TBMM B:53 23 . 1 . 2008 KEİ kurulduğu günden beri, Karadeniz`in

advertisement
TBMM
B:53
23 . 1 . 2008
O: 3
KEİ kurulduğu günden beri, Karadeniz'in her yanı, Kafkasya ve Avrupa arasında petrol ve enerji
hatları açısından stratejik koridor olmasına rağmen, petrol harici ticareti üye ülkeler arasında yete­
rince geliştirememiştir. Bu Karadeniz koridoru, tarihi ipek yolunun geçtiği yerdir. Geçmiş tarihte
büyük olaylara ve ekonomik faaliyetlere şahit olan bu yol, tekrar faaliyete geçmeli ve beraberinde de
istikrarı getirmelidir.
Bu noktada, KEİ büyüyerek, ticareti kolaylaştırıcı, arttırıcı mekanizmalar geliştirilmelidir.
KEİ bölgesinde ekonomik iş birliği ve ticaret hacminin yeterince gelişmesini engelleyen Güney
Osetya, Abhazya, Yukarı Karabağ sorunları mutlaka ama mutlaka çözümlenmelidir. 21'inci yüz­
yılda, Avrupa'nın ortasında, Balkanlarda yaşanan, insanların acımasızca birbirine saldırıp katliam
yapmaları bu bölgelere değerli arkadaşlar, unutulmamalı ve beraberinde de önlenmelidir.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatında donmuş, çözüm bekleyen sorunların çözümünde,
AGİT gibi, bölgede, aktif rol oynayabilir. Bu kuruluşlarla yakın iş birliği içerisinde olunmalıdır. Bal­
kanlarda, Kafkasya'da hâlâ çözülmeyen, üzerinde durulması gereken birçok sorun olduğu da unu­
tulmamalıdır.
Karadeniz Bölgesi öyle ya da böyle küresel ekonomiyle bütünleşmiş olacaktır. Avrasya'nın bir
ucunda Avrupa Birliği ülkeleri, diğer ucunda ise büyümenin lokomotifi olan Çin vardır. Türkiye ve
Karadeniz bölgesi bu gelişmelerin de tam ortasında bulunmaktadır. Kafkaslar, Balkanlar, Rusya ve
Türkiye dörtgeninin ortasındaki Karadeniz havzasında etkin olan güç Avrasya'nın ve hatta Ortado­
ğu'nun kontrolünde büyük bir ivme kazanacaktır. Enerji kartını iyi kullanan bir Türkiye'nin açılımı
bölgeye denge, istikrar ve beraberinde de güç getirebilir.
KEİ, Arnavutluk'tan, Sibirya'dan, Ukrayna ve Rusya'ya kadar uzanan 370 milyon insanı içeri­
sine alıyor. Güneydoğu Avrupa, Balkanlar ve Kafkasya ülkelerini kapsayan geniş bir coğrafyada Tür­
kiye'nin önceliğinde kurulmuş bir iş birliği örgütüdür. Ancak Türkiye'de bu örgüt hiç ama hiç doğru
dürüst tanınmıyor. Medya kuruluşları, bu teşkilatın çalışmalarını kamuoyuna ciddi bir şekilde du­
yurmuyorlar. Türk kamuoyunun ilgisini, KEİ üzerine mutlaka çekmeliyiz. Bu örgüt tarafından dün­
yaya barış mesajları, birlik mesajları anlatılabilecek iken, biz bunu hiç kullanamamışız. Bu konularda
Hükümetimize de çok önemli görevler düşmektedir.
Halbuki, KEİ, Türklerin yaptığı, dünyaya büyük Atatürk'ün söylemi olan "yurtta sulh, cihanda
sulh" sözünü anlatabileceği de beraberinde tek kuruluştur. Bu kuruluş vasıtasıyla, Türkiye'den bütün
dünyaya barış, demokrasi, dayanışma mesajları da yansıtılabilir.
Türkiye, coğrafi konumu, tarihî gerçekleriyle Balkanların, Orta Doğu'nun, Kafkasların en güçlü
ve belirleyici rolü olabilecek tek ülkesidir. Buradaki pozitif enerji, dünya kamuoyuna barış mesajları
verirken, bölgenin mevcut potansiyelinden dolayı, iş birliği ve ekonomik gelişmeleri de beraberinde
getirecektir.
KEİ'nin kurulduğu yıllar Sovyetler Birliği'nin dağılma yıllarında olmuştur. Türkiye tarafından
ortaya atılan bu kuruluş fikri, dönemin istikrarsızlığı ve belirsizlikleri karşısında yapıcı, toplayıcı ve
gerçekçi bir adım olarak ortaya çıkmıştır. Bu örgüt vasıtasıyla Türkiye tarafından stratejik boşluk
doldurulmaya çalışılmıştır.
Bu örgüt, birbirleriyle anlaşmazlık içinde bulunan, hatta, aralarında diplomatik ilişki bile bu­
lunmayan birçok ülkeyi birlikte yaşamaya ve beraber çalışmaya alıştıran bir iş birliği platformu oluş­
turmuştur. Birbirlerini tehdit eden birçok ülke aynı masa etrafında beraber oturmuşlar ve birçok
konuyu da bu örgüt vasıtasıyla görüşmüşlerdir. Karadeniz bölgesinin KEİ sayesinde daha güvenli
hâle gelmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
-855-
Download