TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi 273 TÜRKİYE’DE SU POTANSİYELİ VE ATIKSULARIN GERİ KULLANIMI Veysel ASLAN Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Su ve Toprak Dairesi Başkanı Ankara / Türkiye ÖZET Ülkemiz büyüme süreci içerisinde olup, hızlı nüfus artışının, endüstriyel, kentsel ve tarımsal faaliyetlerin yol açtığı çevre sorunları ve tahribatı sınırlı su kaynaklarının kirlenmesine ve erişilebilir suyun stratejik ve ekonomik bir meta haline gelmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, mevcut su kaynaklarının korunması ve atıksuların geri kullanımı çok önem arz etmektedir. Türkiye’de atıksuların geri kullanılması daha çok sanayi tesislerinde geri devrettirilmesi şeklinde uygulanmaktadır. Yakın dönemde başlamış olan çalışmalar sonucu atıksuyun geri kullanımı sadece sanayide değil, özellikle sahil bölgelerinde kentsel atıksuyun arıtılarak tekrar kullanılması uygulaması yaygınlaşmaktadır. Türkiye Su Potansiyeli ve Politikası Ülkemizde toplam kullanılabilir yer altı ve yerüstü su miktarı 112 milyar m3 olup(1), kişi başına düşen toplam kullanılabilir su miktarı 1500 m3/kişi.yıl civarındadır(2). TÜİK’in tahminleri doğrultusunda ise, 2030 yılı itibariyle nüfusun 100 milyona ulaşması durumunda, kişi başına kullanılabilir su miktarı 1000 m3 değerine düşecektir(3). 1995 – 2002 döneminde yüzey ve yeraltı suyu kaynaklarından çekilen su miktarında %32.9’luk bir artış olduğu gerçeğinden yola çıkarak, yarı kurak iklim kuşağında yer alan ülkemiz, su zengini olmayan, bilakis dünya ortalamasının altında su sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır(2). Bu durum suyun son derece dikkatli, tasarruflu ve kirletilmeden kullanılmasını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye hızlı bir büyüme süreci içerisinde olup, endüstriyel, kentsel ve tarımsal faaliyetlerden dolayı su kaynaklarımız hızla kirlenmektedir. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için koruma ve kullanma dengesinin ülkemizin sosyo-ekonomik şartlarına göre ayarlanması çok önemlidir. Ülkemiz su kaynaklarının korunması ve kirliliğinin önlemesi amacıyla yapılan hukuki düzenlemelerin en önemlilerinden birisi; 2872 sayılı Çevre Kanununa dayanılarak çıkartılan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğidir(4). 274 Türkiye’de Su Potansiyeli ve Atıksuların Geri Kullanımı Ayrıca, Avrupa Birliği çalışmaları sonucunda Su Kirliliğinin önlenmesiyle ilgili önemli mevzuat çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan Ulusal Çevre Stratejisi (UÇES) dokümanı(5); Türkiye’nin AB’ye girişi için bir ön koşul olan, AB çevre müktesebatına uyum sağlaması ve mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması amacıyla tam uyumun sağlanması için ihtiyaç duyulacak teknik ve kurumsal altyapı, gerçekleştirilmesi zorunlu çevresel iyileştirmeler ve düzenlemelerin neler olacağına ilişkin bilgileri içermektedir. Suyla ilgili mevcut mevzuatlara (su ile ilgili çeşitli kurumların mevzuatları) yetki ve sorumluluklar açısından baktığımızda çok parçalı, kısmen örtüşen ve kısmen boşlukların olduğu bir durum karşımıza çıkmaktadır. Su kaynakları ile ilgili olarak bu kadar çok kurum ve kuruluşun (Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İller Bankası Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyeleri ve Diğer Belediyeler vb. ) görev, yetki ve sorumluluğunun bulunması, tüm bunları düzenleyen çerçeve bir Su Kanunun bulunmayışı, finansman yetersizliği, arıtma tesislerinin verimli bir şekilde işletilememesi Türkiye’de suyun yönetimini