İSLAMLIK MÜNASEBETLERİ HIRİSTİYANLIK ب تَعَالَ ْوا ا ِٰلى َك ِل َم ٍة ِ قُ ْل يََٓا اَ ْه َل ْال ِكتَا س ََٓواءٍ َب ْينَنَا َو َب ْينَ ُك ْم َ De ki: "Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah'a ibadet edelim. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilah edinmesin." Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahit olun, biz müslümanlarız." (Al-i İmrân: 64.) Muhterem Müslümanlar! Hükümran olduğu yeryüzü mekanı, tarihi Roma şehrinin bir bölümünden ibaret bulunan Vatikan devletinin başkanı ve belli başlı| dört Hıristiyan mezhebinden biri olan Katolikliğin dini temsilcisi bulunan Papa, geçtiğimiz günlerde ülkemize gelmiştir. Türkiye'yi Vatikan devletinin başkanı sıfatıyla ziyaret etmiş olan papanın, ziyaretinin ikinci gününde İstanbul'da bulunan Hıristiyan azınlıklarla temasa geçmesi, kadim Hıristiyanlığın ikinci derecede mezhebi sayılan Ortodoksluğun merkezi olan Fener Patrikhanesinde bulunması, bu ziyaretin; 15 asırdan fazla zamandan beri süre gelen Hıristiyan mezhepleri arasındaki ihtilaflara son verme amacına yönelik olduğu izlenimini vermiştir. Nitekim Dünya basınında bu yönde çeşitli yazılar da yayınlanmıştır. Söz konusu seyahatin gerçek yönü bu olmakla beraber, dünya efkâr! umûmiyesi karşısında, Papa'nın asırlarca İslam'ı devlet olarak temsil etmiş bir milletin yaşadığı Müslüman bir ülkeye yaptığı seyahatin, günden güne insanlığın ve iman cephesinin baş belası hallns gelme istidatı gösteren Allah'sızlık ve Komünizme karşı, inananlar cephesini birleştirme amacını güttüğü, Allahsızlık ve Kominizme karşı bir İslam-Hıristiyan diyalogu kurma kastiyle düzenlendiği İzlenimi verilmeye itina gösterilmiştir. Dünya basınında bu yönde bir propagandaya ağırlık kazandırılmıştır. Aziz Cemaat! İslam Dini ve o'nu İnsanlığa sunan yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S) Allahsızlık akımı ve müşriklik karşısında "Ehli Kitab" diye tanıttığı Hıristiyanlar ve Yahudilerle birlikte hareket etmeyi uygun bulmuştur. Kur'anı Kerim'in bu konudaki çağrısı şudur; "De ki, Ey Ehli kitap! Bizimle sizin aranızda müşterek bir söze geliniz; ancak Allah'a ibadet edelim; O'na hiç bir şeyi ortak koşmayalım, Allah'ı bırakıp birbirimizi Rab edinmiyelim" (Maı-de Sûresi 64) Müslümanlığın bu olumlu çağrısına rağmen yahudilerin İslam’a karşı şiddetli bir yıpratma hareketine giriştikleri, Hıristiyanların ise daha ılımlı ve olumlu bir tutum içinde İslamı ve onun gelişimini izledikleri görülmüştür. Kur'anı Kerim ehli kitabın bu tutumunu Maide Suresinin 82-83 üncü ayetlerinde şöyle tasvir eder: "(Ey Muhammed) Andolsun ki, yahudilerle müşrikleri müminlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlisi bulacaksın. Onlardan müminlere sevgice en yakın olanları da "Biz Hıristiyanız" diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde (Bilgin) keşişler ve (Zahid) rahibler vardır. Gerçekte onlar büyük-lenmez (Kibirlenmez) ler. Peygambere indirilen (Kur'an-ı) dinledikleri zaman gerçeği anlamaları sebebiyle gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Onlar derlerki "Ey Rabbimiz iman ettik, artık bizi şahitlerle beraber yaz" Muhterem Müslümanlar! Hıristiyanların ve bu dinin islamın asrı saadet çağındaki önderlerinin bu olumlu anlayışları daha sonraki asırlarda devam etmiş olsaydı, papa