FOKUS Yetişkin eğitimi – Androgoji Androgoji, bireylerin kendi benliği ve çevresiyle etkileşim halinde, mevcut fonksiyonlarını geliştirme sürecidir diye tanımlanabilir. Bu durumda yetişkinin etkileşim içerisinde olduğu faktörleri/özellikleri bilmek ön plana çıkmaktadır. Cem ORÇUN Akademi Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Genel Müdürü, TÜMGED (Eğitimciler Derneği) Başkanı Ö zel güvenlik sektörünün eğitimlerinden söz etmeye başlarken; eğitim alan personeli, yani “yetişkinleri” ve bu gruba girenlere verilecek eğitimlerin karakteristik özelliklerini tanımlamak doğru olacaktır. Genel tanımıyla yetişkin; kendisi 62 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2014 ve başkaları için sorumluluk yüklenebilecek duruma gelmiş ve fonksiyonel bir nitelik kazandığı toplum tarafından kabul edilmiş birey olarak tarif edilir. Bugün için 20-40 yaş grubunu genç yetişkin, 40-60 yaş grubunu ise orta yaşlı yetişkin olarak nitelendirmekteyiz. Yetişkin eğitimi; çeşitli eğitim kademelerindeki tam gün öğrenimden ayrı olarak, kendini yetiştirmeyi arzu eden bireylerin değişik eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilen eğitimdir. Yetişkin eğitiminin 1920’Ierde başlayan örgütlenmesi sürecinde zaman içerisinde geleneksel Pedagoji modelinin bir noktadan sonra yeterli olamadığı Cem ORÇUN fark edilmiştir. Bu konuda pek çok çalışmaları bulunan Malcolm Knowles tarafından 1960’larda Androgoji diye adlandırılan yeni bir kuramsal model ortaya atılmıştır. Knowles’e göre, eğitim alanları yaşlarına göre değil, özelliklerine göre tanımlamak bu yaş gurubundaki katılımcıların eğitiminde daha olumlu sonuç verecektir. Androgoji (yetişkin eğitimi) Androgoji, bireylerin kendi benliği ve çevresiyle etkileşim halinde, mevcut fonksiyonlarını geliştirme sürecidir diye tanımlanabilir. Bu durumda yetişkinin etkileşim içerisinde olduğu faktörleri/özellikleri bilmek ön plana çıkmaktadır. Androgoji’nin dayandığı bu ilkeler genel olarak aşağıda olduğu gibidir. Yetişkinler, deneyimleriyle ilişkilendirilen unsurları daha iyi öğrenirler ve eğitimin kendi konularıyla doğrudan bağlantılı olmasını isterler. Yetişkin, bilinçli öğrenen kişi olarak kabul edilir, eğitimde tek düze lik ten hoşlanmaz, değişiklik isterler. Yetişkin konuya odaklanmada düşüş yaşamaz ancak olumlu geri bildirim verilmesini isterler. Kendisine güvenildiği ve katılımı sağlandığında yetişkinin eğitimi giderek kolaylaşır. Herkesten farklı bilgi, görgü ve deneyime sahip özgün birer birey olarak görülmek isterler. Yetişkin başarısızlıktan korkmaz, kişisel kaygıları vardır ve güvenli bir ortama gereksinim duyar, özgüvenlerini korumaları önemlidir. Yetişkin, eğitimde geçen zamanı ve geride kalan yılları kayıp olarak görmez. Yetişkin koşulsuz öğrenmek yerine şu an karşı karşıya olduğu problemin çözümünü öğrenmek ister. Yetişkinlerin bireysel gereksinimleri göz önüne alınmalıdır. Yetişkinlerin kendileri ve eğitimcileri için beklenti düzeyleri yüksektir. Eğitimde Androgojik yaklaşım… Çocuk ve yetişkin eğitimindeki bazı kurallar birbirine benzemektedir. Kimi zaman çocuk eğitiminde yetişkin eğitimine ilişkin kurallar da kullanılabilmektedir. Ancak, yetişkin eğitimlerinde çocuk eğitimine ilişkin kuralları kullanarak eğitim yapmak eğitimin başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu iki eğitim yaklaşımını ve kurallarını bilmek ve yerinde kullanmak doğru olan uygulamaktır. 