İSRAİL SORUNU SÖZLÜĞÜ Güncellemeler Devam Etmektedir (0-9) 181 No’lu Karar: BM Genel Kurulu’nun, Filistin topraklarında Filistin ve İsrail olmak üzere iki devlet kurulmasını sağlayan 29 Kasım 1947 tarihli kararı. “Taksim Yasası”, “Taksim Planı” şeklinde de ifade edilir. Karar gereği Filistin topraklarının yüzde 56’sı İsrail’e, yüzde 44’ü de Filistin’e verilmiştir. Oylamaya katılan 56 ülkeden 33’ü plan lehine oy kullanmıştır. O dönemde Yahudiler 650 bin nüfusa sahipken Filistinlilerin nüfusu 1 milyon 300 bin civarındadır. 181 No’lu Karar’la hukuki anlamda bir devlet ilk ve son kez BM eliyle kurulmuştur. 1860 No’lu Karar: 1948 Arap-İsrail Savaşı: İsrail, bağımsızlığını ilan ettikten birkaç saat sonra Mısır, Ürdün, Suriye, Suudi Arabistan ve Irak’tan oluşan Arap Birliği’nin İsrail’e karşı başlattığı savaştır. “Birinci Arap İsrail Savaşı” olarak da bilinir. Başta Araplar lehine görünen savaş, Batıdan ve dahası Sovyetler Birliği’nden yardım alan İsrail’in galibiyetiyle sonuçlanmıştır. Savaş sonucu Ürdün Batı Şeria’ya, Mısır da Gazze Şeridi’ne asker yığmıştır. İsrail ise Sina Yarımadası’nın büyük bir bölümü ile Kudüs’ün batısını işgal ederek, 1947’de yüzde 56 olan toprak miktarını yüzde 78’e çıkarmıştır. Doğu Kudüs ise Ürdün’ün kontrolüne geçmiştir. Ayrıca savaş ve işgal nedeniyle 1 milyon civarında Filistinli, “mülteci” durumuna düşerek günümüze kadar uzanan büyük mülteci probleminin ilk mağduru olmuştur. (bkz: Batı Şeria) (bkz: Gazze Şeridi) (bkz: Doğu Kudüs) (bkz: Sina Yarımadası) (bkz: Mülteci Sorunu) (bkz: Arap-İsrail Savaşları) 1967 sınırları: Altı Gün Savaşı öncesinde İsrail’in sahip olduğu sınırlara atfen kullanılan tabir. Bugün BM tarafından da resmen kabul edilen ve hem El-Fetih hem de HAMAS kanadının çözüm tezlerinin temelini oluşturan İsrail sınırlarıdır. Bu sınırlara dönülmesi halinde İsrail’in Gazze Şeria ve Batı Şeria’nın tamamından çekilmesi gerekmektedir. 1967 sınırları Filistinli grupların çözüm tezlerinde “İsrail 1967’de işgal ettiği Gazze Şeridi ve Batı Şeria topraklarını iade etsin; doğu ve batı şeklinde ikiye bölünmüş Kudüs’ün doğusu (Mescid-i Aksa dahil) başkenti olan bağımsız Filistin devleti tanınsın” şeklinde özetlenebilecek ifadelerle yer almaktadır. (bkz: Altı Gün Savaşı) 242 No’lu Karar: BM Güvenlik Konseyi’nin Altı Gün Savaşı’nın ardından 22 Kasım 1967’de aldığı ve günümüzde İsrail’in devletlerarası hukuk anlamında da “işgalci” statüsünde değerlendirilmesine sebep olan karar. Kararda “Ortadoğu’da kalıcı ve adil bir barışın sağlanması” çağrısı yapılırken, bunun sağlanması için “Bölgedeki tüm devletlerin güvenli ve tanınmış sınırlar dâhilinde varolma hakkına saygı duyulması” ile “İsrail’in son savaşta (Altı Gün Savaşı) işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesi” öngörülmüştür. (bkz: Altı Gün Savaşı) 338 sayılı kararı: 478 No’lu Karar: İsrail’in Kudüs’ü bütün olarak başkent ilan ettiği Kudüs Yasası hakkında BM Güvenlik Konseyi tarafından verilen ve “Geçersizdir, kanuni bağlayıcılığı yoktur ve vakit kaybetmeden iptal edilmesi gerekmektedir” ifadelerini içeren karar. 20 Ağustos 1980’de ret oyu olmaksızın 14 kabul ve 1 çekimser (ABD) oyla kabul edilmiştir. Ayrıca bu karar gereğince BM’ye üye devletlerin İsrail’e yaptırım amacıyla Kudüs’teki büyükelçilerini çekmeleri gerekmektedir. Ağustos 2006’da Kudüs’teki İsrail büyükelçiliklerini çekeceğini açıklayan Kosta Rika ve El Salvador’dan başka BM üyesi hiçbir devletin Kudüs’te büyükelçiliği kalmamıştır. (bkz: Kudüs Yasası) (bkz: Doğu Kudüs) (A) Abdülaziz Rantissi (1947-2004): Şeyh Ahmet Yasin’le birlikte HAMAS’ın iki kurucusundan biri olan doktor. Modern İsrail’in Yafa kenti yakınlarındaki Yibna’da dünyaya gelen Dr. Rantissi, 1948 Arap İsrail Savaşı’ndan sonra ailesiyle birlikte Gazze Şeridi’ne göç etmiştir. Mısır İskenderiye Üniversitesi’nde pediatri ve genetik eğitimi almış, bölümünü birincilikle bitirmiştir. Mısır’da Müslüman Kardeşler hareketine katılan Abdülaziz Rantissi, 1976’da Gazze’ye dönerek Gazze İslam Üniversitesi’nde parazitoloji ve genetik dersleri vermeye başlamıştır. Şeyh Ahmet Yasin’le birlikte birinci İntifada’yı ateşleyenler arasında yer alan Rantissi, sağ kolu olarak görev aldığı Şeyh Ahmet Yasin’in şahadetinin ardından HAMAS’ın başına geçmiştir. Ne var ki tıpkı Şeyh Ahmet Yasin gibi o da İsrail apaçi helikopterlerinin arabasına ateş açması sonucu arabada bulunan 27 yaşındaki oğlu ile birlikte şehit olmuştur. (bkz: Şeyh Ahmet Yasin) (bkz: HAMAS) Abu Mazen: (bkz: Mahmud Abbas) Ahad Ha’am: (bkz: Siyon Aşıkları) (bkz: Theodore Herlz) Ahmet Yasin: (bkz: Şeyh Ahmet Yasin) Akka: İsrail’in kuzeyinde Akdeniz’e kıyısı olan ve Müslümanlar ile Hıristiyan, Dürzi ve Yahudilerin birlikte yaşadığı İsrail kenti. Napolyon’a Osmanlı veziri Cezzar Ahmet Paşa tarafından ilk mağlubiyetinin tattırıldığı kent olarak da bilinen Akka, 1517’den 1918’e kadar Osmanlı himayesinde kalmış; bu tarihten sonra İsrail devleti ilan edilene kadar İngilizlerce idare edilmiştir. Nüfusu 45 bin civarındadır. Al-Kataib al-Lubnaniyya The largest and most important Christian-Maronite party in Lebanon. Founded in 1936 by Pierre Gemayel as a vigilante youth movement dedicated to the preservation of a Christian Lebanon, it later developed into a political party with a sophisticated and elaborate organization and a quite complex concept of the Lebanese entity and its problems. “Alçak koltuk” krizi: Kurtlar Vadisi’nde İsrael ajanlarının bebek hırsızı olarak gösterildiği bölüme tepki olarak İsrail Dışişleri Bakan yardımcısı Danny Ayalon’un Türk Büyük elçisi Oğuz Çelikkol’u alçak koltuğa oturtması ve gazetecilere İbranice “Bizim yüksek, onun daha alçak bir koltukta oturduğuna dikkat çekerim” demesi üzerine Ankara ve Tel Aviv arasında yaşanan kriz. (bkz:Danny Ayalon) (bkz. Oğuz Çelikkol) Aliya: Dünyanın muhtelif coğrafyalarında yaşayan Yahudilerin tedricen Filistin topraklarına göç etmeleri/ettirilmeleri işlemidir. Üç dalgayı ihtiva eder: Birinci dalgada 1882-1891 yılları arasında 30 bin Yahudi, 1904-1914 yılları arasında gerçekleşen ikinci aliyada 40 bin Yahudi Filistin topraklarına göç etmiştir. 1919-1923 yılları arasında 35 bin Yahudi’nin göçtüğü üçüncü dalga ile birlikte Yahudiler “bağımsız devlet” hayaline iyice yaklaşmıştır. (5 Aliya) (bkz: Yahudi Yerleşimleri) Altı Gün Savaşı: İsrail ile Mısır, Ürdün ve Suriye arasında 5 Haziran 1967’de başlayan ve altı gün süren savaşın adıdır. “Üçüncü Arap-İsrail Savaşı” adıyla da bilinir. Savaş boyu Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Fas, Tunus ve Cezayir Arap ittifakına asker ve silah yardımında bulundu. ABD ve İngiltere’nin İsrail tarafına “resmi” bir yardımı yok gibi görünse de hem çatışma dışı hem de çatışma içi askeri yardımlarda bulundukları daha sonraki süreçte ortaya çıktı. Savaşın neticesinde Araplar dehşet verici boyutlarda askeri kayıpla karşılaşırken, İsrail, topraklarını 4 katına çıkararak savaşın galibi olmuştur. Gazze Şeridi, Sina Yarımadası, Şarm el-Şeyh, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Colan Tepeleri’ni işgal eden İsrail’in bu işgali, savaştan kısa süre sonra BM Genel Kurulunun 242 No’lu kararıyla tescillenmiştir. Günümüzde İsrail’in hem fiilen hem de hukuken “işgalci” statüsünde sayılması işte bu karar sebebiyledir. (bkz: Arap-İsrail Savaşları) (bkz: 242 No’lu Karar) (bkz: Doğu Kudüs) (bkz: Gazze Şeridi) (bkz: Batı Şeria) (bkz: Colan Tepeleri) (bkz: Süveyş Bunalımı) (bkz: Sina Yarımadası) Arap Birliği (Arap Ligi):Siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliğini tesis etmek ve ortak politikalar belirlemek amacıyla Mısır, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan, Suriye, Lübnan ve Yemen tarafından 22 Mart 1945 tarihinde kurulan bölgesel örgüt. Türkiye’nin gözlemci statüsünde bulunduğu birliğin genel sekreteri Amr Musa’dır. Bugün 22 üyesi bulunan Arap Birliği’nin Başkenti Kahire’dir. Örğütün en aktif ve en güçlü üyesi olarak kabul edilen Mısır’ın üyeliği, 1979’da İsrail ile Camp David antlaşmalrını imzalaması sebebiyle, 23 Haziran 1989 tarihinde Fas'ın Kazablanka şehrinde toplanan Arap Birliği zirvesi'ne resmen davet edilmesine kadar askıya alınmış ve örğütün merkezi Tunus’a kaydırılmıştır. (bkz: Arap Birliği Zirvesi) Arap Birliği Zirvesi: Arap İsrail Savaşları: 1948’deki Arap İsrail Savaşı, 1956’daki Süyevş Bunalımı ve 1967’deki Altı Gün Savaşı gibi, bir tarafta İsrail’in diğer tarafta Arap ittifakının yer aldığı savaşların genel adıdır. (bkz: Arap İsrail Savaşı) (bkz: Süveyş Bunalımı) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: Yom Kippur Savaşı) Ariel Şaron (1928-…): İsrail’deki mevcut iktidar partisi Kadima’nın kurucusu Yahudi politikacı. Sabra ve Şatilla Katliamı ile İkinci İntifada’nın ateşlenmesine sebep olan El Aksa provokasyonu ile hafızalarda yer edinen Şaron, Lübnan İşgali sırasında Savunma Bakanı görevindeyken, Mart 2001’den Nisan 2006’ya kadar İsrail Başbakanı sıfatını taşımıştır. Sabra ve Şatilla Katliamına göz yumması nedeniyle “Beyrut Kasabı” adıyla anılmaktadır. İsrail’in Gazze’den çekilme kararını veren kişi olduğu için aşırı sağcı kesimin sert eleştirilerine muhatap olmuştur. 4 Ocak 2006’da beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılan Ariel Şaron halen bitkisel hayattadır. (bkz: Sabra ve Şatilla Katliamı) (bkz: İntifada) Arthur James Balfour (1848-1930): Filistin topraklarında kurulacak İsrail devletinin temellerini attığı Balfour Deklarasyonu ile bilinen İskoç politikacı. İrlandalılara yönelik sert tavrı nedeniyle “Kanlı Balfour” şeklinde anılmaktadır. (bkz: Balfour Deklarasyonu) Avigdor Lieberman(1953- ): 3. Aliya ile Kişinev’den 1978 yılında İsrail’e göç eden Aşırısağcı politikacı. 1983-88 yılları arasında Ulusal İşçi Birliği’nin Kudüs Sekreterliğine yapan Lieberman, 19931997 yılları arasında Benjamin Netanyahu liderliğinde Likud Partisinin Genel Sekreterleğini yaptı. 1999 yılında aşırı sağ yelpaze’de bulunan “Evimiz Israil” partisini kurdu.Türkiye ile yaşanan krizin baş sorumlusu olan Lieberman bugün Dışişleri bakanlığı görevini yürütmekte. (bkz: Aliya) (bkz. Benjamin Netanyahu) (bkz.Evimiz İsrail) (bkz. Likud) Avi Shlaim(1945-...):Oxford Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü profesörü ve İsrail tarihine eleştirel bakış açısıyla değerlendiren Yeni Tarihçiler grubunun önde gelen üyelerinden biri. Shlaim'in The Guardian gazetesinde düzenli olarak makaleleri yayınlanmaktadır ve kendisi, Aralık 2009 tarihinde İsrail'in Gazze Savaşı'nı kınayan bir açık mektuba imza atmıştır. Aşkenaz veya Aşkenazi: İbranice’de bugünkü Almanya topraklarını tanımlayan sözcük. Ortaçağda bu bölgede yaşayan Yahudiler bu isimle anılmaya başlanmıştır. Bugün dünya yahudi nufüsünun çoğunluğu oluşturan Aşkenaz yahudileri Yidiş’çe konuşur. (bkz: Yidiş) Anti-semitism: Etnik ve ırksal alamda yahudi kimliğine duyulan nefret olarak tanımlanır. 'Anti-Semitizm' kelime olarak ilk defa Viyanalı gazeteci William Marr tarafından 1879 yılında kullanıldı. (bkz: William Marr) Amerika Yahudileri :İsrail’den sonra en çok yahudi yaşadığı ülke.. Amerikalı Filistinliler : Amerika’da en büyük üçüncü Arap toplumunu oluşturan Filistinliler yoğun olarak Chicago’da yaşamaktadırlar. 60.000 ile 100.000 arasında Arap kökenli Amerikalının yaşadığı Chicago’da Arap nüfusun %70’ini Filistinliler oluşturmaktadır. Geri kalan %30’luk oranın içinde ise Ürdünlüler, Lübnanlılar, Yemenliler ve Iraklılar vardır. Chicago’da yaşayan Filistinliler doktorluk ve mühendislik gibi değişik meslek dallarında çalışmaktadırlar. Chicago’da Arap nüfusunu temsil eden çok sayıda örgüt bulunmaktadır. Sayıları 142’yi bulan bu örgütler Ortadoğu Barış Süreci’ne yönelik olarak seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Ayrıca Filistin’e eğitim, yatırım ve ekonomik programlar yoluyla yardım etmektedirler. Ayetullah Ruhullah Humeyni: Abu Za’abel Katliamı: (12 Şubat 1970): İsrail uçakları Mısır sınırındaki Abu Za’abel’i havadan bombaladılar. Saldırıda hedef seçilen bir fabrikadaki 70 işçi öldü. Auto-emancipation: (B) Balad : Balfour Deklarasyonu: İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un Siyonist lider Lord Rothschild’e gönderdiği ve “Ülkedeki öteki sakinlerinin medeni ve dini haklarının ihlal edilmemesi kaydıyla, Filistin topraklarında kurulacak bir Yahudi devletine İngiliz hükümetinin destek vereceği” taahhüdünü taşıyan 2 Kasım 1917 tarihli mektuptur. Deklarasyon daha sonra Fransa, İtalya ve ABD tarafından da desteklenmiştir. İsrail’in Ortadoğu’daki varlığının en önemli dönüm noktalarından biridir. (bkz: Skyes-Picot Antlaşması) (bkz: Arthur James Balfour) Barack Hussein Obama Jr: Barış İçin Toprak: (bkz: 242 No’lu Karar) Batı Şeria: Batı, kuzey ve güneyinde İsrail, doğusunda ise Şeria Nehri ve Lut Gölü ile çevrili 7157 m2’lik bölge. 