C.Ü. ilahiyat Fakültesi Dergisi 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Sayfa: 631-641 YÜKSELEN ÇEVRE BİLİNCİ VE KLASiK DELİLLERİN YENİDEN TASNİFiı Abdullah PAKOGLU* ÖZET Bu makalede, günümüzde yükselen bir değer lincine bir katkı ve bir vurgu yapmak üzere, yüzyıllardır kullanılan olan çevre bi- Tanrı'yı ispat için ve "klasik deliller" olarak nitelenen; ontolojik kanıt, kozmolojik kanıt ve teleolojik kanıttan kozmolojik ve teleolojik tutulması kanıtların çevre bilincinin yönünde olumlu bir katkı oluşumu ve canlı sağlayacağı kanaatimizin amacıyla bu delillerin sonucu olarak, bu etkiyi ifade etmek yeniden tasnif edilmesini teklif edeceğiz. Anahtar Kelimeler: Klasik deliller, çevre, yeniden tasnif. 1 Bu makale "Çevre Kavramına Dini ve Felsefi Bir Yaklaşım" isimli doktora tezinden türetil- miştir. *Dr., Cumhuriyet Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1 RISING ENVIRONMENTAL CONSCIOUSNESS AND RECLASSIFICATION OF THE CLASSICAL ARGUMENTS ABSTRACT In this article we will suggest that reclassification of arguments for God used for centuries and called classical arguments -ontological, cosmological and teleological- due to our belief of these arguments, especially cosmological and teleologkal arguments, will positive contribute to create and keep ali ve environmental consciousness as arising value. Key Words: Classkal arguments, environment, reclassifkation. Tamıyı ispat için birçok delil da. Ancak bunlardan nımı bazıları fikir sonucu "klasik delil" halini kullanılabilir ve kullanılmaktadır adamlarının yüzyıllardır almıştır. delillerin çok eski zamanlardan beri ortak kulla- Bu, hem zaman itibariyle bu kullanılıyor oluşuyla ilintilidir, hem de bu delillerin güncelliklerini yitirmeden günümüzde de hala kullanılı­ yor oluşu ile ilgilidir. gelen deliller, Tanrıyı bilindiği ispat konusu gündeme geldiğinde akla ilk gibi, ontolojik delit kozmolojik delil ve teleolojik olarak isimlendirilen bu klasik delillerdir. Bu delillerden, ontolojik delilin ve oradan da onu var edene varlık kavramı üzerinden varlığa ulaşma çabasında olduğunu, kozmolojik delil ile teleolojik delilin ise "var olan bu alemden ve onun düzen ve gayesinden" hareketle bu alemi var edene ğunu biliyoruz. Aslında, Cumhuriyet ulaşma bizim zihnimizde gayreti içerisinde oldu- varlık kavramının oluşması Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yükselen Çevre Bilinci ve Klasik Delillerin Yeniden Tasnifi 1 633 için de varlık alemine muhtaç delilin de nihayetinde bu adımdan sonrası adımı göz ardı ifade edilir. Tanrı olan ile olduğumuz varlık yoğun alemine alınırsa, göz önüne dayandığı ontolojik görülür. Ancak bu ilk zihni bir süreci ifade etmesi sebebiyle bu ilk ederek onun daha çok soyuttan somuta bir çaba Diğer fikrine olduğu iki delilin ise daha çok, somut olan bu alemden soyut ulaşmayı hedefleyen fikri bir faaliyet olduğu, konuyla ilgili temel bilgiler olarak zikredilebilir. Klasik delillerle ilgili bu öğesi olan çevre konusuna gelince, lanmamıza rağmen şılır kısa girişten ve ilk bakışta aslında anlamı "çevre" sözcüğü, sıkça görünmekteyse de, kavram incelendikçe ve ilgili lamayan bir kavram çevre, çoğu anlamı olduğu anlaşılmaktadır. 