İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (IPF) Hasta Bilgilendirme Broșürü TANIM Pulmoner fibrozis ( akciğer sertleșmesi), alveol olarak adlandırılan hava keselerinin duvarlarının çeșitli nedenlerle sertleșmesi ve kalınlașması sonucu olușan bir grup akciğer hastalığını tanımlar. Bu sertleșme ve kalınlașma sonucu olușan hasar alveollerde yara izine benzer bir görünüme neden olur ve buna skarlașma denir. Akciğerde bu hasarı bașlatan sebepler bazen bulunabilmesine karșın çoğunlukla belirlenemez. İdiyopatik pulmoner fibrozis (İPF) hastalığı da nedeni belli olmayan akciğer sertleșmesi hastalıklarından birisidir. İdiyopatik kelimesi tıp literatüründe nedeni bilinmeyen durumlar için kullanılan bir terimdir. Kimlerde İPF gelișir? İPF hastalarının büyük kısmı 50 yașın üzerindedir. Elli yașın altında İPF görülmesi görece daha nadirdir. Erkekler kadınlara göre bu hastalığa daha fazla yakalanmaktadır. Bununla birlikte kadınların bu hastalığa yakalanma oranının yıllar içinde arttığı gözlenmektedir. Bazen İPF aynı ailenin üyelerinde gözükebilir. Bu durum Ailesel Pulmoner Fibrozis olarak adlandırılır. Bu durum bazı genetik faktörlerin İPF olușumunda etkili olabileceğine ișaret etmektedir. İPF hastalarının %90'da sigara içme öyküsü vardır. Bunun dıșında viral enfeksiyonların, gastro-özofajiyel reflünün ve iș veya çevre ortamında maruz kalınan tozların hastalığın etyolojisinde yer alabileceği düșünülmüș ancak kesin olarak ispatlanamamıșlardır. İPF hastalarında belirtiler nelerdir? İPF hastalarında hastalığın erken döneminde herhangi bir belirti olmayabilir veya kiși kendisinde bașlayan șikayetleri yașının ilerlemesine bağlayarak önemsemeyebilir. Bu hastalarda en sık görülen belirtiler kuru öksürük ve eforla gelișen nefes darlığıdır. Bu șikayetler bașlangıçta hafif șiddette olabileceği gibi hastalık ilerlediğinde hastanın konforunu önemli ölçüde bozacak düzeye gelebilir. Kiși üstünü giyinip çıkarırken veya banyo yaparken bile belirgin nefes darlığı hissedebilir. Bu șikayetlerden bașka hastalarda halsizlik, güçsüzlük, iștahsızlık, kilo kaybı ve parmaklarda çomaklașma da görülebilir. İPF nefes almayı nasıl etkiler? Akciğerlerin asıl görevi vücudumuzdaki tüm organ ve dokular için hayati olan oksijeni sağlamaktır. Burun ve ağız yoluyla aldığımız hava büyük (bronș) ve küçük (bronșiol) havayolları ile akciğerlerimizdeki hava keselerine (alveol) gelir. Bu hava keselerinin duvarlarındaki doku intersisyum olarak adlandırılır. Hava ile tașınan oksijen bu hava keseciklerinin duvarlarından geçerek kapiller olarak adlandırılan ve bir ağ gibi her bir hava kesesini çevreleyen çok ince kan damarlarına ulașır (Figür). Bu kan damarları aracılığıyla da önce kalbe ordan da tüm vücuda dağılır. Dokularda olușan karbondioksit ise tam tersi yönde hareket ederek kapillerden hava keseciklerine geçer ve nefes verme yoluyla vücuttan atılır. İPF’de alveol duvarı skarla beraber kalınlaștığı için oksijenin kan damarlarına ulașması artık daha zordur. Bunun sonucunda vücudumuzdaki dokuların ihtiyacı olan oksijen yeterice sağlanamaz ve o dokuların fonksiyonlarında bozulma meydana gelir. İPF hastası vücutta az olan oksijeni arttırmak için daha hızlı soluk alıp verir ve nefes darlığı hisseder. Skarlașma genel olarak geri dönüșümü olmayan bir durumdur. Skar dokusunun miktarı zamanla artabilir. Bu artıș hızı kișiden kișiye değișir. Bazı kișiler yıllar boyunca stabil kalabilirken diğerlerinin solunumları hızlı bir biçimde kötüleșebilir. Bronşiol (küçük havayolu) Alveol (hava kesesi) Her bir hava kesesini çevreleyen kandamarları CO2 Alveol duvarlarındaki skarlaşma oksijenin kana geçişini engeller . CO2 O2 O2 Skarlaşma (fibrozis) www.thoracic.org/patients/patient-resources/resources/idiopathic-pulmonary-fibrosis.pdf Doktorum benim