T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI HALKLA İLİŞKİLER BİLİM DALI KURUM İÇİ İLETİŞİM SÜRECİNDE KADIN YÖNETİCİLER TEORİK VE UYGULAMALI BİR ÇALIŞMA Doktora Tezi Danışman: Prof. Dr. Başak SOLMAZ Hazırlayan: Zülfiye ACAR 084121011003 Konya, 2013 Öğrencinin Adı SoyaZülfiye ACAR Numarası 084121011003 dı Ana Bilim Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı / Bilim Halkla İlişkiler Bilim Dalı Dalı Danışman Prof. Dr. Başak SOLMAZ Tezin Adı Kurum İçi İletişim Sürecinde Kadın Yöneticiler Teorik ve Uygulamalı Bir Çalışma ÖZET Kurum içi iletişim kurumsal iletişimin önemli bir bileşeni olarak kurumlara birçok konuda rekabet avantajı sağlamasının yanında bir yönetim felsefesi olarak uygulandığında çalışanların çalıştıkları kurumla özdeşleşmelerini ve kuruma ve yönetime güven duymalarını sağlamaktadır. Kurum içi iletişim uygulamaları yöneticilerin sadece kurum ve çalışanlara bakış açısı ile değil, aynı zamanda yöneticinin kişisel özellikleri, yönetici olmak için yeterlilikleri ve iletişim alışkanlıkları ve bu konudaki becerileri ile paralel olarak farklılık göstermektedir. Yöneticilerin iletişim, motivasyon, takdir etme, empati, dinleme ve geri bildirim konusunda gösterdiği özen ve önem çalışan sadakatini arttırdığı gibi, kurumda güvene dayalı ve uzun süreli ilişkilerin de nedeni olmaktadır. Kadınların cinsiyet ve yönetici olarak özelliklerine bakıldığında erkek yöneticilere göre daha katılımcı, dinlemeye önem veren, empati yapabilen, çalışanlarına değer veren ve onları önemseyen bir yapıları olduğu görülmektedir. İdeal bir yönetici ve ideal bir kurum içi iletişim anlayışı ile kadın yöneticilerin özellikleri birbirini tamamlar niteliktedir. Kadın yöneticilerin kurum içi iletişim yeteneklerinin yanında uygun araç, uygun yöntem ve uygulamaları seçmesi kadınlar tarafından yönetilen kurumları çalışanlar açısından daha cazip ve tercih edilebilir kurumlar haline getirmektedir. Türkiye’de devlet ve vakıf üniversitelerinde çalışan 145 kadın yöneticiye uygulanıp Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testinden yararlanılarak analiz edilen araştırmanın amacı kurum içi iletişim ve kadın yöneticilerin kurum içi iletişimi değerlendirme ve uygulamalarını ortaya koymaktır. Çalışmanın diğer amaçları ise kadın yöneticilerin iletişim anlamında iyi bir yöneticide bulunması gereken özellikleri taşıyıp taşımadığını, kurum içi iletişimi kullanma amaçlarını, yöntemlerini ve yönetici olarak kendilerini nasıl değerlendirdiklerini, üniversitelerde çalışan kadın yöneticilerin iletişimi nasıl kullandıklarını, unvan, yaş, görev yapılan birim gibi değişkenlerin kurum içi iletişim sürecine yansıyıp yansımadığını ortaya koymaktır. Yapılan teorik ve uygulamalı araştırmaya göre üniversitelerde çalışan kadın yöneticiler kurum içi iletişimi etkin bir biçimde kullanmaktadırlar. Araştırmaya katılan kadın yöneticilerin kurum içi iletişimi kullanma amaçları ve kullanma yöntemleri ile kendilerini yönetici olarak değerlendirme biçimleri oluşturduğumuz hipotezleri destekler niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Kurum içi iletişim, Yönetici, Kadın Yöneticiler. i Öğrencinin Adı SoyaZülfiye ACAR Numarası 084121011003 dı Ana Bilim Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı / Bilim Halkla İlişkiler Bilim Dalı Dalı Danışman Prof. Dr.Başak SOLMAZ Tezin İngilizce Adı Women Managers in Internal Communication Process Theoretical and Empirical Study ABSTRACT As an important part of communication, internal communication, in addition to contributing a company’s or institution’s ability to compete with others, also helps, when it is accepted and practiced as a philosophy of management, employees to identify themselves with their work place and boost their confidence in themselves as well as their institutions. Based on managers’ personalities, qualifications and ability they had to become managers, communication skills and patterns as well as their approach toward their employees, internal communication differs from one institution to another. Care and attention that managers paid to motivation, appreciation, communication, empathy, listening and feed back contributes to trust and loyalty that employees had in their institutions. It also helps to establish long lasting and trustworthy relations between employees and their work places. Research results show that female managers, compared to male managers, are more attentive, motivated and connecting more with their employees, and valuing more their work. The qualifications a female manager has almost the same with the qualifications an ideal manager should have. Besides their strong communications skills, their abilities to choose the most appropriate means and methods to administer make those institutions with female managers more preferable for workers and employees. Based on 145 questionnaires applied to female managers in public and private universities and analyzed according to Mann-Whitney U and KruskalWallis Tests, this study aims to show and internal communication in these institutions. It also aims to demonstrate whether or not female managers have strong communication skills, where, why and how they use internal communication in their institutions. Finally it shows how female managers perceive themselves as managers and analyzes whether or not and to what extent variables such as titles, departments, etc. affect internal communication. According to the theoritical and apllied research, women managers in universities use internal communication quite effectively. The goals and methods of using internal communcaition by female managers and their view of themselves as managers support our hypotheses. Key Words: Internal communication, ii managers, female managers. İÇİNDEKİLER Sayfa No: ÖZET ............................................................................................................................ i ABSTRACT ................................................................................................................ ii İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... iii TABLOLAR LİSTESİ................................................................................................ vi GİRİŞ ............................................................................................................................1 BİRİNCİ BÖLÜM KURUM İÇİ İLETİŞİM 1.1. Kurumsal İletişim ..................................................................................................4 1.2. Kurum İçi İletişim..................................................................................................6 1.3. Kurum İçi İletişimin Amaçları ...............................................................................9 1.4. Kurum İçi İletişimin Faydaları ............................................................................11 1.4.1. Kurumsal Performans Açısından Faydaları ......................................................12 1.4.2. Yönetime Güven Duyulması Açısından ...........................................................14 1.4.3. Çalışan Katılımı Açısından ...............................................................................17 1.4.4. Kurum İtibarı Açısından ...................................................................................18 1.5. Etkin Olmayan Kurum İçi İletişimin Olumsuz Sonuçları ...................................19 1.6. Kurum İçi İletişimin İşleyişi ................................................................................21 1.6.1. Biçimsel (Formel) İletişim Yapısı ....................................................................21 1.6.1.1. Yukarıdan Aşağı İletişim ...............................................................................21 1.6.1.2. Aşağıdan Yukarıya İletişim ...........................................................................23 1.6.1.3. Yatay İletişim.................................................................................................24 1.6.1.4. Çapraz İletişim ...............................................................................................24 1.6.2. Biçimsel Olmayan (Informel) İletişim Yapısı ..................................................24 1.6.2.1. Söylenti ve Dedikodu ....................................................................................25 1.6.2.2. Managing by Walking Around ......................................................................25 1.7. Kurum İçi İletişim Araçları .................................................................................27 1.7.1. Yazılı Araçlar....................................................................................................27 1.7.2. Sözlü Araçlar ....................................................................................................28 1.7.3. Teknolojik Araçlar ............................................................................................30 iii İKİNCİ BÖLÜM KADIN YÖNETİCİLER VE İLETİŞİM 2.1. Yönetim Nedir? ...................................................................................................32 2.2. Yönetici Kimdir? .................................................................................................33 2.2.1. Yöneticilerin Özellikleri ve Yeterlilikleri .........................................................35 2.2.1.1. Yöneticinin Kişisel Özellikleri ......................................................................39 2.2.1.2. Yöneticilerin Duygusal Yeterlilikleri ............................................................40 2.2.1.3. Motivatör Olarak Yönetici .............................................................................41 2.2.1.4. Yönetici ve Yetkilendirme .............................................................................42 2.2.1.5. Yönetici ve Empati ........................................................................................44 2.3. Yöneticiler ve İletişim .........................................................................................47 2.3.1. Yönetici ve Dinleme .........................................................................................51 2.3.2. Yönetici ve Geri Bildirim .................................................................................53 2.3.3. Yöneticiler ve Sözsüz İletişim ..........................................................................54 2.4. Kadın Yöneticiler .................................................................................................55 2.4.1. Kadın ve Erkek Arasındaki Cinsiyete Dayalı Farklar ......................................60 2.5. Kadın Yöneticilerin Özellikleri ...........................................................................63 2.5.1. Kadın Yöneticiler ve Gücün Kullanımı ............................................................69 2.5.2. Kadın Yöneticiler ve Duygusallık ....................................................................68 2.5.3. Kadın Yöneticiler ve Kararlara Katılım............................................................69 2.5.4. Destekleyici Olma ve Motivasyon ....................................................................70 2.5.5. Kadın Yöneticiler ve Çatışma Yönetimi ...........................................................71 2.6. Kadın Yöneticiler ve İletişim Özellikleri ............................................................72 2.6.1. Kadın Yöneticiler ve Sözel İletişim ..................................................................74 2.6.2. Kadın Yöneticiler ve Dinleme ..........................................................................79 2.6.3. Kadın Yöneticiler ve Empati ............................................................................77 2.6.4. Kadın Yöneticiler ve Geri Bildirim ..................................................................78 2.6.5. Kadın Yöneticiler ve Sözsüz İletişim ...............................................................78 iv ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DEKİ ÜNİVERSİTELERDE YÖNETİCİ OLARAK GÖREV YAPAN KADIN YÖNETİCİLER VE KURUM İÇİ İLETİŞİM SÜRECİNE İLİŞKİN BİR UYGULAMA 3.1. Problem ................................................................................................................81 3.2. Amaç ....................................................................................................................82 3.3. Önem....................................................................................................................83 3.4. Hipotezler ............................................................................................................84 3.5. Sınırlılıklar ...........................................................................................................89 3.6. Yöntem ................................................................................................................89 3.7. Evren ve Örneklem ..............................................................................................92 3.8. Araştırmada Elde Edilen Verilerin Analizi..........................................................92 3.8.1. Araştırmanın Geçerlilik ve Güvenirliği ............................................................92 3.8.2. Katılımcıların Demografik Özellikleri .............................................................93 3.8.3. Anket Sorularına İlişkin Frekans Dağılımları ...................................................96 3.8.4. Araştırma Hipotezlerinin Test Edilmesi .........................................................128 SONUÇ VE ÖNERİLER ..........................................................................................158 KAYNAKLAR .........................................................................................................166 v TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No: Tablo 2.1: Eril ve Dişil Özellikler ............................................................................. 62 Tablo 2.2: Kadın ve Erkeklerin Yöneticilik Özellikleri ............................................ 65 Tablo 2.3: Cinsiyetlere Bağlı Temel Liderlik Farklılıkları ........................................ 66 Tablo 3.1: Güvenirlilik Analizi Sonucu ..................................................................... 93 Tablo 3.2: Katılımcıların Demografik Özelliklerine Göre Dağılımları ..................... 93 Tablo 3.4: “Kurum Çalışanlarını Aynı Amaç Etrafında Toplamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ............................................. 96 Tablo 3.5: “Kurum Çalışanlarının Performansını İzleyebilmek” Amacıyla İleti- ..... 96 Tablo 3.6: “Çalışmaların Kurum Kuralları Çerçevesinde Yürütülmesini Sağlamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ............... 97 Tablo 3.7: “Çalışanları Motive Edebilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ......................................................................... 98 Tablo 3.8: “Çalışanları Tanıyabilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ..................................................................................... 98 Tablo 3.9: “Kurumun Misyon, Vizyon Ve Değerlerini Çalışanlarla Paylaşmak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ............... 99 Tablo 3.10: “Çalışmalarda Ulaşılan Sonuçları, Alınan Kararları Aktarmak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı.............................. 100 Tablo 3.11: “Ne İstediğimi, Ne Zaman İstediğimi Nasıl İstediğimi Belirtmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ............. 100 Tablo 3.12: “Çalışanların Öneri, Şikayet ve Beklentilerini Öğrenebilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı.............................. 101 Tablo 3. 13: “Düzensiz Bilgi Akışını Önlemek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 102 Tablo 3. 14: “Çalışanların İşbirliğini Sağlamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 102 Tablo 3. 15: “Çalışanlarda Kuruma Karşı Olumlu Davranışlar Geliştirmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ............. 103 vi Tablo 3. 16: “Çalışanlarla Çift Taraflı Güvene Dayalı İlişkiler Kurmak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı.............................. 104 Tablo 3. 17: “Çalışmaların Zamanında Bitirilmesini Sağlamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ........................................... 104 Tablo 3. 18: “Çalışanlarla Formel İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 105 Tablo 3. 19: “Çalışanların Sorularını Cevaplamak İçin Geri Dönerim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 106 Tablo 3. 20: “Kurum İçinde Olup Biteni Farklı Kanallardan Öğrenirim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 106 Tablo 3. 21: “Yazılı Talimatlarla İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 107 Tablo 3. 22: “Çalışanlarla Belli Aralıklarla Toplantılar Aracılığıyla Görüşürüm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 108 Tablo 3. 23: “İletişim Sırasında Çalışanları Gözler ve Tepkileri Dikkate Alırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 108 Tablo 3. 24: “Çalışanların Toplantılarda Yöneticilerden Çekinmemeleri İçin Çaba Gösterim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ..................................... 109 Tablo 3. 25: “Personeli İkna Etmek İçin İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 110 Tablo 3. 26: “İletişim Sırasında Yönetime Destekleyen ve Karşıt Olanları Öğrenirim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 110 Tablo 3. 27: “Yönetici Olarak Elektronik Posta İle İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 111 Tablo 3.28: “Resmi Olmayan İletişim Kanallarını Kullanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................... 112 Tablo 3. 29: “Sürekli İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ......... 112 Tablo 3.30: “İletişimde Jest Ve Mimiklere Yer Vermem” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 113 Tablo 3.31: “Çalışanları Dikkatle Dinlerim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı .. 113 vii Tablo 3.32: “Değişik Fikirleri Dinlerim Fakat Dikkate Almam” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................... 114 Tablo 3.33: “Çalışanların Kuruma Bağlılığının Artmasına Çalışırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 114 Tablo 3.34: “Ses Tonumu Ve Konuşma Hızımı Konunun Durumuna Göre Değiştiririm” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 115 Tablo 3.35: “Eleştiriyi Üzerinden Zaman Geçmeden Ve Başkalarının Olmadığı Yerde Yaparım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ........................... 116 Tablo 3.36: “Çalışanların Kurum İçin Değerli Olduklarını Bilmelerini İsterim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 116 Tablo 3.37: “Çalışanların Gelişimini Desteklerim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 117 Tablo 3.38: “Olumlu Beden Dili Kullanmaya Özen Gösteririm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................... 118 Tablo 3. 39: “Çalışanların Benimle Konuşurken Rahat Etmelerini İsterim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 118 Tablo 3.40: “Çalışanlar Arasında Ayırım Gözetmeksizin İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 119 Tablo 3.41: “Tüm Çalışanların Sıkıntılarını Dinlemeye Ve Çözüm Bulmaya Çalışırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ..................................... 120 Tablo 3.42: “Çalışanlarla İlgili Karar Almadan Önce Kendileriyle Paylaşır, Önerilerini Alırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................... 121 Tablo 3.43: “Çalışanların Özel Hayatlarındaki Sorunlarını Ciddiye Alırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................................... 121 Tablo 3.44: “Sorunları Olan Çalışanlarımı Dinlemeyi ve Yardımcı Olmayı Önemserim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................. 122 Tablo 3.45: “Empatinin Bireylerin Birbirlerini Anlamasına Yardımcı Olduğuna İnanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ...................................... 123 Tablo 3.46: “İyi Dinlemenin Konuşmaktan Daha Önemli Olduğunu Düşünürüm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 124 viii Tablo 3.47: “Çalışan İletişiminin Gerekli Olduğuna İnanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................... 124 Tablo 3.48: “Çalışanları Başarılarından Dolayı Takdir Ederim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................... 125 Tablo 3.49: “Geri Bildirimde Bulunurum” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ..... 125 Tablo 3.50: “Kadın Olmanın İletişimde Bana Avantaj Sağladığına İnanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 126 Tablo 3.51: “Yetkilerimi ve Konumumu İletişim Kurarken Kullanmaktan Kaçınırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ....................................................... 