AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler

advertisement
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
İçindekiler
TÜRKİYE GÜNDEMİ ..................................................................................................................... 3
Hasan Ferit Gedik davası başladı ............................................................................................ 3
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cezayir'e gitti .................................................................................. 3
Irak Türkiye'den IŞİD desteği isteyecek .................................................................................. 3
İstanbul'da terör örgütü operasyonu ..................................................................................... 3
Erdoğan'dan bedelli askerlik açıklaması ................................................................................. 4
'Öcalan olmazsa PKK dağılır' – Kurtuluş TAYİZ, Akşam ........................................................... 4
AFRİKA GÜNDEMİ ....................................................................................................................... 6
Burkina Faso geçici Devlet Başkanı Kafando yemin etti ......................................................... 6
Kongo polisine insan hakları ihlali suçlaması .......................................................................... 6
Bingazi'de 39 Türk vatandaşı tahliye edildi ............................................................................ 6
Kenya'da cami baskını: 1 ölü................................................................................................... 6
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ............................................................................................... 7
Uçuşa Yasak Bölge ABD Gündeminde Değil ........................................................................... 7
Obama’dan Sert Sözler ........................................................................................................... 7
Türk iş adamından Demokrat Parti'ye büyük jest .................................................................. 8
Kudüs'te sinagog saldırısı ........................................................................................................ 8
Şiddet Kudüs'ü yaralarken liderlik nerede .............................................................................. 9
ABD Suriye'de tampon bölgeye hayır diyecek ........................................................................ 9
Halep'te 'kader savaşı' .......................................................................................................... 10
En çok pasaportu İngiltere verdi ........................................................................................... 10
Suriyeli Asker Kaçakları İç Savaşı Kenardan İzliyor ............................................................... 10
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
AVRUPA GÜNDEMİ ................................................................................................................... 15
İspanyol Meclisi’nden tarihi Filistin kararı ............................................................................ 15
İran ile Batı arasında yeni tur nükleer müzakereler başladı ................................................. 15
Hisarcıklıoğlu: ABD Ticaret Odası Türkiye Ofisi, TTIP'e katılımda büyük fayda sağlayacak .. 15
AB'den vatandaşlık alan Türklerin sayısı arttı ....................................................................... 15
Afganistan'da 850 Alman askeri kalıyor ............................................................................... 16
Alman C.Başkanına yumurta................................................................................................. 16
‘Sayenizde ırkçılığa karşı 10 bin euro bağış topladık’ ........................................................... 16
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ ........................................................................................................ 17
Rusya lideri Putin 1 Aralık’ta Türkiye’de ............................................................................... 17
Gorbaçov: Batı dünyası Kırım’ın Rusya’ya dahil olması gerçeği ile uzlaştı ........................... 17
Venezuela ve İran, petrol fiyatını 100 dolara geri döndürme konusunda anlaştı ................ 17
ABD Çin’in yeni bir “vazgeçilmez ulus” olmasından korkuyor .............................................. 18
Kırgız lider Atambayev Soros'la görüştü ............................................................................... 18
Özbekistan’da 1,2 milyon 'köle' var ...................................................................................... 18
ORTADOĞU GÜNDEMİ ............................................................................................................. 19
Sinagog saldırısında ölü sayısı 7'ye çıktı................................................................................ 19
‘’ Sinagog saldırısında ölü sayısı 5’e yükseldi.’’ ..................................................................... 19
‘’Netanyahu: Kudüs savaşını kazanacağız.’’ .......................................................................... 19
‘’İsrail güçleri Filistinli sürücünün evini yıktı.’’ ...................................................................... 19
‘’Bingazi’de 39 Türk vatandaşı tahliye edildi.’’ ..................................................................... 20
‘’Halep düşüşü : 3 milyon mülteci ayrıldı.’’........................................................................... 20
Kudüs'te olağanüstü güvenlik önlemleri .............................................................................. 20
Filistin-İsrail sorunu, vahşet ile halledilemez – Tulu GÜMÜŞTEKİN, Sabah .......................... 20
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
TÜRKİYE GÜNDEMİ
Hasan Ferit Gedik davası başladı
Dünya Bülteni
İstanbul Maltepe'de geçtiğimiz yıl çıkan olaylarda hayatını kaybeden Hasan Ferit Gedik'in
duruşması öncesi polis, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı önünde güvenlik önlemi aldı. Adliye
önüne aralarında Gedik'in annesi Nuray Gedik'in de bulunduğu bir grup geldi. Anne Nuray
Gedik, duruşma için adliye binasına girerken diğer eylemciler "Adalet halkların elleriyle
gelecek" ve "Gezi'de düşene dövüşene bin selam" yazılı dövizler açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cezayir'e gitti
Dünya Bülteni
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunmak üzere özel uçak "TUR" ile
saat 10.55'te Cezayir'e gitti. Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan, TBMM Başkanı Cemil
Çiçek, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve diğer
yetkililer uğurladı. Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan
Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker
ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile milletvekilleri, iş adamları da Cezayir'e gitti.
Irak Türkiye'den IŞİD desteği isteyecek
Dünya Bülteni
Irak Başbakanı Haydar Al İbadi, IŞİD'e karşı Türkiye'de destek isteyeceklerini açıkladı.
İbadi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Irak ziyareti öncesi yaptığı açıklamada 'IŞİD'e karşı
savaşta Türkiye'den destek isteyeceğiz' dedi.
İstanbul'da terör örgütü operasyonu
AA
Sultangazi'de terör örgütü üyelerine yönelik operasyon düzenlendi. Alınan bilgiye göre, İl
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Çevik Kuvvet Şube
Müdürlüğü ve Özel Harekat ekiplerinin desteğiyle Gazi, Zübeyde Hanım ve 75. Yıl
mahallelerinde tespit edilen adreslere operasyon gerçekleştirdi.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Erdoğan'dan bedelli askerlik açıklaması
Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir'e giderken Esenboğa havalimanında gündeme
dair flaş açıklmalar yaptı. Erdoğan bedelli askerlik konusunda 'TSK'nın kanaatini bir kenara
koyamayız" dedi.
'Öcalan olmazsa PKK dağılır' – Kurtuluş TAYİZ, Akşam
Bu iddianın sahibi AK Parti'den bir süre önce istifa eden Dengir Mir Mehmet Fırat. Dengir
Bey'e göre 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu da Öcalan; Demirtaş ise haksızlığa uğrayarak
hükümet tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılan bir isim!
Öncelikle "Öcalan olmazsa PKK dağılır" görüşünün yeni olmadığını belirtelim. Bu iddianın asıl
sahibi Emre Uslu'dur; Uslu, Öcalan'ın PKK içinde değişik grupların sözcüsü olduğunu iddia
ediyordu. Bu iddianın örtülü mesajı ise şuydu: "Öcalan'ı tasfiye edelim, PKK dağılır."
Emre Uslu ve sözcülüğünü yaptığı derin yapı, devletin İmralı'yı muhatap almasını engellemek
için yıllarca böyle teoriler öne sürdü. Okları, sürekli Öcalan'ın üzerine çekmeye çalıştılar.
Emniyet İstihbaratın uydurma raporlarıyla örgütün yaptığı neredeyse bütün eylemlerin
talimatının İmralı'dan çıktığını iddia ettiler. Öcalan'ı tasfiye etmesi için hükümeti ikna etmeye
çalıştılar. Amaçları hükümeti tuzağa çekmekti ama bunu başaramadılar.
