Belemedik, Adana ilinin Pozantı ilçesine bağlı bir köydür. Belemedik Yaylası, zengin doğa manzarası ile tamamen bakir durumdadır. Ayrıca I. Dünya Savaşı'nda burada görev yapan Alman personelin kullandığı yapılar ve mezarlık mevcuttur. Çakıt Suyu kıyısında kurulmuş Belemedik'te taş ve ahşaptan yapılmış yayla evlerinde konaklanmaktadır. Yaban hayatı yönünden hayli zengin olan yörede yabankeçisi, yabandomuzu ve yırtıcı kuşlar gözlemlenebilir. Köydeki anıt çınar ağacı 200 yaşındadır Taşdurmaz Vadisi, Hacıkırı Yolumuz, Toros Tünellerine ve yeryüzündeki coğrafi oluşumların belki de en etkileyici örneklerinden olan vadilere uzanacak, Çakıt Vadisine diğer adı ile Taşdurmaz Vadisine. Toros Tünellerinin komşusu olan bu etkileyici vadiden bahsetmeden önce demiryolu projesine, Toros Tünellerine ve yapılış sürecine değinecek olursak; rakipleri İngiltere ve Fransa karşısında üstünlük elde edebilmenin ancak petrol yataklarına ulaşarak mümkün olacağını düşünen Almanya, Irak ve Arap petrollerine ulaşmak için Bağdat-Hicaz demiryolu projesini geliştirmiş ve Osmanlı Devletine sunmuştur. Almanya’nın 2.Abdülhamid ile yapmış olduğu görüşmeler sonucu 1888 yılında mutabakata varılmış ve antlaşma imzalanmıştır. Bu gelişmelerin hemen akabinde Alman İmparatoru 2.Wilhelm’in talimatı ile devlet bankası olan Deutche Bank finans desteğini açıklamış ve Alman hükümeti bu finans desteğinin yanında demiryolu inşaatını Philipp Holzmann, Krupp ve Siemens firmalarından oluşan bir konsorsiyuma vermiştir. O zamanlarda Avrupa’nın en büyük inşaat firması olan Philipp Holzmann tünel işlerini, Siemens elektrik tesisatı işlerini, Krupp firması ise ray döşeme işlerini üstlenmiştir. Proje 1940 yılında tamamlanır ve projenin en zorlu olan bölümü Toros Tünelleri kısmı tam 20 yıl sürmüştür. Bu da yaklaşık olarak projenin yarı süresine denk gelir. Toros Tünelleri inşaatı zamanında en uygun yer olarak Belemedik Köyüne şantiye kuran Almanlar sadece şantiye değil okul, kilise, hastane, cami ve hamam da inşa etmişlerdir. Günümüzde bu yapıların sadece kalıntıları mevcuttur. İlk elektrik üretimi de Çakıt suyundan faydalanılarak tren yolu projesi zamanında Almanlar tarafından yapılmıştır. Bunlara ilave olarak Çakıt Vadisi içerisinde demiryolu inşaatı sürecinde çeşitli sebeplerden dolayı vefat eden çalışanlara ait Alman Mezarlığı da bulunmaktadır. Hacıkırı-Belemedik istasyonu arası, projenin en zorlu yeri olan Toros Tünelleri inşaatının kendi içinde de en zorlu kısmına tekabül eder. Çünkü bu iki istasyonun arası 15 km. olup neredeyse tamamı da tünellerden oluşur. 15 km. olan bu iki istasyon arasında toplam 12 adet tünel bulunur ve bu tünellerden en uzun olanı da 3850 metredir. Bu tünellerde işçilerin çalışabilmesi, taşınabilmesi için Almanlar Belemedik tarafından güneye(Adana yönüne) yani Hacıkırı tarafına doğru Çakıt Vadisi yamacından hatta bazı yerlerde de tüneller açarak stabilize yol yapmışlardır. Bu yol günümüzde hala mevcuttur ve vadiyi gezmek isteyenler için bulunmaz bir nimettir desek abartmış olmayız. Belemedik ismi ise rivayetlere göre şu vaka neticesinde meydana gelmiştir; işçiler Hacıkırı tarafından(Adana tarafından) ve Belemedik tarafından(Ankara tarafından) ellerinde kazmalarla tüneli kazmaya başlarlar ve ortada buluşup tünel inşaatını sonuçlandırmayı planlarlar. Fakat işler planladıkları gibi gitmez, ortada buluşamazlar ve akabinde “bilemedik” derler. Zaman içinde de bu Belemedik olmuş köyün adı da Belemedik kalmıştır. Tren ile Adana’dan Ankara yönüne doğru giderken Hacıkırı (Kıralan) tren istasyonuna girmeden önce istasyonun yaklaşık 500 metre gerisinde Dünya’nın o zaman içinde yapılmış en müthiş, heybetli demiryolu köprüsüne rastlamaktayız. Bugün de ilk yapıldığı kadar sağlam olan ve günümüzde trenlerin hala kullanmaya devam ettiği bir asırlık Alman(Varda) Köprüsü bir diğer adı ile Hacıkırı Köprüsü 99 metre yükseklikte, 210 metre uzunluğundadır. Köprüyü Almanların inşa etmesi hasebiyle ismi Alman Köprüsü olmuştur. Depremler neticesinde de sağlamlığından ödün vermeyen, 4 ana ayak üzerine kurulu olan Alman Köprüsü 1907 yılında başlanarak 5 yıl sonunda 1912 yılında bitirilmiştir. Bağdat-Hicaz demiryolunun en önemli ayağı olan Alman Köprüsünün yapımında 21 işçi ve 1 Alman mühendis ölmüştür. Çıplak gözle görmeniz şiddetle tavsiye olunur. Bu kadar azametli ve güzel bir köprü olmasına rağmen bulunduğu konumun kara yolu ulaşımına pek olanak sağlayamadığı ve de tanıtımının çok fazla yapılamadığı için Türkiye’de çoğu kimse bu köprünün varlığından bihaberdir hatta çoğu Adanalı da bu durumdadır desem bir Adanalı olarak mübalağa etmiş olmam. Köprünün fotoğraflarını ilk defa gören insanların tepkileri genel itibariyle bu köprü Türkiye’de mi şeklinde olmaktadır. Adana’dan tren ile Pozantı’ya (Ankara yönüne) gittiğiniz durumda Hacıkırı ile Belemedik tren istasyonları arasında bulunan 12 adet uzun tünelin birinden çıkıp diğerine girerken, ki bu süre yaklaşık üç veya dört saniyedir, sağ tarafınızda muazzam Çakıt Vadisini görebilirsiniz. Bizzat kendimden de tatbik ettiğim üzere yolcuların da karşılaştıkları bu manzara karşısında göz bebeklerinin büyümesi, ürpermeleri kaçınılmazdır. Toros Tünellerinin yanı başında bulunan doğa harikası olan bu vadi, Adana il sınırları içerisinde, Akdeniz bölgesi ile İç Anadolu bölgesinin kesiştiği çizgi dolaylarındadır. İsminin Çakıt Vadisi olmasının sebebi tam ortasından Çakıt suyunun geçiyor olmasıdır. Çakıt suyunun gözü, hepimizin bildiği belki de birçoğumuzun zamanın sıcak bir aralığında içmiş olduğu Hayat Su’yunun üretilmek için kullanıldığı gözdür. Göz ve Hayat Su’nun fabrikası Adana’nın Pozantı ilçesindedir. Şekerpınarı diye isimlendirilen gözden çıkan su, kıvrıla kıvrıla Pozantı’yı geçip Belemedik Köyüne ve belki de yolculuğunun en zor yeri olan Çakıt Vadisinden de geçerek Seyhan Baraj Gölüne ulaşmakta, devamında da Akdeniz’e dökülmektedir. Vadinin bir diğer ismi olan Taşdurmaz isminin sebebi ise v harfi şeklinde olan vadinin yamaçlarında bulunan taşların yuvarlandıkları takdirde durabilecekleri en son noktanın vadinin ortasından geçen Çakıt suyu olmasıdır. Aynı zamanda vadinin dip noktası ve tek düzlük alanı da Çakıt suyu diyebiliriz. Bu sebepten Çakıt suyu içersinde vadi yamaçlarından aşağı yuvarlanmış büyük taşlara rastlamakta ve bu da suyun yönünün daha da kıvrılmasına sebep olmakta. Karayolu ile gidip görmenin çok zor olduğu bu vadiye ancak stabilize yollardan geçerek ulaşabilir ve de vadinin büyük bir kısmını da ancak yürüyerek vasıta kullanmadan kat edebilirsiniz. Ama bu zorluklara rağmen gitmekten kesinlikle pişman olmayacağınız güzellikte bir vadidir. Karayolu kullanılacak ise Pozantı’dan ulaşımı daha rahat olan vadiye bir diğer ulaşma olanağı ise tren yolu kullanılarak Belemedik istasyonunda inmek olacaktır. Vadiyi gezerken yanı başında bulunan ve insanı hayrete düşüren, o yıllarda bu dağlık yere bu tünelleri nasıl yapmışlar dedirten uzun Toros Tünellerine de göz atma şansınız vardır. Tünellerin içine çok fazla girmemeniz tavsiye olunur çünkü halen tren ulaşımına açıktır. Vadinin dikkat çeken diğer bir özelliği ise yürüyüş turlarına uygun durumudur. Yaz aylarında Dünya’dan bir müddet sıyrılmak ve tünellerin tarihi kokusunu almak istiyorsanız Çakıt Vadisi herkese tavsiye olunur.