TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (Ekim 2015) Dış Ticaret (Ağustos 2015) Ağustos ayında Türkiye’nin ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,8 değer kaybederek 11,1 milyar dolar olmuştur. Ağustos ayı ithalatı da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 değer kaybederek 15,9 milyar dolar olmuştur. Buna göre Ağustos ayı dış ticaret açığı, yüzde 39,8 azalarak 8 milyar 111 milyon dolardan 4 milyar 886 milyon dolara düşmüştür. 2015 yılına düşüşle başlayan ithalat rakamları, yıl içinde dalgalı bir seyir izlemiş, Ağustos ayında ise yılın en düşük seviyesine gerilemiştir. 2015 Temmuz ayında 18,2 milyar dolar olan ithalat, yüzde 12,4 azalarak ağustos ayında 15,9 milyar dolara düşmüştür. Bir önceki yılın aynı ayına göre de ithalat düşüşü devam etmektedir. 2014 Ağustos ayında 19,5 milyar dolar olan ithalat rakamı yüzde 18,5 azalarak 15,9 milyar dolara gerilemiştir. 2015 Ağustos ayında Türkiye en fazla ihracatı Almanya’ya yapmıştır. 1 milyar dolarlık ihracat ile Almanya birinci sırada yer alırken Almanya’yı sırası ile 825 milyon dolar ile İngiltere, 720 milyon dolar ile Irak ve 517 milyon dolar ile ABD takip etmektedir. İthalatta ise sıralama değişmeyerek Çin’in liderliği devam etmiştir. Türkiye’nin 2015 Ağustos ayında Çin’den yaptığı ithalat 1,9 milyar dolar olup Çin’i sırası ile 1,8 milyar dolar ile Almanya, 1,5 milyar dolar ile Rusya ve 828 milyon dolar ile İtalya takip etmektedir. Sektörel ihracatta ise, 2015 Ağustos ayında Türkiye 1,4 milyar dolarlık giyim eşyası ve bunların aksesuarları ihracatı yapmıştır. Sektörü 1 milyar dolar ile motorlu kara taşıtları, bisiklet ve motosikletler, bunların aksam ve parçası ve 923 milyon dolar ile tekstil ürünleri (iplik, kumaş, yer kaplamaları, hazır eşya) ihracatı takip etmektedir. İthalatta ise 1,6 milyar dolarlık ithalatı ile açıklanmayan (Gizli veri) ürünler olurken, onu 1,3 milyar dolarlık ithalatı ile motorlu kara taşıtları, bisiklet ve motosikletler, bunların aksam ve parçası ve 921 milyon dolarlık ithalatı ile demir ve çelik takip etmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu imalat sanayi ürünleri için teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verilerini de açıklamaktadır. ISIC REV.3 sınıflamasına göre ağustos ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,3 olup, yüksek teknolojili ürünlerinin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 3,7, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 29,3’tür. İthalatta ise imalat sanayi ürünlerinin payı yüzde 82 olup, yüksek teknolojili ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatındaki payı yüzde 14,1 olmuştur. Orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 43,4’tür. 1 Enflasyon Rakamları (Eylül 2015) Eylül ayında Türkiye Geneli TÜFE endeksi bir önceki aya (Ağustos 2015) göre yüzde 0,89 artarak 263,11 değerine yükselmiştir. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,95 oranında artış göstermiştir. Eylül (2015) ayında ana harcama grupları itibariyle en yüksek artış yüzde 1,93 ile ulaştırma ve çeşitli mal ve hizmetler gruplarında yaşanırken, bunu yüzde 1,24 artışla gıda ve alkolsüz içecekler grubu ve yüzde 1,16 artışla eğlence grubu takip etmektedir. Öte yandan en yüksek düşüş ise yüzde 2,76 (negatif) ile giyim ve ayakkabı grubunda yaşanmıştır. TÜFE endeksleri daha çok öncü olmayan (gecikmeli) bir değişken olduğundan geleceğe ilişkin tahmin konusunda önemli bilgiler sağlamasa da, işlenmemiş gıda ve enerji hariç endeksindeki yüzde 0,37 artış bir anlamda çekirdek enflasyon olarak değerlendirilebilir ve enflasyonun eğilimi konusunda ipuçları verebilir. TÜİK tarafından hesaplanan özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden işlenmemiş gıda ve enerji hariç TÜFE endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,80 oranında artmıştır. Bu endeks son 12 ayda ortalama olarak yüzde 8,19 oranında artarak endeks 251,47 değerini almıştır. Genel endeks yüzde 0,89 oranında yükselirken işlenmemiş gıda ve enerji hariç (özel kapsamlı) endeksin yüzde 0,80 oranında artması; enflasyonun bu ay yükseliş eğiliminde olduğuna ilişkin bir ipucu olarak değerlendirilebilir. İşlenmemiş gıda ve enerji hariç (özel kapsamlı) endeksin bir önceki yılın aynı ayına göre artış oranı yüzde 8,21 olarak gerçekleşmiştir. 2 TEPAV Perakende Güven Endeksi-TEPE (19.10.2015) TEPE, Eylül ayında bir önceki aya ve geçen yılın aynı dönemine göre azaldı. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden sipariş ve istihdam beklentileri hem Eylül 2014’e hem de Ağustos 2015’e göre artarken, geçtiğimiz 3 ayda işlerin durumu hem Eylül 2014’e göre hem de Ağustos 2015’e göre azaldı. Türkiye, geçen yıla göre AB-28’den daha kötü performans sergiledi. Perakende güveni azaldı: Eylül ayında -11,4 puan değerini alan TEPE, bir önceki aya göre 0,4 puan, geçen yılın aynı dönemine göre ise 0,6 puan azaldı. TEPE değerinin azalmasında geçtiğimiz 3 aya göre işlerdeki azalma etkili oldu. Perakendecilerin gelecek dönem beklentileri arttı: TEPE anketine soru bazında bakıldığında Eylül 2015’te, hem Eylül 2014’e göre hem de Ağustos 2015’e göre “geçtiğimiz 3 ayda işlerin durumu” ve “önümüzdeki 3 ayda satış fiyatı beklentisi” göstergeleri geriledi. Buna karşın “önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden sipariş ve istihdam beklentisi” ve “işlerin geçen yıla göre durumu” göstergelerinde hem Eylül 2014’e göre hem de Ağustos 2015’e göre artış yaşandı. “Önümüzdeki 3 ayda satış beklentisi” geçen aya göre artarken, geçen yılın aynı dönemine göre azaldı. “Gelecek yıl mağaza sayısı beklentisi” ise geçen aya göre azalırken, geçen yılın aynı dönemine göre arttı. Geçen yıla göre işlerdeki toparlanma algısı arttı: İşlerin geçen yılın aynı dönemine göre durumu Eylül 2014’e göre 1,4 puan, Ağustos 2015’e göre 16,8 puan arttı. Böylelikle işlerin geçen yılın aynı dönemine göre durumunun denge değeri Eylül 2015’te -32,8 puan oldu. Eylül 2015’te TEPE anketi katılımcılarının yüzde 22,5’i geçen yılın aynı dönemine göre işlerinde artış olduğunu belirtirken, işlerinde düşüş olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 53 olarak belirlendi. Geçen yıla göre işlerinde bir değişiklik olmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 24,5 oldu. Perakende güveni en fazla “mobilya, aydınlatma ekipmanı ve ev içi kullanım ürünleri” sektöründe arttı: Perakende güvenine alt sektörler itibariyle bakıldığında Eylül 2015’te, geçen yılın aynı dönemine göre en fazla artış “mobilya, aydınlatma ekipmanı ve ev içi kullanım ürünleri” sektöründe gerçekleşti. Bu sektörü “yiyecek, içecek ve tütün ürünleri”, “elektrikli ev aletleri, radyo ve televizyonlar”, “birden fazla türde ürün satan bakkal, market ve büyük mağazalar” ve “motorlu taşıtlar” sektörleri takip etti. Bu 3 beş sektördeki artış ortalamanın üzerinde gerçekleşti. “Diğer” ve “tekstil, hazır giyim ve ayakkabı” sektörlerinde ise azalma belirlendi. Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri (Eylül 2015) 2015 Eylül ayında kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre %4,80 artış oldu. Kapanan şirket sayısında ise geçen yılın aynı ayına göre %22,41 azalış oldu. 2015 yılı ilk dokuz ayında kurulan şirket sayısı, 2014 yılının aynı dönemine göre %15,81 arttı. 