II. KURUM ve ÖZELLİKLERİ Şirketler, organizasyonlar ve kuruluşların tümü “kurum” olarak adlandırılabilir. Literatürde kurumun birçok tanımı bulunmaktadır. Bir kurum; sınırları belirli, ortak amaç veya amaçları gerçekleştirmek üzere sürekli olarak faaliyet gösteren ve planlı olarak koordine edilen sosyal varlıktır. Diğer bir tanıma göre de organizasyonlar; özel amaçlar doğrultusunda tasarlanarak kurulan sosyal birimlerdir (veya insan grupları). Kurum farklı şekillerde tanımlanmış olmasına rağmen bütün tanımların gösterdiği belirli özellikler şunlardır: Kurum, sosyal bir varlıktır. Teknolojik kaynakların desteğine rağmen sonuç olarak, kurumun amaçlarını gerçekleştirmek insan varlığının sorumluluğundadır. Kurumlar, amaç odaklıdır. Bu kurumun fonksiyonu ile de ilgili olup her bir kurumun belirli bir varoluş amacı olduğunu ifade eder. Kurumlar, bilinçli ve kasıtlı olarak oluşturulmalı veya tasarlanmalıdır. Kurumların tasarlanması ve kurulması kararları anlık kararlar olmayıp planlı olarak yapılması gereken faaliyetlerdir. Her kurumun bir çevresi vardır. Tüm bu özelliklerden hareketle kurumlar şöyle tanımlanabilir; “Kurumlar (1) amaç yönelimli olarak (2) tasarlanan, yapılandırılan ve koordine edilen faaliyet sistemleri olan (3) sosyal varlıklardır ve (4) dışsal çevre ile ilişkililerdir” Bütün işletme organizasyonlarında aynı temel faaliyet olan girdilerin (kaynaklar) çıktılara (ürünler veya hizmetler) dönüştürülmesi faaliyeti yürütülür. Bu süreç Şekil 1’de gösterilmiştir. Çıktılar Girdiler Tesis, mülkler Malzemeler İşgücü Teknoloji Finans Yönetimsel beceriler vb. İŞLETME ORGANİZASYONLARI Ürünler Hizmetler Fikirler Enformasyon vb. Tüketim Şekil 1. İşletme organizasyonu Bu bakımdan bütün organizasyonlar kaynakları (işgücü, mülkler, teknoloji, finans, malzemeler dâhil) alır ve bu kaynakları müşterilerin ihtiyaç duyduğu ürünlere veya hizmetlere dönüştürür. Kaynakların tipinin, miktarının ve birleşiminin her bir organizasyonun ihtiyaçlarına göre zamanla değişmesine bakılmaksızın yukarıda tarif edilen basit süreç her tip işletme organizasyonu için ortaktır. Kurumlar; çevreden bir takım girdileri alarak işleyen ve enerjiye dönüştüren, sonuçta bunları çıktılar biçiminde yine çevreye veren açık sistemlerdir. Kurumu, “Belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için kişilerin ve faaliyetlerin iş bölümü anlayışı içerisinde koordine edildiği ve etkileşim içerisinde bulunduğu yapı” olarak tanımlamak da mümkündür. İşletme, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal ve hizmetleri üretmek ve sahibine kar sağlamak amacıyla faaliyet gösteren ekonomik birimdir. İşletme, karlılık (rantabilite) ve verimlilik (prodüktivite) esaslarına göre faaliyette bulunur. İşletmenin amaçları çok çeşitli olabilir. Ancak genellikle kabul edilen belli başlı amaçlar şöyle sıralanabilir: 1. Kar sağlama, 2. Satış geliri sağlama, 3. Sosyal sorumluluk, 4. Varlığını sürdürme ve büyüme. İşletme, birbiriyle ilişkili çok sayıda değişkenin karşılıklı etkileşim içinde olduğu dış çevrede faaliyet gösterir. “Çevre”, genel olarak, bir kişi veya topluluğu etkileyen fiziksel ve sosyal şartların toplamıdır. İşletmelerin tüm dış çevresini oluşturan ve kendileri her biri ayrı bir çevre olarak düşünülen etkenler ve şartlar dört grupta toplanabilir: 1. Doğal (fiziksel) çevre 