NİTEL ARAŞTIRMA YAKLAŞIMI Nitel araştırma ile ilgili birçok farklı tanım bulunmaktadır. Robert Emerson’ın alan araştırması tanımı içinde sunduğu nitel araştırma tanımı genel hatlarıyla yeterli bilgi sunmaktadır Nitel Araştırma; - Dıştan bakan değil içten bakan bir yöntemdir. - Değişken odaklı değil insan odaklıdır. - Tekelci değil bütüncüldür. - Bağlamsaldır. - Geniş değil derinlemesinedir. - Tümevarımcıdır. Bir Nitel Araştırmacı Ne Yapar? - Sıradan olayları ve günlük aktiviteleri doğal ortamında gözlemler. - Çalışılan insanlarla direkt olarak etkileşime girer ve doğal ortamdaki günlük sosyal hayatı kişisel olarak tecrübe eder. - Analitik bakış açısını korurken aynı zamanda içerden bir bakış açısı elde eder. - İçinde bulunduğu duruma bağlı olarak gereken sosyal beceri ve teknikleri kullanır. - Yazılı notlar, diyagramlar, haritalar veya resimler gibi materyallerden bilgi üretir. - Olayları bütüncül ve bireysel olarak sosyal bağlamda görür. - Alandaki üyeleri anlamaya ve empati geliştirmeye çalışır ve sadece basit objektif gerçekleri kaydetmez. - Kültürün açık ve örtük özelliklerini fark eder. - İncitmeden, hasar vermeden ve yabancı bakış açısıyla bakmadan sosyal süreçleri gözlemler. - Yüksek seviyelerdeki kişisel stres, belirsizlik, etik ikilemler ile baş edebilir. Bilgi Temeli Oluşturmak Tüm araştırma yaklaşımlarında olduğu gibi nitel araştırmaların da amacı mesleki bilgi temelimizi güçlendirmektir. Ayrıca çalıştığınız müracaatçıya etkili yardım edip edemediğinizi değerlendirmek için de araştırma kullanabilirsiniz. Nitel Araştırma Açısından Sosyal Hizmet Uzmanının İnançları Sosyal hizmet uzmanları her zaman inançlarının geçerliliğini test etmelidirler. Sürekli olarak bilgi temellerini güncel araştırma ve çalışmalarla yenilemelidirler. Bu açıdan araştırmalar oldukça hayati bir öneme sahiptir Nitel Araştırmanın Kriterleri Objektiflik Her araştırma yaklaşımının amaçlarından biri objektifliktir. Örneğin, şiddet gördükten sonra evlerine dönen kadınları araştıran birinin bu davranışın nedenleri hakkında bir kaç fikri olabilir. Bu fikirlerden biri “kadın maçoluğu”nun bir çeşidi olarak bu kadınların psikolojik baskı yaratmak için kendilerini riskli durumlara soktuğu olabilir. Genelleme Nicel araştırmacılar, belli sayıda kişiyle yaptıkları araştırmanın sonuçlarının benzer durumdaki insanlardan oluşan daha geniş bir grup için geçerli olmasını beklerler. Diğer yandan nitel araştırmacılar ise çalışmalarının bulgularının genellenebilirliğine çok önem vermezler. İndirgemecilik İndirgemecilik kavramı yukarıda anlatılan genelleme kavramına benzemektedir. Nicel araştırmacılar karmaşık bir kavramı alıp onu bir kaç değişkenle ölçülebilecek şekilde indirgerler. Örneğin “Evlerine dönmeme kararı alan kadınların destek sistemleri nasıldır?” gibi. Teori Kullanımı Nitel ve nicel araştırma yaklaşımları teoriyi farklı yollarla kullanırlar. Örneğin nicel araştırmacılar var olan bir teoriyi temel alarak hipotezler ortaya koyarlar ve bunları ölçerler. Nicel araştırma için bir hipotez olarak “Kadın Sığınma Evi’nden ayrıldıktan sonra şiddet gördükleri evlerine dönmeme kararı alınmasında kadınların yeterli ekonomik gelirlerinin olması önemli bir faktördür.” verilebilir. Kelimelerin Kullanımı Genel olarak nicel araştırmada bulguların tanımlanması için rakamlar kullanılırken nitel araştırmada kelimeler kullanılır. Nitel araştırmacılar genellikle araştırma bulgularını rakamsal olarak değil kelimeler veya resimlerle sunarlar. Esneklik Nitel araştırmalar, nicel araştırmalardan daha esnektir. Çünkü nicel araştırmalar örneklem, araştırma tasarımı, ölçme ve analiz etme konularında katı kurallara sahiptir. Bunlar araştırmacıların çalışmalarının geçerliliğini, genellenebilirliğini ve güvenilirliğini kanıtlaması için kullanılır. Değerlendirme Nitel veya nicel olsun her araştırma yaklaşımında kötü örnekler vardır. 1970’lerden beri kadınları ve düşük gelirli insanları patolojik gösteren birçok nitel araştırma yapılmıştır. Nitel Araştırma Yapma Nedenleri Nitel araştırma yapmak için birçok nedenimiz olabilir. Burada bazı nedenler örnekleri ile beraber verilecektir. 1) Hakkında çok az bilgi olan bir konuyu araştırıyorsanız ve bu konuda “içeriden” bir bakış açısına ihtiyaç varsa nitel araştırma uygundur. Burada üzerinde çok çalışılmamış alanlarda derinlemesine bir anlayışın ortaya çıkarılması ihtiyacı vardır. 2) Hassasiyet ve duygusal derinlik gerektiren bir konu üzerinde araştırma yapacaksanız nitel araştırma kullanılabilir. 3) Toplum tarafından etiketlenmiş veya tabu olan konularda araştırma yapıyorsanız nitel araştırma yöntemleri işinize yarayabilir. 4) “Yaşanmış deneyimleri” onları yaşayanların bakış açısı ile yakalamak ve anlamlandırmak istiyorsanız nitel çalışma yapmak uygundur 5) Nicel araştırmacı olarak çalışmalarınızdan sonra hâlâ cevaplanamamış sorularınız olabilir. 6) Araştırma ile savunuculuk yapmak istiyorsunuz. Aktivizm, eylem ve katılımcı araştırma baskı ve sosyal adaletsizliğin etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılır. Nitel Araştırma için Gereken Beceri ve Özellikler Başarılı bir nitel araştırma yürütmek için gereken birkaç yetenek, beceri ve özellik vardır. Araştırmacının bilgi toplayan bir araç olması hem fırsattır hem de bir yüktür Esneklik Esneklik; sürekli beklenmedik şekilde değişebilen araştırma ortamında bir akıl ve davranış durumudur. Katılımcılar birden bire konuşmaktan vazgeçebilir, şok edici bilgiler paylaşabilir, cinsel içerikli davranışlarda bulunabilirler Özdüşünümsellik Özdüşünümsellik kavramı insanın kendisini değerlendirebilmesi becerisidir. Bu beceri nitel araştırmanın merkezinde bulunur. Micheal Agar, araştırmacının önyargılı olmasının önemli olmadığını, önemli olanın hangi önyargılara sahip olduğunu ve onları nasıl kayıt altına alacağının farkında olması demiştir. Çoklu Görevi Yerine Getirme Nitel araştırma sürecinde işlenecek ve analiz edilecek çok fazla oranda ham bilgi ortaya çıkar. Araştırmacı bir yandan görüşmeleri sürdürüp bilgi toplarken diğer yandan kayıt eder Gözlem Yapabilme Gözlem yapabilme becerisi kazandırma, sosyal hizmet eğitiminin bir parçasıdır. Ama nitel araştırma dâhilinde bu beceriyi kullanmak biraz daha farklıdır. Örneğin, bir grup sosyal hizmet öğrencisinden halka açık bir alana gitmeleri ve bir saat boyunca gözlem yapmaları ve kayıt tutmaları istenmiştir. KişilerArası İlişki Kurabilme Çoğu sosyal hizmet uzmanı için kişiler arası iletişim kurabilmek oldukça önemlidir. Fakat uzmanlar insanlarla çalışırken bu yeteneklerini tedavi amacıyla kullanırlar. Araştırma kapsamında bu yetenek etkili dinleme, anlamaya çalışma gibi becerileri beraberinde getirerek daha çok gerçek hayattaki kişiler arası ilişkilere benzemektedir. Kavramsal Düşünebilme ve İyi Yazma Nitel araştırma becerileri arasında özellikle önemli olanları, kavramsal düşünebilme ve iyi yazı yazabilme becerisidir. Soyut düşünebilme ve yeni bakış açıları üretebilme nitel çalışmanın olmazsa olmazlarıdır. Literatür Taraması Bazı nitel araştırmacılar literatür taraması yapmaya karşı olsalar da bilgi toplamaya başlamadan önce olası zarar verici etkileri azaltmak adına literatüre göz attık. İlk olarak literatür bize kadın cinsel istismarcılarının sosyal hizmet için geçerli bir araştırma alanı olduğunu ve bu konudaki araştırmaların mesleki bilgiye önemli katkı sağlayacağını göstermiştir. Kadın İstismarcıların Özellikleri Birkaç yazar kadınların gerçekleştirdiği cinsel istismar mağdurlarını veya istismar eden kadınları tanımladıkları vaka çalışmaları yayınlamıştır. Kadın cinsel istismarcılarının özellikleri ile ilgili sadece bir tane küçük çaplı bir proje vardır. Bu çalışmaları inceledikten sonra 4 tane ortak tema ortaya çıkmıştır. 1- Cinsel istismar gerçekleştiren kadınların büyük çoğunluğu çocukluklarında cinsel istismara uğramıştır. Bu şaşırtıcı değildir, çünkü erkek cinsel istismarcıları için de aynı durum söz konusudur. 2- Cinsel istismar gerçekleştiren kadınların az bir kısmı ciddi ruhsal hastalıklara veya gelişimsel engele sahiptir. 3- Kadınlar tarafından gerçekleştirilen cinsel istismar vakalarının büyük bir çoğunluğunda bir erkek suç ortağı bulunmaktadır. Bu erkek istismarcıların vakalarında çok az görülür. 4- Birkaç yazar cinsel saldırı gerçekleştiren kadınların bu davranışlarının kendi yaşadıkları cinsel travmalardan kaynaklandığı hipotezini ortaya atmışlardır. Kadın İstismarcıların Tedavisi Cinsel istismar gerçekleştiren kadınların tedavisi için çok sınırlı sayıda araştırma veya belge bulunmaktadır. İncelenen literatürden sonra şu 4 ortak görüş ortaya çıkmıştır: 1- Cinsel istismar gerçekleştirmiş kadınlar yardım için iki gün içinde bir yere başvurmaktadırlar. Kadınların bazıları istismar gerçekleştirdiklerini açıkça söyleyerek başvurmaktadır. Bazıları ise görüşmeler sırasında itiraf etmektedirler. 2- Bu kadınlarla çalışırken güçlü, olumlu bir terapötik ilişki çok önemlidir. Kadınlar yaptıklarından dolayı derin bir pişmanlık içindedir. 3- İstismar gerçekleştirdiklerini itiraf eden kadınlara yargılayıcı olmadan ve tereddüt yaşamadan yaklaşılmalıdır. Güven ilişkisi çok önemlidir. 4- Klinisyenlerin kadınların gerçekleştirdiği istismar ile çocukluklarında uğradıkları istismar arasında denge kurması gerekir. BİLGİ(VERİ) TOPLAMA Cinsel istismar gerçekleştiren kadınlardansa Araştırma Katılımcılarını Seçme: bu kadınları tedavi eden klinisyenlerle görüşmeler yapmayı uygun gördük. Bunun üç nedeni vardır. Birincisi, kadınları bu araştırmaya katılmaya ikna etmenin zor olmasıdır. İkincisi, bu kadınların tedavisi konusunda bilgi edinebilmek için onları tedavi eden klinisyenlerle konuşmak daha uygundur. Üçüncüsü ise, araştırmaya dâhil olan klinisyenler oldukça fazla oranda olan bu kadınları tedavi etmiştir ve bu sayede daha çok kadın hakkında bilgi alabileceğiz. Görüşme Formatı: Araştırmada temel bilgi toplama aracı olarak yarı Görüşme Formatı:yapılandırılmış görüşme formatını seçtik. Yarı yapılandırılmış görüşmede araştırılan konu hakkında önceden bilgiye sahibizdir. Araştırma katılımcılarının aşina oldukları kelimeler kullanılır. Etik Değerlendirme: - Araştırma görüşmeleri sırasında ortaya çıkacak istismar vakalarının bildirilmesi sorumluluğunun olduğunun katılımcılar farkındaydı. Araştırma Katılımcıları:erkek diğer sekizi kadındır. Çünkü alanda bu kadınlarla çalışanlar genelde kadın klinisyenlerdir. Klinisyenlerden 6’sı sosyal hizmet uzmanı, 3’ü psikologdur. 5’i özel sektörde, 2’si kâr amacı gütmeyen sivil kurumlarda, 1’i aile hizmetleri servisinde ve biri hem özel hem kamu sektöründe çalışmaktadır Bilgi Toplama Yöntemi: vermiştir. Tüm katılımcılar çalıştıkları yerlerde görüşmeye katılmıştır. Biri hariç tüm görüşmeler bir seferde yapılmıştır. VERİ ANALİZİ Analiz için içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Klinisyenlerin verdikleri cevaplardaki ortak temalar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Açık kod yöntemi ile tüm görüşmelerin transkriptleri okunmuştur. Açık kod yönteminde her kelime, her cümle değerlendirilir. Ardından muhtemel yorumlamalar yapılmıştır ve ortak fikirler kodlanmıştır. SONUÇLARIN YORUMLANMASI Verilerin analizinden sonra; 3 temel tema, 7 alt tema ve 37 kategori ortaya çıkmıştır. İlk tema kadın istismarcıları anlamak ve onları diğer müracaatçılardan ayırmak konusunda bilgi içermektedir. İkinci tema bu kadınların tedavisi konusunda bilgiler sunmaktadır. Üçüncü tema ise klinisyenlerin bu kadınlara karşı kişisel ve mesleki tepkilerini sunmaktadır. Temel Tema 1: Müracaatçıyı Anlamak Sonuçlara göre kadın cinsel istismarcılar ilk başta kendilerini bu şekilde tanımlamıyorlar. Çocukken yaşadıkları istismar konusuna gelindiğinde kendi gerçekleştirdikleri istismarı itiraf etme eğilimindeler. Cinsel istismara uğramış yetişkin kadınlar ve istismara uğrayıp kendisi de istismar gerçekleştiren kadınlar arasında benzerlikler vardır fakat, ikinci grup kadınlar daha ciddi belirtiler göstermektedir. İntihar denemeleri ve çözülme görülmektedir. Kadının şüpheli çocuk yetiştirme davranışları olası bir cinsel istismar uygulamasına işaret ediyor olabilir. Temel Tema 2: Tedavi Sürecini Anlamak İstismarı gerçekleştirdiğinin itirafından sonra klinisyenler genel olarak kadın istismarcılar konusunu açıyor ve çocuğun güvenliğini sağlıyor. Olumlu terapötik ilişki ve sorumluluk ile affedilme arasındaki denge tedavi süreci için kritiktir. Cinsel istismar yaşamış kadınların tedavisinde kullanılan teknik ve yöntemler, istismar gerçekleştirmiş kadınlarda kullanılmaktadır. Temel Tema 3: Klinisyenlerin Kişisel/Mesleki Deneyimleri Literatürde kadınların gerçekleştirdiği cinsel istismarlar konusunda klinisyenlerin deneyimlerine dair pek bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle bu bilgiler klinisyenler için oldukça faydalıdır. Klinisyenler bu kadınlarla çalışmanın oldukça zor olduğunu ifade etmişlerdir. Kadın cinsel istismarcılarının olduğunu bilmek oldukça zorlayıcı bir gerçektir. İtirafın ilk şoku atlatıldıktan sonra klinisyenler mesleki bir yaklaşım benimsemek zorunluluğu hissetmektedirler Özet ve Sonuç Bu araştırma sonunda iki önemli bulgu ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki nicel araştırmaların iddia ettiğinin aksine kadınların uyguladığı cinsel istismarın oranlarının düşük olmadığıdır. Araştırmaya katılan sadece 9 klinisyen, toplamda 91 kadını tedavi etmiştir. Bu oldukça yüksek bir rakamdır. İkinci önemli bulgu ise, bu kadınların yardım almaya gelme sebeplerinin çocukluklarında yaşadıkları travma olması ama ardından klinisyenle olan ilişki geliştikçe kendi gerçekleştirdikleri cinsel istismarı itiraf etmeleridir. Sosyal Psikoloji: Sosyal psikolojiden derin bir biçimde etkilenen Simgesel Etkileşim (Symbolic Interaction) insanların simgelerle (sembollerle) nasıl iletişim kurduklarını ortaya çıkarmaya çalışan bir disiplindir. Nitel araştırma sosyal bilimlerde ve insan davranışlarını inceleyen bilimlerde tercih edilen bir araştırma yöntemidir. Çoğunlukla nicel araştırma yöntemi ile veri elde etmenin imkânı olmayan insanların yaşamlarını, hikâyelerini, davranışlarını, insanların sosyal davranışlarını ve ilişkilerini belirlemeye yönelik olarak kullanılmaktadır Nitel yöntemde gözlenen ile gözleyen arasında anket formu gibi bir araç yoktur. Veriler veya bilgiler doğrudan gözlemi yapan kişi tarafından toplanır ve dolayısıyla bir aracın bu bilgileri bozması söz konusu değildir. Nitel Araştırmanın Temel Aşamaları Veri: Değişik kaynaklardan elde edilebilir. En yaygın kaynaklar görüşmeler, gözlem ve anketlerdir. Analitik ya da yorumlayıcı prosedürler: Bunlar bulgulara ya da teorilere ulaşmak için kullanılır. 1. Araştırmacının sistematik ve yapılabilir, aynı zamanda da esnek bir araştırma deseni oluşturması 2. Yapılan araştırmayı, okuyucunun anlayacağı şekilde tutarlı ve anlamlı bir doküman hâline getirerek sunması Araştırma Probleminin Belirlenmesi 1. Önem: Araştırmacı, ilgili literatürdeki bir boşluktan ya da uygulamadaki bir sorunun daha iyi anlaşılmasına ya da çözümüne yönelik açıklama yapmalıdır. 2. Yapılabilirlik: Araştırmanın var olan kaynaklar dâhilinde yapılıp yapılamayacağına ilişkindir. Kuramsal/Kavramsal Çerçevenin Oluşturulması Araştırma deseninin kendi içinde tutarlı ve amaca dönük olması, problemlerle ilgili boyutların tanımlanması, bu boyutların birbiriyle ilişkilerinin saptanması, bilgi toplama araçlarının boyutlarının belirlenmesi aşamasında kullanılacak temaların seçilmesinde yardımcı olur. Araştırma Sorusunun Yazılması Araştırmaya konu olan problemin soru olarak ifade edilmiş biçimidir. Araştırmanın temelidir. Araştırmaya temel oluşturan kavramsal çerçeveden derin bir biçimde etkilenir. 1. Açık uçlu araştırma soruları Öğretmenler sınıfta disiplini nasıl sağlar? 2. Kapalı uçlu araştırma soruları Öğretmenin sınıfta sorduğu soruların türü ile öğrencinin bu sorulara verdiği yanıtların düzeyi arasında ne tür bir ilişki vardır? Araştırma Alanının/Örnekleminin Belirlenmesi Araştırmacı, alan seçerken ve alana girme girişimleri yaparken şu özellikleri yakalamalıdır: 1. Alana araştırma amacıyla girebilmelidir. 2. Alanda, konusuyla ilgili zengin bilgiler, süreçler ve dokümanlar bulunmalıdır. 3. Alandaki bireylerle güvene dayalı ve etkili bir iletişim kurabilmelidir. 4. Elde ettiği bulguların kalitesi ve geçerliği su götürmez olmalıdır. Araştırmacının Rolünün Belirlenmesi Nitel alan araştırmacısı katılımcıdır. Uzaktan ve ikinci elden bilgi toplayan kişi değildir. Kendi varsayımlarını ve önyargılarını, elde ettiği bilgilerden ayrı tutmalıdır. Veri Toplama Araçlarının/Stratejilerinin Geliştirilmesi Araştırma probleminin özelliğine göre yöntem ya da yöntemler belirlenmeli ve bu yöntemlerin hangi kapsamda kullanılacağı açıklanmalıdır. Veri Toplama Yöntemleri Gözlem: Sosyal olguların gözlenerek anlaşılması Görüşme: Algılar, perspektifler, deneyimler, duyguları ortaya koymak Yazılı Doküman Veri Toplama Birçok nitel araştırmada birden fazla veri toplama yöntemi beraber kullanılır. Bu duruma ‘veri çeşitlemesi’ (data triangulation) denir. Bu şekilde bir veri toplama yönteminin sınırlılığını, diğer bir veri toplama yöntemi telafi eder. Böylelikle araştırmada elde edilen bulguların geçerlik ve güvenirliğini artırmaya katkı sağlanır. Veri Analizi, Bulguların Betimlenmesi ve Yorumlanması Önerilen iki genel yöntem: 1. Betimsel Analiz: Derinlemesine analiz gerektirmeyen verilerin incelenmesinde kullanılır. 2. İçerik Analizi: Elde edilen verilerin daha yakından incelenmesini ve bu verilere ulaşılmasını sağlayan kavram ve temalara ulaşılmasını gerektirir. 3. Seçilen analiz biçimine göre veriler düzenlenir ve betimlenir. 4. Betimleme tüm nitel araştırmalarda önemlidir, araştırma sonucunun geçerliği bu betimlemelere dayandırılmalıdır. 5. Araştırmacının yorumları betimsel bulgularla desteklenmelidir. 6. Böylece okuyucu, araştırma problemiyle ilgili bulguları daha iyi anlar. Sonuçların Sınırlandırılması ve Analitik Genellemelere Ulaşılması Nitel araştırmada bulguların genellenmesi zordur. Çünkü sosyal olaylar durağan değildir. Ortam ve zaman açısından aynı sosyal olayı tekrar edemezsiniz. NİTEL VE NİCEL ARAŞTIRMA ARASINDAKİ FARK NEDİR? Nicel ve nitel araştırma yöntemleri farklı iki dünya görüşü ve paradigma üzerine oturur. Yapılacak yanlışlardan birisi bu iki farklı paradigmayı birbirine kıyasla “iyi” “kötü” şeklinde bir karşılaştırmaya tabi tutmaktır. Araştırmayı nitel ve nicel olarak iki grupta toplarsak, nicel araştırma olaylar arasındaki ilişkileri tanımlamak için sayısal veriler kullanır. Nitel araştırma insan davranışlarını veya deneyimlerini tanımlamak için sözcükleri veri olarak kullanır. Nicel araştırmanın bir araştırma problemi, nitel araştırmanın ise bir araştırma sorusu vardır. Sayısal araştırma düzenekleri rakam kökenlidir ve genellikle istatistiksel analizlerle değerlendirilecek olan çok miktardaki sayıların toplanmasını gerektirmektedir Yeniden Oluşturulmuş Mantık ve Uygulamada Mantık Yeniden oluşturulmuş mantık, araştırmanın nasıl yürütüleceğinin mantığının son derece düzenli ve idealleştirilmiş, formel ve sistematik bir biçimde belirtilmiş olduğu anlamına gelir. Mantıksal olarak birbiriyle uyumlu kurallar ve terimlerle yeniden inşa edilir. Düzgün bir iyi araştırına modelidir. Bu, mantık ders kitaplarında ve yayımlanmış araştırma raporlarında görülür. Uygulamada mantık, araştırmanın gerçekte nasıl yürütüldüğünün mantığıdır. Görece karışıktır, belirsizlik içerir ve belirli örnek olaylara bağlıdır ve bir görevin pratik olarak tamamlanmasına yöneliktir. Daha az sayıda belirlenmiş kuralı vardır. Doğrusal Yol ve Doğrusal Olmayan Yol Araştırmacılar, araştırma yürütürken bir yol izler. Yol, yapılacak şeylerin birbiri ardına dizilişi için bir metafordur: Neyin önce bitirildiği, bir araştırmacının nerede olduğu, neyin neden geldiğini araştırmacının nereye gittiğini gösteren bir metafordur. Doğrusal araştırma yolu, sabit bir basamaklar dizisini izler. Belirli bir yönde ilerleyen bir merdiven gibidir. Bir düşünme biçimi ve meselelere bakış biçimidir. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika kültüründe en çok görülen direkt, dar, düz yoldur. Direkt, doğrusal yaklaşıma alışkın olan insanlar daha az direkt, döngüsel yola karşı sabırsız olabilir. Objektiflik ve Bütünlük Yanlı, dürüstlükten uzak veya etik dışı olma fırsatları her türlü araştırmada bulunur. Tüm toplumsal araştırmacılar araştırma etkinliklerinde adil, dürüst, doğrucu ve yansız olmak ister. Nicel araştırmacılar objektifliğin ve daha “mekanik” tekniklerin altını çizer. Tekrarlama ilkesini kullanır, standartlaştırılmış metodolojik prosedürlere bağlı kalır, sayılarla ölçüm yapar ve sonra verileri uygulamalı matematiğin bir alanı olan istatistik ile analiz ederler. Önceden Planlanmış ve Yeni Oluşan Araştırma Soruları Bir araştırma projesine başlarken ilk adımınız bir konu seçmektir. Bu görev için hazır bir formül yoktur. Deneyimli bir araştırmacı da olsanız, henüz başlıyor da olsanız, en iyi yol ilginizi çeken bir şey üzerine araştırma yürütmektir. Konular için pek çok kaynak vardır Nitel araştırma tarzı esnektir ve konuyu bir çalışma boyunca yavaş yavaş odaklamayı teşvik eder. Araştırma planlamanın erken bir aşamasında, yalnızca çok az miktarda konu daraltma gerçekleşir; daraltmanın çoğu, bir araştırmacı veri toplamaya başladıktan sonra gerçekleşir. Nitel araştırmacılar için tipik araştırma soruları arasında şunlar yer alır: Belirli bir koşul veya bir toplumsal durum nasıl ortaya çıktı? Zaman içinde koşul/durum nasıl sürdü? Bir koşulun/durumun değiştiği, geliştiği veya işlediği süreçler nelerdir? Nitel ve Nicel Araştırmadaki Temel Farklılıklar Nitel ve nicel araştırma iki ana araştırma yaklaşımıdır ve genellikle bir arada kullanılmalarına rağmen, her birisinin faydaları ve dezavantajları şiddetli bir biçimde tartışılmaktadır. Özellikle, sosyal bilimlerde, nitel ve nicel araştırmaların olumlu tarafları sürekli birbirleri ile mücadele hâlindedir ve her iki tarafı da destekleyen keskin bakış açıları bulunmaktadır. Nicel araştırma muhtemelen daha az tartışmalıdır, çünkü klasik bilimsel paradigma olarak görülen şey ile daha uyumludur. Nicel araştırma rakamsal veriler gibi kesin olan verilerin toplanmasını içermektedir, bu yüzden mümkün olan en üst düzeyde tarafsız olarak incelenebilir Nicel araştırmanın ardında yatan ana fikir, durumları kolayca bir birinden ayırabilmesi, böylece bunlar istatistiksel olarak sayılabilecek ve modellenecek, ve araştırmanın amacından sapmalara neden olabilecek olan unsurları devre dışı bırakmasıdır. Bir araştırmacının genellikle araştırmasına başlamadan önce neyin ölçüleceği ile ilgili net bir fikri vardır ve çalışması kontroller ve standartlar çerçevesinde gerçekleştirilir. Duygusal olarak araştırmadan soyutlanmak ve araştırmacı ön yargılarını ortadan kaldırmak nicel araştırmanın en önemli yönüdür. Astronomi ya da diğer müspet bilimler gibi şeyler için bu nicel araştırmanın çok az yanlılığa izin vermesi anlamına gelmektedir. Nitel araştırma ise içinde daha bütünsel bir resim elde etmek için katılımcıların kendi ön yargılarını devreye sokmalarına izin verilen daha subjektif bir araştırma biçimidir. Nitel araştırma bir çalışmada tam olarak neyin arandığı bilinmediği durumlarda gerekli olabilir, bu yüzden araştırmacının hangi verilerin önemli hangilerinin önemsiz olduğunu belirleyebilmeleri gerekmektedir. Sonuç Nitel ve nicel ölçme arasında çok sayıda farklılık mevcuttur Nicel araştırma Nicel araştırma seçenekleri belirlenmiş durumdadır ve bunun için pek çok katılımcının görüşleri alınmıştır. Tanımı gereği, ölçüm objektif olmalıdır, nicel olmalıdır ve istatistiksel olarak geçerli olmalıdır. Basitçe ifade etmek gerekirse, bu rakamlar, objektif müspet veriler ile ilgilidir. Nitel araştırma Nitel araştırma insanların ne yaptıklarını ve söylediklerini gözlemleyerek veri toplamak, analiz etmek ve yorumlamaktır. Nicel araştırma nesnelerin sayılması ve ölçülmesi ile ilgiliyken, nitel araştırma anlamlar, kavramlar, tanımlar, özellikler, metaforlar, semboller ve nesnelerin tanımlanması ile ilgilidir. Temelde, nicel araştırma objektif, nicel araştırma subjektiftir. Nicel araştırma açıklayıcı kanunlar arar; nitel araştırma derinlemesine tanımlama peşindedir. Nitel araştırma evrensel kanunlar geliştirme umuduyla bir istatistiki gerçek olarak varsaydığı şeyi ölçer. Nitel araştırma dinamik bir gerçek olduğu varsayılan şeyin keşfedilmesidir. Keşfedilen şeyin evrensel olduğunu iddia etmez Araştırma geliştirme (bir yaklaşım diğerine destek veren bilgiyi toplamak için kullanılır, nitel araştırmanın nicel araştırmada kullanılacak bir enstrüman geliştirmede kullanılması gibi) Artan geçerlilik: Farklı veri kaynakları vasıtasıyla sonuçların teyit edilmesi Tamamlayıcılık: Bilgi ilave etmek; yani, sayılara kelimeleri ya da tersi Yeni bakış açıları ya da itirazların ortaya çıkması vasıtasıyla yeni düşünme yolları yaratmak. Entegrasyon ünündeki engeller felsefî farklılıkları, maliyet, yetersiz eğitimi ve yayın tarafgirliğini içerir. Nitel veri analizi Nitel analiz kuram ve analiz arasında sürekli bir etkileşimi içerir. Nitel verilerin analizinde, zaman içinde meydana gelen değişiklikler ve değişkenler arasındaki nedensel bağlantılar gibi kalıpları keşfetme amacı güdülür. Bilim etiği konusunda, Türkiye Bilimler Akademisi, 2001 yılında ülkemizde bilim etiği ilkelerinin belirlenmesinde ve ülkemiz bilim insanlarının, özellikle genç bilimcilerin, bu ilkeler doğrultusunda bilgilendirilmelerine ve bilinçlendirilmelerine hizmet etmek amacıyla 2001 yılında bir platform oluşturmuştur. Sosyal bilimsel araştırmalarda etik ilkeler konusundaki ilk adımlardan biri 1964 Helsinki İnsan Hakları Deklarasyonu ile atılmıştır. Gönüllülük, bilgilendirilmiş rıza, mahremiyet, zarar vermeme, gizlilik, ilkelerine aykırı davranışlar şu başlıklar altında ele alınabilir: Veri Analiz Sürecinde; Sahte veri kullanma, verileri çarpıtma ve filtreleme Sahtecilik ve aşırma (intihal) Araştırma Sürecinde; Gönüllülük Bilgilendirilmiş rıza Mahremiyet Zarar vermeme Gizlilik Sahte veri kullanma Analiz sürecinde; Anketleri katılımcılar dışındakilere doldurtma İstenilen sonuçlar doğrultusunda verilerle oynama İstenmeyen sonuçları gizleme Yazma sürecinde; Sahtecilik: Başkasına ait bir çalışmayı, araştırmacının kendi çalışmasıymış gibi sunması Çalışmayı bir kişiye ya da kuruma yaptırma Aşırma Alıntı yapıldığı hâlde kaynak göstermeme gibi bazı etik sorunlardan söz edilebilir. ARAŞTIRMA KONUSUNUN BELİRLENMESİ VE ARAŞTIRMA YÖNTEMİNDE ETİK Bilimsel merak, bir araştırma girişiminin temelidir. Araştırmacılar bazı araştırma soruları oluşturarak bu sorulara yanıt ararlar. Ancak burada her konuda araştırma yapılabilir mi sorusu akla gelmektedir Araştırma Etiği 6 Temel Etik Prensibi Ortaya Koyar: Araştırmacılar bütünlük ve araştırmanın özellikleri gösteren yolları düzenlemelidir. Araştırmacılar çalışmanın amaç, metot, ulaşılması niyetlenen sonuçları ve riskleri ortaya koymalıdır. Elde edilen bilgiler araştırmanın konusuyla alakalı olmalıdır. Katılımcıların gönüllüğü: Katılımcılarla yürütülen araştırmalar; katılımcıların kendilerinden bilgi sağlayarak (Anket, görüşme, gözlem vb.) Katılımcılar hakkında başka kaynaklardan bilgi sağlayarak (Resmî ve özel kayıtların incelenmesi) Katılımcıları belli uygulamalara maruz bırakarak (Deneysel uygulamalar) gerçekleştirilebilir. Bu tür araştırmalarda dikkat edilmesi gereken bazı etik kurallar vardır. Araştırmalar, katılımcıları olabildiğince riske sokmayacak şekilde planlanmalı ve yürütülmelidir. Veri toplama araçlarının içeriği ve uygulanışı, katılımcıları küçük düşürücü, rahatsız edici, yorucu, işleri aksatıcı olmamalıdır. Sosyal Bilimlerde Araştırmanın Sınırlılıkları Sosyal bilimlerde araştırma konusu, araştırmacı ve katılımcılar için çeşitli riskler söz konusudur. Risk, fiziksel ve psikolojik zarar olarak tanımlanabilir. Mark Israel ve Lain Hay’ın 2006 yılında yayınladıkları Sosyal Bilimler için Araştırma Etiği kitabında “Niçin Etiğe Özen Göstermeliyiz?” sorusu 6 başlıkta incelenmiştir: Etik, zararı en aza indirir ve iyiliğin miktarını artırır: Etik davranış, bireyleri, toplumu ve çevreyi korur ve iyilik miktarını yükseltir. Güven Temin Etmek: Etik davranış, güvenin teminatına yardımcı olur. Sosyal bilimciler dürüst ve güvenilir olurlarsa, insanlar araştırmacının çalışmalarına katkı sağlayabilir. Araştırma bütünlüğünü sağlama: Araştırmacı, araştırma konusuyla ilgili bilgi konusunda seçici olmalı araştırmanın konusu ve amacına uygun bilgilere yer vermelidir. Organizyonel ve Profesyonel İsteklerin Tatmini: Etiğin korunması hakkındaki bir diğer sebep; “bireysel yapabilirlik” için kurum ve halkın ortaya koyduğu isteklerdir. Yeni ve daha zor problemlerle mücadele etmek: Sosyal araştırmacılar genellikle birtakım zorluklara göğüs gererler. Karşılaşılan sorunlar araştırmanın teknik kalıplarının dışında, sosyal, politik ve ekonomik koşulları içerir. İlginin Rehberliği: Araştırmacılar erdemli ve doğru işler yapmak adına diğer profesyonellerin de destekleyeceği güvenilir veriler ortaya koyar. Araştırmanın başlangıç noktasında, araştırmacının ilgi ve merakı kişiyi yönlendirir. NİTEL ARAŞTIRMALARDA ETİK SORUNLAR Nitel araştırmada etik problemlerin doğası nicel araştırmada yer alanlardan daha belirsiz ve farklıdır. Örneğin, araştırma grubuna araştırmacının nasıl giriş sağladığı ve katılımcılar üzerinde araştırmacının etkileri ile ilgili olası etiksel çatışmalar vardır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi dönemi bilim adamlarının, insanlar üzerinde bilim adına yaptıkları insanlık dışı deneyler, canlı virüs, zehir ya da test edilmemiş ilaçların verilmesi gibi uygulamalar araştırma etiğinin tartışılmaya başlanmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu dönemde Nazi toplama kamplarındaki kişiler üzerinde 26 farklı deney yapılmıştır. Bunlar; Soğuk su deneyleri Gerekli olmadığı halde kemik ve organ aktarımları Antibakteriyal ilaçların etkilerini görmek için kişilere bakteri aşılanması İkizlerin organlarını ve kan damarlarını birleştirerek siyam ikizleri üretmek Sıtma ilaçlarını denemek için tutsaklara sıtma aşılanması, Hardal gazı deneyleri Tifüs aşılanması X-ray etkisi deneyleri Çocukların göz renklerini değiştirmek için onlara Metylen enjekte edilmesi gibi pek çok deney insanların sakatlanmasına ve ölmesine yol açmıştır Veri Toplama Süreci Nitel araştırmaların amacı görüşmeler ve gözlemler yoluyla katılımcıların bakış açısından bir olgunun tanımlanmasıdır. Araştırmacının niyeti katılımcıların sesini dinlemek ve onları doğal ortamlarda gözlemlemektir. Araştırmacının bu tecrübeler ile ilgili yorumları içeriden/dışarıdan bir bakış açısı olarak tanımlanmalıdır Etik İlkeler Nitel araştırmanın doğasında yer alan güçlükler iyi bir biçimde oluşturulmuş olan etik ilkelerin ve özellikle de otonomi, fayda ve adalet ilkelerinin farkındalığı ve kullanımı tarafından yumuşatılabilir. Otonomi (özgürlük) Bazı araştırmacılar katılımcıların sağlıklarının korunmasının en önemli şey olduğunu iddia etmektedirler Capron (1989) her türlü araştırmanın rehberinin insanlara saygı, fayda ve adalet ilkeleri olması gerektiğini ifade etmektedir. İnsanlara saygılı olmayı katılımcıların haklarının korunması olarak görmektedir, bunların içinde çalışma hakkında bilgilendirilme, özgür bir biçimde çalışmaya katılma kararını alabilme ve herhangi bir yaptırıma maruz kalmadan istediği zaman çalışmadan ayrılabilme yer almaktadır. Fayda Araştırma ile yakından bağlantılı ikinci bir etik ilke faydadır (diğerlerine iyilik yapmak ve zarara engel olmak). Bazı durumlarda fayda aşırı abartılıp baba gibi davranmaya kadar gidebilir. Baba gibi davranma yaklaşımı otonominin ve tercihte bulunma özgürlüğünün devre dışı bırakılması anlamına gelmektedir Adalet Adalet ilkesi eşit pay ve adil olmayı ifade etmektedir. Bu ilkenin önemli ve ayırt edici özelliklerinden birisi katılımcıların sömürülmesinden kaçınılmasıdır. ARAŞTIRMACILAR İÇİN ORTAYA ÇIKAN SONUÇLAR Nitel araştırmacılar tartışma, analiz ve gelecekte benzer hataların engellenmesini sağlamak için çalışmalarında karşılaştıkları etik sorunları ve olayları bildirmelidirler. Hemşire araştırmacılar etik ilkelere önem vermenin insan haklarının korunması anlamına geldiği anlayışına saygı duymalıdırlar. Rolün müzakere edilmesi veri toplama esnasında araştırmacının rolünün net bir biçimde anlaşılmasına olanak tanıyacaktır. Grubun güvenini kazanmak ve araştırmacının rolünü destekleme yönünde gösterdikleri isteklilik doğru yönde adımlara işaret etmektedir, ancak her türlü araştırmaya rehberlik edecek olan şey etik ilkelerin gerekliliğinin farkındalığıdır NİCEL YAKLAŞIM Nesnel olguları ölçer. NİTEL YAKLAŞIM Toplumsal gerçeklik kültürel anlam inşa eder. Değişkenlere odaklanır. Güvenilirlik önemlidir. Değerden bağımsızdır. Kuram ve veriler ayrıdır. Bağlamdan bağımsızdır. Çok sayıda olay ve özne söz konusudur. Etkileşim içindeki süreçlere, olaylara odaklanır. Geçerlilik önemlidir. Değerler vardır ve açıkça görünür. Kuram ve veriler kaynaşmıştır. Durumla sınırlıdır. Az sayıda özne ve olay söz konusudur. İstatistiksel analiz gerektirir. Araştırmacı tarafsızdır. Tema analizi gerektirir. Araştırmacı ilişki içerisindedir. Nitel araştırmada ilk adım, araştırmacının incelediği konuyu kavramsal olarak tanımlaması ve kendisi ile ilgili bağlantısını kurmasıdır. Toplumsal benliğin kabul edilmesi:araştırmacının kendisi hakkındaki düşüncesi ve bir öz değerlendirme ile başlar. Bu süreç, incelenen konunun araştırmacı açısından önemi, araştırmacının tarihsel perspektif ile konu ile kurduğu bağın ortaya konulması, hatta kendisinin toplum içerisindeki konumlandırmasını içermektedir. 1. Bir bakış açısı benimseme: Bir önceki adımda araştırmacı, hem üzerinde araştırma yapacağı konuyu hem de bu konuyla kendisi arasındaki bağı ortaya koymuştur. İkinci adımda ise araştırmacının belirlediği konu ile ilgili olarak temelde nasıl bir bakış açısı edineceğini ortaya koyması beklenmektedir. 2. Çalışmanın tasarlanması: Çalışmanın tasarlanması aşaması, araştırmacının şu soruları yanıtlamasını gerektirir: İnceleyeceğim bu konuyu hangi araştırma tekniklerini kullanarak araştıracağım? Ne tür veri toplama araçları kullanacağım? Kimlerden veri toplayacağım ve bu kişilere nasıl ulaşacağım? Hangi örneklem türünü seçeceğim? Kaç kişiye ulaşacağım? Bu aşama, araştırmanın teknik temelinin oluşturulması aşamasıdır. Ancak bu aşamada seçeceğimiz pek çok yol, aslında bir önceki aşamada temel aldığımız felsefi paradigma tarafından belirlenmektedir. 3. Veri toplama -analiz etme- yorumlama: Çalışmanın tasarlanmasının ardından araştırmacının veri toplama sürecine geçmesi beklenmektedir. Niceliksel bir araştırmada araştırmacı önce verileri toplamalı, daha sonra analiz etmeli ve yorumlamalıdır. 4. Başkalarını bilgilendirme: Bilimsel topluluğun en temel kurallarından biri, yapılan araştırmaların başkalarıyla paylaşılmasıdır. Paylaşılmayan bilgi, bilimsel bir bilgi olamaz. Çünkü bilginin paylaşılması, onun sorgulanması, sınanması ve belki de çürütülebilmesi için en önemli şarttır. Nitel araştırmada örneklem seçiminde “Olasılıklı Olmayan Örnekleme” yöntemi kullanılmaktadır. Nitel Araştırmada Örneklem Seçimi Araştırma sürecinde örneklem seçimi en önemli teknik adımlardan biridir. Bir araştırmada elde edilen verilerin sağlamlığı, verilerin toplandığı grubun (örneklem) pek çok özelliğine bağlı olarak değişmektedir. Nitel araştırmanın temel amacı geçerli bilgiye ulaşmaktır. Örneklem seçiminde genelleme amacından çok incelenen konuyu en iyi ifade edebilen kişilere ulaşmak ön plandadır. Nitel araştırmada araştırmacı hangi örnekleme yöntemini kullanacağı konusunda titiz bir seçim yapmalıdır. Seçilen örnekleme yönteminin araştırma konusuna en uygun yöntem olması beklenmektedir. Nitel araştırmacılar için örneklem seçiminde, bireylerin evreni temsil etme güçlerinden çok, araştırma konusu ile ilgili olup olmamaları önemlidir. Örneğin, bekar, çalışan annelerin çocuk bakımı konusunda ne tür zorluklar yaşadıklarını ve ne tür hizmetlere ihtiyaç duyulduğunu belirlemek isteyen bir nitel araştırmacı için örneklem seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, örneklemde bekar, çalışan ve çocuklu annelerin yer almasıdır. Nitel Araştırmada Örnekleme Türleri Gelişigüzel Örnekleme Bu örnekleme türünde araştırmacı, önüne çıkan herhangi bir ögeyi ya da bireyi örnekleme dâhil etmektedir. Örneğin, televizyondan oldukça alışkın olduğumuz, mikrofonu alan bir habercinin, “sokağın nabzını tutma” amacıyla, sokaktan geçen kişilere gelişigüzel mikrofonu uzatması ve belirli konularda fikrini alması, gelişigüzel örneklemeye bir örnek olarak verilebilir. Kota Örnekleme Kota örneklemede araştırmacı örneklem grubu ile ilgili kategoriler ve bu kategoriler için belirli kotalar oluşturur. Seçimi bu kotalara göre gerçekleştirir. Amaca Yönelik Örnekleme Bu örnekleme türünde araştırmacı için önemli olan, incelenecek konuya ilişkin deneyimi olan kişilere ulaşmaktır. Bu amaçla, araştırmacı araştırma konusu çerçevesinde belirli kriterler belirleyip bu kriterlere uyan vakaları örneklemine dahil edebilir. Amaca yönelik örneklemenin bu türü, kriter örnekleme olarak adlandırılmaktadır. Kartopu Örnekleme Kartopu örnekleme isminden de anlaşılacağı gibi, kartopunun yuvarlanarak büyümesine benzer bir şekilde işlemektedir. Bu örnekleme türü, özellikle ulaşılması güç nüfus gruplarında kullanılmaktadır. Örneğin madde kullanıcıları, madde satıcıları, seks işçileri vb. gruplarla gerçekleştirilen araştırmalarda, erişilen bir kişiden hareketle sosyal ağ genişletilmeye çalışılmaktadır ve katılımcıların yönlendirmeleriyle çok sayıda bireye ulaşmak mümkün olmaktadır. Aykırı Olay Örnekleme Aykırı olay ya da uç olay örneklemede, araştırmacı egemen kalıptan olabildiğince farklılık gösteren örnek olayları araştırmasına katmaya çalışmaktadır. Tipik Durum Örneklemesi Aykırı olay örneklemesinin aksine, bu örnekleme türünde, incelenen konuda genel kalıplara uygun, tipik durum/vakalar örnekleme dâhil edilmektedir. Burada amaç genellenebilir bir bilgi üretmek değil, “normal” ya da “ortalama” olarak kabul edilenin etraflıca tanımlanmasıdır. Maksimum Çeşitlilik Örneklemesi Bu örnekleme türü, incelenen konu ile ilgili mümkün olduğunca çeşitlilikte vakadan bilgi toplamayı olanaklı kılmaktadır. Örneklem içerisinde çeşitli açılardan heterojenlik aranmaktadır. Bu çeşitlilik içerisinde ortak noktalar tespit edilmeye çalışılır. Küçük örneklemlerde büyük oranda heterojenlik sorun yaratabilir. Çünkü her bir katılımcının bireysel farklılıkları olacaktır. Kuramsal Örnekleme Özellikle temellendirilmiş kuram (grounded theory) şeklinde dizaynedilmiş nitel araştırma tasarımlarında kullanılır. Kuramsal örneklemede araştırmacı, örnekleme dâhil edilecek kişi, olay ya da birimlerin, kuram geliştirme ya da kuramsal yapıyı test etme sürecine katkılarına göre seçmektedir. Kuramsal örnekleme süreci, tekrarlayıcı bir süreçtir. NİTEL ARAŞTIRMADA ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜ Nitel araştırmada istatistiksel herhangi bir analiz yapılmayacağı için örneklem büyüklüğünün ne kadar olması gerektiğine dair bir alt sınır belirlenmemiştir. Bu daha çok araştırmacının incelediği konu, kaynakları ve “veri doygunluğu”na ulaşma durumuna bağlıdır. Nitel araştırmada örneklem büyüklüğüne karar verirken, araştırmacı aşağıdaki noktaları dikkate almalıdır: Araştırmanın yapılacağı genel nüfusun çeşitliliği: Eğer araştırılacak konu ile ilgili nüfus farklı özelliklere sahip ve çeşitlilik içeren bir yapıda ise, araştırma örnekleminde sayının artırılması gerekebilir. Aksine, araştırma konusu ile ilgili nüfus görece homojense, bu durumda örneklem sayısı daha kısıtlı olabilir. Örnekleme seçme kriterlerinin sayısı: Örneklemi oluştururken belirlenen seçim kriterleri örneklem büyüklüğünü belirleyecektir. Bu kriterler arttıkça örneklem sayısı da artmalıdır. Yoğun çalışma gerektiren özel gruplar :Eğer çalışma grubu içerisinde yoğun ve derinlikli bir çalışma gerektiren küçük gruplar mevcutsa bu da genel örneklem sayısını artıracak bir etkendir. Bir araştırma içerisinde çoklu örneklemlerin olması: Kimi zaman karşılaştırma yapmak amacıyla, bir çalışma içerisinde birden fazla örneklem grubu olabilir. Bu durumda örneklem sayısı bundan etkilenecektir. Veri toplama yöntemleri: Araştırmacının kullanacağı veri toplama yöntemleri de örneklem büyüklüğünde etkilidir. Derinlemesine görüşmeler yoluyla veri toplayacak bir araştırmacı daha az sayıda, odak grup görüşmesi kullanacak bir araştırmacıysa daha fazla sayıda örnekleme ulaşmaya çalışacaktır. Bütçe ve kaynaklar: Son olarak araştırmacının sahip olduğu bütçe ve kaynaklar da örneklem büyüklüğü üzerinde doğrudan etkilidir. Bütçe yetersizliği nedeniyle az sayıda örneklemden yola çıkılarak bir araştırma gerçekleştirildiyse bu, çalışmanın kısıtlılıkları arasında bahsedilmesi gereken bir durumdur. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK Nitel yöntem ve teknikler, kullanıldıkları farklı bilim dallarına göre farklılaşmıştır. Farklı alanlardaki bu nitel araştırma çeşitliliği, nitel teknikler vasıtasıyla verilerin toplanması ve analizi konusunda standart araştırma yöntemleri geliştirme sorununu da beraberinde getirmiştir. Bu tartışmalara göre nitel araştırmaların tasarımı, veri toplama ve analiz yöntemleri farklı olduğu için bu tür araştırmalarda, nicel araştırmalardan farklı geçerlik ve güvenirlik ölçütleri kullanılmaktadır. Buna göre nitel araştırmalardaki geçerlik ve güvenirlik süreçlerinin standartlaşması, nicel analizden daha zordur. Nitel araştırmalarda objektiflik, esneklik, şeffaflık geçerlik ve güvenirlik ölçütüdür. Nitel Araştırmalarda Geçerlik Nitel araştırmalarda geçerlik kavramının birçok tanımı yapıla gelmiştir. Geçerlik, araştırma sonuçlarının, araştırmacının araştırdığı toplumsal gerçekliği doğru ve kapsamlı bir biçimde ne kadar yansıttığının ölçütüdür. Geçerlik, araştırma verilerinin araştırılan yapıyı doğru olarak ölçmesidir. Nitel araştırmalarda geçerlik, nitel yöntem ve teknikler kullanılarak araştırılan sosyal olayın bütün gerçekliği ile ortaya konulması, verilerin objektif olarak toplanması, bunların sınıflandırılarak kodlanması, analiz edilmesi ve en son olarak da yorumunda kullanılan stratejilerin güvenirliğinin ve kabul edilebilirliğinin sürekli olarak kontrol edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Nitel araştırmaların geçerlik düzeyini etkileyen bir başka faktör de araştırmacı ile katılımcıların aynı mekânda ve aynı sosyal ortamda bulunması, katılımcıların tutum ve davranışlarında değişikliğe neden olabilir. Başka bir ifadeyle katılımcıların arasında bir yabancı olarak araştırmacının varlığı, onların davranışlarını doğallıktan uzaklaştırabilir. Nitel araştırmalarda objektiflik, araştırmanın geçerliğini sağlamada bir önkoşuldur. Nitel araştırmalarda objektifliğin yani tarafsızlın sağlanması konusunda birçok sıkıntı ile karşılaşılmaktadır. Nitel araştırmacılar verilerin toplanması ve analizinde öznelliğin kontrolü ve denetimi için, Şeffaflık İletişime açık olma İç tutarlılık şeklinde üç kriter geliştirmişlerdir. Nitel araştırmalar, şeffaflık, iletişime açık olma ve iç tutarlılık ölçütleriyle nesnelleşir. Şeffaflık: Nitel araştırmalarda verilerin toplanması ve analizi sürecinde izlenen aşamaların, adım adım araştırmanın en başından sonuna kadar açıkça gösterilmesi gerekir. İletişime açık olma: Nitel veri analizinin onaylanabilir olması için, nitel araştırma analizinin diğer araştırmacılar ve araştırmanın katılımcıları tarafından anlaşılması ve onlara anlamlı gelmesi gerekir İç tutarlılık: Veri analizinin tutarlı olması yani, nitel araştırmada oluşturulan kuramsal yapıların birbirleriyle uyumlu bir bütün oluşturması ve araştırmacıya tutarlı bir analiz yapmasına imkan tanıması gerekir. Maxwell, nitel araştırmalarda geçerlik ölçütünün beş şekilde sağlanabileceğini ileri sürmektedir. Bunlar: 1. Betimsel geçerlik 2. Kuramsal/İç geçerlik 3. Yorumlayıcı geçerlik 4. Genellenebilir/dış geçerlik 5. Değerlendirmeci geçerlik Betimsel geçerlik: Betimsel geçerlik, araştırma sürecinde araştırmacının incelediği toplum veya sosyal olayla ilgili gözlemlediği, görüşme yaptığı ve duyduğu her şeyi rapor etmesi ile gerçekleştirilir. Anlamı değiştirilmeden, araştırmacının kendi düşünceleri doğrultusunda seçicilik yapmadan araştırılan konuyu bütün gerçekliğiyle doğru bir şekilde tasvir eden geçerlik türüdür. Kuramsal geçerlik/İç geçerlik: Nitel araştırmalarda kuramsal geçerlilik, araştırmacının belirlediği kategorilerin ve oluşturduğu yorumların, araştırılan sosyal gerçekliğin doğrularıyla örtüşmesine ve gerçeği yansıtmasına bağlıdır. Araştırma bulgularının doğruluğu, araştırma grubunun sosyal gerçekliğini, ne kadar yansıtıp yansıtmadığı ile ilişkilidir. Kuramsal gerçeklik, araştırmada incelenen yapının kuramsal olarak açıklanmasıdır. Yorumlayıcı geçerlik: Nitel araştırmanın, araştırılan katılımcıların davranış ve tutumlarını ya da sosyal olay ve olguları olduğu gibi tüm gerçekliği ile ortaya koyması, katılımcıların vurguladıkları anlamları, onların kullandıkları kelimeleri, kavramları, yorumları ve onların amaçlarını yansıtmasıdır. Genellenebilir/Dış geçerlik: Bir nitel araştırma verisine göre oluşturulan kuramın, başka benzer kişileri, toplumları, olayları ve durumları anlamak ve açıklamak için uygulanmasıdır. Genellenebilir geçerlik, bir örneklem grubundan elde edilen nitel verilere dayalı olarak ulaşılan sonuçların, bu gruba benzer başka grupları açıklayacak biçimde genellenebilmesine bağlıdır. Değerlendirmeci Geçerlik: Bir araştırmacı, araştırma verilerine, araştırılan kişi ya da durum hakkında bulunduğu değerlendirmelere göre kararlar verir. İşte değerlendirmeci geçerlik, nitel araştırmacının çalıştığı grupla ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerin ve aldığı kararların, diğer araştırmacılar tarafından meşru olarak onaylanmasıdır. BİREYSEL ETKİNLİK NİTEL ARAŞTIRMALARDA GÜVENİRLİK Nitel araştırmalarda güvenirlik tanımı, nicel araştırmalardan biraz farklı olarak yapılmaktadır. Güvenirlik, nitel araştırmanın ürettiği bilgilerin, doğru, tekrarlanabilir ve test edilebilir olması demektir. Bir araştırmada elde edilen sonuçların, farklı zamanlarda aynı araştırmacı ya da başka araştırmacılar tarafından aynısının veya benzerinin tekrar elde edilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Nitel araştırmacılar, nitel çalışmalarda güvenirlik sorununu, güvenirliği iki türe ayırarak çözümlemeyi denemişlerdir. Bu yaklaşıma göre nitel çalışmalar dış ve iç güvenirlik bakımından test edilerek güvenilirlik ölçütü gerçekleştirilebilir. Dış güvenirlik: Bir nitel araştırma sonuçlarının başka benzer ortamlarda aynı şekilde elde edilip edilemeyeceğine ilişkin güvenirlik türüdür. Dış güvenilirlik için, • araştırmacı konumunun açık hale getirilmesi • veri toplanan bireylerin • sosyal ortam ve süreçlerin • verilerin analizinde kullanılan kavramsal çerçeve ve varsayımların • veri toplama ve analiz yöntemlerinin tanımlanması gerekir. İç güvenirlik: Aynı araştırmacının veya başka araştırmacıların aynı veriyi kullanarak, farklı zamanlarda tekrar yaptıkları çalışmalarda aynı sonuçlara ulaşılıp ulaşılamayacağını gösteren güvenirlik türüdür. İç güvenirliği sağlamak için, • verilerin yorumsuz sunumu • birden fazla araştırmacı kullanımı • gözlemlerin görüşmelerle onaylanması • analizde başka araştırmacı kullanımı • önceden oluşturulmuş ayrıntılı kavramsal çerçeveye bağlı veri analizi • üçgenleme/çeşitleme gibi yöntemleri uygulamak gerekir. Nitel araştırmaların güvenirliğinin sağlanması konusunda nitel araştırmacılar, dış ve iç güvenirlik sınıflamalarına ilave olarak bazı güvenirlik ölçütleri de geliştirmişlerdir. Bunlar: Üçgenleme (çeşitleme): Üçgenleme tekniği, nitel araştırmalarda seçilen yöntem ve tekniklerin sağladığı verilerin güvenirliğinin test edilmesidir. Bu güvenirlik türü ise çoklu yöntem ve teknikler kullanılarak verilerin toplanmasıyla gerçekleştirilebilir. Böylece araştırma sonuçları farklı farklı teknikler kullanılarak elde edilen veriler ile desteklenir. Araştırma alanında uzun süre zaman geçirme: Nitel araştırmada veri kalitesini ve güvenirliği artırabilmek için araştırılan alan ve toplum içinde yeterince zaman geçirmek gereklidir. Araştırma konusunun derinlemesine anlaşılması ve analiz edilmesi, konunun özelliğine göre araştırma alanında yeterince kalınmasına bağlıdır. Niteliksel araştırmacının yaptığı uzun süreli katılımlı gözlemler yoluyla araştırılan konunun derinlemesine anlaşılması ve açıklanması mümkün hâle gelir. Veriler ve analizlerin araştırılan kişilerin kontrolüne sunulması: Nitel araştırmalarda üye kontrolü, güvenirliği artırmak için kullanılan en elverişli tekniklerden birisidir. Bu yöntemle araştırmacılar, notlarını katılımcılara verirler; katılımcılar da kayıtların yanlışsız ve eksiz olduğunu doğrularlar. Veriler ve analizler, araştırılan kişilere sunularak, araştırmacının verilerinin ve yorumlamalarının doğru olup olmadığı kontrol edilir. Verilerin, analizlerin ve yorumların başka bir araştırmacıya sunulması: Bu yöntemle, nitel araştırma hakkında uzman görüşünün ve onayının alınması amacıyla başka bir araştırmacıya sunularak, onun bu araştırma ile ilgili görüşleri alınarak güvenirlik ölçütü sağlanır. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GÜVEN DUYULABİLİRLİK (TRUSTWORTHİNESS) Çoğu nitel araştırmacı, geçerlik ve güvenirlik ile ilgili geliştirilen yaklaşımlara katılmamaktadır. Onlara göre geçerlik ve güvenirlik ile ilgili ileri sürülen sayıltı, yöntem ve tekniklerin, nitel araştırmanın niteliğini ifade etmek için yetersiz kalmaktadır. Onlar, nitel araştırmalarda geçerlik ve güvenirlik sorununu, ileri sürdükleri yeni kavramlar ve yaklaşımlar çerçevesinde tartışmaktadır. Geçerlik kavramı yerine güven duyulabilirlik (trustworthiness) kavramını kullanmanın daha doğru olacağını savunmaktadır. Sonuçta, nitel araştırmanın geçerlik ve güvenirlik düzeyini artırmak araştırmacının kendi elinde olan bir süreçtir. Nitel araştırmaların, araştırma süreci boyunca geçerlik ve güvenirlik stratejilerini gerçekleştirdikleri takdirde araştırılan konu veya gerçeklik hakkında daha kapsayıcı ve daha doğru sonuçlara ulaşabilecekleri ve bu tür araştırmaların ortaya koydukları doğru ve inandırıcı bulgu ve sonuçlarla başka çalışmalara rehberlik edebilecekleri anlaşılmaktadır GÖRÜŞME (MÜLAKAT) Görüşme nitel araştırmada en sık kullanılan teknik olarak kullanılmaktadır. Görüşme; sözlü iletişim yoluyla veri toplama (soruşturma) tekniğidir. Bir başka tanıma göre ise görüşme; önceden belirlenmiş, ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama tarzına dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim sürecidir. İnsan yaşamında, görüşmenin önemli ve bir o kadar da eski bir yeri vardır. Görüşme tekniğinin temel amacı; bir bireyin iç dünyasına girmek ve onun bakış açısını anlamaktır. Karasar’a göre ise görüşmenin genel olarak üç temel amacı vardır. Bunlar; • İş birliği sağlamak ya da sürdürmek • Sağaltım (tedavi kendine güveni arttırmak) • Araştırma verisi toplamak Görüşmenin Temel Özellikleri İlk başlarda görüşme, kolay bir veri toplama yöntemi gibi görünebilir ve sadece konuşma ve dinleme gibi herkes tarafından kullanılan temel becerileri gerektirdiği düşünür. Fakat görüşme beceri, duyarlılık, yoğunlaşma, bireyler arası anlayış, öngörü gibi pek çok özelliği barındıran bir sanat ve bilimdir. Görüşme Tekniğinin Güçlü ve Zayıf Yönleri Nicel araştırmalarla karşılaştırıldığında görüşme yönteminin bazı güçlü yönleri vardır. Bununla birlikte görüşme tekniğinin zayıf yönleri de bulunmaktadır. Aşağıdaki tabloda görüşme tekniğinin güçlü ve zayıf yönleri bulunmaktadır. Görüşme Tekniğinin Güçlü Yönleri • Esneklik • Yanıt oranı • Sözel olmayan davranış • Ortam üzerindeki kontrol • Soruların sırası • Anlık tepki • Veri kaynağının teyidi • Tamlık • Derinlemesine bilgi Görüşme Tekniğinin Zayıf Yönleri • Maliyet • Zaman • Olası yanlılık • Kayıtlı veya yazılı bilgileri kullanamama • Zaman ayırma güçlüğü • Gizliliğin ortadan kalkması • Soru standardının olmayışı • Bireylere ulaşma güçlüğü Görüşme Tekniğinin Güçlü Yönleri Esneklik: Görüşme araştırmacılar için büyük ölçüde esneklik sağlar. Araştırmacı konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için konu ile ilgili ek sorular sorabilir. Yanıt oranı: Araştırmacı görüşme süreci boyunca veri toplama aşaması kendisi gerçekletirdiği için görüşme yaptığı kişiler soruları anlamadığında onlara daha rahat açıklar. Sözel olmayan davranış: Nicel araştırmada anketi uygulayan kişiler sadece önceden hazırlanmış soruları ve ölçek sorularını sorup cevabını alırken nitel araştırmada araştırmacı görüşme yaptığı kişinin soru cevaplarken jest ve mimiklerine, vücut hareketlerine de dikkat eder. ....... ....... Ortam üzerindeki kontrol: Görüşme sürecinde araştırmacı ortamda bizzat bulunmaktadır. Soruların sırası: Görüşme yöntemi soruların sırası konusunda da araştırmacıya esneklik sağlar. Bu yolla araştırmacı, görüşme sürecinde soruların sırasını değiştirebilir veya sorularını herhangi bir sıraya tabi tutmadan sorabilir. Anlık tepki: Tipik bir görüşme sürecinde araştırmacı, görüşülen bireyin anlık geliştirdiği yanıtları ve tepkileri kaydetme şansına sahiptir. Veri kaynağının teyit edilmesi: Görüşmede sorular önceden belirlenmiş bireye doğrudan sorulur. Bu yolla elde edilen verinin, anket yoluyla elde edilen veriye oranla geçerliliğinin daha yüksek olacağı açıktır. Tamlık: Diğer veri toplama yöntemleriyle karşılaştırıldığında, araştırmacı veri toplama sürecine bizzat katıldığı ve görüşme ortamında bizzat bulunduğu için görüşme yönteminde yanıt oranı hemen hemen tamdır. Derinlemesine bilgi: Deneyimli, becerikli ve iyi eğitilmiş görüşmeciler karmaşık bir konu veya problem hakkında zengin bir veri seti oluşturabilir; veri toplama sürecinde şekiller, grafikler, oklar veya ayrıntılı açıklamalar yoluyla istedikleri bilgiyi elde edebilirler. Görüşme Tekniğinin Zayıf Yönleri 1. Maliyet: Nicel araştırma ile karşılaştırıldığında görüşme daha maliyetli olabilmektedir. Görüşülen kişiler ile tekrar görüşme durumu olabilmekte, fazla sayıda kişiye ulaşmak için seyahat etmek gerekmekte ve bunun masrafları olmaktadır. 2. Zaman: Görüşme yönteminin kullanıldığı çalışmalarda görüşmecinin zamanın önemli bir bölümü, görüşülecek bireyleri saptamak, bunlarla birebir iletişim kurabilmek, randevu ayarlamak, görüşme yerine seyahat etmek, görüşmeyi gerçekleştirmek ve görüşme notlarını ve bantları yazıya geçirmek için harcanır. 3. Olası yanlılık: Görüşmeci görüşülen bireyin verdiği yanıtı yanlış anlayabilir veya bireyin söylediği şeyleri kendi öznel süzgecinden geçirerek veya yorumlayarak yazabilir 4. Kayıtlı veya yazılı bilgileri kullanamama: Görüşülen birey, görüşmeye konu olan olay veya durum hakkında kayıtlı bilgileri kontrol etme, yazılı kaynaklara başvurma, olay ve olgular hakkında başkalarına danışma gibi olanaklardan yoksundur. 5. Zaman ayırma güçlüğü: Görüşme yönteminde, elde edilmesi amaçlanan bilginin belirli bir zaman dilimi içerisinde alınması söz konusudur. 6. Gizliliğin ortadan kalkması: Görüşme yönteminde birey veya bireyler tanımlı ve belli olduğu için bu durum zaman zaman belirli bilgilerin elde edilmesini güçleştirebilir veya verilen bilgiler doğruyu yansıtmaktan ziyade sosyal olarak kabul edilebilir tarzda verilebilir. 7. Soru standardının olmayışı: Toplanan verilerin karşılaştırılması güç olabilir veya standart bir soru biçimi olmadığı için farklı bireylerden farklı bilgiler elde edilebilir. Bu doğal olarak araştırmada elde edilen verilerin güvenirliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Nicel araştırmada ise soru sayısı ve ölçek sayısı bellidir. 8. Bireylere ulaşma güçlüğü: Görüşme yönteminde bireyler farklı yerlerde olabilmektedirler. Bu nedenle kendilerine ulaşmada sıkıntı yaşanabilir. Kişilerin adreslerine ulşamada sıkıntı olabililir. Yapılandırılmış görüşmeler Tüm sorular önceden detaylıca düşünülmüştür. Ne tür soruların ne şekilde sorulup hangi verilerin toplanacağını en ayrıntılı biçimde saptayan, görüşme planının aynen uygulandığı bir görüşme biçimidir. Yarı yapılandırılmış görüşmeler Bu görüşme türünde bazı açık uçlu sorular vardır. Görüşmeci bu sorular üzerinde durarak daha derin bilgiler elde edebilir. Bu görüşme türü yapılandırılmış görüşme türünden daha esnektir. Yapılandırımamış görüşmeler Görüşmeciye büyük hareket ve yargı serbestisi veren, esnek, kişisel görüş ve yargıların kökenlerine inmeyi sağlayan bir görüşme şeklidir. Bu görüşmeler daha çok, araştırmaların başlangıç aşamalarında soruna ilişkin önemli değişkenleri saptarken yararlı olurlar. Fontana ve Frey yapılandırılmamış görüşme hazırlanırken, göz önünde bulundurulması gerekenleri aşağıdaki gibi sıralamaktadırlar: o Ortama girmek o Yanıtlayıcıların kültür ve dilini anlamak o Kendini nasıl tanıtacağına karar vermek o Güven kazanmak o Rapor düzenlemek o Bilgi verecek kişiyi belirlemek o Görgül malzemeler toplamak Sohbet Tarzı Görüşme Bu yaklaşım, genellikle araştırmacının gözlem amacıyla doğrudan ortama katıldığı alan araştırmalarında kullanılır. Sorular, etkileşimin doğal akışı içinde sorulur ve görüşülen birey kendisiyle görüşme yapıldığını bile fark etmeyebilir. Görüşme Formu Bu yaklaşım, görüşme sırasında keşfedilecek sorular veya konular listesini kapsar. Görüşme formu yöntemi, benzer konulara yönelmek yoluyla değişik insanlardan aynı tür bilgilerin alınması amacıyla hazırlanır Standartlaştırılmış Açık Uçlu Görüşme Bu yaklaşım, dikkatli yazılmış ve belirli bir sıraya konmuş bir dizi sorudan oluşur ve her görüşülen bireye bu sorular aynı tarzda ve sırada sorulur. Görüşmeciden kaynaklanabilecek yanlılığı azaltabilir. Ayrıca bir araştırmanın başkaları tarafından tekrar edilme olasılığını önemli ölçüde artırır Sorun Merkezli Görüşme Açık, yarı yapılandırılmış görüşme türünü ifade etmektedir. Görüşme sırasında görüşülen kişi serbest bir görüşme için tamamen özgür bırakılır. Araştırmacı sadece ilgilenilen soru üzerinde devam edilmesi ve konunun dağılmaması için titiz davranır. Sorun merkezli görüşme üç temel bölümden oluşur. Bunlar; Sondajlama soruları; çok genel anlamda bir alt tema ile ilgili başlangıç sorularıdır. Konunun o kimse için önemli olup olmadığını ve onun için hangi öznel anlamları taşıdığını gösterir. Klavuz soruları; görüşme cetvelinde yer alabilecek konunun ilgili göstergeleridir. Ad-hoc (ansal) soruları; görüşme sırasında her zaman, daha önce klavuzda gösterilmemiş yeni durum ve göstergelerle karşılaşılır. Odak Grup Görüşmesi Odak grup görüşmeleri araştırmacının bir kişi yerine birden fazla kişi ile aynı anda yaptığı görüşmelerdir. Odak grup, kökeninde pazarlama araştırmaları ya da politik araştırmalar için kullnılan bir terim iken, günümüzde odak grup görüşmesi veya grup görüşmesi birbirinin yerinde kullanılmaktadır Odak grup görüşmelerinin bazı özellikler taşıması gerekmektedir. Bunlar; Nitel veri toplamak için değerlidir. Grup dinamikleri yanıtları etkiler. Soru sayısı daha azdır. Grup bireyleri benzer özellikte olmalıdır. Grup davranışları denetim altında tutulmalıdır. Uzlaşma şartı yoktur. Örneklem sayısının artırılmasına yardımcıdır. Kaydetmek, yönetmek, not almak zordur. Odak grup görüşmelerinde yöneticilerin üstlenebileceği rollar şöyledir; Akıllı ama bilgisiz yönetici rolü Zorlayıcı yönetici rolü Hakem yönetici rolü Kâtip rolündeki yönetici rolü Terapist yönetici rolü Bu roller her ne kadar ayrı ayrı ifade edilmiş olsa da bir odak grup çalışmasında yönetici bu rollerin birisine veya birkaçına sırasıyla girebilir. Yönetici asistanının görevi ise; Not alma Soru sorma Sözlü özet ve Çalışma sonrası değerlendirmedir. Mesleki Görüşme Mesleki görüşme yüzyüze gelen iki veya daha fazla kişinin belli bir amaçla sözel veya sözel olmayan iletişim tekniklerini kullanarak yarattıkları bir etkileşimdir. Mesleki görüşme biçimlerine göre görüşmeler 4’e ayrılır. Bunlar İlk Görüşme Mesleki görüşmeye başlarken önce hava durumu, günlük haberler veya başvuranın ilgi duyabileceği konular üzerinde kısaca durulduktan sonra esas konuya girilir. Başvuranın sorunları tartışmaya hazır olduğu anlaşıldıktan sonra açık uçlu sorularla psikososyal inceleme süreci başlatılmalıdır. Sorular başvuranın esas sıkıntısını anlayacak şekilde sorulmalıdır. Kişi sorulara cevap verirken onu anladığımızı, dinlediğimizi gösteren beden hareketleri ve onaylayıcı sözler söylenir. Destekleyici Görüşme Sosyal hizmet uzmanının müracaatçının konuşmasını onaylayıcı sözler söylemesi destekleyici görüşmedir. Destekleyici görüşmenin amaçları; Başvuranın endişesini azaltmak Başvuranın sorun çözme becerilerini kullanmasına olanak vermek Başvuranın sorunu gerçek yönleriyle görmesine ve yeni sorun çözme stratejileri geliştirmesine yardım etmek Başvurana sorunu çözeceği konusunda cesaret vermek Bireysel ve çevresel olanaklara dikkat çekmek Görüşülen kişinin yalnızlık çaresizlik duygusunu gidermek Çalışmayı Sonlandırma Görüşmesi Bireysel görüşmeler sorun çözümlendiğinde ve gerçekleştirilmek istenen hedefe ulaşıldığında zaman veya yardım reddedildiğinde sona erer. Sonlandırma görüşmelerinde uzman ilk görüşmede olduğu gibi daha çok dinleyici konumundadır. İzleme Görüşmesi Müracaatçının son gelinen noktadaki durumunu korumak için neler yapılacağı belli aralıklarla uzmanların bir araya gelip konuşmasıdır. Görüşmenin Planlanması Görüşmenin başarıya ulaşabilmesi, büyük ölçüde, kaynak kişinin yeterince güdülenmesi ile soruların, içerik ve biçim yönünden, bir örneğinin korunabilmesine ve iyi bir kayıt sisteminin geliştirilmesine bağlıdır. Görüşme Protokolü Görüşme protokolü, görüşmecinin, kaynak kişi ile karşılaştığı anda başlayan ve ayrıldığında sona eren görevlerini, değişen ayrıntılarda içeren bir belgedir. Görüşme protokolünde şunlar bulunur: Kendisini nasıl tanıtacağı Amacını nasıl açıklayacağı Kaynak kişiden beklenenlerin neler olduğunun açıklanması Hangi soruların nasıl ve hangi sıra da sorulacağı Kayıt işleminin nasıl yürütüleceği Görüşmenin hangi ifadelerle bitirileceğidir. Görüşme protokolünün hazırlanmasında soruların hangi sırada sorulacağının kararlaştırılması önemli bir konudur. Bu sıralamada; İlk sorular ilginç ve kolay olmalı: Kaynak kişiyi cevap vermeye güdülemeli Sorular genelden özele doğru gidilen bir sırada sorulmalı Sorular uygun bir sıra içinde ve ilgilerine göre kümelendirilmiş olmalıdır. Böylece kişinin daha ekonomik bir düşünme sürecinde olmasına yardımcı olunur. Bitiş soruları kaynak kişide “başarı duygusu” da bırakan gerektiğinde yeni iş birliği için güdüleyen nitelikte olmalı iyi bir yol gösterici olabilmesi için her şeyden önce görüşme protokolünün kendisinin çok iyi hazırlanması ve kolayca anlaşılabilir nitelikte olması gereği unutulmamalıdır. Görüşmenin Yapılması Görüşme bir tanıtım ve girişle başlayıp aşama aşama devam eder. Görüşmeci açılışı yapar, yetkisini belirtir ve yanıtlayıcının iş birliğini teyit eder. GÖRÜŞME SIRASINDA YAŞANAN OLASI SORUNLAR Görüşmede geçerli ve tam veri toplayabilmek için sürecin incelenmesi gerekmektedir. Süreç, katılımcının soruları ve cevap alternatiflerini anlaması, istenilen bilgiye ulaşılması ve kişinin gerekli gayreti gösterebilmesi için güdülenmesini içermektedir. Görüşme tekniğinin kullanımı sırasında çeşitli sorunlarla karşılaşılabilir. Görüşme yapılan grubun etnik, sosyal, kültürel farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Bu noktada kullanılan dil, vücut dili, din gibi çeşitli özellikler önem arzetmektedir. Kendi cevabınızı, anlayışınızı veya onun cevaplarını yargıladığınızı işaret eden davranışlarda bulunmayın. Katılımcının söylediklerinize tamamen katılacağı türde soru yöneltmeyin. Son sorulan soru hakkında düşünülürken acele ile diğer soruya geçmeyin. Verilen cevabı değiştirerek yanıt vermeyin. Acele etmeyin fakat, can sıkıcı bir sessizliğe de izin vermeyin. Cevabı tercih ettiğiniz biçimde verilmesi için çabalamayın. Katılımcı durum hakkında düşünürken durumlar hakkında varsayımda bulunmayın. Görüşmede bir önce verilen cevapları unutmayın. Katılımcı kızgın, tedirgin veya görüşmeyi bitirmek ister durumda ise görüşmeyi devam ettirmeyin. Katılımcıyı sorguya çekmeyin. Görüşme esnasında katılımcılarla kurulacak olan iletişim önemlidir. Katılımcıyı rahatlatmanız gerekebilir. Bu noktada aktif dinleme, sabır, esneklik gibi kullanılabilecek stratejiler vardır Aktif Dinleme: Dinleyin ve kaynağın ifade etmek istediği manayı anladığınızdan emin olmak için söyleneni başka şekilde tekrar ifade edin. Sabır: Önemli konulara değinmek için sohbeti yönlendirirken katılımcının serbestçe konuşmasına müsaade edin. Esneklik: Konudan ufak sapmalara açık olun. Fazla katılık görüşmenin kilitlenmesine neden olabilir. UZAKTAN YAPILAN GÖRÜŞMELER Uzaktan yapılan görüşmelerde kullanılan yeni teknolojiler ile aynı zamanda kayıt maliyetleri de çeşitli araçlarla neredeyse ücretsiz hâle gelmiştir. Örneğin, telefon görüşmesi sırasında karşılaşılan fatura giderleri e-posta kullanımında sıfıra inmektedir. Ayrıca özelikle İnternet kaynaklarının kullanıldığı görüşme kayıtları direk görüşme metinlerini elde etmenizi ve metinlerin yazılması