Sion Katır Birliği Komutanından Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler HATIRA © DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARI, 2014 John Henry Patterson Sion Katır Birliği Komutanından Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler DBY: 6 Hatıra: 6 ISBN: 978-605-88002-0-5 Sertifika No: 18188 1. Baskı: İstanbul, Mart 2011 2. Baskı: İstanbul, Mart 2014 Kitabın Özgün Adı: With the Zionists in Gallipoli Çeviren: Ozan Kemâl Sarıalioğlu Editör: Ersan Güngör Sion Katır Birliği Komutanından Yayın Yönetmeni: İrfan Güngörür Çanakkale Savaşı’nda Sayfa Düzeni: DBY Ajans Siyonistler Kapak Tasarım: Sercan Arslan Baskı/Cilt: John Henry Patterson Şenyıldız Yay. Matbaacılık Ltd. Şti. Gümüşsuyu Cad. No: 3, K: 2 Topkapı/İstanbul Tel: 0212 483 47 92 (Sertifika No: 11964) Çeviren: DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARI Ankara Caddesi, Ünal Han No: 21/4 Cağaloğlu, Eminönü - Fatih / İstanbul Tel. - Faks: +90 212 526 98 06 www.dby.com.tr • dby@dby.com.tr Ozan Kemâl Sarıalioğlu HATIRA . İçindekiler Sunuş: John Henry Patterson ve Sion Katır Birliği ..........VII Önsöz ....................................................................................... XXI 1. Giriş ......................................................................................... 1 2. Çanakkale Seferinin Genel Politikası.............................. 13 3. Çanakkale Seferinin Strateji ve Taktikleri ...................... 17 4. Sion Katır Birliği’nin Oluşumu......................................... 23 5. Limni’ye Varış ...................................................................... 35 6. Yorucu Bir Gece ................................................................. 43 7. Güney Gelibolu’nun Tasviri .............................................. 53 8. Homerik Bir Savaş.............................................................. 57 9. Sion Katır Birliği Gelibolu’ya Çıkıyor ............................. 69 10. Zığındere’de Bir Gece ....................................................... 79 11. Sion Katırcıları Türk Planlarını Nasıl Bozdu?............... 85 12. Yeni Kampımızdaki Yaşam ............................................... 93 13. Bir Mayıs Çatışması ..........................................................101 14. General d’Amade ve Doğu Sefer Birlikleri .................107 V 15. Bombardıman Çeşitleri....................................................111 16. Alman Denizaltılarının Gelişi.........................................117 17. Gelibolu’da Siper Savaşı ..................................................121 18. Silahlar ve Adamlar ..........................................................129 19. Siperleri Ziyaret ................................................................135 20. Sinekler, Toz ve Çatışma..................................................141 21. Sion Katır Birlikleri’nin Faaliyetleri...............................147 22. Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar ...................................153 23. Mısır’a Yolculuk ................................................................161 24. Mısır’da Asker Toplama ..................................................167 25. Mısır’da Hayat ...................................................................173 26. Gelibolu’ya Dönüş ............................................................181 27. İblis ......................................................................................187 28. Bir Topçuluk Kahramanlığı .............................................193 