Şubat-1986 İSLAM'DA TEMİZLİĞİN ÖNEMİ M. Nuri YILMAZ Din İşl. Yk. Krl. Uzmanı َاّلل ي ُِح ٰ ُب ُ ٰ ۪في ِه ِرجَا ٌل ي ُِح ٰبُو َن اَ ْن يَتَ َط َٰه ُروا ۜ و ه 1 َالْ ُم َٰط ِٰه ۪رين Aziz Müminler! İslam dini iç ve dış temizliğe önem veren bir dindir. Öyleki, İslamiyet denilince akla ilk gelen şey temizliktir. Çünkü temizlik olmayınca ibadetler yerine getirilemez. Temizlik olmayınca ilahi huzura girilemez. Daha Peygamberliğinin ilk günlerinde Allah (c.c.) Rasulünü temizliğe davet ederek "elbiseni temiz tut" (1) buyurmuştur. Böylece temizlik risaletin özelliğinin bir parçası, davet ve tebliğin önemli bir unsuru olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.) iç ve dış temizliğe son derece riayet etmiş ve ömrü boyunca temiz ve nezih bir hayat yaşamışlardır. Çünkü o insanlığı irşada memurdu. Halkın gözünde küçük düşmemek vekar ve heybetini yitirmemek için temiz olması gerekiyordu. Nitekim Hz. Aişe (r.a.) şöyle buyurmuşlardır. Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir toplumun karşısına çıkacakları zaman en güzel giysilerini giyer, güze! koku sürülür ve üstüne başına çok dikkat ederlerdi. (2) Yine Hz. Aişe (r.a.) "Allah'ın Rasulü (s.a.v.) beş şeyi hazarda ve seferde yanından ayırmazdı. Bunlar da, Ayna, tarak, misvak, sürme kutusu ve iğne iplikti" (3) buyurmuşlardır. Aziz Müminler! Batı dünyası, temizlikten habersiz ve sefalet içinde bocaladığı bir sırada, İslam dini ve onun Peygamberi bütün bir insanlığa örnek teşkil edecek olan temizlik esaslarını ortaya koymuşlardır. Bu esasların ancak bir kısmına, batı alemi son iki asır da ulaşabilmiştir. Aziz Müminler! Temizlik hususunda titizlik gösterenleri Allah (c.c.) sever. Nitekim bir ayette "orada tertemiz olmalarını arzu etmekte olan kimseler vardır. Allah da çok temizlenenleri sever" duyurulmaktadır. Temizliğe dikkat etmeyenler ise, Allah'ın sevgisini yitirdikleri gibi insanların nazarında da değerlerini ve itibarlarını kaybederler. Bazı kişilerin zannettiği gibi, kılık ve kıyafete önem vermeyerek pejmürde ve kirli bir şekilde dolaşmanın züht ve takva ile alakası yoktur. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) in huzuruna saçı sakalı karışmış, üstü başı kirli paslı bir adam girdi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Bu adamın saçını yatıştıracak kadar yağı yokmuydu ki, yabani bir mahluk gibi yanımıza girmiş bulunuyor" buyurdu. (Ebu Davut, Tirmizi) Bir toplumun karşısına çıkacağımız zaman ve hele camiye giderken, elbise ve çoraplarımızın temiz olmasına dikkat etmemiz dini bir vazifedir. Nitekim Cenabı Hak "Ey adem oğulları, her mescit için, her namaz yeri için zinetinizi takınınız" buyurmuştur. Kirli elbiselerle, pis kokularla Müslümanların huzurlarını bozmaya, onların ibadetten alacakları feyzi engellemeye kimsenin hakkı yoktur. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) "soğan, sarmısak yiyenler ağızlarının kokusu gitmedikçe camimize gelmesinler, evlerinde otursunlar" buyurmuşlardır. Aziz Müminler! Dinimizin istediği maddi temizliklerden bazıları şunlardır. Müslüman bedeninde, elbisesinde ve bulunduğu yerde necasetten sakınmalıdır. Gerektiğinde boy abdesti almalı ve sünnete uyarak hiç olmazsa haftada bir defa cuma günleri gusletmelidir. Ağız, diş, kulak ve diğer organların temizliğine önem vermeli, el ve ayak tırnaklarını sık sık kesmelidir. Vücudunun belirli yerlerinde ki tüyleri yok etmeli böylece buralarda sağlığa muzir mikropların ve kirlerin toplanmasına mani olmalıdır. Saçlarını tarayıp daima temiz tutmalı, yatarken kalkarken yemeklerden önce ve sonra el ve ağız yıkanmalı, yatak odalarına sokak ayakkabıları ile girilmemelidir. Çocukları sünnet ettirmeli, yerlere tükürmemeli, yazın sokaklara kavun, karpuz v.s. kabukları atmamalı, çevreyi kirletmemeli, sebze ve meyveleri iyice yıkamadan yememeli, temizliğin çok önemli bir sağlık unsuru olduğu unutulmamalıdır. *** 1T evbe\ 108 1 Müddesir Ayet: 4 2 ihya 1/43 3 ihya: 1/43