1 Sunu _______________________ “Çok yakın vadede başlayacak yeni buzul çağı ile birlikte Kanada, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde önümüzdeki 1000 ile 100.000 yıl boyunca yağan karlar asla erimeyecek, sürekli kar yağışı ile kalınlaşan bir buz tabakası ile örtülecektir.” Araştırmacı Cem KAYALI en başta NASA olmak üzere birçok bilimsel kurumca da doğrulanmış yukarıdaki TEZ’i ortaya koyduktan sonra, sormaktadır: - ABD’nin Ortadoğu ile yakın ilgisi SADECE ‘enerji kaynağı elde etme’ bazlı olabilir mi? Değerli Okur, 1 Ay önce yayınladığımız MARDUK ya da KAOS adlı e-kitapçığımızda okuduklarınıza, daha detaylı-kapsamlı ek bilgiler getiren bu çalışmayı da önünüze getiriyoruz. Değerlendirme ve hüküm size aittir. Değerli “OKU”R, Dileğimiz size yararlı olabilmek... Evreni (algılayamadıklarımız dahil) yöneten ve farklı adlarla işaret edilen Yüce Gücün bu arzumuzu yerine getirmemiz için, önümüzü açık etmesini diliyoruz; “Eğer bu duanın gerçekleşmesi, bizler ve tüm yaşam adına en iyisi olacaksa...” Küresel Isınma ABD ve KAOS www.yorumsuz.netteyim.net tarafından derlenmiş ve size e-kitapçık olarak sunulmuştur. Kasım-2004 Kaynak: www.yenimesaj.com.tr _______________________ Yorumsuz Bildiri İnsanlığa gerçekleri anlattığına inandığımız düşünürlerin, yazarların, aydınlanmışların ilimsel üretimlerini sizlerle paylaşmaktan başka bir arzumuz yoktur. Biz bir başka insanı değişim-dönüşüme uğratamayız. Bizim yapabileceğimiz tek şey değişim-dönüşümün meydana gelebileceği, hoşgörü ve sevginin girebileceği bir alan, bir boşluk yaratmaktır. _______________________ Düşüncenin Yeni Dünyası yorumsuz www.yorumsuz.netteyim.net _______________________ 1 2 Küresel Isınma ABD ve KAOS İçindekiler Sayfa ... Dikkat edilmesi gereken nokta ise ‘SONUÇ’ları bilinen olayların ‘NEDEN’lerini kestirmenin kolay olmasıdır 3 Küresel ısınmanın (ABD için) önemi 3 Küresel ısınma nedir, neden ABD bu konuda çok hassas? 4 Dünya iklim düzeni 5 Şimdilerde bir değişim mi yaşanıyor ki, ABD hassasiyeti en üst noktada? 7 Sonuç 9 Yayın Listemiz 11 2 3 Küresel Isınma ABD ve KAOS ... Dikkat edilmesi gereken nokta ise ‘SONUÇ’ları bilinen olayların ‘NEDEN’lerini kestirmenin kolay olmasıdır - Terörizm kaynaklarını yoketmek, ön cephe oluşturmak. - Kimyasal silahları kontrol altına almak. - Demokrasi ve özgürlük sunmak. - Petrol (enerji) kaynaklarının yönetimini ele geçirmek. - Büyük İsrail projesine yatırım. - ABD iç piyasasına (ilaç, silah) hareketlilik getirmek. - Büyük Ortadoğu projesine hazırlık. Tarih bilimi olayları daima neden sonuç ilişkileri içerisinde değerlendirir, ve bahsedilen nedenler Irak’ta yaşanan olaylar için pekala ‘NEDEN’ler arasında gösterilebilir. Sonuçlarını ise yakın bir zamanda izleyeceğiz şüphesiz. Dikkat edilmesi gereken nokta ise ‘SONUÇ’ları bilinen olayların ‘NEDEN’lerini kestirmenin kolay olmasıdır. Büyüme çağındaki bir çocuğun lambanın ışık vermesinin nedenini ‘lambanın düğmesine basmak’ şeklinde açıklarken ergenlik çağındaki çocukların ise ‘elektrik akımının lambadan geçmesi’ şeklinde açıklaması sanırız güzel bir örnektir. Başka bir deyimle bazen ‘NEDEN’ olarak gösterilen olaylar sadece bir ara geçiş noktası veya tetikleyici etken olabilir. Henüz tarihsel