AİLE İÇİ İLETİŞİM Candan SEÇKİN Oda Sicil No: 101514 SUNUM AKIŞI 1. Ailenin tanımı 2. Ailenin temel gereksinimleri 3. Aile yaşam döngüsü nedir 4. Aile içi iletişim -Aile içi iletişimin temel kuralları - Ailede iletişim engelleri - Aile içi iletişim kopukluğunun sebepleri -Anne baba çocuk iletişimi ve aile tutumları -Erkek ve kadının yetişme ortamı farklılıklarının aileye yansıması 5. Aile içi sorunların kaynağı 6. Aile içinde sağlıksız davranışlar ve çözüm yolları 7. Aile içi iletişimde sağlıklı iletişim önerileri 8. Aile içi stres ve başa çıkma yolları, ailede stres yönetimi 9. Ailede olumlu davranış değiştirme yöntemleri 10. Ailede zaman yönetimi ve ailede boş zaman değerlendirilmesi Ailenin tanımı Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik: Ailenin tanımı Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü: Ailenin tanımı Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü. Ailenin tanımı Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Ailenin tanımı Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. BENİMLE EVLENİR MİSİN? Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğime yemin ederim. BENİMLE DELİRİR MİSİN? Evlendikten sonra günün her saati, hayatı bize zehir etmek için elimden geleni ardıma koymayacağıma, ölüm bizi ayırana kadar seni deli etmeye çalışacağıma yemin ederim. Türkiye'de kadın olmak Adil Gür (A&G) Araştırma Şirketi bünyesinde 36 şehir, 116 mahalle ve köyde 2083 kadınla bir araştırma yaptı. Hane gelirine katkıda bulunmak için %61.3 Çalışan kadınların %64.9’unun yöneticisi erkek. Ailenin Temel Gereksinimleri Nelerdir? 1.Değerli olma duygusu: Aile içindeki etkileşim çocukları “ben değerliyim” ya da “değersizim” duygusuna götürür. Bu gereksinim aile içinde yerine getirilmezse çocuk farklı yollarla bu duyguyu elde etmeye çalışır. 2. Güven ortamı: Aile içindeki bireyler kendilerinin aile içinde emniyette olduğunu, dışarıdaki tehlikeli olayların aile içine girmeyeceği duygusunu sağlamak ister. 3. Sorumluluk duygusu: Anne ve babalar davranış ve sözleri ile sorumluluk duygusunu ifade ederler. Aile içinde herkes sorumluluk duygusunu paylaşır. Elbette ki çocuklara yaşları oranında sorumluluk verilmelidir. 3. Sorumluluk duygusu: Tüm sorumluluğu kendi üzerine alan, çocuğunu sorumluluktan kurtaran anne ve babalar kendi yaşamını biçimlendirmekte zorlanan sürekli başkalarının yönetiminde olmaya yönelik bireyler yetiştirirler. 4.Mutluluk ve kendisini gerçekleştirme ortamı: Aile ortamı bir mutluluk ortamıdır. Evde değerli olduğu duygusunu tadan birey mutlu olur ve yaptığı şeylerden doyum alır, kendini gerçekleştirme olanağı bulur. 5.Sağlıklı manevi yaşamın temellerini oluşturma ortamı: Katı din kuralları altında yetiştirilmiş çocuk sürekli yargılanacağı, cezalandırılacağı korkusunu yaşar. Kendi yaşantı ve deneyimlerini zenginleştirecek iç ve dış dünyasını araştırıp keşfedeceği yerine körü körüne itaati, kendi düşünce ve duygularından utanmayı öğrenir. Aile Yaşam Döngüsünün Aşamaları 48 / 31 Aile Yaşam Döngüsü 1.Evli çift 2 yıl 2,5 yıl 3,5 yıl 10 - 15 yıl 1 2 15 yıl / 31 7 yıl 3 5 7 yıl 6 3.Okul öncesi çocuğu olan aile 4.Okul çağında çocukları olan aile 4 8 7 2.Çocuk doğuran aile 5.Ergen çocukları olan aile 6.Genç erişkinler yetiştiren aile 8 yıl 7.Orta yaşta anne – baba 8.Yaşlı aile üyeleri Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1.Evli çift (çocuk yok) 1 Ailedeki görevler : • Karşılıklı mutluluk olan bir evlilik oluşturma • Gebelik ve ebeveynliğe hazırlık • Aile ortamına uyum 50 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1 2,5 yıl 2. Çocuk doğuran aile (en büyük çocuk 30 aylık) 2 Ailedeki görevler : • Çocuğa alışma, gelişimine yardım etme • Anne baba ve çocuklar için tatmin edici bir ortam oluşturma 51 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1 2 2,5 yıl 3,5 yıl 3. Okul öncesi çocuğu olan aile (en büyük çocuk 30 ay – 6 yaşında) 3 Ailedeki görevler : • Okul öncesi çocukların ihtiyaçlarına adaptasyon • Yorulma/tükenme ile baş etme • Anne babanın mahremiyetini koruyabilme 52 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1 2 4. Okul çağında çocukları olan aile (en büyük çocuk 6 – 13 yaşında) 2,5 yıl 3,5 yıl 7 yıl 3 4 Ailedeki görevler : • Okul arkadaşlarının ailelerine uyum sağlama • Çocukların eğitimlerini destekleyebilme 53 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1 2 5. Ergen çocukları olan aile (en büyük çocuk 13 – 20 yaşında) 2,5 yıl 3,5 yıl 7 yıl 3 4 Ailedeki görevler : • Özgürlük ve sorumluluklar arasında denge kurabilme 5 7 yıl 54 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1 2 6. Genç erişkinler yetiştiren aile (ilk çocuğun evi terk etmesinden sonuncuya kadar) 2,5 yıl 3,5 yıl 7 yıl 3 4 5 7 yıl 6 Ailedeki görevler : • Genç erişkinleri iş, askerlik, evlilik gibi müesseselerle topluma salma 8 yıl 55 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 1 2 7. Orta yaşta anne – baba (yuvanın boşalmasından emekliliğe