Çözüm süreciyle birlikte tedavülden kalkan bu görüş, 6-8 Ekim kriziyle birlikte, bu kez eski bir
AK Partili olan Dengir Mir Mehmet Fırat tarafından seslendirilmeye başlandı. Devletin çözüm
sürecini gözden geçirdiği bir zamanda Dengir Bey, sahneye çıkarak Emre Uslu'nun eski
görüşlerini yeniden dolaşıma soktu: "Her şeyi Öcalan kontrol ediyor, o olmazsa PKK dağılır!"
"O halde ne yapalım" sorusu burada akla geliyor? Öcalan'dan vaz mı geçelim? Onu İmralı'ya
gömüp PKK'nın dağılmasını mı bekleyelim? Ayrıca "Öcalan olmazsa..." derken, aslında ne
demek istiyorsunuz? Bu nasıl mümkün olacak?
Türkiye'nin elindeki en büyük barış kozunu devletin eliyle devre dışı bırakmak, hatta tasfiye
etmek aklı başında birinin gündeme getireceği bir öneri olamaz. "Öcalan olmazsa PKK dağılır"
tezi, Türkiye'yi tuzağa düşürmek için yıllardır paralel yapı tarafından hükümete ve
kamuoyuna empoze ediliyor. Hükümet ise bu tuzağa düşmediği için bugün iki yıldır devam
eden bir barış sürecinden bahsedebiliyoruz.
Abdullah Öcalan'ın PKK üzerindeki etkisi, rolü, yeri vs. elbette tartışılabilir; fakat Öcalan'ın
son iki yılda silahları susturan kişi olduğu gerçeği tartışılamaz. Şunu da görmek gerekiyor:
Öcalan, devletin elindeki bir oyuncak değil, Kürt hareketinin kurucusu ve önderi
konumundaki siyasi bir aktördür. Çözüm süreci de karşılıklı hamlelerle, bazen restleşmelerle
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
yol alıyor. 6-7 Ekim'de de Öcalan'ın rolü bu çerçevede değerlendirilebilir, hatta eleştirilir.
Fakat 6-8 Ekim krizini fırsat bilip "Öcalan olmazsa PKK dağılır" diyerek, hükümeti eski devlet
tezlerini inandırmaya çalışmanın iyi niyetli olmadığı ortadadır.
Kandil ve Öcalan arasında temel konularda vizyon farkı olduğu söylenebilir ama Öcalan
giderse PKK dağılmaz. Bu tartışmayı ortaya atanların meselesi de zaten PKK'nın dağılması ya
da bitmesi değildi; bu yapının asıl derdi, devleti barış yolundan alıkoymak ve ülkeyi içinden
çıkılmaz bir iç savaşa sürüklemekti. 6-8 Ekim'de bunu tekrar denediler; PKK'nın şiddeti
tırmandırmasını bahane ederek hükümetin Öcalan'dan vazgeçmesini sağlamaya çalıştılar.
Fakat hükümet gerçekçi davrandı; hem Öcalan'ın etkisini ve rolünü doğru değerlendirdi, hem
de masada kalarak süreci devam ettirdi. Türkiye, şimdi çözüm sürecinde silahsızlanmayı
konuşacak noktaya geldi. Dengir Bey'in de artık Emre Uslu kaynaklı teorileri bir yana bırakıp
barışa el atması gerekiyor. Cemaatin gazete, televizyon ve internet sitelerini dolaşıp çözüm
sürecinin aktörlerini karalamaya çalışması kendisine hiç yakışmıyor.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
AFRİKA GÜNDEMİ
Burkina Faso geçici Devlet Başkanı Kafando yemin etti
Euronews
Askeri darbenin yapıldığı Burkina Faso’da geçici Devlet Başkanı seçilen Michel Kafando yemin
ederek göreve başladı. Kamu hukuku ve siyaset bilimi mezunu 72 yaşındaki Kafando gelecek
yıl yapılması öngörülen seçimlere kadar ülkeyi yönetecek.
Kongo polisine insan hakları ihlali suçlaması
Euronews
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Demokratik Kongo Cumhuriyeti polisinin geçtiğimiz yılın Kasım
ayında düzenlenen ‘Likofi’ adlı operasyonda en az 51 kişinin öldürüldüğünü ve 33 kişinin ise
kayıplara karıştığını açıkladı. Kongo polisinin insan hakları ihlalinde bulunduğunu belirten
örgüt, ülkede güvelik alanında reform yapılması gerektiğinin altını çizdi. Örgütten Ida Sawyer,
elde ettikleri bilgileri paylaştı.
Bingazi'de 39 Türk vatandaşı tahliye edildi
Dünya Bülteni
Libya Kızılayı Bingazi Büro Müdürü Muhammed el-Misrati, yaptığı açıklamada, ülkenin
doğusunda yer alan Bingazi vilayetine bağlı el-Kavarişe bölgesinde mahsur kalan Türk
vatandaşı 39 inşaat işçisinin, Libya Kızılayı tarafından tahliye edildiğini belirtti. Türk işçilerin
sağlık durumlarının iyi olduğunu ifade eden Misrati, "Libya Kızılayı, Kavarişe bölgesinde LibyaAvrupa Hastanesi'ni inşa eden 'Delta İnşaat' isimli Türk şirketinde çalışan 39 işçiyi, Es-Selam
Mahallesi'nde güvenli bölgeye aldı" dedi.
Kenya'da cami baskını: 1 ölü
Dünya Bülteni
Kenya'nın başkenti Mombasa'da dün polis Mescid Musa ve Sakine camilerine baskın
düzenledi. Baskın sırasında bir genç polis tarafından vurularak öldürüldü. Diğer taraftan
camilerde bulunan 200 kişi terör saldırıları planlama suçlamasıyla tutuklandı.
Mombasa'da dün gerçekleşen cami baskınları sabah erken saatlerde gerçekleşti. Baskınla
ilgili açıklama yapan Mombasa Emniyet Müdürü Geoffrey Mayek, "Grubun terör saldırısı
planladıkları haberini aldık bu yüzden baskını gerçekleştirik" ifadelerini kullandı.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ
Uçuşa Yasak Bölge ABD Gündeminde Değil
Amerika’nın Sesi
Beyaz Saray kaynaklarından yapılan açıklamaya göre ABD başkan Yardımcısı Joe Biden’ın 21
Kasım Cuma akşamı Ukrayna’dan İstanbul’a geçmesi planlanıyor. Cuma akşamı Başbakan
Ahmet Davutoğlu ile bir çalışma yemeği yemesi planlanan Biden’ın, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’la Atlantic Konseyi’nin enerji ve ekonomi zirvesinde bir araya gelmesi
bekleniyor.Ziyaret öncesinde Beyaz Saray, Biden’ın gezisiyle ilgili olarak basın mensuplarını
bilgilendirdi. Biden’ın Türk yetkililerle yapacağı ikili görüşmelerin en öne çıkan maddesi
IŞİD’le mücadele. Türkiye’nin IŞİD’le mücadele için kurulan uluslararası koalisyona çok yarar
sağlayan bir müttefik olduğu Amerikalı yetkililer tarafından her fırsatta dile
getiriliyor.Amerikan hükümet kaynaklarından yapılan açıklamada, Türkiye’nin başından beri
savunduğu Suriye’nin kuzeyinde ‘uçuşa yasak ve güvenli bölge oluşturulması’ önerisiyle ilgili
bir soru üzerine “şu an itibariyle uçuşa yasak ve güvenli bölge başlıklarının Amerika’nın
gündeminde olmadığı” ifade edildi.Beyaz Saray yetkilisine Biden’ın bu ziyaretinin Türkiye ile
ilişkileri “onarma” amacı taşıyıp taşımadığı da soruldu ancak “ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinde
böyle bir ihtiyaç olmadığı, iki ülke ilişkilerinin profesyonel olarak sürdüğü ve iyi bir konumda
olduğu” bildirildi.ABD Başkan Yardımcısı Biden 2 Ekim tarihinde Harvard Üniversitesi’nde
yaptığı konuşmada Türk hükümetini IŞİD’e yardım etmekle suçlamış ve daha sonra
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan özür dilediği açıklanmıştı.Beyaz Saray kaynaklarınca, ABD
Başkan Yardımcısı’nın İstanbul ziyareti sırasında ‘Checks and Balances Network’ adlı düşünce
kuruluşu temsilcileriyle bir görüşme yapacağı ve Fener Rum Patriği Bartholomeos'u ziyaret
edeceği de bildirildi.
