2 Haziran 2017 Haftanın Gündemi-Beklentiler Haftaya yurtdışında ECB toplantısı ve İngiltere seçimleri; içeride olası kabine değişikliği ve Mayıs enflasyonu izlenecek... Küresel piyasalar bu hafta yine oldukça dalgalı bir seyir izledi. ABD Doları hafta boyunca genel olarak karışık seyreden verilerin etkisiyle diğer paralar karşısında fazla güçlenemedi. Buna ek olarak, Başkan Trump’ın ve yönetimin karar ve uygulamaları konusundaki kuşkular, ABD’nin ekonomi politikaları konusunda da çekincelere yol açmakta. Trump’ın G-7 zirvesinde de hissettirdiği gibi Paris iklim anlaşmasından çekildiğini açıklaması piyasalar tarafından beklenilen bir gelişmeydi, ancak orta ve uzun vadede dünya ekonomisi için zararlı olabilecek bir adım. Fed’in 14 Haziran toplantısı yaklaşırken ABD ekonomisine ilişkin son sanayi ve tüketim verileri ekonomik faaliyetlerde hızlanmaya işaret etmekte. Fed’in 14 Haziran’da bir faiz artırımına gitmesine yönelik beklentiler artmış durumda. Ancak enflasyonda hala yavaş seyrin sürmekte olduğunu görüyoruz. Bu arada son gelen tarım dışı istihdam verisinin beklentilerden düşük gelmesi de doların biraz değer kaybetmesine neden oldu. Avrupa ekonomisine ilişkin son verilerde de büyüme beklentilerinin güçlendiğini görmekteyiz. Bu açıdan 8 Haziran’daki Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı önem taşımakta. ECB’den gelen son açıklamalar bankanın, enflasyon oranındaki son artışların geçici olduğunu düşündüğünü ve parasal genişleme programına devam etme kararlığında olduğuna işaret etmekte. Yine de bankanın ve Başkan Draghi’nin söylemleri bundan sonraki dönem için önemli olacak. Draghi eğer parasal gevşemenin azaltılmasına yönelik bazı sinyaller verirse bu euronun lehine olabilir. Ancak daha sonraki hafta ABD’den gelecek bir faiz artırımı eurodaki bu artışın geçici olmasına da neden olabilir. Diğer taraftan, İngiltere’de 8 Haziran’da genel seçimler düzenlenecek. Anketler Muhafazakar May hükümeti ile İşçi Partisi arasındaki farkın azaldığını gösteriyor. İşçi Partisi’nin seçimlerde bir sürpriz yapması İngiliz piyasalarında ve sterlin paritesinde önemli dalgalanmalara yol açabilir. Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında ise risk iştahının göreli olarak güçlü kalmaya devam ettiğini görmekteyiz. Ancak Brezilya’daki siyasi belirsizlik, Güney Afrika’daki siyasi sorunlar ve Çin ekonomisine dönük endişeler devam ediyor. Bu açıdan ay ortasında Fed’in olası bir faiz artırımı gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu havanın biraz dağılmasına neden olabilir. Yine de mecvut durumda kısa vadede risk iştahı yüksek kalabilir. Bu arada, petrolde üretim kesintisi anlaşmasının uzatılmasına rağmen, ABD petrol üretimindeki artışlar ve Trump’ın iklim anlaşmasından çekileceğini açıklamasıyla birlikte fiyatlar gerileme eğilimine girdi. ABD’nin iklim anlaşmasından çekilmesinin bu ülkede petrol üretimindeki artışın yükselerek devam etmesine neden olacağına inanılmakta. ABD doları, haftalık bazda euro ve yene karşı değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.1270; dolar/yen ise 110.50 civarında 1 seyrediyor. Petrol fiyatları değer kaybını sürdürdü. Vadeli Brent ham petrolünün varili 49.80 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 47.50 dolar civarında. Altın fiyatları haftanın sonunda dolardaki gerilemeyle yükseldi. Altının onsu 1275 dolar civarında seyrediyor. Türkiye’de bu hafta dış ticaret verileri açıklandı. TÜİK verilerine gore Nisan ayında dış ticaret açığı %16.7 oranında artarak 4.9 milyar dolar oldu. OcakNisan döneminde açık ise %7.1 artarak 17.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Gümrük Bakanlığı’nın öncü verilerine göre Mayıs dış ticaret açığı ise %49.5 artışla 7.7 milyar dolara yükseldi. İhracattaki güçlü artışa karşın, altın ithalatındaki önemli yükselme açıktaki artışın en önemli nedeniydi. OcakMayıs dönemindeki açık ise %17 artarak 25.2 milyar dolar oldu. Bu arada imalat sanayi PMI Mayıs ayında Aralık 2013’ten bu yana en yüksek değerine yükseldi ve ikinci çeyrekte sanayi ve ekonomik büyümenin daha güçlü olabileceğine yönelik bir sinyal verdi. Öte yandan, Haftaya Mayıs ayı enflasyon ve Nisan ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Beklentiler gıda ve döviz fiyatlarındaki aşağı yönlü eğilimle birlikte Mayıs ayında aylık ve yıllık enflasyonun gerilemesi yönünde. Türkiye piyasalarında kur ve faiz yine küresel piyasalardaki gelişmelere göre hareket etti. Haftalık olarak kur ve faizin gerilediğini görmekteyiz. Küresel piyasalarda risk iştahının yüksek olması, diğer bazı gelişmekte olan piyasalardaki siyasi riskin artması ve Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikası dolayısıyla Türkiye’ye sıcak para girişinin artmasıyla dolar/TL paritesi 3.58’lerden 3.53’e kadar geriledi. Bugün de beklentilerden düşük gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinden sonra parite Aralık sonundan bu yana en düşük düzey olan 3.51’e kadar geriledi, daha sonra 3.52’de dengelendi. İki yıllık gösterge tahvil faizleri de %11’in altına indi. Gelecek hafta küresel piyasalar açısından önemli gelişmeler izlenecek. 8 Haziran tarihinde ECB’nin aylık faiz toplantısı ve İngiltere’de seçimler var. ECB’den gelebilecek ve parasal gevşemenin azaltılacağına dönük bazı sinyaller euronun biraz daha güçlenmesine neden olabilir. İngiltere’de ise Muhafazakarlar ile İşçi Partisi arasındaki farkın iyice daralması haftaya seçim sonuçlarında sürpriz olabileceğini göstermekte. Bu takdirde, sterlinde sert dalgalanmalar olması mümkün. Türkiye’de ise Mayıs enflasyonu önemli. Enflasyonda aşağı yönlü bir eğilim piyasalardaki olumlu havayı artırabilir. Diğer taraftan, Türkiye’de olası bir kabine değişikliği, bunun boyutu ve ekonomi yönetiminin değişip değişmeyeceği piyasalar tarafından yakından izlenmekte. Mevcut durumda risk iştahının yüksek seyretmesi halinde dolar/TL’nin 3.50-3.55 aralığındaki seyrinin devam etmesini bekliyoruz. İki yıllık gösterge faizin ise %11 civarında dalgalanması sürebilir. Faizlerin daha çok enflasyondaki eğilimden etkilenmesini beklemekteyiz. 2 TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Dış ticaret açığı Nisan ayında arttı. Nisan ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %7.4 artarak 12.84 milyar dolara, ithalat ise %9.9 artarak 17.78 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret açığı ise %16.7 oranında artarak 4.95 milyar dolara çıktı. Bu arada, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ihracat aylık bazda %2.7 azaldı, ithalattaki artış ise %1.6 oldu. Yılın Ocak-Nisan döneminde ise ihracat %8.7 artarak 50.67 milyar dolara yükselirken; ithalat %8.3 artarak 68.2 milyar dolara çıktı. Dış ticaret açığı da %7.1 artarak 17.53 milyar dolara olarak gerçekleşti. Oniki aylık kümülatif açık 57.