1948 Arap-İsrail Savaşı’nın ardından Ürdün tarafından ilhak edilmiş, 1967’deki Altı Gün Savaşı’yla birlikte İsrail işgaline maruz kalmış ve 1988’de Ürdün’ün bölgedeki tüm haklarını FKÖ’ye devretmesiyle Filistin idaresine geçmiştir. Bölgenin İsrail işgali altında olduğu BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu ile Uluslararası Adalet Divanı tarafından resmen kabul edilmektedir. Kağıt üzerinde pozitif hukuk anlamında hiçbir devlete ait değildir. Nüfusun yüzde 75’i Müslüman, yüzde 17’si Yahudi, yüzde 8’i Hıristiyan’dır. Müslüman nüfusun 2,5 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Batı Şeria şehirleri: Ariel, Beytüllahim, Cenin, Eriha, Doğu Kudüs, Modi’in Illit, Nablus, Kalkilya, Ramallah, Tulkerm, El Halil. Oslo Görüşmelerinin ikincisinde varılan uzlaşma ile Batı Şeria bölgesi A, B ve C olmak üzere üç parçaya ayrılmıştır. Buna göre: A bölgesi: Batı Şeria’nın yüzde 7’sine tekabül eden ve Filistin Özerk Yönetiminin sorumluluğuna bırakılan topraklardır. Eriha, Nablus, Ramallah, Cenin, Tulkerm, Kalkiliya ve Beytüllahim kentleri ile El Halil’in bir bölümünü kapsar. B bölgesi: Yönetimi Filistin’e, güvenliği İsrail’e bırakılan ve Batı Şeria’nın yüzde 24’lük kesimini ifade eden bölge. Daha çok bölgenin orta kısımlarını ifade eder. C bölgesi: Bütünüyle İsrail’e tevdi edilen, altı aylık aralıklarla tedricen B bölgesine dönüştürülmesi öngörülen ve Yahudi yerleşimcilerin çoğunlukta olduğu topraklardır. Batı Şeria’da en büyük sorun Yahudi yerleşimciler sorunudur. İşgal rejimi tarafından buraya peyderpey yerleştirilen bu yerleşimciler yüzünden Batı Şeria’da huzur ve refah tesis edilememekte, müzakereler sürekli tıkanmaktadır. (bkz: 1948 Arap-İsrail Savaşı) (bkz: Oslo Görüşmeleri) (bkz: Batı Şeria ve Gazze Şeridi Geçici Antlaşması) (bkz: Yahudi Yerleşimleri) Batı Şeria Duvarı: (bkz: Utanç Duvarı) Batı Şeria ve Gazze Şeridi Geçici Antlaşması: İkinci Oslo Görüşmeleri’nde benimsenen ilkeleri ihtiva eden antlaşmadır. Antlaşmayla göre Batı Şeria’nın A, B ve C adıyla üç bölgeye ayrılması, İsrail’in Batı Şeria’daki bazı kentlerden çekilmesi ve ortak güvenlik amaçları için bir İsrail-Filistin Güvenlik Konseyi kurulması kararlaştırılmıştır. Görüşmelerde İsrail’i temsil eden İzak Rabin, antlaşmaların imza edilmesinden kısa süre sonra aşırı sağcı bir Yahudi tarafından öldürülmüştür. (bkz: Oslo Görüşmeleri) (bkz: İzak Rabin) Batı Şeria’da Mülteciler: BM’de kayıtlı yaklaşık 579.987 mülteci nüfusunun dörtte biri, Batı Şeria’da bulunan toplam 20 kampta yaşamaktadır. Bu kampların %70’i Batı Şeria’nın kasaba ve köylerinde bulunmaktadır. Batı Şeria, UNRWA’nın görev yaptığı yerler içinde en çok kampın bulunduğu bölgedir. Bununla birlikte Batı Şeria’nın en büyük kampının nüfusu Gazze’nin en küçük kampının nüfusuna eşittir. 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşması’nın ilgili maddeleri gereğince, Batı Şeria’daki kamplar farklı kontrol bölgelerine ayrılmıştır. Kalandia Kampı İsrail’in tam kontrolü altında olması öngörülen C Bölgesi kapsamına sokulmuştur. 6 kamp; Deir Ammar, Al-Jalzon, Al- Fawwar, Arroub, Al-Faraa ve Noor Shams Kampları Filistin-İsrail ortak yönetimindeki B bölgesinin, geri kalan kamplar ise Filistin Yönetimi’nin tam otoritesi altındaki A bölgesinin kontrolüne bırakılmıştır. 1998 yılında imzalanan Wye River Memorandumu’ndan sonra Faraa ve Noor Shams kamplarının A bölgesinin yönetimine verilmesiyle Filistin Yönetiminin tam kontrolünde bulunan kamp sayısı artmıştır. Kamplarda bulunan mülteciler, İsrail’in güvenlik bahanesiyle uyguladığı yaptırımlar nedeniyle çok zor koşullarda yaşamaktadırlar. Büyük ölçüde İsrail’e gidip çalışabilen Filistinlilerin kazançlarıyla yaşamlarını sürdürmektedirler. İşsizliğin giderek arttığı kamplarda, sosyo-ekonomik koşullar da giderek kötüleşmektedir. Eğitim ve sağlık alanında çok önemli sorunlar yaşanmaktadır. Hastane sayısı yetersizdir. Batı Şeria kampları aktif sosyal birimler olarak tanımlanabilir. UNRWA’nın sürdürdüğü programların yanında, kamp sakinlerinin kendilerinin yürüttüğü sosyal hizmet aktiviteleri de vardır. Ayrıca, UNRWA sponsorluğunda çalışan 15 kadın program merkezi, 10 toplum rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır. Filistinli sivil toplum örgütlerinin yanında, Filistin Yönetimi Bakanlıkları da Batı Şeria’da etkin sosyal hizmetler yürütmektedir. Bernard Lewis: Beşer Esed : Benyamin Netanyahu (1949-…): Likud Partisi genel başkanı aşırı sağcı ve dini siyasete alet etmeyi huy edinmiş dokuzuncu İsrail Başbakanı politikacı. Wye River’da mutabakata varıldıktan sonra ülkesine dönüp bu mutabakatta ABD’nin baskısıyla bulunduğunu ve alınan kararlara katılmadığı belirtmiştir. Genel olarak “müzakere”, “barış”, “antlaşma”, “geri çekilme” gibi kelimelerden nefret eden Netanyahu, Dışişleri Bakanlığı görevinde de bulunmuştur. (bkz: Wye River Memorandumu) Benny Morris: yeni tarihçiler kavramını ilk defa 1988 yılında kullanan kişi. 2002 yılında bu akımdan ayrıldığı açıkca beyan etmiştir. Beyrut Kasabı: (bkz: Ariel Şaron) Beyrut Katliamı (20 Temmuz 1981): Lübnan’ın başkenti Beyrut’a hava saldırısı düzenleyen İsrail jetleri, 300 sivili öldürdü. Yüzlerce sivil aynı saldırıda yaralandı ya da sakat kaldı... Beytüllahim: İsa Aleyhisselam’ın doğum yeri olarak kabul edilen Batı Şeria kenti. Batı Şeria’nın Filistin kontrolündeki kenti, Kudüs’ün yaklaşık 10 km güneyinde yer almaktadır. Tıpkı Kudüs gibi sadece Müslümanların değil Hıristiyanların da kutsal saydığı ve dikkat ve hassasiyetle takip ettikleri bir şehirdir. Filistinli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Beytüllahim, hızla azalan Hıristiyan nüfusuyla da dikkat çekmektedir. Bugün 30 bin civarı insanın yaşadığı kentte 1998 yılında Hıristiyan nüfusun oranı yüzde 13 iken 2005 yılında bu rakam yüzde 20 olarak tespit edilmiştir. (bkz: Mülteci Sorunu) Beta Israel: Bugün birçoğunun İsrail'de yaşadığı Etiyopyalı Yahudiler'in adıdır. Yahudi olmayan Etiyopyalılar tarafından Amharca "Sürgündekiler" ya da "Yabancılar" anlamına gelen aşağılayıcı bir kelime olan Falaşa sıfatının kullanıldığı da görülür. Beta Israel cemaatinin %85'i 120.000 kişilik nüfusuyla İsrail'de yaşamaktadır. İsrail hükûmetince hayata geçirilen 1984'deki Musa Operasyonu (Operation Moses) ve 1991'deki Süleyman Operasyonu (Operation Solomon) ile on binlerce Etiyopyalı Yahudi İsrail'e getirtilerek Etiyopya'daki iç savaş ve kıtlıktan kurtarılmıştır. (bkz:Falaşa) Birleşik Arap Listesi Birinci Arap İsrail Savaşı: (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) Birinci İntifada: (bkz: İntifada) Bilu: Be'er Sheva: (C) Camp David Görüşmeleri: İsrail sorununun çözümü için ABD nezdinde Camp David’de yürütülen, birincisi 1978’de uzlaşmayla, ikincisi 2000’de hüsranla sonuçlanan görüşmelerin kategorik adıdır. -Birinci Camp David Görüşmeleri: 17 Eylül 1978’de Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin’in, ABD Başkanı Jimmy Carter’ın nezaretinde uzlaşmayla sonuçlanan görüşmeleridir. Camp David Sözleşmesi adıyla bilinen bu uzlaşma, altı ay sonra imzalanacak İsrail-Mısır Barış Antlaşması’nın temelini oluşturmuştur. -İkinci Camp David Görüşmeleri: 27 Temmuz 2000’de ABD Başkanı Clinton’ın “çabalarıyla” gerçekleştirilen zirvede, İsrail Başbakanı Ehud Barak, “Filistin devletinin bağımsızlığı, Batı Şeria’dan çekilme ve buradaki Yahudi yerleşimlerinin geleceği ile Filistinli mültecilere tazminat” konularında tavizler vermeyi kabul etmiş; ancak Yaser Arafat, Barak’ın “Kudüs’ün tamamında İsrail’in varlığını kabul edin” şeklindeki “işgale devam” şartını reddetmiştir. Görüşmeler böylelikle sonuçsuz kalmıştır. (bkz: Menahem Begin) (bkz: İsrail-Mısır Barış Antlaşması) (bkz: Ehud Barak) (bkz: Yaser Arafat) Cebaliye: Gazze Şeridi’nde Gazze şehrinin 4 km kuzeyinde bulunan Filistin şehri. Nüfusu 2006 verilerine göre 83 bin kişidir. (bkz: Cebaliye Mülteci Kampı) Cebaliye Mülteci Kampı: Cebaliye’nin kuzeyinde bulunan Filistin mülteci kampı. Filistin Merkez Büro’nun 2006 rakamlarına göre kampta 94 bin mülteci yaşamaktadır. 1,4 km2’lik alanıyla dünyanın en yoğun nüfus dağılımına sahip yerlerinden biridir. (bkz: Mülteci Sorunu) Celile: Hukuki olarak İsrail topraklarının üçte birine tekabül eden Şeria Nehri’nin hemen batısındaki İsrail kenti. Yoğun Arap nüfusla birlikte Dürzilerin de yoğunlukla yaşadıkları yerlerden biridir. 1,2 milyon civarındaki nüfusun yüzde 46’sını Yahudiler oluştururken kalan kısmın nüfusa oranı yüzde 54’tür. Kent, 2006’daki Otuz Üç Gün Savaşlarında Hizbullah’ın yoğun bombardımanına maruz kalmış bölgelerin başında gelir. (bkz: Otuz Üç Gün Savaşı) Cemal Abdülnasır (1918-1970): 1952 yılında Hür Subaylar darbesiyle Mısır’ın ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Necip alaşağı eden ikinci Mısır Devlet Başkanı. Darbe sonrası pan-Arab söylem(Sosyalism ve Arab milliyetçiği) ve eylemiyle (Suveyş kanalının Millileştirilmesi ve 1958-1961 Suriye ile birlikte Birleşik Arap Cumhuriyeti) Arap alemininde kahraman olarak nitelendirilmeye başlanan fakat Arab-Israil savaşlarında yaşadığı seri hüsranlar ve Müslüman kardeşler örğütü lideri ve ideloğu Seyyid Kutubu idam ederek karizmayı çizdiren lider. Cenin: Batı Şeria’nın en kuzeyinde yer alan Filistin yönetimine bırakılmış kentlerden biri. 1997 verilerine göre kentte 35 bin Filistinlinin yaşadığı kent, İsrail’in Koruyucu Duvar Operasyonu sırasında defalarca saldırıya maruz kalmıştır. (bkz: Cenin Mülteci Kampı) (bkz: Koruyucu Duvar Operasyonu) Cenin Mülteci Kampı: Cenin şehir merkezi ve civarında bulunan ve çoğunlukla şehrin batı kısmında kurulmuş Filistinli mültecileri barındıran kampların genel adı. 12 bin kişinin yaşadığı tahmin edilen kamplar toplam 373 dönümlük bir alanı kapsar. Kampta yaşayanların yüzde 40’tan fazlası 15 yaş ve altı kimselerden oluşmaktadır. (bkz: Mülteci Sorunu) (bkz: Cenin Katliamı) Cenin Katliamı: İsrail’in 29 Mart 2002’de “terörist unsurları temizleme” gerekçesiyle Batı Şeria’nın tüm kentlerinde başlattığı operasyon kapsamında Cenin Mülteci Kampı’nda gerçekleştirilen ve binden fazla kişinin katledildiği, 2 bin kişinin yaralandığı ve bin beş yüze yakın kişinin tutuklandığı katliamın adıdır. İsrail, burada hiç beklemediği bir direnişle karşılaşmış ve neredeyse Altı Gün Savaşı boyunca verdiği kayba denk kayıp vermiştir. Direnişçiler Siyonist askerlerin bölgeye altı gün boyunca adım atamamalarını sağlamış, fakat altıncı günün sonunda mühimmatları bitince silah bırakmak zorunda kalmışlardır. Katliam sonrası BM nezdinde başlatılan araştırma-soruşturma, Şimon Peres tarafından “anti-semitizm” olarak nitelendirilmiştir. (bkz: Cenin) (bkz: Cenin Mülteci Kampı) (bkz: Batı Şeria) Colan Tepeleri: Suriye’nin güneybatı ucundaki tepelik bölge. İsrail, Lübnan, Suriye ve Ürdün ile çevrilidir. Yaklaşık 38 bin kişinin yaşadığı bölgede 19 bin Dürzi, 16 bin Yahudi ve 3 bin civarı Müslüman yaşamaktadır. Yüzölçümü bin 800 km2’dir. Altı Gün Savaşı’nda İsrail’in işgal ettiği, 1974’ten itibaren BM Barış Gücü kuvvetlerini barındıran ve aslen Suriye’nin kontrolündeki bu bölgeyi, 1981’de İsrail tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıklamıştır. 2008 yılında tarafların talebi ile Türkiye aracılığıyla İsrail-Suriye hattında dolaylı görüşmelerde bulunulan bölge üzerindeki ihtilaf halen çözülememiştir. Ancak İsrailli yetkililer, bu pazarlıklarda Colan Tepeleri’nin “Suriye’ye çoktan verildiğini” ve “İsrail tarafının şimdi bunu kendi halkına nasıl izah edeceği konusunu istişare ettiğini” belirtmektedir. Öte yandan Müslüman kamuoyu ise, İsrail’in Colan Tepeleri’ni Suriye’ye iadesi karşılığında Suriye’den HAMAS ve Hizbullah’a verdiği ya da onun vasıtasıyla verilen desteğin sona erdirilmesi ve İran’la ilişkilerin İsrail prensipleri tarafından yönetilmesi yönünde taleplerde bulunmasından endişe etmektedir. Bununla birlikte Colan görüşmeleri hakkında konuşan Suriye lideri Beşar Esed, bu tür endişelerin yersiz olduğunu, “İsrail’in kendilerinin İran’la olan ilişkilerini sorgulaması durumunda kendilerinin de İsrail-ABD ilişkilerini sorgulamaya başlayacaklarını ifade etmiştir. HAMAS Siyasi Büro Şefi Halid Meşal ise Colan ihtilafının bu tür bir antlaşmayla nihayete ermesi durumunda kendilerinin Suriye’de “barınamayacağını” açıklamıştır. Colan Tepeleri’nin, İsrail işgalini temsil eden sembolik değerinin yanısıra, üzerinde fırtınalar koparılmasının bir diğer sebebi de zengin su kaynakları nedeniyle çok verim topraklara sahip olmasıdır. Öyle ki İsrail su kaynaklarının yüzde 15’i Colan Tepeleri’nden sağlanmaktadır. (bkz: Altı Gün Savaşı) (Ç) Çifte Çevreleme: (D) Danny Ayalon: (bkz: “Alçak koltuk” krizi) Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a diplomatik teamüllere uymayan bir şekilde davranan İsrail Dışişleri Bakanı yardımcısı David Ben-Gurion (1886-1973): “Ulusun Atası” sıfatıyla anılan İsrail’in ilk başbakanı. 