Haziran-1982 İSLAMIN GAYESİ GÜZEL AHLAKTIR سو ِل ه ُ لَقَ ْد َكانَ لَ ُك ْم ف۪ ي َر َ اّٰللِ اُس َْوة ٌ َح َ سنَةٌ ِل َم ْن َكانَ يَ ْر ُجوا اّٰلله َ َْ ْالمَ ْو ٰ ْ َ اْلخِ َر َْذك ََر ه اّٰللَ كَث۪ مرا Aziz Müslümanlar! Her insan saadete ulaşmayı ister. Kişinin saadete ulaşabilmesi için bazı şeylere sahip olması gerekir. İman, ibadet, ilim ve ahlak sahibi olmak, saadetin temel esaslarıdır. Bunlara sahip olan kimse için saadet kapıları açılmış demektir. İman, ibadet ve ilim insanı olgunlaştırır ve güzel ahlak sahibi yapar. Güzel ahlak, İslam için bir gayedir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadislerinde: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" (1) buyurmuşlardır. Müslümanı bir ağaca benzetirsek; onun kökü iman, kolları amel, yaprakları ilim, meyvesi de güzel ahlak ve fazilettir. Kuranı Kerim ve sünneti Resulullah ona can ve hayat veren toprak, su, hava ve hararet gibidir. Bahçe sahibi fidanı diker ve yıllarca ona hizmet eder, neticede ondan meyve bekler değil mi? Müslümandan beklenen şey de güzel ahlaktır. Ağacın en tatlı ve en faydalı yerinin meyvesi olduğu gibi, müslümanın en güzel yönü de güzel ahlak sahibi olmasıdır. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) "Müminlerin iman yönünden en üstün olanları ahlakça en güzel olanlarıdır." 2 buyurmuşlardır. Muhterem Müslümanlar! Güzel ahlak konusunda Peygamber Efendimizi kendimize örnek almalıyız. Bir ayette Cenabı Hak şöyle buyuruyor: "Andolsun kı, Resulullah'da sizlerden Allah'ı ve Ahiret gününü ummakta olanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnek vardır." (3) Ashabı Kiram, Hz. Muhammed'i (s.a.v.) kendilerine örnek alıp her konuda O'nun sünnetine uydukları için, kısa zamanda kemale ermişlerdir. Aziz Cemaat! Biliyorsunuz ki, zamanımızda her toplumda ahlak buhranı ve huzursuzluk mevcuttur. Milletlerin maddi ve teknik yönden ilerleyip daha çok imkânlardan yararlanmalarına rağmen, huzura ulaşamadıkları bir gerçektir. Bu buhran ve bunalımlardan kurtuluş yolu, İslam ahlakını öğrenip yaşamaktır. Yetişen nesillere İslam dinini öğretmeliyiz. Dini hükümlere ve ahlaki kaidelere uygun hareket ederek gençlere örnek olmalıyız. Toplum olarak huzur ve saadete böylece ulaşabiliriz. İslam ahlakını yaşayan toplum içinde, kardeş kardeşi öldürmez. Kimse kimsenin malına ve ırzına göz dikmez. Küçükler büyüklere saygı gösterir, büyükler küçüklere şefkat ve merhamet eder. Yüce Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: "Kıyamet gününde bana en yakın ve katımda en sevgili olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır. Benden en uzak ve katımda en sevimsiz olanınız ise, çok konuşan, lüzumsuz ve uzun konuşanlarla, kibirli olanlarınızdır." (4) Muhterem Müslümanlar! "Ahlak iledir kemali adem, Ahlak iledir nizamı alem" denilmiş. Ne kadar doğru ve hikmetli bir sözdür. Bu sözden de anlaşıldığına göre, insanların kemale ermesi, güzel ahlak sahibi olmalarıyla mümkündür. Olgun ve kamil olanlar, güzel ahlak ve hüsnü edep sahibi olanlardır. Dinimiz, güzel ahlak sahibi olmak için gerekli olan her şeyi emir ve tavsiye etmiş; kötü olan her hareketi de yasaklamıştır. Dünyanın nizamı da ahlak iledir. Toplum içinde huzur, sükun ve güvenin olabilmesi için, fertlerin ahlak sahibi olmaları ve birbirlerinin haklarına saygı göstermeleri lazımdır. Toplum içinde bulunan her insan, haksızlık etmekten, başkalarına zarar vermekten sakınmalıdır. Kişinin toplum içinde itibar görebilmesi, sayılıp, sevilebilmesi konusunda güzel ahlaklı olmasının önemi büyüktür. Güzel ahlaklı olan müslümanlar, Allah ve Resulü katında sevimli olduğu gibi, insanlar nazarında da sevgi ve saygı görürler. Bunun için "kişinin edebi, altınından kıymetlidir." denilmiştir. Güzel ahlaklı olmanın faydasını insan dünyada göreceği gibi ahirette de görecektir. Aziz cemaat! Güzel ahlak sahibi olacak kimse bilhassa şunlara dikkat etmelidir: Cenabı Hakkın emirlerini yapıp, nehyettiği kötülüklerden sakınmalı, Peygamber Efendimiz'in Sünnetlerine uygun hareket etmeli, Her türlü haram, zulüm ve haksızlıklardan sakınmalı, Gizli ve açık her yerde, Allah'ın murakabesinde olduğunu hatırlamalı, Günah ve faydasız olan sözleri söylemeyip, az ve faydalı konuşmalı, Vaktini boşa geçirmeyip, dünya veya ahirete yarar bir şeyle meşgul olmalı, Hiç kimsenin aleyhinde konuşmamalı ve kimseyi rahatsız etmemeli, Elinden geldiği kadar herkese maddi ve manevi yardımda bulunmalı, Büyüklere hürmet, küçüklere şefkat göstermeli, Alçak gönüllü, samimi, tatlı dilli ve güler yüzlü olmalıdır. *** (1) Râmuzu'l-Ehadis Sh. 245 (2) Râmuzu'l-Ehadis Sh. 81 (3) Ahzab: 21 (4) Sünen-i Tirmizî C. 4, Sh. 370