1) BenIik kavramları Çocuklar dünyaya tam bir bağımlılık içinde gelirler. Bu bağımlı benlik kavramı yetişkinler tarafından yüreklendirilir ve pekiştirilir. Ancak, çocuklar olgunlaştıkça benlik kavramları özyönetim yönünde gelişmeye başlar, ergenlikte ise kendi yaşamının sorumluluğunu üstlenme olgusu, diğer yetişkinlerin denetimine başkaldıracak kadar güçlü bir hale gelir. Yetişkinlikte benlik kavramında bir değişim olur. Yetişkinler artık kendilerini çocuk gibi tam zamanlı bir öğrenici olarak görmekten çıkıp üretici olarak görmeye başlarlar. Knowles’e göre yetişkinlikteki bu gelişmelerin eğitsel sonuçları şunlardır. Öğrenme ortamı: Yetişkin kendini rahat hissedeceği bir fiziksel çevrede öğrenmek ister. Ortamın yetişkine kabul edildiği, saygı duyulduğu ve desteklendiği duygusunu vermesi gerekir. Yetişkin bu ortamda ceza görme ya da gülünç olma korkusunu duymadan anlatım özgürlüğü bulabilmelidir. Geleneksel okulun formal, anonim ve hiyerarşik yapısından uzak olarak, bu ortam informal, dostça ve kişilerin biricik bireyler olarak görüldüğü bir hava içermelidir. Gereksinimlerin tanımlanması: Androgojik uygulamada yetişkin öğrenicilerin kendi öğrenme gereksinmelerini kendilerinin tanıması (self-diagnosis) söz konusudur. Planlama: Androgoji’de temel öğe katılımcıların kendi öğrenmelerini planlama sürecine katılmalarıdır; eğitmen yöntem için rehber; içerik için ise kaynak olur. Süreçte rollerin yönetimi: Pedagojik uygulamada öğretmenin Mayıs 2014 Güvenlik Yönetimi n 63 FOKUS rolü öğretmek, öğrenicinin rolü ise sadece edilgin bir alıcı olmaktan ibarettir. Androgojik uygulamada ise öğrenicinin ve eğitmenin karşılıklı sorumluluğu söz konusudur. Bu yaklaşımda eğitmen; öğreten değil, öğrenmeye yardım eden kişidir. 2) Deneyimin rolü Yetişkinler gençlerden daha büyük bir deneyim birikimine sahiptirler ve bu deneyimlerinin farkındadırlar. Çocuklar için deneyim onların başına gelen bir dizi olaydan ibarettir ve çocukların kimliği büyük oranda dış kaynaklardan şekillenir. Oysa yetişkinler kimliklerini kendi deneyimlerinden çıkarırlar. Knowles’e göre çocukla yetişkin arasındaki bu deneyim farklılığının uygulamadaki sonuçları şunlardır: Yaşama dayalı tekniklerin kullanılması: Yetişkinlerin kendileri başlı başına bir öğrenme kaynağı oldukları için, yetişkin öğrenicilerin deneyimlerine dayanan tekniklerin kullanılması daha yararlıdır. Yetişkinin öğrenme sürecindeki rolü ne kadar etkinse öğrenme de o ölçüde fazla olacaktır. Pratik uygulamaya dönük planlama: Yetişkinler, öğrendiklerini gündelik yaşamlarına uygulama eğilimindedirler ve bu eğitimin verimini artıracaktır. Deneyimden geri bildirim alabilmeyi öğrenme: Yetişkinlere, kendilerine daha nesnel bir biçimde bakabilmeleri ve zihinlerini ben yargılardan arındırmaları konusun- 64 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2014 da yardım edilebilir. 