sırasında karşılaşılan zaman kaybını da önlemektedir Eş Zamanlı (Canlı) Seçenekler •Yüz yüze, birebir veya grup seçenekleri •Web kamerası/video ile bilgisayar ya da mobil araçlar •Bilgisayar ya da mobil araçlarla metin sohbet, anlık mesajlaşma veya kısa mesaj (sms) metin diyalogları •Web araçlarını kullanarak ekran paylaşımı, telefon görüşmesi vb. araçlar Farklı Zamanlı Seçenekler •Çevrimiçi tartışma forumları, bloglar (ağ günlükleri), proje tabanlı etkinlikler, mobil veya bilgisayarlarla erişilebilecek multimedya etkinlileri •Uzun süre bir arada bulunun topluluklar (sosyal ağ, forum vb.) •Sosyal medya dinleme/gözlemleme veya sosyal medya kullanıcılarına ulaşma Telefon Görüşmesi Telefon görüşmesi coğrafi açıdan sınırları ortadan kaldırdığı gibi görüşme maliyetlerini de yüz yüze görüşmeye oranla azaltmakta olan uzaktan görüşme tekniklerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Telefon Oturumları-Avantajları: Teknik bakış açısıyla telefon oturumları, katılımcıların herhangi özel bir ekipmana ihtiyaç duymaması sebebiyle oluşturulması hızlı, kolay ve nispeten de düşük maliyetlidir Telefon grupları genelde, katılımcılar birbirini tanıdığında (iş arkadaşları gibi) ya da konu hakkında ortak güçlü ilgileri olduğunda daha fazla etkileşim sağlar. İlginç biçimde birebir telefon görüşmeleri sırasında katılımcılar, sessiz kalmaktan ziyade boşluğu doldurma eğiliminde olduklarından ve moderatörün dikkatleri üzerine çekmesi nedeniyle yüz yüze görüşmelerde olduğundan daha konuşkan olabilmektedir. Telefon Oturumları-Dezavantajları: Gittikçe daha çok kişi cep telefonlarını sabit hatlar yerine tercih etmektedir. Bu nedenle, telefon grupları bazen zayıf mobil bağlantılar düşük ses kalitesi ya da batarya ömrü nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Katılımcılar birbirlerinin yüzünü görmedikleri için daha fazla ya da az miktarda rahat hissedebilir. Görüşme Öncesi Görüşme Esnanında Görüşme Sonrası Görüşme protokolü önceden test edilmeli Uygun görüşmeci tarzı belirlenmeli Toplanan verinin doğruluğunu kontrol etme Potansiyel katılımcılarla Katılımcıların rahat Analiz için verinin iletişim konuşmasını sağlama Ses-kayıt tekniklerinin belirlenmesi Farklı tip sorular oluşturma Veri analizi ihtiyaçlarını önceden belirleyerek ona göre veri toplama Görüşmelerin zamanlamasının yapılması hazırlanması Veri analizi için yeterli zaman ayırma Potansiyel veriyi bozmadan katılımcılara geri bildirim verme Görüşme süresinin uzunluğunu göz önünde bulundurma Görüşme öncesi kendini tanıtma Katılımcı/katılımcılara gizlilik bilgilendirilmesi yapma Gerekli yerleri belirleyerek not alma Sonuçların nasıl paylaşılacağı hakkında bilgi verme Çevrimiçi Tartışma Grupları Forum ya da duyuru panolarını kullanan çevrimiçi tartışma grupları, çok yönlü olmaları ve zengin sonuçlar üretebilmeleri nedeniyle dünya genelinde popüler bir nitel araç olmaya devam etmektedir. Katılımcılar farklı coğrafi bölgelerden gelebilir. Gruplarda genelde 15-20 katılımcı bulunur ancak optimal sayı duruma göre değişebilmektedir. Tartışma grubu platformları daha çok metin temelli iken artık, web kamerası, ses/sesli mesaj yakalama araçları ile tartışmalara daha fazla yüz ifadesi ve vücut dilini katabilecek mobil girdi araçları sunmaktadır. Çevrimiçi Gruplar - Avantajları: Uzman nitel araştırmacılar bu gruplardan oldukça fazla bilgi elde edebilir. Çünkü, katılımcılar cevap vermek için düşünmeye zaman ayırabilmektedirler. Katılımcılar, kendi evlerinin ya da işyerlerinin fiziki olarak güvenli ortamından katılabilmektedirler Gruplar yoğun iş gücü gerektirebilir ancak etkindir. Bir grup genelde, aynı katılımcı sayısını içeren eş zamanlı birkaç oturuma kıyasla daha nitelikli veri üretir. Gruplar projeden projeye kurulabildiği için yüksek miktarda yatırım yapılmasını ya da uzun vadeli taahhütler verilmesini gerektirmez. Çevrimiçi Gruplar - Dezavantajları: Araştırmacılar umulan grup etkileşimi seviyesine ulaşamamaları nedeniyle sıkıntı yaşayabilir. Yanlış katılımcı toplama kaynak ya da yöntemlerinin kullanılması nedeniyle grup etkileşiminde sorunlar yaşanmaktadır. Grup üyelerinin faaliyetlere ve konuşmalara katılmak yerine kısa anketler doldurmaya alışkın olması hâlinde grup tartışmaları etkin biçimde süremeyecektir. Bazen araştırmacılar, merak uyandıran ve gitgide gelişen bir nitel araştırma deneyimi yerine bir soru-cevap anketiymiş gibi bir tartışma oluşturmaya çalıştıklarında da hayal kırıklığına uğrarlar. Başarı, etkileşimi aşağıdaki yollarla artırabilen uzman nitel araştırmacılarla gelecektir: 1) Katılımcılara birbirleriyle nasıl ilişki kuracakları konusunda yardımcı olarak, 2) Tartışma açıldığında tekrar tekrar odaklanarak, 3) Katılımcıların aktif kalmasını ve kendilerini değerli hissetmelerini sağlamak için çevrimiçi ve çevrimdışı iletişimleri kullanarak Çevrimiçi Topluluklar Piyasa Araştırmasına Yönelik Çevrimiçi Topluluklar (Market Research Online Communities-MROCs), İş birliği Toplulukları, Birlikte Geliştirme Ağları ve Danışma Panelleri zamanla seçilen hedefler arasında etkileşimde bulunmak, iş birliği yapmak ve nitel (bazen de niceliksel) araştırma yapmak için kullanılan araçlardır. Çevrimiçi Topluluklar - Avantajları: Bu yöntemler, bir karar verme sürecinin tüm aşamalarını ya da yeni bir ürün kullanımının zaman içerisinde nasıl geliştiğini anlamak gibi boylamsal konular için çok yararlı olabilir. Katılımcılar önceden bulunduğu için araştırma hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Örneğin, bir topluluk, ağ ya da grup kurulduğunda ertesi gün 100 üyeye e-posta göndererek ve yanıt veren ilk 20 kişiyi alarak bir çevrimiçi grup başlatmak mümkündür. Çevrimiçi Topluluklar - Dezavantajları: Çok sayıda insan temin ve teşvik edilmesi gerektiği için topluluklar zaman içerisinde büyük miktarda mali yük getirebilir. Girdileri analiz etmek ve gelişimi için çok fazla kişi bulmak gerekebilir. Bloglar Video günlükleri, çevrimiçi günlükler ve bloglarla (ağ günlükleri) kurulacak topluluk öğeleri nitel araştırmada kullanılabilir ya da yüz yüze yapılacak araştırmanın başlangıç aşaması olarak kullanılabilir. Web Kamerası/Video Oturumları Web Kamera/video konferans on yılı aşkın bir süredir kullanımdadır ancak nitel araştırmalarda çok fazla kullanılmamıştır. Katılımcıların ve istemcilerin, kişisel ve mesleki hayatlarında mobil video-konferansla tanışmış olmaları sebebiyle, web kamerası/video konferansının nitel araştırmalar için her zamankinden daha hızlı bir şekilde yayılması beklenmektedir. Web Kamerası Oturumları – Avantajlar: Web kamerası oturumları yeni bebekleri olan anneler, sağlık şartları elverişli olmayan kişiler, yoğun çalışan profesyoneller gibi yüz yüze oturumlara üye yapılması zor olan hedef kitleler için oldukça elverişlidir. Çevrimiçi tartışma gruplarında olduğu gibi, web kamerası grupları da mükemmel bir denge sunmaktadır. Grup katılımcılarılarının sürece uyumu kendi ev veya işyerlerinin güvenli ortamı ile katılım sağladıkları ve yüz yüze oturumlarda olduğu gibi eş zamanlı etkileşim içinde oldukları için artmaktadır. Web Kamerası Oturumları - Dezavatajları: Hedef grubunuzdaki herkes canlı videoda görünmekten hoşnut olmayabilir. Çevrimiçi tartışma gruplarında olduğu gibi grup web kamerası katılımcılarının birbirleriyle eş zamanlı olarak etkileşimde olacakları taahüt edilemez. Çevrimiçi Yazılı Sohbet ve Anlık Mesajlaşma İnternet ve “sohbet odaları” yeni çıktığında çevrimiçi yazılı sohbet oturumları yüz yüze veya telefon gruplarına alternatif olarak kullanılan çevrimiçi nitel araştırma araçlarının ilk türlerinden biriydi. Mobil Araçlar Geniş bant ve kablosuz internete olan erişim yaygınlaştıkça ve mobil cihazların kullanımı tüm dünyada tırmandıkça (özellikle de internet tabanlı akıllı telefonlar ve tabletler) araştırmacılar mobil tabanlı araçları nitel araştırmalarda kullanma eğiliminde olacaktır. Katılımcılar ve moderatörler, SMS, anında mesajlaşma veya e-posta ile hızlı mesajlaşmayı kullanabilirler. Bu mesajlar, soru cevap diyalogları, daha serbest akan konuşmalar, notlar, günlük girişleri, ekler ya da moderatörün talimatları şeklinde olabilir. Ayrıca, mobil cihazlar, ses, sesli mesaj, anlık mesaj ya da e-posta göndererek daha kapsamlı birebir diyaloglarda da kullanılabilir. Katılımcılar akıllı telefonları ve tabletlerle çeşitli uygulamaları gerçekleştirmek için mobil ağı kullanabilir. Sosyal Medya Daha önceki bölümlerde ele alınan birkaç nitel araştırma çözümü, sosyal medya araçlarının popülaritesinin oldukça etkisinde kalmıştır. Özellikle, bazı nitel araştırma araçları ve platformları bugün Facebook, Twitter ya da diğer popüler sosyal medyalara benzer arayüzler veya ortamlar oluşturmaktadır. Facebook, linkedin, blog, twitter, fanatik grupları, akran danışma forumları vb. sosyal ortamlar temel nitel araştırmaya yatırım yapmadan önce kullanılan popüler bir ikincil araştırma kaynağı hâline gelmiştir. NİTEL VE NİCEL PİYASA ARAŞTIRMALARI Araştırmaların çeşitli yollarla yapılabilmesi sebebiyle araştırmacılar, nitel ve nicel araştırmanın ne zaman ve nasıl kullanılacağı konusunda bazı değişikliklere gitmiştir "Nicel büyük, nitel küçük demektir." şeklindeki eski kuralın nitel ve nicel araştırmanın ne zaman ve nasıl kullanılacağı ayrımının yapılması ile değişeceği görülmektedir. Bu nedenle, araştırmacılar için ilk olarak aşağıdaki soruları net bir şekilde belirlenmesi her zamankinden daha önemli bir hâle gelmiştir. Nitel araştırmalarda verilerin toplanmasında kullanılabilecek dört temel yöntem vardır. 1. Odak grup görüşmesi 2. Gözlem 3. Görüşme 4. Doküman incelemesi ODAK GRUP GÖRÜŞMESİ TANIMI Odak gruplar, yapılmakta olan araştırmanın gerektirdiği belli özelliklere göre homojen olması sağlanan bir grubun, belli bir konu üzerinde yoğunlaşarak tartıştığı ve böylece verinin oluşturulduğu görüşmelerdir. Amacı Odak grup görüşmelerinin temel amacı: Bir konu, bir ürün veya hizmet hakkında insanların ne düşündüğünü ve ne hissettiğini anlamaktır. Odak Grup Görüşmesi Nasıl Uygulanır Odak grup görüşmesi daha önce hazırlanan görüşme çerçevesi (sorular) yardımıyla görüşmeyi yönlendiren bir moderatör ve sessizce gözlem yapan/not tutan gözlemcilerden oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirilir Toplantının formal bölümü, tüm katılımcıların ve yönlendiricilerin bir masanın etrafında oturabilecekleri bir toplantı odasında yürütülmektedir. Bu esnada sorular sorulur ve ses/görüntü kaydıyla ve notlarla kaydedilen odak grup tartışmaları, araştırmanın verilerini oluşturmaktadır. Odak Grup Görüşmesinin Aşamaları Odak grup çalışması birbiri içine geçmiş sayılabilecek ve birbiri ile etkileşim içinde bulunan aşamalardan oluşur. Bu aşamaların etkili kullanılması ve etkileşimin korunması, yöntemi oldukça verimli kılar. Bu aşamalar: 1.Araştırma amacının belirlenmesi ve amacın kullanılacak yöntem açısındangözden geçirilmesi 2.Görüşme yapılacak yerin ve nasıl kayıt alınacağının(teknoloji) belirlenmesi 3.Bütün sürecin pilot denemesinin yapılması 4.Katılımcıların belirlenmesi ve davet edilmesi 5.Çalışmanın gerçekleştirilmesi 6.Verinin düzenlenmesi ve analizi Odak Grup Görüşmesinde Soru Sorma Soru formu düzenlemek birçok araştırmanın en önemli sorunudur. Uygun biçimde oluşturulmuş bir soru formu, veri toplamayı ve etkili analiz için cevapları standartlaştırmayı kolaylaştırabilir. Sorular; bir amacı olan, katılımcılar tarafından kolayca anlaşılacak açıklıkta ve yalınlıkta, günlük konuşma dilinde, kolayca cevap verilebilecek türden olmalıdır. Açık uçlu, yönlendirme içermeyen, neden ve niçin gibi sorgulamalardan kaçınarak sorulan, eğer gerekliyse nedeni nedir gibi ifadelerle derinleştirilmeye çalışılan nedenin ortaya çıkartılmasına olanak sağlayıcı nitelikte olmalıdır Krueger’e göre odak grup çalışmasında aşağıdaki sırada sorular sorulabilir: 1. Açılış: Her katılımcı bir dakika gibi kısa bir sürede kendini tanıtır. 2. Tanıtma soruları: Bir, iki soru örneği verilir. Her soru için en fazla beş dakika verilir. Bu soruların amacı katılımcıları tartışılacak konuya ısındırmaktır. 3. Geçiş soruları: Bir, iki soru tartışılabilir; ancak verilen süre 7–8 dakikayı geçmemelidir. Bu sorular, tanıtma soruları ve anahtar sorular arasında köprü olabilir; fakat daha derinlemesine sorulardır. 4.Anahtar sorular: İki, üç soru olabilir ve konuyu tartışacak kadar zamantanınabilir. Bu süre 10–15 dakika olabilir. Bu sorular odak grubun temel sorularıdır. Araştırma sorularına odaklanılır, buraya kadar geçen süre toplam sürenin yarısı kadardır. 5.Araştırma soruları: Bir, iki adet olabilir; bu sorular için de 10–15 dakikaverilebilir. Bu süre odak grup görüşmesinin uzunluğuna bağlıdır. 6.Kapanış sorusu: Genellikle son bir sorudur ve bu soru için 3–5 dakikaverilebilir. Katılımcıların son cümlelerini sunmaları sağlanır. 7.Final sorusu: Katılımcılara kısaca değinilmeyen bir konu olup olmadığısorulur. Odak grup görüşme sorularında; •Sohbet tarzına uygun dil kullanılmalı •Katılımcıların tanışık olduğu sözcük dağarcığı seçilmeli •Sorular her katılımcı için aynı anlamı ifade etmeli •Olabildiğince kısa olmalı •Genellikle açık uçlu olmalı •Öz ve tek hedefli olmalı •Açık, iyi düşünülmüş yönerge içermeli Örnek odak grup Görüşmesi Soruları Sosyal hizmet uzmanlarıyla yapılan bir odak grup çalışmasında sosyal hizmet uzmanlarına yönelik çalışma yaşamında algıyı, sosyal hizmet uzmanların kendilerinden belirlemek için aşağıdaki türden sorular sorulabilir. 1.Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 2.Mesleğinizin en önemli sorunları nelerdir? 3.Müracaatçıların gözünde sosyal hizmet uzmanı nasıl algılanmaktadır. 4.İşyerinizde size nasıl davranıyorlar? 5.Sosyal Hizmet mesleğinin saygınlığını farklı statülerde çalışmak nasıletkilemektedir? 6.Sözleşmeli ve ücretli sosyal hizmet uzmanlarının, sosyal hizmet mesleğinebakışları nasıldır? 7. Size karşı İşyerinde yaptırımlar uygulanırken statüleriniz etkiliyor mu? 8. İşyerinizde statünüzün nasıl bir etkisi var? 9. Sosyal hizmet uzmanlarının sözleşmeli, ücretli gibi unvanlarla çalışmasını nasıl buluyorsunuz? 10. Sosyal ilişkilerde statülerden kaynaklanan bir farklılık var mı? 11. Sosyal hizmet uzmanına işyerinizde nasıl bir bakış açısı bulunmakta? 12. Ücret daha fazla verilse sözleşmeli olmayı tercih eder misiniz? Odak Grup Görüşmesine Kimler Katılabilir Odak grup görüşmelerinde grup üyelerinin seçimi araştırma konusu ile doğrudan bağlantılıdır. Aynı sosyal gruptan, aynı eğitim düzeyinden, benzer sosyal geçmişten gelen kişiler odak grupta yer alabilir. Grupta Kimler Olmamalıdır Herhangi bir grupta birlikte olmaları çeşitli açılardan sakıncalı olanlar odak grup görüşmelerine dâhil edilmezler. Bir olayda kurban olanlar ve olaydaki suçluları bir arada tartışma grubuna almamak doğru bir strateji olabilir. Araçlar Bir odak grup çalışmasında aşağıda bulunan araç gereçlerin olması, veri toplamayı ve verileri çözümlemeyi kolaylaştırabilir. Bu araç gereçler: Ses kayıt cihazı, kamera veya tüm görüşmeleri kaydedebilecek bir donanım Yazı tahtası ve kalem Not defteri ve kalemler (üyeler ve moderatör için) Soru listesi Katılımcı listesi Resimler Zaman Planlaması Kısa zamanda derinlemesine bilgi elde edilmesi gerekmektedir. Açık uçlu soruların kullanımı, moderatörün soruların cevaplanma süresini kullanabilme yeteneği ile bağlantılıdır. İdeal bir odak grup görüşmesi 1–2 saat kadar sürmektedir. Her katılımcının en az 10–15 dakikası vardır. İki ya da üç anahtar konunun verilmesi yeterlidir. Katılımcıların Belirlenmesi Odak grup görüşmelerinde genellikle aynı demografik özelliklere (yaş, sosyoekonomik düzey, meslek vb.) sahip 8-10 kişi, bir moderatör eşliğinde bir araya gelmekte ve araştırma konusu grup ortamında tartışılmaktadır. Odak Grup Çalışmasının Avantajları 1.Odak grup görüşmesi, insanı işin içine katmaktadır. 2.Odak grup görüşmesi, nitel verileri kullanılır hâle getirmektedir. 3.Odak grup görüşmesinde grup üyeleri görüşme sırasında etkileşim içindeolmakta, birbirlerinden etkilenmektedir. 4.Bir kişinin dile getirdiği bir fikir, bir diğeri tarafından geliştirilebilmekte veböylelikle detaylı bilgilere ulaşılabilmektedir. 5.Odak grup görüşmeleri, birçok konuda zengin bir bakış açısı ya da geniş birperspektif sağlayabilmekte ve büyük resmi görmeyi kolaylaştırmaktadır. 6.Odak grup görüşmeleri sayesinde araştırma sorularına yanıt oluşturacakzengin bilgiler toplanabilmektedir. 7.Odak grup görüşmeleri, sosyal ortam içinde gerçekleştirildiği içinkatılımcılar doğal hareket edebilmekte ve birbirlerinden etkilenerek değişik fikirler üretebilmektedir. Bu da araştırmacının grup dinamiğinden faydalanmasını sağlamaktadır. 8.Odak grup görüşmelerinde konular esnek şekilde ele alınabilmektedir.Bazı konular sığ geçilebilirken bazı konular da derinlemesine bilgiler elde edilebilmektedir. 9.Odak grup görüşmeleri, yüz yüze yapıldığı ve anında test edilebildiği içingeçerliliği yüksek olan bir yöntemdir. Ayrıca verilerin analizi de kolay olmaktadır. 10.Diğer araştırma yöntemlerine göre daha ucuza mal olmaktadır. 11.Kısa zamanda verilere ulaşılabilmekte zamandan tasarruf edilmektedir. 12.Odak grup görüşmeleri, bireysel eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesineolanak tanımaktadır. Odak Grup Çalışmasının Dezavantajları 1.Her bir katılımcıya, bireysel görüşmelerde olduğundan daha az konuşmafırsatı düşmesi ve bazı katılımcıların bazı konuları grup içinde söylemekten çekinmeleri söz konusu olabilir. 2.Bir ya da birkaç katılımcının başat olup diğer katılımcıları peşlerindensürüklemesi riski vardır. 3.Bir kişinin kullandığı bir kelime, grubun diğer üyeleri ile çatışmaya nedenolabilmektedir. 4.Hassas konuların tartışılması için uygun olmamaktadır. Sonuç Son yıllarda nitel araştırmalara verilen önemin artması, nitel araştırmalarda kullanılabilecek veri toplama yöntemlerini de önemli hâle getirmiştir. Odak Grup Görüşmesini, 8-10 veya 12 kişiden oluşan bir grupla, önceden belirlenmiş araştırma konusu çerçevesinde, önceden şekillendirilmiş fakat esnek soruların gruba yöneltilmesi ve grup üyelerinin birbirleriyle konu üzerinde tartışıp görüş ortaya koymalarını amaçlayan; ortaya konan görüşlerin araştırmacı tarafından değerlendirilip sonuca varıldığı bir araştırma tekniği olarak değerlendirebiliriz I. GÖZLEM Gözlem tekniğinin en önemli özelliği, gözlenilenlerin kendi doğal ortamları içinde anlaşılma ve öğrenilme çabasını içermesidir. Gözlem vasıtasıyla bugünle ilgili veri toplanabildiği gibi dokümanlar aracıyla geçmişi de gözlemleme imkânı bulunabilir. Araştırma konusuyla ilgili veri toplamak için gözlem kimi zaman hazırlıksız ve bir yapılandırma yapılmadan gerçekleştirilebileceği gibi kimi zaman önceden bir hazırlıkla yapılandırılarak da gerçekleştirilebilir. Gözlemci araştırma alanına katılmadan dışarıdan gözlemde bulunabildiği gibi alana dâhil olarak da gözlemi yapabilir. A. Gözlem Çeşitleri Her sınıflama işleminde görüldüğü gibi gözlem için de literatürde ayrı kriterler dikkate alınarak farklı sınıflamalar yapılmaktadır. 1. Katılımsız/Dışarıdan Gözlem Katılımsız gözlemde araştırmacı/gözlemci gözlemlenen duruma doğrudan katılmaz, dışarıdan bakar ve bilinçli olarak gözlemlenen olayla, davranışla, ilişkiyle, olguyla veya kurumla etkileşime ve sıkı bir ilişkiye girmez. Bu gözlem çeşidinde araştırmacının varlığı ile gözleneni etkileme ihtimali en düşük düzeydedir, fakat bu şekilde gözlem yapma durumu çoğu durumda mümkün olmamaktadır, hatta böyle bir uygulama bazen doğal durumu bozma ihtimalini de taşımaktadır. Özetle katılımsız gözlem tekniğinin avantajlarını ve dezavantajlarını aşağıdaki gibi kısaca belirtmek mümkündür Katılımsız gözlemin avantajları: Katılımsız gözlemin dezavantajları: - Doğrudan/birincil veri sağlaması - İçeriksel bilgilerin gözden kaçırılabilmesi - Nesnelliğinin yüksek oluşu - Basitleştirmesi - Güvenilirlik - Ortamın doğallığının gözlemcinin varlığından dolayı bozulma ihtimali 2. Katılımcı Gözlem Katılımcı gözlem tekniği araştırmacının asıl amacını ve bu amacına dönük kimliğini saklayarak, gözlemlediği durumun içinde doğal bir üyesi gibi yaşayarak gözlemini ve araştırmasını gerçekleştirmesidir. Katılımcı gözlemin temel amacı, Max Weber’in verstehen (yorumlayıcı anlama) anlayışına benzer şekilde, inceleme nesnelerinin öznel dünyalarına girmek ve bu dünyalara, onların bakış açılarıyla bakmaktır. Bir gözlemcinin araştırma ortamında bulunma sebebi, araştırma evrenine veya örneklemine ne öğüt vermek, ne de saygınlık ve statü için onlarla rekabete girmektir. Gözlemcinin odaklanması gereken şey, araştırma evreninin veya örneklemin bakış açıları ve davranışlarıdır. Katılımcı bir araştırmacı alışık ve bildik olan durum ve davranışları değişik açıdan görmeye ve anlamaya çalışmalıdır. Katılımcı gözlemciler daha önce peşin yargılarla kabul ettiği bir şeyi yeniden keşfetmeye ve düşünmeye açık olmalıdır Katılımcı gözlemin avantajları: Katılımcı gözlemin dezavantajları: - Temel araç ve donanımların kendi olması - Ortama girişin güçlüğü - Diğer tekniklere göre doğal ortama uygunluğu -Gözlemcinin araştırma alanından biri haline gelme ihtimali (bağlılık) -Derinlemesine bilgi sağlaması - Verilerin gözlemci tarafından yargılanma ihtimali - Çevresel geçerlilik - Güvenilirliğin şüpheye açık olması - Bütüncül olması - Tehlike içermesi - Etik problemi B. GENEL OLARAK GÖZLEMİN ZAYIF VE GÜÇLÜ YÖNLERİ 1. Gözlemin Güçlü Yönleri Diğer veri toplama yöntemleriyle mukayese edildiğinde gözlem tekniğinin belirgin bazı artıları bulunmaktadır. a) Verilerin Doğrudan ve Birincil Elden Temin Edilmesidir: Pek çok veri toplama yönteminde veriler doğrudan yani ilk elden temin edilmeyebilir. b) Araştırılan Konunun Bütün Yönleriyle ve Derinlemesine İncelenmesine İmkân Tanır: Gözlemde bulunan araştırmacı araştırma alanında uzun süre kaldığı ve alandaki unsur ve bireylerle birlikte vakit geçirerek onlarla yakın ve biçimsel olmayan samimi ilişkiler kurabilmekte böylece daha detaylı ve bütüncül veriler elde edebilmektedir. c) Zamana Yayılmış Uzun Gözlem ve Analiz İmkânı Verir: Gözlemci gözlem süresini istediği ölçüde uzun tutabildiği veya zamana yayabildiği için laboratuvar gibi yapılandırılmış bir ortamda gerçekleştirilen veri toplama tekniğinden daha avantajlı durumdadır. d) Verilerin Doğal Çevreden Elde Edilmesini Sağlar: Özellikle doğal ve yapılandırılmamış gözlem biçimlerinde araştırılan husus doğal çevresi içinde gözlemlenmektedir. 