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Gümrük Bakanlığı'nın öncü verilerine göre Mayıs'ta dış ticaret açığı altın ithalatındaki sert yükselişin etkisiyle yüzde 49.5 artışla 7.65 milyar dolar oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat, yüzde 9.5 artarak 13.22 milyar dolar, ithalat yüzde 21.4 artarak 20.88 milyar dolar oldu. Verilere göre Mayıs ayında 2.23 milyar dolarlık kıymetli maden ithalatı gerçekleşirken, bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 237'lik artışa işaret ediyor. geçen yılın Mayıs ayında kıymetli maden ithalatı 661 milyon dolar olmuştu. Bakanlık verilerine göre yılın ilk beş ayında dış ticaret açığı bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 17.22 artışla 25.18 milyar dolar, ihracat yüzde 8.85 artışla 63.9 milyar dolar, ithalat yüzde 11.1 artışla 89.08 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 yılı Mayıs ayında yüzde 70.2 iken, 2017 yılı Mayıs ayında yüzde 63.3 oldu. İmalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Mayıs ayında 53.5'e yükselerek Aralık 2013'ten bu yana en yüksek değeri aldı. Üretim, yeni siparişler ve istihdam sert bir şekilde yükselirken, bekleyen siparişlerin Haziran 2006'dan bu yana en hızlı artışı kaydetmesi kapasite üzerindeki baskılara dikkat çekti. IHS Markit tarafından İstanbul Sanayi Odası (İSO) için hazırlanan imalat PMI, Nisan ayında 51.7 değerini almıştı. Endeks üç aydır tarihsel ortalaması olan 50.7'nin üzerinde yer alıyor. Üretim alt endeksi Mayıs'ta 53.8'den 54.2'ye yükselerek Şubat 2014'ten bu yana en yüksek büyümeye işaret ederken, yeni siparişler alt endeksi 52.3'ten 55.8'e yükselerek 42 ayın en yüksek değerini aldı. Göstergeler iç talebin güçlendiğine işaret ederken, ihracat siparişleri alt endeksi de 53.6'dan 54.6'ya çıkarak üç yılın ikinci yüksek değerini aldı. İmalat sanayinde istihdam Şubat 2015'ten bu yana en güçlü artışı kaydederken, bekleyen siparişlerdeki önemli artış üretim kapasitesinin talebi yakalayamadığını gösterdi. Mamul mal stoklarında hızlanan düşüş şirketlerin talebi kısmen stoklardan karşıladığına işaret etti. 3 Moody's göre G. Afrika ve Türkiye kredi bozulma anketinde en üstte… Moody's 16 Mayıs'ta Londra'daki gelişen piyasalar zirvesinde gerçekleştirilen bir anketi işaret ederek, “Güney Afrika (yüzde 42) ve Türkiye (yüzde 40), gelecek 12 ay içerisinde kredi koşullarında en fazla bozulmayı yaşayacak gelişen piyasa ekonomiler listesinde başı çekti.” şeklinde açıklamada bulundu. Moody's açıklamasına göre konferans, gelişen piyasalara dahil olan ülkelerin, finans kurumlarının ve şirketlerin kredi görünümünü değerlendirmek üzere yaklaşık 250 piyasa katılımcısı ile Moody's'in küresel analistlerini bir araya getirdi. Eski yeniden yapılandırmada tahsilat 23 milyar TL oldu… Maliye Bakanı Naci Ağbal, eski yeniden yapılandırma kanunu kapsamında Maliye Bakanlığı, SGK ve gümrük idarelerinin yapılan toplam tahsilatın 22.7 milyar TL'ye ulaştığını söyledi. Mayıs ayı içerisinde 2.57 milyar lira tahsilat yapıldığını bildiren Ağbal bu tahsilatın 1 milyar lirasının ise yapılandırmanın son günü olan 31 Mayıs günü gerçekleştiğini söyledi. Ağbal daha önceki açıklamalarında eski yeniden yapılandırmadan 2016'da 16.7 milyar TL tahsilat yapıldığını açıklamıştı. Eski yeniden yapılandırmanın (6736 sayılı) 31 Mayıs'ta sona ermesinin hemen ardından darbe girişimi sonrası dönemi kapsayan 7020 sayılı yeni yeniden yapılandırma devreye giriyor. Ağbal'ın geçmişte verdiği bilgilere göre yapılandırma ile vatandaşların kamuya olan borç yükünde ciddi bir düşüş meydana geldi. Ağbal ayrıca eski ve yeni yapılandırmaların aylık taksit ödemelerinin devam edeceğini de kaydederek, bunun bütçenin gelir tarafına destek sağlayacağını da belirtti. Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Nisan'da %18.1 arttı… Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Nisan'da Rus ve Iraklı turist sayısındaki yükselişin desteğiyle yüzde 18.1 artarken, Nisan'da yaşanan bu artış tek başına ilk çeyrekteki yüzde 6.4'lük düşüşü ilk dört ay itibarıyla yüzde 1 artışa taşımaya yetti. Turizm Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Nisan'da yüzde 18.1 artışla 2.07 milyon kişi oldu. Ocak-Nisan döneminde ise yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 0.96 artışla 5.87 milyon kişi oldu. Güvenlik endişeleri ve Rusya ile bozulan ilişkiler Türkiye ekonomisini 2016 yılında en çok, milyarlarca dolar döviz getirisi sağlayan turizm sektörü kanalıyla etkilemişti. 2014 ve 2015'te 36.8 ve 36.2 milyon olarak gerçekleşen yabancı ziyaretçi sayısı, 2016'da 25.3 milyona gerilemişti. Verilerin ayrıntılarına bakıldığında Rusya'dan Nisan ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 485.7 artışla 181,865 kişi oldu. Irak'tan Nisan'da gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 302.3 artışla 51,254 kişi olarak gerçekleşti. Coğrafi olarak bakıldığında Avrupa'dan gelen turist sayında yüzde 2 ile düşüş devam ederken, Ortadoğu'dan gelen yabancı ziyaretçi sayısı Nisan'da yüzde 85 artış gösterdi. Uçak krizi ile geçen yıl yüzde 76.3 düşüşle 866,256 kişiye gerileyen Rus ziyaretçi sayısı 2014'te 4.48 milyon, 2015'te ise 3.65 milyon kişi olmuştu. Hazine ABD'li Hazine, uluslararası piyasalardan yapılacak borçlanmalarda ABD'li yatırımcılara yatırımcılara ihraç tahsis edilebilecek ihraç tavanını 8 milyar olarak güncelledi. Türkiye Cumhuriyeti edebileceği adına ABD sermaye piyasası düzenleme kurumuna (SEC) yapılan başvuruya göre borçlanma aracı Türkiye, bir veya birkaç arz ile değişik zamanlarda borçlanma ihracı yapabilir. tavanını 8 milyar Hazine'den konuya dair yapılan açıklamada, SEC'e yapılan bildirimin geçen yıl dolar olarak Kasım ayında gönderilen izahnamenin güncellemesi olduğu ve yeni bir ihraç için güncelledi… kayıt anlamına gelmediği belirtildi. 4 Hazine Hazine- Hazine Müsteşarlığı’nın Haziran-Ağustos 2017 dönemine ilişkin iç borçlanma Ağustos iç borçlanma stratejisine göre, Haziran’da 10,9 milyar liralık iç borç servisine karşılık 12 milyar programı… liralık, Temmuz’da 11,2 milyar liralık iç borç servisine karşılık 12,9 milyar liralık, Ağustos’ta ise 6 milyar liralık iç borç servisine karşılık 6,9 milyar liralık iç borçlanma yapılması öngörülüyor. Hazine, söz konusu dönemde dış borçlanmaya gitmeyecek. Bu dönemde 15 ihale ve iki doğrudan satış gerçekleştirilecek. Haziran’da 12,1 milyar, Temmuz’da ise 21 milyar, Ağustos’ta 8 milyar lira olmak üzere söz konusu dönemde toplam 41,1 milyar liralık ödeme yapılacak. Bu ödemenin 13 milyar lirası dış borç servisinden oluşacak. Öte yandan, Haziran’da 100 milyon lira, Temmuz’da 8,2 milyar, Ağustos’ta ise 1 milyar lira nakit bazlı faiz dışı denge, özelleştirme gelirleri, 2B satış gelirleri, TMSF'den sağlanan gelirler, devirli-garantili borç geri dönüşleri, kasa banka değişimi ve kur farkı kalemlerini içeren finansman geliri hedefleniyor. Bankacılık sektörü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankacılık sektörüne ilişkin karı 17.5 milyar TL… istatistiklerini yayınladı. Yayınlanan istatistiklere göre bankacılık sisteminin toplam karı Ocak – Nisan döneminde 17.5 milyar TL oldu. Bankaların toplam karı bir önceki yılın aynı döneminde 11 