1990 sonrası mizah dergilerinde mizah dili Mizahı ve hicvi yaratırken kullanılan değişik malzemeler vardır. Şüphesiz bunların en başında gelenlerden biri de dildir. Bunun için, mizahta, hicivde, alayda, yergide, komikte, dile her zaman başvurulmuştur. Durum komiğinde dile başvurulmayabilinir, ama aynı şeyi, zihniyet komiği, düşünce komiği için söyleyemeyiz. Nitekim, günümüz mizah dergilerinde de dilin, mantık, zihniyet, kültür ve düşünce çarpıklıkların' yansıtmak için, yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Mizah dergileri, toplumun her katmanından kişilere yer vermektedir. Bunlar, politikacılar, devlet adamları, sanatçılar, toplumun tanıdığı ünlü kişiler olabileceği gibi, toplumun muhtelif kesimlerinden seçilmiş kimseler de olabilmektedir. Mizahçı, çoğu zaman, bu kişilerin şahsında, toplumun içinde bulunduğu toplumsal ve ekonomik şartları, toplumdaki zihniyet ve kültür çarpıklıklarım, dengesizlikleri eleştirmekte, bunu yaparken de öncelikle çizgi ile dilden yararlanmaktadır. Nitekim dil, kişinin, kültür düzeyini, mantık yapısını, mizacını, dünya görüşünü, çevresini ve olayları algılayış biçimini, tepkilerini, hangi toplumsal katmandan geldiğini ortaya koyabilecek en güçlü araçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer iki kişi "göz göze gelmek" yerine "lens lense" geliyorsa, ya da şahsın lâkabı "Aracman Necla" ise, "lens lense" gelen kişilerle, Aracman Necla'nın kişilikleri hakkında az çok bir fikir sahibiyiz demektir. Kişi, ister bilinen isterse muhayyel birisi olsun, mizah konusu olabilmesi için, düşüncesinin veya zihniyetinin mutlaka çarpık olması gerekmemektedir. Eğer, mizahçı, eleştirilen kişinin düşüncesini veya tavrını beğenmiyorsa, genellikle, dilini çarpıtarak vermekte, hedef kişinin zihniyetini ve düşüncesini, kullandığı dil aracılığı ile gülünç duruma düşürmeye çalışmaktadır. Bunun yanında, alaya alınan, hicvedilen, gülünçleştirilen kişilere doğrudan hücum yerine, hem çarpıtılan ismin doğurduğu çağrışım komiğini kullanmak, hem de muhtemel bir tepkiyi bertaraf etmek için, şahıs isimleri, kendi yazımlarının dışında ve komik çağrışımlar yapacak biçimde de yazılabilmektedir. Hatta, yazarlar, zaman zaman kendi isimlerini de alaya almakta ve böylece, eleştirilerini kendileri aracılığı ile topluma yöneltme yolunu seçmektedirler. Şahısların konuşmalarında, konuşma diliyle mahallî ağızlarda oldukça geniş yer verilmekte, bunu verebilmek için de hem ses hem biçim değişikliklerine gidilmektedir. Bu konuşma biçimleri verilirken, yazım kurallarının dışına çıkılmakta ve konuşmayı yansıtacak yazım biçimlerine başvurulmaktadır. Mahallî ağızlar ve günlük konuşmalar yanında, yeni kelime türetimlerine, tevriyeli kullanımlara, komik çağrışım yaratacak kullanışlara da oldukça sık ver verilmektedir. Mizah dergilerinde, konuşma dilinin, yaygın bir şekilde yansıtıldığını da görüyoruz, Bunlar, çoğu zaman, sokakta işitebileceğimiz konuşma özellikleridir. Konuşma biçimleri mizah konusu olan bu kişiler arasında, aydınından cahiline, köylüsünden şehirlisine, delikanlısından bıçkınına her türlü insan tipine rastlamak mümkündür. Bazen bu konuşma dili, yaygın bir konuşma da olmayabiliyor. Mesela, "Kardiş Kardliş bakar mısın bi saniye? ifadesindeki 'kardiş", doğrudan doğruya, konuşan kişiyle ilgili bir ifade biçimidir. Bu söyleyiş biçimi, ne edebi dili, ne de belli bir bölge ağzını yansıtır. Bu ifade tarzı, kibarlaşmak isteyen, ama bunu abartarak yapan bir kimsenin konuşma tarzıdır. Mizahçının bu ağız özelliklerini vermekteki asıl amacı, elbette, mizaha konu olan kişilerin ağız özelliklerini yansıtmak, onları, kendi doğal konuşmalarıyla vermek değil, mizah konusu olabilecek hususları dil aracılığı ile vermektir.