3) Öğrenmeye hazır oluş Öğrenme zamanlaması: Yetişkinlerin Eğitimlerinde temel ilke; programlar, onların gelişim görevlerine göre hazırlanmalıdır. Yeni işe başlayanlar için düzenlenecek bir tanıtım programı iş yerinin tarihçesi ya da felsefesiyle değil, yeni gelenlerin gerçek kaygılarıyla başlamalıdır. Nerede, kiminle çalışacağım? Benden ne beklenecek? Zaman çizelgesi nedir? Burada nasıl giyinilir? gibi... Öğrenicileri gruplama: Bazı konularda gelişim görevlerine uygun homojen gruplar daha etkilidir(Güvenlik hukuku konusu işlendiğinde aynı görevleri yapanlar bir arada olmalıdır) Bazı konularda ise heterojen gruplar tercih edilir( insan ilişkileri eğitim programında değişik meslek, yaş, konum ve cinsiyetten kişilerin bir arada olması daha yararlıdır). da birçok sonucu vardır: Yetişkin eğitimcilerinin yöntemi: Çocuk eğitimcileri konunun mantığına ve karmaşıklık düzeylerine göre derece derece ilerlemek zorunda oldukları halde, yetişkin eğitimcileri öncelikle bireylerin temel kaygılarına uymak ve bu kaygıları yok edecek öğrenme çözümleri geliştirmek zorundadırlar. Programların düzenlenmesi: Yetişkinlere öğretim programı düzenlemenin temel ilkesi, konuya değil sorun alanlarına odaklanarak inandırıcı ve rasyonel çözüm önerileri sunmak olmalıdır. Sürecin başlatılması: Katılımcıların sorun odaklı özelliği Eğitimin, katılımcıların sorunlarıyla ve kaygılarıyla başIatılmasını gerektirir. Pedagojik yaklaşım “Bu ders ne hakkındadır?” başlığı ile başIadığı halde, Androgojik yaklaşım “Bu dersten ne kazanmayı umuyorsunuz?” diye başlar. 4) Öğrenme yönelimi Yetişkinler eğitime çocuklarınkinden farklı bir zaman perspektifiyle girerler. Eğitim çocuk için esas olarak gelecekte yararlı olacak bir beceri birikimi demektir. Oysa yetişkinler öğrendiklerini hemen uygulayacak bir perspektife sahiptirler. Yetişkin için eğitim, yeteneklerini hemen o anda, yaşam sorunlarını çözebilecek düzeye çıkarma sürecidir. Dolayısıyla yetişkinlerin eğitimi ‘sorun-merkezli’ bir bakışla görmelerinin uygulama- Pedagoji (çocuk eğitimi) Eğitim denildiğinde ilk aklımıza gelen terimlerden biri olan Pedagoji’yi kelime anlamı olarak incelediğimizde aşağıdaki açıklamalar ile karşılaşıyoruz... Eğitimi konu alan disiplindir. Sıklıkla öğretimle eş anlamlı kullanılır. Çocukları yetiştirme bilimi ve sanatıdır. Pedagoji, öğretmen merkezli bir eğitimdir. Yani neyin, nasıl ve ne zaman öğretileceğine öğretmen karar verir. Başkalarının kanıları, fikirleri ve alışkanlıkları üzerinde etkili olmayı amaçlayan her türlü aksiyondur. Çocuklara yönelik eğitim ve öğretim alanında görev alacak kişinin öğreteceği konuya son derece hakim olması ve insanın büyüme ve gelişmesini de yakından bilmesi şarttır. Evet Pedagoji, eğitim ile iç içe bir kavram olup özellikle çocukların eğitiminde başarı için olmazsa olmazlarımızdandır. Ancak biz bu gün yetişkinlerin eğitiminden söz ettiğimize göre Androgoji ile arasındaki farklara bakmamız doğru olacaktır kanaatindeyim. Zira bu farklar bize özel güvenlik eğitimlerinin planlanmasında yol gösterecektir. Pedagoji