴﺘﲔ ﰲ ﺣﺪﻳﻘﺔ اﳌﺴﺘﺸﻔﻰ← .5رأ ُ .6ﻧﺰل اﳌﻄﺮ اﻟﻐ ِﺰﻳﺮ ﰲ ِﻣﻨﻄََﻘﺔ َﻣ ْﺮَﻣﺮة← ِ ﺷﺎﻫﺪت اﻟﻄﺎﺋﺮة اﻟﻨﺎزﻟﺔ إﱃ أرض اﳌﻄﺎر؟ ← .7ﻳﺎ َﺷ ﱠﻮ ُ ال ،أَﻣﺎَ اﻟﻌﺼﲑ اﻟﺒﺎرد؟ ← .8ﻳﺎ ﻋﺜﻤﺎنِ ،ﱂَ ﺗَﺸﺮب َ 261 4. Aşağıdaki cümlelerde geçen hâl kullanımlarını örnekte olduğu gibi sıfat tamlamalarına dönüştürünüz. اﻟﻘﻤﺮ ﻻﻣﻌﺎً ﰲ اﻟﺴﻤﺎء ← ﻟﻘﺪ ﻇﻬﺮ اﻟﻘﻤﺮ اﻟﻼﻣﻊ Örnek: ﻟﻘﺪ َ ﻇﻬﺮ ُ أﻗﺒﻠﺖ اﻟﺴﻴﺎرة ُﻣﺴ ِﺮ َﻋﺔً ﳓﻮ اﻟﻮﻟﺪ ← .1 ْ .2أَﻗْـﻠَﻌﺖ اﻟﻄﺎﺋﺮة ﻣﺘ ِ ﺴﺤﺎب ← ﱠﺠ َﻬﺔً َﳓ َﻮ اﻟ ﱠ َ ُ ِ ُ ِ َﺳﻠِ َﺤﺘَﻬﻢ وﻛ ﱠﻞ ﻣﺎ ﻳَﻠ َﺰﻣﻬﻢ ← .3ا ﱠﲡَﻪَ اﳉﻨﻮد ﺣﺎﻣﻠﲔ أ ْ ﺼﺮت ﻣﺘﻸْﻟِﺌَﺔً ← اﻟﻨﺠﻮم َ .4أَﺑْ َ َ ﻳﺾ ﺟﺎﻟﺴﺎً← ﻓﺤﺺ اﻟﻄﺒﻴﺐ اﳌﺮ َ َ .5 ُ أﻳﺖ ِ اﻟﻌﺎﻣﻞ واﻗﻔﺎً ﲢﺖ اﻟﺸﻤﺲ← .6ر ُ ﻓﺮ اﻟﻌ ُﺪ ّو ﺧﺎﺋﻔﺎً ِﻣﻦ اﳉﻨﻮد← ّ .7 اﻟﻄﺎﻟﺒﺎت ﻣﺴﺮور ٍ ات ← .8أﻗْـﺒَـﻠَﺖ ُ 5. Aşağıdaki cümleleri örnekte olduğu gibi parantez içerisindeki kelimeleri esas alarak değiştirin, sonra aynı cümleyi bir defa isim cümlesi formunda, bir defa defa da fiil cümlesi formunda hal yapınız. ﻋﺎدت اﻟﻌﺎﻣﻠﺔ اﻟﻨﱠ ِﺸﻴﻄَﺔ ﻣﻦ اﻟﻌﻤﻞ ﻣ ِ ﺒﺘﺴﻤﺔً ← )اﻟﻌﺎﻣﻠﺔ( ََ ُ )ﻋﺎد اﻟﻌﺎﻣﻞ اﻟﻨﺸﻴﻂ ﻣﻦ اﻟﻌﻤﻞ ﻣﺒﺘﺴﻤﺎً ← )اﻟﻌﺎﻣﻞ Örnek: ﻣﺒﺘﺴﻢ/ﻳﺒﺘﺴﻢ ﻋﺎد اﻟﻌﺎﻣﻞ اﻟﻨﺸﻴﻂ ﻣﻦ اﻟﻌﻤﻞ وﻫﻮ ٌ ﻋﺎد اﻟﻌﺎﻣﻞ اﻟﻨﺸﻴﻂ ﻣﻦ اﻟﻌﻤﻞ وﻗﺪ اﺑﺘﺴﻢ/ﻳﺒﺘﺴﻢ ﻣﺒﺘﺴﻤﲔ ﻋﺎد اﻟﻌﺎﻣﻼن اﻟﻨﺸﻴﻄﺎن ﻣﻦ اﻟﻌﻤﻞ َ )اﻟﻨﺸﻴﻄﺎن( ................................................................ ................................................................ ).....................................................اﳌﻬﻨﺪﺳﻮن( ................................................................ ................................................................ ).....................................................ﻣﺴﺮورﺗَﲔ( ................................................................ ................................................................ )......................................................اﺠﻤﻟﺘﻬﺪات( 262 ................................................................ ................................................................ )..........................................................ﺣﺰﻳﻨﺎ( ................................................................ ................................................................ )........................................................ﻣﺒﻜﺮ ٍ ات( ................................................................ ................................................................ ).......................................................اﻟﻄﺎﻟﺒﺎن( ................................................................ ................................................................ 6. Aşağıdaki âyetlerde geçen hâl kullanımları bulunuz, türünü belirleyiniz ve anlamlandırmaya çalışınız. ﺎل اﻟﱠ ِﺬﻳﻦ َﻛ َﻔﺮوا ﻟَﻮﻻ ﻧُـ ﱢﺰ َل ﻋﻠَﻴ ِﻪ اﻟْ ُﻘﺮآ ُن ﲨُْﻠَﺔً و ِ اﺣ َﺪ ًة َ .1وﻗَ َ َ ُ ْ َْ ْ َ ﺐ أَﺣ ُﺪ ُﻛﻢ أَن ﻳﺄْ ُﻛﻞ َﳊﻢ أ ِ ِ َﺧ ِﻴﻪ َﻣ ْﻴﺘًﺎ ﻓَ َﻜ ِﺮْﻫﺘُ ُﻤﻮﻩ. .2أ َُﳛ ﱡ َ ْ َ َ ْ َ ِ ِ ﺐ. .3ﻓَ َﺨ َﺮ َج ﻣ ْﻨـ َﻬﺎ َﺧﺎﺋ ًﻔﺎ ﻳَـﺘَـ َﺮﻗﱠ ُ ﱠﱯ إِﻧﱠﺎ أَرﺳﻠْﻨ َ ِ ﱢﺮا َوﻧَ ِﺬ ًﻳﺮا. .4ﻳَﺎ أَﻳﱡـ َﻬﺎ اﻟﻨِ ﱡ ْ َ َ ﺎك َﺷﺎﻫ ًﺪا َوُﻣﺒَﺸ ً ﻀﺒﺎ َن أ ِ ِِ َﺳ ًﻔﺎ. ﻮﺳﻰ إِ َﱃ ﻗَـ ْﻮﻣﻪ ﻏَ ْ َ .5ﻓَـ َﺮ َﺟ َﻊ ُﻣ َ َ .6و َﺳﺨﱠﺮ ﻟَ ُﻜ ُﻢ اﻟ ﱠ ﲔ. ﺲ َواﻟْ َﻘ َﻤ َﺮ َدآﺋِﺒَ َ ﺸ ْﻤ َ .7وﻻَ َﲤ ِ ﺶ ﰲ اﻷرض َﻣ َﺮﺣﺎً. ِ ﺸﺎء ﻳَﺒ ُﻜﻮن. .8وﺟﺎؤوا أﺑﺎﻫﻢ ﻋ ً ِ ﲔ. َ .9وَﻣﺎ َﺧﻠَ ْﻘﻨَﺎ اﻟ ﱠ ﺴ َﻤﺎء َو ْاﻷ َْر َ ض َوَﻣﺎ ﺑَـ ْﻴـﻨَـ ُﻬ َﻤﺎ َﻻﻋﺒِ َ ﺼﻼَ ِة ﻗَ ُﺎﻣﻮا ُﻛ َﺴ َﺎﱃ. َ .10وإِ َذا ﻗَ ُﺎﻣﻮا إِ َﱃ اﻟ ﱠ 7. Aşağıdaki serbest parçayı okuduktan sonra metinde geçen hâl kullanımları tespit ediniz ve anlamlandırmaya çalışınız. َﳒﺎح َْﳒﻼء ﺖ َﺧ َﱪ َﳒﺎﺣﻬﺎ ﻣﻦ اﻟ ﱠ ﺸﺒَﻜﺔ اﻟﺪﱠوﻟﻴّﺔ )اﻹﻧْـﺘَـ ْﺮﻧِﺖ(. ﳒﺤﺖ ﺑِْﻨﺖ ﻋ ﱢﻤﻲ َْﳒﻼء ﰲ اﻻﻣﺘﺤﺎن اﳉﺎﻣﻌﻲ .ﺗﻠَ ﱠﻘ ْ ّ ذﻫﺒﺖ أوﻻ إﱃ ﻏﺮﻓﺔ واﻟ َﺪﻳﻬﺎ ،أَﻳ َﻘﻈَﺘﻬﻤﺎ وﻫﻲ ﺗُ ِ ﻨﺎدﻳﻬﻤﺎ :ﻳﺎ أﰊ ،ﻳﺎ أﻣﻲِ ،ﱂَ َﱂْ ﺗَﺴﺘَ ِﻴﻘﻈَﺎ؟ أ َﱂ ﺗَﻌﻠَﻤﺎ أ ّن ﻧﺘﺎﺋِﺞ ْ ّ 263 ﺎر وﻫﻲ اﻟﻮاﻟِﺪاَ ِن ﻓَ ِﺮ َﺣ ْﲔ ﰒ ﻧَﻘﻠَﺖ َْﳒﻼء ﳍﻤﺎ اﳋﱪ اﻟ ﱠ ﺴّ اﻻﻣﺘﺤﺎﻧﺎت ﺳﺘُﻌﻠَﻦ اﻟﻴﻮم ﻋﻠﻰ اﻟﺸﺒﻜﺔ اﻟﺪوﻟﻴّﺔ؟ اﺳﺘﻴﻘﻆ َ ﺗَﺼﺮخ :اﳊﻤﺪ ﷲ ﻟﻘﺪ ﳒﺤﺖ! اﳊﻤﺪ ﷲ ﻟﻘﺪ ﻓُـ ْﺰت! ﰒ ﺗﻮﺟﻬﺖ إﱃ أﺧﻴﻬﺎ اﻟﺼﻐﲑ ِ ﻳﺎﺳﺮ ُﻣﺴ ِﺮﻋﺔً ،ﻛﺎن ﰲ ﻏﺮﻓﺘﻪ وﻛﺎن ﻗﺪ ﻏَ ِﺮق ﰲ اﻟﻨﻮم ،ﻷﻧﻪ ﻧﺎم ﰲ وﻗﺖ ّ ِ ِ ﻀﺒﺎً وﻗﺎل ﳍﺎ :ﻟِﻤﺎذا ﻐ ﻣ ﺮ ﻳﺎﺳ ﻆ اﺳﺘﻴﻘ ! ﻆ اﺳﺘﻴﻘ ! ﻳﺎﺳﺮ : ﻴﺢ ﺼ ﺗ وﻫﻲ ﺎ أﻳﻀ ﻪ ﺘ أﻳﻘﻈ . ﺒﺎ ﻌ ـ ﺘ ﻣ ﻧﺎم ْ َ َ ُْ َ ْ ﻣﺘﺄﺧﱢﺮ ،وﻷﻧﻪ ُ ْ َ ِ ِ ِِ ِ ﻔﺎﺟﺄَة! ﻟﻘﺪ وﻣ َ ﺮﻫﻘﺎ؟! أﺟﺎﺑﺘﻪ ﳒﻼء ﻗﺎﺋﻠﺔ :ﻋﻨﺪي ُﻣ َ ﺗُﺰﻋﺠﻴﻨَﲏ ﰲ اﻟﺼﺒﺎح اﻟﺒﺎﻛﺮ؟ أ َﱂ ﺗَـ ْﻌﻠَﻤﻲ أﻧِّﲏ ﳕْﺖ ُﻣ َﺘﻌﺒﺎ ُ ِ ﺘﻨﺎول اﻟﻔﻄﻮر ﻣﻌﺎً، ُ ﳒﺤﺖ ﻟﻠ ﱢﺪراﺳﺔ ﰲ ُﻛﻠﱢﻴﱠﺔ اﳍﻨﺪﺳﺔ ،ﻟﻘﺪ أُﻋﻠﻨَﺖ اﻟﻨﺘﺎﺋﺞ ﻋﻠﻰ اﻟﺸﺒﻜﺔ اﻟﺪوﻟﻴّﺔَ ،ﻫﻴﱠﺎ ﻗُ ْﻢ ّ ﺣﱴ ﻧَ َ ﰒ ﺳﺄذﻫﺐ إﱃ اﳌﺪرﺳﺔ وأَﻟﺘﻘﻲ ﺑﺼﺪﻳﻘﺎﰐ. ِ ِ وﺟﺒﻨﺎ ﻧﺎد ْ ﺎ ّأﻣﻬﺎ وﻫﻲ ﺗُﻌ ّﺪ اﻟﻔﻄﻮر ﰲ اﳌﻄﺒﺦ :ﻳﺎ ﳒﻼء ،اذﻫﱯ ﻣﻊ أﺧﻴﻚ إﱃ اﻟﺴﻮق وأﺣﻀﺮا ﻟﻨﺎ ُﺧﺒﺰا ُ وﺑَﻴﻀﺎ .ﺧﺮﺟﺖ ﳒﻼء ﻣﻊ أﺧﻴﻬﺎ اﻟﺼﻐﲑ وﳘﺎ ﳝﺸﻴﺎن ﲞﻄﻮات ﺳﺮﻳﻌﺔ .اﺷ َﱰﻳﺎ ﻛ ﱠﻞ ﻣﺎ ﻃﻠﺒَْﺘﻪ واﻟﺪ ُﻤﺎ ﲞﻤﺲ وﻋﺸﺮﻳﻦ ﻟِﲑة ﰒ رﺟﻌﺎ إﱃ اﻟﺒﻴﺖ َﺳ ِﻌﻴ َﺪﻳﻦ. أَﻋ ّﺪت اﻷم ﻓﻄﻮر اﻟﻌﺎﺋﻠﺔ وﻫﻲ ﻓَ ِﺮ َﺣﺔ ﺑﻨﺠﺎح ﺑِﻨﺘﻬﺎ اﻟﻮﺣﻴﺪة .ﺗﻨﺎول أﻓﺮاد اﻷﺳﺮة ﻓﻄﻮرﻫﻢ وﻫﻢ ﳛﻤﺪون اﷲ وﻳﺸﻜﺮوﻧﻪ ﻋﻠﻰ ﳒﺎح ﳒﻼء. Kelimeler ve Deyimler اﺗّﻔﻖ – ﻳﺘّﻔﻖ – اﺗّﻔﺎق: اﻻﺟﺘﻤﺎﻋﻲ/اﻻﺟﺘﻤﺎﻋﻴّﺔ: اﻻﺟﺘﻤﺎع← ّ اﺧﺘﺎر – ﳜﺘﺎر – اِﺧﺘِﻴﺎر: أﻗﺎم– ﻳُِﻘﻴﻢ – إﻗﺎﻣﺔ: أﻛﻤﻞ– ﻳ ِ ﻜﻤﻞ – إﻛﻤﺎل: َ ُ Anlaşmak, hemfikir olmak Toplum, toplantı, toplumsal