tc gümrük ve ticaret bakanlığı dünya ekonomisindeki gelişmeler

advertisement
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Ekim, 2013
DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM

2013’ün ikinci çeyreğinde ABD, Japonya, İngiltere ve Almanya gibi önde gelen gelişmiş
ülkelerin ilk çeyreğe kıyasla ikinci çeyrek büyümelerinde artış yaşanmış ve Avro Bölgesi
resesyondan çıkmıştır.

Buna karşın, gelişmekte olan ülkelerin büyüme performansları söz konusu dönemde
yavaşlamıştır. Özellikle Mayıs ayında FED tarafından 2013 yılı sonuna doğru tahvil alımının
azaltılacağı yönünde sinyaller verilmesi ve akabinde yaşanan finansal çalkantılar gelişmekte
olan ülkelerin yavaşlayan ekonomik performanslarını olumsuz yönde etkilemiştir.

IMF’nin Ekim ayında “Dönüşümler ve Gerilimler” başlığıyla yayınladığı Dünya Ekonomik
Görünüm Raporu’nda küresel büyümenin düşük viteste seyrettiği, ekonomik faaliyetlerin
belirleyicilerinin değiştiği ve aşağı yönlü risklerin devam ettiği ifade edilmektedir. Bu
çerçevede IMF küresel büyüme tahminini, Temmuz ayındaki son tahminine göre aşağı yönde
revize etmiş ve 2013 yılı için %3,2’den %2,9’a indirirken, 2014 yılı için %3,8’den %3,6’ya
düşürmüştür.

OECD, 3 Eylül 2013 tarihinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çeyreklik büyüme
tahminlerine yer verilen ”Ekonomik Değerlendirmeler Ara Raporu”nu yayınlamıştır. Buna
göre 2013 yılı üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme tahminleri sırasıyla ABD için yüzde 2,5 ve
yüzde 2,7; Çin için yüzde 7,2 ve yüzde 8,1; Almanya için yüzde 2,3 ve yüzde 2,4 oranındadır.
İtalya’nın ise söz konusu dönemlerde sırasıyla yüzde 0,4 ve yüzde 0,1 oranında daralacağı
beklenmektedir.

Geçtiğimiz günlerde ABD’de yaşanan borç tavanı krizi, resmi olarak borç tavanına ulaşmasına
çok kısa bir zaman kala Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin borç tavanı limitinin yükseltilmesi
ve hükümetin işler hale gelmesi için anlaşmasıyla aşılmıştır. ABD’nin borç tavanına
ulaşmasına 24 saatten az bir zaman kala ülkenin not görünümünü negatife çeviren kredi
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Ekim, 2013
derecelendirme kuruluşu Fitch yaptığı açıklamada, ABD’nin küresel ekonomi için yarattığı
risk nedeniyle böyle bir karar alındığını belirtmiştir.

5-6 Eylül 2013 tarihinde Rusya’nın St. Petersburg kentinde “küresel ekonomiyi
güçlendirmek” amacıyla toplanan G-20 zirvesinin ana başlıkları “büyümenin artırılması,
yatırımların finansmanı, çok taraflı ticaretin artırılması, uluslararası finansal düzenlemeler,
sürdürülebilir
enerji
politikası,
iklim
değişikliği
ve
yolsuzlukla
mücadelenin
yoğunlaştırılması” olarak belirlenmiştir. G-20 zirvesinde uzlaşmaya varılan diğer önemli bir
konu ise FED’in parasal desteğini sona erdirmesine karşı BRIC ülkeleri tarafından “dövize
müdahale fonu” oluşturulması kararı olmuştur.

22-24 Ağustos tarihlerinde “gelişmiş ülkelerde sürdürülmekte olan para politikalarının
küresel ekonomiye etkileri” gündemiyle Jackson Hole Toplantısı gerçekleştirilmiştir. Başta
FED’in yürüttüğü tahvil alım programı olmak üzere parasal genişleme politikalarının
karşılaştığı engeller ile merkez bankalarının beklenti yönetme politikalarının finansal
piyasalara etkileri tartışıldı.