ile Androgoji arasındaki farklar Yaptığımız tanımların ışığında, Pedagoji ve Androgoji arasındaki farkları, bize yetişkinlerin eğitim planlamasında yol gösterecek dört temel kavram çevresinde açıklayabiliriz. Kendini algılama: Pedagojik yaklaşımda dominant öğretmen ve bağımlı öğrenci ve bu nedenle yönetilen bir ilişki vardır. Androgojik yaklaşımda ise, öğretme ya da öğrenme içinde karşılıklı anlaşma ve bu nedenle yardım edici bir ilişki söz konusudur. Deneyimler: Yetişkinler yaşamlarında değişik deneyimlere sahiptirler. Eğitimde Androgojik yaklaşımda yetişkinlerin deneyimleri öğrenme için zengin bir kaynak olarak değerlendirilir. Bu nedenle, ikinci büyük fark; Androgojik yaklaşımda katılımcıların aynı zamanda eğitmen gibi etkinlik göstermesi ve öğrenimi kolaylaştırmak için onların deneyimlerinden yararlanılmasıdır. Geleneksel yaklaşımda birincil olarak öğretmenin deneyimleri değerlidir ve bu nedenle öğretmenden öğrenciye tek yönlü bir iletişim vardır. Androgojik yaklaşımda ise, öğrenme için herkesin deneyimleri değerlidir ve bu nedenle de herkesin katıldığı çok yönlü bir iletişim söz konusudur. Öğrenmeye hazır olma: Katılımcı ancak öğrenme için “hazır olduğu” zaman eğitimden beklenen fayda sağlanabilir. Pedagoji’de öğretmen hem içeriğe (ne öğrenileceğine) karar verir, hem de yöntem seçimi (nasıl ve ne zaman öğretileceği) konusunda sorumluluk üstlenir. Androgoji’de ise içerik ve yöntem, öğrencilerin öğrenme gereksinimlerine ve bireysel ilgilerine doğrudan bağlı olarak öğrenci grubu tarafından belirlenir. Androgoji’de eğitimci, öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir kişidir. Eğitimci, grupların ilgilerinin belirginleşmesinde ve öğrenme gereksinimlerinin saptanmasında öğrencilere yardım etmek için kaynak kişi olarak davranır. Eğitimi ilgi çekici hale getirmek eğitmenin yapması gereken en önemli hazırlıktır. Zamana bakış ve öğrenmeye uyum: Bilindiği gibi eğitim yıllardır, “gelecek için hazırlık” temelinde düşünülmüştür. Örgün eğitim programlarının gerçekleştirmek istediği kişisel ve toplumsal amaçlar hep geleceğe yöneliktir. Yetişkin ise bir eğitim programından var olan gereksinimlerine ve sorunlarına yanıt vermesini bekler, eğitimde kazandıklarını hemen uygulamaya aktarmak ister. Bu nedenle, eğitimde Androgojik yaklaşımda öğrenme, “konu merkezli” olmaktan çok “sorun merkezli”dir. Androgoji, şu andaki sorunu bulma ve çözme işlemidir. Eğitimde Androgojik yaklaşımın kalbi, “şu anda neredeyiz” ve “nereye gitmek istiyoruz” u bulmaktır. Bu da ancak “bugünün sorunları” üzerinde, bilimsel yaklaşımlarla bugün çalışarak sağlanabilir. Konuyu toparlamak gerekirse; özel güvenliği bir meslek olarak kabul ediyor isek, çalışanların eğitimlerine kurumsal bir bakış açısıyla ve eğitim biliminin on yıllardır geliştirilen modellerinin ışığında yaklaşmalıyız. Eğitimin, ama doğru eğitimin çalışan performansı üzerindeki etkisini hepimiz çok iyi biliyoruz. Unutmayınız; şirketiniz karlı bir yıl geçirdiyse eğitim bütçenizi %50 artırmanız doğru olacaktır, eğer zararda ise bunu %100 artırmanız kaçınılmazdır… Mayıs 2014 Güvenlik Yönetimi n 65