126 Tablo 3.52: “Kurum İçi İletişimi Çalışanların Performansları Konusunda Geri Bildirimde Bulunmak İçin Kullanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ................................................................................................ 127 Tablo 3.53: “Kurumda Ortaya Çıkan Anlaşmazlıkları Çözmek İçin İlgili Herkesle Görüşmeye Özen Gösteririm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı ...... 128 Tablo 3.54: “Kurum Çalışanlarını Aynı Amaç Etrafında Toplayarak Kurum Değerlerini Benimsetmek” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................. 130 Tablo 3.55: “Çalışanlarla Güvene Dayalı İlişki Kurarak Kuruma Karşı Olumlu Davranış Geliştirmek” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve KruskalWallis Testi Sonuçları ........................................................................... 132 Tablo 3.56: “Düzensiz Bilgi Akışını Önlemek ve Alınan Kararları Aktarmak” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................................... 134 Tablo 3.57: “Çalışmaların Kurum Kuralları Çerçevesinde Yürütülmesini Sağlamak” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................................... 136 Tablo 3.58: “Çalışanları Dikkatle Dinleyerek Tepkilerini Dikkate Alırım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............... 138 Tablo 3.59: “İletişimde Jest ve Mimiklere Yer Vermem.” Faktörüne İlişkin MannWhitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ..................................... 139 ix Tablo 3.60: “Resmi Olmayan İletişim Kanalları Kullanırım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ........................... 140 Tablo 3.61: “Yazılı Talimatlarla İletişim Kurarım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları .................................................... 142 Tablo 3.62: “Çalışanlarla Belirli Aralıklarla Toplantılar Aracığıyla Görüşürüm.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................................... 144 Tablo 3.63: “Çalışanlarımın Her Türlü Sıkıntısını Ciddiye Alır Çözüm Bulmaya Çalışırım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................... 146 Tablo 3.64: “Kadın Olmanın Bana İletişimde Avantaj Sağladığını Düşünürüm” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................................... 148 Tablo 3.65: “Ses Tonumu ve Konuşma Hızını Konunun Durumuna Göre Değiştirim.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................... 150 Tablo 3.66: “Yetki ve Konumumu İletişimde Hissettirmeden Çalışanlarımın İletişim Sırasında Rahat Olmalarını İsterim.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ........................................................ 152 Tablo 3.67: “Çalışanlar İle İlgili Konularda Önerilerini Alır ve Gelişimlerini Desteklerim.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ...................................................................................... 154 Tablo 3.68: “Kurum İçi Anlaşmazlıkları Çözmek İçin Herkesle Görüşmeye Özen Gösteririm ve Eleştiriyi Başkaları Olmadan ve Zaman Geçmeden Yaparım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları ............................................................................................... 156 x GİRİŞ Kurum içi iletişim kurumsal iletişimin bir bileşeni olarak kurumlar için her geçen gün önemi artan bir uygulama alanıdır. Kurumların sahip olduğu değerlerin başında gelen çalışanlar ve onlarla olan iletişim kurumlara farklı avantajlar sağlamaktadır. İyi yönetilen bir kurum içi iletişim süreci yöneticinin çalışanları değerlendirme şeklinin de sonucudur. Kurum içi iletişim önemine rağmen, kimi zaman ihmalden kimi zaman da yeterince ciddiye alınmamaktan gerektiği gibi uygulanamamaktadır. Kurum yöneticisinin sistemli ve planlı bir uygulama olarak ele alması gereken kurum içi iletişim, kurumlara üretimden kurum itibarına, çalışan bağlılığından yüksek verime, değişimin desteklenmesinden ortak hedefler oluşturmaya kadar birçok fayda sağlamaktadır. İletişim, yöneticilerin en zor ve kendisini en çok geliştirmesi görevlerinden biridir. Çalışanlarını tanımaya özen gösteren, çalışanlarını kurumun değerli bir varlığı olarak gören, çalışanları ile iletişimde bilgi paylaşımına, dinlemeye, geri bildirime, empatiye, sözsüz iletişim kullanımına özen gösteren yöneticiler, kurumun hedeflerini çalışanların hedefleri haline getireceklerdir. Bir yöneticinin daha etkili olması için en uygun yöntemlerden biri, sözlerinin ve eylemlerinin çevresindeki etkilerini kontrol etmektir. Yöneticinin çalışanları ile kurduğu iletişim, kurumun iletişim politikasının yansımasıdır. Birçok kurumda çalışanlar, yöneticilerinin kendilerini önemsemediğini, yöneticilerin kendilerine sadece kurumla ilgili talimatlar verdiklerini, açık ve dürüst olmadıklarını, değişimi etkileyen konularda kendilerinin fikirlerini sormadıklarını, başarıyı görmediklerini ve çoğu kez bu konuları dile getirenleri cezalandırdıklarını belirtmektedirler. Bu durumda yöneticinin iletişim politikasını değiştirmesi ve çalışanları ile güvene dayalı ve uzun süreli İlişkiler geliştirmesi gerekmektedir. Kurum içi iletişim, motivasyonu ve verimliliği arttırır, işin daha kaliteli yapılmasını ve kurumların rakipleriyle daha güçlü ve memnun çalışanlarla rekabet etmesini sağlar. Bilginin açık iletişim kanallarıyla çalışanlara doğru bir biçimde iletilmesi, çalışanların görüş ve önerilerinin alınması çalışanların kuruma ve yönetime güvenmelerini sağlamaktadır. 1 Araştırmalar yöneticinin kadın ya da erkek olmasının kurum içi iletişime yansıdığını ortaya koymaktadır. Kadın yöneticiler kadın olmanın getirdiği özellikleri kurum içi iletişim uygulamalarına yansıttıkları takdirde kurum içi iletişim tüm yönleri ile uygulanmaktadır. Kadın yöneticiler çalışanları ile kurdukları iletişimde nazik, ince, destekleyici, anlamlı, anlayışlı ve sıcakkanlı davranmaktadırlar. Bunun yanında kadın yöneticiler anlayış, yardımseverlik, karmaşıklığı anlayabilme, diğerlerinin duygularına önem verme, sezgili ve etkileyici olma gibi iletişimi kolaylaştıran ve çalışanlara kendilerini değerli hissettiren özelliklere de sahiptirler. Kadın yöneticilerin iletişimi kullanma amaçları, iletişimi kullanma yöntemleri ve kendilerini yönetici olarak değerlendirmelerini ortaya koyan anket araştırması, üniversitelerde çalışan kadın yöneticilerin kurum içi iletişim konusundaki uygulama ve iletişime bakış açısını ortaya koyacaktır. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümümde kurum içi iletişim, kurumlara faydaları ve kurum içi iletişim biçimleri ele alınacaktır. İkinci bölümde yönetim, yönetici ve özellikleri, yöneticilerin iletişim özellikleri, kadın yöneticilerin özellikleri ve kadın yöneticilerin iletişim özellikleri teorik olarak ele alıncaktır. Üçüncü bölümde ise, bu bölümün çalışmanın uygulama ve son bölümü olmasından dolayı üniversitelerde görev yapan kadın yöneticilerin kurum içi iletişim sürecini nasıl yönettikleri ile ilgili oluşturulan hipotezlerin sınanması ve araştırmanın yapısına göre uygulanan anket çalışmasının yorumlanması yer alacaktır. Çalışmada, kurum içi iletişimin önemi birçok boyutuyla teorik açıdan incelnmekte ve kurum içi iletişimin önemi ortaya konulmaktadır. Çalışma kurum içi iletişimi yönetim ve yönetici açısından değerlendirmesi bakımından önemlidir. Yönetici kurum içi iletişimin şekline karar veren kişi olarak aslında güven, performans, itibar, katılım gibi konuların da çalışanlarla iletişimin çıktısı olarak anlamlı hale gelmesine neden olmaktadır. Literatür incelendiğinde kadın yöneticiler ile kadın yöneticilerin iletişim özellikleri ve iletişimi kullanma biçimlerinin farklı boyutlarda ve ayrı ayrı ele alınıp değerlendirildiği görülmüştür. Bu çalışma kadın yöneticilerin iletişim ve yönetici ola- 2 rak iletişim özelliklerini bir bütün olarak değerlendirmesi açısından farklılık göstermektedir. Çalışma, Türkiye’de bulunan üniversitelerde görev yapan kadın yöneticilerin iletişimi kullanma biçimlerini, kullanma amaçlarını ve yönetici olarak kendilerini nasıl değerlendirdiklerini ortaya koyması ve bundan sonra yapılacak çalışmalarda yönetici ve iletişim ilişkisinin farklı boyutlarıyla çalışılabileceğini göstermesi açısından önemlidir. 3 BİRİNCİ BÖLÜM KURUM İÇİ İLETİŞİM 1.1. Kurumsal İletişim Kurumsal iletişim, kurum kimliğinin belirlenen stratejilerin kullanılması ile kurumun hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayan paydaşlarına resmi ya da gayri resmi kaynaklar kullanılarak aktarılmasıdır. Kurumsal iletişim, kurumun çalışanlar ve diğer ilgili paydaşlarının algılamalarını etkilemek amacıyla yapılan tüm iletişim çabalarını etkin ve verimli bir şekilde ve uyum içerisinde kullanan idari bir araçtır (Melewar, 2003:197, Theaker, 2006: 119). Kurumsal iletişim, müşterilerle ve diğer paydaşlarla iletişim kurmak için kurum tarafından kullanımına karar verilen çeşitli iletişim kanallarıyla alakalıdır. En geniş kapsamında yönetimin iletişim etkilerini, çalışanların tavrını ve ağızdan çıkan sözleri, medya ve rakip yorumlarını göz önünde bulundurur (Balmer ve Greyser,2003: 125). Kurumsal iletişim, büyük değişimlerin yaşandığı modern kurumlarda, arta çalışma yükü, uzun çalışma saatleri, performans, risk alma ve esnekliğin sürekli vurgulandığı çalışanların motivasyonu ve performansı üzerinde hayatı bir role sahiptir. Çalışan iletişiminin, yönetimin yeniliğe çabuk uyum sağlayabilecek çalışanları bu yönde motive edip bilgilendirmesi, karmaşık gibi görünen değişime çalışanların uyumunu sağlama yönündeki çabalarında önemli bir yeri vardır (Rajhans, 2012: 84) . Sadece yöneticiler değil çalışanlar da işlerinin büyük bölümünün iletişim olduğunu farketmiştir. Özellikle de üretimden servise bütün çalışanların bir birleri iletişim halinde olması gereken kurumlarda farkı birimlerdeki çalışanlar arasında takımlar ve farklı fonksiyonel gruplar oluşmaktadır. İletişim uygulamaları bütün kurumlar için daha da önemli hale gelmiştir (Baker,1995:1). 4 Kurumsal iletişim, kurumların plan ve hedeflerini, paydaşlarına ilgili oldukları ölçüde ve her birisi için önemli olup olmamasına göre seçerek aktarması gerektiği için önemli bir yönetim stratejisi olarak tanımlanabilir. Kurumsal iletişim, kurumların medyanın çeşitli araçları aracılığı ile paydaşlarına kendi kimliğini aktarması sırasında, hem resmi hem de resmi olmayan kanallardan iletilen mesajların tümüdür (Yamauchi, 2001:135). Kurumsal iletişimin kurumlar için öneminin artmasının nedenlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz (Baker, 1995:3): İşin daha karmaşık hale gelmesi, çalışanlar arasında etkileşim ve işbirliğini zorunlu hale getirmesi. İşin sürecinin hızlanması. Çalışanların farklı yerlere dağılmış olması. Eş zamanlı ve yayılmış iş sürecinin daha yaygın olması. Bilgi ve yeniliğin kurumların rekabet için daha önemli hale gelmesi. İletişim teknolojisi ve iletişim ağlarının her kurum için artarak önemli bir hale gelmesi. Kurumsal iletişimin gerçekleştirmesi beklenen altı önemli işlevi vardır (Richmond vd.,2005:25): Kurum içi ve kurum dışı faaliyetleri destekleme (düzenleme işlevi), Kurum ve ürün yönetimine kimlik oluşturma (ikna etme işlevi), Kurum içi ve kurum dışı hedef kitleye bilgi verme (bilgi verme işlevi), İyi bir kurum vatandaşı olarak bireyleri toplumsallaştırma (sosyalleştirme), Ortak amaçlara ulaşmayı sağlamak için bir araya gelmeyi sağlar (bütünleştirme), Yukarıda belirtilen düzenleme işlevi ikna etme ve bütünleştirme fonksiyonla- rının uygulanmasını sağlar (yönetim). 5 1.2. Kurum İçi İletişim Kurum içi iletişim, son yıllarda önemli değişimler geçirmektedir. Önceleri yönetim ve yöneticiler tarafından halkla ilişkiler çalışmalarının küçük bir alanı gibi görülürken, son yıllarda işletme ve iletişimle ilgili birçok makaleye de konu olmuştur. Bu değişim; bu günün iş dünyasında meydana gelen değişiklikler, şirket birleşmeleri, küçülmeler, kurumsal yenilikler gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır (Stein, 2006:249). İletişim, değişimin de başarılı bir şekilde olacağının garantisidir. Belirsizliğin azalmasını sağlar, gücü ve bilgiyi değişimin parçası olanlarla paylaştırır. Açık iletişim kanalları insanların değişimin getireceği yeniliklerle ilgili şüphelerini açıkça ifade etmelerini ve değişimin neden gerektiğini anlamalarını sağlar. Kurum içi iletişim çalışanların gelişimi açısından da önemlidir. Güven, bağlılık ve sadakat kurum içi iletişimin etkin olarak kullanılmasıyla gerçekleşir (Proktor ve Doukakis, 2003: 275-75). Kurum içi iletişim, kurum çalışanları ile iki ayda bir toplantı yapıp, duvar panosunda belirli aralıklarla bilgi paylaşılması değildir. Kurum içi iletişim, çalışanlara kurumun değerlerini, vizyonunu ve amaçlarını anlatarak kurumun başarısına katkı sağladıklarını hissettirmektir (Harkness, 1999: 68) ve yöneticilere ve çalışanlarına kurumun misyonundaki amaçlara ulaşmaları için gerekli çabanın koordine edilmesinde yardımcı olmaktadır (Heath, 1994:2). Kurum içi iletişim çalışanları işi kurum, çevre ve diğer konularda bilgi ile destekler, önemli bilgileri sağlar. İletişim güveni inşa eder, paylaşılmış kimliği oluşturur ve kuruma bağlılığı destekler; bireylerin duygularını ifade etmesini etmesi, umutların ve isteklerin paylaşılması, başarıların kutlanıp hatırlanması için iyi bir yoldur. İletişim, bireylerin ve grupların kurumlarının kendileri için anlamının ne olduğunun temelidir (Rajhans, 2012: 82) . Çalışanların gözündeki en etkili iletişim, kendi işlerinin kurum misyonu içindeki yerini, kurumun plan ve politikalarını ve ortamdaki kilit unsurları onlara açıklayarak kendi durumlarına anlam vermelerini kolaylaştıran iletişimdir (Grunig, 2002 :585). Kurum içi iletişim, kurumların bilgiyi paylaştıkları, sorumlulukları inşa eden ve değişimi yöneten bir süreçtir. Bir kurumda iletişim, sembol ya da mesajlardan daha fazlasıdır. İletişim kurumların yaşamasını, uyumunu ve başarısını sağlayan di6 namik bir süreçtir. İyi yönetildiğinde çalışan motivasyonu ve performansında temel faktördür ve kurumlara önemli bir rekabet avantajı sağlar (Bevan ve Bailey, 1991:215). Bu rekabet avantajı sadece çalışan doyumu ve verimliliğinden değil, iyi bilgilendirilmiş çalışanların kurumu dışarıda birer halkla ilişkiler temsilcisi gibi temsil etmesinden de kaynaklanmaktadır (White vd, 2010: 66). Çalışanlar, aile, akrabalar, ve arkadaşları ile kurum hakkında konuşmaktadır. Çalışanlar çalışma ortamından kaynaklanan moral bozukluğu yaşıyorlarsa veya kendilerine nazik davranılmadığını hissediyorlarsa, bu ruh hali başkalarına yaptıkları yorumlara da yansımaktadır. Oysa mutlu çalışanlar, iş yerlerinin çalışmak için iyi bir yer olduklarını anlatmakta ve bu da şirketin başkaları tarafından değerlendirilme şeklini değiştirmektedir (Wilcox ve Cameron, 2006:461). Çalışanların dışarıya yansıttıklarının kurumla ilgili algılarının yansıması olduğu genel olarak kabul edilmektedir. Bu algıyı kurumların personel değerlendirmesi, ilkeleri ve iletişim oluşturmaktadır (Pincus,1990:175). Kurum içi iletişim çalışanların kurumsal stratejiyi ve fayda sağlamakta nasıl kullanıldığını anlamasında yardımcı olmalıdır. Bunu başarmak için üç basamak vardır. Kurumlar stratejilerini açık bir şekilde tanımlamalıdır, insanlardan istediği tutumları ve davranışları tanımlamalıdır ve ardından bu tutumları ve davranışları başarmaya yardım edecek iletişimi hedeflemelidir (Quirke, 2000: 26). İletişimin kurumlar için faydaları ise; Performans: Bireyler ve grupların iletişim kalitesi yükselir, ürün ve hizmetler doğru insanlar, doğru yerde ve doğru zamanda ulaşır. Kültür: Bireyler arasındaki iletişim olumlu ve üretkendir, stratejilerin uygulanması, amaçların benimsenmesi ve problemlerin çözülmesi daha kısa zaman alır. Çalışanların etkinliği: Bireylerin iletişim nasıl yöneteceklerini bilmeye ihtiyaçları vardır. Kurumlarda etkin bir iletişim planı ile kim, ne zaman ne yapacağını bilir. İşbirliği: Çalışanların değişim sürecini birlikte ve birbirleriyle uyumlu çalışarak atlatmasını sağlar. Herkes ne yapacağını bileceği için zaman kaybetmeden amaçlara ulaşılması sağlanır. 7 Yönetim buluşmaları: Yönetim ve çalışanlar arasında sağlanan iletişim, yöneticilerin kimliklerini kullanmadan gerçekleştirdiklerinde kurumun amaçlarına ulaşmasını ve alınan kararların ulaşılacak hedeflerle daha uyumlu olmasını sağlar (Ford,2009:2). Etkin bir kurum içi iletişimi geliştirmek için yapılması gerekenleri şu şekilde ortaya koymak mümkündür (Vecchio, 2006:308- 309): Alıcı tarafından anlaşılacak uygun dilin kullanılması. Empatik iletişimin uygulanması. Geri bildirimin teşvik edilmesi. Güvene dayalı bir iklimin oluşturulması. Uygun iletişim araçlarının kullanılması. Etkili dinlemenin teşvik edilmesi İLETİŞİM TARZI ÇALIŞANLARA YAKLAŞIM OTOKRATİK Kararları yönetici verir İLETİŞİM AYGITLARI, MEDYA, Yazılı kurallar Talimatlar Resmi toplantılar İLETİŞİM HEDEFLERİ Yönetmek ve kontrol KAPALI BİLGİLENDİRİCİ ATAERKİL Yönetici çalışanları için en iyi kararı verir Mektuplar Duyuru panoları Çalışan raporları Tek yönlü brifing oturumları Bilgiyi yaymak Fikirleri Satmak Farkındalığı arttırmak İletişim Modeli ←---------------------------------------→ Tek yönlü, genelde yukarıdan aşağı akış, düşük geri bildirim DİNLEME AÇIK DANIŞMAN Yönetici karar vermeden önce girdileri araştırır KATILIMCI Yönetici karar verme sürecini çalışanların katılımıyla kolaylaştırır. Kendi kendini yöneten takımlar Sorun çözme grupları Odak gruplar Çalışan anketleri İnformal tartışmalar İki yönlü brifing oturumları Kararları test edip geçerli kılmak Özerklik bağlılığı turmak İki yönlü, daha fazla yukarı iletişim Yüksek geri bildirim 8 ve oluş- (Caldwell, 1995:42)’in kurum içi iletişimin gelişime yönelik özet sayılabilecek bu tablosu günümüzdeki kurum içi uygulamalarına da yol gösterici bir özellik taşıması açısından önemlidir. 1.3. Kurum İçi İletişimin Amaçları Kurum içi iletişiminin amacı ise çalışanların kurumdaki mutluluklarını arttırmaktır. Bu da onları destekleyerek kişisel doyuma ulaşmaları ve zamanlarını iyi geçirmeleri ile mümkün olmaktadır. Çalışanların tercihlerini nasıl yaptıklarını ve nasıl davrandıklarını bilerek onların lehine kararlar almak kurumun başarısını arttırır (Heath, 1994:2). Spitzer ve Switzer’e göre etkili kurum içi iletişimin üç temel amacı olmalıdır; Çalışanlarla kurulan iletişimde kullanılan bilginin çalışanlar tarafında anlaşılması, içeriğinin, amacının ve ilgili olduğu konunun ve değerinin kabul edilmesi gerekmektedir. İletişimin amacı motive, yönlendirme, bilgilendirme ve çalışanların çoğunluğunun katılımını sağlamaya yönelik olmalıdır. Kurum içi diyalogu geliştirmek müşteri tatmini, işgücü performansı, karlılık, üretim kalitesi gibi başarı bileşenlerinin geliştirilmesini amaçlamalıdır (Spitzer ve Switzer, 2003:69-70). Hendrix’e ( 2004; 95-96) göre kurum içi iletişimin amaçları; Önemli kurum politikaları, eylem ve gelişmeler hakkında çalışanların bilgisini arttırmak, Çalışanlarda kuruma karşı olumlu davranışlar geliştirmek, Çalışanların yönetimin istediği davranışlara uyumunu sağlamak, Çalışanların toplumda kurum sözcüsü gibi olmasını sağlamak, Kurumsal iletişimle ilgili olarak daha çok çalışan geri bildirimi almak, Watson Wyat etkili kurum içi iletişimin amaçlarını aşağıdaki gibi özetlemektedir. 9 Çalışanları kurumsal kültür ve değerler hakkında eğitmek, Çalışanların işi anlamasına yardım etmek, Çalışanlarının eylemlerinin müşteri beklentileriyle uyumlu olmasını sağlamak, Çalışanları finansal konular ve hedefler hakkında bilgilendirmek, Çalışanların ödül uygulamaları ve değerleri hakkında bilgilenmesini sağlamak, Terfi, yeni uygulamalar ve politikaları anlatmak, Yeni çalışanların kuruma uyumunu sağlamak. Varol’a (1993: 129) ve göre kurum içi iletişimin genel amaçları şöyledir: Kurumun amaçları, hedefleri ve politikasının çalışanlar tarafından bilinmesini sağlamak. İş ve işlemlere ilişkin bilgi vermek, bu yolla iş ve beceri eğitimini kolaylaştırmak. Kurumun sosyal ve ekonomik sorunları konusunda bilgi vermek, çalışanları bunların genel sosyal ve ekonomik sorunlar ile bağlantıları konusunda yönlendirmekle beraber kurum içi duygusal ve çatışmalı sorunlar konusunda aydınlatmak. Yenilik ve yaratıcılığı özendirerek, çalışanları deneyim, sezgi ve akıllarına dayanarak yönetime bilgi ve geri bildirim sağlamaları konusunda özendirmek. Kurumun etkinlikleri, önemli olaylar ve kararlar, başarılar konusunda aydınlatmak. Bilgilendirme yoluyla da kurumsal yaşama katılımın düzeyini arttırmak. Yöneticiler ve çalışanlar arasında iki yönlü-karşılıklı iletişimi özendirmek. Çalışanların iş sırasında veya iş sonrasında kurumu temsil niteliklerini geliştirmek. 