ABD’nin birinci çeyrekte yüzde 1,1 olan büyümesi ikinci çeyrekte yüzde 2,5 düzeyinde
gerçekleşmiştir. Büyüme performansında sağlanan bu ivmeye paralel olarak OECD’nin
gelecek çeyreklere ilişkin güncel tahminleri de artan bir görünüm sergilemektedir.

Avro Bölgesinde son altı çeyrek boyunca kesintisiz olarak devam eden daralma 2013 yılının
ikinci çeyreğinde sona ermiştir. 2013 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,2 oranından daralan Avro
Bölgesi 2013 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 oranında
büyümüştür.

Bölgedeki yüksek kamu borcu sorunu yaşayan ülkelerdeki siyasi belirsizlik bölge
ekonomisine yönelik endişeleri artırmaktadır. 22 Eylül 2013 tarihinde Almanya’da
gerçekleştirilecek olan genel seçimlerde Angela Merkel’in tekrar seçilmesi Almanya
tarafından memnuniyetle karşılansa da Avro Bölgesi’ndeki en çok borçlu ülkeler Yunanistan,
Portekiz ve İspanya'da Merkel'in kemer sıkma politikalarına devam edip etmeyeceği
kaygılarını beraberinde getirmiştir.
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Ekim, 2013
Çin’de Eylül ayında imalat PMI endeksi 50,2 ile eşik düzeyin üzerindeki seyrini sürdürmüştür.
Ayrıca, Ağustos ayı sanayi üretimi de yıllık bazda %10,4 ile beklentilerin üzerinde artış
kaydetmiş, perakende satışlar da bir önceki yılın aynı ayına göre %13,4 artarak 2013 yılının
en güçlü yükselişini sergilemiştir. Söz konusu veriler, son dönemde yavaşlama eğilimi
sergileyen dünyanın ikinci büyük ekonomisinin yılın ikinci yarısında daha ılımlı bir
performans sergilediğine yönelik beklentilerin güçlenmesini sağlamıştır.
2. BELİRLİ ÜLKE VE BÖLGELER İTİBARIYLA GÖRÜNÜM
2.1. ABD

Son üç çeyrek boyunca görülen kesintisiz büyüme, gerek üretim gerek de tüketim yönünde
tesis edilen güven ortamı ve öncü göstergelerin gelecek dönemlerde büyümenin artacağına
yönelik sinyaller vermesi, ABD ekonomisinin toparlanmaya devam ettiğini göstermektedir.

18-19 Eylül tarihinde yapılan FED toplantısında piyasaları şaşırtan bir kararla tahvil alım
miktarında azaltıma gidilmediği açıklanmıştır. Toplantı sonrasında FED’in Eylül 2012'den
beri uyguladığı aylık 85 milyar dolarlık tahvil alım programını sürdüreceği ve bu programla
birlikte gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye'ye sermaye akımının devam edeceği belirtilmiştir.
ABD’den gelen veriler ışığında piyasalarda tahvil alım miktarında azaltıma gidilmesinin
2014’ün ilk aylarını bulabileceği beklenmektedir.

2011 yılında ABD Hazinesi temerrüde düşmek üzereyken Cumhuriyetçilerin son anda ikna
edilmesiyle aşılan borç tavanının yükseltilmesi sorunu Ekim ayında resmi olarak borç
tavanına ulaşmasına çok kısa bir zaman kala limitin yükseltilmesiyle aşılmıştır.

ABD ekonomisi 2013 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 oranında büyüme kaydederek, 2012 yılı
dördüncü çeyrekten bu yana yakalanan yukarı yönlü ivmeyi sürdürmüştür. Bu artışta yüzde
1,8 oranında artan tüketim harcamalarının, yüzde 9,9 oranında artan yatırımların ve ilk
çeyreğe kıyasla azalan ticaret açığının etkisi olmuştur.