2. Ekonomik çevre 3. Sosyal ve kültürel çevre 4. Politik-hukuki çevre Bunlar arasında en fazla önem verilen ekonomik çevredir. Doğal çevre, hava, toprak, su ve bütün doğal kaynaklardan oluşur ki, bunların hepsi iş hayatı için önemlidir. Sosyal ve kültürel çevre, “sosyal” yönüyle işsizliğin önlenmesi, sakatlara iş verilmesi, mamul kalitesini geliştirme, yanıltıcı reklam yapılmaması gibi konularla; “kültürel” yönüyle ise iş dünyasının sanat galerilerini, eğlence merkezlerini, eğitim ve çeşitli sanat dallarına hibe ve diğer yollardan destek sağlaması vb. konularla ilişkilidir. Politik-hukuki çevre, yasalar, yönetmelikler ve diğer kurallardan oluşur ki, işletmeler faaliyetlerini bu sınırlamalar çevresinde yürütülür. TALEP Halk ARZ Mallar Para Mal ve Hizmetler Piyasası 1. 2. 3. 4. Ne Üretilecek? Nasıl Üretilecek? Ne Miktar Üretilecek? Ne Maliyetle Üretilecek? Üretim Faktörleri Piyasası Mallar Para ARZ İşletme TALEP Şekil 2. İşletme, Piyasalar ve Ekonomik Sistemin İşleyişi. Bütün kurumların yüz yüze kaldığı, anlamak ve baş etmek zorunda oldukları benzer stratejik zorluklar şunlardır: Büyüme. Doymuş veya belki de düşüşteki “pazarlar”daki artan etki. Değer. Kazançlar ve maliyetler için süreçlerin ilişkilerini güçlendirmek. Odak. Fırsatların peşinden koşmak ve yanılgılardan kaçınmak. Değişim. Sürekliliği korurken yaratıcı şekilde rekabet etmek. Gelecek. Ön görülemeyen yatırım sonuçları. Bilgi. Programların anlaşılması için bilginin dönüştürülmesi. Zaman. Organizasyonun kıt kaynaklarının dikkatlice tahsis edilmesi. Bu zorluklarda başa çıkmak için uygulanabilecek çok çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. Örneğin; Stratejik Yönetim, Süreç Yönetimi, Toplam Kalite Yönetimi gibi. Hedef Büyüme Tasarım Değişim Odak Bilgi Zaman Yol Araç Öz Gelecek Görüş Değer Temel Şekil 3. Zorluklar arasındaki ilişkiler. Şekil 3‘de gösterildiği gibi, bir kurumun hedefi büyüme olmalıdır. Büyüme için gerekli temeli değer sağlar. Müşterilere değer sağlamak için değer akışlarını anlamak ve artırmak başarılı büyümenin anahtarıdır. Odak, büyüme için yol sunar. Fırsatları takip etmek ve yanılgılardan kaçınmak oldukça zordur. Bu yolu izlemek üzere kurumu tasarlamak anlamında değişim de eşit oradan zordur. Hem odak hem de değişim, büyük organizasyonel ve kültürel değişim problemlerine neden olabilir. Geleceğin, özellikle uzun-vadeli geleceğin, doğası, odak ve değişimin zorluğunu artırır. Yatırım sonuçlarının zaman ve büyüklük açısından belirsiz olmasından dolayı büyük kurumların çoğu yeni fikirlerin avantajları elde etme de güçlük yaşarlar. Bilgi, kurumun bu zorlukları ele alma aracıdır. Zaman, kurumların liderler için hepsini kapsayan zorluktur. Bir kurum; bir şirkette ürün geliştirmeden imalat ve montaja kadarki tüm değer zincirini kapsamaktadır. Geniş anlamda kurum; şirketi, tedarikçilerini ve dağıtıcılarını, müşterilerini, ekonomik ve sosyal çevredeki diğer paydaşlarını ve hatta rakiplerini de kapsar. Bir kurum sisteminde göz önünde bulundurulması gereken birçok görünümü vardır: politik, kültürel, yasal, ekonomik, çevresel, teknolojik, sosyolojik, psikolojik, coğrafi ve zamansal. Bütünleşik ve karmaşık bir sistem olarak kurumlara, bütünsel olarak bakılması gereklidir. Kurum sistemlerinde, Kurum Sistem Mühendisliği kuruma hem kapsamlı bir sistem olarak bakar hem de kurumları destekleyen sistemlerin doğasını anlamaya odaklanır. Hem stratejik hem de operasyonel konuları ele alır. Kuruluşların evrimleri boyunca gelişmeleri, kurum mühendisliği ve kurumsal bütünleşme projelerinin başarısına bağlıdır. Genellikle, bu projeler karmaşık ve yürütülmesi güç projelerdir. Kurum mühendisliği ve bütünleşme projeleri kurumlardaki gelişmeleri yapılandırmak, planlamak ve rehberlik etmek için faydalı bir çerçeve olarak ifade edilirler. 