10 İşte ilerleme olanakları, bazı çalışanlarla ilgili gelişmeler, geleceğe ilişkin beklentiler v.b. konularda bilgilendirmek veya aydınlatmak. Bütün bunlar ve diğer iletişim etkinlikleriyle bir kurum iklimi, kültürü ve kimliği yaratmaya ve bunu sürdürmeye çalışmak. Kurumun politika ve kararların işgörenlere duyurulması ve anlatılması, kurumun çalışma düzeni, kısa ve uzun dönemli hedefleri, ücret sistemi, ödül ve ceza sistemi, yükselme olanakları, sosyal haklar gibi konulara ilişkin bilgi vermek. Kurumun yıllık bütçesi, gelirleri, faaliyetleri ve projelerinin işgörenlere ve ilgili diğer kişilere duyurulması. Kurumların yeni teknoloji veya yeni yönetim anlayışlarına ilişkin, işgörenlere ve sendikaya yönelik tanıtım yapmak ve bilgilendirmek. Kurumun çeşitli bölümleri ve yöneticileri, kurumsal yayın organları aracılığıyla tanıtılarak, kurum üyelerinin kurumsal bilgilerini artırmak. Kurumsal bilgi düzeyi yüksek işgörenler yoluyla, kurumun dış çevrede tanıtılmasını sağlamak. Kurumun faaliyet alanına ilişkin her türlü mevzuat, kurum üyelerine duyurularak, bu konuda olası hataları önlemek. 1.4. Kurum İçi İletişimin Faydaları Çalışan iletişimi yöneticinin güvenilirliğini etkiler, yöneticilerin iletişim kurmaması mümkün değildir. İsteyerek ya da istemeyerek yaptıkları her şey – aldıkları kararlar, hareketleri, insanları takdir ve onaylama yöntemleri- kurum çalışanlarına mesajlar göndermektedir (Doorley ve Garci, 2007:135). Kurum içi iletişim, değişimi kolaylaştırır. Bir yerde değişim ve adaptasyon var ise insan, doğası gereği iletişime ve etkileşime gönüllü ve yetenekli olmaktadır. Burada yöneticiye düşen yeni şartlara uyum konusunda çalışanlarını hazırlamak, iletişim ve işbirliği ile yeni fikirleri geliştirmeye yardımcı olmaktır. Kurum kendi ilerlemesi için kesinlikle gerekli olan çalışanları ve onların rakipleri tarafından taklit edi- 11 lemeyecek bilgilerinden yoksun bırakılırsa, rekabet avantajını geliştirip devam ettirmekte başarısız olur (Dervitsiotis, 2007:796-804). Hargie ve diğerleri (1999: 6) etkili iletişim uygulamalarının faydalarını şöyle sıralamaktadır: Verimliliğin artması. Yüksek kaliteli ürün ve hizmetler. Daha fazla çalışan önerisi/fikri. Daha yüksek düzeyde yaratıcılık. Daha fazla iş tatmini. Devamsızlığın (işe gelmeme) azalması. Çalışan sirkülasyonunun düşmesi. Daha az endüstriyel huzursuzluk ve daha az grev. Maliyetlerin düşmesi. Bunlara ek olarak: Kurumun amaçlarına ulaşma ihtimalinin daha yüksek olması. Kriz ya da problem ortaya çıkmadan etkin olarak önleyebilme yeteneği. Daha etkin ve sorumlu müşteri hizmeti. Kurumdan hisse alanları destekleme. Kurumsal değerlerin ve amaçların anlaşıldığı daha iyi bir çalışma ortamı. Bütün aşamalarda daha güçlü karar verme ve mikro yönetimde azalma. Çalışanlar arasındaki anlaşmazlıkların giderek düşmesi sayılabilir. (http://www.futureu.com/business/internal_communication.htm) 1.4.1. Kurumsal Performans Açısından Faydaları Kurum içi iletişim çalışanları motive etmesinin yanında çalıştıkları kurumla gurur duymalarını ve kurumun kendi saygınlığına katkı sağlar. Çalışanlarla olan ileti- 12 şimin önemli olduğu kadar hiç bir kurumsal ilişki önemli değildir (Dolphin: 2005, 171). İletişim güveni ve ilişkileri inşa etmekle birlikte, yönetimin çalışanlarla aktif olarak ilgilendiğini göstermesini sağladığı için çalışanların motivasyonunu sağla- maktadır. Çalışanları genel ve bireysel amaçları gerçekleştirmek için destekleyerek daha iyi kurumsal performans için kültürel değişimin oluşması yeteneğini de kamçılamaktadır. Bu açıdan da kurumsal değerlerin yenilendiği görülmektedir (www.adb.org/knowledgesolutions). Kurum içi iletişim çalışan bağlılığını kolaylaştıran bir etkendir. Araştırmalar, kurum içi iletişimin çalışanların enerji ve tutkularını kurumun amaçlarına uygun hale getirdiğini göstermektedir (Doorley ve Garcia, 2007: 138). Kurum içi iletişim kurumun performansını farklı biçimlerde etkilemektedir. Bunlardan bazıları; a) Kurum içi iletişim kurum performansının tamamını etkiler (Vallas ve Wyatt, 2006:26) . Kurum içi iletişim etkinliğindeki önemli ilerleme pazar değerindeki %19.5'luk artışla ilgilidir. Etkili kurum içi iletişime sahip olan kurumlar, 2000-2004 yılları arasında ortaklarından kurum içi iletişimi daha az kullanan kurumlardan % 57 daha fazla geri dönüşüm sağlamışlardır. Kurum içi iletişimi etkin kullanan kurumlarda ürünlerin iadesinin hızı, etkin kullanmayanlara göre % 20 daha azdır. b) Kurum içi iletişim, çalışanların kurumda uzun süre kalmasını sağlar. Çalışanlar, kurumun en önemli hedef kitlesidir. Çalışanlar, fikri bulur, geliştirir, üretimi yapar, satar ve hizmeti gerçekleştirir, ayrıca kurumun tüm entellektüel sermayesini beyinlerinde taşırlar (Vallas ve Wyatt,2006:26) . Çalışanlar kurumda uzun süre çalıştıkça, kendilerine gelen başka teklifleri kabul etmezler. Kurum için daha verimli olurlar ve çalışan marka değerinin oluşmasını sağlarlar (Mckee, 2005:9). 13 c) Kurum içi iletişim kimlik değerini arttırır ve çalışanları harekete geçirir. Çalışanlar kurumun değişik alanlarında, yeni çalışanların kurumda çalışmak isteği gibi tercih edilme nedenlerinin başında gelmektedir (Kagan, 2004:39). d) Çalışanlar, kurumun mali durumu ve daha geniş anlamda iş stratejileri hakkında bilgilendirildiklerinde işten duydukları memnuniyetsizliklerini dile getirmek konusunda ve beklenmedik olumsuzluklar hakkında daha az konuşma eğilimindedirler. Böylelikle kurumun başarısındaki bireysel etkilerinin daha çok farkına varırlar (Kagan, 2004:39). e) Memnun çalışanlar, müşterilerin isteklerine cevap verme konusunda iyi bir ortam yaratırlar. Bu da yüksek bir karlılık ve işin tekrarlanmasını sağlar (Mckee, 2005:9). 1.4.2. Yönetime Güven Duyulması Açısından Kurum içi iletişim esas olarak iş iletişiminin odak noktası olarak, ikinci olarak ise liderlik ile alakalı olarak görülür (White v.d.,2010: 66). Liderlerin başarılı iletişiminde; mesaj tutarlılığı, amaçların ve ilkelerin açıklığı/anlaşılırlığı, önceliklere odaklanmak temel faktörlerin başında gelmektedir. Kurumdaki toplam etki için kurum içi iletişim ve stratejisi yönetim tarafından desteklenmelidir; finans ve kaynaklar iletişim için ulaşılabilir olmalıdır ve iletişim yönetimin gündeminde tutulmalıdır (Quirke, 2000:27). Yöneticiler, stratejik kararları ile kurumun şekillenmesinde önemli rol oynamaktadırlar. Bu süreçte kendilerine olan güvenlerini göstererek kurum içindeki güveni de stratejik olarak geliştirmeleri gerekmektedir. Bunu da kurumda dürüstlüğü ödüllendirerek ve çalışanlarına açık mesajlar göndererek yapmalıdırlar (Tzafrir, 2007: 1602). Yöneticilerin çalışanlarla bilgiyi paylaşması özellikle riskli ve kriz durumlarında çalışanların yöneticiye olan desteğini arttırdığı gibi, çalışanları dinlemek ve kararlara katılımlarına imkan vermek, yöneticiye olan güveni de arttırmaktadır (Lines vd, 2005:224). Çünkü çalışanlar yöneticilerini görmek ve onlarla konuşmak istemektedirler (White vd, 2010: 67). 14 Eğer yöneticiler çalışanlarının kendileri olmalarına, kendilerini göstermelerine, düşündükleri gerçekleri söylemelerine yardımcı olurlarsa, çalışanlar da daha açık olmak için risk alırlar, problemleri çözmeye odaklanırlar ve kurumdaki diğer çalışanlara güvenirler. Çalışanların istedikleri artarak gerçekleştiğinde, kendilerinin kurumlarının gözünde meşrulaştığını hissederler. İletişim, insan hatalarının doğru olarak kabul edildiği, toleransın konuşulduğu değil yaşandığı güvenli bir ortamdan beslenir (Tobias,1989: 79). Yöneticiler çalışanlarına akıllarından geçen doğruları söyleme fırsatı verdiklerinde çalışanlar daha açık olma, kişisel gelişime odaklanma, problemleri paylaşma, ciddi anlamda diğerlerine güvenme riskini de almaktadırlar (Lester, 1989:77). Güven birçok insana göre ilişkileri bir arada tutan soyut bir yapıştırıcı gibidir. Bu güven kırıldığında genellikle ilişkiler biter. Kurumlarda güven sağlanması kurumun kendi kimliğini yeniden teyit etmesini, kaynaşmayı, kurumun öğrenme ve uyum kapasitesi ile esnekliğini geliştirir (Dervitsiotis, 2007:797-99). Çalışanlar, genellikle yöneticileri ile iletişim kurmaya isteklidirler; fakat güvenin olmadığı durumlarda iletişim ya sınırlı ya da bozuktur. Çalışanlar kuruma karşı güveni ya da güvensizliği çoğunlukla kurumun politika veya kuralları ile ilgili olarak bilgilendirilmelerinin yanında yöneticileri ve mesai arkadaşları ile olan etkileşimlerine bakarak oluşturmaktadırlar (Burke vd, 2007:609-610). Değişim, öğrenme ve uygulama imkanı sağlanan çalışanlar yeteneklerini, becerilerini, başarı ve bildiklerini artırarak yöneticilere güven duyarlar (Dervitsiotis, 2007:806) . Kurum çalışanları ve yönetim arasında güvene dayalı ilişkiler geliştirmenin bazı yolları vardır. Bunlardan ilki; çalışanlar, yöneticileri ile kişilerarası iletişim kurduklarında güvene dayalı bir ilişki algılamaktadırlar. Uygulanabilir talimatlar, destekleyici tavsiyeler ve kurumla ilgili bilgileri çalışanlarla paylaşmak yönetimin çalışanlarla iletişimini desteklemektedir. Yönetim ve çalışanlar arasındaki kişisel etkileşim, çalışanlara kurumsal haberleri veren resmi iletişim kanallarından daha etkilidir (Jo ve Shim, 2005: 279). 15 Yöneticilerden gelen ücretlerle ilgili geri bildirim ve iletişim girişimleri çalışanların yöneticilerine duyduğu güveni artırdığı gibi performans değerlendirme sistemindeki adalet ve doğruluk düşüncesini de geliştirmektedir (Whitener, 1997:391). Çalışanlar, kriz, anlaşmazlık ve uyuşmazlık dönemlerinde bile yöneticilerinden tutarlılık, doğruluk ve ilgi beklemektedirler. Özellikle değişimin olduğu durumlarda çalışanların değişime karşı gösterdikleri direnç ya da değişimi desteklemeleri yöneticilerin çalışanlara karşı önceki dönemlerde sergilediği davranışlarıyla ilgilidir (Morgan ve Zaffane, 2003:56). Kurum içi iletişim söylentiyi ve krizi önlemede önemli bir rol oynamaktadır. Kriz bir kurumun iflasına bile neden olabilirken, kurum içi iletişim kurumun can simidine dönüşür (Dolphin, 2005: 183). Kurum içi iletişim sadece kriz dönemlerinde değil, olası durumlarda problemin ya da krizlerin proaktif olarak önlenmesine katkı sağlar (http://www.futureu.com/ business/internal_communi- cation.htm). Yöneticiler, bilgiye ve yaratıcı düşünceye ulaşmayı amaçladıklarında, problem çözme yetenekleri ile çalışanlarının kendilerine güveni öne çıkmaktadır. Bu sebeple güven ve dürüstlük yöneticilerin bilgi ve işbirliğine ulaşmasını sağlamaktadır (Lines, Selart vd., 2005:223). Güven, kurumsal bağlılık ve iş doyumu gibi davranışsal çıktılarla da bağlantılıdır. Yöneticilerin çalışanların tutumlarıyla ilgili olması gerekmektedir, Çünkü tutumlar, potansiyel problemler hakkında uyarı vermektedir ve davranışları etkilemektedir. Çalışanlar yöneticilerine güvenmediklerinde işi bırakmaya eğilimli olmaktadırlar (Lines, Selart vd., 2005:224). Güven, performans ve performanstaki mükemmelliğe ulaşma isteği üzerinde önemli şekilde etkilidir. Bu da sadece var olan planlarla değil, aynı zamanda yeni rekabet alanları ile bilgi paylaşımının, işbirliği ve koordinasyonun arttırılmasıyla mümkün olacaktır (Dervitsiotis, 2007:796). Güvenilir yönetici, çalışanların özel ve profesyonel hayatlarını önemser ve çalışanlarına danışman gibi davranır. İletişimde açıklık çok önemli görülmektedir. Bilginin saklanması ya da çalışanların yok sayılması, belirsizliği, güvensizliği ve korkuyu yaratır. Yönetici, çalışanlarını önemsediğinde ve onlara iyi niyetli yaklaştığında kendisine daha çok güvenildiğini görmektedir. Çalışanlar tarafından yöneticilerinin işinde ehil olduğu ve yetkilerini hak ettiğini düşünülür. Yönetici bencil davranıp çalı16 şanlarını düşünmediğinde, kendisini kabul ettirmede başarısız olduğunda, çalışanların yeteneklerini ortaya çıkarmasına izni vermediğinde, eleştiri ve suçlamada acele davrandığında ve yetersiz olarak algılandığı durumlarda çalışanlar yöneticilerine güvenmezler (Willemyns, 2003: 120). Yöneticiler bazen yanlış bir biçimde çalışanların bilgiye başka iletişim kanallarından ulaştıklarını düşünmekte ve onlara bilgi verme gereği duymamaktadırlar. Bilginin paylaşımı çoğu kez yöneticinin bireysel olarak kişisel değerlendirmesine, hassasiyetine ve ilgisine bağlıdır. Yöneticinin bilgiyi paylaşması ya da filtrelemesi çalışanların söylenti de dahil başka iletişim kanallarını aramasına neden olmaktadır (White vd., 2010: 79). Kurum içi iletişim yöneticiye duyulan güvenin koruyucusudur. Bir kurumun hızında ve etkinliğinde aksamalar olduğunda faaliyetlerini devam ettirebilir ancak bir yöneticiye güvenin eksik olması durumunda çalışan iletişimi hedef kitlesini kaybeder. Sonuç olarak da çalışanlar mesajları dinlerler ama ciddiye almazlar (Doorley ve Garcia, 2007: 138). Etkili iletişim yöneticiye stratejisini, çalışanlarda olumlu izlenim bırakacak şekilde anlatma ve açıklama konusunda yardım eder. Aynı zamanda etkili iletişim yöneticinin söyledikleri ve yaptıklarının tutarlı olduğunun çalışanlar tarafından görülmesini sağlar ( Doorley ve Garcia, 2007:135). İletişim araştırmaları güvenin resmi olmayan, yüz yüze ve diyalog temelli olduğunu göstermektedir. Eğer iletişim duygu paylaşımı ve bilgi değişimi ile gelişirse güven “duygusal” olmaya başlar. Duygusal güven ise temel olarak çalışanların davranışlarının değişimidir (Larkin ve Larkin, 2006: 40). 1.4.3. Çalışan Katılımı Açısından Yöneticilerin kurum ya da çalışanlarla ilgili alacakları kararlarda çalışanlara kararlara katılım imkanı vermesi, çalışma atmosferi üzerinde olumlu etki yapmaktadır. Çalışanlar, kuruma profesyonel bilgilerini ve yeteneklerini kattıklarında kendilerini daha önemli hissetmektedirler. Daha da fazlası çalışanlar halkın arasındaki gönüllüler gibidir. Sosyal müşterilerin istek ve beklentilerini bilirler. Yöneticilerin işin tasarlanması ve uygulanması sırasında çalışanları işe dahil etmenin ne kadar önemli olduğunu farkında olmaları gerekmektedir (Heat,1994:1). 17 Kararlara katılım çift yönlü iletişim ile mümkün olmaktadır. Dürüst ve açık olan gerçek iletişimin tarafları en etkili davranışlara yöneltecek bilgiyi içermesi gerekmektedir. Katılım yönetimin oluşturduğu kararlara çalışanların gönüllü olmasıdır. Çalışanlar, oluşmasına katkı sağladıkları kararları desteklemektedirler. Araştırmalar, kurumlar için önemli bir konunun da daha fazla çalışanın kararlara katılımının sağlanması olduğunu göstermektedir. Çalışanları kararlara katmak ise kurullar, çalışma grupları ve takımlar oluşturarak mümkün olmaktadır (Tubbs ve Moss, 2003: 467-68). Çalışanlar, kurumun kaynaklarının neler olduğunu ve etkili olarak nasıl kullanılacağını görerek motive olurlar (Verdeyen vd., 2003:329). Bilgiye ulaşım morali etkiler ve kişilerin kendilerini önemli ve saygın hissetmelerini sağlar. Hatta çalışanlar, işler, kurum politikaları ve hedefleri hakkında yeterli bilgiye ulaştıklarında bile yönetsel kararlar, bütçe, bekleyen değişiklikler, hedefler ve gelecekteki talimatlar hakkında daha çok bilgi sahibi olmak istemektedirler. Bunları bilmek, yöneticileriyle kişisel iletişime sahip olmak, çalışanların o kurumda olmaktan dolayı gurur duymalarını ve işlerine daha çok sarılmalarını getirmektedir (White vd., 2010: 76). Puchan ve diğerlerine göre (1997: 80) çalışanlar kurumda katılım gösterdiklerinde daha verimli çalışmakta ve tam olarak bilgilendirildiklerinde daha aktif olmaktadırlar. 1.4.4. Kurum İtibarı Açısından İtibar bir şirketin rakipleri ile karşılaştırıldığında tüm temel paydaşlarına olan yaklaşımlarını tanımlayan, geçmiş eylemlerinin ve gelecekteki tahmin edilen eylemlerinin algısal sunumunun yanında tüm paydaşların düşünce ve davranışlarının bileşimidir (Caspar ve Thomsen, 2004:202, Chun, 2005:94). İtibarı, “kurumun paydaşları ile olan her türlü etkileşiminden yola çıkılarak insanların düşüncelerinde oluşan, kurumun rekabet etmesini ve faaliyetlerini devam ettirmesini sağlayan, kurumla birlikte akla gelen olumlu imajların toplamı ve bundan sonra gelecekle ilgili oluşan olumlu öngörülerdir” şeklinde tanımlamak mümkündür (Barnett vd., 2006:1-2). Fombrun’a (1996: 57) göre ise kurumsal itibar, kurumun içindeki ve dışındaki insanların sahip oldukları algılamalardır. Olumlu, sürekli ve sağlam itibar kazanmak kurumun paydaşlarıyla iyi ilişkiler kurma ve geliştirme konusunda yatırımını gerek- 18 tirmektedir. Kurumların itibarına katkı sağlayan unsurların başında çalışanlar gelmektedir ve itibarın yönetimi sadece yönetimin değil, kurumdaki herkesin dikkate alması gereken konuların başında gelmektedir. Bu nedenle sürekli ve iyi bir itibarın oluşması kurum yönetiminin çalışanlara verdiği önemle de ilgilidir (Freund, 2006:80). Çalışanların kurumsal itibarın oluşup devam etmesine sağladığı katkı ve oluşturdukları sinerjinin farkına varılmasıyla, yönetim kurumsal stratejik amaçların karşılanması ve sürdürülebilir rekabet avantajı açısından önemli başarı elde etmektedir (Cravens ve Oliver, 2006: 294). Kurumsal itibar çalışanların gayretleri, bağlılıkları ve kendine özgü nitelikleri ile yönetilebilen bir değerdir (Cravens ve Oliver, 2006: 295). Motive edilmiş personelin kurumda müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını daha iyi bilmelerini sağlamaktadır. Kuruma sürekli olan gelen müşteriler kendisine gösterilen ilgi ve değerden memnun kalmakta ve bu memnuniyet çalışana onur ve enerji olarak geri dönmektedir.Memnun müşterinin çalışanı ve kurumun hizmetlerini çevresindekilerle paylaşması kurumun etkinliği ve itibarını arttırmaktadır (Chun, 2005:104). Kurum itibarı sadece mevcut çalışanları değil aynı zamanda potansiyel iş gücünün kuruma karşı algılamasında belirleyici olmaktadır. İyi itibar kurumu eğitimli ve yüksek verimliliği olan çalışanların ilgi alanı haline getirmektedir(Rose ve Thomsen, 2004:201). 1.5. Etkin Olmayan Kurum İçi İletişimin Olumsuz Sonuçları Etkin işlemeyen bir iletişim sistemine sahip olmayan kurumun karşılaşabileceği sorunlar şunlardır (Karatepe:2005,74) : Emir ve yönetmelikleri yanlış anlaşılmasından dolayı ortaya çıkan aksaklıklar, İş kazalarının artması, Disiplinsiz ve ceza gerektiren davranışların artması, Çalışanların işlerine olan ilgilerinin azalması ya da tamamen ilgisizlik, 19 Nitelikli çalışan bulunamaması, Personel devir hızı oranının yükselmesi, Üretim hatalarında ve üretim maliyetlerinde artışlar, Çalışan ve yöneticiler arasında karşılıklı sevginin ve saygının azalması, Üretilen mal veya hizmet kalitesinde ortaya çıkan problemler ve bu nedenle müşteri şikâyetlerinde artışlar olması, Yöneticilerin yönetimde ortaya çıkan sorunları zamanında öğrenememesi ve önlemek için zamanında müdahale edememesi, Kurumda çalışanları rahatsız edecek nitelikte söylentilerin ortaya çıkması, Astın birden fazla üstten emir almaya başlaması, Alınan kararlar ve bu kararların uygulanması sırasında belirlenen sürenin aşılması, Yönetimde etkinliğin, verimliliğin ve hizmet kalitesini düşmesi, Bölüm ve birimler arası iletişim sağlanamaması sonucu her birimin görev, yetki ve sorumluluk anlayışı sonucu yönetimin amacını gerçekleştirmede bir araç olduklarını unutup amaç olduklarını düşünmeye başlaması, Yapılması gereken bir işi bütün birimlerin birbirlerine havale etmesi sonucu hizmetin tıkanması ve yürümemesidir. Marcus ’a göre etkin olmayan kurum içi iletişimin olumsuz sonuçları ise aşağıdaki gibidir (Ünal, 2007:39) . Müşteriye verilen hizmet garantisinin, sözü veren kişi tarafından anlaşılmaması ya da işi kabul etmemesi nedeniyle yerine getirilememesi, Motivasyon iletişimle başlar. Herhangi bir çalışan her sabah neden orada olduğunu kendisine sorarak işe başlıyorsa bağlılık oluşturan bir motivasyon olmaz, Eğer kurumların açıkça hazırlanmış bir iletişim planı yok ise, çok önemli bir direktif ne kadar basit tanımlanırsa tanımlansın, mesajı alıp eyleme geçecek kişiye gidene kadar elenmiştir, seyreltilmiştir ve deforme olmuştur, 20 Bilginin kurumdaki herkese dağıtılıp dağıtılmaması ile ilgili bir tartışma vardır. Kurumdaki herkesin ayrı sorumluluğu, deneyimi ve farklı uygulama alanları vardır. Her bir çalışan bilgiyi farklı şekilde kullanır, küçük bir bilgi bile herkes için farklı anlamlara gelmektedir, Kurumun bilgisizlik ve asılsız söylentilerle savaşması gerekir. 1.6. Kurum İçi İletişimin İşleyişi Kurumlar, iletişimin en yoğun işlediği yerlerdir. Kurum içi iletişim kurumsal yapı içerisinde biçimsel (formel), biçimsel olmayan (informel) iletişim olarak ikiye ayrılır. 1.6.1. Biçimsel (Formel) İletişim Yapısı Biçimsel iletişim kurum tarafından resmi olarak yönetilen ve planlanmış bir şekilde bilgi akışının sağlandığı iletişim biçimidir (Trenholm, 2005: 214). Biçimsel iletişim kanalı kurum içinde emir komuta zinciri şeklinde görülür. Bu konuda en çok rastlanan aşağı doğru olan bir başka ifade yöneticilerin çalışanlara ilettiği mesajlardır (Robbins, 2005:138). Biçimsel iletişimin başlıca özellikleri, yavaş, planlı, genellikle yazılı, kayıt altında, yönetim kontrollü ve yönetim yararına olmasıdır (Gibson ve Hodgetts, 1991:241). Kurum tarafından düzenlenmektedir, resmi ve planlıdır. Kurumun biçimsel yapısının yansımasıdır, bilginin yayılmasında kimin sorumlu olduğu tanımlanmıştır ve işle alakalı bilginin kime gideceği bellidir. Kurum tarafından düzeltilebilir (Black ve Porter, 1999:451). 