tc gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE-FİNANSMAN BİLİM DALI
YATIRIM PROJELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE REEL
OPSİYON YAKLAŞIMI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
İsmail Utku GÜRTUNCA
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Kürşat YALÇINER
Ankara – 2013
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE-FİNANSMAN BİLİM DALI
YATIRIM PROJELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE REEL
OPSİYON YAKLAŞIMI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
İsmail Utku GÜRTUNCA
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Kürşat YALÇINER
Ankara – 2013
i
ÖZET
[GÜRTUNCA,
İsmail
Utku].
[Yatırım
Projelerinin
Değerlendirilmesinde Reel Opsiyon Yaklaşımı], [Yüksek Lisans], Ankara
[2013]
Geleneksel proje değerlendirme yöntemleri projenin bütün ilgili
faktörlerini içeren bir resim çekerek yatırımcıları tatmin edecek tek ve kesin
bir sonuca ulaşmaya çalışırlar. Yatırım ortamı o kadar sabit ve öngörülebilir
değilken genellikle ulaşılan sonuçlar karar vericiler açısında basit ve
kullanışlıdır. Gelecekte olacak bütün olayların ve alınacak kararların kesin
olduğu bir dünyada geleneksel proje değerlendirme yöntemleri yatırımcılara
gerekli bütün bilgileri sağlayabilir. Ancak, gelecekte çözümlenmesi gereken
bir belirsizlik var ise, geleneksel proje değerlendirme yöntemleri belli sorularla
yüzleşmek durumundadır. Bu yöntemler her ne kadar riski dikkate alıyor gibi
gözükse de, riske yaklaşımları oldukça sorgulamaya açıktır. Bununla beraber
proje ilerleyip belirsizlikler çözülürken yöneticilerin pasif bir yönetim
sergileyeceği varsayımları da gerçeği yansıtmamaktadır. Reel opsiyonlar,
geleneksel proje değerlendirme yöntemlerinin yüzleşmediği sorulara bir
çözüm bulmaya çalışmaktadır. Tezimizin birinci bölümünde geleneksel proje
değerlendirme yöntemlerini tanıdıktan sonra yöntemlerin hangi noktalarda
aksadıkları irdelenmiştir. İkinci bölümde reel opsiyonları anlayabilmek için ilk
önce finansal opsiyonlardan bahsedilmiştir ki, finansal opsiyonlar reel
opsiyonların teorik anlamda altyapısını oluşturmaktadır. Bu kısımda reel
opsiyon hesaplamalarında da kullanılacak olan –Black & Scholes da dahil
olmak üzere- opsiyon hesaplama yöntemlerinden bahsedilmiştir. Daha sonra
reel opsiyon yaklaşımının pratikte nasıl kullanılacağı ve hangi noktalarda
aksadığına değinilmiştir. Üçüncü bölümde metan gazından elektrik üretmek
isteyen bir firmanın araştırma geliştirme projesi ilk önce geleneksel proje
değerlendirme
yöntemlerine
göre
değerlendirilmiş
daha
sonra
reel
ii
opsiyonlara göre bir sonuca ulaşılmıştır. Tezimizin bu son bölümünde reel
opsiyonlarla değerlendirilen bir projede diğer yöntemlere göre nasıl farklı
sonuçlara ulaşıldığı nümerik olarak ortaya konmuştur.
Anahtar Sözcükler
1. Reel Opsiyonlar
2. Sermaye Bütçelemesi
3. Proje Değerlendirmesi
4. Karbon Finansmanı
5. Risk ve Yönetsel Esneklik
iii
ABSTRACT
[GÜRTUNCA, İsmail Utku]. [Reel Option Approach in Investment
Project Evaluation], [Master of Science Thesis], Ankara [2013]
Traditional project evaluation methods interest in achieving one certain
result that satisfies investors by taking a picture of a project that contains all
related aspects of that project. Most of the results are simple and useful in
investors’ perspective while the environment is not so steady and predictable.
In a world where all future events and decisions are certain, traditional project
evaluation methods are able to provide all necessary information to investors.
However, if there is uncertainty which needs to be resolved, traditional
project evaluation methods need to face some questions. Although these
methods seem like taking risks into account, their approach towards risk is
quite questionable. On the other hand, while the project is ongoing and
uncertainties are being sorted out, the assumption that managers manage
the process passively is not a realistic one. Real option approach is dealing
with questions which are not
addressed by traditional project evaluation
methods. In the first chapter of this study, points at which traditional project
evaluation methods fail are analysed after defining what the traditional project
evaluation methods are. In the second chapter, firstly financial options, which
form foundation for
real options theoretically, are mentioned so as to
understand real options. Also, in this section, there are methods which will
also be used in calculating option value- including Black& Scholes. Finally in
chapter two, the ways we can use real options in practice and the limits of
reel option are analysed. In chapter three, the research and development
project of a company which aims to produce electricity by using methane gas
is first evaluated with traditional methods and then reevaluated and
concluded with real option method. Finally, quantitative results are achieved
iv
which demonstrate that real options produce different results than those of
other methods.
Key Words
1. Real Options
2. Capital Budgeting
3. Project Evaluation
4. Carbon Finance
5. Risk and Managerial Flexibility
ÖNSÖZ
Günümüzde bir şirketi sahip olduğu ve olacağı projelerin bir bütünü
olarak algılarsak her bir projenin o şirket için ne ifade ettiğini daha iyi
vurgulayabiliriz. Eğer şirket doğru projelerde doğru zamanda yer aldıysa
toplam değeri de projelerin getirisine paralel olarak artacaktır. Bu durumda
şirketin projeleri hangi kriterlere göre seçtiği, seçerken hangi yöntemlerden
yararlandığı, bu yöntemlerin karar vericileri doğru sonuçlara yönlendirip
yönlendirmediği finansın en önemli konuları arasındadır. Bununla birlikte
yatırım kararlarıyla ilgili sonuçlar üreten yöntemler değişen çevre algısıyla
birlikte devamlı gelişmekte ve yenilenmektedir. Bundan otuz yıl önce çok
daha durağan ve öngörülebilir bir dünyada yaşarken o zamanın şartlarına
uyan ve yatırımcıları tatmin eden yöntemler bugünün şartlarında eksik
kalabilmektedir. İşte belirsizliğin hakim olduğu bir çevrede veya biz ati
yatırımın kendisinin belirsizlik üzerine inşa edildiği Ar-Ge projeleri gibi
günümüz dünyasında çokça karşılaşacağımız koşullarda klasik yöntemlerin
belli temel varsayımlarını baştan sorgulayan ve tamamıyla yeni bir yaklaşım
ortaya koyan reel opsiyonlar tezimizin konusudur. İlk bakışta karışık
formüllerden oluşan bir konsept gibi gözükse de, pratikte de iş hayatında
kullanıma uygundur. Tezimizin ilerleyen kısımlarında kullanım kolaylığı
açısından basitleştirici yöntemlerden de bahsedilmiştir. Bununla birlikte bu
konseptin aksayan yönleri ve farklı yanılgılara düşmemek için nelere dikkat
edileceğinden de bahsedilmiştir.
Tez sürecinin en başından, tez konumun seçilmesi, yazım öncesi
doğru okumaların yapılması konularında ve yazımı sırasında her türlü bilgi ve
motivasyon desteğini bana sağlayan tez danışmanım Prof. Dr. Kürşat
YALÇINER’e sonsuz şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Tezimin
uygulama kısmında sabırla bana yardımcı olan hiçbir bilgiyi benden
esirgemeyen Sn. Serdar ALTINALEV’e teşekkür ediyorum. Son olarak
sürecin en başından en sonuna kadar varlıklarını hep yanımda hissettiğim
annem ve babama sonsuz sevgilerimi gönderiyorum.
vii
İÇİNDEKİLER
ÖZET………………………………………………………………………………………….i
ABSTRACT ............................................................................................................ iiii
ÖNSÖZ……………………………………………………………………………………….v
İÇİNDEKİLER ....................................................................................................................... vii
KISALTMALAR ......................................................................................................... x
TABLOLAR LİSTESİ ................................................................................................ xi
GRAFİK LİSTESİ ................................................................................................... xiii
GİRİŞ....................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM
YATIRIM PROJESİ VE PROJE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
1.1. YATIRIMIN TANIMI........................................................................................... 4
1.2.YATIRIM ÇEŞİTLERİ ......................................................................................... 5
1.2.1.Yeni Mal ve Hizmet Üretmeye Yönelik Yatırımlar Projeleri .............................. 6
1.2.2.Yenilemeye Yönelik Yatırım Projeleri ................................................................... 6
1.2.3.Modernizasyona Yönelik Yatırım Projeleri .......................................................... 6
1.2.4. Genişlemeye Yönelik Yatırım Projeleri ............................................................... 7
1.2.5.Stratejik Yatırım Projeleri ....................................................................................... 7
1.3.BELİRSİZLİK VE RİSK ...................................................................................... 8
1.4.YÖNETSEL ESNEKLİK ....................................................................................10
1.5.KLASİK PROJE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ .........................................12
1.5.1.Riski Dikkate Almayan Yöntemler....................................................................... 13
1.5.1.1.Net Bugünkü Değer Yöntemi ............................................................................... 13
1.5.1.2.İç Getiri Oranı ......................................................................................................... 18
1.5.1.3.İndirgenmiş Geri Ödeme Süresi .......................................................................... 19
1.5.1.4.Karlılık Endeksi....................................................................................................... 20
1.5.2.Riski Dikkate Alan Yöntemler .............................................................................. 21
viii
1.5.2.1.Riske Göre Düzeltilmiş İskonto Oranı Yöntemi ................................................. 21
1.5.2.2.Belirlilik Eşiti Yöntemi ............................................................................................ 22
1.5.2.3.Olasılık Dağılımı Yöntemi ..................................................................................... 22
1.5.2.4.Karar Ağacı Yöntemi ............................................................................................. 24
1.5.2.5.Duyarlılık Analizi ..................................................................................................... 25
1.5.2.6.Senaryo Analizi ...................................................................................................... 26
1.5.2.7.Simülasyon Analizi ................................................................................................. 27
1.5.3.Klasik Proje Değerlendirme Yöntemlerinin Temel Kısıtları ............................. 28
İKİNCİ BÖLÜM
FİNANSAL VE REEL OPSİYONLAR
2.1.FİNANSAL OPSİYONLAR ................................................................................31
2.1.1.Opsiyon Kavramı ................................................................................................... 31
2.1.2.Opsiyonun Tarafları .............................................................................................. 33
2.1.2.1.Alış Opsiyonunun Alıcısı ....................................................................................... 33
2.1.2.2.Satış Opsiyonunu Alıcısı ....................................................................................... 34
2.1.3.Opsiyon Primi ......................................................................................................... 37
2.1.3.1.Opsiyon Primini Etkileyen Faktörler .................................................................... 37
2.1.3.3.Opsiyonun Priminin Bileşenleri ............................................................................ 39
2.1.3.4.1.Binom Modeli ........................................................................................... 41
2.1.3.4.2.Black-Scholes.......................................................................................... 43
2.2.REEL OPSİYONLAR ........................................................................................48
2.2.1.Reel Opsiyonların Finansal Opsiyonlar Arasındaki Farklar ............................ 50
2.2.1.1.Girdi Parametrelerinin Karakteri .......................................................................... 51
2.2.1.2.Opsiyon Benzeşmesindeki Sınırlamalar............................................................. 53
2.2.1.2.1.Kararın Acilliği ......................................................................................... 54
2.2.1.2.2.Piyasa Durumu........................................................................................ 54
2.2.1.2.3.Belirsizliğin Çözümü ............................................................................... 55
2.2.1.2.4.Zaman Sarkması Etkisi .......................................................................... 56
2.2.1.2.5.Proje İçi/Projeler Arası Etkileşimler ...................................................... 56
ix
2.2.2.Reel Opsiyonları Finansal Opsiyonları Kullanarak Değerlendirmek ............. 57
2.2.3.Yatırım Kararını Opsiyon Grafiği Üzerinde Değerlendirmek .......................... 59
2.2.4.Reel Opsiyonlara Göre Yatırım Değerlendirmesi Yaparken İzlenecek
Adımlar .............................................................................................................................. 63
2.2.5.Reel Opsiyon Türleri ............................................................................................. 65
2.2.5.1.Erteleme Opsiyonu ................................................................................................ 66
2.2.5.2.Vazgeçme Opsiyonu ............................................................................................. 67
2.2.5.3.Esneklik Opsiyonu ................................................................................................. 68
2.2.5.4.Genişleme Opsiyonu ............................................................................................. 68
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TEMİZ ENERJİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ PROJESİNİN REEL OPSİYONLARA
GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ
3.1. KARBON TİCARETİNE GENEL BİR BAKIŞ ....................................................70
3.2.YATIRIMIN NAKİT AKIŞLARI ...........................................................................74
3.3. YATIRIM MALİYETİ .........................................................................................77
3.4.YATIRIM İSKONTO ORANININ BELİRLENMESİ VE NAKİT AKIŞLARININ
İSKONTOSU ..........................................................................................................81
3.5. PROJENİN REEL OPSİYONLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ VE KLASİK
YÖNTEMLE KARŞILAŞTIRILMASI ........................................................................89
SONUÇ……………………………………………………………………………………..99
KAYNAKÇA ..........................................................................................................101
x
KISALTMALAR
Ar-Ge: Araştırma Geliştirme
CCX: Chicago Climate Exchange, Chicago İklim Borsası
CO2EQ: Carbon Dioxite Equivalent, Karbondioksit Bazında Emisyon Miktarı
EPDK: Enerji Piyasası Denetleme Kurumu
ET: Emisyon Ticareti
İGO: İç Getiri Oranı
kWh: Kilo Watt Hour: Kilo Watt Saat
mWh: Mega Watt Hour: Mega Watt Saat
NBD: Net Bugünkü Değer
NPVq: Net Present Value q, Opsiyonun İşlem Fiyatının Net Bugünkü Değeri
Rasyosu
OY: Ortak Yürütme
PV(X): Present Value(X), Opsiyonun İşlem Fiyatının Bugünkü Değeri
TKM: Temiz Kalkınma Mekanizması
TÜFE: TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ
ÜFE: ÜRETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ
VCS: Verified Carbon Standart, Onaylı Karbon Standardı
VER: Voluntary Emission Reduction, Gönüllü Emisyon Azaltımı
xi
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: Klasik Proje Değerlendirme Yöntemlerinin Varsayımları ve
Gerçekler
Tablo 2: Black-Scholes Yöntemine Göre Faiz Geliri ve Oynaklığı Bilinen
Varlığın Opsiyon Değeri
Tablo 3: Finansal Opsiyonlarla Reel Opsiyonların Karşılaştırılması
Tablo 4: Finansal Opsiyonlarda Opsiyon Değerini Hesaplarken Kullanılan
Girdilerin Reel Opsiyonlardaki Karşılıkları
Tablo 5: Metan Gazı Oranlarına Göre Satışa Esas Elektrik Üretim Miktarları
Tablo 6: Metan Gazı Oranlarına Göre Karbondioksit Emisyon Miktarları
Tablo 7: Metan Gazı Oranlarına Göre Elektrik Satış Hasılatları
Tablo
8: Metan Gazı Oranlarına Göre Karbon Ticareti Hasılatları
(Gönüllü/Organize)
Tablo 9: Yatırım Harcamaları
Tablo 10: 0,46% Metan Gazı Oranında Gerçekleşen Hasılat ve Operasyonel
Maliyet ve Giderler
Tablo 11: Gönüllü Piyasalarda ve Metan Oranının 0,046 Olduğu Durumda
Faz 1’in 30 Yıllık Nakit Akımları
Tablo 12: Farklı Senaryoların Gerçekleşmesi Olasılıkları
Tablo 13: Farklı Senaryoların Birleşik Gerçekleşme Olasılıkları
Tablo 14: Farklı Senaryoların Nakit Akımları
Tablo 15: Birleşik Olasılıklardan Sonra Tek bir Nakit Akışı
xii
Tablo 16: Gönüllü Piyasalarda ve Metan Oranının 0,046 Olduğu Durumda
Faz 1-2 Beraber 30 Yıllık Nakit Akımları
Tablo 17: Yatırım Harcamaları ve Bugünkü Değerleri
Tablo 18: Faz 1-2 Farklı Senaryoların Nakit Akışları
Tablo 19: Faz 1-2 Birleşik Olasılıklardan Sonra Tek Bir Nakit Akışı
Tablo 20: Projenin ve Faz 1’in Nihai Nakit Akışları
Tablo 21: Faz 1’in Faz 2’nin Nihai Nakit Akışları
Tablo 22: Faz 1’in ve Faz 2’nin Net Bugünkü Değerleri
Tablo 23: Faz 1 Nakit Girişleri ve Risk Tablosu
Tablo 24: Faz 2 Nakit Girişleri ve Risk Tablosu
Tablo 25: Projenin Toplam Nakit Girişleri ve Risk Tablosu
xiii
GRAFİK LİSTESİ
Grafik 1: Alış Opsiyonun Getirisi (Alış Opsiyonunun Alıcısı Açısından)
Grafik 2: Satış Opsiyonun Getirisi (Satış Opsiyonunun Alıcısı Açısından)
Grafik 3: Alış Opsiyonunun Getirisi (Alış Opsiyonunun Satıcısı Açısından)
Grafik 4: Satış Opsiyonunun Getirisi (Satış Opsiyonunun Satıcısı Açısından)
Grafik 5: Alış Opsiyonunun Limitleri
Grafik 6: Luehrman’ın Altı Bölgeli Reel Opsiyon Karar Grafiği
GİRİŞ
Çağımızda teknolojik gelişmeler sadece sonuçlarıyla hayatımıza etki
etmekle kalmıyor, gelişim ve değişim algımızı da değiştiriyor. Çağımızın baş
döndüren gelişim hızı firmaların yatırım algısını da değiştiriyor. Artık bir çok
firmanın Ar-Ge departmanları yoluyla, teknolojik gelişime önemli ölçüde
kaynak aktarıyor. Sözü geçen yatırım algısı sadece teknolojik gelişmeler
yoluyla da değişmiyor. İletişimin bu kadar etkin bir biçimde kullanıldığı bir
dünyada, tüketicilerin tercihleri, talepleri çok kolay değişip etkilenebiliyor. Öte
yandan finansal değerler de bir o kadar değişime, kırılganlığa açık. Karar
vericiler, firmalarının faaliyetini etki eden hemen hemen bütün alanlarda bu
değişim hızıyla, hatta belirsizlik algısıyla yüzleşiyor. Dolayısıyla yapacakları
yatırımları da bu algı çerçevesinde yönetmek durumunda kalıyorlar. Bu
aşamada, yatırım algısında belirsizliğin bu kadar hakim olduğu bir dünyada
yatırımları değerlendirmede klasik proje değerlendirme yöntemleri yeterli
oluyor mu sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz.
Klasik yöntemlerden belki de en çok kullanılanlardan biri olan Net
Bugünkü Değer Yönteminin en önemli üstünlüğü, Shapiro’nun (2005)
vurguladığı üzere kolay anlaşılır ve firmanın değerine yaptığı net katkının
izlenebiliyor olmasıdır. Diğer klasik yatırım projeleri değerlendirme yöntemleri
de, benzer girdileri kullanmak suretiyle farklı yollarla sonuca ulaşarak veya
daha geniş bir girdi yelpazesini kullanarak karşılaşılabilecek bütün koşulları
sisteme
dahil etmeye çalışarak bir sonuca ulaşıyor. Ancak yine de bu
yöntemler bazı temel noktalarda yukarıda belirtildiği gibi belirsizliğin hakim
olduğu ve sürekli değişen bir yatırım ortamında yetersiz kalmaktadır. Bu
noktaların başında bu yöntemlerin belirsizliğe yaklaşımları gelir. Bir diğeri de
yönetsel esnekliği görmezden gelmeleridir. İşte reel opsiyonlar yönetsel
esnekliği proje değerlendirme sürecine katarak ve belirsizliği yatırımın
değerini artıran bir girdi olarak farklı bir açıdan ele alarak yatırım projeleri
2
değerlendirmeye
yeni
bir
bakış
açısı
getirmiştir.
Özellikle
içinde
bulunduğumuz çağda çokça karşılaşacağımız, yatırımın geleceğinin bir çok
farklı dinamiğe bağlı olduğu, öngörülmesi zor etmenlerin yatırımın karlılığına
hayati etkilerinin olduğu, bununla beraber yatırım süresince karar vericilerin
aktif bir yönetimle zararları asgariye indirip fırsatları değerlendirdikleri bir
yatırım ortamında reel opsiyonlar yaklaşımıyla değerlendirilen projeler farklı
nümerik sonuçlar vermektedir. Bu da hangi yatırım projelerinin kabul edilip
edilmeyeceğini doğrudan etkilemektedir.
Reel opsiyonlar temel olarak sonuca giderken hesaplamalarında
Binom yöntemi, Black ve Scholes (1973) tarafından geliştirilen finansal
opsiyonları fiyatlama modelini kullanarak nümerik sonuçlara ulaşmaktadır.
Dolayısıyla reel opsiyonların temelde finansal opsiyonlara benzeştiği
varsayımı üzerine bu hesaplamalar yapılmaktadır. Buna bağlı olarak
tezimizin uygulama bölümünde Black-Scholes yöntemi kullanarak yatırım
projesinin
opsiyon
değeri
hesaplanacaktır.
Buna
bağlı
olarak
reel
opsiyonların finansal opsiyonlarla hangi noktalarda benzeştiği, hangi
noktalarda ayrıştığı ve bu ayrışmanın reel opsiyonlara göre proje
değerlendirmede ne gibi sakıncalar yaratabileceği de ortaya konacaktır.
Bununla beraber reel opsiyonların getirdiği yenilik sadece belirsizlik
algısındaki değişiklik ve yönetsel esnekliğin sisteme dahil edilmesiyle sınırlı
değildir. Dixit ve Pindyck (1994) Net Bugünkü Değer Yönteminin projenin net
nakit girişlerinin net nakit çıkışlarını aştığı zaman yatırım yapmamızı söyleyen
kuralın yanlış olduğunu, çünkü bunun yatırım kararının verildiği anda bir
yükümlülüğe girilmesinin fırsat maliyetini görmezden geldiğini ve bu maliyetin
bekleyip görme opsiyonundan vazgeçmek olduğunu söylemektedir. Reel
opsiyonlar yatırımın kararını sadece kabul/ret bağlamında ele almaz, aynı
zamanda yatırımın zamanlaması ile de ilgili bir analiz yapmamıza yardımcı
olur. Tezimizin ikinci bölümünde reel opsiyonları hesaplamasından öte, elde
edilen sonuçların nasıl daha ayrıntılı bir şekilde analiz yapmamıza yardımcı
olacağı ve bu sonuçların yatırımın zamanlaması ile ilgili bize ne
söylediğinden bahsedilmiştir.
3
Tezimizin son bölümü olan uygulama kısmında, alternatif enerjiyle
elektrik üretmek isteyen bir firmanın araştırma geliştirme projesinin önce
klasik
değerleme
değerlendirmesi
yöntemleriyle
yapılmıştır.
daha
Aynı
sonra
projenin
da
reel
reel
opsiyonlarla
opsiyonlarla
değerlendirildiğinde nasıl farklı sonuçlar ortaya çıktığı irdelenmiş, bunun
projenin kabulünü veya reddini nasıl etkilediği ortaya konmuştur.
BİRİNCİ BÖLÜM
YATIRIM PROJESİ VE PROJE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
1.1. YATIRIMIN TANIMI
Bilim dalları yatırımı farklı şekillerde tanımlamışlardır. Ekonomi
biliminde yatırım, milli gelirin tüketilmeyen kısmı olarak ifade edilmektedir.1
Bunun yanında işletme biliminde yatırımdan, uzun süreli gelir sağlanacağı
ümidiyle elde bulunan fonların maddi ve maddi olmayan varlıklara
harcanması anlaşılmaktadır.
2
Finansman açısından yatırım ise gelir
getirmeyen nakdi varlıkların daha az likit varlıklara çevrilerek gelir getirir hale
dönüştürülmesidir.3
Bütün bu tanımlardan bizi en çok ilgilendiren finansman biliminde
yapılan tanımdır. Yukarıda yapılan tanımın bir benzeri de: gelecekte
sağlanacak fayda beklentisiyle şu an mevcut maliyetlere katlanma işlemine
yatırım denmektedir.4 Ancak tanımda geçen geleceğin ne kadar uzak veya
bir önceki tanımda “daha az likit varlıkların” ne kadar likit olduğuyla ilgili bir
bilgi bulunmamaktadır. Tanımlardan da anlaşılacağı üzere, uzun bir sürece
yayılacak bir altın arama projesi için makine-ekipman-teçhizat alımı yatırım
sayılabileceği gibi örneğin firmanın günlük aktivitelerini sürdürmek için satın
aldığı stoklar da yatırım kavramı içerisinde değerlendirilebilir. Ancak burada
1
Uslu, Zeki; Önal, Yıldırım B.; Yatırım Projeleri, Adana, Karahan Yayınları, Mart 2007, s.2
Jacop, Herbert; Yatırım Kararları Problemler ve Çözümleri, Çev. : Gökhan Bahşi, İstanbul,
İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1977, s.175
3
Uslu, Önal, a.g.e., s.3
4
Dixit, Avinash K.; Pindyck, Robert S.; Investment under Uncertainty, New Jersey, Princeton Uni.
Press, 1994, s.3
2
5
bizi ilgilendiren yatırım kavramı, kısa vadeli olanlar değil projelendirilebilen
sabit sermaye varlıklarına yapılan yatırımlar olacaktır.
Yatırım kavramı geniş bir çerçeve çizdiğinden işletme faaliyetleri içinde
yapılan aksiyonların bir çoğu yatırım adı altında çeşitli şekillerde karşımıza
çıkabilecek olsa da, bizim ilgilendiğimiz yatırımların belli ortak noktaları
vardır. Bu noktalar aynı zamanda yatırım kararı verirken kullanacağımız
tekniklerde göz önünde bulundurulması açısından da önem arz ederler.
Şöyle ki; bir çok yatırım kararı farklı ölçülerde üç önemli karakteri paylaşırlar.
Bunlardan ilki, yatırımlar kısmen veya tamamen geri dönülemezdir. İkincisi,
yatırımdan sağlanacak gelecekteki faydalar belirsizdir. Üçüncüsü ise
yatırımın zamanlamasının seçiminde belli oranda bir hareket alanı vardır.
Yatırımınızı daha fazla bilgi edinmek üzere bir süreliğine erteleyebilirsiniz.5
Bütün bu karakterlerin varlığı konumuz olan reel opsiyon yaklaşımının da
çıkış noktasını oluşturmaktadır.
