Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir Çocuk Hakları 2016 - ANKARA ÇOCUK KİMDİR? Çocukluk Nedir? Çocuk, aklı yetmediği için kararlarını kendisi vermeye hakkı olmayan, eğitilmesi, yönlendirilmesi ve aslında disiplin edilmesi gereken henüz eksik insan mı yoksa toplumun geleceğini inşa edecek, devletin ve ailenin devamlılığını sağlayacak bir gelecek sigortası mı? Ya da çocukluk; her yetişkinin imrenerek baktığı ve geri dönüp tekrar yaşamak istediği romantik bir dönem mi? Çocukluk, toplumsal bir kurgudur; her tarihsel dönem kendi kültürel ve tarihsel bakış açısını çocukluk algısına yansıtır ve kendi çocuk tanımını oluşturur. Buna bağlı olarak da hem çocukluk yaşantısı, hem de çocukluk tanımı yüzyıllar boyunca değişim gösterir. “Çocukluk toplumsal bir kurgudur. Her dönem ve her toplum kendi çocukluğunu yaratmıştır”. Çocukluk, Eski Roma’da 0-7 yaş olarak tanımlanan, alınıp satılan bir köle iken Rönesans döneminde yetişkinlerden ayrı özelliklere sahip bir grup olarak tanımlanmıştır. 19. yüzyılda bu algı devam etmiş, 20. yüzyılda ise, çocuk, toplumun geleceğini belirleyen en önemli insan kaynağı olarak değerlendirilmiştir. Bu yüzyılda aynı zamanda çocuk, eğitimcilerin, psikologların, hukukçuların ve bilimin konusu olmuştur. Günümüzde “çocukluk”; bir yandan annebabalarının en önemli varlığı olarak görülürken, bir yandan da toplum için bir maliyet ve yük olarak algılanabilmektedir. Çocuk, bir yandan korunması, emek harcanması gereken güçsüz bir varlıkken, bir yandan da yetişkinlerin kötü muamelesine, ihmaline, istismarına maruz kalabilmektedir. “ÇOCUK HAKLARINA GÖRE İSE ÇOCUK; “bağımsız bir bireydir”. Çocuklar, gelişimlerinin özel evresindelerdir. Yetişkinlerin kurguladığı bu dünyada elbette korunmaları da gerekir. Çocukların da tıpkı yetişkinler gibi bir potansiyeli vardır. Kendini gerçekleştirme hakkına sahiptir. Kötü muameleye, yoksulluğa, açlığa maruz kalmalarının önüne geçilmeli, kendilerini gerçekleştirmelerine olanak sağlanmalıdır. Bu da yetişkinlerin sorumluluğudur.” Peki ama çocuk hakları Nedir? Çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılma gereksinimlerinin önem ve önceliği, insan hakları hukuku bünyesinde kendine özgü bir yapısı olan çocuk hakları alanının oluşmasını gerektirmiştir. Bu nedenle en geniş anlamda çocuk hakları da insan haklarıdır! Çocuk hakları insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve toplumun insan haklarının güvence altında olması için temel oluşturur. İnsan hakları ise yurttaşlık, ulus, ırk, etnik köken, dil, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, yetenek ya da herhangi bir farklılık gözetmeden tüm insanların sadece insan oldukları için sahip oldukları haklardır. İnsan hakları herkesin onurlu, eşit ve özgür olarak güvende yaşama hakkına sahip olması anlamına gelmektedir. İnsan haklarını korumak için uluslararası hukuk ve standartlar bulunmaktadır. İnsan haklarının bir parçası olan çocuk haklarının temel dayanağını -diğer haklar gibi- 1948 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi oluşturur. Bildirgenin 25. maddesinde çocukların haklarına özel olarak vurgu yapılmaktadır. Madde 25 2. Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar. Ancak çocukların sahip olduğu haklar Bildirge’de yer verilenlerle sınırlı değildir. Çocuklar; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve diğer uluslararası belgelerle korunmuş tüm hakların yanı sıra BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme başta olmak üzeret başka birçok hakka da sahiptir. Bu haklar; hükümetleri, çocukların ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının yanı sıra medeni ve siyasi haklarının da korunması ile yükümlü kılar.v “Devletler yalnız kendi görevlilerinin gerçekleştirdiği ihlalleri değil, ailede ya da toplumdaki diğer bireylerin çocuklara yönelik ihmallerini ve suistimallerini önlemekten de sorumludur” Yarışma ikincisi “Savaş ve Dünya” Ankara Eryaman Şehir Abdülkadir Yüzbaşıoğlu Ortaokulu öğrencisi Levent Berk Karataş ÇOCUK HAKLARI İNSAN HAKLARIYSA, ÇOCUKLARIN HAKLARI AYRICA YENİDEN NEDEN YAZILMIŞTIR? Çocuk hakları, insan hakları hukuku çerçevesinde çocuklara