14 Mayıs 1948’de İsrail’in bağımsızlık bildirgesini okumuştur. Polonya doğumlu ateşli bir Siyonist olan Ben-Gurion, 1906 yılında Filistin’e yerleşmiştir. Burada gazetecilik yaparken Siyonist faaliyetleri nedeniyle Osmanlı idaresi tarafından sınırdışı edilmiştir. Daha sonra New York’a yerleşmiş ve Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz Ordusu’na katılmıştır. Bu süreçte Avrupalı Yahudilere hem “orduya katılın” propagandası yaparken hem de Filistin’e göç için yardım etmiştir. Bugünkü İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin temeli sayılan Hahanag terör örgütünün de mimarı olan David Ben-Gurion, bir diğer İsrail başbakanı olan Menahem Begin’in terör örgütü Irgun’la birlikte hareket etmiştir. Kendisine “ılımlı” görünümü vermeye çalışsa da Begin’le giriştikleri faaliyetlerde aslında ne kadar da “şahin” olduğunu ispatlamıştır. 1948’de Arap İsrail Savaşı’nda İsrail’i yöneten Siyonist lider, 1953’e kadar İsrail başbakanlığı görevini yürütmüştür. Süveyş Krizi sırasında da İsrail’in başında bulunmuş, Altı Gün Savaşı’nın ardından İsrail’in Colan Tepeleri ve Doğu Kudüs dışındaki işgal bölgelerinden geri çekilmesi gerektiğini savunmuştur. (bkz: İsrail Bağımsızlık Bildirgesi) (bkz: Haganah) (bkz: Irgun) (bkz: Menahem Begin) (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) (bkz: Süveyş Krizi) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: 1967 Sınırları) Davos: 1971 yılından itibaren yıllık olarak düzenlenen Dünya Ekonomi Forumuna evsahipliği yapan İsviçrenin Graubünden kantonunda bulunan kasaba. Başbakan Erdoğan’ın Şimon Peres’e ve Israil’e “one minute” çıkışı yaptığı yer. Deir Yasin Katliamı: Arap İsrail Savaşı’nda 9 Nisan 1948’de Siyonist terör örgütü Irgun tarafından Filistin’in Deir Yasin köyünde 254 kişinin hunharca katledildiği olayın adıdır. (bkz: Irgun) (bkz: Arap İsrail Savaşı) Deniz Meltemi Operasyonu: Gazze filosu saldırısı Diaspora: Direniş: 2006’daki Otuz Üç Gün Savaşı’nda İsrail’e karşı savaşan grubun genel adı. Başta Hizbullah olmak üzere, Lübnan’daki Emel Partisi, Lübnan Komünist Partisi ve Lübnan Ordusu ile Suriye ve İran menşeli Filistin’in Özgürlüğü İçin Halk Cephesi-Genel Komutanlığı’ndan oluşan cepheyi temsil eder. (bkz: Otuz Üç Gün Savaşı) Doğu Kudüs: 1948 Arap İsrail Savaşı’nda Ürdün tarafından ilhak edilen, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda ise İsrail tarafından işgal edilen Kudüs topraklarını ifade eder. Aslen Filistinlilere ait olan bu topraklar, İsrail’in Kudüs Yasası ile başkent ilan ettiği Kudüs toprakları içerisinde yer almaktadır. Diğer deyişle, aslında sadece Kudüs’ün batısını elinde bulunduran İsrail, Doğu Kudüs’ü de buraya katarak bütün Kudüs’ün hakimiyetinin kendisinde olduğunu iddia etmektedir. İsrail’in burayı işgal ettikten sonra gasp marifetiyle elde edilen arazilere Yahudi yerleşimcileri yerleştirmesi sorunun büyümesine yol açmıştır. 1972’de 6 bin 900 yerleşimcinin bulunduğu Doğu Kudüs’te bugün 180 binden fazla yerleşimcinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Harem-i Şerif’i de kapsayan ve “Eski Kudüs” olarak da bilinen bölge, hem Müslümanlarca hem de Yahudi ve Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen birçok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. 2006’da 430 bin olarak tespit edilen Doğu Kudüs nüfusunun yaklaşık yüzde 60’lık kısmı kentin yerlisi iken kalan kısım göçlerle şehre yerleşmiştir. Mevcut nüfusun yüzde 53’ünü Müslümanlar (tüm Kudüs Müslümanlarının yüzde 99’u), yüzde 42’sini Yahudiler (tüm Kudüs Yahudilerinin yüzde 39’u), yüzde 3’ünü ise Hıristiyanlar (tüm Kudüs Hıristiyanlarının yüzde 92’si) oluşturmaktadır. 1967 sınırlarının önemli bir öğesi olan Doğu Kudüs, Batı Şeria’nın belki de en “tartışmalı” bölgesidir. (bkz: Kudüs Yasası) (bkz: 478 No’lu Karar) (bkz: Kudüs) (bkz: 1967 Sınırları) Dökme Kurşun Operasyonu: İsrail’in 2008 sonu ile 2009 başında Gazze Şeridi’ne yönelik hava ve kara taarruzlarını içeren ve İsrail tarihinin en kanlı askeri operasyonu. İsrail-HAMAS Ateşkes Antlaşması’nda kararlaştırılan “İsrail’in ambargo ve ablukayı kaldırması” hükmüne İsrail’in riayet etmemesinin ardından HAMAS ateşkesin uzatılmayacağını belirterek İsrail’e yönelik roket atışlarında bulunmuştur. İsrail ise ateşkes antlaşması hükümlerini yerine getirmediğini gözardı ederek HAMAS’ın ateşkese devam etmemesi üzerine başlayan bu roket atışlarını “gerekçe” olarak göstermiş ve örgütün buradan tamamen ihraç edilmesi gerektiğini savunarak harekata başlamıştır. 27 Aralık 2008’de başlatılan operasyon, bilhassa kara harekatı safhasında şiddetli çatışmalara sahne olmuş ve bu noktada HAMAS’ın İsrail askerlerini gözle görülür nispette püskürttüğü kayıtlara geçmiştir. 18 Ocak 2009’da İsrail’in tek taraflı ateşkesi ile sona eren Dökme Kurşun Operasyonunda bin 300’den fazla Filistinli İsrail’in saldırılarında hayatını kaybetmiştir. HAMAS ise çatışmalar esnasında 40’a yakın İsrail askerinin öldürüldüğünü bildirmiştir. Yine HAMAS’ın rakamlarına göre operasyon boyunca öldürülen Filistinlilerden sadece 9’u HAMAS direnişçisiyken, geri kalan kısım, 350’si çocuk olmak üzere tamamen sivillerdir. (bkz: İsrail-HAMAS Ateşkes Antlaşması) (bkz: HAMAS) (bkz: Gazze Şeridi) Dwight David Eisenhower: Amerika’nın Cumhuriyetçi Devlet Başkanı (1953-1961) Dürzi: (E) Entebbe Baskını: Ebu Nidal Örgütü: (bkz: Ebu Nidal) Ehud Barak (1942-…): Halen İsrail savunma bakanlığı ve başbakan yardımcılığını yürütmekte olan eski İsrail Başbakanı. İsrail İşçi Partisi’nin lideridir. 1995 yılında İçişleri Bakanı ve 1996 yılında Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış, 1996’da İsrail parlamentosu Knesset’e seçilerek İşçi Partisi lideri olmuştur. 17 Mayıs 1999’da başbakan seçilen Barak Mart 2001’de görev süresini tamamlamıştır. Başbakanlığı sırasında katıldığı İkinci Camp David görüşmelerindeki “ılımlı” tavrıyla İsrailliler tarafından yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. 18 Temmuz 2007’de tekrar İşçi Partisi liderliğine seçildikten kısa bir süre sonra Savunma Bakanı olarak göreve başlamıştır. İsrail’in bin 300 Filistinlinin katledilmesiyle sonuçlanan Dökme Kurşun Operasyonu’nda başrollerden birini üstlenmiştir. (bkz: Camp David Görüşmeleri) (bkz: Dökme Kurşun Operasyonu) Ehud Olmert (1945-…): Kadima Partisi mensubu Siyonist politikacı. Ariel Şaron’un hastalığının ardından Kadima Partisi’nin başına geçmiştir. 28 yaşında İsrail parlamentosu Knesset’e seçilmiş, 1993-2003 yılları arasında “Kudüs Belediye Başkanlığı” görevinde bulunmuştur. 2003’te yeniden Knesset’e giren Olmert, 2004 yılına kadar başbakan yardımcılığı, endüstri, ticaret ve çalışma bakanlığı ile ulaştırma bakanlığı görevlerini yürütmüştür. Likud Partisi’nde Şaron’un sağ kolu olmuş, onun Kadima Partisi’ni kurma ve Gazze’den çekilme planlarında etkin rol oynamıştır. Binlerce kişinin katledildiği ve milyonlarcasının mülteci durumuna düştüğü 2006 yılındaki Otuz Üç Gün Savaşı sırasında da İsrail Başbakanı olan Olmert, krizin başlamasına sebep olan Gazze’deki elektrik şebekesini vurma olayından sonra yaptığı “Elektriksizlikten kimse ölmez” açıklamasıyla hafızalara kazınmıştır. (bkz: Ariel Şaron) (bkz: Otuz Üç Gün Savaşı) El Aksa: (bkz: Mescid-i Aksa) El Aksa İntifadası: (bkz: İntifada) El Aksa Şehitleri Tugayı: El Fetih’in askeri koludur. İkinci İntifada sırasında doğmuş ve hem Batı Şeria’da hem de Gazze Şeridi’nde İsrail’e yönelik faaliyetlerde bulunmuştur. 2002’de tutuklanarak İsrail hapishanesinde yatmakta olan liderleri Mervan Barguti’nin izindeki örgüt genel olarak El Fetih’in benimsediği “ılımlı” siyasetine pek yaklaşmamayı tercih etmektedir. (bkz: El Fetih) (bkz: İzzettin El Kassam Tugayları) El Fetih: Tam adı Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi olan ve Filistin direniş hareketinin en önemli kilometre taşlarından biri sayılan siyasi ve askeri teşkilattır. Yaser Arafat’ın önderliğinde 1959’da kurulmuş, 1950’li yılların sonunda İsrailli hedeflere karşı küçük çaplı hareketleriyle birlikte direniş yolunda silahlı mücadeleyi başlatan en dikkat çekici gruplardan biri olmuştur. En belirgin niteliği ise Filistin direnişini, öncelikle Arap hükümetlerinden bağımsızlaştırma yolunu seçmiş olmasıdır. Diğer Filistinli gruplardan Filistin sorununun gerçek anlamda Filistinlileştirilmesi açısından bir adım önde yer alan örgüt 1960’ların sonunda Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içinde etkin olmaya başlamıştır. 1982 yılına kadar Lübnan’da kalan el-Fetih karargahı İsrail’in Güney Lübnan’ı işgal etmesiyle buradan taşınmış, bu dönemde el-Fetih içinde Arafat’ı uzlaşmacı olarak suçlayan bazı gruplar ortaya çıkmış ve fakat 1987 yılında yapılan FKÖ Konseyi toplantısında Arafat’ın önderliği teyit edildi. Yaser Arafat’ın 2004’te hayatını kaybetmesinin ardından yapılan seçimlerde Mahmut Abbas El Fetih’in başına getirilmiştir. (bkz: El Aksa Şehitleri Tugayı) (bkz: Filistin Kurtuluş Örgütü) El Halil: İsrail işgali altındaki ve resmen Filistinlilere ait olan Batı Şeria kenti. Kent bu adını İbrahim Aleyhisselam’ın bu şehirde inşa ettiği cami nedeniyle ona atfen ve onun lakabı olarak almıştır. Kudüs’ün 30 km güneyinde yer alır ve Batı Şeria’nın en büyük kentidir. El Halil’de iki Filistin üniversitesi (El Halil Üniversitesi, Filistin Teknik Üniversitesi) de bulunmaktadır. 166 bin Filistinlinin yaşadığı kentteki Yahudilerin sayısı ise 500 civarındadır. Yahudiler için Kudüs’ten sonraki en kutsal şehirdir. Genel olarak Filistin-İsrail anlaşmazlığının küçük bir prototipi El Halil üzerinde yaşanmaktadır. Oslo Görüşmelerinin ikincisinde alınan kararlara göre Batı Şeria’nın A bölgesinde yer alan (yani bütünüyle Filistinlilere bırakılan) El Halil, Yahudi yerleşimcilerin varlığı ve kente Yahudilerce atfedilen önem nedeniyle İsrail işgalinden kurtulamamıştır. Kentteki Halil İbrahim Camii Yahudilerin sinagoga çevirmek üzere yoğun faaliyetlerini yürüttüğü stratejik alanlardan biridir. (bkz: Halil İbrahim Camii) Enver Sedat: Cemal Abdülnasır’dan ölümü(1970) ile birlikte Mısır’ın 3. Devlet Başkanı olan lider. Israili tanıyan ilk Arap olduğu için öldürülmüştür ve kenessette konuşma yapmıştır. (bkz: Cemal Abdülnasır) Emel: Lübnan gerilla hareketi ve Siyasi partisi Eriha: Ürdün Nehri yakınlarında Filistin kontrolündeki 20 bin nüfuslu Batı Şeria şehri. Nüfusun 6 bin 500 kişilik kısmı mültecilerden oluşmaktadır. 1948 Arap İsrail Savaşı’nda Ürdün hakimiyetine giren kent, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda işgal edilmiştir. Halen, Oslo İlkeler Deklarasyonunda üçe bölünen Batı Şeria’nın Filistin kontrolündeki A bölgesi içerisinde yer almaktadır. (bkz: Eriha) (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: Oslo İlkeler Deklarasyonu) Evimiz İsrail: Türkiye ile yaşanan son krizin sorumlusu olan bu parti, İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından ırkçı programı nedeniyle kapatılan Kach Partisi'nin eski üyesi olan Avigdor Liberman tarafından kuruldu. Parti, İsrail’in neredeyse kuruluşundan itibaren bağlı olduğu ‘toprak karşılığı barış’ ilkesine karşı çıkmakta; bunun yerine ‘barış karşılığı barış, toprak karşılığı toprak’ ilkesini savunmaktadır. Ayrıca, Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepelerinde daha fazla yerleşim birimlerinin inşa edilmesi de Parti'nin temel taleplerindendir. İsrail’in homojen bir devlet olmasını şiddetle arzulayan bu parti, İsrail’de yaşayan Arapların bulundukları yerlerin Filistin sınırları içine dahil edilmesini; Kudüs’ün bir bütün olarak, Batı Şeria’nın ise bir kısmıyla İsrail sınırlarına çekilmesini barış için çözüm modeli olarak sunmaktadır. Dini kimliğin geri planda kalmasını ve milli kimliğin yüceltilmesini talep etmektedirler. Evde Yahudi Sokakta Fransız: (F) Falanjistler: Fethi Şikaki: Filistin İslami Cihad hareketinin kurucusu olan Fethi Şikaki, 1951 yılında Gazze’deki Rafah mülteci kampında doğdu. Mısır’daki Zakazig Üniversitesi’nde tıp öğrenimini tamamladıktan sonra Filistin’deki Beir Zeit Üniversitesi’nde matematik bölümünü bitirdi. Başlarda Cemal Abdünnasır’ın Arap milliyetçisi söylemine sempati duyan Şikaki, 1967 yenilgisinden sonra İslami ideolojiye giderek yakınlaşan bir seyir izledi. 1968 yılında Filistin’deki İslami oluşumlara katıldı. 1970’li yılların sonunda bir grup arkadaşı ile birlikte İslami Cihad hareketini kurdu. 1983 ve 1986 yıllarında iki defa İsrail tarafından tutuklandı. 1987 yılındaki Birinci İntifda’nın başlamasında çok kritik ve önemli rol oynayan Şikaki, 1988 yılında Lübnan’a sürgün edildi. Şehir gerilla taktiklerinde uzman olan Şikaki ve grubu, İsrail’e karşı büyük başarılar elde etti. 1995 yılında, Filistinli mültecilerin Libya’dan sınırdışı edilmeleri sorunu ile ilgili bazı temaslarda bulunmak üzere gittiği Libya’dan dönüşünde Malta adasında Mossad tarafından düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetti. (bkz:İslami Cihad) Filistin Kurtuluş Örgütü: Temelleri Ocak 1964’te Kahire’de toplanan Arap Zirvesi ile atılmış, başta El Fetih olmak üzere birçok Filistin direniş örgütünü tek çatı altında toplayan teşkilattır. Kurulması aşamasında Arap devletleri örgüte maddi ve askeri yardımlarda bulunmuştur. Örgütün en önemli organı Filistin parlamentosuna eş değer olan Ulusal Konsey’dir. Üyeler, Konsey’in mevcut kurulu, komando grupları, Filistin birlikleri, meslek örgütleri ve önde gelen Filistinlilerin görüşmeleriyle belirlenmektedir. Konsey, FKÖ’nün siyasetini ve programlarını oluşturan en üst kuruldur. FKÖ şemsiyesi altında bulunan gruplar içindeki en büyük örgüt olan el-Fetih’in lideri Arafat 1969’da FKÖ Yürütme Kurulu Başkanlığı’na getirilmiştir. Arafat yönetimi 1973 yılından itibaren diplomasiye ağırlık vererek FKÖ’ye sürgün hükümeti niteliği kazandırmıştır. 