29. Davud Yıldızı’nın Keşfi....................................................201 30. İngiltere’ye Dönüş.............................................................207 31. Tahliye .................................................................................217 Ek ...............................................................................................221 Fotoğraflar ve Resimler..........................................................223 Dizin...........................................................................................223 Sunuş John Henry Patterson ve Sion Katır Birliği Çanakkale Savaşı’nın en önemli özelliklerinden birisi de muharebelere birçok milletten asker katılmış olmasıdır. Özellikle Müttefik kuvvetlerden Britanya Krallığı bayrağı altında Anzaklar olarak bilinen Avustralya ve Yeni Zelandalılar ayrıca Hintliler, Nepalli Gurkalar görev yapmış, Fransızlar da Kuzey Afrika sömürgelerinden getirdikleri Cezayir, Tunus ve Senegal asıllı askerleri aylarca süren bu zorlu mücadelede kullanmışlardır. Savaş boyunca önemli bir bölümü İngiliz 29. Tümen’in bünyesi içerisinde görev yapan Zion Mule Corps (Sion Katır Birliği) ise askeri açıdan ziyade sembolik değeri açısından özellikle İsrail askeri tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen başlarında İskenderiye, Rusya’dan ve Osmanlı yönetimindeki Filistin’den kaçmış ya da zorla sınır dışı edilmiş binlerce Yahudi için bir sığınma yeri olmuştu1. Anadolu ve İstanbul’da yaşayan Yahudiler sevke tabi 1 VI Toncoku M, ‘İsrail’in Kuruluşuna Varan Gelişmeler İçinde Çanakkale Savaşları’nın Önemi’, Çanakkale Buzdağının Altı, s. 84-85. VII | Siyon Katır Birliği Komutanından | | Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler | tutulmazken Cemal Paşa’nın yetki alanındaki Filistin’deki Yahudilerin bir kısmı sevke tabi tutulmuştur2. Mafruza ve Gabari kampları her gün Filistin’den gelen, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı öfke dolu yeni göçmenleri almaktaydı. Dönemin Yahudi aydınlarından Vladimir Jabotinsky Birinci Dünya Savaşı’nda sadece Yahudiler tarafından kurulacak silahlı bir birliğin, İngilizlerin yanında savaşa katılmasını, bunun başta İngiliz kamuoyu olmak üzere Avrupa devletlerinin çoğunda sempati uyandıracağını, Siyonizm davasına büyük destek olacağını savunmaktadır3. Jabotinsky Rusya’da doğmuş, eğitimi için İsviçre ve İtalya’da bulunmuş, Jöntürk hareketinin zirveye çıktığı 1908’li yıllarda İstanbul’da hareketin ileri gelenleri ile de görüşmüş bir kişiydi. Makalelerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun artık miadını doldurduğunu, dağılması gerektiğini, Yahudilerinde kendilerine yurt kurabileceğini savunmuştu. Birinci Dünya Savaşı’nın bu görüşlerinin gerçekleşmesi için bir fırsat olduğunu düşünüyordu4. Bu görüşlerini anlattığı, Londra’da savaş devam ederken 1917 yılında yayınladığı kitabında savaşın nedenleri açıklarken “Halihazırda başımızdaki belanın kökleri Küçük Asya’dadır ve savaşın ilk ve son hedefi Doğu Sorunu’nun çözümlenmesidir” diye yazmıştı5. Hukuk öğrenimi yarıda bırakıp Siyonizm davası uğruna Filistin’e göç etmeyi düşünen ve bu nedenle bir Rus gazetesinin muhabiri olarak İskenderiye’ye gelen Jabotinsky, Joseph Trumpeldor (1880-1920) ile tanıştı. Trumpeldor Rus ordusuna 1902 yılına katılmış, yüzbaşılığa kadar terfi etmiş, 1904-1905 Rus-Japon Savaşı’nda 1904-1905 Rus-Japon Savaşı’nda Port Arthur’da görev yapmış, Japonlara esir düşmüştü. Esareti sırasında Yahudi esirler arasında Siyonizm propagandası faaliyetlerinde bulunmuştu. Rusya’ya