özgü bir kurallar bütününde olan ihtiyacın bir sonucu olarak oluşmuş ve gelişmiştir. Yani çocuklar insan hakları belgelerinde yer alan haklara ek olarak özel bazı haklara da sahiptirler. Bütün nedeni, çocukların; • • • • • • • Gelişimlerinin özel bir evresinde olmaları, Görüşlerinin nadiren dikkate alınması Çocuğun oy hakkının bulunmaması, Hükümetlerin insan hakları konusundaki tutumunu belirleyen siyasal süreçte anlamlı bir rol oynayamamaları, Kendi haklarını korumak için adlı sistemden yararlanma konusunda önemli sorunlarla karşılaşmaları, Hakların ihlali durumunda hukuki yola başvuramamaları, Haklarını koruyan örgütlere erişimlerinin genel olarak sınırılı olması Yarışma dördüncüsü “Hayat Ağacı” İstanbul Özel Biltek Ortaokulu öğrencisi Mustafa Melih Demir Yarışma Üçüncüsü “Keşke Okuyabilsem” Ankara Atatürk Ortaokulu öğrencisi Berfin Türkoğlu Çocukların Anayasası ‘BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukların haklarını en ayrıntılı ve kapsamlı şekilde ele alan uluslararası belgedir. Bu nedenle de çocukların, Magna Carta’sı olarak tanımlanır. “Sözleşme, çocukların en iyi biçimde yaşamalarını ve kendilerini tam anlamıyla gerçekleştirebilmelerini sağlamayı hedefler. Onların fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki bakımdan özgür, saygın, onurlu ve sağlıklı olarak gelişebilmesini amaçlar”. Sözleşme, 18 yaşına kadar bireyi “çocuk”, çocuğu da sadece korunması gereken varlıklar olarak değil, aynı zamanda siyasal haklar da dahil, hak ve özgürlük sahibi bireyler olarak tanımlar. Çocukların “yaşama hakkını”, “gelişme hakkını”, “istismar ve sömürüden korunma hakkını”, “katılım” haklarını güvence altına alır. Özel ilgi ve eğitim gerektiren çocuklar için, özel düzenlemeler ve hükümler öngörür. Sözleşme, tüm dünyada en kısa sürede en çok kabul edilen uluslararası belge niteliği taşımaktadır. Bu Sözleşme, çocuk haklarıyla ilgili çalışmalarda bir temel olarak alınmaya başlanmış, bu belgeden yola çıkılarak çocuklarla ilgili başka alanlarda da uluslararası standartlar oluşturulmuştur. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin İçeriği Sözleşme 54 maddeden oluşur. Sözleşme’nin aynı zamanda dört temel ilkesi bulunmaktadır. TÜRKİYE SÖZLEŞME’Yİ NE ZAMAN İMZALAMIŞTIR VE YASAL OLARAK BU SÖZLEŞME’NİN ANLAMI NEDİR? Türkiye Sözleşme’yi 1990 yılında imzalamış, 1995 yılında TBMM’de onaylayarak iç hukuk normu haline getirmiştir. Anayasa’nın 90. maddesine göre imzalanan ve onaylanan –temel hak ve özgürlüklerle ilgiliuluslararası sözleşmeler iç hukuk normu olarak kabul edildiğinden,1995 yılından itibaren Sözleşme’nin her bir maddesi tüm çocukları kapsayan birer yasa maddesidir. 1. Çocuğun Yaşaması ve Gelişmesi İlkesi Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır. Sözleşme’nin 6. maddesine göre: “Her çocuk yaşama hakkına sahiptir. Devlet çocuğun yaşamını ve gelişimini güvence altına almakla yükümlüdür. YAŞAM HAKKI NEDİR? Yaşam hakkı; tüm hak ve özgürlüklerin kullanılmasının temelini oluşturan bir haktır. İnsan hakları içerisinde değer sırası bakımından en başta gelir. Bu hak olmaksızın diğer hakların kullanılması mümkün değildir. Yaşam hakkı, kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü koruyabilmesi ve varlığının çeşitli etkilerle bozulmasına engel olabilmesi anlamına gelir. İnsan hakları belgelerinin tümü, yaşama hakkını güvence altına alır ve yaşama hakkını “dokunulmaz” bir hak olarak kabul eder. Sözleşme’ye göre devletlerin; çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal, psikolojik ve toplumsal gelişimini, insanın saygınlığı ile uyumlu biçimde gözetmeleri ve çocuğun toplumda özgür bir birey olarak yaşamını sürdürmesi için gerekli önlemleri almaları da gerekmektedir. YAŞAMA VE GELİŞME HAKKI BM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME’NİN HANGİ MADDELERİNDE YER VERİLMİŞTİR? BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de Çocuğun Yaşama ve Gelişme Hakkı Madde 6: 1. Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. 2. Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler. Madde 27 1. Taraf devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler. 2. Çocuğun gelişmesi için gerekli hayat koşullarının sağlanması sorumluluğu; sahip oldukları imkânlar ve mali güçleri çerçevesinde öncelikle çocuğun ana-babasına ya da çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere düşer. 3. Taraf devletler, ulusal durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde, anne babaya ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere, çocuğun bu hakkının uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinim olduğu takdirde özellikle beslenme, giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek programları uygular. 4. Taraf devletler, kendi ülkesinde ya da başka ülkede bulunsun; anne-babası ya da çocuğa karşı mali sorumluluğu bulunan diğer kişiler tarafından, çocuğun bakım giderlerinin karşılanmasını sağlamak amacıyla her türlü uygun önlemi alır. Özellikle çocuğa karşı mali sorumluluğu olan kişinin, çocuğun ülkesinden başka bir ülkede yaşaması halinde, taraf Devletler bu konuya ilişkin uluslararası anlaşmalara katılmayı ya da bu tür anlaşmalar akdinin yanı sıra başkaca uygun düzenlemelerin yapılmasını teşvik ederler. 2- Çocuğun Yüksek Yararı İlkesİ Çocukları ilgilendiren bütün eylemlerde, öncelikle çocuğun yararının gözetilmesi gerekir. Çünkü çocukların haklarını aramak üzere kolay erişebilecekleri mekanizmalar ne yazık ki azdır. Ayrıca çocuklar yetişkinlerin kararlarından en çok etkilenen gruptur. Hükümetler, iş sektörü, gönüllü kuruluşlar, toplumun tüm kurumları, aileler, bakım hizmetleri verenlerin tamamı; bu haklara saygı gösterme, ihlâl etmeme ve daha da ileriye götürüp, güçlendirme sorumluluğuna sahiptirler. Bunun için de alacakları her kararda, gerçekleştirecekleri her düzenlemede çocukların yararını düşünmekle yükümlüdürler. Çocuğun yüksek yararı gözetilerek yapılan düzenlemeler (etkinlik, hizmet, mekân vb.), söz konusu düzenlemenin öncelikle insan odaklı ve çocukları birey olarak gören, insan haklarına ve dolayısıyla çocuk haklarına duyarlı, bu hakları savunan, barış içinde, hoşgörülü, saygılı, özgürlükçü, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine sahip olması ile mümkündür. Çocuğun yüksek yararı, çocuk merkezli bir bakış açısını destekler ve çocuğun birbiriyle ilişkili hak ve ihtiyaçlarına dikkat çeker. Dolayısıyla çocuğa sağlanan koruma kanunlarının, politikaların ve uygulamaların değerlendirilmesinde çocuğun yüksek yararının göz önünde tutulması ve çocuklara yönelik temel hizmetlerin ekonomik reform ve açık azaltma dönemleri de dahil olmak üzere, çocuğa öncelik verilmesi ve çocuğun her zaman korunması gözetilmelidir. ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARI İLKESİNE, BM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME’NİN HANGİ MADDELERİNDE YER VERİLMİŞTİR? Çocuğun yüksek yararı kavramı, Sözleşme’nin 3. maddesi başta olmak üzere birçok maddede de yer alır. Dolayısıyla çocukları ilgilendiren bütün eylemlerde, öncelikle çocuğun yararının gözetilmesi gerekir. 3- Çocuğun Katılımı İlkesİ “Kamu yaşamında yer almak”, “kamu yaşamının bir parçası olmak” şeklinde tanımlanan katılım, bireylerin karar süreçlerinde ve etkinliklerde yer alması, bu süreçlerde “etkili” olması, karar mekanizmalarına, uygulama ve değerlendirme süreçlerine “etkin” müdahalelerde bulunması anlamına da gelir. “Çocuğun katılımı demokrasi ve insan hakları kültürünün tüm toplumlarda tam olarak benimsenmesini sağlamak amacıyla ilk kez BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yle gündeme gelmiştir. Sözleşme’nin 12, 13ve 15. maddelerinde belirtilen çocuğun katılım hakkı: “çocukların ve gençlerin kendilerini ilgilendiren konularda, kararlarda, etkinliklerde ve süreçlerde etkin bir şekilde yer almaları” anlamına gelmektedir” BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de çocuğun katılım hakkının tanımlandığı maddeler şunlardır: Madde 12: Her çocuk kendisini ilgilendiren herhangi bir konu ya da işlem sırasında görüşlerini serbestçe ifade etme, görüşlerinin dikkate alınmasını isteme ve katılma hakkına sahiptir. Madde 13: Çocuk, isteklerini ve düşüncelerini seçtiği bir yolla özgürce açıklama hakkına sahiptir. Madde 15: Çocuklar, başkalarıyla bir araya gelme, dernek kurma ve kurulu