sonuçlarının tamamını göremediğimiz Irak’ta yaşanan olayların nedenlerini de yukarıda yer alan maddeler ile sınırlandırmamız da sadece bir eksiklik değil ‘HATA’ olarak da kabul edilebilir, İşte bu noktada uzak tarihte (30-150 yıl) yaşanması KESİN, yakın tarihte (1-30 yıl) yaşanması ise ‘BÜYÜK OLASILIK’larla ifade edilen gözlerden kaçan bir gerçeğin ABD dış politikalarına ve Ortadoğu projelerine yön verdiğini düşünmek hata olmadığı gibi, bunu Irak’ta yaşanan olayların 1. sebebi olarak göstermekle de isabetli bir siyaset yapmış oluruz. Küresel ısınmanın (ABD için) önemi Küresel ısınma, yada bilimsel ismiyle ‘Global Warming’ konusunda ABD’li bilim adamlarının ve üniversitelerinin özel bir ilgi gösterdiği şüphe götürmez bir gerçektir. NASA bünyesinde 3 4 yer alan ‘Earth Observatory’ (earthobservatory.nasa.gov)’da yer alan John Weier’in 8 nisan, 2002’de yayınlanan makalesi konu ile ilgili hassasiyeti şöyle ifade etmektedir: ‘With the possible exception of another world war, a giant asteroid, or an incurable plague, global warming may be the single largest threat to our planet’ Türkçe ifade etmek istersek ‘Yeni bir dünya savaşı, büyük bir meteorun dünyaya çarpması yada tedavisi bulunmayan bir hastalık ihtimallerini dikkate almazsak, küresel ısınma tüm dünya’yı tehdit eden TEK OLAYdır.’ Benzeri şekilde Ocean and Climate Change Institue (whois.edu/institutes/occi) konuyla ilgili makalesini noktalandırırken ‘Küresel ısınmanın sonuçlarını görmezden gelmeyi ’ büyük bir hata olarak nitelendirmektedir: ‘It is that global climate is moving in a direction that makes abrupt climate change more probable, that these dynamics lie beyond the capability of many of the models used in IPCC reports, and the consequences of ignoring this may be large’ George Bush hükümeti, Ocak 2003 yılında ‘İklim Değişikleri Araştırma (Bilim) Programı, 10 Yıllık Stratejik Plan’ (Climate Change Science Program, 10 Year Strategic Program) adıyla yeni bir çalışma başlattı. Enerji Bakanlığı bünyesinde hizmet verecek program için özel ve kamu şirketlerine özel fon ayrılmasına karar verildi ve konuya ilişkin makale enerji bakanlığı (energy.gov) sitesinde Spencer Abraham imzasıyla 24 Temmuz 2003 tarihinde yer aldı. Her ne kadar makale içeriği fosil (petrol) yakıtlarını terk etme, ozon tabakasına zararlı gazları sınırlandırılması gibi içeriğe sahip olsa da yılda 4.5 Milyar dolar fon ayrılması dikkat çekicidir. Ayrıca gelecek 5-10 yıl içerisinde ek 5 Milyar dolar daha ayrılması karara bağlanmıştır. Başka bir deyimle ABD hükümeti küresel ısınmanın önüne geçmek ve iklim değişikliklerini geciktirmek için yüksek miktarda bir fon ayırmıştır: ‘Federal spending related to climate change now totals $4.5 billion a year. And these new initiatives, alone, will constitute over $5 billion in research over the next 5 to 10 years.’ Plan tarif edilirken kullanılan kelimeler oldukça dikkat çekicidir: Ulusumuzun ve dünyanın karşılaştığı en karmaşık bilimsel problem. ‘... some of the most complex scientific challenges and problems that our nation and the world have faced.’ Küresel ısınma nedir, neden ABD bu konuda çok hassas? Küresel ısınma (global warming) en kısa tabiriyle Dünya gezegeninin sıcaklığının 1 ile 3 derece arasında artmasıdır. Son derece masumane görünen rakamlar arkasında müthiş bir iklim değişikliğini barındırmaktadır. Bu değişikliği anlamak için Dünya iklim düzenine en sade dille bir önbakış yapmakta fayda var. 4 5 Dünya iklim düzeni Eğer önümüze bir Dünya haritası alıp bakarsak İzlanda, İrlanda, İngilitere, İskandinavya, Belçika, Danimarka ve Kuzey Almanya’nın SİBİRYA ile hemen hemen aynı kuşakta yer aldığını görürüz. Temel coğrafya bilgilerimiz bize şu basit gerçekten bahseder: Ekvator bölgesine doru gidildikçe ORTALAMA sıcaklık artarken, kutup bölgelerine doğru sıcaklık azalır. Özel şartlar bulunmadıkça da ekvator yada kutup bölgesine aynı mesafelerde (aynı enlemlerde) de ortalama sıcaklıklar birbirine yakındır, Türkiye, Yunanistan, İtalya ve İspanya yada Fas, Tunus, Libya, Cezayir, Mısır, Arabistan, Yemen sırasında olduğu gibi. Halbuki İngiltere, İsveç, Norveç, İzlanda ortalama sıcaklıkları ile aynı enlemde yer alan Sibirya’nın ortalama sıcaklığı arasında uçurum mevcuttur. Bu noktada Batı Avrupa ve Orta Avrupa’yı ısıtan bir doğal enerji kaynağı aramak gerekli hale gelir ve bugün bu kaynak tespit edilmiş olup ismine ‘Büyük Kayış’ (The Great Conveyor Belt) adı verilmiştir. ‘Büyük Kayış’ tüm Pasifik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusunu DÜZENLİ ve Dünya çapında büyük bir halka (kayış) oluşturacak şekilde dolaşan sıcak ve soğuk su akıntı sistemine verilen addır. Büyük okyanustan başlayan sıcak (az yoğun) ÜST YÜZEY su akıntısı Avustralya ve Asya kıtaları arsından (Endonezya üzerinden) Hint okyanusuna geçer. Daha sonra Afrika Ümit Burnuundan Atlas Okyanusu’na ilerler. Brezilya kıyılarından ABD Florida yarımadasına kıvırılır ve sonrasında İngiltere ve İzlanda üzerinden Kuzey Buz Denizi’ne doğru ilerler. Soğuk kuzey rüzgarları ile karşılaşan sıcak akıntı soğur ve yoğunluğu artar, dibe çökmeye başlar ve DİP akıntısı olarak hemen hemen aynı rotayı izleyerek (güneyde Ümit Burnu yerine Antartika kıyılarından) Büyük Okyanus’a geri döner. Büyük Okyanusta ekvator bölgesinde tekrar ısınır ve devri daim bu şekilde devam eder. ‘Büyük Kayış’ Pasifik Okyanusu ekvator sıcaklığını Amerika Doğu sahillerine, İzlanda, İngiltere ve Orta Avrupa’ya ulaştıran sistemdir dersek doğru bir tanımlama yapmış oluruz. Başka bir deyimle Avrupa’nın Polonya, Avusturya, Macaristan sınırına kadar olan topraklarına sıcak ve nemli hava getiren okyanus su hareketidir. ‘Büyük Kayış’, benzeri şekilde İngiltere’de ço yağış olmasının ve sürekli sis görülmesinin de. Ve tabi Sibirya soğuklarının (-20 ~ -50 C) Avrupa’dan uzak kalmasının sebebi de... 5 6 Dünya’daki tüm nehir ve tatlısu kaynaklarının toplam debisinin (1 saniyede yer değiştiren su miktarının) 40 katından daha fazla su yer değiştirir ‘Büyük Kayış’ dolanımı sırasında. Bu miktar da sistemin dünya iklim dengelerinde ne derece pay sahibi olabileceğine dair bir işarettir. ‘Büyük Kayış’ (The Great Conveyor Belt) düzenindeki değişimin Dünya’ya ve özellikle ABD ve kıta Avrupa’ya etkileri – Geçmişe bir bakış Dünya iklim düzeni üzerine olan bilgiler bundan 20 yıl öncesine kadar ancak varsayımlardan ve teorilerden ibaretti. 