kadar) 2,5 yıl 3,5 yıl 7 yıl 3 4 Ailedeki görevler : 7 15 yıl 5 7 yıl 6 Eski ve yeni nesillerle bağlarını devam ettirebilme 8 yıl 56 Aile Yaşam Döngüsü 2 yıl 2,5 yıl 3,5 yıl 10 - 15 yıl 1 2 15 yıl 7 yıl 3 4 8 7 8. Yaşlı aile üyeleri (her iki eşin emekliliğinden ölümüne kadar) • Kayıplarla baş edebilme 5 7 yıl 6 8 yıl Ailedeki görevler : • Yalnız yaşayabilme • Aile evini kapatma • Emekliliğe alışma 57 AİLEİÇİ İLETİŞİM AİLE İÇİ İLETİŞİM İletişim; kişilerin birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir. Bu sürecin başarısı, bireyin yaşamındaki mutluluğun temelini oluşturur. Aile içi iletişim, ailenin üyeleri arasında nasıl bir iletişimin ve ilişkinin bulunduğunu ifade eden bir kavramdır. Aile içi iletişim becerileri etkin kullanıldığında bu durum tüm aile bireylerinin ruh sağlığını olumlu etkiler. AİLE İÇİ İLETİŞİM İletişimde temel ilke şudur: "Kabul etme". Başkalarını oldukları gibi kabul etmek, ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir etkendir. AİLE İÇİ İLETİŞİM Aile içinde iletişim kurmak için neler yapmalıyız? * Aile bireylerinin duygu ve düşüncelerini anlayın (empati) * Aile bireylerine saygı duyun. * Gerçekçi ve doğal davranın. * Onları dinleyin. * Onlarla göz teması kurun. * Dokunsal teması artırın. * Nerede, ne zaman, nasıl, ne söyleyeceğinizi iyi belirleyin. * Akıcı, sade bir dil kullanmaya çalışın. * Size güvenebileceğini hissettirin. AİLE İÇİ İLETİŞİM KİŞİLİĞE YÖNELİKTİR BÜTÜNE VE GENELE YÖNELİKTİR DAVRANIŞA YÖNELİKTİR KARŞIMIZDAKİ KİŞİ İLE İLGİLİ OLUMSUZ DEĞERLENDİRMELER İÇERİR KARŞIMIZDAKİ KİŞİNİN ÖZGÜVENİNİ ZEDELER ÖFKE VE NEFRET GİBİ OLUMSUZ DUYGULAR UYANDIRIR ÇEKİNGEN YA DA SALDIRGAN İNSANLAR YARATIR ÖZELE VE O ANA YÖNELİKTİR GÖNDEREN KİŞİNİN DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ İÇERİR ÖZGÜVENE OLUMLU KATKISI VARDIR GÖNDERENE YARDIM İSTEĞİ UYANDIRIR İLETİŞİMİ ZEDELER ATILGAN İNSANLAR YARATIR İLİŞKİYİ ZEDELER İLETİŞİMİ ZEDELEMEZ SORUMLULUK DUYGUSUNU GELİŞTİRMEZ İLİŞKİYİ GELİŞTİRİR İŞBİRLİĞİNE KARŞI DİRENÇ YARATIR SORUMLULUK DUYGUSUNU GELİŞTİRİR İŞBİRLİĞİNE YÖNELİK İSTEK UYANDIRIR AİLE İÇİ İLETİŞİM SORUN ÇÖZÜCÜ BEN DİLİ DAVRANIŞIN TANIMI Davranışının yorum katılmadan ne ise aynen ifade edilmesi SOMUT ETKİ Para, zaman, emek, Sağlık, enerji kaybının ifade edilmesi DUYGUNUN İFADESİ Hissedilen duygunun ifade edilmesi SEN MESAJLARINI BEN MESAJINA ÇEVİRME “Hiç bir şeyden memnun kalmıyorsun.” Davranışın tanımlanması: Yaptığımdan memnun kalmadığında… Duygular: Hevesim kırılıyor… Davranışın somut etkisi: Çünkü bunu yapmak için çok uğraşmıştım… AİLE İÇİ İLETİŞİM “Hep geç kalıyorsun.” Davranışın tanımlanması: 25 dakikadır bekliyorum. Davranışın somut etkisi: Zamanım boşuna geçti, üşüdüm. Duygular: Önemsenmediğimi hissettim. AİLE İÇİ İLETİŞİM “Aynı hatayı her zaman yapıyorsun sonra yine bana gelip anlatıyorsun.” Davranışın tanımlanması: Bu konuda seninle daha önce de konuştuğumuz halde yine yaptığını duyunca… Duygular: Dikkate alınmadığımı hissediyorum Davranışın somut etkisi: Demek ki boşuna zaman harcamışım, uğraşmışım diye düşünüyorum. AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 1) İYİ YAPILMIŞ BIR İŞİ TAKDİR ETMEYİ : Bana bakın, gidin birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni temizledim...!! AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 2) DUALARIN GÜCÜNÜ : Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi... 3) ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI : O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın.. 4) MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ : Ben öyle diyorsam öyledir...!!! AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 5) İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI : Çıkmadan önce temiz bi çamaşır giy.. yolda ALLAH korusun başına bir şey gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun. 6) HAYATIN TRAJİKOMİK YANLARINI : Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürecem... 7) HAYATIN ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUNU : Kapa çeneni ve çorbanı iç..!! AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 8 ) DAYANIKLI OLMAYI : O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!! 9) HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI : şu dağınıklığa bak... Yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır... 10) ABARTMAYI : Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri girme diye..!! AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 11) DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ : Babana çekeceğine biraz bana çekseydin noolurdu ... 12) OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI : Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! Kafana meteor düşecek kenara çekil diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!! 