Obama’dan Sert Sözler
Amerika’nın Sesi
ABD Başkanı Barack Obama Suriye’de yaşanan son baş kesme olayını “bu saf kötülüktür”
sözleriyle kınadı. Öte yandan Fransız yetkililer Amerikalı yardım görevlisi Abdül-Rahman
Kassig’i öldüren IŞİD militanları arasında bir Fransız vatandaşının da olabileceğini bildirdi.
Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, aralarında Amerikalı yardım görevlisi Kassig'in de
olduğu çok sayıda Suriyeli askeri öldüren IŞİD militanları arasında 22 yaşında bir Fransız
vatandaşının da bulunduğuna inandıklarını söyledi.26 yaşındaki eski Amerikalı asker 13 ay
önce Suriye’de insani yardım görevlisi olarak çalışırken rehin alınmıştı.Amerika Başkanı
Barack Obama, Pazar günü yaptığı açıklamada Kassig’in öldürülmesini kınayarak, olayı “saf
kötülük” olarak tanımladı.Savunma Bakanı Chuck Hagel, 27 yaşındaki eski askerin sahip
olduğu olağanüstü değer ve ilkeleri başkalarına yardım etmek için kullanmasının hayatına
mal olduğunu söyledi. Hagel, Amerika’nın IŞİD’i yok etmeye kararlı olduğunu kaydetti.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Türk iş adamından Demokrat Parti'ye büyük jest
Amerika’nın Sesi
2016 Başkanlık seçimi çalışmaları kapsamında Demokrat Parti genel kurultay için yer arıyor.
Demokrat Parti'nin Philadeplhia şehrini seçmesini isteyen Türk iş adamı Murat Güzel 100 bin
dolar bağış önerdi.Demokrat Parti toplantısına ev sahipliği yapmak için New York,
Philadelphia ve Columbus şehirleri yarışıyor.Philadlephia şehrine destek için
Pennsylvania'daki Demokrat Parti'nin önde gelen liderleri Philadelphia'daki belediye
binasında önemli bir toplantı yaptı. Toplantıya Pennsylvania Senatör'u Bob Casey,
Pennsylvania Eyaletinin seçilmiş Valisi Tom Wolf ve Philadelphia Belediye Başkanı Michael
Nutter ile birlikte Türk asıllı iş adamı Murat Güzel de katıldı.Demokrat Parti'nin ağır topları
Bob Casey, Ed Rendall, Tim Wolf ve Micheal Nutter işadamlarından bu genel kurul hakkında
görüşlerini istedi ve işadamları adına Türk asıllı 2012 Demokrat Parti Pennsylvania Delegesi
Murat Güzel konuştu.Konuşmasında Philadelphia'nin Amerika Birleşik Devletinin
kurulumundaki tarihi önemine dikkat çeken Güzel, " Tarihimizdeki Kurucu Babalarımızı ve
onların ülkemiz için oluşturmuş olduğu kurucu ilkeleri hatırlatmalıyız ve Philadelphia bunun
için en ideal yerdir." dedi.
Kudüs'te sinagog saldırısı
Guardian
Haberde İki Filistinli saldırgan dâhil yedi kişinin öldüğü sinagog saldırısına dair görgü
tanıklarının ifadelerine yer veriliyor. Yossi Posternak adlı bir görgü tanıdığı yaşadıklarını
"Yukarı baktım ve birinin insanları yakın mesafeden vurduğunu gördüm. Sonra elinde satır
olan başka biri geldi ve ortalık karıştı. İnsanları yerde yatarken gördüm. Her yerde kan vardı.
İnsanlar mücadele etmeye çalışıyordu ama pek de şansları yoktu" sözleriyle anlatıyor. Gazete
saldırıya başyazılarından birini de ayırmış. Guardian "Şimdi İsrailli ve Filistinli liderler
çatışmanın kutsal bir savaşa dönüşmesini önlemeli" diyor.
"Şimdi korku uzun süredir şiddetli ve kanlı bir bölgesel çatışmanın daha zorlu bir şeye, kutsal
bir savaşa dönüşmesi. Dünkü katiller dua eden insanlara saldırarak İsrail-Filistin çatışmasını
bir Müslüman-Yahudi savaşına dönüştürme riskini getirdi...Şimdilik bu sadece bir korku.
Gerçeğe dönüşmesi kaçınılmaz değil. Ancak bunun için siyasi liderlik gerekiyor. Filistin
tarafında Filistin Yönetimi'nin kontrolündeki medya olayları kışkırtıyorsa bunu durdurmalı.
Hamas da bu gazetenin uzun süredir savunduğu gibi müzakere sürecine dahil edilmeli. Ancak
Hamas nadiren bu argümanı destekleyecek şeyler yapıyor...Ancak İsrail'in üzerinde de büyük
bir yük var. Benyamin Netanyahu Filistinlilere hiçbir siyasi ufuk gösteremedi. Bağımsızlığa ya
da işgalin sonuna uzanabilecek bir yol gösteremedi. Böyle bir siyasi yol haritasının
yokluğunda, şiddete inananlar güçlenecektir"
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Şiddet Kudüs'ü yaralarken liderlik nerede
Independent
Independent'ın başyazısında da Filistin ve İsrail liderlerine yönelik suçlamalar var.