1980’li yılların başında pekçok batılı ülke bilim adamı Gronland’in ıssız bölgelerine yeni ve çok hassas yer (buz) delici makineleri ile bir yolculuk gerçekleştirdiler. Dönemin en hassas aletleriyle Gronland’in buz tabakası onbinlerce yıl öncesine ait olan buz katmanlarına varıncaya kadar incelemelerde bulundu. Bu noktada inceleme tekniklerinden daha ziyade sonuçlar üzerinde durmaya çalışacağız ama Gronland bölgesinin temel özelliğinin üzerine yağan kar örtüsünü saklaması ve böylece derinlerde 10.000 yıl önce yağmış kar taneciklerini barındırmasıdır. Araştırmalar inanılması zor gerçekleri açığa çıkarmış ve geleceğe de ışık tutmuştu. 20 yıl öncesine kadar, Avrupa’nın ve Kuzey Amerika’nın çeşitli bölgelerinde yapılan çalışmalara göre Dünya gezegeni 2-3 milyon yıl kadar önce büyük bir buz çağı yaşıyordu. 2 ile 5 yüzbin yıl boyunca Avrupa ve Kuzey Amerika’nın neredeyse tamamı kalın bir buz tabakası ile kaplanmıştı. Sonrasında 2 ile 3 yüzbin yıl süren bir geçiş dönemi olmuş ve sıcak havalar gelmişti. Dünya iklimindeki değişimin sebebi hala bilinememekte ve sırrını korumaktadır. Bu değişimin sebeplerine ait tahminlerse Güneş patlaması ve Volkanik patlamalar şeklinde özetlenebilir. Gronland araştırma sonuçları ise bambaşka bir Dünya tarihi çizmişti, en azından Dünya iklim tarihinde... Milyonlarca yıl öncesine kadar uzanan kar ve buz tabakaları üzerinde yapılan araştırmalar Dünya’nın buz çağından çıkışının yüzbinlerce yıl değil sadece 2 en fazla 3 yıl sürdüğünü göstermekteydi. Bir ŞEY Dünya iklimini 2 yıl içerisinde adeta baştan şekillendirmişti. Değişimi şöyle basit bir modelleme yaparak anlatmak mümkün: Pekçok kişinin evinde yer alan bir elektrik düğmesi modelinde, 6 7 düğme yukarı doğru yavaşça kaldırılmaya başladığında orta noktaya gelinceye kadar yay sistemi kapalı hale geri dönmesi için hareketi engellemeye çalışır. Tam orta noktada bu kuvvet kesilir ve orta nokta geçildikten sonra ters taraftaki yay sistemi hareketinizi destekler ve düğme açık pozisyana hızla ilerler. Akım tamamlanır ve lamba yanar. Buradaki temel nükte lamba için sadece 2 pozisyon vardır, yanar veya yanmaz. Arada bir geçiş süreci yoktur lamba için ANCAK lambayı yanma sürecine iten nedenler için bir geçiş süreci mevcuttur. Şimdilerde bir değişim mi yaşanıyor ki, ABD hassasiyeti en üst noktada? Bunun en kısa ve öz cevabı EVET, hem de bu öylesine bir değişim ki ABD Dünya üzerinde sadece enerji kaynakları değil, YENİ BİR YURT arıyor olabilir. Konuyla ilgili detaylara da mümkün olduğunca sade bir dille bakmaya devam ediyoruz. Bundan yaklaşık 13.000 yıl kadar önce yaşanan bir olay günümüze ışık tutmakta, öncelikle bu olaya göz atarak günümüzdeki gelişmelerle bağlantısını kuracağız. 13.000 yıl önce... Uzun bir süredir dengede olan Dünya iklimi Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da yaşanabilir verimli topraklar oluşturmuştu. Çok sayıda bitki ve hayvan türü her iki kıtada da mevcuttu. Yaz, kış ve bahar ortalama sıcaklıkları hemen hemen günümüzdeki gibiydi. Ve o gün geldi. İlk defa kıta Avrupa’sına – İzlanda, İngiltere, Almanya içlerine ve Doğu Amerika sahillerine sert ve soğuk bir rüzgar vurdu. İlk yıllar ilkbahar biraz geç geldi, muhtemelen Nisan sonuna doğru. Yaz fazla uzun sürmedi ancak hazirandan Ağustos sonuna kadar. Sonbahar Eylül başı kendini gösterdi ve