İstanbul Üniversitesi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ 20-21 Ocak 2016 • 09:30-18:00 İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi turkeyses.net/atolye atolye@turkeyses.net 0212 4400000/15809 Sosyoloji Bölümü Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı 20-21 Ocak 2016 Bildiri Özetleri Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlı bir toplumsal değişim yaşanmakta; iktisadi, siyasi ve sosyal yapılar değişmekte ve bunlara bağlı olarak sosyal tabakalaşmada da önemli değişimler gerçekleşmektedir. Bütün toplumsal katmanlarda yaşanan değişimlerin en dramatik olanı orta sınıfların yaşadığı dönüşüm olarak görülebilir. Fordist-kalkınmacı dönemin yerleşik orta sınıfı günümüzde hayli değişken ve giderek daha parçalı bir hâl almaktadır. Sosyal hareketliliğin çok yoğun olduğu bu toplumsal katman, bir taraftan yukarıya, diğer taraftan da yoğun bir biçimde aşağıya doğru bir hareketlilikle yeni biçimlere bürünmektedir. Dolayısıyla orta sınıfların değişimini sosyal hareketlilikle birlikte ele almak, meselenin farklı yönleriyle (pek ele alınmayan bu boyutuyla) derinlikli bir biçimde, tartışılmasına zemin hazırlayacaktır. Dahası Türkiye’nin göç, eğitim ve girişimcilik ile oluşmuş kendine mahsus sosyal hareketlilik dinamiklerinin hızlı bir biçimde farklılaştığı, içinde yaşamış olduğumuz dönemde, orta sınıflaşmanın yeni dinamiklerinin anlaşılması için de konunun bu veçhesiyle ele alınması mevcut çalışmalara ciddi katkılar sağlayacaktır. Detayları bu kitapçıkta yer alan “Sosyal Hareketlilik ve Orta Sınıflar” çalıştayında çok sayıda uzmanın katılımıyla konu farklı yönleri ile ele alınacak ve ortaya çıkan fikirler meselenin yeni boyutlarıyla araştırılmasına vesile olacaktır. 1 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Düzenleme Kurulu Doç. Dr. Yunus Kaya, İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Yücel Bulut, İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar, İstanbul Üniversitesi (Başkan) Yrd. Doç. Dr. Ayşen Şatıroğlu, İstanbul Üniversitesi Danışma ve Bilim Kurulu Prof. Dr. Abdulkerim Sönmez, Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa, Marmara Üniversitesi Prof. Dr. İsmail Coşkun, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Suna Başak, Gazi Üniversitesi Prof. Dr. Tayfun Amman, Sakarya Üniversitesi Doç. Dr. Ahmet Zeki Ünal, K. Mehmetbey Üniversitesi Doç. Dr. Cengiz Yanıklar, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Doç. Dr. Gül Özsan, İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Mahmut Hakkı Akın, Necmettin Erbakan Üniversitesi Doç. Dr. Oya Okan, İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Yunus Kaya, İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel, İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Yücel Bulut, İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ayşen Şatıroğlu, İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar, İstanbul Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Yılmaz Şener, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sekreterya Arş. Gör. Serdar Nerse, İstanbul Üniversitesi Arş. Gör. Seran Demiral, Işık Üniversitesi Tasarım | Furkan Selçuk Ertargin Baskı | Limit Ofset. 2 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı 20 Ocak 2016 Çarşamba 09:30-10:30 Kayıt ve Açılış 10:30-12:30 BIRINCI OTURUM Gül Özsan, Kentsel Mekânın Cinsiyet ve Sınıf Temelleri Üzerine Bazı İpuçları: Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde Küçük Dükkân İşleten Kadınlar Zübeyde Demircioğlu, Girişimcilik Kadınlar İçin Bir Sosyal Hareketlilik Aracı Olabilir mi? Burak Kesgin, Orta Sınıflar Ne İster? Rusya ve Türkiye’de Orta Sınıflar Üzerine Bir Karşılaştırma 12:30-14:00 14:00-16:00 İKINCI OTURUM Uğur Zeynep Güven, Orta Sınıf, Yeni İletişim Teknolojileri ve Kültürel Tercihler T. Deniz Erkmen, Esnek Zamanlar, Esnek Bedenler, Esnek Kimlikler: Yoga ve Istanbul’da Yeni Orta Sınıf Öznellikleri Erhan Akarçay, Tüketim Üzerinden (Yeni?) Orta Sınıfı Anlamaya Çalışmak 16:00-16:30 16:30-18:30 ÜÇÜNCÜ OTURUM Turhan Şengönül, Eğitim, Sosyal Hareketlilik ve Orta Sınıflar Ayşe Güveli, Göç Faydalı mıdır? Türkiye’deki ve Batı Avrupa’daki Türklerin Sosyal Hareketliliğinin Batı Avrupa ile Kıyaslanması Sibel Kalaycıoğlu, Irmak Karademir Hazır, Kezban Çelik, “Orta Sınıf”ların Farklı Kesitleri: Toplumsal Hareketlilik, Mesleki Statü ve Yaşam Tarzları 21 Ocak 2016 Perşembe 09:30-11:00 DÖRDÜNCÜ OTURUM Ayşe Durakbaşa, Kent ve Aile Tarihlerinde Sosyal Sınıf Lütfi Sunar & Yunus Kaya, Tabakalaşma Analizlerine Bir Zemin Olarak Türkiye SES Endeksi 11:00-11:30 11:30-13:00 BEŞINCI OTURUM Hasan Kürşat Akcan, Yeni Orta Sınıf “Hareketliliği” Safiye Altıntaş, Kültürel Etkinlikler Aktörü Olarak Yeni Orta Sınıf ve Soylulaştırma İlişkisi Üzerine Bir Tartışma 13:00-13:30 Değerlendirme ve Kapanış 3 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Kentsel Mekânın Cinsiyet ve Sınıf Temelleri Üzerine Bazı İpuçları: Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde Küçük Dükkân İşleten Kadınlar Gül Özsan, İstanbul Üniversitesi Antropoloji Bölümü Bu bildiri, esnafın günümüzde kentsel mekânın oluşumunda önemli bir aktör olduğu, kentsel mekânın sınıf ve cinsiyet temellerini görmek için temel bir önem taşıdığı fikrine dayanmaktadır. Hem sosyal bilim literatürü hem de kamusal tartışmalarda, esnafa ilişkin yaygın imge esas olarak “erkek” olduğu yönündedir. Bu bildiri açısından kadın esnafın önemi, bu kadınların işlettikleri dükkânlarda çeşitli biçimlerde kamusal ve özel alanı oluşturmalarıdır. Kadınların işlettikleri dükkânlar aile işletmesi biçiminde kimi kez de geniş bir sosyal ilişkiler ağına dayanarak varlıklarını sürdürebiliyorlar. Kadın esnaf açısından bakıldığında, dükkânın