2015 Eylül ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, bir önceki aya göre %26,26 oranında arttı. Aynı dönemde 1.473 şirket ve kooperatif ile 1.062 gerçek kişi ticari işletmesi, ticaret sektöründe kuruldu. Kurulan 56 Kooperatifin 30’u Konut Yapı Kooperatifidir. 2015 Eylül ayında 395 adet yabancı ortak sermayeli şirket kuruldu. Kurulan 395 yabancı ortak sermayeli şirketin 144’ü Suriye, 29’u Irak, 25’i Alman ortaklı olarak kurulmuştur. TEPAV İstihdam İzleme Bülteni Özeti (16.10.2015) Sigortalı ücretli çalışan sayısı Haziran 2015’te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1’lik artışla 14 milyon 34 bin olmuştur. Bir önceki aya göre ise sigortalı ücretli çalışan sayısında 203 binlik artış yaşanmıştır. Sektörel bazlı değişimlere bakıldığında yıllık en çok artış, 118 bin ile eğitim sektöründe olmuştur. Oransal artışa bakıldığında ise bu sektörde bir yılda yüzde 18,8’lik bir artış yaşanmıştır. Bu sektörü, 105 bin artışla bina inşaatı, 86 bin artışla bina ve çevre düzenleme faaliyetleri ve 68 bin artışla ormancılık ve tomrukçuluk sektörleri takip etmiştir. En fazla değişim gösteren sektör ise yüzde 189,5 artışla ormancılık ve tomrukçuluk sektörü olmuştur. Bu sektörü yüzde 97,7 artışla gayrimenkul faaliyetleri, yüzde 96,6 artışla kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik ve yüzde 61,1 artışla istihdam faaliyetleri sektörü takip etmiştir. Türkiye genelinde Haziran 2015’te 88 sektörün toplamında 682 bin artış görülmesine rağmen 31 sektörde sigortalı ücretli çalışan sayısında azalma görülmüştür. İmalat sanayinde sigortalı ücretli çalışan sayısında Haziran 2015’te geçen yılın aynı dönemine göre 24 binlik (yüzde 0,7), bir önceki aya göre ise 17 binlik artış gerçekleşmiştir. 24 imalat sanayi sektörü içerisinde toplam 15 sektörde artış görülmüştür. Tekstil ürünleri imalatı, giyim eşyaları imalatı, makine ve ekipman imalatı ve deri ve ilgili ürünler imalatı sektörlerinde ise azalma belirlenmiştir. İmalat sanayinde istihdamı en çok artan sektörlerin başında 13 bin yeni istihdam ile motorlu kara taşıtı ve römork imalatı gelmektedir. Bu sektörü 11 binlik artış ile fabrikasyon metal ürünleri imalatı, 9 binlik artışla elektrikli teçhizat imalatı takip etmiştir. İmalat sanayinde oransal olarak en hızlı artış ise yüzde 16,3 ile tütün ürünleri imalatı sektöründe olmuştur. Sigortalı ücretli çalışan sayısı Haziran 2015’te 81 ilin 76’sında artarken 5’inde azalmıştır. Sigortalı ücretli istihdamı Zonguldak, Erzincan, Tunceli, Siirt ve Kırşehir’de 4 azalmıştır. En fazla artış ise 163 bin ile İstanbul’da yaşanmıştır. İstanbul’u; 85 bin artışla Ankara, 35 bin artışla İzmir ve 30 bin artışla Bursa takip etmektedir. İşsizlik ödeneğine başvuru yapanların sayısı Haziran 2015’te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,8 oranında (35 bin) artmıştır. Geçen aya göre 49 bin artış görülmüştür. İşsizlik ödeneğine başvuru en çok İstanbul, Bursa, Ankara ve İzmir illerinde artmıştır. İşsizlik ödeneği alanların sayısı Haziran 2015’te geçen yılın aynı dönemine göre 9 bin (yüzde 22,2) , geçen aya göre 18 bin artmıştır. İşsizlik ödeneği alan sayısında İstanbul’u; Bursa, Ankara, Trabzon ve İzmir takip etmiştir. Banka Kredileri Eğilim Anketi (Temmuz-Eylül 2015 Dönemi) Sektör toplam kredilerinin yaklaşık yüzde 80’ini sağlayan ve toplam içinde en yüksek paya sahip ilk 15 bankaya gönderilerek uygulanan ankette yer alan bankaların biri kamu, dokuzu özel, beşi ise yabancı sermayeli bankadır. Ankette, işletmelere kullandırılan krediler ve bireysel krediler için ayrı ayrı olmak üzere, öncelikle kredi standartlarının, kredi koşul ve kurallarının ve kredi talebinin geçmiş aydaki değişim yönü sorulmaktadır. Bunun ardından ise bu değişimi etkileyen faktörlerin önem derecesinin belirtilmesi