1974 yılında örgüt, Arap Birliği, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) ve BM tarafından Filistinlilerin tek meşru temsilcisi olarak tanınmıştır. 1980’li yılların başlarına kadar FKÖ pek çok değişik grubu bünyesinde taşıyor olmasına rağmen Filistinlilerin önde gelen örgütü olma özelliğini korumuştur. FKÖ, bugün devam eden varlığı ile Filistin Özerk Yönetimi’ni yürüten siyasal bir parti gibi işlev görmektedir. (bkz: Yaser Arafat) (bkz: El Fetih) (bkz: Filistin Özerk Yönetimi) Filistin Halk Kurtuluş Örğütü: Filistin Halk Kurtuluş Cephesi: Filistin Özerk Yönetimi: Henüz devletlerarası hukuk anlamında bir Filistin devleti mevcut olmadığı için Oslo Görüşmeleri ile uluslararası arenada Filistinlileri temsile “yetkili kılınan” geçici yönetim. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Filistin davasında kat ettiği mesafelerden biri, Filistin Özerk Yönetimi adıyla da olsa bir idareyi dünya kamuoyu nezdinde kabul ettirmektir. Aslında Oslo Görüşmelerinde ifade edilen 5 yıllık süreç için geçici olarak kurulan ve yerini bağımsız Filistin devletine bırakacak olan Filistin Özerk Yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin kontrolünü hukuken elinde bulundurmaktadır. (bkz: Oslo Görüşmeleri) (bkz: Filistin Kurtuluş Örgütü) (G) Gazze: Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan 400 bin nüfuslu en büyük kent. 1917’de İngilizlerin idaresine giren şehir 1948’de İsrail’in kurulmasından sonra Mısır topraklarına katılmış, 1948’de Arap-İsrail Savaşı sonrası Filistin’den ihraç edilen Arapların gelmesiyle şehrin nüfusu 100 binin üzerine çıkmıştır. Bu savaş sonrası yeni oluşturulan Gazze Şeridi’nin yönetimi Mısır’a verilmiştir. 1967’deki Altı Gün Savaşından sonra Gazze Şeridi’yle beraber Gazze şehrinde de, 27 yıl sürecek bir İsrail işgal dönemi başlamıştır. Oslo İlkeler Deklarasyonun yayınlanmasından sonra Mayıs 1994’te İsrail askerleri şehirden çekildi ve Gazze’nin idaresi Filistin yönetimine devredildi. 28 Eylül 2000 tarihinde İkinci İntifada’nın başlamasından sonra Gazze şehri çeşitli tarihlerde İsrail’in hava saldırılarına uğradı. 2007 yılındaki Gazze bunalımından sonra Dahlan grubunun şehirden çıkartılması ile HAMAS tarafından tamamen kontrol altına alınan Gazze, İsrail’in ve ABD ile AB’nin ambargosuyla karşılaştı. Halen devam eden bu ambargo, İsrail’in karadan ve denizden ablukasını da içermektedir. 2008 yılının son günlerinde ve 2009 Ocak ayının ilk 19 günü, toplam 22 gün boyunca Gazze Şeridi’ne ve özellikle Gazze’ye yönelik ağır bir saldırıya geçen İsrail, 300’den fazlası çocuk, bin 300 Gazzeliyi katletti. (bkz: Gazze Şeridi) (bkz: Oslo İlkeler Deklarasyonu) (bkz: İntifada) (bkz: Gazze Bunalımı) (bkz: Muhammed Dahlan) (bkz: HAMAS) (bkz: Dökme Kurşun Operasyonu) Gazze Bunalımı: Filistin Özerk Yönetimi’nin silahlı güçlerine ilaveten özel kuvvetlerinin de sevk ve idaresini elinde bulunduran El-Fetih yöneticisi Muhammed Dahlan’ın, Haziran 2007’de ABD ve İsrail’den elde edilen para ve silah desteğiyle Gazze’de HAMAS yönetimini devirmeyi hedefleyen darbe girişimine karşılık HAMAS’ın direnişiyle ortaya çıkan sokak çatışmalarının adıdır. Çatışmalar boyunca 100 civarında Filistinli hayatını kaybetmiştir. Medyaya yansıyan haliyle çatışmalar ilk etapta “HAMAS-El Fetih çatışması”, “kardeş kavgası”, “iç savaş” gibi tabirlerle anılmış olsa da, gerçeğin HAMAS-Dahlan Çetesi çatışması olduğu kısa sürede anlaşılmıştır. Sonuçta Muhammed Dahlan’ın çetesi çökertilirken, El Fetih de teşkilat içerisinde yürütülen kısmi baca temizliğinde bir merhale daha kat etmiş, küresel fitnenin bir hamlesi daha kısa sürede savuşturulmuştur. (bkz: Muhammed Dahlan) Gazze Şeridi: Akdeniz boyunca uzanan, güney kısmı Mısır’la sınır, kalan toprakları İsrail ile kuşatılmış olan ve Filistin kontrolündeki topraklara verilen ad. Halen HAMAS yönetimi tarafından idare edilmekte olan bölge, Beyt Hanun, Beytlahya, Deyr el Belah, Gazze, Cebaliye, Han Yunus ve Refah kentlerinden oluşmaktadır. Uzunluğu 41 km iken, genişliği ise 6 ila 12 km arasında değişmektedir. Yaklaşık 1,5 milyon nüfusa sahip bölgede nüfusun yüzde 99’undan fazlasını Müslümanlar oluşturmaktadır. Nüfusun 1 milyonluk kısmı BM tarafından mülteci sıfatında kabul edilen Gazze Şeridi’nde az miktarda da olsa Filistinli Hıristiyan yaşamaktadır. 1948 yılındaki Arap İsrail Savaşı’ndan sonra Mısır topraklarına katılan Gazze Şeridi, 1967’deki Altı Gün Savaşı ile birlikte İsrail’in işgaline maruz kalmıştır. Oslo İlkeler Deklarasyonu gereği Filistin yönetimine bırakılan bölgenin hava sahası ile karasularının kontrolü İsrail askeri güçlerindedir. 2006 yılında yapılan seçimlerde HAMAS iktidarıyla tanışan Gazze Şeridi, Gazze Bunalımı, ambargo ve Dökme Kurşun operasyonu ile HAMAS’ın direniş sembolü haline gelmiştir. (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: Oslo İlkeler Deklarasyonu) (bkz: Gazze Şeridi Ambargosu) (bkz: Gazze Bunalımı) (bkz: Dökme Kurşun Operasyonu) (bkz: HAMAS) Gazze Şeridi Ambargosu: Bölgeyi 2005 yılında tamamen boşaltan İsrail’in, Gazze Şeridi’nde seçimlerle iktidara gelen meşru HAMAS otoritesini tanımaması nedeniyle Gazze Şeridi’ne uyguladığı siyasi, ekonomik, sosyal ambargodur. HAMAS’ı “terör örgütü” olarak nitelendiren ABD ve AB de ambargonun tatbik edicilerindendir. Ambargo içeride HAMAS güçleri ve halk tarafından, dışarıda da devletler düzeyinde diplomatik ya da gayrıresmi yoldan defalarca delinmiştir. (bkz: HAMAS) Gazze'de Mülteciler: Sekiz mülteci kampının bulunduğu Gazze şeridinde, 423.881’i kamplarda olmak üzere toplam 772.863 mülteci yaşamaktadır. BM’nin 1947 paylaşım planında, 1940’lı yılların ortalarına kadar tek bir Yahudi’nin bile yaşamadığı Gazze Bölgesi ileride bir Arap devleti kurulmak üzere İngiliz manda bölgesi olarak gösterildi. 1947-1949 Arap–İsrail Savaşı’nda İsrail ordusu bölgenin üçte ikisini işgal etti, 1949 yılında ise Gazze şeridi Mısır askeri yönetimine bırakıldı. Bu dönemde bölgede yaşamakta olan 80.000 kişiye 180.000 Filistinli göçmen daha eklendi. Sina savaşına kadar, Gazze şeridinde mülteci hareketleri sonucu nüfus 400.000’e ulaştı. 1965 yılına gelindiğinde kilometrekare başına düşen 850 mülteci ile Gazze, dünyada nüfus yoğunluğu en fazla olan bölge haline geldi. 1967 İsrail işgalinden sonra getirilen yüksek vergiler, ham madde ithalinde kısıtlamalar ve gümrük vergileri nedeniyle Gazze şeridinde yaşayanların işyerleri ve fabrikaları kapandı. İşsizlik oranı önemli derecede arttı. 50.000 yasal ve 30.000 yasal olmayan işçi her gün saatler süren yolculukla Gazze’den İsrail kentlerine çalışmak için gitmek zorunda kaldı. İsrail’de bir gece kalabilmek özel izne tabi idi. İsrail’e işgal bölgelerinden gelen Filistinli işçiler zor ve çok düşük ücretli işlerde çalışmak suretiyle, işçi sınıfının en alt tabakasını oluşturmakta idiler. Bu durum bugün de geçerlidir. O dönemde yapılan bir araştırmaya göre, inşaat sanayiinde, işgal altındaki bölgelerden gelen işçilerin aldığı günlük ücret, bu alanda çalışan aynı nitelikteki bir Yahudi işçi yevmiyesinin %50-60’ına eşitti. Gazze’ye Özgürlük Filosu: Gazze’ye Özgürlük Konvoyu: “General Nafis”: 1987’de bir İsrail tankına taş atarak İntifada’nın taşlı direnişini başlatan 10 yaşındaki Filistinli çocuk. Bu yaşta şehit olan İntifada’nın sembol ismi Nafis, Yaser Arafat tarafından General olarak nitelendirilmiştir. (bkz: İntifada) Gerald Rudolph Ford: Başkanı 1974-1977 yılları arasında Amerika’nın Cumhuriyetçi Devlet George Habash: George Herbert Walker Bush: Cumhuriyetçi, Amerika Devlet Başkanı(1989-1993) George Walker Bush: Cumhuriyetçi, Amerika Devlet Başkanı(2001-2009) Gilad Şalit (1986-…): Haziran 2006’da Otuz Üç Gün Savaşı’ndan hemen önce HAMAS güçleri tarafından esir alınan İsrail askeri. Halen HAMAS’ın elinde esir bulunmakta olup defalarca hayatta ve iyi durumda olduğu yönünde HAMAS tarafından açıklama yapılmış ve İsrail-HAMAS görüşmelerinde sık sık pazarlık maddesi olarak gündeme gelmiştir. Golan Tepeleri: (bkz: Colan Tepeleri) Golda Meir: Güvenlik Konseyi: (H) Hristiyan Siyonistler: (bkz:Evangelistler) Hacı Emin el-Hüseyini: 1895 yılında Kudüs’te doğan Hüseyni, Kahire’deki Ezher Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Osmanlı ordusuna katıldı. Bir süre görev yaptıktan sonra, 1917 yılında İngiliz işgaline karşı mücadele vermek ve bağımsız bir Arap-İslam devleti kurmak üzere gizli faaliyetlere başladı. 1918 yılında kurduğu Arap Kulübü ile açıktan propaganda çalışmaları yürütmesi sebebiyle bir süre tutuklu kaldı. Hapisten çıktıktan sonra önce Ürdün’e oradan Suriye’ye gitti. Bundan sonraki ömrünün 55 yılını hep İngilizlere ve Siyonistlere karşı mücadele içinde geçirdi. 1935 yılında kurduğu komite ile Arap gönüllüleri organize ederek, büyük bir ayaklanma başlattıysa da, kendisine destek olan diğer grupların isabetsiz kararları sebebiyle başarı sağlayamadı. 1948 yılında İsrail’in kurulması ardından zorunlu ikamet cezasına çarptırılsa da, o gizli yollarla Filistinli fedayilere silah temin etme dahil, direnişin içinde olmaya devam etti. Devrimci kişiliği ve yılmak bilmeyen mücadele azmiyle Filistin tarihinde yerini alan Hüseyni, 1975 yılında Lübnan’da vefat etti. Hadaş: Hafız Esed : Haganah: Bugünkü İsrail Savunma Kuvvetleri’nin temeli sayılan Siyonist terör örgütü. İsrail’in kurulması aşamasında bir diğer terör örgütü Irgun’la birlikte yürüttükleri kanlı operasyonlarla bilinmektedir. 1920-1948 yılları arasında faaliyet gösteren örgüt bu süre içerisinde Filistin’deki Yahudi işgaline karşı çıkan/çıkmaya çalışan Filistinlilere ve bölgeye sınırsız Yahudi göçüne kapayan İngiltere’ye yönelik terör eylemlerinde bulunmuştur. Haganah, 1947’de Taksim Planı ile birlikte devlet niteliği kazanan İsrail’in silahlı kuvvetleri olarak şekil değiştirmiş ve o günden bugüne hala varlığını sürdürmektedir. (bkz: Irgun) Halil İbrahim Camii: El Halil’de, kentin en stratejik noktasını oluşturan ve İbrahim Aleyhisselam tarafından inşa edilen cami. “Hz. İbrahim Camii” ve “Halilürrahman Camii” gibi isimlerle de anılmaktadır. Yahudilerin şehirdeki varlıklarını devam ettirmek maksadıyla attıkları ilk adımlar burada cereyan etmiştir. Bir İslam ibadethanesi olan cami, önceleri etrafında birkaç kişilik Yahudi grupların dini ayinlerine sahne oldu. Ardından 1972’de Yahudilerin cami içerisinde de ibadet edebileceklerine dair bir izin kararıyla çıkarıldı. Kısa süre sonra bu karar “Müslümanlar camide bulunduğu sırada da Yahudilerin ibadet edebilmesine” imkan verecek şekilde genişletildi. Şubat 1994’te Yahudi terörist Barush Goldstien’ın camideki katliamının ardından cami ibadete kapatıldı. 7 ay sonra yeniden ibadete açılan camide bu sefer Müslümanların ibadet ettikleri kısmın daha da daraltıldığı, cami içerisinde güvenlik araması yapılması ve 30 yaş altı Müslümanların camiye girişine kısıtlama getirme gibi birçok Siyonist engelle Müslümanların buradan tamamen uzaklaştırılmak istendiği görüldü. (bkz: El Halil) Halid Meşal: HAMAS: Açılımı “Hareketül Mukavemetül İslamiyye-İslami Direniş Hareketi” şeklinde olan askeri örgüt ve siyasi parti. Halen Filistin parlamentosunda çoğunluğu elinde bulundurmaktadır. Mısır merkezli Müslüman Kardeşler’in Filistin kanadı olarak 1987’de Şeyh Ahmet Yasin ve Abdülaziz Rantissi tarafından kurulan HAMAS, FKÖ’nün Filistinlileri ve Müslümanları temsil etmekten uzak olduğu ve İsrail’e karşı mücadelede pasif kaldığı gibi gerçeklerle aktif silahlı direniş yolunu seçmiştir. Bilhassa birinci ve ikinci İntifada’daki pozisyonuyla takdir ve taraftar toplayan teşkilat, FKÖ’nün İsrail ile görüşmelerinde takındığı uzlaşmacı tavra karşı çıktığı için FKÖ bünyesine katılmayı reddetmiştir. 1992’de silahlı kanadı İzzettin El Kassam Tugayları’nı kuran örgüt bu tarihten itibaren İsrail’e yönelik silahlı eylemlerini arttırmıştır. 2005 ve 2006 yılında yapılan HAMAS’ın zaferiyle sonuçlanan seçimler ABD, AB ve İsrail tarafından kabul edilmemiş ve HAMAS yönetimindeki Gazze bu ülkelerin abluka ve ambargosuna maruz kalmıştır. Ambargo süresince yürüttüğü siyaset nedeniyle Filistin içinde ve dışında sempati toplayan örgüt, Gazze’de yürüttüğü sosyal faaliyetlerle de adından sıkça söz ettirmektedir. Yine 2006 yılı içerisinde El Fetih kökenli Muhammed Dahlan’ın Gazze’deki darbe girişimini önleyen HAMAS, İsrail ablukasına altında, 2008 yılı içerisinde biri Mart ayında diğeri Aralık ayında olmak üzere iki defa gerçekleştirilen İsrail askeri operasyonlarını başarıyla püskürtmüştür. (bkz: Şeyh Ahmet Yasin) (bkz: Abdülaziz Rantissi) (bkz: El Fetih) (bkz: Gazze Şeridi) (bkz: 2005 (bkz: Gazze Bunalımı) (bkz: İsrail-HAMAS Ateşkes Antlaşması) (bkz: Dökme Kurşun Operasyonu) Han Yunus: Akdeniz’e 4 km uzaklıkta yer alan Gazze Şeridi kentlerinden biri. Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan kent 180 bin nüfusa sahiptir. Han Yunus’ta BM rakamlarına göre 60 bin’den fazla Filistinli mülteci yaşamaktadır. İsrail’in güney kentlerine roket fırlatıldığı gerekçesiyle 2001-2002 yıllarında İsrail helikopterleri tarafından bombardımana tutulan Han Yunus’ta bu taarruz esnasında çok sayıda sivil katledilmiştir. HAMAS’ın kalelerinden sayılan Han Yunus, 2004 yılında da İsrail’in silahlı buldozerleri tarafından da işgal edilmiştir. (bkz: Gazze Şeridi) Harry S. Truman: Demokrat, Amerika Devlet Başkanı (1945-1953) Haretz: Hasan Nasrallah: (bkz: Seyyid Hasan Nasrallah) Hasidizm: Dindar anlamına gelen hasid sözcüğünden gelir. Ortodoks Yahudiliktir. 18. yüzyıl sonlarında Doğu Avrupa'da (Polonya) İsrael Ba'al Şem Tov tarafından kurulan dini bir harekettir. Üyelerine Hasidim (Hasidler) adı verilir. Hatikvah: İsrail Ulusal Marş :Kalbin derinliklerinde :Tek bir Musevi ruhu özlemini çektiği müddetçe :Doğuya doğru :Ve gözler Siyon'da, :Umudumuzu kaybetmeyeceğiz, :2000 yıldır yaşayan umudu, :Siyon'un ve Kudüs'ün toprağında, :Toprağımızda özgür insanlar olma umudumuzu... Hayfa: İsrail’in kuzeyinde yer alan, ülkenin en büyük üçüncü şehri. Arap nüfusun yoğunlukta olduğu şehir başta İlyas Aleyhisselam’ın mağarası olmak üzere Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen birçok yapıyı barındırır. Hayfa’da 265 bini şehir merkezinde olmak üzere 1 milyon kişi yaşamaktadır. Şehir merkezindeki nüfusun yüzde 90’ını Yahudiler oluştururken, yüzde 9’luk kısım ise İsrail vatandaşı Araplardan oluşmaktadır. Bütün Hayfa nüfusundaki dağılım ise yüzde 82 Yahudi, yüzde 14 Hıristiyan ve yüzde 4 Müslüman şeklindedir. Hizbullah: Holocaust Industry: Hüsnü Mübarek: (I) Irgun: Tam adı “İsrail Ulusal Askeri Örgütü” olan ve bir diğer terör örgütü Haganah’la birlikte İsrail’in kuruluş sürecinde Filistinlilere yönelik terör eylemleriyle tanınan örgüt. Yahudilerin Filistin topraklarına göçleri sırasında terörist faaliyetlerle “yol emniyeti”ni sağlayan örgüt, daha sonra trajik şekilde İsrail Başbakanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi olan Menahem Begin’in yönetiminde gerçekleştirdikleri 254 Filistinlinin Hunharca öldürüldüğü Deir Yasin Katliamı ve 96 kişinin ölümüyle sonuçlanan Kudüs’teki King David Oteli bombalanması olaylarından sorumludur. İsrail’in kurulmasının ardından Irgun dağıtılmış ve örgüt bünyesindeki teröristler İsrail ordusuna katılmışlardır. Diğer deyişle, İsrail Silahlı Kuvvetlerinin temelleri bu terör örgütü tarafından atılmıştır. (bkz: Deir Yasin Katliamı) (bkz: Haganah) Irwing cristol: (İ) İHH: İkinci İntifada: (bkz: İntifada) İlam Pappe: İntifada: Filistin halkının hiçbir ayrım gözetmeden tekvücut halde İsrail’e karşı direnişi simgeleyen, kelime itibarıyla “silkinmek”, “ayağa kalkmak”, “baş kaldırmak” anlamlarına gelen hareket. Birincisi 1987’de, ikincisi 2000’de başlamış iki intifada vardır. -Birinci İntifada: Gazze Şeridi’nde bir Yahudi kamyoneti Cebaliye Mülteci Kampı’nda yaşayan Filistinli işçileri taşıyan bir araca çarptı. Olay sonucunda 4 Filistinli hayatını kaybetti, 9 Filistinli yaralandı. Filistinliler olayın basit bir kazadan ibaret olmadığını biliyordu. İsrail, bir gün önce öldürülen bir Yahudi’nin “intikamını almıştı.” Bunun üzerine Gazze İslam Üniversitesi öğrencileri yaralıların bulunduğu hastanenin etrafında toplanarak tüm Filistinlileri direnişe çağırdı. Böylelikle ilk İntifada başlamış oldu. Gazze Şeridi’nde başlayan İntifada, kısa sürede Batı Şeria’ya da yayıldı. -İkinci İntifada: Ariel Şaron, silahlı yüzlerce korumasıyla El Aksa’yı ziyaret etti. Bu, Şaron için bir nevi gövde gösterisiydi. Şaron’un “Kudüs bizimdir” anlamına gelen bu hareketi, “El Aksa İntifadası” olarak da bilinen İkinci İntifada’yı başlattı. Çatışmalar kısa sürede yayıldı. (bkz: Cebaliye Mülteci Kampı) (bkz: Ariel Şaron) (bkz: El Aksa) (bkz: General Nafis) İslami Cihad: İsmail Heniye: İsrail Bağımsızlık Deklarasyonu: Yahudilerin “Ulusun Atası” unvanını verdikleri David Ben-Gurion tarafından 14 Mayıs 1948’de Tel Aviv’de okunan bağımsızlık bildirgesidir. Bildirgenin okunduğu tarih, İsrail’in kurulma tarihi sayılır. (bkz: David Ben-Gurion) (bkz: Siyonist Kongre) İsrail-HAMAS Ateşkes Antlaşması: 19 Haziran 2008’de başlayan, Mısır’ın arabuluculuğuyla İsrail yönetimi ile abluka ve ambargo altındaki Gazze Şeridi’ni temsilen HAMAS arasında varılan ateşkes metnidir. Antlaşmaya göre 6 aylık süre içerisinde HAMAS İsrail’e roket saldırılarını durduracak, İsrail ise Gazze Şeridi’ne yönelik operasyonlarına son vererek abluka ve ambargoyu tedricen ortadan kaldıracaktır. Antlaşmanın öngördüğü 6 ay süresince HAMAS İsrail’e yönelik herhangi bir saldırıda bulunmayarak antlaşmaya riayet ederken, İsrail tarafı ambargonun kalkması yönünde hiçbir adım atmayarak antlaşmanın şartlarını yerine getirmemiştir. Antlaşmanın sona erdiği Aralık ayı içerisinde İsrail’in antlaşmaya uymamasını gerekçe gösteren HAMAS yönetimi ateşkesi süresini uzatmak istemediğini belirtmiş ve bunun üzerine İsrail de yeniden başlayan roket saldırılarını gerekçe göstererek İsrail tarihinin en kanlı katliamı olan Dökme Kurşun Operasyonu’nu başlatmıştır. (bkz: Dökme Kurşun Operasyonu) İsrailli Araplar: İsrail Siyasal Sistemi ve Siyasal Partiler: İsrail siyasal sisteminin en önemli kurumu olan Knesset parlamentosu, 120 kişiden oluşuyor. Knesset’in 120 üyesi 4 yılda bir yapılan genel seçim sonuçlarına göre Merkezi Parti Listelerinden seçiliyor. Ülkede yüzde 2’lik baraj sistemi uygulanıyor. İsrail siyasal partileri Yahudilerin yaşamında oldukça önemli bir yere sahip. Zira İsrail’deki mevcut partilerin İsrail devleti öncesi sosyal hareketler ve oluşumlarla organik bağı var. İsrail devleti öncesi etnik, dinsel, mezhepsel, kültürel farklılıklar; İsrail devleti kurulduktan sonra da devam ettiğinden, bugüne kadar hiçbir parti tek başına hükümet kurmak için çoğunluk elde edememiştir. Bu da İsrail’in koalisyonlarla yönetilmesine sebep olmuştur. Halihazırda Knesset’te 12 parti temsil ediliyor. Bunlar Kadima, Likud, İsrail Evimiz, İşçi Partisi, Şas Partisi, Birleşmiş Tevrat Yahudiliği, Ra’am Ta’al, Hadaş, Ulusal birlik, Balad, Meretz ve Habayit Hayehudi partileridir. Bugüne kadar 16 genel seçimin yapıldığı ülkede, Başbakanlığını Likud Partisi lideri Netanyahu’nun yaptığı 17. ve son hükümet, Likud, Evimiz İsrail, İşçi Partisi, Şas ve Yahudi Evi Partilerinden oluşmaktadır. İsrail-Mısır Barış Antlaşması: Araplarla İsrail arasında 1948’den bu yana süregelen çatışmaların sona erdirilmesi, İsrail ve Mısır’ın karşılıklı olarak birbirlerini tanımaları ve İsrail’in Altı Gün Savaşı’nda işgal ettiği Sina Yarımadası’ndan çekilmesi gibi temel hükümleri barındıran antlaşmadır. 17 Eylül 1978’de Enver Sedat ile Menahem Begin tarafından imzalanmıştır. Camp David 1978’de varılan uzlaşmanın tatbiki niteliğindedir. (bkz: Camp David görüşmeleri) İzak Rabin (1922-1995): İsrail’in beşinci başbakanı asker siyasetçi. İsrail sınırları içerisinde doğmuş ilk İsrail Başbakanı olarak bilinir. 1994’te ikinci kez başbakanlık yaptığı dönemde Oslo Görüşmelerine katılmış, bu görüşmeler neticesinde Ariel Şaron ve Yaser Arafat’la birlikte Nobel Barış Ödülü ile ödüllendirilmiştir. Rabin’in fanatik bir Yahudi tarafından öldürülmesi de yine Oslo Görüşmelerinde takındığı iddia edilen “ılımlı” siyasi tavır nedeniyledir. (bkz: Oslo Görüşmeleri) İzzettin El Kassam (1882-1935): İngiliz mandasındaki Filistin’in bağımsız ve Müslüman bir idare tarafından yönetilmesi için harekete geçen ilk kişi olan din alimi. Bir direniş sembolü olarak, HAMAS’ın askeri kanadına ve sıklıkla kullandığı Kassam füzelerine adını vermiştir. El Ezher Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve Müslüman Kardeşler’de yer almıştır. İtalya’nın Trablusgarp’ı işgali sırasında Osmanlı ordusuna yazılmış, savaşın ardından Şam’ın Fransız işgalinden kurtulması için mücadeleye girişmiştir. Bu sıradaki propaganda faaliyetleri nedeniyle gıyabında idama mahkum edilen El Kassam, Suriye’yi terk ederek yerleştiği Filistin’de bu kez de Yahudi göçüne ve Siyonist projeye karşı mücadele etmiştir. Bu yöndeki faaliyetleri İngiltere tarafından rahatsızlıkla karşılanmış ve 1935 yılında 500 İngiliz askerinin kuşatması ile şehit edilmiştir. (bkz: HAMAS) (bkz: İzzettin El Kassam Tugayları) İşçi Partisi: 1949 yılında yapılan ilk seçimlerden itibaren David Ben Goriun’un liderliğini yaptığı Mapai (daha sonra İsçi Partisi) 1977’ye kadar İsrail siyasal sistemine damgasını vurmuş ve sürekli iktidar olmuştu. Sosyalizm veya işçi Siyonizminin devamı sayılan ve 1977'den sonra da Knesset’te önemli bir yere sahip olan İşçi Partisi merkezi solu temsil etmekte, çoğunlukla Aşkenaziler tarafından desteklenmektedir. Bugün İsrail Meclisinde 13 koltuk sahibi bu parti koalisyon ortağı olarak işlev görmektedir. İşçi Partisi lideri Ehud Barak bir yandan Filistin’de çift devletli çözümü savunurken; diğer yandan Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesini savunan bir isim. Birkaç gün önce yaptığı ziyaret bu anlamda değerlendirebilir İzzettin El Kassam Tugayları: Siyasi direniş hareketi HAMAS’ın askeri kanadıdır. İzzettin El Kassam’ın bağımsız ve İslami kurallarla yönetilen bir Filistin için silahlı mücadeleye geçen ilk kişi olması sebebiyle bu adı almıştır. Yine İzzettin El Kassam’dan ilhamla ürettikleri ve İsrail’e karşı mücadelede kullandıkları el yapımı Kassam füzeleri ile de bilinmektedir. 1992’de kurulan teşkilat, başta İkinci İntifada olmak üzere İsrail’in Gazze’den çekilmesi gibi olaylarda üstlendiği rolle HAMAS’ın takdir ve taraftar toplamasına önayak olmuştur. (bkz: İzzettin El Kassam) (bkz: HAMAS) (bkz: El Aksa Şehitleri Tugayı) (J) James Earl "Jimmy" Carter: Demokrat, Amerika Devlet Başkanı( 1977-1981) John Fitzgerald Kennedy: Demokrat,Amerika Devlet Başkanı(1961-1963) Jerruselam Post: (K) Kahire Antlaşması: Birinci Oslo Görüşmelerinde varılan mutabakatı temsil eden Oslo İlkeler Deklarasyonu’nun antlaşma biçimine getirilmiş halidir. 4 Mayıs 1994’te imzalanan antlaşmaya göre İsrail kuvvetleri Gazze ve Eriha’dan üç hafta içinde çekilecek, bölgedeki tüm sivil otorite Filistinlilere devredilecek, İlkeler Deklarasyonunda belirtilen beş yıllık süreç fiilen başlayacaktır. (bkz: Oslo İlkeler Deklarasyonu) Kara Eylül: 70’lerin başında Ürdün’de yoğunlaşarak Ürdün Kralı Hüseyin’i rahatsız eden Filistinli mültecilerden güç alan ve burayı askeri harekatlarında üs olarak kullanmaya başlayan Yaser Arafat idaresindeki FKÖ ve Filistinliler ile Ürdün Hükümeti arasındaki çatışmaların genel adı. İsrail’in desteğini de arkasına alan Ürdün’ün 7 Haziran 1970’de Amman yakınlarındaki Zerka Mülteci Kampı’na saldırmak suretiyle başlattığı harekatta binlerce Filistinli öldürülmüştür. Bu olaydan sonra Arafat’ın kontrolü altındaki askerler Ürdün’den çıkarılırken, Arap ülkeleri Ürdün ile ilişkilerini keserek bu ülkeyi Filistin hareketini bitirmekle suçlamıştır. Koruyucu Duvar Operasyonu: İsrail’in, Batı Şeria’daki bütün Filistin kentlerine tanklarla girerek başlattığı ve Ramallah’ta Yaser Arafat’ın karargahının kuşatıldığı gergin günlerle hafızalara kazınan harekat. 29 Mart 2002’de Ariel Şaron’un talimatıyla başlayan operasyonda Arafat’ın karargahı tank atışlarına maruz kalırken; karargahta elektrik, su, telefon hatları kullanılamaz hale gelmiştir. 2 Mayıs 2002’de Arafat’ın karargahında yanında bulundurduğu, İsrail Ulusal Birlik Partisi lideri Rehavam Zeevi’nin ölümünden sorumlu tutulan altı kişinin Eriha’daki hapishaneye gönderilmesi karşılığında Arafat’ın Ramallah’taki karargahı çevresinde bulunan kuşatma kaldırılmış ve Arafat’ın karargahtan çıkmasına izin verilmiştir. (bkz: Batı Şeria) (bkz: Ramallah) Kudüs: Üç semavi dinin kutsal kabul ettiği ve uğrunda defalarca kan dökülen dünyanın en eski şehirlerinden birisidir. Şehirde bütün olarak 125 bin km2’lik alanda toplam 732 bin kişi yaşamaktadır. Aralık 2007 verilerine göre nüfusun yüzde 64’ü Yahudi, yüzde 32’si Müslüman ve yüzde 2’si de Hıristiyan’dır. Aslen Batı Şeria sınırları içerisinde yer alan kentin batısı, 1948 Arap İsrail Savaşı ile İsrail tarafından işgal edilmiştir. Şehrin doğusu ise yine bu savaştan sonra Ürdün kontrolüne geçmiştir. İsrail’in, işgalini iyice yaygınlaştırdığı Altı Gün Savaşı sürecinden sonra kentin doğusu da İsrail işgaline maruz kalmıştır. 1949’da İsrail’in ilk başbakanı tarafından İsrail’in başkenti ilan edilen kent, daha sonra 1980’de de doğu-batı ayrımı gözetilmeksizin Kudüs Yasası ile İsrail tarafından yine başkent ilan edilmiştir. 