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti. Takipteki krediler Nisan sonu itibariyle toplam kredilerin yüzde 3.19'unu oluştururken, ortalama sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16 oldu. Çekirdek sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 14 seviyesinde gerçekleşti. Bankaların toplam varlıkları Nisan itibariyle 2.89 trilyon TL oldu. Bu very bir önceki yılın aynı döneminde 2.4 trilyon TL seviyesinde idi.Toplam kredi miktarı 1.86 milyar TL oldu. Türkiye-AB ilişkileri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Brüksel ziyaretinde Avrupalı liderlerle Avrupa 13 Haziran’da ele Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin görüşmeler yapması ve AB'den 12 aylık bir alınacak… takvim aldıklarını açıklamasının ardından taraflar arasındaki ilk görüşmenin 13 Haziran'da Brüksel'de siyasi direktörler düzeyinde yapılması bekleniyor. Erdoğan'ın bahsettiği 12 aylık takvimin içeriğine ilişkin bilgi veren bir Türk yetkili, takvimin sadece üyelik sürecini mi yoksa göçmen anlaşması ve vize serbestisi sürecini de kapsayıp kapsamayacağı sorularına, "Bahsedilen takvim Türkiye ve AB arasındaki tüm ilişkileri kapsıyor. 13 Haziran'da ilk toplantı siyasi direktörler düzeyinde Brüksel'de yapılacak. Bu toplantıda iki taraf da nelerin nasıl yapılabileceğini ele alacak" dedi. Erdoğan, geçen haftaki Brüksel ziyaretinde AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker ile bir araya gelerek Türkiye-AB ilişkilerindeki son durumu ve ileriye dönük atılabilecek adımları ele almıştı. Erdoğan ayrıca Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüşme yaptı. Türk yetkili, Brüksel'de 13 Haziran'da yapılacak siyasi direktörler toplantısının ardından da Türkiye ve AB arasında yapılacak bir zirve ile iki tarafı ilgilendiren tüm konuları ele almak istediklerini belirtti ancak henüz bu zirvenin zamanlaması konusunda şu an bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Bu arada Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ile üyelik görüşmelerine devam etmesi gerektiğini fakat idam cezasının yeniden uygulamaya konulmasının bu sürecin net bir şekilde sonlanmasına neden olacağını belirtti. Juncker, "Türkiye ile üyelik görüşmelerinin şu an durdurulması 5 görüşünde değilim" dedi. Juncker, Avrupalı yetkililerin Türkiye'yi reformları uygulaması ve Avrupa'ya yaklaşmasının kendi çıkarına olduğu konusunda ikna etmesi gerektiğini söyledi. Juncker, "Türkiye bir gün AB'ye üye olacak mı onu bilmiyorum" ifadelerini kullandı. Rusya, Türk işçilerin ülkede istihdamını ve Türk şirketlerin faaliyetlerini sınırlayan düzenlemeyi kaldırdı… Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk işçilerinin ülkede istihdamını ve Türk şirketlerin faaliyetlerini sınırlayan düzenlemeyi kaldırdı. Kremlin tarafından yapılan açıklamada, Putin'in iki ülke vatandaşlarının hareketleri konusundaki anlaşmanın kısmi olarak tekrar uygulamaya konulması talimatını verdiği ifade edildi. ABD Suriyeli Kürt ABD, İslam Devleti (İD) militan örgütünü Rakka kentinden çıkarmak için silahlı gruplara silah operasyon yürüten Suriyeli Kürt gruplara silah dağıtmaya başladığını açıkladı. dağıtımına başladı… Rakka'nın İD'den kurtarılması için yapılacak askeri operasyonda ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri adlı silahlı grup da yer alıyor. Türkiye SDG'nin bir parçası olan YPG'yi PKK'nın Suriye'deki uzantısı ve terör örgütü olarak görüyor. ABD ise YPG'yi bu şekilde nitelemiyor ve İD ile mücadelede ortaklarından biri olarak görüyor.Pentagon sözcüsü Binbaşı Adrian Rankine-Galloway, yaptığı açıklamada ABD ordusunun Suriyeli Kürt gruplara hafif silah ve askeri araç dağıtmaya başladığını ifade etti. DÜNYA EKONOMİSİ G-7 Zirvesi İtalya’da Sanayileşmiş 7 ülkenin liderlerini bir araya getiren G7 Zirvesi hafta sonunda sona yapıldı... erdi. Almanya, ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve Avrupa Birliği (AB) liderlerinin, İtalya’nın ev sahipliğinde buluştuğu 43. G7 Liderler Zirvesi, terörle mücadele hususunda tam mutabakat ile sona ererken, göç sorunu ve serbest ticaret konularında kısmi ilerlemelerin kaydedildiği ancak iklim değişikliği ile ilgili anlaşmazlıkların giderilemediği bir zirve olarak tamamlandı. Sicilya Adasındaki tatil beldesi Taormina’da G7 Zirvesine ev sahipliği yapan İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, toplantının sonucuna ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bu G7 Zirvesinin daha zor geçeceği düşüncesi olmasına karşın zirvede açık ve samimi şekilde her konunun ele alındığını aktaran Gentiloni, katılımcılar arasında ciddi bir ayrılık oluşmadığını söyledi. Terörle mücadele konusunda, Manchester’daki bombalı saldırı ve son olarak Mısırdaki Kıpti Hristiyanlara yönelik saldırının ertesinde varılan mutabakatın önemine vurgu yapan Gentiloni, bu mutabakatın, aşırıcılar ve internetin zararlı faaliyetler için kullanılmamasına yönelik bunun sağlayıcılarının uyması gereken bir iz bırakacağını dile getirdi. Gentiloni ayrıca terörün, internetten faydalanacağı unsurların kaldırılmasına yönelik karar da alındığını aktardı. İtalya Başbakanı, Suriye, Libya, Kuzey Kore gibi önemli dış politika konularında G7 katılımcılarında geniş bir konsensüs olduğunu dile getirerek, 6 göçmen krizine yönelik de uzlaşı olduğuna değindi. Gentiloni, orta vadede Afrika ve iklim değişikliği üzerine çalışmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti. Başbakan Gentiloni, "Uluslararası serbest ticarette korumacılık anlayışıyla mücadele"nin sonuç bildirgesinde yer almasına atıfta bulunarak, "İleriye dönük anlamlı adımlar atıldı." diye konuştu. Gentiloni, zirvede ele aldıkları cinsiyet eşitliği konusunda da bir yol haritası belirlediklerini aktardı. Başbakan Gentiloni, iklim değişikliği konusu ve bu hususta geçen yıl imza konulan Paris İklim Anlaşmasının da zirvenin önemli konu başlıklarından biri olduğunu belirterek, "Katılımcı 7 ülkeden 6’sı bu anlaşma çerçevesinde üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmeye hazır olduğunu ortaya koydu. ABD ise bunu kendi içinde değerlendireceğini belirtti." ifadelerini kullandı. İtalya Başbakanı, iklim anlaşmasından en ufak taviz vermenin dahi söz konusu olmadığını, ABD’nin vereceği kararın yenilenebilir enerji üzerine çalışan firmalar olmak üzere herkesi yakından ilgilendirdiğini dile getirdi. ABD ekonomisinde gelişmeler... ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin altına 195 ülkenin imza koyduğu Paris İklim Değişikliği Anlaşması'ndan çekildiğini açıkladı. Trump "ABD, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'ndan çekiliyor. ABD, daha adil bir iklim anlaşması için çaba gösterecek. Paris Antlaşması, iklim değişikliği ile mücadeleyle değil, diğer ülkerin ABD'ye karşı ekonomik avantaj kazanmasıyla ilgili bir anlaşma" " dedi. Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında "Amerikalılar için kötü bir anlaşma" şeklinde konuştu. ABD Başkanı Trump "Amerikalı şirketlere, çalışanlara ve vergi mükelleflerine daha adil şartlar sunan bir anlaşma için müzakerelere başlayacağız. Anlaşma ABD çıkarlarına uygun bir hale gelirse, döneriz" dedi. ABD Başkanı Donald Trump tarafından nüfusunun çoğunluğu Müslüman 6 ülke vatandaşlarına getirilen ancak temyiz mahkemesinden dönen vize yasağının yeniden yürürlüğe girmesi için Adalet Bakanlığı'nın Yüksek Mahkeme'ye başvurduğu bildirildi. ABD Adalet Bakanlığı Sözcüsü Sarah Isgur Flores tarafından yapılan açıklamada, söz konusu başkanlık kararnamesinin uygulanması için konunun en yüksek yargı merci olan Yüksek Mahkeme'ye taşındığı belirtildi. Yüksek Mahkeme'deki 9 yargıcın 5'i muhafazakar, 4'ü ise liberal eğilimleriyle biliniyor. Fed'in bu hafta yayınladığı Bej Kitap raporunda, çoğu bölgede ılımlı ve ölçülü bir ekonomik büyüme kaydedildi. Çoğu bölge, imalatta ölçülü büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi. Raporda, ABD'de tüketici harcamalarının hafiflediği, otomobil harcamalarının ise 2016 yılındaki yüksek seviyelerinden gerilediği belirtildi. Konut ve ikamete mahsus olmayan yapılarda ise ılımlı ve ölçülü artış kaydedildi. Bazı bölgelerde, iyimserliğin azaldığı belirtildi. Bunun yanı sıra, fiyat baskıları fazla değişmezken, fiyatlarda ılımlı artış kaydedildi. Raporda, işgücü piyasasının artan eksikliklerle birlikte sıkılaştığı bildirildi. Farklı bölgelerden çoğu firma, işgücü eksikliğinin şiddetli olduğu bölgelerde işçileri çekmek adına maaş artışında bulunmalarına rağmen, son dönemdeki ılımlı maaş artışı trendinde fazla bir değişikllik olmadığını belirtti. San Francisco Fed Başkanı John Williams, ABD ekonomisinin tam istihdam ve fiyat istikrarı konusunda Fed'in hedeflerine yakın veya 7 hedefler seviyesinde olduğunu söyleyerek, bankanın hedefinin para politikasını normalleştirirken piyasalarda bulanıklığa neden olmamak olduğunu belirtti. John Williams, Fed'in, ekonomi iyi giderse, bu yıl 4 kez faiz artırabileceğini söyledi.Williams, ABD ekonomisinin, işsizlik oranının yüzde 4.5'in altına inmesi ile birlikte iyi gittiğini ve ekonominim çok iyi bir büyüme patikasında olduğunu kaydetti. Williams, Fed'in parasal teşviği kademeli olarak azaltmasının makul olduğunu belirtti. Williams, "Fed'in bu yıl faizi 3 kez artırması makul görüş, ancak ekonomide yukarı yönlü potansiyel var. 3 faiz artırımı temel, ancak ekonomi güçlenirse, 4 faiz artırımı uygun olacak" dedi. Fed'in bir sonraki büyük adımının bilanço büyüklüğünü azaltmak olduğunu söyleyen Williams, ekonominin iyi gitmesi ile birlikte, bilanço büyüklüğünü azaltma sürecinin bu yıl başlamasının beklendiğini ve normal seviyelere gelmenin birkaç yıl alacağını sözlerine ekledi. Williams, son zayıf enflasyon rakamı ile ilgili de konuştu ve bu durumdan fazla endişe duymadığını, bu rakamın enflasyonu aşağı iten geçici faktörlerden kaynaklandığını belirtti. Fed'in bölgesel başkanlarından Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, Trump hükümetinin yasadışı göçmenleri tutuklamaya yönelik operasyonlarının, bu kişilerin evde kalmasına ve paralarını harcamamalarına neden olmasından dolayı ABD tüketici harcamalarını ve ekonomik büyümesini zayıflatmasının muhtemel olduğunu belirtti. Fed Guvernörü Jerome Powell, -enflasyondaki son yavaşlamayı izlediğini belirterek- ekonominin rayında gitmesi durumunda bu yılın sonlarına doğru kademeli faiz artırımına gidilmesine ve bilanço küçültmesinin başlanabileceğini belirtti. Powell'ın, New York ekonomi kulübünde yapacağı konuşma notlarında “FOMC'nin gelen enflasyon verilerini dikkatle değerlendirmesinin ve simetrik yüzde 2 hedefine güçlü bağlılığını göstermeye devam etmesinin önemli olduğu” ifadesi yer aldı. Powell'ın notlarında, “Enflasyon beş yıldır hedefin altında ve yüzde 2 hedefine yavaşça yükseldi ve bu yavaşlama sabırlı duruşun devamını gündeme getiriyor; özellikle de gelişme yavaşlar yada durursa. Ekonomi beklenildiği gibi performans gösterirse, bunu kademeli faiz artırımlarını sürdürmeye müsait şeklinde görürüm ” ifadesi yer aldı. ABD'de tüketim harcamaları Nisan'da yüzde 0.4 artarak dört ayın en sert yükselişini kaydederken, enflasyon göstergesi olan çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de yüzde 0.2 arttı. Göstergeler ABD'de iç talebin ikinci çeyreğin başında güçlü olduğuna işaret ederken ve faizleri artırmak için Fed'in elini güçlendirebilir. Mart'ta yüzde 0.3 artan tüketim harcamaları, Nisan ayında uzmanların beklentilerine paralel yüzde 0.4 arttı. Tüketim harcamaları Nisan'da Aralık'tan bu yana en büyük artışı kaydederken, son dönemde açıklanan verilerin ardından ikinci çeyrek ekonomik büyümesine dair oluşan endişeleri de hafifletebilir. Kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi ise Mart'ta yüzde 0.2 düşmesinin ardından Nisan'da yüzde 0.2 yükseldi. Enerji ve gıdayı kapsamayan çekirdek PCE fiyat endeksi de Mart'taki yüzde 0.1'lik düşüşün ardından Nisan'da yüzde 0.2 yükseldi. Fed'in enflasyonu takip etmek için kullandığı ana gösterge olan çekirdek PCE fiyat endeksi yıllık bazda bakıldığında Mart'ta yüzde 1.6 artmasının ardından Nisan'da yüzde 8 1.5 yükselmiş oldu. ABD'de kişisel gelirler de Nisan'da aylık yüzde 0.4 ile beklentiler doğrultusunda bir artış gösterdi. ABD'de konut talebi birçok bölgede 2. ayda da beklenmedik biçimde düştü. National Association of Realtors (NAR) verilerine göre bekleyen konut satışları Nisan'da artış beklentisine karşılık % 1.3 düştü. Beklenti %0.5 artıştı. Satışlar yıllık bazda ise %5.4 geriledi. Mart ayı verisi %0.8 düşüşten %0.9 düşüşe revize edildi. Bu düşüşe rağmen konut sektöründe temel göstergeler sağlam kalmaya devam ediyor. Mortgage oranlarındaki düşüş, istihdam piyasasında görülen istikrar ve kademeli ücret artışları sektörü destekliyor. ABD'de Conference Board verilerine göre Tüketici Güveni Mayıs ayında 117.9'a geriledi. Tahminler endeksin 119.8 olacağı yönündeydi. Nisan ayı verisi ise 120.3'ten 119.4'a revize edildi. Tüketici Güveni Mart ayında 125.6 ile Aralık 2000'den beri en yüksek seviyeye yükselmişti. ABD'de özel sektör istihdamı Mayıs ayında yükseldi. ADP verilerine göre özel sektör istihdamı Mayıs'ta 253 bin arttı. Beklenti 180 bindi. Raporda, beklentileri geride bırakan istihdam artışının 83 binini küçük, 113 binini orta ve 57 binini büyük ölçekli firmaların sağladığı bildirildi. Ayrıca, profesyonel ve ticari hizmetler kalemindeki istihdam artışının 88 binle son 3 yılın en güçlü artışını gösterdiği kaydedildi. Bu arada Nisan ayı verisi 177 binden 174 bine revize edildi. ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları 27 Mayıs'ta sona eren haftada 13 bin artışla 248 bin oldu Beklenti 238 bindi. 