"Bu saldırı üçüncü bir Filistin intifadası başladığına işaret edebilir de etmeyebilir de. Daha da
açıkçası iki taraf kendilerini ayıran ve giderilemezmiş gibi görünen farklılıklarına bir de din
savaşı ekliyor olabilir. ABD öncülüğündeki iki devletli çözümü amaçlayan görüşmeler altı ay
önce çöktü. O zamandan beri üçüncü Gazze Savaşı oldu. İsveç Filistin devletini tanıdı. İngiltere
parlamentosu da sembolik olarak aynı adımı attı. Her iki tarafın da başkent kabul ettiği Kudüs
şüphe ve karşılıklı korkuyla doldu. İsrailli ve Filistinli gençler misilleme saldırılarında
birbirlerini öldürdü. Bu arada İsrail de Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerini genişletmeyi
sürdürüyor. Filistinlileri konuyla ilgisiz kalacak kadar zayıflatmayı amaçladığı görülen
Netanyahu ve Filistin lideri Mahmud Abbas arasındaki ilişkiler daha kötü olamazdı. Ama yine
de bu son krizde gerilimin azaltılması bu iki liderle başlıyor. Sivillere yönelik terör saldırıları
iğrenç ve meşru gösterilemez. Ancak her ikisinin de yangına körükle giden açıklamaları bilinçli
ya da bilinçsiz hiçbir yere varamayacak bir şiddet döngüsü yarattı. Bunu durdurmak için
adımlar en yukarıdan atılmalı"
ABD Suriye'de tampon bölgeye hayır diyecek
Daily Telegraph
Gazete, Amerikan yönetiminin Başkan Yardımcısı Joe Biden'in ziyaretinde "Türkiye'yi ve
'ılımlı' Suriyeli muhalifleri kızdırma pahasına, Suriyeli mülteciler için bir güvenli bölge
oluşturulması talebine olumsuz yanıt vereceğini" yazıyor. Daily Telegraph Fransa'nın güvenli
bölge fikrine destek verdiğini, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da Halep'in Esad
rejiminin eline geçmesi halinde iki ila üç milyon mültecinin Türkiye'ye gitmesinden
korkulduğu yönündeki sözlerini hatırlatıyor. Ancak Washington'da verilen bir brifingde üst
düzey Beyaz Saray yetkililerinin "Bildiğiniz gibi Türk hükümeti uzun süredir uçuşa yasak bölge
ve tampon bölge fikrini savunuyor. Bu yeni bir fikir değil. Türkiye'yle bölgede güvenliği nasıl
geliştirebileceğimizi görüşmeye devam ediyoruz, ancak bu aşamada uçuşa yasak bölge ya da
tampon bölge düşünmüyoruz" dediği aktarılıyor.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Halep'te 'kader savaşı'
Financial Times
Gazetenin dünya haberleri sayfalarında Halep'teki durumu ele alan bir izlenim yazısı dikkat
çekiyor. Haberde radikal İslamcı örgütlerden, batı destekli ılımlı muhaliflere Suriyeli isyancı
güçlerin Halep uğruna bir 'kader savaşı' verdiği anlatılıyor. 5 bin kişilik Ceyş el Mücahidin adlı
grubun lideri Ebu Huzeyfe gazeteye yaptığı açıklamada, "Bizimle, rejim güçleri arasındaki çizgi
bir ila iki kilometre. Yolu ya biz keseceğiz, ya da rejim. Bizim için Halep bir kader savaşı. Rejim
başarılı olursa devrimi yok edecek" diyor. Financial Times Muhabirine Gaziantep'teki
ofislerinde açıklama yapan Ceyş el Mücahidin liderleri Batılı güçlerin IŞİD'E yaptığı hava
saldırılarının rejim güçlerinin muhaliflere saldırabilmesini sağladığını ve ABD'yle
bağlantılarının Suriyeliler arasındaki itibarlarına darbe vurduğunu anlatıyor. Ebu Emin kod
adlı grup lideri "İnsanlarımızın gözünde işbirlikçilere dönüştük. Paralı askerler gibi
görünüyoruz" diyor. Ebu Emin ayrıca "IŞİD'e karşı savaşla tükenmeyi ve rejimle savaşmama
izin verilmemesini kabul etmiyorum. Bu nedenle dürüst olmak gerekirse IŞİD'le savaşı
dondurduk. Bölgesel bir savaşın yakıtı olmayı reddediyoruz" diye de ekliyor.
En çok pasaportu İngiltere verdi
Times
Gazetenin manşetindeki haber, İngiltere'de göçmenlere dağıtılan pasaport sayısıyla ilgili.
Gazete İngiltere'nin tüm Avrupa ülkelerinden daha çok sayıda göçmene vatandaşlık verdiğini
yazıyor. Avrupa Birliği'nin İstatistik Kurumu Eurostat'ın verilerine göre 2012'de 28 üyeli
Avrupa Birliği’nde göçmenlere dağıtılan pasaportların dörtte birini İngiltere verdi. 2000
yılından bu yanaysa 2,1 milyon göçmene İngiliz pasaportu dağıtıldı. Haberde yer verilen bir
ankete göreyse İngiltere halkının dörtte biri yasal ya da yasal olmayan tüm göçmenlerin
ülkelerine geri gönderilmesini istiyor.
Suriyeli Asker Kaçakları İç Savaşı Kenardan İzliyor
The Wall Street Journal
Suriyeli Albay Malik el Kürdi, Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı isyanın başlarında Türkiye’ye
kaçtığında ABD tarafından donanım sağlanmasını ve Esad rejimine karşı savaşmak üzere
ülkeye geri gönderilmeyi bekleyen bir asker grubuna katıldı. Bundan üç yıl sonra, binden fazla
Suriyeli asker kaçağıyla birlikte Türkiye sınırları içinde dikenli tellerle çevrili bir kampta
oturuyor, günlerini dedikodu yaparak ve kart oyunları oynayarak geçiriyor. Batı destekli bir
savaş gücü oluşturmak yerine yanı başlarındaki savaşı televizyondan ve Türk hükûmeti
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
tarafından kurulan bir Wi-fi ağı üzerinden izliyorlar.Apaydın Kampı, Suriye iç savaşında
kaçırılan fırsatlar için dikilmiş bir anıt gibi. Yıllarca krizin karmaşıklığı yüzünden harekete
geçemeyen ve aşırılıkçıların oluşturduğu tehdidi ne kadar ciddiye almaları gerektiğine karar
veremeyen ABD ve müttefikleri Apaydın’daki komutanlarla ne yapacaklarını
bilemediler. Askerlerin orduyu terk etmeleri, o günlerde Esad’ın sayılı günü kaldığı
düşüncesiyle coşkuyla karşılandı. Bugün ise bu ordu mensuplarının çoğu kilo almış, formlarını
kaybetmiş ve hayata küsmüş durumda. Albay Kurdi, “İki yıl önce kontrolümüz altında
yeterince toprağımız ve yeni bir ordu kuracak moralimiz vardı ama bugün yok.”
diyor. Amerika, İslam Devletine karşı kullandığı hava gücüne destek verecek bir kara gücüne
büyük ihtiyaç duyuyor. Türkiye’nin geçtiğimiz günlerde ABD’nin ılımlı Suriyeli isyancıları kendi
topraklarında eğitmesine izin vermesi, Apaydın Kampı’nda kalan asker kaçaklarının bir kısmı
için kapıları aralayabilir. Ancak kamp sakinleriyle yaptığımız konuşmalar gösteriyor ki yıllardır
yaşadıkları hayal kırıklıklarının ardından ABD’nin tasarladığı rolü oynayıp oynayamayacakları
ya da bunu isteyip istemeyecekleri belirsiz. İçlerinde savaşmak için en ufak bir istek kaldıysa
bile bunu asıl düşmanları olarak görmedikleri İslam Devletindense Esad rejimine karşı
kullanmak istiyorlar. Türkiye’deki kampta kalan, 28 yıl Suriye ordusuna hizmet vermiş
helikopter pilotu Albay Muhammed el Ali, ”Psikolojimiz mahvoldu. Fiziksel olarak ise
formumuzu kaybettik. Ne kadar yazık.” diye belirtiyor. 51 yaşındaki Albay Kürdi, 2011
yazında Suriye ordusunu terk eden üst düzey komutanların ilk dalgasında yer alıyordu. Onun
gibi kaçakları, önceleri Türkiye’de az korunaklı çadır kamplarına yerleştirildiler. Daha sonra
Türkler, Özgür Suriye Ordusunu kuran Albay Hüseyin Harmuş’un Esad rejimi tarafından ele
geçirilmesi üzerine bu kişilerin daha fazla güvenliğe ihtiyacı olduğunu düşündü. Apaydın
Kampı ,Türkiye için hassas bir konuydu. Türk ve Amerikalı yetkililere göre (şimdi
cumhurbaşkanı olan) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esad’ın görevden alınmasını istiyor ve
Türkiye’ye sığınan Suriyeli savaşçıların silahlandırılıp eğitilmesi gerektiğini savunuyordu.
Ancak Erdoğan, Türkiye’nin bunu tek başına yapmasından ya da Türk topraklarındaki Suriyeli
askerlerin varlığına dikkat çekmekten yana değildi. Muhalefet partileri, hükûmetin Türkiye’yi
savaşa sürükleyebileceğini söylüyorlardı. Ağustos 2012’de Suriye Başbakanı Riyad Hicab’ın en
üst düzey Sünni sığınmacı olması, kamptakilerin Esad rejiminin yıkılmakta olduğunu
düşünmelerine yol açtı. Hicab kamptaki askerlere kendilerine muhalefette bir rol bulmaya
çalışacağını söylediğinde moraller yükseldi.
