BİZİM GEVEZE DER Kİ... 8 EKİM 2017 PAZAR KAKTÜS-KARİKATÜR Hazırlayan: Akdağ SAYDUT ‘Siyasetçiler ve Karikatür’ Mizah yoksa yaşam da yok! n Akdağ SAYDUT Kadıköy Belediyesi ve Karikatürcüler Derneği işbirliği ile hazırlanan “Siyasetçiler ve Karikatür” sergisi 30 Eylül 2017’de Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun katılımıyla açıldı. Sergi 27 Ekim 2017’ye kadar izlenebilecek. Bu karikatürler “Bugün çizilse acaba ne olur?” sorusunu akla getiren sergide, gazete ve dergilerde usta sanatçıların yayınlanmış eserlerinden derlenen 50 kadar karikatür yer alıyor. Siyasi Karikatürler Sergisinde yer alan eserler 1945’den 2000’e kadar uzanan 65 yıllık bir dönemi kapsıyor. O günleri anımsayan, karikatürleri bilen kuşaklar için nostalji, gençler için günümüzdeki siyasi olaylarla bağlantı kurabilecekleri ilginç bir deneyim ve sergiyi izleyen herkes için ise bir tür zaman tüneli gezisi niteliği taşıyor. Demokrasi pratiğinin evrensel normlar çerçevesinde hayata geçirilememesi nedeniyle oluşan kısır döngü, sürekli benzer olayların yaşanmasına yol açıyor. Hep söylenir, karikatür muhalif sanattır. Peki, karikatür kime, neye, niçin muhalefet eder? “İktidara muhalefet” klasik yanıttır. Muhalefete karşı muhalefet olmaz mı? Olağan alışkanlıklar çerçevesinde bu soru absürt kaçar, muhalefete niçin muhalefet yapılsın ki, iktidar da kim varsa sorumlu odur. Bu sorun hep tartışılıp, konuşula gelmiştir. 1970’lerde karikatür ve siyaset ilişkisini anlatmak bağlamında “İnsan nerede bir aksama varsa, oraya odaklanır, onun üstüne gider” şeklinde bir söylem kullanılırdı. Başın ağrırsa başınla, kolun ağrırsa kolunla ilgilenirsin. Bu önermeden yola çıkarak; toplumsal yaşamdaki aksamaların sorumlusu da siyaset ve dolayısıyla siyasi iktidar olur ister istemez! O zaman siyasetin başında kimler varsa, onların söylevleri, demeçleri, uygulama ve eylemleri de karikatürün, aslında bütün sanat dallarının konusu olabilir. İşin aslına bakarsanız, sadece siyasetçiler değil, toplumun her kesimi, içinde bulunduğu toplumsal yapının bir parçası olarak aksaklıkların da ortağı sayılır. Cumhuriyet ve demokrasi süreçlerinde de karikatür, gazete sayfalarında ve mizah dergilerinde gerek siyasal, gerek sosyal olayları ve kısmen de olsa eğlencelik konuları işleyerek yaşamını sürdürmüştür. Bu süreçte siyasal karikatürleriyle Cemal Nadir, Ramiz, Ratip Tahir, Necmi Rıza, Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk, Ali Ulvi, Ferruh Doğan, Bedri Koraman, Nehar Tüblek, Tan Oral adları öne çıkar. Ali Fuat Bey’in kurduğu Karagöz, Yusuf Ziya Ortaç’ın bizzat yönettiği Akbaba ve Oğuz Aral’ın bir gazete köşesinden alıp 500 Bin tiraja kadar yükselttiği GIRGIR mizah dergileri unutulmaz. Siyasetçi ve karikatür arasındaki ilişkiyi yorumlayan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu “Politikacıların karikatürleri geçmişte çizilebiliyordu. Bizim gülen yüzümüzü ortaya çıkaracak, içinde bulunduğumuz gerginlik, sıkıntı ve stresli vaziyetten çıkmamızda bu karikatürlerin ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum. Türkiye mizahı olan bir toplum. Bu gelenek devam edecek” dedikten sonra sözlerini “Mizah yoksa yaşam da yok!” diyerek bitirirken, günün manşetini de vermiş oldu. Gerçekten, karikatür ve mizah geniş anlamda hayatın, hayatı dizayn eden siyaset bağlamında ise siyasetin ve siyasetçilerin gülen yüzüdür. Usta çizerlerin eserlerinden yapılan seçkilerle oluşturulan sergide yer alan karikatürleri izlerken, karikatürcülerin ve siyasetçilerin birbirlerini nasıl ve ne kadar anladıklarına da tanık oluyoruz. Bireysel silahlanma ile özgürlük ve anayasal hak kavramlarının birlikte anılması parodaksal bir sapmadır! ABD’nin Las Vegas kentindeki terör eyleminin psikolojik arka planının, küresel boyuttaki yansımasını Ortadoğu’ye yönelik siyasal tasarımda görmek olanaklıdır!