kış ayı ise Ekim ayının ortasında. Beş ile on yıl içerisinde kış daha sert ve uzun sürdü, bahar kendini ancak haziranda hissettirdi. Yaz yok gibiydi, sonbahar zaten ilkbaharla birleşmiş sayılırdı. Kış eylülde geldi. Ve sonrasında bir daha gitmedi. Bahar ve yaz bir daha 1500 yıl boyunca gelmediği gibi 1500 yıl boyunca yağan kar neredeyse erimeyerek sürekli kalınlaşan bir buz tabakası ile örttü Avrupa’yı. Dünya üzerindeki bu değişimin tek bir sebebi vardı: Kuzuey Kutbundan buzların erimesiyle gelen akıntı ‘Büyük Kayış’ döngüsü durdurmuştu. Artık Kuzey Amerika’yı ve Avrupa’yı ısıtan, nemli ve sıcak hava getiren, ekvator sıcağını yukarılara kadar taşıyan su akıntısı tamamen kesilmiş yada son derece azalmıştı. 7 8 Tersi etkiler ise ekvator çevresinde yaşanmaktaydı. Avrupa kalın buz tabakalarına gömülürken ekvator bölgesinde yağışlar durma noktasına gelmiş, aşırı sıcaklar yüzünden çöl etkisi başlamıştı. Yaşanabilecek bölgeler ancak ve ancak sıcak ve soğuk arasındaki geçiş bölgeleriydi. Günümüzde ‘Büyük Kayış’ DURMA NOKTASINA DOĞRU İLERLEMEKTEDİR ve sonuçları yukarıda bahsedilenlerden farklı olmayacaktır. Kısa bir süre içerisinde içerisinde Dünya üzerinde başta Kanada, ABD, İngiltere, İzlanda, Fransa, İskandinav ülkeleri ve Almanya olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri daimi yağan kar örtüsü ile kaplanmaya başlayacaktır. Süreç başladıktan sonra ‘lamba’ örneğinde olduğu gibi durdurmanın imkanı yoktur. Yaklaşık 3 milyar insan donarak ölme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Hayatlarını devam ettirebilenler içinse yiyecek bulma imkanı yok gibidir. Bu noktada geriye tek bir çare kalmaktadır: Her devlet kendi halkını, daha doğrusu bir kısmını yaşanabilir bölgelere doğru kısa süre içerisinde nakil etmek zorunda kalacaktır. Dünya gerek soğuğa terkedilen insanlar için gerekse çok daha dar alana sıkşmış milyarlarca insan için en az binyıl boyunca çok zor olacağı kesin olup sonrasına dair tahmin yapmak zordur. ‘Büyük Kayış’ neden dönmesine son verir, bu sona yakın olduğumuzu nereden biliyoruz? İşte tam bu noktada ‘Küresel Isınma’ ve etkileri devreye giriyor. Tekrar ‘lamba’ örneğimize geri dönecek olursak, hatırlarsanız lamba için bir geçiş süreci olmadığından sadece ‘yanma’ ve ‘yanmama’ halleri olduğundan fakat her iki sürece iten nedenler olduğundan bahsetmiştik. Küresel ısınma bu nedenlerin başında gelmektedir, zira ‘Büyük Kayış’ı durma noktasına iteleyen kuvvet her yıl sürekli eriyen Kuzey Buz Denizi’nden Atlantik Okyanusuna doğru gelen soğuk sudur. Başka bir deyimle eriyen buzların oluşturduğu yeni akıntının mevcut ‘Büyük Kayış’ akınıtısına son verecek şekilde çalışıyor olmasıdır. ‘Büyük Kayış’ döngüsünde Atlas Okyanusu’nun Gronland bolgesinde akıntının dibe doğru inme sebepleri arasında suyun soğumasının yanında tuzluluk oranının artması, dolayısı ile yoğunluğunun da artması vardır. İngiltere açıklarında nemini havaya bırakan sıcak su hem soğumakta hem de tuz miktarı artmaktadır. Halbuki küresel ısınma sonucu Kuzey Buz 8 9 Denizi’nden eriyerek gelen su tuzsuz, yoğunluğu düşük bir sudur. Bu durumda suyun tuzluluk oranı düşmekte dibe ilerleme isteği de azalmaktadır. Bilimsel delillerimiz var mı, bahsedilenler sadece bir