HEDEF 2023’TE ‘İLK 10’ Türk savunma sanayi firmaları Malezya, BAE, Suudi Arabistan, Endonezya, Cezayir, Azerbaycan, Bahreyn Pakistan, Bangladeş, Makedonya, Türkmenistan, Gürcistan, Mısır, Katar, Güney Kore, Ürdün gibi birçok ülkeye savunma ürünleri ihraç ediyor. Önümüzdeki dönemde ihraç ürünleri içerisinde yurt içi katılımın artırılması ve ihracatın daha sistematik bir hale getirilmesi hedefleniyor. Gelişmiş ülkelerde savunma bütçelerinin yüzde 5-15 arasındaki bir oranının Ar-Ge’ye ayırıldı-ğım belirten SSM Müsteşan Murad Bayar, ülkemiz için yüzde 5 oranı bile esas alınsa, yıllık 500 milyon dola-nn üzerinde bir kaynak ihtiyacının ortaya çıkacağını söylüyor. 2023 yılında Türk savunma sanayini ilk 10 ülke arasına sokmayı hedeflediklerini dile getiren Bayar, “Bu yolda, 2016 yılı savunma ve havacılık ihracatının 2 milyar dolar, sektör cirosunun 8 milyar dolara ulaşmasını öngörüyoruz. Tüm kara ve deniz araçla-n ile helikopter ve insansız hava araç-lannın yurtiçinde geliştirilmesi için çaba sarf ediyoruz” diyor. YÜZDE 100 İHRACAT Dünyanın en büyük savunma sanayii projesi olan, ABD’nin liderliğinde ve aralarında Türkiye de dahil 6 Avrupa ülkesi, Kanada ve Avustralya’nın da bulunduğu toplam 9 iilkeli bir konsorsiyumdan oluşan ‘F35 Müşterek Taarruz Uçağı’ projesinde de, Kale Havacılık bugün en önemli partnerlerden birisi. Tuzla’daki 18 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yaptıklarını belirten Kale Grubu Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, üretimlerinin yüzde 100’ünü ihraç ettiklerini söylüyor. Son olarak SSM ile ‘Turbojet Motorlarının Geliştirilmesi Projesi’ni geliştinnek üzere çalışmalara başladık-lannı ifade eden Okyay, Turbojet motorlan; güdümlü füzelerin, insansız hava araçlarının ve küçük uçakların sevk sistemi olarak kullanılacak” diyor. ‘YAŞAM’ DENİZE İNECEK 1997’de Koç Holding bünyesine katılan RMK Marine de savunma sanayi alanının önde gelen şirketlerinden. Askeri gemi, ticari gemi ve yatların; tasarım, inşaat, proje yönetimi, bakım ve onanını konularında ulusal ve uluslararası pazarlarda anahtar teslimi çözümler sunan bir tersane haline gelen RMK, iki adet askeri lojistik gemisini Deniz Kuvvetleri’ne teslim ettikten sonra Sahil Güvenlik Arama Kurtanna Gemisi Projesi’ni de üstlenmiş bulunuyor. Dost, Güven ve Umut’u denize indiren şirket, projenin son gemisi Yaşam’ı da önümüzdeki günlerde denizle buluşaıracak. 95 bin metrekarelik toplam alanıyla Tuzla Bölgesi’nin en büyük kuru kızaklarından birine sahip olan RMK, 50 bin DWT ‘a ve 200 metreye kadar gemiler, 80 metreye kadar alüminyum ve çelik süper yatlar, 40 metreye kadar kompozit süper yatlar inşa edebiliyor. 622 çalışanı bulunan şirketin en büyük müşterisi ise Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM). Halen ihale sürecinde olan Havuzlu Çıkarma Gemisi’nin (LPD), ana yüklenicisi olmayı hedeflediklerini söyleyen RMK Marine Genel Müdürü İlhami Can Öz-türk, diğer taraftan, Milgem-S projesi için de SSM’ınca teklif istenen iki tersaneden biri olduklarını ifade ediyor. 