Normatif Etik - YUSUF İSLAM BOLAT

advertisement
ETİK
İLKE
VE
DEĞERLER
Bir disiplin olarak etik, ahlaki kriterlerden yararlanılarak
insan davranışlarına yön verme bilimi ve insan
davranışlarına yönelik kabul edilmiş değerler ve standartlar
olarak ahlak bilimi şeklinde tanımlanabilir. Çalışlar’a göre ,
bir felsefe dalı olarak etik, insanların töresel ya da ahlaksal
ilişkilerini, davranış biçimlerini ve görüşlerini araştıran bir
bilim dalıdır.Aristo, etiği, insanın günlük hayatında yararlı
olacak davranışların keşfi olarak tanımlarken, bugün bazı
yazarlarca etik, insan hareketlerinin ahlaki uygulamalar
doğrultusunda düşünülmesi şeklinde açıklanabilmektedir.
Klasik Etik Teorileri
 Etiğin, şekilde görüldüğü gibi betimleyici, normatif,
uygulamalı ve meta etik.
Betimleyici Etik
Bu etik anlayışı kural koymak yerine, sadece insan
eylemini
gözlemleyerek
eylemlerin
sonuçlarını
betimlemektir.
Dolayısıyla, o insanların ahlaki görüş ya da inançlarla
ilgili olgusal önermelerden meydana gelen etik türünü ifade
eder (Cevizci, 2002).
Belli bir topluluğun ya da gurubun etik ilkelerini ya da
kıstaslarını inceleyen betimleyici etikte, ele alınan eylem ve
davranışlara ilişkin hiçbir yargı verilmez, bunların açık bir
şekilde anlaşılmalarını sağlamaya yönelik çalışmalar
barındırılır (Aydın, 2003).
Normatif Etik
 Normatif yöntemi kullanan etik, bir saptamaya gitmeden önce
eylemleri ahlak çerçevesinde değerlendirme olanağı sunan
ölçütleri geliştirmek durumundadır. Bu değerlendirme ölçütleri
sürekli tekrar sorgulanabilir, gözden geçirilebilir olmalı, eleştirel
karakter taşımalıdır.
 Normatif etik, doğru eylemleri yanlış eylemlerden ayırmak
amacıyla kurallar koyan ya da ilkeler koyan kuramdır.
 Normatif etikte doğruile yanlış davranışları kesin bir biçimde
birbirinden ayıracak ölçütler oluşturulmaya çalışılmaktadır.
 Normatif Etik kuramlar, kendi içinde aşağıda açıklandığı gibi
deontolojik etik ve teleolojik etik olmak üzere ikiye ayrılır.
Teleolojik etik ve deontolojik etiği örnekle açıklanırsa;
“Yalan söylemek kötüdür” önermesi ele alınabilir. Yalan söylemek niçin
kötüdür? Yanıtlardan biri “yalan söylemek arzu edilmeyen sonuçlara
sebep olur, insanların birbirine güvenini tahrip eder” şeklinde olabilir
yada “çünkü ahlaksal bakımdan yanlıştır; ahlak yasasına aykırıdır”
şeklinde de olabilir. Birinci tür yanıta; sonuç ya da iyi yaşam teorileri
(teleolojik teoriler), ikincisine de doğru, ödev ya da ahlak yasası teorileri
(deontolojik teoriler) denilmektedir.
Verilen örnekte iki yaklaşımda aynı “yalan söylemek kötüdür” sonucuna
varırlar fakat gerekçeleri faklıdır. Yalan söyleme sorununa daha yakından
bakmak, teleolojik ve deontolojik kuramlar arasındaki temel farkı ortaya
çıkarır. Teleolojik (sonuçcu) teoriler; yalan söylemek genellikle arzu
edilmeyen sonuçlara götürür fakat belli koşullar altında haklı çıkarabilir,
yani zor durumda kaldığında yalan söyleyebilirsin. Önemli olan sonuçtur,
önermesini desteklemektedir. Deontolojik teoriler ise hangi koşulda olursa
olsun doğruyu söylemelisin, “yalan söylemek her zaman yanlıştır”
önermesini dikkate alır.
Uygulamalı Etik
Fox ve DeMarco’ya göre, uygulamalı etik, çeşitli mesleklerde
ve belirli durumlarda ortaya çıkan etik çıkmazların,
seçimlerin, standartların ve ahlak teorileri ile kavramlarının
belirli bir konuya uygulanmasını inceler. Uygulamalı etikle
uğraşan filozofların çoğu, ahlak teorilerinden çok genel etik
ilkeleriyle çalışmayı tercih ederler, çünkü bireyler bütün bir
ahlak teorisini savunmaksızın, bir etik kararı ya da toplumsal
siyaseti desteklemek için bu ilkeleri kullanabilmektedirler
(Erdem, 2008).
Meta Etik
Cevizci (1996)’ye göre, meta etik normatif
etiğin koymuş olduğu ahlaki yargılar üzerine
konuşur, bu yargılarda geçen kavramları
analiz eder ve söz konusu kavramlarla
yargıların anlamlarını, mahiyetlerini ve
birbirleri karsısındaki durumlarını inceler.
Görecelik
Ghazali’nin Weckert ve Adeney (1997)’den aktardığına göre;
nesnellik ahlaki değerleri, bağımsız bireylerin kendi doğruları
olarak görürken, görecelik bunun tam tersinde yer alır. Etik
değerlerin insanların içinde yaşadığı çevreye ve kültüre göre
şekillendiğine inanılır. Her şey görecelidir. Birine göre doğru
olan başkası için yanlış olabilir (Ghazali, 2003).
Araştırmada, toplumun geneli tarafından kabul gören,
yapılması sonucunda insanlara mutluluk veren, aksi halde
insanları üzen durumlar etik olarak tanımlanmıştır.
Örneğin; teknoloji kullanım şeklinin insanlar arasında iletişim
engellerine neden olacak şekilde yapılması etik dışı
değerlendirilmektedir.
Bizi Dinlediğiniz İçin Teşekkürler.

Selçuk ÇELİK
Semih ÖZMEN
Yusuf İslam BOLAT
Muhammed Zülfü Ünsal
Download