1.1. Kurumların Sınıflandırılması İşletmeler çeşitli bakımlardan sınıflandırılabilir. İşletme çeşitleri aşağıdaki altı ayrı bakımdan ele alınacaktır: 1. Ekonomik yapı bakımından 2. Faaliyet (çalışma) konuları bakımından 3. Sermaye mülkiyeti bakımından 4. Hukuki şekiller bakımından 5. Uluslararası olup olmama bakımından 6. İşletmeler arası anlaşmalar bakımından I. İşletmelerin Ekonomik Yapı Bakımından Sınıflandırılması Bir ülke ekonomiksinin yapısı bakımından işletmeler üç ana grupta toplanabilir: 1. Mal üreten (üretici) işletmeler 2. Satıcı işletmeler 3. Hizmet üreten işletmeler II. Faaliyet (çalışma) konuları bakımından İşletmeler, faaliyet konularına veya hangi faaliyet dalında mal ve hizmet ürettiklerine göre de çeşitli şekillerde sınıflandırılabilirler. Bu bakımdan üç ana sektöre göre, tarımla uğraşan, sanayi ile uğraşan ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmeler olarak üçlü ayırım yapılabildiği gibi daha ayrıntılı olarak da gruplara ayrılabilirler. III. Sermaye mülkiyeti bakımından Sermayenin kime ait olduğu göz önünde tutularak işletmeler üç gruba ayrılabilir: 1. Özel sektör işletmeleri: Özel sektör işletmelerinde sermayenin tamamı veya büyük kısmı özel kişilere aittir. 2. Kamu sektörü işletmeleri: Kamu sektörü işletmelerinde sermaye tamamen veya çoğunlukla kamunun olup bir kısmının sermayesi merkezi devlete, bir kısmınınki ise yerel yönetimlere (belediyelere ve özel idarelere) aittir. Diğer bir grup da Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT’ler) yer alır. Sermayenin tümü devletçe konulan işletmeler Kamu iktisadi teşebbüsleri Yerel yönetim işletmeleri 3. Yabancı sermaye işletmeleri: Bunlar dış ülkelerin müteşebbislerinin girdileri ülkede özel veya kamu işletmeleri ile işbirliği yaparak kurdukları işletmelerdir. IV. Hukuki şekiller bakımından Türkiye’de işletmeler hukuki şekilleri bakımından şöyle sınıflandırılırlar: 1. Özel İşletmeler: Tek Kişi işletmeleri, Şirketler (Ortaklıklar), Kooperatifler, Dernek ve Vakıfların İşletmeleri 2. Kamu İşletmeleri: Katma Bütçeli İşletmeler, Döner Sermayeli İşletmeler, Mahalli İdareler (Yerel Yönetimler) İşletmeleri 3. Yabancı Sermayeli İşletmeler V. Uluslararası olup olmama bakımından İşletmeler, uluslararası olup olmama bakımından ulusal işletmeler, uluslararası işletmeler ve çokuluslu işletmeler şeklinde ayrılırlar. VI. İşletmeler arası anlaşmalar bakımından İşletmeler, genellikle kar ana amacıyla faaliyet gösterdiklerinden daha çok kar edebilmek için kendi aralarında çeşitli ölçülerde anlaşmalar yaparak rekabeti sınırlandırma yoluna giderler. İşletmelerin, en gevşek ilişkiden başlayarak, tam birleşmeye kadar giden çeşitli düzeylerdeki anlaşma veya birleşmeleri altı grupta toplanabilir: 1. Centilmen anlaşması yapan işletmeler 2. Konsorsiyumlar 3. Karteller 4. Tröstler 5. Holdingler 6. Tam Birleşmeler (Merger, Füzyon) 2. KURUMSAL SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ Kurumlar; süreçler, organizasyonlar, enformasyon ve destek teknolojilerinden oluşan, sınırları içerisinde çok yönlü karşılıklı bağlantıları ve ilişkileriyle, karmaşık, oldukça bütünleşik sistemlerdir. Kurum performansının başarılması ve sürdürülebilmesi için bu karmaşık sosyal, teknik ve ara yüz boyutlarının anlaşılması, mühendisliğinin yapılması ve yönetimi kritik unsurlardır. Kurumun organizasyonel yapı veya enformasyon mimarisi çalışmaları gibi tek bir görünümün elde edilmesi düşüncesiyle Yönetim ve Sosyal Bilimciler, kurumlar üzerinde uzun süredir çalışmaktadır. Kurum Sistem Mimarileri sistem bakış açısını kullanan yeni bir stratejik yaklaşımıdır; tüm kurumu organizasyon görünümü, süreç görünümü, bilgi görünümü ve bütünleşik çerçeve içerisinde sağlanabilen enformasyon teknolojisi görünümü gibi çok çeşitli görünümlerle etrafı çevrili bütüncül sistem olarak görür. Bu alandaki ilk çalışmalar sistemler mimarisi ilkelerini önermiştir. Sonraki çalışmalar organizasyonel faktörlerle genişletilmiş kurum enformasyon mimarisi üzerinde dururken diğer çalışmalar süreç-tabanlı görünümü anlatmaktadır. Daha sonra, kurumların betimlenmesi için genel çerçeveler ve modeller geliştirilmiştir (Şekil 4). Form Kapsam Niyet Veri Enformasyon, İletişim İşbirliği, Dayanışma Veri Sistem Mühendisliği Organizasyonel Bilimler Enformasyon Sistem Mühendisliği Kurum Mühendisliği Şekil 4. Kurum Mühendisliğinin Temelleri. Geleneksel organizasyon bilimi genellikle kurumun düzenlenmesiyle ilgilenirken Kurum Mühendisliği, bilişim sistem mühendisliğini ve geleneksel organizasyon biliminin bütünleşmesini sağlar. Modern kurumların karmaşık konuları üzerinde çalışmanın en iyi yolu bütünsel bir “mühendislik sistemi” (kurumu, kurum tarafından üretilen ürünleri ve kurumun çevresini kapsar) ile mümkündür. Mühendislik Sistemleri; sistemlerin insan, toplumsal ve endüstriyel bağlamda karmaşık mühendisliğine odaklanan yeni ve önemli bir alandır. Kurumsal seviyede etkileşimleri ve sosyo-teknik ara yüzleri olan geniş-ölçekli, karmaşık, teknolojik olarak mümkün olan sistemlerin bütünleşik bakışını ele alır. Bu bakışın kurulması, bu yüzyıldaki karmaşık sistemlerin çözmesi gereken sorunlar için ihtiyaç duyulan bütünleşik mühendislikyönetim bilimini geliştirmeye doğru önemli bir adımdır. Mühendislik sistemleri için dört temel disiplin vardır: (1) sistemler mimarisi/sistem mühendisliği ve ürün geliştirme, (2) yöneylem araştırması ve sistem analizi, (3) mühendislik yönetimi ve (4) teknoloji ve siyaset. En basit sistemler bile bir kurum içerisinde diğer sistemler ile birlikte çalışırlar ve birbirlerine bağımlılardır. Gelişme süreçleri, zorunlu olarak politik ve finansal çevrelerin değişmesine göre değişerek organizasyonel vizyonu, amaçları ve yönetimi izlerler. Süreçleri yürüten insanlar kullanımına göre süreçleri düzenledikleri için ihtiyaçları da değişir. Teknoloji evrimine ve olgunluğuna göre gelişirler. Geleneksel Sistem Mühendisliği bu karmaşık, uyarlamalı etkileri doğal olarak açıklamaz. Bu yüzden, dışsal (çevresel) etkilere maruz kalan Geleneksel Sistem Mühendisliği insanlar, süreçler ve teknolojiler ile Kurum Sistem Mühendisliğine (KSM) olarak genişletilir. Kurum Sistem Mühendisliği (KSM), birçok mühendislik