SEVESO II DİREKTİFİ KAPSAMINDA GÜVENLİK YÖNETİM SİSTEMLERİ SAFETY MANAGEMENT SYSTEMS UNDER SEVESO II DIRECTIVE Cemal Can AYANOĞLU* Özet Hızla gelişen ve değişen yaşam şatları ile beraber çalışma koşulları da değişmektedir. Bu durum çalışanlar ve işyerleri için yeni tehlike ve riskleri beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler karşısında, risklerin sistematik bir şekilde belirlenmesi, kontrol altına alınması ve güvenlik açısından sürekli iyileştirmesi günümüz işletmelerinin en önemli gereksinimleri haline gelmiştir. Geçmişte büyük sanayi kuruluşlarında meydana gelen kazalar ve bu kazaların ağır sonuçları yetkili otoritelerin bu konuda düzenleme yapmalarını gerektirmiştir. Bunun sonucunda Avrupa Birliği’nin büyük kazaların önlenmesi konusundaki politikasına ilişkin direktifler (SEVESO) yayınlanmıştır. Modern güvenlik ve kayıp önleme yaklaşımının sonucu ise Güvenlik Yönetim Sisteminin (GYS) gerekliliği olmuştur. Bu çalışmada Güvenlik Yönetim Sistemi (GYS), İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yönetim Sistemi, İSG yönetim sistemi standartları incelenerek GYS ile İSG yönetim sistemi ilişkisine değinilmiş, SEVESO II direktifi ve bunun ülkemizde uygulanması ile ilgili bilgiler verilmiş, SEVESO II kapsamında GYS incelemesi yapılarak GYS unsurları bu kapsamda ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda GYS’nin işletmeler açısından önemi vurgulanarak çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Güvenlik Yönetim Sistemi, İş Sağlığı ve Güvenliği, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri, SEVESO II Direktifi, Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi. Abstract Working conditions also change together with rapidly developing and changing living conditions. This situation brings together new hazards and risks for employees and workplaces. In line with these developments, identifying risks with systematic manner, controlling and ensuring * 66 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Müfettişi, cayanoglu@csgb.gov.tr ÇSGB Çalışma Dünyası Dergisi / Cilt: 2 / Sayı: 2 / Mayıs-Ağustos 2014 / Sayfa: 66-83 Labour World / Volume: 2 / Issue: 2 / May-August 2014 / Page: 66-83 continuous improvement in terms of safety have become the most important requirements of today’s businesses. Accidents occurred in large industrial enterprises in the past and the heavy consequences of them called for competent authorities to make regulations in this regard. As a result, directives (SEVESO) have been published concerning the policy of European Union about the prevention of major accidents. The result of the modern approach to safety and loss prevention has become the “must” of the Safety Management System (SMS). In this study; the relationship between SMS and Occupational Health and Safety Management System (OHSMS) were addressed by analysing SMS, OHSMS and the standards of OHSMS have been examined, information was given on SEVESO II Directive and its implementation in our country and in this context the elements of SMS have been discussed by making SMS analysis within the scope of SEVESO II. In the end of the study, various suggestions were made by emphasizing the importance of Security Management System (SMS) in terms of enterprises. Keywords: Safety Management System, Occupational Health and Safety, Occupational Health and Safety Management Systems, SEVESO II Directive, Prevention of Major Accidents. JEL Classification: J59 Giriş Günümüz yaşam koşullarının hızla değişimi, artan tüketici ihtiyaçları ve gelişen teknoloji, çalışma şartlarının sürekli farklılaşmasına sebep olmaktadır. Bu durum; çalışanlar üzerindeki baskıyı artırmakta ve işyerlerinde yeni tehlike ve risklerin oluşmasına ortam hazırlamaktadır. Bu gelişmelere önlem olarak risklerin sistematik bir şekilde belirlenmesi, kontrol altına alınması ve güvenlik açısından sürekli iyileştirmesi günümüz işletmelerinin en önemli gereksinimleri haline gelmiştir. Geçmiş yıllarda büyük sanayi kuruluşlarında meydana gelmiş kazalar, yetkili otoritelerin bu konuda düzenleme yapmalarını gerektirmiştir. Bunun sonucunda, Avrupa Birliği’nin büyük kazaların önlenmesi konusundaki politikası; 82/501/EEC “SEVESO” Direktifi’nin yayımlanması, belirli bir süreç sonrasında ise “SEVESO II” olarak tabir edilen 96/82/EC Direktifi’nin yayımlanması olmuştur. Buna göre; SEVESO II kapsamı içerisinde yer alan bir kuruluşta, tüm olası tehlikeler belirlemeli, tehlikelerin kişilere ve çevreye etkisi değerlendirilmeli, kazaların önlenmesi ve kazalar sonucu insanlar ve çevre üzerinde oluşacak etkilerinin sınırlandırılması için tüm tedbirler alınmalı ve alındığı ispat edilmelidir. SEVESO II ile ortaya çıkan en önemli özellik, Güvenlik Yönetim Sistemidir (GYS). Bu gelişme modern güvenlik ve kayıp önleme yaklaşımının, büyük sanayi kuruluşlarına yansıması olmuştur (Ayanoğlu, 2013:1). GYS, iş güvenliğinin proaktif (önleyici) bir yaklaşımı gerektirmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Ayrıca teknik gelişmelere rağmen, oluşturulan iş güvenliği sistemlerindeki hatalar nedeniyle büyük endüstriyel kazaların olmaya devam etmesi, GYS gibi bir sistematik yapının oluşmasını gerektirmiştir. Genel bir ifade ile GYS’nin amaçları; tehlikeleri öngörülürleştirebilmek ve öngörülebilir tehlikeleri kontrol altında tutmak için uygun önlemleri almak, her zaman etkin olması için önlemleri düzgün bir şekilde yönetmek ve sürekli güncellemektir (Petrolekas and Haritopoulos, 2001). 67 Bu çalışmada GYS, İSG Yönetim Sistemi ve GYS ile İSG yönetim sistemi ilişkisi ele alınmış, SEVESO II direktifi ve bu Direktifin ülkemizde uygulanması ile ilgili bilgiler verilmiş, SEVESO II kapsamında GYS incelemesi yapılarak GYS unsurları, SEVESO II Direktifi ile ile bağdaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, GYS’nin işletmeler açısından önemi vurgulanmıştır. 