4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvuruları 2 bin 500 kişi artarak 238 bin oldu. Devam eden başvurular ise 20 Mayıs'ta sona eren haftada 9 bin kişi artarak 1.915 milyon oldu. Bu artışa rağmen başvurular 43 yılın en düşük seviyesinde seyretmeye devam ediyor. Bu arada geçen haftaya ilişkin başvurular 234 binden 235 bine revize edildi. ABD'de fabrikalar Mayıs ayında güçlü seyrini sürdürdü. ISM İmalat Sanayi Endeksi Nisan'daki 54.8 seviyesinden Mayıs'ta 54.9'e çıktı. Beklenti 54.8'di. Yeni siparişler endeksi 57.5'ten 59.5'e yükseldi. ISM verileri, imalat sektörünün büyümeye devam ettiğine işaret ediyor. ABD'de imalat PMI Endeksi Mayıs'ta 52.7 olarak Eylül'den beri en düşük seviyeye indi. Beklenti 52.5'ti. Yeni siparişler endeksi 53.6'ten 53.5'e geriledi. Bu rakam da 2016'nın Eylül ayından beri en düşük seviye oldu. İmalatta istihdam da bir önceki aya göre geriledi. ABD'de istihdam piyasası Mayıs ayında karışık sinyaller verdi. İşsizlik oranı 16 yılın düşüğüne indi. ABD Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre tarım dışı istihdam Mayıs ayında 138 bin arttı. İşsizlik oranı ise %4.4'ten %4.3'e geriledi. Beklenti işsizliğin %4.4'te kalmasıydı. Tarım dışı istihdam artışı beklentisi 182 bin artıştı. Ortalama saatlik ücretler aylık %0.2 ile beklentiye paralel artarken yıllık artış değişmeyerek %2.5'te kaldı. Beklenti yıllık %2.6 artıştı. İşgücüne katılım oranı bu dönemde değişmeyerek %62.7 oldu. Bu arada Nisan ayı verisi istihdam verisi de 211 binden 174 bine aşağı yönlü revize edildi. Mayıs ayında özel sektör istihdamı 147 bin artarken kamu istihdamı 9 bin azaldı. Şirketlerin yeni hükümetin ekonomik planlarına dair daha fazla kanıt görmek istediği, bu 9 nedenle de belirtiliyor. AB ekonomilerinde AB: gelişmeler... işgücünü genişletmek konusunda isteksiz olabileceği Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, euro bölgesi ekonomi büyümesine yönelik risklerin daha da azaldığını ve bankanın 8 Haziran'da yapacağı toplantıda büyüme ve enflasyona dair değerlendirmelerini yeniden gözden geçirebilecek bir pozisyonda olacağını söyledi. Avrupa Parlamentosu'nda konuşan Draghi, "Büyüme görünümüne yönelik aşağı yönlü riskler gittikçe azalıyor ve geçen yıl karşılaştığımız risklerden bazıları önemli derecede geriledi" dedi. Draghi bununla beraber özellikle düşük ücret artışlarından dolayı temel enflasyon baskılarının hafif kaldığı uyarısını yaparak, parasal genişleme desteğinin hâlâ gerekli olduğunu belirtti. ECB, ekonomik büyümede bir toparlanma olsa dahi enflasyonun istikrardan uzak ve zayıf olduğu ve dolayısıyla bankanın faizleri negatif bölgede tutarak 2.3 trilyon euroluk varlık alımı yapmasını öngören parasal genişleme programının sürmesi gerektiğini savunuyor. ECB politika yapıcılarının önümüzdeki ay yapacakları toplantıda büyümeye yönelik risklerin dengede olduğu değerlendirmesini yapmaları ve hatta ileri dönemlerde faizlerin daha da indirilebileceği ve daha çok varlık alımı yapılabileceğine dair mesajlarının tonunu bile azaltabilecekleri tahmin ediliyor. Öncü verilere göre, euro bölgesinde enflasyon artışı Mayıs ayında beklenenden daha çok yavaşladı ve yıllık bazda yüzde 1.4 olarak gerçekleşti. Yüzde 1.5 olan beklentilerin altında gerçekleşen enflasyon oranı, Nisan ayında da yüzde 1.9 olmuştu. Oynaklık gösteren enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarını içermeyen enflasyon göstergesi ise yüzde 1.2'den beklentiler doğrultusunda yüzde 1'e geriledi. Euro bölgesinde imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Mayıs ayında nihai 57 ile son altı yıldan uzun bir sürenin en hızlı büyümesini gösterirken, fiyatlardaki artışlar yeni siparişlerin önünü kesmedi. Euro bölgesi ekonomisinde istikrarlı ve geniş kapsamlı toparlanmanın enflasyon baskıları ile birlikte devam ettiğine işaret eden PMI Avrupa Merkez Bankası'nda da memnuniyet yaratacak. IHS Markit tarafından hazırlanan euro bölgesi imalat PMI Nisan'da 56.7 olmuştu. Endeks Mayıs ayı öncü seviyesi ile aynı değeri alırken, Nisan 2011'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Euro Bölgesi’nde işsizlik Nisan!da yüzde 9,3’e ve Avrupa Birliği’nde (AB) de yüzde 7,8’e geriledi. 19 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış işsizlik, Mart ayında yüzde 9,4 iken Nisan’da yüzde 9,3 oldu. Nisan’da yüze 9,4’lük piyasa beklentisinin altında gerçekleşen işsizlik, Mart 2009’dan bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi. 28 üyeli AB’de ise Mart’ta yüzde 7,9 olan işsizlik, Nisan’da yüzde 7,8’e indi. Bu da Aralık 2008’den beri görülen en düşük işsizlik olarak kaydedildi. Euro bölgesi ekonomik güveni, hizmet ve perakende sektörlerinden gelen zayıf sonuçlarla bu yılki ilk düşüşünü sergiledi. İş Dünyası ve Tüketici Güveni Endeksi'ndeki beklenmedik bu düşüşe rağmen endeks, son 10 yılın en yüksek seviyesine yakın seyrediyor. Gösterge, Nisan ayı revize seviyesi 10 olan 109.7'den sonra Mayıs ayında 109.2'ye indi. Almanya: Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa'nın artık müttefiklerine güvenemeyeceğini ve kendi kaderine kendisinin karar vermesi gerektiğini söyledi. Geçen hafta yapılan NATO ve G7 zirve toplantılarının memnunluk vermeyen sonuçlarından sonra konuşan Merkel, NATO müttefiklerini eleştiren ve iklim anlaşmasına değinmeyen ABD Başkanı Donald Trump'ın adını vermemekle birlikte, Avrupa'nın tamamen müttefiklerine güvendiği günlerin "bir ölçüde geride kaldığını" söyledi. İki gün süren G7 zirvesi, Trump ile Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya liderlerini önemli konularda karşı karşıya getirdi. Trump, zirvenin sonunda korumacılıkla mücadele etmeyi kabul ettiyse de, iklim anlaşmasına bağlılığını ifade etmekten kaçındı ve bu konudaki kararını daha sonra vereceğini söyledi. Geçen hafta Perşembe günü yapılan NATO zirvesinde de Trump savunma harcamalarını düşük tutan müttefikleri sert sözlerle eleştirmiş ve NATO militanlara müdahale etmezse geçen hafta İngiltere'nin Manchester kentinde meydana gelen terör saldırısı gibi olayların tekrarlanacağı uyarısı yapmıştı. Almanya'da enflasyon artışı Mayıs ayında yüzde 1.4 ile beklentilerin üzerinde bir yavaşlama göstererek Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yüzde 2'nin hemen altı hedefinden uzaklaştı ve bankanın üzerinde parasal teşvik programını yakın zamanda sonlandırması gerektiğine dair baskıyı kısmen azalttı. Yıllık bazda yüzde 1.4 artış gösteren harmonize edilmiş tüketici fiyatları bir önceki ay yüzde 2 artış gerçekleştirmişti. Enflasyonun yüzde 1.6 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Enflasyon aynı zamanda Mayıs'ta, Kasım ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Harmonize edilmiş enflasyon oranı aylık bazda ise yüzde 0.2 olarak gerçekleşti. Almanya'da imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mayıs ayında nihai 59.5 ile Nisan 2011'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Alman ekonomisinin yaklaşık beşte birini oluşturan imalat sektörü Nisan ayında 58.2 olarak gerçekleşmişti. Böylelikle imalat PMI endeksi Almanya'da üst üste 30. ay daralma ile genişlemeyi ayıran 50 seviyesinin üzerinde, genişleme bölgesinde kaldı. Açıklanan nihai rakam, öncü rakam olan 59.4'ün hafif üzerinde çıktı. Alt endekslere bakıldığında üretim, yeni siparişler ve istihdam yaklaşık altı yılın en hızlı seviyesinde iyileşme gösterdi. Almanya'da mevsimsellikten arındırılmış işsizlik yüzde 5,7 ile yeni rekor seviyeye geriledi. Almanya'da Mayıs ayında piyasalarda 15 bin azalması beklenen mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 9 bin olarak gerçekleşti. Böylece Mayıs ayında ülkede mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 2 milyon 536 bin olarak ölçüldü. Almanya'da mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı ise Mayıs ayında yeni tarihi düşük seviyeye indi. İşsizlik Nisan ayında yüzde 5,8 iken Mayıs’ta 5,7’ye düşerek Almanya'nın 1990 yılında birleşmesinden bu yana ölçülen en düşük seviyeye geriledi. 