ŞİDDET’Lİ SEVGİ Güzide Ece Akıncı, Nazenin Durak, Başak Gökçay, Sultan Burçak Kara, Nur Dilvin Özkan Danışman: Öğrt. Gör. Dr. Sare Mıhçıokur ÖZET Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tanımına göre şiddet; sahip olunan gücün yaralanma veya kayıpla sonlanan/sonlanma olasılığı yüksek bir biçimde bir başka insana, kendine, bir gruba veya bir topluma karşı tehdit yoluyla ya da bizzat uygulanmasıdır. Gençlik döneminde davranışların şekillenmesi ve bireyin kendini kanıtlama, bağımsızlığını ilan etme gibi amaçlar güderek şiddete yönelmesinin yanı sıra romantik ilişkilerin de daha net bir biçimde yaşanmaya başlanması şiddet algısına yeni bir boyut olan, flört şiddetinin tartışılmasına neden olmuştur. Flört şiddeti; evli olmayan partnerlerden birinin ya da partnerlerin birbirlerine cinsel, fiziksel, sözel ve duygusal istismar uygulaması ve sosyal kısıtlamalar yapması olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, flört şiddetinin nedenleri, görülme sıklığı, sonuçları konusunda mevcut bilimsel çalışmaların irdelenmesi ve korunma yolları hakkında öneriler oluşturulması amaçlanmıştır. Flört ilişkileri gençlerin yetişkinliği öğrenmeleri için faydalı olsa da henüz olgunlaşmamış bu bireylerde şiddete eğilim görülmesinin nedeni; kadın partnerler için erken yaşta flörte başlamak, erken yaşta cinsel aktivitede bulunmak, geçmişte şiddete uğramak, aile içi şiddet görmek ve toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle kadına uygulanan şiddetin benimsenmesidir. Erkek partnerlerde ise iletişim becerilerinin yetersizliği, kişiler arası şiddete maruz kalmış olmaları ya da bu duruma tanık olunması ve toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle ilişkilerde erkek partnerlerin kadın partnerlerinden daha üstün olduğu düşünülerek şiddetin normal bir davranış olarak algılanmasıdır. Dünya genelinde yapılan araştırma sonuçlarına göre flört şiddetinin görülme sıklığı %10 ile 55 arasında değişmektedir. Flört şiddetinin en yüksek görülme sıklığı, 16–24 yaş grupları arasındadır. Bu da üniversite öğrencilerinin en riskli grup olduğunu göstermektedir. En az 5 öğrenciden biri, süregelen veya geçmiş ilişkilerinde fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bununla birlikte üniversitelerde flört şiddeti mağduru öğrencilerin oranı %20 ila 30 arasında değişmektedir. Çok yakın ilişkili partner şiddeti ve cinsel şiddetin; fiziksel, mental, cinsel ve üreme sağlığı üzerinde kısa ve uzun süreli etkileri olduğu gibi sosyal ve ekonomik sorunlara da yol açabilmektedir. Okullarda, genç çiftler arasında yaşanan şiddetin önlenmesi ve azaltılması için programlar uygulanmalıdır. Gençlere danışmanlık ve tedavi hizmetleri sunan merkezlerde mahremiyete önem verilerek gençlerin çalışanlara ve kurumlara güveni arttırılmalı, şiddet görenlere olduğu kadar şiddet uygulayanlara yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Anahtar kelimeler: gençlerde şiddet Üniversitede şiddet, flört şiddeti, cinsel şiddet,