13) KISKANMAYI : Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun... AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 14) SABIRLI OLMAYI : Baban eve gelsin, sen görürsün 15) HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI : Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı 16) DİYALOG KURMAYI : Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!! Ne söyleyeyim anne? Sus!! Bana cevap verme!!! AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 17) TIP BİLGİLERİNİ : Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin 18) OLGUN OLMAYI : Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin. 19) GENETİK BİLGİLERİ : Sen de o lanet olası babana çektin. AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne Baba Taktikleri 20 ) BİLGELİĞİ : Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman. 21 ) V E ...ADALETİ : Bir gün senin de çocukların olacak.. İNŞALLAH onlar da sana senin simdi bana yaptıklarını yaparlar... AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne ne der çocuk ne anlar ? AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne ile baba arasında bir problem var, konuşmalarda asıl sorundan uzaklaşılıyor ve birbirlerine “sen zaten...”, “sen hep...” gibi suçlayıcı sözler sarf ediyorlar. Çocuğun alt yazısı: Problem çıktığında karşındakini suçlayabilirsin. AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne ile baba seslerini yükselterek bir şeyler anlatmaya, bağırarak baskın çıkmaya çalışıyor. Çocuğun alt yazısı: Derdimi ancak sesimi yükselterek ya da bağırarak anlatabilirim. AİLE İÇİ İLETİŞİM Ebeveynlerden biri öfkeli ama belli etmiyor ve alttan alarak susuyor. Çocuğun alt yazısı: Öfkeni bastır, yoksa sevilmezsin. AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne-baba çocuğun doğum gününe veya herhangi bir aktiviteye götürülmesi konusunda tartışıyorlar. Kimin götüreceği konusunda anlaşamıyorlar. “Sen götürecektin”, “İşim olduğunu söylemiştim” “Bunu hep yapıyorsun” gibi uzuyor konuşma. Çocuğun alt yazısı: Her problemin sorumlusu benim, Benim yüzümden... AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne çocukla birlikteyken: “Baban bu yemeği sever hadi yapalım ona sürpriz olsun” Baba çocukla beraberken: “Anne bu filmi sever hadi bilet alalım” Çocuğun alt yazısı: İnsanlar değer verdikleri kişilere bunu gösterirler. AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne ile baba anlaşamadıkları bir konunun çözüm yolları hakkında konuşuyorlar. Çocuğun alt yazısı: Aynı şeyi istemesek de konuşabilir, çözebiliriz. BU TUTUM VE DAVRANIŞLAR SİZE TANIDIK GELİYOR MU? BİZ ÇOCUĞUMUZA KÜÇÜKLÜĞÜNDEN BERİ ………… Sen adam olamazsın ! DÜRÜST DAVRANDIK Çabuk dersinin başına TEŞVİK ETTİK Karnen iyi gelmezse doğru tamirciye HEDEFLER KOYDUK Tüm bu olanların Sorumlusu sensin SORUMLULUKLARINI HATIRLATTIK Arkadaşlarının hiç biri beş para etmez İNSANLARI TANITTIK Başarazsan defolup gidersin.. Gözümüze gözükme.. KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURMAYI ÖĞRETTİK Neden komşunun oğlu gibi olamıyor sun? MODELLER GÖSTERDİK HALA NEDEN ÖZGÜVENİ YOK ANLAMIYORUZ İLETİŞİM ENGELLERİ İLETİŞİM ENGELLERİ SÖYLEDİĞİNİZ (Dakikada 125 kelime) SÖYLEDİĞİNİZİ SANDIĞINIZ SÖYLEMEK İSTEDİKLERİNİZ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ (dakikada 500 kelime) İLETİŞİM ENGELLERİ ANLADIĞINIZ ANLADIĞINIZI SANDIĞINIZ DUYDUĞUNUZ DUYMAK İSTEDİĞİNİZ İLETİŞİM ENGELİ NEDİR ? Kişinin kendinden yada karşıdaki kişiden kaynaklanan, iletişim kurmayı engelleyen yada iletişimi bozan tutum ve davranışlardır. İLETİŞİM ENGELLERİ Emir Vermek, Yönlendirmek Uyarmak, Gözdağı Vermek Ahlak Dersi Vermek Öğüt Vermek, Çözüm Önermek Nutuk Çekmek, Öğretmek Övmek, Olumlu Değerlendirmek Ad Takmak, Alay Etmek Yorumlamak, Tanı Koymak Güven Vermek, Desteklemek Yargılamak, Suçlamak, Eleştirmek Soru Sormak EMİR VERMEK, YÖNLENDİRMEK EMİR VERMEK, YÖNLENDİRMEK duygularım, ihtiyaçlarım ve sorunlarımı önemsiz görüyorlar Beni anlamıyorlar ve işlerime karışıyorlar O kalemi elinden bırak!* ‘O oda toplanacak! Çabuk bilgisayarı kapat! “Kalk” “Hemen git ve yatağına yat” “Yüzünü yıka” “Ağzın doluyken konuşma” “Ödevini bitir” “Televizyonu kapa” “Büyüklerinle konuşurken sesini yükseltme” “Öğretmenini dinle…….” EMİR VERMEK, YÖNLENDİRMEK Korku ya da aktif direnç yaratır. Söylenenin tersini denemeye davet eder. İsyankar davranışa ya da misillemeye yol açar. UYARMAK, GÖZDAĞI VERMEK UYARMAK, GÖZDAĞI VERMEK “Okulunu bitirmezsen sana para mara yok”, “Ödevini bitiremezsen televizyonu unut” “Sütünü içmezsen cüce kalırsın”, “Terliksiz dolaşırsan hastalanırsın” ‘’Ya yaparsın,yoksa…’’ UYARMAK, GÖZDAĞI VERMEK «Senden daha güçlüyüm ve sana istediğim her şeyi yaptırırım» mesajını verir. Korku,boyun eğme, itaat etme davranışı yaratır. Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini denemeye yol açar. Gücenme, kızgınlık, öfke ve düşmanlık duygularının oluşmasına neden olur. AHLAK DERSİ VERMEK AHLAK DERSİ VERMEK Hadi dürüst ol ve doğruyu söyle! Arkadaşlarına küsmen doğru değil! Büyüklerin her dediğini yapmalısın ! Senin yaşında bir çocuk ne yapıp yapmayacağını bilir. AHLAK DERSİ VERMEK Savunmaya geçer, Kendisine ve sorumluluk duygusuna güvenilmediği hissine kapılır. ÖĞÜT VERMEK, ÇÖZÜM ÖNERMEK ÖĞÜT VERMEK, ÇÖZÜM ÖNERMEK “Senin yerinde olsam plan yaparak çalışırdım” “Sütünü bitirdiğinde boyun uzayacak” ”Bak sana bir öneri vereyim” ÖĞÜT VERMEK, ÇÖZÜM ÖNERMEK Suçluluk duyguları yaratır. Anneye babaya bağımlı çocuklar yaratır. Çocuğun sorunlarını kendi kendisine çözecek yeteneğinin olmadığına inanıldığını gösterir. NUTUK ÇEKMEK, ÖĞRETMEK NUTUK ÇEKMEK, ÖĞRETMEK Biz çocukluğumuzda babamızın yanında gülemezdik bile ! Zamane gençlerinin bunu anlaması çok zor ! Hep kendi bildiklerini yapıyorsun tecrübelerimden yararlan ! NUTUK ÇEKMEK, ÖĞRETMEK Çocuğun içine kapanmasına, anlaşılmadığını düşünmesine ve küsmesine sebep olur. Dinliyormuş gibi görünüp dinlememe ve üstünlük sergileme tavrına girer. YARGILAMAK, SUÇLAMAK, ELEŞTİRMEK YARGILAMAK, SUÇLAMAK, ELEŞTİRMEK Ne zaman verdiğin sözde durdun ki. Bunu yapmış olduğuna inanamıyorum. Olgunca düşünmüyorsun. Sen zaten tembelsin. YARGILAMAK, SUÇLAMAK, ELEŞTİRMEK Yetersizlik,aptallık,yanlış değerlendirme anlamı taşır. Çocuğun iletişimi kesmesine yol açar. Genellikle çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılar.(“Ben kötüyüm!”) ya da karşılık verir.(“Siz de mükemmel değilsiniz!”) ÖVMEK, OLUMLU DEĞERLENDİRMEK ÖVMEK, OLUMLU DEĞERLENDİRMEK Tamam çocuğum, bu kıyafet yakışmış işte. Oğlum çalışınca başaracağını biliyorsun. Çok güzel. Haklısın. o çocuk berbat birine benziyor. Bence harika bir iş yapıyorsun. ÖVMEK, OLUMLU DEĞERLENDİRMEK Ailenin beklentilerinin çok yüksek olduğunu ima eder. Söylenilenleri içtenlikten yoksun bir manevra olarak algılar. Çocuğun öz-imgesi (Kendini algılayışı) ile övgü uygun değilse çocukta kaygı yaratır. AD TAKMAK, ALAY ETMEK AD TAKMAK, ALAY ETMEK Tıpkı bir bebek gibi davranıyorsun! O kıyafetle soytarıya dönmüşsün! Koca bebek. Hadi bakalım Süpermen. Geri zekalı. AD TAKMAK, ALAY ETMEK Çocuğun kendini değersiz hissetmesine sebep olur. Sevilmediği kanısına varmasına yol açar. Hayal kırıklığı ve öz güven eksikliğine neden olur. Genellikle karşılık vermeye iteler. Ailesine karşı öfke, kin ve isyan duyguları besler. YORUMLAMAK, TANI KOYMAK YORUMLAMAK, TANI KOYMAK Ben senin neden böyle davrandığını biliyorum. Senin sorunun ne biliyor musun? Tamam ben seni anladım! Herhalde çok yorgunsun. Aslında sen öyle demek istemiyorsun. YORUMLAMAK, TANI KOYMAK Tehdit edici, tedirgin edici olabilir ve başarısızlık duygusu uyandırır. Çocuk kendini korumasız , kıstırılmış hisseder, kendisine inanılmadığı kanısına varır. Çocuk yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimi keser. GÜVEN VERMEK, DESTEKLEMEK GÜVEN VERMEK, DESTEKLEMEK Aldırma... boş ver, düzelir. Hadi biraz neşelen. Zamanla kendini daha iyi hissedersin. Bunların hepsi geçecek. Zamanla bunu da aşacaksın. Üzülme bu kadar, başa gelen çekilir. GÜVEN VERMEK, DESTEKLEMEK Çocuğun kendini “anlaşılmamış” hissetmesine neden olur; Kızgınlık duyguları uyandırır ( “Size göre kolay tabi!!”) Çocuk genellikle mesajı : “ Kendini kötü hissetmen doğru değil” biçiminde algılar. SORU SORMAK SORU SORMAK Neden bunu yaptın? Kim dedi? Sen ne yaptın? Nasıl oldu? Ne dedin? Okuldan çıkar çıkmaz eve geldin değil mi? Okuldan sonra bilgisayarı açtın mı? SORU SORMAK Çocuklar genellikle hayır demeye, yarı-doğru cevap vermeye, kaçamağa yönelir veya yalan söylerler; Sorular genellikle sual soranın nereye varmak istediğini açıklamadığından, çocuk korku ve endişeye kapılır. Sorulara cevap vermeye çalışan çocuk kendi sorununu gözden kaçırabilir. Örnek olay 1: Gençlik çağındaki kızınız sık sık şu cümleleri kullanıyor. “Anne alışverişe gitmem gerek giyecek hiçbir şeyim yok, bu kıyafetlerimle dışarı çıkamam. Yarın geziye de gitmeyeceğim, eminim herkes bana güler......” İşte anne babaların yanıtlarından bazıları: anne babaların yanıtları Tepkiler ve İletişim Engelleri *Olur mu öyle şey bak dünya kadar kıyafetin var şunu giy geziye git............... (EMİR VERME YÖNLENDİRME) *Onu da bulamazsan görürsün...... (UYARMA GÖZDAĞI VERME) *Utan utan bunu bulamayan da var............ (AHLAK DERSİ VERME) anne babaların yanıtları *Bu konuda bir şey duymak istemiyorum....... (KONUYU SAPTIRMA) *Kızım bebek gibi davranıyorsun............. (ALAY ETME) *Bak şu sana yakışır bunu giyip git en iyisi... (ÖĞÜT VERME, ÇÖZÜM GETİRME) anne babaların yanıtları *Sen ne dediğini bilmiyorsun saçmalama..... (YARGILAMA ELEŞTİRME) *Benim kızım elindekilerle mutlu olur.......... (ÖVME) *Arkadaşlarına özendiğin için öyle söylüyorsun (YORUMLAMA) anne babaların bu tür yanıtları çocuklarda ; Konuşmayı ve paylaşmayı engeller. Savunmaya geçirir. Yetersizlik duygusu uyandırır. Kızgınlık ve küskünlük doğurur. Kin ve nefret duyguları uyandırır. Anlaşılmamışlık duygusu verir. Güvensizliği arttırır. Sorgulanma hissi uyandırır. Önemsenmemişlik duygusu uyandırır. Çocuğunuzu dinlediğinizde şöyle düşünür; Beni dikkate alıyor. Ben annem ve babam