1. Güvenlik Yönetim Sistemi Güvenlik sistemi, en genel tanımı ile işyerinde mevcut olan tehlikelerin belirlenmesi, incelenmesi ve kontrol altına alınması amacı ile mühendislik ve yönetim araçlarının pratik bir biçimde kullanılmasını içeren çalışmalar bütünüdür. Yapılan bu çalışmalarda; operasyonel verimlilik, maliyet ve zaman kısıtları altında en üst düzeyde güvenlik seviyesine ulaşmak hedeflenmektedir. İşyerlerindeki tehlikelerin önlenmesi ve kontrol altına alınmasında, şu tedbirler önemli rol oynar (Stephans, 2004:11-22): • Tehlikenin en alt seviyede tutulmasını sağlayan tasarımlar. • Güvenlik ekipmanlarının sağlanması. • Uyarı ekipmanlarının sağlanması. • Prosedürler ve eğitimler ile kontrolün sağlanması. • Muhtemel diğer tehlikelerin önlenmesi. Güvenlik sisteminin ideal amacı, tehlikelerden arındırılmış bir sistemin oluşturulmasıdır. Ancak bilhassa enerji santralleri, petrol rafineleri gibi karmaşık sistemlerin bulunduğu durumlarda, tehlikelerin tümüyle ortadan kaldırılması pratik anlamda mümkün değildir. Tüm tehlikelerin engellenmesi mümkün olmadığından, tehlikelerin kontrol altında olacağı bir sistem tasarlanmalıdır. İşte bu güvenlik yönetim sistemidir (Ericson, 2005:2). Bu kapsamda, GYS ile ilgili bir diğer konu da GYS’nin içeriğindeki yönetim kavramıdır. Farklı terminolojileri ve detaylı tanımları olsa da kapsamlı bir aktivitenin yönetimi; bir amacın belirlenmesi, bu amaca ulaşmak için bir plan yapılması, planın uygulanması için detaylı işlerin formüle edilmesi, işlerin yürütülmesi, plana göre çıktıların kontrol edilmesi, uygun düzeltici önlemlerin planlanması ve alınmasını içeren “yönetim döngüsü” olgusuna dayanmaktadır (Mitchison and Porter, 1998:9-10). GYS’nin uygulaması işyerlerindeki yönetim felsefesi ve sistemi ile işgücü ve üretim teknolojilerinin dâhil olduğu güvenlik kültürü seviyesine bağlı olarak işyerinden işyerine değişiklik göstermektedir (Mitchison and Porter, 1998:9-10). Etkin bir GYS ile işletmelerin kazalar ile ilgili direkt ve endirekt maliyetlerinde önemli derecede azalma olacaktır. Genel olarak etkin bir GYS, aşağıda belirtilen unsurları içermelidir (wikipedia, 2014): • 68 Risklerin yönetiminde işletmenin nasıl bir yapılanmaya sahip olduğunun belirtilmesi. • İşyerinde mevcut olan riskler ve risklerin kontrol tedbirleri. • İşyerinde etkin iletişimin uygulaması. • Uygunsuzlukların belirlenmesi ve düzeltilmesi için süreçlerin uygulaması. • Sürekli iyileştirme sürecinin uygulaması. Güvenlik yönetim sisteminin bir işyerinde kurulma amaçları şu şekilde belirtilebilir (Wijk and Wood, 2010:5): • GYS ile güvenlik, bir işyeri için temel amaç haline gelecektir. • İşyerinde güvenliğin sağlanması için gereken sorumluluklar belirlenecektir. • Güvenli bir işyeri hedefine ulaşmak için gereken ölçütler belirlenecektir. • İşyerinde GYS’nin uygulanması ile ilgili kontrol mekanizması tesis edilecektir. • GYS ile bir işletmede sürekli iyileşme sağlanacaktır. GYS, güvenliğe yönetsel bir bakış açısı olup, güvenlik risklerinin yönetimi için sistematik ve kapsamlı bir süreçtir. GYS organizasyonların sürekli iyileşmesini sağlayarak risklerin azaltılmasını ve kontrolünü sağlar. GYS, başta İSG yönetim sistemi olmak üzere diğer (kalite, çevre vb.) yönetim sistemleri ile ilişkilidir.. 2. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi İşyerlerinde tehlike ve risklere karşı önlem almak amacıyla öncelikle mevcut durumun analizi yapılarak risklerin tespit edildiği, bu riskleri önlemek için yasal yönetmelik, mevzuat ve kanunlara entegre edilmiş programların oluşturulduğu ve uygulandığı, bütün çalışmaların sistematik bir yaklaşımla dokümante edildiği ve ilgilenenlere bildirildiği, yürütülen bu çalışmaların izlenip denetlendiği yönetim sistemlerine iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemleri denilmektedir. Belirlenen hedeflere ulaşmak, dolayısıyla iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin sorumluluğudur. İş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin 3 temel görevi vardır. Bunlar (Özkılıç, 2005:21): • Tehlikeleri tanımlamak, • Her tehlike için riskin boyutunu tahmin etmek ve saptamak, • Riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar vermek ve riski kontrol altına almaktır. İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi ile bir organizasyona kısa dönemde sağlanacak faydalar şu şekilde özetlenebilir (Özkılıç, 2005:23): • Meslek hastalıkları ve iş kazaları sonucu yaralanmalar azaltılarak, çalışanların ve toplumun iyileştirilmesi sağlanır. • Kaynakların etkin tahsisi ile katma değer ve parasal tasarruf sağlanır. • Yönetimin bilgi kalitesi iyileştirilir, karar verme kabiliyeti geliştirilir. 69 • İSG kanunları ile uyum sağlanır. • Firma imajı oluşur ve imajın sürekliliği sağlanır. Etkin bir iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin uzun dönem muhtemel faydaları ise şu şekilde belirtilebilir (Özkılıç, 2005:24): • Önemli risklere maruz kalma ile ilgili artan anlayış ve bilgi sonucu, etkin stratejik planlama yapılacaktır. • İstenmeyen İSG risklerinin öngörülebilmesi ile çalışan tazminatları azaltılabilecektir. • İSG teftiş sürecinin geliştirilmesi sağlanacaktır. • İSG programlarının uygunluğu, verimliliği ve etkinliği anlamında olumlu sonuçlar elde edilecektir. • İSG paydaşları arasında iletişim ve haberleşmenin gelişmesi sağlanacaktır. İSG yönetim sistemi işletmelerde; iş kazası ve meslek hastalığı oluşumunun ve bunların etkilerinin azaltılmasına, İSG ile ilgili bilinç düzeyinin ve çalışanların işe bağlılığının artmasına, dolaylı olarak üretim verimliliğinin olumlu yönde etkilenmesine, İSG ile ilgili kurumsal hafızanın gelişmesine ve yönetim sürecinin kolaylaşmasına katkı sağlamaktadır. 2.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Standartları Yıllardır firmalar, çalışmalarını güvenli bir biçimde yaptıklarını ve İSG çalışmaları ile güvenlik yönetim sistemleri uygulamalarını en iyi şekilde tatbik ettiklerini topluma gösterebilecekleri bir araç olmak üzere bir sertifikasyon şekli talep etmişlerdir. 