478 No’lu karar ile İsrail’in Kudüs üzerindeki bu tutumu BM nezdinde geçersiz sayılmıştır. Yine BM kararı gereği, İsrail’le diplomatik ilişkilerde bulunan ülkeler, başkent olarak Kudüs’ü değil Tel Aviv’i muhatap kabul etmektedir. İslam inancına göre Kudüs olarak adlandırılan kent, Yahudi literatüründe “Yeruşaliym” adıyla anılmakta olup, İngilizcede de “Quds” yerine “Jerusalem” kelimesiyle ifade edilmektedir. Halen devam eden bu literatür çatışması İsrail sorunundaki psikolojik harbin önemli bir çatışması haline gelmiştir. (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: Doğu Kudüs) (bkz: Kudüs Yasası) (bkz: 478 No’lu Karar) Kudüs Yasası: 30 Temmuz 1980’de İsrail parlamentosu tarafından kabul edilen ve Kudüs’ün doğu-batı ayrımı gözetilmeksizin bütün olarak İsrail’in başkenti ilan edildiği metindir. Esas itibarıyla “Kudüs’ün tamamı İsrail’in başkentidir”, “Kutsal sayılan yerler ve ziyaretçileri korunmalıdır” ve “Kudüs’ün gelişmesi için hükümet her türlü imkânı seferber etmelidir” maddelerini ihtiva etmektedir. Yasa BM’nin 478 No’lu kararıyla sert şekilde eleştirilerek reddedilmiştir. (bkz: 478 No’lu Karar) (bkz: Doğu Kudüs) (bkz: Kudüs) Kadima Partisi: Knesset: Kibbutz: Kara Panterler: Kral Abdullah: Kudüs Katliamı (8 Ekim 1990): Mescid-i Aksa’yı yıkarak yerine Süleyman Mabedi yapmak isteyen Yahudilerle Filistinliler arasında çıkan çatışmada, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 30 Filistinli hayatını kaybetti, 800 kişi de yaralandı. Kana Katliamı: (18 Nisan 1996) İsrail’in Lübnan’da bulunan Kana mülteci kampına düzenlediği saldırı sonucunda çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 109 Filistinli hayatını kaybetti Kral Davut Katliamı: (22 Temmuz 1946) İsrail terör örgütü Irgun’un Kral Davud Oteli’ne düzenlediği saldırıda, aralarında İngilizler, Araplar ve Yahudilerin bulunduğu 96 kişi hayatını kaybetti. Kibya Köyü Katliamı(12 Ekim 1953): Ariel Şaron liderliğindeki bir grup İsrail askeri tarafından, Batı Şeria’da bulunan Kibya Köyü’ne düzenlenen saldırıda 67 kişi hayatını kaybetti, 75 kişi de yaralandı. Kufr Kasem Katliamı (29 Ekim 1956):İsrail’in Mısır’ı işgali arifesinde, bölgedeki bir Filistin köyüne saldıran işgal askerleri, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 49 Filistinli sivili acımasızca katletti. Kabala: (L) Lida Katliamı (9-18 Temmuz 1948) İzak Rabin’in açık emirleriyle gerçekleştirilen Lida Katliamı’nda, 10 gün içerinde 60.000 kişi evlerinden atılırken, bunu takip eden El Tira, Tantoura ve Hayfa katliamları ile yüzlerce Filistinli sivil katledildi. Libya Katliamı (19 Şubat 1973): Libya Havayolları’na ait bir yolcu uçağı İsrail tarafından düşürüldü. İçindeki 107 yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti. Likud Partisi: 1948 yılında kurulan Herut (daha sonra Likud) Partisi 1977 seçimlerine kadar oldukça sönük kalsa da; bu seçimlerden sonra hızlı bir yükselişe geçmiştir. Bunda Sefaradların ciddi etkisi vardır; çünkü devletin kuruluşundan itibaren üvey evlat muamelesi gören Seferadlar milliyetçi sağa yönelmişler ve 'intikam'larını 1977’deki seçimde Herut’u iktidara taşıyarak almışlardı. Çift devletli çözüme şiddetle karşı çıkan Likud; İsrail’in, Ürdün nehrinin her iki yakasında tarihsel haklarının olduğunu iddia ediyor. Barak’ın bir önceki dönemde, hiçbir zaman tartışılmaya açılmayan ‘Kudüs’ün statüsü’,’Filistinli mülteciler’, ‘nihai sınırlar’ gibi konuları barış için tartışmaya açması, Likud lideri Ariel Şaron’un iktidar gelmesine sebep olmuştu. Şaron’un iktidar gelmesi, Barak’ın barış sürecinde başarısız olması, İkinci İntifida’nın başlaması, Lübnan’daki Hizbullah direnişi, İsrail’de sağın ve milliyetçi dalganın ciddi oranda yükselmesine sebep olmuştu. Likud şu an 27 milletvekiline sahip. İsrail’deki sağ partiler Arap-İsrail barış sürecinin nihai bir çözüme ulaşmasını çok zor gördüklerinden, Türkiye ile iyi ilişkilerin geliştirilmesi taraftarıdırlar. Lübnan İşgali: Filistin’in tek yumruk direnişi anlamına gelen Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Lübnan’daki varlığından rahatsız olan İsrail’in, Londra Büyükelçisinin öldürülmesini bahane ederek bu ülkeyi işgalidir. İşgalde İsrail Beyrut önlerine kadar ilerlemiştir. Lübnan’da askeri gücü bulunan Suriye, işgale tepki vermemiş, Sabra ve Şatilla Katliamı da bu işgal sırasında yapılmıştır. Yaser Arafat 3 ay boyunca sürekli yer değiştirerek saklanmayı başarmış, bu işgalden sonra da İsrail ve Suriye’nin baskısıyla Beyrut’u terk etmek zorunda kalarak Tunus’a göç etmiştir. 6 Haziran 1982’de başlayan işgal 1985 Şubat’ın son bulmuştur. İsrail ayrıca çekilirken Lübnan’ın güneyinde özel bir “güvenlik hattı” oluşturmuştur. Bu işgalden geriye 19 bin ölü ve 30 bin yaralı kalırken Yaser Arafat Birinci İntifada’ya dek sürecek bir prestij kaybına uğramıştır. Lyndon Baines Johnson: Demokrat, Amerika Devlet Başkanı(1963 1969) Leon Pinsker: Leyla Halid: (M) Mustafa Zibri : Mahmud Abbas: Mavi Marmara: Gazze Özgürlük filosunda bulunan ve uluslarrası zeminde meşru mudafada bulunan gemi Mavi Marmara Katliamı: (bkz: Deniz Meltemi Operasyonu) Mekke Mutabakatı: Gazze Bunalımı nedeniyle gerginleşen HAMAS-El Fetih ilişkilerini onarmak ve araları açılmaya başlayan Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın yeniden tek bayrak altında idare edilmesini temin etmek maksadıyla Mekke’de Kral Abdullah nezdinde Mahmut Abbas, İsmail Heniye ve Halid Meşal’in katılımlarıyla sürdürülen müzakerelerin 9 Şubat 2007 tarihli nihai mutabakat metni. Mutabakat, hükümeti kurma görevinin Mahmut Abbas tarafından İsmail Heniye’ye tevdi edilmesini, kurulacak milli mutabakat hükümetinde HAMAS’a dokuz, El Fetih’e altı, bağımsız oluşumlara beş, diğer siyasi gruplara dört bakanlık verilmesini öngörmüştür. (bkz: Gazze Bunalımı) Menahem Begin (1913-1992): İsrail’in eski başbakanlarından ve Irgun terör örgütü liderliği görevinde de bulunmuş Likud Partisi lideri. İlk Camp David görüşmelerine katılmış ve İsrail-Mısır Barış Antlaşması’nı İsrail adına imza etmiş, bu yöndeki “barışçıl” çabaları nedeniyle Mısır lideri Enver Sedat ile birlikte Nobel Barış Ödülü’nü almıştır. İsrail’in kurulması sırasında yoğun şekilde faaliyet gösteren ve Deir Yasin Katliamı ve Kudüs’teki King David Oteli’nin bombalanması olaylarının faili olan Irgun terör örgütünün liderliğini yapmıştır. (bkz: Deir Yasin Katliamı) (bkz: Irgun) (bkz: Camp David Görüşmeleri) (bkz: İsrail-Mısır Barış Antlaşması) Mescid-i Aksa: İslam inancının en değerli mabetlerinden olan ve Kudüs’ün Eski Kudüs olarak bilinen bölgesinde yer alan kutsal mekan. Müslümanların ilk kıblesidir. “Beyt-i Makdis”, “Beyt-ü Mukaddes”, “Harem-i Şerif”, “El Aksa” gibi adlarla da anılmaktadır. Kabe’den sonra en eski ikinci mescid olan El Aksa Camii Süleyman Aleyhisselam tarafından yapılmıştır. Miraç hadisesinin de cereyan ettiği Mescid-i Aksa ile altın kubbeli sıkça karıştırılmaktadır. Siyonist projenin defalarca hedef olarak seçtiği Mescid-i Aksa’da bu yönde sayısız olay yaşanmıştır. Yahudi teröristler tarafından kundaklama ve bombalama faaliyetlerine maruz kalan mabet, Ariel Şaron’un 2000 yılındaki “ziyaret”i ile İkinci İntifada’nın başlamasına şahit olmuş ve bu yüzden İkinci İntifada “El Aksa İntifadası” olarak anılagelmiştir. 1983’te Yahudiler tarafından altından tünel kazıldığı ortaya çıkan Mescid-i Aksa civarında bugün de İsrail tarafından kazılar yapılmaktadır. (bkz: İntifada) MOSSAD: “İstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü” isimli İsrail gizli servisinin kısa adıdır. 18 Eylül 1947’de resmen kurulmuş örgütün merkezi Tel Aviv’dedir. Daha çok dış operasyonlarda görev alan MOSSAD’ın içerideki faaliyetlerinde görevli kolu Şin-Bet’tir. Dünya üzerinde 16 bin hücre evi olduğu varsayılan ve kırmızı alarm durumunda bu sayının 32 bine ulaşacağı tahmin edilen örgütün 35 bin civarında da ajanı görevlidir. Suikast, bombalama, cinayet, faili meçhul, terör, kontrterör gibi kavramlarla içli dışlı olan teşkilat, dünyanın en güçlü istihbarat servislerinden birisi sayılmaktadır. Muhammed Dahlan (1961-…): Gazze Bunalımı’nda oynadığı etkin rol ile dünya kamuoyunun dikkatini çeken ve birçok kez İsrail ve ABD ile yakın ilişkileriyle gündeme gelen El Fetih yöneticisi Filistinli politikacı. Filistin Özerk Yönetimi’nin Gazze’den sorumlu güvenlik biriminin amirliğini yapan albay rütbesindeki Dahlan, bu görevi icra ettiği sırada Filistinlilere yönelik işkenceleriyle ün salmıştır. 2002 yılında Londra’ya Avrupa ülkelerinden, BM’den ve ABD’den birçok yetkiliyle ve Ariel Şaron’un oğlu Umeri Şaron’la bir araya gelmiş, bu temaslar sırasında bir süre sonra Gazze’de başlatacağı ayaklanmanın Batı eliyle altyapısını hazırlamıştır. ABD ve İsrail tarafından finanse edilen ve dolar milyoneri olan Dahlan, 2003’te Abdülaziz Rantissi’ye düzenlenen suikast girişimi sonrasında Rantissi tarafından suikastın hazırlayıcıları arasında gösterilmiştir. HAMAS’a ve onu destekleyen Filistin halkına her zaman nefretle yaklaşmış olan Dahlan’ın, Filistin Özerk Yönetiminin güvenlik güçleri ve özel kuvvetlerinin desteğiyle Haziran 2007’de Gazze’deki HAMAS yönetimini devirme amaçlı darbe girişimi HAMAS güçleri tarafından püskürtülmüştür. Bu olaydan sonra, çatışmalara katılan Dahlan çetesinin El Fetih bünyesinden tasfiye edilmesi, Dahlan’ın bu harekat esnasında El Fetih’i değil, El Fetih’in ABD ve İsrail ile işbirliğinden yana olan bir bölümünü temsil ettiğini ortaya koymuştur. (bkz: Gazze Bunalımı) (bkz: El Fetih) Mahmud Ahmedinejat: Mülteci Sorunu: Siyonistlerin Filistin’i işgali ile baş gösteren ve bugün İsrail sorununun çözümünde Yahudi yerleşimleri sorunu ile birlikte kilit rol oynayan uluslararası problem. 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte sayıları 1,5 milyonu bulan Filistin halkının yarısından fazlası (800 bin kişi) mülteci konumuna düşmüştür. 2004 rakamlarına göre 10 milyon olan Filistin nüfusunun 5 milyonu aşkın kısmı mültecilerden oluşmaktadır. Filistinli mülteciler uluslararası hukuk anlamında “mülteci” statüsünde bulunmadıklarından dolayı BM’nin mültecilere tanıdığı “geri dönüş hakkı”ndan da istifade edememektedirler. Uluslararası arenada temsil kabiliyetinden yoksun oldukları gibi bu yönde faaliyet gösteren bir teşkilat da yoktur. Mülteci sorunu, Yahudi yerleşimleri sorunun giderilmesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulması yolunda aşılması gereken en büyük engellerdendir. (bkz: Yahudi Yerleşimleri) Mülteci Kampları: a- Batı Şeria’daki Mülteci Kampları: 1. Ammar, 2. El-Calzon, 3. El-Fevvar, 4. El-Arub, 5. El-Far’a, 6. Nur Şems, 7. Cenin, 8. Tulkarim, 9. Balata, 10. Askar, 11. Camp Number 1, 12. Kalandia, 13. Aida, 14. ElDehişe,15. Akabet Cebr, 16. Ain El-Sultan, 17. Şufat, 18. Beyt Cibrin,19. El-Amari, 20. Deişeh b- Gazze’deki mülteci kampları: 1. El-Nuseyrat, 2. El-Bureyc, 3. Beach (El-Şati’), 4.Han Yunis, 5. Cebeliye,6. Rafah, 7. Deir El-Balah, 8. El-Magazi c- Lübnan’daki Mülteci Kampları1.Tel El-Za`tar, 2. El-Bedevi, 3. Burj El-Barajna, 4. Jal El-Bahr, 5. Sabra ve Şatilla,6. Ain El-Helva, 7. Nahr El-Bared,8. Raşidiye,9. Burc El Şimali, 10. El-Buss,11. Vavel, 12. Mieh Mieh, 13. Dbayeh, 14. Mar Elias d- Ürdün’deki Mülteci Kampları: 1.El-Bak`a, 2. El-Hussien, 3. El-Vihdet (Yeni Amman), 4. El-Zarka, 5. Hiteen (Marka),6. Ceraş (Gazze), 7. Souf, 8. El-Talbiye, 9. Irbid, 10. Al-Husn, 11. El-Suhne,12. Madaba,13. El-Amir Hasan Kuartır, 14. Dikvane ve Nebatiye e- Suriye’deki Mülteci Kampları: 1. Ramana, 2. Al-Neirab, 3. Al-Yermük, 4. Hims, 5. Sbeina,6. Han Eshieh, 7. Dera`a, 8. Hama,9. Kabr Essit,10. Caramana,11. Lazkiye 12. Ain El-Tal Musevi: Marlyn Buck: Micthell Komisyonu: Messianism: Misna: Mizrahi: Muhafakar Siyonistler: Muammer Kaddafi: (N) Nahal: (Hebrew for river, riverbed) A regular unit of the Israel Defense Forces training cadres for agricultural settlements. NPT: Nükler Silah: Nablus: Kudüs’ün 63 km kuzeyinde yer alan 105 bin nüfuslu Filistin şehri. Batı Şeria’da yer alan kentte 3 Filistin mülteci kampı, 14 tane de Yahudi yerleşim bölgesi bulunmaktadır. Nablus’ta Hıristiyanlarla birlikte 23 bini mülteci olmak üzere 100 bin Müslüman yaşamaktadır. Nablus tıpkı diğer Batı Şeria kentleri gibi 1948 Arap İsrail Savaşı’nda Ürdün idaresine geçmiş, Altı Gün Savaşı’nda İsrail işgaline maruz kalmış ve Oslo İlkeler Deklarasyonu ile Filistin yönetimine bırakılmıştır. (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: Oslo İlkeler Deklarasyonu) (bkz: Batı Şeria) Nagba: Neturei Karta: Aramice Şehrin muhafızları anlamına gelen bir tamlama olup; siyonizm karşıtı bir Ortodoks Yahudi cemaatidir. Mesih gelmeden kurulmuş olan İsrail Devleti'nin geçerli bir devlet olamayacağını savunurlar. Bu nedenle cemaatin üyeleri her türlü resmi yazışmalarını İsrail Devleti ile değil Ürdün Krallığı ile yapmaktadır. Yahudi soykırımının da siyonistler tarafından İsrail Devleti'nin kurulması maksadıyla kullanıldığını iddia etmektedirler. Tevrat'a inanmakla beraber Siyonizme inanmamaktadırlar. Siyonizmin Musevi dinine ters olduğu ve İsrail'in bir an önce Filistin'i işgal etmeyi bırakması gerektiği şeklindeki görüşlerini kutsal kitap Talmud'dan ayetleri kanıt göstererek desteklemeye çalışmaktadırlar. Kudüs'te halen İsrail'i tanımayan cemaate bağlı 500 Naturei Karta ailesi yaşamaktadır. Örgütün kurucusu ise Moşe Hirsch'tir. Necmettin Erbakan: Norman Finkestein: Nebuchadnezzar: Babylonian