2. Gözlemin Zayıf Yönleri Gözlem diğer veri toplama teknikleriyle karşılaştırıldığında bazı zayıf yönleri de bulunmaktadır: a) Kontrolün Olmaması: Gözlemci doğal ortamda gözlemini yaparken verileri etkileyebilecek dış etkenleri kontrol etme yeteneğinden yoksundur. b) Verilerin Sayısallaştırılmasının Güçlüğü: Gözlem tekniğinde ölçme, pek çok durumda deney ya da anket tekniklerindeki standart sayısal göstergelerden ziyade gözlemcinin öznel algılarını yansıtmaktadır c) Örneklemin Küçüklüğü: Gözlemde bulunan araştırmacı gözlemi bizzat kendisi yapabilmek için araştırma evrenini veya örneklemi dar veya küçük tutmak durumundadır. d) Araştırma Alanına Giriş Güçlüğü: Gözlemci gözlem yapacağı alana veya gruba giriş yapmakta zorlanabilmektedir. Özellikle içine kapalı toplumsal yapı, grup, cemaat, dernek, kurum veya alt kültür içine girmek ve gözlem yapmaya başlamak oldukça güçtür. e) Gizliliğin Ortadan Kalkması: Özellikle katılımcı gözlemde bulunan araştırmacının gerçek amacının ve araştırma amacına dönük kimliğinin ortaya çıkma riski bulunmaktadır. C. GÖZLEMİN YAPILMASINA DAİR ÖNERİLER Araştırma evreni veya örneklemi içinde daha çok nerelerde zaman geçirmek gerektiğine karar verip insanları ve alanı tanımaya başlamak gerekir. Böylece araştırmacı insanları daha yakından tanıma fırsatı bulduğu gibi onlar da araştırmacıyı tanıma imkânı bulacak ve kendilerini araştırmacının yanında rahat hissedecek ve kendi aralarına kabul edeceklerdir. Gözlemci olup biten her şeyi gözlemlemeye gayret etmeli ve notlar almalıdır. Örneğin gözlemci alandaki kişilerin cinsiyetlerini, sosyal sınıflarını, statülerini, nasıl bir aileden veya sosyal gruptan geldiklerini, etnik köken açısından kimler olduklarını, ne yaptıklarını ve söylediklerini, kimin kimle etkileşim halinde olduğunu, ne giydiklerini, nasıl giyindiklerini, saç stillerini ve aksesuarlarını not etmelidir. Gözlemci her bir gözlemin tarihini, saati ve yerini belirtmelidir. Hızlı not alabilmek için sistemleştirdiği kısaltmalar kullanabilir. Gözlemci gözlem notlarını yazmadan önce gözlemlerini başkalarıyla tartışmamalıdır. Bu tür bir konuşma gözlemcinin asıl algılamalarını değiştirebilir. Gözlemcinin gözlem notlarını yazdıktan sonra başkalarıyla onları tartışması daha uygun olacaktır. II. DOKÜMAN İNCELEMESİ Araştırmacılar toplumların kültürlerini, geleneklerini, yaşam şekillerini, devlet politikalarını, inanç ve ibadetlerini, onlarla ilgili bu gün bilinen pek çok şeyi dokümanların analizi yoluyla elde etmişlerdir. Bu bağlamda doküman incelemesi, araştırılması hedeflenen konular hakkında bilgi içeren belgelerle veri sağlama tekniği ve analiz yöntemidir Doküman incelemesinin en önemli özelliği araştırmacı ile belge arasında, iletişim sağlamanın zorunlu olmasıdır. Dokümanın anlatmak istediği ile araştırmacının anladığı arasındaki sapma ne kadar azalırsa, iletişim de o kadar başarılı olur. A. DOKÜMAN ÇEŞİTLERİ 1. Yazılı Dokümanlar Yazının icadı insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Toplumlar yazılı belgeler vasıtasıyla elde ettikleri birikimlerini, kültürel miraslarını ve yaşam tarzlarını, hatırlarını ve kendilerine ait pek çok niteliklerini geleceğe ve yeni nesle aktarabilmişlerdir. Bu sebeple yazılı malzemeler geçmiş hakkında bize bilmediğimiz pek çok şeyi sunan ve aktaran değerli belge ve de kaynaklardır. Geçmişin tanınmasına, betimlenmesine ve değerlendirilmesine yardımcı olan yazılı belgeler içerisinde dikkati çeken bir diğer doküman çeşidi arşivlerdir. Millî kültürün ve mirasın önemli bir kaynağı olan arşiv dokümanları milletlerin kimliğini büyük ölçüde bu güne yansıtan belgeleridir.İstatistik raporları konusuna bağlı olarak araştırmalarda kendisine ihtiyaç duyulan yazılı dokümanlardandır. Örneğin ülkenin nüfusu, okur–yazar oranları, yaş gruplarına göre dağılımı, işsizlik oranları, nüfusun şehir ve kırsaldaki oranları, boşanma oranları, gelir düzeyi ile ilgili veriler istatistiksel raporlardan sağlanmaktadır. Gazeteler gibi sürekli yayınlar da toplumsal olayların zaman içerisinde gelişmelerini ortaya koymada önemli veriler içeren yazılı kaynaklar arasındadır. Bu çeşit yazılı materyaller toplumsal yaşamın her alanından bize önemli yansımalar sağlamaktadır. Hassaten gazete gibi sürekli yayınlar hem resmî, hem de özel kuruluşlarca çıkarıldıklarından ve okuyucuya sunulduklarından olayların seyrini anlama açısından önemli bakış açılarının elde edilmesine yardımcı olabilirler. 2. Sözlü Dokümanlar Sözlü gelenekler masallar, efsaneler, destanlar, atasözleri, veciz sözler, menkıbeler, ağızdan ağıza anlatılan dinî hikâyeler, mucize ve kerametler, ilahiler, şarkılar, türküler, şiirler, maniler ve benzerlerinde pek çok gelenek ve göreneklere, sosyal olay ve kültürel yaşama ait ipuçlarına ve gerçeklere götüren verilere, işaretlere ve bakış açılarına rastlamak mümkündür. Antropoloji, etnoloji, sosyoloji, din fenomenolojisi ve din sosyolojisi, dinler tarihi vb. bilim dalları bu tür dokümanlardan önemli ölçüde yararlanmaktadırlar 3. Şekillenmiş Anıtlar; Kalıntı ve Buluntular Geçmişte toplumların kullandığı araç – gereçler, inşa ettikleri bina, heykel, han, kervansaray, hamam, çeşme, mescit, köprü, mezar taşları, ibadet mekânları ve bastıkları sikkeler ve benzerleri olay ve olguları en yakından yansıtan hatta onlarla bütünleşen kalıntı ve bulgulardır. Abidevi eserler ait oldukları dönemin toplumsal yaşamına dair önemli izler taşımaktadırlar. Örneğin Osmanlı çeşmelerinin bazılarında kuşların su içmeleri için inşa edilen suluklar dönemin hem dinî, hem de çevre anlayışına ışık tutmaktadır. 4. Sesli ve Görüntülü Dokümanlar İletişim teknolojisindeki gelişmeler sonucu ortaya çıkan sesli ve görüntülü dokümanlar toplumsal olaylar ve yaşam hakkında pek çok veri sunmaktadır. Bu veri kaynakları diğer dokümanlar kadar eski değildir. Her türlü ses plağı, bandı, görüntü bandı (video) compact disc (CD), video compact disc (VCD), digital video disc (DVD) ve son zamanlarda digital bellek kartları ve hafıza depoları vasıtasıyla kayıtlar tutulabilmekte ve muhafaza edilebilmektedir. 5. İnternet Çağımızda internet vasıtasıyla bazı dokümanlara ve bilgiye ulaşma giderek yaygınlaşmaktadır. Pek çok kütüphane ve dergiler dokümanlarını internet, bilgisayar veya özellikli telefonlar yoluyla araştırmacıların kullanımına açmaktadır. İnternet bilgileri sanal ortamda sürekli değişmek problemi ihtimali taşımaktadır. Buralarda yer alan dokümanlar sitenin sahibi kurum ve kuruluşların bu konulara verdiği önem ve imkân çerçevesinde kalabilir. B. DOKÜMAN İNCELEMESİNİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ Başka veri toplama tekniklerinde olduğu gibi doküman incelemesinin de güçlü ve zayıf yönleri bulunmaktadır. Konu iki alt başlık hâlinde ele alınacaktır: 1. Doküman İncelemesinin Güçlü Yönleri Doküman incelemesi araştırmacıların incelemeye çalıştığı konuyla ilgili verilere doğrudan ulaşamadığı durumlarda önemli bilgi toplama araçları olarak kullanılmaktadır. Tarihsel olay, olgu, gelenek, örf ve kültürlere ilişkin dokumanlar araştırmacılara ait oldukları dönemi bu güne aktarma işlevi görmektedirler. Doküman incelemesi, gözlem ve görüşme tekniğinde olduğu gibi araştırmacılara deneklerin veya katılımcıların tepkiselliği sorununa sahip değildir. Dokümanlar incelenirken çevresel faktörler sebebiyle farklı ve çelişkili veriler sunmaktan uzaktırlar. Araştırmacı ve araştırmaya katılan unsurlar ve bireyler arasında doğrudan fiziksel, duygusal ve davranışsal etkilenmeler söz konusu olmamaktadır. Dokümanlar üzerindeki tetkikler deneye ve ankete dayalı araştırmalarla karşılaştırıldığında daha uzun zamana yayılmış analiz imkânı tanımaktadır. Farklı açılardan ortaya konmuş (kitaplar, dergiler, gazeteler, mektuplar, hatıralar, gravürler, kalıntılar, abidevi eserler vs. ) geniş ve zengin veri alanı sunmaktadır. 2. Doküman İncelemesinin Zayıf Yönleri Doküman incelemesinin güçlü tarafları olduğu gibi zayıf tarafları da bulunmaktadır. Bazı dokümanların üretiliş amacı belirli ölçüde yanlılık içerebilir. Bu belgeleri yazan veya oluşturan insanlar veya grupların olayları abartmış olma veya uydurma ihtimalleri söz konusudur. Dokümanların korunma güçlüğü ve sıkıntısı seçilmişlik zayıflığına yol açmış olabilir. Tanınmış, şöhrete sahip kimseler tarafından oluşturulan dokümanlar muhafaza edilirken, sıradan insanların teşekkül ettirdikleri dokümanların yok olma durumu söz konusudur. Dokümanlar belirli kişi, grup veya kurum tarafından özel amaçlara yönelik olarak oluşturulduklarından standart bir formata sahip değillerdir. Bu durum araştırmacıların belgeler arasında karşılaştırmalar yapmasını güçleştirmektedir. C. DOKÜMAN İNCELEMESİNİN AŞAMALARI Araştırmacının dokümanlardan ne seviyede istifade edeceği veya dokümanları ne kadar kapsamlı ve derinlemesine incelemek istediği burada önem arz etmektedir. Örneğin mahkeme kayıtlarının, hasta raporlarının, fermanların, resmi yazışma ve mektupların doğruluk derecesi ile gazete haberlerinin, bültenlerin vb. doğruluk derecesi aynı olmadığından bu belgeler üzerinde inceleme yaparken takip edilmesi gereken aşamalar ve dikkat edilmesi gereken hususlar farklılık gösterecektir. 1. Dokümanlara Ulaşma Bu süreci araştırmanın hazırlık safhası olarak da ifade etmek mümkündür. Araştırmacı araştırma konusuna karar vermeden ve incelemesine başlamadan önce kendisine aşağıdaki soruları sorması ve cevaplarını vermesi gerekmektedir. Araştırma konusunun ihtiyaç duyduğu dokümanlar elde edilebilir mi? Elde edilebilir ise nereden elde edilebilir? Dokümanları elinde bulunduran kişi veya kurumlar onlardan faydalanılmasına izin verecek midir? Üzerinde araştırma yapılacak dokümanların nerede olduklarını bilmek yeterli değildir. Araştırmacı hangi tür dokümanlara ihtiyaç duyduğunu tespit ettikten sonra ilgili dokümanları nereden ve nasıl temin edebileceğini saptamalıdır. Dokümanlar elde edilebildiğinde okunabilir durumda mıdırlar? Bazı dokümanlar elde edilse de önemli ölçüde yıpranmış olabileceğinde okunur durumda olmayabilir. Örneğin yırtılmış, sel baskınına uğramış, yangın geçirmiş, yazıları silinmiş veya kurt yemiş olabilir. Günümüzde dijital ortamlarda mevcut kayıtlar da çizilmiş, virüs bulaşmış veya yazılımı zarar görmüş olabileceğinden istifade edilir durumda olmayabilir. 2. Dokümanların Özgünlüğünün Kontrol Edilmesi İyi bir gözlemci, araştırmacı dokümanları tartışmasını, değerlendirmesini, gerektiğinde sahte veya uydurma olanlarını tespit etmeyi ve reddetmesini bilmelidir Dokümanların içerdiği bilgiler asıl kaynaklara mı, yoksa ikincil kaynaklara mı dayanmaktadır? Elde edilen dokümanlar asıllarının aynı mıdır? Dokümanlar kim veya kimler tarafından üretilmiş/yazılmış veya geliştirilmiştir? Bu kimseler güvenilir veya inanılır mıdır? Dokümanlar üzerinde herhangi bir oynama veya değiştirme söz konusu mudur? Acaba dokümanlardaki olaylar veya kişiler gerçeğe uygun görünüyor mu? Bu sorulara alınacak olan cevaplar dokümanların güvenilirliği ve geçerliliği hususunda araştırmacıya bir kanaat verecektir. 3. Dokümanları Anlama Dokümanların doğru anlaşılması ve çözümlenmesi de araştırmanın güvenilirliği ve geçerliliği için önemlidir. Araştırmacı şayet gözlem ve görüşme gibi başka veri toplama araçlarıyla da araştırma konusuyla ilgi verilerden istifade ediyorsa, bunları dokümanlardan elde ettiği verilerle karşılaştırma imkânı da yakalayacaktır. Bu karşılaştırma araştırmacıya farklı bakış açıları ve değerlendirme fırsatı vereceği gibi araştırmanın güvenilirliğine ve geçerliliğine güç katacaktır. 4. Verileri/Bilgileri Analiz Etme Dokümanlardan elde edilen verilerin araştırmada hangi çerçevede kullanılacağı önemli bir noktadır. Dokümanlardan temin edilen veriler araştırmada kullanılacak olan tek veri setini mi teşkil etmektedir? Başka bir deyişle araştırma sadece doküman incelemesinden mi ibarettir? Yoksa dokümanlar diğer nitel araştırma teknikleriyle birlikte mi kullanılacaktır? Dokümanların analiz için tek veri seti olmaması durumunda araştırmacı, dokümanları ya gözlem veya görüşme yoluyla elde edeceği verileri desteklemek, çürütmek ya da bulduğu sonuçlara alternatif açıklamalar getirmede kullanabilir. Doküman incelemesine dayalı bazı araştırmalarda dokümanların tamamının analizi gerek zaman yetersizliğinden, gerekse maddi imkânsızlıklardan dolayı mümkün olmayabilir. Bu bakımdan araştırmacılar dokümanlardan bir örneklem oluşturma yoluna gitmelidir. Dokümanların analizini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için analiz birimi veya birimleri belirlemekte yarar vardır. Araştırmaların amacına uygun değişik analiz birimlerinden bahsedilebilir. Bunlar sözcük, tema, karakter, madde, içerik, cümle veya paragraf olabilir. Araştırma için istifade edilecek olan doküman türleri; roman, tiyatro oyunu, film senaryoları, televizyon dizileri vb. belli karakterler çerçevesinde yazılmış olduğu durumlarda karakter veya kişi analiz birimi olarak belirlenebilir. Karakter veya kişi analiz birimi olarak belirlendiğinde fazla yoruma yer bırakmayacak şekilde net ve açık olarak tanımlanmalıdır ki böylece daha nesnel veriler ve değerlendirmelere ulaşabilme yolu açılsın. 5. Veriler Kullanıldığında Kişiler ve Kurumların Zarar Görmemesi Dokümanlardan elde edilen verilerin tamamen veya bir kısmının kullanılmasından bazen belirli kişilerin, grubun veya kurumun zarar görebilme ihtimali olabilir. Bu gibi durumlarda dokümanlarda adı geçen kişilerin veya kurumların adı onlara zarar gelmeyecek biçimde gizlenmelidir NİTEL ARAŞTIRMADA VERİ ANALİZİ Nitel araştırma yapmak için pek çok yol vardır. Tesch (1990) geniş bir düzlemde epistemolojik ve metodolojik perspektifler arasında hepsini kuşatıcı yirminin üzerinde yaklaşım belirlemiştir. Bunun yanında, veri analizi yapmada kullanılabilecek detaylı rehberlik sağlayan metinler mevcuttur. Örnek olarak bakılabilecek çalışmalar şunlardır: Glaser ve Strauss 1967; Strauss, 1987;Wolcott, 1994; Miles ve Huberman, 1994; Strauss ve Corbin, 1998; Taylor ve Bogdan,1998.Araştırmacılar, nitel veri analizinde üç yol önermektedir. Bunlardan ilki, bir araştırma için elde edilen verilerin mümkün olduğunca orijinal şekline sadık kalınarak ve gerektiğinde doğrudan katılımcıların ifadelerine müracaat ederek ‘betimsel’ bir yaklaşımla verileri sunmaktır. BETİMSEL ANALİZ Betimleme Nedir? Nitel araştırmanın maksadı toplumsal fenomenlerin biçimini, içeriğini ve bağlamını korumak ve bu fenomenlerin niteliklerini tarihsel ve kurumsal çevreden ayırmadan analiz etmek basitçe betimsel analiz olabilir Betimsel analiz dört aşamadan oluşur: Betimsel analiz için bir çerçeve oluşturma Tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi Bulguların tanımlanması Bulguların yorumlanması Genel Olarak Niteliğin Amacı ve Ölçütleri Anahtar Soru: Araştırmacının nitel araştırma hakkındaki görüşü nedir? 1. Betimleme: Araştırmacı herhangi bir çıkarım yapmadan verileri, olayları betimlemekle sınırlıdır. 2. Yorum: Araştırmacı doküman incelemesinde literal betimin ötesine geçer ve olayları (davranışları ve metinsel unsurları) modeller hâlinde gruplandırır. 3. Açıklama: Araştırmacı insan davranışı veya kültürel gelişim hakkında genel açıklamalar inşa eder. Bu açıklamada, araştırmacı daha genel şablonlardan bahsetmek için verilerin ötesine geçer. 4. Eleştiri: Araştırmacı, bazı medya çalışmalarının değeriyle ilgili olarak veya toplumda toplumun mesajlarının üretim ve anlamını belirleyen kontrol mekanizmasının değeri ile ilgili olarak merkezî, baskın bir yargı geliştirir. Birinci durumda, araştırmacı genelde edebî eleştiri teamüllerini izler; ikinci durumda ise, genelde, iddiaları şekillendirmek için bir ideolojik yapıyı kullanır. 5. Eylem savunuculuğu: Araştırmacı çözüm gerektiren bir problem olduğunu iddia eder; belirlenen probleme çözüm getirmek için bir eylem planı savunur. Betimleme amacına nasıl ulaşılabilir? Strauss ve Corbin (1990), araştırmacı verileri toplamalı ve onları, “deneklerin kendi adlarına konuşacakları” bir şekilde sunmalıdır demektedirler. Amaç dürüst bir anlatım/hikâye sunmak ve bunu yaparken söylenen sözlere ve araştırmacı tarafından yapılan gözlemlere ilişkin pek az yorumda ve müdahalede bulunmak veya hiç yorum ve müdahalede bulunmamaktır. Nitel araştırma literatürü yazımdaki betimleyici amacın pek çok örneğini sunar. Dinleme odaklı bir araştırmada Hobson (1982), niçin izlediklerini ve programdan ne öğrendiklerini ortaya çıkarmak için İngiliz televizyon dizisi “Crossroads (Kavşaklar)’un izleyicileri ile mülakat yapmıştır. Hobson’un raporu asıl olarak betimleyici idi, çünkü mülakat yaptığı insanların ifade ettiği anlamları raporlamış; bu anlamlara çok az yorum eklemiştir. İÇERİK ANALİZİ İnsani etkileşimim en temel biçimi olan iletişim, her kalıcı insani ilişki için vazgeçilmezdir. Bu ilişki ister bireyler ararsı olsun, ister uluslararası olsun fark etmez. İletişimin içeriğine ilişkin yaygın ilgi (Cartwright,1953)’ın sosyal psikoloji tasvirinde canlı bir şekilde gösterilmiştir: İnsan onun hakkında düşünmeye son verdiğinde sosyal psikolojinin konusunun çoğunun sözlü davranış biçiminde olduğunu görmek gerçekten ilginçtir. Benzer yorumlar her hangi bir insan ve sosyal bilim temsilcisi tarafından da yapılabilirdi Tanım Bir araştırma metodolojisi olarak içerik analizinin tarihi kökleri 1950’lerdeki kitle iletişimi çalışmalarına kadar uzanmaktadır. Ana bir iletişim modeli olan ‘gönderici’, ‘mesaj/bilgi’ ve ‘alıcı’ üzerine odaklanan, başlangıçta yinelenen nicel verilerin analizine yoğunlaşan ve metinlerin içeriklerinin kolayca tanımlanabilir İçerik analizi siyasi söylemin istatistiksel semantiğidir (Kaplan,1943). İçerik analizi, objektif, sistematik ve iletişimin içeriğine dair göstergelerin niceliksel tasvirine dayanan bir araştırma tekniğidir (Berelson,1954). Biz içerik analizi ve kodlama terimini kullanmakla değişebilir her hangi bir sembolik davranışın objektif, sistematik ve niceliksel tasvirini ifade etmeyi amaçlarız (Carwright,1953). İçerik analizi terimi, burada iletişim mesajlarının bilimsel analizi anlamında kullanılmaktadır. Metod, yaygın bir şekilde söylendiği gibi, bilimsel metoddur ve genelde kabul gördüğü şekilde, mesaj sistematik ve özenli bir analiz gerektirir (Barcus,1959). Nihai anlamda içerik analizi, verinin özetlendiği veya karşılaştırıldığı, objektif ve kurallara bağlı olarak sistematik uygulama sınıflama kurallarıyla bilginin içeriğinin dönüştürüldüğü bir bilgi işlem evresidir. İçerik analizi, en azından nicel analizde tekrarlanmaya izin veren özel prosedürler içerir. Nicel içerik analizini kullanan iyi bir çalışmanın bulguları bu yüzdendir ki kabul edilebilirlikleri için sadece içerik analizi yapan araştırmaların otoritesine dayanmaz. Veri Baugrande ve Dressier (1981) bir metni açıklamak için veri formunun içerik analizinde çok daha yaygın olarak kullanılan yedi kriter önermektedir: Tutarlılık, bütünlük, amaçlılık, geçerlilik, bilgisellik, duruma uygunluk ve metinlerarasılık. Bir başka ifade ile içerik analizi için uygun bir metin, çizgisel bir sıra içinde düzenlenmiş linguistik ögelerden oluşmalıdır. Bunu gramer kuralları, bağımlılık ve örneğin yineleme, ön ve art yineleme, eksiltme ve bağlaçlar gibi tutarlı bir mesaj oluşturabilmek için bir metinin ögelerini birbirine bağlantılayan kurallar takip etmelidir. Neuendorf (2002), pek çok katılımcı veya grupların göz önüne alındığı, kullanışlı bir metin tipolojisi önerir. Bireysel mesaj, kişilerarası veya grup mesajı, organizasyonel mesaj ve kitlesel mesaj. Anket formundaki açık sorulara verilen cevaplar veya mülakatlar bireysel cevaplara örnektir. İçerik analizinin hedefi genellikle kişinin konu hakkındaki perspektifini belirlemektir. Verileri Birimler Hâline Getirmek Bir içerik analizi çalışmasının başlangıç noktasında, verilerin örneklem, toplama, analiz ve raporlama için birimlere ayrılması gerekir. Örneklem birimleri denekleri belirlemek ve örneklem için temel oluşturmak maksadına hizmet eder. Veri toplama birimleri, değişkenleri ölçmek için kullanılan birimlerdir. Analiz birimleri, raporlama analizlerine temel oluşturur. Green (1991) ve Nitecki (1993) ayrı çalışmalarda iki kelimeye odaklanır (Bunlar sırasıyla bilişim/enformasyon ve sistem kütüphanesidir.) ve iki belge türünde (örneklem birimleri) kelimenin her tekrarını doğrudan çevreleyen ifadeyi (veri toplama birimleri) analiz eder. Bu iki araştırmacının bunu yapmakla amaçladığı bu terimlerin kullanımını çevreleyen metaforları belirlemektir. A-NİCEL İÇERİK ANALİZİ Nicel ve nitel içerik analizi arasındaki farkları tartışmadan önce, içerik analiziyle alakalı aşamaları belirlemek ve açıklamak yararlı olacaktır. Başlangıç olarak nicel içerik analizi çalışmasında kullanılan aşamalar şunlardır: 1) Hipotez veya hipotezleri oluşturmak 2) Metin veya diğer sözlü materyalden oluşan uygun veriler 3) Örneklem metodunu ve örneklem birimini belirlemek 4) Örneklemi seçmek 5) Veri toplama ve analiz araçlarını tespit etmek 6) Hipotezlerin testine imkân veren kodlama planını tespit etmek 7) Verileri kodlamak 8) Kodlamanın güvenilirliğini kontrol etmek, eğer gerekli ise kodlama sürecini yeniden gözden geçirme 9) Kodlanmış