1996’da BSI tarafından BS 8800’ün yayımlanması, bu talebin karşılanmasında atılmış bir adım olsa da bu standart, bir İSG yönetim sisteminin kurulmasına kılavuzluk etmiyordu ve sertifikasyon amacı da bulunmamaktaydı. Buna benzer birkaç standart çalışması daha olmasına rağmen piyasa isteklerini karşılayamamışlardır. Bu çalışmalar sonucunda ISO 18001 İSG yönetim sistemi standardı ortaya çıkmıştır. Ayrıca aynı yıl içerisinde işyerlerinde OHSAS 18001’in nasıl uygulanacağını anlatan destek dokümanı olan OHSAS 18002 yayımlanmıştır (Müngen, 2005). OHSAS 18001 standardı Türk Standartları Enstitüsü tarafından 2001 yılında Türk Standardı olarak kabul edilmiş ve TS 18001 “İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri-Şartlar” adı ile yayımlanmıştır. OHSAS 18001, tek başına uygulanabildiği gibi, organizasyonun kalite ve çevre yönetim sistemine entegre edilebilmektedir (Ayanoğlu, 2013:10). İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemini oluşturmak için dünyada uygulanan diğer önemli standartlar ise şunlardır (Özkılıç, 2005:22): 70 • QS 9000 • ILO ISG Yönetim Sistemi Rehberi • NPR 5001 • OSHA AS/NSZ 4360 • OSHA AS/NSZ 4804 2.1.1. OHSAS 18001 İSG Yönetim Sistemi OHSAS 18001, işyerlerinin İSG risklerini kontrol etmek ve performanslarını geliştirmek maksadıyla BSI tarafından geliştirilmiş, risk değerlendirmesi temeline dayanan, dünyada kabul görmüş bir yönetim sistemi standardıdır. OHSAS 18001’in asıl amacı önleyici olmasıdır. Bununla birlikte sistem gereken kontrol sistemini, düzeltici faaliyetleri ve geri besleme mekanizmalarını da içermektedir (Ayanoğlu, 2013:10). OHSAS standardı, bir kuruluşun İSG risklerini kontrol etmesi ve performansını iyileştirmesini sağlamak için bir İSG yönetim sisteminde olması gereken şartları belirlemektedir. Ancak OHSAS, belirli ve sabit İSG performans kriterleri gerektirmediği gibi, bir yönetim sisteminin tasarımına ilişkin detayları da içermemektedir. Bu nedenle, bir işyerinin OHSAS 18001 ile uyumlu olması, işyerinin yasal gereklilikleri yerine getirmiş olduğunu belirtmemektedir. Ayrıca OHSAS 18001, toplam kalite yönetiminin de temelini oluşturan planla-uygula-kontrol et-önlem al adımlarının ilk harflerini temsil eden PUKÖ döngüsü modeline dayanmaktadır (Goetsch and Davis, 2006:537-538). OHSAS 18001 İSG yönetim sisteminin bir işyerinde uygulanması sonucu oluşacak faydalar şu şekilde özetlenebilir (Özkılıç, 2005:33): • İşyerinde zararla sonuçlanabilecek olası tehlikelerin önceden tespiti ve gerekli önlemlerin alınması sağlanır. • Çalışanların rahat ve güvenli bir işyeri ortamında çalışmaları sağlanır. • İşyerinde iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu oluşabilecek işgücü kayıpları en aza indirgenir. • Çalışanların memnuniyeti ve müşteri memnuniyetinde artış sağlanırken, üretim maliyetlerinde azalma sağlanır. • OHSAH 18001 İSG yönetim sisteminin bir işyerinde uygulanması sonucu oluşacak faydalar şu şekilde özetlenebilir: • İşyerinde zararla sonuçlanabilecek olası tehlikelerin önceden tespiti ve gerekli önlemlerin alınması sağlanır. • Çalışanların rahat ve güvenli bir işyeri ortamında çalışmaları sağlanır. • İşyerinde iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu oluşabilecek işgücü kayıpları en aza indirgenir. • Çalışanların memnuniyeti ve müşteri memnuniyetinde artış sağlanırken, üretim maliyetlerinde azalma sağlanır. 71 2.1.2. ILO İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Rehberi (ILO-OSH:2001) İSG Yönetim Sistemi Rehberi, ILO tarafından, İSG yönetim sistemlerinin uygulanmasının işyerlerinde tehlike ve riskleri azaltma yönünde pozitif bir etki oluşturacağından yola çıkarak, ILO’nun kurucuları olan üçlü yapılı birimlerin belirlediği prensiplere göre yayımlanmıştır. Bu rehberin en büyük avantajı, işyerlerinde güvenlik kültürünün oluşmasında ve sürekliliğinin sağlanmasında uygun, güçlü ve esnek bir zemin oluşturmasıdır. ILO bu yönetim sistemi rehberinin işyerinde uygulanması sonucunda, işverenin İSG ile ilgili sorumluluklarını önemli ölçüde yerine getireceğini ifade etmiştir (ILO, 2001). ILO İSG Yönetim Sistemi Rehberi, 5 temel bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler kısaca şu şekilde özetlenebilir (ILO, 2001): 1) Politika: İşyerinin İSG politikası ve yönetimin taahhütleri. 2) Organizasyon: İşyerinin organizasyon yapısı, işyerinde görev, yetki ve sorumluluklar. 3) Planlama ve Uygulama: İSG uygulamaları, risk değerlendirmesi ve yönetimi. 4) Değerlendirme: İSG performansının ölçümü ve değerlendirmesi. 5) İyileştirme Faaliyetleri: Koruyucu ve önleyici faaliyetlerin yönetimi. Sürekli iyileştir menin sağlanması için gerekli faaliyetler. ILO İSG Yönetim Sistemi Rehberi, bir standart değildir. Ancak temelinde önemli çalışmaları barındıran temel bir rehberdir. Bu rehber uluslararası platformda paylaşılmış bilgileri içermektedir ve herhangi bir zorunluluk olmamakla beraber uygulayıcılara İSG yönetim sistemi oluşturma hususunda yol göstermektedir. 3. GYS İle İSG Yönetim Sistemi Arasındaki İlişki İşyerlerinde uygulanan farklı yönetim sistemlerinin her biri, belirli bir amaç ya da işyerinin belirli bir faaliyeti ile ilgilidir. Örneğin; bir işyerinde uygulanan kalite yönetim sistemi ile finansal yönetim sistemi, işyerinde farklı alanlarda görev yapan sistemlerdir. Ancak, GYS ile İSG yönetim sistemi için bu söylenemez. Çünkü her iki yönetim sistemi de temelde aynı amaç için görev yapan, birbirlerini destekleyen, doğrudan ilişkili sistemlerdir. GYS, çoğu zaman İSG yönetim sistemini kapsamaktadır. İSG yönetim sistemi, çalışanların sağlık ve güvenliğinin temini ile ilgili süreçleri kapsamaktadır. GYS ise işyerindeki tüm süreçlerin güvenliğini içermektedir. İSG yönetim sistemi, çalışan temelinde odaklanmıştır. GYS ise, çalışan ile birlikte ekipman, makine, teçhizat, tesis ve çevre güvenliğini de kapsamaktadır. İşyerinde güvenlikle ilgili tüm süreçler ve operasyonlar, GYS’nin ilgi alanındadır. Ayrıca, çevre yönetimi de her iki yönetim sistemi ile ilişkilidir (Ayanoğlu, 2013:14). Bir işyeri için, aynı anda birçok amaca ulaşılmasının zor olacağından, işyerlerinde kurulacak yönetim sistemlerinin birbirini destekleyen sistemler olması daha uygun olacaktır. Günümüzde bu sebeple işletmeler; GYS, İSG yönetim sistemi ve çevre yönetim sisteminin bir arada uygulandığı entegre sistemlere daha çok odaklanmaktadırlar. 