2 zaman bir tanım verilmeden konuşanın/yazanın anlayışına göre kul- her ne kadar açık ve kolay anla- lenmeye çalışıldıkça ne denli karmaşık ve ise sonra, konumuzun ikinci olduğu alan belir- net olarak ortaya konu- Çünkü bu kavram, yani kullanılmakta, tanımlandığında farklı içerikler kazanmaktadır. Kavramla ilgili vurgulanması gereken bir diğer önemli yön ise; kavramın kuzey ya da güney gibi ilişkisel bir sözcük olup tek başına pratik bir anlam ifade etmediğidir. Tıpkı, bir şeyin kuzeyi, ya da güneyi olduğu gibi, çevre de bir şeyin çevresidir. Yani "kuzey" ya da "güney" sözcüklerinin, bir merkezle ilişkilendirilmeden ya da güneyi olarak ifade pratik bir anlam ifade etmeyip, bir şeyin kuzeyi, edildiğinde anlaşılabilir bir anlam kazanmaları gibi, "çevre"nin de onu "çevre edinecek" bir "merkez" olmadan, "çevre olma bakımından" bir anlam ifade dan hareketle, "çevre" 2 etmediği sözcüğünün, görülecektir. O halde bura- deyim yerindeyse, "çevreleyen" ve Ruşen Keleş, Can Hamamcı, Çevrebilim, İmge Kitabevi, Ankara, 1993, s. 21. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 "çevrelenen" olmak üzere en az iki unsuru barındırmakta olduğu da an- laşılmaktadır. 3 Burada, çevrelenen merkezdeki insan, bilinen tarihi boyunca varlık kendisini çevreleyen bu bu konuda farklı farklı aleminin nereden birçok fikir üretmiştir. geldiğini Acaba bu etmiş, merak yoğun çabanın sebebi nedir? Yani insan neden çevresi ile bu kadar ilgilidir? Çünkü insan, kanaatimizce, kendisini, çevresiyle birlikte lendirerek bir yere konumlandırmak istemektedir. Yani, kendisini değer­ anlaın­ landırabilmesi, çevresiyle kurduğu bağ ile mümkün olabilmektedir. İn­ san çevresini keşfettikçe "kendisini ça da, mistik bir deyişle, çevresindekileri tanıdıkça kendisinin bilmek ister" desek, luşsal bir etkiye sahip ce bizler geliştirmektedir. onların yanlış kendileri için olmaz. olmasıyla varoluşsal Ayrıca deyişle, varmakta ve onlar Bu sebeple, insan değil, çevre, insan arasın­ "aslında bizzat kendisi için insanın hayatında varo- da önemlidir. Winston Churchill'in; "ön- binalarımızı şekillendiririz ifadesi, bu farkına tanıdık­ ve kendisini "Rabb'ini bilmekte"dir. Bir başka daki yerine dair bir kanaat çevresindekileri bizzat tanıyabilmekte" sonra da binalarımız bizleri şekillendirir" etkiyi ifade etmektedir.4 Çevrenin, bizi asıl ilgilen- diren etkisi ise, "inanç"ın oluşumunda oynadığı roldür. İmanın gerçekleşme süreci5 göz önüne alındığında, çevre bu süreci gerçekleştirmek için çok uygun bir ortam sunmaktadır. Öyle ki, insan; "dünyayı, mistik yöne kaymadan tecrübe edince, onun içinde ya 3 4 Tanrı'nın müşahedesi altında, Haşan Ünder, Çevre Felsefesi, Doruk Yayımcılık, Ankara, 1996, s. 4. Olcay İmamoğlu, "Psikolojik Açıdan İnsan-Çevre İlişkileri", İnsan Çevre Toplum, Yay. Haz. Ruşen Keleş, İmge Kitabevi, Ankara, 1992, s. 191. s Bkz. Hanifi Özcan, Epistemolojik Açıdan İman, Marmara üniversitesi ilahiyat Fakültesi Vakfı Yay., İstanbul, 1992, s. 35. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yükselen Çevre Bilinci ve Klasik Delillerin Yeniden Tasnifi 1 635 Tanrıyla yüzyüze olduğunu hissederek O'nun olan"dan "tabiat üstü olan"a delil getirerek farkında olur; ya da "tabii Tanrı'nın varlığına hükme- der". 