2013 yılı ilk yarısında büyümede yakalanan bu ivme, diğer yarıda da tahminlerin yüzde 2’nin
üzerine çıkmasına neden olmuştur. OECD, ABD’nin yılın kalan iki çeyreğinde sırasıyla yüzde
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Ekim, 2013
2,5 ve yüzde 2,7 ve 2013 yılında yüzde 1,9 oranında, IMF ise 2013 yılında yüzde 2,9 oranında
büyümesini öngörmektedir.

ISM (Institute for Supply Management) tarafından açıklanan Satın Alma Yöneticileri Endeksi
(Purchasing Manager Index-PMI), PMI endeksi Eylül ayında 55,8 seviyesine yükselerek 2013
yılının en yüksek değerine ulaşmıştır. Bu gelişme, Mayıs ayından bu yana dört aydır üst üste
ekonominin genişlediğine işaret etmektedir.

Ağustos ayında işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 7,3 oranına
düşmüştür. ABD'de işsizlik sigortası başvuruları, federal hükümetin kapanmasına bağlı
olarak özel sektörde yaşanan işten çıkarmaların etkisi ile 19 Ekim'de sona eren haftada,
beklentilerin altında bir azalma göstermiş ve 12 bin azalarak 340 bine gelmiştir.

Ağustos ayında enflasyon bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 oranına yükselirken
gıda ve enerji fiyatları hariç çekirdek enflasyon oranı ise Ağustos ayında yüzde 1,8
seviyesindedir.

Yılın ikinci çeyreğinde ABD’nin toplam ihracatı 564 milyar dolar olurken toplam ithalatı 682
milyar dolara; dış ticaret açığı ise 118 milyar dolara yükselmiştir. Temmuz ayında ise ihracat
189 milyar dolar, ithalat 229 milyar dolar olmuştur.
2.2. AVRUPA BİRLİĞİ

Avro Bölgesinde son altı çeyrek boyunca kesintisiz olarak devam eden daralma 2013 yılının
ikinci çeyreğinde sona ermiştir. 2013 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,2 oranından daralan Avro
Bölgesi 2013 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 oranında
büyümüştür. Bu dönemde Portekiz yüzde 1,1 oranında; Almanya, Litvanya, Finlandiya ve
İngiltere ise yüzde 0,7 oranında büyüme kaydetmiştir. Borç krizi sorunu giderek derinleşen
ve yedi çeyrektir resesyondan çıkamayan İspanya ve İtalya ekonomileri 2013 yılının ikinci
çeyreğinde sırasıyla yüzde 0,1 ve yüzde 0,2 oranında daralmıştır.
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Ekim, 2013
Ağustos ayında hem üretim hem de hizmetler sektöründe Almanya son yedi ayın en güçlü
performansını gerçekleştirirken İspanya ve İtalya’da ise, 2011 yılının Mayıs ayından bu yana
devam eden daralma Ağustos ayında, özellikle de üretim artışı sayesinde hız kesmiştir.

OECD’nin Eylül ayında yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda Avro Bölgesi’nde devam
eden mali konsolidasyon, güvensizlik ve sıkı kredi koşullarının ekonomik etkinliği olumsuz
yönde etkilediği belirtilmektedir. Raporda ayrıca yüksek işsizlik oranı ve atıl kapasitenin
enflasyon
baskılarını
azaltıcı
etkide
bulunacağından
ve
mali
konsolidasyonun
sürdürülmesinde fayda görüldüğünden bahsedilmektedir.

Bölgedeki yüksek kamu borcu sorunu yaşayan ülkelerdeki siyasi belirsizlik bölge
ekonomisine yönelik endişeleri artırmaktadır. 22 Eylül 2013 tarihinde Almanya’da
gerçekleştirilen genel seçimlerde Angela Merkel’in tekrar seçilmesi üzerine borçlu ülkelerde
kemer sıkma politikalarının ağırlaştırılarak devam ettirilmesi yönünde kaygılar oluşmuştur.

