imam-ı muhammed - Sorularla Risale

advertisement
Sorularlarisale.com
İMAM-I MUHAMMED
Tam adı Ebu Abdullah Muhammed bin Hasan bin Abdullah bin Tavus bin
Hürmüz’dür. İmam-ı Âzam’ın ünlü iki talebesinden biridir. Benî Şeyban
tarafından azat edildiği için “Şeybanî” lâkabıyla da anılmıştır. Babasının adı Hasan
bin Farkad’dır.
Aslen Dımaşk’taki (Şam) Haresta köyünden olan İmam Muhammed, 752 yılında
Vâsıt şehrinde doğdu. Dönemin önemli fıkıh, dil ve gramer ilimlerinin merkezi olan
Kûfe’de yetişti. Bağdat’a yerleşerek hadis ve fıkıh ilimlerinin neşrine çalıştı.
Babası tarafından İmam-ı Âzam’a talebe olarak teslim edildi. Hocasının vefatına
kadar ondan ders almaya devam eden İmam Muhammed, daha sonra derslerini
İmam-ı Âzam’ın değerli talebesi Ebu Yusuf’tan aldı. Şam’da Evzâi’nin, Mekke’de
Süfyan bin Uyeyne’nin, Horasan’da Abdullah bin Mübarek’in yanına giderek bu
zâtlardan ilim tahsil etti. Basra’da da birçok ilim ehlinden ders aldı. Bu
seyahatlerinin en önemlisi, Medine’ye olanıdır. İmam Muhammed burada üç yıl
İmam-ı Mâlik’in derslerine devam etti ve defalarca Muvatta’yı kendisinden dinledi.
Edindiği derin ilmî birikimini etrafındaki insanlara yaymak için uğraştı. Mescidlerde
uzun yıllar ders verdi. İslâm tarihinin önemli isimlerine hocalık yaptı. Bunlardan
bazıları şunlardır: Ebu Hafzı Kebîr, Ebu Süleyman-ı Cuzecânî, Muhammed Semaa,
İbrahim ibni Rüstem, Muhammed ibni Mükatil, Şeddad ibni Hâkim, Mûsâ ibni Nâsirî
Râzî.
İmam Şafiî, İmam-ı Muhammed’den çok istifade ettiğini belirtmiş, ondan aldığı ilim
ile bir çok kitap yazdığını ifade etmiştir.
İmam-ı Muhammed, İmam-ı Âzam’ın içtihadlarını yazılı olarak kaydetti. Birçok
mevzuda İmam-ı Âzam’a muhalefet etse de, içtihadlarını onun usûl ve kaidelerine
uyguladı ve onun mezhebi dairesinde içtihad etti. Yazdığı kitaplarla Hanefî fıkhını
sistemleştirdi ve yayılarak sonraki nesillere aktarılmasını sağladı. Bununla birlikte
birçok ilim ehlini etkisi altında bıraktı. El-Müdevvene, el-Esediyye, el-Ümm ve elHücce gibi fıkıh kitaplarının sahipleri ondan etkilendiler ve eserlerini onun kitapları
ışığında yazdılar. İmam-ı Ahmed ibni Hanbel de onun fıkhî eserlerinden çok istifade
etti. Kendisine bu kadar ince meseleleri nereden elde ettiği sorulduğunda, “İmam-ı
Muhammed’in kitaplarından” diye cevap vermiştir.
Abbasî halifeleri ile ilişkisi oldu. Fakat kendisini ve ilminin haysiyetini daima korudu.
Dönemin halifesi Harun Reşit tarafından Rakka şehrinin kadılığına atandı; fakat bunu
reddetti. Bunun üzerine hapse atıldı. İki ay kadar kaldığı hapisten teklifi kabul edince
çıkartıldı. İkinci kez Horasan’a kadı olarak atandığı yıl Rey şehrinde vefat etti (805).
Taberek denilen kalede defnedildi.
page 1 / 2
Kisaî ile İmam-ı Muhammed aynı gün vefat etmişlerdi. Harun Reşid, “Lûgat ile
fıkıh gitti” sözleriyle üzüntüsünü belirtmiştir.
Kadılık yaptığı için fıkhı pratik alanda uygulama imkânı buldu. Irak ve Hicaz ekolüne
mensup ilim adamlarından ders aldığı için bu iki ekol arasındaki görüş ayrılıklarını
azalttı. Fıkha büyük hizmeti geçmiş, hattâ, “fıkhı Abdullah bin Mes’ud (32/652) ekti,
Alkame (62/681) biçti, İbrâhim en-Nehaî (ö. 95/713) harman yaptı, Ebû Hanîfe
öğüttü, Ebû Yusuf hamurunu kardı, İmam-ı Muhammed pişirdi. Diğer insanlar hazır
yiyorlar” sözü meşhur olmuştur.
İmam-ı Muhammed’in kültürü, Arap dilindeki mahareti ve fıkıhtaki derinliği bütün
açıklığıyla eserlerinde kendini gösterir. Din ilimleri üzerinde doksan dokuz kitap
yazdığı rivayet edilir.
Bazı eserleri şunlardır: Camiu’l-Kebir, Camiu’s-Sağir, Siyerü’l-Kebîr, Siyerü’s-Sağîr,
Mebsut, Ez-Ziyâdât, Haruniyyat, Cürcaniyyat, Rakkiyât, Zâhirü’r-Rivaye, ElKeysaniyyat, El-Âsar, En-Nevâdir, El-Müvatta, Kitâbü’l-Hüccetü’l-Hucec, Kitabu
Usuli’l-Fıkıh.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download