1.6.1.1. Yukarıdan Aşağı İletişim Dikey iletişim, kurumun hiyerarşik düzeninde, üst kademelerle alt kademeler arasında emir ve bilgi akışını sağlayan, hiyerarşi içinde hem yukarıdan aşağıya, hem de aşağıdan yukarıya kurulan iletişim biçimidir (Fleet,1988:329). Genel olarak daha güçlü olandan az güçlü olana doğru kullanılır. Kurumlarda en çok kullanılan iletişim şeklidir. İletişimin içeriğini çoğu kez, kurumun yapısı ile ilgili bilgiler, bütçe hedefleri, politikalar, standart uygulama prosedürleri ve diğer değişikliklerin duyuruları, genel duyurular, hedeflerin açıklanması gibi bilgiler oluş21 turur. Bu mesajlar memolar, e-mail bireysel kanallar gibi araçlarla, dolaylı olarak ve hiyerarşiyi gözeterek bir yerden diğerine ulaştırılır. Mesajın iletilmesi sırasında mesajda yeniden düzenleme, eksiltme, bozulma olabilir (Eunsen, 2012:514). Bir kurumda uygulanan aşağı doğru iletişimde temel olarak beş tür bilgi iletilmektedir (Gatewood vd, 1995:534) ; Strateji ve hedeflerin uygulanması, iş tanımları ve işin mantığı, kurumsal prosedür ve uygulamalar, çalışanların performanslarına ilişkin geri bildirim, kurumun misyonunu ve kültürel değerlerini benimsetici ve motive edici bilgiler. İş talimatında işten ne beklendiği, işin nasıl yapıldığı gibi konular yer alır. İşin gerekçesinde işin sözlü ya da yazılı olarak nasıl ve kimler tarafından yapılacağı anlatılır. İdeoloji, gerekçenin genişletilmiş şeklidir ve kurumun felsefesidir, çalışanların işe sadakatini hedefler. Herkes benzer ya da aynı hedeflere sahip olduğunda iletişimin daha kolay olacağı düşünülmektedir. Bilgilendirme ise çalışanlara düzenlemeler, değişiklikler gibi konularda ihtiyaç duydukları bilginin verilmesidir. Geri bildirim ise yöneticinin çalışanlara yaptıkları işle ilgili bilgi vermesinin yollarından biridir (Richmond vd, 2005: 29) . Çalışanlar yöneticilerinden iyi niyetli bir yaklaşım gördüklerinde onlardan gelen mesajları almaya daha gönüllü olmaktadırlar. Bu daha çok açık kapı politikasıyla ilgilidir. Yöneticinin kapısının açık olması onun çalışanlarıyla iletişime açık olduğu anlamına gelmektedir (Tubbs ve Moss, 2003:464). Yukarıdan aşağı iletişim aracılığıyla çalışanlar işlerini nasıl yapacakları konusunda eğitim almakta bu da hem çalışanların hem de kurumun etkin ve verimli olmasına katkı sağlamaktadır (Sanchez, 1999: 11). Konuşmalar, politika ve prosedür el kitapları, çalışan el kitabı, kurum broşürleri, iş tanımları yukarıdan aşağıya iletişimde kullanılan araçlara örnek olarak verilebilir (Gatewood vd, 1995:534). Manz and Sims 2001’e göre aşağıdan yukarıya doğru iletişimi etkileyen 3 temel engel vardır: 22 1- Eğer bir çalışan duygularını, düşüncelerini ya da güçlükleri ifade ettiğinde yöneticisi tarafından hedeflerine ulaşmasının engelleneceği kanısına varırsa, bu düşüncelerini gizler ya da değiştirir. 2- Yöneticinin duygularını gizlemesi, çalışanları ödüllendirmemesi çalışanın yönetime karşı açık olmamasına neden olur. 3- Yöneticinin kendi duygularını, düşüncelerini ya da kendi karşılaştığı güçlükleri çalışanlarından ve alt kademe yöneticilerinden gizlemesi durumunda çalışanlar da kendi duygu ve düşüncelerini gizleme eğiliminde olmaktadırlar (Tubbs ve Moss, 2003:466). 1.6.1.2. Aşağıdan Yukarıya İletişim Aşağıdan yukarıya doğru dikey iletişim, kurum hiyerarşisi içinde komuta zincirini takip ederek yukarı doğru gider. Yukarı doğru iletişimin konusunu genel olarak problem ve çözüm önerileri, gelişme / ilerlemeye ilişkin öneriler, performans raporları, çalışanların şikâyetleri, çatışma konuları, süreç raporları, kurumsal politikalar hakkında öneri ya da geri bildirimler oluşturmaktadır ve bu iletişim biçiminin etkili bir şekilde uygulanması için yöneticilerin yapması gereken açıklık ve güven unsurunu dikkate almaları ve uygulamaları gerekmektedir (Trenholm, 2004:218-219). Aşağıdan yukarıya doğru iletişim aşağıdakilerin iletişime gönüllü olmaları durumunda etkili olmaktadır. Aşağıdan yukarıya doğru iletişim pozitif, zamanlı, güncel politikaları destekleyici, ilgili kişiye direk gönderilecek şekilde olmalı ve engellenmemeli, görmemezlikten gelinmemeli ve ya da geri gönderilmemelidir (Richmond vd, 2005: 29) . Aşağıdan yukarıya iletişim karar alma sürecinde önemlidir. İyi performans sağlayan kurumlarda çalışanlara kendilerinin önemsendiğini, fikirlerinin dinlendiğini düşündürmektedir. Bu da onların kuruma daha bağlı olmalarına sağlayarak, kurumun verimli ve etkin çalışmasına yansımaktadır (Sanchez, 1999: 11). 23 1.6.1.3. Yatay İletişim Yatay iletişim, kurumlarda aynı düzeydeki departman yöneticileri ve çalışanlar arasında gerçekleşir ve daha çok farklı departmanlardaki çalışanların yeni bir pazar ya da ürün geliştirilmesi gereken durumlarda kullanılır (Trenholm, 2005: 214). Yatay iletişimin iki özelliği vardır, yöneticilerden çok çalışanlar arasında gerçekleşir ve çalışanlar birbirleriyle konuşurken otorite olmadığı için daha samimi ve rahat iletişim kurarlar (Richmond vd, 2005: 31) . 1.6.1.4. Çapraz İletişim Kurumun farklı birimlerinde çalışan ast ve üstlerin arasında kurulan iletişimdir.Çapraz iletişim kurumlarda sorunların analiz edilmesi ve kısa sürede çözüme ulaşılması için yoğun olarak kullanılmalıdır. Çapraz iletişim farklı birimlerin birbirlerine karşı sorumluluklarını daha iyi kavramalarını, yardımlaşmalarını kolaylaştırır. Çapraz iletişim ayrıca bireylerin kurum içinde empatik iletişim kurma yeteneklerini geliştirir (Tutar vd., 2003:74-75). 1.6.2. Biçimsel Olmayan (Informel) İletişim Yapısı Biçimsel olmayan iletişim resmi yollarla kurulmayan, belli bir şekle bağlı olmaksızın gerçekleşen bir iletişim biçimidir. Her iki iletişim türü de birbirlerine göre farklı özelliklere sahip olsalar da, birbirlerini tamamlayıcı niteliktedirler. Biçimsel olmayan iletişim hızlı, anlık, genellikle sözlü, kayıt dışı, iş gören kontrollü ve çalışan yararınadır (Gibson ve Hodgetts, 1991:241). Biçimsel olmayan iletişim, kurumun önceden belirlenmiş kanallarından geçmeyen, belirli bir plan içinde gerçekleşmeyen, kurum içinde doğal olarak gerçekleşen bir iletişim biçimidir. Biçimsel olmayan iletişim, kurum içinde bilginin aktarılmasının yanında biçimsel iletişim ile aktarılan mesajların grubun amaçlarına uygun olarak değerlendirilmesini de sağlar. Biçimsel iletişim kanalları ne kadar iyi çalışırsa çalışsın birden fazla insanın olduğu yerde gayri resmi ilişkiler ve iletişimin olması kaçınılmazdır (Tutar vd., :2003,75-76). Biçimsel olmayan iletişim kanalları, kurum üyelerinin kişilerarası etkileşimleri ile gelişir. Kurum tarafından belirlenmemiştir, uzun süreli olduğu gibi kısa süreli de 24 olabilir. Dikeyden daha çok yataydır, bilgi çok hızlı bir biçimde dağılabilir ve bilgi iş hakkında olacağı gibi olmaya da bilir (Black ve Porter, 1999: 451). 1.6.2.1. Söylenti ve Dedikodu Birçok araştırma çalışanların en sık olarak başvurduğu bilgi kaynağı olarak söylentiyi işaret etmektedir. Resmi kanallarla çalışanlara ulaşması beklenen mesajların gönderilmesi günler sürebilirken, resmi olmayan söylenti yoluyla mesajın ulaşması daha kısa sürede gerçekleşebilmektedir (Boone ve Kurtz, 2003:380-81). Dubrin (2000, s.292)’e göre tüm kurumlarda doğal olarak var olan bu iletişim biçiminin yöneticiler tarafından kurumsal düzeni sağlamak adına denetim altına alınması önemlidir. Bu noktada kurumda en önemli resmi olmayan iletişim kanalı olarak bilinen söylenti dedikodu aracılığıyla yönetim, resmi yollardan dağıtmayı arzu etmediği ya da resmi kanallarla sunacağı bir bilgiye, karara olan tepkileri önceden belirlemek amacıyla bilginin dağıtımını bu kanaldan yapabilmektedir (Aktaran, Solmaz, 2004). Söylenti duygusal tansiyonun yükselmesini önler ve genellikle belirsizliğin olduğu durumlarda ortaya çıkar. Yetersiz ve etkisiz olan aşağı doğru iletişim kurumda yeni bir bilgi boşluğu ortaya çıkarır ve bu boşluk söylenti ile doldurulur. Söylentide, mesaj bir kişiden diğerine geçerken düzeltme, keskinleştirme ve özümseme şeklinde üç farklı şekilde değişir. Düzeltme aşamasında bazı detaylar çıkarılır, mesajlarla ilgili tüm, böylece bireyler önemsiz buldukları detayları bırakıp asıl önemli kısmı mümkün olan en kısa zamanda öğrenmek isterler. Keskinleştirme, söylentinin kesin bir parçasının abartılmasıdır. Asimilasyon ise daha karmaşık bir değişikliktir. Bireyler, mesajları kendi görüşleri doğrusunda değiştirirler (Tubbs ve Moss, 2003:471-472). 1.6.2.2. Managing by Walking Around Bir diğer biçimsel olmayan iletişim şekli ise yöneticilerin çalışanlarla ile iletişiminde orijinali “Management by walking around” olan “Ortalıkta dolaşarak yönetim” terimi kullanılmaktadır. Bu yönteme göre; tepe yönetim ya da alt yöneticiler çalışanlarla resmi olmayan ve plansız iletişim kurmaktadırlar. Bu yöntemin, yöneticinin görünürlüğünü artırması, yöneticilerin mevcut fikirleri ile işle ilgili bilgileri paylaşması, performansla ilgili olumlu geri bildirim vermek için fırsat vermesi, çalı25 şanların ve yöneticilerin mevcut durum veya olayların farkında olduklarından emin olmaları gibi güçlü yönleri vardır (Bevan ve Bailey, 1991:223). Düzenli ve sistemli bir şekilde yapıldığında, yöneticilerin çalışanların son dönemdeki karar ve uygulamalar hakkındaki düşüncelerini öğrenmesinin yanı sıra güveni sağlamaktadır. Bilginin değişimi ve yönetimin iş yeri ile yakın iletişimine yardımcı olur, çalışanlarla yönetim arasındaki resmiyet ve mesafe gibi engelleri ortadan kaldırmaya imkan verir (Gatewood vd.1995; 537). Etrafta dolaşarak yönetim çalışan katılımını, iyi dinlemeyi yeteneğini ve kabul görmeyi gerektirir. Samimi ve inanılarak yapılması gerekmektedir, aksi halde zorlama olarak görülmektedir. Yöneticilerin aşağıda belirtilen konulara önem vermeleri bu yöntemin etkisini arttırmaktadır (Serrat, 2009: 2-3): Yönetici fırsat bulduğu sıklıkta etrafta dolaşabilmeli, mümkünse günlük olarak yapmalı. Bu yürüyüşleri yaparken rahatlayabilmeli. İyi haberleri paylaşmalı ve iyi haberleri duymak istediğini belli etmeli. Aile, hobiler, tatil ve spor hakkında konuşmalı. Dinlerken ve izlerken önyargısız olmalı. Ürün, hizmet ve uygulamaların geliştirilmesi konusunda düşünce ve önerileri sormalı. Sorun ve anlaşmazlıklara karşı duyarlı olmalı. Çalışanlar iyi bir şey yaptıklarında görmeli ve diğer çalışanların önünde takdir etmeli. Gerektiğinde konuyla ilgili anında destek verip yardım etmeli. Kurumun değerlerinin aktarılması için fırsatları değerlendirilmeli. Çalışanların hayallerini ve hikayelerini paylaşmasına izin vermeli. Faydaları: 26 Managing by walking around sadece dikey iletişimin engellerini ortadan kaldırmaz aynı zamanda ilişkileri ve güveni inşa eder. Yönetimin çalışanları etkin bir şekilde ciddiye aldığı düşüncesini oluşturarak çalışanları motive eder. Çalışanları bireysel ve kurumsal hedeflere ulaşmak için destekler. Kurumun performansını daha yüksek seviyelere çıkaracak değişimi destekler. Kurumsal değerleri yeniler ve canlı tutar. 1.7. Kurum İçi İletişim Araçları Büyük ölçüde belirsiz ve karmaşık mesajların olduğu iletişim, zengin bir medya seçimini gerektirir. Bir performans görüşmesi ya da ücret anlaşması yüz yüze yapılabilir ancak bunun e- mail ile yapılması mümkün değildir. İletişimde kullanılacak aracın seçimi daha çok yöneticinin kişiliği ve seçimi ile alakalıdır. Bireysel farklılıklar sadece belirsizliğin çok az olduğu durumlarda rol oynar. Örneğin yönetici çalışanlarını bilgilendirmek için yüz yüze ya da ofiste dolaşarak bilgilendirmeyi seçebilir ya da maille ulaşmayı tercih edebilir. Görevin kendisi aracın seçimine izin vereceği gibi cinsiyet farklılığı da aracın seçiminde etkili olabilir (Ng ve Byra,2005 :132). Kurumlar, çalışanlarına ulaşmak için mektuplar, çalışan gazeteleri, posterler, duvar panoları, sesli mesaj anonsları, kapalı devre televizyon yayınları, kiosklar ve interneti içeren farklı araçlar kullanmaktadır (Mckee, 2005:6). E-mail, Bölüm toplantıları, çalışanlarla yüz yüze görüşmeler, kurum gazetesi, duvar panoları, eve gönderilen mektuplar, posterler, faks, sesli mesaj, telefon görüşmeleri, tüm çalışanlara konuşma yapmak, video kayıtları gibi araçlar yöneticilerin paylaşılacak konu ve zamana göre kullanmaya karar verdikleri araçlardandır (Tubbs and Moss, 2003:458). 1.7.1. Yazılı Araçlar Raporlar, mektuplar, hatırlatmalar, bilgisayarda elektronik ortamda yazışmalar, e-mail mesajları bu grubun içersine girmektedir. Etkili bir iletişim için yazılı mesaj- 27 ların içeriği anlaşılır ve yanlış anlaşılmalara yol açmayacak nitelikte olması gerekmektedir (Robbins, 2005:140). Magazin/ çalışan yıllık raporları, derinlemesine görüşmeler gibi daha uzun bilgilendirme yöntemleri ile iletişim kurmak faydalıdır. İnsanlar dergileri saklamakta hatta onları komşuları, aileleri ya da arkadaşlarıyla paylaşmaktadırlar. Dergiler, anında bilgi verememesinden, baskısının pahalı olması ve hazırlanmasının uzun süre almasından dolayı kullanılmamalıdır. Gazete ve sirküler ise farklı bilgileri taşırlar ve tüm makaleleri okuyan kişiler için tasarlanırlar. Her ikisi de dergilerden daha hızlı ve ucuzdur. Poster ve broşürler ise etkinlikleri duyurup hatırlatmak için ya da çalışanları bir konu hakkında detaylı olarak bilgilendirmek için kullanılır (Doorley ve Garcia, 2007:153). Yazılı iletişim araçları bireysel olarak odaklanmayı gerektirmektedir. Sadece yazı unsuru vardır ve geri bildirim zaman alır (Gatewood vd: 1995, 530). 1.7.2. Sözlü Araçlar Sözel iletişim, yönetimin önemli bir parçasıdır. Çoğu yönetici toplantı düzenler, telefonla konuşur ve konuşma yapar. Sözel iletişim fayda ve sakıncayı birlikte getirir. En büyük faydalarından biri hemen geri bildirime olanak vermesi ve sözsüz iletişimle –kafa sallama gibi- bütünleşmeye imkan sağlamasıdır. Ayrıca sözlü iletişim kullanım olarak iletişimin diğer biçimlerinden daha kolaydır. Yazma ya da rapor hazırlama gibi karmaşık becerileri de gerektirmemektedir. Sakıncalı yönlerinden birisi, yanlış seçilmiş kelimelerin hatayı da beraberinde getirmesidir. Gürültü, sözlü iletişimdeki bir diğer yaygın problemdir (Gatewood vd., 1995:529). Yüz yüze iletişim çoğunlukla güveni göstermek ya da resmiyetin olmadığı belirtmek için kullanılmaktadır (Stein,2006:252). Yüz yüze iletişim en verimli kanalların başında gelmektedir, çünkü birçok unsuru bir arada tutmaktadır. Kullanılan kelimeler, ses tonu, yüz ifadeleri sayesinde geri bildirimin hemen verilmesi ve bireylerin iletişime odaklanması açısından önemlidir (Mckee, 2005:6). • Verilen haberin anlaşılma derecesi denetlenebilmektedir, 28 • Soru sorulabilmektedir, • Verilen cevaplar kontrol edilebilmektedir, • Anlaşılamayan bir konu varsa açıklık getirilebilmektedir, • Eş zamanlı olarak geri bildirimde bulunulmaktadır. Küçük grup tartışmaları öğrenme ya da problem çözümü için kullanılır. Bu toplantılar planlanmış bir toplantıdan, yemekte bir konu üzerin de tartışmaya kadar değişik şekillerde yapılabilir. Strateji, vizyon, misyon paylaşılır. Bilgi, yukarıdan aşağı akar, her bir yönetici kendine bağlı olarak çalışanlara bilgiyi aktarır (Doorley ve Garcia, 2007:155). Bu buluşmaların faydaları çok fazladır, yönetim bir sorunu ortaya koyar, kurumdakilerin konuyla ilgili sorularını alır, kurumda birbirini tanıyan ya da tanımayan kişileri bir araya getiren tartışma grupları oluşturur, birbirini çok az tanıyan ya da hiç tanımayan aynı yaş grubundaki, insanları bir araya getirip onların network oluşturmasını sağlar (Farrat, 2003:33). Teknolojinin bütün avantajlarına rağmen en önemli iletişim aracı 15-20 dakikalık küçük grup toplantılarıdır (Mckee,2005:9). Grup toplantılarının popüleritesinin devam etmesinin nedeni ise yüz yüze tartışmanın iletişimin en etkili biçimi olması ve çalışanların işle ilgili haberleri yöneticilerinden aracısız almak istemeleridir. Toplantılarda katılımcılara, toplantı gündemi, mini broşürler, DVD yada power point sunumu, geri bildirim formları ve küçük parçalar verilmektedir. Bu malzemelerin verilmesinin amacı ise hazırlık süresini azaltmak, mesaj tutarlılığı devam ettirmek ve iletişimin amaçlarına ulaşmaktır. Toplantılar da yeni teknolojiden nasibini almaktadır. Sunum dosyalarının ya da video görüntüsünün mail ya da intranet aracılığıyla ulaştırılmaktadır (Mckee, 2005:11). Fransa, Almanya, UK, ve İtalya’da 4 bin çalışanla yapılan araştırmaya göre bire bir yapılan resmi toplantılar, takım toplantıları ve resmi olmayan tartışmalar % 90 oranında tercih edilmektedir. Çalışanlar aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağı iletişimde dolaylı iletişimden çok direk yöntemleri tercih etmektedirler (Farrat, 2003:48). 29 1.7.3. Teknolojik Araçlar Elektronik iletişim, çalışanlara bilgiyi direk ilk elden alma fırsatı vermektedir. Eğer mesajla tüm çalışanlar amaçlanmış ise yönetimden aşağı direk gönderilmelidir. İletişim kanalı ile ilgili düşünürken yöneticilerin web sayfası ve e-maili dikkatle gözden geçirmeleri gerekmektedir. Toplantı ve diğer duyurular, e-mail ya da web sitesi yoluyla bildirildiğinde çalışanlar tarafından daha çok önemli görülüp, ciddiye alınmaktadır. Web sayfası çalışanların ihtiyacı olan tüm bilgileri içermektedir. Web siteleri formların, politika ve uygulamaların da olduğu bir arşiv niteliğindedir. Web sayfasını incelemeye zamanı olmayan çalışanlar için yöneticilerin iletişimin diğer biçimlerini de kullanmaları gerekmektedir (White vd.,2010: 81). Web siteleri genellikle iletişim aracı olmaktan çok kurumla ilgili bilgilerin yayınlandığı bir araç olarak görülmektedir (White vd. 2010:75). Elektronik mail ya da kısaltılmış haliyle kullanılan e–mail, iletişimin hızlı bir biçimde gelişen ve kullanılan bir biçimidir. E-mail, farklı yerlerdeki kişilerle olan iletişimi hızlı bir biçimde gerçekleştirmesi açısından önemlidir. E-mail yazılmış mesajların hızlı bir biçimde alıcıya ulaşmasını sağlar. Bilgisayarı ve mail hesabı olan herkes mesaj gönderebilir ve mesaj alabilir. Elektronik mailin olumsuz bir yanı ise sözsüz iletişim öğelerini ortadan kaldırmasıdır. Bir diğer iletişim şekli de sesli mesajdır. Alıcıya telefonla mesaj bırakılır ve alıcıyla sonraki görüşmelere gerek olmayan, o an bırakılması gereken kısa mesajlar için kullanılır (Bartol and Martin, 1998: 466). İntranet iletişimi hızlı bir şekilde yayılmaktadır; çünkü hız, esneklik, renk, etkileşim ve kolay ulaşma gibi avantajlar sağlamaktadır. İntranet multimedya, sohbet ve duvar panoları, reklamların veya kampanyaların ön izlemesini, son dakika haberlerini ve daha fazlasını sunmaktadır. Fakat insanlar intranet ekranını basılı malzeme gibi okuyamamaktadır. Gerçekte ofis bilgisayarlarının yayılması elektronik iletişime bağlılığı arttırmaktadır. Fakat bağlantının sınırlı ya da problemli olduğu yerlerde ya da ortamın kalabalık olması durumunda çok rahat kullanılmamaktadır (Mckee, 2005:6). 30 Telefon, diğerinin vücut hareketlerini göremediğimiz için yüz yüze iletişim kadar etkili değildir. Ancak geri bildirim açısından yazılı iletişim araçlarına göre daha etkilidir (Gatewood vd., 1995: 53) 31 İKİNCİ BÖLÜM KADIN YÖNETİCİLER VE İLETİŞİM 2.1. Yönetim Nedir? Yönetim genellikle, belirlenmiş amaçlara ulaşmayı sağlayan, insan kaynağı, para, malzeme, yöntem ve gerekli makineyi koordine etme olarak tanımlanmaktadır. Yönetimi tanımlamanın yollarından biri rolü tanımlamaktır. Yönetimin fonksiyonu, insan kaynaklarını ve diğer kaynak kullanımını maksimize etmektir. Yönetimsel başarısının yanında yönetici, kaynakların bir değer içinde büyüyüp kullanılacağı ortamı yaratır (Place ve Armstrong, 1975:9). Yönetim, amaçların etkili ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesi amacıyla bir insan grubunda işbirliği ve koordinasyon sağlamaya yönelik faaliyetlerin tümüdür (Aktaş, 2002:59). Yönetim terimi, amaca ulaşmayı sağlama, eyleme geçirme, rehberlik etme, gerçekleştirme, kontrol gibi terimlerle benzerdir. Yöneticiler çalışanı kontrol etmez, rehberlik ederler. Yönetim, kurumun ortak çıkarları amaçladığı, etkileşim halinde olduğu, faaliyetlerde eş güdüm sağladığı kurum dışındaki insanların ortak kurallardır. Bu düşünceye göre yönetim çalışanlarını kontrol etmez, çalışanlara rehberlik eder. Çalışanlar yönetimi etkiler ve bazen de kontrol eder (Heath, 1994:viii). Yönetim, stratejik ve operasyonel planlama, yapıyı sağlama, başkalarının faaliyetlerini yönlendirme ve organize etme, kurumsal amaçlara ulaşmak için diğerlerini motive etme, yönlendirme, kurumsal sistemin çıktılarını kontrol etme ve yönetimden finans sağlama gibi işlerin düzenlenmesini de kapsayan birçok faaliyeti içermektedir. Yönetimi özel ve planlanmış amaçlara ulaşmayı sağlayan kaynakları düzenleyip, kontrol etme gibi davranışlar bütünü ya da becerisi olarak adlandırmak mümkündür. Bu tanımlama ile herkes yönetici olabilir. Herkesin bireysel olarak amaçları ve imkanları vardır. Bu hedefleri oluşturma ve kişileri bu amaçlara göre yönlendirme yönetimin fonksiyonudur (Rich ve A. Barker, 1997:349-350). 