alt-disiplinlerini ve ilkelerini bir sistem içerisinde bütünleştirmeye odaklanan bir mühendislik disiplinidir. “Geleneksel” sistem mühendisliğinin bütün görevlerini başarmakla birlikte geliştirmek, elde etmek, değiştirmek, bakım yapmak veya imha etmek üzere değerlendirilen sistem(ler)deki konulara(politik, operasyonel, ekonomik, teknolojik, karşılıklı etkileşen sistemler vb.) kapsamlı bir bakışla geliştirilir. Kurumu işletme varlığı, çok büyük bir sistem veya sistemler sistemi olarak değil karmaşık davranış ortakları tarafından önerilen, tamamıyla farklı bakış açılarının dikkate alınmasından doğan bir varlıktır. İşlemsel yetenekleri, sınırları genellikte kesin olmayan ve çevrelerinden fazlaca etkilenen insan, süreç ve teknoloji faktörleriyle içinden çıkılmaz şekilde birbirine geçmiş durumdadır. KSM ayrıca, insan-makine ara yüzünü, hükümet yapısını, bakım ve destek vb. kapsayacak (fakat bununla sınırlı olamayarak) şekilde sistem(ler)in işlemesi gereken tüm çevresini göz önünde bulundurur. Kurum çevresi; sadece onu oluşturan sistemleri değil onu saran, işleyiş ve gelişmesini derinden etkileyen insanlar (ör: organizasyonlar), süreçler (ör: yönetim ve standartlar) ve teknolojiyi de kapsar. Kurum Sistem Mühendisliğinin çözmesi gereken sorun, kurumun karmaşık davranışını tanımlamak ve sınırlandırmaktır ki böylece gelişmesi tahmin edilemezken kontrol edilebilir olacaktır. Ayrıca, Kurum Sistem Mühendisliği bu çevresel bağımlılığı anlamak ve uyarlamakla ilgilenir. Böylece kurum kararlı ve kontrollü kalırken çevresindeki değişmelere tepki olarak gelişebilir. Kurum gelişmesini şekillendirmek üzere tasarlanan Kurum Sistem Mühendisliği süreçleri Şekil 5‘de gösterilmiştir. Kurumsal Yönetim İş Süreçleri Kurumun (yeniden) yapılandırılması Kurum Sistem Mühendisliği Süreçleri YeterlilikTabanlı Planlama &Analizi Şekillendirme Geleneksel Sistem Mühendisliği Süreçleri Kurumsal Stratejik Değerlendirme Teknik Plan Sistem Planlama Sistem Değerlendirme Sistem Kontrol Yenilik Yapma Bütünleştirme Vizyon&Amaçlar Roller& Sorumluluklar Çatışma Yönetimi Teşhis bilimi& Öğrenme Kurum Mimarisi Teknoloji Planlama Kurum Analizi Satınalma&Tedarik Sistem Tasarımı Ürün Gerçekleme Teknik Değerlendirme Kurumsal Değerlendirme Şekil 5. Kurum sistem mühendisliği süreçleri Kurum Sistem Mühendisliği’nin altı süreci şöyledir: 1. Yeterlilik-tabanlı mühendislik analizi; tüm kurumun yerine getirmesi gereken yüksekseviye ihtiyaçlara odaklanır. 2. Kurum Mimarisi; tüm kurumun tutarlı bir görünümü sağlar. 3. Kurum Analizi ve Değerlendirmesi; sistem bileşenlerinin şartnameleri karşılama kabiliyetinden ziyade kurumun verimliliğini değerlendirir. 4. Stratejik Teknik Plan; kurumdaki her sistemin izlemek zorunda olduğu standartlar veya modeller kümesini hazırlar. 5. Teknoloji Planlama; yeni ortaya çıkan teknolojilerin göstergesi olan işaretleri çevrede araştırır (bu teknolojiler kurumda gelecekte uygulanacak teknolojiler olabilir). 