dönüşünde üstün cesaretinden dolayı bizzat Çar’ın elinden madalya almış başarılı bir subaydı. Jabotinsky, Trumpeldor’un ününü duymuştu. İkisi bir araya gelerek bir Yahudi Birliği kurulması konusunu gündeme getirmeye karar verdiler. Jabotinsky Trumpeldor’la birlikte, 3 Mart 1915’de önde gelen Yahudi bankacı, işadamı, doktorların başı çektiği 200 kişilik bir grupla, Mafruza Kampı’ndaki toplantıyı yönetti. Toplantı sonunda oy çokluğuyla Britanya İmparatorluğu ordusu çatısı altında, tamamen Yahudi gönüllülerden oluşan silahlı bir birlik kurarak savaşa katılmak için İngiliz askeri yetkililerine başvurma kararı aldılar6... Her ne kadar oy çokluğuyla kabul edilse de ileride İsrail tarihinde çok önemli roller oynayacak olan David Ben Gurion, David Ben 2 3 4 5 Dündar F., İttihat ve Terakki’nin Müslümanları İskân politikası (19131918), İletişim Yayınları, 2. Baskı, 2002 İstanbul, s. 64-65. Toncoku M, s. 84-85. Jabotinsky’nin Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu’na etkilerini konu alan kitabı yakın zamanda Türkçeye de çevrilmiştir. Jabotinsky W., Türkiye ve Savaş, Çev. Zehra Taptunç, Gerekli Kitap, Haziran 2007, İstanbul. Jabotinsky, s. 21, Revisyonist Siyonizm olarak kabul edilen fikirleri günümüzde İsrail’de Kadima Partisi tarafından temsil edilen Jabotinsky ırkçı düşünceleri ile dikkati çeker: “Ulusal duygunun kökenini VIII 6 insanın eğitiminde değil bu eğitimden önce gelen bir şeyde aramak gerektiği açıktır. Nerede peki? Ben bu sorunun üzerinde uzun uzadıya kafa yordum ve cevabı verdim. Kanda. Bu görüşte ısrarlıyım. Ulusal kimlik duygusu, insanın kanında, fiziksel ve ırksal tipinde yatmaktadır… Her türlü karışımdan uzak kalmış Yahudi kanına sahip kuşaklardan doğmuş bir Yahudi’nin bir Alman ya da Fransız’ın ruh haline uyum sağlaması fiziksel olarak imkânsızdır, tıpkı bir siyahın siyah olmaktan çıkması gibi.” (Aktaran: Şlamo Sand, Kitab-ı Mukaddes’ten Siyonizm’e, Yahudi Halkı Nasıl İcat Edildi?, Doğan Kitap, İstanbul, Şubat, 2011, s. 319.) www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/History/gallipoli.html IX | Siyon Katır Birliği Komutanından | | Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler | Zvi gibi isimler silahlı birlik kurulması önerisine şiddetle karşı çıkıyorlar, bunun Filistin’de Yahudilere uygulanan baskının daha da artmasına yol açacağını savunuyorlardı7. yaşadığını tahmin etmek zor değil. Onun fikri özellikle Filistin Cephesi’nde aktif bir görev alacak silahlı bir birlik kurmaktı. Oysa Trumpeldor aynı düşüncede değildi. Mısır’daki İngiliz Komutanlığı kararının bir fırsat olduğunu düşünüyordu: “Saldırıya kuzey ya da güney hangi cepheden başlanacağı teknik bir sorundur. Her cephe Sion’a götürecektir.”9 Kırgın Jabotinsky İtalya’ya gitmek üzere Mısır’dan ayrıldı10. Oluşturulan delege Kahire’ye giderek öncelikle İçişlerinden sorumlu bakan Ronald Graham ile görüştü. Graham bir Yahudi Birliği önerisini desteklediğini belirtti. Ancak bu konuda kesin karar verecek bir otorite değildi. Heyet daha sonra Mısır’daki İngiliz Kuvvetlerinin Komutanı General Maxwell’i ziyaret etti. Maxwell kurulacak birliğin Filistin’de kullanılmasına karşıydı: ‘Filistin’e saldırı hakkında hiç bir şey duymadım.’ ‘Böyle bir saldırının hazırlandığı konusunda şüphelerim var. İngiliz ordusuna kabul edilmiş yabancı askerlerin düzenlemeleri konusunda yetkim yok. Yalnızca bir önerim olabilir. Türk Cephesi’nin başka bir sektöründe gençlerinizin kendileri bir katır taşıma birliği oluşturabilir. Bundan daha fazlasını yapamam.’8 İngilizlerden “şartlı” bir evet kararı çıkmıştı. Yahudi gönüllülerin Türklere karşı en çok çarpışmak istedikleri yer olan “Kanal Cephesi”nde değil yeni açılan Gelibolu Cephesi’nde görev alacaklardı. Görevleri ise katırlarla cepheye mühimmat taşımaktı. Jabotinsky’nin bu karardan büyük bir hayal kırıklığı 7 8 Grace R. J. K, The Obligation of Service: The Jewish Chronicle and The Formation of the Jewish Legion During World War I, The Florida State University, College of Arts and Science, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi (http://etd.lib.fsu.edu/theses/available/etd11032006-041328/unrestricted/rjkg_thesis.pdf) Grace R. J. K, a.g.m. X Tarihe Sion Katır Birliği (Zion Mule Corps-ZMC) olarak geçecek yaklaşık yedi yüz kişiden oluşan birliğin başına da 22 Mart 1915’te General Maxwell tarafından Yahudi tarihine ve kültürüne son derece vakıf, Siyonizm ideallerine sempati duyan İrlanda asıllı Yarbay John Henry Patterson atandı. Patterson’u Maxwell’e öneren daha önce Boer Savaşı’nda birlikte görev yaptığı, Gelibolu Harekâtı’nda Yeni Zelanda Kuvvetleri’nin komutanlığını yapacak olan General Alexander Godley’dir. Daha önce Rus ordusunda görev yapmış Trumpeldor da binbaşı rütbesiyle Patterson’un yardımcısı olacaktı. Yarbay John Henry Patterson, 10 Kasım 1867 tarihinde İrlanda’da Protestan bir ailenin çocuğu olarak South Country Longford bölgesindeki Forgney, Ballymahon’da doğdu. 1885 yılında İngiliz ordusuna girdi. Third Dragoon Guards Birliği ile birlikte daha sonra Hindistan’a gitti. 1895 yılında yeniden İngiltere’ye döndü. Francie Helena Gray ile evlendi. 1897 yılında ordudan ayrılmış, Afrika’da Demiryolu Mühendisliği yapmıştır. Boer Savaşı 1899 yılında patlak verdiğinde yeniden orduya katılan Patterson, Kral VII. Edward tarafından 9 10 Sugarman M. “The Zion Muleteers of Gallipoli” www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/History/gallipoli.html Grace R.J.K, a.g.m XI | Siyon Katır Birliği Komutanından | | Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler | DSO nişanı ile ödüllendirilmiştir11. Bu dönemde Afrika’daki maceralarını, özellikle de demiryolu çalışanlarına saldıran arslanların başarılı bir şekilde nasıl avlandıklarını anlattığı kitabı The Man-Eaters of Tsova 1907 yılında yayımlandı. 1902 yılında yarbay oldu. Ordudan tekrar ayrılan Patterson Doğu Afrika’da şef av korucusu olarak görev yaptı. Bu görevde iken bir birçok safariye katılan Patterson bir gezide arkadaşı Audley Blyhte’in intihar etmesi dikkati çekti. Blythe’in eşi ile arasında ilişki olması nedeniyle bu intiharın gerçekleştiği yorumları yapılsa da resmi olarak hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı. Gerçekte bu olay tüm askeri kariyeri boyunca pek peşini bırakmamış görünüyor.1911 yılında ordudan tekrar ayrıldı. Edebiyatla da uğraşan Patterson’un yazdığı kitaplar daha sonra bazı Holywood filmlerine esin kaynağı olacaktır. Kendisinin de belirttiği gibi Yahudi tarihi konusunda ayrıntılı bilgiye sahipti. Ancak bu bilgileri tarihsel bir disiplin ya da eğitimin sonucundan ziyade kişisel merak sonucunda kazanmış görünüyor: Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla orduya yeniden çağırıldı. İlk görev yeri Fransa olmakla birlikte daha sonra Mısır’a gönderildi. Yeni kurulan Sion Katır Birliği’nin Komutanlığı’na atandı. Maxwell’in kendisini atamasına bir hayli şaşırmış görünüyordu: Generalin beni seçmiş olması çok tuhaftı, Yahudi tarihi hakkındaki bilgim ve Yahudi ırkına duyduğum sempati hakkında hiçbir şey bilmiyordu çünkü. Küçük bir çocukken Yaşua, Yoab, Gideon ve Yudas Makkabeus gibi Yahudi komutanlarının parlak zaferlerini yutarcasına okurken, daha küçük ölçekte de olsa İsrail’in çocuklarına bizzat kendim şeflik edeceğim bir günün geleceğini ummazdım elbette! 