Tercih etmek, seçmek Düzenlemek, bir yerde ikamet etmek İkmal etmek, tamamlamak ﺗﺮ ّدد– ﻳَـ َﱰدﱠد – ﺗﺮدﱡد: Tereddüt etmek ﺘﺰوج – ﺗﺰﱡوج: ﺗﺰوج – ﻳَ ّ ّ Evlenmek ﺗَﻌ ﱠﺮف– ﻳَﺘﻌ ﱠﺮف – ﺗَـ َﻌ ﱡﺮف )ﻋﻠﻰ(: ﺗﻐﲑ: ﺗﻐﻴّـ َﺮ– ﻳﺘﻐﻴّـ َﺮ – ﱡ ﺗَـ َﻘﺪﱠم – ﻳﺘﻘﺪﱠم – ﺗَـ َﻘﺪﱡم: اﻟﺘَـ َﻘﻰ– ﻳ ِ ﻠﺘﻘﻲ – اﻟﺘِﻘﺎء: َ اﻟﺜﻘﺎﻓﺔ ←اﻟﺜﻘﺎﻓﻴّﺔ: َﺣﺪﱠث – ُﳛَﺪﱢث – َﲢ ِﺪﻳﺚ: Tanışmak Değişti İlerlemek Buluşmak, bir araya gelmek Kültür, kültürel Konuşmak, dile getirmek ﺧﻄَﺐ – َﳜ ِﻄﺐ – ِﺧﻄﺒَﺔ: Dünür olmak, kız istemek ﺧﻄَﺐ – َﳜﻄُﺐ – ُﺧﻄﺒَﺔ: Hitap etmek, hutbe okumak 264 :رﻗَﺺ – ﻳَﺮﻗُﺺ– َرﻗْﺺ Oynamak Mutlu :ﺳﻌﻴﺪ )ج( ُﺳ َﻌﺪاء Yaygın :ًﺷﺎﺋﻌﺎ :ﻮدة َ ﻋﺎد– ﻳﻌﻮد– َﻋ Dönmek Davranmak, muamele etmek ِ :ﻌﺎﻣﻠَﺔ َ ﻋﺎﻣﻞ – ﻳُﻌﺎﻣﻞ – ُﻣ َ :ِﻋﺪﱠة Çok sayıda Gelin :َﻋﺮوس )ج( َﻋﺮاﺋِﺲ Damat : َﻋ ِﺮﻳﺲ )ج( ﻋُ ْﺮﺳﺎن En azından :ﻋﻠﻰ اﻷَﻗَ ّﻞ Çoğunlukla :ﻏﺎﻟﺒﺎ ﻣﺎ :ﻏﲎ – ﻳُـﻐَ ﱢﲏ– ِﻏﻨﺎء ﱠ Şarkı söylemek ِ َﻓﻀﱠﻞ – ﻳﻔﻀﱢﻞ – ﺗ :ﻔﻀﻴﻞ ُ Tercih etmek, üstün tutmak :ﺨﻤﺔ َ اﻟﻔﻨﺎدق اﻟ َﻔ Lüks oteller Merasim/tören/kutlama salonu Değerli, kıymetli Her biri diğerine Oluşturmak Spor kulubü Yetişmek, büyümek Yöneltmek, yönlendirmek Temin etmek, biriktirmek, tasarruf yapmak :ﻗﺎﻋﺔ اﻻﺣﺘﻔﺎﻻت :اﻟﻘﻴﱢ َﻤﺔ : اﻵﺧﺮ ﻛﻞ ﻣﻨﻬﻤﺎ ﻋﻠﻰ ّ :ﻜﻮن – ﺗَﻜ ِﻮﻳﻦ ﱠ ﻛﻮن– ﻳُ ﱢ ِ اﻟﻨ :ﱠﺎدي اﻟ ﱢﺮﻳﺎﺿﻲ :ﻧ َﺸﺄ – ﻳَﻨ َﺸﺄ – ﻧَ ْﺸﺄة ِ – و ﱠﺟ َﻪ– ﻳﻮ ﱢﺟﻪ :ﺗﻮﺟﻴﻪ ُ :َوﻓﱠﺮ– ﻳُـ َﻮﻓﱢﺮ – ﺗﻮﻓِﲑ Özet Hâl’in mahiyetini tanımlayabilmek Hâl Arapça cümlede yan bir unsur olup fiile yöneltilen ‘nasıl’ sorusuna cevap niteliği taşır. Fiilin oluşu sırasında fâilin, mef‘ûlün bihin veya her ikisinin durumunu açıklayan lafzan mansûb, müştak (türemiş) ve nekre bir kelime veya mahallen mansûb bir cümle ya da cümleciktir. 