varsayımdan mı ibaret? Başta ABD hükümet kontrolünde yürütülen araştırmalar olmak üzere, üniversiteler, özel üniversiteler ve diğer devletlerin yaptıkları bilimsel çalışmalar ‘Küresel Isınma’yı net bir şekilde ortaya koymaktadır, bu şüphe götürmez bir gerçektir. NASA bünyesinde bulunan Goddard Institute for Space Studies (giss.nasa.gov) çalışmalarında James Hansen adıyla yer alan bir makalenin sonuç bölümünde şu cümleye yer verilmiştir: ‘... which have an additional human-made forcing of about 3 W/m2 in the next 50 years, provide a useful warning about the potential for human-made climate change’ yada Türkçe karşılığı ile: ‘insanlar tarafından önümüzdeki 50 yıl içerisinde metrekare başına 3 Watt’lık bir enerji salınacaktır ki bu bize insan eliyle iklim değişikliği konusunda ciddi uyarılar vermektedir.’ Bir başka NASA alt kuruluşu olan Earth Observatory (earthobservatory.nasa.gov) ‘Küresel Isınma’yı duyururken ‘Our Warming Planet’ (Isınan Dünyamız) başlığını kullanmıştır. Makalenin ilerleyen bölümlerinde küresel ısınma sonrası meydana gelebilecek olaylara değinilmiş (denizlerin yükselmesi, fırtınalar, bazı bitki ve hayvan türlerinin yokolması, salgın hastalıklar), şu cümleye yer verilmiştir: ‘As far as human health is concerned, those hit hardest will probably be residents of poorer countries that do not have the funds to fend against changes in climate.’ yada Türkçe karşılığı ile ‘İnsan sağlığını dikkate aldığımızda iklim değişiklikleri neticesinde en fazla zararı daha fakir toplumlar (devletler) görecektir.’ SONUÇ Yazımız boyunca her ne kadar bilimsel verilerle birlikte olası senaryolara yer vermekle birlikte elimizde mevcut olan kesin veriler şu şekilde özetlenebilir: - Dünyamız ısınmaktadır, bu ısınmayı insanoğlu bizzat kendi desteklemektedir. Kuzey Kutup bölgesin de buzlar sürekli erimekte ve Atlantik Okyanusuna taze (tuzsuz) soğuk su bırakmaktadır. Taze kutup sularının ‘Büyük Kayış’ı yavaşlattığı tespit edilmiştir ve ‘Büyük Kayış’ Avrupa ve Doğu Amerika’ya hayat veren nemli ılık havayı taşıyan sistemdir. - ABD ‘Küresel Isınma’yı geciktirebilmek veya yavaşlatabilmek için önemli fonlar ayırmaktadır. G. Bush hükümeti daha yeni ’10 yıllık stratejik’ plan devreye sokmuştur. 9 10 - Nasa Earth Observatory ‘Küresel Isınma’yı Dünya için yegane tehdit olarak tanımlamaktadır. Küresel ısınmanın tüm Dünya’yı yeni bir buzul çağına sürüklemesi konusunda pekçok makale mevcut olmakla birlikte KISA VADEDE yeni bir buzul çağı gelmese bile önümüzdeki 4050 yıl içerisinde ciddi iklim değişiklikleri meydana geleceği ABD resmi sitelerinde yer almaktadır. Görünen o ki, fosil yakıtlarına devam ettiğimiz sürece yakın vadede iklim değişikliklerinden ve olası yeni buzul çağından kaçış yolu yoktur, hatta tüm bu yakıtları BUGÜN terketsek bile yine de EN KÖTÜ senaryonun gerçekleşme olasılığı korkutucu boyutlardadır. Dünya’nın gelecek 50 yılı içerisinde büyük değişiklikler beklenirken, hesaplarını ve planlarını bir asır ötesine taşıma gayretinde olan ABD gibi bazı ülkelerin bu konularda EN KÖTÜ senaryoya göre tedbir almamış olmadığını düşünmek hayal olur. Irak savaşı sebepleri arasında ABD’nin enerji kaynaklarının yakın vadede tükeneceği öngörüldüğünden Ortadoğu petrol