11 İngiltere: İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasını (Brexit) öngören görüşmelerin 19 Haziran'da başlayacağını ve herhangi bir ertelemenin söz konusu olmayacağını belirtti. İngilizler, May'in Avrupalı müttefikleriyle yapacağı Brexit görüşmeleri öncesi elini kuvvetlendirmek için erken seçime gitme çağrılarının ardından 8 Haziran'da sandıklara gitmeye hazırlanıyor fakat May'in anketlerdeki üstünlüğü son günlerde önemli derecede düştü. Öte yandan May, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Avrupa Birliği'nin artık İngiltere'ye tam güven duyamayacağını söylemesi üzerine, güvenlik ve ticaret konusunda AB ile güçlü işbirliği istediklerini vurguladı. Merkel'in sözleri hakkında görüşü sorulan May ise, AB'nin geleceğini düşünmesinin doğru olduğunu ancak İngiltere'nin önemli bir ortak olarak kalmak istediğini söyledi. May, "Biz Avrupa'dan ayrılmıyoruz, Avrupa Birliği'nden ayrılıyoruz" dedi. Başbakan Theresa May'in muhafazakarları ile rakipleri İşçi Partisi arasındaki fark yayımlanan bir ankete göre ilk defa 3 puanın altına indi. YouGov tarafından yapılan ankete göre May ile rakibi arasında erken seçim kararı aldığı 18 Nisan'da 24 puan olan oy farkı üç puana kadar geriledi. Ankete göre muhalefetteki İşçi Partisi'nin oyların yüzde 39'unu, Muhafazakar Parti'nin ise yüzde 42'sini alacağı tahmin ediliyor. İtalya: İtalya'da hükümet tahvili getirileri, eski Başbakan Matteo Renzi'nin yaptığı açıklamaların ardından erken seçim ihtimalinin artmasının, yatırımcılar arasında endişelere neden olmasıyla yükseldi. Renzi, yaptığı bir açıklamada İtalya'da bir sonraki seçimlerin Eylül ayında yapılacak olan Almanya seçimleri ile aynı zamanda yapılmasının "Avrupa perspektifinden" bakıldığında mantıklı olduğunu söyledi. Yatırımcılar, İtalya'da euro karşıtı 5 Yıldız Hareketi partisinin son dönemlerde anketlerdeki yükselişinden ve bunun İtalya'nın euro bölgesindeki geleceği için ne anlama geldiğinden endişe duydular. Anketler an itibariyle hiçbir partinin parlamentoda mutlak çoğunluğu sağlayamayacağına işaret ediyor. İtalyan ve Alman 10 yıllık devlet tahvil getirileri arasındaki fark 10 baz puan artarak 186 baz puana çıktı ve iki haftanın zirvesine yükseldi. İtalya'da özellikle banka hisseleri başta olmak üzere hisse senetleri de düşük performans gösterdi. İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco, euro bölgesinden ayrılmanın ülkenin ekonomik sorunlarını çözmeyeceğini söyledi. Gelecek yıl Mayıs ayında seçimlerin düzenleneceği ülkede, iki önemli parti olan sağcı Kuzey Birliği ile sol eğilimli Beş Yıldız Partisi, hem AB’den hem de euro bölgesinden çıkmanın ülke ekonomisini krizden kurtaracağını savunuyor. İki parti euro bölgesindeki mali politikaların İtalyan ekonomisinin yavaş büyümesinde büyük rol oynadığını belirtiyor. Ülkede son dönemlerde hızla yükselen Beş Yıldız Partisi, seçim kampanyası kapsamında euro bölgesinden çıkışın referandumda oylanmasını da istiyor. 12 Yunanistan: Avrupa Merkez Bankası (ECB) yönetim kurulu üyesi Benoit Coeure, Yunanistan'ın devasa borç yükünün güven zedelediğini ve Avrupa ülkeleri maliye bakanlarının 15 Haziran'da euro bölgesinin hâlâ daralmakta olan tek ekonomisi olan Yunan ekonomisini yeniden canlandırmak için ülkenin borçlarını indirmesi gerektiğini söyledi. Coeure Yunanistan’ın alacağı önlemlerin yeterince net olması durumunda ECB'nin 2.3 trilyon euroluk varlık alımı programına Yunan tahvillerini de dahil edeceğini belirtti. Diğer ekonomilerde Kanada: gelişmeler... Kanada ekonomisi birinci çeyrekte yıllıklandırılmış olarak yüzde 3.7 büyüme kaydetti. Kanada'nın ulusal istatistik ajansı aynı zamanda geride kalan iki çeyreğe ilişkin büyüme tahminlerini de sırasıyla yüzde 2.7 ve yüzde 4.2'ye yükseltti. Kanada, 2011 yılından bu yana en güçlü büyüme dönemlerinden birinin içinde bulunuyor. Çin: Çin'de imalat ve hizmet sektörleri, güçlü inşaat ve altyapı harcamalarının desteğiyle Mayıs ayında büyümeye devam etti. Çin'de Mayıs ayı imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Nisan ayına göre değişiklik göstermeyerek 51.2 olarak gerçekleşti. Endeksin 51 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Bu arada Çin istatistik bürosu, inşaat sektörünün bir önceki aya göre hafif bir düşüş göstermesine rağmen, altyapı yatırımlarındaki artışın çelik talebini artırması nedeniyle güçlü kalmaya devam ettiğini belirtti. Bir diğer ankete göre Çin'de çelik sektörü, yeni siparişlerdeki artışın desteğiyle Mayıs ayında son bir yılın en büyük genişlemesini gerçekleştirdi ve inşaat sektöründe talebin güçlü kalmaya devam ettiği sinyalini verdi. Çin'de hizmet sektörü büyümesi de perakende ve demiryolu ulaşımında artan talepten dolayı yükseliş kaydederek 54.5 olarak gerçekleşti. Çin'de özel sektörün açıkladığı imalat sanayi göstergesi Mayıs ayında tekrar daralma bölgesine indi ve ekonominin 2017 yılına güçlü başlangıcının gevşemekte olduğua ilişkin işaretlere katkıda bulundu .Caixin Media ve Markit Economic'in açıkladığı imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mayıs ayında, Nisan ayındaki seviyesi olan 50.3'ten 49.6 seviyesine indi ve Haziran 2016'dan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Üretim göstergesi, Nisan seviyesi olan 51'den 50.2'ye indi. Daha küçük çaplı bir örneklemeye dayanan özel sektör PMI verisi, Çarşamba günü açıklanan, önceki aya göre değişiklik göstermeyen ve büyüme bölgesinde çıkan resmi PMI verisi ile zıtlık gösterdi. Yuan, altı aydan uzun bir sürenin en yüksek değerini gördü. Politika yapıcıların yuanı desteklediği yönündeki spekülasyon, Çin parasının yükselişinde etkili oldu. Yuan, Perşembe günü dolar karşısında 6.8216 seviyesinden işlem gördü. Çin dışında işlem gören yuan ise ABD Doları karşısında 6.7717 seviyesinden alıcı buldu. Dolar/offshore yuan paritesi, Şubat başından bu yana ilk kez 6.8 seviyesinin altına geriledi. Hong Kong'da yuanın gecelik fonlama maliyeti Ocak başından beri görülen en yüksek seviyesine ulaştı. Çin'de politika yapıcılar, Moody's Investors Service'in 13 geçtiğimiz hafta Çin'in kredi notunu indirmesi gibi dönemlerde, zaman zaman döviz ve hisse senedi piyasalarına müdahale ediyorlar. Yetkililer, Cuma günü yuanın günlük referans kuruna (fiksing) “dengeliyici unsur” eklenebileceğini belirtmişti. Hong Kong'da, bir günlük yuan bankalar arası faiz oranı 21.74 yüzde puanı artarak yüzde 42.815 ile 6 Ocak'tan beri görülen en yüksek seviyeye tırmandı. Offshore yuanda bir haftalık Hibor faizi 11.74 yüzde puanı artarak yüzde 19.59633 oldu. Bir aylık Hibor faizi ise 4.67 yüzde puanı artarak yüzde 10.57033 seviyesine tırmandı. ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesini iklim değişimi konusundaki uluslararası Paris anlaşmasından çıkarıp çıkarmayacağı yolundaki kararı beklenirken, Çin bu anlaşmaya riayet edeceğini açıkladı. Çin dışişleri bakanlığı sözcüsü Hua Chunying bu açıklamayı günlük basın bilgilendirme toplantısında yaptı. ABD'de konuya yakın bir kaynak, Trump'ın ABD'yi 2015 Paris anlaşmasından çıkarmaya hazırlandığını söylemişti. Hua, iklim anlaşması dahil, pek çok konuda dışişleri bakanlığının Amerikalı yetkililerle temas halinde olduğunu da ekledi. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson da iklim değişimiyle mücadelede ABD'nin önderlik etmesi gerektiğini söyledi. Johnson, Hindistan ve Çin gibi diğer ülkelerin de iklim değişimi alanında daha fazla yol almaları gerektiğini belirtti. Brezilya: Brezilya, ilk çeyrekte yüzde 1 büyüme kaydetti. Beklentiler, ülkenin yüzde 1 büyüyeceği yönündeydi. Ülkenin 4. çeyrek GSYİH'si, yüzde - 0.5'e revize edildi. Brezilya Merkez Bankası, parasal genişlemenin temposunu korudu ve siyasi çalkantılar nedeniyle gelecek faiz indirimlerinin fazla agresif olmayabileceğinin sinyalini verdi. Brezilya Merkez Bankası Başkanı Ilan Goldfajn ve yetkililer, Çarşamba günü gösterge Selic faizini 1 yüzde puan azaltarak yüzde 10.25'e indirdi. Politika yapıcıların karara ilişkin açıklama metninde, “Komite'nin ekonomideki reform ve düzenlemeler nedeniyle belirsizlikte görülen son artışın faiz indirimlerinin daha zamanlı olmasını engellediği ve daha belirsiz hale getirdiğine karar verdiği” belirtildi. Brezilya'da işsizlik, Nisan ayının sonuna kadar olan üç aylık zaman diliminde beklenmedik bir şekilde geriledi. Ülkede işsizlik oranı, bir önceki ay ulaştığı yüzde 13.7'lik rekor seviyesinin ardından yüzde 13.6'ya indi. Hindistan: Hindistan'da Ocak-Mart dönemi GSYİH'si, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.1 artış kaydederek yüzde 7.1'lik büyüme beklentilerini karşılayamadı. Hindistan'ın 2017 yılı mali yılında yüzde 7.1 büyüme kaydetmesi öngörülüyor. Güney Afika: Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma, iktidar partisinin ulusal icra komitesinden üç üyeye göre Afrika Ulusal Kongresi'nin üst düzey liderliğinin bazı üyelerinin görevden alma yönündeki girişimini atlattı. Haberlere göre komite, 14 devlet başkanına yönelik gensoru önergesi için oylama yapılmamasına karar verdi. Zuma'nın 31 Aralık tarihli kararıyla Maliye Bakanı Pravin Gordhan'ı görevden almasının ardından, devlet başkanı üzerindeki baskı önemli ölçüde artış kaydetmişti. Söz konusu durum geniş çaplı protestoları tetiklerken, ülkenin yatırım yapılabilir seviyedeki kredi notuna mal olmuştu. Suudi Arabistan: Suudi Arabistan'ın net dış varlıkları, krallığın ilk uluslararası İslami tahvil satışlarından 9 milyar dolar gelir elde etmesinden sonra bile, 2011'den bu yana ilk kez Nisan ayında 500 milyar doların altına indi. Suudi Arabistan Merkez Bankası'ndan Pazar günü gelen açıklamada, net dış varlıkların bir önceki ayki seviyesinden 8.5 milyar dolarlık bir düşüşle yaklaşık 493 milyar dolara indiği ve 2011'den bu yana olan en düşük seviyesine geldiği belirtildi. Böylece, bu yıl Suudi Arabistan'ın net dış varlıkları toplam 36 milyar dolar azalma kaydetti. Suudi Arabistan'ın yabancı rezervleri, petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından 2014'te 730 milyar doları aşkın en yüksek seviyesinden gerileyerek Uluslararası Para Fonu'nu (IMF) krallığı finansal varlıklarının 5 yıl içerisinde destek harcamalara ihtiyacı olduğu konusunda uyarıda bulunmaya teşvik etmişti. Katar: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Katar'ın kredi notunu düşürdüğünü duyurdu. Moody's'ten yapılan açıklamada, Katar'ın kredi notunun "Aa2"den "Aa3" seviyesine düşürüldüğü, görünümünün de negatiften durağana çekildiği bildirildi. Kredi notunun düşürülmesiyle ilgili olarak, Katar'ın dış borcunun gayrisafi yurt içi hasılasının 2015'te yüzde 111 seviyesinden 2016'da yüzde 150'ye yükselmesi gösterildi. Ayrıca, Katar'ın ekonomik büyüme modelinin gelecek yıllardaki sürdürülebilirliği hakkında belirsizlik olduğu vurgulanan açıklamada, ülkede özel tüketimin ve yatırımların sert şekilde yavaşlayabileceği uyarısında bulunuldu. Görünümle ilgili olarak ise ülkedeki güçlü mali politikalara ve yüksek varlığa dikkat çekildi. Bunların Katar'ın kredi profilini bozulmaktan koruyacağı belirtildi. Moody's, Katar ekonomisinin 2017-2021 döneminde yıllık ortalama yüzde 2,5 büyüyeceğini öngörüyor. BU HAFTA PİYASALAR Kur ve faizde ABD, İngiltere ve Çin piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olduğu haftanın ilk işlem gerileme devam etti... gününde dolar/TL oldukça dar bir bantta hareket etti. Dolar/TL Pazartesi günü 3.57-3.58 civarında seyretti ve günü 3.58’den kapattı.Sepet bazında TL 3.79, euro/TL ise 4.00 seviyesindeydi. Tahvil bono piyasasında ise 24 Şubat 2027 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %10.61 oldu. İki yıllık yeni gösterge olan 15 Mayıs 2019 tahvilinin ortalama bileşik faizi de %11.12 düzeyindeydi. Salı günü ise dolar/TL 3.55'e doğru gerileyerek bugün gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrıştı. TL'deki pozitif ayrışmaya neden 15 olarak ise TCMB'nin swap ihalelerindeki talebindeki azalma ve bazı yabancı raporlarda TL'de yeni pozisyon açılmasına ilişkin önerilere dikkat çekildi. Sepet bazında TL de 3.76’ya geriledi. Faizlerde ise önemli bir değişim görülmedi. Çarşamba günü de TL gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif % ayrışırken, dolar/TL yaklaşık bir 25 ayın en düşük seviyesini gördü. 22 Uzun süredir 3.55-3.65 bandında 19 16 sıkışık bir seyir izleyen dolar/TL'de 13 3.55 seviyesinin aşağı yönlü 10 kırılmasının ardından kur 3 7 Mayıs'tan bu yana en düşük olan 4 3.5268'e kadar geriledi. TL'nin hali hazırda en yüksek faizli gelişmekte olan ülke para birimlerinden biri olmasının carry trade işlemlerini artırdığı ve kurda gerilemeye neden olduğu belirtilmekte. Güney Afrika'daki siyasi riskler ve Brezilya'da faiz indirimi son günlerde gelişmekte olan ülke para birimleri arasında TL'yi ön plana çıkardı. TCMB'nin sıkı duruşunu korumaya devam etmesiyle ortalama fonlama maliyeti Çarşamba günü itibariyle %11.97 seviyesine yükseldi. On yıllık tahvil faizleri de %10.49’a gerilerken; iki yıllık gösterge tahvilin faizi %11.04’e indi. Perşembe günü de Dolar/TL 3.55 seviyesinin altındaki hareketine devam etti. .ABD'de açıklanan özel sektör istihdamı Mayıs ayında 253,000 artarak beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Verinin ardından dolar bazı para birimleri karşısında değer kazandı. Dolar/TL 3.55’e kadar yükseldikten sonra tekrar 3.53 düzeyine geriledi. Sepet bazında TL de 3.75 civarında hareket etti. Faizlerde ise önemli bir değişim yoktu. Haftanın son gününde de gelişmekte olan ülke para birimlerindeki olumlu hava ve TL'nin yüksek faizli para birimlerinden olması nedeniyle dolar/TL'de iyimserlik sürerken, piyasalar ABD tarımdışı istihdam verisini beklediler. Verinin düşük gelmesinden sonra küresel piyasalarda doların düşmesinin de etkisiyle dolar/TL paritesi 3.51’e kadar geriledi, daha sonra 3.52’de dengelendi. İki yıllık ortalama tahvil faizleri de %11’in altını gördü. 