265 Hâl’in unsurlarını tespit edebilmek Hâl cümlesinde tanınması gereken üç temel unsur vardır: Hâl, sâhibu’l-hâl/ zi’l-hâl ve râbıt. Hâl: ()اﳊﺎل: Lafzan mansûb ve nekre bir kelime yada mahallen mansûb bir cümledir. Sâhibu’l-hâl: ()ﺻﺎﺣﺐ اﳊﺎل: Hâl öğesinin, ‘durum’ yönünden nitelediği kelime olup daima marife bir isimdir. Râbıt/bağlaç: Hâlin cümle formunda geldiği durumlarda kendisi ile sâhibu’lhâl’i birbirine bağlayan unsurdur. Bu unsur vâv-ı hâliyye (اﻟﻮاو اﳊﺎﻟﻴﺔ َ ) diye anılan bir unsur olabileceği gibi, muttasıl ya da munfasıl bir zamir olabilir, veyahut hem vâv-ı hâliyye hem de zamiri aynı anda içerebilir. Hâl’in türlerini teşhis edebilmek Arapça’da haller karşımıza üç şekilde gelir: Müfret, cümle ve şibh-i cümle (cümlemsi/cümlecik). Müfret hâl: Hâl’in tek bir kelime halinde lafzan mansûb, nekre ve müştak/türemiş olarak geldiği formlardır. ‘Müfret’ten kasıt ‘tekil’ olması değil, aksine müsennâ/ikil ve cemi’/çoğul form dâhil olmak üzere, hâl’in cümle ya da şibih cümle dışında tek kelime halinde gelmesidir. Hâl müfret durumda iken lafzan mansûb ve nekre şeklinde karşımıza gelir ve sahibu’lhâl ile cinsiyet ve sayı bakımından tam bir uyum halindedir. Cümle hâl: Hâl’in isim ya da fiil cümlesi şeklinde geldiği formlardır. İsim cümlesi formundaki hâl’de, hâl öğesini sahibu’l-hal’e bağlayan vâv-ı hâliyye ya da bir zamir (veyahut her ikisi) bulunur. Cümle formunda gelmesinden dolayı hâl ‘mahallen mansûb’tur. Şibh-i cümle hâl: Hâl’in câr-mecrur ya da zarf şeklinde geldiği formlardır. Bu formda şibih cümleyi sahibu’l- hâl’e bağlayan herhangi bir bağlaç söz konusu