1.2.YATIRIM ÇEŞİTLERİ
Yatırımları çeşitlerini sıralarken farklı bakış açılarına göre farklı
sınıflandırmalar yapabilir. Bunlardan bazıları; yürütücüsüne göre, karlılık
amacına göre, gelir ve gider yapılarına göre, niteliğine ve yapılma nedenine
göre, aralarındaki ilişkiye göre yatırım projeleridir.6 Bu ayrımları çoğaltmak da
mümkündür. Ancak reel opsiyonların hangi yatırımlarda uygulama alanı
bulabildiğini tespit etmek için yatırımları kategorize etmek gerekirse, en
faydalı olanı niteliğine ve yapılma nedenine göre yatırım projeleri çeşitleri
olacaktır. Bu anlamda en belirgin sınıflandırma; yeni mal ve hizmet üretmeye
yönelik yatırım projeleri, yenilemeye yönelik yatırım projeleri, genişlemeye
5
6
Dixit, Pindyck, a.g.e., s.3
Anbar, Adem; Alper, Değer, Yatırım Projeleri Analizi, y.y., Ekin Yayınevi, Eylül 2009, s.10
6
yönelik yatırım projeleri ve stratejik amaçlara yönelik yatırım projeleri
şeklindedir.7
1.2.1.Yeni Mal ve Hizmet Üretmeye Yönelik Yatırımlar Projeleri
Piyasada karşılanmayan bir talebin varlığı veya bugüne kadar
karşılanmamış bir insan ihtiyacının belirlenmesi yeni bir mal veya hizmet
üretiminin nedeni olabilir.
1.2.2.Yenilemeye Yönelik Yatırım Projeleri
Tamir ve bakıma rağmen çalışmaz hale gelmiş bir tesisin yerine, aynı
işi yapacak yeni bir tesisin satın alınması için yapılan yatırımlardır.8
1.2.3.Modernizasyona Yönelik Yatırım Projeleri
İşletmenin sahip olduğu kurulu bir kapasite ve mevcut üretim gücü
vardır. Yatırım teknik ömrüne henüz ulaşılmamıştır. Fakat ekonomik ömür
sona ermiş veya ermek üzeridir. Bu yüzden işletme sahip olduğu üretim
7
Yalçıner, Kürşat; Aksoy, Emine E., Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi, Ankara, Detay
Yayıncılık, 2011, s.11
8
Anbar, Alper, a.g.e., s.12
7
araçlarını
teknolojik
açıdan
gelişmiş
üretim
araçlarıyla
değiştirmek
istemektedir. İşletme modernizasyon yatırımı sonucu, ürettiği mal veya
hizmeti yeni üretim araçlarıyla üretmeye devam etmektedir.
1.2.4. Genişlemeye Yönelik Yatırım Projeleri
Genişleme
yatırım
projelerinde
amaç
ek
üretim
kapasitesinin
yaratılmasıdır. İşletmeler piyasadan gelen talepleri kapasite kullanım
oranlarını artırarak karşılamaya çalışılar.
1.2.5.Stratejik Yatırım Projeleri
İşletmeye dolaylı yararları olan, sağlayacağı faydalar uzun sürede elde
edilebilen veya bazı durumlarda yatırımın sağlayacağı faydaların parasal
değerini ölçmenin mümkün olmadığı yatırımlardır.9
Yukarıda sayılan yatırım çeşitlerinin reel opsiyonlar yaklaşımı içinde
ne anlama geleceğini kavramak için her bir kategoriyi, ileride de
bahsedileceği üzere reel opsiyon yaklaşımında iki önemli bileşen olan
belirsizlik ve yönetsel esneklik açısından analiz etmek gerekir. Örneğin yeni
mal ve hizmet üretmeye yönelik yatırım projelerindeki ile yenileme
yatırımlarındaki belirsizliğin ve yönetsel esnekliğin yoğunluğu bir değildir.
Sonuç olarak yönetsel esnekliğin ve belirsizliğin mevcudiyetine göre reel
opsiyonların uygulama alanları ve reel opsiyonları uygulamanın o proje için
9
Akgüç, Öztin; Finansal Yönetim, İstanbul, Avcıol Basım, 1998, s.323
8
ne kadar elzem olduğu yatırım çeşitlerine göre farklılık gösterecektir. Reel
opsiyonların uygulama alanları ilerleyen bölümlerde incelenirken bu konuya
da daha ayrıntılı bir şekilde değinilecektir.
Tabii bütün bu değerlendirmeleri yapmazdan önce belirsizlik ve
yönetsel esnekliğin ne anlama geldiğini net bir biçimde ortaya koymak
gerekir.
1.3.BELİRSİZLİK VE RİSK
Yatırım kararları ile ilgili değerlendirmeler yapılırken teoride konseptin
anlaşılması için değişkenlerin gelecekte değerlerinin ne olacağı kesin olarak
biliniyormuş gibi varsayımlarda bulunulur. Daha ileri tekniklerde risk de
dikkate alınarak değişkenlere olasılıkları da göz önünde bulundurarak
değerler verilir. Ancak gerçek dünyada yöneticiler yatırım kararları verirken
belirsizliklerle karşılaşırlar. Bu durumun ne demek olduğunu daha iyi
kavrayabilmek için risk ve belirsizlik arasındaki farka değinmek gerekir.
Riskle belirsizlik arasındaki en belirgin ayrımı ilk olarak Knight, 1921
yılında Risk, Uncertainty and Profit adlı yayınında yapmıştır. Riski
hesaplanabilir belirsizlik olarak tanımlamışken, belirsizlik olarak kullanılacak
terimin hesaplanamayanı ifade ettiğini ileri sürmüştür.
Ayrımdan da anlaşılacağı üzere riskli bir projenin verilerinin gelecekte
alacağı değerler kesin olarak bilinemiyor olsa bile bu verileri olasılıklar
dahilinde değerlendirip bir sonuca ulaşmak mümkündür. Ancak belirsizliğin
olduğu projelerde yapılacak değerlendirmelere olan güven azalmakta, hatta
çoğu zaman gelecekle ilgili verilere olasılık dahilinde değerler yüklemek bile
mümkün
olmamaktadır.
Peki
bir
projenin
değerlendirmesi
yaparken
9
karşılaşılan durumun risk mi yoksa belirsizlik mi olduğunu nasıl anlayabiliriz
ve değerlere yüklediğimiz olasılıklarla ulaşacağımız sonuca ne kadar
güvenebiliriz?
Risk içeren projelerde kullanılan olasılıklar serbestçe belirlenirken,
vurgulanması gereken bir nokta: genellikle bu olasılıklar nesnel bir şekilde
doğrulanabilinir olmadığından öznel olmalıdır. Bundan da öte kullandığınız
olasılığınız doğruluğunu destekleyen kanıtlarınız bir başka olasılık için kalite
ve miktar anlamında farklılaşabilmektedir. Sonuç olarak risk analizinin içinde
belirsizlik
kaçınılmaz
olarak
bulunacaktır.
Zaten
analizin
doğasında
belirsizliğin var olduğu vurgulamak için dünya genelinde, olasılık dağılımları
yoluyla güven aralıkları ifadeleri kullanılmaktadır. Öte yandan belirsizliği
asgari düzeye çekmek için de belirli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları: 10
-
Analizi yapmadan önce olabildiğince çok bilgiye ulaşmak. Örnek:
Pazar araştırması
-
Yapılacak
bünyesinde
yatırım
skalasını
barındırmak.
büyüterek
Böylece
farklı
farklı
yatırım
yatırım
projeleri
projelerinden
beklediğiniz ortalama ölçekte bir sonuç elde etmek.
Bu tarz yöntemleri kullanarak veya bu yöntemlere hiç gerek kalmadan
yüksek güven aralıklarında riski hesaplayıp olasılıklara ulaşmak mümkündür.
Riski hesaplayabildiğimizde hem klasik yöntemlerde (statik yöntemler) hem
de reel opsiyonlarda (dinamik yöntem) projenin ve opsiyonun değeriyle ilgili
sayısal verilere ulaşılabilmektedir. Ancak bazı yatırımların doğası gereği
belirsizlik yüksek seviyelerdedir.Yukarıdaki yöntemleri uygulamak uygun
olmayabilir veya kısmen uygulanabilir. Bu gibi durumlarda karar verme
anında yatırım kararı ya hiç verilmeyecek ya da verilen karar sağlıklı
olmayacaktır.
Doğru
kararı
verebilmek
belirsizliklerin
bilinir
veya
öngörülebilir
için
hale
zamanın
geçmesi
gelmesini
ve
beklemek
gerekmektedir. Belirsizlikler kaybolduğunda firma yeni duruma adapte olacak
10
Canada, John R.; Sullivan William G.; White John A.; Capital Investment Analysis for
Engineering and Management, 2.Baskı, y.y. Prentice Hall, 1996, s.273
10
ve var olan kesin bilgilere göre rasyonel kararlar verecektir. Bu durumda
belirsizliklerin ölçülebilir veya ölçülemez olmasından bağımsız olarak
firmaların karşılaştıkları bu yeni duruma ayak uydurma becerilerinin sonucu
yeni bir değer karşımıza çıkacaktır: Yönetsel esneklik.
1.4.YÖNETSEL ESNEKLİK
Reel opsiyonların ikinci bileşenidir. Esnekliğin hesaba katılmadığı
klasik proje değerlendirme yöntemlerinde olasılık dağılımını en olası
durumun ortada, en kötü durumun ortanın solunda, en iyi durumun ortanın
sağında yer aldığı standart çan eğrisi şeklinde ifade etmek mümkündür.
Ancak gerçek dünyada belirsizlikler kayboldukça, projenin gidişatına
göre eğer kazanç söz konusuysa projeyi genişletmek, eğer kayıplar varsa
projeyi sonlandırmak gibi seçenekleri yöneticiler hayata geçirebilecektir. Aynı
zaman kötü senaryoda proje sonlandırıldığından kayıplar sınırlı, iyi
senaryoda
yöneticinin
becerisine
bağlı
olarak
kazançlar
sınırsız
olabilmektedir. Sonuç olarak karşımıza beklenen getirinin ve olasılık
dağılımının sağa doğru yatık olduğu şekil çıkmaktadır. İşte beklenen getirinin
sağa kaymış olması esnekliğin değerini ifade eder.11
Yönetsel esneklik üç şekilde karşımıza çıkmaktadır.
12
Stratejik
esneklik; başarıyla tamamlanmış araştırma geliştirme projesi sonunda ortaya
çıkan bir ürünle yeni bir pazara girmek, başka firmaları bünyesine katmak.
Yöneticinin yeni stratejik varlıklar yaratabilmek için gelecekte yatırım yapma
veya yapmama opsiyonunu elinde bulundurmasıdır. Yeni stratejik varlıklar
11
FLATTO, Jerry; “Using real option in Project evolation”, (Erişim) http://www.pucrio.br/marco.ind/loma96.html 30.03.2012
12
Vollert, Alexander; A Stochastic Control Framework for Real Options in Strategic Valuation,
Boston, Birkhauser, 2003, s.9-24
11
üretim tesisi gibi maddi varlıklar olabileceği gibi firmanın pazardaki
pozisyonu, bilgi altyapısı, organizasyonel yetenekleri gibi maddi olmayan
varlıklar da olabilir.
Operasyonel esneklik; üretim teknolojilerinin seçimi, değiştirilmesi ve
üretimi geçici durdurmalardır. Operasyonel esneklik sonucu firmanın sahip
olduğu opsiyonlarda stratejik opsiyonun tersine yeni bir varlık yaratılmaz, var
olan varlıkların aktif yönetimi sonucu maksimum verim alınarak firmaya değer
katılır.
Operasyonel esnekliği kendi arasında dörde ayırabiliriz:
13
Girdi
opsiyonu; farklı girdi maddeleri ve tedarikçi seçimi, süreç opsiyonu; farklı
üretim teknolojileri seçimi, çıktı opsiyonu; farklı ticari mallar üretmek ve
genişleme/kısma opsiyonu; ekstra kapasiteyi satın alarak veya satarak
piyasadaki talebi kontrol etmek.
Son olarak da finansal esneklik, firmanın kaynak kompozisyonunu
belirlemek.
Yönetsel esneklik iki durumda bir anlam ifade etmez. Bunlardan
birincisi yatırımla ilgili girdilerin değerleri kesin olarak biliniyorsa, yani
herhangi bir belirsizlikten söz edilemiyorsa, karar aşamasında en iyi alternatifi
seçme durumu söz konusu olmayacak ve aktif yönetsel performansa ihtiyaç
duyulmayacaktır. İkincisi ise eğer firma kararlarından herhangi bir pişmanlık
duymadan ve maliyete katlanmadan dönebiliyorsa, herhangi bir riskten söz
edilemez.14
Gerçek hayatta yatırımlar için bu iki koşulun varlığı genellikle
geçerlidir. İşte belirsizliği kısmen, yönetsel esnekliği hiç dikkate almayan
klasik proje değerlendirme yöntemlerine bir alternatif olarak ortaya çıkan reel
opsiyonların ana çıkış prensibi bu iki bileşen üzerine kurulmuştur. Reel
opsiyonlar yatırımın değerinin yanında, opsiyon değeri olarak temelde bu iki
13
14
Vollert, Alexander, a.g.e., s.24
Vollert, Alexander, a.g.e., s.7-8
12
bileşenin değerini hesaplamakla ilgilenmektedir. Ancak reel opsiyonların
daha
ayrıntılı
olarak
incelenmesine
geçmeden
önce
klasik
proje
değerlendirme yöntemlerini kısaca tanımakta, hangi noktalarda eksik
kaldıklarını görmekte fayda vardır.
1.5.KLASİK PROJE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
Klasik yatırım değerlendirme yöntemleri temel olarak riski dikkate alan
ve riski dikkate almayan yöntemler olarak iki ana başlık altında incelenebilir.
Klasik yöntemlerde bizi en çok ilgilendirecek olan kullanımı da yaygın
olan Net Bugünkü Değer Yöntemi olacaktır. Bu yöntemin aynı zamanda
gerek tezimizin uygulama kısmında gerekse yaygın olarak hesaplamalarda
reel opsiyonların üzerine inşa edildiği baz yöntem olmasından dolayı ayrı bir
önemi vardır. Genel olarak klasik yatırım değerlendirme yöntemlerinin
dezavantajları bir tarafa, Net Bugünkü Değer Yönteminin benzer yöntemlere
göre yumuşak karnının neresi olduğu ve bunun nasıl üstesinden gelineceği
dolaylı olarak reel opsiyonlar yaklaşımını da etkilemektedir. Bu yüzden ilk
olarak Net Bugünkü Değer Yöntemi incelenecektir.
13
1.5.1.Riski Dikkate Almayan Yöntemler
1.5.1.1.Net Bugünkü Değer Yöntemi
Bir yatırımın net bugünkü değeri (NBD), yatırımdan beklenen net nakit
girişlerinin belli bir iskonto oranıyla indirgenmiş değerleri toplamından, yatırım
harcamalarının bugünkü değerleri toplamının çıkarılmasıyla bulunur. Bu
yönteme göre, eğer yatırım projesinin net bugünkü değeri pozitif (NBD>0)
ise, yatırım projeleri kabul edilir. Eğer, yatırım projesinin net bugünkü değeri
negatif (NBD<0) ise, yatırım projesi kabul edilmez. Yatırım projesinin pozitif
net bugünkü değere sahip olması, proje harcamalarının bugünkü değerinden
daha fazla nakit girişi sağladığını gösterirken, yatırım projesinin net bugünkü
değerinin sıfır olması, projenin sağladığı nakit akışlarının, yatırılan sermayeyi
ve yatırılan sermaye üzerinden istenen getiri oranını tam olarak karşıladığını
göstermektedir.15
(
∑
başlangıç yatırımını,
(
)
(
)
)
t zamanda oluşan nakit akışlarını k iskonto
oranını, n ise yatırımın ekonomik ömrünü ifade etmektedir.
Bu hesaplamanın içinde gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da
yatırımın hurda değeridir.
Hurda değer yatırımın başında veya sonunda
dikkate alınır. Hurda değer yatırımın başında dikkate alındığında yıllık
amortisman miktarı hurda değere göre düzeltilir. Hurda değer, yatırım
15
Winger, Bernard; Mohan, Nancy; Principles of Financial Management, New York, Macmillan
Publishing Company, 1991, s.444
14
tutarında düşülerek kalan tutar üzerinden amortisman ayrılır. Hurda değerin
yatırımın sonunda dikkate alınması durumunda da, hurda değer tutarı son
yılın sonunda normal bir nakit girişi olarak işleme tabi tutulur. Hurda
satışından elde edilen tutardan, işletmenin tabi olduğu vergi nedeniyle
oluşacak nakit çıkışı düşülür ve değerlendirmede net nakit rakam dikkate
alınır.16
Net Bugünkü Değer Yöntemini uygularken formülde özellikle iki
değişkenin, NA ve k’nın belirlenmesi önemlidir. Nakit akımlarının, belirlilik
koşulu altında proje değerlendirmesi yapıldığından kesin olduğu var
sayılmaktadır. İkinci değişken olan k, iskonto oranı ise belki de bu yöntem
için üzerinde en fazla durulması gereken noktadır. NBD formülden de
anlaşılacağı üzere k’ nın alacağı değere göre projenin kabulü veya ret kararı
değişecektir. İskonto oranının belirlenmesinde objektif davranılmaması,
reddedilmesi gereken projelerin seçilmesine veya kabul edilmesi gereken
projelerin reddedilmesine neden olabilir. Bu nedenle iskonto oranının
belirlenmesi büyük öneme sahiptir.17
Genellikle birçok analizde, analist hem nakit girişleri hem de nakit
çıkışları için tek bir iskonto oranı, ki çoğu zaman bu ağırlıklı ortalama
sermaye maliyeti olur, belirleme eğilimindedir. Tabii ki bu hatalıdır.
Nakit girişleri ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti gibi piyasa riskine
göre düzeltilmiş iskonto oranı kullanılmalı, diğer taraftan yatırım harcamaları
bugüne indirgenirken yeniden yatırım oranı gibi risksiz bir getiri oranı
kullanılmalıdır. Pazarda şekillenen bir riske maruz olan nakit girişleri piyasa
riskine göre düzeltilmiş iskonto oranıyla bugüne indirgenmeli, firmaya özgü
riske maruz kalan nakit hareketleri ise risksiz getiri oranı ile bugüne
indirgenmeli. Çünkü piyasa, özel riske maruz olanları değil sadece piyasa
riskine maruz olan kayıpları telafi edebilir. Genellikle nakit girişleri piyasa
riskine maruzken (çünkü nakit girişleri piyasa talebine, piyasa fiyatlarına ve
16
17
Yalçıner, Aksoy; a.g.e., 214
Rogers, Martin; Engineering Project Appraisal, y.y., Blackwell Science, 2001, s.70
15
diğer piyasa faktörlerine bağlıdır) yatırım harcamaları özel riske maruzdur
(firmanın projeyi zamanında tamamlama kabiliyeti, veya projelendirilenin
ötesinde verimsizliklerin ve artı maliyetlerin çıkması durumu) Bazı zamanlar
bu yatırım harcamalarında iskonto oranı olarak risksiz getiri oranından biraz
daha yüksek olan fırsat maliyeti de kullanılabilir.18
İskonto oranıyla ilgili karşılaşılan ikinci hata, bu oranını yatırım süresi
boyunca hiç değişmeyeceğinin kabulüdür.
19
Örneğin ağırlıklı sermaye
maliyetini oluşturan kalemlerden bir tanesi tahvillerdir. Tahviller sabit veya
değişken faizli ihraç edilebilir. Enflasyon risklerin olduğu ekonomik yapılarda
sabit faizli ihraçlar yerini TÜFE,ÜFE gibi çeşitli endekslerle ilişkilendirilen
değişken faizli tahvillere bırakır. Sabit faizli tahviller faiz ödeme dönemlerinde
üzerinde yazan faiz oranı kadar faiz öderken, değişken faizli tahvillerde
ilişkilendirilen endekste meydana gelen artış oranı kadar faiz ödemektedir.20
Bu değişimlerin her biri ağırlıklı sermaye maliyetini dolayısıyla iskonto oranını
da etkileyecektir. Genişletilmiş NBD olarak anılan bir yöntemle ağırlıklı
sermaye maliyetinin zamanla değişeceğini öngörerek bir hesaplama yapmak
da mümkündür.21 Ancak mevcut ağırlıklı sermaye maliyeti ile ilgili bir kanıya
ulaşmanın zorluğu düşünüldüğünde gelecekle ilgili değişen ağırlıklı sermaye
maliyetleri
ilgili öngörülerin,
hesaplamaların
güvenilirliğini etkileyeceği
şüphesizdir.
Peki ağırlıklı sermaye maliyetinin zamanla değişmediğini ve yatırımları
da risksiz getiri oranı ile bugüne indirgediğimizi düşünsek bile nakit akımlarını
indirgerken kullanacağımız ağırlıklı ortalama sermaye maliyetini nasıl
belirleyeceğiz? Bu bile iskonto oranını belirlemede başlı başına bir
problemdir. Tabii bu oranı belirlemenin ilk adımı, bir firmada maliyetini
hesaplayacağımız kaynağın bileşenlerinin ne olduğunu bilmektir.
18
Mun, Johnathan; Real Options Analysis: Tools and Techniques for Valuing Strategic
Investments and Decisions, 2. Baskı, New Jersey, John and Wiley & Sons, Inc, 2006, s.68-69
19
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.212
20
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.180
21
Pumukçu, Ali B.; Finans Yönetimi, İstanbul, Der Yayınları, 1999, s.138
16
Kaynak çeşitlerini vadelerine, kullanıldığı para birimine ve yaratıldığı
alanlara göre ayırmak mümkündür. Ancak konu ağırlıklı ortalama sermaye
maliyetine ulaşmak olunca en faydalı ayrım yaratıldığı alanlara göre
kaynaklar olmaktadır. Çünkü yaratıldığı alana göre her bir kaynağın maliyeti
farklı şekilde hesaplanacaktır. Bu sınıflandırmaya göre kaynaklar dış ve iç
kaynaklar olarak ikiye ayrılır. İşletme dışındaki kişi ya da kuruluşlardan faiz
karşılığında belli bir süre kullanıp geri ödemek üzere alınan fonlar dış
kaynaklardır. İşletmelerin bir finansman kaynağı olarak kullanabilecekleri iç
kaynaklara yedekler, karşılıklar ve dağıtılmayan karlar örnek verilebilir. İşte
kaynak maliyeti genel olarak; kaynağın işletmeye sağladığı net nakit
girişlerini, gerektireceği net nakit çıkışlarına eşit kılan iskonto oranıdır.
Kaynağın gerektireceği nakit çıkışları kaynağın türüne göre farklı
isimler alır. Söz konusu kaynak banka kredisi, tahvil gibi yabancı kaynaksa
kaynağın gerektireceği nakit çıkışı faiz ve anapara iken öz kaynak ise,
kaynağın gerektireceği nakit çıkışı kar payı ödemesi olacaktır. Kaynak
maliyetini hesaplarken dış kaynaklar ve iç kaynaklar daha sonra da bu ana
sınıflandırmanın altında her bir alt kalemin maliyetleri oranları ağırlıklandırılıp
ağırlıklı sermaye maliyetine ulaşılırken dikkat edilmesi gereken noktalardan
birisi, dış kaynaklarda vergi etkisi varken iç kaynaklarda vergi etkisinin
olmamasıdır. Bu durumda, yabancı kaynağın maliyeti vergi öncesi ve vergi
sonrası yabancı kaynak maliyeti olarak ikiye ayrılır. İşletmelerin kaynak
maliyetini hesaplarken dikkate almaları gereken maliyet, vergi sonrası
maliyettir. İç kaynaklar, yani öz kaynaklar ise işletmenin kuruluşunda
hissedarların işletmeye getirdikleri kaynaklarla sonraki dönemlerde sermaye
artırımlarıyla (mevcut ortakların ve yeni ortakların) getirilen kaynaklar ve
işletme faaliyetlerinden elde edilip de işletmede bırakılan kaynaklar öz
kaynaklar gurubunu oluşturur. İşletmenin öz kaynaklarının maliyeti farklı
modeller kullanılarak hesaplanabilir. Myron Gordon’un ‘Kar Payı Modeli’ ile
William Sharpe, John Linter ve Jack Treynor tarafından geliştirilen ‘Sermaye
Varlıkları Fiyatlandırma Modeli’ öz kaynak maliyetinin hesaplanmasında en
fazla kullanılan modeller olmaktadır.
17
Ancak işletme hisse senedi ihracıyla sağlanan kaynağın maliyetinin
hesaplanması borcun maliyetinin hesaplanmasına göre daha güçtür. Bu
güçlük hisse senedinin sınırsız bir süre için ihraç edilmesinden (işletmenin
yaşam süresinin sonsuz olması) ve kar payı ile ilgili belirsizliklerden
kaynaklanmaktadır. Gelecek dönemlerde hisse senetleri için kar payı ödenip
ödenmeyeceği konusundaki belirsizlik ve ödeneceği yıllarda da miktarın
bugünden bilinememesi hisse senedi ihracıyla sağlanan kaynakların
maliyetini hesaplamayı güçleştirmektedir. Bu güçlükleri bir yana bırakıp
hesaplamaya dönecek olursak bahsedilen iki yöntemden ilki Kar Payı
modelinde, işletmenin hisse senedi satışından elde ettiği nakdi, yıllar itibariyle
ödeyeceği kar paylarının iskonto edilmiş değerlerine eşitleyen oran, hisse
senedi ihraç eden işletme açısından da hisse senediyle ihraç edilen kaynağın
maliyeti olmaktadır. Bir de dağıtılmayan karların yoluyla sağlanan kaynak
vardır ki, maliyeti; fırsat maliyetidir. Yani işletme yönetimi karları işletmede
tutması durumunda hissedarların piyasadaki yatırımlardan elde edecekleri
asgari getiri oranı kadar bir getiriyi hissedarları sağlamalıdır. Hissedar karı
işletmede bırakmışsa asgari dışarıda elde edeceği getiri oranı kadar, yatırım
yaptığı işletmenin öz kaynaklarından bir getiri beklemektedir. Verginin olduğu
bir ortamda, dağıtılmayan karların da tıpkı yabancı kaynaklar gibi vergi
sonrası
maliyeti
olmaktadır.