6 İşte insan için bu derece önemli olan çevre, birçok disiplinin de ilgi alanıdır. Bunların başında çevreyle ilgilenecek ken gerekse başka diğer ise din ve felsefe gelir. Çünkü bu iki alan, disiplin işlerinde, mensuplarına, gerek çevreyle ilgilenir- fikri yön verecek temel iki etkendir ve aynı zamanda çevreyle ilgilenen en eski iki disiplindir. Çünkü insan, tarihin hemen her döneminde, etrafındaki bu "varlık alemi" üzerine düşünmüş ve çeşitli cevaplar bulmaya çalışmıştır. İşte bulmaya çalıştığı bu cevapları da ona iki ana kaynak sağlamıştır. Bunlardan birincisi; her ne türde olur- sa olsun din (ister İlahi isterse beşeri), bir diğeri ise insan aklını temsil eden felsefedir. Bunlardan din, kronolojik olarak felsefeden önce gelir, hatta insanlığın ilk zamanına kadar ulaşır. Din, ayrıca gücü nispetiyle de felsefeden öndedir; felsefe tarihte dönem dönem birincil derecede önemli olup, çoğunlukla ikincil derece rol oynarken, o, ve üstün güce sahip önemli bir fenomen felsefe, kişinin orantılı başlanan başlamıştır. insanın 7 sorunlarının bir ilgilenişi yansıması Norveçli filozof Ame Naess onunla olan inceleme 6 çevre şekillenişinde çoğu din ve zaman olarak daima önemli bir rol oynamışlardır. Felsefenin çevreyle özel olarak meye üzerinde sürekli olagelmiştir.? Dolayısıyla çevre düşüncesinin oluşumu ve kendi güçleriyle insanlık ilişkisini ise, 1960'larda hissedilolarak ortaya tarafından, "doğal dünyayı ve araştırma ve incelemek üzere felsefi bir etkinliği" anlamında kullanılan çıkmaya "çevre felsefesi", her ne kadar Özcan, Epistemolojik Açıdan İman, s. 90. Alfred Weber, Felsefe Tarihi, çev. H. Vehbi Eralp, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1993, s. 10. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 lu başlarında 1970'lerin yukarıda akım için ettiğimiz da ifade dayandırmak ortaya çıksa da, 8 işaret düşünce gibi, mümkündür. Ancak, ettiği etkinliğin köklerini, tarihinin ilk zamanlarına kadar sınırları ve konuları belirginleşen bir olarak "çevre felsefi", daha çok 1970'lerden sonraki felsefi yorumlar kullanılır ve "çevre felsefesi" tamlamasındaki "çevre" kavramıyla da, daha çok tümel olarak insan türü ve onu çevreleyen fiziksel ve biyolojik ortam kastedilir. 1960'lardan bu yana artarak devam edegelen çevre sorunları, çevre üzerine ve çevre sorunlarına sebep olan etkenler üzerine fikri faaliyet- lerin artarak devam etmesine yol yol açan şeyin "din" olduğunu Tevrat ayetlerine işaret insanın yaratılışı, evrenin açmıştır. Bu süreçte çevre sorunlarına iddia edenler9, evrenin yaratılışını anlatan ederler: Tevrat'ta evrenin var yaratılışının edilişi anlatılırken, son günü olan 6. güne rastlamak- tadır. Önceki günlerde yaratılanlar, adeta insanın gelişi için bir hazırlık olmuş ve en sonunda da insan anlatılırken, rin çevre dayandıkları sorunlarının kaynağının ifadeler yer almaktadır. ve göklerin kuşlarına ve Burada, "din" sığırlara, insanın yaratılışı olduğunu Bu ayetlerde benzeyişimize dir: "Ve Allah dedi: Suretimizde, balıklarına, yaratılmıştır. göre insan iddia edenle- şöyle denilmekte- yapalım; ve denizin ve bütün yeryüzüne, ve yerde sürünen her şeye hfikim olsun.''10 Ayetle ilgili farklı yorumlar elbette vardır. Onları makalemizin sınırları dışında çevre tutarak, dini sorumlu tutan sorunlarının kaynağının din değil, görüşün aksine, bu günkü mekanist felsefe olduğunu ifade s Ünder, Çevre Felsefesi, ss. 14-15. 9 Lynn White, Jr, "Ekolojik Krizimizin Tarihsel Kökleri", Üç Ekoloji, çev. Nergis Ertekin, İstan­ bul, 2003, Sayı: I, ss. 89-101. ıoTekvin I, 26. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yükselen Çevre Bilinci ve Klasik Delillerin Yeniden Tasnifi 1 637 edenlerin görüşlerini dirler: Makineyle ne"ye tanışan başlayınca, lamaya ifade edecek olursak, onlar da iddia etmekte- insan, evreni de büyük bir makine olarak işleyişini onun mekanik karşı yaklaşımı şunu algı­ sürdüren bu "büyük makiolması da elbette bir makineye gereken biçimde oldu: "Ona tahakküm etmek ve ondan azami derecede istifade etmek". Aslında yıkıcı, her ne kadar bu mekanik evren sömürücü, kibirli bir tutumla anlayışı, yaklaşınayı evrene karşı sürekli gerektirmese de, ortada böyle bir tutum takınılmasını engelleyecek bir unsur da yoktu. Bu makineleşen kadar, evrendeki her le şeye Doğa, işleyişin, düzenin gücü yeten bir Tanrı aydınlanma düşüncesinden evren önce, Newton dayandınldığı düşüncesi var Ancak genellik- artık Tanrı'ya yer yoktur. bundan böyle kendisinde görülen ilahi özelliklerini yitirmiş, kendi kendine yeterli ve mükemmelliğe erişmiş bir makine haline Evren bundan böyle kutsal bir gücün eseri olarak lukta devinen "amaçsız" bir atom yığınına Konumuz burada çevre için bu nağı ve her yerde var olan, olagelmiştir. dönemi evren modelinde ise sonrasına kısa değinmeyle algılanmamakta, boş­ dönüşmektedir. 11 sorunlarının kaynağını yetinerek şunu gelmiştir. tespit olmadığı ifade edebiliriz ki; sorunun kay- her ne olursa olsun, bu gün her düzeyde insanın yakından hissettiği çevre sorunları sebebiyle çevreye karşı özel bir ilgisi oluşmaktadır. Burada çevreyle sıkı bir ilişki içinde olan kozmolojik delil ve te- leolojik delili gündeme getirmek faydalı ilgilerini gösterme açısından kozmolojik delil12 en olacaktır. Delillerin çevreyle olan kısa bir göz atacak olursak; yaygın kullanımlarından birisi olan hudus delilinde içeriklerine ıı Ünder, Çevre Felsefesi, s. 45. 12 Burada şunu ifade etmek gerekir ki, Cumhuriyet aslında tek başına bir kozınolojik Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 delilden ziyade 638 şu A b d u 1 1s h öncüllede işler: 1) Var olan her şey var olması için bir sebep gerektirir, 2) Dünya da vardır. a- Dünyada mümkün varlıklar vardır, b- Bunlar diğer mümkünler tarafından var edilmiş­ lerdir c- Mümkün varlıkların birbirini var etme silsilesi sonsuz devam edemez, O halde, 3) dünyanın da bir sebebi vardır: O da Yaratıcıdır.13 Kozmalajik delil bir bütün olarak evreni ele alması sebebiyle bi- zim uzak çevremizi ele alır. Teleolojik delil ise evrende var olan düzen, güzellik ve onun bir amaca hizmet ediyor alır. Delil şu oluşu fikrine dayanır ve bizim yakın çevremizi ele şekilde işler: 1) Dünyada bir dizayn, uyumluluk, düzen görülür. 2) Öyleyse bu irade sahibi bir tasadayıcı tarafından yapılmış­ tır.14 Ki o tasadayıcı da Tanrıdır. Teleolojik delil, güncelliği viyeden insan için daha kolay den bir adım yani her an hissedilir anlaşılır oluşu öndedir. Onun bu yapısı, oluşu ve her se- sebebiyle kozmalajik delil- çevre bilinci oluşturmada çok etkili olacaktır. farklı formlarda ifade edilen kozmalajik delil ailesinden söz edilebilir. Akıl yürütürken merkeze alınaları sebebiyle farklı isimler altında ifade edilen deliller topluca "kozmolojik delil" ailesini oluştururlar. Bkz. Mehmet Aydın, Din Felsefesi, Selçuk Yayınları, Ankara, 1992, s. 39. Craig, The Kalarn Cosmological Argııment, McMillan, London, 1979, pp. 48-49. William P. Alston, "Theological Arguınent for the Existence of God", Encyclopedia of Philosophy, ed. Donald M. Borchert, Thomson Gale, USA, 2006, vol. 9, p. 376. farklı kavramları 