6. Paydaş Analizi; Şekil 5’in işletme ve mühendislik süreçlerinde yer alan özkaynakları inceler. Kurum mühendisliği ile sistem mühendisliği arasındaki fark, mühendisliği yapılan sistemlerin sınırlarında yatmaktadır. Sistemin hizmete girdiği zamandaki davranışsal ihtiyaçlarını tanımlayan Sistem Mühendislerinin tersine Kurum Mühendisleri genellikle kurumun ihtiyaçlarını uzun dönemli amaçlar ve hedeflerle ifade eder. Kurum Sistem Mühendisliği, Kurum Mühendisliği olarak da adlandırılmaktadır ve Uluslararası Kurum Mühendisliği Derneği’nin (International Society for Enterprise Engineering_ISEE) tanımına göre Kurum ya da Kurumsal Mühendisliği: “Bir kurum ile ilgili bütün elemanların analizi, tasarımı, uygulanması ve çalışması ile ilgili bilgiler, prensipler ve disiplinler bütünüdür.” şeklinde tanımlanmaktadır. Kurum mühendisliği terimi 1990’lardan beri Bilgisayar Bütünleşik İmalat (BBİ) topluluğunda kullanılmaya başlanmış, kurumların ve temel elemanlarının (insanlar, makineler ve bilgisayarlar) modellenmesi ve tasarımı sözcüklerini türetmiştir. Kurum mühendisliğinin arkasındaki fikir, kurumlara diğer karmaşık sistemlere benzer şekilde mühendisliğin uygulanabileceğidir. Endüstri mühendisliğinin geleneksel faaliyetlerinin yanında stratejik planlamayı, kurumsal modellemeyi, kurumsal bütünleşmeyi kapsayan bu yeni disiplin kurum mühendisliği olarak adlandırılır. Kurum mühendisliğinin diğer bir tanımı “kurumlardaki değişim ihtiyacını tanımlamak ve bu değişimi uygun ve profesyonel şekilde gerçekleştirmek için gerekli bütün bilgileri organize eden disiplindir.” Kurum mühendisliği “kurumların tanımlanması, tasarımı, uygulanması ve kurumların sürekli gelişimi için ömür-döngüsü odaklı bir disiplindir.” Kurum mühendisliği kurumsal modelleme ve geliştirmeyle ilgili yazılım, donanım, iletişim protokolleri, enformasyon ve mimariler ile sosyal ve organizasyonel konuları da kapsar. Kurum mühendisliği, kurum yaşam döngüsünün tümü için iş süreçlerinin anlaşılması, tanımlanması, özelliklerinin belirtilmesi, analiz edilmesi ve uygulanması sanatı olarak tanımlanabilir. Böylece kurum maliyet-etkililik ve pazarda daha fazla rekabet edebilme gibi hedeflerini başarabilir. Kurum mühendisliğinin arkasındaki fikir, kurum sistemlerinin de diğer karmaşık sistemlere benzer şekilde sistematik yolla düzenlenebileceğidir. İş süreçlerinin tanımlanması, maliyettabanlı analiz, lojistik, süreç tasarımı, kaynak seçimi veya imalat tesisinin yerleşimi gibi önceki endüstri mühendisliği yaklaşımlarını kapsar fakat iş akış yönetimi, enformasyon sistem tasarımı ve analizi, dinamik kaynak tahsisi ve yönetimi veya organizasyonel yapıların tasarımı için teknikler de ilave eder. Birkaç bilim dalıyla ilgili olup kullanıcılar, tasarımcılar, analistler ve yöneticilerden oluşan takımlar tarafından yürütülen geniş-ölçekli çabalardır. Bu yüzden kurum mühendisliği; imalat kurumlarının iş süreçlerinin tasarımı, değişim mühendisliği ve sürekli iyileştirilmesiyle ilgili birçok disiplinin kesişim noktasıdır. Ayrıca ergonomi, insan kaynakları yönetimi veya ekonomi gibi yapısal, sistematik imalat sistem tasarımı ve uygulaması için önemli olarak değerlendirilen görünümlerle de ilgilidir. Sürekli değişen ve önceden tahmin edilemeyen rekabet ortamında, kurum mühendislerinin ifade ettiği başlıca soru: kurum hedeflerini ve amaçlarını daha etkili şekilde başarmak için kurumun bütünüyle ilgili tüm elemanların, mühendislik ve analiz yöntemlerini ve araçlarını kullanarak, nasıl tasarlanacağı ve geliştirileceğidir. Kurum Mühendisliğinin insan, malzeme, enformasyon ve ekipman bütünleşik sistemlerinin tasarlanması, geliştirilmesi ve uyarlanması için analitik bir yaklaşım sağlaması