İkinci
yöntem
ise
sermaye
varlıklarını
fiyatlandırma modelidir. İşletme açısından öz kaynakla finansmanın maliyeti
risksiz getiri ile sistematik riske bağlı bir prim toplamından oluşur.22
Sonuç olarak iskonto oranı ve yatırımdan sağlanacak nakit akışları
belirlendikten sonra hem tek başına, hem de risk altında proje değerlendirme
yöntemleri ve reel opsiyonlar söz konusu olduğunda baz yöntem olarak net
bugünkü
değer,
yatırım
projesi
değerlendirmesinde
en
kullanışlı
yöntemlerden bir tanesidir. Yatırımcı açısından kolay ve anlaşılır olmasının
yanı sıra bir başka önemli özelliği ise Net Bugünkü Değer Yöntemi, yatırım
projelerinin firmanın değerine veya hissedarların refahına yaptığı katkıyı
göstermektedir. Çeşitli projelerden oluşan bir firmanın değeri, projelerin
22
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.161-201
18
değerlerinin toplamına eşittir. Dolayısıyla, firma, bir yatırım projesini kabul
ettiğinde, firmanın değeri, projenin net bugünkü değeri kadar artmaktadır.23
1.5.1.2.İç Getiri Oranı
Bir yatırım projesinin iç getiri oranı, yatırımın net bugünkü değerini sıfır
yapan iskonto oranıdır.
24
İç getiri oranı hesaplamasında net bugünkü
değerde olduğu gibi bir iskonto oranına ihtiyaç duyulmamaktadır. Tam aksi,
hesaplamayla ulaştığımız sonuç iç getiri oranının kendisidir. Ancak
hesaplamadan sonra projeyi kabul ederken yine karşılaştırılabilecek bir orana
ihtiyaç duyulmaktadır. Bu oran da yine ağırlık ortalama sermaye maliyeti,
beklenen getiri oranı veya fırsat maliyetinden birisi olacaktır.
İç getiri oranını hesaplarken ya finansal hesap makineleri kullanılmalı
ya da deneme yanılma yöntemi kullanılmalıdır. Deneme yanılma yöntemi şu
aşamalardan oluşmaktadır:25
-İç getiri oranı hesaplanmak istenilen proje için bir iç getiri oranı
tahmini yapılır.
-Tahmini oran kullanılarak projenin net bugünkü değeri hesaplanır.
-Eğer net bugünkü değer sıfırdan büyük ise, daha yüksek oran
kullanılır. Eğer net bugünkü değer sıfırdan küçük ise, oran küçültülür.
-Projenin net bugünkü değeri sıfır olarak bulununcaya kadar,
hesaplamalara devam edilir.
23
Shapiro, Alan C.; Capital Budgeting and investment Analysis, New Jersey, Pearson educaiton,
2005, s.17
24
Dayananda, Don v.d.; Capital Budgeting: Financial Appraisal of Investment Project,
Cambridge, Cambridge University Pres, 2002, s.96
25
Moyer, R. Charles; McGuigan, James R.; Kretlow,William J.; Contemporary Financial
Management, Çev. Anbar, Apler, Saint Paul, West Publishing Company, 1990, s.335
19
-Net bugünkü değeri sıfır yapan oran iç getiri oranıdır.
İç getiri oranı yöntemiyle ilgili en büyük problemlerden birisi, nakit
akışlarının yatırım süresi boyunca işaret değiştirmesi durumunda meydana
çıkar. Diğer bir deyişle, net nakit akımları geleneksel yapının dışına çıkıp,
önce negatif sonra pozitif, daha sonra tekrar negatif vb. şekilde birden fazla
işaret değiştiriyorsa, bu projeler için iç getiri oranı ya hiç hesaplanamaz ya da
net nakit akımlarının işaret değiştirme sayısı kadar iç getiri oranı bulunur.26
İç getiri oranıyla ilgili bir diğer problem NBD yöntemi fonları sermaye
maliyeti üzerinden, İGO yöntemi ise projenin iç getiri oranı üzerinden
değerlendirmeye tabi tutulduğunu varsaymaktadır.
Burada tutarlı olan varsayım NBD yöntemi varsayımlarıdır. 27 Ancak
düzeltilmiş iç getiri oranıyla bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür.
1.5.1.3.İndirgenmiş Geri Ödeme Süresi
Yatırımın ekonomik ömrü boyunca sağlayacağı net nakit girişlerinin
belli bir iskonto oranından indirgenmiş değerleri, yatırım tutarının bugünkü
değerine eşit oluncaya kadar toplanır ve böylece eşitliğin sağlandığı yıl
sayısı, indirgenmiş geri ödeme süresini verir.28 Bu yöntem için net bugünkü
değerin bir varyasyonu diyebiliriz. Tıpkı Net Bugünkü Değer Yönteminde
olduğu gibi nakit akımları belli bir iskonto oranıyla bugüne indirgenir. Burada
sadece yatırımın süresiyle ilgili bir sonuca ulaşmak için nakit akımlarının
hangi tarihten sonra maliyetlerini karşıladığı bulunur. Dolayısıyla ulaştığımız
sonuç projenin değeri değil, bir süre olmaktadır.
26
Sarıaslan, Halil; Erol Cengiz; Finansal Yönetim: Kavramlar, Kurumlar ve İlker, Ankara,
Siyasal Kitapevi, 2008, s.143
27
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.224
28
Kargül, Doğal; Yatırımlarda Proje Analizi, İstanbul, İMKB Yayınları,1996, s.138
20
1.5.1.4.Karlılık Endeksi
Karlılık endeksi, yatırımın ekonomik ömrü boyunca sağlayacağı nakit
girişlerinin bugünkü değerleri toplamının, nakit çıkışlarının bugünkü değerleri
toplamına bölünmesiyle bulunur.
29
Aslında kabul kuralı net bugünkü
değerinki ile aynıdır. Sadece hesaplamadan dolayı net bugünkü değerde
yatırımın değeri sıfırdan büyükse kabul ediliyorken karlılık endeksinde birden
büyük olması istenmektedir. Dolayısıyla aynı projeler bu iki yönteme göre
ayrı ayrı hesaplansalar da aynı kabul ret sinyallerini verecektir. Ancak
birbirinden farklı iki proje karşılaştırılırken karlılık endeksi net bugünkü
değerden farklı sinyaller verir. Bunun nedeni karlılık endeksinin yatırımın
büyüklüğünü de dikkate alıyor olmasıdır. Örneğin karlılık endeksi yatırımın
net bugünkü değeri daha düşük, ancak yatırımın net bugünkü değerinin
yatırımın toplam büyüklüğüne oranı daha büyük yatırım alternatiflerini
seçerken, Net Bugünkü Değer Yöntemi yatırımın toplam büyüklüğüne
bakmaksızın her zaman net bugünkü değeri en yüksek olan alternatifi
seçmektedir.
Riski dikkate alamayan bu yöntemler dışında paranın zaman değerini
hesaba katmayan muhasebesel getiri oranı ve geri ödeme süresi gibi
yöntemler de olsa tezimizin
konusuyla
birebir ilgili olmadıklarından
bahsedilmeden riski dikkate alan yöntemlere geçilecektir.
29
Anbar, Alper, a.g.e., s.248
21
1.5.2.Riski Dikkate Alan Yöntemler
1.5.2.1.Riske Göre Düzeltilmiş İskonto Oranı Yöntemi
Bu yöntemde yatırım projeleri tıpkı Net Bugünkü Değer Yönteminde
olduğu gibi bugüne getirilir ve karar kuralı olarak yine projenin net bugünkü
değerinin sıfırdan büyük olup olmadığına bakılır. Ancak formülizasyon benzer
olsa da, bu yöntemde farklı olarak iskonto oranı, risk primini içerecek şekilde
belirlenir. Bu yeni iskonto oranına yazında ‘düzeltilmiş iskonto oranı’
denmektedir. Düzeltilmiş iskonto oranı, risksiz faiz oranı, ortalama risk primi
ve ilave risk primi olmak üzere üç temel unsurdan oluşmaktadır.30 Risksiz faiz
oranı, riski içermeyen iskonto oranı veya faiz oranıdır. Ortalama risk primi,
firmanın mevcut faaliyetlerinden kaynaklanan risk karşılığında istenen risk
primidir. İlave risk primi ise, firmanın mevcut faaliyetlerine bağlı risk ile
önerilen yatırım projesinin riski arasında fark için istenen risk primidir.31 Bu
durumda, projeye ait nakit akışları risk priminin de ilave olduğu daha yüksek
bir iskonto oranıyla iskonto edilir. Nakit akışlarının daha yüksek bir oranla
iskonto edilmesi, projenin net bugünkü değerini küçültür.32
Riskin tanımını yaparken belirsizlikten yola çıkmış, objektif bir şekilde
hesaplanabilir belirsizliklere risk demiştik. Gelecekle ilgili belirsiz durum
olumsuz
bir
sonuçlanabilir.
şekilde
gerçekleşebileceği
Dolayısıyla
risk
kavramı
gibi
olumlu
sadece
bir
olumsuz
şekilde
de
durumları
karşılamak için kullanılmamaktadır. Ancak riske göre düzeltilmiş iskonto
oranında yatırımcılar, riski dikkate alırken en kötü senaryo gerçekleşecekmiş
gibi bir hesaplama yapmaktadır. Dolayısıyla risk ne kadar artarsa, projenin
net bugünkü değeri o kadar azalmaktadır.
30
Dayananda, Don v.d., a.g.e., s.118
Anber, Alper; a.g.e., s.292
32
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.234
31
22
1.5.2.2.Belirlilik Eşiti Yöntemi
Riske göre düzeltilmiş iskonto oranı yönteminin bir benzeri de belirlilik
eşiti yöntemidir. Ancak bu yöntemde farklı olarak NBD hesaplanırken, risk
paydaya değil, oranın pay kısmında yer alan net nakit akışlarına
uygulanmaktadır. 33 Projeye ilişkin nakit akışları düzeltme faktörü olarak
isimlendirilen bir katsayıyla çarpılarak daha tutarlı bir seviyeye getirilmektedir.
Düzeltme faktörü, en olumsuz koşullarda gerçekleşecek net nakit akışlarının,
olumsuz koşulların var olmadığı durumlardaki net nakit akışlarına oranıdır.
Düzeltme faktörü aynı zamanda riski içermeyen iskonto faktörünün riski
içeren iskonto faktörüne oranı olarak da bulunabilmektedir.34
Belirlilik eşiti yöntemi ve riske göre düzeltilmiş iskonto yöntemleri
karşılaştırıldığında
görülür
ki,
bütün
değişkenler
doğru
olarak
tanımlandığında, her iki yöntem de aynı sonucu verecektir.35
1.5.2.3.Olasılık Dağılımı Yöntemi
Şu
ana
kadar
bahsettiğimiz
proje
değerlendirme
yöntemleri
hesaplamalarında tek bir sonuç elde edip hep onun üzerinden projenin
değerlendirmesi yapıldı. Ancak belirsizliğin olduğu bir dünyada, nokta bir
sonuç elde etmektense bir sonuçlar kümesi veya tıpkı gerçekleşme
olasılıklarıyla ifade edilen verilerdeki gibi olasılık olarak ifade edilecek
sonuçlar daha gerçekçi olabilir.
33
Moyer, McGuigan,Kretlow, a.g.e., s.335
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.236
35
Dayananda, Don v.d., a.g.e., s.128
34
23
Olasılık dağılımı yönteminde öncelikle projelerin yıllık nakit akışları
tahminleri ve bu tahminlerin gerçekleşme olasılıkları belirlenerek bir dağılım
elde edilir. Bu dağılıma “olasılık dağılımı” denilmektedir. 36 Beklenen değeri
hesaplarken olasılık dağılımlarını ve net nakit tahminlerini kullanmak
durumundayız. Beklenen değer, belirli bir döneme ait net nakit akışları ile bu
net nakit akışlarının gerçekleşme olasılıkların çarpımlarının toplamına eşittir.
Tüm yıllar için hesaplanan nakit akışlarının beklenen değerleri ve yatırım
tutarı risksiz getiri oranıyla iskonto edilerek NBD’in beklenen değeri
hesaplanmaktadır. Nakit akışlarının indirgenmesinde risksiz getiri oranının
kullanılmasının nedeni, riskin iki kez hesaba katılmasını önlemektir.
37
Beklenen değer hesaplandıktan sonra olasılık dağılımına göre yatırım
değerlendirmesinin ikinci bileşeni olan proje için riskin ifadesi olan standart
sapma bulunur. Bir risk ölçüsü olarak standart sapma ne kadar küçükse
dağılımın riski o kadar azdır. Ancak sayısal değerleri farklı büyüklükte olan
dağılımlar için bu genelleme yapılamaz. Çünkü sayısal değerleri büyük olan
dağılımların doğal olarak standart sapması da büyük olacaktır. Sorun değişim
katsayısını hesaplamakla giderilebilir. 38 Dağılımın standart sapmasının net
bugünkü değerin beklenen değerine bölümü değişim katsayısı değerini
vermektedir. Değişim katsayısı küçüldükçe projenin riski de küçüldüğünden,
değişim katsayısı en küçük olan proje tercih edilir.39
Bundan önceki iki yöntemden farklı olarak olasılık dağılımı yöntemi en
kötü senaryo üzerinden riski dikkate alıp nakit akışlarını bugüne indirmez.
Olasılık dağılımlarında kötü senaryolar olduğu kadar iyi senaryolar da dikkate
alınarak beklenen net nakit akışları bulunur. Ancak yöntemin ikinci
aşamasında riskin ifadesi olan standart sapma bulunduktan sonra değişim
katsayısı yoluyla projeler arasında bir seçim yapma durumunda karar kuralı
olarak yine riski en düşük olan projenin kabul edilmesine teşvik edilir. Bu
36
Özdemir, Muharrem; Finansal Yönetim, Ankara, Gazi Kitapevi, 1997, s.312
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.238-239
38
Sarıaslan, Halil; Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi, 2.Baskı, y.y. Turhan
Kitapevi, 1994, s.245
39
Yalçıner, Aksoy, a.g.e., s.251
37
24
anlamda bakıldığında kendinden önceki iki yöntemde olduğu gibi bu
yöntemde de riskten kaçınma söz konusudur.
Bir yatırım projesinin net bugünkü değerinin olasılık dağılımı yaklaşık
olarak normal dağılım özelliği taşıyorsa, yatırım projesinin net bugünkü
değeri ve net bugünkü değerinin standart sapmasını kullanarak, yatırım
projesinin beklenen net bugünkü değerinin sıfırdan büyük (küçük) olma
olasılıklarını hesaplamak mümkündür. Bir projenin sıfırdan büyük olma
olasılığını hesaplamak için, projenin “standart normal dağılım” haline
getirilerek standart normal değerinin (z değeri) hesaplanması gerekmektedir.
Z değeri; yatırımın beklenen bugünkü değeri ile belli bir (X) miktarı arasındaki
farkın yatırımın net bugünkü değerinin standart sapmasına bölünmesiyle
bulunur.40
X:Projeden istenen net bugünkü değer
E(NBD): Yatırım projesinin beklenen net bügünkü değerini,
: Yatırım projesinin net bugünkü değerinin standart sapmasını
göstermektedir.
(
)
1.5.2.4.Karar Ağacı Yöntemi
Bir yatırım projesiyle ilgili bütün kararlar genellikle, zamanın herhangi
bir noktasında bir defada alınmaz. Kararların projenin ekonomik ömrü
40
Anber, Alper, a.g.e., s.299
25
içerisinde zamanın farklı noktalarında alınması gerekebilir. Böylece yatırım
projesi hakkında verilecek ilk karar ile daha sonra verilecek ikinci, üçüncü vb
kararların sonuçlarını ve etkileşimlerini bir arada görme olanağını veren
yöntem, karar ağacı yöntemidir. Karar ağacı yönteminin uygulanmasında
izlenen adımlar şu şekilde özetlenebilir.41
1) İlk önce problem tanımlanır ve karar ağacı oluşturulur.
2) Her bir olayın gerçekleşme olasılığı ve her bir olaya ait nakit
akımları karar ağacının üzerine yazılır.
3) Karar ağacındaki her yola ilişkin olasılıklar çarpılarak, bileşik
olasılıklar hesaplanır.
4) Karar ağacındaki her yolun net bugünkü değeri hesaplanır.
5) Her yol için hesaplanan net bugünkü değerler ile söz konusu yolun
bileşik olasılığı çarpılarak, projenin beklenen net bugünkü değeri
hesaplanır.
1.5.2.5.Duyarlılık Analizi
Duyarlılık analizi baz senaryoya göre belirlenmiş (en olası durum)
projenin
değişkenlerindeki
değişimlerin
etkilerini
araştırmaya
yönelik
yöntemdir. Genelde sadece olumsuz durumların etkileri incelenir. Duyarlılık
analizinin amaçları;42
-Projenin nakit akımlarını etkileyen kritik değişkenlerin ne olduğunu
belirlemek
41
Anbar, Alper, a.g.e., s.306-307
Asian Development Bank; Handbook for the Economic Analysis of Water Supply Projects,
y.y.,1998,
(Erişim)http://www.partnershipsforwater.net/psp/tc/TC_Tools/007T_EconAnalysis%20Projects.pdf
10.06.2013, s.174
42
26
-Kritik değişkenlerde meydana gelebilecek olumsuz senaryoların
etkilerini araştırmak
-Projeyle ilgili verilen kararın bu değişimlerden etkilenip etkilenmediğini
değerlendirmek
-Olumsuz durumların etkilerini minimize edecek eylemlerin ne
olabileceğini belirlemek
1.5.2.6.Senaryo Analizi
Senaryo analizi sadece bir değişkenin değişimlerinin proje değeri
üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği değil, birden fazla değişkenin aynı anda
değiştirildiğinde sonucun ne olduğunu araştıran bir yöntemdir. Senaryo
analizinde öncelikle bir temel senaryo, ardından en kötü ve en iyi senaryolar
oluşturulur.43
43
Mcmenamin, Jim; Financial Management: An Introduction Çev.Anbar, Alper, New York,
Routledge, 1999, s.455
27
1.5.2.7.Simülasyon Analizi
Simülasyon tekniği ise senaryo yönteminin daha da geliştirilmiş ve
daha kapsamlı halidir. İşletme yönetimi alanında karşılaşılan problemleri
çözümlemek amacıyla bilgisayar kullanılmasını gerekli kılan matematiksel
model aracılığıyla gerçek bir sistemin temsil edilmesini sağlayan bir
yöntemdir.44
Simülasyon yöntemlerinden en çok bilinen kabul görmüş çeşitlerinden
biri de Monte Carlo Simülasyonudur. Monte Carlo değerleri belli olmayan
değişkenler için gerçek yaşamı simüle etmek amacıyla tekrar ve tekrar
değerler üreten bir modeldir. Simülasyon boyunca her değişken için değerler
daha önceden tanımlanmış olasılık dağılımlarından tesadüfi bir şekilde
seçilirler.
45
Tabii bu simülasyonun objektif olarak işlemesi için olasılık
dağılımlarının analizi yapanın kişisel tercihlerinden değil tarihi verilerden
yararlanarak oluşturulmuş olması gerekmektedir. Gerçeği yansıtacak bir
olasılık dağılımının yapılması çözümü de gerçekçi yapacaktır.46
Monte carlo simülasyonu bir yatırım analizinde tek başına yeterli olup
olmayacağı bir tarafa riski dikkate almada en kapsamlı çözümlerden birini
sunmasından dolayı bir çok farklı bilim dalında olduğu gibi hangi yatırım
yöntemini kullanırsak kullanalım faydalanılabilecek bir yaklaşımdır. Reel
opsiyonlar için de monte carlo simülasyonu alternatif bir yöntem değil daha
çok tamamlayıcı bir yöntemdir.
44
Tekin, Mahmut; Kantitatif Karar Verme Teknikleri, Konya, Akçe Ofset,1992, s.257
Mun, a.g.e., s.112-113
46
Devlet Yatırım Bankası; Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi, II, Ankara,
Araştırma ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı, 1985, s.447
45
28
1.5.3.Klasik Proje Değerlendirme Yöntemlerinin Temel Kısıtları
Şu ana kadar incelediğimiz proje değerlendirme yöntemlerinin hepsine
statik proje değerlendirme yöntemleri diyeceğiz. Projelerin değerlendirme
anındaki
koşullarını
sabitleyip
hiç
değişmeyeceğini
varsayarak
bir
değerlendirme yapılıyor olması bu yöntemlere statik denmesinin temel
nedenidir. Yöntemlerin varsayımları ve gerçek durumlar aşağıdaki gibi
karşılaştırılırlar;47
Tablo 1: Klasik Proje Değerlendirme Yöntemlerinin Varsayımları ve
Gerçekler
Klasik Proje Değerlendirme
Gerçekler
Yöntemleri Varsayımları
-Karar bir kere veriliyor ve gelecekteki -Gelecekteki
nakit akımları sabitleniyor.
değişken.
faydalar
Bazı
belirsiz
kararlar
ve
şimdiden
verilmiyor, gelecekle ilgili belirsizlikler
çözüldükten sonrasına erteleniyor.
Bir kere başlatıldıktan sonra bütün Projeler genellikle karar alternatifleri,
projeler pasif bir şekilde yönetilir.
kontrol noktaları, bütçe kısıtları yoluyla
aktif bir şekilde yönetilir.
Gelecek nakit akımları yüksek oranda Gelecek nakit akımlarını
öngörülebilir ve belirlenmiştir.
belirlemek,
genellikle nakit akımları risk içerdiğinden
ve tesadüfi olduklarından zor olabilir.
47
Mun, a.g.e., s.67
29
Projelerde
iskonto
oranı
olarak Piyasa riskinin bir çok kaynağı vardır ve
kullanılan fırsat maliyeti çeşitlendirmeyle bunlardan bazıları çeşitlendirmeyle yok
yok edilemeyen riski içermektedir.
Bütün
riskler
tamamlanmış
olarak Firma ve proje riski zaman içerisinde
iskonto oranında hesaba katılırlar
İndirgenmiş
çıktısına
nakit
ve
akımlarında
projenin
edilebilir.
değişebilir.
proje Projelerin
kompleksliği
ve
aykırı
yatırımcılar durumları yüzünden proje değerine etki
nezdindeki değerine etki eden bütün eden bütün faktörler değerlendirilmemiş
faktörler modele yansıtılmışlardır.
Maddi
olmayan
hesaplanması
olabilir.
veya
değerleri Maddi olmayan varlıkların veya niteliksel
mümkün
olmayan stratejik pozisyonların bir çok faydası
faktörlerin değeri sıfırdır.
vardır.
Yukarıda sayılan varsayımların bir kısmı reel opsiyon yaklaşımı için de
geçerli olsa da büyük bir kısmına reel opsiyonların kendi içinde getirdiği
çözümler vardır. Reel opsiyonların üzerinde durduğu nokta, projelerin statik
olarak değil dinamik olarak değerlendirilmesi gerektiğidir.
Bir kere projenin en başından, -özellikle yatırım dönemi uzunsa- bütün
değişkenleri, riski dikkate alsak bile belirsizliği çözemediğimiz için kesin ve
değişmez olarak kabul edemeyiz. Oysa belirsizliği hesaplamak için
kullandığımız risk sabit iken belirsizlik zamanla artan bir şeydir.48 Dolayısıyla
modelde başta belirlediğimiz hiçbir girdi gerçekte sabit değildir.
Varsayımlardaki bir diğer nokta projenin pasif olarak yönetildiğidir.
Örneğin yatırım karlı ise projeyi büyütme alternatifi gibi stratejik ve projeye
değer katabilecek kararlar hesaba katılmaz. Bununla birlikte gelecekte
48
Mun, a.g.e., s.141
30
yöneticiler için belirgin hale gelecek projeyle ilgili bilgilere göre yöneticilerin
hareket edebilme kabiliyeti de hesaba katılmaz.49
Statik yöntemlerde firmanın projeye başlamasıyla bir daha geri
dönülemez bir anlaşmaya imza attığı var sayılıyor. Bu yüzden de olasılık
dağılımını simetrik olarak algılıyor. Oysa ki yönetici esnekliği projelerinin
olasılıklarını asimetrik hale getirmektedir, statik yöntemler bunu görmezden
gelmektedir.50
NBD’nin bir adım öteye getirilmiş hali Karar-ağacı yöntemidir. Bu
yöntemde yöneticilerin karar alma anındaki esneklikleri hesaba katılmıştır.
Ancak buradaki sorun ise projenin başından sonuna aynı riske göre
ayarlanmış iskonto oranının kullanılıyor olmasıdır. Ancak belirsizliklerin
açıklığa kavuştuğu her noktada nakit akımları, risk algısı ve ona bağlı olarak
iskonto oranı değişikliğe uğrayacaktır. Karar ağacı yönteminin dez avantajları
tek bir iskonto oranı kullanması ve o oranı bulmanın güçlüğü olarak
karşımıza çıkmaktadır. 51 Karar ağacıyla ilgili bir diğer önemli problem, bu
yöntemde projenin zarar edeceği kesinleştikten sonraki ağacın dalları da,
sanki o aşamadan sonra projeye devam edilecekmiş gibi projenin net
bugünkü değerinde hesaba katılmaktadır. Oysaki bu dalların değeri eksi değil
sıfır olmalıdır.
49
Vollert, a.g.e., s.11
Vollert, a.g.e, s.12
51
Vollert, a.g.e., s.12
50
İKİNCİ BÖLÜM
FİNANSAL VE REEL OPSİYONLAR
Opsiyon kavramı işletme biliminde ilk olarak finansal araçlar için
kullanılan bir kavram olmuştur. Yaygın kullanılan opsiyon değerleme
modelleri (Black-Scholes, Binom Modeli) finansal opsiyonları değerlendirmek
için ortaya çıkmışlardır. Ancak daha sonra opsiyon kavramının reel yatırım
projelerinde de benzer değerlendirme yöntemleriyle kullanılabileceği iddiası
üzerine reel opsiyonlar ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla ilk olarak finansal
opsiyonları tanıyıp daha sonra reel opsiyonlara geçmek uygun olacaktır.
2.1.FİNANSAL OPSİYONLAR
2.1.1.Opsiyon Kavramı
Opsiyon, ona sahip olan kişiye bir yükümlülük değil, bir hak verir.
Opsiyon sahibi opsiyonunu dilerse kullanır, dilerse kullanmaz. Tabii bu tanım
reel opsiyonları da kapsayacak bir şekilde yapılmış geniş tanımdır. Finansal
opsiyonları tanımı ise; opsiyon, ona sahip olan kişiye bağlı olduğu kıymetleri
daha önceden belirlenmiş bir fiyatta daha önceden belirlenmiş bir zamanda
alma ve satma hakkı veren türev ürünleridir.52
52
Chandra, Prasanna; Financial Management Theory and Practice, 7. Baskı, New Delhi, Tata
McGraw Hill Education, 2008, s.251
32
Finansal opsiyon kavramını daha iyi kavrayabilmek için tanımın da
kapsadığı ileride sıkça kullanacağımız belli kavramları açıklamakta fayda
vardır.
Söz konusu varlık: Opsiyonun bağlı olduğu bir varlık olmak zorundadır.
Bu bir hisse senedi veya bir para birimi olabilir. Bu varlık organize veya
organize olmayan bir piyasada alımı satımı yapılıyor olabilir. Bir finansal
opsiyon bu varlığın alım satım hakkıyla ilgilidir.