13 14 Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yükselen Çevre Bilinci ve Klasik Delillerin Yeniden Tasnifi 1 639 Ayrıca, korunması hak eden ve çevre konusundaki öyle olmasını Tanrının inanan insan için, gereken emanettir. Bu bilince duyarlılığının beklemek bir ayeti olan çevresi, çok lenmese bile, bir filozof yahut ulaşan insanın, farklı olacağı açıktır. yanlış değildir. Diğer düşünür saygıyı azından En taraftan, dini olarak ilgi- için de, kendisine çalışma alanı sunan bu evrenin korunması ve kollanması önemli bir görevdir. Klasik delillerin, çevre bilinci oluşturmadaki etkileyecek olan ilgisini ortaya koymaya edebiliriz ki; tehlikenin yükselen bir değer büyüklüğü karşısında artık tutum olarak görülse de, çevrenin, oluşunu sonra, şunu zorunlu bir ifade şekilde olarak çevre, entelektüel düzeyi ne olursa olsun hecanlı men herkesin gündemindedir. Bu ilgiyi (delil) çalıştıktan bakışı ve çevreye tutmak için, Tanrı'nın varlığını üzerindeki etkisi göz önüne olacaktır. alındığında, bir ispat eden bir ayet insanlara anlatmak ve bu vurguyu sürekli sonuç almada etkili bir faaliyet faydacı Dini ve felsefi canlı görüşün bu durum hiç te göz tutmak insanlar ardı edile- cek bir fırsat değildir. Ayrıca konumuzun ilgi sınırları değinemedik ise de, deliliere yapılan lerin hareket noktalarının gerçekliği şekilde yanlışlanamamış oluşu, korumakta olduklarını nakların güncelliği ve sebebiyle her ne kadar itirazlar var olmakla birlikte, delil- ve iddialarının en azından kesin bir bu delillerin güncellik ve geçerliliklerini göstermektedir. Bu delillerin beslendikleri kaygerçekliği çevre vurgusunu dile getirmek sebebiyle çevreye dayanan delillerin amacıyla "çevresel" edilmeleri delillerin daha dikkat çekici ve etkili yanında, yukarıda günümüzün ve geleceğimizin başlığı altında ifade olmasını sağlayabilmesi en önemli problemlerinden biri olarak görünen "çevre sorunları"nın da çözümünde yahut azaltılmasında Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1 önemli bir oynayacağı açıkça görülmektedir. Bu sebeplerle, klasik delille- rin aşağıdaki şekilde yeniden tasnif edilmesini teklif ediyoruz: Klasik Deliller 1 1 1 Çevresel Delil Zihinsel Delil 1 1 1 1 Uzak Çevre/Evren Delili (Kozmolojik Delil) Yakın Çevre Delili (Teleolojik Delil) Varlık Delili (Ontolojik Delil) KAYNAKÇA Alfred Weber, Felsefe Tarihi, çev. H. Vehbi Eralp, Sosyal Yayınları, İs­ tanbul, 1993 Hanifi Özcan, Epistemolojik Açıdan İman, Marmara üniversitesi ilahiyat Fakültesi Vakfı Yay., İstanbul, 1992 Haşan Ünder, Çevre Felsefesi, Doruk Yayımcılık, Ankara, 1996 Lynn White, Jr, "Ekolojik Krizimizin Tarihsel Kökleri", Üç Ekoloji, çev. Nergis Ertekin, İstanbul, 2003, Sayı: I, ss. 89-101. Mehmet Aydın, Din Felsefesi, Selçuk Yayınları, Ankara, 1992 Olcay İmamoğlu, "Psikolojik Açıdan İnsan-Çevre İlişkileri", İnsan Çevre Toplum, Yay. Haz. Ruşen Keleş, imge Kitabevi, Ankara, 1992 Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yükselen Çevre Bilinci ve Klasik Delillerin Yeniden Tasnifi 1 641 Ruşen Keleş, Can Hamamcı, Çevrebilim, İmge Kitabevi, Ankara, 1993 VVilliam Lane Craig, The Kalarn Cosmological Argument, McMillan, London, 1979 VVilliam P. Alston, "Theological Argument for the Existence of God", Encyclopedia of Philosophy, ed. Donald M. Borchert, Thomson Gale, USA, 2006, vol. 9, p. 376. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1