Avrupa Merkez Bankası (AMB), 5 Eylül 2013 tarihinde gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu
toplantısında sonra yayınladığı toplantı notunda raporda büyüme tahminlerini 2013 yılı için
0,2 puan yukarı yönlü, 2014 yılı içinse 0,1 puan aşağı yönlü revize etmiştir. Avro Bölgesinin
2013 yılında yüzde 0,1 oranında daralacağını tahmin eden AMB, 2014 yılında ise yüzde 0,9
oranında büyüyeceğini tahmin etmiştir.

Ağustos ayında 51,5 seviyesinde gerçekleşen bileşik PMI endeksi, Eylül ayında 52,1
seviyesine yükselerek Haziran 2011’deki 51,9 değerinden bu yana gerçekleşen en hızlı
yükseliş olmuştur. Yükselişin en büyük kaynağı ise üretim seviyesinin 2011 yılının Mayıs
ayından bu yana gerçekleşen en yüksek seviyeye yükselmesidir.

Avro Bölgesinin ticaret performansının güçlenmesi, küresel düzeyde ve bölge düzeyinde
yaşanan tedrici toparlanmanın belirleyicilerinden biri olmuştur. Bölgede 2013 yılının ilk
çeyreğinde 25 milyar avro olan dış fazla, 2013 yılının ikinci çeyreğinde 52,8 milyar avroya
yükselmiştir. Ağustos ayında ise Avro Bölgesi’nin dış fazlası 11,9 milyar avro olmuştur.
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Ekim, 2013
2013 yılı Ağustos ayında Hırvatistan’ın da dâhil edilmesiyle beraber Avro Bölgesi’nde ihracat
ve ithalat rakamları sırasıyla 206,9 milyar avro ve 200,2 milyar avro olarak gerçekleşirken,
dış ticaret dengesi 6,6 milyar avro fazla vermiştir.

Hırvatistan’ın da içinde bulunduğu 28 üyeli Avrupa Birliği’nde Haziran ve Temmuz aylarında
yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleşen gösterge enflasyon, Ağustos ayında yüzde 1,5, Eylül ayında
ise yüzde 1,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Enflasyon geçen yılın Eylül ayında yüzde 2,6
seviyesindeydi. AB'de eylül ayında en yüksek enflasyon oranları yüzde 2,7'yle İngiltere, yüzde
2,6'yla Estonya ve yüzde 2,4'le Hollanda'da görülürken Bulgaristan, Yunanistan ve
Letonya'da eksi enflasyon kaydedilmiştir.

AMB 5 Eylül 2013 tarihinde yaptığı para politikası kurulu toplantısında yüzde 0,5
seviyesindeki politika faiz oranı sabit tutma kararı almıştır. Enflasyon baskısı ve bu yönde bir
beklenti olmaması nedeniyle AMB’nin FED’in aksine parasal genişleme politikalarına devam
edebileceği belirtilmiştir.

2012 yılının son çeyreğinde GSYH’a oran olarak yüzde 85 seviyesinde gerçekleşen AB-27
kamu borcu, 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 87 seviyesine yükselmiştir. İkinci çeyrek
verilerine göre kamu borcunun GSYH’a oranı olarak yüzde 169 ile Yunanistan, yüzde 133 ile
İtalya ve yüzde 131 ile Portekiz en yüksek orana sahip ekonomilerken, yüzde 10 ile Estonya,
yüzde 18 ile Bulgaristan en düşük orana sahip ekonomilerdir.
2.3.ÇİN

Çin’de yılın ilk çeyreği için yüzde 7,7, ikinci çeyrek için yüzde 7,5’lik büyüme açıklanırken
üçüncü çeyrek için büyüme oranı beklentilerin üzerinde, yüzde 7,8 seviyesinde gerçekleşmiş
ve ülkede ekonomik büyümenin yeniden hızlandığı ortaya koyulmuştur. Ayrıca yılın ikinci
yarısından itibaren gerek hükümetin kararlı şekilde uyguladığı reformlar gerekse dış
piyasalarda yaşanan toparlanma neticesinde Çin Ekonomisinin büyümesinde iyimser bir
hava yakalandığı belirtilmiştir.