Kullanım fiyatı: Söz konusu varlığın bir piyasadaki alım satım fiyatına
piyasa fiyatı denir. Opsiyon alıcısının şartlar gerçekleştiğinde söz konusu
varlığı, tuttuğu opsiyon sayesinde almaya/satmaya hakkı olan fiyata kullanım
fiyatı
denir.
Kullanım
fiyatı
opsiyonun
ortaya
çıkmasıyla
önceden
belirlenmiştir.
Kullanım tarihi: Opsiyonu kullanma hakkının geçerli olduğu tarihtir. Her
opsiyon belli bir tarih için yazılmıştır. Ancak sadece o tarihte mi opsiyon
hakkını kullanabiliriz?
Bu sorunun cevabı opsiyonun tipine göre değişir.
Kullanım zamanlarına göre opsiyonlar ikiye ayrılır: Amerikan tipi opsiyon,
Avrupa tipi opsiyon.
Avrupa tipi opsiyonda sadece önceden belirlenmiş
tarihte opsiyonu kullanabiliyorken, Amerikan tipi opsiyonda o tarihe kadar
herhangi bir zamanda da opsiyon kullanılabilir.
Opsiyonun fiyatı: Opsiyon sahibini yükümlülük altına sokmazken ona
bir hak sağlar. Bunun için opsiyon sahibi bir bedel öder. Bu bedel opsiyonun
fiyatıdır. Nasıl söz konusu varlığın fiyatı piyasada belirleniyorsa, opsiyonun
fiyatı da organize veya organize olmayan piyasalarda belirlenebilir.
33
2.1.2.Opsiyonun Tarafları
Bir opsiyonun ilk etapta iki tarafı vardır: opsiyonun alıcısı ve satıcısı.
Opsiyonun alıcısı opsiyonu kullanmaya hakkı olan kişidir. Opsiyon satıcısı da
opsiyon fiyatı karşılığında opsiyonu kullandırtan kişidir.
Ancak alıcılar ve
satıcılar da kendi içlerinde ikiye ayrılırlar. Bahsi geçen opsiyon söz konusu
varlığın alım hakkıyla mı satım hakkıyla mı ilgili? Eğer varlığı satma hakkı
sağlıyorsa satış opsiyonu eğer alma hakkı sağlıyorsa alış opsiyonu ismini
almaktadır. Yani bir opsiyon işleminde, alış opsiyonunun alıcısı ve satıcısı,
satış opsiyonunun alıcısı ve satıcı olmak üzere dört farklı taraftan bahsetmek
mümkündür.
2.1.2.1.Alış Opsiyonunun Alıcısı
Alış opsiyonu en çok bilinen opsiyon tipidir.53 Alış opsiyonunun alıcısı
belli bir varlığı belli bir tarihte (veya tarihe kadar) alma opsiyonunu elinde
bulunduran taraftır. Varlığın kullanım tarihindeki spot değeri ile kullanım fiyatı
arasındaki pozitif fark kullanıcının kazancıdır. Bu kazanç sınırsız olabilir.
Diğer taraftan, kaybı sadece opsiyon için ödediği tutarla sınırlıdır.
53
Chandra, a.g.e., s.253
34
Grafik 1: Alış Opsiyonunun Getirisi (Alış Opsiyonunun Alıcısı Açısından)
2.1.2.2.Satış Opsiyonunu Alıcısı
Belli bir varlığı belli bir tarihte (veya tarihe kadar) satma opsiyonunu
elinde bulunduran taraftır.
Varlığın kullanım tarihindeki spot değer ile
kullanım fiyatı arasındaki negatif fark kullanıcının kazancıdır.
Bu kazanç
sınırsız olabilir. Diğer taraftan, kaybı sadece opsiyon için ödediği tutarla
sınırlıdır.
35
Grafik 2: Satış Opsiyonunun Getirisi (Satış Opsiyonunun Alıcısı Açısından)
2.1.2.3.Opsiyon Satıcısı
Opsiyon primi karşılığında opsiyonu kullandıran taraftır. Satış veya alış
opsiyonunu kullandırabilir. Hangi opsiyonu kullandırdığına göre kazancı ve
kaybı değişir. Opsiyon satıcısının kazançları opsiyon primi ile sınırlı iken
kayıpları opsiyon alıcısının kazancı kadar olacaktır ve kullanım fiyatı ile
varlığın spot değerinin arasındaki pozitif veya negatif fark kadar sınırsız
olabilmektedir.
36
Grafik 3: Alış Opsiyonunun Getirisi (Alış Opsiyonunun Satıcısı Açısından)
Grafik 4: Satış Opsiyonunun Getirisi (Satış Opsiyonunun Satıcısı Açısından)
37
2.1.3.Opsiyon Primi
2.1.3.1.Opsiyon Primini Etkileyen Faktörler
Opsiyon priminin belirlenmesinde beş etken vardır:54
Kullanım Fiyatı: X
Oynaklık:
Vadeye Kalan Zaman: t
Risksiz Faiz Oranı:
Hisse Senedi Fiyatı: P
Bir satış opsiyonunu ele alacak olursak, yüksek kullanım fiyatı varlığı
satın almak isteyene karşı daha fazla koruma anlamına gelmektedir, bu da
opsiyon primini yükseltmektedir. Yüksek risk (oynaklık) da opsiyon primini
yükseltecektir. Bütün değişkenler sabitken kullanım tarihine kalan süre
uzadıkça opsiyon primi artacaktır. Bir satış opsiyonunun primi faizlerle ters
orantılıdır. Sermayenin yüksek alternatif maliyeti opsiyon primini düşürecektir.
Son olarak kullanım fiyatına nazaran varlığın spot değerinin yüksek olması
opsiyon primini azaltmaktadır.55
Bir alış opsiyonu için, yüksek kullanım fiyatı opsiyon primini
düşürmektedir. Yüksek risk (oynaklık) tıpkı satış opsiyonun da olduğu gibi
opsiyon fiyatını yükseltmektedir. Eğer riskten kaçınan bir yatırımcıysanız
oynaklığı fazla olan bir hisse senedini almak istemeyebilirsiniz, negatif getirisi
54
Homaifar, Ghassem A., Managing Global Financial and Foreign Exchange Rate Risk, John
Wiley & Sons Inc, 2004, s.75
55
Homaifar, a.g.e., s.7-8
38
olan bir yatırım yapma olasılığınız vardır. Ancak bunun yerine opsiyon
almakta bir sakınca görmeyebilirsiniz, çünkü olasılık dağılımda sağ tarafta
bulunan olasılıkların getirilerini kazanabilirken sol tarafındaki kayıplara engel
olabilirsiniz. Ne kadar riskten kaçınan bir yatırımcı olduğunuzdan bağımsız
olarak yatırım yapacağınız varlığın oynaklığının fazla olması arzu edeceğiniz
bir durumdur.56 Yine satış opsiyonunda olduğu gibi kullanım tarihine kalan
süre arttıkça opsiyon primi azalacaktır. Faiz oranları arttıkça opsiyon primini
artacaktır. Son olarak kullanım fiyatına nazaran varlığın spot değerinin
yüksek olması opsiyon primini artıracaktır.
2.1.3.2.Opsiyon Priminin Sınırları
Kullanım tarihinde (buna sıfır tarihi diyelim) bir alım opsiyonunun fiyatı
Max(0, P-X) dır. Bu fonksiyon, opsiyon priminin
olduğu zaman sıfırın
altına düşmeyeceğini söyler bize. Aynı zamanda
olduğu zamanda ise
opsiyon priminin
altına da düşmeyeceğini söyler bize. Bunun nedeni bu
iki değişken arasında oluşacak fark etkin bir piyasada arbitrajcılar tarafından
kapatılacak olmasıdır.
Peki opsiyon fiyatı için tavan limit nedir? Bir alım opsiyonu
kullanıcısına söz konusu varlığı belirlenmiş bir fiyattan alma hakkı verir. Bu
yüzden opsiyon primi söz konusu varlığın fiyatından yüksek olamaz. Eğer
büyük
olabilseydi,
yatırımcının
direk
kullanmadan alması daha mantıklı olurdu.
56
57
Chandra, a.g.e., s.259
Chandra, a.g.e., s.257-258
söz
57
konusu
varlığı
opsiyonu
39
Grafik 5: Alış Opsiyonunun Limitleri
2.1.3.3.Opsiyonun Priminin Bileşenleri
Bir
opsiyonun
alıcısı
opsiyonun
kullanım
fiyatını
özgürce
seçebilmektedir. Bu fiyat varlığın spot değerinden yüksek, düşük veya ona
eşit olabilir. İşte kullanım değeri varlığın spot değerinden yüksek olursa,
aradaki farka opsiyonun içsel değeri denir. Opsiyon
primini oluşturan ilk
bileşen içsel değer iken, diğeri opsiyonun zaman değeridir. Opsiyonun
zaman değeri opsiyon priminin içsel değeri aşan kısmına denmektedir. Bir
opsiyonun fiyatı zaman aralığı uzadıkça artmaktadır. Bunun nedeni
opsiyonunun zaman değeri bileşeninden kaynaklanmaktadır; kullanım
40
fiyatıyla varlığın spot değeri arasındaki ilişki her ne olursa olsun zaman
aralığı uzadıkça spot fiyatların değişme ihtimali her zaman beklenebilir. 58
Bir opsiyonun içsel değeri, varlığın spot değeri değiştikçe günden güne
değişebilir, ancak zaman değeri, gün geçip kullanım tarihine yaklaştıkça
azalacaktır. Bir opsiyonun içsel değeri olmaması mümkündür, ama her
zaman, değerini pozitif yapacak bir zaman değerine sahiptir.
59
Ancak
opsiyonun zaman değeri kullanım tarihine gelindiğinde sıfır olacaktır. Eğer
opsiyonun içsel değeri de yoksa, opsiyon değersiz olacaktır.
2.1.3.4.Opsiyonun Priminin Değerinin Hesaplanması
Finansal opsiyonların değerinin hesaplanabilmesi için her şeyden önce
aşağıdaki varsayımları karşılıyor olması lazım:60
-Piyasa tamamlanmıştır dengededir.
-İşlem maliyetleri yoktur, bütün ürünler tam olarak bölünebilir, ödünç almaverme açığa satış için bir sınırlama mevcut değildir.
-Risksiz faiz oranı opsiyonun yaşamı boyunca (veya bilinebilen bir zaman
için) sabittir.
-Bütün dağıtılacak kar paylarının tarihi ve büyüklüğü net olarak bilinmektedir.
-Yatırımcılar daha fazlasını tercih ederler, rasyoneldir.
-Opsiyona konu söz konusu varlığın değeri tesadüfi olarak değişmektedir.
58
Bennett, Dominic, Managing Foreign Exchange Risk, y.y. Prentice hall, 1994, s.109
Benett, a.g.e., s.110
60
Black,Fisher;Scholes, Myron; "The pricing of options and corporate liabilities", Journal of
Political Economy, Sayı 81, 1973, s.640
59
41
2.1.3.4.1.Binom Modeli
Opsiyon fiyatlamasında en temel kaynaklardan biri 1973 yılında Fisher
Black ve Myron Scholes tarafından yazılmıştır. İlk başta Avrupa tipi alım
opsiyonlarının değerini hesaplamada kullanılırken ilerleyen zamanlarda
Amerikan tipi alım opsiyonları için de hesaplamalar revize edilmiştir. Black
Scholes olarak anılan modelin içeriği, belki de en iyi tek dönem binom
modelinin yardımıyla ortaya konabilir.61
Binom modelinin varsayımları;
-Hisse senedi fiyatı P, gelecek yıl iki olası değer alabilir uP ve dP. (uP>dP)
-B risksiz faiz oranı olan r ile borç alınabilecek veya verilebilecek miktarı
temsil eder. Faiz faktörü (1+r) ve R ile ifade edilir.
-R nin değeri d ve u arasındadır (d<R<u) Bu risksiz arbitraj fırsatının olmadığı
anlamına gelmektedir.
-Opsiyonun kullanım fiyatı X’dir.
Alım opsiyonunun değeri, hisse senedinin fiyatı opsiyonun kullanım
tarihinden hemen önce artmış olursa;
=Mak(uS-X,0)
Alım opsiyonunun değeri, hisse senedinin fiyatı opsiyonun kullanım
tarihinden hemen önce azalmış olursa
=Mak(dP-X,0)
Alınacak hisse miktarını ∆ ile gösterdiğimizi, alınacak borç miktarını B
ile gösterdiğimizi varsayalım. V ise opsiyon fiyatını göstermektedir.
61
Chandra, a.g.e., s.260
42
(
(
)
)
V=∆P-B
Bulduğumuz opsiyon fiyatının dışında bir fiyatla işlem görülürse B
kadar borç alıp ∆ kadar opsiyona konu hisse senedini satın alıp aynı
zamanda alım opsiyonunu satarak veya hisse senedi satıp aynı zamanda
alım opsiyonunu satın alarak kar elde edebilir. Ancak bu risksiz arbitraj
imkanı anlamına geldiği için mümkün olmayacaktır. O yüzden denge fiyat
formülde bulduğumuz C olmalıdır.
Formülü basitçe örneklendirmek gerekirse;
A hisse senedi için:
P: 200, u:1.4, d:0.9
X:220, r:0.10, R:1.10
=Mak(uP-X,0) =Mak(280-220,0)=60
=Mak(dP-X,0) =Mak(180-220,0)=0
(
(
)
)
V=∆P-B = 0.6x200-98.18=21.82
(
)
(
(
)
)
43
Yukarıda örneklendirilen sadece tek basamaklı bir opsiyon modelidir.
Basamakları bir ağacın dallarına benzetecek olursak sadece iki dallı bir
ağaçtan bahsetmiş oluyoruz. Opsiyon kullanım tarihine kadar olan süreci ne
kadar fazla basamağa ayırırsak o kadar fazla dalı olan bir ağaç elde ederiz.
Ağaçların dalları arttıkça elde edeceğimiz sonuç da değişecek, bir diğer
opsiyon fiyatlama yöntemi olan Black-scholes ile bulacağımız sonuca
yaklaşacaktır. Peki binom modelinde doğru sonucu elde etmek için ne kadar
basamak kullanmak gerekmektedir? Geçmiş araştırmalar gösteriyor ki
genelde 100 ile 1000 basamaklı modeller doğru değerlendirmeler için yeterli
olmaktadır.62
2.1.3.4.2.Black-Scholes
Black Scholes modeli aşağıda belirtildiği gibi işler:
( )
(
Bu formüldeki
( ) (
ve
)
şu şekilde hesaplanır:
)
√
√
V: Opsiyonun bugünkü değeri
P: Hisse senedinin bugünkü değeri
X: Opsiyonun işlem fiyatı
e: 2.71828 doğal logaritma
62
Mun, Johnathan; Real Options Analysis: Tools and Techniques for Valuing Strategic
Investments and Decisions, 2. Baskı, New Jersey, John and Wiley & Sons, Inc, 2006, s.125
44
t: Opsiyonun vadesine kalan süre
: Sürekli bileşik risksiz getiri oranı
:Hisse senedi sürekli bileşik yıllık getirilerinin standart sapması
ln(P/X): (P/X)’in doğal logaritmasını
N(d): Standart normal bir dağılımda (0,1) d’den daha az bir sapmanın
olma olasılığını temsil eder.
Hisse senedi getirilerinin normal dağılıma sahip olduğu varsayımına
dayanarak türetilen bu formüller kullanılarak, risk altında bir opsiyonun değeri
hesaplanabilir.63
Black-Scholes Avrupa tipi opsiyonları değerlendirmek için ortaya
çıkmış bir yöntemdir. Daha sonraları Amerikan tipi opsiyonlara da
uygulanması
için
genişletilmiş
olsa
da,
daha
karmaşık
opsiyonları
değerlendirmek için kullanılamamaktadır. Bununla beraber uygulaması temel
programlama bilgisinin yardımıyla kesin, hızlı ve kolay olmasına karşın tarif
edilmesi stokastik teknik matematik bilgisi gereksinimi dolayısıyla hayli
güçtür.64 Bunu daha anlaşılır bir hale sokmak için farklı bir yöntemle sonuca
gitmek de mümkündür.
İlk etapta opsiyon değerini oluşturan bileşenleri ortaya koymalıyız. İki
bileşenden söz edebiliriz, bunlardan birincisi faiz geliri ikincisi kümülatif
oynaklıktır. Bu iki bileşene nasıl ulaşıldığından ve bu aşamadan sonra bu
girdilerden yararlanılıp varlığın opsiyon değerini bulmamızı sağlayan grafiğe
nasıl ulaşıldığından Luehrman şu şekilde bahsetmiştir:65
Bir opsiyon sözleşmesi yaparak paranızı şimdi harcamak yerine ileride
kazanç
63
sağlamayı
umduğunuz
bir
yatırıma
bağlamaktasınızdır.
Uysal, Erkan; "Yatırım Projeleri Analizinde Black-Scholes Opsiyon Fiyatlama Modelinin
Kullanımı", Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı 56-1, s.140-141
64
Mun, a.g.e., s.123-124
65
Luehrman, Timothy A.; "Investment Opportunities as Real Options: Getting Started on the
Numbers", Horward Business Review, Temmuz-Ağustos 1998, s.5-8
Bu
45
yatırımdan kullanım tarihine kadar olan süreç için bir faiz geliri beklersiniz.
İşte bu faiz geliri opsiyon değerinin ilk bileşenini oluşturur. Faiz gelirini
hesaplamak için önce opsiyon işlem fiyatının bugünkü değerini bulmalıyız,
yani PV(X).
( )
(
)
Opsiyon değerini oluşturan faiz geliri ise P ile PV(X) arasındaki farktır.
Bu değer pozitif negatif veya sıfır olabilmektedir. Eğer P ile PV(X) arasındaki
ilişkiyi asla sıfır veya negatif olamayacak şekilde ifade edebilirsek
hesaplamamızı daha anlaşılır hale getirebiliriz. Yani faiz gelirini P ile PV(X)
arasındaki fark olarak değil de P’nin PV(X) e bölümü şeklinde ifade edelim.
Sonucu fark şeklinde değil de rasyo şeklinde ifade ederek tek yaptığımız
negatif sonuçları ve sıfırı elimine etmektir. Her ne kadar bu iki ifade şekli
farklı nümerik sonuçlar verse de bizim nihai sonucumuzu etkileyecek bir bilgi
kaybı yaşanmamaktadır.
Opsiyon değerinin ikinci bileşeni kümülatif oynaklıktır. Kullanım
tarihine kadar beklerken gerçekleşecek ikinci şey söz konusu varlığın
değerinin değişebilecek olmasıdır. Bu olasılık önemlidir ancak bu varlığın
değerinin değişip değişmeyecek olduğunu veya hangi yönde değişeceğini
kesin olarak analiz edebilmek güçtür. O yüzden bu değeri direk hesaplamak
yerine belirli güven aralıkları dahilinde hesaplamak daha uygun olacaktır. Bu
hesaplamayı yapmak için iki adım kullanılacaktır. Birinci adımda, varyans
değerine başvurulacaktır. Varyans popülasyondaki değerlerin ortalamaya
göre dağılımlarını göstermektedir,
ile gösterilir. Varyans belirsizliğin bir
ifadesidir ancak yeterli değildir. Aynı zamanda, zaman aralığıyla da
ilgilenmemiz gerekmektedir. Kullanım tarihini beklerken ne kadar değişikliğin
olacağı geçen sürenin uzunluğuyla da alakalıdır. Dolayısıyla opsiyon
terminolojisinde varyans, dönem başına varyans şeklinde kullanılmaktadır.
Toplam belirsizliği ise
olarak bulabiliriz. Buna kümülatif varyans
denmesinin sebebi de buradan gelmektedir.
46
Bu aşamada tıpkı birinci bileşende yaptığımız gibi nihai sonucu
etkilemeyecek,
öte
yandan
hesaplamada
bize
kolaylık
sağlayacak
değişiklikler yapılacaktır. İlk olarak değerlerin varyansını hesaplamak yerine
getirilerin varyansını hesaplayacağız.
ğ
Ş
Ş
ğ
ğ
Bunun en önemli nedeni değerler negatif olamazlar ve asimetriklerdir.
Oysa getiriler pozitif, negatif veya sıfır olabilirler hatta bazen simetrik olarak
pozitif ve negatiflerdir. Bu da bize çalışılması daha kolay bir olasılık dağılımı
sağlamaktadır.
İkinci olarak varyans yerine, varyansın karekökü olan standart sapma
ile formülü revize edeceğiz. Standart sapma da tıpkı varyans gibi belirsizliği
ölçme de kullanılır, ancak bir farklı, hesaplanan hangi birim şeklinde ifade
ediliyorsa standart sapma da o birimde ifade edilir. Örneğin yüzde olarak
getiriler hesaplanacaksa standart sapma, yüzdelerin karesi olarak değil
(varyansta olduğu gibi) yüzde olarak bir değer sunmaktadır. Yani kümülatif
oynaklığın formül olarak ifadesini √ olarak revize etmemizde bir sakınca
yoktur.
İki bileşeni bir araya getirirsek Black-Scholes yöntemini kullanarak
opsiyon değerini hesaplayabilmek için ihtiyacımız olan bütün bilgileri bir
arada bulabiliriz. Black-scholes yönteminde ihtiyacımız olan beş değişkenden
ilk dördünü P,X,t,
birinci bileşen faiz gelirinde, beşinci değişkeni
, t ile
birlikte kullanarak ikinci bileşen olan oynaklığa ulaşıyoruz. Aslında beş
değişkenli ve birçok formülden oluşan Black-Scholes modelini iki boyutlu bir
matris haline getiriyoruz. Bu, konseptin kolaylıkla anlaşılmasını hem de
değişkenlerin etkilerinin opsiyon değerine nasıl etkisi olduğunu probleme
görsel bir boyut kazandırarak anlaşılmasını sağlıyor. Birinci bileşen olan faiz
gelirine NPVq, ikinci bileşen oynaklığa ise
√ dersek, ilk bileşeni yatay
ikincisini dikey eksene oturtacağımız bir grafik ortaya koyabiliriz. Bu grafik
üzerinde değişkenlerin opsyion değerini nasıl etkilediğini görmek kolay
47
olacaktır. Diğer her şeyi sabit tutarsak örneğin risksiz faiz oranlarında
( )artış, X’in bugünkü değerini düşürecek ve opsiyon değerini de artıracaktır.
Veya dikey eksendeki standart sapma
arttığı zaman yine opsiyonun
değerini artacağını grafikten görebiliriz. Grafiği ortaya koyduktan sonra
grafiğin üzerinden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, alım opsiyonunun değeri
grafik üzerinde nereden başladığınızın bir önemi olmaksızın aşağı ve sağa
doğru hareket ettikçe yükseliyor.
Peki tam sonuca ulaşmak istersek nasıl bir yol izleyeceğiz? Bir kere
bahsi geçen iki bileşene ulaştıktan sonra Black-schloes’a göre sonuçları
bulmak aşağıda tabloya göre zor olmayacaktır.
Tablo 2: Black-Scholes Yöntemine Göre Faiz Geliri ve Oynaklığı Bilinen
Varlığın Opsiyon Değeri
(Kaynak: Luehrman,1998 : 8)
48
Tablodaki bütün değerler hisse senedinin bugünkü değerine (P) oranı
olarak ifade edilmiştir. Tablo sonucunda elde edeceğimiz opsiyon değeri de
P’nin yüzdesi olarak bulduğumuz bir değerdir. Örneğin NPVq: 1,02 ve √ :
0,3 ise opsiyon değeri, hisse senedinin bugünkü değerini 150 TL alırsak,
150*0,128=19,2 TL olacaktır.
2.2.REEL OPSİYONLAR
Opsiyonları
ve
ilgili
kavramları
finansal
opsiyonlar
üzerinde
tanımladıktan sonra proje yatırım değerlendirmesinde opsiyon kavramının ne
ifade ettiğine geldiğimizde reel opsiyonlar kavramıyla karşılaşmaktayız. Reel
opsiyonlar, birçok açıdan finansal opsiyonlara benzemektedir ve reel
opsiyonları açıklamak için finansal opsiyonlar kullanılabilir. 66 Ancak reel
opsiyonlarda finansal varlıklar yerine, fiziksel veya fiziksel olmayan varlıklara
yapılacak bir yatırımı satın alma veya satma hakkı olarak tanımlanabilir. Bir
firmanın yatırım yaptığı fabrika, ekipman, arazi, patent, marka gibi varlıklar,
reel opsiyonların üzerine yazıldığı varlıklar olabilir.
67
Bu anlamda reel
opsiyonların finansal opsiyonlara göre daha geniş bir kapsamı olduğu açıktır.
Ancak yine de temelde arkalarında yatan mantığın benzer olması dolayısıyla
aynı yöntemleri kullanarak sonuca ulaşırlar. Zaten reel opsiyonların tanımına
baktığımızda tanımın, reel projelerin yatırım opsiyonlarının değerlenmesinde,
opsiyon fiyatlama teorisinin uygulanması olarak yapıldığını görürüz.68 Ancak
reel opsiyonların opsiyon fiyatlama teorisi ile değerlendirilebilmesi için tıpkı
66
Anbar, Adem; Alper, Değer; Yatırım Projeleri Analizi, y.y., Ekin Yayınevi, Eylül 2009, s.325
Sudarsanam, Sudi; Sorwar, Ghulam; Marr, Bernard, "Valuation of intellectual Capital and Real
Option Models",PMA Intellectual Capital Sympoisium Çev. Alper, Anbar,y.y., 0-1-02 Ekim 2003,
s.19
68
Eun, S. Cheul; Resnick, Bruce G.; Inernational Financial Management Çev. Alper, Anbar,
Boston, McGraw Hill, 2004, s.418
67
49
finansal opsiyonlar gibi temel varsayımları karşılaması gerekmektedir. 69
Bununla beraber bir yatırım projesinde ilgili firmanın reel opsiyon analizini
yapılabilmesi
için
aşağıda
sayılan
gereksinimleri
de
karşılaması
gerekmektedir.70
Finansal bir model olması gerekir. Reel opsiyon yaklaşımı NBD
yaklaşımı gibi var olan finansal yatırım modelleri üzerine inşa edilir. Eğer bir
model yok ise, stratejik karar zaten verilmiş demektir.Bu da finansal bir
değerlendirmeye yani finansal bir modele nihayetinde reel opsiyon
yaklaşımına da gereksinim yok demektir.
Belirsizlik olması gerekir. Eğer yok ise opsiyon değersiz demektir.
Bütün değişkenler kesin olarak biliniyor ise, klasik yatırım değerlendirme
modelleri yeterlidir. Risk veya oynaklık sıfır ise opsiyonun değeri de sıfırdır,
projenin toplam değeri NBD ile bulduğumuz değere eşittir.