değildir. Fiil cümlesi formunda gelen hâl’in inceliklerine vâkıf olmak Hâl’in fiil cümlesi olması durumunda şu üç noktaya dikkat etmek gerekir: Hâl cümlesi, olumlu yapıda bir geçmiş zaman cümlesi ise cümlenin başına وﻗﺪedatı getirilir. Hâl cümlesi, olumsuz yapıda bir geçmiş zaman cümlesi ise başına وﱂ،وﻣﺎ edatları getirilir. Hâl cümlesi, olumlu yada olumsuz bir muzâri fiil ise başına vâv-ı hâliyye getirilmez. Hâl’in bazı özel kullanımlarını tespit edebilmek Arapça’da genel hâl formlarının dışında kalıplaşmış hâl türleri vardır. ِ ،ً ﲨﻴﻌﺎ،ً ﻋﺎ ﱠﻣﺔ،ً ﻛﺎﻓﱠﺔkelimeleriyle özdeşmiştir. Genellikle; ﺿﻤﲑ+ َو ْﺣ َﺪ،ًﻗﺎﻃﺒَﺔ 266 Kendimizi Sınayalım ِ 1. اﳌﻌﻠﻮﻣﺎت إﱃ أﺻﺤﺎﺑﻪ وذﻫﺐ أﲪ ُﺪ إﱃ اﻟﻨﱠﺎدي اﻟ ﱢﺮﻳﺎﺿﻲ َﳛ ِﻤﻞ ﻫﺬﻩcümlesiyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a. Hâl cümlesi mahallen mansûbtur. b. Fiil cümlesi formunda bir hâl cümlesi içermektedir. c. Hâl cümlesi marife bir unsurdan sonra gelmiştir. d. Cümle müfret hâl içermektedir. e. Cümle, ‘Ahmet, bu bilgileri arkadaşlarına taşımak üzere spor kulübüne gitti’ şeklinde tercüme edilebilir. ِ )ﻛﺎن اﻟﺮﺟﻞ ﻗﺪﳝﺎً ﻳـﺘَﺰﱠوج وﻋُﻤﺮﻩ أﻗَ ﱡﻞ ِﻣﻦcümlesindeki altı çizili kelime hâl 2. (اﻟﻌﺸ ِﺮﻳﻦ َ ُ َ cümlesi açısından hangi unsuru temsil etmektedir? a. اﳊﺎل b. ﺻﺎﺣﺐ اﳊﺎل c. اﻟﻮاو اﳊﺎﻟﻴّﺔ d. ﳏﻼ ﻣﻨﺼﻮب e. راﺑﻂ 3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde hâl’in türü farklıdır? ِ ﺧﺮﺟﺖ اﳌﺮأةُ وﺑِْﻨﺘُﻬﺎ ﻣﻦ ِ a. اﻟﺒﻴﺖ ُﻣﺒَ ﱢﻜ َﺮﺗَﲔ رﺟﻊ اﻟﻮاﻟِﺪ b. وأوﻻدﻩ إﱃ ﺑﻴﺘﻬﻢ ﻣﺘﺄ ﱢﺧ ِﺮﻳﻦ ُ َ c. أﺟﺎب اﳋﺎل ﻗﺎﺋﻼ d. وﻻدﻫﺎ ﻣﺒﺘَ ِﺴ َﻤﺔ َ ﻧﺼﺤﺖ اﻷم أ e. ﻋﻤﺮ ﺑﺎب اﳌﻄﺒﺦ ﻳﺒﺤﺚ ﻋﻦ اﻟﻄﻌﺎم ُ ﻓﺘﺢ ِ 4. اﻟﻌﺎﺋﻠﺔ وﻫﻲ ﻓَ ِﺮ َﺣﺔ ﺑِﻨﺠﺎح ﺑﻨﺘِﻬﺎ اﻟﻮﺣﻴﺪة ﻓﻄﻮر أَﻋﺪﱠت اﻷ ﱡمcümlesinin