emperor who captured Jerusalem in 586 B.C.E., ending the First Temple period. Nur Masalha: (P) Pogrom: From the Russian word for "devastation"; an unprovoked attack or series of attacks upon a Jewish community. (O) Oğuz Çelikkol: (bkz: “Alçak koltuk” krizi) Oslo Görüşmeleri: İsrail ve Filistin liderlerinin üçüncü ülkelerden bağımsız olarak Norveç’in Oslo kentinde yürüttükleri iki aşamalı müzakerelerin genel adı. -Birinci Oslo Görüşmeleri: 13 Eylül 1993’te Yaser Arafat ile İzak Rabin arasında imzalanan Oslo İlkeler Deklarasyonu ile nihayetlenen ve Oslo’da yürütülen görüşmelerin adıdır. -İkinci Oslo Görüşmeleri: 28 Eylül 1995’te imzalanan Batı Şeria ve Gazze Şeridi Geçici Antlaşmasının imzalanmasıyla noktalanan görüşmelerin adıdır. (bkz: Gazze Şeridi) (bkz: Batı Şeria) (bkz: Filistin Özerk Yönetimi) (bkz: Kahire Antlaşması) (bkz: İzak Rabin) Oslo İlkeler Deklarasyonu: Birinci Oslo Görüşmeleri’nde varılan uzlaşmanın metinleşmiş halidir. Kahire Antlaşmasının temel ilkelerini belirlemiştir. Oslo İlkeler Deklarasyonu çerçevesinde İsrail 5 yıl içerisinde Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın Eriha kentine süren işgali sona erdirerek kontrolü FKÖ’ye bırakacağını taahhüt etmiş, O zamana kadar direniş içerisinde olan Filistin adına Arafat ise bu antlaşmada İsrail’in var olma hakkını tanıdığını bildirmiştir. Bir tür prensip antlaşması niteliğindeki bu deklarasyondan sonra Yaser Arafat ciddi şekilde tenkit edilmiş, pek çok Filistinli tarafından “hain” ilan edilmiştir. (bkz: Oslo Görüşmeleri) (bkz: Kahire Antlaşması) Otuz Üç Gün Savaşı: Temmuz 2006’da İsrail’in, Lübnan’da Hizbullah tarafından kaçırılan iki askerini geri almak ve güney Lübnan’da Hizbullah’ı silahsızlandırmak/yok etmek gerekçesiyle başlattığı Yaz Yağmuru Operasyonu ile patlak veren savaş. İsrail ordusu ile Hizbullah kanadının başı çektiği Direniş güçleri arasında gerçekleşmiştir. Otuz üçüncü günün sonunda BM’nin devreye girmesiyle son bulmuştur. Savaş sonrası İsrail, savaş başlarkenki hedeflerinden hiçbirine ulaşamamıştır. Otuz üç gün süren savaş kelimenin tam anlamıyla İsrail’i şok etmiş, “yenilmez İsrail ordusu” efsanesini yerle bir etmiştir. (bkz: Hizbullah) (bkz: Güney Lübnan) (bkz: Hasan Nasrallah) (bkz: Direniş) Ortodoks Siyonistler: (P) Palmach: (abbr. for Heb. peluggot mahaz; "shock companies"). Strike force within the Haganah. Paris Agreement: Israel and the PLO signed the agreement of the terms and conditions of economic collaboration on April 29, 1994. Passover: (Pesach) The major Jewish spring holiday (with agricultural aspects) also known as hag hamatzot (festival of unleavened bread) commemorating the Exodus or deliverance of the Hebrew people from Egypt (see Exodus 12-13). The festival lasts eight days, during which Jews refrain from eating all leavened foods and products. A special ritual meal called the Seder is prepared, and a traditional narrative called the Haggadah, supplemented by hymns and songs, marks the event. See calendar, liturgy. Peel Komisyonu: Pogrom: From the Russian word for "devastation"; an unprovoked attack or series of attacks upon a Jewish community. (R) Ramallah: Filisin yönetimine devredilmiş Batı Şeria’nın A bölgesinde yer alan, Kudüs’ün 10 km kuzeyindeki kent. 2006 rakamlarına göre 25 bini şehir merkezinde olmak üzere toplam 290 bin kişinin yaşadığı Ramallah, Doğu Kudüs’ün işgal altında olması sebebiyle, geçici süreliğine Filistin’in başkenti konumundadır. Diğer Batı Şeria A bölgesi şehirleri gibi Ramallah da 1948 Arap İsrail Savaşı’nda Ürdün kontrolüne geçmiş, Altı Gün Savaşları ile birlikte İsrail tarafından işgal edilmiş, Oslo İlkeler Deklarasyonu ile Filistin yönetimine devredilmiştir. Her iki İntifada’da da önemli direniş merkezlerinden biri olmuş Ramallah, İsrail’in kapsamlı harekatı Koruyucu Duvar Operasyonu’nda Yaser Arafat’ın karargahının bulunduğu yer dahil olmak üzere kuşatma altına alınmıştır. (bkz: Batı Şeria) (bkz: 1948 Arap İsrail Savaşı) (bkz: Altı Gün Savaşı) (bkz: Oslo İlkeler Deklarasyonu) (bkz: Filistin Özerk Yönetimi) (bkz: Koruyucu Duvar Operasyonu) Ramallah Kuşatması: (bkz: Koruyucu Duvar Operasyonu) Recep Tayip Erdoğan: Rende Operasyonu: 12 Kasım 1966’da İsrail sınır devriyesinin mayına çarpması ve üç askerin ölmesi sonrasında mayınların Ürdün kontrolündeki Batı Şeria’nın Samu köyünde yaşayan “teröristler” tarafından döşendiğini savunan İsrail’in, 4 bin kişilik nüfusunun tamamının Filistinli mültecilerden oluştuğu bu köye düzenlediği katliam operasyonun adı. Ürdün ve İsrail kuvvetlerinin çatışmalarında elliye yakın Ürdünlü hayatını kaybederken, İsrail tarafında biri albay olmak üzere on civarı kayıp vermiştir. Operasyon karşısındaki acizliği nedeniyle Ürdün Kralı Hüseyin Arap kamuoyu tarafından yöneltilen ciddi eleştirilere maruz kalmıştır. Refah: Gazze Şeridi’nin en güneyinde yer alan Filistin şehri. Yüzde 80’i Filistinli mültecilerden oluşan nüfusu toplam 91 bindir. 1998’den 2001 yılında İsrail buldozerlerinin işgaline kadar aktif durumda olan Gazze Şeridi’nin tek havaalanı Yaser Arafat Havaalanı ve Gazze ambargosunda önemli bir sorun teşkil eden Refah Sınır Kapısı buradadır. Bu yönüyle kent Gazze Şeridi’nin dünyaya açılan/açılabilme yeteneğine sahip tek yeridir. (bkz: Gazze Şeridi) (bkz: Refah Sınır Kapısı) Refah Sınır Kapısı: Gazze Şeridi’nin Mısır’la tek karadan bağlantısı olan sınır kapısı. 1978’de İsrail-Mısır Barış Antlaşması hükümleri gereği her iki ülke tarafından ortaklaşa inşa edilen kapı, İsrail’in 2005’te Gazze Şeridi’nden çekilmesine kadar İsrail tarafından kontrol edilmiştir. Refah Sınır Kapısı, İsrail tarafından kontrol edildiği dönemin çoğunda (her 100 günün 86’sında) “güvenlik” gerekçeleriyle kapalı tutulmuştur. İhracatın mümkün olmadığı kapı, Gazze Şeridi’yle birlikte HAMAS idaresine geçmesiyle birlikte ambargo nedeniyle ve İsrail’in baskısıyla Mısır tarafından kapalı tutulmakta ya da çok sıkı denetimlerle Filistinlilerin rahatça geçişine mani olmaktadır. İsrail, HAMAS’ın Refah Sınır Kapısı yoluyla Mısır’dan silah temin ettiğini ileri sürerken, HAMAS ambargo ve ablukadan çıkışın yegane yolu olan bu kapının Filistinlilere gıda, ilaç vb. insanı yardımlar için dahi olsa açılması gerektiğini savunmaktadır. Revizyonist Siyonistler: Richard Milhous Nixon: Cumhuriyetçi, Amerikan Devlet Başkanı(1969-1974). Ronald Wilson Reagan: Cumhuriyetçi, Amerikan Devlet Başkanı (1981-1989) Roger Planı: (Q) Qualitative Military Edge: The military-technological advantage that Israel Defense Forces try to maintain in order to offset the numerical superiority of Arab armed forces it may face in future wars. This edge has eroded in recent years, as Arab states purchased more sophisticated arms. The United States has pledged to support Israel's qualitative military edge through security assistance and technological transfers. (S) Sha’a Katliamı: (8 Nisan 1970):Mısır’ın başkenti Kahire’ye 80 kilometre mesafedeki Sha’a eyaletinde bir okulu bombalayan İsrail uçakları 46 çocuğu katlettiç Suriye Katliamı: (8 Eylül 1972): Suriye hava sahasını ihlal eden İsrail jetleri yedi köyü bombaladı. Saldırıda en az 200 kişi hayatını kaybetti. Sabra ve Şatilla Katliamı: 14-18 Eylül 1982’de İsrail işgali altındaki Beyrut’un batısında yer alan ve çoğu kadın ve çocuklardan oluşan Filistinli mültecilerin bulunduğu Sabra ve Şatilla Kamplarının Ariel Şaron’un gözetiminde Lübnanlı Falanjistler tarafından saldırıya uğraması olayıdır. Katliamda silahsız ve savunmasız durumdaki 3 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiştir. İsrail lideri Ariel Şaron bu olaydan sonra “Beyrut Kasabı” diye anılmıştır. (bkz: Lübnan İşgali) (bkz: Ariel Şaron) Samu Olayı: (bkz: Rende Operasyonu) Seferad: İbranice İspanya anlamına gelmektedir. İspanya dışında Portekiz, İtalya, Kuzey Afrika, İstanbul, Anadolu, Ege Adaları ve Bizans İmparatorluğu'ndan kalan Musevilerin de hepsi bu adla anılır. 16.yüzyılda bütün bu gruplar, Judeo-Espegnol veya "Ladino" denen ve İspanya'nın Kastilya lehçesine yakın bir dil konuşmaktadırlar. 1492'de İspanya'dan kovulan Museviler, İspanya kökenli oldukları için kendilerine "Sefarad" adını koymuşlardır. Bugün Türkiye'de yaşıyan 25.000 Yahudi'nin yaklaşık %96'sını oluşturan Sefaradlar'ın sayısı 24.000 civarındadır, %4'ü oluşturan Aşkenaz Museviler'in sayısı 1.000 civarındadır (bkz: Ladino) (bkz: Aşkenaz) Seyyid Hasan Nasrallah (1960-…): Lübnan’da askeri direniş faaliyeti ve siyasal faaliyetler gösteren Hizbullah örgütünün genel sekreteridir. Otuz Üç Gün Savaşı’nda İsrail ordusunu dize getiren Direniş’in öncü gücü Hizbullah’ı komuta eden isim olarak bilinmektedir. Lübnan İç Savaşı sırasında ailesinin memleketi olan Güney Lübnan’daki El Bazuriye köyüne kaçarak Emel örgütüne katılmıştır. Irak’ta aldığı eğitim sonrasında Lübnan’a dönerek Emel örgütünün lideri Abbas El-Musavi’nin kurduğu okulda öğrenim gören Nasrallah, 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesinden sonra Hizbullah örgütüne katıldı ve hayatını İsrail’i Lübnan’dan def etme amacına adamıştır. 1992 yılında Abbas El-Musavi’nin İsrail tarafından katledilmesinin ardından Hizbullah’ın genel sekreteri seçilmiştir ve Otuz Üç Gün Savaşı’nda Hizbullah lideri sıfatıyla Direniş’in çok önemli bir kısmını oluşturmuştur. (bkz: Hizbullah) (bkz: Otuz Üç Gün Savaşı) (bkz: Direniş) Sina Yarımadası: Her seferinde Arap-İsrail Savaşları’nın stratejik bir bölümünü oluşturmuş 60 bin km2’lik yarımada. Kuzeyde Akdeniz ve güneyde Kızıldeniz’le çevrilidir. Mısır’a ait olan Sina Yarımadası’nın bir bölümü 1948 Arap İsrail Savaşı’nda İsrail tarafından işgal edilmiş, Altı Gün Savaşı’ndan sonra ise bu işgal tüm yarımadaya yayılmıştır. İsrail-Mısır Barış Antlaşması ile tekrar Mısır’a geçen yarımada aynı zamanda Gazze Şeridi’nin de komşusudur. (bkz: İsrail-Mısır Barış Antlaşması) Siyon: Siyonizm: Siyon Aşıkları: Siyonist Kongre: O döneme kadar bir “fikir”den ibaret olan “Yahudilerin Filistin’de devlet kurma hayali”nin “hedef”e dönüştüğü ve bugünkü İsrail’in kuruluş sürecinin resmi başlangıcı sayılan 28 Ağustos 1897 tarihli toplantı. 200 kadar Yahudi delegenin katıldığı toplantı Basel’de yapılmış, toplantıda “Ben Basel’de İsrail’i kurdum. En geç 50 yıl içinde bu gerçek olacak” diye konuşan Theodor Herzl tarafından yönetilmiştir. Toplantıda ayrıca “Dünya Siyonist Teşkilatı” adlı örgütün kurulması da kararlaştırılmıştır. Herzl’in Sultan Abdülhamit’ten toprak istediği meşhur vaka bu toplantıdan sonra cereyan etmiştir. (bkz: Dünya Siyonist Teşkilatı) (bkz: Theodor Herzl) Skyes-Picot Antlaşması: İngiltere ve Fransa’nın, I. Dünya Savaşı’nın devam ettiği günlerde Ortadoğu topraklarını paylaştığı antlaşmadır. 9 Mayıs 1916 tarihli antlaşmaya göre Hayfa ve Akka limanları İngiltere’nin kontrolünde olacak ve Filistin’de uluslar arası bir yönetim kurulacaktı. Filistin topraklarında bir İsrail devleti kurulması doğrultusunda Balfour Deklarasyonu ile birlikte I. Dünya Savaşı’nda yürütülen iki önemli faaliyetten biri sayılmaktadır. (bkz: Balfour Deklarasyonu) Süveyş Bunalımı: İsrail-Fransa-İngiltere gizli ittifakı ile Mısır arasında 29 Ekim’de patlak veren savaş. Mısır lideri Cemal Abdülnasır’ın, Süveyş Kanalı’nın işletmesini kamulaştırdığını açıklamasının ardından İsrail’in Mısır’a saldırısıyla başlayan savaşta, menfaatleri çakışan Fransa ve İngiltere İsrail’le birlikte hareket etmiştir. Bu iki ülkenin asıl gayesi “İsrail’i frenlemek” maskesiyle duruma müdahale etmek ve Süveyş Kanalı’nın kontrolünü ele almaktır. ABD ve Sovyetler Birliği’nin müdahalesiyle sonlandırılan savaşta Sina Yarımadası İsrail tarafından işgal edilmiş, ateşkesin ardından İsrail buradan çekilmiştir. Savaşın en dikkat çekici neticesi ise bölgenin gayrıresmi kontrolünün İngiltere’den ABD’ye geçmiş olmasıdır. (bkz: Arap-İsrail Savaşları) Statüko Antlaşması: 1947 yılında uluslar arası platforma Ortodoks Yahudilerin menfi bir tutum takınmasını önlemek için, kurulacak olan devlette, Ben Gorion onlara bir dizi imtiyaz garantisi verdi. Bu durum 'Statüko Anlaşması' olarak adlandırılır. (Ş) Şhin Bet: Şas: İktidarın diğer bir ortağı olan Şas, 1984'te Sefaradlar tarafından kuruldu. Sefaradların etkisiyle 1977’de Likud’un iktidar olduğunu söylemiştik. Bununla yetinmeyen ultra-Ortodoks Yahudiler tarafından kurulan bu parti oldukça pragmatist bir yapıda. İki ana rakip partinin (İşçi Partisi ve Herut) 1977’den sonra dengeli oy almalarından dolayı koalisyon oluşturabilmek için ikinci ve üçüncü partilere ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun yeteri kadar farkında olan Şas gibi partiler, dini anlamda hükümetten taviz kopararak iktidar ortağı olma yönelimine girmektedirler. Bu dönemde de 11 koltuk sahibi Ortodoks Yahudiler kendileri açısından çok önemli sayılan Din Hizmetleri Bakanlığını elde etmişlerdir Şinui Partisi: Parti, aynı zamanda televizyon habercisi olan yeni lideri Yosef Lapid'in yürüttüğü kampanya sonucunda 2003 seçimlerinde patlama yapmış, parlamentoda 15 sandalye kazanarak üçüncü büyük parti haline gelmiş ve Şaron'un ana koalisyon ortağı oldu. Şeyh Ahmet Yasin (1938-2004): Abdülaziz Rantissi ile birlikte HAMAS’ın kurucusudur. Tam adı Ahmet İsmail Hasan Yasin’dir. İngiliz mandasındaki Filistin’de dünyaya gelmiş, 1948 Arap İsrail Savaşı ile birlikte Gazze Şeridi’ne göç eden mülteciler arasında yer almıştır. 