Belirsizlikler aktif bir şekilde yönetilen projede karar aşamasına
gelindiğinde kararı değiştirecek, onu etkileyecek nitelikte olmalıdır.
Yöneticilerin stratejk esneklikleri ve aktif bir şekilde yönetilen bir
ilerlemiş
bir
gerekmektedir.
projede
Eğer
düzeltmeler
bir
yapabileceği
opsiyondan
ve
opsiyonları
yönetsel
olması
esneklikten
bahsedemiyorsak reel opsiyon analizi bir anlam ifade etmez.
Yöneticiler yeri geldiğinde opsiyonu kullanacak kadar basiretli ve zeki
olması gerekmektedir. Eğer doğru zamanda doğru koşullarda uygun bir
biçimde opsiyon kullanılmayacaksa, opsiyon kavramı kullanışsız hale
gelmektedir.
69
Vollert, Alexander, A Stochastic Control Framework for Real Opsitons in Strategic Valuation,
Boston, Birkhauser, 200, s.19
70
Mun, a.g.e., s.38
50
2.2.1.Reel Opsiyonların Finansal Opsiyonlar Arasındaki Farklar
Reel opsiyonlarla finansal opsiyonlar arasında birçok benzerlik
olmasına karşı göz önünde tutulması gereken bazı temel farklılıkları da
vardır. Bu farklılıklar aşağıdaki gibi listelenebilir.71
Tablo 3: Finansal Opsiyonlarla Reel Opsiyonların Karşılaştırılması
Finansal Opsiyonlar
Kısa
vadeler,
Reel Opsiyonlar
genellikle
ayları Uzun
kapsarlar
vadeler,
genellikle
seneleri
kapsarlar
Opsiyon
değerini
finansal
varlıktan
bağlı
olduğu Opsiyon değerini pazarda rekabetle,
veya
senedinden almaktadır.
hisse yönetim
becerisiyle
ve
taleple
şekillenen serbest nakit akışlarından
almaktadır.
Hisse senetleri manipüle edilerek Opsiyon fiyatı yönetsel becerilerle ve
opsiyon fiyatı kontrol edilemez
esneklikle artırılabilir.
Değerler genellikle düşüktür.
Milyon veya milyar dolarlık kararlarda
kullanılır.
30 yılı aşkındır kullanılmaktadır
Daha yeni bir konsepttir.
Yönetsel varsayımlar ve aksiyonlar Yönetsel varsayımlar ve aksiyonlar
değerini etkilemez.
değerini etkiler.
Bu temel farklılıkların yanında yatırım projelerinin değerlendirirken
opsiyon fiyatlama teorisinin kullanılmasında aksaklıklar yaratabilecek daha
sofistike farklılıklar da mevcuttur. Alexander Vollert, A Stochastic Control
71
Mun, a.g.e., s.109
51
Framework for Reel Options in Strategic Valuation adlı yayında bu farklılıklar
iki ana başlıkta toplamıştır.72
2.2.1.1.Girdi Parametrelerinin Karakteri
Reel opsiyonlar analizinde ilk önemli girdi firmanın çevre koşullarını
oluşturan belirsizliğin birçok kaynağının olmasıdır. Bu risklerin birçoğu
firmanın ekonomik çevresinden kaynaklanıyor olsa da, firmanın karlılığı
etkileyebilecek başka risk kaynakları da mevcuttur. Bunları sıralayacak
olursak, teknolojik risk, zamanlama riski, politik risk, sosyal risk, yasal risk.
Genelde bahsedilen bu riskler firmanın karlılığını direk veya dolaylı olarak
etkileyecek ekonomik risk ile birleştirilerek analiz edilir. Opsiyon değerlemesi
yapılırken belirsizliğin kaynağı olarak projenin kendi değerinin alınması en
çok kullanılan alternatiftir. Ancak belirsizliğin kaynağı olarak projenin kendi
değerini kullanmanın belli dezavantajları vardır, projenin kendi değerini
fiyat/maliyet, talep, süreç, kur ve stratejik risk olarak parçalara ayırmak daha
uygundur. Her bir parçanın riskin kaynağı olarak kullanılabileceği yatırımın ve
yatırım ortamının yapısına göre özel durumlar olabilir. Dolayısıyla her bir
yatırımın özel durumuna göre projenin kendi değeri yerine fiyat/maliyet, talep,
süreç, kur, stratejik riskten bir tanesini belirsizliğin kaynağı olarak kullanmak
uygun olabilir.
Öte yandan gerçek yaşamda karar alırken elbette ki bu risklerin hepsi
birden aynı anda var olurlar ve tek seferde hepsini modellemek güç olabilir.
Pratikte karar alıcılar belirsizliğin kaynaklarının sadece projenin sonuçlarını
önemli bir şekilde etkileyecek belli bir kısmına odaklanmalıdır. Ancak belirli
bir kısmına odaklanılacak olsa da, reel opsiyonların ilgilendiği varlıklar söz
konusu olunca belirsizliğin kaynağının modellenmesiyle ilgili bir takım
sıkıntılar vardır. Burada iki önemli problemden söz edebiliriz. Birincisi,
72
Vollert, a.g.e, s.25-39
52
firmanın maruz kaldığı risklerden hangilerinin piyasada fiyatlanabiliyor,
hangileri firmaya özgü riskler olduğunu belirlemek güçtür. İkincisi ise, eğer
risk
firmaya
özgü
ise
opsiyon
fiyatlama
modeli
bu
tarz
risklerin
modellemesinde başarısız olmaktadır.Tersini düşünsek bile opsiyon fiyatlama
modelini kullanabilmek için firmanın risk karşısındaki tutumunu bilmemiz
gerekmektedir.
Yukarıda sayılan sıkıntılar aşıldığında, karşımıza çıkacak bir sonraki
soru hangi matematik uygulamasının riskin modellenmesinde seçileceğidir.
Sermaye değerleme modelleri genelde kesikli veya sürekli zaman serilerini
kullanırlar. Özellikle bu tarz stokastik bir süreçte riski kaynağındaki değerin
zaman serilerinin ayrık mı sürekli mi seçildiği reel opsiyonlara göre yapılan
değerlendirmenin sonucu açısından önemlidir.
Bir
başka
yapılmadığıdır.
konu
Finansal
belirsizliğin
kaynağının
opsiyonlarda
böyle
bir
alım-satımının
problem
yapılıp
yoktur.Zira
belirsizliğin kaynağı bir finansal varlıktır ve bir alım satımın yapıldığı bir
piyasa mevcuttur. Ancak reel opsiyonlarda, söz konusu varlığın her zaman
bir piyasası olmak durumunda değildir. Gerek finansal varlıklar olsun gerekse
finansal olmayan varlıklar olsun eğer alım satımı yapılabiliyorsa reel opsiyon
fiyatlama modeli uygulanabilir. Eğer söz konusunun varlığın alım satımı
yapılmıyorsa opsiyon fiyatlama modelinin uygulamasında sıkıntılar ortaya
çıkacaktır.
Opsiyon fiyatlama modelinde genelde varlığın içsel riski
ile
gösterilen standart sapma /oynaklık ile hesaplanır. Reel opsiyonlarda bir
başka problem oynaklığa ulaşmak için yeterli tarihi veri veya piyasa verisi
olup olmadığıdır.
Finansal opsiyon teorisinde nakit akımları, kar payı ödemesi şeklinde
modellenebilir. Konu kar payı olunca, kar payının miktarı ve sıklığı önem
kazanmaktadır. Kar payının miktarı önceden belirlenmiş veya tesadüfi
olabilir. Ödemelerin zamanlaması ayrık veya sürekli olabilir. Bundan da öte
kar paylarının zamanlaması yatırım yapılan varlığın getirisine bağlı olarak
53
tesadüfi de olabilir. İşte finansal opsiyonlardan farklı olarak, reel opsiyonlarda
nakit akımlarının zamanlaması, miktarı ve sıklığı genelde tam olarak
bilinemez. Oysa opsiyon fiyatlama modelinin var sayımlarından birisi de
bütün dağıtılacak kar paylarının tarihi ve büyüklüğü net olarak biliniyor
olmasıdır.
Opsiyon fiyatlama modelinde bir başka girdi parametresi kullanım
fiyatıdır. Reel opsiyonlarda yatırım kontratlar ve amortismanlardan dolayı
zamansal olarak belli
yükümlülüklerden bahsedebilsek bile
kullanım
tarihindeki kullanım fiyatı projenin süresi boyunca sabit değildir. Hatta, reel
opsiyonun kullanım fiyatı bile tesadüfi olabilir. Örneğin ürün geliştirme
maliyetleri tesadüfi ise, piyasaya çıkacak yeni ürüne bağlı opsiyonun kullanım
fiyatı da tesadüfi olacaktır. Dolayısıyla kullanım fiyatının kendisi tesadüfi
olarak modellenmesi gerekebilir.
Finansal opsiyonlarda risksiz faiz oranı sabit ve bilenebilir olarak var
sayılır. Reel opsiyonlarda ise risksiz faiz oranı sadece kısa bir süre için sabit
alınabilir. Uzun dönemler için analiz yaptığımızda yine risksiz faiz oranının
kendisi tesadüfi olarak modellenmesi gerekebilir.
Son girdi parametresi kullanım tarihidir. Kullanım tarihinin de ne
olduğu reel opsiyonlar söz konusu olduğunda bilinemeyebilir.
2.2.1.2.Opsiyon Benzeşmesindeki Sınırlamalar
Yukarıda sayılan girdi parametreleri ile ilgili ayrımlar opsiyon fiyatlama
modelinin reel opsiyonlarda kullanılmasını engelleyecek prensipte bir
sınırlama oluşturmazlarken, opsiyon benzeşmesinin- reel opsiyonların
54
finansal opsiyonlar gibi değerlendirilmesi- çözülmesi gereken beş adet
sınırlama vardır.73
2.2.1.2.1.Kararın Acilliği
İlk önemli soru kararın ertelenebiliyor olup olmadığıdır. Yönetici ilk
olarak acil bir kabul/ret cevabı isteyen projelerle, verilecek kararı ertelenebilir
olan projeleri birbirlerinden ayırması gerekmektedir. Ertelenebilen yatırımlar
yatırımın zamanlaması söz konusu olduğundan daha ayrıntılı bir analize
ihtiyaç duyarlar. Yatırımın net bugünkü değeri bugün yapılınca ne oluyor,
gelecekte yapılınca ne oluyor karşılaştırılması yapılmalıdır.
Yöneticinin cevap vermesi gereken ikinci soru opsiyonun ne kadar
sahibine özgü/ait olduğu ve rekabetin etkisidir. Eğer yatırımcı rakiplerinin
hareketlerinden etkilenmeden opsiyonu kullanabiliyorsa, opsiyon sahibine
özgüdür. Diğer tarafta reel opsiyonu kullanma hakkı paylaşılıyor ise ve bu
projenin değerinin hepsini veya bir kısmını götürüyor ise, opsiyon firma ve
rakipleri tarafından paylaşılıyor anlamına gelmektedir.
Reel opsiyonlardan farklı olarak finansal opsiyonlarda opsiyon hakkı
sahibine özgü bir haktır ve başkaları tarafından paylaşılmaz. Reel
opsiyonlarda rakiplerin piyasaya girişleri firmaya özgü bilgi birikimi ile veya
patentlerle
korunuyorsa
ancak
opsiyon
hakkı
firmaya
özgüdür
ve
paylaşılmaz.
2.2.1.2.2.Piyasa Durumu
Reel opsiyonlar, finansal opsiyonlar gibi belirli bir piyasada genellikle
alınıp satılamazlar. Patent gibi opsiyonun konu olduğu varlıktan ayrılabilen
73
Vollert, a.g.e, s.34-39
55
opsiyonların alınıp satılması mümkün olsa da, örneğin bir fabrikanın
genişleme opsiyonunu, yapılan yatırımdan bağımsız olarak alıp satılamaz.
Oysa ki finansal opsiyonlarda, opsiyon sahibi herhangi bir zamanda opsiyonu
zaman değerine satabilir.
2.2.1.2.3.Belirsizliğin Çözümü
Daha önceden de değinildiği gibi reel opsiyonlarda belirsizliğin
kaynaklarının tümü piyasa tarafından fiyatlanmamıştır. Bu durumda yatırımın
belirsizliğiyle reel opsiyonların ilişkisini yeniden sorgulamamız gerekiyor.
Normal şartlarda klasik yatırım değerlendirme yöntemleri yüksek riskliliğin
projenin değerini düşürdüğünü ileri sürerken, reel opsiyonlarda durum
farklıdır. Opsiyon asimetrisinden dolayı firma aşağı doğru risklerden
korunurken yönetsel esneklikten dolayı yukarı yönlü potansiyellerden
faydalanabilmektedir.
Bu
reel
opsiyonlarla
klasik
yatırım
değerleme
yöntemleri arasındaki en önemli fark olsa da, sadece gerçeğin bir kısmıdır.
Yüksek belirsizliğin arzu edilen hali sadece, gözlemlenebilir piyasa tarafından
fiyatlanmış
risktir.
Firmaya
özgü
riskler
opsiyon
ve
firma
değerini
düşürmektedir. Bu yüzden reel opsiyonlar söz konusu olduğunda firmaya
özgü risk ile piyasada fiyatlanabilen riskleri ayırmak önemlidir.
Buna ek olarak belirsizliğin çözümüyle direk ilgili bir boyuttan daha söz
edebiliriz.
Belirsizliğin kaynakları zaman içerisinde nasıl bir seyir izliyorlar?
Finansal opsiyonlar söz konusu olduğunda söz konusu varlığın sahibi de
opsiyonun sahibi de zaman içerisinde söz konusu varlığın fiyatının nasıl
değiştiğini izleyebiliyor. Bu genelde piyasada fiyatlanabilen riske maruz reel
opsiyon değerlendirmeleri için de geçerlidir. Ancak sık sık reel opsiyonlarda
opsiyon sahibi, söz konusu varlıkla ilgili belirsizliği çözemiyor veya çözmesi
için ekstra yatırım yapması gerekiyor olabilir. Örneğin bir araştırma geliştirme
yatırımı söz konusu olduğunda opsiyon sahibi icadın tam olarak ne zaman
meydana geleceğini bilemez, bu belirsizliğin çözüme kavuşması için
56
araştırma geliştirme projesinin fiilen başlaması gerekir. Bu duruma yazında
öğrenme opsiyonu denilmektedir. Öğrenme opsiyonu genelde firmaya özgü
belirsizliklerin çözülmesi ile ilgilidir. Firmaya özgü riskler genelde firmanın ve
opsiyonun değerini düşürdüklerinden, öğrenme opsiyonlar firmanın aşağı
yönlü risklerini sınırlamada önemli bir stratejik araçtır.
2.2.1.2.4.Zaman Sarkması Etkisi
Finansal opsiyonlar ve bir çok reel opsiyon için yazında kararı verme
ile kullanılan opsiyonun etkilerini göstermesi arasında bir süre farkı olmadığı
varsayılır. Bu finansal opsiyonlar için doğru olsa da, reel opsiyonlar için
genelde kararın verilmesi ile yatırımın yapılması arasında ve yatırımın
sonuçlandırılmasıyla nakit girişi sağlaması arasında gecikmeler meydana
gelir. Örneğin bir yatırıma başladığınızı var sayalım. Yatırımı büyütmek için
opsiyonunuzu elinizde tutuyorsunuz. Ancak reel opsiyonlara göre opsiyonun
değerlendirilmesi için bir yandan yatırıma taahhüdünüz oluşurken diğer
taraftan yatırım sürecinin bitip belirsizliklerin ortadan kalkmasını beklemek
durumundasınızdır.
2.2.1.2.5.Proje İçi/Projeler Arası Etkileşimler
Son olarak tek bir yatırımda birden çok opsiyon olabilmektedir. Bu
opsiyonların değerlerini hesaplarken birbirleriyle olan ilişkilerini de göz önüne
almak gerekir. Bu opsiyonların değerlerini tek tek hesaplayıp toplayarak
yatırım için doğru opsiyon değerine ulaşamayabiliriz. Hepsinin birbirleriyle
ilişkisini de hesaba katacak bir model geliştirmemiz gerekir. Bunun da
ötesinde bir projenin değeri başka projelerin değerlerine de bağlı olabilir veya
bir projenin değeri direkt olarak başka bir projenin nakit akışlarını da
57
etkileyebilir. Bütün bunları modele dahil etmek gerektiğinde standart finansal
opsiyon teorisi yetersiz kalabilir.
2.2.2.Reel Opsiyonları Finansal Opsiyonları Kullanarak Değerlendirmek
Reel opsiyonlar temelde yatırım projelerini, klasik yatırım proje
değerlendirme
yöntemlerinin
eksik
kaldığı
noktaları
tamamlayıp
değerlendirmek için ortaya çıkmış bir yaklaşımdır. Dolayısıyla nihai amaç
opsiyonun değerini değil, yatırım projesinin değerini doğru olarak bulmaktır.
Eğer bir yatırım projesinde belirsizlik ve yönetsel esneklik var ise, reel
opsiyon yaklaşımı, belirsizliği ölçme ve yönetimin vazgeçme, hakkı kullanma
veya bekleyip görme esnekliğini doğru olarak modelleme üstünlüğüne
sahiptir. 74 Sonuçta bir yatırım projesi değerlendiriliyorken yatırımdan gelen
nakit giriş ve nakit çıkışlarını doğru olarak hesaplamaktan öte eğer yatırım
için bir opsiyondan söz edilebiliyorsa o opsiyonun değerini de hesaplayıp
kararımızı bu iki değeri birlikte göz önüne alarak vermek gerekecektir.
Bu anlamda reel opsiyon yaklaşımı, klasik NBD yöntemine bir
alternatif değil, klasik NBD yönteminin tamamlayıcısıdır. Diğer bir ifadeyle, bir
projenin, klasik NBD yöntemini kullanarak bulunan değerine, projenin içerdiği
reel opsiyonların değeri eklenerek, projenin gerçek değeri bulunmaktadır. Bu
ifade aşağıdaki şekilde formülize edilebilir.75
Projenin Değeri= NBD+Reel Opsiyonun Değeri
74
Hine, Susan; Pritchett, James; "Real Option Analysis: An Overview of the Process and How it Can
be Applied to Agribusiness: Part I";Agribusiness Financial Report Çev Alper, Anbar, Ekim 2003,
s.2
75
Anbar, Alper; a.g.e., s.333
58
Burada NBD’in bulunmasında bir sorun yoktur.Asıl problem opsiyonun
değerini nasıl bulacağımızdır. Bu noktada başvuracağımız yöntem reel
opsiyonları finansal opsiyonlara benzeterek değerlendirmektir.
İlk etapta finansal opsiyonları hesaplarken kullandığımız değişkenlerin
reel opsiyonlar yaklaşımında nasıl bir karşılık bulacağı ortaya konulmalıdır.
Black-scholes ile hesaplayacağımız opsiyonlar için bu değişkenler reel
opsiyonlarda şu şekilde olmaktadır.76
Tablo 4: Finansal Opsyionlarda Opsiyon Değerini Hesaplarken Kullanılan
Girdilerin Reel Opsiyonlardaki Karşılıkları
Finansal Opsiyonlarda Değeri
Reel Opsiyonlarda Değeri
Belirleyen Faktörler
Belirleyen Faktörler
Opsiyonun İşlem Fiyatı
Yatırım Maliyeti
Hisse Senedinin Bugünkü Değeri
Beklenen Nakit Akışlarının Bugünkü
Değeri
Vadeye Kalan Zaman
Fırsatın/Opsiyonun
Geçerli Olduğu
Süre
Oynaklık
Beklenen Nakit Akışlarının Belirsizliği
Kar Payları
Opsiyon
Vadesi
Boyunca
Değer
Kaybı
Risksiz Faiz Oranı
Risksiz Faiz Oranı
Görüldüğü üzere tabloda altı tane değişken üzerinde durulmuştur.
Tezimizde daha önce bahsedilen Black-Scholes modeli, kar payı ödemeyen
hisse senetleri için modellenmiştir. Kar payı ödeyen hisse senetler için
çözümü de kapsayacak şekilde modeli genişletmek mümkündür.77
76
Leslie, Keith J.; Micheals, Max P. ; "The Real Power of Real Options", Çev. Alper, Anbar, y.y.,
Mickinsey and Company, 1997, s.100
77
Damodaran, Aswath; "The Promise and Peril of Real Options",Çev Alper, Anbar, USA, Stern
schools of business, 2008, (Erişim) http://pages.stern.nyu.edu/~adamodar/pdfiles/papers/realopt.pdf,
09.06.2013, s.17
59
Reel opsiyonları beş girdisi olan bir model olarak alırsak, girdi
parametrelerini yukarıdaki tabloda olduğu gibi revize ederek opsiyon
değerine kar payı ödemeyen hisse senetleri için kullanılan Black-Scholes
modelini veya binom modelini kullanarak ulaşabiliriz. Bulduğumuz opsiyon
değerine Net Bugünkü Değer Yöntemiyle bulduğumuz değeri eklersek
projenin toplam değerine ulaşmış oluruz. Bu noktadan sonra kabul/ret kuralı
statik yöntemlerde olduğu gibi eğer sıfırdan yüksekse kabul et, düşük ise
reddet şeklinde olacaktır.
2.2.3.Yatırım Kararını Opsiyon Grafiği Üzerinde Değerlendirmek
Tabii yukarıda bahsedilen en basit şekliyle opsiyon kavramının proje
değerlendirilmesine monte edilmesidir. Daha önce bahsedilen Black-Scholes
modelinin iki bileşenli bir matris haline getirildiği yöntemi tekrar hatırlarsak,
elde ettiğimiz grafikten sadece kabul/ret kararı ötesinde farklı analizler de
yapmak mümkün olabilir. Zira Timothy A. Luehrman 1998 yılındaki yayınında
elde edilen grafiği altı parçaya bölerek yatırım kararı ile ilgili farklı sonuçlara
ulaşmıştır:78
Bölgelere geçmeden önce şekilde x ve y eksenlerinin neyi ifade ettiğini
üzerinde durmak gerekirse; x ekseni, yatırımdan beklenen nakit akışlarının
bugünkü değerinin yatırım maliyetinin bugünkü değerine oranını temsil
etmektedir, y ekseni ise, yatırımın alabileceği değerlerin oynaklığı yani
yatırımın riskini temsil etmektedir.
78
Luehrman, Timothy A.; "Strategy as a Portfolio of Real Options", Horward Business Review,
Eylül-Ekim 1998,s.89-99
60
Grafik 6: Luehrman’ın Altı Bölgeli Reel Opsiyon Karar Grafiği
Şekilde görülen altı adet bölgede altıncı ve birinci bölgeler “şimdi veya
asla” bölgesi olarak isimlendirilir. Bu bölgelerde bütün belirsizlikler ortadan
kalktığından veya yatırım yapabilme süresinin sonuna gelindiğinden yatırım
ya
yapılacaktır,
ya
da yapılmayacaktır.
Beklemek bir anlam ifade
etmemektedir. Eğer getiri maliyet ekseninde (x ekseni) projenin değeri birin
altında ise yatırım hiçbir zaman yapılmayacak, eğer birin üzerinde ise yatırım
hemen o an yapılacaktır.
61
Getiri maliyet ekseninde birin üzerinde olup yatırım için hala zamanın
sona ermediği bölgeler ise ikince üçüncü bölgelerdir. Buradaki projelerden
beklenen nakit akışlarının değeri yatırım maliyetinin bugünkü değerinden
daha yüksek olduğundan projeler kabul edilebilir projelerdir. Bu yatırımı
hemen şimdi yapmamız anlamına mı gelmektedir? Hayır veya bazı durumlar
için belki. Peki bu durumda yatırımı ne zaman yapmalıyız? Bu sorunun
cevabını verebilmek için ikinci ve üçüncü bölgeyi birbirinden ayıran çizginin
ne anlama geldiğini vurgulamak gerekir.
İkinci ve üçüncü bölgeyi ayıran çizgi aynı zamanda yatırımın net
bugünkü değerinin sıfır olduğu noktaların oluşturduğu çizgidir. Yani
yatırımdan sağlanacak nakit akışlarının bugünkü değeri yatırımın maliyetinin
nominal değerinin üstündeyse grafik üzerinde yatırım çizginin üstüne yani
ikinci bölgeye düşmektedir.Eğer altındaysa üçüncü bölgeye düşmektedir.
Üçüncü bölgeye düşen yatırımlar için yatırımı hemen yapmak projenin zarar
edeceği anlamına gelmektedir.Dolayısıyla yatırımı yapmak için beklemek
gerekmektedir. Ancak belli belirsizlikler olmasına karşın yatırım, belli bir
olgunluğa geldiğinde yatırımı erteleme fırsatından yararlanarak muhtemelen
ilerideki bir tarihte gerçekleştirilecektir. Buradaki karar bazı yönleriyle,
kızarması için biraz daha güneşe ihtiyaç duyan bir domatesin dalından
koparmak için olgunlaşmasını beklemeye benzetilebilir.
İkinci bölgede verilecek karar ise daha enteresandır. Bunun nedeni
yatırım hemen o an yapılsa da karlı olacaktır, beklenip ileride yapılsa da
muhtemelen karlı olacaktır. Aslında yatırım kararını olabildiğince erteleyip
belirsizliklerin mümkün olduğunca çözülmesini bekleyip son andaki verilere
göre karar vermek mantıklı gözükebilir, ancak ertelemeyle belli fırsatları
kaçırmak da mümkündür. Bu durumda bu iki motivasyondan hangisinin ağır
bastığına karar vermek gerekecektir. Bunu örneklendirmek için tekrar
finansal opsiyonlara dönecek olursak bir hisse senedi için alım opsiyonu
tutan bir yatırımcı son ana kadar opsiyonunu kullanmak için beklerse
beklediği süre içersinde hisse senedinin ödediği kar paylarından mahrum
kalacaktır. Ertelemeyle kaçırılacak fırsatların reel opsiyonlardaki örnekleri,
62
yasalardaki değişikler, pazar payındaki kayıplar veya rakiplerin senden daha
hızlı davranarak piyasaya girmesidir.
Öte yandan erken yatırım yaparak bekleyip olacakları görme
avantajından vazgeçmiş olunmaktadır. Hemen yatırım yapmak da her zaman
doğru bir karar olmayabilir. O yüzden her proje değerlemesi için ayrı ayrı
değerlendirme yapıp ikinci bölgedeki yatırımlarda ona göre karar vermek en
doğrusudur.
Dördünce ve beşinci bölgelerdeki yatırımlar getiri maliyet ekseninin sol
tarafına düşen yatırımlar olarak çok umut vaat eden yatırımlar değildir. Ancak
bu bölgelere düşen yatırımları da az değerliden çok değerliye doğru
kategorize etmek mümkündür. Dördüncü bölge olan yatırım riskinin ve
yatırımı erteleme şansının en fazla olduğu bölgedeki projeler için ileride
yatırım yapılabilir duruma gelme ihtimali vardır. Dolayısıyla bu bölgelerdeki
yatırımları hemen rafa kaldırmamak, bekleyip ona göre karar vermek en
doğru karar olacaktır. Bu bölgeye de “belki daha sonra” adı verilmektedir.