bulunduğu semt, semtin bulunulan kentsel mekândaki konumu, özellikleri ve semte ilişkin imge büyük bir önem taşımaktadır. Bildiride, bir yandan esnaf kadınların işlettikleri dükkânlarda kamusal ve özel alanı tam da nasıl içiçe inşa ettikleri gönürür kılınırken bir yandan da kadınların kendi eğitim, aile ve sınıf olanaklarını nasıl kullandıklarının ve dönüştürdüklerinin açığa çıkarılması hedeflenilmektedir. Esnaf kadınların kendi sınıf konumlarını nasıl gördükleri, semtte oturanlarla karşılıklı oluşturdukları “köklü semt” ve “köklü esnaf” anlatıları kritik bir önem taşımaktadır. Sınıf ve cinsiyetin örtüştüğü bu zeminde hangi kadınların dezavantajlı oldukları gösterilmeye çalışılacaktır. İstanbul Caferağa Mahallesi’nde (Moda Semtinde) toplam 38 esnaf kadınla yaptığım derinlemesine görüşmelerin verilerine (Nisan 2015-Temmuz 2015) dayanan bildiride aynı zamanda etnografik gözlem ve analiz biçiminden gidilerek yöntem açısından bütünlüklü bir perspektif oluşturmanın yolları aranacaktır. Bildiride, erkek esnaf ve sanatkârla karşılaştırma yapmak için araştırmacı tarafından daha önce Moda’da ve İstanbul’un başka semtlerinde gerçekleştirilmiş araştırmaların verilerinden de yararlanılacaktır. Gül Özsan, İstanbul Üniversitesi Sosyal Antropoloji Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. Özsan’ın “Baltaya İmzasını Atan Usta: Sıcak Demircilik ve Dövme Kastamonu Baltası Üzerine Bir Araştırma”, “Beyoğlu’nda İki Berber: İki Ayrı Anlatı Tipi ve İki Ayrı Erkeklik”, “Eşraf Ailelerinin Statü Kazanma Mücadelelerinde Kadınların Rolü”, “Türkiye’nin Sosyal Dokusunda Devam Eden ve Etmeyen Unsurlar: Eşraf Aileleri ve Eğitim” başlıklı makaleleri bulunmaktadır. Ayşe Durakbaşa ve Meltem Karadağ’la birlikte Türkiye’de taşra burjuvazisi ve eşraf aileleri üzerine çalıştı. Özsan’ın çalışma alanları arasında biyografi, aile tarihi, esnaf ve zanaatkâr, sınıf ve tabakalaşma, toplumsal cinsiyet, Türkiye’de modernlik ve Türk modernleşmesi konuları bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 4 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Girişimcilik Kadınlar İçin Bir Sosyal Hareketlilik Aracı Olabilir mi? Zübeyde Demircioğlu, Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Girişimcilik, küçük birikimlerin sermayeye dönüşmesi, atıl kaynakların ekonomiye kazandırılması, emeğin üretkenliğinin arttırılması, yeni iş alanları oluşturarak işsizliğin önlenmesi gibi işlevleri dolayısıyla ekonomik büyüme ve kalkınmanın kilit bir faktörü olarak görülmektedir. Bununla birlikte girişimciliğin birtakım sosyal işlevleri de bulunmaktadır. Girişimcilik aynı zamanda sosyal hareketlilik kanallarının etkinleşmesi ve toplumsal konumlar arası geçişlerin kolaylaşmasını sağlayan bir faktördür. Tüm bu sayılan işlevleri sebebiyle girişimcilik özellikle son yıllarda oldukça desteklenir hale gelmiştir. Bu gelişmeye paralel olarak kadın girişimciliği de hem ciddi anlamda desteklenmeye hem de araştırma konusu edilmeye başlanmıştır. Zira, girişimcilik yalnızca kadın işgücünün ekonomiye kazandırılması değil, kadınların toplumsal hayata entegre olmasının da yollarında biri olarak görülmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı; geniş ölçüde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin yaşandığı bir toplumda girişimci olmanın, kadınların ekonomik ve sosyal hayatlarında/statülerinde ne ölçüde bir değişiklik yarattığını ve sosyal hareketlilik kanallarını ne derece etkinleştirdiğini ortaya koymaktır. Bunu yaparken hem kadınların içinde bulunduğu nesnel şartlara hem de statülerine yönelik bireysel algılarına yer verilmiştir. Çalışmada öncelikle bir kadın girişimci profili çıkarılmış; kadınların, ebeveynlerinin ve eşlerinin eğitim durumu, meslekleri, gelir seviyeleri gibi verilerden yararlanarak kadınların sosyo-ekonomik statüsüne ilişkin bir değerlendirme yapılmıştır. Ardından kadın girişimcilerin yaptıkları işe ve statülerine ilişkin algıları değerlendirilmiş ve bu bağlamda girişimciliğin toplumsal konumlarında ciddi bir değişim yaratıp yaratmadığı sorusu üzerinde durulmuştur. Zübeyde Demircioğlu, 1983 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini tamamladıktan sonra 2001 yılında Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde başladığı lisans programından 2005 yılında mezun oldu. Ardından 2006 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. 2010 yılında “Eskişehir’de Kadın Girişimciliği Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma” isimli teziyle yüksek lisans derecesini almış olup halen Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde doktora eğitimini sürdürmektedir. Bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda İş Sağlığı ve Güvenliği uzman yardımcısı olarak görev yaptı. 2012 yılından itibaren Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. İlgi alanları arasında gelişme sosyolojisi, toplumsal değişme, Türkiye’de sosyoloji, bilim sosyolojisi gibi konular bulunmaktadır. 