bölgesine yerleştiği gösterilirken, olası yeni bir buz çağı veya büyük iklim değişiklikleri sonrası için strateji geliştirmediğini varsaymak ABD küresel politikalarına oldukça yabancı kalındığı manasına gelir. Bu durumda manzara oldukça korkutucudur. En kötü senaryo dikkate alındığında çok yakın vadede başlayacak yeni buzul çağı ile birlikte Kanada, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde önümüzdeki 1000 ile 100.000 yıl boyunca yağan karlar asla erimeyecek, sürekli kar yağışı ile kalınlaşan bir buz tabakası ile örtülecektir. Ekvator bölgesinin de aşırı sıcak olmasıyla birlikte ancak geçiş bölgelerinde insanoğlu yaşama imkanı bulabilecektir. Sizce ABD’nin Ortadoğu ile yakın ilgisi SADECE ‘enerji kaynağı elde etme’ bazlı olabilir mi? Sebeplerden birisi olabilir, ama ‘SADECE’ kelimesi sorumuzun cevabını oldukça basite indirgemekte: Hayır. 10 11 Yayın Listemiz Aşağıdaki e-Kitap ve programlar sizin için hazırlanmıştır. www.yorumsuz.netteyim.net’den ücretsiz indirebilirsiniz !. _______________________ Düşüncenin Yeni Dünyası yorumsuz www.yorumsuz.netteyim.net _______________________ Yeni [e-Kitap] AVRUPA BİRLİĞİ VE KÜRESELLEŞME BAĞLAMINDA CHRISTENDOME KAVRAMI Yeni [e-Kitap] MARDUK ya da KAOS [Astroloji-Program] Astro Yükselen Yeni Yeni [e-Kitap] GİZ’li Gülşen 1 Yeni [e-Kitap] Depresyon Yeni [e-Kitap] Psikospritüel Kriz [Astroloji-Program] Yıldızlar Altında [Yeni] Yeni Yeni [e-Kitap] Aynadaki Evren Yeni [e-Kitap] Din’i Anlamada Reform [e-Kitap] Tao’cu Uygulamanın Temelleri (Kültür Serisi-1) [e-Kitap] En Büyük Sır- İlluminati Şeytani Bilinci [e-Kitap] MARDUK “Yakın Gelecek” mi? [e-Kitap] Metafizik Mucizeler ya da Yanılgılar [e-Kitap] Kur’an-ı Kerim Meali (Microsoft Reader formatında) [e-Kitap] Hz.İbrahim’in Mirası Hz.Musa’nın Asa’sı ve KUNDALİNİ [e-Kitap] Dik Bahçene Solayım! [e-Kitap] Uzaylılar [e-Kitap] Düşünen Beyinlere Hiç Okunmamış Yazılar II [e-Kitap] Sonsuzluğu kucaklamış aşkın sembolü Hallac-ı Mansur [e-Kitap] Din, Maneviyat, Psikoloji, Psikiatri [e-Kitap] İbn Arabi ile ilgili araştırma Serüvenim [e-Kitap] Evrenin Sırları [e-Kitap] Etkili Sözler III [e-Kitap] Beynimizi Kim Kullanıyor ? [e-Kitap] Yorumsuz Katalog (Güncellendi) [e-Kitap] Zamansızlık (timelessness) [e-Kitap] Hangi Evreni Algılamaktayız? 11 12 [e-Kitap] Gönül Uyandırma [e-Kitap] Kıyametin Deşifresi [e-Kitap] Yorumsuz Katalog [e-Kitap] Çağdaş Bakışla Allah [e-Kitap] Taş’taki Güç... Mutluluğunuz için... [e-Kitap] Etkili Sözler II [e-Kitap] Çağdaş Bakışla Cennet, Cehennem [e-Kitap] Rüya Yorumu [e-Kitap] Kader Gerçeği [e-Kitap] Evrensel Sırlar [e-Kitap] Rüyanın Dışındaki Rüya [Astroloji-Program] Canopus [e-Kitap] Düşünen Beyinlere Hiç Okunmamış Yazılar [e-Kitap] Holografik Beyin ve Evren [e-Kitap] Mesajlar I [e-Kitap] Uzaylıların İçyüzü [e-Kitap] Tanrı yok Allah var [e-Kitap] Reenkarnasyon Aldatmacası [e-Kitap] Astroloji-Yeni Millennium’un Popüler Bilimi [Astroloji-Program] Planetium [e-Kitap] Modern Bilim ZİKİR’i Keşfetti [e-Kitap] Etkili Sözler I [e-Kitap] Yıldızların Altında [e-Kitap] Çağdaş Bakışla Din [Astroloji-Program] PopHR [Kullanım kılavuzu] PopHR Rehber v.2 _______________________ Düşüncenin Yeni Dünyası Yorumsuz www.yorumsuz.netteyim.net _______________________ 12