Albay Kürdi, arkadaşlarıyla birlikte görüştükleri Batılıları, Esad’a karşı tam donanımlı bir ordu
kurmaya ikna etmeye çalıştıklarını söylüyor. Ancak Suriye muhalefeti arasında rakip
gruplaşmalar başlamıştı ve ABD istihbaratının bu farklı gruplarla ilgili aldığı istihbarat
yetersizdi. ABD’li yetkililer Türkiye’nin istihbarat servisi MİT’in Amerikalıların Apaydın
Kampı’na girişlerini sınırladığını çünkü CIA’in asker topladığından endişelendikleri
söylüyorlardı. Zaman geçtikçe Obama yönetiminin Suriyeli isyancıları silahlandırıp eğitmesi
gerektiğini savunanlar bile Türkiye’deki kaçakların büyük bir rol oynayıp
oynayamayacaklarından şüphe duymaya başladılar. ABD’nin Suriye’deki eski büyükelçisi
Robert Ford, asker kaçaklarının Suriye’deki savaşta maharetlerini gösteren isyancı
komutanlara kıyasla pek faydalı olamayacaklarını söyledi. Ford, “Türkiye’den gelen askerlere
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
üst düzey görevler verildiğinde bu sefer karada savaşanlar ‘Siz de kimsiniz? Siz bedava
internet kullanırken ben burada üç yıldır savaşıyordum.’ deme hakkına sahip olacaklar.” diye
belirtmişti. Askerlerin bir kısmı kamptan ayrılsa da çoğu kaldı. Helikopter pilotu Albay Ali,
“Savaşmak istiyorduk ama ortada uğruna canımızı verebileceğimiz bir plan olmalıydı. Böyle
bir plan hiçbir zaman olmadı.” diyor. Esad’ın devrilmesiyle ilgili hayaller, ABD Başkanı Barack
Obama’nın 2013 Eylül'ünde, o yaz açıkça kimyasal silah kullanan Suriye rejimini vurma kararı
vermemesi üzerine iyice yıkıldı. Yarbay Mustafa el Ferhat, “O gün ABD’nin bizim için hiçbir
şey yapmayacağını anladığımız gündü.” diyor.
Albay Kürdi, Suriye savaşında bir fark yaratabilecek yeterli sayıda ılımlı isyancıyı bulmanın
iki yıl önce mümkün olduğunu ancak bugün beklemekten yorulan ve umutlarını kaybeden
sığınmacıların ya mücadeleden tamamen vazgeçtiklerini ya da cihatçı gruplara katıldıklarını
aktarıyor.
İslam Devletine karşı savaşacak çok sayıda ılımlı savaşçı bulmanın zor olacağını ABD’li
yetkililer de söylüyor, özellikle de Nusra Cephesinin Suriye’nin kuzeyinde ABD destekli ılımlı
cepheler karşısında geçtiğimiz günlerde elde ettiği kazanımları düşünürsek. ABD, 5.000
kişiden oluşan bir kara gücü oluşturmak için 500 milyon dolarlık bir proje başlatırken öncelikli
hedef Suriye kentlerinin Esad rejiminden değil İslam Devleti kuşatmasından kurtarılması
olacak.
Albay Kürdi bu konuda şunları söylüyor: “ABD’nin projelerini duyduk ama onlara
güvenimiz kalmadı (...) Halk artık aşırılık yanlılarına Batı'ya olduğundan daha çok
güveniyor.”(BUR/OZN)(ÇS)
LİRA CİNSİNDEN TAHVİLLER VE DOLAR CİNSİNDEN KİRA SERTİFİKASI TÜRK TAHVİLLERİNE
OLAN İŞTAHIN ARTTIĞINI GÖSTERİYOR
Bloomberg- 18 Kasım 2014
--Türk Tahvilleri Çok Kârlı Hâle Geldi-Son 19 aydaki en düşük getiriye sahip beş yıl vadeli lira cinsinden tahvilleri piyasaya
sürmesinin ardından Hazine, Bloomberg’in verilerine göre 2009 yılından bu yana aylık bazda
yaşanan en büyük düşüşü takiben bugün 10 yıl vadeli menkul değerlerin ihalesini yaptı. İki yıl
vadeli tahvilleri de piyasaya süren hükûmet, geçen sene ekim ayından beri ilk kez dolar
cinsiden kira sertifikası satışına başladı.
Haziran ayında zirveye ulaşan Brent petrol fiyatlarının yüzde 30’dan fazla gerilemesi, bu
düşüşün gelişen piyasalar arasındaki en büyük cari açığın kapanmasına yardımcı olmasıyla
yatırımcının sabit getirili Türk menkul değerlere ilgisini yeniden ateşlendirdi. Commerzbank
AG’den Apostolos Bantis’e göre Ukrayna’daki çatışma nedeniyle Rusya’ya uygulanan
yaptırımlarla beraber ülkenin tahvillerine alternatif arayışı da tahvil iştahını artırıyor.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Dubai’deki Commerzbank’ta kredi analisti olan Bantis, dün e-mail ile yaptığı yorumda,
“Türkiye için piyasalardan faydalanmanın tam zamanı. Düşen petrol fiyatları, ülkenin yapısal
cari açığına destek olurken Türk tahvilleri, Rusya-Ukrayna krizindeki siyasi meselenin
faydasını görüyor.” şeklinde belirtti.
Ülkenin hâlihazırdaki İslami tahvillerinin getirisinin 17 ayın en düşük seviyesine
gerilemesinin ardından Türkiye, ilk 10 yıllık kira sertifikalarını satışa sunuyor.
--Yeni Yatırımcılar-Bugün satılan 10 yıllık tahvil miktarının 3,6 katı kadar yatırımcı teklifte bulundu ve bu
rekabetçi ihalenin sonuçlarına göre yüzde 8,44 oranında gerileyen tahvil getirileri 2013 Mayıs
ayından bu yana en düşük seviyesini gördü. Ata Yatırımda fon yöneticisi olan Cem Tözge’ye
göre 2015 yılında beklenen Merkez Bankası faiz indirimleri, gevşeyen petrol fiyatlarının
enflasyonun düşmesini desteklemesiyle talebin artmasına yardımı olacak.
Tözge, dün İstanbul’dan telefon ile yaptığı yorumda, “İhalenin ardından bileşik getiriler
yüzde 8’in altını görebilir ve iki yıl vadeli tahviller için kasım ayının geri kalanı ve aralık ayında
yeni işlem alanı 7,5 ila 8 arasında gerçekleşebilir.” şeklinde konuştu.
Mayıs ayında iki yılın en yüksek oranı olan yüzde 9,7’e çıkan tüketici enflasyonu, Türkiye
İstatistik Kurumuna göre eylül ayında yüzde 8,9’luk orandan ekim ayında yüzde 9 ‘a çıktı.
18 ekonomistin katıldığı ve aralarından yalnızca iki analistin indirim beklediği Bloomberg
anketinden çıkan medyan tahmine göre Merkez Bankası, 20 Kasım’da muhtemelen bir
haftalık gösterge repo oranlarını yüzde 8,25 oranında tutacak.
Özel bilgi olması nedeniyle isminin verilmesini istemeyen, konuya aşina bir kişinin
açıklamalarına göre Türkiye’nin 10 yıllık kira sertifikaları mid swap oranı artı 205 baz puandan
piyasaya sürüldü ve ilk olarak hedeflenen fiyat mid swap oranının 220 baz puan üzerindeydi.
