Doğukan Kaya 21201608 Turk 102-8 2.12.2014 KİTAP(2) GERÇEK GURBET Gezi yazısı yazmak, gezilen yerleri anlatan bir kitap oluşturmak, kuşkusuz yazısal alandaki en zor işlerden birisidir. Okuyucunun kitaptan kopmaması elbette önemli ama gezi yazıları için asıl başarı okuyucunun kitabın sonunda anlatılan yeri görmeyi gerçekten istemesidir. Kitabın yazarının da sürekli bahsettiği, okuyucuda görmek istediği etki okuyucunun anlatılan yeri görme isteğidir. Avustralya’ ya, oradaki Türk işçilerin daveti üzerine gittikten sonra anılarını bize aktaran Fakir Baykurt, okuyucuda gerçekten de orayı görme isteği uyandırmayı başarmıştır. Dünyanın öteki ucu denilince benim aklıma gelen birkaç ülke ismi var. Amerika, Japonya ve son olarak da Avustralya. Bize mesafe en uzak olan hangisi bilmiyorum ama, nedense Avustralya bana içlerinden en uzak olanı gibi geliyor. Avustralya’ nın Güney yarım kürede yani bizden farklı yarım kürede bulunması, mevsiminin bizden tamamen farklı olması, orada farklı türden hayvanların yaşaması bana en uzağının o ülke olması izlenimini uyandırıyor olabilir elbette. Dediğim gibi bize en uzak olan ülke o mu bilmiyorum ama, en uzaklardan birisi olduğu bariz. Dünyanın her köşesinde olduğu gibi Avustralya’ da da birçok gurbetçimiz var. Elbette onların da gidiş sebebi daha iyi yaşam standartlarına sahip olmaktır. O kadar uzak bir mesafeye gitmelerinin sebebinin iyi bir işte çalışıp daha iyi standartlarda yaşamayı istemek olduğundan eminim. Yoksa kim dayanabilir memleketinden o kadar uzakta yaşamaya? Avrupa’da özellikle de Almanya’ da yaşayan binlerce gurbetçi olduğunu biliyoruz ve onların ülkemizi ne kadar özlediklerini de duyuyoruz, hatta yaz aylarında canlı canlı tanık da oluyoruz bu özleme. Özellikle yaz aylarında artan Avrupa plakalı araç sayıları bize gurbetçilerin yurt özlemini en iyi şekilde aktaran göstergelerden biri. Avrupa’ da yaşayan gurbetçiler şanslılar aslında. Ben bu kitabı okumadan önce Avrupa’ da yaşayıp yurt özlemi çekenlere çok üzülüyordum. Ama kitabı okuduktan sonra Avrupa’ da yaşayanlara artık “gurbetçi” demek içimden gelmiyor. İstedikleri zaman ülkemize gelebilme şansları var çünkü. Uçak biletleri çok pahalı değil, otobüslerle hatta kendi arabalarıyla bile istedikleri zaman gelebilme şansları var. Avustralya gibi uzak ülkelerde yaşayan gerçek gurbetçilerimiz için ise durum gerçekten zor. Araba ile gelebilme gibi bir ihtimal zaten yok. Ya uçakla gelebilirler ya da haftalarca süren gemi yolculuğu yapabilirler. Gelebiliyorlar ya sonuçta denilebilir ama işin bir de ekonomik boyutu var. Memleketlerini ziyaret edebilmek için belki de birkaç aylık maaşlarını harcamak zorunda kalıyorlar ve yine bir ikileme düşüyorlar. Memleketi mi görmek, yoksa biriktirdikleri parayla başka yatırımlar mı yapmak. Zamanında daha iyi yaşamak için ülkelerinden ayrılan çoğu gurbetçi, bu sefer parayı değil memlekete gitmeyi seçiyor… Avustralya’ da yaşayan gurbetçilerimiz için memleket özlemi gibi bir zorluğun dışında elbette güzel şeyler de vardır. Örneğin çok farklı bir kültürü, farklı bir dili öğreniyorlar. Sadece Avustralya’ lı değil, birçok farklı ülkeden insanlarla tanışma şansına da erişiyorlar. Avustralya birçok farklı ülkeden göç alan bir yer olarak biliniyor. Yani Avustralya’ da farklı tür insanlarla tanışma ihtimaliniz çok yüksek. Bunun dışında , gurbetçilerimizin şanslı oldukları konulardan biri de yüzlerce farklı hayvan türlerinin orada yaşaması, yani bir nevi doğal hayvanat bahçelerine sahip olmaları. Eskiden sadece Aborjinlerin memleketi olan Avustralya , şimdi birçok farklı ırka ev sahipliği yapan bir ülke. Bu yargıdan da anlaşılabileceği gibi, Avustralya herkese karşı açık bir ülkedir. Gezmek için ideal ülkelerden birisidir yani. Fakir Baykurt’ un yazısından önce sadece kangurularını bildiğim bu uzak memleket, artık benim için görmem gereken yerler listesinde başlara yerleşmiş durumda. Tabii ki bir ülkeye yerleşmek için de, bir ülkeyi gezmek için de öncelikle o ülke hakkında bilgi edinmek gerek. Fakir Baykurt’ un bu eseri, Avustralya’ yı gezmek isteyenler için çok açık bilgiler vermese de, orada yaşamak isteyenlere özellikle karar aşamasında yardımcı olabilecek bir eserdir.