72 4. SEVESO II Direktifi 1976 yılında İtalya Seveso’da meydana gelen büyük endüstriyel kaza sonucunda SEVESO I direktifi olarak isimlendirilen 82/501/EEC numaralı AB Direktifi ortaya çıkmıştır. SEVESO I, işletmeleri GYS konusunda teşvik etmiş olsa da, GYS için net bir gereklilik ortaya koymamıştır. SEVESO I sonrasında meydana gelen büyük endüstriyel kazalar SEVESO I’in geliştirilmesini zorunlu kılmış ve sonrasında SEVESO II olarak adlandırılan 96/82/EC Konsey Direktifi oluşturulmuştur (Hudson, 2001:1). SEVESO II tehlikeli maddelerle ilgili büyük kazaları önlemeyi ve kazalar sonucu oluşacak etkilerin en aza indirgenmesini amaçlamaktadır. SEVESO II Direktifinde yer alan hükümler, SEVESO I direktifinin uygulamasının izlenmesi ve eksik noktaların tespit edilerek giderilmesi sonucu geliştirilmiştir. Özellikle SEVESO I Direktifinin uygulanması sonrasında rapor edilen büyük kazalar, yeni hükümlerin gerekli olduğu belirli alanları ortaya çıkarmıştır. Bu alanlardan biri de yönetim sistemidir. Yönetim sisteminin uygulanmaması ya da eksik uygulanmasının, rapor edilen büyük kazaların % 85’inden fazlasına sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Bu birikimler sonrasında; yönetim politikası ve sistemi, SEVESO II Direktifi kapsamına dâhil edilmiştir. SEVESO II büyük kazalara yol açan tehlikelerin önlenmesi ve kontrolü amacıyla, yönetim sistemi ve politikası için temel prensip ve gereksinimleri belirlemektedir (Mitchison and Porter, 1998:7-11). SEVESO II, “alt seviye” ve “üst seviye” olmak üzere kuruluşlar için iki seviyede gereksinimleri belirlemiştir. İşyerlerinde bulunan tehlikeli maddelere ilişkin envanter, kuruluşların seviyesini belirlemektedir. SEVESO II’ye göre alt seviye kuruluşlar, insan ve çevre için üst seviye bir güvenlik seviyesini hedefleyen ve güvenlik yönetim sistemini içeren, Büyük Kazaları Önleme Politikası (BKÖP) adı altında bir belge hazırlamakla yükümlüdür. Üst seviye kuruluşlar ise BKÖP ve GYS’nin nasıl uygulanacağı ile ilgili bilgileri içeren “Güvenlik Raporu” isimli belgeyi hazırlamakla yükümlüdür. Aslında Alt seviye kuruluşlar ile üst seviye kuruluşlar için gereksinimler genel olarak aynıdır. Ancak alt seviye kuruluşlar, hazırlamakla yükümlü oldukları GYS’nin nasıl yürürlüğe konduğunu gösteren dokümanı hazırlamakla ve GYS’yi yetkili otoritelere sunmakla yükümlü değildir (Mitchison and Porter, 1998:7-11). SEVESO II Direktifi öncesinde GYS kurulması ve işletilmesi, işyerleri için bağımsız bir uygulamayken, sonrasında Direktif kapsamındaki işyerleri için zorunlu hale gelmiştir. Bu direktif işyerlerinde kurulması öngörülen GYS’nin unsurlarını ve otoritelere aktarılması gerekli bilgileri içermektedir. 4.1. Ülkemizde SEVESO II Direktifi’nin Uygulaması Ülkemizde SEVESO II Direktifine paralel olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının birlikte hazırladığı “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik” 30/12/2013 tarih ve 28867 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Bu yönetmeliğin Mümkün olan en yüksek önlem seviyesi ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin harici acil durum planını hazırlamaları ile ilgili maddeleri 01/01/2017’de diğer maddeleri ise 01/01/2016 tarihinde 73 yürürlüğe girecektir (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013). Yönetmeliğin Ek I, Bölüm 1 ve Bölüm 2’sinde verilen tehlikeli madde listelerinde, Sütun 3’teki eşik değerlere eşit veya üzerindeki miktarlarda tehlikeli madde bulunduran kuruluşlar, “üst seviye” kuruluş olarak nitelendirilmektedir. Yönetmelik; alt seviye kuruluşlardan GYS’yi içeren BKÖP belgesini hazırlamasını, üst seviye kuruluşlardan ise BKÖP’nin ve bunun uygulanması için GYS’nin nasıl işleme konduğunu gösterecek “Güvenlik Raporu”nu hazırlamasını talep etmektedir (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013). Ülkemizde, işyerlerinde uygulanmakta olan yönetim sistemleri (kalite yönetim sistemi, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi, çevre yönetim sistemi, vb.) zorunlu olmamakla birlikte, tamamen kuruluşların kendi talepleri doğrultusunda uygulanmaktadır. Bu sebeple ülkemizde Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik maddelerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, GYS’nin uygulanması Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinde zorunlu olacaktır. Böylece ülkemizde bir yönetim sistemi yasal olarak zorunlu hale gelmiş olacaktır. GYS’nin kontrolünün sağlanması, işyerlerinin İSG mevzuatı ile ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun olarak faaliyet gösterdiğinin temini, iş teftişi tarafından yapılacak sistem denetimi (system audit) ile sağlanacaktır. Sistem denetimi, uluslararası düzeyde birçok iş teftiş otoritesi için yeni bir tanımdır ve uyum sağlaması zaman almaktadır. Sistem denetimi, proaktif bir denetim anlayışına sahiptir. Sistem denetimi doğrudan sahada yürütülen teftişlere göre daha fazla zaman gerektirdiğinden daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Sistem denetimi kapsamında; GYS kavramlarının günümüz işletmeleri için yeni olması sebebiyle, GYS’nin nasıl kurulacağı ve nasıl doğru işletileceği hakkında bilgiler verilmesi önemlidir. Sistem denetimi öncelikle GYS dokümantasyonunun incelenmesini sonrasında ise sahada GYS unsurlarının uygulamasının kontrolünü içermektedir (ILO/IALI, 2001). GYS uygulamalarının kontrolü, geleneksel teftişten daha farklı bir yaklaşım gerektirmektedir. Bu sebeple, sistem denetimi rehberleri geliştirilmelidir. Sistem denetimi rehberlerinin geliştirilmesi ve uygulanması, etkin bir teftiş yapısının oluşmasını destekleyecektir (ILO/IALI, 2001). SEVESO II Direktifine paralel olarak yayımlanan “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik” ile ülkemiz iş teftiş sistemi açısından sistem denetimi gibi yeni bir kavram ortaya çıkmıştır. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile başlayacak denetimlere ilişkin düzenlemeler, Yönetmeliğin “Saha Denetimleri” başlıklı 22 nci maddesi kapsamında yayımlanacak “Tebliğ”le belirlenecektir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuyla ilgili ortak çalışmalarına devam etmektedir. Bu çalışmalar devam ederken İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca; bu yönetmeliğin tam anlamıyla yürürlüğe girmesinden önce 2014 ve 2015 yıllarında hem iş müfettişlerinin bu denetimlere hazırlanması hem de GYS kavramının günümüz işletmeleri için yeni olması 74 sebebiyle, GYS’nin nasıl kurulacağı ve nasıl doğru işletileceği hakkında işyerlerine bilgiler verilmesi amacıyla “Araştırma Denetimleri” yapılması planlamaktadır. 5. SEVESO II Direktifi Kapsamında Güvenlik Yönetim Sistemi SEVESO II kapsamındaki güvenlik yönetim sisteminin işleyişi aşağıdaki Şekil 1’de gösterilmiştir. Ayrıca bu bölümde güvenlik yönetim sisteminin unsurları SEVESO II kapsamında ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Şekil 1: SEVESO II Kapsamındaki Güvenlik Yönetim Sistemi İşleyişi   Kaynak: ECENA, 2012 5.1. Güvenlik Yönetim Sisteminin Unsurları SEVESO II Direktifi kapsamında kuruluşlar tarafından hazırlanması ve uygulanması zorunlu olan GYS’nin, içermesi gereken 7 unsur her bir başlık altında bu bölümde açıklanmıştır. 75 5.1.1. Personel ve Teşkilat Yapısı SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “Personel ve teşkilat yapısı: Organizasyonun bütün kademelerinde büyük tehlikelerin önlenmesinde yer alan personelin görev ve sorumlulukları. Kuruluşta çalışanların tümü için gerekli olan eğitimin sağlanması.” İşyeri içerisinde tehlikelerin önlenmesinde görev alan tüm düzeydeki personelin sorumlulukları belirlenmiş olmalıdır. Ayrıca yöneticiler tarafından bu personelin kabiliyetleri ve yetenekleri belirlenmeli, yetkileri düzenlenmelidir. Görev, yetki ve sorumluluklar ile ilgili bu düzenlemeler, dokümante edilmiş olmalıdır. İşyerinde görev alan üçüncü şahısların (alt işverenler gibi) çalışanları da dâhil olmak üzere tüm çalışanların, güvenlik politikasının belirlenmesi, kurulması ve uygulanmasında katılımı sağlanmalıdır (Mitchison and Porter, 1998:13-14). Ayrıca işyeri çalışanları ile üçüncü şahıslar için işyerinde mevcut olan tehlike ve risklere karşı gerekli önlemlerin alınmasına yönelik eğitim planı oluşturulmalı ve eğitim planı çerçevesinde eğitimler düzenli ve sürekli olarak uygulanmalıdır (Karabatak, 2012). Her işin yürütümünde olduğu gibi bu yönetim sisteminin sorunsuz bir şekilde yürütülebilmesi için insan kaynaklarının hazırlanması, uygun bir teşkilat yapısının kurulması ve teşkilatın her bir üyesinin görev ve sorunluluklarının net bir şekilde tanımlanması gerekir. 5.1.2. Tehlikelerin Belirlenmesi ve Risk Değerlendirmesi SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “Tehlikelerin belirlenmesi ve risk değerlendirmesi: Normal ve normal olmayan işlemlerden kaynaklanan büyük tehlikelerin, sistematik bir şekilde belirlenmesi için prosedürlerin benimsenmesi ve uygulanması ve bu tehlikelerin olasılığı ve şiddetinin değerlendirilmesi.” SEVESO II kapsamındaki bir GYS içerisinde; işverenler, işyerlerinde yürütülen faaliyetler, depolanan, kullanılan ya da üretilen maddelerden kaynaklanan tehlikelerin belirlenmesi ve risklerin değerlendirilmesi için sistematik olarak bir risk değerlendirme prosedürü yürütmelidir (Mitchison and Porter, 1998:14). SEVESO II kapsamında yürütülecek tehlikelerin belirlenmesi ve risk değerlendirmesi prosedürü, resmi bir dile sahip olmalı ve sistematik olarak tehlike ve riskleri ele almalıdır. Ayrıca prosedür, tespit edilen risklerin önlenmesi ve risklerin oluşması sonrasında etkilerinin indirgenmesi için gerekli ölçütleri, sistematik bir şekilde içermelidir (Mitchison and Porter, 1998:14). Bu prosedür içerisinde; risk değerlendirme süreçlerine katılanların sayısı ve gerekli beceriler, proses içerisinde yer alan birbirinden farklı işler, faaliyetler ve görevler, her bir iş, faaliyet ve görevde kullanılacak risk değerlendirme metodolojisine ilişkin talepler yer almalıdır (Mol, 2012). Prosedürlerin içerisinde yer alacak risk değerlendirme metodolojileri, ulusal ve uluslararası geçerliliğe sahip ve işyerinde yapılan işin niteliğine uygun olmalıdır. SEVESO II kapsamında olan işyerlerinde en çok rastlanan metodolojileri şunlardır (Mol, 2012): 76 • HAZID (HAZard IDentification) (Tehlike Tanımlama Metodu) • What-if (Ya… olursa metodu) • HAZOP (HAZard and OPerability study) (Tehlike ve İşletilebilirlik Analizi) • LOPA (Layer Of Protection Analysis) (Koruma Katmanı Analizi) • SIL (Safety Integrity Level) (Güvenlik Bütünlük Düzeyi) Risk değerlendirmesi; işyerleri için tehlikelerin tanımlanması, risklerin belirlenmesi ve analizi, risk kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması, dokümante edilmesi, yapılan çalışmaların belli periyotlarla ve belirli gelişmelere bağlı olarak güncellenmesi veya gerektiğinde yenilenmesi aşamaları izlenerek gerçekleştirilir. Kullanılacak metodolojilerin seçimi risklerin analizini kolaylaştırır. Farklı üretim süreçleri farklı riskleri barındırdığından yapılan çalışmalarla farklı etkinliği olan risk analizi metodolojileri geliştirilmiş ve literatürle paylaşılmıştır. İşyerleri için bunun seçimi uzmanlarca değerlendirilmelidir. Ayrıca İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu “Risk Değerlendirmesini” tüm işyerleri için zorunlu tutmuştur. Bu Kanuna bağlı olarak yayımlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği” ise işyerleri tarafından hazırlanması gereken risk değerlendirmesinin usul ve esaslarını belirlemektedir. 