5 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Orta Sınıflar Ne İster? Rusya ve Türkiye’de Orta Sınıflar Üzerine Bir Karşılaştırma Burak Kesgin, Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Rusya’da tarihsel kökenleri Batılılaşma fikrinin gündeme gelmesine dayanan, oldukça etkili toplumsal bir bakış açısı, Rus toplumunu Batı toplumlarından farkları, özgünlükleri üzerinden düşünegelmiştir. Bu söz konusu çerçeve, ekonomik ve siyasal düzenin de Rusya’nın kendine özgü toplumsal yapısına göre şekillenmiş olduğunu, dahası öyle de olması gerektiği görüşlerine de zemin oluşturmuştur. Devletin halen en büyük işveren olduğu günümüz Rusya’sında orta sınıflar, Putin yönetimi tarafından toplumun omurgası olarak görülmekte, desteklenmektedir. Bunun karşılığında da Rus orta sınıfı, istikrarı değişime tercih eden ve genelde iktidarı destekleyen (ya da ona muhalefet etmeyen) “muhafazakâr” bir sınıf olarak görünümü çizer. Buna karşın 2011’de gerçekleşen hükümet karşıtı protestolar da bu sınıf tarafından başlatılmıştır. Rus orta sınıfının, “hami”sine karşı neden güçlü bir tepki göstermeye karar verdiği uzunca tartışılmışsa da, protestoların sonlanmasında, Rus orta sınıfının sahip oldukları refah düzeyini koruma, ekonomik istikrar kaygılarının ağır bastığı, siyasal haklar, demokratik bir sistem isteklerinin daha az öncelikli olduğu savunulmaktadır. Rusya’da olduğu gibi tarihsel olarak devletin, ekonomi, sınıfların gelişiminde belirleyiciliğinin önemli olduğu Türkiye, Rusya’yla benzerlik göstermekte midir? Örneğin günümüzde Putinizm etrafında yapılan tartışmalar, orta sınıflar açısından nereye oturtulabilir? Ekonomik istikrar ve yaşam standartlarını koruma uğruna özgürlüklerden fedakârlık formülü, konu Türkiye olunca yeterince açıklayıcı değildir. İstikrar orta sınıfı konuşurken önemli bir kavram olabilir ancak bir indirgemecilik riski de taşır. Bu çerçevede Türk orta sınıfının farklı katmanlarının, kümelerinin, Rusya’dan hangi açılardan farklı tehdit algıları olduğunu, farklı katman ve kümelerin neleri istediği, neleri istemediğinin anlaşılmasına, bir karşılaştırma denemesinin katkı yapabileceği düşünülmektedir. Burak Kesgin, 1980 İstanbul doğumlu. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde, yüksek lisansını İTÜ İşletme Programı’nda tamamladı. 2002-2013 yılları arasında özel sektörde çok uluslu firmaların farklı pazarlama ve satış görevlerinde bulundu. 2008 yılında başladığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Doktora Programını “Erken Cumhuriyet Dönemi Kalkınma Arayışları ve Sovyet Deneyimi: Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası” adlı teziyle 2013 yılında tamamladı. 2013 yılından bu yana Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğretim görevlisidir. Aynı tarihten beri bölüm başkanlığı görevini de yürütmektedir. Ekonomik Sosyoloji, Toplumsal Tabakalaşma, Din ve Aile Sosyolojisi ilgi alanları arasındadır. Bu alanlarda verdiği dersler yanında sivil toplum ve gönüllülük üzerine çalışmalarına da devam etmektedir. 6 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Orta Sınıf, Yeni İletişim Teknolojileri ve Kültürel Tercihler Uğur Zeynep Güven, Yeditepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türkiye’de yaşanan toplumsal değişim ve dönüşümler gündelik hayatın hemen her alanına nüfuz etmekte ve bu alanlardaki kurum, aktör ve ilişkileri hızla yeniden şekillendirmektedir. Bu dönüşümlerin karmaşık ve çok boyutlu sonuçlarının en belirgin izdüşümlerinden biri orta sınıf üzerinde gözlemlenmektedir. Özellikle küreselleşmenin uzun dönem etkilerinin yeni medya ve iletişim teknolojileri ile birleşmesiyle açığa çıkan, erişimi kolay, görünürlüğü ve yaygınlığı yüksek kültür ürünlerinin daha geniş ve sınırları belirli olmayan geniş kitlelerce tercih edilmesi, bu oluşumu, orta sınıfın yeni yapısı ve dinamiklerinin analiz edilmesi için elverişli bir saha kılmaktadır. Geleneksel kitle iletişim araçlarının yerini internet başta olmak üzere, yeni kitle iletişim araçlarına bırakması, bu iletişim araçlarının mesajlarının ulaştığı izlerkitleyi de genişletmiştir. Zira, artık geçtiğimiz yüzyılda, özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra büyük bir ivmeyle gelişen iletişim teknolojileri sayesinde, pasif bir izleyici yerine, çok sayıda seçenek arasından serbestçe, dilerse hızlı ve geçici seçimler yapan, yayın içeriklerinden istediği gibi yararlanan, anlık ileti ve paylaşımlarla, temsilin içeriğini ve kendi sınıfsal varlığını yeniden tanımlayan aktif bir izlerkitle söz konusudur. Bu bakımdan, sosyal hareketliliğin yoğun olarak gözlemlendiği orta sınıfın geçirdiği değişimleri, medya kullanımı üzerinden kültürel tercih ve beğenilerine göre değerlendirmeye tabi tutmak mümkündür. Bu doğrultuda bu çalışma, orta sınıf olgusunu, üst-orta, orta-orta ve alt-orta beğeni grupları kavramları ekseninde ele alarak, müzik, edebiyat, tiyatro gibi güzel sanatlara ilişkin tercihler ile kitle iletişim araçlarınca yayınlanan popüler kültür ürünlerine yönelik tercihler üzerinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, opera, bale, klasik müzik konserleri vb. yüksek kültür ürünleri olarak kabul edilen aktivite ve pratiklerin tercih edilme oranları ile prime-time diziler, yarışma programı, şovlar gibi televizyon yayınlarının tercih edilme oranları ve internet kullanım istatistikleri karşılaştırılarak niceliksel bir yaklaşımla konunun ana çerçevesi çizildikten sonra, bu kültürel tercihlerin bileşenlerini ayrıntılı olarak kavrayabilmek için seçilen örnek yayınlar incelenerek içerik analizi gerçekleştirilecektir. Eşzamanlı olarak, geniş çeşitlilikteki kültürel ürünlerin hangi yöntemlerle internet üzerinden takip edildiği ve paylaşıldığı üzerinde durularak, orta sınıfın kültürel tercihlerinin ne ölçüde yeni iletişim teknolojilerinden etkilenerek şekillendiği tartşılacaktır. Bunun için, sosyal medya mecralarında yapılan davet, paylaşım, mesajlaşma yöntemlerine de dikkat çekilerek birbirinden farklı kültür ürünlerinin nasıl algılandığı ve bunların beğenisi ve tüketimine yönelik tutumlar gün ışığına çıkarılacaktır. Bu analizlerin sonucunda, üst-orta, orta-orta ve alt-orta sınıf kültürel beğeni ve zevkleri üzerinden sınıf içi hareketlilik ve kültürel değişim aydınlatılmış olacaktır. Ayrıca, orta sınıf için belirli kültürel tercihlerin olup olmadığı sorgulanarak, bu tercihlerin hangi açılardan medya ile şekillendiği incelenmiş olacaktır. Böylelikle, sosyoloji, antropoloji ve iletişim alanlarını kapsayan disiplinlerarası bir yaklaşımla toplumsal değişim ve dönüşüm, hem toplumsal sınıf hem kültür olgusu üzerinden okunmuş olacaktır. Uğur Zeynep Güven, Uğur Zeynep Güven lisans eğitimini aldığı Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden 2007 yılında mezun oldu. Aynı üniversiteden 2009 yılında Medya ve İletişim Çalışmaları alanında yüksek lisans derecesini alan Güven, 2013 yılında Yeditepe Üniversitesi’nde Sosyal Antropoloji alanında doktora çalışmasını tamamladı. 