Beşinci bölgede ise oynaklık daha da azaldığından projeye ileride dahi
yatırım yapma şansının iyice azaldığı bölgedir. Bu yüzden beşinci bölgeye
“muhtemelen asla” adı verilmektedir.
Luehrman’ın opsiyon grafiğinde hareketin ve zamanın temel bir kuralı
vardır. Zaman ilerledikçe grafik üzerindeki opsiyon sola ve yukarı gitme
eğilimindedir. Yukarıdır çünkü zaman ilerledikçe belirsizlikler çözülür,
oynaklık azalır. Soladır çünkü, getiri maliyet oranının hesaplamasında bir
girdi olan t azaldıkça, diğer girdileri sabit tutarsak getiri maliyet oranı da
azalacaktır. Bu opsiyonun doğal hareketidir. Ancak aktif bir yönetim ve şansa
bağlı olarak bu hareketi tersine veya başka yönlere çekilebilir. Örneğin
yatırım süreci içerisinde sonradan karar verilen sabit yatırımlar yapmak, riski
artırdığından opsiyonun grafik üzerinde aşağı, riske bağlı olarak daha yüksek
indirgeme oranı kullanıldığından sola hareket etmesine neden olacaktır.
63
2.2.4.Reel Opsiyonlara Göre Yatırım Değerlendirmesi Yaparken
İzlenecek Adımlar
Reel opsiyonlara göre proje değerlendirmesi yaparken ilgilendiğimiz
nokta sadece projenin opsiyon değerini bulmak değildir. Süreci bir bütün
olarak ele alıp yatırım kararını hiçbir bilgiyi atlamadan -projenin opsiyon
değerini de hesaba katarak- en uygun şekilde vermektir. Dolayısıyla proje
değerlendirmeye bir süreç olarak bakarsak sekiz bağımsız adımdan oluşan
reel opsiyonlara göre başarılı bir proje değerlendirmesi yapmak mümkündür
79
Niteliksel Yönetim Gözetimi: Firma öncelikli olarak hangi projenin,
açılımın, stratejinin kendi misyon, vizyon ve hedefleri göz önüne alındığında
geçerli olduğuna karar vermesi gerekmektedir. Firmanın misyon, vizyon ve
hedefleri yeni bir pazara girmek, satın almalar, büyüme, küreselleşme gibi
konuları içerebilir. Proje değerlendirmesinin bu ilk adımında ilk etapta
karşımıza çıkacak projeler havuzunun hangilerinin nitelik olarak firmanın
ajandasıyla uyuştuğunu tespit etmeliyiz.
Zaman Serileri ve Regresyon Analizi: Eğer yeterli veri varsa zaman
serileri analizi ve regresyon analizleri kullanılarak gelecek öngörülmeye
çalışılır. Eğer yoksa, öznel tahminler, büyüme tahminleri, uzman raporları gibi
niteliksel öngörü yöntemlerini kullanılabilir.
Net Bugünkü Değer Analizi: Niteliksel olarak değerlendirilmiş ve
öngörüleri oluşturulmuş her proje Net Bugünkü Değer Yöntemine göre
modellenir. Projelerin net bugünkü değerlerine, klasik yatırım değerleme
modelleri ile bir önceki adımda öngörülen nakit akımları ve uygun bir
indirgeme oranı kullanılarak ulaşılır.
79
Mun, a.g.e., s.103
64
Monte Carlo Simülasyonu ve Duyarlılık Analizleri: Bu aşamada MonteCarlo simülasyonu ve duyarlılık analizini kullanarak Net Bugünkü Değere
göre daha tatmin edici sonuçlar elde etmeye çalışırız. Net bugünkü değer ve
benzeri yöntemler nokta tahmini yapar, oysa gelecekteki nakit akımları
öngörüye bağlıdır ve oldukça belirsizdir. İşte projeyle ilgili daha ayrıntılı
değerlendirmeler yapabilmek için Monte Carlo Simülasyonu kullanılabilir.
Hangi değişkenlerin Monte Carlo Simülasyonuna sokulacağını bulabilmek
için Net Bugünkü Değer Yöntemi üzerinde ilk önce duyarlılık analizi yapılır.
Net bugünkü değeri sonuç değişkeni olarak alırken her bir girdinin
değerleriyle oynayıp projenin sonucunu en çok hangi değişkenlerin etkilediği
bulunur. Girdiler; gelirler, maliyetler, vergi oranları, indirgeme oranı, sermaye
harcamaları, amortisman ve benzeri projenin net bugünkü değerini
etkileyecek herhangi bir figür olabilir. Daha sonra bu değişkenlerden en çok
hangilerinin belirsiz olduğuna ulaşılır. İşte hem belirsizliği yüksek hem de
duyarlılık analizinde sonucu en fazla etkileyecek değişkenler Monte Carlo
Simülasyonuna
sokulacak
girdi
parametrelerinin
başında
gelir.
Bu
değişkenleri Monte Carlo Simülasyonuna sokarak elde ettiğimiz net bugünkü
değer nokta tahmini değil, bir aralık olacaktır.
Reel
Opsiyonların
Şekillenmesi:
İlk
adımda
niteliksel
yönetim
gözetiminde projelerin genel hatlarının tanımlanması sırasında her bir proje
için stratejik opsiyonlar da görünür hale gelirler. Stratejik opsiyonlar
genişleme, vazgeçme, değişim, seçim ve benzeri projeyle ilgili seçenekler
olabilir. Bütün stratejik opsiyonlar tanımlandıktan sonra analistler daha
derinlemesine yoğunlaşmak üzere bu listeden birkaç opsiyon seçebilir.
Reel Opsiyonun Modellemesi ve Analizi: Daha önce uygulanan MonteCarlo Simülasyonu bize bir dağılım verir. Reel opsiyonlara göre söz konusu
varlık gelecekteki nakit akımlarına bağlı olarak projenin gelecekteki
karlılığıdır. Monte-Carlo Simülasyonu ile elde ettiğimiz dağılım yardımıyla söz
konusu varlığın oynaklığına ulaşabiliriz. Oynaklık, projenin nakit akımlarının
logaritmik getirilerinin standart sapmasıdır. Klasik Net Bugünkü Değer
Yöntemine göre bulduğun değer ise söz konusu varlığın değerini verir. Bu iki
65
veri kullanılarak reel opsiyonun değeri daha önce bahsedildiği gibi
hesaplanabilir.
Portföy ve Kaynak Optimizasyonu: Bu süreç sadece bir proje için
değil, bir projeler demeti için de uygulanabilir. Bu gibi durumlarda bazı
projeler birbirleriyle yüksek korelasyona sahipse bu projeleri tek tek
değerlendirmek bize doğru resmi vermez. Eğer firma tek bir projeyle
ilgilenmiyorsa portföy optimizasyonu önem kazanır. Bu gibi durumlarda riski
çeşitlendirme yoluyla dağıtma imkanı vardır. Firmanın sınırlı kaynakları ve
hedeflediği bir getiri ve risk seviyesi varken portföy optimizasyonu yoluyla
optimum portföy karışımı elde edilebilir.
Raporlama ve Güncelleme: Reel opsiyonlar geleceğin belirsiz
olduğunu ve belirsizlikler çözüldükçe yöneticilerin ileride belli düzeltmeler
yapabileceğini varsaymaktadır. Bu gibi durumlarda proje verileri de
güncellenmelidir.
2.2.5.Reel Opsiyon Türleri
Yatırım projelerinde opsiyon kavramı bir çok şekilde karşımıza
çıkabilir. Bu anlamda belli başlı reel opsiyon türleri belli başlıklar altında
toplanarak çeşitli sınıflamalar yapılmıştır. Bu sınıflamalardan bir tanesi de:80
Erteleme opsiyonu: Pazar belirsizliğini azaltacak yeni bilgi seti gelene
kadar bekle
Vazgeçme opsiyonu: Karlı olmayan projeden kurtulma
Esneklik Opsiyonu: Girdi çıktı parametrelerini ve hareket yolunu
değiştirme
80
Branch, Marion. A; Real Options in Practice, USA, Wıley,200, s.67
66
Genişleme Opsiyonu: Pazar koşullarına bağlı kapasite değiştirme
Büyüme Opsiyonu: Gelecek ile ilgili fırsatları göz önünde tutma
Aşama Opsiyonu: Artan, koşullara bağlı adımlarda yatırımı kesme
olmak üzere reel opsiyon türleri altı ana başlık altında toplanmıştır.
2.2.5.1.Erteleme Opsiyonu
Erteleme opsiyonu, bir projenin gerçekleştirilmesinin belirli bir süre
ertelenebilmesi esnekliğini ifade etmektedir. 81 Erteleme opsiyonu ya da
yatırım için bekleme opsiyonu, bir yatırım kararını daha fazla bilgi ulaşıncaya
kadar ertelemek suretiyle belirsizliği azaltma düşüncesi üzerine kuruludur.82
Erteleme opsiyonu temelde bir Amerikan tipi alım opsiyonu olup, opsiyonun
kullanım fiyatı yatırım projesine başlamak için yatırılan miktardır.83
Beklenen nakit akımları ve projelerin iskonto oranları zaman içerisinde
değişir. Buna bağlı olarak net bugünkü değer de değişir. Bugün negatif net
bugünkü değere sahip olan bir proje gelecekte pozitif bir net bugünkü değere
sahip olabilir veya bir firma pozitif net bugünkü değere sahip olan bir proje
üzerinde beklemek suretiyle de kazanç elde edebilir. Bekleme fırsatının
olduğu yatırım projeleri firma için şüphesiz bir opsiyon özelliğini gösterir.
Ancak bu anlamda erteleme opsiyonunu Amerikan tipi alım opsiyonuna
benzetmek mümkün olsa da, birebir Amerikan tipi finansal bir alım opsiyonu
özelliğini göstermesi için belli varsayımları karşılıyor olması gerekmektedir.
Bir projenin yasal kısıtlamalar ya da rakiplerin girişine yönelik diğer engeller
nedeniyle, projenin sadece firma tarafından uygulamaya alabileceği bir
81
Anbar, Alper, a.g.e., s.334
Karavardar, Apler; Yatırım Zamanlama Opsiyonları ve bir Uygulama, İstanbul,2008, s.71
83
Copeland, Thomas E.; Antikarov, Vilamedir; Real Options, A Practitioner’s Guide, New York,
Texere Publishing, 2001, s.12-13
82
67
ortamda, zaman içinde proje değerindeki değişimler bir alım opsiyonu
özelliğini verir.84
Esneklik opsiyonu ile birlikte bir projenin toplam değeri şu şekilde ifade
edilebilir85:
Esneklikle Beraber Projenin Değeri= Esneklik Dikkate Alınmadan
Hesaplanan Net Bugünkü Değer Toplamı+Erteleme Opsiyonun Değeri
2.2.5.2.Vazgeçme Opsiyonu
Vazgeçme opsiyonu, işletmelerin mevcut pazar koşulları nedeniyle
verimsiz olarak görülen projelerin geçici olarak ilgili dönem müddetince
durdurulması, pazar koşullarının ileriki dönemlerde değişerek projenin verimli
hale gelmesi halinde, yeniden başlatılması düşüncesini yansıtır. 86 Bu tip
opsiyonlar genellikle Amerikan tipi satım opsiyonları olup burada yatırım
projesinin bir kısmının tespit edilmiş bir fiyattan satılması suretiyle yatırımın
ölçek olarak küçültmesi imkanı söz konusudur.87Eğer varlığın veya yatırımın
değeri tasfiye değerinin altına düşerse, opsiyonun sahibi satım opsiyonunu
kullanabilir.88
Ekseriyetle, vazgeçme opsiyonuna sahip firmalar vazgeçmeden gelen
tasfiye değerini sadece tahmin edebilirler. Vazgeçme değeri projenin yaşam
süresi içerisinde değişebilir. Bu durum geleneksel opsiyon fiyatlama
tekniklerini uygulamayı zorlaştırır. Böyle bir vazgeçme durumu bir tasfiye
84
Branch, a.g.e., s.77-79
Trigeorgis, Lenos; Real Options in Capital Investment;Models, Strategies and Applications,
Westport: Praeger, 1995, s.2
86
McDonald, Robert ; Siegel, Daniel; "The Value of Waiting to Invest",Quarterly Journal of
Economics, 4.Baskı, Kasım 1986, s.707-727
87
Damodoran, a.g.e., s.53
88
Rogers, Jamie; Strategy, Value and Risk-The Real Options Approach, New York, Palgrave,
2002, s.49
85
68
değeri getirmeyip onun yerine (bir üretim firmasının işçileri işten çıkarma
tazminatı ödemesi gibi) maliyetler de yaratabilir.89
2.2.5.3.Esneklik Opsiyonu
İşletmeler mal ya da üretim süreçlerinde kullandıkları girdiler ile
ürettikleri çıktılar üzerinde değişen pazar koşullarına cevap olarak çeşitli
değişikliklere gidebilirler. Değişim/esneklik opsiyonları, işletmelerin bu iç ve
dış esneklik kaynaklarını değerlendirmeleri neticesinde yarattıkları tasarruflar
ve kazançlar üzerine kuruludur. Bir esneklik opsiyonunda opsiyon ödemesi
önceden tanımlanmış eşiklere bağlıdır. Burada, varlık eşik değere ulaştığında
opsiyon aktif hale gelir. Esneklik opsiyonu teorik olarak asla negatif olamaz
ve iptal edilemez. Esneklik opsiyonu firmanın hareket yolunu değiştirme
yönetimsel esnekliğini yansıtır ve global lokasyonlar, süreçler, miktarlar, girdi
ya da çıktı parametrelerinin değiştirilmesi gibi faaliyetleri içerir.
Esneklik
opsiyonunun temel bileşeni, maliyet yönetici operasyonel bir bileşenin
değiştirilmesidir. Gelecekteki belirsizlikleri yanıtlama kabiliyetine sahip olma
vasıtasıyla ilave nakit akışları üretme ya da maliyet tasarrufları sağlama
seçenekleri opsiyon değerini yöneten faktörlerdir.90
2.2.5.4.Genişleme Opsiyonu
Genişleme opsiyonu, projeyle ilgili yatırım bir kere yapıldıktan sonra
değişen pazar koşulları, diğer dış etmenler ve şirketin kendi durumuna göre
yatırımı bir noktadan sonra genişletebilme yeteneğini ifade eder.
89
90
Damodaran, a.g.e. s.823
Karavardar, a.g.e., s.88-89
69
Genişleme opsiyonunun bir değere sahip olduğunun tespiti için karar
vericiler şu üç temel soruyu kendilerine sorabilirler: 91
1.İlk yatırım sonraki yatırım/genişleme için bir zorunluluk mudur? Eğer
değilse, sonraki yatırım/genişleme için ilk yatırım ne kadar gereklidir?
2.Firma sonraki yatırım/genişleme için özel bir hakka sahip midir?
Eğer değilse, söz konusu yatırım firmaya müteakip yatırımlarda belirgin
rekabet avantajları vermekte midir?
3. Rekabet avantajları kuvvetli midir?
Yukarıdaki sorulara verilen yanıtlar evet ise karar vericiler açısından
genişleme opsiyonun değerlenebilir nitelikte olduğu kabul edilir.
91
Damodaran, a.g.e., s.804-805
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TEMİZ ENERJİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ PROJESİNİN REEL
OPSİYONLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ
3.1. KARBON TİCARETİNE GENEL BİR BAKIŞ
Tezimizin son bölümü olan uygulama kısmında gerçek bir projeden
yola çıkılarak ilk önce geleneksel yöntemle (Net Bugünkü Değer Yöntemi)
daha
sonra
reel
opsiyonlar
yöntemine
göre
yapılacak
olan
proje
değerlendirmesinin nasıl farklı sonuçlar verdiği gözlemlenip bunun projenin
kabul ve ret sürecini nasıl etkilediği ortaya konacaktır.
Tezin uygulama kısmı için seçilen yatırım projesinin reel opsiyon
yaklaşımına göre değerlendirmenin belirgin bir fark yaratabilmesi için
uygulamada ele alınacak örneğin, belirsizliği yüksek ve yatırım sırasında
yönetsel müdahalelere müsait bir yatırım projesi olması gerekmektedir. Yine,
bu anlamda yatırım büyüklüğü ve zamanlamasıyla veya yatırımın yapıp
yapmamayla ilgili kararı henüz net olarak verilmemiş, ilerleyen zamanlarda
belirsizliklerin çözülmesiyle daha net projeksiyonlar yapılabilecek olan Ar-Ge
sürecindeki bir proje seçilmiştir.
Firmanın yatırım için ilgilendiği alan alternatif enerji üretimidir. Hem
yatırımın yapılacağı Türkiye sınırları içerisinde temiz enerji teknikleriyle
üretilen elektrikte fiyat garantisi (normal yollarla üretilen elektrik fiyatlarına
göre daha avantajlı) verilmektedir, hem de dünya piyasalarında şirketin temiz
enerji teknikleriyle üretimi sonucu mevcut elektrik satışının dışında finansal
bir kazanç elde etmesi söz konusudur.
büyüklükleri tam olarak netleşmemiştir.
Bununla beraber bu avantajların
71
Firma temiz enerji teknikleriyle elde edeceği finansal faydayı karbon
finansmanı yoluyla elde etmeyi planlamaktadır. Dolayısıyla bu aşamada
kısaca karbon finansmanına değinmekte fayda vardır.
Karbon finansmanı en yalın ifade ile sera gazı emisyonlarını satın
almak
üzere
bir
projeye
sağlanan
kaynak
şeklinde
tanımlanmaktadır.92Karbon piyasalarında temel amaç piyasa koşulları içinde
kalmak şartıyla doğaya karışan emisyon oranını azaltmaktır. Karbon piyasası
salımları
azaltmak
için
belirlenen
limitten
fazla
salım
yapanları
cezalandırırken daha az salanlar ise ödüllendirerek mevcut kaynakların en
düşük maliyetle kanalize edilmesini sağlamaktadır. Ayrıca fiyatlandırdığı
kirletme birimlerini mülkiyet hakkına dönüştürerek karbonun tüm dünyada
ticaretinin yapılmasını sağlamaktadır.93
Karbon finansmanı temel olarak karbon piyasaları üzerinden sağlanır.
Karbon piyasası, sera gazı azaltımı karşılığında elde edilen karbon
kredilerinin diğer bir deyişle karbon sertifikalarının alınıp satıldığı piyasayı
ifade etmektedir. Piyasaları temel olarak iki kategori altında toplayabiliriz.
Kyoto protokolü sanayileşmiş ülke taraflarına bağlayıcı sera gazı salım
sınırlama ve azaltım yükümlülükleri getirmektedir. Ancak protokol bununla
beraber
belirlenen
hedeflere
ulaşmak
için
taraflarına
bazı
esneklik
mekanizmaları da sunmaktadır. İşte ilk kategori, taraf ülkeler açısından bir
zorunluluk olarak görülebilecek hedeflerine ulaşmak için tarafların emisyon
sınırlama veya azaltım yükümlülüklerini yerine getirmelerini kolaylaştırmak
üzere
oluşturulmuş
esneklik
mekanizmaları
yoluyla
yapılan
ticareti
kapsamaktadır. Bu mekanizmalar, Emisyon Ticareti (ET –Emmission Trade),
Temiz Kalkınma Mekanizması (TKM –Clean Development Mechanism) ve
Ortak Yürütme (OY –Joint Implementation)’den meydana gelmektedir. Tezin
92
World Bank, Carbon Finance at the World Bank. Frequently Asked Questions: What is Carbon
Finance?, 2006, (Erişim) http://www.carbonfinance.org 19.06.2013
93
Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,Karbon Piyasalarına
İlişkin Not,t.y., (Erişim) http://www.sanayi.gov.tr/Files/Documents/karbon-piyasasi-notu-5-4-07102011143629.pdf 19.06.2013, s.1
72
bundan sonraki kısmında esneklik mekanizmaları altında değerlendirilen
piyasalar organize piyasalar olarak anılacaktır.
İkinci
kategori
ise
gönüllü
piyasalardır.
Kyoto
protokolünden
kaynaklanan uluslar arası yükümlülükler ve düzenlemelere bağlı sistemler
dışında, ülke, işletme, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerden
şahıslara kadar herkesin katılabildiği gönüllülük esasında işleyen emisyon
ticareti sistemleri de mevcuttur. 94 Bu piyasada ticareti yapılan emisyon
sertifikalarına
Gönüllü
Emisyon
Azaltım
(VER
-Voluntary
Emission
Reduction) sertifikası adı verilmektedir.
Faaliyetleri çerçevesinde oluşturdukları sera gazı emisyonlarını
dengelemek
isteyen
firmalar
emisyon
miktarlarını
hesaplayarak
bu
emisyonlarını azaltmak ve dengelemek için emisyon azaltımı sağlayan
projelerin
üretmiş
oldukları
karbon
sertifikalarını
sosyal
sorumluluk
çerçevesinde satın almaktadırlar.95 Gönüllü piyasalarda bir çok kayıt sistemi
mevcuttur. 2003 yılında Chicago’da başlatılan Chicago Climate Exchange
(CCX) “dünyadaki ilk, katılımı gönüllü ancak kuralları bağlayıcı olan sera gazı
salım azaltımı ve ticaret sistemi“ olarak gösterilmektedir. Ayrıca, Japonya’da
hükümetin toplam 58 özel sektor derneği ile yürüttüğü Keidanren Gönüllü
Eylem Planı, Avustralya hükümetinin uyguladığı Karbon Dostu Girişimi
(Greenhouse Friendly Iniative) sistematik olarak yürütülen programlar
arasında örnek gösterilebilir.
Gönüllü piyasalarda oluşturulan karbon azaltımlarının- tasarruflarının
gönüllü karbon piyasasında işlem görebilmesini sağlamak, yani transferi veya
ticareti noktasında kredi satın alan tarafın hukukunu korumak ve uluslararası
ticarette kalite, ölçüm ve geçerlilik açısından standartlar geliştirilmektedir. Bu
standartlara genel olarak bakıldığında bazılarının geliştirildiği ticari-proje
94
Çevre ve Orman Bakanlığı, Karbon Piyasalarında Ulusal Deneyim ve Geleceğe Bakış, 2011,
(Erişim)
http://www.enver.org.tr/UserFiles/Article/Karbon%20Piyasalar%C4%B1nda%20Ulusal%20Deneyim
%20ve%20Gelece%C4%9Fe%20Bak%C4%B1%C5%9F.pdf 19.06.2013, s.13
95
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye’de Karbon Piyasası, 2012,(Erişim)
http://www.eie.gov.tr/iklim_deg/document/karbon_piyasasi.pdf 19.06.2013 s.2
73
bölgesi açısından daha ayrıntılı ve özel amaçlı olduğu, bazı standartların ise
sürdürülebilir
kalkınma
hedefleri
açısından
daha
kapsamlı
olduğu
görülmektedir. Bununla birlikte, gönüllü karbon piyasalarındaki standartların
gelişiminde VCS, VER+ ve Gold Standartın daha çok kullanıldığı ve piyasada
giderek artan oranda talep edildiği görülmektedir.96
Uygulama
örneğimize
konu
olan
AAA
Enerji
Üretim,
kömür
ocaklarındaki üretim sonucunda ortaya çıkan metan gazından elektrik
üretmeyi planlayan bir firmadır. Burada yatırımı iki parçaya ayırmakta fayda
vardır. Metan gazı havayı karbondioksite göre yaklaşık 22 kat daha fazla
kirletmektedir. Birinci kısım metan gazının karbondioksite çevrilmesi ile
ilgilidir. İkinci kısım ise, bu süreç sonunda elektrik üretmektir. Bu iki süreci
birbirinden tamamen farklı olarak değerlendirmek de, tek bir yatırımmış gibi
değerlendirmek de hatalı olur. Bunun en önemli sebebi bu iki sürecin teknik
olarak da birbirinden bağımsız olarak ilerliyor olmasıdır. Firma Ar-Ge süreci
sonunda sadece metan gazını karbondioksite çevirmeyi başarırken bu süreç
sonunda elektrik üretmeyi başaramayabilir. Bununla beraber bu iki sürecin
makine yatırımları, süreçlerin başarıya ulaşması durumunda firmaya
gerçekleşecek nakit akımları da birbirinden bağımsız olacaktır. Ancak bu iki
yatırımı birbirine bağlayan belli noktalar da mevcuttur. Örneğin yatırımın
başında Ar-Ge hizmeti için ödenecek ücret iki yatırım için de geçerli olacaktır.
Dünyada faaliyet alanı farklı şekillerde atmosfere salınan metan gazını
çeşitli yöntemlerle karbondioksite çeviren ticari girişimler olsa da,
Kyoto
protokolüne tam anlamıyla dahil olup olmayacağı veya ne zaman dahil
olacağı kesinleşmemiş bir ülke olarak Türkiye’de otuz yıllık bir yatırım ömrü
biçilen projede Kyoto protokolünü imzalamış olan ülkelerin yararlanabileceği
piyasalardaki fiyatlarla gönüllü piyasalardaki fiyat farklılıkları göz önünde
tutulursa bu yatırımın nakit akımlarını belirleyecek koşulların ne kadar belirsiz
olduğu ortaya çıkar. Ayrıca firmanın yatırımının ikinci ayağı olan elektrik
96
Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,Karbon Piyasalarına
İlişkin Not,t.y., (Erişim) http://www.sanayi.gov.tr/Files/Documents/karbon-piyasasi-notu-5-4-07102011143629.pdf 19.06.2013, s.5
74
üretimi de, şu ana kadar yapılmış bir örneği olmayan, Ar-Ge süreci sonunda
şekillenecek bir yatırım olduğundan teknik açıdan birçok belirsizliği içinde
barındırmaktadır. Proje teknik olarak başarıyla geliştirilecek olsa da firmanın
kontrol edemediği ileride ayrıntısıyla bahsedilecek dış etmenlere göre de
koşullar değişebilmektedir. İşte bütün bu belirsizliklere mümkün olduğunca
gerçek verilerden yararlanarak, belli noktalarda varsayımlara dayanarak
modele dahil etmeye çalışılacaktır.
Ancak bundan önce firmanın şu ana
kadar ne yaptığından, yatırım kararının hangi aşamada olduğundan ve
yatırımın sağlayacağı nakit akımlarından bahsetmekte fayda vardır.
3.2.YATIRIMIN NAKİT AKIŞLARI
Firma kurulduktan sonra ilk olarak kömür işletmelerinde çıkan metanın
kullanım hakkı için ihaleye girmiş ve ihaleyi kazanarak metan gazının 30 yıl
süre
kullanım
hakkını almıştır.