karmaşık bir hale getirmektedir. Su kaynaklarımız için biran önce suyun havza bazında yönetimini sağlayacak, her türlü arz ve talep planlamasıyla, izleme, yaptırım ve korumasıyla, yeraltı ve yerüstü suyu etkileşimiyle, suyu her yönüyle bütünsel bir şekilde ele alabilecek nitelikte bir su kanununa, bir yönetime ve bir kurumsal yapılanmaya ihtiyaç vardır. Su kaynaklarımızın kısa, orta ve uzun vadede korunabilmesi açısından, önce niteliklerinin belirlenmesi ve daha sonra, koruma-kullanma dengesi çerçevesinde, koruma ilkelerinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Bu kaynakların verimli kullanılabilmesi kadar, doğal yenilenme süreci temel alınarak, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının da dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Özellikle havza bazında koruma planları yapılması yoluyla tüm gelişmelere ve kullanımlara kontrollü bir şekilde yön verilmesi planlanmalıdır. (6) Kısa vadede, yurt genelinde kıtaiçi yüzeysel su kaynakları ve yer altı su kaynaklarının mevcut kaliteleri ve sınıflarının belirlenerek su kalitesi haritası oluşturulması, Orta vadede havza ve alt havza bazında, Havza Koruma Planlarının oluşturularak Çevre Düzeni Planlarına aktarılması, Uzun vadede, Bütüncül havza Yönetiminin oluşturulması, alt havzalarda Çevre ve Orman Bakanlığınca oluşturulan Havza Koruma Planlarının havza bazında entegre edilmesi gerekmektedir. (6) Bu açıdan Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi, ihtiyaçlarımıza cevap verebilecek çerçeve bir direktif özelliği taşımaktadır. Bu doğrultuda AB Su Çerçeve Direktifinin Ulusal Mevzuatımıza uyumlaştırma çalışmaları devam etmektedir. Atıksuların Geri Kullanımı Kullanılabilir tabii su kaynakları ile su ihtiyacı arasında giderek büyüyen açık diğer bazı tedbirler arasında atıksuların da arıtılarak tekrar kullanılması konusunu gündeme getirmiştir. V. Aslan 275 Tablo 1 : 2003 yılı Sektörel Su Kullanımları ve 2030 yılı Tahminleri (7). Sektör (milyar m3) Sulama İçmesuyu Sanayi Toplam 2003 29,6 6,2 4,0 39,8 2030 72 18 22 112 Artan su talebi, yükselen alternatif tabii su kaynakları fiyatları ve gelişen geri kazanma teknolojileri atıksuların tekrar kullanılmasını hem çevre ve hem de kaynakların ekonomik kullanımı yönünden cazip hale getirmektedir. Atıksuların geri kazanılarak tekrar kullanılması potansiyelini artıran en önemli sebepler; şehir nüfus paylarının artması sebebiyle su ihtiyaçlarının belirli merkezlerde yoğunlaşması ve deşarj edilen atıksular için verilen deşarj standartlarının ve arıtma seviyelerinin giderek yükselmesi zikredilebilir. Hatta bazı durumda alıcı ortamlara deşarj için gerekli arıtma ihtiyacı tekrar kullanım için gerekli arıtma ihtiyacından daha fazla olabilmektedir(8). İstanbul için Marmara Denizi’ne deşarj halinde besi maddeleri (N ve P) giderimini de ihtiva eden üçüncül arıtma (N, P giderimi, ileri arıtma ) gerekirken, aynı suların sulama maksadıyla kullanılması halinde ikincil (biyolojik) arıtma kâfi gelmektedir. Arıtılmış atıksuların tekrar kullanım alanları, • Sulama suyu olarak • Sanayi suyu (soğutma ve proses suyu olarak) • Yeraltı sularının suni beslenmesi • Meskûn bölge içerisinde tekrar kullanım (Çift dağıtım sistemleri) • Arıtılmış Atıksu ile Rekreasyon alanlarının oluşturulması • Akifer depolama ve iyileştirme (ASR) • Yangın Söndürme • Diğer kullanımlar (İnşaat, sahil kesiminde kuyularda tuzlu su girişiminin önlenmesi, içme suyu gibi) şeklinde sıralanabilir. Evsel atıksuların % 99.9 oranında saf su ihtiva ettiği düşünülürse, atıksuların da bir su kaynağı gibi