32 2.2. Yönetici Kimdir? Yönetim süreci, yönetici adı verilen kişi veya gruplar aracılığıyla yerine getirilen bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Yöneticiyi, başkaları aracıyla amaçlara ulaşmaya çalışan kişi olarak tanımlamak mümkündür (Bakan, 2004:12). Zaleznik’in tanımına göre ise yönetici “Çözülmesi gereken problemler nelerdir ve insanların bu kuruma katkıda bulunmayı sürdürmesi için bizi gereken sonuçlara ulaştırabilecek en iyi yollar hangileridir?” sorusuna yanıt arayan kişidir (Zaleznik, 1992: 6) . Yönetici, emrine verilmiş bir grup insanı kurumun amaçlarına ulaşmasını sağlamak için uyum ve işbirliği içinde bir arada tutan kimsedir. Bir yönetici, kurum içinde insanlar arasında, makineler ve malzemeler arasında, insanlarla makineler arasında işbirliği ve uyumu dikkate alıp onları etkin ve verimli bir şekilde çalıştırırken, aynı zamanda kurumun faaliyette bulunduğu yakın ve genel çevre koşullarını göz önünde bulundurmak, faaliyetlerin olumlu ve olumsuz etkilerini de sürekli olarak gözden geçirmek ve gerektiğinde müdahale etmek zorundadır (Eren 1996: 6). Yönetim sorumlulukları içerir. Hedefler ve planlar yöneticinin yapması gereken işlerin başında gelmektedir. Yöneticinin planlanan amaçlara uymak, grubun zayıf ve güçlü yönlerinin farkına varmak ve yıkıcı anlaşmazlıklar olmadan dengeyi sağlama yeteneği olmalıdır. Ayrıca, yönetici problem çözme konusunda çok yönlü düşünebilmelidir. Yöneticinin problemlerle ilgili öngörüleri ve mümkün oldukça da bu sorunlara alternatif çözümleri olmalıdır ( Hennig ve Jardim 2003; 20 ). Yöneticiler; Bilgiyi kaydetme ve yayma, Ağ oluşturma, Uzlaşma, İşi planlama ve programlama, Farklı iş aktiviteli için kaynakları bulma, Çalışanların işini yönlendirme ve izleme, Spesifik insan kaynakları aktiviteleri, 33 Problem çözme ve iş akışındaki karışıklığı düzenleme, Süreç ve üretimde yenilik gibi işleri yapmakla sorumludurlar (Hales, 2001: 50). Yöneticinin organizasyonu amacına ulaştırabilmesi için kendisine tahsis edilen maddi ve manevi kaynakları rasyonel kullanması gerekmektedir. Yöneticinin kaynakları etkili bir şekilde kullanabilmesi için bazı süreçleri yerine getirmesi gerekmektedir. Bunlar; Yönetici iyi bir planlamacı olmalı. Yönetici iyi bir teşkilatçı olmalı. Astlarına yön verebilmeli ve eş güdümü sağlamalı. Astlarına danışmanlık yapabilmeli,. “Herkesin işi, kimsenin işi değildir” düşüncesinden hareket ederek astlarını uygun düzeyde takip ve kontrol edebilmelidir. Yönetim süreç veya fonksiyonlarını yerine getirebilmelidir (Tubbs, 2003:456). Bir yönetici; Çalışanlara problemleri çözmesi için yardım eder. Çalışanları yeni yeteneklerini geliştirmesi için destekler. Çalışanları onların ilgiledikleri konular hakkında bilgilendirmeye devam eder. Çalışanları önemli kararlara katılmaları konusunda destekler. İyi bir iş sonunda takdir eder. Çalışanları katılmadıkları bir karar konusunda görüşlerini belirtmeleri yönünde destekler. Eylemlerinin nedenlerini açıklar. Çalışanlarını başarılarından dolayı ödüllendirir (Tubbs, 2003:456). 34 Yöneticinin çeşitli rolleri bulunmaktadır ve bu roller üç kategoride toplanmaktadır (Cole, 1993: 463). Bilgi Rolleri: Bilgi dağılımını geliştirmek ve korumak adına kullanılan işlevleri açıklar. Bilgiye sahip olma bazen çevreden edinilen gözlem bazen de metin tarama şeklinde olmaktadır. Yayma ve sözcü rollerinde ise yöneticiler bilgi aktarımını gerçekleştirir. Kişilerarası Roller: Bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerinin düzenlenmesi ile ilgilidir. Yönetici bulunduğu kurumu temsil eder. Lider rolü kişilerarası iletişim, motivasyon ve ikna etme özelliklerini kapsar. İletişim rolü ise kurum içi ve kurum dışı bilgi kaynaklarının geliştirilmesini açıklar. Karar Rolü: Yöneticinin seçim yapmak ve eyleme başlamak için karşılaştığı süreci kapsar. Yöneticiler Çalışanları motive eder onlarla birlikte çalışır, konuşarak ve danışmanlık yaparak çözüm önerilerinin tanımlanmasına yardımcı olur. Çalışanları bilgilendirir, eylemlerinin ve değişimlerin nedenlerini açıklar ve çalışanlarından konuyla ilgili fikir ve geri bildirim alır. Çalışanlarıyla öncelikleri oluşturur , çalışanlarını sorumlulukları ve aldıkları kararlarda yetkili oldukları konusunda cesaretlendirir. Sadece kendi birimindeki çalışanlarıyla değil, meslektaşları, diğer yöneticiler ve diğer çalışanları ile iş yapar. Anlaşmazlık olduğu durumlarda takım üyelerini dinleyecek ve onları kabul edecek bir atmosfer yaratır. Ekibi için güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı oluşturur. 2.2.1. Yöneticilerin Özellikleri ve Yeterlilikleri Yönetici iyi bir arabulucudur. Her kurumda bir miktar anlaşmazlığın olması olumludur. Anlaşmazlık departmanlar, bireyler arasında olabileceği gibi birimler ya 35 da bölümler arasında olabilir. Yöneticinin anlaşmazlığı gidermesi için farklı yöntemleri olmalıdır. Yönetimin diğer bir taktiği ise, işbirliğidir. İş birliği, her iki tarafın da bir problemi çözmek için, birbirilerine zarar vermeden ortak hareket etmesidir. Böylece taraflar, kaynakları daha da arttıran ve tarafların birbirine yardımcı olduğu beyin fırtınası çözümlerini, yaratıcı yaklaşımları kullanabilirler (Black and Porter, 1999: 461). Yöneticiler başkalarıyla çalışmayı tercih etmektedirler. Tek başına çalışmaktan kaçınırlar; çünkü bu onları huzursuz bırakır. Birlikte çalıştığı kişilerin ne yaptığını bilmek yöneticilerin önemli özelliklerinden birisidir (Cole, 2004:261). Boyatzis (1982) tarafından orta ve üst düzey yöneticiler arasında yapılan bir araştırma, iyi iletişim kuran yöneticilerin içinde bulundukları duygu durumu ne olursa olsun, soğukkanlı, sakin ve sabırlı bir tavır alma yeteneğine sahip olan yöneticiler olduğunu ortaya koymaktadır (Aktaran Goleman, 2000:223). Lider yönetici, kendi gücünü ve başkalarının gücünü olumlu ve etkili bir biçimde kullanmak zorundadır. İki tür güç vardır; yasal güç, kişisel güç. Yasal güç yöneticilik rolüne verilen formel yetkidir. Önemli olan bu yetkinin olumlu yönde kullanılmasıdır. Kişisel gücü artıran bazı özellikler arasında net bir vizyon, görev duygusu, enerji, moral, güç, karakter sağlamlığı, motivasyon, iletişim yeteneği, ikna edicilik, kendine güven, cesaret, dışa dönüklük, yeterlilik, güvenilirlik, doğruluk ve dürüstlük yer almaktadır (Clayton, 2000:157-158). Güç, kurumsal ilişkilerde önemli bir rol oynamaktadır. Gücün kullanımı yöneticinin kurum içi iletişime bakışı ile ilgilidir ama yukarıdan aşağı iletişimin sınırı değildir. Grene ve Elffers yöneticinin kurumla ilgili üç ve kendisiyle ilgili iki çeşit gücü olduğunu belirtmektedir. Yasal Güç, yöneticinin pozisyonundan aldığı güçtür. Takdir gücü, diğer insanları etkilemek için takdir yetkisini kullanma gücüdür. Çalışanlara izin vermek ya da ödüllendirmek takdir gücüne örnek verilebilir. Zorlayıcı güç ise çalışanları cezalandırmaya yönelik güçtür. Uzmanlık gücü ise kişisel bir güçtür. Birini sahip olduğu bilgi, deneyim, ya da değerlendirme yeteneği ile ilgilidir. Tutarlılık gücü ise bir diğer kişisel güçtür (Tubbs ve Moss, 2003:461-62). 36 Yöneticilerin teknik, yeterlilikleri vardır. Teknik yeterlilik özel işleri yerine getirmede gerekli eğitim ve işteki tecrübeyle kazanılan yeterliliklerdir. İnsani yeterlilikler olarak adlandırılan yeterlilikler ise, insanlarla birlikte iyi çalışabilmeyi sağlayan yeterliliklerdir. Yöneticinin işinin ana noktasının oluşturan insani yeterlilikler arasında, iletişim, motivasyon, empati, tutarlılık, güven, stres yönetimi, diğerlerini destekleyip geliştirme yeterlilikleri sıralayabiliriz (Kakabadse ve diğerleri, 2004:30). Yönetim yeterlilik modeline göre ise iyi bir yöneticide olması gereken yeterlilikler zihinsel, kişiler ararası ilişkiler ve iletişim,yöneticilik yetenekleri ve teknik yetenekler olmak üzere dört başlık altında incelenmektedir (Valerio, 2009:27). Yöneticinin zihinsel yeterlilikleri: Belirsizlikler hakkında karar verme ve mücadele etme, bilgiyi analiz edip, strateji geliştirme, vizyoner düşünme, evrensel bakış açısı, Kişiler arası ilişkiler ve iletişim ile ilgili yeterlilikleri: Etkileme, anlaşma ve çatışma yönetimi, ilişkileri oluşturma ve geliştirme, başkalarıyla işbirliği, başkalarını dinleme, etkili sunum, Yöneticilik yeterlilikleri: Çalışanları motive etme ve ilham verme, paydaşların başarısı için çalışma, yönetebilme, çalışanları geliştirme ve onlara danışmanlık etme, takımları ve bireyleri yetkilendirme, Teknik yetenekler: Fonksiyonel uzmanlık, işle ilgili bilgi, endüstri ile ilgili bilgi, iş zekasını ortaya koyabilmedir. 2.2.1.1. Yöneticinin Kişisel Özellikleri İyi bir yönetici olabilmek için sahip olunması gereken özelliklerden bazılarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Toktamışoğlu,2003:24-25): Sistem anlayışı. Değişimleri anlama becerisi. İnsanları anlama becerisi. Öğrenmeyi öğrenme. 37 Sistem, değişim, öğrenme ve insan davranışları arasındaki etkileşimi anlama becerisi. Vizyon oluşturma, yasama anlam katma ve odaklanma becerisi. Gomez-Mejia ve Balkin (2002:7) da iyi bir yöneticide olması gereken özellikleri şu şekilde sıralamaktadır: Kişisel uyumluluk: Yöneticinin karşılaştığı değişik ve özel durumlarda kişilerin karakterlerine uygun tepki verebilme, anlaşabilme becerisidir. Kişisel önyargılarını anlamak: Olayları ve durumları değerlendirip, kişileri anlamaya çalışırken yanlış sonuçlar çıkarmaya neden olacak önyargılı kararlar vermesini engelleyecek bakış açısını geliştirmekle ilgilidir. Kendisiyle ilgili içsel farkındalık: Kişinin kendisini olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle tanıyabilmesiyle ilgilidir. İsviçre Psikoteknik Kurumu’nun yönetici özellikleri ile ilgili olarak yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre iyi bir yönetici aşağıda sıralanan özelliklere sahip olmalıdır; İnsanları tanıma, iletişim kurabilme, Objektif ve adil olma, insancıl davranış, Mantıklı olma, analiz ve muhakeme gücü, Düşüncelerini konulara odaklaştırabilme, açıkça ifade edebilme, Teknik bilgi ve tecrübe, Girişken, dinamik ve azimli olma, Tertipli ve düzenli olma, Fikirlerini ikna yolu ile benimsetebilme, Yerinde kararlar alabilme, Sorumluluk duygusuna sahip olma, Güçlü irade ve kendine güven duygusuna sahip olma (Önal, 2000: 13-15). 38 Yine aynı kurum tarafından anlayışsız, taraflı, çabuk etkilenebilen, kararsız, sağduyusuz ve korkak olan kişilerin yönetici olamayacağı belirtilmektedir (Önal, 2000: 13-15). Etkin yöneticiler (Drucker, 2006: 129); “Yapılması gereken nedir?” diye sorarlar. “Kuruluş için doğru olan nedir?” diye sorarlar. Eylem planları geliştirirler. Kararların sorumluluğunu üstlenirler. İletişimin sorumluluğunu üstlenirler. Problemlerden çok fırsatlara odaklanırlar. Üretken toplantılar yürütürler. “Ben” yerine, daha çok “ biz” diye düşünüp konuşurlar. Bunlara ek olarak ise etkin yönetici özelliklerine (Bozan, 2001:21); Görevi ile ilgili yeterli bilgi ve beceriye sahip olabilme, İşi ve iş görenlerini yakından tanıyabilme, Zamanında ve doğru karar verebilme, Tarafsız ve insancıl olabilme, Sorumluluk taşıyabilme, Hoşgörülü olabilme, Grup çalışmasını özendirebilme, Demokratik olabilme, İyi bir eğitici olabilme, Sabırlı, kararlı, iradeli, sağduyulu ve cesur olabilme gibi özellikler de eklenebilir. 39 2.2.1.2. Yöneticilerin Duygusal Yeterlilikleri Liderlikle ilgili olduğu düşünülen beş kişilik özelliği vardır. Bunlar (Bligh, 2011:639-640) Dışa dönüklük: sosyal, arkadaş canlısı ve dışa dönük olma, kendine güvenme. Liderlikle en çok alakalı olan özelliktir. Duygusal tutarlılık: olumlu duygulara eğilimli, psikolojik olarak güvenli, rahat ve dengeli olma, başkalarına saygı duyma. Başkalarıyla iyi geçinebilme: tolerans sahibi ve güvenilir olma, uyum sağlama Vicdan sahibi olma: sorumlu ve organize olma, kararlı olma. Açıklık: meraklı, yaratıcı, hayal gücü sahibi olma, risk alma ve değişik ilgi alanlarına açık olmayı ifade etmektedir. Goleman, Boyatzis & Mckee, (2002:264) yöneticilerin sahip oldukları duygusal yeterlilikleri aşağıda başlıklar altında toplamaktadır. İlham Verici Liderlik (Esinleme): Bu özelliğe sahip yöneticiler cazip bir vizyon ve ortak bir misyon aracılığıyla çalışanları harekete geçirip onlar arasında bir ahenk ortamı yaratmaktadırlar. Bu özelliğe sahip yöneticiler çalışanlarda ortak bir amaç duygusu yaratıp yapılan işin daha keyifli hale gelmesini sağlamaya çalışırlar. Etkileme: Yöneticilerin liderlik özelliklerinin başında gelmektedir. Etkileyici bir yönetici; ikna etme, hitabet yeteneği, stratejik kararlarda gerekli desteği sağlama, ilgi çekebilme gibi özelliklere sahiptir ve bu özellikleriyle çalışanlarına rol model olmaktadır. Başkalarını Geliştirmek: Bu konuda yeterli olan yöneticiler birlikte çalıştığı kişilerin yeteneklerini geliştirip onların kariyer hedeflerini belirlemelerine yardımcı olmalıdır. Bu konuda iyi olan yöneticiler çalışanlarının güçlü ve zayıf yönlerini anlamaya çaba göstererek onlara geri bildirimde bulunmaktadırlar. Geri bildirim ile eksi yanlarını fark eden çalışan kendi gelişimini gerçekleştirmek için çaba sarf etmektedir. 40 Değişim Katalizörlüğü (Değişime Aracı Olma): Değişim ihtiyacını fark ederek yenilik yaratan, mevcut duruma meydan okuma becerisine sahip yöneticiler daha başarılı olabilmektedirler. Yöneticinin değişim fikrini çalışanlarıyla paylaşıp, onların bu konudaki fikir ve önerilerini alması değişimin çalışanlar tarafından kabul görüp, desteklenmesi sürecini hızlandırmaktadır. Çatışma Yönetimi: Farklı bakış açılarını dinleyip anlayarak, tarafları ideal noktada birleştirebilme becerisine sahip yöneticiler bütün tarafları konuşturabilmekte, çatışmayı yüzeye çıkarabilmekte, tüm taraflardan aldıkları duygu ve görüşleri grubun ortak idealine yönlendirebilmektedirler. Takım Çalışması ve İşbirliği: Güç ve gönül birliği oluşturabilme, takım kimliğini güçlendirme gibi becerilere sahip yöneticiler, takım oyuncuğunda yetenekli, karşılıklı yardım, saygı ve işbirliği konusunda isteklidirler. Diğer bireylerin kolektif çalışmaya katılımlarını sağlayarak yakın ilişkileri güçlendirme konusunda etkin rol oynamaktadırlar. 2.2.1.3. Motivatör Olarak Yönetici Yöneticilerin çalışanları motive edebilmesi için kendi iletişim yeteneklerini de geliştirmeleri gerekmektedir. Yönetici motive eden kişi olarak düşünüldüğünde olmazsa olmaz bazı kurallarının olduğu da söylenebilir (Place ve Armtrong, 1975:49). Çalışanın görüş ve önerilerini sormak: Çalışanlarda aidiyet ve kendine güven duygusu oluşmalıdır. Düşünceli olmak: Aldığı kararların etkisini ölçebilmelidir. Tutarlı olmak: Yöneticinin kararsız bir ruh hali ile tepki vermesi durumunda çalışanların kafası karışır. Çalışanlarla düzenli olarak görüşmeler yapmak: Çalışanlara nerde olmaları ve gelişim için ne yapmaları gerektiği anlatılarak, bunu nasıl yapacaklarını bilmelerini sağlanmalıdır, Çalışanlara amaçlar ve direktifler hakkında danışmanlık yapmalıdır. 41 Çalışanlar kararlara katılmaktan hoşlanırlar. Onlar aynı zamanda resmin tamamını görmekten, uzun ve kısa süreli amaçlar hakkında bilgi sahibi olmaktan mutlu olurlar. Çalışanların sorumluluklarını ifade etmek. Çalışanları tanımak ve onlar için neyin önemli olduğunu bilmek. Dinlemek ve konuşmaları için cesaretlendirmek. Çalışanlarının performansının artması için yöneticilerin çalışanlarla bilgiyi paylaşması gerekmektedir. Bu bilginin ise (Littrell, 2007:93); Çalışanların sorumlulukları, Yöneticinin sorumlulukları, Kurumun hedefleri, Kurumun geçerli performansını içermesi gerekmektedir. Çalışanların yetenek ve değerlerinin geliştirilmesi, ihtiyaçlarının ve kendilerini geliştirebilecekleri konuların ortaya konulup değerlendirilmesi sadece yöneticinin görevi olarak algılanmamalı, kurum politikası olarak uygulanmalıdır. Bu uygulama kurumun rekabet yöntemlerinden biri olmalıdır (Kennedy,2010:146). İş gücünü motive etme gücü olan yöneticilerin aşağıdaki özellikleri göstermesi gerekmektedir (Maddock,1999:36). Çalışanlara iyi bir iş yaptığında takdir etmeli, Yetkilendirme yapmalı, Görevler ve fonksiyonları hakkında açık olmalı, Adil olmalı, Tüm kurumun çıkarlarını düşünmeli. 2.2.1.4. Yönetici ve Yetkilendirme Yetki verme yöneticileri ve çalışanları tarafından etkin iş rutinlerinin dizaynı, uygun politika ve prosedürlerin uygulanması ile geliştirilmektedir. Yetkilendirme, 42 yöneticilerin çalışanlarına gücü kullanmalarına izin verdiklerinde gerçekleşir ve kurumun etkinliğini arttırır (Heath, 1994: 15). Yetkilendirme çalışanları yaptıkları işe bağlayan, motive edici bir faktördür ve eğitim, takdir etme ve değer verme ile ilgilidir. Yetkilendirme çalışanların kıyaslama korkusu olmaksızın hata yapma sorumluluğunu almalarının yanı sıra onlara kendilerine karışılmadan işlerini en iyi şekilde yapma fırsatını da verir. Bu yüzden yetkilendirme güven ve hesap verebilirlikle ilgilidir (Proctor ve Doukakis,2003:273). Yetkilendirme çalışanların kendi etkinliği geliştirmelerini destekler. Yetkilendirilmiş çalışanlar kurumun hedeflerine ulaşması, kurumun değerleri, vizyonu ve misyonunun algılanması konusunda daha güçlü ve kararlı davranırlar ve bunun diğer kurum çalışanlarına aktarılmasına yardımcı olurlar (Randolp vd.,1998:5). Gore çalışanların yetkilendirilme ilkelerini 6 maddede toplamaktadır (Heath, 1994: 15): Gücün ve fırsatın geniş bir biçimde dağıtılması. Güç her bir çalışanın ve kurumun bütünün hissettikleridir. Dolu, açık ve merkezi olmayan iletişim sisteminin geliştirilmesi. Birleştirici problem çözme yönteminin kullanılması. Bu yöntemle sorumluluk tek kişide toplanmaz, dağılır. Rekabetin güvenilir bir çevrede uygulanması. Kurum kültürü çalışanların kurumun süreç ve uygulamaları hakkında bilgilendirilmesini sağlar. Çalışanların sorumluluk ve performans etiği konusunda desteklenmesi ve ödüllendirilmesi. Kurumda ortaya çıkan kurumsal belirsizlik, tutarsızlık ve kaosun tüm çalışanlar tarafından birlikte atlatılması gerekmektedir. Yine çalışanlarına yetki vermek isteyen bir yöneticinin aşağıda belirtilen konularda gösterdiği özen bu konuda amacına ulaşmasını kolaylaştırmaktadır (Littrell, 2007:93). Çalışanlara işlerinde özgürlük vermek 43 Çalışanların sorunları çözebilmeleri için karar vermelerine izin vermek Grup üyelerini yenilikler için cesaretlendirmek Çalışanların işlerini en iyisi olduklarına inandıkları yöntemle yapmalarına izin vermek İşin sorumluluğu ve o işi yapmaları için fırsat vermek Yöneticinin kendisini çalışanlara eylemlerinde özgürlük vermek için istekli olup olmadığı konusunda değerlendirmesi Grubun inisiyatif kullanmasına izin vermek Yönetim, çalışanlara doğru karar verecekleri konusunda güven duyması Çalışanların kendi yöntemlerini oluşturmalarına izin vermek 2.2.1.5. Yönetici ve Empati Empati insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, anladığını da karşısındaki kişilere iletmesi şeklinde açıklanmaktadır (Dökmen,2002:135). Toktamışoğlu (2003:70-71)’na göre empati, duyusal tepkileri görebilme ve diğerlerinin bakış açısını kavrayabilme becerisidir. Empati sadece basit olarak diğer insanlara dikkat etmek değildir, empati aynı zamanda ilişkileri anlamlı hale getirecek duygusal mesajları alma kapasitesine sahip olmaktır. Bir kişi başka birini tanımlarken “çok etkileyici” “bezgin, bıkmış” gibi ifadeler de bulunabilir (Zaleznik,2005:78). Empati kavramını üç temel öğe altında incelemek mümkündür. Bu öğeler (Dökmen, 2002:135-138): Empati kuracak kişinin kendini karşısındakinin yerine koyarak onun bakış açısıyla bakabilmesi. Empati kurabilmek için karşıdaki bireyin doğru olarak anlaşılması gereklidir. Bir diğer temel öğe ise empati kuranın kafasında oluşturduğu empatik anlayışın diğer kişiye aktarılması durumudur. Empati sürecini tamamlama adına bireyin 44 karşısındaki kişiyi anlaması yeterli değildir, burada önemli olan bireyin anladığını karşısındakine ifade edebilmesidir. Empati karar verme sürecinde diğer faktörlerin yanında çalışanların duygularını ciddiye alma, onları göz önünde bulundurmaktır. Empati bu gün liderliği oluşturan bir faktör olarak üç nedenden dolayı çok önemlidir. Kurumlarda takım kavramı ve takım felsefesinin yaygınlaşması, evrenselleşmenin hızlı bir biçimde yükselişi ve yetenekli çalışanları elde tutmaya yönelik ihtiyacın artması (Goleman, 1998:100). Yönetici yönlendirdiği kurum için değer taşıyan amaç ve gereksinimleri empati yoluyla özümseyebildiği sürece astlarının motivasyonlarını maksimize edecek ve verimliliği arttırabilecektir. Empatinin getirdiği samimi dinleme ortamı yöneticiye astlarının becerilerini ortaya çıkarma, farklı kültür yapısındakilerle iyi geçinebilme, farklı duygusallık derecelerine sahip olanları kırmadan yapıcı bir kuvvet oluşturabilme ayrıcalığını kazandırır. Aynı zamanda empati tehlikeli bir etki de taşımaktadır. Empati için büyük bir güven gerekmektedir, karşınızdakinin