istenmektedir. Faktörler irdelendikten sonra bankalara, aynı göstergelerin değişim yönlerine ilişkin gelecek üç ayı kapsayan beklentileri sorulmaktadır. Bankalardan alınan yanıtlar analize ağırlıklandırma yöntemi ile dâhil edilmektedir. Ağırlıklar, bankaların belirli kredi türlerindeki piyasa paylarına göre hesaplanmaktadır. Yukarıda özetlenen yöntem çerçevesinde gerçekleştirilen Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Temmuz-Eylül 2015 dönemine ilişkin açıklanan sonuçlar, 2015 yılı üçüncü çeyrekteki gerçekleşmeleri ve 2015 yılı dördüncü çeyreğine ilişkin beklentileri içermektedir. Buna göre Temmuz-Eylül 2015 döneminde, bankaların işletmelere verilen kredilerde standartları önemli ölçüde sıkılaştırmaya devam ettiği görülmüştür. Bireysel kredilerden konut kredisinde standartlar sıkılaştırılırken, taşıt kredilerinde standartlar aynı bırakılmış, diğer bireysel kredilerde ise sınırlı ölçüde gevşetilmiştir. 2015 yılı son çeyreğinde işletmelere kullandırılan kredilerdeki ve tüm bireysel kredi türlerindeki sıkılaştırmanın devam edeceği beklenmektedir. Temmuz-Eylül 2015 döneminde işletmelerin banka kredilerine olan talebinde önemli düzeyde bir düşüş gözlemlenmiştir. Bireysel kredilerde ise konut kredilerinde talep azalırken, taşıt ve diğer bireysel kredilerde talep artışı olmuştur. Bankaların fon sağlama imkânlarına bakıldığında ise yurt içi fonlama koşullarında önceki çeyreklerde olduğu gibi sıkılaştırmanın devam ettiği görülmektedir. 2014 yılı son çeyreğinde gevşetilen yurt dışı fonlama koşulları ise gerek fonlama maliyeti gerekse de diğer koşul ve kuralların etkisiyle 2015 yılı üçüncü çeyreğinde de sıkılaştırılmıştır. 2015 yılı üçüncü çeyreğinde bankaların genel olarak işletmelere kullandırılan kredilere uygulanan standartları önemli ölçüde sıkılaştırdığı görülmektedir. Bu sıkılaştırmada esas olarak genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler ve risk algısına ilişkin faktörler etkili olmuştur. Bununla birlikte bankalar, 2015 yılı üçüncü çeyreğinde diğer tüm faktörlerin standartlar üzerinde gevşetici etki yarattığını belirtmiştir. Piyasa finansmanı kaynaklı rekabet, diğer bankaların rekabeti ve banka 5 dışı mali kesimin rekabeti, standartlar üzerinde gevşetici etki yaratan faktörler arasında öne çıkmaktadır. Tablo: İşletmelere Verilen Krediler: Koşullar ve Kurallar FAKTÖRLER 2014-3 A- FİYAT Ortalama Krediler Üzerindeki Kâr Marjı* 22 Daha Riskli Krediler Üzerindeki Kâr Marjı* 16 B- DİĞER DURUM VE ŞARTLAR Faiz Dışında Alınan Ücret ve Komisyonlar -1 Teminat İhtiyacı 12 Kredi Sözleşmesi Özel Koşulları 20 Vade 16 Kredi ya da Kredi Limitinin Büyüklüğü 21 Net değişim 2014-4 2015-1 2015-2 2015-3 1 -17 -2 -22 -7 -22 -55 -79 -20 -2 0 -4 -2 0 -2 5 23 19 -7 7 22 20 22 -45 -45 5 -23 -21 Net Değişim Yüzdesi:(Biraz Gevşetme+Çok Gevşetme)-(Biraz Sıkılaştırma+Çok Sıkılaştırma) * (marj artırıldı=koşul sıkılaştırıldı, marj azaltıldı=koşul gevşetildi) İşletmelere verilen kredilere uygulanan kredi koşul ve kurallarına bakıldığında, bankaların daha riskli olarak değerlendirdiği krediler üzerinden aldıkları kar marjlarını, faiz dışında alınan ücret ve komisyonları, vade koşullarını, kredi ya da kredi limitinin büyüklüğü ve teminat ihtiyacına ilişkin koşulları artırmaya devam ettiği, kredi sözleşmesi özel koşullarını gevşettiği görülmüştür. Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri (Ağustos 2015) Kısa vadeli dış borç stoku Ağustos 2015 itibariyle 2014 yılsonuna göre %6,0 (~ 7,9 milyar ABD doları) azalmış ve yaklaşık 124,9 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir (Şekil 1). Aynı dönemde bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku %8,0 azalarak 88,2 milyar ABD dolarına, diğer sektörler kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku da %0,4 azalarak 36,5 milyar ABD dolarına gerilemiştir. 