5.1.3. İşletim/Operasyon Kontrolü SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “İşletim kontrolü: Tesisin bakımı, süreçler, ekipman ve geçici kesintileri de içine alan, güvenli işletme için prosedür ve talimatların benimsenmesi ve uygulanması.” İşyerinde iş güvenliğinden sorumlu yetkililer; tehlikelerin belirlenmesi ve risk değerlendirmesi uygulamaları ile ortaya çıkan proses tehlikeleri hakkındaki bilgileri hazırlamalıdır. Sonrasında, bu bilgiler ışığında tesisin, depo alanlarının, operasyonun, ekipman ve makinelerin güvenli bir şekilde tasarımı ve operasyonunu sağlayacak prosedürler hazırlanmalıdır. Bu prosedürler kapsamında aşağıda belirtilen faaliyetlerin güvenli işletimi de değerlendirilmelidir (Mitchison and Porter, 1998:16): • Sistemin devreye alınması, normal periyodik kapatılması, • Test, bakım ve inceleme dâhil işletimin tüm olağan faaliyetleri, • Tespit edilmiş olan normal çalışma koşullarından sapmalar, • Geçici ya da özel işlemler, • Bakım şartları altında yapılan işlemler, • Acil durum operasyonları, • Sistemin devreden çıkarılması. Sonuç olarak, işletim güvenliği ile ilgili tüm faaliyetler için güvenli çalışma prosedürleri 77 belirlenmiş olmalıdır. Bu prosedürler, talimat ve rehberlerden oluşmaktadır. Prosedürler, ilgili personelin koordinasyonunda ve anlayabilecekleri dilde hazırlanmalıdır. İşveren tarafından bu prosedürlerin uygulaması sağlanmalı ve prosedürler hakkında personele gerekli eğitimler verilmelidir. Prosedürler yazılı olmalı, işletimden ve bakımdan sorumlu personelin kullanımına hazır olmalıdır. Ayrıca prosedürler, güncelliğini koruyup korumadığı ve gerçekten uygulanıp uygulanmadığının belirlenmesi için periyodik olarak gözden geçirilmelidir (Mitchison and Porter, 1998:16). Hazırlanan talimat ve rehberler işyeri için bir bakım yönetim sistemini oluşturacak ve işyeri için önleyici bakım sistemi kurulacaktır. Buna göre birçok ekipman ve makinenin güvenli işletimini sağlayacak bakım/onarım periyotları belirlenecek, tehlikeler oluşmadan önce gerekli önlemler alınmış olacaktır (Ayanoğlu, 2013:24). Bakım, onarım ve periyodik kontroller için ilgili ulusal ve uluslararası standartlarda belirlenen periyotlar, kriterler ile fen ve tekniğin gereklilikleri dikkate alınır. Oluşturulacak talimatların ise ilgili personelin anlayabileceği nitelikte hazırlanmalıdır. 5.1.4. Değişimin Yönetimi SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “Değişimin yönetimi: Yapılacak değişikliklerin planlanması ya da yeni tesislerin, süreçlerin ya da depolama faaliyetlerinin tasarımı için prosedürlerin benimsenmesi ve uygulanması.” SEVESO II kapsamında bir GYS’nin kurulu olduğu bir işyerinde; personel, tesis, proses, malzeme, ekipman, teknoloji gibi tehlikelerin kontrol aşamasında etkili olan faktörlerin, değişimlerine uyum ve kontrolün sağlanması için bir değişim planı bulunmalıdır. Değişim planı geçici, kalıcı ve acil operasyonel değişiklikleri de kapsamalıdır. Bununla birlikte; değişim nedenlerinin tanımı, değişimi başlatacak sorumluluk ve yetkilerin atanması, önerilen değişikliğin dokümantasyonu ve uygulaması, önerilen değişikliğin sonucunda oluşabilecek güvenlik zaafının tespiti, önerilen değişiklik sonrası oluşacak eğitim ihtiyaçları, değişim sorası oluşacak inceleme prosedürleri ve düzeltici mekanizmaların tanımları, değişim planı içerisinde yer almalıdır. Ayrıca tesis içerisine yeni yapıların yapılması, tesise depolama tesislerinin eklenmesi gibi yapısal değişiklikler de, değişim planı içerisinde yer almalıdır (Mitchison and Porter, 1998:17). İşyerlerinde yapılması düşünülen değişikliklerin bir plan çerçevesinde ve gerekli değerlendirmeler yapılarak uygulanması gerekir. Yani işyerinde meydana gelebilecek bütün değişimlerin yeni güvenlik zafiyeti oluşturmaması için yönetilmesi gerekmektedir. 5.1.5. Acil Durum Planları SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “Acil durum planları: Sistematik analiz ile önceden tespit edilebilecek acil durumların belirlenmesi, acil durum planlarının hazırlanması, test edilmesi ve gözden geçirilmesi, bu tür acil durumlara cevap verilebilmesi ve ilgili personel için özel eğitim sağlanması amacıyla, prosedürlerin benimsenmesi ve 78 uygulanması. Bu tür eğitimler, kuruluşta çalışan bütün personele verilecektir.” SEVESO II kapsamındaki bir GYS, yeterli acil durum önlemlerinin oluşturulduğunu, uygulandığını ve gözden geçirildiğini temin edecek bir acil durum planının oluşturulmasını talep etmektedir. Bu planın bir ekip çalışması ile teorik ve pratik bilgileri birleştirerek oluşturulması önemlidir (Mitchison and Porter, 1998:18). Genel olarak bir acil durum planında; potansiyel olaylar ve acil durumlar ve bunlara karşı alınacak önlemler tanımlanmalı, bunlardan kaynaklanacak kazaları önleme veya azaltmaya yönelik plan ve prosedürler oluşturulmalıdır. Acil durum planlarının, belirli aralıklarda güncellenmesi yapılmalı ve devamlılığı sağlanmalıdır. Acil durum planlarında; Olası kaza ve acil durumlar, Her bölüm için yangın ekipleri, acil çıkış yerleri, işaretlemeler, İşyerini acil terk etme prosedürleri, Acil durumlarda görevlendirme yapılacak personel ve çalıştıkları bölümler, Taşeron işçileri ve ziyaretçiler de dâhil olmak üzere tüm personelin sorumlulukları, İşyeri dışındaki kuruluşlarla iletişim yöntemleri, Yasal kuruluşlarla ve toplumla iletişim yöntemleri tanımlanmalıdır. Belirli aralılarla işyerinde olabilecek kazalar, yangın, doğal afet gibi durumlar için tatbikatlar yapılmalıdır. Yapılan bu tatbikat sonuçları değerlendirilmeli, dokümante edilmeli ve plan içerisine dâhil edilmelidir (Özkılıç, 2005:44-45). Ayrıca plan içerisinde, acil durumlarda ya da ani tehlikelerin ortaya çıkması durumunda çalışanların korunması için dâhili haberleşmenin nasıl sağlanacağı belirtilmeli, acil durumlarda işyeri dışındaki ilgili kuruluşlarla kurulacak iletişim tanımlanmalı ve acil durumlarda görev alacak çalışanların gerekli eğitimleri almaları sağlanmalıdır (Özkılıç, 2005:44-45). Acil durum planları, SEVESO II Direktifinden bağımsız olarak çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre bütün işyerlerince hazırlanması gereken bir dokümandır. Bu Kanuna bağlı olarak çıkarılan “İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik” bu planla ilgili çok önemli bir kaynak olarak değerlendirilebilir. 