duygusal mesajlarını alabilmek için siz de yüreğinizi açmalı karşınızdakini etkileyebilmek için etkilenmelisiniz. Bu da savunma kalkanlarınızın ortadan kalkması anlamını taşır (Covey, 2001:258). Empatiye önem veren yöneticiler, çalışanlarına değer vermeye ve çalışanlarının başarısının gururunu paylaşmaya daha çok meyillidirler. Çalışanların başarısız olduğu ya da amaçlara ulaşılmadığı durumlarda empati yapabilen yönetici çalışanların halini anlayacağından ve onlara yeniden güven vereceğinden çalışanlar bu olumsuz durumdan en az biçimde etkilenmektedirler. Ayrıca empati yönü kuvvetli olan yönetici hedef belirleme sürecinde çalışanların desteğini daha çok almaktadır (Scott vd.,2010:131). Diğer insanların bakış açısını anlayabilme becerisi olan empati başarılı yöneticiler ile başarılı olmayanlar arasında en büyük farklardan birini oluşturmaktadır (Cooper ve Sawaf, 2000:68). Bireyin başkalarıyla iletişiminin iyi olabilmesi için öncelikle kendisini tanıma, duygu ve düşüncelerini iyi bir biçimde ifade edebilme, başkalarıyla uyumlu ilişkiler kurabilme ve yüksek düzeyde toplumsal duyarlılığa sahip olma gibi özelliklerinin olması gerekmektedir. Tüm bu özellikler ise kendimizi karşımız- 45 daki bireyin yerine koymayı ifade eden, bireyde güçlü bir empati yeteneğinin bulunması ile doğru orantılıdır (Gürgen, 1997:140). Cooper ve Sawaf (2000:48)’a göre empati aynı şeyleri hissetmek, dürtüleri kontrol etmek ve bireysel sorumluluk almakla ilgilidir. Bu sebeple empati sezgiyle, başkalarının duygularını anlamaya çalışmakla, sözcüklerin arkasındakileri de dinlemeyi öğrenmekle başlamaktadır. Bu nedenle kurum çalışanlarını anlamayı, onlar gibi düşünmeyi ve “ben olsaydım” demeyi alışkanlık haline getiren yöneticilerin olması çalışanların motivasyonunu arttırmaya katkı sağlarken, kurumun hedeflerine ulaşmasını da kolaylaştırmaktadır. Başkaları tarafından gösterilen pozitif ve negatif davranışlar empatik davranışları daha çok ortaya çıkarabilir. Çünkü empati tam olarak başkalarının duygularını anlamaya başlamayı, onları fark etmeyi ve onları değerli kılmayı başlama anlamına gelmektedir. Empati yapabilen bir yönetici çalışanların duygularını daha iyi anlayabilir, kendisinin benzer duygu ve tecrübelerini çalışanlarıyla paylaşabilir, başarılarını destekleyebilir, başarısızlıklarının nedenini anlamaya çalışabilir. Empati yoksunu bir yönetici ise çalışanları anlamak ve değerlendirmek konusunda başarısız olur (Scott vd., 2010:127). Diğer bireylerin duygularının farkında olma ve duygulara değer vermek, insanların neden ve nasıl hissettikleri ve davrandıklarını anlamak yöneticiler için önemli bir özelliktir (Feldman, 1999:34-45). Empati yeteneği yüksek bir yöneticinin olduğu yerde, empati yeteneği olmayan bir yöneticinin olduğu iş yerlerine oranla şikayetler de daha az olacaktır. Çalışanlarının bakış açısını yakalayıp empati yapabilen yöneticiler çalışanlarının ruh halini daha iyi yaparken, olumsuz düşünenlerin de daha iyi düşünmesini sağlarlar (Scott vd., 2010:130). Son olarak empati yetenekleri elde tutmada önemli bir rol oynar. Özellikle de bu günün bilgi ekonomisinde empati daha da önemli hale gelmektedir. Liderlerin iyi insanları tutmak için sürekli olarak empati özelliklerini geliştirmeleri gerekmektedir çünkü iyi insanlar kurumdan ayrıldığında bilgi de onlarla birlikte gitmektedir (Goleman, 1998:101). 46 2.3. Yöneticiler ve İletişim Yöneticiler geleneksel olarak zamanlarının birçoğunu toplantı, yüz yüze tartışmalar, e-mail ya da raporlar gibi iletişimin değişik biçimlerine harcayarak geçirirler (Baker,1995:1). İletişim, yöneticinin en zor görevlerinden biridir. İletişim problemlerinin birçoğunun temelinde mesajın içeriği ya da vermek istediği ile kurum üyelerinin aldıkları arasında fark olmasından kaynaklanmaktadır. Bir yönetici için daha etkili olması için en uygun yöntemlerden biri, sözlerinin ve eylemlerinin çevresindeki etkilerini kontrol etmektir. Bunu ortaya çıkarmanın yolu ise yönetici için riskli olan geri bildirimdir. Samimi ilişkilerde kişiler daha çok güvendikleri kişilere daha açık davranırlar. Fakat kurumlarda bu durum değişir çünkü yönetici bir güce sahiptir ve bilgi resmi olmayan iletişim kanallarından geçerken değişikliğe uğrar (Bente, 2009:591). Smith (1991)’e göre; çalışan iletişimi yönetim sisteminin temel unsurlarından biridir. Planlama, organize etme ve kontrol kadar önemlidir. Bağlılık, katılım ve destek yönetimin bütün basamaklarında etkili olmak için gereklidir. İletişim stratejisinin planlanmasına iletişim profesyonellerinin ve tepe yöneticilerin dahil olması gerekmektedir. Yöneticilerin etkili iletişimciler olarak performans gösterebilmeleri için bilgiye, eğitime ve ödüle ihtiyaçları vardır. Kurumun önceliği iletişim programı ve içeriğine odaklanmak olmalıdır (Harkness, 2000:157-158). Yöneticilerin rollerinden biri de iletişim merkezi gibi çalışmalarıdır. Yöneticilerin bu rolü kurumun iletişim ağında temel bir roldür. Yöneticiler ve iletişim halinde oldukları diğer kişiler bu rollerini etkin olarak yerine getirmezler ise bunun geri dönüşü ciddi bir şekilde olmaktadır. Bu durum sadece yöneticileri değil, tüm kurumu etkilemektedir. Etkili iletişimi geliştirmeye yönelik planlanmış çabalar, kurumun başarısındaki temel faktörlerden biridir (Bartol ve Martin, 1998:488). Bu yüzden yöneticilerin çalışanlarla iletişim şekillerinde kendi sahip oldukları rollerin farkında olmaları önemlidir. Yöneticilerin kurum içi iletişimin stratejik yönü ve kapasitesinin farkına varmaları gerekmektedir. Stratejik rol, iletişimin kurum stratejisi ile entegre olması ve kurum için öneminin farkına varılması anlamına gelmektedir. Birçok yönetici, çalışan iletişimini “Kara Kutu” olarak görmektedir. İletişim, 47 organizasyondaki her şey (vizyon, strateji, iş planı, yönetim toplantıları, bilgi akışı, bilgi yönetimi) olacağı gibi, iletişim işini yapanların kurum çalışanlarının kurumla ilgili kasıtlı bilgilendirilmesi işi ile meşgul olmasından öteye gitmeyen bir şey de olabilir (Barrett, 2002:220). Araştırmalar anlamlı vizyon ve misyona dikkati çekmektedir. Anlamlı ve zorlayıcı vizyon ve misyona sahip olan kurumlar çalışanları beyinleri kadar kalplerine de ulaşarak kuruma bağlarlar. Çalışanlar, kurumda neler olduğunu ve nasıl olduğunu kendilerini nasıl etkileyeceği ile ilgili tüm gerçekleri bilmek isterler. Yönetici dürüstlük, açıklık ve katılımcı olmak hakkında ne kadar çok konuşursa, çalışanlar da yöneticinin gerçek niyeti konusunda o oranda şüpheci olmaya başlarlar. Bu yüzden yöneticinin bunlar hakkında konuşmaktan öte kendi değerlerini ortaya koyacak şekilde davranması gerekmektedir (Lloyd, 2012:8-9). Bazı yöneticiler, kendi iletişim rollerinin değiştiğinin farkına varmakta ve bunun çalışanların iş performansı, iş tatmini ve işe bağlılık üzerinde etkili olduğunun bilincindedir. Ancak kendileri iletişim problemleri yaşamaktadırlar (Bevan ve Bailey, 1991:227-228). Çünkü yöneticilerin çoğu bulundukları pozisyonunun, sahip oldukları iletişim ve lider özelliklerinden çok iyi yönetici ve uygulayıcı olmalarından kaynaklandığı düşünmekte ve bu da iletişim konusunda kendilerini geliştirmelerini engellemektedir. Yöneticiler genellikle kişisel davranışlarından çok iş performanslarıyla ilgili değerlendirilmelerinden dolayı, insanlardan önce işe odaklanmaktadırlar (Gray ve Robertson, 2005:28). Yöneticilerin iletişimde başarısız olmaları çalışanlar arasında anlaşmazlığa, üretim hattında aksaklıklara neden olmaktadır. İnsanların neyi neden yaptıklarını bilmeye ihtiyaçları vardır. Belirsizlik olduğunda ve güvenilmez olarak algılandıklarında rahatsız olmaktadırlar. Yöneticilerin problemi iki mislidir. Çalışanlar ne bilmek istediklerini ya da ihtiyaçlarını söylemediklerinde cevaplar da olmayabilir. Yönetici sadece çalışanların ihtiyaçlarına dikkat etmekle kalmayıp aynı zamanda uygun cevapları bulmaya çalışmalı ve belirsizliği azaltmak için cevapları iş arkadaşlarıyla paylaşmalıdır. Yöneticiler kurum odaklı ya da total sistem odaklı iken çalışanlar genellikle “ben” odaklıdır. Bu yüzden çalışanlar gerekli bilgiyi alamadıklarında yönetimi kınamaya ve bilginin kasıtlı olarak verilmediğini düşünmektedirler. Bunu azalt48 mak için yöneticinin yapması gereken çalışanlar için bir ortam yaratmasıdır (Place, 1974: 55). Bir kurumda tepe yöneticiler, çalışanların davranışlarına, iş tatminine ve sonuçta çalışanların dış paydaşlarla kurum hakkındaki konuşmalarına güçlü etkide bulunabilecek bir role sahiptirler. Çünkü çalışanlar bilgiyi direkt tepe yöneticiden aldıklarında, bu durumu saygı gördüklerinin işareti olarak algılamaktadırlar. Bu da çalışanları kurum hakkında olumlu konuşmaya yöneltmektedir (White vd, 2010:67-80). Kurum içi iletişimin birincil amacı ne olursa olsun, yöneticiler çalışanların tepkilerini, fikirlerini ve önerilerini beklediklerine dair olumlu sinyaller vermelidirler ki değişimin gerekli olduğunu düşünenler, fikirlerini yetkili kişilere iletebilsinler (Davis, 2006:78). Birçok kurumda çalışanlar, yöneticilerinin kendilerini önemsemediğini, yöneticilerin kendilerine sadece kurumla ilgili talimatlar verdiklerini, açık ve dürüst olmadıklarını, değişimi etkileyen konularda kendilerinin fikirlerini sormadıklarını, başarıyı görmediklerini ve çoğu kez bu konuları dile getirenleri cezalandırdıklarını belirtmektedirler. Bu durum tüm kurumlar için geçerli olmasa da birçoğunda bu durumlar yaşanmaktadır (Gray ve Robertson, 2005:29). Kurumsal iletişim sorunu olarak çalışanlar tarafından ifade edilen bu durum aslında kurum içindeki iletişimin çok zayıf, yetersiz ya da çok resmi, yanıltıcı, yanlış, zamanlama açısından kötü olduğu ile ilgilidir. Yöneticilerin ve işgörenleri kurumsal rollerini gerçekleştirmeleri ve işlerinde daha başarılı olmaları iletişim ve işbirliği sayesinde mümkün olmaktadır. İletişim ile iş birliğinin içerik ve biçiminin belirlenip geliştirilmesi de ancak bireyin duygularına ilişkin değişkenleri öğrenmesi ve kullanması ile mümkün olacaktır (Ural, 2001:212). Yöneticilerin, çalışanların birçoğunun kurumla ilgili en iyiyi düşündüklerine inanması ve daha fazla bilginin kurum hakkındaki daha çok görüş ve yorum anlamına geldiğini anlamaları gerekir. Medyaya gönderilecek haber bültenleri ve basın açıklamalarının çalışanlara da maille gönderilmelidir. Çünkü çalışanlar, kendi kurumları ile ilgili haberleri medyadan öğrendiklerinde, kendilerinin bilgilendirilmediğini düşünüp gücenmektedirler. Aile üyelerinin haberleri gazetecilerden önce öğren- 49 meleri gerektiğine inanmaktadırlar. Bilgilendirilmediklerinde medyada tanımlanan kurumlarını gerekli durumlarda savunma ya da olumlu şeyler söyleme konusunda yetersiz kalmaktadırlar (White vd, 2010:75- 80) . İyi bir yönetici çalışanlarını tanıması gerektiğini anlar. Sadakati nasıl sağlayacağını, bir takımın nasıl oluşturulacağını ve psikolojik temelli problemleri nasıl çözeceğini bilir. Aynı zamanda iyi bir yönetici kendisini nasıl kontrol edeceğini bilir. Tüm bu özelliklere sahip yöneticiler doğal olarak her zaman diğerlerinden farklıdırlar (Place, 1974: 55). Gürgen (1997:109) iş görenlerin yöneticilerine olumsuz duygularını aktarmada sıkıntı yaşadıklarını, bunun temelinde de cezalandırılmak, mahcup olmak ya da sorun yaratan kişi olmak gibi korkuların yattığını belirtmektedir. Bu sebeple gerçek duygularını ifade etmekten çekindiklerinin altını çizmektedir. Yöneticilerin, problemli davranışların düzgün bir biçimde açıklanmasını desteklemesi ve performans problemlerinin arkasındaki nedenleri araştırması hem kurum hem de çalışanlar için faydalı olmaktadır. Yöneticinin açık bir şekilde iletişim kurması için (Lloyd,2012:8); Anlamlı bir vizyonu ve misyonu olmalı ve yaptığı her şey bunları desteklemelidir. Öncelikler açık bir şekilde belirtilmelidir. Niyetini anlatmalıdır. Ne dediği ve ne demek istediğini belirtmelidir. Yöneticilerin kurum içi iletişim ile çalışanlarına verecekleri mesajlar aşağıdaki maddeleri içermelidir. Sizin katılımınızı istiyoruz. Size ihtiyacımız var. Sizin sadakatinizi kazanmak istiyoruz. Bize güçlü bir şekilde güvenmenizi istiyoruz. 50 Düşünceleriniz önemli. Hayat boyu öğrenme önemli. Kariyerinize bizimle devam etmeniz konusunda iyi hissetmenizi istiyoruz. Başarılı olmak istediğiniz konuları öğrenmek istiyoruz. Takım çalışması çok önemli. Gelişim için yeni teknolojileri kullanmak gerektiğini biliyoruz. Kurum olarak yaşamınızı daha memnuniyet verici yapmak istiyoruz. (http://www.futureu.com/business/internal_communication.htm) Yöneticilerin etkili iletişim planı oluşturmasına katkı sağlayan bazı maddeler şöyle sıralanabilir (Bevan ve Bailey, 1991:227): Hedef kitleyi anlamak. Doğrudan ve dürüst iletişimi taahhüt etmek. Beklenti ve hedefleri açıkça tanımlamak. Sunulan bilginin dikkat çekici, anlaşılabilir, uyumlu olmasının yollarını araştırmak. Çalışanları dinlemeye etkin bir yaklaşımının olması. Kurumun tüm hedefleri ile tutarlılık. Yönetimin tüm aşamalarında etkili destek ve katılımın sağlanması İyi yönetimin iletişim ile ilgili olan kısmı, dikey iletişimde iyi bir politikaya sahip olmak ve adil olmakla ilgilidir. Eğer yöneticiler kadın ya da erkek iletişim becerilerini geliştirirlerse en iyi sonucu almaları kaçınılmazdır (Linehan: 2000, 97). 2.3.1. Yönetici ve Dinleme Dinleme, iletişimin başlama noktasıdır ancak tek başına yeterli değildir. Dinlemede çalışanların söylenenleri anladığı varsayılır. Başka bir deyişle iletişim kurulduğu düşünülür. Ancak çalışanların ne duymak istediği ya da konunun yeterince ilgi çekip çekmediği anlatılanların algılanması açısından önemlidir (Drucker,1999:397). 51 Etkili iletişim diğerlerini dinlemekle başlar. Dinleme bir davranış değildir. Dinleme başkalarına ulaşabilme ve onların ne söylediğini anlama biçimidir. Bu da başkalarına iletişim sırasında tüm dikkatimizi vererek kayıtsız ve şartsız bir biçimde anlamakla mümkündür. Dinlemek diğerinin söylediklerinin esas konusunu anlamaktır. Etkili bir iletişim bilgi gönderme ve bilgi almayı içeren iki süreçten oluşur. Konuşmacı konuşurken düşüncelerimizin konuşmayı dinlememizi engellemesini durdurursak gerçek dinleme anlamına gelen dikkatimizi en yüksek noktaya getiririz. Çalışmalar yöneticileri tarafından dinlenilmeyen çalışanların motivasyonlarını kaybettiklerini, kendilerini değersiz hissettiklerini, iş yerinde daha çok boşa zaman harcadıklarını daha da önemlisi kurumdaki düzensizlik ve iniş çıkışlara öncülük ettiklerini göstermektedir (Bente,2009:591). Her yöneticinin öğrenmesi gereken etkin dinleme ile yöneticiler kurumlarındaki gizli yetenekleri ortaya çıkarabilirler. Yöneticilerin çalışanlarla sürekli bir diyaloğu oluşturmak konusunda istekli olmaları gerekmektedir. Yöneticilerin aktif dinlemeyi öğrenmesi aynı zamanda geri bildirimin de aktif bir şekilde yapılmasını sağlar. Geri bildirimi aktif ve sürekli bir şekilde yapan yönetici diyaloğun aktif bir şekilde devamını da sağlar (Kaye and Williams, 2012:41-42). Etkin dinlemede dinleyici pozisyonundaki yönetici söylenenleri duyarak gerçekten anlama yolunda çaba gösterir ve anladığını eyleme geçerek belirtmektedir. Yöneticinin konuşmada dinleyicinin kendi düşüncelerinin jest ve mimiklerle dayatması hoşnutsuzluk ya da onaylamama tavrı göstermemesi gerekmektedir. Yönlendirici bir tutum takınmak yerine söylenenleri karşı koymadan dinlemeyi öğrenmesi ve bunu uygulayabilmesi gerekmektedir (Nichols ve Stevens, 2000: 25). Dinleme yöneticilerin sıkça kullandıkları, sahip olmaları ve geliştirmeleri gereken bir beceridir. Yönetici diğer bireye yönelik olarak, farklı bakış açılarına da sahip olsalar yine de empati ve anlayış göstermek durumundadır (Gomez-Mejia ve Balkin, 2002:333). Shapiro (2003:238) iyi bir dinleyici olmanın kendini iyi ifade edebilen bir konuşmacı olmaktan daha önemli olduğunu ve iyi bir dinleyicinin konuşan kişinin duygusal ihtiyaçlarının farkına varıp ona göre davranmasını gerektiğini belirtmektedir. 52 Kurum içi iletişimde çalışanları gerçekten dinlemek isteyen yöneticilerin kendilerini bu konuda geliştirmeleri iletişim çabalarının daha etkin ve kısa sürede amacına ulaşmasına katkı sağlar. 2.3.2. Yönetici ve Geri Bildirim İletişim, yöneticiden çalışana geri bildirim anlamına gelmektedir. Geri bildirim vermek çalışanı o iş yerine bağlamanın bir bölümüdür ve çalışan bir yere ait olduğunu hissettiğinde kendisiyle gurur duymaktadır. Geri bildirim ile çalışanlar neyi doğru yaptıklarını ve neyi geliştirmeleri gerektiğini bilirler. Ve daha da önemlisi bir kurumun başarısı ve daha da önemlisi çalışanın başarısı için geri bildirim hayati bir öneme sahiptir (Rutherford,2012:29-31). Geri bildirim takım ya da kurumun tüm amaçlarıyla iş yerindeki kuralları düzenler. Yöneticiler ve liderlerin çalışanlarına geri bildirim vermesi gerekmektedir. Böylece çalışanlar yaptıkları işte kendilerini geliştirebilirler (Harms and Roebuck, 2010:413). En çok saygı duyulan yöneticiler, çalışanlarına anlamlı geri bildirim vermek için tutarlı bir biçimde zaman ayıran yöneticilerdir. Çalışanların iyi bir iş yaptıklarında takdir etmek ve geliştirmeleri gereken alanları zamanında söylemek güveni ve saygıyı oluşturur. Yöneticinin amaçlanan çıktılara odaklanması, çalışanları yaratıcılıkları ve ulaşacakları yeni hedefler konusunda desteklemesi, çalışanların başarılı olacaklarına ve yeteneklerine inandığını göstermesi güveni inşa etmektedir (Busser, 2012:33). Geri bildirim çalışanlar ve yöneticiler için önemlidir çünkü çalışanların eylem ve davranışları kurumun başarısı ve kültürünün belirlediği şekilde değişmektedir. Geri bildirim çalışanların grup ya da kurumda kabul edilebilir davranışların neler olduğu yönünde çalışanların anlayışını şekillendirir (Harms ve Roebuck,2010:414). Yöneticinin performans geri bildirimi ile çalışanlar kişisel ve profesyonel amaçlarına odaklanırlar. İyi bir yönetici çalışanlarının hedeflerini öğrenir ve ona uygun fırsatları araştırır. Kendisine yönetici tarafından geri bildirim ile yetenekleri ve hedeflerine uygun verilen öneriler, çalışanın amaçlarına daha çok bağlanmasına neden olur (Busser, 2012:33). 53 Geri bildirimin sürekli olarak yapılması geri bildirimi daha etkili hale getirmesinin yanında çalışanlardan beklentilerin tahmin edilebilir olmasını sağladığı için de önemlidir. Geri bildirim olumlu olarak verilmelidir. Eğer bir çalışan beklenenin üstünde iyi bir iş çıkarmışsa, yöneticilerin bu önemli başarıyı kabul edip onaylaması gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde çalışanlar kendilerini değerli hissetmezler ve yeteneklerinin teşvik edilmediğini düşünürler. Takdir etmek çalışanların kurumun amaçlarına dahil olması konusunda destekler (Harms ve Roebuck,2010:416). Eksik geri bildirim iyi bir geri bildirimden daha çok zarar verir ve yönetimin güçlendirmek için çabaladığı değerlerden taviz verilmesine neden olur. Çalışanlar alıcı olmaktan çok savunmacı olabilirler. Yöneticiler performans konuşması yapmaktan korkmaya başlarlar ve kurum muhtemel yenilikleri kaybeder. Çalışan bağlılığı sağlıklı iki yönlü diyaloğun gelişmesine katkı sağlar. Çalışanların kendisini değerli, güvenilir ve geri bildirimi de kendilerini geliştirip ilerletecek bir araç olarak görürler. Aksi durumda, çalışanlar iletişimin açık ve dürüst olmadığı yönünde bir endişe duymaları halinde yeni fikir ve önerileri benimseme oranları zayıf olmaktadır (Rutherford ,2012; 29-31). Geri bildirimi tam anlamıyla sağlamak her zaman mümkün olmayabilir ama birkaç özel kelime geri bildirimin ciddiye alınmasını neden olur ve çalışanın doğru yaptıklarına devam etmesini sağlayabilir. Çalışanların profesyonel itibarlarını devam ettirmeleri, kariyer fırsatlarını nasıl yönlendirip geliştireceklerine karar vermeleri için kurumda nasıl algılandıklarını bilmeleri gerekmektedir. Çalışanlar hangi yeteneklerini geliştireceklerini, hangi davranışlarını değiştireceklerini bilmeden kendilerini geliştiremezler. Yöneticilerin kurumun ilerleme kararları konusunda çalışanlara yardımcı olması gerekmektedir çünkü yöneticilerin, çoğunlukla kurumun geleceğini şekillendirecek eğilim ve güçler hakkında daha fazla bilgi ve bakış açısına sahiptirler (Kaye ve Williams, 2012:42). 