60 kişilik bir Ar – Ge ekibine sahip olduklarını söyleyen Öztürk, “2011’de ciromuzun yüzde 1.9 ‘unu Ar-Ge çalışmalarına ayırdık. Geçen yılki ciromuz 243 milyon liraydı. Halen devam etmekte olan askeri projeler hariç üretimimizin tümü ihracata dönük. 2011 yılında 11 milyon Euro olan ihracatımızın 2012 yılında 40 milyon Euro’ya çıkmasını bekliyoruz” diyor. İHA’LAR İLGİYLE BEKLENİYOR Bu alanda faaliyet gösteren Vestel’in savunma grubu şirketleri ise Vestel Savunma Sanayi ve Amerikan L3-Communications ile ortak olduğu Ayesaş. Ayesaş, 20 yılı aşkın süredir Türk savunma sanayine hizmet verirken, Vestel Savunma dokuz yıllık bir geçmişe sahip. JSF (F35) savaş uçaklannın devre kartı tasarım, üretimi ve test alt yapısı, üretim tesisi, sistem mühendisliği ve yazılım gruplarının çalışma alanları ve laboratuvarları, mini ve taktik seviyedeki insansız hava araçlarının Ar-Ge’si ve geliştirilmesi ile yakıt pili çalışmaları için, iki şirketin son beş yılda toplam 40 milyon dolarlık yatırım yaptığı belirtiliyor. Faaliyetlerini Sincan Organize Sanayi Bölgesi, ODTÜ Teknokent, Gebze Tübitak MAM ve tncek Ankara’da yürüten iki şirket, toplam 340 kişiye istihdam sağlıyor. İHA BEKLENİYOR Seri üretim yapılmadığından üretim miktarının hesap edilemediğini söyleyen Vestel Savunma ve Ayesaş Genel Müdürü Aziz Sipahi, Ayesaş’ın üretiminin yüzde 90’ını ABD’ye yönelik yaptığını, önümüzdeki yıllarda Avrupa payının arttırılmasının hedeflendiğini belirtiyor. Lockheed Martin, Skorsky, Boeing, Thales gibi dünyanın en büyük savunma ve havacılık şirketlerine ihracat yaptıklarını kaydeden Sipahi, şunları ekliyor: “Vestel Savunma henüz ihracat yapmıyor. Taktik İHA ürünümüzün silahlı kuvvetlerimizin envanterine girmesini takiben ciddi ihracat şansı * görünüyor. Savunma ve havacılık * alanında yuıt dışında da söz sahibi olmayı hedefliyoruz. Özellikle İHA’ların çok geniş bir yurt dışı pazarı bizim hazır olmamızı bekliyor. Yeni bazı alanlara veya ‘kardeş’ sektörlere girmek üzere araştırmalar, süreçlerimizde yeni iyileştirme çalışmaları da yapıyoruz. Iş hacmimizin yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyoruz.” HABERLEŞME SİSTEMLERİ Netaş da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla savunma iletişim ağının modernizasyonunda önemli rol oynuyor. 2004’ten itibaren askeri alanda önemli yatırımlar yaptıklarını söyleyen Netaş CEO’su Müjdat Altay, savunma iletişimine odaklandıklarını, bu çerçevede Aselsan’ın alt yüklenicisi olarak TSK’nın elektronik, yazılım gibi ihtiyaçlarını karşılamak için yüksek teknoloji ürünleri geliştirdiklerini ifade ediyor. Netaş’ın Ümraniye’deki toplam 95 bin metrakelik tesisleri içinde üretim, test alanları ve 75 Ar – Ge laboratuva-rı yer alıyor. Yaklaşık bin 500 kişiye istihdam sağladıklanm söyleyen Altay, şöyle konuşuyor: “Netaş, Türkiye’nin