5.1.6. Güvenlik Performansının İzlenmesi SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “Güvenlik performansının izlenmesi: Hazırlanan büyük kaza önleme politikası ve güvenlik yönetim sistemi ile belirlenen hedeflerle uyum sağlanmasının değerlendirmesi için prosedürlerin benimsenmesi ve uygulanması, uyum sağlanmaması durumunda, düzeltici faaliyetlerin araştırılması ve bu önlemlerin alınması için mekanizmalar oluşturulması. Prosedürler, tam anlamıyla gerçekleşmemiş büyük kazaların raporlanması için gereken işletme sistemini ve özellikle de önleyici önlemlerin başarısızlığa uğraması ve bunlardan çıkarılan dersler ışığında araştırılıp izlenmesini de kapsayacaktır.” GYS kapsamında, güvenlik performansının izlenmesi süreci; hazırlanan düzenlemelerin kaza yada olay olmadan önce uygulanıp uygulanmadığı (aktif izleme) ve kaza ile sonuçlanmış hataların araştırılması sonucu oluşan raporlardan (pasif izleme) oluşmaktadır (Mitchison and Porter, 1998:19). 79 Aktif izleme; güvenlik açısından kritik olan tesis, ekipman ve aletlerin denetimini, eğitimler, talimatlar ve güvenli çalışma uygulamalarının değerlendirmesini içermelidir. Pasif izleme ise kaza ve olayların raporlanması için etkin bir sistem gerektirmektedir. Ayrıca pasif izleme yalnızca kazaların arkasındaki nedenleri değil, kazaların oluşmasına sebep verebilecek hataların incelenmesini de içermektedir. Pasif izleme özellikle, önleyici tedbirlerin başarısız olduğu durumlara (işletimsel ve yönetsel hatalar dâhil) önem vermelidir. Pasif izleme sonucunda elde edilen deneyim ve bilgiler, tüm çalışanlara iletilmeli ve bu deneyimlerin gelecekteki faaliyetlere aktarılması sağlanmalıdır. Ayrıca, güvenlik performansının izlenmesi sonucu elde edilecek bilgi, GYS’nin denetim ve inceleme bölümü için girdi oluşturmalıdır (Mitchison and Porter, 1998:19). Güvenlik performansının izlenmesi için; GYS ile belirlenen hedeflerle uyumun değerlendirmesi için izleme prosedürlerinin belirlenmesi ve uygulanması, hedefler ile uyum sağlanamaması durumunda düzeltici ve önleyici faaliyetlerin uygulanması, arızi durumlar ortaya çıkması durumunda bunların raporlanarak daha sonraki planlamalarda dikkate alınması gerekir. 5.1.7. Denetim ve İnceleme SEVESO II Direktifindeki ilgili metin şu şekildedir: “Denetleme ve inceleme: Büyük kaza önleme politikasının ve güvenlik yönetim sisteminin etkinliği ve uygunluğunun, periyodik ve sistematik bir şekilde değerlendirilmesi için prosedürler benimsenecek ve uygulanacak politika ve güvenlik yönetim sisteminin performansı, dokümante edilerek incelenecek ve üst yönetimce gözden geçirilerek güncellenecektir.” GYS kapsamında “Denetleme” ve “İnceleme” terimleri, iki farklı faaliyet olarak belirtilmektedir. Denetleme; işyerine ait teşkilat yapısı, süreçler ve prosedürlerin tanımına ve GYS’ye uygunluğunu belirlemek amacıyla yürütülen faaliyetlerdir. Denetimin, GYS’nin operasyonel yönetiminden yeterince bağımsız konumda olan kişiler tarafından yapılması gerekmektedir. İnceleme ise uygulanan GYS’nin işyerinin güvenlik politikası ve vizyonuna uygunluğunu belirlemek amacıyla üst yönetim tarafından yürütülen çok daha temel seviyede bir çalışmadır (Mitchison and Porter, 1998:20). Rutin olarak yürütülen güvenlik performansının izlenmesi faaliyeti dışında, GYS’nin periyodik olarak denetimi sağlanmalıdır. Denetimin amacı, GYS’nin genel performansının işletme içi ve dışı gereksinimleri karşılama oranının belirlenmesidir. Denetim sonucunda ortaya çıkacak sonuçlar, GYS’nin elemanlarında ve uygulamasında yapılacak iyileştirilmelerin belirlenmesini sağlayacaktır (Mitchison and Porter, 1998:20-21). Üst yönetim, işyerinde uygulanan GYS’nin performansının işyerinin güvenlik politikası ve misyonunu karşılama oranını belirli aralıklarla incelemelidir. Yapılan incelemeler sonucunda elde edilen bulgulara göre GYS uygulaması için gerekli kaynakların ataması yapılmalıdır. Bununla birlikte, bulgular sonucunda işyerinin organizasyon yapısı, işyerinde kullanılan teknoloji, standartlar ve iç düzenlemelerde GYS’nin performansının optimize edilmesi için gerekli değişiklik yapılmalıdır (Mitchison and Porter, 1998:21). 80 Yönetim incelemesinin sonuçları kayıt altında tutulmalıdır. Sonuçlara göre düzeltici faaliyetler belirlenmeli ve tüm personele tebliğ edilmelidir. Yapılan tebligatlarda; düzeltici faaliyetlerin her biri için son tarih ve her bir faaliyette görev alacak personel belirtilmelidir (Mouth, 2012). GYS’nin etkinliği ve uygunluğu, periyodik ve sistematik bir şekilde değerlendirilmelidir. GYS performansı, dokümante edilerek incelenmeli ve üst yönetimce gözden geçirilerek gerekiyorsa GYS içinde güncellemeler yapılmalıdır. Sonuç Günümüzde artan tüketici ihtiyaçlarının karşılanması, büyük sanayi kuruluşlarının sayısının her geçen gün artması ile mümkün olmaktadır. Bu artış beraberinde, büyük endüstriyel kazalarının ortaya çıkma olasılığını da arttırmaktadır. Böyle bir durumda, işletmeler açısından tehlike ve risklerin sistematik bir şekilde ele alınma ihtiyacı artmakta, buna bağlı olarak GYS daha da önemli hale gelmektedir. GYS çoğu yönetim sisteminde olduğu gibi, her bir aşamasında planla-uygula-kontrol et-önlem al döngüsü merkezinde geliştirilmiştir. GYS, İSG yönetim sistemleri ile doğrudan ilişkili olup, işletmelerde uygulanabilen diğer tüm yönetim sistemleri ile de ilişkilidir. GYS kapsamında yürütülen çalışmalar, ortaya çıkacak kazaların önlenmesini amaçlamaktadır. GYS, proaktif bir