1 milyar dolarlık teklif bugün fiyatlanacak.
GAM U.K. Ltd.’de para yöneticisi olarak görev yapan Paul McNamara, “Kira sertifikalarında
işler yolunda gidiyor. Farklı bir yatırımcı grubunun ilgisini çeken şey, Türkiye’nin cazibesi.”
şeklinde konuştu.(NYBM/EA/MA/İD)(ÇS)
TÜRKİYE’NİN 400 MİLYAR DOLAR MALİYETLİ KÖMÜR PLANINA ALTERNATİF YENİLENEBİLİR
ENERJİ
Bloomberg-18 Kasım 2014
Bloomberg New Energy Finance’e (BNEF) göre Türkiye, kömür üretimi yerine temiz enerjiyi
artırarak enerji tedarikini genişletme hedeflerine ulaşabilir ve doğal gaz ihracatına bağımlılığı
azaltabilir.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Araştırma şirketinin yayımladığı yeni bir rapora göre 2030’a kadar ülkenin artan talebi
karşılamak için çoğunlukla kömür santrallerini kullanmasının 400 milyar dolarlık maliyeti,
temiz enerji tesislerinin maliyetiyle neredeyse aynı olacak. Şu anki plan, söz konusu süreçte
karbon salınımını iki katına çıkarırken yenilenebilir alternatif enerji birkaç yıl içinde bunları
dengeleyebilir.
BNEF Danışma Kurulu Başkanı Michael Liebreich, “Türkiye 2030 yılına kadar şu anda
önerilen kömür bazlı plana yakın maliyette daha temiz bir enerji gelişimi yolunu izleyebilir.
Toplam maliyetler birbirine yakın olur. Şebeke arttırımında ilave gelişim ve maliyetlerde
dengelenme sağlanabilirken emtia fiyatlarının etkilerine daha az maruz kalındığı gibi karbon
salınımıyla hava kirliliği de azalır.” diye konuştu.
Hükûmet planına göre ekonomik büyümeyle beraber enerji talebinin 2030’a kadar yılda
yüzde 5’ten fazla artış göstereceği varsayılıyor. Bu plan, gazla üretimin azalmasına ve
kömürle enerji üretiminin artışına yol açarken rüzgâr ile nükleer kapasiteyi de arttıracak.
BNEF’e göre Türkiye, bunun yerine temiz enerjiye öncelik vererek önümüzdeki yıllarda
güneş ve rüzgâr enerjisinin önemli ölçüde düşecek maliyetlerinden yararlanabilir.
Hidroelektrik santralinin de dâhil olduğu yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimine
oranı, geçen seneki yüzde 29’luk orandan 2030 yılında uygun maliyetiyle beraber yüzde
47’ye çıkarılabilir.
Firmaya göre bu alternatif,
kurtarabilir.(NYBM/EA/MA/İD)(EFD)
ülkeyi
karbon
yoğunluklu
enerji
sisteminden
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
AVRUPA GÜNDEMİ
İspanyol Meclisi’nden tarihi Filistin kararı
Euronews
İspanyol Parlamentosu’nun altı kanadı, Filistin’in devlet olarak tanınması için hükümete
sunulan tavsiye kararını, oy birliğiyle kabul etti. 2 ‘hayır’ ve 1 ‘çekimser’ oya karşılık 319 ‘evet’
oyuyla kabul edilen kararın, tıkanan barış görüşmelerinin önünü açması yönünde katkı
sağlamasının beklendiği açıklandı. Önergeyi kaleme alan Sosyalist İşçi Partisi (P SOE )
milletvekili Trinidad Jimenez, bu kararın hiçbir tarafı hedef almadığının altını çizdi.
İran ile Batı arasında yeni tur nükleer müzakereler başladı
Euronews
İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi olan A BD , İngiltere,
Fransa, Rusya, Çin ve Almanya (5+1) arasında yürütülen nükleer müzakerelerin yeni turu
Avusturya’nın başkenti Viyana’da başladı. İran tarafı aşırı taviz vermeleri için Batı’dan gelen
baskıya karşı çıkacaklarını belirterek, bir anlaşmaya varmak için belirlenen son tarih olan 24
Kasım’a kadar müzakerelerin sert geçeceğinin sinyalini verdi. Nitekim tüm müzakere tarafları
da taslak bir metninin oluşturulabileceğini ancak detaylarıyla birlikte kapsamlı bir anlaşmaya
varmanın aylar alabileceğini bu yüzden de müzakerelerin 24 Kasım sonrasına da
uzatılabileceğini açıkladı.
Hisarcıklıoğlu: ABD Ticaret Odası Türkiye Ofisi, TTIP'e katılımda büyük fayda sağlayacak
Euractive
ABD Ticaret Odası, Brüksel'in ardından yurtdışındaki ikinci bölgesel ofisini İstanbul'da açtı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ofisin AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden
serbest ticaret anlaşması TTIP'e Türkiye’nin de katılmasına yönelik olarak ABD nezdinde
yapılacak çalışmalarda büyük fayda sağlayacağını söyledi.
AB'den vatandaşlık alan Türklerin sayısı arttı
Euractive
Açıklanan son verilere göre bir Avrupa Birliği ülkesinden vatandaşlık alan Türklerin sayısı
2012 yılında, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 10 oranında artarak 53 bin 800 kişi oldu.
Türkler 2012 yılında aynı zamanda, önceki yıllarda olduğu gibi Faslıların ardından, AB'den
vatandaşlık alan ikinci büyük grup oldu.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Afganistan'da 850 Alman askeri kalıyor
Dünya Bülteni
Alman Federal Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni tasarıya göre 2015 Ocak
ayından itibaren Afganistan'da 850 Alman askeri görev yapmaya devam edecek. Bakanlık
sözcüsünün verdiği bilgiye göre hazırlanan tasarı müsteşarlar tarafından onaylandı.
Böylece NATO tarafından planlanan eğitim ve destek görevine beklenenden daha fazla sayıda
Alman askeri katılıyorlar. 'Resolute Support' adı verilen 'Kararlı destek' görevine daha önce
600 ile 800 Alman askerinin katılması planlanıyordu.
Alman C.Başkanına yumurta
Dünya Bülteni
Çek Cumhuriyetlerinde düzenlenen 25. Devrim Yıldönümü kutlamaları sırasında başkent
Prag'da binlerce kişi Devlet Başkanı Milos Zeman'a karşı protesto gösterisi yaptı. Sembolik
olarak Zeman'a kırmızı kart gösteren eylemciler, ıslık çalarak ve yuhlama yaparak Alman
Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un da bulunduğu sahneye yumurta attılar. Çek Devlet
Başkanı Zeman, daha önce 17 Kasım 1989'da gerçekleşen üniversitelilerin ayaklanmasının
sert bir şekilde bastırıldığı konusunda şüphelerini dile getiren sözler sarfetmiş, Moskova'ya
uygulanan AB yaptırımlarını eleştirmiş ve Rusya'daki 'Pussy Riot' isimli kadın hareketine de
müstehcen hakaretlerde bulunmuştu.