verileri analiz etmek, uygun istatistiksel testleri uygulamak 10) Sonuçları kaleme almak B- NİTEL İÇERİK ANALİZİ Nitel ve nicel içerik analizi taraftarları sıklıkla farklılıklarını vurgularlar, ancak aralarında pek çok benzerlik de mevcuttur. Aralarındaki dört ortak unsuru belirterek, her iki yaklaşıma da metninde yer veren Krippendorff, “her iki yaklaşımın da taraftarları, [1] uygun/ilgili olanı seçme anlamında metin örneklemi yapar; [2] sözcükleri ve ifadeleri ayırt etmek, alıntılar ve örnekler kullanmak anlamında metin birimleştirir; [3] metni çevreleyen şartlar hakkında bildikleri şeyler ışığında okudukları şeyleri bağlamsallaştırırlar; [4] ve de zihinlerinde özel araştırma sorularına sahiptirler” demektedir. ARAŞTIRMA SORULARINI FORMÜLE ETMEK Nicel içerik analizinden farklı olarak, nitel içerik analizi pozitivist değil, hümanist bir gelenekten kaynaklanır. Yine nitel içerik analizi tümevarımsaldır. Nitel içerik analizi test edilebilir hipotezler sunabilir, ancak bu onun doğrudan amacı değildir. Hipotezlerin yerine başka hipotezler koymak önceden ima eden sorulardır, yani araştırmayı yönlendiren ve toplanan verileri etkileyen açık sorulardır Hahn’ın başlangıç olarak üç açık, önceden ima eden araştırma sorusu vardır ve bu sorular bir derece, difüzyon/yayılım teorisine dayanmaktadır: (1) Elektronik bir dergi ile yakından çalışan yazarlar ve editörler elektronik dergileri nasıl algılamaktadır? (2) Elektronik bir dergide yayın yapmak için yazarların kullandığı karar verme süreci nedir? (3) Toplumsal etkenler benimseme kararını nasıl etkilemektedir? ÖRNEKLEM Hem nitel, hem de nicel içerik analizi araştırmacıları metin örneklemi yapar ve maksatlarına uygun metin seçer, ama nitel araştırmacılar metnin biricikliğine odaklanır ve metnin yakından incelenmesinden doğabilecek pek çok yorumun bilinçli şekilde farkındadırlar. Örneklem, verilerdeki bütün uygun/ilgili modelleri tespit etmek için gereken temeli sağlamayı amaçlayabilir. Hatta bulguları nitel olarak sayılar ve yüzdeler vasıtasıyla sunabilir, ama çıkarımsal istatistikler vasıtasıyla sunamaz. Kodlamayı başlatmadan bazı vak’alar tespit edilebilir, ama seçme ve kodlama, kodlama sürecindeki keşifler tarafından etkilenen müteakip vak’a seçimi işlemiyle eşgüdüm içinde gerçekleşebilir. KODLAMA Nitel kodlamada, araştırmacının başlangıçta odaklandığı noktalar apriori/önceden belirlenmiş kodlar değil, araştırması aracılığıyla cevaplamayı amaçladığı önceden ima eden sorular için başlangıçtır Gelişen kavramları kaydetmek ve yine kavramların birbirleriyle nasıl bir ilişkiye sahip oldukları hakkında ortaya çıkan modelleri kaydetmek için araştırmacı kararlarını ve yorumlarını andıçlara kaydeder. İki tür andıç vardır: (1) Kavram andıçları mantıksal olarak, ortaya çıkan kavramlara ve bu kavramların ifade ediliş biçimlerine ve araştırmacının kavramlara ilişkin kendi yorumlarına odaklanır. (2) Teori andıçlarında, araştırmacı kavramlar arasındaki ilişkiye yoğunlaşır ve aşamalı olarak bu kavramları çalışılabilir bir model hâlinde bütünleştirir. Andıçlar araştırmacının yapılara ilişkin zaman içindeki yorumunun ve anlayışının inceliklerini açığa vurur ANALİZ METODU Nicel içerik analizindekine kıyasla nitel içerik analizinde, analiz, kodlamayla çok daha fazla bütünleşmiştir. Vurgu her zaman için araştırma sorularının cevaplandırılması üzerinedir, fakat aynı zamanda, başlangıçtaki önceden-ima-eden soruların veya kodlama sırasında ortaya çıkan yeni soruların ve temaların kodlama sırasında maruz kaldığı herhangi bir değişim de hesaba katılır Araştırmacı sonuçları sunarken, ilişkileri göstermek için sayıları ve/veya yüzdeleri basit tablolaştırmalar veya çapraztablolaştırmalar hâlinde kullanabilir, ama aynı zamanda sayılara başvurmaksızın ayrıntıları metin sunumuna aşamalı olarak dâhil etme yolunu da kullanabilir BİLGİSAYAR YAZILIMI KULLANMAK Belgelerin sayısına bağlı olarak, içerik analizi bıktırıcı olabilir ve çeşitli işler için bilgisayar kullanımından çok büyük oranda yararlanılabilir. Toplu olarak yazılım programları farklı şekillerde hizmet edebilir: Bilgisayarlar; * Bir araştırma yardımcısı olarak verileri değiştirip düzeltmeyi, analiz için gruplandırmayı, notlar yazmayı, aynı tasnifin bireylerini bir grupta toplamayı kolaylaştırır ve genel düzeltme ve kodlama yapmaya imkân verir. * Bir bilgi kullanıcısı ve çıkarıcısı olarak, kodlama amaçları için metni belirlenmiş bir sözlükle eşleştirir. * Veri yığınları olarak elektronik ve kodlanmış versiyonları muhafaza etmek, analizdeki bütün adımların kaydını tutmak ve kodlanmış versiyonlarda analizin tekrarına imkân vermek. * Ya bizatihi programın içinde veya verileri istatistiksel paketlere taşımak suretiyle sıklık ve yüzdeler gibi nicel analizleri yapma ve kolaylaştırma aracı olmak, böylece verilerin pek çok girdisinde meydana gelebilecek hataları ortadan kaldırmak. İstatistiksel paketler genelde çıkarımsal istatistiklere imkân sağlar RAPORLAŞTIRMA Araştırmanın kendisi gibi nitel araştırma yazımı da çok büyük bir çeşitlilik ve değişiklik gösterir ve tek tip değildir. Hem paradigma tartışmalarına hem de yeni ortaya çıkan bakış açılarına eşlik eden araştırma süreci üzerine yeniden düşünmeye araştırma yazımı da dâhildir: Araştırma nasıl yazılı hâle getirilecek ve iletişime sokulacaktır? Özellikle söylem analizi ve bilgi sosyolojisi açısından bakıldığında, bu yeniden düşünme süreci, geleneksel nicel yazım modelinin seçeneklerden sadece biri olduğu, bunun dışında başka yazı seçeneklerinin de bulunduğu yönünde bir farkındalığa yol açmıştır. Miles ve Huberman'a göre, nitel bir araştırma raporunun asgari kuralları şunlardır: 1. Rapor bize çalışmanın hangi konuda olduğunu veya neye yöneleceğini söylemelidir. 2. Verilerin toplanmış olduğu ortamların sosyal ve tarihsel bağlamı konusunda net bir fikir vermelidir. 3. Neyin, kimle ve nasıl yapıldığını açıkça görmemiz için, Erickson'un "sorgulamanın doğal tarihi" olarak adlandırdığı şeyi sağlamalıdır. Derinlemesine olmaktan çok yöntemler saf hâlleriyle açıklanmalıdır ki böylece, süreç içinde temel kavramların nasıl ortaya çıktığı, hangi değişkenlerin ortaya çıkıp hangilerinin kaybolduğu, hangi kodların meselenin iç yüzünü verdiği görülebilsin. 4. İyi bir rapor, okuyucuların, gerekçelendirilmiş sonuçlara araştırmacıyla aynı biçimde ulaşabilmesi için temel verileri yoğunlaştırılmış biçimde, yani hikâye etme, örgütlenmiş anlatı, fotoğraflar ya da verilerin sergilenmesi şeklinde vermelidir. Verisiz sonuçlar, önemli bir eksiklik işaretidir. 5. Son olarak, araştırmacıların vardıkları sonuçları açıkça belirtmeleri ve bu sonuçların etkilediği fikirler ve eylem dünyasında taşıdıkları anlamı daha geniş bir çerçevede açıklamaları gerekir. Raportör için malzemenin bölümlere ve alt bölümlere nasıl dağıtılacağı bir sorundur. Bunu yaparken bir araştırma raporu yazıldığı ve araştırmanın da bir argüman oluşturduğu akılda tutulmalıdır. Nicel, nitel ya da her ikisinin karışımı olsun görgül araştırma, soruları yanıtlama, hipotezleri sınama veya açıklayıcı kuram geliştirme ya da anlama yoluyla bu argümana görgül kanıtlar sağlar. Uzunluğu sınırlamanın ve kısalığı sağlamanın yolları, doğrudan hedefe yönelmek, gereksiz dolgu cümlelerini çıkarmak, kısaları varsa uzun sözcükler kullanmamak ve tümceleri kısa tutmaktan geçer Nicel araştırmalarda da söz konusu olabilse de öğrenmek için yazmak, nitel araştırmalara daha uygun gibi görünmektedir. Bu gibi durumlarda sonuçların bütün bir haritasını çıkarmak, bu sonuçları bütünleştirmek ve yorumlamak, nitel veri çözümleme tarzlarının bazılarında söz konusu olan şekillenmekte olanı tanımlamaya benzer. Aynı zamanda bu yazım modeli, özellikle araştırmacının, çözümleme ilerledikçe ortaya çıkan verilerin haritasını veya kuramsal görünümünü biçimlendirdiği bazı nitel çözümleme tarzları için de uygundur. Webb ve Glesne, araştırmacının, özellikle de nitel araştırmacının karşı karşıya kaldığı yazım sorunlarını üç düzlemde ele alırlar: (1) Araştırmada iktidar, ses, siyasetle ilgili büyük ölçekli sorunlar; (2) Yazarın otoritesi, kanıtların yol göstericiliği, araştırmacıyla araştırılan arasındaki ilişkiyle ilgili orta ölçekli sorunlar ve (3) Metnin birinci tekil şahıs olarak yazılıp yazılmayacağı, verilerden kurama geçildiğinde tonun değiştirilip değiştirilmeyeceği ve hikâyenin nasıl anlatılacağıyla ilgili küçük ölçekli sorunlar. 1. Akla yatkınlık: Bilimsel araştırma, bilimsel alana yeni açılımlar getirir ve var olan bilgilere yenilerini ekler. Bilimsel araştırmalarda devamlılık ve birikimlilik vardır. Yani her araştırma bir anlamda kendinden öncekilerin bir devamıdır ve ulaştığı sonuçları itibarı ile ilgili alandaki bilgi birikimine de eklemeler yapar. 2. Deneyimlere uygunluk: Araştırma raporu alandaki okuyucuların deneyimleri açısından anlamlı olmalıdır. Sınıf yönetimi konusunda yapılan bir araştırmayı, öğretmenlerin bir dereceye kadar kendi deneyimleri ile ilişkilendirebilmeleri gerekir. 3. İnandırıcılık: Araştırma raporunda yer alan anlatımların ve yorumların gerekçesi okuyucuya sunulmalıdır. İnandırıcılık araştırmacının kendi konumunu araştırma sürecinde açık bir biçimde ortaya koyması ile başlar ve toplanan verilere sadık kalınarak sonuçlara, yorumlara ve çıkarımlara ulaşılması ile son bulur. 4. Önem: Her bilimsel araştırma uygulamaya ve kendinden sonra yapılacak araştırmalara ilişkin çıkarımlar ortaya koyar. Bunlara yeterli düzeyde yer vermeyen bir araştırma raporu araştırmanın önemi konusunda okuyucuyu kuşkuya düşürür. Bu nedenle araştırma raporunun giriş bölümünde araştırmanın olası önemi, sonuç bölümünde de gerek alana gerekse uygulamaya ilişkin getirdiği öneriler açıklanmalıdır. 5. Okunurluk: Raporun, mantıklı, açık ve akıcı bir dille yazılması gerekir. Okuyucu raporu okurken zorlanmamalı, bölümler arasında geri dönüş - ileri gidiş yaparken güçlük yaşamamalı, araştırma odağı ile verilerin sunuluşu ve sonuçların yazımı arasında mantıklı bir bağ kurulmalıdır. NİTEL VERİLERİN SAYISAL ANALİZİ Nitel araştırma, kendi doğal akışı içinde sosyal hayatın incelenmesine yoğunlaşır. Sosyal yaşamın zenginliği ve karmaşıklığı, sosyal hayata dair farklı bakış açıları ve analiz türlerinin olması, aynı zamanda nitel verilerin analizinde da çok çeşitli bakış açılarının ve uygulamaların olduğu anlamına gelir Nicel verileri, nitel araştırmalarla daha nitelikli hâle getirmek gerektiği gibi; nitel verileri sayısallaştırarak nicel hâle getirme ya da bir diğer deyişle sayısallaştırma gereği de ortaya çıkabilir. Zira çoğu zaman nitel verilerin indirgenmesi, azaltılması, sınıflandırılması ve nihayet sayısallaştırılması bir gereklilik haline gelebilmektedir. Çünkü bu veriler ilk aşamada oldukça geniş kapsamlıdır; bu nedenle araştırmacının elde ettiği verileri başta oluşturduğu kavramsal çerçeveye ve araştırma sorularına göre analiz etmesi gerekir. Nitel verilerin sayısallaştırılmasında birkaç temel amaç vardır: 1. Sayısallaştırma güvenilirlik ve geçerliliği artırır. 2. Sayısallaştırma yanlılığı azaltır. Zira nitel verinin sayısallaştırılması, bir veri analiz biçimidir ve yorumların daha adil olmasını sağlayabilir. 3. Sayısallaştırma karşılaştırmalar yapma olanağı sağlar. Örneğin, zümre toplantılarının etkinliğini araştıran bir nitel araştırma sonucunda zümre etkililiği üzerinde zümre başkanının liderlik özelliklerinin % 48, toplantı sıklığının % 33 ve zümre odalarının fiziksel çekiciliğinin % 21 oranında rol oynadığı tespit edilmiştir. Bu sonuç, zümre başkanlarının liderlik özelliklerinin diğer iki etkenden daha önemli olduğunu göstermektedir. 4. Sayısallaştırma, araştırma sonuçlarının tekrar sınanmasına olanak verir. Nitel verilerin sayısallaştırılmasında kullanılan en yaygın yöntemin "yüzde hesaplaması" olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Elbette nitel verilerin daha üst düzeyde ve karmaşık istatistiksel hesaplara olanak tanıyacak şekilde sayısallaştırılmasına ilişkin yöntemler de mevcuttur. Yüzde Hesaplaması Araştırmaya başlamadan önce kategorilerin saptanması, ilgili kategorinin hangi sıklıkla tekrar edildiğini not etme imkânı sağlar. Örneğin, bir öğretmenin sınıf ortamında bir davranışı hangi sıklıkla yaptığını tespit edebilmek için gözleme konu olacak bu davranış önceden belirlenmelidir. 1. Analiz biriminin saptanması: Tipik bir nitel veri setinde iki tür analiz biriminden söz edilebilir: Sözcükler ve cümleler. Sözcükler herhangi bir yazılı kaynağın en küçük yapı taşlarıdır ve araştırmacının amacına bağlı olarak rahatlıkla bir analiz birimi olabilirler. ABD başkanlık seçimlerinden önce Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti başkan adaylarının seçim öncesi yaptıkları konuşmaların sözcük sayımlarına yer verilmektedir. 2. Tema veya kategorilerin tanımlanması: Nitel araştırma verilerinin analizinde tema veya kategorilerin özel bir önemi vardır. Yazılı bir materyali araştırma açısından anlamlı hâle getirmenin yolu, bu yazılı materyali belirli bir standarda göre yeniden düzenlemektir. Tipik bir nitel araştırmada tema veya kategoriler iki şekilde oluşturulabilir: (a) Araştırmacı araştırma problemi ile ilgili literatürü tarayarak bu kategorileri oluşturabilir veya (b) bu tema veya kategoriler verinin analizi sırasında araştırmacı tarafından oluşturulabilir 3. Kodlamanın örnek veri seti üzerinde denenmesi: Belirlediği tema veya kategorilerin ne derece işlevsel olduğunu görmek için araştırmacı veri setinden herhangi bir bölümü rastgele seçerek, bu bölümü tema ve kategorilerini kullanarak kodlamaya çalışır ve böylece tema veya kategorilerinin ne derece uygun olup olmadığına karar verebilir. 4. Verilerin tümünün kodlanması ve yüzdelerin hesaplanması: Daha sonra veri setinden rastgele seçeceği yeni veri grupları ile de aynı işlemleri gerçekleştiren araştırmacı, böylece verilerinin tümünü kodlayacaktır. Yukarıdaki işlemlerden geçerek kodlanan veri, artık ham veri olmaktan çıkmış, belirli tema veya kategoriler altında sınıflandırılmıştır. Nitel Verilerin Sayısal Analizinde Bilgisayar Kullanımı Nitel verilerin analizi uzun bir zaman alabilmekte ve araştırmacı için oldukça yorucu bir süreç hâline gelebilmektedir. Bunun temel nedeni, verileri sayılara dönüştürme ve sayısal analizin nitel araştırmalarda nicel araştırmalarda olduğu kadar sık kullanılan bir yaklaşım olmamasıdır. Nitel veri analizi programları yoluyla araştırmacının veri analizi için harcayacağı zamanı ve enerjiyi önemli miktarda azaltması mümkündür. Ayrıca bu yazılımların veri analiz sürecini daha açık ve sistematik hâle getirme, veri analiz sürecini daha iyi kontrol etme, yapılan kodlamaları gözden geçirme ve gerektiğinde düzeltmeler yapma, veri analiz sürecinde araştırmacıya esneklik sağlama gibi başka artıları da vardır. 1. Kelime işlemciler: Örneğin Word, Excel gibi bazı yazılımlar özellikle nitel veri analizi için yazılmamışlardır. Ancak bazı özellikleri nitel araştırmacıya veri analizinde özellikle verilerin yazılması, düzenlenmesi ve kodlamaya hazırlanması gibi hususlarda önemli kolaylıklar sağlamaktadır. 2. Kodlama yazılımları: Bu tür yazılımlar özellikle nitel veri analizinde araştırmacıya destek olmak üzere yazılmışlardır. Araştırmacı bu tür yazılımlar yardımıyla verileri birkaç farklı düzeyde kodlayabilir, yani veri tabanı içinde anlamlı bütün oluşturan sözcük, cümle, paragraf gibi bölümleri kavramlar yoluyla belirleme işlemi yapabilir. 3. Kuram geliştirme yazılımları: Kodlama yapan yazılımların özelliklerine ek olarak, bu yazılımlarda kodlamaya dayalı kuram geliştirmek mümkündür. Kuram geliştirme kodlar arasında anlamlı ilişkiler kurma ve bu ilişkilerden yola çıkarak araştırmanın temel konusunu oluşturan olguyu açıklama biçiminde gerçekleşmektedir. Nudist, ATLAS.ti ve NVivo gibi programlar bu tür yazılımlara örnek olarak verilebilir Nitel araştırma, nicel araştırmaya karşıt bir tavır değil, aksine sosyal bilimlerde açımlamayı ve denetlemeyi destekleyen bir nitelikte olsa da son yıllarda nitel araştırmalara yönelik eleştiriler, nitel veri toplama tekniklerinin yanında “nitel analiz” sürecine odaklanmayı ve bu süreci objektif hale getirmeye yönelik çalışmaları beraberinde getirmiştir. Bunu sağlamak içinse bilgisayar desteği ile ilgili olanaklar geliştirilmiştir. 1- Kategorilere atanacak veri parçalarının büyüklüğü konusunda katkısı: Bilgisayar programı ile kategorilere atanmış veri parçasının büyüklüğü ne olursa olsun herhangi bir veri parçasını geri çağırmak mümkün olmaktadır. 2- Kategorilerin ilintilendirilmesi sürecine katkısı: Bilgisayar programları aracılığıyla nitel araştırmacılar kategorileri, metinleri, bazı metin be kategorileri ya da araştırmacının aldığı notları ilintileyebilmek mümkün olmaktadır. İlintileme konusundaki bu çeşitlilik nitel analizin daha sonraki aşaması olan bağlantılandırma sürecine katkı sunmaktadır. İlintilendirme konusunun desteklenmesi ile örneklemin sınırlı tutulması sorunu ortadan kalkmakta, araştırmacı çok sayıda veri ile başa çıkabilmektedir. 3- Bağlantılandırma sürecine katkısı: Programlar, bağlantılandırmada özellikle “soruşturma/arama” işlevleriyle yardımcı olmaktadırlar. Nitel araştırma verilerinin analizinde bilgisayar desteği aşağıda sayılan amaçlara ulaşmak için kullanılabilir: - Metnin işaretlenmesi ve bir kategoriye bağlanması (kodlama) - Aynı kategoride yer alacak diğer metinlerin işaretlenmesi (kodlama) - Her bir kodu gösteren metinlerin toplanması - Yorumlanan her kodun kendi bağlamındaki metinlerin yeniden gözden geçirilmesi - Kategori veya kodların değiştirilebilmesi - Üst veya alt kategorilerin oluşturulması Nitel Veri Analizinde Kullanılan Bilgisayar Yazılımları CAQDAS (Computer-assisted qualitative data analysis software) ya da bilgisayar destekli nitel veri analiz yazılım programları olarak adlandırılan yazılımlar önceleri araştırmacıların veri kodlamasına yardımcı olmak ve daha sonra o kodlar yoluyla büyük veri yığınlarından verileri geri çağırmak amacıyla geliştirilmiştir. Günümüzde CAQDAS şemsiyesi altında yer alan programlar, çok geniş sayıda bir dizi yazılım paketini içermektedir. Bunları birleştiren temel ilke ise, nitel verilere yönelik nitel yaklaşıma sahip olmalarıdır. Verilere yönelik bu nitel yaklaşım ise, ‘içerik analizi’ metodundan farklıdır. 1- Metin geri çağırıcılar: Bir metin içinde belli bir aralıkta kelime, kelime grupları ya da cümleleri aramaya yardımcı olur. Bir dosya içinde bu paragraflar biriktirilerek daha sonra analiz edilebilir. Bu kategorileştirme işlemi kodlama veya indeksleme olarak da adlandırılır. 2- Metin temelli yöneticiler: Metinleri ve bu metinlerle ilgili bilgileri bir arada tutmaya yarar. Bu programlarla istatistiksel analizleri gösteren matrislerin geliştirilmesi sağlanır. Örneğin: Folio Views ve Idealist programları gibi. 3- Kod ve geri çağırma programları: Bu programlar genellikle nitel araştırmacılar tarafından geliştirilir ve bir metnin kodlanmasına yardımcı olurlar. Daha sonra kodları geri çağırır ve derlerler 4- Kod temelli kuram oluşturmacılar: Bu programlar kodlama ve geri çağırmanın yanı sıra kuram oluşturmaya da yardımcı olurlar. Bu programlar aracılığıyla, hiyerarşik sınıflandırmalar yapma, kodlar arasındaki ilişkileri gösterme, grafik gösterimi gibi işlemler yapılabilir. Bu programlara örnek olarak AQUAD, Atlas/ti, HyperRESEARCH ve QSR NVivo verilebilir. 5- Kavramsal ağ oluşturmacılar: Bu programlar, kuram oluşturulurken kavramlar arasındaki ilişkileri gösteren ağların sunulmasına ve geliştirilmesine yardımcı olurlar. 1- Metin işleme programlarının kullanılması (text approach): Hâlihazırdaki metin programlarında (Word programı gibi) metinlerin kesilmesi, yapıştırılması, sürüklenmesi, bazı sözcüklerin aranması, sözcük sayımı, alt veya üst bilgi eklenmesi gibi birçok fonksiyon analiz sürecinde kullanılabilmektedir. 2- Veri bankası programları (data base management approach): Metinlerle ilgili kodlamaların metin dosyası dışında bir veri bankasında düzenlenmesidir. Böylece materyal konuya göre düzenlenebilir, değerlendirilebilir, kodlamaya uygun metin noktaları seçilebilir, aranabilir ve istatistik programlarına aktarılabilir. 3- Programlama dillerinde özel program geliştirme (knowledge-based systems): Araştırmanın önceliklerine göre program yazma ve herhangi bir program dilinde özel fonksiyonlar oluşturmaktır. Wietzman ve Milesise (1995) nitel araştırmalarda kullanılan bilgisayar programlarını beş grupta toplamıştır. Bunlar: 1- Metin soruşturucu: Veri tabanındaki kelime ya da cümleleri aramak ve bunları saklamak için kullanılır. 2- Metin-tabanlı düzenleyiciler: Metin soruşturuculara ek olarak verileri sistematik, organize biçimde düzenlemeye yardımcı olur. 3- Kodlama ve geri çağırma: Verilerin cümle ya da paragraflarına anahtar kelime ya da kodlar uygulamayı ve bunları geri çağırmayı sağlar. 4- Kod tabanlı veri inşası: Kavramsal yapı oluşturma, alıntı ve memo yazma ve hipotezleri test etme işlevleri vardır. 