Jean Paul'un bugün Patrikhane temsilcileriyle iki ayn dinin temsilcileri imiscesine bir araya gelerek Hıristiyanlk mezhepleri arası İhtilafları görüşüp tartışmalarına fırsat kalmayacaktı. Vakıa sonraki asırlarda da islamın hak din olduğu gerçeğini kavrayarak Yüce Mevlanın ihtişamlı kudreti ve büyüklüğü ile Kur'anı Kerimin fesahat ve belagatı karşısında göz pınarları yaşla dolan selefleri gibi "Ey Rabbimiz! jman ettik, artık bizi şahitlerle beraber yaz" diyen papazlar olmuştur. Fakat re hazindirki, tarih, merkebine binip, bütün Hristiyan dünyasını köy köy dolaşarak müslümrnlara karşı husumet andı içiren, masum müslüman-l?rın kanını dökmek için haç'ı seferleri c'üzenleyen papalara da şahit olmuştur. Değerli Müslümanlar! Papanın ülkemizi ziyareti vesilesiyle dünya efkarı umumiyetine dinsizlik, Allahsızlık ve komünizme karsı inananlar cephesini ortak bir zeminde birleştirme izlenimi verilmek istenmesi karşısında müslümanlığın dün ya insanlığına çağrısı, Ali imran suresinin metnin: ve mealini okuduğum 64. ayetinde mevcuttur. Bu çağrı şudur, papaya ve bütün Hıristiyanlık dünyasına bir defa daha duyurmak isteriz: Geliniz hep birlikte Allah'a kulluk edelim. Ona "Allahın oğlu" diye, Hz. İsa'yı "Allah'ın bir üçüncü parçası" diye Cebrail (A.S.)'ı ortak koşmayın. Teslis inancıyla insanların temiz ruhlarını kirletmeyin Allah'ın dengi, benzeri olmayan, doğmamış, doğurmamış, eş ve cğul edinmemiş birliğinde Vahdaniyet inancında birleşelim. Allah'ı bırakıpta insanları Rab edinmeyelim. Yüce Allah ile onun yaratıkları olan kulları arasına azizlik, papazlık, rahip lik. papalık, patriklik gibi sun'ı kişi ve müesseseleri sokmayalım. Biz Müslümanlar Hz. Adem den Hz. Muhammed’e kadar bütün peygamberleri ve efendimiz isa (AS) hak peygamber tanıyor ona gereken saygıyı gösteriyoruz. Bütün ilahi ve semavi kitapları tanıyor, Hz. İsa’ya inen İncilin Allah kelamı olduğuna inanıyor, ancak onun Havariler, azizler, rahipler, papalar ve patrikler elinde Allah kelamı olma niteliğini yitirdiğini biliyoruz. Geliniz, selefleriniz dan asrı saadet papazları gibi davranınız. Allah’ın son elçısj Hz. Muhammedi siz de peygamber olarak tanıyınız Hep birlikte ona ümmet olalım. K. Kerimin insanlığa nur getiren yolunda birleşelim. Bugün Hıristiyan ülkelerin gençleri teslis inancının karanlık ortamında, birbirinden farklı ve Allah kelamı olma niteliğini yitirmiş İncillerin zıtlıklarla dolu sayfaları arasında bocalıyor, insanlığın geleceği için tehlikesi artık iyice anlaşılmış olan Allahsızlık, dinsizlik, imansızlık ve komünizm bataklığına saplanmış bulunuyor. Yaşlılar ise aynı inanç tatminsizliği ile yiyip-içme, gezip tozma eğlence salonlarında dans, kadın ve şarapla oyalanma peşindedirler. Huzursuz, bedbin ve ölüm ötesi gelecek endişesi içinde dansla, kadınla ve şarapla kendilerini tatmin ettiklerini sanıyorlar. Sosyal hastalıkların tıpkı mikroplu hastalıklar gibi yayılması nedeniyle günden güne müslüman ülkeleri de aynı tehlike kasırgaları sarıyor. Geliniz hep birlikte insanlığı bu ıstırap ve çileden kurtaralım. İslam’ın akılları ve ruhları doyuran tevhıd İnancında birleşelim. Dünyanın her yerinde Sureleri, ayetleri sayfaları, satırlar ve secaventleri aynı olan Allahın kelamı Kur'anı Karimin aydınlık güneşi altında toplanalım. Ocak-1980