gereklidir. Ayrıca uygulamanın başarısı için kurumun gerekli olan bütüncül görünümünü sağlaması şarttır. Kurum Mühendisliği kurum içi ve kurumlar arası işlemlerle, bu işlemlerin etkinliğinin ve verimliliğini geliştirmekle ilgilenir. Yönetim disiplini ise kurum mühendisliğini: “bir kurumun, süreçlerinin ve sistemlerinin kurulması veya değiştirilmesi için bütünleşik disiplinler kümesi olarak tanımlar”. Ayrıca kurumsal modelcilerin bakış açılarından Kurum Mühendisliği, kurum için yönetimin vizyonunun analiziyle başlar. Müşteri ve/veya pazar için değer akımının etkili, verimli ve esnek iş süreçleri yoluyla nasıl kurulacağının anlaşılması için yönetime rehberlik eder. Kurum Mühendisliğini kullanarak iki soruya mantıksal olarak sistematik bir cevap elde edilebilir: Kurum sistematik bir vizyona sahip mi? Eğer evet ise, kurumu buradan (neredeyse) oraya (nerde olması isteniyorsa) götürülmesi için vizyonun nasıl kullanılması gerekir? Kurum Mühendisleri de diğer mühendisler gibi tasarım yaparlar, fakat Kurum Mühendislerinin tasarladığı kurumdur. Kurum Mühendisliği’nin bir diğer tanımı şöyledir:…kurumu, kurumun süreçlerini ve sistemlerini kurmak veya değiştirmek için bütünleşik disiplinler kümesidir. En güçlü değişim yöntemlerini ve bütünleştirir, onların başarılı olmasını sağlar. Amaç; en büyük verimliğin, her seviyesinde öğrenmenin olduğu, insan-teknolojik ortaklığıdır. Şekil 5’de Kurum Mühendisliğinin Mühendisliği’ nin mühendislik disiplini içerisindeki yeri gösterilmiştir. Endüstriyel Sistemler Temel Araştırma Ürünler Geleneksel Mühendislik ve Bilim Süreçler ve Hizmetler [İnsan Faaliyet Sistemleri, Yönetim Kontrol Sistemleri, Finansal Sistemler] Endüstri ve Sistem Mühendisliği Kurum Mühendisliği Şekil 5. Mühendislik disiplinlerinin bilgi alanları İş Modelleri Kurum Mühendisliğinin amacı; Bir kurum değiştirmek için en başarılı ve en değerli değişim yollarını tanımlamak ve bütünleştirmek; bu yolları, verimlilik ölçümleri ve öğretilebilir yöntem bilim ile profesyonel bir disiplin haline getirmektir. Kurumsal Mühendislik metotları modellemeyi, maliyet analizini, benzetimi, iş akış analizini, dar boğaz analizini kapsar. Kurum Mühendisliği kavramı Toplam Kalite Yönetimini, Tam Zamanında Üretimi, Değişim Yönetimini ve Katma Değer Analizini de kapsar. Değişime bir temel olması açısından yukarıda da bahsedilen çeşitli kavramlar ortaya atılmıştır: Zaman-tabanlı Rekabet, Kalite Yayılım Fonksiyonu, Faaliyet-Tabanlı Maliyetlendirme, Kalite Çemberleri, Sürekli İyileşme, Süreçte Yenilik ve Süreç Değişim Mühendisliği gibi. Ne yazık ki bu kavramların çoğunluğu özel değillerse de tanımsaldırlar ve şirketlerde uygulanmalarını sağlayacak resmi (biçimsel) bir modelleri yoktur. Bu açıdan Toronto Üniversitesinde yürütülmekte olan Kurum Mühendisliği projesinin amacı şöyle belirlenmiştir: Kurum Mühendisliği bakış açısında Zaman-tabanlı Rekabet, Kalite Yayılım Fonksiyonu, Faaliyet-Tabanlı Maliyetlendirme, Kalite Çemberleri, Sürekli İyileşme, Süreçte Yenilik ve Süreç Değişim Mühendisliği gibi temel bilgiyi formüle etmek. Formüle etmekle belirli bir bakış açısını oluşturan kavramların, yöntemlerin ve bilimsel yöntemlerin tanımlanmasını, biçimsel olarak görselleştirilmesini ve bilgisayara uygulanması kastediliyor. Organizasyonun yapısını ve davranışını değerlendirerek