11 Isseroff A. http://www.zionismisrael.com/bio/John_Henry_Patterson_biography.htm XII Gençliğimden bu yana Yahudi halkının tarih, kural ve geleneklerinin meraklı bir öğrencisi oldum hep. Hatta küçük bir çocukken bile boş saatlerimin büyük kısmını Kitab-ı Mukaddes’i, özellikle Eski Ahit’in savaş ve cinayetler, ani ölümlerle ilgili kısımlarını okumakla geçirirdim. Bu kutsal kitap bilgilerinin hayatımın bir döneminde pratik bir değeri olacağını ön göremezdim tabi. Dolayısıyla Yahudi gelenekleriyle kafasını doldurmuş benim gibi birisinin, Firavunların İsrail’in çocuklarını dört yüz yıldan fazla esir tuttukları yere çekilmesi tuhaf olmuştu ve bundan da ilginci ise Başkomutan General Sir John Maxwell’in bir Yahudi Birliği oluşturup komuta edecek uygun bir subay aradığı esnada Mısır’da bulunmamdı. Gelibolu Harekâtı’nı yönetecek General Ian Hamilton’unda günlüğünde yazdığı gibi ZMC Britanya İmparatorluğu tarihinde dominyon olmayan, ayrı bir bayrak altında savaşa katılan ilk birliktir. Patterson, birliğe yaptığı ilk konuşmada cepheye mühimmat taşıyan askerin, cephede çarpışan kadar cesur olduğunu belirtmişti. Zion Mule Corps (ZMC) Yarbay Patterson komutasında Mart 1915 sonunda Gelibolu Cephesi’ne gitmek üzere ayrılmadan önce, İskenderiye’de büyük bir tören yapılmış, duygu yüklü konuşmalar ve dualar birbirini izlemişti. Hatta Başhaham La Pergola, Yarbay Patterson’u Yahudilerin ünlü çıkış efsanesini yeniden yaşatacak, İsrailoğulları’nı Mısır’dan XIII | Siyon Katır Birliği Komutanından | Filistin’e ulaştıracak II. Musa olarak ilan etmiştir!12 Birlik nisan ortalarında Limni Adası’na varacak, tarihin en büyük çıkarmalarından birisinin arefesinde ünlü İngiliz 29. Tümen emrine verilecektir. Çıkarma öncesi Patterson’un muhalefetine rağmen iki gruba ayrılan ZMC’nin bir bölümü Anzak bölgesine gönderilecek, ancak daha sonra İskenderiye’ye geri yollanacaktı. Kalan yaklaşık 300 kişi Patterson’un komutasında Seddülbahir Cephesi’nde hizmet verecekti. Sion Katır birliği çıkarmanın başlamasından iki gün sonra 27 Nisan 1915’de cesetler ve yardım isteyen yaralılarla dolu Seddülbahir sahillerine çıkmıştı. Görev alanı W Plajı olarak bilinen Tekke Koyu’ndan Zığındere’ye kadardı. Süratle ileriye mühimmat taşınmalıydı. Zira ünlü 29. Tümen, Türk birliklerinin olağanüstü savunması karşısında zor durumdaydı. İngiliz ordusunun geri çekildiği ocak ayına kadar ZMC ön cepheye mühimmat taşıyacak, zaman zaman sıcak çarpışmalara da girecekti. ‘İsrail için ve Tanrı adına çarpışmaya hazır’! Trumpeldor ZMC askerlerini bu sözlerle ifade etmektedir. Kendisi de girdiği bir çarpışmada yaralanır. Ancak geri gönderilmeyi reddedecektir. Sion Katır Birliği’nin Gelibolu Harekâtı boyunca gösterdikleri başarı, İngiliz askeri ve siyasi makamlarınca büyük memnuniyetle karşılanacaktır. Bu çarpışmalarda ölen ZMC askerlerinin adları Seddülbahir’de dikilen İngiliz anıtına yazılmış, aynı zamanda Tel-Aviv’deki bir sokağa ZMC anısına Rehov Lohamay Gallipoli-Gelibolu Savaşçıları Sokağı adı verilmiştir.13 12 13 Sugarman M., a.g.m. Sugarman M., a.g.m. | Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler | Ancak belirtmek gerekir ki ZMC’de görev alan Siyonist asker ve subaylar İngiliz subay ve askeri ile aynı haklara sahip değildiler. Maaşlar aynı pozisyonda olan İngiliz subay ya da askerine göre daha düşük olup emeklilik hakları da yoktu. Kaynaklar