2015 yılında ise, ABD’de University of North Carolina at Chapel Hill’de kültür sosyolojisi alanında post-doktora çalışması gerçekleştirdi. Halen 2008 yılından beri görev yaptığı ve ders verdiği Yeditepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde yardımcı doçent olarak öğretim üyeliği görevini sürdüren Güven’in, başlıca çalışma alanları olan müzik sosyolojisi, kültür sosyolojisi, kent sosyolojisi, aile sosyolojisi ile medya ve iletişim çalışmaları alanlarında yayınlanmış ulusal ve uluslararası makale, kitap bölümü ve bildirileri bulunmaktadır. 7 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Esnek Zamanlar, Esnek Bedenler, Esnek Kimlikler: Yoga ve İstanbul’da Yeni Orta Sınıf Öznellikleri T. Deniz Erkmen, Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 1980 sonrası neo-liberal reform süreçlerinin, bu süreçlerin hem taşıyıcısı hem de etkileneni olarak merkezinde bulunan orta sınıflar ve yeni orta sınıflar tam da bu yüzden büyüyen bir akademik ilgi alanı oluşturdular. Türkiye’de Gezi sürecinin bileşenlerinin önemli bir tanesi olarak görülmeleri de yeni ortasınıflar hakkında tartışmaları arttırdı. Tanımı zor ve hatta problemli olsa da, genelde yeni orta sınıf terimi neo-liberal reformlar ile dönüşen ekonomilerde ortaya çıkmış, küresel piyasaya entegre sektörlerde yer alan ve yükselen, bu konumları ve küresel tüketim kalıpları ve hayat tarzları ile geleneksel orta sınıflardan ayrılan gruplara işaret etmekte. Bu çalışma ile ben, yeni orta sınıf öznellikleri ve boş zaman aktiviteleri ile ilgili bir projenin parçası olarak, İstanbul’da yoga yapan yeni orta sınıf aktörlerinin anlatımlarını derinlemesine mülakatlar kullanarak inceliyorum. Burada amacım daha önce bir ortasınıf pratiği olarak Türkiye’de popüler bir yeri olmayan, fakat 2000’lerden sonra görünürlüğü, popülerliği ve yaygınlığı artan yoga üzerinden yeni ortasınıf aktörlerinin kendilerini nasıl tanımladıklarını ve ayrımlaştırdıklarını incelemek. Bu çalışmada yogayı (sadece) ortasınıf kimliğini sembolik olarak işaretleyen bir tüketim biçimi olarak değil, yeni kimlik ve söylemlerin oluşabileceği bir alan yaratma potansiyeli olan bir pratik olarak ele alıyorum. Gittikçe otoriterleşen ve neoliberalleşen bir ortamda bu alanlar yeni ortasınıflar için bir ‘çıkış’ rolü mü oynuyor, yoksa neoliberal söylemlerin tekrar yaratılmasına mı yarıyor? Bu alanların katılımcılarının söylemlerinden yeni neoliberal öznellikler hakkında neler öğrenebiliriz, bu gibi sorular üzerine eğiliyorum. Henüz başında olan bu çalışma ile neoliberal öznellikler, Türkiye’de ortasınıfların kendilerini ayrımlaştırması ve ortaya çıkan yeni kültürel sermaye şekilleri üzerine literatürlere katkıda bulunmayı ve aynı zamanda İstanbul’da yeni orta sınıfların bir kesiminin pratikleri ve söylemleri hakkında yeni ampirik malzeme sağlamayı amaçlıyorum. T. Deniz Erkmen, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans derecesini aldıktan sonra doktorasını University of Michigan, Ann Arbor’da karşılaştırmalı siyaset alanında yaptı. Tez çalışması küreselleşme, ulusaşırı ilişkiler, ve kozmopolit kimlikler üzerine, İstanbul ve New York City’de çok uluslu şirketlerde çalışan yeni orta sınıf profesyonellerini ele alan disiplinlerarası ve karşılaştırmalı bir çalışmadır. Doktoradan sonra Amerika’da Boise State Universitesinde iki sene ziyaretçi yardımcı doçent olarak ders verdi. Şu anda Özyeğin Üniversitesinde yardımcı doçent olarak görevlidir ve Türkiye’de orta sınıf kimlikleri ve ayrıştırma statejileri üzerine araştırma yapmaktadır. Ortadoğu politikaları, karşılaştırmalı politika ve politik sosyoloji alanlarında ders veren Erkmen’in küreselleşme ve kimlikler, neoliberalizasyon, politik kültür ve politik katılım konularında çalışmaktadır. 8 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Tüketim Üzerinden (Yeni?) Orta Sınıfı Anlamaya Çalışmak Erhan Akarçay, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Bu çalışma, Eskişehir’de tüketim alışkanlıklarını ve dışarıda yeme-içme olgusunu orta sınıf üzerinden, gıda ve beslenme sosyolojisinin sınırlılıkları içerisinde anlama çabası yürütmektedir. Orta sınıfı kavrayabilme meselesi “çağdaş sosyolojideki en zorlu konulardan biri” olarak kabul edilir. Yeni orta sınıf, üretim araçları karşısındaki konumu içerisinden değil de tüketim potansiyeli üzerinden ele alındığında, yeni kapitalizm koşullarında en önemli kaygısının istikrarlı bir toplumsal yapı ve sağlam bir “gelecek garantisi” olduğu görülmektedir. Dolayısıyla orta sınıfın kendisini var ettiği tüketimin sürekli hale getirilebilmesi için belirsizlik, istikrarsızlık ve güvencesizliğin ortadan kaldırılması gerekir. Eskişehir’de araştırma örneklemi dahilinde görüşülen orta sınıf için dışarıda yemek yeme sıradanlaşan gündelik bir pratik haline gelmiştir. Orta sınıf çalışma koşullarından dolayı öğle yemeklerini bir zorunluluk seçimi olarak gerek kurumsal yemekhanelerde, gerek firmaların sağladığı yemek kredi kartlarıyla, gerekse anlaşmalı olunan lokantalarla çözmektedir. Akşamları dışarıda yemek ise aile etkinliği, yakın arkadaş çevresi ile sosyalleşme, eğlence ve “beslence” gibi birtakım nedenlerle yapılan bir gündelik pratiktir. Eskişehir’deki orta sınıfın beslenme hiyerarşisinde en üstte yer