M. Meclisi B : 155 İmtihanı kazanamayanlar ne yapacaklar? Beiki bunlara kıdem bile ödenmeyecek. İmtihanı kazansalar bile, memuriyet statüsünde ellerine, işçi statüsüne na­ zaran çok daha az para geçecek. İmar ve İslkân Bakanlığında yevmiyeli personel aleyhine girişilen bu tutumu insafla ve hakkaniyetle bağdaştırmak mümkün değildir. Şayet Bakanlık, İşçi­ leri mutlaka memur statüsüne aSmak istiyorsa, işçile­ rin lehine otan ücret farklarını tazminat olarak ken­ dilerine ödemenin yollarını aramalı ve bulmalıdır. Bu haksız ve hatalı uygulamanın işçi ve memur ayrımııyîla da zerre kadar bir ilgisi bulunmamaktadır. Zira işçi memur ayırımı konusu, tüm kamu kuruluşla­ rım ilgilendiren bir hükümet meselesidir. İmar ve İıkCın Bakanlığındaki uygulamalar işçi memur ayırı­ mı sorununun boyutlarını da aşarak, bir tasfiye iş­ lemi niteliğini kazanmıştır. Hükümetçe bu konuda alınmış bir karar yokken ve öteki bakauî&larda aynı statü içinde çalışmakta buhınan personel hakkında bir işlem söz konusu değilken, sadece İmar ve İskân Bakanlığındaki yevmiyeli personelin tasviyesi yoluna gMilmesini, işçi haklarıyla teminat ilkeleriyle ve sosyal adalet kurallarıyla bağdaştırmak mümkün değildir. Afetler ve mesken fonlarından hizmetlerin önemine ve amacına göre tasarruf tedbirlerinin alınmasını ci­ hetteki biz de arzu ederiz. Ama fonlardan tasarruf sağlanacak diye personelin ekmeğiyle oynamayı da asla doğru bulmamaktayız. Fonlardan yararîanarak yevmiyeli personel istihdamı, tamamen yasalara da­ yanmaktadır. Sizlere Afetler Kanununun Ek 5 nci maddesinden bir bölümü okumak istiyorum: «Afetler fonuna ilişkin ücret ve yevmiyeli işçi kadroları ihti­ yaca göre İmar ve4skân Bakanlığınca düzenlenir ve tatbik mevkiine konulur.» Görüiüyor ki, yevmiyeli personel istihdamında yasalara aykırı bir durum mevcut değildir. Bu yasallara dayanarak yevmiyeli sistemi uygulayan ve bugüne kadar bu sistemi yaygınlaştıran bizzat Bakanlığın kendisidir. Şimdi Bakanlık aniden bir dönüş yaparak bizzat kendisinin tayin ettiği personeli haksız ve indi bir tutumla tasviyeye talbi tutup, mağdur etmekte ve sokağa itmekledir. Şayet Bakanlık yasalara rağmen fonlardan ücret ödenmesini doğru bulmuyor ve fon­ lardan tasarruf sağlamayı düşünüyorsa, bu personele Genel Bütçeden ücret sağlamanın yollarını araştır­ malı ve bulmalıdır. İmar ve İskân Bakanlığında her­ kes kan ağlıyor. TÜRK - İŞ yetkililerinin bu haksız uygulamalar karşısındaki tutumu da, gerçekten yürekler acısıdır. 7 . 6 . 1978 O : 1 Başta TÜRK - İŞ'in Sayın Genel Başkam olmak üze­ re, TÜRK - İŞ yetkilileri bu konudaki şikâyetlere ve başvurulara maalesef kulaklarını tıkamışlardır. Bu olay başka bir hükümet döneminde meydana gelmiş olsaydı, hiç şüphe yok ki, TÜRK - İŞ'in Sayın Ge­ nel Başkam, tüm işçileri genel greve davet etmekten çekinmeyecekti. Ekmekle oynamak hem ayıptır, hem de günahtır. İşlerine son verilen bu personel, nasıl olsa devlet kapısmda çalışıyoruz diye, kendilerine göre bir dü­ zen kurmuş; ev kiralamış, yakınlarım, analarını, ba­ balarım yanlarına almış ve hatta piyasaya borçlan­ mış olabilirler. Şimdi ne yapacak bu vatandaşımız? Bu vatandaşlarımız göz göre göre sokağa itilmekte­ dirler. Ekmekten ve işçiden yana olduklarım iddia eden­ lerin hazin görünümü işte budur. İşte işbaşındaki Hü­ kümetin kardeşlikten ve barıştan anladığı budur. İşçi haklan adına yazıklar olsun, diyoruz. İmar ve İskân Bakanlığını, işçi hakları ve kamu­ oyu önünde anlayışa ve insafa davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AP sıralarından alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Abbaşoğlu. Buyurun Sayın İmar ve İskân Bakanı. (CHP sıraların­ dan alkışlar) İMAR VE İSKÂN BAKANI AHMET KARAASLAN (Malatya) — Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Sayın Şükrü Abbasoğlu'na şimdiye kadar Bakan­ lıkta uygulanan kanun dışı, her türlü vicdan anlayı­ şının dışı bir uygulamaya son vermek istediğimiz bir konuyu Meclise getirip, Yüce Meclise bilgi arz etme­ me imkân tanıdığı için teşekkürlerimi sunuyorum. (CHP sıralarından «Bravo» sesleri, alkışlar; AP sıra­ larından «Allah, Allah» sesleri) Ancak, biraz sonra «Allah Allah» lafım hep bera­ ber çekelim. Gönül arzu ederdi ki, Sayın Abbaşoğlu' nun Genel Müdür Başyardımcısı olarak görev ifa ettiği sırada haksız olarak aldığı parayı bugüne ka­ dar iade etmeden önce çıkıp bu kürsüden konuşmayı yapsın. (CHP sıralarından Bravo» sesleri, alkışlar) Sayın Abbasoğlu'na Muhasebe Müdürlüğünden yazdan yazının altma imza atmaktan ben utanç duy­ dum. (CHP sıralarından «Bravo» sesleri, alkışlar) ve «Bir parlamentere bu şekilde yazı yazılmaz» dedim, geri çevirdim. Ama dün ödtdio bu parayı, ondan son­ ra çıkm konuşma imkânını buldun. ŞÜKRÜ ABBAŞOĞLU (Giresun) — Say» Baş­ kan, bahsettiği maaşı ben ödedim, yalan söylüyor bu­ rada. — 223 —