İPF hastası olduğumu nasıl anlar? Kuru öksürük yada nefes darlığı șikayetiniz aile hekiminizi İPH konusunda șüphelendirebilir. Sizin sırtınızı dinleyerek ral adını verdiğimiz sesleri duyabilir. Ayrıca el ve/veya ayak parmaklarınızdaki șekil değișikliklerini (clubbing) fark edebilir. Bu bulgular olasılıkla sizi göğüs hastalıkları uzmanına yönlendirilmenize neden olacaktır. Göğüs hastalıkları uzmanı sizin fizik muayenenizi yaptıktan sonra akciğer grafisi, solunum testi ve kan gazı ölçümü gibi tetkikler önerebilir. Bunların haricinde bazı kan testleri, yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (YÇBT), ekokardiografi ve bazı durumlarda akciğer biopsisi gibi tetkiklerin yapılmasına ihtiyacı olabilir. Bazı vakalarda İPF tanısı YÇBT’de özellikli bir görümünün saptanması ve pulmoner fibrozunun (akciğer skarlașması) olası diğer sebeblerinin dıșlanmasıyla konabilir. Eğer YÇBT tipik özellikleri göstermiyorsa tanıyı doğrulamak için cerrahi akciğer biopsisi gerekebilir. Akciğer biopsisi elde etmenin en yaygın yolu genel anestezi altında video yardımlı torakoskopik cerrahidir. Bu prosedürde göğüs cerrahisi uzmanı göğüs duvarına iki yada üç ufak kesi yapar ve kamera kullanarak uygun bölgelerden değerlendirilmek üzere birkaç akciğer biopsisi alır. İPF nasıl tedavi edilir? İPF tanısı konulduğunda sizin bu konuda uzman olan bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından düzenli olarak görülmeniz önemlidir. İPF tedavisinde hastalığı tamamen düzelten bir ilaç tedavisi henüz yoktur. Bununla birlikte yeni geliștirilmiș iki ilaç bazı hastalarda kullanılmaktadır . Pirfenidon ve nintedanip isimli bu ilaçlar hafif ve orta düzeydeki hastalıkta kullanılmaktadır. Yeniden belirtmek gerekirse bu ilaçlar hastalığı tamamen tedavi etmemekte sadece hastalığın ilerlemesini önlemektedir. Bu tedavilerin size uygun olup olmadığını hekiminiz belirleyecektir. Bu ilaçların dıșında sizin șikayetlerinizi azaltmak yada düzeltmek için çeșitli tedavi yöntemleri de vardır. Bunlar egzersiz kapasitesinde düzelme sağlanması için yapılan pulmoner rehabilitasyon, kan gazı ölçümlerinde oksijen seviyesi normal sınırların altında saptanan hastalar için verilen oksijen tedavisi ya da pulmoner hipertansiyon tedavisi gibi yöntemleri içerir. Günümüzde çeșitli ilaçların İPF tedavisinde etkinliğini araștıran bilimsel çalıșmalarda halen devam etmektedir. Akciğer Nakli Verilen tedavilere rağmen akciğer fonksiyonları kötüleșen ve hastalığında progresyon gösteren hastalar için son tedavi seçeneği akciğer naklidir. Akciğer nakli yașam süresini uzatan ve yașam kalitesini arttıran önemli bir tedavi yöntemidir. Nakil ișlemi, büyük bir cerrahi operasyonu ve size nakledilen akciğerin bağıșıklık sisteminiz tarafınızdan reddedilmemesi için ömür boyu ilaç kullanmanızı gerektirir. İPF’li tüm hastalar nakil için değerlendirilmek üzere nakil merkezlerine yönlendirilmelidir. Benim iyi olmama yardım edecek bașka neler yapılabilir ? Eğer sigara içiyorsanız mutlaka bırakmanız gerekir. Çünkü sigara içmek nefesinizi daha da kötüleștirecektir. Kronik akciğer hastası olduğunuz için soğuk algınlığı ve gribe yakalanabileceğiniz yerlerden kaçınmaya çalıșmalı, her yıl grip așısı olmalısınız. Formunuzu korumak ve kas güçsüzlüğünüzün gelișmemesi için solunum rehabilitasyon programlarına katılabilirsiniz. Sağlıklı bir diyet ile așırı kilo almaktan kaçınmalısınız. İPF olan hastaların küçük bir kısmında akut alevlenme olarak adlandırılan ve sebebinin bilinmediği bir durum gelișir. Eğer nefes darlığınız daha da kötüleșdiyse hekiminize bașvurmanız gerekir. TÜSAD Genel Merkezi Kozyatağı Mh. Sümko Sitesi M7-A Blok K:10 D:41 Kadıköy / İstanbul Tel: (216) 410 22 58 - 59 Faks: (216) 410 22 60 info@solunum.org.tr TUSAD solunum solunumdernegi www.solunum.org.tr