Albay Patterson’un bunun için İngiliz ordu yetkilileri nezdinde bir hayli girişimde bulunduğunu ancak sonuç alamadığını yazıyor14. Patterson hastalandığı için Kasım 1915 sonunda Gelibolu’dan ayrıldı. Küçük; ama sembolik değeri çok yüksek bir birlik olan ZMC’nin komutanı olarak Londra’da yayınlanan Yahudi Cemaati’nin gazetesi olan Jewish Chronicle’a, daha sonra New York Times’a beraber görev yaptığı askerlerin cesaretlerini, birlik ruhunu vurgulayan röportajlar verdi. Bu röportajlar Yahudi halkına vaat edilmiş topraklarda, Filistin’de bir yurt verilmesini amaçlayan Siyonist ideolojinin İngiliz ve Amerikan kamuoyunda taraftar bulmasında önemli rol oynamıştır. Gelibolu Harekâtı’nın bitiminden sonra ZMC dağıldı. Sion Katır Birliği’ne mensup Yahudi askerler Royal Fusiliers Birlikleri’nin Yahudi taburlarının da çekirdeğini oluşturdular. Patterson ise İrlanda’ya döndü. 4. Royal Irish Fusiliers ve 5. Royal Dublin Fusiliers birliklerine komuta etti. 17 Temmuz 1917’de Royal Fusiliers birliklerinin 38. Taburu komutanlığına atandı. Bu birlikte o dönemde kurulan 3 Yahudi taburundan biriydi. Britanya İmparatorluğu, Filistin’e ileri harekâta hazırlanıyordu. Filistin’e gidecek İngiliz birliklerinin 22 Şubat 1918’de Londra Whitechapel Road’daki geçit töreninde Albay J. Henry Patterson’un da komuta ettiği Yahudi birliklerinin geçişi dönemin İngiliz basınında bir hayli yer bulmuştu. 14 XIV Grace R. J. K, a.g.m. XV | Siyon Katır Birliği Komutanından | | Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler | Bu birliklerin içerisinde ileride İsrail’in ilk başbakanı olacak olan David Ben Gurion,1967’de Araplarla yapılan 6 Gün Savaşı sırasında İsrail Başbakanı olan Levy Eskhol, yine İsrail Cumhurbaşkanlarından Yitzhak Ben Zvi’de görev almıştır. Bu birliklerde görev yapan birçok Yahudi asker İngiliz Mandası döneminde Araplara ve İngiliz yönetimine karşı çarpışan Haganah adlı paramiliter örgütün çekirdeğini oluşturdular. İngilizler beklentilerin aksine başlangıçta Yahudi birliklerine aktif görev vermek istemedi. İngiliz ordu kademesindeki anti-semitik eğilim, bölgenin Araplar ve Yahudiler için öneminden dolayı bu şekilde davranılmış olabilir. Ancak Patterson’un birliği harekâtın sonlarına doğru Lahor Tümeni’nin çatısı altında Transjordan bölgesinde görev aldı. 31 Ekim 1918’de Osmanlı hükümetiyle ateşkes imzalandıktan sonra Patterson’un birliği Güney Filistin’den sorumlu olarak Refah bölgesine gönderildi. Patterson Ocak 1920’de son kez ordudan emekli oldu15. 1940 yılında Kalifornia’ya yerleşen Patterson 18 Haziran 1947’de öldü. Altı hafta sonra karısı da ölecek, cenazeler yakıldıktan sonra Filistin topraklarına götürülerek serpilecekti. Aslan avcığından inançlı bir Siyonizm destekçiliğine giden hayatı burada sona erecekti17. J. Henry Patterson savaştan sonra da Siyonizm davasının aktif bir destekçisi olmuştur. Karen Hayesod adlı Siyonist derneğin 1921-22 yılları arasında ABD’de yaptığı temaslarda delegelerden birisiydi. Delegelere yakın arkadaşı Jabotinsky başkanlık ediyordu. Savaştan sonra ilk kez 1933 yılında Filistin’e gitmiş, Araplara ve İngiliz Mandasına karşı çarpışan Irgun adlı paramiliter örgüt için ABD’de yardım toplamıştır. Siyonist liderlerin çoğu ile tanışıklığı olan Patterson’un en yakın dostlarından birisi de şimdiki İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun babası Cornell Universitesi Tarih Profesörlerinden Ben Zion Netanyahu’ydu16. 