Daha
sonraki süreçte firma
Ar-Ge
çalışmalarını yürütmek için bir imalathane kiralamış, makine-ekipman ve
malzeme yatırımlarına başlamıştır. Ancak o ana kadar yapılan yatırım batık
maliyet
olarak
görüldüğünden
ve
bundan
sonraki
karar
sürecini
etkilemeyeceği düşünüldüğünden modelde dikkate alınmayacaktır.
Modellemeyi yapabilmemiz için önümüze çıkan ilk soru kömür üretimi
sonucu ortaya çıkacak metanın oranının ne olduğudur. Metan üretimde direk
girdi olduğundan metanın
oranı ortaya
çıkan
ürünün de miktarını
etkileyecektir. Metanın üretimde kullanılabilmesi için olması gereken alt sınır
0,015’dir. Firma geçmiş verilere bakarak dört tane olasılık belirlemiştir. Bunlar
kömür üretimi sonucu havaya salınan metan oranının 0,046 – 0,05 – 0,055 –
0,06 olabileceği öngörülmektedir. Aşağıda tabloda bu farklı dört senaryo için
yıllık elektrik üretim miktarının görülmektedir.
75
Tablo 5: Metan Gazı Oranlarına Göre Satışa Esas Elektrik Üretim Miktarları
1.Senaryo
2.Senaryo
3. Senaryo
4.Senaryo
0,46%
0,50%
0,55%
0,60%
5.927
6.228
7.883
9.201
Metan Gazı Oranı
Satışa Esas Miktarı (mWh)
Tablodaki bütün değerler yıllık bazdadır. Sütunların başlıklarında
oluşabilecek dört ana senaryoyu gösteren metan gazı oranları vardır ve her
bir metan gazı oranında satışa esas enerji miktarının ne olacağı
gösterilmektedir.
Üretimle ilgili bir diğer soru yıllık metan gazının bu oranlarda
gerçekleşmesi
sonucunda
ne
kadar
metan
gazının
karbondioksite
çevrilebileceği, dolayısıyla firmanın ne kadar karbon sertifikası satış hakkı
elde ettiğidir. Aşağıdaki tabloda her bir metan gazı oranında yıllık ne kadar
birim karbon sertifikası satma hakkı elde ettiği gösterilmiştir.
Tablo 6: Metan Gazı Oranlarına Göre Karbondioksit Emisyon Miktarları
1.Senaryo
Metan Gazı Oranı
CO2EQ
*
2.Senaryo 3. Senaryo
4.Senaryo
0,46%
0,50%
0,55%
0,60%
109.213
118.709
130.580
142.451
Bir sonraki aşamada firmanın karşılaştığı soru üretilen elektriği ve elde
ettiği karbon sertifikalarını kaça satacağıdır. Elektrik fiyatı normal şartlarda
serbest piyasada belirlenmektedir. Ancak konu temiz enerjiye geldiğinde
EPDK firmalara fiyat garantisi vermektedir. Şu anda EPDK’nın firmaya verdiği
*
Karbondioksit bazında emisyon miktarı
76
fiyat 0,115 $/kWh dır. Yani firmanın elektrik satışlarından elde edeceği yıllık
satış dolar hasılatları şu şekilde olacaktır.
Tablo 7: Metan Gazı Oranlarına Göre Elektrik Satış Hasılatları
1.Senaryo 2.Senaryo
Metan Gazı Oranı
Elektrik Satış Hasılatı
3. Senaryo
4.Senaryo
0,46%
0,50%
0,55%
0,60%
681.715$
716.264$
906.577$
1.058.115$
Konu karbon ticaretinden elde edilecek hasılata gelince fiyat konusu
bir miktar daha karmaşıklaşmaktadır. Burada fiyatlar serbest piyasada
belirlenmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren bir firmanın şayet gönüllü bir
piyasada alım satım yaparsa hangi kayıt sisteminde hangi standartla işlem
yapacağı veya Türkiye Kyoto protokolü esneklik mekanizmalarında bulunursa
hangi sertifikadan ne şekilde faydalanacağı bilinemediğinden gerçekleşme
ihtimali olan bir çok olasılık ikiye indirgenerek burada oluşacak fiyatlar
tamamen varsayımsal olarak belirlenmiştir.
Şöyle ki eğer Türkiye esneklik
mekanizmalarında bulunursa birim başına 12 $ a satış yapacak, gönüllü
piyasalarda birim başına 2 $’a satış yapacaktır. Bu durumda firmanın karbon
ticaretinden elde edeceği yıllık dolar hasılatları şu şekilde olmaktadır.
Tablo
8: Metan Gazı Oranlarına Göre Karbon Ticareti Hasılatları
(Gönüllü/Organize)
1.Senaryo
2.Senaryo
3. Senaryo
4.Senaryo
Metan Gazı Oranı
0,46%
0,50%
0,55%
0,60%
Gönüllü Piyasalar
218.425$
237.419$
261.161$
284.903$
1.092.126$
1.187.094$
1.305.803$
1.424.513$
Organize Piyasalar
77
3.3. YATIRIM MALİYETİ
Nakit girişleri konusuna şimdilik bir nokta koyup yatırımın maliyetlerinin
ne olacağına bakalım. Her iki yatırıma da başlamak için öncelikle dışarıdan
satın aldığı Ar-Ge hizmeti için ilgili hizmet sağlayıcısına 500.000$ ödemesi
gerekmektedir. Bu Ar-Ge hizmeti yatırımın her iki parçası için de alınmıştır.
Bununla beraber firma makine ekipman yatırımı olarak elektrik üretimi için
yaklaşık 2.380.587$, metan gazının karbondioksite çevrilmesi içinse
1.356.430$ lık yatırım maliyeti öngörülmektedir. Ayrıca elektrik üretmek için
firma Enterkonnekte bağlantı ücreti olan 1.500.000$’ı da ödemelidir. Firma
makineler, faaliyet giderleri arasında gösterilecek tamir bakım giderleri saklı
olmak koşuluyla, proje ömrü boyunca yenileme maliyetleri gibi başka
maliyetlere katlanmak durumunda kalmayacaktır. Yani makinelerin faydalı
ömürleri yatırım süresine eşittir.
Tablo 9: Yatırım Harcamaları
Tutarlar ($)
A
Ar-Ge Hizmet Maliyeti
500.000
B
Metan Dönüştürme Ekipman Yatırımı
1.356.430
C
Zorunlu Toplam Yatırım (A+B)
1.856.430
D
Enterkonnekte Bağlantı Ücreti
1.500.000
E
Elektrik Üretimi Ekipman Yatırımı
2.380.587
F
Zorunlu ve Opsiyonel Yatırım (C+D+E)
5.737.017
Yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere eğer yatırım yapılacaksa ArGe hizmet maliyetinden kaçma şansı yoktur. Bununla beraber metan gazının
karbondioksite çevrilmesi de hem karbon ticaretinin yapılabilmesi için temel
78
üretim işlemi olduğundan, hem de elektrik üretimine baz teşkil eden proses
olduğundan firmanın, eğer yatırım yapılacaksa her halükarda bu ekipman
yatırımını da yapması gerekmektedir. Yatırımın metan gazının karbondioksite
çevrilmesiyle ilgili bu kısmına bundan sonra Faz 1 denilecektir. Yani yatırım
sadece Faz 1’e yapılması halinde firmadan 1.856.430$ nakit çıkışı kesinlikle
gerçekleşecektir. Ancak elektrik üretimi ekipman yatırımı firmanın tercihine
bağlı olarak gerçekleşecek bir yatırım maliyetidir. Yatırımın elektrik üretimiyle
ilgili bu kısmına da Faz 2 denilecektir. Faz 2 firmanın 2 yıllığına elinde tuttuğu
bir opsiyondur. Elektrik üretimi için gerekli yatırım harcamaları Enterkonnekte
bağlantı ücreti ve elektrik üretimi ekipman yatırımıdır. Bu süre zarfında
kesinleşecek belirsizliklere göre yatırımı sadece metanı karbondioksite
çevirme aşamasında da tutabilir veya yatırımı elektrik metan gazının
karbondioksite çevrilmesiyle elektrik üretilmesi olarak da genişletebilir. Bu
durumda da firmanın toplam yatırım maliyeti 5.737.017$ olacaktır.
Bir de üretim sürecinde katlanılan faaliyet gelir-giderleri olacaktır.
Bunların bir kısmı üretim miktarına bağlı olarak değişen giderler, bir kısmı da
sabit olacaktır. Maliyetin değişken kısmının elektrik üretimi yapılsaydı elde
edilecek
hasılatın
%10’u
olduğu
kabul
edilmiştir.
Elektrik
üretimi
yapılmayacak olsa bile bu kapasitede metan karbondioksite çevrileceğinden
aynı değişken maliyetin olacağı varsayılmıştır. Giderlerin dağılımı 0,046
metan gazı oranında şu şekilde olacaktır.
79
Tablo 10: 0,46% Metan Gazı Oranında Gerçekleşen Hasılat ve Operasyonel
Maliyet ve Giderler
Elektrik Üretim Hasılatı
681.715$
Satışların Maliyeti
E. Üretim Hasılatı x 0,10
68.171$
Satış ve Dağıtım Giderleri
Sabit
20.000$
Genel Yönetim Giderleri
Sabit
20.000$
Ar-Ge Giderleri
Sabit
10.000$
Değişken+Sabit
118.171$
Toplam
Tabii bu maliyetler her bir metan gazı senaryosu dolayısıyla üretim
kapasitesi için değişecektir.
Maliyetleri de ortaya koyduktan sonra sıra vergi sonrası kara
gelmektedir. Ama bundan önce vergiden düşülebilecek giderleri ortaya
koymak
gerekmektedir.
düşülebilmektedir.
Yukarıda
Bunlara
ek
sayılan
olarak
bütün
makine
giderler
ekipman
vergiden
yatırımının
amortismanı da vergiden düşülebilmektedir. Her bir ekipmanın vergisel
açıdan ekonomik ömrü beş yıldır. Dolayısıyla hurda değerinin sıfır olduğu
normal amortisman yöntemiyle beş eşit parçada vergiden düşülebilmektedir.
Faz 1’in makine ekipman yatırımının yıllık amortisman tutarı 1.356.430$ / 5 =
271.286$ dır. Faz 2 nin ise 2.380.587$ / 5 = 476.117$ yıllık amortisman tutarı
olacaktır. Ancak amortismanları, şirkete nakit akımlarına ulaşmak için
vergiden sonraki kara tekrar eklenecektir.
Kurumlar vergisi %20 olarak alındığında, metan oranı 0,046 olan
senaryoda şirket sadece metanı karbondioksite çevirdiği yatırımı yaparsa ve
Türkiye’nin Kyoto Protokolünde olmadığı mevcut durumda projenin vergiden
sonraki
karı
ve
nakit
akışları
şu
şekilde
olmaktadır
Tablo 11: Gönüllü Piyasalarda ve Metan Oranının 0,046 Olduğu Durumda Faz 1’in 30 Yıllık Nakit Akımları
Yıllar
CO2EQ
1
2
3
4
5
6
30
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
2$
2$
2$
2$
2$
2$
2$
218.425$
218.425$
218.425$
218.425$
218.425$ 218.425$
218.425$
Satışların Maliyeti
Satış ve Dağıtım
Giderleri
68.171$
68.171$
68.171$
68.171$
68.171$
68.171$
68.171$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
Genel Yönetim Giderleri
Araştırma Geliştirme
Giderleri
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
20.000$
10.000$
10.000$
10.000$
10.000$
10.000$
10.000$
10.000$
271.286$
271.286$
271.286$
271.286$
271.286$
0
0
Vergi Öncesi Kar
-171.032$
-171.032$
-171.032$
-171.032$ -171.032$ 100.254$
100.254$
Kurumlar Vergisi
0
0
0
0
0
20.050$
20.050$
100.254$
100.254$
100.254$
100.254$
100.254$
80.203$
80.203$
Karbon satış fiyatı
Hasılat (Gönüllü
Piyasalar)
Amortisman
Nakit Akışları
3.4.YATIRIM İSKONTO ORANININ BELİRLENMESİ VE NAKİT
AKIŞLARININ İSKONTOSU
Bir sonraki aşamada firmanın bu nakit akımları hangi iskonto oranıyla
bugüne indirgeyeceği belirlenecektir.
Burada karşımıza çıkan soru yatırımın kaynak kompozisyonun ne
olduğu ve yatırımcıların her bir kaynağa ulaşmak için tek tek katlandıkları
maliyetlerinin ne olduğudur. Firma yatırımın %45’nı öz kaynaklarıyla finanse
ederken geri kalanını da banka kredisi ile finanse etmeyi düşünmektedir.
Banka kredisinin maliyeti yıllık yüzde %11 dir.
Özkaynak maliyetini hesaplamak için ise Sermaye Varlıklarını
Fiyatlama Modeli kullanılacaktır. Hesaplamayı yapabilmek için gerekli veriler
şu şekildedir.
: Risksiz faiz oranı: %7
(
):Piyasanın ortalama beklenen getiri oranı: %14
:Beta katsayısı:2
=
+
x( (
)-
)
=0,07 + 2 X (0,14 – 0,07)
Formüle göre özkaynak maliyeti %21 olmaktadır.
Yatırımın %55’ini finanse eden banka kredisinden (%11) yatırımın
%45 finanse eden özkaynaklardan (%21) tek bir iskonto oranı elde etmek
gerekirse, yatırım değerlendirmemizin genelinde kullanacağımız Ağırlıklı
Ortalama Sermaye Maliyetini %15,5 olarak buluruz.
82
30 yıllık projede %15,5 iskonto oranını kullanarak nakit akımlarını
bugüne indirgediğimizde toplam nakit akışlarının bugünkü değeri 577.003$
olacaktır. Bu en kötü senaryoda yatırımın başında yapılacak 1.856.430$
yatırım harcaması ile karşılaştırıldığında -1.279.427 gibi bir Net Bugünkü
Değere ulaşılmaktadır.
En kötü senaryoda durum böyleyken diğer olasılıklara da hesaba
katan tek bir Net Bugünkü Değer bulmak istediğimizde firmanın belli
senaryoların gerçekleşme olasılıklarına ulaşması gerekmektedir.
Tablo 12: Farklı Senaryoların Gerçekleşmesi Olasılıkları
Metan Oranı
Gerçekleşme Olasılıkları
0,046
0,3
0,05
0,3
0,055
0,2
0,06
0,2
Kyoto Protokolü
Gönüllü Piyasalar
0,8
Organize Piyasalar
0,2
Yukarıdaki tabloda ilk olarak dört farklı metan oranının gerçekleşme
olasılıkları, tablonun ikinci kısmında da ülkenin Kyoto protokolünü imzalayıp
organize piyasalarda işlem yapma olasılığı gösterilmiştir.
Firma bu durumda sekiz tane nihai senaryoyla yüz yüzedir. Bu sekiz
senaryonun her birinin bileşik olasılıkları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
83
Tablo 13: Farklı Senaryoların Birleşik Gerçekleşme Olasılıkları
Gerçekleşme
Olasılıkları
Senaryolar
Gönüllü Piyasalarda Metan Oranı
0,46%
0,24
Gönüllü Piyasalarda Metan Oranı
0,50%
0,24
Gönüllü Piyasalarda Metan Oranı
0,55%
0,16
Gönüllü Piyasalarda Metan Oranı
0,60%
0,16
Organize Piyasalarda Metan Oranı
0,46%
0,06
Organize Piyasalarda Metan Oranı
0,50%
0,06
Organize Piyasalarda Metan Oranı
0,55%
0,04
Organize Piyasalarda Metan Oranı
0,60%
0,04
Bir sonraki adımda her bir senaryonun nakit akımlarına ulaşılacaktır.
Daha sonra ulaşılan değerler olasılıklarıyla çarpılacaktır.
Tablo 14: Farklı Senaryoların Nakit Akımları
Olasılıklar
Senaryolar
Nakit Akımları ($)
1.yıl
2.yıl
3.yıl
4.yıl
30.yıl
Toplam
Gönüllü P.
0,46%
0,24
86.800
75.151
65.066
56.334
1.063
577.003
Gönüllü P.
0,50%
0,24
100.253
86.799
75.151
65.066
1.228
666.434
Gönüllü P.
0,55%
0,16
104.332
90.330
78.208
67.713
1.278
693.545
Gönüllü P.
0,60%
0,16
111.767
96.768
83.782
72.538
1.369
742.973
Organize P.
0,46%
0,06
721.577
624.742
540.902
468.313 10.332
5.139.954
Organize P.
0,50%
0,06
784.962
679.621
588.416
509.451 11.302
5.606.014
Organize P.
0,55%
0,04
854.003
739.397
640.170
554.260 12.360
6.113.660
Organize P.
0,60%
0,04
925.730
801.498
693.937
600.812 13.458
6.641.053
84
Böylelikle yatırım kararını verebileceğimiz tek bir nakit akımına
ulaşmış olacağız.
Tablo 15: Birleşik Olasılıklardan Sonra Tek Bir Nakit Akışı
1.yıl
Nakit Akışları
2.yıl
3.yıl
4.yıl
30.yıl
241.050$ 208.701$ 180.694$ 156.445$
Toplam
3.304$ 1.683.214$
Yatırımın nakit girişlerinin toplam bugünkü değeri 1.683.214$’dan
zorunlu toplam yatırım harcamaları 1.856.430$’ı çıkardığımızda -173.216$
olarak yatırımın net bugünkü değerini buluruz. Bu haliyle yatırımdan
sağlanacak
faydanın
parasal
olarak
net
bugünkü
değeri
yatırım
harcamalarından küçük olduğundan proje reddedilmelidir.
Ancak
bir
de
yatırımın
ikinci
ayağı
vardır.
Faz
2
olarak
isimlendirdiğimiz yatırımın bu kısmından gelecek nakit akımlarını hesaba
katmazsak yatırımı eksik değerlendirmiş oluruz.
Faz 2, daha önce de belirtildiği gibi Faz 1’den kısmen bağımsız olsa
da tam olarak ayrı bir süreç olarak değerlendirilmemektedir. O yüzden Faz 2
nin nakit akımlarına ulaşabilmek için ilk önce Faz 1 ve Faz 2’nin tamamına
yatırım yapılması durumunda oluşacak nakit akımlarından sadece Faz 1’ e
yatırım yapıldığında oluşan nakit akımları çıkarılacaktır.
Faz 2 henüz ar-ge projesi olduğundan iki yıl sonunda bitirilmesi
planlanmaktadır. Dolayısıyla yatırım harcaması iki yıl sonra yapılacağı gibi,
oradan gelecek nakit akımları da ikinci yıldan itibaren gerçekleşecektir.
Faz 1ve Faz 2 beraber çalışmaya başladıklarında firma hem karbon
ticaretinden hem de elektrik satışından nakit akışı sağlayacaktır. Buna bağlı
olarak da operasyonel giderlerin %20 oranında artacağı kabul edilmektedir.
Yine ülkenin organize karbon piyasalarında işlem yapmadığı ve metan
85
oranının 0,046 olduğu en kötü senaryoya göre firmanın vergiden önceki karı
şu şekilde olacaktır.
Tablo 16: Gönüllü Piyasalarda ve Metan Oranının 0,046 Olduğu Durumda Faz 1-2 Beraber 30 Yıllık Nakit Akımları
Yıllar
CO2EQ
1
2
3
4
5
6
7
30
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
109.213
2$
2$
2$
2$
2$
2$
2$
2$
218.425$
218.425$
218.425$
218.425$
218.425$
218.425$ 218.425$ 218.425$
Elektrik Satışı
0
0
681.715$
681.715$
681.715$
681.715$ 681.715$ 681.715$
Hasılat
Operasyonel.
Giderler
218.425$
218.425$
900.140$
900.140$
900.140$
900.140$ 900.140$ 900.140$
118.171$
118.171$
141.806$
141.806$
141.806$
141.806$ 141.806$ 141.806$
Amortisman
271.286$
271.286$
747.403$
747.403$
747.403$
476.117$ 476.117$
Vergi Öncesi Kar
171.032$
171.032$
10.931$
10.931$
10.931$
Kurumlar Vergisi
0
0
2.186$
2.186$
2.186$
100.254$
100.254$
756.147$
756.147$
756.147$
Sertifika Fiyatı
Karb. Ser. Satışı
Nakit Akışları
0
282.217$ 282.217$ 758.335$
56.443$
56.443$
56.443$
701.890$ 701.890$ 701.890$
Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere ilk iki yıl firma sadece
karbon ticaretinden nakit akışı sağlamaktadır. İkinci yıldan sonra firma hem
ikinci ekipmanı alıp bunun vergisel avantajından yararlanmaktadır hem de
operasyonel giderlerinde bir artış olmaktadır. Bununla beraber elektrik
satışlarıyla birlikte firmanın hasılatında da bir sıçrama olmaktadır.
Firma yine daha önce belirlediği %15,5 iskonto oranıyla nakit girişlerini
bugüne indirgerse yatırımdan sağlanan toplam fayda 4.278.306$ olacaktır.
Bunu yatırım harcamalarıyla karşılaştırmadan önce yatırım harcamalarının
da bugünkü değerine ulaşmamız gerekmektedir.
Faz 1 için yapılan yatırım harcamaları yatırımın başında yapıldığından
onu bugüne indirgemek için bir iskonto oranına gerek duyulmamıştı. Ancak
ikinci yılın sonunda yapılacak yatırım harcamalarını bugüne indirgemek
gerekmektedir. Nakit girişleri için kullandığımız benzer riskteki projeler için
beklenen getiri, maliyetler söz konusu olduğunda hareket noktası değildir.
Maliyetleri bugüne indirgerken riski dikkate almayacağımızdan risksiz getiri
oranı olarak %7 iskonto oranı kullanılacaktır.
Tablo 17: Yatırım Harcamaları ve Bugünkü Değerleri
Cari Tutar ($)
B.D. ($)
500.000
500.000
Metan Dönüştürme Ekipman Yatırımı
1.356.430
1.356.430
Enterkonnekte Bağlantı Ücreti (2.Yıl)
1.500.000
1.310.158
Elektrik Üretimi Ekip. Yatırımı (2. Yıl)
2.380.587
2.079.296
Toplam Yatırım Harcamaları
5.737.017
5.245.885
Ar-Ge Hizmet Maliyeti
88
Yatırım harcamaların toplam net bugünkü değeri 5.245.885$ olacaktır.
Bu durumda Faz 1 ve Faz 2 nin en kötü senaryoda toplam net bugünkü
değeri -967.579$ dır.
Diğer olasılıkları da hesaba katan nakit akımları tablosu aşağıdaki
gibidir.
Tablo 18: Faz 1-2 Farklı Senaryoların Nakit Akışları
Senaryolar
Ol.
Nakit Akımları($)
1.yıl
2.yıl
3.yıl
4.yıl
30.yıl
Toplam
Gönüllü P.
0,46%
0,24
572.229
495.437
490.751
424.893
8.044
4.278.306
Gönüllü P.
0,50%
0,24
606.443
525.059
516.398
447.098
8.568
4.529.875
Gönüllü P.
0,55%
0,16
738.889
639.730
615.680
533.057
10.597
5.503.718
Gönüllü P.
0,60%
0,16
847.699
733.939
697.246
603.676
12.263
6.303.781
Organize P. 0,46%
0,06 1.177.390 1.019.386
944.386
817.651
17.313
8.727.937
Organize P. 0,50%
0,06 1.264.227 1.094.569 1.009.480
874.009
18.642
9.366.430
Organize P. 0,55%
0,04 1.462.450 1.266.191 1.158.071
1.002.658
21.678 10.823.928
Organize P. 0,60%
0,04 1.637.039 1.417.350 1.288.944
1.115.969
24.352 12.107.646
Tek bir nakit akım tablosuna ulaşmak gerekirse;
Tablo 19: Faz 1-2 Birleşik Olasılıklardan Sonra Tek Bir Nakit Akışı
1.yıl
Nakit Akışları
2.yıl
3.yıl
241.050 208.701
4.yıl
666.897
30.yıl
577.400 11.643
Toplam
4.949.743
Bu durumda da yatırımın net bugünkü değeri -296.142$ olmaktadır.
Dolayısıyla
yatırımı
geleneksel
modelleme
yöntemleriyle
değerlendirdiğimizde gerek sadece Faz 1’e yatırım yapma seçeneğinde
gerekse Faz 1 ve Faz 2’ye beraber yatırım yapma seçeneğinde yatırım kararı
reddedilmektedir.
89
3.5. PROJENİN REEL OPSİYONLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ VE
KLASİK YÖNTEMLE KARŞILAŞTIRILMASI
Peki bu analiz, iskonto oranında yüksek risk primi kullanılan yüksek
riskli bir projede yatırımcıya yeterli bakış açısını sunmakta mıdır? İşte bu
noktada yatırımcıya alternatif bakış açısını reel opsiyonlar sunmaktadır.
Normal şartlarda reddedilecek bu projede bazı önemli noktalar atlanmaktadır.
Bir başka deyişle projenin finansal olarak değer ifade edecek bazı avantajları
projenin nakit akışlarının içinde hesaba katılmamaktadır. Bu da projenin
olması gerektiğinden daha düşük bir net bugünkü değere sahip olmasına ve
yatırımcının yanlış yönlendirilmesine neden olmaktadır.
Bu noktaların başında elbette ki firmanın metan gazını karbondioksite
çevirmek için ilk yatırımı yaptığında aynı zamanda elektrik üretimi için gerekli
baz prosesi de hayata geçirmiş olması gelmektedir. Bu yatırımla birlikte firma
yatırımı belli bir alanda genişletmek için bir hak elde etmektedir. Şu an tam
olarak öngöremediği belli koşulların ne olacağını bekleyip görerek ileride bu
hakkı kullanabilir. Ancak diğer taraftan bu bir zorunluluk değildir. Firma
dilerse bu hakkı kullanmaz. Yani projeyi yönetenlerin bu anlamda bir seçim
hakkı veya ‘yönetsel esnekliği’ vardır. İşte finansal olarak değer ifade etmesi
gereken avantaj budur.
İkinci soru bu avantajı nasıl sayısal olarak ifade edip yatırımcının net
bir karar vermesine yardımcı olunacağıdır. Bunun için Black-Scholes
yöntemiyle değerlendirme yapılacaktır. Ama önce Faz 1 ve Faz 2’nin nakit
akışlarına ayrı ayrı ulaşılacaktır.
Faz 2, Faz 1’ e bağlı olduğu için Faz 2’nin nakit akışlarına ulaşmak için
ilk önce, ikisine birden yatırım yapıldığında oluşacak projenin nakit akışlarına
ulaşılacak, daha sonra sadece Faz 1’e yatırım yapıldığında oluşan nakit
akımları projenin toplam nakit akışlarından çıkarılarak Faz 2’nin solo nakit
akışlarına ulaşılacaktır.