6 Şekil: Kısa Vadeli Dış Borç Stoku (1990:Q1- Ağustos 2015, Milyon ABD Doları) 140,000 120,000 Ağu.2015; 124,923 100,000 80,000 60,000 40,000 0 1990-Q1 1990-Q3 1991-Q1 1991-Q3 1992-Q1 1992-Q3 1993-Q1 1993-Q3 1994-Q1 1994-Q3 1995-Q1 1995-Q3 1996-Q1 1996-Q3 1997-Q1 1997-Q3 1998-Q1 1998-Q3 1999-Q1 1999-Q3 2000-Q1 2000-Q3 2001-Q1 2001-Q3 2002-Q1 2002-Q3 2003-Q1 2003-Q3 2004-Q1 2004-Q3 2005-Q1 2005-Q3 2006-Q1 2006-Q3 2007-Q1 2007-Q3 2008-Q1 2008-Q3 2009-Q1 2009-Q3 2010-Q1 2010-Q3 2011-Q1 2011-Q3 2012-Q1 2012-Q3 2013-Q1 2013-Q3 2014-Q1 2014-Q3 2015-Q1 Aug-15 20,000 Kısa vadeli dış borç stokunun %70,6’sı bankalar kaynaklı borçlardan oluşmaktadır. Bankalar kaynaklı borçların %37,8’ini ise krediler oluşturmaktadır. Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler 2015 yılı Ağustos sonu itibarıyla yaklaşık 33,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, kısa vadeli kredilerde 2014 yılsonuna göre %31,0’lık bir daralma yaşandığı anlamına gelmektedir. Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı, banka mevduatları ve TL cinsinden mevduatları, sırasıyla, %16,6, %20,2 ve %5,9 oranında artmıştır. Diğer sektörlerin yurt dışından sağladığı kısa vadeli borçlar ise 2014 yılsonuna göre %1,3 oranında artarak 28,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Kısa vadeli dış borç stokunun borçlu bazında dağılımı incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün borcunun Ağustos 2015 itibarıyla, 2014 yılsonuna göre %12,1 oranında azaldığı ve 15,7 milyar ABD dolarına gerilediği görülmektedir. Kısa vadeli dış borç stokunun %87’sini oluşturan özel sektörün kısa vadeli dış borç stoku ise 2015 yılı Ağustos sonunda, 2014 yılsonuna göre %4,9 oranında (5,7 milyar ABD doları) azalmış ve 109,0 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Alacaklı bazında dağılım incelendiğinde ise özel kredi alacaklıların %59’unu oluşturan parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçların 2015 yılı Ağustos sonu itibarıyla, bir önceki yılsonuna göre %11,2 oranında azaldığı ve 73,5 milyar ABD dolarına gerilediği görülmektedir. Aynı dönemde parasal olmayan kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar ise %4,5 oranında artmış ve 47,7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2015 yılı Ağustos sonu itibarıyla 3,4 milyar ABD doları olan tahvil ihraçlarının 2014 yılsonuna göre %18,7 oranında daraldığı görülmektedir. 7 Kısa vadeli dış borç stokunun 2005-2015 Ağustos dönemindeki döviz kompozisyonu incelendiğinde, 2005 yılına kıyasla yaklaşık 7 yüzde puan azalmakla birlikte, ABD dolarının payının, euro ve diğer dövizlere göre daha yüksek olduğu görülmüştür. 2015 yılı Ağustos sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun %87,2’si ABD doları, %30,6’sı euro, %14’ü TL ve %2,8’si de diğer döviz cinslerinden oluşmaktadır. Son olarak kısa vadeli dış borç stokunu kalan vadeye göre değerlendirmek gerekirse 2015 yılı Ağustos sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış kısa vadeli dış borç stokunun 170,6 milyar ABD doları olduğu görülmektedir. Söz konusu stokun yaklaşık %54,6’sı özel bankaların borçlarından oluşmaktadır. 31,9 milyar ABD dolarlık kısmı ise Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün, yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşmaktadır. Kalan vadeye göre dış borç stoku borçlu bazında ele alındığında, özel sektörün %87,2’lik oran ile en büyük paya sahip olduğu tespit edilmiştir. Kamu sektörü ve Merkez Bankası’nın payları ise sırasıyla, %12,4 ve %0,4’dir. 8