15 16 Isseroff, a.g.m. Isseroff, a.g.m. XVI Bu kitap, Gelibolu Harekâtında ZMC’nin komutanı olarak görev yapan İrlandalı Yarbay J. H. Patterson’un o dönemle ilgili anılarını kapsıyor. Anılarında hayli canlı bir anlatıma sahip olduğu görülebilmekte. Özellikle Seddülbahir Cephesi’yle ilgili savaşın dehşetine dair çok çarpıcı tespitler yapıyor. Komuta ettiği Sion Katır Birliği’ni sürekli övüyor. Emrindeki askerlerden “Siyonistler” olarak bahsetmesi ise önemli18. Çanakkale Savaşı’na katılan birliğinin davasının aslında ne olduğunu açıkça belirtmekte. Patterson’un anılarında dikkat çeken diğer bir yön ise zaman zaman görev yaptığı orduyu da eleştirebilme cesaretini göstermesi. 1916 yılında savaşın daha devam ettiği göz önüne alındığında hayli cüretkâr kabul edilebilir: ...Hiç şüphesiz donanmanın tek başına yaptığı ilk talihsiz girişimlere yol açan çılgınca politikanın kabahatini taşıyan kimsenin çok büyük bir sorumluluğu var. Donanma tarafından yapılan bu vakitsiz saldırının doğurduğu yegâne şey, girişteki kaleleri darmadağın etmenin ötesinde Türklere niyetimiz hakkında yeterli uyarıyı yapmak oldu ve 17 18 Isseroff, a.g.m. Yeri gelmişken belirtelim. Avustralya 4. Tugay Komutanı Monash başta olmak üzere Müttefikler safında da ZMC haricindeki birliklerde de Musevi asker ve subaylar mevcuttu. Keza Osmanlı ordusunda da Musevi kökenli asker ve subaylar bulunmaktaydı. XVII | Siyon Katır Birliği Komutanından | | Çanakkale Savaşı’nda Siyonistler | bunu, Gelibolu Yarımadası’nı neredeyse zapt edilemez bir müstahkem mevkie çevirmek ve tüm Boğaz’ı mayınlamakta kullanmakta gecikmediler. Fakat bu ilk sendeleyiş bile doğrultulabilirdi, Çanakkale Boğazı’na yapılacak olan birleşik bir deniz ve kara saldırısında sağlam strateji izlenebilseydi eğer!... 2 Kasım 1917 de Balfour Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme sözü aldıksa, buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.’19 Yayınlanışından 95 yıl sonra Türk okuyucusuyla buluşan bu hatıra, modern İsrail Ordusu’nun temeli kabul edilen bir birliğin komutanının ağzından bir döneme şahitlik ediyor, Çanakkale Savaşı’nın farklı bir yönünü ortaya çıkarıyor. Patterson, baştan stratejinin yanlış uygulandığını, Akdeniz Seferi Kuvvetleri’nin amaçlarına ulaşabilmeleri için Arıburnu’ndan Osmanlı kuvvetlerine yüklenmesi gerektiği belirtecektir: Tuncay Yılmazer www.geliboluyuanlamak.com Dört Türk ordusundan kilit mevkie ani ve güçlü bir saldırı gerçekleştirebilecek olan yegânesi Arı Burnu çevresindekiydi ve biz bu gücü, diğerleri yardımına gelmeden ezip geçebilecek durumdaydık… Yurtdışı Sefer Kuvveti’nin buraya çıkarma yapabileceği, iki Avustralya ve Yeni Zelanda Birliği’nin buraya çıkmasıyla ispatlandı ve bu korkusuz adamlar tek başlarına nerdeyse Sarı Bayır’ı alacaklar ve yarımadanın sırtına at gibi bineceklerdi. Yaklaşık sekiz ay boyunca kendilerinden çok daha kalabalık güçlere karşı burayı tuttular, hatta direnmekten de çoğunu yaptılar. Eğer ilk çıkarmanın gerçekleştiği 25 Nisan 1915 tarihinde İngiliz ordusunun görüp göreceği en iyi birliklerinden “emsalsiz 29. Tümenle”, diğer iki Fransız birliği –tüfekleriyle ünlüve Kraliyet Donanması ile desteklenmiş olsalardı, bölgedeki hiçbir Türk birliği bir an bile olsun karşılarında duramazdı. Ve pençemizi bir kez olsun Yarımada’ya atmış olsaydık bizi hiçbir şey, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün askerleri bile sarsamazdı. ‘Savaşmak açısından Gelibolu’ya gidiş, Siyonizm’e yepyeni ufuklar açmıştır.’ demişti Jabotinsky bir yazısında. ‘Eğer biz XVIII 19 Toncoku M., ‘İsrail’in Kuruluşuna Varan Gelişmeler İçinde Çanakkale Savaşları’nın Önemi’, Çanakkale Buzdağının Altı, s, 161. XIX