için önemli ve değerliyim. Beni anlamaya çalışıyorlar. Peki ne yapmalı? Sevin Zaman Ayırın Dinleyin Göz kontağı Kurun Ben Dili’ni kullanın Tutarlı olun Karşılaştırmayın AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 1-Sahiplenme: Genelde erkeklerin kadınlara yaptığı bir durumdur. ( "Benim istediğim gibi giyinip, istediğim gibi davranacaksın" tarzı baskılardır). AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 2-Egemen olma girişimi: Sahiplenmenin bir üst basamağıdır. Her şeyden haberdar olma durumu söz konusudur. Erkekler genelde kıskanıyorum başlığı altında egemen olma dürtülerini tatmin ederler. AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 3-Saldırganlık-Pasiflik: Saldırganlık iletişim içinde olduğumuzun bir göstergesidir. -Dayak mı zararlı? ‘Senin annen olmayacağım’ sözü mü zararlı? Üzerinde özellikle durmalısınız. Çünkü fiziksel acıları unutmak ile ruhsal acıları unutmak arasında çok fark vardır. İnsan ruhsal acıları unutmakta daha fazla zorlanmaktadır. Ama bu dayak atın anlamına gelmemelidir. AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 4-Eleştiriye aşırı duyarlılık: Aile içi iletişim engellerinin biride eşlerin ve çocukların birbirini fazla eleştirmeleri güzel yönlerini görmemeleridir 5-Kıskançlık-Özgüven eksikliği: Aşırı kıskançlık insan yaşamını sınırlandırdığından dolayı aile içi iletişimi engellemektedir. AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 6-Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı: Her iki bağımlılıklardan birine sahip olan insanların beyinlerinde deformasyon olduğu için normal insan gibi davranamazlar bu da aile içi iletişimsizliğe neden olur. AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 7-Sosyal ortama girme isteksizliği 8-Utangaçlık 9-Küsme ve surat asma 10-Sık sık sinirlenme 11-Şiddet 13-Duygusal ve fiziksel uzaklaşma. 14-Yalan (Mümkün olduğu kadar şeffaf olun, çünkü sürekli söylenen yalan aile içi iletişimsizliğe neden olur.) AİLE İÇİ İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN SEBEPLERİ 13-Duygusal ve fiziksel uzaklaşma. 14-Yalan (Mümkün olduğu kadar şeffaf olun, çünkü sürekli söylenen yalan aile içi iletişimsizliğe neden olur.) ANNE BABA TUTUMLARI VE ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ Sağlıklı aile içi iletişimde ; Erkek kadının, kadın erkeğin, anne-baba da çocuğun farkında olmalıdır. EYVAH!!! ÇOCUĞUM BÜYÜYOR • Doğduğunda size dünyaları verdi, • İlk adımı attığı zaman, sevinçten uçtunuz, • İlk Anne veya Baba dediğinde ne yapacağınızı şaşırdınız, • Büyüdükçe problem yaşamaya başladınız, “ARTIK ÇOCUĞUMU ANLAYAMIYORUM” DEMEYE BAŞLADINIZ ! **Telaşlanmayın çocuğunuz kendini arıyor. Çocuk Gelişiminde Anne Baba Tutumunun Etkisi Anne-baba-çocuk ilişkisi, temelde anne ve babanın tutumlarına bağlıdır. Çevresel etkenler ve anne-baba tutumları çocukların kişiliklerini şekillendirir. Anne-baba tutumları : birbirini tamamlayan, birbiriyle çelişmeyen ve çok fazla baskı ya da çok boşluk yaratmayan nitelikte olmalıdır. Yapılan araştırmalara göre, ailedeki disiplin anlayışı ve anne baba tutumları çocukların ; toplumsal, ruhsal ve duygusal gelişmelerinde önemli bir rol oynamaktadır. Genellikle çocukların davranışlarının %80’inin 0-6 yaş arasında %20’sinin ise 6 yaştan sonra kazanıldığı göz önünde bulundurulacak olursa, anne-baba tutumlarının ne kadar önemli olduğu konusu daha iyi anlaşılabilir. Dengesiz ve Kararsız Tutum İLGİSİZ İlgisiz ve Kayıtsız Tutum AİLE DİSİPLİNİ TUTARSIZ AİLE AŞIRI KORUYUCU AİLE Aşırı Koruyucu Tutum EBEVEYN MERKEZLİ AİLE TUTARSIZ AİLE DİSİPLİNİ TUTARSIZ AİLE AİLE MODELLERİ AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ AİLE ÇOCUK Aşırı Hoşgörülü ve Gevşek Tutum MERKEZLİ AİLE MÜKEMMELİYETÇİ AİLE Baskıcı ve Otoriter Tutum EBEVEYN MERKEZLİ AİLE DEMOKRATİK AİLE Demokratik Aile Tutumu DEMOKRATİK AİLE AŞIRI OTORİTER AİLE BASKICI AİLE Baskıcı ve Otoriter Tutum BASKICI VE OTORİTER TUTUM BASKICI VE OTORİTER TUTUM Daha çok geleneksel aile yapılarında görülmektedir. BASKICI VE OTORİTER TUTUM BASKICI VE OTORİTER TUTUM BU TUTUMU BENİMSEMİŞ EBEVEYN ÇOCUĞUNUN HER TÜRLÜ İSTEKLERİNİ VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ KISITLAR VE ONA ÇOCUĞUN DEĞİL KENDİLERİNİN İSTEDİĞİ GİBİ BİR HAYAT SUNAR. BASKICI VE OTORİTER TUTUM Çocuğun ilgi ve istekleri dikkate alınmaz. Çocuğu anlama, seviyesine inme çabası yoktur. Çocuğa nedenleri açıklanmayan kurallar konur. Kurallara uymadığı takdirde ceza verilir. Kurallara sorgulamadan uyması beklenir. Aile içinde korku hakimdir ve çocuk korku ile büyür. BASKICI VE OTORİTER TUTUM Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk içine kapanık, sıkılgan, itaatkar olabileceği gibi aşırı saldırgan ve zorba da olabilir. Çocukta daima güçlü olma ve kendinden zayıfları ezme isteği vardır. Kendine güveni hemen hemen yok gibidir. BASKICI VE OTORİTER TUTUM Baskıcı tutumlarla yetişen çocuklar: İnsan ilişkilerinde çekingen, Sessiz ve başkalarının