alan et tüketimine düşkün olduğu da araştırma verilerinden elde edilen bir başka bulgu olarak dikkati çekmektedir. Erhan Akarçay, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 2002 yılında lisans, 2008 yılında yüksek lisans ve 2014 yılında doktora derecelerini almıştır. Master tezi Türkiye’de muhafazakârlığın düşünsel gelişimine odaklandığı “Bir Muhafazakârlaştırma Projesi Olarak Türk-İslâm Sentezi” başlığını taşımaktadır. Doktora tezi ise, yemek sosyolojisi alanında orta sınıfın farklılaşma ve bütünleşme aracı olarak yeme-içme örüntülerini ortaya koyan “Sınıfiçi Farklılaşma ve Sınıfiçi Bütünleşme Biçimi Olarak Eskişehir’de Orta Sınıfın Yeme-İçme Örüntüleri”dir. Temel ilgi alanları yemek sosyolojisi, gıda ve beslenme sosyolojisi, tüketim sosyolojisi, yemek ve kültürdür. Orta sınıf ve dışarıda yemek, fast food, kahve kültürü ve tüketimi üzerine makaleleri bulunmaktadır. Ayrıca ulusal ve uluslararası kongrelere katılmıştır. Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde 2004 yılından bu yana akademisyen olarak çalışmaktadır. 9 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Eğitim, Dikey Sosyal Hareketlilik ve Orta Sınıflar Turhan Şengönül, Ege Üniversitesi İlköğretim Bölümü Günümüzde bilimsel ve teknolojik gelişmeler sonucu orta sınıflarda yer alan ve eğitimi, bilgiyi gerektiren konumlar çeşitlenmekte ve artmaktadır. Bireyler eğitim yoluyla edindiği diplomasıyla, mesleğiyle profesyonel ve yönetici konumlarda mesleki bilgilerini, becerilerini kullanarak çalışmaktadır. Neo-Marxistlere göre yetenekli ve eğitilmiş işgücü olarak yöneticiler ve profesyonel biçimde çalışanlar, diğer tüm işçiler gibi, kendi üretim araçlarına sahip değildir ve dolayısıyla, yaşamak için emek güçlerini satmak zorundadır. Sermayeye ve kapitalistlere hizmet etmektedir. Neo-Weberciler ise iş yaşamında uzmanlaşmaya, profesyonelleşmeye ve eğitimin, bilginin artan önemine işaret etmektedir. Hizmet sınıfı olarak kabul edilen ve “diploma”ya sahip olan bireyler, görece olarak ayrıcalıklı iş ve piyasa durumuyla diğerlerine göre daha farklı ve üstün bir konum sağlamakta ve ayrıcalıklı bir tabakayı oluşturmaktadır. Günümüz toplumunda eğitim kurumlarının bütün farklı sosyal sınıf üyesi bireylere açık duruma gelmesi ve farklı sosyal sınıflardan bireylerin eğitim kurumlarından yararlanabilmesi sonucu toplumun “açık”lık ve akıcılık düzeyinin yükseldiği ileri sürülmesine karşın, araştırmacılar kuşaklar arası görece sınıf hareketlilik oranlarının, uzun zaman içerisinde değişmez ve sabit kaldığını, alt sosyal sınıftan üst sosyal sınıfa geçiş olarak uzun alanlı hareketliliğin görece biçimde çok az olduğunu, birbirine yakın konumlar arasında sosyal hareketliliğin görüldüğünü vurgulamaktadır. Sınıf kökenleri bireylerin eğitim başarısını ve buna bağlı olarak dikey sosyal hareketliliğini etkilemektedir. Alt sınıfta ya da işçi sınıfında yer alan ailelerin çocukları ile karşılaştırıldığında üst ve orta sınıftan çocukların yetenek ve eğitim başarısı bakımından avantajlı olarak dikey sosyal hareketlilikte daha yüksek bir şansa sahip olduğu görülmektedir. Turhan Şengönül, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Öğretmenliğinden mezun oldu. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Sosyoloji ve Metodoloji alanında yüksel lisans öğrenimini “İzmir’de Ortaöğretim Kuruluşlarında Öğrenci Başarısını Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörler” başlıklı yüksek lisans teziyle ve doktora öğrenimini de “Toplumumuzda Eğitimin Dikey Sosyal Hareketliliğe Etkisi: İzmir’de Profesyonel Meslek Sahibi Bireyler Üzerine Bir Araştırma” başlıklı tezle tamamladı. 1999 yılından beri Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Yazarın eğitim sosyolojisi alanında (1) “Sosyal Sınıfın Ailelerdeki Sosyalleştirme-Eğitim Süreçlerine Etkisi” (2) “Sosyal Sınıf Kökeni, Eğitimsel Kazanım ve Dikey Sosyal Hareketlilik İlişkisi” gibi makaleleri yer almaktadır. 10 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Göç Faydalı mıdır? Türkiye’deki ve Batı Avrupa’daki Türklerin Sosyal Hareketliliğinin Batı Avrupa ile Kıyaslanması Ayşe Güveli, Essex Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Avrupa’daki göçmenlerin eğitim ve mesleki başarıları üzerine yapılan araştırmalar genellikle asimilasyona yönelik bir yaklaşım içermekte, yerliler ile göçmen gruplar arasında karşılaştırmaya odaklanmaktadır (bkz. Heath & Cheung 2007). Öte yandan, insanların -göç etmedikleri durumda- yaşadıkları toplumda sahip olacakları olası hayat şanslarını yükseltmek için göç ettiklerini düşünecek olursak, göçmenler açısından konuya yaklaşım asilimasyondan ibaret değildir. İddiası bu yönde olan bildiride, dokuz Batı Avrupa ülkesindeki Türk göçmenleri ve onların [devam eden] soyları ile Türkiye’deki Türklerin sosyal hareketlilik ve statü kazanma biçimleri karşılaştırılmaktadır. Buradaki vurgu aileye ve Türkiye’deki göçmen olmayanlara göre olmak üzere, ikili bir yaklaşım çerçevesinde, kökendedir. Bu açıdan, yaygın kullanımıyla (analizlerde de içerilen) ‘etnik ayrımcılık’ konusunda, göçmenliğin yararları (ve sınırları), sadece geride kalanlara kıyasla edinilen ortalama başarı açısından değil, aynı zamanda göçün sosyal hareketlilik süreçleri için açtığı fırsatlar açısından da tamamlayıcıdır. Bu çalışma 2002-2010 Avrupa Sosyal Araştırmaları ile 2008 Avrupa Değerler Çalışmasından elde edilen veri setlerinin birleştirilmesine dayanmaktadır. Temel bulgulara göre, bu bildiri Batı Avrupa’da daha fazla Türkün vardıkları ülkede eğitim aldığını ve bu sayede mesleki statüye bağlı olarak kuşaklar boyunca ‘etnik ayrımcılığın’ azaldığını göstermektedir. Yine de Türkiye’deki Türklerle karşılaştırıldığında, göçmenlerin hiçbir koşulda göçü tercih