146 sı e m e ns , s u ltan v e devl et – sav u nma projektörler Sahil Projektörleri – Dağ ve Çöl Projektörleri tarafından alınmasına karar verildi. Komisyon, araştırmasına başladı. Tophane’nin ilgili memuru çağrıldı, tam olarak ne tür silahlar istendiği soruldu. Ordunun elinde hazır bulunan torpidolar 80 kıyye, yani yaklaşık 103 kilogram pamuk barutunu alabilecek büyüklükteydi. Yeni alınmak istenenler ise 250 kıyye, yani 320 kilogram kadar pamuk barutunu taşıyacak kapasiteye sahip, küre şeklinde, yani son teknolojiye göre üretilmiş Projektörler İstanbul Boğazı’nı, dağları ve çölleri aydınlatmak için projektörlere ihtiyaç duyuluyor, başvurulan adres yine Siemens oluyordu. Sahil projektörleri olanlardı. 11 I. Dünya Savaşı’na doğru ilerleyen dünyada stratejik olarak İngiltere Westminster’da bulunan Siemens Fabrikası Müdürü büyük öneme sahip noktalardan biri İstanbul Boğazı’ydı. Bay Easton’dan, Komisyona gelerek bahsi geçen ve şimdiye Savunma tedbirleri kapsamında Boğaz Siemens torpidolarıyla kadar satın alınanlardan daha üstün özelliklere sahip korunuyordu. Ancak 1906 yılına girerken bu tedbir tek başına torpidoları teşhir etmesi istendi. Hem çarpışma hem de kablo yeterli görülmedi. Aydınlatma için projektör temin edilmesine ile ateşlenebilir özellikteki torpidolardan talep ediliyordu. karar verildi. Bunda İmparatorluğun komşularından Rusya’daki Toplu olarak yerleştirildiklerinde hangilerinin çarpışma hareketlilik de etkili oldu. 1905’te Rus İhtilali gerçekleşmişti. sonucu patladığını gösteren sinyal tablolarının da bulunması “Karadeniz Boğazı”nın korunması gerekiyordu. Osmanlıların şartlar arasındaydı. Bu özelliklere sahip üç yüz torpido Karadeniz’e açıldığı için bu adı verdikleri Boğaz’ın geçişinin alınacaktı. Maliyetinin ne kadar olacağı fabrika müdürüne projektörle aydınlatılması kuşkusuz savunmayı daha da soruldu. Üç yüz küre torpido 47. 493 İngiliz sterlinine, yani kuvvetlendirecekti. Avrupa’daki fabrikalarla yazışmalar 52. 242 Osmanlı lirasına Türklerin olabiliyordu. Torpidolara yapıldı. Viyana’dan Siemens ve Paris’ten birkaç fabrika daha konacak ve Siemens’te olmayan pamuk barutunun dumansız İstanbul için projektörleri kendilerinin temin edebileceklerini barut fabrikasında üretilmesi ya da Almanya’daki başka bildirdiler. Bunun üzerine 8 Ocak 1906’da Teçhizat-ı Askeriye fabrikalarından satın alınması seçenekleri Padişah’ın görüşüne Nezareti (Askeri Donanım Bakanlığı) ve Mabeyin Başkitabeti sunulacaktı. (Saray Sekretaryası) her fabrikadan birer projektör satın 12 alınmasına, bu yolla deneme yapılmasına karar verdi. Ardından İstanbul, Çanakkale, İzmir ve Selanik’in muhafazası için bu kararı uyguladılar. Sahil güvenlikte kullanılan doksan 300 adet torpidonun Siemens’ten alımıyla ilgili hazırlanan santimetrelik projektörler, aralarında Siemens’in de olduğu rapor imzalandığında takvimler 7 Ağustos 1897’i bahsi geçen fabrikalardan satın alındı. gösteriyordu. Torpido alım şartlarını içeren anlaşma, 13 Mabeyin Müşiri Gazi Osman Paşa ile Siemens Fabrikası Müdürü Bay Easton arasında yapıldı. Anlaşmaya göre, İstanbul’a teslim edilen torpidoların Siemens’in İstanbul Dağ ve çöl projektörleri acentesinin14 de bulunduğu komisyon tarafından herhangi İktidar erkini elinde tutan monarklar, 1900’lerde domino bir eksiği belirlenir veya kullanılamayacağı anlaşılırsa, etkisiyle tüm dünyayı saran devrimci hareketlerle tahtlarından ürün, eksiklerinin tamamlanması için fabrikaya geri ediliyorlardı. Rusya’daki 1905 İhtilali'nden üç yıl sonra, 1908’de gönderilecekti. Başka bir maddede ise savaş çıkması halinde Binbaşı Enver Bey gibi dağa çıkan İttihatçılar da ihtilal ile geçerli olacak teslimat koşullarına değinilmişti. İmzanın ardından, sekiz 15 ayda torpidoların tamamı Tophane Rıhtımı’nda vapurla teslim edildi. 16 11 BOA, Y. MTV, 164/123, 8/Ra/1315, 20/4/1906. 12 BOA, Y. MTV, 164/123, 8/Ra/1315, 20/4/1906. 13 BOA, Y. MTV, 164/123, 8/Ra/1315, 20/4/1906. 14 Carl Reiser. 15 BOA, Y. MTV, 164/123, 8/Ra/1315, 20/4/1906. Bu madde, İmparatorluğun askeri ihtiyaçları her daim birinci planda tuttuğu gerçeğiyle birlikte, aleyhlerine şekillenen uluslararası konjonktür sebebiyle teyakkuzdaki ruh hallerini de sergiler. 16 BOA, Y. MTV, 164/123, 8/Ra/1315, 20/4/1906. impar atorluk’tan cumhuriyet’e sıemens tarihi II. Abdülhamid’i tahttan indirerek meşruti düzeni ilan ettiler. Hareketlilik İmparatorluk genelinde yaşanmaya devam etti. Osmanlı tebaası olmak artık yetmiyor, her ulus kendi kaderini tayin etmek istiyor, isyanlar genellikle dağa çıkarak gerçekleşiyordu. Karışıklıklar bitmek bilmiyor, diğer yandan sömürge peşinde koşan emperyalist devletler kaynaklarını genişletmek için Trablusgarp (Libya) örneğinde olduğu