düşüncelerini kolay kabul eden bireyler olurlar. AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE GEVŞEK TUTUM AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE GEVŞEK TUTUM AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE GEVŞEK TUTUM AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE GEVŞEK TUTUM Genellikle tek çocuklu ailelerde ve geç yaşta anne baba olmuş ailelerde rastlanan tutumlardır. AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE GEVŞEK TUTUM Bu ailelerde çocuğun hataları, yanlış davranışları sürekli kabul görür. Davranışları anne-baba tarafından sorgulanmaz ve çocuk sonsuz özgürdür. Evde kuralları çocuk koyar ve ailenin hayatı ona göre şekillendirilir. AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE GEVŞEK TUTUM Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Gururlu, kibirli, kendini beğenen kişilik özelliği sergilerler. Sabırsız, sorumsuz, bencil, çabuk darılan ve her an dilediğinin yapılmasını bekleyen çocuklardır. Kendi istediğinin olması için mücadele verir ve çevreden dışlanır. DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM Anne ile baba arasındaki görüş ayrılığından, Annenin kendi içindeki kararsızlığından, Babanın kendi içindeki kararsızlığından, KAYNAKLANIR DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM Tüm çocuklara eşit davranmaz, Eşit sorumluluklar vermez, Kız ve erkek çocuğa cinsiyetine göre farklı davranır, DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk hangi davranışı, nerede?, nasıl?, ne zaman? yapacağı konusunda bocalar. “Bu davranışı yaparak nasıl cezadan kurtulurum?” şeklinde bir teknik geliştirir. Çocuk nasıl davranacağını bilmez. İç çatışmalar, huzursuzluk ve öncelikle anne babaya sonra da insanlara karşı güvensizlik oluşur. Doğru kararlar alamaz. AŞIRI KORUYUCU TUTUM AŞIRI KORUYUCU TUTUM AŞIRI KORUYUCU TUTUM Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar. Geç kavuşulan çocuklar genellikle abartılmış sevginin odak noktası olurlar. Çocuklarının büyüdüğünü fark etmeyip bebekmiş gibi davranırlar. Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler, her şeyi kendileri yaparlar. Çocuğu ilgilendiren kararlarda yaşı kaç olursa olsun fikri sorulmaz. AŞIRI KORUYUCU TUTUM Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta güçlük çeker. Kendi başına hiçbir şey yapamaz, yapacağına inanmaz. Dolayısıyla huzursuz ve kaygılı olur. Çocuk kendisini himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlarlar. Ailenin aşırı koruyucu yapısı, çocuğu bencil yapar. Davranış bozukluğu (tırnak yeme, kekemelik, okul fobisi, yalan, ...vb.) görülür. İLGİSİZ VE KAYITSIZ TUTUM İLGİSİZ VE KAYITSIZ TUTUM İLGİSİZ VE KAYITSIZ TUTUM Çocuğun ilgi ve gereksinimlerine verilen tepki çok düşüktür. Sadece anne, sadece baba ya da anne- baba duyarsızdır. Çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmazlar. Çocukları için hiçbir konuda gerekli çabayı harcamazlar. Ruhsal durum ve okul başarısıyla ilgilenilmez. İLGİSİZ VE KAYITSIZ TUTUM Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Okula ilgisizlik Yanlış arkadaşlıklar kurma İçki, sigara gibi zararlı alışkanlıklara başlama eğilimi Kural tanımama Suç işlemeye eğilimli olma evden ayrılma Yanlış davranışlara yönelme Okulu bırakıp, erken yaşta çalışmaya başlama görülebilir. GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ VE DEMOKRATİK TUTUM GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ VE DEMOKRATİK TUTUM GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ VE DEMOKRATİK TUTUM Çocuk ayrı bir birey olarak kabul edilir. Çocuğun ilgileri göz önünde bulundurulur. Çocuğun yeteneklerini geliştirici ortam hazırlanır. Duygular nettir. Problemlerle baş etme yoları demokratik yollarla yapılır. GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ VE DEMOKRATİK TUTUM Cezalandırıcı olmayan (özellikle fiziksel şiddet), Soru sorma ve düşüncelerini ifade etmenin teşvik edildiği, Sonuçtan çok süreçle ilgilenilen, Merak ve keşif duygularının beslendiği, GÜVEN VERİCİ DESTEKLEYİCİ VE DEMOKRATİK TUTUM Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Yaratıcıdırlar. Dengeli ve uyumludurlar. Karar alma becerileri gelişmiştir. Seçenekli düşünmeyi bilirler, yeni durumlara uymada zorluk yaşamazlar. Kendilerine güvenirler. Başkalarının özgürlüklerine saygılıdırlar, kendi özgürlüklerinin sınırlarını bilirler. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ HANGİ KARAKTERLER AİLE İÇİ İLETİŞİMİ ENGELLER? Yapılan araştırmalar : bir kısım karakteristik özelliklerin aile iletişimini baltaladığını tespit etmiştir. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 1.MESLEK AŞIKLARI Bu kişilerin gözü mesleklerinden başka bir şey görmez. Eve dosyalarla dönerler. Ya da ellerinde telefonla sürekli iş takibinde bulunurlar. “Ben size para kazanıyorum zamanım yok ki sizinle ilgileneyim vb.” diyerek eşlerini ve çocuklarını yalnızlığa iterler. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 2.BEN MERKEZCİLER Kendilerinden başka kimsenin mutluluğunu düşünmezler. “Ben rahat edeyim, ben mutlu olayım” diyerek gözlerini hep almaya dikerler, fedakarlık, şefkat ve merhamet duygularından yoksundurlar. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 2.BEN MERKEZCİLER Eşlerden birisi bu mantığa bürününce ailesini kendi mutluluğuna bir araç olarak görmekte ve hak etmediği bir çok şeyi de ısrarla talep etmektedir. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 3.BÜYÜMEMİŞLER Yaş olarak evlilik yapabilecek olgunlukta olan ama ruhen küçük kalmış insanlardır. Evliliği idarede tek başlarına yeterli olamazlar mutlaka aile dışından yardım alma ihtiyacı duyarlar. Genelde bu kişiler annelerine bağımlıdırlar. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 3.BÜYÜMEMİŞ KİŞİNİN EŞİNDEN GELEN ŞİKAYETLER Eşimin ailesine yakın oturuyoruz. Her şeyimize karışıyorlar. Eşim sürekli onlarda yemek yemek istiyor. Eşim sürekli onlara harcıyor bizle ilgilenmiyor. Her hafta sonumuzu her tatilimizi onlarla geçirmek istiyor. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 4.REKABETÇİLER Eşlerini hayat arkadaşı, can yoldaşı değil de rakip olarak görürler. Kadın ve erkek ailenin idarecisi olma yarışına girerler. Bu rekabet koşusunda ya eşlerden birisinin kalbi durur ya da eşler, “sen ben” diye saltanat savaşını devam ettirirler. Temelde inat duygusu hakimdir. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 5.BAĞIMLILAR Bir kısım teferruata veya kendisine göre hobiye takılıp kalmış kişilerdir. zamanla o teferruatın içinde boğulurlar, ailesini de boğarlar. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 5.BAĞIMLILAR Futbol fanatikleri ile yapılan bir röportajda sarfettikleri sözler. “ Evimize ekmek götürmediğimiz çocuğumuza ayakkabı almadığımız gün olmuştur ama takımımızın maçını kaçırdığımız olmamamıştır. ” “ Takımım galibiyeti benim için en büyük mutluluk , takımımın yenilgisi ise en büyük kahır ” “ En büyük korkum çocuğumun başka bir takımı tutması, şimdiden maçlara götürüp onunla ilgileniyorum ” AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 6.KÜSKÜNLER Bir nevi şımarıklık olan olur olmaz her şeye küsme davranışı evliliğin önemli düşmanlarından biridir. Şahısların aile terbiyesindeki bir takım eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Bir metot olarak öğrenilmiştir. Genelde bir evin bir kızı veya bir evin bir oğlu olarak büyütülmüş insanlar bu tip davranışları evlilik hayatına taşır. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 64 YILLIK EVLİLİĞİN 27 YILINI ‘İNAT UĞRUNA' KÜS GEÇİREN ÇİFT YAN YANA DEFNEDİLDİ Aydın'ın Koğuk köyünde yaşayan ve 64 yıllık evliliğin 27 yılını 'inat uğruna' küs geçiren Yalçınkaya çifti, 2 saat arayla ölünce yan yana defnedildi. Ailelerinin rızası olmadığı için kaçarak, 1945 yılında evlenen Kübra (81) ve Abdullah (83) Yalçınkaya çiftinin, 37 yıllık birlikteliğinde çocukları olmadı. Çift, yeğenleri Metin Yalçınkaya'yı evlat edindi. Yaşadıkları bir tartışmanın 27 yıl ayırdığı Kübra ve Metin Yalçınkaya'yı, evlatlık çocukları ve yakınları ile arkadaşlarının ikna çabaları sonuçsuz kaldı. 'İnat uğruna ayrı yaşamaya başlayan çiftten Kübra Yalçınkaya evlatlığı Metin Yalçınkaya'nın evine, Abdullah Yalçınkaya ise evin altındaki dükkanda kendisi için hazırlanan küçük bir odaya yerleşti. Yalçınkaya çifti, 27 yıl yaşamlarını bu şekilde sürdürdü. Barıştırma çabaları sonuçsuz kalan çiftten Kübra Yalçınkaya, önceki gün hayatını kaybetti. Eşinin ölüm haberi üzerine büyük üzüntü yaşayan Abdullah Yalçınkaya da 2 saat sonra öldü. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 7.SORUMSUZLAR Sorumsuzluk en önemli iletişimsizlik sebepleri arasında yer alır. İlgisizler evli oldukları halde evli ve sorumluluk sahibi olduğunun farkında değildir. Bekar bir insan gibi yaşar, ne zaman canı isterse o zaman sorumluluklarını takip eder. Çok zaman mesele kangren olmadan girişimde bulunmaz. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 8. KISKANÇLAR Az miktarda kıskançlık duygusu evlilikte tutkal etkisi yapar, eşleri bir arada tutmak, evlilik bağlarını güçlendirmek açısından yararlıdır. İlişkiyi diri tutan, kişileri birbirine bağlayan kıskançlık doğaldır. Ancak, patalojik kıskançlık; kişinin sevdiği insanı kaybetme, aldatılma korkusunun ve kendine olan güvensizliğinin sonucudur. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 9.ÖFKELİLER Öfkeliler aile içi iletişimi bağırma, kızma, küfretme, bir kısım eşyaları fırlatma üzerine kuran gruptur. Mantıkları ne kadar bağırır ve kontrolünü ne kadar kaybedersen o kadar haklısındır. AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ 10.MÜKEMMELLİYETÇİLER Eşlerinin ruhlarını bile kontrol etmek isterler. Onlara göre eşleri her şeyi kendisinden öğrenmesi gereken bir çocuk veya köledir. Evleneceği kişiyi kendisine itaate zorlar, her mesele bana göre şekillenmeli der. Ben ölçüyüm ve mükemmelim anlayışı vardır. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 1. Denetleme: Çocuk veya eşlerden biri duygu ve düşüncelerini ifade ederken hep korku içindedir. Ya da duygularını ifade edemez, bastırır. -Söyleyeceklerini hep önceden kestirmek zorundadır. Kendiliğinden ortaya çıkan davranış kötüdür, affedilmez. Bu tür ailelerde sağlıklı bir güven ortamı söz konusu değildir. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 2. Mükemmeliyetçilik: Yapılan her işte, girilen her sınavda kişinin mükemmel olması beklenir. -Her şey göstermeliktir, başkasının beğenmesi için yapılır. Mükemmeliyetçilik, kişinin kendi gerçeğinin hiçbir değeri olmadığını, kendi düşünüş ve değerlendirilişinin önemsiz olduğunu ifade eder. Bu ortamda yetişen çocuğun temel duygusu umutsuzluktur. Kendilerini değersiz, yetersiz bulurlar. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 3. Suçlama: Suçlama, olayları olduğu gibi kabul etmemenin bir sonucudur. -Yapılan suçlamalar her şeyin denetim altında tutulması gerektiği ve yapılan her şeyin mükemmel olmasının zorunlu olması gerektiğini ortaya çıkarır. Bu durum ise kişide kaygı ve utanç duygularını yaratır. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 4. Temel özgürlüğün inkarı: Sağlıksız ailede, kişilerin doğal olarak geliştirdikleri algılama, duygu, düşünce, davranış, arzu ve amaçları inkar edilir. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 5. Konuşmanın yasak olması: Sağlıksız bir ailede özellikle çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmesine olanak verilmez. Bu durum çocuklarda değersizlik duygularına neden olur. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 6. Küskünlük ve kırgınlıkların sürdürülmesi: Aile içindeki kırgınlık ve küskünlüklerin sürdürülmesi, kişilerin birbirlerini anlamasını ve sorunun çözülmesini engeller. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR 7. Kimseye güvenmeme: Sağlıksız bir ailede kimse kimseye güvenmez. -Aslında güven var gibi görünse de temelde güvensizlik vardır. Sağlıksız ailede yetişen kişi, kimseden saygı ve gerçek sevgi görmediği için kimsenin kendisine yardım edemeyeceğine inanır. Yardım etmek isteyenlerin "mutlaka art düşüncesi vardır, çıkarı vardır" diye düşünür. Sağlıksız ailede yetişen kişilerin kendilerine güveni olmaz. Bu kişiler genellikle dıştan denetimli bireyler olurlar. AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI Ebeveynlerden Birinde Psikolojik Bir Sorunun Varlığı: -Depresyon -Kaygı bozukluğu -Ebeveynlerde sinirlilik, öfke patlaması -Pasif, mesafeli veya bağımlı anne/baba AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI Ebeveynlerin Kendi İçinde Yaşadıkları Sorunlar: Ebeveynler arasındaki iletişimin kısıtlı olması ile ilgili sorunun, anne babalar tarafından genellikle sorun olarak algılanmadığına şahit oluruz. -Şahit olunan sözel ve fiziksel şiddet davranışları kadar anne baba arasında sağlıklı iletişim ve muhabbetin yokluğu da çocukta mutlaka olumsuz etki yaratır. AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI Anne-Baba ile Çocuk Arasındaki İletişimsizlik ve Duygusal İhmal: Duygusal ihmal çocuğa bakmakla yükümlü anne ve babanın bu bakımı sadece fiziksel bakım ve çocuğun okumasını sağlamak gibi oldukça kısıtlı manada algılamaları ve gerekli duygusal yakınlığı gösterememeleri ile ilgili bir durumdur. AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI İhmal edilen bu çocuklarda, yaşa göre değişebilen bir şekilde bir çok duygusal ve davranışsal sorun ortaya çıkabilir. AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI Ergenlik Döneminde Duygular, İhtiyaçlar ve Davranışlar: Her şeyden önce ergen sevilme, anlaşılma, güven ve değer görme duygusunu yaşamalıdır. - AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI AİLE İÇİNDE SORUNLARIN KAYNAĞI Ebeveynler, konuşma tarzlarını, ergenin kendisine gereksiz ya da abartılı sorumluluklar yükleyebileceği ihtimaline karşı uygun bir şekilde ayarlamalıdırlar. Ergenin kendisi ile ilgili sorunları söz konusu olduğunda ergenin fikirleri nesnel bir biçimde saygıyla dinlenmeli ve ortak çözümler bulunmaya çalışılmalıdır. Yaşına uygun sınırlar koyulmalıdır ve bu sınırlamaların rasyoneli ergene anlatılmalıdır. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI Başarılı iletişimin üç temel koşulunu unutmayın! Karşıdaki kişiye saygı duymak, Gerçekçi ve doğal davranmak, Empati kurmak. AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI İletişim kurarken sen dili ve ben dili kullanımlarına dikkat edin! AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI Eşler arası ilişkilerde dikkat edilmesi gereken hususları unutmayın! Eşler; Birbirine saygılı olmalı, Karşılıklı güven olmalı, Birbirini dinlemeli, AİLE İÇİNDE SAĞLIKSIZ DAVRANIŞLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI Aşırı kıskançlıktan kaçınmalı, Birbirine ilgi göstermeli, Duygular paylaşılmalı, Şiddetten sakınmalı, Birlikte zaman geçirmelidir. TEŞEKKÜR EDERİM