01/01/2010 – 31/03/2010 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPORU BU RAPOR EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ KAMUYU AYDINLATMA AMACIYLA DÜZENLENEN YÜKÜMLÜLÜKLERİ KAPSAMINDA DÜZENLENEN BİR BELGE OLUP, EMEKLİLİK ŞİRKETİNİN MERKEZİ, BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİ, ŞUBELERİ, TEMSİLCİLİKLERİ VE İNTERNET SİTESİNDE GÜNCELLENMİŞ OLARAK KATILIMCILARIN İNCELEMESİNE SUNULMAK VE KATILIMCININ TALEP ETMESİ HALİNDE ÜCRETSİZ OLARAK KENDİLERİNE VERİLMEK ÜZERE YETERLİ SAYIDA HAZIR BULUNDURULUR. 1 GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 3 AYLIK RAPORU Bu rapor Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonu’nun 01/01/2010-31/03/2010 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş üç aylık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. BÖLÜM A: 01.01.2010-31.03.2010 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 2008 yılında dünya ekonomilerini sarsan finansal krizin etkileri ülkeler açısından farklı süreçler izleyerek devam etmektedir. ABD’de türev piyasalarla başlayan kriz, 2009’da FED’in verdiği kararlar ve etkin piyasa yönetimi mekanizmalarının çalıştırılması ile ABD piyasalarında derinleşmeden kontrol altına alınmıştır. 2009 yılı son çeyreğinde ise krizin merkezi ABD’den Avrupa’ya taşındı. 27 üyeli AB ekonomisi 2009 dördüncü çeyrekte çeyreklik bazda %0,1 büyürken, yıllık bazda %2,3 oranında küçüldü. Özellikle Avrupa’da Yunanistan’la başlayan krizin Avrupa’nın diğer ülkelerine sıçrayacağı korkusu, tüm dünyayı ürkütmeye devam ediyor. Yunanistan krizinin Avrupa’nın diğer ülkelerine sıçrama ihtimali tüm dünyayı tedirgin ederken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s, Yunanistan’daki borç krizinin etkisinin, Portekiz, İtalya, İrlanda ve İngiltere gibi ülkelerdeki bankalara yayılabileceği uyarısında bulundu. Bu ülkelerin borçlarını ödeyememe yani temerrüde düşme riski ise piyasaları vuran ana neden. Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya’nın 2010 ve 2011’de ödemeleri gereken borç tutarı 778 milyar 260 milyon euro seviyesinde. Bu büyüklük dünya finansal piyasalarında olumsuzluk yaratmaya ve tüm piyasaları tedirgin etmeye devam ediyor. Türkiye ise global piyasalardaki dalgalanmaya rağmen güçlü finansal yapısını korumaya 2010 ilk üç ayında da devam etti. Bunun en önemli göstergelerinden birincisi, 26 Ocak 2010 tarihinde Türkiye Hazine’sinin gerçekleştirmiş olduğu 10 yıl vadeli tahvil ihalesidir. Bu 10 yıllık TL ihalesinin önemi ilk defa Türkiye Hazinesi tarafından 10 yıllık bir referans faizin olmasının sağlanmış olmasıdır. Diğer önemli gösterge ise; 30 yıllık euro tahvil ihracında gerçekleştirilen 2 Milyar dolarlık yüklü satıştır. 5 Ocak’ta gerçekleştirilen bu işlem gelişmekte olan ülkeler tarafından bu 2 vade de yapılan en yüksek tutarlı işlemdir. Ayrıca 2005 Ocak Ayı’ndan itibaren T.C. Hazinesi tarafında yapılan en yüksek eurobond ihracı olmuştur. 2010 yılının ilk aylarında yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Fitch’in ardından Moody’s ve Standard & Poor's’un arka arkaya Türkiye’nin kredi notunu arttırması olmuştur. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin pozitfif olarak dünya piyasalarındaki krizden ayrıştığına dair yorumların daha belirgin şekilde telafuz edilmesini sağladı. Türkiye ekonomisine detayda baktığımızda ise büyüme rakamlarını ilk olarak değerlendiriyoruz: 2009 yılı son çeyrekte, %6,0 ile beklentilerin üzerinde büyürken, 2009 genelinde de önceki çeyreklere ilişkin revizelerle %4,7 ile beklentilerin altında daraldı... 2009 yılı dördüncü çeyrek büyüme ve Şubat ayı sanayi üretimi verileri, ekonomide stokların hızla toparlandığını ve özel tüketimin istihdam piyasasındaki sorunlara rağmen hızlı arttığını göstermektedir. İlk çeyrekte stokların büyümeye %8 civarında katkı yapacağı hesaplanmaktadır. Tüketimdeki gibi bir toparlanma olmamakla birlikte yatırım harcamaları da, dış talebe ilişkin belirsizliklere rağmen, baz etkisiyle artmaktadır. Bu durum 2010’un ilk çeyreğinde çift haneli bir büyüme olabileceğinin sinyallerini veriyor. Ancak hem Türkiye hem de dünya ekonomisine ilişkin belirsizliklerin sürmesi büyüme üzerinde özellikle yılın ikinci yarısında risk oluşturduğuda dikkat çekiyor. IMF, son gelişmeler ışığında, 2010 yılı büyüme tahminini dünya ekonomisi için %3,9’dan %4,2’ye, Türkiye ekonomisi için de %3,7’den %5,2’ye yükseltmiştir. Dünya ekonomisine ilişkin beklentilerin iyileştirilmesine paralel olarak, özel tüketim ve stoklardaki toparlanma, 2010’un ilk yarısında %10’a yakın bir büyüme olabileceğini gösteriyor; fakat baz etkisinin azalması ve kriz döneminde alınan genişlemeci politikaların etkisinin azalması ile dünya ekonomisinde ve buna bağlı olarak Türkiye ekonomisinde ikinci yarıyılda yavaşlama görülebileceği tüm ekonomist raporlarında beklenti olarak dikkat çekiyor (hatta dördüncü çeyrekte, 2009’un son çeyreğindeki %6’lık büyüme nedeniyle, eksi büyüme bile olabileceği belirtiliyor). İlk ve ikinci yarıyıldaki bu farklı büyüme hızlarına rağmen, Türkiye’de 2010 yıllık büyümesinin %5’ler civarında olması da tahminler arasında yer alıyor. Mart ayı itibariyle TÜFE yıllık olarak %10.13’ten %9.56’ya düştü, böylece tekrar tek haneli rakamlara inilmiş oldu. ÜFE’de ise Mart ayında üretici enflasyonu (ÜFE) %0.7'lik beklentilerin üzerinde %1.94 arttı. Böylece yıllık ÜFE Şubat'taki %6.8'den Mart'ta %8.6'ya beklentilerindeki yükseldi. Enflasyon artışların genel raporunda fiyat Merkez hareketlerinde Bankası, bozulmaya enflasyon yol açıp açmamasının önemli olacağını vurguladı. Mart ayından sonra, Nisan ayında da bu 3 baskının devam etmesi, beklentilerdeki bozulmanın, fiyat hareketlerine yansımasını göstereceği için kritik öneme sahip olacak. 2010 ilk çeyrekte dikkati çeken finansal gelişmeleri yukarıdaki gibi özetleyebiliriz, Türkiye’nin finansal gücüne rağmen Avrupa’da derinleşmeyle başlayan krizden bağımsız olarak hareket etmesi mümkün olmayacaktır. 2010 yılında uero/dolar paritesi başta olmak üzere, tüm para ve sermaye piyasalarında gelen haberler, her gün yeniden piyasalarda fiyatlamanın önemini tekrar tekrar vurgulayacaktır. BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER İlgili dönemde, fonun faaliyet gösterdiği piyasanın ve ekonominin genel durumuna ilişkin bilgileri, fonun performans bilgilerini ve varsa dönem içinde yatırım politikalarında, izahname, fon içtüzüğü gibi kamuyu aydınlatma belgelerinde, katılımcıların karar vermesini