Dünyanın tüm coğrafyaları kavga, kan ve gözyaşı ile

advertisement
42
Röportaj
Gazze’de yaraların sarılması,
hayatta kalanların yaşamlarının
kolaylaştırılabilmesi için atılabilecek
adımlar nelerdir?
Gazze bölgesi maalesef şu anda
yıkımlar sebebiyle hayalet bir şehir
görünümündedir. 30 bin ev İsrail
bombaları ile vurulmuştur. Bunların
10 bini tamamen yıkılmıştır. Gazze
Şeridi’nin tek elektrik santralinin ana
yakıt deposu vurulmuştur. 1,8 milyon
insan su ve elektriğe ulaşamamakta ve
salgın hastalık riski ile karşı karşıyadır.
Saldırıların Gazze bölgesinde meydana
getirdiği maddi felaketin 5 milyar doları
geçtiği tahmin edilmektedir.
Dünyanın tüm coğrafyaları kavga,
kan ve gözyaşı ile anılmaktadır.
Ve maalesef dökülen kanların,
çekilen acıların büyük çoğunluğunu
Müslümanlar yaşamaktadır. Bu makus
talihe dur demenin zamanı gelmiştir.
Şu iyi bilinmelidir ki; Filistin halkı
çocuklarını, evlerini kaybetmiştir
ama direniş sayesinde onurlarını
korumuştur. Bugün İsrail’de tüm
gözlemciler, yazarlar savaşı İsrail’in
kaybettiğini yazmaktadır. “1000
direnişçi bize felaketi yaşattılar”
demektedirler. “Biz sivilleri katlettik,
onlar savaşarak bize karşı onurlarını
korudular, en güçlü birliklerimizi yok
ettiler” diye yazmaktalar. Onun için
bu savaşı Filistin halkı, Gazze halkı
kaybetmedi. Bu savaşın kaybedeni
İsrail’dir, ABD’dir, Avrupa Birliği ve
İslam ülkelerinin zulme sessiz kalan
yöneticileridir.
“Kalıcı Barış İçin İsrail, Filistin
Topraklarını Terk Etmeli, Özgür ve
Bağımsız Filistin Devletini Kabul
Etmelidir.”
İsrail’in saldırıları ilk değildi.
Son olmayacağı yönünde de yoğun
endişeler var. İsrail ve Filistin
arasında kalıcı bir barışın temelleri
nasıl atılabilir?
İsrail 66 yıl önce kuruldu. Ama
katliamların tarihi daha eskidir.
Çünkü bölgede Osmanlı hâkimiyetinin
sona ermesi ile birlikte işgalci Batılı
devletlerin uyguladığı politikalar
siyonist çeteleri cesaretlendirmiş,
masum Filistin halkı üzerinde
katliamlar gerçekleştirmelerine
zemin hazırlamıştır. İsrail tarihi
kan ve katliam ile eşdeğerdir. İsrail,
siyonizmin ortaya koyduğu terör
üretici mekanizmanın ürünüdür.
Süreç içerisinde İsrail saldırganlığı
sebebiyle on binlerce insan yaşamını
yitirmiştir. Yüzbinlerce insan evsiz
barksız kalmıştır. Yine yüz binlercesi
mülteci konumuna düşüp ülkesinden
uzaklaşmak ve başka ülkelere sığınmak,
kamplarda yaşamak zorunda kalmıştır.
İsrail işgalci bir devlettir. 1967 öncesi
sınırlarına geri çekilmelidir. Gazze
üzerindeki abluka ve ambargoyu
kaldırmalıdır. Batı Şeria üzerindeki
İsrail denetimi sonlandırılmalıdır.
Filistin topraklarını terketmeli ve
kendi kabul edilmiş yaşam alanına
dönmelidir. Özgür ve bağımsız bir
Filistin devletini kabul etmelidir.
Filistinli tutsakları serbest bırakmalı
ve mültecilerin ülkelerine geri dönüşü
sağlanmalıdır. Bunlar yapılmadığı ve
işgalci saldırgan tutumlar devam ettiği
sürece hiçbir barış anlaşmasının kalıcı
olacağını sanmıyorum. Çünkü İsrail
altına imza attığı hiçbir anlaşmaya,
uluslararası sözleşmeye sadık
kalmayan, sürekli verdiği sözlerden
cayan ve dünya sistemine ihanet eden
bir devlettir.
Türkiye ve Katar başta olmak üzere
bazı İslam ülkeleri sürekli yardımları
ile Gazze bölgesindeki insanlara
elini uzatmaktadır. Ama asıl burada
ambargonun ve ablukanın kaldırılması
ve Gazze bölgesinde insanların
normal yaşama dönmeleri sorunları
çözecektir. Sınır kapıları kayıtsız şartsız
açılmalıdır. Gazze liman ve havaalanı
ile deniz ve hava ulaşımına açılmalıdır.
Bölgede sivil toplum kuruluşlarının,
insan hakları örgütlerinin çalışmaları
devam etmektedir. Yaralar sarılacaktır
ama ambargo kalkmadığı sürece
yapılacak tüm çalışmalar bir şekilde
eksik kalacaktır. İsrail, katliamları
gizlemek için bölgeye parlamenterlerin
ve uluslararası gözlemcilerin girişini
engellemektedir. Bu tutumunu terk
etmelidir. İsrail insan haklarını
sürekli ihlal etmektedir. BM
binalarını, okullarını, kamplarını
bombalamaktadır. Bölge uluslararası
kuruluşlarca incelenmeli ve İsrail’e karşı
hukuki süreç başlatılmalıdır.
Filistin halkına tekrar başsağlığı
ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyor
ve İsrail’i bir terör devleti olarak
gördüğümüzü yineleyip şiddetle
kınıyorum. Herkes şunu iyi bilsin ki,
biz tarafız. Masum Filistin halkının
tarafında, zalim, işgalci, terörist İsrail’in
karşısındayız. Doğu Türkistan’da zulüm
gören kardeşlerimizin tarafındayız.
Irak’ta zulüm gören masumların
tarafında, Türkmenlerin tarafındayız.
Suriye’de mazlumların yanındayız. Tüm
zalimlerin ise karşısındayız.
Download