2.3.3. Yöneticiler ve Sözsüz İletişim Sözsüz iletişim kişilerin isteyerek ya da istemeyerek birbirleriyle kelimeler olmadan iletişim kurmasıdır. Başkalarıyla kurulan sözsüz iletişimde statü, üstünlük, 54 samimiyet, tavır ve duygular mesaj farklılıklarını destekler (Byron, 2007:714). Yüz ifadeleri, bedenin duruşu, konuşma tarzı, el kol hareketleri, ses tonu, bireyin hangi duygular içinde olduğunun da habercisidir (Cüceloğlu, 2006:272). Sözsüz iletişimde yer alan kodların ortak bazı özelliklerini şu şekilde ortaya koymak mümkündür. Bunlar (Yüksel, 2003:40): İletişim yokluğunu olanaksız kılma. Duygu ve coşkuları yetkin biçimde dile getirme. Kişiler arasındaki ilişkileri tanımlama ve belirleme. Sözlü iletişimin içeriği hakkında bilgi verme. Güvenilir iletiler sağlama. Kültüre göre biçimlenmedir. Yöneticiler sözlerle ifade etmeseler de o an için sahip oldukları duygu durumunu sözsüz ifadeleriyle belirtmektedirler. Bu noktada duyguların sözsüz iletişim unsurlarıyla ifade edilmesi ve karşı tarafa aktarılması sırasında sözlü mesajlar ve sözsüz mesajların birbirleriyle uyumlu olması gerekmektedir. Duygular genellikle söze dökülmeden yüz ve vücut ifadeleri, jestler ve mimiklerle kendini yansıtır (Sayers ve diğerleri, 1993:50-51). Çalışanlarının sözsüz duygusal ifadelerini algılamaya özen gösteren yöneticiler çalışanlarını tarafından daha çok sevilmekte ve çalışanlarının performansı daha yüksek olmaktadır. Çalışanın sözsüz iletişim ifadelerini fark edemeyen ya da ciddiye almayan yöneticinin çalışanına bu duygu ile ilgili mesaj vermesi de mümkün değildir. Yöneticisi tarafından fark edilen ve duygusal anlamda desteklenen çalışan işinden ve yöneticisinden daha çok memnun olur. Başkalarının sözsüz iletişim mesajlarını algılamaya daha açık olan yönetici, çalışanları tarafından daha inandırıcı olarak algılanıp, değerlendirilir (Byron, 2007:715-16). 2.4. Kadın Yöneticiler Günümüzün değişen iş dünyasında kadınların yönetici ve çalışan olarak çok boyutlu veya çok yetenekli olmaları beklenmektedir. Bu yüzden iş ya da iş dışında 55 farklı şekillerde ve birçok rolde iletişim kurma yeteneklerinin olması gerekir. Kadınlar anne, eş, kız çocuğu, arkadaş, yardımcı ve patron gibi konuşabilirler. Ayrıca mümkün olan birçok yönetici rolünde konuşabilecek kadar çok yönlü olmaları gerekir (Stil, 2005:189). Wood tarafından 1975 yılında yapılan bir araştırmada, üst düzey kadın yöneticilerin yönetimde başarılı olmak için gerekli olan özellikleri tanımlanmıştır. Yönetim eğitimi alan kadın yöneticiler, bu özellikleri, yetenekli, eğitimli, stratejik odaklı olma, kendine güvenme, gerçekçi davranma ve güçlü bir erkeğin desteğini alma şeklinde sıralamışlardır. Sosyolojik olarak atfedilen erkeksi özellikleri “güç” olarak tanımladıklarından, güçlü bir erkeğin arkalarında olmasını özellik olarak ifade etmişlerdir (Kraisonswasdi,1989:15-16). Statham’ın 1987 yılında kırk adet yönetici ve sekreterleri üzerinde yaptığı bir araştırmada kadın yöneticiler ve yöneticilerle çalışan kişilerin uyum karşılıklı diyalog halinde oldukları, kadın yöneticilerin astlarının sorumluluğu altındaki konulara büyük dikkat harcadıkları, yapılan iş ve astlarına erkek yöneticilerden daha fazla odaklandıkları ortaya konmuştur (Statsam, 1987:425). Bunun yanında kadın yöneticiler insanları değişime ikna edecek ve günlük kararlarını ve karar alma sürecini etkileyen güçlü bir odaklanma özelliğine sahiptir (Maddock,1999:41). Yine yapılan araştırmalar kadınların, görev bağlılığı, kişisel adanmışlık, hedef uyumlu, çalışanlarla kişisel bağlar kurma ve takım çalışmasına odaklanma gibi özellikleri nedeniyle bütünleştirici bir liderlik tarzları olduğunu göstermektedir (Psychogios, 2007:169). Kadın yöneticiler; yönetimde etkileşimli yaklaşımı uygulamaya çalışan gelişimine ve onlara danışmanlık yapmaya, görevden hoşlanmayı vurgulamaya, birinin eğitimini kullanma, arkadaşlık yapmaya meyillidirler (Schaap,2008:95). Yine kadın yöneticiler astlarını daha kapsamlı hedeflere yönlendirerek, kişisel çıkarlarını grup çıkarları haline dönüştürmektedirler. Kadın yöneticiler sahip oldukları gücü, kurumsal konumlarına değil, karizma, ilişki yeteneği, çalışkanlık ya da kurdukları kişisel bağlantılarla sağlamaktadırlar (Rosener,1990:190). Kadınlar erkekler ile kıyaslandığında kendilerini astlarının kişisel çıkarlarını tüm kuruluşun çıkarı haline getiren ve başkalarını motive ederken karizma, çalışma 56 sicili ve ilişki yeteneği gibi kişisel özelliklerini kullanan insanlar olarak tanımlanmaya da çok yatkındırlar (Rosener,1990:187). Kadınlara göre diğer kadınlardan destek almak önemlidir çünkü her kadının tavrı farklıdır. Kadınlar arası iş birliği özellikle kadın yöneticilerin kadın olmaktan dolayı dışlanma ile ilgili sorunlarla baş etme konusunda önemli bir rol oynamaktadır (Kertész ve Kravetz 2011:71). Kadın yöneticiler, “güvenilir kişilere” ya da “ yakın arkadaşlara” sahip olmayı istemektedirler. Bazen “ güvenilir kişiler” uzun süre çalışan eski öğrencilerinden, mesai arkadaşlarından olabilir. Kadın yöneticiler kendilerinin liderlik ettiği karşılıklı desteğin ve güveni olduğu bir iklim oluşturmaya çalışırlar. Onlar, “ev” ortamı oluşturmayı amaçlarlar, Mesai arkadaşlarının doğum günlerinde organizasyonun bir parçası olmaları evlerinden yemek getirmeleri bu nedenledir (Vinokurova,2007: 34-38). Kadınlar, görevi keyifli hale getirmeyi, insanlarla birlikte çalışmayı, arkadaşlar edinmeyi ve başkalarına yardım etmeyi önemserler (Schaap,2008:97). Kadın yöneticiler yurt dışına ya da başka bir yere herhangi bir nedenle seyahat ederlerse tüm çalışanlarına hediye getirirler (Mine-Yit UW, 2006:6). Kadınlar, genç yaşlarından başlayarak ilişkilerinde eşitlikçi ve yakınlığı oluşturup devam ettirmeyi öğrenmektedirler (Cole, 2004:260). Kadın Yöneticiler; Erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınlar etkin bir şekilde yönlendirme yapabilmek için iletişim tarzlarını daha çok sınırlandırmaktadırlar. Bunun sonucunda kadın yöneticiler ve liderler cezaları önlemek içim tanımlanan kadınlık rollerine çok bağlı olmaktadırlar. Kadın yöneticiler erkeklere kıyasla kendilerinde eksik olduğu varsayılan yetkinlik ve temsil yetkisinin üstesinden gelebilmek için kendisinden beklenenin üzerinde yetkinlik göstermektedir. Kendisinden beklenenin üstünde etkili olan kadın liderler bazen olumsuz olarak değerlendirilirler. Çünkü yönetimde otoriter olmak gibi erkeklere özgü olarak tanımlanan davranışlarla, önceden tanımlanmış kadınlık rollerinin dışına çıkmış olurlar (Carli, 2006 :77). 57 Birçok kadın yönetici aktif olarak (Maddock:1999,42) ; Mesai arkadaşları ve diğer kurumlarla iş birliği yapmaktadır. Sınırları kaldırır ve yeniden düzenlemeler yapar. Hedeflenen amaçlara nasıl ulaşılacağını stratejik olarak düşünür. Bütünsel olarak düşünür. Yönetimin içinde eşitlikçi ilişkiler ve sosyal değişimleri istemektedirler Kadınların yöneticiliğine dair saptanan diğer güçlü yönler ise kısaca şöyle sıralanabilir (www.e_kolay.net/): Kadın yöneticiler takımlara ve çalışanlara güç aşılamakta erkeklerden daha başarılıdırlar. Kadın yöneticiler açıklığa teşvik ederler ve daha erişilebilirdirler. Kadın yöneticiler yardım ricalarına daha hızlı yanıt verirler. Kadın yöneticiler farklılıklara karşı daha hoşgörülüdürler, bu yüzden görüş farklılıklarını daha rahat idare edebilirler. Kadın yöneticiler iş beklentilerinin tanımlanmasında ve değerli geribildirim sunulmasında daha başarılıdırlar. İngiltere'de yapılan bir araştırmada kadınların yönetici olarak tercih edildiği ortaya konulmaktadır. İngiltere'nin en çok okunan gazetelerinden Times'ta yayınlanan 3500 kadın ve erkek çalışan üzerinde yapılan araştırma da “Çalışanların patronlarını tanımlamaları ve nasıl bir patron istediklerini tarif etmeleri” istenmiştir. Yapılan araştırma sonucu, çalışanların kadın patronla çalışmayı istedikleri ortaya çıkmıştır. Çalışanların daha çok kadın patron tercih etmelerindeki sebepler ise şöyle sıralanmaktadır (Sabah, 2004): Kadınlar, bir iş için erkekten daha fazla çaba sarf ediyorlar ve daha dikkatliler. Kadınlar, çalışanlarına gerekli eğitimi daha iyi verebiliyorlar. Kadınların öğreticilik yanı erkeklere oranla daha gelişkin. 58 Kadınlar yeni durumlara ve değişimlere daha rahat ayak uydurabiliyor. Kadınların yanlarında çalışanları iş konusunda heveslendirme ve teşvik etme yetenekleri erkeklere oranla daha gelişkin. Kadınlar yeni fikirlere daha açıktır. Ayrıca kadınların yaratıcılıkları da iş yaşamında başarının kapısını aralıyor. Kadınlar gözlem yeteneklerini iş yaşamında başarılı bir biçimde kullanabiliyor. Çalışanlarıyla iletişim kurarken kadının sağladığı başarı daha iyi bir yönetici olmasında olumlu bir etki yapıyor. Kadının problem çözebilmedeki başarısı, bir yönetici olarak erkekten daha başarılı olmasını sağlıyor. Kadınlar özel yaşamlarında olduğu gibi iş yaşamında da açık bir stratejiye sahipler. Kadınlar iş yaşamında erkeklere oranla daha neşeli ve eğlenceli olabiliyorlar. Tahminlerin aksine kadınlar iş yaşamında kararlarını kolay verebiliyorlar ve kararları konusunda daha ısrarcılar. Türkiye’de üst düzey yönetici konumuna gelebilmiş olan kadınların ortak özellikleri aşağıda belirtilmiştir (KSSGM 2000:22). Kontrollü bir kadınlık içeren dış görünüm. Fazla ön plana çıkmamak. Yüksek sosyo-ekonomik geçmiş. Evli ve çocuklu olmak. Feminist olmamak. Kuvvetli şahsiyet. Başarma gereksinimlerinin ve beklentilerinin benzer konumdaki erkeklerden daha yüksek oluşu. 59 Kadınların yönetim stilleri ile ilgili diğer bazı özelliklerini de aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (http://kisiselbasari.com/): Kadın yöneticiler; İşleri organize etme ve takip edip sonuçlandırma noktasında başarılılar. Sorumluluk duyguları daha fazla. Disiplinliler. Kadınlar daha duygusal. İş ortamında birçok davranışı duygusal olarak yorumlayıp kişisel algılayıp tepki verebiliyorlar ve duygusal etmenlerin iş performanslarını olumsuz etkilediği durumlara daha sık rastlanabiliyor. Ancak duygusal olmalarını ve duygusal zekalarının erkeklere kıyasla daha yüksek olması bir avantaj. Kadınların insan ilişkileri odaklı bir yönetim yapıları var. Empati kurabilme yeteneğine sahipler. Detaycı oluyor, daha fazla operasyonun içinden yer alıyor, bu durumda astlarını rahatsız edebiliyor. Kadın yöneticiler kişiler arası ilişkileri yönetirken olayları ve duygusal gerginlikleri örtbas etmeden, tarafları konuşmaya ve olayları çözmeye yönlendiren daha katılımcı bir yönetim stiline sahip. 2.4.1. Kadın ve Erkek Arasındaki Cinsiyete Dayalı Farklar Fiske ve Stevens’a göre, cinsiyet kalıp yargıları ırk, yaş ve engelli kalıp yargıları gibi diğer kalıp yargılarından farklıdır ve çok hassas bir konudur. Çünkü cinsiyet çok özel bir statüye sahiptir. Bu farklılığının dayandığı nedenler şu şekilde belirtilmektedir: Cinsiyet kalıp yargıları insanlara kesin reçeteler sunar, Cinsiyet kalıp yargıları zamanla pek az değişme gösterir, Cinsiyet kalıp yargıları, dünyanın değişik kültürlerinde de büyük benzerlikler gösterir (Dökmen, 2004:108-116). 60 "Erkeksi" ve "kadınsı" kavramları birtakım nitelikleri içermektedir. Erkeksi nitelikler dendiğinde ilk akla gelen özellikler rekabetçilik, aktiflik, sertlik vb; kadınsı nitelikler dendiğinde sıcaklık, duygusallık, bakıcılık-besleyicilik cinsel cazibe v.b. gibi özelliklerdir (Basow,1992:4). Kadınlar ve erkekler fizyolojik, psikolojik, biyolojik ve sosyolojik açıdan farklıdırlar. Bu farklardan bazıları şu şekilde özetlenebilir (Cook ve Rothwell 2004:11): Fizyolojik farklar: Erkekler kadınlara oranla daha uzun boyludur. Yetişkin bir erkek vücudu kadınınkine oranla ortalama %30 daha güçlüdür. Kadınların ses telleri daha kısadır, erkeğin gırtlağı üçte bir oranla daha büyüktür. Bu nedenle erkeklerin sesleri daha gür çıkar. Biyolojik Farklar: Giderek gelişen teknolojik yöntemlerle elde edilen beyin görüntüleme teknikleri sayesinde ortalama kadın ile erkeğin beyinlerinin fizik yapıları kadar değişik olduğunu ortaya konmuştur. Yüksek testesteron, düşük serotonin ve beyinde yüksek dopamin düzeylerine sahip erkekler kadın rakipleri karşısında daha fazla risk alıyor olabilirler. Psikolojik Farklar Erkekler kadınlara oranla daha nesneldir. Genel olarak erkekler şiddete kadınlardan daha yatkındır. Erkekler kadınlara oranla saldırgan, girişken, yaratıcı, acımasızdır. Kadınlar erkeklere oranla değer bilen, bağışlayıcı, sabırlı, konuşkandır. Sosyolojik Farklar Erkekler iş hayatına endeksli kadınlar aile hayatına endeksli yetiştirilirler. Kadın ve erkeklerin sahip olduğu kişilik özellikleri aşağıdaki tabloda kısaca özetlenmiştir. 61 Kadın Tablo 2.1: Eril ve Dişil Özellikler Erkek Demokratik Otokratik Bağımlılık Bağımsızlık Duygusallık Rasyonellik Riskten kaçınma Risk alma Empati Baskın olma Çekimserlik Atılganlık İşbirlikçi Bireysel Pasiflik Aktiflik Başarı peşinde koşmama Başarı peşinde koşma Kendini fazla göstermemek Rekabetçi olma Uyum gösterme Hükmetme Yumuşak Sert Kabullenici olma Yargılayıcı olma Edilgen Etken Güçlü bir konuma ihtiyaç duyan Güçlü bir korunma ihtiyacı olmayan Ev eğilimli Sokak eğilimli Kaynak: Bayhan (2002:9) Cinsiyet kalıpları ile ilgili araştırmalar erkeklerin daha iddialı, bağımsız, rekabetçi, atak, cesaretli tanımlarken; kadınları ise, daha nazik, ince, destekleyici, anlamlı, anlayışlı ve sıcakkanlı göstermektedir. Bu kalıplar bilişsel özelliklerde de görülmektedir. Erkekler hakkında daha analitik, kesin, mantıklı düşünebilen, özetleme, düşünme ve problem çözme konularında iyi oldukları şeklinde algılama varken, kadınların daha yaratıcı, sezgisel, çabuk idrak edebilen, konuşma yeteneği olan ve yaratıcı olarak algılanmaktadır (Ming-Yi Wu ,2006:1). Cinsiyet farklılığı kişilerin iş yerindeki kuralları nasıl düzenleyeceğini ve başkalarının davranışlarına nasıl tepki vereceklerin etkiler. Kadın ve erkekler bazı konularda aynı olmalarına rağmen bazı konularda farklıdırlar. Mesela kadınlar kibar, başkalarının duygularını önemseyen ve anlayışlı olma özelliklerine sahipken erkekler, bağımsız, saldırgan ve baskındır (Powel ve Graves, 1993: 37- 38). Erkekler etkileşi62 mi kontrol ederler, daha çok konuşurlar, kadınlar ise daha az konuşurlar, konuşmak için fırsat ararlar ve konuşmacıyı cesaretlendirip desteklemek için daha fazla sorumluluk alırlar (Case, 1994:156). Cinsiyet farklılığı çok erken dönemlerden itibaren farklılıkları ortaya koymaktadır. Erkek çocuklar kızlarla kıyaslandığında aksiyon figürlerini tercih ederler. Erkekler oyuncak silahlar, uzaktan kumandalı arabalar, kamyonlar isterken kızlar, bebekler, bebek evleri, oyun mutfakları ve evde kullanılan eşyaları oyuncaklarını tercih ederler. Erkekler ev dışında, bahçede oynamayı tercih ederken; kızlar evin içinde oynamayı, daha küçük çocuklarla ilgilenmeyi, temizliği ve yiyecek hazırlamayı tercih ederler (Powel ve Graves, 1993: 37- 38). Erkek çocuklar hiyerarşik olarak oluşturulmuş büyük gruplarla dışarıda oynamaya meyillidir. Gruplarının bir lideri vardır ve bu lider diğerlerine neyi nasıl yapacaklarını söylemektedir. Kızlar ise küçük gruplar ya da çifterli oynamaktadırlar. Kızların sosyal hayatlarının merkezinde en iyi arkadaşları yer almaktadır. Grup içinde samimiyet esastır. Oyunlarının çoğunda kazanan ya da kaybeden yoktur. Birçok kız çocuğu diğerlerinden kesinlikle daha yetenekli olmalarına rağmen kızların methedilmeyi beklemedikleri ya da diğerlerinden daha iyi olduklarını göstermeyecekleri yönünde bir beklenti vardır (Tannen,1990: 43-44). 2.5. Kadın Yöneticilerin Özellikleri Schein, cinsiyet rol basmakalıp yargılarının kadının iş yaşamını etkilediğini bulmuştur. 1973 yılında tekrarlanan çalışmada başarılı orta düzey yöneticilerin sahip oldukları özelliklerin, huy ve mizaçların kadınlardan çok erkeklere yakıştırıldığı bulunmuştur (Schein,1973:95). Çalışmada erkek yöneticilerin, kadın yöneticilerin ve başarılı orta düzey yöneticilerin özelliklerinin tanımlanması istenmiştir. Başarılı orta düzey yöneticilerin özelliklerinin, erkek yönetici özellikleri ile çakıştığı bulunmuştur. Bu özellikler, duygusal kontrol, saldırganlık, liderlik yeteneği, kendine güven, net, sorumluluk almaya istekli, objektif, çok bilgili ve güçlü olarak sıralanmıştır. Başarılı yönetici ile kadın yöneticilerin örtüştüğü özellikler ise; anlayış, yardımseverlik, karmaşıklığı anlayabilme, diğerlerinin duygularına önem verme, sezgili ve etkileyici olmak şek- 63 linde sıralanmıştır. Schein’e göre, kadın yöneticilerin özelliklerinin başarılı yönetici özellikleri ile örtüşmeme nedeni, kadınların yönetsel düzeyde sınırlı sayıda olmalarıdır (Schein,1973:98-99). Eagly erkeklerde kadınlara oranla daha güçlü atfedilen iddialı bir kontrol ve kendinden emin, agresif, hırslı, baskın, güçlü, bağımsız, cesur, kendine güvenen ve rekabetçi v.b. özellikler; erkeklere oranla kadınlarda daha güçlü atfedilen toplumcu özellikleri, öncelikle örnek insanlar, sevecen, yardımsever, iyi kalpli, kişilerarası duyarlı, sempatik, nazik v.b. özellikler olduğunu ortaya koymaktadır (Eagly ve Mary, 2001:5). Kadın yöneticiler direk emir vermek yerine, isteklerini dolaylı olarak ifade etmektedirler. Tepe yönetimdeki kadınlar sahip oldukları gücün farkında olmalarına rağmen, konuşmalarıyla başkalarına hükmetmeyi sevmezler (Case, 1994:156). Kadınlar, küçük yaşlarda da emir vermeyi sevmezler, ne istediklerini öneri ile söylerler ve önerileri kabul edilmiş gibidir. Erkek çocuklar “Şunu yap” ya da “buradan uzaklaş” derken kız çocukları “bunu böyle yapalım mı ne dersin” gibi ifadeler kullanmaktadırlar (Tannen,1990: 44-45). Kadınlar erkeklerin sert yönetim sistemini taklit etmezler. Yönetimde cinsiyetle ilişkili düşünceleri daha iyi hale getirmek için erkek yöneticilerin yönlendirilmesi, eğitilmesi gerekmektedir (Vinokurova, 2007:48). Kadın ve erkek arasındaki farklılığın ortaya çıktığı bir başka konu ise detaylardır. Kadınlar daha detaycı olma eğilimindedir. Her bir detaya dikkat eder ve bir işin tamamlanıncaya kadar her aşamasında bu detayları söylerler. Erkekler ise genel bir direktif verirler (Ming-Yi Wu :2006, 6). Kadınlarla erkekler arasında doğuştan gelen ya da sosyalleşmenin bir sonucu olarak davranışsal farklılıkların olduğu kanıtlanmıştır. Önemli ölçüde farklı oldukları iki alan liderlik ve iletişim biçimlerdir. Bu farklılıklar çalışanlarla ilgili 6 alanda etkili olmaktadır (Cole, 2004:257-258). . Çalışanların net açıklamalarla desteklenmesi, bilginin paylaşılmasını sağlar. Olumlu beden dili hareketleri ise yumuşak anlaşmazlıktan çok uyum ile ilgilidir. 64 Çalışanlara çıktı ve süreç kontrolü konusunda destekleme ise çalışanların gelişimini sağlamak için gücün paylaşımını ve katılımı desteklemektedir. Gizliliği sağlamak empati, anlayış önemseme ile ilgili olarak algılanabilir. Keyfi olmayan /tutarlı disiplini sağlama ise katışımcı liderlik ile ilgilidir. Danışman yaklaşımını kullanma, bu yaklaşım daha çok anlama, sempati, destekleme, çalışanların gelişimini sağlamayı içermektedir. Erkekler iyi yöneticinin tahmin edilebilir, tehditkar, rekabetçi, baskın ve kendine güvenmesi gerektiğini düşünmektedirler. Kadınlar ise iyi yöneticinin rekabetçi, süreç uyumlu, yönetsel, yaratıcı, baskın, kendine güvenen, duygusal, insan ilişkilerinde iyi olan ve açık olmasını düşünmektedirler (Johansen, 2007:271). Aşağıdaki tabloda kadın ve erkeklerin yöneticilik özellikleri bakımından özellikleri özetlenmiştir. Tablo 2.2: Kadın ve Erkeklerin Yöneticilik Özellikleri Erkek Yöneticiler Kadın Yöneticiler Hiç ara vermeden ve acımasız bir hızla İstikrarlı bir hızla fakat gün boyunca çalışırlar programlanmış küçük aralarla çalışırlar Bu yöneticilerin zamanları, bölünme, Görevleri rastgele olarak görmezler ve ara verme ve kırılma ile tanımlanır. verilen araları teşvik edici olarak değerlendirirler İşleriyle doğrudan ilişkisi olmayan faa- İşleriyle doğrudan ilişkisi olmayan faaliyetler için çok az zaman ayırırlar. liyetler için zaman ayırırlar Rastlantısal karşılaşmaları tercih eder- Rastlantısal karşılaşmaları tercih ederler. ler; fakat haberleşmeyi sürdürerek zamanı planlarlar. Örgütlerinin dışındaki kişilerle karma- Örgütlerinin dışındaki kişilerle karmaşık bir şebeke oluşturarak ilişkilerini şık bir şebeke oluşturarak ilişkilerini devam ettirirler. devam ettirirler. Şirketi yönetmek için gerekli günlük Liderlik ekolojisine odaklanırlar. Kendi zamanı yansıtmaktan yoksundurlar. kimliklerini çok yönlü ve karmaşık olaEnformasyonu zorlukla paylaşırlar. rak görürler. Zamanlarını planlayarak paylaşırlar. Kaynak: Helgesen (1990) 65 Heller’e göre kadın yöneticilerin negatif özellikleri; insanlara çok fazla odaklanırlar, duygularını belli ederler ve iddialı değildirler, erkeklerin negatif özellikleri ise; prosedürlere çok fazla odaklanmaktadırlar, otoriter ve agresiftirler. Pozitif özeliklerde ise kadınlar, daha insancıl, açık, arkadaşça, ehliyetli ve organizedirler. Erkekler ise; rahat ve eğlencelidirler, işi ve sosyal rolleri ayırırlar, bağımsız çalışır ve sınıflandırarak düşünürler (Heller, 1982:10). Prime ve Nancy’e göre ise cinsiyetlere bağlı liderlik farklılıklarında kadınların özellikleri önemseme, erkeklerin özellikleri ise emir verme başlığı altında gruplandırılmıştır. Tablo 2.3: Cinsiyetlere Bağlı Temel Liderlik Farklılıkları Kadın Davranışları - Önemseme Destekleme Destekleme, yönlendirme ve kaynakları sağlama Erkek Davranışları – Emir verme Problem Çözme Tanımlama, analiz etme ve kararlı bir şekilde davranarak iş performansını etkileyecek engelleri ortadan kaldırır. Ödüllendirme Yukarıdakileri Etkileme Övgü ve takdir etme ve gerekli oldu- Yönetici pozisyonundakileri yüksek etkiğunda parasal ödül leme gücü Yol gösterme Yetki Çalışanların kariyer avantajlarını ve Sahip olduğu takdir yetkisi ve sorumluyeteneklerini geliştirmelerine yardımcı luklarıyla çalışanlar üzerinde otorite olma Ağ oluşturma Bilgi vererek ya da kaynakları destekleyerek çalışanlarla ilişkiler oluşturma ve geliştirme Danışmanlık Çalışanları etkileyecek planları yapmadan ya da kararları almadan çalışanlarla kontrol etme Takım oluşturma Kurumun olumlu kimliğini, anlaşmazlıkları çözecek işbirliğini sağlayarak güçlendirme İlham Çalışanları büyük bir şevkle, işe bağlılıkla, duygusal ve kişisel değerlerle örnek olarak motive etmek Kaynak: Jeanine L. Prime and Nancy M. Carter, 2009:32 66 2.5.1. Kadın Yöneticiler ve Gücün Kullanımı Yapılan araştırmaların çoğunda kadın ve erkeklerin “güç” terimine dair yaptığı tanımlarda ön plana çıkan unsurların farklılığına dikkat çekmektedir. Örneğin “Para, Cinsiyet ve Güç” isimli kitabında Money Hartsock erkeklerin gücü kontrol etmeye yönelik bir hâkimiyet ve yetenek olarak gördüklerini; oysa kadınların gücü daha özgürlükçü bir anlayışın kaynağı olarak gördüklerini, bunu da bağlantı ve ilişki deneyimleriyle dolaylı olarak desteklediklerini belirtmektedir. Jeane Kirkpatrick ise “Politik Kadınlar” isimli çalışmasında kadın politikacıların inançlarını gerçekleştirmek yolundaki istekliliklerinin erkek meslektaşlarıyla aynı olduğunu fakat gücü kişisel tutkuları gerçekleştirebilecek bir araçtan ziyade kamu amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik bir sistem olarak algıladıklarından söz etmektedir (Grant, 1998: 60) . Kadınlar yapısal güçlerini kullanmaktan çok kişisel özelliklerini kullanmaya meyillidirler. Bir kadın yönetici gücünü kim olduğundan, konumundan değil, çalışanlarının kendilerini bir takımın parçası hissetmeleri ve takımın yaptıkları işler için neler yapabildikleri, neleri bildiklerinden aldığını düşünürler. Kadınlar güçlerini özellikle belirsizlik durumlarında, hızlı karar almayı gerektiren ve riskli işlerin olduğu durumlarda daha çok kişisel yeteneklerinden almaktadırlar (Schaap,2008:90) ve erkeklere oranlara güçlerini daha az gösterme eğilimleri vardır (Psychogios, 2007:177). Daha yüksek statüde olan kadınlar daha alt statüde olan kadınlara hoş görülü ve iyi niyetli yaklaşırlar, özellikle başkalarının yanında onlara kendi güçlerini gösterecek eleştiri, düzeltme, kınama gibi anlamlara gelecek jestlerden ve sözlü ifadelerden kaçınırlar (Case, 1994: 149). Kadın liderler; Değer sistemlerine, Astlarına olan güveninin derecesine, Kendi liderlik eğilimlerine ve 67 Belirsizlik durumundaki güvenlik duygularına bağlı olarak astlarıyla aralarındaki güç paylaşım derecelerini belirleyebilmektedirler (Tannenbaum - Schmidt,1973: 115–116) . 