12 yaşında ayakları felç olan Ahmet Yasin, lise eğitiminin ardından Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve burada İslamcı Müslüman Kardeşler grubuna katılmıştır. Daha sonra Gazze’ye dönüp öğretmenlik ve vaizlik yapmış, bir süre sonra Gazze İslam Üniversitesi’nin başına getirilmiştir. Birinci İntifada sırasında Abdülaziz Rantissi ile birlikte daha sonra HAMAS adını alacak olan Müslüman Kardeşler’in Filistin kolunu kurmuştur. Mayıs 1989’da İsrail tarafından tutuklanarak işkencelere maruz bırakılan HAMAS lideri, daha sonra Ramallah Cezaevi’ne nakledilmiş ve 8 yıl boyunca da burada kalmıştır. Eylül 1997’de Ürdün’de yakalanan 2 MOSSAD ajanı ile takas edilerek özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu tarihten sonra Gazze’ye dönen Şeyh Ahmet Yasin Eylül 2003’te İsrail’in F-16’lı suikast girişiminden kurtulmuş ancak 22 Mart 2004’te sabah namazı çıkışı bir İsrail helikopterinden fırlatılan füzelerle şehit edildi. (bkz: Abdülaziz Rantissi) (bkz: HAMAS) (T) Tzipi Livni: Taba Antlaşması: Oslo İlkeler Deklarasyonu’na dayalı olarak 28 Eylül 1995’te Washington’da imzalanan ve Batı Şeria’da Filistin Özerk Yönetimi’nin sorumluluk alanının genişletilmesini öngören antlaşma. Antlaşmanın ilk şekli 26 Eylül 1995’te Mısır’ın Taba kentinde parafe edilmiştir. İlk bakışta Filistin halkının lehineymiş gibi görünen antlaşma, Doğu Kudüs meselesine hiç değinmeyen ve Batı Şeria’daki işgali bir şekilde meşrulaştırma anlamına gelen maddeler içermekteydi. (bkz: Oslo Görüşmeleri) (bkz: Doğu Kudüs) (bkz: Batı Şeria) Taksim Planı: (bkz: 181 No’lu Karar) Talmud: Tel Aviv: 390 bin nüfusuyla İsrail’in en büyük ikinci şehri. 478 No’lu kararla BM’nin, Kudüs’ün başkent ilan edildiği Kudüs Yasası’nı geçersiz addetmesi nedeniyle ülkelerin İsrail nezdindeki büyükelçilikleri bu şehirde bulunur. Diğer deyişle İsrail’in başkentidir. İsrail sahil şeridinin orta kesimlerinde yer alan Tel Aviv’in nüfusunun yüzde 91’ini Yahudiler, yüzde 4,5’ini Müslüman ve Hıristiyan Araplar, geri kalan yüzde 4,5’lik kısmını ise Arap olmayan Hıristiyanlar ile Budistler oluşturmaktadır. Theodor Herzl (1860-1904): Siyonizm’in kurucusu Yahudi gazeteci. Dünya Siyonist Teşkilatı’nın kurulmasına öncülük etmiştir. Sultan Abdülhamit Han’la olan toprak pazarlığı ile tanınan Herzl, Yahudi devleti kurma faaliyetleri sırasında Abdülhamit Han’dan aldığı ret cevabından sonra İngilizlere müracaat etmiştir. Yapılan görüşmelerde kendisine teklif edilen Uganda topraklarını kabul etmeyerek “Vaadedilmiş topraklar”da kurulacak bir Yahudi devletinden yana olduğunu belirtmiştir. Her halükarda bu amaca ulaşan yolun Osmanlı idaresinin elinden geçtiğini düşünen Siyonist lider, Abdülhamit Han’ın devrilmesi yolundaki fikirlerini açıkça beyan ederek Jön Türklerle irtibata geçilmesi gerektiğini savunmuştur. Basel’de düzenlenen 28 Ağustos 1897 tarihli Siyonist kongrede yaptığı ve “Ben Basel’de İsrail’i kurdum. En geç 50 yıl içinde bu gerçek olacak” ifadelerini içeren konuşmasından 51 yıl sonra İsrail bağımsız bir devlet olduğunu açıklamıştır. (bkz: Dünya Siyonist Teşkilatı) (bkz: Siyonist Kongre) (U) Utanç Duvarı: İsrail Başbakanı Ehud Olmert tarafından “İsrail için yaşamsal öneme sahip” addedilen, İsrail’in 1967’de Altı Gün Savaşı’nda işgal ettiği Batı Şeria topraklarını İsrail sınırları içerisine alan, 8 metre yüksekliğinde ve tamamlanması halinde 475 km uzunluğunda olacak beton duvar. Proje kapsamında Doğu Kudüs’ün de 100 km2’lik kısmını İsrail’e dahil eden duvar, 200 bin Filistinliyi de kuşatma altına almaktadır. Utanç Duvarı BM tarafından “Uluslar arası hukuka aykırı” olarak nitelendirilmiştir. (bkz: Batı Şeria) (bkz: 1967 Sınırları) (Ü) Ürdün Katliamları (15 Şubat, 4 Haziran 1968): İsrail uçakları Ürdün nehri boyunca 15’ten fazla Filistin köyüne havadan napalm bombası yağdırdı. Saldırıda resmi rakamlarla 56 kişi feci şekilde can verdi. Haziran ayında İrbid şehrini bombalayan İsrail uçakları 30 Filistinlinin ölümüne neden oldu. Üç Ahit Teorisi: (V) Vladimir Jeev Jabotinsky: (W) Wye River Memorandumu: Yaser Arafat ve Benyamin Netanyahu arasında varılan mutabakat sonucu ortaya çıkan 23 Ekim 1998 tarihli belgedir. Buna göre İsrail Batı Şeria’nın bir kısmından üç aşamada çekilecek, FKÖ sözleşmesinde yer alan “İsrail’in tamamen ortadan kaldırılması” hükmü geçersiz kılınacak, ayrıca Gazze Şeridi’nde bir Filistin havaalanı kurulması ve Gazze Şeridi-Batı Şeria arasında Filistinlilerin geçişini sağlayacak iki adet ulaşım koridoru açılması için çalışmalara başlanacaktır. Tıpkı Oslo’da olduğu gibi burada da Yaser Arafat “ihanet”le suçlanmıştır. (bkz: Oslo Görüşmeleri) William Jefferson Clinton: Demokrat, Amerika Devlet Başkanı( 1993-2001) Wadie Haddad: (Y) Yahudi: Yahudi Yerleşimleri: İsrail’in işgal bölgelerine Yahudi nüfusun yerleşmesi/yerleştirilmesi ile ortaya çıkan ve İsrail sorununun çözümü yolunda aşılması en büyük engellerden biri olarak kabul edilen durumdur. Altı Gün Savaşı’nın ardından başlayan Batı Şeria ve Gazze Şeridi işgaliyle birlikte işgal bölgelerine Yahudilerin yerleştirilmesi işlemlerine başlanmıştır. İsrail’in Doğu Kudüs’ü ilhak ettiğini açıklaması ile birlikte ilkin burada yoğunlaşan yerleşimler, aslında sivil görünümlü olup gerçekte yarı askeri niteliğe sahiptir. Öyle ki bugün bilhassa Batı Şeria’da Filistin yönetimine bırakılan kentlerde Yahudi yerleşimleri bir nevi işgal vazifesi görmekte, kentlerde yaşanan düşük yoğunluklu savaşın ve ölümlerin baş sorumlusu olmaktadır. İsrail’in gasp yoluyla Filistinlilerin haklarını kısıtlayarak tahsis ettiği topraklarda yaşayan yerleşimciler, İsrail’in Gazze Şeridi’nden ya da Batı Şeria’nın kimi bölgelerinden geri çekilirken evlerini terk etmeyerek İsrail güçlerine direnmekte ve haber bültenlerinde sıklıkla “fanatik Yahudiler” olarak anılmaktadır. Bugünkü Gazze Şeridi ve Batı Şeria haritasının 1967 sınırlarından çok farklı bir görünüme sahip olmasının başlıca nedenlerin olan yerleşim faaliyetleri, bugün dahi Siyonist hükümet eliyle sistematik şekilde yürütülmektedir. Tıpkı Mülteci sorunu gibi Yahudi Yerleşimleri de İsrail-Filistin görüşmelerinin kilit noktalarından biri olarak görülmektedir. Bugün İsrail Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin kontrolünü tamamen Filistin’e devrettiğini ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini tanıdığını açıklasa bile yerleşimciler probleminin ne olacağı konusu muallaktadır. Zaten Siyonist yönetimin amacı da bu, yani muhtemel “siyasi” antlaşmaların önüne “sivil/insani” gerekçelerle set çekmektir. (bkz: Mülteci Sorunu) Yaser Arafat (1929-2004): Bir taraftan Filistin direnişi ve bu direnişi uluslararası platforma taşıması nedeniyle efsaneleşen, bir taraftan da İsrail yönetimiyle olan ilişkilerinde takındığı kimi tavırlar nedeniyle “işbirlikçi” olarak nitelendirilen Filistin Kurtuluş Örgütü lideri ve Filistin Özerk Yönetimi başkanı. Filistin direnişinin sembol ismi olan Arafat, Gazze’de doğmuş, genç yaşlardan itibaren siyasetle yakından ilgilenmiştir. Gençlik yıllarında İsrail’e karşı direnen mücahitlere silah taşıyarak başladığı mücadele yaşamına, 1948 yılında mühendislik okumak için gittiği Kahire’de de devam etmiştir. Kahire’de kurduğu bir örgüt ile Filistinli öğrenciler arasında çalışmalar yaparak, 1956 Süveyş Krizi’nde için savaşçı bulma işini organize etmiştir. Çalışmak için gittiği Kuveyt’te El Fetih hareketini kuran Yaser Arafat, 1969 yılında FKÖ’nün icra organı durumundaki Ulusal Konsey Başkanlığı’na seçilmiş ve 1970 yılında Ürdün yönetimi ile Filistinli gerillalar arasında meydana gelen Kara Eylül çatışmalarından sonra Lübnan’a göç etmiştir. Uzun yıllar İsrail’e karşı silahlı mücadele verilmesini savunarak bu yönde çalışan ve hem Arap ve İslam âleminde hem de tüm dünya nezdinde takdir toplayan Arafat, ilk kez 1988 yılında BM Genel Kurul’unda yaptığı konuşma ile İsrail’in var olma hakkını tanıdığını açıklamıştır. Bu tarihten itibaren direnişçi mi işbirlikçi mi olduğu sürekli tartışılan Arafat, 1993’te Oslo, 1994’te de Kahire Anlaşması ile Filistin Özerk Yönetimi’nin kurulmasına öncülük etmiş, 27 yıllık sürgün hayatından sonra 1995 yılında Filistin topraklarına yeniden dönmüştür. 1996’da yapılan seçimde oyların %83’ünü alarak başkan seçilmiş ve 2000 yılında başlayan İkinci İntifada’dan itibaren ABD ile ilişkileri giderek kötüleşmiştir. Arafat’ın bu tavrı ile birlikte 2002’de İsrail başlattığı ve kendisinin karargahına kadar dayanan Ramallah Kuşatması sırasındaki direnişi ile yeniden tüm Arap dünyasının takdirini kazanmıştır. 2004’teki rahatsızlığından bugüne kadar devam eden, başta zehirlenme iddiası olmak üzere birçok iddianın açıklığa kavuşturulamadığı vefatından sonra tedavi gördüğü Paris’te, Mısır’da ve Filistin’de düzenlenen cenaze merasimlerinin ardından Ramallah’ta toprağa verildi. (bkz: El Fetih) (bkz: Filistin Kurtuluş Örgütü) (bkz: Filistin Özerk Yönetimi) (bkz: İntifada) (bkz: Koruyucu Duvar Operasyonu) Yaz Yağmuru Operasyonu: (bkz: Otuz Üç Gün Savaşı) Yahudi Evi Partisi: 3 milletvekilliği ve bir bakanlığı olan Yahudi Evi Partisi, iktidarın en küçük ortağı durumunda. Parti, dini Siyonistler tarafından oluşturuldu (Dini Siyonizm’in 1930’larda Ortodoks Yahudilik ve Siyonizm’in birleşmesini öngören Ortodoks bir grup haham tarafından oluşturulduğunu söylemiştik.) Bu parti genellikle 'yerleşimci' hakları üzerine yoğunlaşmaktadır. Gerek Şas'ın, gerek Yahudi Evi Partisi'nin, dış politikadan öte iç politikayla ilgilendiklerini ve kapsamlı bir dış politikaya sahip olmadıklarını söyleyebiliriz Yahudi Devleti: Yitzhak Rabin: (bkz: İzak Rabin) Yeni Tarihçiler: İsrail tarihi hakkındaki geleneksel varsayımlara meydan okuyan, (İsrail'in 1948 Filistin Göçü'ndeki rolü ve barış görüşmeleri için Arapların da istekli olduğu gibi konular da buna dahildir) İsrailli bir tarihçi grubudur. Yeni Tarihçiler ismi ilk olarak 1988 yılında grubun önde gelen ismi Benny Morris tarafından kullanıldı.[1] Grubun kullandığı birincil kaynak malzemelerinin büyük bir kısmını, İsrail hükümetine ait ve İsrail'in kurulmasından 40 yıl sonra gizliliği kaldırılmış olan belgeler oluşturmaktadır. Benny Morris, Ilan Pappé, Avi Shlaim, Tom Segev, Hillel Cohen ve (geriye dönük olarak) Simha Flapan"Yeni Tarihçiler" arasında sayılmaktadır. Bu tarihçilerin çalışmalarının büyük bir çoğunluğu Post-Siyonist siyasi ideolojisinin kapsamında yer almaktadır. Avi Shlaim, Yeni Tarihçiler'in farklılıklarını "resmi tarihçiler"den aşağıda yer alan durumlara göre ayırmıştır. Ancak, İsrail'in resmi bir tarihinin olmadığı ve Yeni Tarihçiler'in birleşmiş bir düşünce yapısını temsil etmediği not edilmelidir. Bunun yanısıra, İsrail'in ulusal tarih anlayışı yıllar içinde değişmiş ve Yeni Tarihçileri'n fikirleri de kısmen benimsenmiştir. Resmi tarih Britanya'nın bir Yahudi devleti kurulmasını engellemeye çalıştığını söyledi; Yeni Tarihçiler ise Britanya'nın birFilistin devletinin kurulmasını engellemeye çalıştığını iddia ettiler. Resmi tarih Filistinlilerin yurtlarından kendi istekleri ile kaçtıklarını söylüyor; Yeni Tarihçiler mültecilerin kovulduklarını ya da sürüldüklerini ifade ediyor. Resmi tarih geçmişte güç dengesinin Arapların lehine olduğunu söylüyor; Yeni Tarihçiler İsrail'in hem insan gücü hem de silah yönünden avantajlı olduğunu belirtiyor. Resmi tarih Arapların İsrail'i yok etmek için eşgüdümlü bir planı olduğunu belirtiyor. Yeni Tarihçiler ise Arapların bölünmüş olduğunu ifade ediyor. Resmi tarih Arapların uzlaşmazlığının barışı engellediğini belirtiyor. Yeni Tarihçiler bu çözümsüzlüğün esas sorumlusunun İsrail olduğunu ifade ediyor.[2] Pappé, siyonist liderlerin Filistinli Arapların birçoğunu yerinden etmeyi amaçladığını öne sürerken; Morris Arapların yerinden edilmesinin savaşın en hararetli döneminde meydana geldiğini belirtiyor. Yeni Tarihçiler'e göre, hem İsrail, hem de Arap ülkeleri Arap-İsrail çatışması ve Filistin Dramı konularında sorumluluğu paylaşıyorlar. Yeni-Muhafazakarlar:(bkz: Neo-cons) Yom Kippur Savaşı: Lübnan ve Ürdün’ün kayıtdışı desteğini alan Mısır-Suriye ittifakının İsrail’in kökünü kazımak için başlattığı savaşın adı. 6 Ekim 1973’te İsrail’in en büyük bayramı olan Yom Kippur’da taarruza başlayan ittifakın ilk hedefi Sina Yarımadası ve Colan Tepeleri’ni geri almak olmuştur. İsrail ilkin Colan bölgesini, ardından Sina cephesini savunma fikriyle harekete geçmiş, 22 Ekim’e kadar süren savaş boyunca İsrail kanadı 6 bin, Arap ittifakı ise 8 bin 500 kişi kayıp vermiştir. İsrail’in nısbi kayba uğradığı Yom Kippur Savaşı sonrasında, ülke birçok yönden, koruyucusu ve besleyicisi ABD’ye daha bağımlı hale gelmiştir. (bkz: Arap İsrail Savaşları) Yafa: Yeni Amerikan Yüzyılı: