Aristoteles(MÖ 384-MÖ 322) Aristoteles ya da kısaca Aristo antik yunan filozoflarındandır. Aristo 17 yaşından 37 yaşına kadar Platon’un öğrencisiydi. Platon’un yanında matematik ve metafizik alanlarında çalıştı. Eflatun’un ölümünden sonra gezgin bir hayat sürdü. Makedonya’ya döndü. Kral Filip’in oğlu İskender’in öğretmeni oldu. İskender tahta çıktığı zaman şöhreti daha da yayıldı. Atina’da Apollon Lykeion Tapınağı yanında bir okul yaptırdı. İskender’in ölümü üzerine itibarını kaybetti. Dinsizlikle suçlandı. O da buna kızarak Ağrıboz Adasındaki Khlasis’e gitti ve ertesi yıl bir mide hastalığından 62 yaşında iken öldü. Hellenistik devirde Aristo’nun düşünce ve okuluna önem verilmemiştir. Fakat Skolastik devirde Aristo’nun eserleri önem kazanarak resmi metinler haline gelmiştir. Demokritos, her şeyin temeli olarak atomu görürken Platon ise, ideaları gerçek sanıyor, maddi âlemi bir gölge olarak görüyordu. Aristo her ikisine de karşı çıktı. Ona göre idealar birer isimden ibarettir. Gerçek olan onların görünür bireyleridir. Eflatun’un idealar fikrine karşı çıkmakla beraber, o da idea kavramından hareket eder: Bütün varlıklar madde ile şekilden meydana gelmiştir. Şekil, aktif bir ideadır; maddeye niteliklerini veren odur. Bu sebeple gözle göremediği ideaları inkar yoluna gitmiştir. Aristo bütün evrenin en alt maddesini teşkil eden dört unsura (hava, Toprak, ateş, su) beşinci bir unsur ilave eder. Bu unsura Aithera(Ether) ismini vermiştir. Ona göre dört unsur nesneleri meydana getirir. Ether ise gök tabakalarını meydana getirmektedir. Gökler dünyayı sarmakta ve hepsinin durmadan hareketini ve düzenini sağlayan kendisi hareketsiz olan nihai kuvvet olan tanrı vardı. Avrupa’da bu görüşlerini astronomi sisteminin temeli kabul ettilerse de, Kopernik gibi bazıları, İslam kaynaklarından mesela Batruci, İbn-i Şatır gibi âlimlerin kitaplarından aldıkları bilgilere dayanarak bunu reddettiler. Aristo’ya göre dünya ve madde daimidir (kadimdir). Bugün fen adamları tecrübi esaslara dayanarak dünyanın ve maddenin daimi olmasının imkanı olmadığını ispat etmişler ve Aristo’nun bu düşüncesini çürütmüşlerdir. Aristo’nun en büyük başarısı da bilimsel çalışmayı yöntemleştirmesidir. Bu konuda yazdıkları şunlardır: Kategoriai (Katogoriler), Peri hermeneias (Önerme üzerine), Analytika I (Tasım üzerine), Analytika II (Tanıtlama, tanım, sınıflama ve bilginin üzerine), Topika ( Dialektik tasımlar üzerine) Peri sophistikon elegkhon (Sofistlerin yanlış çıkarımları üzerine), Metaphysika (Metafizik), Physika (Fizik), Peri psykhe (Ruh üzerine). Ahlak konusunda, Aristoteles’in olduğu ileri sürülen üç yapıt var: Ethika Nikomakheia (Nikomakhos Ahlakı). Devlet felsefesi ile ilgili yapıtları: Politika, Politeia Athenaion (Atinalıların devleti), Rhetorika (Hitabet), Poetika (Sanat öğretisi). Her ele aldığı soruyu sistematik olarak inceler. Önce ele alınan konu ile ilgili olguları ve bu konu üzerinde daha önce söylenmiş olanları bir araya toplar; bundan sonra, bu olgulara dayanarak kendi anlayışını temellendirmeye ve kendisinden önce ileri sürülmüş olan teorileri eleştirmeye çalışır. Onun asıl büyüklüğü de bu sistemli çalışmasındadır. Aristoteles’ten önceki felsefede ilkin doğa, sonra insanla ilgili pratik sorunlar araştırılmış, Platon bunlara bir de dialektik’i (idea öğretisi, metafizik) katmıştı. Böylece beliren üç sorun alanının başına, Aristoteles şimdi yeni bir bilimi koyar: mantık (Logike). Ona göre, bu üç alanda incelemelere girişmeden önce, bilimin ne olduğu ve yapısı üzerinde bir araştırma, bilimsel düşüncenin formları ve kanunları üzerinde bir öğreti gerektir. Aristoteles bu başlangıç denemelerini mantığında bir sistem halinde işleyip geliştirmiştir. Bundan dolayı ona “mantığın kurucusu” denir. Aristoteles’in mantığının göz önünde bulundurduğu ilk şey, yöntem sorunudur. Aristoteles’e göre, ancak bir önerme (protasis, propositio) doğru ya da yanlıştır, dolayısıyla bilgi ancak önermelerle kurulur. Aristoteles’in mantığı kendi içinde kapalı bir sistemdir. Burada, soyut düşüncenin çok yüksek bir aşaması vardır. Bu soyut kavramlar kurma yeteneğini, Aristoteles bilginin her alanında göstermiştir. Kurduğu kavramların sağlam, açık ve tutarlı olmaları yüzünden Aristoteles, iki bin yıl boyunca felsefenin büyük ustası sayılmıştır. Kendisi aynı zamanda bilim dilinin de yaratıcısıdır; bugünkü bilimsel kavramlarımızın, terimlerimizin birçoğu onun formüllerinden çıkmıştır. Aristoteles hakkında; Aristoteles, Pluton’un akademisine Platon 61, kendisi 17 yaşındayken gitmiştir. Pluton ilk akademiyi, Aristoteles ise ilk liseyi kurmuştur. Atina’da Platon’a (Eflatun) en iyi öğrencisinin kim olduğu sorulduğunda büyük filozof herkes şu yanıtı verirdi: “Hiç kuşkusuz Aristoteles. bu gencin olağanüstü bir zekası var.” Aristoteles’den Seçmeler o o o o o o o o o Sıradan insanlar gibi konuş, bilge adamlar gibi düşün; böylelikle herkes seni anlasın. Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır. Eğitim görmüş aklın işareti, herhangi bir düşünceye onu kabul etmeden önce açık olmasıdır. Umut, uyanık adamın rüyasıdır. Hukuk her şeyin üzerinde olmalıdır. İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür. Dostlar! Dost yoktur! İnsan, doğası gereği siyasi hayvandır. Platon'u severim ama gerçeği daha çok severim.