etmedikleri görülmektedir. İkinci kuşak Türkler genel olarak Türkiye’deki Türklere nazaran aile kökenlerine daha az bağlıyken, (çoğu olguyu içeren) alt sınıfların kökenleri aslında eğitim açısından ebeveynlerine daha bağlıdır, dolayısıyla sahip olacakları meslekler konusunda dezavantajlı durumları sürmektedir. Bunun nedeni Türkiye’de aynı eğitimin daha yüksek mesleki statü sağlamasıdır; Batı Avrupa’daki Türkler’in (ortalama olarak) elde ettikleri mesleki ‘kazanım’, geride kalanlara kıyasla gecikmeler yaratır. Bu gecikmeler, daha yüksek eğitimli kadınlar açısından da özellikle belirgin gözükmektedir. Ayse Guveli, Radboud Universite’sinde ‘Hollanda ve İngiltere’de orta sınıfta oluşan yeni sınıflar: EGP sınıf şamasının teknokratlar ve sosyal ve kültürel uzmanlar sınıfları için güncellenmesi’ konulu doktorasını vermiştir. Aynı yıl İngiltere’de Essex Üniversitesi Sosyoloji bölümünde RCUK Fellowship pozisyonunu kazanmış; şu an aynı bölümde profesör olarak araştırmalarını sürdürmektedir. Sosyal tabakalaşma ve sosyal hareketlilik, göç, din, aile süreçleri ve nicel araştırma metotları çalıştığı alanlardan bazılarıdır. 2009’dan itibaren iki büyük proje üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bunlardan ilki ‘2000 Aile: Türklerin Avrupa’ya Göç Tarihçeleri’, ilk kuşak göçmen erkekler, çocukları, torunları ve onların çocuklarını aynı dönemde göç etmemiş aynı yaş grubu erkekler ve onların neslinden gelenler ile karşılaştırmaktadır. Daha fazla bilgi için: www.2000families.org adresine bakınız. İkinci büyük projesi (SCIP) ise, Batı Avrupa ülkelerine göç edenlerin ilk üç sene içerisinde yaşadıkları değişimi araştırmaktadır. 11 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı “Orta Sınıf”ların Farklı Kesitleri: Toplumsal Hareketlilik, Mesleki Statü ve Yaşam Tarzları Sibel Kalaycıoğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Irmak Karademir Hazır, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Kezban Çelik, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde, orta sınıfların oluşum ve dönüşüm dinamikleri ve onların sosyo-politik-kültürel karakterleri, sosyal bilimcilerin yoğun ilgisine mazhar olmuştur. Bazı çalışmalar Batı demokratikleşmesindeki önemine vurgu yapmış, bazıları tüketim kültürü imgesinin ve ‘kentli’ yaşam tarzının oluşumundaki ve yaygınlaşmasındaki rolünü vurgulamış, bazıları ise içerisindeki ücretli kesime ve üretim ilişkilerindeki dezavantajlı konumuna vurgu yapıp, bu sınıfın işçi sınıfıyla kurabileceği potansiyel ilişkileri değerlendirmiştir. Orta sınıf kategorisinin nerede başlayıp nerede bittiği, çalışmayı sürdüren kişinin perspektifine çok bağlı olmakla birlikte, genel olarak oldukça heterojen bir grubu içermektedir. Özellikle son yıllarda, bu heterojenliğin, orta sınıflık deneyimini ve orta sınıfların sosyo-politik ve kültürel karakterini nasıl etkilediği önemli bir akademik gündem oluşturmuştur. Bu gruptaki güncel çalışmalar, Türkiye dahil olmak üzere, farklı ulusal bağlamlarda, orta sınıftaki bireylerin toplumsal hareketlilik deneyimlerinin, sınıf kimlikleri üzerinde oldukça belirleyici olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ancak bu çalışmalar çoğunlukla küçük örneklemle ve nitel yöntemlerle yürütüldüğünden, genel ulusal yönelimlere ışık tutma konusunda yetersiz kalmışlardır. Sunulan çalışma, Ankara kent merkezi temsili örneklemi ile yapılmış (1769 hane), ve bireylerin üç kuşak verisini içeren “Ankara Kent Merkezinde Toplumsal Tabakalaşma, Hareketlilik, Sosyo-Ekonomik Statü Araştırması”nın (TÜBİTAK SOBAK-104K039) verilerini kullanarak, literatürdeki bu boşluğu giderici katkı sunmayı amaçlamaktadır. Ankara il merkezinde 1769 haneye ulaşılarak elde edilen bulgular ışığında toplumsal hareketlilik üç kuşağı içerecek biçimde değerlendirilmiştir. Toplumsal hareketliliği ve yönünü ölçebilmek amacı ile “eğitim” ve “iş/çalışma statüsü” değişkenleri kullanılmıştır. Türkiye’deki orta üst, orta ve orta alt statü gruplarındaki bireylerin toplumsal hareketlilik deneyimi nasıl farklılaşmaktadır? Türkiye modernleşmesi süresince, eğitimin demokratikleşmesi için atılan adımlar ne kadar başarılı olmuştur, orta kesimin ne kadarlık bir kısmı eğitim basamaklarını tırmanarak gelmiştir, ne kadarı kent kökenlidir? Üç kuşağın hareketlilik deneyimi, orta sınıflarda kadın-erkek dengesi gözetmekte midir, diğer sınıflarla karşılaştırıldığında cinsiyet-hareketlilik ilişkisi orta sınıflarda nasıldır? Orta sınıfların farklı kademeleri yaşam tarzı ve kültürel beğeniler konusunda birbirinden nasıl ayrışmaktadır, toplumsal hareketlilik yörüngesinin bu farklılaşmada etkisi nedir? Popüler kültürde artan bir ilgiyle dolaşıma giren laik-mütedeyyin kırılmasının, orta statü grubu içerisinde ampirik bir karşılığı var mıdır? Çalışma, orta sınıfların toplumsal hareketlilik geçmişinin etkilerini merkezde tutarak, değinilen sorulara kapsamlı cevap vererek Türkiye sınıf çalışmalarına katkı sunmayı hedeflemektedir. Sibel Kalaycıoğlu, Lisans derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden, doktora derecesini University of Kent at Canterbury’den aldı. 1981 yılından beri ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor ve “sosyolojiye giriş”, “tabakalaşma sosyolojisi”, “güç, statü, sosyal kademe”, “uygulamalı saha araştırması”, “siyaset sosyolojisi” gibi lisans-yüksek lisans ve doktora seviyesinde dersler veriyor. Irmak Karademir Hazır, Lisans ve yüksek lisans derecesini ODTÜ Sosyoloji bölümünden, doktora derecesini Manchester Üniversitesi’nden aldı. 2013 yılından itibaren ODTÜ Sosyoloji bölümünde öğretim üyesi olarak çalışıyor ve ‘tüketim sosyolojisi’, ‘sınıf, tüketim ve kültür’, ‘beden sosyolojisi’, ve ‘sosyolojiye giriş’ derslerini veriyor. Kezban Çelik, ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden doktora derecesini aldıktan sonra, ODTÜ Sosyal Politikalar yüksek lisans programında ve halen bölüm başkanı olarak görev yaptığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi sosyoloji bölümünde çeşitli dersler verdi. İlgi alanları çocuk, genç ve kadın çalışmaları, iş ve meslek sosyolojisi, toplumsal tabakalaşma, toplumsal dönüşüm ve sosyal politikalardır. 