‘Sayenizde ırkçılığa karşı 10 bin euro bağış topladık’
Sabah Avrupa
Güney Almanya’da bulunan Wunsiedel kasabası sakinleri her kasım ayında sokaklarını
dolduran ve gamalı haçlarla gösteri yapan Neonazilerden kurtulmak için ilginç bir yönteme
başvurdu. Şalom gazetesinin haberine göre insan hakları örgütlerinin karşı yürüyüşü de
Neonazileri durdurmayınca, Wunsiedel kasabası sakinleri şimdiye kadar hiç uygulanmamış bir
misilleme ile karşılık verdi. Son gösteride Wunsiedel Kasabası Belediyesi yerel şirketlerle
işbirliği yaparak Neonazilerin yürüdüğü her metre için işadamlarının Neo-Nazizm’i yok etmek
için kurulmuş bir toplum örgütüne 10 euro bağışlayacağını ilan etti. Böylece Neonaziler her
yürüyüş yaptığında, kendileriyle mücadele için kurulmuş toplum örgütüne yardım toplamıs
olacak. Yürüyüş parkuruna ayrıca “Hitler sizin Nazizm’i bitirmek için yürüdüğünüzü bilseydi”
şeklinde pankartlar da asan Wunsiedel Kasabası Belediyesi, yürüyüşten sonra da göstericilere
söyle seslendi: “Sayenizde ırkçılığa karşı savaşan sosyal kuruluş için 10.000 euro topladık,
teşekkürler!”
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ
Rusya lideri Putin 1 Aralık’ta Türkiye’de
Rusya’nın Sesi
Türkiye-Rusya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin'in de katılımıyla Aralık ayı başında Ankara'da gerçekleştirilecek. Erdoğan ve
Putin dış ticarette 100 milyar dolarlık hedef için atılacak adımları belirleyecek. Rusya Devlet
Başkanı Vlademir Putin, ekim ayında ertelediği Türkiye ziyaretini, 1 Aralık günü
gerçekleştirecek. Putin, Türkiye-Rusya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YSDK)
toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte başkanlık yapacak.
Gorbaçov: Batı dünyası Kırım’ın Rusya’ya dahil olması gerçeği ile uzlaştı
Rusya’nın Sesi
Sovyetler Birliği’nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçov, yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin
Kırım’ın Rusya Federasyonu’na dahil olması realitesi ile artık uzlaştığını söyledi. Bilindiği üzere
Kırım ve Sivastopol, geçtiğimiz Mart ayında gerçekleştirilen referandumlarda oy kullanan
vatandaşların verdikleri kararlar doğrultusunda Ukrayna’dan ayrılıp Rusya Federasyonu’na
dahil olmuştu. Kırım ve Sivastopol’ün Rusya’ya dahil olmasını kabul etmeyen ABD, AB ve
bunların stratejik ortakları ise bazı Rus şirketlerine ve üst düzey yetkililerine yönelik olarak
yaptırım uyguluyor.
Venezuela ve İran, petrol fiyatını 100 dolara geri döndürme konusunda anlaştı
Rusya’nın Sesi
İran Petrol Bakanı Bican Namdar Zangene ve Venezuela Dışişleri Bakanı Rafael Ramirez,
petrol fiyatını yeniden 100 dolarlık seviyeye getirme konusunda anlaşmaya vardı ve Petrol
İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) diğer ülkeleri de bu konuda işbirliğine çağırdı. İran’ın
Hispan TV kanalının verdiği habere göre İran’ın başkenti Tahran’da dün yapılan ve ayrıntıları
açıklanmayan görüşmenin ardından iki ülke bakanı, OPEC ülkelerinin “piyasadaki mevcut
durumunu dengelemek için işbirliğini artırmanın önemini” anlaması gerektiğini söylediler.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
ABD Çin’in yeni bir “vazgeçilmez ulus” olmasından korkuyor
Rusya’nın Sesi
The Washington Post gazetesinin köşe yazarı Steven Mufson, ABD’nin ciddi ciddi “dünyanın
tek vazgeçilmez ulus” unvanını kaybetmesinden korktuğunu, zira şu anda Çin’in ikinci
“vazgeçilmez ulus” haline gelmeye başladığını ifade etti. Makalede, ABD’nin halen askeri
alanda dünya lideri kalmasına ve halen diğer ülkelerdeki çatışmalara veya insani krizlere
müdahale etmesine rağmen bazı konuların artık Çin olmadan çözülmenin imkansız olduğu
belirtildi. Bunun iklim değişikliği, uluslararası ticaret, Asya-Pasifik bölgesindeki istikrar ve
diğer konular olduğu kaydedildi. Köşe yazarı, ABD’nin Çin’i bu sorunların çözümünde aktif rol
oynamaya çağırsa da beraberinde büyük endişe duyduğunu yazdı.
Kırgız lider Atambayev Soros'la görüştü
Dünya Bülteni
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, ABD Açık Toplum Enstitüsü kurucusu ve
spekülatör olarak bilinen George Soros’u makamında kabul etti. Görüşmede "SorosKırgızistan Fonunun Kırgızistan’daki, özellikle kültürel ve sosyo-ekonomik alanlarda reformları
destekleme programlarının arttırılması konuları ele alındı. Atambayev ve Soros, ayrıca Açık
Toplum Enstitüsü tarafından desteklenen Orta Asya'daki Amerikan Üniversitesi faaliyetlerini
de görüştü.
Özbekistan’da 1,2 milyon 'köle' var
Dünya Bülteni
Dünyada köleliğin en yaygın olduğu ülkeler arasında Özbekistan ilk sıralarda geliyor.
Avustralya merkezli Walk Free Foundation (WFF) insan hakları örgütü dünyada 35,8 milyon
çağdaş köle olduğunu açıkladı. Rapora göre Moritanya, Özbekistan, Haiti, Katar ve Hindistan
köleliğin en yaygın olduğu ülkeler. WFF raporuna göre Moritanya, nüfusunun yaklaşık yüzde
4’üne tekabül eden 160 bin köle ile ilk sırada yer alıyor. Özbekistan ise nüfusunun yüzde
3,97’sine denk gelen 1,2 Milyon köle ile ikinci sırada. Haiti’de ise nüfusun yüzde 2,3’ü (140
bin kişi) köle olarak çalışıyor.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
ORTADOĞU GÜNDEMİ
Sinagog saldırısında ölü sayısı 7'ye çıktı
Deutsche Welle
Kudüs'teki sinagoga dün düzenlenen saldırıda yaralanan bir polis, tedavi gördüğü hastanede
öldü. Böylece ölü sayısı 7'ye ulaştı. Saldırının bölgede gerginliği daha da tırmandırmasından
kaygı duyuluyor.
‘’ Sinagog saldırısında ölü sayısı 5’e yükseldi.’’
Anadolu Ajansı
Kudüs'te bir sinagoga düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybedenlerinin sayısının 5’e
yükseldiği bildirildi. İsrail Emniyet Sözcüsü Micky Rosenfeld, sosyal paylaşım sitesi
Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "Saldırıda ağır yaralanan 30 yaşındaki Zidan Saif
isimli polis memuru, hastanede hayatını kaybetti. Ölenlerin sayısı 5’e yükseldi” ifadesini
kullandı.
‘’Netanyahu: Kudüs savaşını kazanacağız.’’
BBC
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Kudüs'teki dün sabah bir sinagoga düzenlenen
saldırının ardından "Kudüs savaşını" kazanma yemini edeken, saldırıda ölenlerin sayısı beşe
yükseldi. Kudüs'ün batısındaki sinagoga düzenlenen saldırıda iki Filistinli saldırgan dört
hahamı öldürdü.Saldırıyı düzenleyen Filistinliler güvenlik güçleri tarafından vurularak
öldürülürken, olayda ağır yaralanan bir polis daha sonra hayatını kaybetti.Netanyahu "bütün
teröristlerle hesaplaşacaklarını" söylerken, "bizi devletimizden ve başkentimizden söküp
atmak isteyenler bunu başaramayacak" diye konuştu.Sinagog saldırısı , Kudüs'te son altı yıldır
yaşanan en kanlı saldırı oldu.
‘’İsrail güçleri Filistinli sürücünün evini yıktı.’’