etkileyecek diğer konularda meydana gelen degişiklikleri içeren “fon kurulu faaliyet raporu” raporun ekidir. BÖLÜM C: BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMİŞ MALİ TABLOLAR Bağımsız denetim sonuçlarına göre Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonunun 01/01/2010-31/03/2010 döneminde varlıkları Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde saklanmaktadır. Fon portföyünün değerlenmesi, fonun net varlık değerinin ve birim pay değerinin hesaplanması işlemleri, 28/02/2002 tarihli ve 24681 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri ve Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonunun içtüzük hükümlerine uygunluk arzetmekte; sözkonusu mali tablolar, fonun 31/03/2010 tarihindeki gerçek mali durumunu ve bu tarihte sona eren hesap dönemine ait gerçek faaliyet sonucunu, mevzuata ve bir önceki hesap dönemi ile tutarlı bir şekilde uygulanan genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak doğru bir biçimde yansıtmaktadır. Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonunun iç kontrol sistemi, Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen asgari esas ve usulleri içermektedir. 31/03/2010 tarihli Bilanço (TL) Varlıklar (+) Borçlar (-) 210.655.653,87 589.629,71 Fon Toplam Değeri 210.066.024,16 4 31/03/2010 tarihli Gelir Tablosu (TL) Gelirler Toplamı Giderler Toplamı 20.459.177,00 16.521.551,00 Gelir Gider Farkı 3.937.626,00 31/03/2010 dönemine ait bağımsız denetimden geçmiş bilanço ve gelir tablosu ekte bulunmaktadır. BÖLÜM D: FON PORTFÖY DEĞERİ-NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI FON PORTFÖY 31/03/2010 DEĞER TABLOSU KIYMET TÜRÜ Devlet Tahvili Nominal Değer Vade Tanımı Rayiç Değer (TL) 50.000 TRT230610T13 49.226,25 15.200.000 TRT031110T10 14.570.684,06 12.300.000 TRT020211T11 11.568.001,73 10.000.000 TRT110511T17 9.191.014,22 16.000.000 TRT030811T14 14.370.835,57 1.000 TRT260912T15 1.105,27 10.000.000 TRT090113T13 10.395.515,43 Hisse Senetleri 18.484.483,22 79.804.525,61 Ters-repo 10.083.515 TRB280710T17 4.235.670 TRT090113T13 4.000.712,33 10.251.725 TRT140410T16 10.001.780,82 464.360 TRT180810T18 TOPLAM 9.501.691,78 466.077,88 163.921.170,99 NET VARLIK DEĞERİ 31/03/2010 TABLOSU TUTARI (TL) 1.Fon Portföy Değeri 163.921.170,99 Hazır Değerler (+) 7.027.474,61 Alacaklar (+) - T1 39.707.008,27 541.920,06 - T2 38.859.735,56 - Diğer Alacaklar 305.352,65 Borçlar (-) 589.629,71 - T2 194.000,00 - Yönetim Ücreti 339.486,97 - Diğer Borçlar* 56.142,74 2.Net Varlık Değeri 210.066.024,16 Dolaşımdaki Pay Sayısı 6.683.564.968,666 5 3.Birim Pay Değeri 0,031430 Diğer Borçlar *:Tahvil borsa payı + bağımsız denetim ücreti karşılığından oluşmaktadır. BÖLÜM E: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Büyük buhranla karşılaştırılan kriz sonrası yılda toparlanan hisse senedi piyasaları yılın ilk çeyreğinde de başarılı performanslarını sürdürmeye devam ettiler. Dünya genelinde uygulanan negatif faiz politikalarının ekonomileri toparlanma sürecine sokacağı beklentisi yatırımcıları faiz getirili yatırım araçları yerine daha riskli yatırım araçlarına yatırım yapma konusunda teşvik ediyor. Faiz hadlerinin düşüklüğü ve uygulanan destekleyici politikalar bir taraftan da düşük maliyetli , bol fonlama kaynaklarının oluşmasına neden oluyor. Likiditenin yeniden zirve yapmasıyla birlikte emtialar ve hisse senetleri yatırımcılar için en gözde yatırım araçları oldular. Piyasalar açısından toparlanma sinyalleri alınırken bu dönem içerisinde risklerin bir miktar da olsa transforme olduğu ve yer değiştirdiği görüldü. Açıklanan ve sağlanan olağanüstü destek paketleri ve önlemleri bankacılık sektörü ve şirketlerin kendi ayakları üzerinde tutunmasına yardımcı olsa da artan kamu açıkları yatırımcıların buralarda oluşabilecek risklere dikkat etmesine neden olacaktır. Yunanistan, Portekiz ve İspanya’ya ilişkin kaygıların yılın ilk çeyreğinde piyasaları olumsuz yönde etkileyen en önemli gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Artan kamu borçlarına ilişkin kaygıların yakın bir zaman içerisinde ortadan kalkamayacağı, risk algısını bozabilecek en önemli gelişmelerden bir tanesi olabileceği ve faizlerde yukarı yönlü baskıların oluşmasına neden olabileceği öngörülebilir. Varolan bu risklere karşın geride bıraktığımız yılın ilk çeyreği yatırım iklimi açısından olumlu bir seyir izledi. Bu dönem karşılaştırma ölçütü üzerinde pozisyon taşıyarak hisse senedi getirimizi artırmayı hedefledik. Diğer tarafta bono poziyonumuzun vadesini uzun tutarak düşen faiz ortamında getiriyi arttırmayı hedefledik. 31.12.2009-31.03.2010 tarihleri arasında fon getirisi %0,88 olarak gerçekleşmiştir. Fon’un, Fon Portföy yapısı/ yönetim stratejisi karşılaştırma ölçütü kullanmaya elverişli olmaması nedeniyle karşılaştırma ölçütü belirlenmemiştir. 6 BÖLÜM F: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER i. Hisse Senetleri : 0,001 ii. Borçlanma Senetleri : 0,00002 iii. Ters Repo İşlemleri: iv. O/N : 0,00001 Vadeli : 0,00001*repo süresi Yabancı Menkul Kıymetler: Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların Senelik Olarak Fon Net Varlık Değerine Oranı Aşağıda fondan yapılan harcamaların 3 aylık tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır. Gider Türü Ortalama Fon Net Varlık Değerine Oranı Fon İşletim Ücreti 0,0049 Aracılık Komisyonları 0,0022 Diğer Fon Giderleri 0,0002 Toplam Harcamalar 0,0074 Söz konusu oranlar gerçekleşenler üzerinden hesaplanmıştır. Fonun 2010 3 aylık döneminde; içtüzük ve izahname değişikliği nedeniyle yapılan noter ve tescil masrafları fon mal varlığından karşılanmıştır. Uzun Dönemde Giderlerin Etkilerini Açıklayıcı Örnek Bu örnek Fon’a yapılan yatırımın maliyetinin diğer fonlarla karşılaştırılabilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu örnekte aşağıda belirtilen süreler boyunca Fon’a 1 milyar TL yatırıldığı ve belirtilen süre sonunda fondan çıkıldığı varsayılmaktadır. Ayrıca örnekte Fon’un yukarıda yer alan gider oranlarının değişmediği ve Fon’un senelik getiri oranının %10 olduğu varsayılarak tahmini maliyetler aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Gerçek maliyetler aşağıdaki tahmini tutarlardan daha az ya da fazla olabilecektir. 1 Sene 2 Sene 5 Sene 10 Sene 30,01 TL 65,12 TL 208,03 TL 626,80 TL 7 EKLER: 1. Fon kurulu faaliyet raporu 2. Bağımsız denetimden geçmiş fon bilanço ve gelir tabloları 3. Bağımsız denetim raporu 4. Bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tabloları 8