12 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Kent ve Aile Tarihlerinde Sosyal Sınıf Ayşe Durakbaşa, Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Bu bildiride Türkiye’de altı ayrı kentte yürütmüş olduğumuz (Muğla, Aydın, Denizli, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Antalya) “Türkiye’de Taşra Kentlerinde Yerel Eşraf ve Taşra Burjuvazisi” ile “Eşraf Ailelerinde Gündelik Hayat ve Evkadınlığının Tarihi” konulu iki TÜBİTAK Araştırmasının bulgularından ve bu kentlerde 2006-2009 tarihleri arasındaki saha gözlemlerinden hareket ederek, kentsel gelişmelerle ilgili güncel sayısal verileri de dikkate alarak bu kentlerdeki sınıfsal dinamiklere ilişkin bir değerlendirme yapmayı hedefliyoruz. Ev kadınlığı, Türkiye’de ücretli işte çalışsın ya da çalışmasın tüm kadınların hayatının ve genelde ev ve aile yaşamının önemli bir boyutunu oluşturur. Geleneksel hane yapısında, kentli ve kırsal üst sınıf hanelerde “ev işi”, genellikle ev’in sınırlarını aşan nitelikte kapsamlı ve çeşitli faaliyetleri içerir ve evin hanımı bu faaliyetlerin, ev içi üretim ve tüketimin yöneticisi konumunda olup bu işleri “elinin altındaki” yardımcılarıyla yürütür. Eşraf aileleri üzerine yürüttüğümüz araştırmada, “aile içinde büyütme kız çocuklarının emeği”nin, bu ailelerde yaygın bir emek formu olarak kullanıldığını ve sadakat ilişkisinin bozulmadığı durumlarda da “himaye karşılığında hizmet” anlayışı içinde ilişkilerin kuşaklar boyunca sürebildiğini görmüştük. Bildiride, evlatlıklar ve onların kurduğu ailelerle sürdürülen “kurmaca akrabalık” bağına vurgu yaparak yerel eşrafın burjuvalaşma sürecinde olduğu kadar alt sınıfların orta sınıflaşma sürecinde de eğitimin ve mesleki pratiklerin rolü tartışılacaktır. Buradaki ana tema, aile/akrabalık ilişkileri-toplumsal cinsiyet-sınıf dinamiklerinin kuşaklararası ekonomik, sosyal ve kültürel sermayenin aktarımında ve sınıfsal hareketlikteki girift etkilerin tartışılmasıdır. Ayşe Durakbaşa, lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde sosyoloji alanında yaptı. 1987 yılında sosyoloji alanında yüksek lisans derecesine hak kazandı ve Ekim 1988’de doktora eğitimi için İngiltere’ye gitti. 1993’te Essex Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora tezi daha sonra “Halide Edib Türk Modernleşmesi ve Feminizm” adıyla İletişim yayınları tarafından yayınlandı (2000). Ayşe Durakbaşa’nın Türk modernleşmesi, sosyal tarih, sözlü tarih, yerel tarih, toplumsal cinsiyet sosyolojisi, feminist tarih yazımı, feminist yöntem ve eleştiri üzerine çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de sosyal tabakalaşma, aile tarihleri ve sosyal sınıf konularıyla ilgilenmektedir. Halen Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde Bölüm Başkanı ve öğretim üyesi olarak ders vermektedir. 13 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Tabakalaşma Analizlerine Bir Zemin Olarak Türkiye SES Endeksi Lütfi Sunar, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Yunus Kaya, İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Bu çalışmada Türkiye için bir Sosyo-Ekonomik Statü (SES) Endeksi geliştirildi. SES endeksleri sosyal bilimler alanında uzun zamandır kullanılmaktadır. SES endekslerinin toplumsal tabakalaşma literatürü açısından ölçücü bir araç olarak kullanımı her ne kadar tartışmalı bir konu olsa da, bu endekslerden halihazırda ekonomik eşitsizliğin veya toplumsal arkaplanın, eğitimdeki başarı oranından sağlık sorunlarına çeşitli konular üzerindeki etkisinin saptanmasında sıklıkla yararlanılmaktadır. Türkiye dışındaki ülkelerde, gelişmiş olan zengin literatür ve güçlü tartışmaların aksine, Türkiye sosyolojisinde toplumsal tabakalaşmada ölçme konusu çalışılmamış bir alandır. Bu alanlardaki teorik ve ampirik analizlerin eksikliği nedeniyle, son derece az sayıda bilim insanının bu konulara eğildiği görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de SES endeksleri veya modelleri konusunda genel kabul görmüş bir çalışma yer almamaktadır. Daha kötüsü, pek çok piyasa araştırma şirketleri SES ve yaşam tarzını birbirine karıştırmakta ve düzgün, sistematik bir yöntemleri olmaksızın kendi ölçeklerini geliştirmeye kalkışmaktadırlar. Bizim yapmış olduğumuz çalışmada ise, 5000 kişi ve yaşadıkları hanelerden oluşan temsili örneklem kullanılarak, ulusal bir SES endeksi üç aşamalı stratejiyle meydana getirildi. İlk olarak, kişisel verilerin kullanımıyla ISCO-08 (Uluslararası Mesleki Sınıflandırılma Standardı) üçüncü düzeyde yer alan mesleki itibar skorları oluşturuldu. İkinci etapta, hanedeki bireylerin ekonomik etkinliklerine bağlı oranlarla ortalama gelir, eğitim, mülkiyet değerleri ve hanedeki en yüksek mesleki itibar skorunun temel bileşenler analiziyle hanelerin SES skorları tahmini olarak elde edildi. Son aşamada ise, Türk toplumunun ana tabakaları/sınıfları, elde edilen skorların kümeleme yöntemine tabi tutulmasıyla belirlendi. Kümeleme analizi sonucunda Türk toplumunda dört ayrı grup olduğu açığa çıkarıldı. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, geliştirmiş olduğumuz SES endeksi, gelecekte tabakalaşma konusunda yapılacak olan çalışmalarda olduğu kadar, diğer sosyal araştırma alanlarında da temel oluşturabilecek ilk örnek olması açısından önem taşımaktadır. Lütfi Sunar, lisans eğitimini 2002 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi bölümlerinde ve doktora eğitimini de 2010 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde tamamladı. Sosyolojik teori, şarkiyatçılık, öteki, Türkiye’de toplumsal değişim ve tabakalaşma alanlarında çalışmalarda bulunan Lütfi Sunar, hâlen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Sunar’ın Marx ve Weber’de Doğu Toplumları, Türkiye’de İş Ortaklıkları, Marx an Weber on Oriental Societies, Türkiye’de Toplumsal Değişim, Eurocentrism at the Margins: Encounters, Critics and Going Beyond ve Debates on Civilization in the Muslim World: Critical Perspectives on Islam and Modernity adlı kitapları ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Yunus Kaya, lisans eğitimini 2001 yılında Koç Üniversitesi Sosyoloji ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinde, doktorasını 2007 yılında ‘Gelişmekte Olan Ülkelerde Küreselleşme, Endüstrileşme ve Toplumsal Sınıf’ başlıklı teziyle Duke Üniversitesinde tamamladı. Halen, İstanbul Üniversitesi İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Küreselleşme, kalkınma ve toplumsal eşitsizlik konularında çalışmalarına devam etmektedir. 14 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Yeni Orta Sınıf “Hareketliliği” Hasan Kürşat Akcan, Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türkiye’nin iki büyük kenti olan Ankara ve İstanbul’da yaşayan, özel sektörde profesyonel ve yönetici pozisyonlarda ücretli olarak çalışan 25 yeni orta sınıf mensubu ile derinlemesine mülakat tekniği ile gerçekleştirilen alan çalışmasının anlatıldığı bu makalenin ekseninde “toplumsal değişme” ve “sosyal hareketlilik” tartışmaları yer almaktadır. Yeni orta sınıf mensuplarınca emek sürecindeki esneklik ve güvencesizlik ile sosyal hareketlilik ve sınıf pozisyonunun nasıl algılayıp değerlendirdiklerine odaklanılmıştır. Çalışmada bu odak noktasından elde edilen bulgular, toplumsal değişme sorunsalı ekseninde tartışılmıştır. Sonuç olarak yeni emek süreçlerinin esneklik ve güvencesizlik koşullarında avantaj sahibi olmuş olan emekçi kesimin “mutlu azınlığı” olarak yeni orta sınıf mensupları, yeni bir sosyal hareketlilik miti üzerinden sistemin yeniden üretimine farklı ve önemli bir katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle yeni orta sınıfın sosyal hareketliliği tırnak içine alınarak, toplumsal değiş(e)meme bağlamında yorumlanmıştır. Hasan Kürşat Akcan, Sosyoloji Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde tamamlamıştır (2005-2009). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Ana Bilim Dalı’nda Sosyoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra (2010-2013) 2013 yılında aynı bölümde doktora programına kabul alan Hasan Kürşat Akcan şu anda doktora tez aşamasındadır. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olan Akcan, alan Hasan Kürşat Akcan sınıf çalışmaları, orta sınıflar, girişimcilik, toplumsal cinsiyet, tabakalaşma ve sosyal hareketlilik konularında çalışmalar yapmaktadır. 15 Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı Kültürel Etkinlikler Aktörü Olarak Yeni Orta Sınıf ve Soylulaştırma İlişkisi Üzerine Bir Tartışma Safiye Altıntaş, Marmara Üniversitesi Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları YL Programı Bu makalede soylulaştırma (gentrification) sürecinin kültürel aktörleri olarak kabul edilen yeni orta sınıfın (YOS) sürece etkisi ve bu etki bağlamında ortaya çıkan ilişki üzerine bir tartışma amaçlanmıştır. Tartışmanın temel dayanağını; YOS’ın soylulaştırma sürecine etkileri ve kafeler üzerinden YOS’ın mekânsal kurguları ve özelliklerinin neler olduğu oluşturmaktadır. YOS ve soylulaştırma arasındaki ilişki, Balat kafeleri ekseninde ele alınmıştır. Çalışma metodolojik olarak 2013-2015 yıllarını kapsayan ve katılımcı gözleme dayanan saha notları ile yarı yapılandırılmış mülakatları kapsamaktadır. Teori ve saha eksenli kurgulanan tartışmanın özgünlüğü; soylulaştırma sürecinin gündelik hayatın bir parçası olan kafeler ve YOS üzerinden ele alınmış olmasıdır. Mevcut veriler ışığında çalışmada şu üç nokta tespit edilmiştir: İlki sahada farklı şekillerde kurgulanan nostalji vurgusu; kafe dekorasyonlarındaki retro ve vintage tercihi, ekonomi politik ve kültürel politik söylem olarak nostaljinin yükseltilmesi ikinci olarak komşuluk ilişkisinde rahatsız etmeme ve kendi gibilerle vakit geçirme ilkelerine dayanan ayrım ve son olarak da kafelerin açıldığı yerler de dahil olmak üzere soylulaştırma sürecinin belirli sokak ve caddelerle sınırlı kalması diğer bir ifade ile spesifik soylulaştırma olgusudur. Safiye Altıntaş, Fatih Üniversitesi Sosyoloji bölümünden (2010-2014) mezun oldu. Lisans dönemi içerisinde ilgi alanları dâhilinde kent, kültürel hafıza, kentsel dönüşüm, göç, mültecilik, maduniyet, kentsel ayrışma, Balat ve semt pazarı bağlamında hazırlamış olduğu yazıları Doğu Batı, İdeal Kent, Toplumsal Tarih, Birikim-Güncel ve İnsan & Toplum mecralarında yayımlandı. Şu anda akademik öğretimine Marmara Üniversitesi Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları anabilim dalı yüksek lisans programı kapsamında devam etmekte olup, araştırma odağı olarak kent, soylulaştırma (gentrification) ve orta sınıf(lar) alanları dâhilinde araştırmalarını sürdürmektedir. Akademik çalışma planının bir sonraki aşamasında ise, doktora programı dâhilinde orta sınıf(lar) odaklı araştırmalar yapmayı hedeflemektedir. 16 İstanbul Üniversitesi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ 20-21 Ocak 2016 • 09:30-18:00 İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi turkeyses.net/atolye atolye@turkeyses.net 0212 4400000/15809 Sosyoloji Bölümü Orta Sınıflar ve Sosyal Hareketlilik Çalıştayı 20-21 Ocak 2016 Bildiri Özetleri