alternatif organizasyon modellerini araştırmak yoluyla kurum mühendisliği fonksiyonunu destekleyecek bir yazılıma bilginin bütünleştirilmesi. Kurum Mühendisliği sistemi çeşitli kurum tasarımlarının araştırılmasına imkan tanır. Araştırma süreci tasarım, analiz ve yeniden tasarımdır. Bu sistem sadece kurum tasarımlarının alternatiflerinin karşılaştırmalı analizini değil ayrıca tasarımcı için rehber de sağlar. Kurumun birçok bakış açısından görselleştirilmesi için araçlar sağlar. Tasarım süreci, her bir bakış açısından görselleştirmeyle kurumun oluşturulması, analizi ve değiştirilmesi yoluyla gerçekleştirilir. Kurum Mühendisliği süreç odaklı, kurumu değiştirmek için bütüncül bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, bir sürecin değiştirilmesine veya değişim için teknolojiyi birinci yönlendiren olarak gören Süreç Değişim Mühendisliği veya Kurumsal Bütünleşme gibi diğer süreç odaklı yöntemlerden farklıdır. Bir Kurum Mühendisi, bir kurumu değiştirmek için en iyi ve en başarılı yöntemleri tanımlar ve bütünleştirir. Kurum Mühendisinin her zaman sorduğu iki soru vardır: Bir kurumun ne olması gerektiği? Ve Bulunduğu noktadan bu noktaya nasıl ulaşacağı? 2.2. Kurum mühendisliği içinde kurumsal modellemenin yeri Kurum Mühendisliği; bir kurumun analizi, tasarımı, uygulanması ve işlemesi ile ilgili bilgi, prensipler ve uygulamalar bütünüdür. Sürekli değişin ve önceden tahmin edilemeyen rekabet çevresi içerisinde Kurum Mühendisliği şu temel soruya işaret eder: “kurumun bütünüyle bütünleşik olan bütün elemanlarını, hedeflerini ve amaçlarını daha etkili şekilde başarmak üzere mühendislik ve analiz yöntemleri yoluyla nasıl tasarlanacak ve geliştirileceği”. Kurum Mühendisliğinde birçok dünya görüşü varsayımı mevcuttur. İlk varsayım kurumun karmaşık bir sistem olarak görülebileceğidir. Organizasyonlardaki sistemler organize edilmiş karmaşıklığın sistemleri oldukları için bu varsayım gereklidir. Karmaşıklık çok disiplinlikten ve insanın sistemin diğer bileşenleriyle olan etkileşiminin anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır. İkinci olarak, bir kurum süreçler sistemi olarak görülür. Bu süreçler tek tek veya eş zamanlı olarak mühendislik açısından düzenlenmektedirler. Son varsayım kurumun dönüştürülmesinde mühendislik disiplinin kullanımıdır. Kurum Mühendisliği paradigması (değerler dizisi veya modeli) kurumu, belirli organizasyonel hedefleri gerçekleştirmek için mühendislik uygulanabilecek süreçlerin karmaşık bir sistemi olarak görür. Kurum Mühendisliği kurumun değişken organik doğasının bütünüyle ele alır ve bu yüzden geçerli bir dünya görüşüne veya paradigmaya sahiptir. Bu varsayımlarda kurumsal modelleme iması bulunmaktadır. Modeller yaşayan gerçek sistemlerin soyutlamalarıdır. Modeller, karmaşık sistemi daha iyi anlamak için analizciye gerekli detayları çıkarması için yardımcı olmak üzere oluşturulmuşlardır. Bir kurum modeli kurumun ve ilgili şeylerin sembolik bir gösterimidir. Bir kurum modeli kurum içerisindeki gerçeklerin, nesnelerin ve ilişkilerin gösterimlerini içerir. Etkili işbirliği için kurum süreçlerinin seçilmesi ve tasarımı kurum mühendisliğinin başlıca amacıdır. Kurumsal modeller faaliyetlerin ve etkileşimlerinin yapısını görselleştirmeye ve analiz etmeye yardım ederek Kurum Mühendisliğinin bu amacına yardım eder.