OECD tarafından Eylül ayında yayınlanan Ara Dönem Değerlendirme Bülteninde Çin’in 2013
yılının son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 8,1 büyüyeceği tahmin edilirken IMF tarafından
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Ekim, 2013
yayınlanan Dünya Ekonomik Görünümü’nde ise Çin’in 2013 yılında yüzde 7,6, 2014 yılında
yüzde 7,3 ve 2015 yılında yüzde 7 oranında büyüyeceği tahmin edilmiştir.

Toplamda 4,4 trilyon dolarlık döviz rezervine sahip olan ve dünya nüfusunun yüzde 43'ünü
oluşturan dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkeleri (BRICS) kalkınma ve döviz volatilitesi
sorunlarını çözmek için yeni bir banka kurmayı ve bu sayede IMF ve Dünya Bankasına
alternatif bir yapı oluşturmayı planlanmaktadır ve bu doğrultuda Rusya’da yapılan G-20
toplantısında, Çin’in 41 milyar dolar, Brezilya, Hindistan ve Rusya’nın 18’er milyar dolar ve
Güney Afrika’nın 5 milyar dolar katkıda bulunacağı toplam 100 milyar dolarlık bir fon
kurulmasına karar verildiği açıklanmıştır.

Çin’e yönelik yapılan değerlendirmeler ve öngörülerde yatırım odaklı büyüme modelinin
kısmen tıkanma noktasına geldiği ve sürdürülebilir durumda görünmediği; Çin’in
sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmesi için öncelikle ekonomik dönüşümü sağlaması ve
yatırım odaklı bir yapıdan iç tüketim odaklı bir yapıya dönüşmesi gerektiği belirtilmektedir.

Çin’de tüketici fiyatları endeksi, beklentilerin altında seyrederek Ağustos ayında yüzde 2,6
seviyesinde artış göstermiştir. Enflasyonun, hükümetin belirlediği yüzde 3,5 hedefinin
altında seyretmesi, politika yapıcılara; parasal genişleme kamu hizmet fiyatlarını artırması
için hareket alanı sağlamaktadır.

Çin’de Ağustos ayı PMI verisi 51 seviyesine yükselerek son 16 ayın en yüksek seviyesine
yükselmiştir. İmalat göstergelerinde yaşanan iyileşmenin genel olarak iç talep odaklı olduğu
ve yılın ilk yarısındaki ekonomik yavaşlamanın ardından ivmelenmeye işaret ettiği
düşünülmektedir.

Çin’de işsizlik oranı yüzde 4 civarında istikrar kazanmıştır. İşgücü piyasası diğer ülkelere
göre oldukça sıkı kurallara bağlıdır. Bu durum büyüme oranındaki değişimlerin istihdam
seviyesine doğrudan yansımasını engellemektedir.

Çin’de dış ticaret verileri Ağustos ayında beklenenin üzerinde gerçekleşerek büyümenin
toparlanacağına işaret etmektedir. Ağustos ayında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 7,2
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Ekim, 2013
yükselerek 190,6 milyar dolar, ithalat ise yüzde 7 artarak 162,1 milyar dolar olarak
gerçekleşmiştir. Aynı dönemde dış ticaret fazlası 28,5 milyar dolara yükselmiştir.
2.4. JAPONYA

Japonya ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,6 ile beklentilerin altında büyüme
kaydederken yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,5’lik bir büyüme kaydetmiştir. Yıllık bazda ise
yüzde 1 olan beklentilerin aksine büyüme yüzde 2 olarak gerçekleşmiş ve Japon ekonomisi
son yedi çeyrektir kesintisiz olarak büyümektedir.

OECD’nin Eylül ayında yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda Japonya’nın dördüncü
çeyrekte yüzde 3, 2013 yılında yüzde 1,6 oranında büyümesi beklenmektedir. IMF’nin Ekim
ayında yayınladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda ise 2013 büyümesi yüzde 2; 2014
büyümesi ise yüzde 1,2 olarak öngörülmüştür.

Yüksek enerji maliyetlerinin etkisiyle Japonya'da enflasyon Ağustos'ta yüzde 0,8 ile 2008'den
bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Taze gıda hariç tüketici fiyatları Ağustos'ta yıllık
bazda yüzde 0,8 artarken enerji ve dayanıksız mallardan arındırılmış fiyatlar yüzde 0,1
düşmüştür.

IMF ayrıca 5 Ağustos tarihinde, Japonya ekonomisinin kendini idame ettiren büyümeye
ulaşması ve deflasyon probleminin ortadan kaldırılmasında önemli bir rolü olan yeni parasal
çerçevenin, geniş kapsamlı yapısal reformlarla desteklenmesi ve mali riskleri içeren, politika
belirsizliklerini azaltıcı ve güvenilir orta vadeli mali planların acilen kabul edilmesi gerektiği
vurgulandığı değerlendirme raporunu yayınlamıştır.
2.5. HİNDİSTAN

2009 küresel krizinden sonra hızla toparlanan Hindistan’da büyüme tekrar yavaşlamaya
başlamıştır. Rupinin dolar karşısında önlenemez değer kaybının sebebinin cari açık olduğu,
cari açığın sebebinin de altına ve petrole ayrılan kaynakların çok fazla olduğu
T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Ekim, 2013
düşünülmektedir. Rupideki düşüşün Hindistan’da ihracatı artıracağı bu şekilde ekonomide
denge sağlanacağı beklenmektedir.

OECD’nin Eylül ayında yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda Hindistan’da büyümenin
mali kısıntılar ile iç ve dış talepteki daralmanın etkisiyle 2012 yılında son on yılın en düşük
seviyesine gerilediği; büyük yatırım projeleri onaylandığı ve doğrudan yabancı sermaye
yatırımları hızlandırıldığı takdirde büyümenin kademeli olarak canlanabileceği belirtilmiştir.

Raporda kötü hava koşullarının gıda fiyatlarını olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle
enflasyonun da yüksek kalmaya devam edeceği öngörülmektedir. Mali kısıntılar ve yeni mali
konsolidasyon yol haritası iyi birer adım olarak değerlendirilirken vergi sisteminde reforma
gidilmesi ve özel yatırımlar ile rekabet edebilirliğin teşvik edilmesi raporda ayrıca
vurgulanan unsurlardan olmuştur.

IMF’nin Ekim ayında yayınladığı Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’nda Hindistan
ekonomisinin büyümesinin 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla yüzde 3,8 ve yüzde 5,1;
enflasyonun yüzde 10,9 ve yüzde 8,9; cari açığın ise yüzde 4,4 ve yüzde 3,8 seviyelerinde
gerçekleşmesi öngörülmektedir.
KAYNAKLAR










Uluslararası Para Fonu (IMF)
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)
Dünya Bankası (WB)
Avrupa İstatistik Ofisi (EuroStat)
Bureau of the Census ve Bureau of Labor Statistics
Institute for Supply Management (ISM)
National Bureau of Statistics of China
Statistics Bureu of Japan
T.C. Kalkınma Bakanlığı
NOT: Bu rapor RYKGM - Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi tarafından güvenilir olduğuna
inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme
amacıyla hazırlanmıştır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde T.C. Gümrük
ve Ticaret Bakanlığı’nın kurumsal yaklaşımını yansıtmamaktadır.
Download