T.B.M.M. B : 92 25 . 5 . 2004 O :1 toplantısı, 12-13 Mayıs tarihlerinde Amman'da gerçekleşmiştir. Söz konusu toplantıda, Irak'ta demokratik kurumların oluşturulmasına ve Birleşmiş Milletlerin bu doğrultudaki çabalarına komşu ülkelerin desteği bir kez daha teyit edilmiştir. Son olarak, İslam Konferansı Örgütünün Irak konusunda inisiyatif almasını önerdik. Bununla ilgili, aylar önce Malezya Dışişleri Bakanına yazdığım mektup üzerine, Malezya harekete geçti. Geçen nisan ayında yapılan İslam Konferansı Örgütü Olağanüstü Dışişleri Bakanları Toplantısında bir dizi öneri ve eylem üzerinde de mutabık kaldık. Değerli milletvekilleri, konuşmamın Irak'la ilgili kısmını tamamlamadan önce, evvelce belirt­ tiğim bir hususu yeniden vurgulamakta yarar görüyorum. Egemenliğin 30 Haziranda devredil­ mesinden sonra, Irak Halkı, kendi siyasî geleceğini inşa etme yolunda zorlu bir sınav vermeye devam edecektir. Bu uzun ve çetin süreçte, Türkiye, Irak Halkını desteklemeyi sürdürecektir. Irak Halkının, istisnasız bütün kesimlerini akrabamız saydığımızı hep söyledik; söylemekle kalmadık, siyasî, ekonomik, sosyal girişimlerimizle, güvenlikle ilgili çabalarımızla, bunu da ispatladık. Kızılayın Irak'taki faaliyetleri, Türkiye'de tedavi ettirdiğimiz terör kurbanı Iraklı Kürtler, Iraklı dip­ lomatlara Ankara'da verdiğimiz kurs, Irak Anayasasıyla ilgili olarak Ankara'da düzenlenen sempoz­ yum buna örnektir. Irak Ekonomik İşler Koordinatörümüz, Uluslararası Irak'a Yardım Konferansına katılmak üzere, bugün Doha'ya hareket etmiştir. Tabiatıyla, Iraklı Kürtlerle coğrafî, tarihî ve insanî nedenlerle özel ve yakın ilişkilerimiz bulunmaktadır. Bu ilişkiler sürecektir; ancak, önümüzdeki dönemde Irak Halkının tüm kesimlerinin kendi aralarında uzlaşmaya yardımcı olacak bilinçle hareket etmeleri ve geçiş sürecini sahiplenmeleri hayatî önem taşımaktadır. Zira, Irak'ta barışın anahtarı, Irak Halkının kendi elindedir. Türkiye, bu yönde samimî çaba gösterenlere destek olmaya devam edecektir. Sayın Başkan, müsaade ederseniz, Filistin'le ilgili Hükümetimizin görüşlerini de, burada, sayın milletvekillerine aktarmak istiyorum. Sayın milletvekilleri, Ortadoğu'da yaşanan şiddet olaylarını derin endişeyle izlemeye devam ediyoruz. Bir yandan İsrail'in çok sayıda Filistinli sivilin ölümüne yol açan ağır yıkım ve yıldırma hareketleri, diğer yandan İsrailli sivillerin ölümüne yol açan intihar saldırılan, durumu, gittikçe teh­ likeli boyutlara taşımaktadır. Bu olaylan şiddetle kınıyoruz. Bunların devamı halinde, durumun kontrolsüz bir hale gelmesinden ve sonuçlan öngörülemeyecek bir ortamın doğmasından da endişe ediyoruz. İhtilafın tarafları arasında karşılıklı güven, maalesef, hâlâ tesis edilememiştir. Bu nedenle, ulus­ lararası kamuoyu tarafından yürütülen banş çabalanndan bugüne kadar somut bir sonuç alınması da mümkün olmamıştır. İsrail Başbakanı Ariel Şaron, bir süre önce, İsrail'in, Gazze şeridinin tamamından çekilmesini ve Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinden bazılannın boşaltılmasını öngören bir ayrılma planı açık­ lamıştır. Bu plan, tartışmalara ve tepkilere yol açmıştır. Plan, Hükümetimizce de usul ve içerik bakımından eleştirilmiştir. Bu tartışma sürerken, 11 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Gazze şeridin­ de vahim şiddet olayları yaşanmıştır. Bu olaylarda İsrail güvenlik güçlerinin orantısız ve aşırı güç kullandıkları görülmüştür. Bunun sonucu, aralannda çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinli hayatını kaybetmiştir. Bu olaylar, banş umutlanna yeni bir darbe olmuştur. Bu olaylann devamı olarak, İsrail, güvenlik gerekçesiyle, Gazze şeridinin Mısır sınırında bulunan çok sayıda evi tank­ larla yıkmıştır. Böylece, çok zor şartlar içinde mülteci kamplarında yaşayan binlerce Filistinliye yeni binlerce Filistinli ilave edilmiştir. Bunun ardından, Refah Mülteci Kampında protesto yürüyüşü yapan Filistinlilerin üzerine helikopterler ve tanklardan ateş açılmıştır. Açılan ateşte 15 Filistinli öl­ müş ve birçok kişi yaralanmıştır. Bu olaylar, durumu daha da trajik boyutlara ulaştırmıştır. Bütün bu gelişmeler son derece tehlikeli olup, bizi tedirgin etmektedir. Biz, yol haritasının uy­ gulanmasını beklerken, İsrail'in her türlü hukuka aykın davranış içine giren politikalarını Tür-34-