düşünülmesinin gereği daha iyi anlaşılır. Ülkemizde tahsis edilen su miktarının % 16’ı içme suyu, % 12’si sanayi ve geri kalan % 72’i ise tarımsal amaçlı kullanılmaktadır(9). Tarımsal amaçlı kullanım için atıksu içerdiği maddeler (N,P) açısından değerli bir kaynaktır. Ülkemizde arıtılmış atıksu miktarı henüz çok az olmakla beraber toplam yıllık atıksu potansiyeli 2.92 milyar m3 civarındadır(9). Atıksu miktarı, tüketilen su miktarının yaklaşık % 60 ~ 90’ı arasında değiştiğinden, içme ve kullanma suyu ihtiyacının yarısına denk bir atıksuyun tekrar kullanılabilme potansiyeli oluşturduğu söylenebilir. Ülkemizde turistik yapılaşmanın ve yatırımların yoğunlaştığı Ege-Akdeniz kesiminde arıtma tesislerin çıkış suları site yerleşimlerinde bahçe, park sulaması için değerlendirilirken, bazı 276 Türkiye’de Su Potansiyeli ve Atıksuların Geri Kullanımı yerlerde de stabilizasyon havuzlarında biriktirilerek tarımsal amaçla kullanılmaktadır. Tarım, su ve atıksu sektörlerinde finansman ve teşvikle ilgili uygulamaların bu bağlamda mevzuatla güçlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, Ülkemizde şeker ve kağıt fabrikalarından kaynaklanan atıksuların sulama işleminde kullanılması da yaygın ve uygun olan bir yöntemlerdir. (10) Sanayi atıksularının tekrar kullanımı, atıksuların geri kazanılarak tesis içinde geri devrettirilmesi şeklinde uygulanmaktadır. Bilhassa İstanbul civarındaki sanayi tesisleri için yüksek su maliyetleri sebebiyle atıksuların geri kazanılması ekonomik yönden de oldukça cazip olmaktadır. Suyun bugün ve gelecekte bulunabilirliği herkesin ilgilenmesi gereken bir konudur. Su kaynaklarının gelecek için yönetimi, suyun daha verimli kullanımı ve su kalitesinin korunması yönündeki bugünkü çabalara duyulan ihtiyacı artırmaktadır. Çevredeki kirleticiler güvenli içme suyu sağlamak ve sağlığı korumak için gerekli olan kaynakların kullanılamaz duruma gelmesine yol açmaktadır. TEŞEKKÜR Bu bildirinin hazırlanmasında emeği geçen Çevre ve Orman Uzman Yardımcıları Sayın Fatih TOPBAŞ’a ve Sayın Buğçe DOĞAN’a teşekkür ederiz. KAYNAKLAR 1. Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye Çevre Durum Raporu, Yayın No:5, Ankara, 2007, sayfa 63. 2. Çevre ve Orman Bakanlığı , Türkiye Çevre Durum Raporu, Yayın No:5, Ankara, 2007, sayfa 64. 3. Çevre ve Orman Bakanlığı , Türkiye Çevre Durum Raporu, Yayın No:5, Ankara, 2007, sayfa 12. 4. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih 31 Aralık Cuma 2004 Sayı :25687 5. Çevre ve Orman Bakanlığı , AB ENTEGRE ÇEVRE UYUM STRATEJİSİ (UÇES) (2007 - 2023) Ankara, 2006. 6. Çevre ve Orman Bakanlığı , Türkiye Çevre Durum Raporu, Yayın No:5, Ankara, 2007, sayfa 60-62. 7. DPT, IX. Kalkınma Planı (2007-2013), Ankara, 2006 8. Avrupa Komisyonu, MEDAWARE Projesi, Ocak, 2004 9. TUİK, 2004 10. Çevre ve Orman Bakanlığı , Türkiye Çevre Durum Raporu, Yayın No:5, Ankara, 2007, sayfa 77. V. Aslan 277 ABSTRACT Since our country is within a growth process, population increase, environmental pollution and damage caused by industrial, urban, and agricultural activities give rise to the pollution and scarcity of water resources. Moreover, attainable water becomes a strategic and economic good. For this reason, prevention of the existing water resources and reusing of wastewater are very important issues. In Turkey, reuse of wastewater is mostly applied in the industrial plants by means of recycling. In addition to industry, the reuse of urban wastewater becomes widespread especially in the coastal zones with the help of studies started nowadays.