derneklere katılma hakkına sahiptir. “Çocuğun katılım hakkının tam olarak hayata geçmesi için yetişkinlerin, çocukların potansiyellerine inanmaları, onları bağımsız bir birey olarak görmeleri ve onlara güven duymaları gerekir.” Yarışma Birincisi “Dünyaya Mektup” Samsun 75.Yıl İlkokulu öğrencisi İrem Bade Usta 4-Ayrım Gözetmeme İlkesi Çocuk hakları, istisnasız bir şekilde tüm çocuklar için geçerlidir. Çocuğun fiziksel özelliklerinin, inancının, ana dilinin, cinsiyetinin ya da başka bir özelliğinin hiçbir rolü yoktur. Sözleşme’ye taraf olan devletler, hiçbir ayrım yapmadan kendi egemenlik alanlarındaki bütün çocukların Sözleşme’de yer alan haklarını tanır ve taahhüt eder. “Sözleşme›nin 2. maddesine göre taraf devletler, Sözleşme’de yazılı olan hakları, kendi ülke sınırları içinde bulunan her çocuğa, kendilerinin, anne babalarının ya da vasilerinin sahip oldukları ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka düşünceleri ya da diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt eder”. Madde 2 Taraf Devletler, bu Sözleşme’de yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana–babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler. Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının, yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tâbi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemi alırlar. Çocuk Hakları İçin Uluslararası, Ulusal Dayanaklar Çocukların haklarını koruyan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yanı sıra çocukları koruyan, onların haklarını tanımlayan başka sözleşmeler ve metinler de bulunmaktadır. Bu metinler genel olarak çocukların eğitim, sağlık, korunma gibi haklarının yanı sıra örgütlenme, ifade, din ve vicdan özgürlüklerini de tanımlayan uluslararası dayanaklardır. Bu sözleşmelerden bazıları şunlardır: • İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol, • Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye Ek Çocuk Satışı, Pornografisi ve Fahişeliğine İlişkin İhtiyari Protokol, • Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dâhil Olmaları Konusundaki İhtiyari Protokol, • Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Suistimale ve Cinsel İstismara Karşı Korunmalarına İlişkin Sözleşmesi • Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, • Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi. Çocuk haklarının ulusal dayanaklarına baktığımızda ise ilk olarak Anayasa’nın 90. maddesi karşımıza çıkar. Anayasa’nın 90. maddesi Türkiye’nin onayladığı, temel hak ve özgürlüklerle ilgili uluslararası sözleşmelerin iç hukuk normu olarak sayılmasını öngörmektedir. Yani bu madde; BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme başta olmak üzere, Türkiye’nin onayladığı tüm uluslararası insan hakları sözleşmelerinin, çocukların haklarını koruyan ulusal dayanaklar oluşturmasını sağlamaktadır. 2005 yılında kabul edilen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 18 yaşına kadar bütün bireyleri çocuk olarak kabul eder. Özellikle de korunma ihtiyacı olan ve ya da suça sürüklenen çocuklara yönelik yapılması gerekenleri ele alır. Bu Kanun ayrıca, sadece çocuklarla ilgili davalara bakmak üzere kurulmuş çocuk mahkemelerinin nasıl çalışacağını da anlatır. Kanun, yaşadıkları olumsuz durumlar sonucunda ya da suça sürüklenmeleri halinde, özel olarak korunma ihtiyacı duyan çocukların, bu ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını da düzenler. Yarışma sekizincisi “Bir Baharın Saçlarında Hayal Ediyorum Özgürlüğü Barışı... Bahar Gelsin” Ankara Eryaman Şehit Abdülkadir Yüzbaşıoğlu Ortaokulu öğrencisi Levent Berk Karataş Bu yayının içeriğinden yalnızca Project Group liderliğindeki konsorsiyum sorumludur ve bu içerik hiçbir şekilde Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yayın AB-TR mali işbirliği kapsamında finanse edilen “İnsan Hakları Kurullarının Desteklenmesi ve Kadın Hakları Projesi (İNKAP)” kapsamında hazırlanmıştır. Projenin Sözleşme Makamı; Merkezi Finans ve İhale Birimidir. Adres: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Yüksel Caddesi No:23, Kat 3, Yenişehir 06650 Ankara-Turkey Tel: (312) 422 29 20 http://www.tihk.gov.tr