04.01.2007 01.03.2007 27.04.2007 25.06.2007 20.08.2007 17.10.2007 13.12.2007 12.02.2008 08.04.2008 05.06.2008 31.07.2008 25.09.2008 26.11.2008 28.01.2009 25.03.2009 25.05.2009 20.07.2009 14.09.2009 12.11.2009 11.01.2010 08.03.2010 30.04.2010 28.06.2010 20.08.2010 20.10.2010 22.12.2010 16.02.2011 12.04.2011 07.06.2011 02.08.2011 30.09.2011 30.11.2011 25.01.2012 21.03.2012 18.05.2012 13.07.2012 12.09.2012 12.11.2012 08.01.2013 05.03.2013 02.05.2013 28.06.2013 28.08.2013 31.10.2013 26.12.2013 21.02.2014 17.04.2014 17.06.2014 15.08.2014 14.10.2014 10.12.2014 05.02.2015 02.04.2015 02.06.2015 29.07.2015 23.09.2015 23.11.2015 19.01.2016 15.03.2016 10.05.2016 11.07.2016 06.09.2016 07.11.2016 02.01.2017 27.02.2017 24.04.2017 Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (15.05.2019 tahvili, % bileşik) Sonuçta, 26 Mayıs’da Merkez Bankası kurlarıyla 3.5715 olan dolar/TL paritesi, 2 Haziran’da 3.5344 TL’ye indi; 4.0052 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 3.9644 TL’ye geriledi. 26 Mayıs’da %11.10 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %10.98 düzeyine geriledi. Döviz, petrol ve altın Döviz: fiyatları... Dolar hafta başında önemli para birimleri karşısında hafif de olsa değer kazanarak geçen hafta gördüğü altı buçuk ayın dip seviyelerinden uzaklaşırken, Kuzey Kore'nin yeni füze fırlatma denemesinden etkilenmedi. Yatırımcılar ise Fed'in gelecek ay yapması beklenen faiz artırımına odaklanmaya başladı. Euro/dolar paritesi haftaya 1.1160 düzeyinde başlarken; dolar/yen praitesi 111.3 düzeyindeydi. Dolar endeksi 97.502'ye çıktı. Dolardaki hafif değer kazanımı Salı 16 günü de sürdü. Euro ve sterlin ise İngiltere ve euro bölgesindeki siyasi belirsizliklerden dolayı baskı altında kaldı. Dolar endeksi 97.659 seviyesine yükselirken, geçen hafta gerilediği son altı buçuk ayın en düşük seviyesi olan 96.797 seviyesinden de uzaklaştı. Sterlin hafta içinde İngiltere Başbakanı Theresa May'in başında bulunduğu Muhafazakar Parti'nin parlamentoda çoğunluğu yitirebileceğine işaret eden anketin ardından satış baskısı altında kaldı. Sterlin 1.2770 dolara kadar geriledi. Dolar ise euro ve yene karşı fazla değişmedi. Hafta sonuna doğru euro dolara karşı değer kazanırken, yen değer kaybına uğradı. Euro/dolar paritesi tekrar 1.1250’nin üzerine çıkarken, dolar/yen paritesi 111’e yükseldi. Haftanın son gününde ise dolar, ABD'den gelen güçlü özel sektör istihdam verilerinin ardından yen karşısında bir haftanın zirvesine yükselirken, piyasalar öğleden sonra açıklanacak olan tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerini bekledi. Dolar 111.680 yene yükselerek 26 Mayıs'tan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Euro ise dolar karşısında biraz değer kaybetti. Ancak ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentiden düşük gelmesi doların değer kaybetmesine yol açtı. Cuma günü itibariyle euro/dolar paritesi 1.1270; dolar/yen paritesi 110.50 düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları OPEC ve OPEC dışı ülkelerin üretim kısıntısının süresini uzatma kararına rağmen hafta başında ABD'de petrol üretiminin artması nedeniyle geriledi.Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ve üye olmayan ülkeler, Haziran ayında sona erecek olan petrol üretiminin günde 1.8 milyon varil azaltılması anlaşmasının süresini 2018'in ilk çeyreği sonuna kadar uzattı. Arz ve stok fazlasını azaltmayı amaçlayan bu karar yatırımcıların beklentilerini karşılamadığı için sert satışlara yol açtı. Üretim kısıntısı anlaşmasının başarısı temel olarak anlaşmaya taraf olmayan ABD'nin petrol üretimine dayanıyor. Hafta başına Brent petrolünün varili 52 dolar düzeyinde; ABD hafif petrolünün varili 49.65 dolar düzeyinde başladı. Salı günü ABD türü ham petrol fiyatları, stokların çok yüksek olduğuna dair endişelerin ABD'de araç sürme mevsiminin güçlü başladığına dair sinyallere baskın gelmesiyle beraber 50 dolara doğru hareketini sürdüremedi. Hafta içinde de petrol fiyatları ABD'de yükselen petrol üretimine ek olarak Libya'nın da üretim artırması nedeniyle baskı altında kaldı. Brent petrolü 52 doların altına gerilerken; ABD petrolü de 49 dolar düzeyindeydi. ABD'de hız kesmeyen üretim artışı kaynaklı endişelerin güçlenmesi fiyatları baskılamakta. Ülkelerin petrol üretimini artırması küresel çaptaki stok ve arz fazlasını eritmeye çalışan OPEC'in üretim kısma anlaşmasının da gücünü azaltıyor. Fiyatlardaki gerileme ABD’de stokların düşmesine rağmen devam etti. Haftanın son gününde de ham petrol fiyatları ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel iklim anlaşmasından çıkma kararının ABD'de daha fazla petrol sondajına yol açabileceği ve stokları artırabileceği endişeleri ile geriledi. Brent petrolü 50 doların altına gerilerken, ABD petrolü de 49 doların altına indi. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 49.80 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 47.50 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın hafta başında jeopolitik gerilimin yarattığı güvenli liman talebinden destek buldu. Altının spot piyasadaki ons fiyatı haftaya 1266 dolar düzeyinde başladı. 17 Altın fiyatları, jeopolitik gerilimin artmasından dolayı risk iştahında yaşanan düşüş nedeniyle Salı günü 1270 dolara kadar yükseldi ve 1 Mayıs'tan bu yana zirveyi gördü. Ancak hafta içinde fiyatlar, ABD'de açıklanan verilerin ardından Fed'in gelecek ay faiz artıracağı beklentisinin güçlenmesiyle birlikte değer yitirdi ve 1260 dolara doğru geriledi. Daha sonra ise fiyatlar, jeopolitik gerilimler ve zayıflayan dolardan bulduğu destekle 1273 doları görerek 25 Nisan'dan bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Ancak bu durum uzun sürmedi. Altın fiyatları, ABD'de açıklanan özel sektör istihdam verilerinin hisse senedi piyasalarında artış ve dolarda güçlenmeye yol açması üzerine değer kaybetti. Fiyatlar 1258 dolara kadar düştükten sonra tekrar 1260 doların üzerine yükseldi. Haftanın son gününde ise ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentilerden düşük gelmesinin dolarda değer kaybına yol açması altın fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1275 dolar civarındadır. DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 30.12.16 28.04.17 02.06.17 % değişim 3,5255 3,5568 3,5344 0,9 3,7166 3,8814 3,9644 4,4 3,6211 3,7191 3,7494 2,7 (2)/(1) reel % değişim -4,6 -1,2 -2,8 (3)/(2) % değişim -0,6 2,1 0,8 ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar Paritesi 1,0542 1,0913 1,1217 3,5 2,8 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. 18