5- Kavramsal ağ inşası: Ağlar aracılığıyla kavramsal şemalar oluşturmaya ve sınamaya yardımcı olur. Aşağıda, nitel veri analizinde kullanılan önemli programlar verilmiştir: Aquad (PC; G.L. Huber, Universitat Tübingen): Satırları kodlama, arama-süzme, yorum için hafızalama. Atlas/ti (PC; Th. Muhr, TU Berlin): Harf bazında kodlama, pencere tekniği, karmaşık ilişkileri oluşturma ve grafik gösterim, nicel analize (SPSS) köprü, fare olanağı, yerinden kuram, nitel içerik çözümlemesi ve global değerlendirme. Etnograph (PC; J. Seidel, Corvallis, Oregon): İlgili satır bazında kodlama, süzme-arama, basit kodlama sıkıkları, hazırlama, etnografik analiz. Hyperqual (Macintosh; R. Padilla, Phoenix, Arizona): Hiper kartlı, fare ile kodlama, pencere tekniği, süzem-arama, hafızalama. Hyperresearch: (Macintosh, S. Hesse-Biber, P. Dupuis&S. Kinder, Boston, Massachusetts): Kset ve videolarla rahat kodlama ve arama. Hypersoft (Macintosh, I. Dey, Edinburgh University, İskoçya): Hiper kartlı, rahat kodlama, karmaşık çoklu arama, grafik gösterim, sıklık ve çapraz tablolama. Intext (PC; H. Klein, Lengerich): Kodlama, arama, nicel analiz ve istatistik tekniklere köprü. Max.txt (PC; U. Kuckartz, TU Berlin): Metin parçalarını satır başına kodlama, arama, değişken formunda kodlama, nicel analizlere köprü, yapılandırıcı nicel içerik çözümlemesi. Nudist (Macintosh, PC, UNIX ve VAX/VMS, L. & T. Richards, La- Trobe University, Melborne, Avustralya): Fare ve pencere tekniği ile rahat kodlama, karmaşık çoklu arama, alt ve üst kategorilerin grafik gösterimi, yerinden kuram. Sonar Professional (PC ve Macintosh; M. Fischer, Uni. Of Bristol): Kolay kodlama, pencere tekniği, metin arama; yorumlama olanakları. Tact (PC; ZAROF- Institut, Leipzig): Kodlama, üst ve alt kategorilerin ağaç gösterimi, fare, arama, değişken formunda kodlama, nitel analizler. Textbase. Alpha (PC; O. Kristensen&B. Sommerlund, University of Aarhus, Danimarka): Ekranda satır bazında kodlama, fare, kodların hiyerarşiye göre düzenlenmesi, arama, yorum ekleme, istatistik analizleri için matriksler oluşturma. Örnek Nitel Veri Analizi Programı: N-Vivo Bu başlık altında ülkemizde nitel veri analizinde sıklıkla kullanılan bilgisayar programı olan N-Vivo tanıtılmıştır. Bu program hâlihazırdaki programlar içinde gelişmişlik düzeyi yüksek ve kullanımı kolay bir programdır. NVivo programındaki çalışma alanı temelde üç pencereden oluşmaktadır: Navigation View: Bu pencerede programın temel işlevlerine işaret eden ögeler(Sources, nodes, sets vb.) yer almaktadır. List View: Dosya içeriklerinin görüntülendiği penceredir. Detail View: Projedeki her bir ögenin içeriğine bu pencereden ulaşılabilir (Kuş, 2010). NVivo ile yapılacak ilk şey proje oluşturmaktır. İnternal Sources (veri kaynakları): Görüşme deşifreleri, ses kayıtları, resimler, videolar gibi tüm birincil veri kaynakları. External Sources: Kitaplar, elde yazılmış günlükler gibi programa “import” edemeyeceğiniz kaynaklar. Memos: Gözlemlerinizi ve düşüncelerinizi kaydettiğiniz belgeler. Nodes: Kodlamada kullandığınız tema, kategori veya vakalar. Attributes: Cinsiyet, yaş vb. demografik değişkenler ya da case’lere ait özellikler. Queries: Fikirlerinizi sorgulamak ya da kategorileriniz arasında ilişkiler, örüntüler aramak için kullandığınız işlev. Models: Verilerinizi, kategorilerinizi, fikirlerinizi grafiksel gösterimlere dönüştürebileceğiniz işlev N-Vivo İle Kodlama Yapma Nitel veri analizinde temel süreç kodlamadır. Kodlama sırasında orijinal metin ya da veri kaynağı içinden bir parçayı seçip belirli bir kategori ya da tema içine koyarız. N-Vivo’da bu kategori ya da temalara “node” adı verilmektedir. N-Vivo’da bir “case” ise cinsiyet, yaş vb. demografik değişkenlerin ya da belirli özellikleri ifade eden attribute’lara sahip bir node’dur. Nitel veri analizi programlarının en büyük katkılarından birisi “ coding and retrieving” işlevidir. Bu işlev, nitel araştırma metodolojisindeki bağlamsızlaştırma ve yeniden bağlamsallaştırma süreçlerine karşılık gelir. Kodlamadan sonraki adım ise, kategori içeriklerini, yapılan kodlamaları genişletmek ya da daraltmak üzere kontrol etmektir. İşte bu süreçte kodlana metin parçalarını orijinal bağlamı içinde görmek gerekebilir. Kodlamadaki bu iki temel süreçten ilki “bağlamsızlaştırma”ya, diğeri ise “yeniden bağlamsallaştırma”ya karşılık gelmektedir İlintiler: Nitel veri analiz programlarının en büyük katkılarından birisi de çeşitli ilintiler kurmaya imkân vermesidir. N-Vivo ile kategoriler, belgeler, resimler vb. arasında çeşitli ilintiler kurmak mümkündür. “Memo link”: “Memo” nitel araştırma metodolojisinde kullanılan bir terimdir. Bir memo, araştırmacının saha notları, gözlem notları ya da analiz notları ya da araştırma günlüğü olabilir (Gibbs, 2002; akt. Kuş, 2010). Birincil veriler ve memo’lar arasındaki ayrımın ne kadar katı çizileceğine ilişkin karar, araştırmacıya ait metodolojik bir karardır Ses dosyalarını kodlama: Ses kayıtları üzerinde doğrudan kodlama yapabilmek, araştırmacıların izledikleri geleneksel süreçleri dönüştürmektedir. Şöyle ki teknolojinin sunduğu imkânlarla artık görüşme ses kayıtları, deşifre edilip metin biçimine getirildikten sonra bir kenara bırakılacak veri kaynağı durumunda değildir. Tersine, analiz boyunca elimizin altında bulunan, üzerinde kodlama yapabileceğimiz, analiz boyunca istediğimiz anda tekrar dinleyebileceğimiz ve raporlaştırma aşamasında dahi kullanabileceğimiz bir veri kaynağı durumundadır. “Relationships” (ilişki) oluşturma: N-Vivo’da yer alan “Relationships” işlevini kullanarak projede yer alan ögeler arasında ilişki kurulabilir. Model oluşturma: N-Vivo’da veriler arasındaki bağlantıları, ilişkileri görselleştirmek üzere çeşitli modeller oluşturulabilir. Grafik oluşturma: N-Vivo’da matris arama sonuçlarını, kodlamaları ya da attribute’ların case’lere dağılımını gösteren iki ya da üç boyutlu grafikler hazırlamak mümkündür. Rapor Oluşturma: N-Vivo’da istenilen zamanda projenin, veri kaynaklarının, node’ların ve case’lerin özet raporları alınabilir Otofotografi Araştırması Fotoğraf gibi görsel verilerin analizinde bilgisayar programlarının katkısı çarpıcıdır. Fotoğraflar daha detaylı analiz edilebilir, fotoğraflardaki belli bölümler kategorileştirilebilir ve bu sürecin geri dönülerek kontrol edilmesi de çok daha kolay ve hızlıdır Açık-Uçlu Survey Sorularının ve Odak Grup (Focus Group) Görüşmelerinin Analizi N-Vivo’da odak grup analizinin otomatik kodlama ile yapılabilmesi için öncelikle odak grup görüşme metninin biçimsel düzenlenmesi önem taşımaktadır. Veri kaynağını programa aktarmadan önce ya da programlandıktan hemen sonra gerekli biçimsel düzeltmeyi yapabiliriz. Odak grup görüşmesi üzerinden anlatılan otomatik kodlama süreci, açık-uçlu soruların analizi için de kullanılabilir. Burada da soru formunun biçimsel olarak düzenlenmesi önem taşımaktadır. Soru formundaki sorular ayrı bir paragraf, yanıtlar ise ayrı bir paragraf olarak düzenlenmelidir. Kısaca, soru ve yanıtlar arasında bir satır boşluk bulunmalıdır. Nitel Araştırmalarda Bilgisayar Kullanımı Üzerine Tartışmalar Nitel analizde özellikle örneklemin büyük olması durumunda bilgisayar desteği almak, araştırmacıların işini büyük ölçüde kolaylaştırmakta; zaman ve emek tasarrufu sağlamaktadır. Bilgisayar programları araştırmacının analizi daha doğru, hızlı ve kapsamlı yapmasını sağlamaya yardımcı olur ancak araştırmacının yerine düşünemez. Bilgisayarlar, yazma ve yazılanları düzenleme sürecini kolaylaştırır, kaydedilmiş verilerin taşınmasını sağlayabilir. Neyin, nasıl düzenleneceği ve nasıl seçileceği araştırmacının, araştırmaya hâkimiyeti ve süreci içselleştirmesiyle ilgilidir. Bilgisayara işlenen verilere, verilen çözümlenme biçimine ve yorumlamaya araştırmacının kendisi karar verdiğinden bilgisayar yalnızca bu verileri düzenlemede mekanik bir destekleyicidir BİLİMSEL ARAŞTIRMA RAPORUNUN ÖZELLİKLERİ -Araştırma raporunun belirli bir düzen içinde açık seçik ve kolay anlaşılır bir ifadeyle yazılması gerekir. Bunun içinde kullanılan terim ve sözcüklerde birlik olmalı ve konu belirli bir mantıksal bütünlük içinde sıralanarak önemli noktalar vurgulanmalıdır. -Toplanan her verinin raporda yer alması gerekmez. -Rapor araştırmaya açıklık getirecek kapsamda hazırlanmalıdır. Konunun veri yığını içinde kaybolmamasına dikkat edilmelidir. -Diğer yandan anlaşılmayı zorlaştıran uzun cümleler, karmaşık ifadeler ve tekrarlardan kaçınmak gerekir. Rapor kısa ve öz olduğu ölçüde kullanılma şansı artar. ARAŞTIRMA RAPORUNUN HAZIRLANMASI Rapor modeli üç grupta toplanabilir: - Birinci grupta; başlık sayfası, önsöz, içindekiler, tablo-şekil ve ek tablolar listesi, kısaltmalar listesi ve giriş bölümü, - İkinci grupta kavramsal-kuramsal çerçeve ve verilerin sunulması, - Üçüncü ve son grupta da sonuç, özet, kaynakça ve ekler yer alır. I. ARAŞTIRMA RAPORUNUN AŞAMALARI Araştırma, gelişi güzel düzensiz ve sistemsiz bir metin değildir. Bir araştırma bilimsel içerik yönünden ne ölçüde güçlü olursa olsun, biçim yönünden sistematik, düzenli, bilimsel yazım kurallarına uygun değilse, bilim çevreleri tarafından yeterli ilgi göremeyeceği gibi, yetersiz olarak da değerlendirilebilir. A-HAZIRLIK AŞAMASI Hazırlık aşamasına araştırmanın “Giriş” kısmı da denilir Araştırmanın konusu, amacı, önemi, sınırlılıkları, yöntemi ve tanımlar gibi kısımların yer aldığı bölümdür. 1. Araştırmanın Planlanması Her bilimsel araştırma gibi nitel araştırma da açık olmalıdır. Bir diğer ifadeyle, nitel araştırmanın her bir basamağı açık ve net olarak ortaya konmalı ve sistemleştirilmelidir. Araştırmanın planı araştırmanın başında yapılır. Ancak araştırma ilerledikçe, veriler toplanıp, bulgular geliştikçe araştırma planı da değişebilir. Plan, araştırmanın yazılmasında yol gösterici, belirleyicidir. 2. Belgesel Gözlem/Kaynak Taraması Araştırma planı belirlenip konusu seçildikten sonra atılacak adım, o konuya ilişkin yapılan tüm araştırmaları, incelemeleri, belgeleri okuma, gözden geçirme ve değerlendirmedir. Seçilen konuya ilişkin daha önceden yapılan araştırmaların sonunda hangi bulguların elde edildiğini, yapılmış bu araştırmalarda seçtiğimiz konu ve bu konunun içindeki olgulara ilişkin nelerin söylenmiş olduğunu ancak belgesel gözlem/kaynak taraması yoluyla öğrenebiliriz 3. Yaklaşım ve Teori Seçme Araştırmacı “Pozitivist, Yorumlayıcı veya Karma - Çatışmacı Yaklaşım, İşlevselci Yaklaşım veya Anlayıcı Yaklaşım” gibi çeşitli yaklaşım ve modellerden birini konusuna uygun olarak seçer ve araştırmasını bu çerçevede yürütür. Sosyolojiden bir örnek verecek olursak, küçük sanayi işyerlerinin sistem yaklaşımı ve bu yaklaşım içinde geliştirilen organizasyon teorileri ışığında incelenmesi mümkün iken, bir toplumun tarihsel gelişimini “çatışma teorilerine” dayanarak açıklama çabaları, en başta kavramsal düzeyde çeşitli problemler doğuracaktır. -Nicel Araştırma Modelleri: En genel anlamıyla “nicel araştırma, verilerin sayısal biçimde olduğu görgül” araştırmalardır. Bir teoriyi test etmek üzere, sayısal ölçümler ve istatistikî teknikler kullanarak analiz edebilecek bir problem durumunu araştırmayı ifade eder Nicel Araştırmanın Özellikleri şu şekilde sıralanabilir: 1- Pozitivist ve ampirist felsefî yaklaşımları temel alır. 2- Evrensellik kaygısı ön plandadır. 3- Genellemelere ulaşmak amaçlanır. 4- Nesnellik araştırmada en önemli değerdir. 5- Veriler arasında nedensellik ilişkisi kurmayı amaçlar. 6- Veriler sayısal olarak ifade edilir. 7- Tümdengelim düşünme mantığı baskındır. 2- Nitel Araştırma Modelleri Nicel araştırma yöntemleri içinde tarama, deneme, nedensel karşılaştırma, ilişkisel araştırma vb. modellerden biri tercih edilir. Nitel araştırma geleneğinde ise eylem araştırması, örnek olay araştırması gibi modeller sıklıkla kullanılan modeller arasındadır. Nitel Araştırmanın Özellikleri şu şekilde sıralanabilir: 1- Post Pozivist ve Yorumlayıcı felsefi yaklaşımları temel alır. 2- Evrensellik kaygısı geri plandadır. 3-Genellemelere ulaşma amaçlanmaz. Her durum kendine özgüdür. 4- Nesnellik yoktur, perspektiflik vardır. Olguyu yorumlama ve anlamlaştırma çabasıdır. 5- Veri kaynağı olarak doğal ortamı ve insanı kullanır. 6- Karmaşık, ayrıntı ve bağlamın anlaşılmasına yönelik bir metoda dayanır. Derine inilerek yüzeyin altının görünür hâle gelmesi esastır. 7- Sistematik ve kurallara uygun bir tarzda yapılandırılmış stratejilere uygun bir çalışma programı gerektirir. 8-Tümevarım düşünme mantığı baskındır 4. Kavramsal Çerçeve Bilimsel bir araştırmanın son derece önemli bir adımı da kavramsal çerçeve kurulması ve kavramların tanımlanmasıdır Bir araştırmada kavramsal çerçeve veya model ortaya konulurken sorulacak sorular şöyle sıralanabilir: - Mevcut teorik bilgilerim, belgesel gözlemlerim, sayıtlılarım ışığında konuma baktığımda konumu nasıl görüyorum? - Konu olarak seçtiğim olgu ya da olgular bütünü içinde hala cevaplanmamış sorular kalmış mıdır? Kalmamışsa bunlar nelerdir? - Zihnimde olguyu hangi kavramlarla ve nasıl yeniden üretiyorum? - Zihnimdeki kurgulamasını nasıl yapıyorum? Bu kurgulamada hangi kavramları nerede kullanıyorum? - Kavramlarımın operasyonel tanımı yapılabilir mi? - Kavramsal çerçeve veya modelimin realitedeki izdüşümü nasıldır? - Realiteyi hangi düzeyde soyutluyorum? - Kavramsal çerçeve veya modelim bana sadece görüntüleri mi gösteriyor? Yoksa o görüntülerin ardındaki realiteye nüfuz edebiliyor muyum? -Kavramsal çerçeve veya modelim konumun özünü bana gösterebilme kapasitesine sahip mi? 5. Sayıtlı ve Hipotez Belirleme Sayıtlılar S. Kaptan’ın da belirttiği üzere, araştırmamıza başlarken sınamaya tabi tutmaksızın doğru olarak kabul ettiğimiz genel yargılar, önermelerdir. Sosyal bilimlerdeki sayıtlılar matematik bilimlerindeki postulalara tekabül ederler ve bilimsel araştırmanın bir adım sonrası olan kavramsal modelin kurulmasında da önemli bir rol oynarlar Bilimsel araştırma açık ve sınırlı bir hipoteze dayanmak zorundadır. Eğer bilimsel bir araştırmaya rehber olacak hipotez belirsiz ise, araştırma sistemsiz, gelişigüzel tecrübe ve bilgi toplamadan öteye geçmeyecektir. Araştırma Tekniklerini Kararlaştırma Araştırmanın hipotezlerini belirledikten sonra atılması gereken adım, hipotezde öngörülen ilişkinin var olup olmadığının hangi araştırma teknikleri kullanılarak saptanabileceğine karar vermektir. Araştırmada kullanılacak olan tekniklerin seçiminde dikkate alınması gereken diğer faktörler ise araştırmacının fiziki ve maddi olanakları, kullanabileceği zaman süresi, seçilecek tekniğin elde edilebilirliği, ulaşılabilirliği ve gerçekleştirilebilirliğidir. Kullanılmasına karar verilen tekniklerin nasıl uygulanacağının kararlaştırılması da özen isteyen bir başka adımdır. Araştırmacı konusuna uygun olarak, görüşme ya da anket formunda hangi soruların yer alacağı, soruların nasıl yerleştirileceği, sorularla hipotezlerin bağının nasıl kurulacağı, yeni bir test geliştirilip geliştirilmeyeceği, araştırmanın hazırlık aşamasında planlanması gereken işlemlerdendir 7. Örneklem Seçme Bilimsel araştırmalarda ideal olan doğru bilginin elde edileceği evren/kaynağının tümünden elde edilen bilgidir. Ancak bu, her zaman mümkün olmamaktadır. Özellikle kaynak çok büyük ve yaygın olduğunda bunu yapmak son derece zor olduğu için araştırmacılar kaynağın tümünü incelemek yerine belirli bir örnek üzerinde çalışmak zorundadırlar. Hakkında bilgi edinilmek istenen bir evrenden, o evreni temsil ettiği varsayılan belli sayıda örnek birimlerin seçilmesine ‘örnekleme’ (sampling) denir. Bir örneklem grubu bir evrenden alınabilecek birçok örneklemden sadece bir tanesidir. Örneklem büyük nüfusu temsil etme gücüne sahip olanlar arasından seçilir. Örneklem oluşturmanın çeşitli yolları vardır: Basit Tesadüfi Örnekleme, Sistematik Örnekleme, Tabakalı Örnekleme, Gruplara Göre Örnekleme, Kota Örneklemesi, Kartopu Örneklemesi, Kasti Örnekleme ve Kolayda Örnekleme Nicel araştırmalarda evren ve örneklem, genellemeler oluşturma çabası önemlidir. Veriler örneklem üzerinde toplanmış olsa da evren üzerinde genelme yapılmaya çalışılır. Nicel araştırmalarda evrenin büyüklüğüne bağlı olarak örneklemin büyüklüğü belirlenir. Nicel verilerin işlenmesi ve analiz edilmesi kolay olması örneklemin büyük tutulması imkânını verir. Nitel araştırmalarda genellemelere ulaşmak kaygısı güdülmediğinden “evren” kavramı pek önemsenmez, bunun yerine nicel araştırmalarda olduğu gibi örneklem önemsenir. Nitel araştırmaların genelleme kaygısı gütmemesi örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde etkili olmaktadır. B-SINAMA AŞAMASI Bilimsel araştırmanın ikinci ana bölümü olan sınama aşaması başlıca şu dört basamaktan oluşur. 1- Veri toplama 2- Sınıflandırma 3- Analiz 4- Sentez 1. Veri Toplama Her bilimsel araştırmanın sonunda bir açıklama ve değerlendirme yapmak için başvurulan verilerin toplanması önem taşımaktadır. Güvenilir ve geçerli sonuçlara ulaşmak için bir takım veri toplama teknikleri geliştirilmiştir. Veri toplama basamağında nicel araştırmalar için önceden kararlaştırılan araştırma teknikleri yardımıyla, hipotezlerde ifade olunan sorular olgular dünyasına yöneltilir ve cevapları alınır. Anket ya da görüşme formları deneklere uygulanır, doldurulur, test sonuçları kaydedilir. Nitel araştırmalarda ise durum biraz farklıdır. Zira bu tür araştırmalarda kavramlar, düşünceler, eylemler tutumlar, cinsiyet, renk gibi birçok durum nitel özellik taşır. Nitel veriler, standartlaştırılmış bir yapıda olmayan, araştırmancının bakışı, görüşü ve yorum biçimi çerçevesinde farklı şekillerde yapılandırılmaya açık olduğundan veriler toplanırken dikkatli olunması gerekir. Nitel araştırmalarda kullanılan veri toplama teknikleri arasında “gözlem”, daha çok “doğrudan gözlem”, “katılımcı gözlem” ön plandadır. ‘Gözlem’ (observation), araştırılan bir olay veya olgu hakkında bilgi edinmek amacıyla bilinçli, planlı ve sistemli bir şekilde olay, nesne veya ilişkilerin duyu organları aracılığı ile incelenmesidir. Gözlem nitel araştırma metodolojisini benimseyen sosyal araştırmacılar tarafından sıklıkla kullanılır. 2. Sınıflandırma Sınıflandırma işlemi, aynı nitelikte olan olguları ya da varlıkları gruplandırma işlemidir. Araştırmada hangi tür verilerin hangi kaynaklardan hangi tekniklerle, hangi araçlarla, kim tarafından ve ne zaman toplandığı raporda yer almalıdır. Araştırmanın sınıflandırma basamağında bu ve buna benzer hususlar dikkate alınarak, veriler sınıflandırılır. 3. Analiz Verilerin elde edilmesi kadar analiz edilmesi ve yorumlanması da son derece önemlidir. ‘Analiz’ (analysis), karmaşık ve bütün halinde bulunan bir olayı, bir olguyu, bir problemi daha iyi anlamak ve açıklamak için elemanlarına ayırarak inceleme, tahlil etme, çözümleme demektir Bir araştırmada veriler analize tabi tutulurken yorumlama tekniklerinin seçiminde araştırılan konu belirleyici olmaktadır. Sözgelimi edebî veya tarihî metin analizlerinde veya kitle iletişim araçlarıyla iletilen mesajların analizlerinde içerik analizi gibi nitel teknikler kullanılırken, test puanları, yaş, hastalanma sıklığı vb. değişkenlerin arasındaki ilişkilerin sorgulanmasında korelasyon, faktör analizi ve benzeri nicel teknikler kullanılır. 4. Sentez Sentez basamağı analiz aşamasında ortaya konan ilişki ve sonuçların yorumlanarak geliştirilmesi aşamasıdır. Bu aşamada bilimsel araştırmanın çözümleme aşamasında verilen kısmi sonuçların sistemleştirilmesine çalışılır Sentez, aşaması bir anlamda araştırmacının sadece olgular dünyasına ve olgulara ilişkin hipotezleri ile hesaplaştığı bir basamak değil, fakat kurguladığı kavramsal çerçeve veya modeli de sorguladığı bir basamaktır C-YORUMLAMA AŞAMASI Bilimsel bir araştırmanın son aşaması yorumlamadır. Toplanan ham verilerin çeşitli tekniklerle işlenerek çözümlenmesi sonucu ‘bulgular’ (findings) elde edilir. Bulgular olgusal ve yargısal nitelikte kanıtlardır. Problemin çözümü için araştırmacının bulguları yorumlaması onları çeşitli bakış açılarından değerlendirmesi gerekir II. ARAŞTIRMANIN KISIMLARI 1-ÖN KISIM Bilimsel araştırmayı bir bütün olarak tanıtan bölümdür. Bu bölümde başlık, önsöz (takdim/ithaf), içindekiler, tablo ve şekiller listesi ve kısaltmalar listesi yer almaktadır. Bu bölüm araştırmanın asıl metni olarak kabul edilmez. Bu bölüm araştırmayı tanıtıcı nitelikte bilgilerin yer aldığı kısım olduğundan sayfa numaralandırmalarında da Romen rakamı kullanılır. 1.1. Başlık Araştırma raporunun dış kapak ve iç kapağında yer alır. Kapakta araştırmanın ismi, yazar veya yazarların ismi, varsa danışmanın ismi, bağlı bulundukları kurumun adı, araştırmanın ne tür bir çalışma olduğu (Tez, seminer vb.), raporun yazıldığı yer ve tarih yer alır. Başlık tasarlanırken, araştırmanın konusunu, alanını, kapsamını, içeriğini yansıtacak nitelikte olmasına dikkat edilmelidir. 1.2. Önsöz Araştırma hakkında, araştırmayı tanıtıcı kısa bilgilerin yer aldığı kısımdır. Araştırmanın konusu ve amacı, araştırmanın ana bölümlerinin neleri kapsadığı hakkında bilgiler sunulur. Araştırmaya yardımı dokunan kişilere teşekkür edilir. Şayet araştırma yayınlanmamışsa ithaf olmaz. Yani tezlerde ithaf olmaz. Ancak tezler yayınlanırsa ithaf olabilir. Önsözde teşekkür kısmının olma zorunluluğu yoktur, tercihe bağlıdır. Önsözün sağ alt kısmına araştırmacının adı soyadı yazılır. Şayet araştırma yayınlanmış ise tarih de konulur. 1.3. İçindekiler İçindekiler, araştırmanın metin, bölüm başlıkları, birinci ve ikinci düzey başlıklarının ve sayfa numaralarının bulunduğu kısımdır. Harf sistemi, Ondalık sistem, Harf ve Rakam sistemi gibi farklı bölümleme sistemleri bulunmaktadır. Araştırmaların bölüm ve kısım başlıkları için kullanılacak işaretler standart olmalıdır. Önsöz, içindekiler, tablolar listesi ve giriş için genellikle numara verilmez. Bölüm başlıkları için Romen rakamları, kısım başlıkları için büyük harf, ikinci dereceden başlıklara Latin rakamları, sonra da küçük harfler kullanılır. I. Romen rakamı ve nokta A. Büyük harf ve nokta 1. Arap rakamı ve nokta a. Küçük harf ve nokta (1) Arap rakamı ve çift parantez (a) Küçük harf ve çift parantez 1. Küçük Romen rakamı ve nokta Örnek: I. Aile A. Aile Tipleri 1. Geniş Aile a. Geniş Aile Yapısında Görülen Değişmeler (1) Şiddet (i) Fiziksel Şiddet (ii) Sözel Şiddet İçindekiler oluşturulurken genellikle şunlar göz önünde tutulur: 1- Bölüm başlıkları Romen rakamları ile işaretlenmelidir. 2- Bölümlerin adları genellikle büyük harflerle yazılır. 3- Her bölümün hangi sayfada başlayıp hangi sayfada bittiği bellidir. 