Türkçe karşılığı َ aşağıdakilerden hangisidir? a. Anne, biricik kızının başarısına sevinmiş bir halde, ailenin kahvaltısını hazırlayacaktı. b. Anne, biricik kızının başarısına sevinmiş bir halde, kendi kahvaltısını hazırladı. c. Anne, biricik kızının başarısına sevinmiş bir halde, ailenin kahvaltısını hazırladı. d. Anne, kızının biricik başarısına sevinmiş bir halde, ailenin kahvaltısını hazırladı. e. Anne, biricik kızının başarısına sevindi ve ailenin kahvaltısını hazırladı. 267 5. ﻗﺒﻞ اﻟﺰﱠواج ﻛﺎنcümlesinde altı çizili kelimenin eş ّ َ اﻟﺸﺎب ﻻ ﻳَﺮى اﻟﻔﺘﺎ َة اﻟﱵ َ ﺳﻴﺘﺰّوﺟﻬﺎ anlamlısı aşağıdakilerden hangisidir? a. ﻳُﺸﺎﻫﺪ b. ﻳُﻔ ّﻜﺮ c. ﻳﻨﻈﺮ d. ﻳﺴﻤﻊ e. ﻳُﻘﺎﺑﻞ Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. d Yanıtınız doğru değilse, “Hâl’in Türleri” konusunu yeniden okuyunuz. 2. b Yanıtınız doğru değilse, “Hâl ve Unsurları” kısmı ile alıştırmaları yeniden gözden geçiriniz. 3. e Yanıtınız doğru değilse, “Hâl’in Türleri” konusunu yeniden okuyunuz. 4. c Yanıtınız doğru değilse, “Hâl’in Türleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 5. a Yanıtınız doğru değilse, “Dil Bilgisi” ile ilgili anlatım kısmını yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Öncelikle örnek cümlemizi bir daha hatırlayalım: ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ًﳎﺎورا ﻳﺴﻜﻦ ُ اﻫﻴﻢ ُ إﺑﺮ ﻛﺎن. 1. (..... ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ..... ...... )ﻓﺎﻃﻤﺔcümlesinde fâil ﻓﺎﻃـﻤﺔolduğu için fiilimiz müennes/dişil formda ﻛﺎﻧﺖ şeklinde olması, arkasından da ْ şeklinde devam etmesi gerekir. cümlenin ﺗﺴﻜﻦ ﳎﺎورًة ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ُ 