en büyük Ar -Ge ihracatçısı konumunda. Son 4 yılda, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında, toplam 218 milyon dolarlık yazılım ihracatı gerçekleştirdik. Savunma iletişimi alanında, şu anda sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet veriyoruz. Ancak bu alanda sunduğumuz çözümlerimiz, son dönemde farklı ülkelerin silahlı kuvvetleri tarafından da yakından takip edilmeye başlandı.” SEYYAR HÜCUM KÖPRÜSÜ Türkiye’nin savunma sanayiinde ilk özel girişimlerinden biri olan ve 1989 yılında zırhlı muharebe aracı üretimiyle yola çıkan FNSS ise bugün Avrupa ve Amerikalı savunma ürünleriyle yarışıyor. Yüzde 51’i Nurol Holding A.Ş. yüzde 49’u ise BAE Systems’e ait olan FNSS, balistik yelekler, zırhlı muharebe araçlan ve toplumsal olayları yatıştırmak üzere kullanılan zırhlı, su püskürtmeli, TOMA araçlarını üretiyor. Şirket son olarak geçtiğimiz aylarda seyyar hücum köprüsü de üretti. Bu seyyar hücum köprüsünü 8×8 özellikte üreterek dünyada Almanya’ya kafa tutan FNSS, TSK’nın yanı sıra, ürünlerini Malezya, Suudi Arabistan, Endonezya gibi ülkelere de ihraç ediyor. Nurol Holding CEO’su Uğur Doğan, “Ankara’da 550 kişinin çalıştığı fabrikamızda üretilen ürünlerimiz Amerikalılar’dan geri değil. Bu askeri araçları ihraç ediyoruz” diyor. TABANCA ÜRETİMİ Üretim tesisi Giresun’da bulunan Girsan da, 18 yıldır savunma sanayi alanında faaliyet gösteren bir şirket. Savunma sanayine yarı otomatik tabanca imalatı gerçekleştiren şirket, son olarak yan otomatik yivsiz setsiz av tüfeği geliştirdi. 150 kişiyi istihdam ettiklerini söyleyen Girsan Yönetim Kumlu Başkanı Veysel Cürgiil, firmanın gelişimi hakkında şunları anlatıyor: “Firmamız Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) desteği ile Karadeniz Silah Projesi kapsamında kuruldu. Yıllar içinde emniyet genel müdürlüğü ve TSK başta olmak üzere birçok kamu ve özel kuruluşun tabanca ihtiyacını zorlu ihale testlerini geçerek karşıladık. Polisin ve askerin kadrolu silahı oldu. ABD ve Güney Amerika olmak üzere 40 farklı ülkeye ihracat da yapıyoruz. Ürünlerimizin yüzde 40’ını ihraç ediyoruz. Hafif silah üretmeyi hedefliyoruz.” OTOKAR IN ‘COBRA’SI Türkiye’nin öncü otomotiv şirketlerinden Koç Topluluğu bünyesinde yer alan Otokar da savunma sanayi için çeşitli tiplerde 4×4 arazi tipi araçlar üretiyor. İlk Türk ana muharebe tankı olan ALTAY Projesi’nde de ana yüklenici olarak görev alan şirket, yaptığı taktik zırhlı araç ihracatlan ile uluslararası arenada da adından söz ettiriyor. TSK’nın lider tedarikçilerinden olan Otokar, son olarak Birleşmiş Milletler güçlerinde kullanılmak üzere 12.5 milyon dolarlık Cobra siparişi aldı. Şirket, Cobra tipi taktik tekerlekli zırhlı araçlar ile bu araçların yedek parça, eğitim ve özel ekipmanlarını 2012 yılı ilk çeyreğinde teslim edecek. Cobra, birçok farklı ülkenin silahlı kuvvetlerinin görev ve ihtiyaçlarını karşılayacak özellikleri üzerinde taşıyor.