4- Bölümler içindeki alt bölümlerin yalnızca bölüme ait kelimelerin baş harfleri ile büyük yazılır. 5- Bölümler arasında çift, bölüm içinde başlıklar arasında tek sıra bırakılır. 6- Bölüm başlıklarının, birinci ve ikinci düzey başlıkların kendi aralarında aynı hizada bulunur 1.4. Tablolar ve Şekiller Listesi Araştırmada yer alan tablo, şekil, grafik, resim ve haritaları sayfa numaraları ile dağılımını gösteren listelerin yer aldığı kısımdır. Bir tablo, ona yazılı olarak atıf yapılıncaya kadar araştırma metninde veya eklerinde yer almamalıdır. İlave olarak şu hususlara dikkat edilmelidir: Tabloların açık, basit ve anlaşılır olmasına dikkat edilmeli, bir tabloda üçten fazla değişkene yer verilmemelidir. Tabloların görünüşü, şekli, yazımı temiz ve estetik olmalıdır. Tablonun sağ ve sol kenarlarına yazı yazılmamalı, tablonun net bir şekilde okuyucuya ulaşması sağlanmalıdır. Tablolar, bölünmemeli, aynı sayfa içinde yer almalıdır. Bir tablodan verilmek istenen bilgiler okuyucu tarafından rapor içinde bununla ilgili yazılı kısımları okumaya gerek kalmadan tam olarak anlaşılabilmelidir. Tablo başlıklarının tablo ile ilgili bilgileri içermesine dikkat edilmelidir. Tabloların sütün ve sıraların doğru isimlendirilmesine dikkat edilmelidir. Tablo ile ilgili özel açıklamalar varsa bunlar tablonun altına alınmalı ve anlaşılması güç bir noktada bırakılmamalıdır 1.5. Kısaltmalar Listesi Araştırmada kullanılan kısaltmaların açıklamalarının yapıldığı kısımdır. Okuyucular tarafından ilk bakışta anlaşılmayan, yazar tarafından metin içine konulan birtakım kısaltmalar var ise, bunlar alfabetik sıra içerisinde listelenir ve okuyucu, yapılan kısaltmanın neyi ifade ettiğini kolaylıkla anlar. 2. METİN KISMI 2.1. Giriş Bölümü Araştırma konusu tanıtılarak amacı ve önemi açıklanır. Araştırma sonucunda belirlenen kuramsal ve pratik yararların neler olacağı sergilenerek okuyucunun daha sonraki bölümlerle ilgisi kurulmaya çalışılır. Bu kısımda araştırmanın dayandığı varsayımlar, araştırmanın yöneldiği temel sorunlar, ya da hipotezler, bağımlı ve bağımsız değişkenlerle araştırmanın kapsamı, örneklemi, bilgi toplama araçları tanıtılır. Ayrıca uygulamaya ilişkin bilgiler ve alanda karşılaşılan sorunlar belirtilir Giriş kısmında; - Araştırmanın Konusu - Araştırmanın Amacı ve Önemi: - Araştırmanın Varsayımları (Hipotezleri) - Araştırmanın Sınırlılıkları - Araştırmanın Yöntemi - Araştırmada Kullanılan Tanımlamalar 2.2. Gelişme Bölümü Araştırma verilerinin sunulduğu, ele alındığı ve yorumlandığı bölümdür. Bu bölümde toplanan verilerin çözümlemesi, yorumlaması yapılarak verilerin varsayımları doğrulayıp doğrulamadıkları kontrol edilir. Yorumlama işlemi verilerin tanımlanması, sınıflandırılması ve saptanan ilişkiler yardımıyla da verilerin açıklanması amacına yöneliktir. Bu bölümde, araştırma bulguları ortaya konulur, araştırmada elde edilen verilerin sunulması ve değerlendirilmesi araştırıcının öngördüğü bir sıra içerisinde yapılır. Bu bölüm araştırmanın temelini oluşturduğundan oldukça dikkatli davranmak gerekmektedir. Örneğin “durum çalışması”nda amaç, belirli bir durumun derinlemesine incelenerek detaylı sonuçların ortaya çıkarılmasıdır. Duruma yönelik etkenler, durumun başka durumlara etkisi, durumu ortaya çıkaran etkenler vb. bir bütün olarak incelenir. En belirgin özelliği, her durum bir diğerinden farklı olduğu için, genellenebilme özelliğinin olmamasıdır. Ancak, bir çalışmanın sonuçları, benzer başka bir durum çalışmasında veri olarak kullanılabilir. Araştırmacı yaptığı çalışmanın modeline göre araştırmasının verilerini inceleyecektir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlarla karşılaşılabilir. 2.3. Sonuç ve Öneriler Bölümü Verilerin sunulması ve yorumlanması aşamasında elde edilen bulgular, öneriler için de hareket noktası oluşturur. Bulgulara dayandırılan araştırmanın somut ve pratik yararlarını ortaya koyar Sonuç bölümünde, araştırmanın birinci ve ikinci bölümünde yer alan bilgilerin genel bir değerlendirilmesi yapılır ve araştırmadan çıkan sonuç yazılır. Bu bölümde araştırma bulgularına dayanarak önerilerde bulunulur, geleceğe dönük kararların alınmasına yardımcı olacak bilgilere yer verilir. 2.4. Özet Bu kısım araştırmanın bütünü hakkında çok kısa bilgiler içermelidir. Genellikle önce araştırmanın özet kısmı okunur, ayrıntılı bilgi istendiğinde diğer bölümlere başvurulur. Bilimsel araştırmalarda biri Türkçe diğeri yabancı dilde olmak üzere özet hazırlanır. Özetler genel olarak 250 kelimeyi aşmamalıdır. 2.5. Kaynakça Araştırma süresince başvurulan başlıca kaynakların yer aldığı kısımdır. Bibliyografya adı da verilen kaynakçada kitaplar, makaleler, kurum yayınları, internet belgeleri, tezler gibi yararlanılan eserlerin listelendiği kısımdır. 2.6. Ekler Araştırma metnine girmesi uygun görülmeyen bazı bilgiler bu kısımda yer alır. Anket, görüşme formu, örneklem listeleri, izinler, örnek olaylar, haritalar, fotoğraflar gibi materyaller ek kısmında verilir. III. ARAŞTIRMA METNİNİN OLUŞTURMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 1.1. Kaynak Gösterme Yararlanılan çalışmaların belirtilmesine “kaynak gösterme” denir. Kaynaktan nasıl yararlanıldığı ya alıntının yapıldığı sayfa altında dipnot verilmek suretiyle ayrıntılı olarak açıklanır ya da bölüm sonunda o bölüme ait dipnotlar verilen sıra numaralarına göre topluca yazılır Kaynak gösterme ve kaynakçanın hazırlanışında iki ayrı uygulama görülmektedir: Bunlardan birincisi uzun yıllar uygulanan klasik referans sistemi, diğeri ise son yıllarda kullanılan APA (Amerikan Psikoloji Kurumu/American Pscycological Assocation) tarafından önerilen ve özellikle sosyal bilimlerde, sosyoloji, sosyal antropoloji, psikoloji ve sosyal psikoloji gibi bilim dallarında kullanılan yeni referans sistemidir. Yeni sistemde ise (APA) sayfa altında kaynak gösterilmez. Metin içinde yazarın soyadı, kitabın yayın yılı ve sayfa numarası da parantez içinde belirtilerek geçilir. Araştırma raporunun kaynakçasının biçimi de ona göre hazırlanır KARMA MODEL GENEL METOTLAR VE BİLİMLER Genel metotlar, bütün bilimlerin ortaklaşa kullandıkları metotlardır. Tabiat bilimleri kadar diğer bilimler de bunları kullanırlar. Tümdengelim-tümevarım (dedüksiyon –endüksiyon) ve andırma (analoji) genel metotlar olarak ifade edilirler. Ayrıca, sebep sonuç ilişkisi bulma (jenetik metot) ve karşılaştırma metotları da bütün bilimler için söz konusudur. Dedüksiyon-Endüksiyon (Analiz ve Sentez) Düşünmenin üç temel fonksiyonu vardır. Bunlar, ayırma (analiz), birleştirme (sentez) ve karşılaştırmadır . Düşünmenin objektif ürünleri de düşünceler, yani önerme (yargı) ve çıkarımlar (istidlal) dır. Yargı, iki kavram arasında ilgi kurmak suretiyle yargı vermek, çıkarım ise en az iki yargı arasında ilgi kurarak yeni bir yargı çıkarmaktır. Çıkarım (zihnin) birtakım aracı basamaklarla bir merdiveni çıkmaya benzer ve dolaylı bir bilgi edinme yoludur. Üç çeşit çıkarım vardır. Bunlar: Dedüksiyon Endüksiyon Analoji Dedüksiyon, zihnin tümel ve genel bir önermeden tikel bir önermeye geçiş şeklinde yaptığı bir çıkarımdır. Dedüksiyon çeşitli bilimlerde, sebeplerden sonuçlara, kanunlardan olaylara, prensiplerden sonuçlara geçiş suretiyle yapılır. Endüksiyon ise dedüksiyonun tersine tikelden tümele, olaylardan kanunlara, sonuçlardan sebeplere ve prensiplere geçiş suretiyle zihnin yaptığı çıkarımlardır. Endüksiyon pozitif tabiat bilimlerinde deney metodunun esasını teşkil eder. Analoji de görülen ve bilinen benzerliklerden görülmeyen, bilinmeyen benzerliklere geçiş sureti ile yapılan bir çıkarımdır. Analiz, karmaşık ve bütün halinde bulunan bir varlığı, onu meydana getiren elemanlarına ayırmak demektir. Analiz, bütünü daha basit elemanlarına ayırarak daha iyi anlaşılmasını sağlar. Sosyolojide analiz, topyekün toplumsal varlığı veya bu varlığın bir bütün oluşturan bir kısmını (Mesela, bir sosyal grubun analizi statü (mevki), yetki, pozisyon, rol, norm şeklinde sıralanır.) kendi içerisinde parçalarına ayırmak şeklinde yapılır. Analizin karşıtı sentezdir. Analiz yapılan elemanları yeniden birleştirme işlemidir. Sentez, olaylardan kanunlara ve sebeplere geçmez, tersine kanunlardan ve sebeplerden olaylara ve özel hâllere geçer. Zihin, çalışmalarında daima iki sentez arasında bir analiz, yani "sentez-> analiz-> sentez" şeklinde bir yol izler. Tam bir bilgi edinmek için iki sentez arasında bir analiz yapmak gerekir. Sebep-Sonuç İlişkisi Kurma Metodu (Jenetik Metot) Jenetik metodun esasını, olaylara sebep aramak teşkil eder. Olayları sebep-sonuç bağı içerisinde tespit edip değerlendirebilmek için jenetik metot kullanılır. Bilim zihniyeti, evrende her şeyin bir sebebi olduğuna, sebepsiz bir şeyin olamayacağına (determinasyon ilkesi) inanır. Sebeplilik, birbiri ardı sıra meydana gelen benzer iki olay/olaylar arasında kurulur. Jenetik metodun esasını teşkil eden olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi bulma ve sebepleri açıklama işlemi sosyal ilimler, özellikle sosyoloji için pozitif tabiat bilimlerindeki kadar kolay bir metot değildir. Analoji ve Karşılaştırma Düşünmenin temel fonksiyonlarından birisi de karşılaştırma yapmaktır. Karşılaştırma, birbirine benzer nesne, olay ve olgular arasında yapılır. Bu nedenle karşılaştırması yapılacak nesne, olay ve olguların (objelerin) tespiti ve sınıflandırılması gerekmektedir. Bu da analoji şeklindeki çıkarımla mümkün olur. Analoji üç şekilde yapılır. Birincisi, vasıtaların benzerliklerinden amaçların benzerliklerine geçiş suretiyle yapılır. İkincisi, sonuçların benzerliklerinden sebeplerin benzerliklerine geçiş suretiyle yapılır. Üçüncüsü de olayların tabiat ve niteliklerinin benzerliklerinden kanunlarına ve esas karakterlerine geçme yolu ile yapılır. Analojide kural mümkün olduğu kadar çok ve esaslı benzerliklere dayanmaktır. Basit ve geçici benzerliklerden acele sonuçlar çıkarmak, yanlışlara sebep olur. Sosyal olay ve olgular ve bunların tipleştirilmiş şekilleri için genelde üç tür karşılaştırma yapabiliriz: ● Tarihî karşılaştırma ● Etnografik karşılaştırma ● İstatistik karşılaştırma Tarihî karşılaştırma, ele alınan toplumun çeşitli dönemleri arasında yapılan karşılaştırmadır. Genelde belgelere dayanır. Zira hâlde meydana gelen sosyal olayların sosyologlar tarafından incelenmesi ve sebep-sonuç ilişkilerinin tespit edilmesi, her zaman mümkün değildir. BİLİMLERİN ÖZEL METOTLARI Bütün bilimlerin ortaklaşa kullanmak zorunda oldukları genel metotlar yanında her bilimin kendine özgü metodu ve bilgi toplama teknikleri vardır. Zaten bilimlere felsefeden bağımsızlıklarını kazandıran da bu metotları olmuştur. Bu süreçte Sosyal bilimler için iki paradigmaya dayalı olarak iki metodolojinin öne çıktığını görüyoruz: Nicel Metodoloji (Pozitivist Paradigma) Nitel Metodoloji (Anlayıcı ve Yorumlayıcı Paradigma) Pozitivist Paradigma, Pozitivist Felsefenin Metodolojiye uyarlanmasıdır. Pozitivist bilim anlayışında, ‘’alemi maddeye indirgeyerek onu kontrol etme ve yönetme güdüsü’’ önemli bir yer tutar. Nitellik ve nicellik varlıklara atfedilen özelliklerdir. Biz varlıklara (nesne, olay ve olgulara) değişken özelliği atfederek bu iki özellikle gözlem alanına taşırız. DEĞİŞKEN: Araştırmaya konu olan nesnenin, olayın ve olgunun değişim süreci. Veya canlı ya da cansız varlıkların bir durumdan diğer bir duruma geçişte farklı değerler alabilen özellikleri. NİCEL DEĞİŞKEN: Sayısal olarak ifade edilen değişken NİTEL DEĞİŞKEN: Sayısal olmayan değişken Bu bağlamda iki tür araştırma gerçekleştirilir: Nitel araştırma Nicel araştırma Nitel Araştırma Metodolojisi ve Nitel Araştırma Sosyal olay ve olguların bir tarihi geçmişleri vardır. Bu nedenle sosyal olay ve olguların ana determinasyon ilkesi zamandır. Daha açıkçası sosyal olay ve olgular dün-bugün ve yarın sürecinde vuku bulurlar ve yapısallaşırlar. Biz her defasında sonuçları gözleme imkanına sahibiz. Hâli (bugünü) gözleriz, geleceği (yarını) öngörür, geçmişi ise tarihin kayıt ettiği belgelerden çıkarırız. Sonuçta elde ettiğimiz bilgiler (ister doğrudan gözlem, isterse dolaylı gözlem vasıtasıyla) belgeli bilgilerdir. Bir yazılı belgenin bütününü ve özünü anlamak için onu okumak yetmez. Varlığı ve o varlığı temsil eden fenomenlerin gerçek veya sahte fenomen olup olmadıklarını anlamak ve tespitte bir takım kurallara uymak gerekir. Bunları iki metot altında toplayabiliriz: Klasik ve nitel metotlar Nicel metotlar KlAsik metotlar edebî ve tarihî incelemelerden çıkarılan metotlardır. Bir belgenin ana çizgilerini ortaya çıkarmaya ve bu ana çizgileri ikinci derecede yönlere bağlamaya çalışan bir metottur. Klasik metotta belge organik bir bütün olarak kabul edilir. Hâlbuki nicel metotlar belgeyi adeta mekanik bir parçalamaya tabi tutarlar. Duverger’nin deyimi ile klasik tahlil (analiz), bir tavuğun parçalara ayrılmasına benzer. Nicel metotların amacı, klasik metotların yerini almak değildir, onları tamamlamaktır. Nicel metotların üstünlüğü, objektif olmalarıdır. Ancak klasik metotların organik ve rasyonel tahlillerine karşılık nicel metotların mekanik ve yüzeysel çözümlemelemlere yer vermesi, bu metodun mahzurlu tarafıdır. Her iki metodun da mahzurlu tarafları göz önünde bulundurul-duğunda, belgelerin analizinde her iki metodu birlikte kullanmanın daha doğru olacağı ortadadır. Her defasında bütünü göz önünde bulundurmak, iki sentez arasında analiz yapmak, varlığın doğru bilgisini bize verecektir. Nicel metotları da: Nicel semantik Muhteva (içerik) analizi olmak üzere iki tekniğe ayırabiliriz. Sosyal olay ve olguların ana determinasyon ilkesi zamandır. Zaman üç boyutludur: Dün-bugün ve yarın süreçlerini kapsar. Dün tarihtir, bugün hâl ve yarın gelecektir. Tarih belgelerle tasvir edilir. Hâl ise olayların oluş anında gözlenmesine imkân sağlar. Gelecek ise dün-bugünün determinasyonunda tahmin edilebilir. Daha açık bir ifade ile üç boyutluk olaylara bir derinlik kazandırır. Üç boyutu nicel metot ve tekniklerle araştırmak mümkün değildir. Bunun için başka metotlara ihtiyaç vardır. Dokümantasyon Metodunun Kullanılması Araştırıcı araştırmasını yaparken iki şeyi aydınlatmak amacındadır. Birincisi araştırma konusu ile ilgili mevcut bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi, ikincisi de bu bilgiler ışığında ele aldığı konuyla ilgili henüz daha üzerinde araştırma yapılmamış; aydınlığa kavuşmamış problemlerin bilgilerini elde etmek, uygun metotlarla yeni bir model kurmaktır. Burada ikinci aşamanın gerçekleşmesinin birinci aşamaya bağlı olduğunu vurgulamalıyız. Dokümanlar (belgeler) olmuş-bitmiş olaylar ve olguların veya dün-bugün-yarın sürecinde var olmuş veya bu süreçte var olmaya devam eden olayların, olguların nesnelerin bilgilerini taşırlar. Araştırıcı bu bilgiler çerçevesinde (dokümanlarla) araştırma konusuna giren olayları, olguları ve nesneleri tasvir eder. Kütüphaneler ve İnternet Sistemi Kütüphaneler bir dokümanın okuyucu tarafından arandığında bulunabileceği yerlerdir. Memleketimizin her tarafında nadide kitapların bulunduğu kütüphaneler mevcuttur. Özellikle yazma eserler hem bu kütüphanelerde ve hem de özel şahıs kitaplıklarında çok fazladır. Günümüzde artık kütüphanelerin çoğunda internet sistemi mevcuttur. Kütüphanelerde genellikle fiş sistemi kurulmuştur. Fişler çok defa yazarın soyadı veya soyadı gibi işlem gören adlarına (ön isim, künye, lakap, aile veya büyük isim) göre alfabe sırasına konmuştur. Fişler kitap adına göre ve konularına göre olmak üzere genelde üç şekilde tasnif edilmiştir. Fişleme Tekniği Fişleme usulü ile çalışma tekniğini atalarımız da kullanmıştır. Eski basma ve elyazma eserlerin son taraflarında beş-on sayfalık bir boş kısma rastlanır. Bunlar, kitabın okunuşu sırasında önemli bilgilerin ve iktibasların kaydına yarıyordu. Ayrıca eserlerin sayfaları arasında bazı seyyar eşit boylarda kâğıt parçalarına rastlamamız yine atalarımız tarafından fiş usulü ile çalışıldığını göstermektedir. Günümüzde bilgisayar vasıtasıyla birçok bilgiye ulaşılmaktadır. Özellikle bilgisayar elle yazma karşısında avantajlı görülmektedir. Ancak bilgisayara geçirilen bilgileri araştırmayı sistematize etme aşamasında kullanırken birçok problem yaşanmaktadır. Fişler ve Özellikleri Ekseriya dikdörtgen şeklinde olurlar. Hep aynı boydadırlar. Standart boyları her ilmin gerektirdiği şekilde değişebilir. Mümkünse karton veya kalın kâğıttan olmalıdırlar. İki tür fiş vardır: Bibliyografya fişi Bilgi fişi Bibliyografya Fişi (Buna kaynak toplama fişi de denir.) Bu tür fişlere şu hususlar kaydedilir: Yazarın soyadı veya meşhur olan ismi ,Yazarın adı ,Kitabın adı ,Kaç cilt ve kaçıncı baskı olduğu ,Editörü ;Tercüme eden Matbaası ,Basıldığı yer ve yılı. Elyazma eserlerde baskı ile ilgili hususların yer almaması tabiidir, Bulunduğu kütüphanenin adı Kitap numarası kaydedilir . Ktp. Adı: ANTROPOLOJİ Ktp. Nu: 1 Kültür Değişmeleri TURHAN, Mümtaz, Kültür Değişmeleri, İkinci Baskı, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul 1969. (Kültür ve kültür değişmeleri hakkında teorik bilgi ve Erzurum'da beş köyde değişme örneği sunulmaktadır.) Bilgi Fişi: Bu tür fişler üç şekilde olabilir: Bibliyografya fişi ebatında (7,5x12,5) Bilgi fişinin iki misli ebatında (12,5x15) Defter yaprağı büyüklüğünde (15x25) (Genelde bu tür fişlerin kullanılması tavsiye edilmez.) Bilgi fişi için bazı özellikler: Bilgileri fişlemek için kaynağın konuyla ilgili yerleri satır satır taranır. Lüzumlu noktalar fişlere kaydedilir. Kaynaktan bilgi alınırken eğer direk iktibas ise tırnak içerisine alınır. Eğer kısaca özetlenmiş ise özet diye not düşülür. Fişe alınan bilgilerin bittiği yere sıra ile kaynak, cilt ve sayfa numarası konur. Her fişe yalnız bir tek fikir yazılır. Fişin yalnızca bir yüzü kullanılır. Eğer bir iktibas tek bir fişe sığmıyorsa birkaç fiş kullanılır, ancak bu fişlerin birbirinin devamı olduğunu belirten işaretler kullanılır . Fişlerin muhafazası için ideal olan müstakil fiş kutularının kullanılmasıdır. Her zaman böyle bir kutuya sahip olunamaz. Bu takdirde ise konulara göre ayrılmış zarflar kullanılır. Fişlerden Yararlanma Bir ilmî araştırmada konunun tespitinden sonra yapılacak işlerden biri konuya ait bilgileri toplamaktır. Araştırmacı önce konuyla direkt ilgili eserlere başvurur ve meseleyi kavrar. Diğer kaynakları bulabilmek için yararlanabileceği yerler arasında ilgili eserlerin dipnotları, bibliyografya kısmı ve kütüphaneler başta gelir. Kütüphanelerde fişler: Yazara göre Kitap adına göre Konulara göre tasnif edilmiştir. VERİLERİN ARAŞTIRMAYA YERLEŞTİRİLMESİ Araştırmanın yazma aşamasında fişler plana uygun olarak tasnif edilir. Her bölümle ilgili fişler bir araya getirilir. Artık konu biliniyor, gerekli bilgiler fişlerimizde mevcut ise, iş olayı ele alıp kompoze etmeye kalmaktadır. Konu kompoze edilirken her bölümün bir bütün olarak ele alınıp yazılması ve bütün bölümlerinin birbiri ile olan ilişkisine dikkat edilmesi gerekir . Araştırma verileri “ARAŞTIRMA BULGULARI” adı verilen bölüm/ bölümlerde sistematize edilirler. Her doğan çocuğa bir ad verildiği gibi, aynı olguyu tasvir eden bilgilerin sistematize edilmiş hâline bir ad verilir. Bu ad sınırları çizilmiş bilgiler bütününü kapsayacak bir ad olmalıdır. Sosyal Varlık Alanı ve Deney Metotları İlmî bilgi, olayların ve olguların gözlenmesi ve deney metotları ile elde edilir. Sosyoloji de deneysel ilim olma amacındadır. Ancak sosyolojinin deneyselliğinin pozitif tabiat ilimlerindeki kadar kesin sonuçlar verecek uygunlukta ve güçte olmadığını burada söylememiz gerekir. Deney metodu, bir olaya ait bütün şartları çeşitli şekillerde ve değişik bileşimlerde, yapay bir denetim altında incelemektir. Burada her olayın bir sebebi bulunduğu ve aynı şartlar altında daima aynı olayların meydana geleceği (determinasyon ilkesi) varsayılmaktadır.Konusu real olan sosyal bilimler için deneme metotları, genel olarak iki ortamda gerçekleştirilir. Bunlar laboratuvar şartlarında ve alanda yapılan deneyler olarak adlandırılırlar. Laboratuvar, araştırmacının ilgilendiği değişkenleri çok sıkı kontrol altına aldığı yapay bir ortamdır. Alan ise tabii bir ortamdır. Laboratuvar araştırması sonuçlarının iç geçerliliği yüksek, buna karşılık dış geçerliliği genellikle düşüktür. Alan araştırmalarında laboratuvar araştırmalarının aksine, dış geçerlilik yüksektir.Sosyal olay ve olguların ana determinasyon ilkesi zamandır. Zamanı durduramadan veya kontrol altına almadan deney mümkün değildir. Bu nedenle sosyal olay ve olgular için deney sınırlı veya tabii akış içerisinde gözlemle mümkündür. Alan deneyinin esasını, deney metodunu toplumu tabii ortamı içerisinde bir laboratuvar kabul etmek ve uygulamak teşkil eder. Topyekün toplumsal yapıyı bir deney alanı olarak kabul edip onu laboratuvar şartlarında incelemek imkânsızdır. Bunun için yapılacak işlem, toplumun parçalarını, küçük grupları, tabii yapıları içerisinde deney konusu hâline getirmek veya onun küçük bir modelini teşkil ederek (örneklem vasıtasıyla) ana kitleyi açıklamaya gitmektir Alan deneyleri iki grupta ele alınabilir. Bunlar: • Aktif deneyler • Pasif deneyler Aktif deneylerin iki türü söz konusudur. Bunlardan biri, dolaysız, diğeri de dolaylı olabilir. Eğer tabii bir sosyal sürece suni bir öge katılarak gözlem yapılırsa bu, dolaysız aktif deney adını alır. Eğer sosyal sürece sosyolog tarafından olmaksızın katılan yeni bir etkinin incelenmesi ve gözlenmesi söz konusu ise, bu da dolaylı aktif deney adını alır. Dolaysız aktif deneyler, özel ve olağan gruplar üzerinde yapılabilirler. Askerler, mahkûmlar, öğrenciler, sürgünler vb. Dolaysız aktif deneyler, özel ve olağan gruplar üzerinde yapılabilirler. Askerler, mahkûmlar, öğrenciler, sürgünler vb. Bu şekildeki deneylerde birden çok grup ele alınır ve bunlardan birisi kontrol grubu diğerleri de deney grubu olarak düzenlenir.