90
Projenin ve Faz 1’in nihai olarak bugünkü değerleriyle nakit akışları
aşağıdaki gibidir.
Tablo 20: Projenin ve Faz 1’in Nihai Nakit Akışları
1.Yıl
2.Yıl
3.Yıl
4.Yıl
30.Yıl
Toplam
Projenin Net Nak. Ak.
241.050 208.701
666.897
577.400
11.643 4.949.743
Faz 1’in Net Nak. Ak.
241.050 208.701
180.694
156.445
3.304 1.683.214
Tablo 21: Faz 1’in Faz 2’nin Nihai Nakit Akışları
Faz 2’nin Net Nak. Ak.
Faz 1’in Net Nak. Ak.
1.Yıl
2.Yıl
3.Yıl
4.Yıl
0
0
486.203
420.955
30.Yıl
8.339 3.266.528
Toplam
241.050 208.701
180.694
156.445
3.304 1.683.214
Faz 1 ve Faz 2’nin net bugünkü değerlerini özet olarak görmek
gerekirse;
Tablo 22: Faz 1’in ve Faz 2’nin Net Bugünkü Değerleri
Nakit Girişlerinin
Bugünkü Değeri
Nakit Çıkışlarının
Bugünkü Değeri
Net Bugünkü Değer
Toplam Proje
4.949.743
5.245.885
-296.142
Faz 2
3.266.528
3.389.455
-122.927
Faz 1
1.683.214
1.856.430
-173.216
Faz 1 ve toplam projenin Net Bugünkü Değeri eksi olduğundan daha
önce
bahsetmiştik.
Yukarıdaki
tablodan
Faz
2’nin
nakit
akışlarını
ayrıştırdığımızda yatırımın bu kısmının da nakit akışlarının -122.927$
olduğunu görüyoruz. Ancak reel opsiyon yaklaşımı ile bu projeyi ele
aldığımızda daha önce de bahsedildiği gibi Faz 2 yatırımı bir hakken bir
91
zorunluluk olmadığından, bu proje için bir opsiyon olarak değerlendirilebilir.
Bu haliyle bir opsiyon olarak yatırımı yapan için Faz 2’nin içsel değerinden
(-122.927$) çok opsiyon değeri önemlidir. Yani projenin toplam değeri:
Projenin Değeri = Faz 1 + Faz 2 (Opsiyon Değeri)
Faz 2 nin Black-Scholes yöntemine göre opsiyon değerini bulmak için
ilk önce formülü hatırlamak gerekirse;
( )
(
)
Daha sonraki aşamada değişkenleri tanımlayacağız. Black-Scholes
yöntemiyle opsiyon değerini hesaplamak için ihtiyacımız olan bütün girdilere
sahibiz. Bir tek projenin riskini/oynaklığını ifade eden standart sapmayı
hesaplamadık. Formüle değişkenleri koymadan önce opsiyonun oynaklığını
da hesaplamaya ihtiyacımız var.
Opsiyonun oynaklığı bulmamız için ilk önce opsiyonun vadesinin sona
erdiği tarihteki toplam nakit girişlerinin standart sapmalarına ulaşmalıyız.
Daha sonra yine o tarihe kadar beklenen nakit akışlarını bulup standart
sapmaya oranlayarak değişim katsayına elde edeceğiz. Değişim katsayına
ulaştıktan sonra ln fonksiyonun doğal logaritması, t opsiyon vadesi olmak
üzere aşağıdaki formül yardımıyla opsiyonun önce varyansına daha sonra
standart sapmasına ulaşabiliriz.97
(
)
Standart sapmayı hesaplarken projede karşımıza çıkan belirsizliklerin
ne olduğunu ortaya koymalıyız. İlk belirsizlik ülkenin Kyoto Protokolünü
imzalayıp firmanın organize piyasalarda yatırım yapıp yapamayacağıyla
ilgilidir. Bu belirsizlik aynı zamanda yatırımın birinci kısmı olan Faz 1’in ne
97
Brigham, Eugene F.; Ehrhardt, Michael C., Financial Management
Theory and Practice, 11.Basım, South-Western, Thomson, 2005, s.637-639
92
oranda nakit girişi sağlayacağıyla doğrudan ilgilidir. Bununla beraber Faz
2’nin nakit akışları ülkenin Kyoto protokolünü imzalanmasında göz ardı
edilebilecek kadar az etkilenmektedir (Vergi avantajındaki maliyetlerdeki
değişimlerden dolayı).Şöyle ki firmanın organize piyasalarda işlem yapacağı
kesinleşirse, diğer koşulları sabit tuttuğumuzda Faz 1’in NBD’i 3.918.303$,
Faz 2’in NBD’i -165.445$ olmaktadır. Eğer firmanın gönüllü piyasalarda işlem
göreceği kesinleşirse Faz 1’in NBD’i -1.196.095, Faz 2’nin NBD’i -112.297$
olmaktadır. Sadece bu belirsizliğin etkisini görmek için firmanın sadece
karbon ticaretinden nakit girişi sağladığı senaryoda standart sapmanın ve
değişim katsayının ne olacağına bakalım.
Tablo 23: Faz 1 Nakit Girişleri ve Risk Tablosu
Senaryolar
1. Yıl
2.Yıl
Toplam Nak. Gir
Ol.
Ol. x Nak.
Gir.
Gönüllü P.
0,46%
218.425
189.113
407.538
0,24
52.422
Gönüllü P.
0,50%
237.419
191.467
428.886
0,24
56.981
Gönüllü P.
0,55%
261.161
210.613
471.774
0,16
41.786
Gönüllü P.
0,60%
284.903
245.606
530.508
0,16
45.584
Organize P.
0,46%
1.092.126
941.488
2.033.615
0,06
65.528
Organize P.
0,50%
1.187.094
1.119.900
2.306.994
0,06
71.226
Organize P.
0,55%
1.305.803
1.231.890
2.537.693
0,04
52.232
Organize P.
0,60%
1.424.513
1.369.724
2.794.236
0,04
56.981
Beklenen Değer
442.739
Standart Sapma
1.068.771
Değişim Katsayısı
2,414000419
Faz 1’de nakit girişleri sadece karbon ticaretinden sağlanan nakit
girişlerinden oluşmaktadır. Daha önce belirlenen olasılıkları opsiyonun süresi
olan 2 yılın toplamı nakit girişleriyle çarpıyor, daha sonra her senaryo için
bulduğumuz değerleri topluyoruz. Ulaştığımız değer projenin beklenen değeri
oluyor. Toplam nakit girişlerinin standart sapmasıyla beklenen değeri
oranladığımızda değişim katsayına ulaşıyoruz. Yukarıdaki tabloda projenin 2
93
yıl sonunda standart sapması beklenen değerinden
2,414 kat daha
büyüktür.
Projeyle ilgili ikinci belirsizlik metan oranının ne olacağıdır. Bu
belirsizlik hem satılabilecek karbon sertifikasının miktarını etkilemek suretiyle
Faz 1’i, hem de üretilen elektrik miktarını etkilemek suretiyle Faz 2’yi
etkilemektedir.
Sadece Faz 2’nin ve projenin sırayla standart sapmaları ve değişim
katsayısıları ise şu şekildedir:
Tablo 24: Faz 2 Nakit Girişleri ve Risk Tablosu
Senaryolar
1. Yıl
2.Yıl
Toplam Nak. Gir
Ol.
Ol. x Nak. Gir.
Metan Oranı
0,46%
681.715 590.230
1.271.945
0,3
204.515
Metan Oranı
0,50%
716.264 620.142
1.336.406
0,3
214.879
Metan Oranı
0,55%
906.577 784.916
1.691.493
0,2
181.315
Metan Oranı
0,60%
1.058.115 916.117
1.974.233
0,2
211.623
Beklenen Değer
812.332
Standart Sapma
327.393
Değişim Katsayısı
0,403028272
Tablo 25: Projenin Toplam Nakit Girişleri ve Risk Tablosu
Senaryolar
1. Yıl
2.Yıl
Toplam Nak. Gir Ol.
Ol. x Nak. Gir.
Gönüllü P.
0,46%
900.141
779.343
1.679.483 0,24
216.034
Gönüllü P.
0,50%
953.683
825.700
1.779.382 0,24
228.884
Gönüllü P.
0,55%
1.167.738
1.011.029
2.178.767 0,16
186.838
Gönüllü P.
0,60%
1.343.018
1.162.786
2.505.804 0,16
214.883
Organize P.
0,46%
1.773.842
1.535.794
3.309.636 0,06
106.431
Organize P.
0,50%
1.903.358
1.647.929
3.551.287 0,06
114.201
Organize P.
0,55%
2.212.381
1.915.481
4.127.862 0,04
88.495
Organize P.
0,60%
2.482.628
2.149.461
4.632.089 0,04
99.305
Beklenen Değer
1.255.071
Standart Sapma
1.100.712
Değişim Katsayısı
0,87701143
94
Projedeki temel iki belirsizliğe bağlı toplam üç tane değişim
katsayısına ulaşmış bulunuyoruz.
Bunlardan Faz 1’i ilgilendiren sadece
ülkenin Kyoto protokolünü imzalayıp imzalamayacağına göre nakit akışları en
keskin şekilde etkileyen birinci değişim katsayısı belirsizliğin en fazla bu
noktada olduğunu göstermektedir. Faz 2’yi ilgilendiren sadece metan
oranının ne olacağına göre nakit akışları en az şekilde etkileyen ikinci
değişim katsayısı belirsizliğin en az bu noktada olduğunu göstermektedir.
Projenin toplamını ilgilendiren üçüncü değişim katsayısı ise hem ülkenin Kyto
protokolünü imzalayıp imzalamayacağına hem de metan oranının ne
olacağına göre şekillenmektedir ve değişim katsayısı da kendinden önceki
ikisinin arasındadır. Peki bu değişim katsayılarından hangisini opsiyon
değerini bulurken kullanacağız?
Bu sorunun cevabını verebilmek ilk önce şu soruyu cevaplamalıyız:
Yatırımımızda opsiyon olarak adlandırdığımız Faz 2’nin iki yıl içerisinde
yatırım kararını verirken hangi belirsizliklerin çözülmesi bizim yatırım
kararımız üzerinde etkisi olacaktır? Opsiyon olarak tanımladığımız süreçle
ilgili riskleri ancak oynaklığı hesaplarken kullanabiliriz. Bu durumda içinde
karbon piyasalarıyla ilgili riskleri de barındıran değişim katsayılarını
kullanmayacağız. Yani ikinci tablodaki değişim katsayısı, 0,403028 bizim
opsiyonun standart sapmasını bulurken kullanacağımız değişim katsayıdır.
Formülde yerine koyarsak;
(
)
95
Yıllık beklenen nakit akışlarının da standart sapmasını bulduktan
sonra Black-Scholes formülünün bütün girdilerine ulaşmış oluyoruz. Tek
yapmamız gereken formülde girdileri yerine koyup sonucu hesaplamak.
( )
( ) (
(
)
)
√
√
: Opsiyonun bugünkü değeri
P: 3.266.528 (Nakit girişlerinin bugünkü değeri )
X: 3.389.455 (Nakit çıkışlarının bugünkü değeri)
e: 2,71828 doğal logaritma
t: 2 (Opsiyonun vadesine kalan süre)
: (%7)Sürekli bileşik risksiz getiri oranı
: 0,2743 (Yıllık beklenen nakit akışlarının standart sapması)
ln(P/X): (P/X)’in doğal logaritmasını
N(d): Standart normal bir dağılımda (0,1) d’den daha az bir
sapmanın olma olasılığını temsil eder.
(
)
(
)
√
96
√
( )
(
)
Bulduğumuz opsiyon değerini projenin tamamının değerini görmek için
formülde yerine koyarsak;
Projenin Toplam Değeri= Faz 1 + Faz 2 (Opsiyon Değeri)
481.227$ =-173.216$+654.443$
Görüldüğü gibi eğer proje reel opsiyon yaklaşımıyla değerlendirilirse
sonuç pozitif çıkmakta ve proje bir bütün olarak yatırım yapılabilir bir hale
dönüşmektedir.
Peki yine projeyi bir bütün olarak değil de Faz 1 ve Faz 2’nin bir
toplamı olarak görürsek farklı bir sonuca ulaşabilir miyiz? Yukarıda
ulaştığımız sonuçla çelişmemekle birlikte aslında reel opsiyonlar basit bir
yatırım yap veya yapmama kararından öte yatırım kararına daha derin bir
97
projeksiyon sunmaktadır. Şöyle ki, reel opsiyonları kullanarak projeyi
değerlendirirken projenin tamamını yatırım yapılabilir olarak alsak da ilk
etapta sadece Faz 1’in yatırımıyla işe başlanacaktır. Faz 2 bir opsiyon olarak
pozitif bir değere sahip olsa da belirsizlikler çözüldükçe, belki de hiç hayata
geçmeyecek veya ikinci yılın sonunda hayata geçecektir. Bu ihtimallerin
yanında Faz 2’nin hemen hayata geçirilmesi veya 2 yıl süresi içerisinde
herhangi bir zamanda hayata geçirilmesi gibi seçeneklerde mevcuttur. Peki
Faz 1’i hayata geçirdikten sonra Faz 2’nin yatırımına ne zaman başlanacağı
sorusuna da cevap bulabilir miyiz?
Bunun için tekrar Timothy A. Luehrman’ın grafiğine dönelim.
Opsiyonumuzun grafikte bu altı alandan hangisine düştüğünü tespit edip
analizimize devam edelim.
98
Grafik üzerinde yatırımımız Faz 2, x (0,38792;0,981439) ile işaretli
bölgenin
yani
dördüncü
bölgenin
(Muhtemelen
daha
sonra)
içine
düşmektedir. Bu bölgede şu an için yatırım yapmak akılcı değildir. Ancak
hala bekleyip görmek için vakit olduğundan yatırım tam anlamıyla rafa
kaldırılmaz. Eğer şu an yapılan projeksiyonda belirsizlikler çözüldükçe bir
değişiklik olmazsa grafik üzerindeki noktamız zaman ilerledikçe saat yönünde
hareket edecek ilk önce beşinci bölgeye daha sonra altıncı bölgeye gelecek
ve yatırım rafa kaldırılacak. Fakat belirsizlikler olumlu bir şekilde çözülürse,
bu sefer noktamız tam ters bir yol izleyip birinci bölgeye ulaştığında yatırım
yapılabilecektir.
O yüzden Faz 2 yatırımı için şu an için verilecek karar
bekleyip görmek olmalıdır. İleride kesinleşecek belirsizliklere göre tekrar
karar verilebilecektir. Bu karar belirsizliklerin ne zaman ve ne oranda
çözüldüğüne bağlı olarak önümüzdeki iki yılın herhangi bir zamanında
verilebilir.
SONUÇ
NBD, İGO gibi geleneksel proje değerleme metotları yatırımcıların
kolay algılayabileceği net sonuçlar vererek yatırımların nicel olarak
değerlendirilmesini teşvik etmesi bu yöntemlerin önemli üstünlükleridir. Ancak
belirsizliğin olduğu ve belirsizliklerle netleştikçe firmaların kararlarını gözden
geçirerek projelere müdahale edebildikleri bir dünyada geleneksel yatırım
yöntemlerinin belli noktalarda yetersiz kaldığı muhakkaktır. Bu noktada reel
opsiyonlar devreye girmektedir. Reel opsiyonların yerine getirdiği en önemli
fonksiyon, geleneksel yatırım değerleme metotlarında karar kriterlerine farklı
şekillerde dahil edilen veya hiç dahil edilmeyen belirsizlik ve yönetsel
esneklik gibi iki önemli girdinin proje değerlendirmesine bir veri olarak dahil
edilmesi ve alternatif bir bakış açısı sunmasıdır.
Her projede değil ama bazı projelerin içinde var olan opsiyonları
geleneksel proje değerleme metotları hesaba katmadığından projeleri
olduğundan daha düşük bir değerle değerlendirmektedir. Bununla birlikte reel
opsiyonlar projelerin içinde var olan opsiyonları finansal opsiyon teorisinin de
yardımıyla hesaba katarak sayısal olarak bir sonuca ulaşmaktadır. Opsiyon
değeriyle birlikte projelerin değerleri artmaktadır. Bazı durumlarda geleneksel
metotlarla değerlendirildiğinde kabul edilmeyecek projeler opsiyon değerleri
ile birlikte kabul edilir olmaktadır.
Reel opsiyonlarla gelen bir diğer önemli yenilik riske bakış açısıdır.
Yine geleneksel proje değerlendirme metotları arasında sayılabilecek bir çok
metot riski hesaplamalarında dikkate almıştır. Ancak bu metotların hiçbiri
yönetsel
esnekliği
hesaba
katmadığından
riskin
projenin
değerini
artırabilecek bir girdi olduğunu hesaba katmamıştır. Hatta birçok yöntemde
risk, hesaplamaların doğası gereği projenin değerini düşüren bir girdi
olmuştur. İşte reel opsiyonlarda akıbetleri tam olarak belli olmayan
değişkenlerin süreç içerisinde kesinleşmesine göre yöneticilerin daha iyi bir
seçenek için müdahale şansı varsa, yatırıma bağlı opsiyonun değeri artacak
dolayısıyla yatırımın değeri de artacaktır.
100
Geleneksel proje değerleme metotları yatırımcıya net sonuçlar sunsa
da yatırım yap/yapma kararından öte yatırımcıya analize derinleştirme
fırsatını sınırlı olarak vermektedir. Örneğin yatırımın ne zaman yapılacağını,
şu an yapılmayacak bir yatırım için vazgeçmek mi, yoksa beklemek mi
gerektiği hakkında bir şey söylememektedir. Ancak reel opsiyonlar yatırımı
projenin içsel değerini riskiyle birlikte değerlendirmeye yönlendirirken yatırımı
yap/yapma kararından öte yatırımın zamanlamasıyla ilgili projeksiyonlar da
sunmaktadır.
Tezimizin üçüncü kısmı olan uygulama kısmında bir yatırım projesi
reel opsiyonlar yaklaşımına göre değerlendirilmiştir. İlk etapta sadece NBD
yöntemine göre değerlenen proje negatif çıkmıştır. Eğer bu aşamada
bırakılsaydı yatırım yapılmayacak olan projede analiz derinleştirilmiştir.
Değerlendirmeler bir adım öteye götürülerek projenin bir opsiyona sahip olup
olmadığı ve bu opsiyonun nerede başlayıp nerede bittiği ortaya konmuştur.
Daha sonra bu projenin toplam riskinin büyüklüğü ve opsiyonun değerini
etkileyecek ilgili riskin büyüklüğü hesaplanmıştır. Daha sonra opsiyonun
değeri Black-Scholes formülü kullanılarak hesaplanmıştır. Bu aşamada
yeniden karşımıza çıkan resme baktığımızda projenin opsiyonuyla birlikte
değerinin pozitif olduğu görülmüştür. Son olarak da opsiyonun Luehrman’ın
grafiğinde nereye düştüğü ve buna bağlı olarak opsiyonun kullanımının
zamanlamasıyla ilgili bir projeksiyon yapılmıştır.
Sonuç olarak bir çok farklı projede karşılaşacağımız gibi ele aldığımız
uygulamada da geleneksel proje değerleme metotlarında reddedilecek bir
yatırım, opsiyon değeriyle birlikte düşünüldüğünde yatırım yapılabilir olduğu
gösterilmiştir.
101
KAYNAKÇA
Akgüç, Öztin; Finansal Yönetim, İstanbul, Avcıol Basım, 1998
Anbar, Adem; Alper, Değer; Yatırım Projeleri Analizi, y.y., Ekin Yayınevi,
Eylül 2009
Asian Development Bank; Handbook for the Economic Analysis of Water
Supply
Projects,
y.y.,1998,
http://www.partnershipsforwater.net/psp/tc/TC_Tools/007T_EconAnalysis%2
0Projects.pdf, s.174
(Erişim Tarihi, 10.06.2013)
Bennett, Dominic; Managing Foreign Exchange Risk, y.y. Prentice hall,
1994,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,
Karbon Piyasalarına İlişkin Not, t.y., s.1
http://www.sanayi.gov.tr/Files/Documents/karbon-piyasasi-notu-5-4-07102011143629.pdf
(Erişim Tarihi, 10.06.2013)
Black,Fisher; Scholes, Myron; "The pricing of options and corporate
liabilities", Journal of Political Economy, Sayı 81, 1973, s.640
Branch, Marion A; Real Options in Practice, USA, Wıley,200, s.67
Brigham, Eugene F.; Ehrhardt, Michael C.; Financial Management Theory
and Practice, 11.Basım, South-Western, Thomson, 2005
102
Canada, John R., Sullivan, William G.; White, John A.; Capital Investment
Analysis for Engineering and Management, 2.Baskı, y.y. Prentice Hall,
1996
Chandra, Prasanna; Financial Management Theory and Practice, 7. Baskı,
New Delhi, Tata McGraw Hill Education, 2008
Copeland, Thomas E.; Antikarov, Vilamedir; Real Options, A Practitioner’s
Guide, New York, Texere Publishing, 2001
Çevre ve Orman Bakanlığı, Karbon Piyasalarında Ulusal Deneyim ve
Geleceğe
Bakış,
2011,
s.13
http://www.enver.org.tr/UserFiles/Article/Karbon%20Piyasalar%C4%B1nda%
20Ulusal%20Deneyim%20ve%20Gelece%C4%9Fe%20Bak%C4%B1%C5%
9F.pdf
(Erişim Tarihi, 19.06.2013)
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye’de Karbon Piyasası, 2012, s.2
http://www.eie.gov.tr/iklim_deg/document/karbon_piyasasi.pdf
(Erişim Tarihi, 19.06.2013)
Damodaran, Aswath; "The Promise and Peril of Real Options",Çev Alper,
Anbar,
USA,
Stern
schools
of
business,
2008,
s.17
http://pages.stern.nyu.edu/~adamodar/pdfiles/papers/realopt.pdf
(Erişim Tarihi, 09.06.2013)
Dayananda, Don; Irons, Richard; Harrison, Steve; Herbohn, John; Rowland,
Patrick; Capital Budgeting: Financial Appraisal of Investment Project,
Cambridge, Cambridge University Pres, 2002, s.96
103
Devlet
Yatırım
Bankası;
Yatırım
Projelerinin
Hazırlanması
ve
Değerlendirilmesi, II, Ankara, Araştırma ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı,
1985
Dixit, Avinash K.; Pindyck, Robert S.; Investment under Uncertainty, New
Jersey, Princeton Uni. Press, 1994
Eun, S. Cheul; Resnick, Bruce G.; International Financial Management
Çev. Alper, Anbar, Boston, McGraw Hill, 2004
Flatto, Jerry; “Using Real Option in Project Evolation”,
http://www.puc-rio.br/marco.ind/loma96.html
(Erişim tarihi,30.03.2012)
Hine, Susan; Pritchett, James; "Real Option Analysis: An Overview of the
Process and How it Can be Applied to Agribusiness: Part I"; Agribusiness
Financial Report Çev Alper, Anbar, Ekim 2003,
Homaifar, Ghassem
A.; Managing Global Financial and Foreign
Exchange Rate Risk, John Wiley & Sons Inc, 2004
Jacop, Herbert; Yatırım Kararları Problemler ve Çözümleri, Çev. : Gökhan
Bahşi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1977
Karavardar, Alper; Yatırım Zamanlama Opsiyonları ve bir Uygulama,
İstanbul,2008
Kargül, Doğal; Yatırımlarda Proje Analizi, İstanbul, İMKB Yayınları,1996
Leslie, Keith J.; Micheals, Max P.; "The Real Power of Real Options", Çev.
Alper, Anbar, y.y., Mickinsey and Company, 1997
104
Luehrman, Timothy A.; "Investment Opportunities as Real Options: Getting
Started on the Numbers", Horward Business Review, Temmuz-Ağustos
1998, s.5-8
Luehrman, Timothy A.; "Strategy as a Portfolio of Real Options", Horward
Business Review, Eylül-Ekim 1998, s.89-99
McDonald,
Robert
;
Siegel,
Daniel;
"The
Value
of
Waiting
to
Invest",Quarterly Journal of Economics, 4.Baskı, Kasım 1986
Mcmenamin, Jim; Financial Management: An Introduction Çev.Anbar,
Alper, New York, Routledge, 1999
Moyer, R. Charles; McGuigan, James R.; Kretlow,William J.; Contemporary
Financial Management, Çev. Anbar, Alper, Saint Paul, West Publishing
Company, 1990
Mun, Johnathan; Real Options Analysis: Tools and Techniques for
Valuing Strategic Investments and Decisions, 2. Baskı, New Jersey, John
and Wiley & Sons, Inc, 2006
Özdemir, Muharrem; Finansal Yönetim, Ankara, Gazi Kitapevi, 1997
Pumukçu, Ali B.; Finans Yönetimi, İstanbul, Der Yayınları, 1999
Rogers, Jamie; Strategy, Value and Risk-The Real Options Approach,
New York, Palgrave, 2002
Rogers, Martin; Engineering Project Appraisal, y.y., Blackwell Science,
2001
105
Sarıaslan, Halil; Erol Cengiz; Finansal Yönetim: Kavramlar, Kurumlar ve
İlker, Ankara, Siyasal Kitapevi, 2008
Sarıaslan, Halil; Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi,
2.Baskı, y.y. Turhan Kitapevi, 1994
Shapiro, Alan C.; Capital Budgeting and Investment Analysis, New
Jersey, Pearson educaiton, 2005
Sudarsanam, Sudi; Sorwar, Ghulam; Marr, Bernard, "Valuation of intellectual
Capital and Real Option Models",PMA Intellectual Capital Sympoisium
Çev. Alper, Anbar,y.y., 0-1-02 Ekim 2003
Tekin, Mahmut; Kantitatif Karar Verme Teknikleri, Konya, Akçe Ofset,1992
Trigeorgis, Lenos; Real Options in Capital Investment;Models, Strategies
and Applications, Westport: Praeger, 1995
Uslu, Zeki; Önal, Yıldırım B.; Yatırım Projeleri, Adana, Karahan Yayınları,
Mart 2007
Uysal, Erkan; "Yatırım Projeleri Analizinde Black-Scholes Opsiyon Fiyatlama
Modelinin Kullanımı", Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı 56-1, s.140141
Vollert, Alexander; A Stochastic Control Framework for Real Opsitions in
Strategic Valuation, Boston, Birkhauser, 2003
Winger, Bernard; Mohan, Nancy; Principles of Financial Management,
New York, Macmillan Publishing Company, 1991
106
World Bank, Carbon Finance at the World Bank. Frequently Asked
Questions: What is Carbon Finance?, 2006,
http://www.carbonfinance.org
(Erişim Tarihi,19.06.2013)
Yalçıner, Kürşat; Aksoy, Emine E., Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi,
Ankara, Detay Yayıncılık, 2011, s.11
107
Download