2. (ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ..... ﻳﺴﻜﻦ...... .....) cümlesinde tek belirleyici ﻳﺴﻜﻦfiilidir. Fiil müfret, müzekker ve gâib sîgada olduğu için cümlenin ﻛﺎن ile başlayıp أﲪﺪ ﻳﺴﻜﻦ ﳎﺎوراً ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرةşeklinde devam etmesi gerekir. 3. (ﳎﺎورﻳﻦ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ...... ...... .....) cümlesinde tek belirleyici ise kelimesidir. Hâl müsennâ, müzekker olduğu için cümlenin ﻛﺎن hâl olan ﳎﺎورﻳﻦ َ ِ ِ ﻛﺎن اﻟﻄﺎﻟşeklinde ile başlayıp müzekker isimle ﳎﺎورﻳﻦ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ﺒﺎن ﻳﺴﻜﻨﺎن َ devam etmesi gerekir. 4. (ﳎﺎ ِوَرﺗَﲔ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ...... ...... )ﻛﺎﻧﺖcümlesinde belirleyici olan iki unsur var: Birincisi ﻛﺎﻧﺖikincisi ise ﳎﺎ ِوَرﺗَﲔkelimeleridir. Fiille berebar hâl 268 müennes, müsennâ ve gâib sîgada olduğu için cümlenin ﻛﺎﻧﺖ اﻟ ُـﻤ َﻤ ﱢﺮﺿﺘﺎن ﺗﺴﻜﻨﺎن ﳎﺎ ِوَرﺗَﲔ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرةşeklinde kurulması gerekir. ٍ ﳎﺎ ِور 5. (ات ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرة ...... ...... )ﻛﺎﻧﺖcümlesinde de belirleyici iki َ ٍ ﳎﺎ ِورöğeleridir. Fiille berebar hâl unsur var: Birincisi ﻛﺎﻧﺖikincisi ise ات َ ٍ ﻛﺎﻧﺖ اﳌﻌﻠﻤﺎت ﻳﺴ ُﻜ ﱠﻦ ﳎﺎ ِور müennes, cemi ve gâib sîgada olduğu için cümlenin ات َ ﰲ ﻧﻔﺲ اﻟﻌﻤﺎرةşeklinde kurulması gerekir. Yararlanılan Kaynaklar Mahmud İsmail Sini, İbrahim Yusuf es-Seyyid, Muhammed erRifai eş-Şeyh), el-Kavâidu’l-Arabiyyeti’l-Müyessere, İstanbul. İsmail Güler, Hüseyin Günday, Şener Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi), İstanbul. 269