Dünya Bülteni
İsrail işgal güçleri, Kudüs'te tramvay durağındaki yolculara çarpmasının ardından vurularak
öldürülen Abdurrahman eş-Şeludi'nin evini yıktı.İsrail radyosunun ordu sözcüsüne
dayandırdığı haberde, ordu güçleri, polis ve sınır muhafızlarının işbirliğiyle bu
sabah Şeludi'nin Silvan'daki evinin yıkıldığı belirtildi.
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
‘’Bingazi’de 39 Türk vatandaşı tahliye edildi.’’
Dünya Bülteni
Libya Kızılayı Bingazi Büro Müdürü Muhammed el-Misrati, yaptığı açıklamada, ülkenin
doğusunda yer alan Bingazi vilayetine bağlı el-Kavarişe bölgesinde mahsur kalan Türk
vatandaşı 39 inşaat işçisinin, Libya Kızılayı tarafından tahliye edildiğini belirtti. Türk işçilerin
sağlık durumlarının iyi olduğunu ifade eden Misrati, "Libya Kızılayı, Kavarişe bölgesinde LibyaAvrupa Hastanesi'ni inşa eden 'Delta İnşaat' isimli Türk şirketinde çalışan 39 işçiyi, Es-Selam
Mahallesi'nde güvenli bölgeye aldı" dedi.
‘’Halep düşüşü : 3 milyon mülteci ayrıldı.’’
Al-Hayat
Son 2 gün zarfında,Suriye’nin kuzeyi Halep patlayıcı variller ile bombalandı.27 sivil öldü.Bu
esnada Kürt militanlar Türkiye ile sınır olan Kobani şenhrinin ortalarına ilerledi.Ankara,Suriye
düzenli ordusunun veya ‘İslam Devleti’(Daash) örgütünün Halep’e ilerlemesi konusunda
uyardı.Çünkü bu Türkiye’ye 1 milyon ile 3 milyon arasında mülteci akışı demektir.
Kudüs'te olağanüstü güvenlik önlemleri
Dünya Bülteni
Kudüs'te dün sabah saatlerinde bir sinagoga düzenlenen saldırıda ölen İsraillilerin sayısı 5’e
yükselirken, şehirde güvenlik önlemleri üst seviyeye çıkarıldı. Kudüs'te hemen hemen her
köşe başında kurulan polis noktalarında ellerinde ağır silahlar taşıyan askerler göze
çarparken, araçları durdurulan çok sayıda Filistinli uzun süreli sorguya ve aramalara maruz
kalıyor. Öte yandan Ultra Ortodoks bir Yahudi grubun, Eski Şehir'in Şam Kapısında sabah saat
7'de eylem yapma çağrısı üzerine, İsrail askerleri sabah erken saatlerinde kapıyı tuttu.
Filistin-İsrail sorunu, vahşet ile halledilemez – Tulu GÜMÜŞTEKİN, Sabah
İsrail-Filistin çatışması, insanlık dışı boyutlar alıyor. Mescid-i Aksa'nın İsrail askerlerince tahkir
edilmesiyle başlayan ciddi gerginlik, Kudüs'te bir havranın basılması ve altı kişinin hayatını
kaybetmesiyle vahim bir düzeye ulaştı.
Dün sabah saatlerinde Kudüs'te Har Nof mahallesinde bulunan Kehilat Yaakov havrasına
ateşli silah ve bıçaklarla intihar saldırısı düzenleyen iki Filistinli, dört kişiyi öldürdü, yedi kişi
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
yaralandı, güvenlik güçleri de saldırganları öldürdü. Bilanço, altı ölü sekiz yaralı ve giderek
artan, İsrail'de toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir vahşet... Hamas yönetimi, kabul
edilemeyecek biçimde bu saldırıyı "Kudüs'te devrim" olarak niteledi ve kahramanca bir
hareket olarak adlandırdı. Geçtiğimiz hafta Kudüs otobüs garajından asılmış olarak bulunan
Filistinli şoför Yusuf Hasan el Ramuni'nin intikamı olarak nitelendirilen bu saldırı, Hasan ve
Uday Ebu Cemal tarafından gerçekleştirildi. Her ikisi de yakın akraba ve İsrail askeri Gilad
Şalit'in serbest kalması karşılığı salıverilen Filistinli militanlar.
İsrail hükümeti, bu tür saldırıları "İsrail tehdit altında" görüşünü ve siyasetini güçlendirmek
için kullanıyor. Batı Şeria'da Musevi yerleşim merkezleri inşaatına hiçbir engelleme
tanımayacağını belirten Netanyahu hükümeti, Filistin nüfusunun hiçbir zaman iki devletli bir
çözüme ulaşamayacağını da böylelikle belirtti. Bir yandan, Ortadoğu'da askeri gücü
tartışılmayan, dünyada silah sanayisinde önde gelen ülkeler arasında bulunan, ordusu ABD
desteğiyle daima en gelişmiş silah ve tarassut imkânlarına sahip olan bir İsrail var. Diğer
tarafta, askeri anlamda herhangi ciddi bir güç sahibi olmayan, Gazze'den fırlatılan ve
güdümlü olmadığı için panik yaratmaktan başka etki yapamayan füzeleri olan bir Filistin
siyasi ve askeri koalisyonu bulunuyor.
Bu kadar asimetrik, bu kadar birbiriyle kıyas edilmesi mümkün olmayan iki gücün hâlâ
çatışıyor olması, bu çatışmada hâlâ insan yaşamlarının kaybedilmesi, İsrail'in "güç gösterisi"
siyasetinin bizleri getirdiği noktayı gösteriyor.
Filistin davası, sadece İsrail ve Filistin halkları açısından değil, bütün dünyayı etkilemesi
açısından da önemli bir insanlık sorunu haline dönüştü. 1973 Yom Kippur savaşında, İsrail'in
yenilgisini son anda önlemeyi başaran ABD ve Batı ülkelerinin bir bölümüne tepki olarak,
OPEC'in üretimi kısması sonucu dünya ilk büyük petrol krizini yaşadı. O tarihten itibaren,
dönem dönem çözüme yaklaşılsa da, hep şiddet kullanma taraftarları kazandı. Kan akması
durmadı, İsrail daimi bir alarm halinde yaşayan, herkesi düşman addeden insanlar toplumuna
dönüştü. Siyasi partiler giderek radikalleşti, Menahem Begin döneminde aşırı olarak
nitelenen Likud, bugün neredeyse ılımlı bir konuma geldi. Aynı gelişme, insan gibi yaşama
konusunda her türlü hakkı elinden alınan Filistin toplumu için de geçerli oldu.Bugün Hamas,
onaylanmasına imkân olmayan bir terör saldırısını "kahramanlık" addediyorsa, bunu
kendisinden daha radikal örgütlere manevra alanı bırakmamak için yapıyor. Bu "vahşet
tırmandırma" politikası da, gene ölümler ve derinleşen düşmanlıkla sonuçlanacak, bunu
anlamak için derin tahliller yapmaya gerek yok.
Filistin sorunu bir insanlık sorunu haline geldi, çaresizlikten delirme raddesine gelen
insanların daha beter intihar saldırılarına kalkmayacağı bir gelecek için, bir an önce İsrail
hükümeti, kabul edilebilir bir çözüme ikna edilmeli. Bu bir "din" savaşı değil, çok yanlış ve
caniyane gelişen siyasi bir mücadele, eğer "din" kisvesine bürünürse, hiçbir çözüm
oluşturulamayacak. Zaman kalmadı, bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor. Bu sorun
çözüm yoluna girmeden, Ortadoğu'ya barış gelmeyecek.
Download