yaklaşıma sahiptir. Bu sebeple GYS’nin temelinde; olaylar oluşmadan önce gerekli tedbirleri almak, olaylar sonrasında ortaya çıkacak etkilerin azaltılması için alınacak önlemlerden daha önemlidir. SEVESO II Direktifinin yayımı öncesinde, hiçbir yönetim sisteminin uygulaması mevzuat ile zorunlu olmamıştır. Ancak SEVESO II Direktifinin yayımı sonrasında, GYS, AB düzeyinde kapsam içine almış olduğu tüm kuruluşlarda zorunlu hale gelmiştir. Ülkemizde ise SEVESO II paralelinde yayımlanan “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik”, yürürlülük tarihi itibariyle kapsam içine aldığı kuruluşları GYS’nin uygulanması hususunda yükümlü hale getirecektir. Ayrıca, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, GYS içerisinde yer alan unsurlardan risk değerlendirmesi ve acil durum planları için Kanun kapsamındaki tüm işyerlerinde uygulanması zorunlu hale gelmiştir. GYS’nin işyerlerinde uygulanmaya başlaması, iş teftiş sisteminde de değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Buna göre; işyerlerinde öncelikle GYS dokümantasyonunun incelenmesi, sonrasında ise GYS’nin uygulamalarının kontrolünü içeren sistem denetimi, iş teftişi kapsamına alınmıştır. Buna ilişkin çalışmalara devam edilmekte olup, 2014 ve 2015 yılları için Araştırma Denetimleri yapılması planlanmaktadır. Ayrıca iş teftişi açısından artık reaktif (tepkisel) teftiş yaklaşımı terk edilerek, proaktif (önleyici) teftiş yaklaşımı uygulanmaya başlanmıştır. 81 SEVESO II, 7 unsurdan oluşan bir GYS’nin kapsamında olan işyerlerinde uygulanmasını öngörmektedir. Bu 7 unsurdan oluşan GYS; risk değerlendirmesi odaklı, işyerindeki tüm çalışanların ortak çalışması ile hazırlanması ve uygulanması gereken, sürekli iyileştirme esaslı bir yönetim sistemidir. GYS kapsamında yer alan sürekli iyileştirme prensibi, işyerlerinin güvenlik konusunda bulundukları seviyelerini sürekli gözden geçirmelerini ve iyileştirici önlemler almalarını sağlamaktadır. 24 Temmuz 2012 tarihinde, SEVESO II Direktifinin yerini alacak olan SEVESO III Direktifi yayımlanmıştır. Direktif AB’de 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girecektir. SEVESO III, SEVESO II’ye göre, kamunun bilgiye ulaşımı ve denetim alanlarında çeşitli değişiklikler getirecektir. SEVESO III, öncesinde olduğu gibi, insan ve çevre için büyük endüstriyel kazalardan kaynaklanacak tehlikelerden en üst düzeyde korumayı temin etmektedir. SEVESO III Direktifi, SEVESO II tarafından önerilen 7 unsurlu GYS’yi herhangi bir değişiklik olmadan sürdürmektedir (HSE, 2014). Ülkemizde KOBİ’ler dâhil olmak üzere tüm seviyedeki sanayi kuruluşlarında, güvenlik kültürünün oluşması ve mesleki risklerin önlenmesine katkıda bulunmak için güvenlik olgusuna sistematik açıdan yaklaşan GYS’nin uygulamasının arttırılmasının gerektiği aşikârdır. Bu sebeple, Yönetmelik kapsamı dışında kalan kuruluşlarda, GYS uygulamasının özendirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve ilgili tarafların konu ile ilgili farkındalıklarını artırıcı faaliyetler yürütülmelidir. Yani GYS içerisinde yer alan unsurlardan bir kısmı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile tüm işyerleri için zorunlu hale gelse de diğer unsurlarında teşvik edici mekanizmalarla yaygınlaştırılması gerekir. Ayrıca önlemenin ödemekten ucuz olduğu her platformda vurgulanarak gönüllü uyumun yakalanması hedeflenmelidir. Kaynakça Ayanoğlu, C.C., Güvenlik Yönetim Sistemlerinin SEVESO II Kapsamında İncelenmesi, İş Müfettiş Yardımcılığı Etüdü, Ankara, 2013. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik (30/12/2013 tarih ve 28867 mükerrer sayılı Resmî Gazete). ECENA (Environmental Compliance and Enforcement Network for Accession) Eğitim Notları, 2012. Ericson, C.A., Hazard Analysis Techniques for System Safety, Wiley-Interscience, Virginia, 2005. Goetsch, D.L. and Davis, S.B., Quality Management:Introduction to Total Quality Management for Production, Processing and Services, 5th Edition, Prentice Hall, 2006. Güvenlik Yönetim Sistemleri, [http://en.wikipedia.org/wiki/Safety_management_systems]. Son Erişim Tarihi: 27/01/2014. 82 Health and Safety Executive (HSE), Introduction to the SEVESO III Directive, [http:// www.hse.gov.uk/seveso/introduction.htm], Son Erişim Tarihi: 27/01/2014. Hudson, P., Safety Management and Safety Culture The Long, Hard and Winding Road, Centre for Safety Research, Leiden University, 2001. International Labour Organization (ILO), Guidelines on Occupational Health and Safety Management System: ILO-OSH 2001, Uluslararası Çalışma Örgütü, Cenevre, 2001. Joint ILO/IALI international symposium on: labour inspection and OHS management systems, Summary Report, Düseldorf/Almanya, 2001. Karabatak, B., (DCMR Environmental Protecting Agency), Seveso II Eğitim Notları, Ankara, 2012. Mitchison, N. and Porter, S., Guidelines on a Major Accident Prevention Policy and Safety Management System as required by Council Directive 96/82/EC (SEVESO II), Major Accidents Hazard Bureau, İtalya, 1998. Mol, A., (DCMR Environmental Protecting Agency), Seveso II Eğitim Notları, Ankara, 2012. Mout, R., (DCMR Environmental Protecting Agency), Seveso II Eğitim Notları, Ankara, 2012. Müngen, U., İş Güvenliği Ders Notları, İTÜ Sürekli Eğitim Merkezi, İstanbul, 2005. Özkılıç, Ö., İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ve Risk Değerlendirme Metodolojileri, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yayın No:246, 4. Baskı, Ankara, 2005. Petrolekas, P.D. and Haritopoulos, P., A Risk Management Approach For Seveso Sites, Microrisk İnternet Konferansı, 2001. [http://www.microkat.gr/microrisk2001/paper_petrolekas.htm], Son Erişim Tarihi: 27/01/2014. Stephans, R.A., System Safety for the 21st Century, Wiley-Interscience, 2004. Wijk, L. and Wood, M., An Overview of Safety Management System, Ministry of Environment and Forestry Training on the SEVESO II Directive and Risk Metodologies, Ankara, 2010. 83