2.5.2. Kadın Yöneticiler ve Duygusallık Kadın yöneticiler sezgileri kuvvetli, duygusal, başkalarının duygularını fark etme ve bu sorunlarla ilgilenmeye isteklidirler (Psychogios, 2007:177). Kadınlar erkeklerden daha insancıl olarak tanımlanmaktadırlar. Kadınlar çalışanlarının duygusal ihtiyaçlarını, ilgilerini, her bir çalışanı bireysel olarak nelerin motive edeceğini anlamaya daha çok meyillidirler ve kuralları oluştururken duygusal ihtiyaçları karşılayacak şekilde özen gösterirler. İşin yapılması sürecinde insanın katkısının farkında olduklarından yalnızca çıktıya odaklamazlar (Heller,1997: 16). Beş faktör modeliyle aynı kişisel boyutları ölçen Myers - Briggs Tipi Ayırıcı (Myers Briggs Type Indicator - MBTI)’larla yapılan çalışmalar kadın yöneticilerin sezgisel ve duygusal boyutta erkeklerden daha üstün olduğunu kanıtlamıştır. 1993 yılında Furnham ve Springfield’ın yine MBTI’ın farklılaştırmış bir versiyonuyla yaptıkları bir diğer ölçümde de kadınların sezgisel ve duygusal düzeyinin erkeklere oranla daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır (Davidson - Burke, 2000 : 125) . Heller’e göre; Kadınlar, sezgilerini kullanmak konusunda erkeklere göre daha güçlü ve avantajlı durumdadırlar çünkü annelik, hemşirelik, bakıcılık gibi konularda kadınlar toplum tarafından eğitilmektedirler ve gerek annelik gerekse bakıcılık sık ve ani kararlar vermek zorunda kalınılan görevler olduklarından kadınların sezgilerinin güçlenmesinde büyük rol oynamaktadır (Heller, 1997:93) . Kadınlar sahip oldukları sezgisel gücü organizasyon yeteneği ile birlikte kullanmaları halinde hızlı karar alma ve inisiyatif kullanma konularında erkeklere oranla daha avantajlı duruma geçebilmektedirler (Atığ, 1993:28). Kadınlar “Gerçekten senin gibi hissediyorum” “Senin gerçekten doğru şeyi yaptığını düşünüyorum” gibi ifadelerle arkadaşlarının durumlarını ya da duygularını anladıklarını ya da onlara sempati gösterdiklerini ifade etmektedirler ve bunlar kadınların başkalarını anladığını ve desteklediğini gösteren iletişim ipuçlarıdır (Case,1994: 150). 68 Anne olmak kadınlara incinebilir olmanın ve sorumluluk almanın ne olduğunu anlamalarını sağlamaktadır. Anne olmak kadınlara işyerindeki karşılaştıkları zor durumda verdikleri kararlarda ve özellikle de başkaları olan ilişkilerinde bir çocukla ilgileniyormuş gibi sorumluluk almaları gerektiğini hissetmektedirler (Kertész ve Kravetz 2011:72). Kadınlar her ne kadar duygusallıkları ve yumuşak başlılıklarıyla güç konusunda erkeklerden daha dezavantajlı görünseler de kadın ve erkek yöneticilerle çalışan astlar üzerinde yapılan anketler, onların üstlerine ait bu özelliklerin farkında olduklarını ortaya koymuştur. Fakat astlar erkek yöneticileri genelde çok çalışan, her şeyi en iyi bilen, otoriter yapılarıyla; kadın yöneticileri ise duygusal, sevecen ve yumuşak yapılarıyla kabul ettiklerini, bu sebeple de onların bu davranışlarını zayıflık olarak değil güçlü yönleri olarak kabul ettiklerini ortaya koymaktadır (Heller, 1997:103) . Kadınlar, duygusal oldukları, hisleriyle hareket ettikleri ve bu nedenle mantıklı karar veremedikleri yönünde eleştirilmektedirler; oysa duygusallık ve empati kurma kadınları başarılı kılan özelliklerdendir. Exelect Genel Müdürü Yasemin Şener, yakın zamanda ‘kadın yönetici ile çalışmak istemiyorum’ önyargısını artık duymayacağımı düşünüyor. Şener’e göre; Birlikte çalıştığı insanlara karşı yaklaşımı ve çözüm üretimleri açısından bugün insanı merkeze koymak kişiyi bir adım ileriye götürüyor. İnsanları memnun etmek ve yeni yetenekleri bünyede tutmak bugünkü şirketlerin en büyük hedeflerinden biri. Kadın yöneticiler bunu başarabilecek yeteneklere sahipler (http://kisiselbasari.com/kadinlar). 2.5.3. Kadın Yöneticiler ve Kararlara Katılım Bilgi paylaşımı ve katılım çalışanların kendilerini önemli hissetmelerini sağlamaktadır. Kadın yöneticiler bunu çalışanlara haklarını teslim ederek, onlara olumlu sözler söyleyerek ve takdir ettiklerini belli ederek yapmaktadırlar. Daha da önemlisi kadın yöneticiler kendi üstünlüklerin ön plana çıkarmaktan ve kendilerini kurumdaki diğer çalışanlardan farklı kılacak davranışlardan kaçınmaktadırlar. Yöneticinin çalışma arkadaşlarını ve astlarını desteklemesi yöneticinin egosunu zorlayıcı işlerde ve görevlerde özellikle önem kazanmaktadır (Rosener,1990:197). 69 Kadınların genel özelliklerinden olan etkileşimci olma, ilişkisel, katılımcı ve ortaklaşa hareket etme küçükken oynadıkları oyunlarda kendisini belli eder. Kız çocukları oyun oynamaya başlamadan önce kimin rolünün ne olacağı ve neler yapacakları hakkında konuşurlar. Kızların oyunlarında önemli olan etkileşimdir. Oyunda kimin hangi rolü üstleneceğine ve oyunun kurallarına birlikte karar verirler (Case,1994:147) . Kadın yöneticiler kararlara herkesi dahil etmektedir ve her bir üyeyi yeni fırsatlarla desteklemektedir (Maddock,1999:41). Kadın yöneticiler, güç ve enformasyonu paylaşırlar ve diğer insanların özsaygılarını geliştirmelerine yardımcı olurlar. Başka insanların yaptıkları işlerden heyecan duymalarını sağlarlar (Rosener,1990:190). Son zamanlardaki araştırmalar, sert ve otoriter tutumun kadınlara özgü bir yönetim şekli olmadığını, kadınların daha çok demokratik yönetim tarzına sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun sonucu olarak kadın yöneticiler önemli kararlarda çalışanlarının görüşlerini almaktadır (Vinokurova,2007: 34-38) ve alınan kararların da çoğunluğun kararı ile alınmış olmasına önem vermektedirler (Case, 1994:154). Kadın yöneticiler, çalışanların görüşlerini alarak, açık iletişimi kullanıp bilgi ve gücü paylaşarak ve çalışanlarının kendi değerlerini destekleyerek katılımı sağlamaktadırlar (Dese ve Ross, 2012: 1075). Çalışanların kararlara katılımını sağlayarak sorumluluğu paylaşırlar (Psychogios, 2007:177). 2.5.4. Destekleyici Olma ve Motivasyon Kadınlar erkeklerle kıyaslandıklarında çalışanların beklenti ve ihtiyaçlarını belirleyip, ona göre iş planı yaparlar ve çalışanların işiyle ilgili beklentisin yükseltip motive olmasını sağlarlar (Psychogios, 2007:177). Kadın yöneticilerin geniş bir vizyonları vardır ve gelecekle ilgili planlarıyla ilgili çalışanlarıyla iletişim kurarlar. Kadın yöneticiler ayrıca çalışanlarının gelişimine önem verir ve onları bu konuda desteklerler. Kadınlara erkek yöneticilere kıyasla uygun davranışları destekleme ve güçlendirmek için ödül kullanmaktadırlar (Valerio, 2009:35). Kadınlar astlarıyla iletişimlerinde herkes için pozitif bir karşılıklı etki oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle kadınlar çalışanlarının kararlara katılımını des70 teklemenin yanında gücü ve bilgiyi paylaşırlar, diğer insanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlayarak işleri ile ilgili olarak heyecan duymalarını sağlarlar. Bütün bunların sonucu olarak kadın yöneticilerim çalışanların katkıda bulunmalarına, kendilerini güçlü ve önemli hissetmelerini sağlamaya çalıştıklarını söylemek mümkündür (Rosener, 1990: 120). Tepe yönetimde olan kadın yöneticiler daha alt birimlerde olan kadın yöneticiler için motivasyon ve kurumsal bağlılıkları konusunda örnek olmaktadır ve kendilerinin de olduğu yönetim gurubuna dahil olmaları için bireysel performanslarını geliştirmeleri konusunda desteklemektedir (Dessi and Ross, 2012: 1076).Kadın yöneticiler ayrıca erkeklere kıyasla desteklenmeye ve tavsiye almaya da daha çok meyillidirler (Place, 1974:57-58). 2.5.5. Kadın Yöneticiler ve Çatışma Yönetimi Erkek yöneticilerin bir tehdit unsuru olarak gördükleri çatışma ortamı, kadın yöneticilerin sorunları çözmek için masaya yatırdıkları bir etkileşim ortamıdır. Çünkü kadınlar küçük yaşlardan itibaren iletişim ve başkalarını koruma konusunda birçok deneyim yaşadıklarından bu konuda genellikle başarılıdırlar. Herhangi bir yüzleşme ve çatışma durumunda karışıklığa dahil olmak yerine sıklıkla bir uzlaşma yolu bulurlar ve gerektiğinde taviz vererek ya da sorunu görmezden gelerek uyumu devam ettirirler (Grant, 1988:59,Tannen,1990:45) . Kadın yöneticiler, çalışan diğer kadınlarla problem yaşayabilirler. Bunu önlemek için ise iyi ilişkiler oluşturmak ve sağlam bir şekilde durmasını sağlamak için iletişim kanallarını açacak çabayı sarf etmeleri gerekmektedir (Place, 1974:57-58). Kadınlar doğal yapıları itibariyle bir grubun karar almaya hazır olduğunu, neyin işleyip neyin işlemeyeceğini hissetmek konusunda erkeklerden daha başarılıdırlar. Erkekler daha çok ne tür bir oyunla diğerlerini kendi yönüne çevirebilecekleriyle ilgilenirler. Onların çözümünde her şeyde olduğu gibi birileri kazanır birileri kaybeder. Oysa kadınların çoğu kendilerindeki bu doğal sorun çözme yeteneğinin farkındadır. Bu sebeple çatışmaların sona erdirilebilmesi için; ortak bir görüş sağlama, çözümü diğerleri tarafından kabul edilmeyen sorunlar için alternatif çözüm yolları üretme, sorunun çözümünü kabul etmeyen kişilerle dostane ilişkilerini sürdürerek 71 sorunu birlikte çözmeye çalışma gibi çözüm yolları üzerinden her ne kadar zaman alıcı da olsa uzlaşmaya varmayı başarırlar (Lunneborg, 1990:169–170). Bir başka araştırma ise problemle karşılaşıldığında, kadın yöneticilerin, çalışanları ikna yolu olarak, olaya “Benim yapabileceğim bir şey var mı?” şeklinde yaklaştığını ve çözüm için “Şunları şu sebepten dolayı yapmanız gerekir” gibi açıklayıcı öneriler getirmekte olduğunu ortaya koyuyor. Bunun karşısında kadınların tezlerini ısrarcı ve ikna edici bir şekilde ifade etmekte düşük yetenekli oldukları tespit edilmiş. Tartışmalarda başarılı olan kadınlar da bu başarılarını olayın durumuna, başarısızlıklarını da kendilerine bağlıyorlar. Kadınların ikna ediciliği,mesaj stratejilerini kullandığında maksimum noktaya ulaşıyor (http://www.kadinlaricin.net). 2.6. Kadın Yöneticiler ve İletişim Özellikleri Maltz ve Bolker (1982)’e göre; kadın ve erkekler farklı sosyo linguistik alt kültürlerden gelirler. Konuşmada kelimelerle farklı şeyler yapılacağını öğrenirler. Kadınların iletişim alışkanlıklarının nasıl olduğuna bakmak için çocukluklarında oynadıkları oyunlardaki iletişim kurallarına bakmak gerekir. Eşitliği ve yakınlığı sağlamak için kurulan ve geliştirilen ilişkilerde ortaklık ve işbirliği vardır. İlişkilerin kalbi iletişim sürecidir, içerik değildir. Eleştiriden uzak durmak olabildiğince mümkündür; fakat gerekli ise kibarca yapılır. Asla diğerleri dışarıda tutulmaz. Diğerleri ile ilişkilere dikkat edilir, diğerlerinin duygularına doğru bir biçimde tercüman olunur ve duygularına hassas bir şekilde karşılık verilir (Case,1994:147). İletişim ve başkaları ile ilişkiler söz konusu olduğunda kadınlar genel amaçlara ulaşmak için istikrarlı ve diğerleriyle iş birliğine dayalı iletişimi kurma konusuna dikkat etmektedirler. Kadınlar gündelik sosyal durumlarda daha sık ve daha kolay konuşurlar. Görüşlerini açık bir biçimde belirtirler, konuşmacının soru ya da yorumlarına hemen cevap verip açıklık getirmeye çalışırlar, bilgiyi paylaşmaya daha heveslidirler. Alıcı olarak ise daha katılımcı ve sabırlı dinleyicidirler ve söylenen her şeyi tam olarak anlamak isterler (Stasko,2008:6). 72 Kadınlar büyük bir öneme sahip olan dinlemeyi bilirler. Yönetim teorisyenlerinin bazılarına göre kadınlar, agresif, rekabetçi ve davranışlarını kabaca göstermek gibi otoriter erkeksi özellikleri kullanmaktadır. Bir diğer görüşe göre ise; kadınlar kendisini başkasının yerine koyabilme, çalışanları için kız kardeş gibi özen gösterme, gelişmiş sezgiler, yumuşaklık, duygusallık ve sabır gibi daha üst seviyede olan kendi kaliteli yönetim tarzlarına ve iletişim yeteneğine sahiptirler (Vinokurova, 2007: 3438). Erkeklerin bazıları ilişkilere önem verir, bazıları vermez (Ming-Yi Wu, 2006:6), oysa kadınlar iletişimlerinde bilgiden çok etkileşim ve ilişki ile ilgilenirler (Stil,2005: 188-189). Birçok kadın için birlikte zaman geçirmek, duyguları ve hayatlarında neler olduğu hakkında konuşmak arkadaşlığın kalbi gibidir. Biri ile bir sır paylaşmak kadın için dünyada yalnız olmadığı anlamına gelmektedir (Tannen,1990:103). Kadınlar için rol modeli olmak önemlidir çünkü bir yöneticinin rol model olması onun yöneticiliğinin itibarını göstermesi açısından önemlidir. Kadın yöneticiler için iş yerinde kurdukları iletişim ya da aile ve arkadaşlarıyla olan iletişimleri onların kariyerlerini devam ettirmeleri açısından da önemlidir. Kadın yöneticiler aynı zamanda ilişkilerine kız kardeş ya da anne olarak da bakmaktadırlar ve bu durum da yine kadınların karar ve uygulamalarını etkilemektedir (Kertész ve Kravetz 2011:72). Kadınlar iletişim tarzları açısından daha adil algılanmaktadırlar. Çünkü kadınlar bir şey hakkında açıklama yaptıklarında, açıklamaları sözel yetenekleri ile desteklenir, güvenilirlik, doğruluk ve nazik eleştirilileriyle en üst düzeye çıkar (Cole, 2004:261). V. Simon, H. Pedersen’e göre; Erkek ve Kadın iletişim tarzlarının kısaca değerlendirilmesi ise aşağıdaki gibidir: Erkekler bilgi ya da rapor vermek için konuşur. Kadınlar bilgi toplamak ya da yakınlık sağlamak için konuşmaktadırlar. 73 Erkekler şeyler hakkında ( iş, spor, yiyecekler), kadınlar insanlar hakkında konuşurlar. Erkekler gerçekler, neden ve mantık üzerine odaklanır, kadınlar duygular ve anlamak üzerine odaklanır. Erkekler başarıyı rekabetle sağlar, kadınlar uyum ve ilişkilerle sağlarlar. Erkekler analiz ve araştırarak, kadınlar sezgileriyle bilirler. Erkekler daha iddialıdır, kadınlar iş birlikçidir. Erkekler entelektüel olarak anlamak isterler, kadınların empati yeteneği daha fazladır. Erkekler odaksal, spesifik ve mantıklıdır. Kadınlar bütünsel, organik ve geniş açılıdır. Erkekler kurallar, düzenlemeler ve kararlarla rahatken, kadınlar değişkendir Erkekler düşünmek, kadınlar hissetmek ister (Stasko,2008:6). 2.6.1. Kadın Yöneticiler ve Sözel İletişim Kadın dili kibar, güvensiz tanımlanırken erkek dili iddialı ve direkt olarak tanımlanmaktadır. Eğer kadın başarılı olmayı isterse, neredeyse tam olarak konuşma biçimini güçlü, kararlı ve kontrollü olduğunu algılatacak şekilde değiştirir (Stil, 2005:187). Kadınlar bire bir konuşmayı tercih ederler ve dili iyi niyet ve samimiyetlerini göstermek için kullanırlar çünkü bire bir iletişimin daha arkadaşça olduğuna ve sadakati arttırdığına inanırlar. Kadın yöneticiler çalışanlarıyla arkadaşça ilişkiler kurmak isterler, çalışanları ile iletişim kuramadıklarında ve onları tanımadıklarında kendilerini mesafeli ve rahatsız hissetmektedirler (Case, 1994:6). Erkekler doğrudan konuşmayı tercih ederler. Kadınlar kişisel bir tarz ve kişisel sorunlarının ve yaşadıkları ile ilgili detayları çok rahat açıklayabilirler. Doğrudan konuşma daha az samimiyet gerektirir ve konuşma sadece bilgi değişimidir. Kadınların konuşması ise ilişkileri geliştirip devam ettirmek üzerine odaklanır ve bu da sa- 74 mimi bir konuşmacı ve destekleyici bir dinleyici arasında gerçekleşir (Ahmad ve Rethinam,2010:27). Sözel iletişimde kadınlar erkeklerden daha uzun cümleler kullanırlar. Kadınlar konuşurken duygularına daha çok önem verirler. Kadın dilini araştıranlar kadınların ifadelerinde mantıksızlık olduğunu düşünmektedirler. Kadınlar karşıt fikirleri kullanma ve nazik değerlendirmeler yapma eğilimleri vardır (Stasko,2008:6). Kadınların konuşmalarında başkalarının da görüşlerini açıklaması için ortam yaratmaya özen gösterirler ve bunu değişik biçimlerde yaparlar. Bazen, “ Muhtemelen bunu en iyi bilen ben değilim” ya da “ilginç bir öneri gibi, ne dersiniz? “ gibi sorularla başkalarının görüşlerini alırlar (Case, 1994:151). Kadınların konuşmaları etkileşimseldir, diğerlerini konuşmaya dahil eder, konuşmayı diğerlerinin katkısı üzerine inşa ederler. Samimiyet merkezli bir iletişim tarzları vardır, ilişkiye önem verirler, farklılıkları en aza indirmeye gayret gösterirler (Tannen, 1990: 26). Kadınlar konuşmaları sırasında daha arkadaşça ve kibar bir dil kullanırlar (Heller,1982: 17). Kadınlar sadece bilgi için değil, etkileşim için konuşurlar, etkileşim için gerekli olan ise diğerleriyle ilişkilerde iki yönlü iletişime izin veren bir yapılarının olmasıdır (Case,1994: 151). Kadınlar için konuşma yakınlığın ve arkadaşlığın sınırlarını belirleyen şartların düzenleyicisi olarak görülür (Tannen,1990: 25). Kadınlar yaşamları boyunca sözel iletişimin birçok özelliğini kullanma avantajına sahiptirler. Erkeklerin sahip olduğu en önemli sözel yetenek ise kıyaslama yapmaktır (Powel ve Graves, 1993:41). Kadınlar ve erkeklerin iletişim kurmadaki farklı davranış kalıpları aşağıdaki biçimde özetlenebilir: Kadınlar özel terimleri (teknik terimleri) çok daha az kullanırlar, Açık saçık ve küfürlü sözleri daha az kullanırlar, Kadınlar farklı tonlamalar, vurgulamalar kullanırlar, daha yumuşak konuşurlar, Erkeklerden çok daha az şaka yaparlar (Bate ve Bowker, 1997:20). 75 2.6.2. Kadın Yöneticiler ve Dinleme Dinleme tipik olarak kadın özelliğidir. Cinsiyet farklılıklarında dilin kullanılması ile ilgili yapılan çalışmalar, kadınların dinleme, erkeklerin ise konuşma eğilimi olduğunu göstermektedir. Kadınlar dinlemeyi, farklı, daha yoğun, daha dikkatli ve konuşulan konu üzerinde düşünerek yapmaktadır (Helgesen,2003:30). Kadınlar destekleyici biçimde dinlemektedirler, başkalarının ihtiyaçlarına karşı ilgilidirler, kişisel bilgi ve duyguların karşılıklı paylaşılması taraftarıdırlar. Düşüncelerini farklı şekilde dile getirebilirler, başkalarının da daha açık ifade etmesini isteyebilirler, Kadınlar dinlerken dikkatli dinleyicidirler, daha düşünceli ve katılımcı dinlerler. Kadınlar dinlerken karşı tarafı rahat ettirecek ve kendilerini önemli hissettirecek şekilde ve kendi seslerini duyup anlamlarını bulmalarına yardımcı olacak şekilde dinlerler (Case, 1994: 162). Kadınlar dinlemeyi başkalarını rahat ve önemli hissettirmenin ve başkalarının da kendini ifade etme konusunda kendisini geliştirmenin bir yolu olarak değerlendirmektedirler (Helgesen,2003:31). Kadınların dinlemeye olan yönelimlerinin temelinde ise dinleme becerisi gerektiren özenli bakıcılar olarak toplumsallaşmış olmaları yatmaktadır. Yüzyıllardır evlerinde kadınlar, eş ve çocuklarının ilk başvurduğu dinleyiciler olmuşlardır. Bu nedenle de kadın yöneticilerin önemli bir avantajı karakterlerinde barındırdıklarından söz edilebilir. Bu noktada asıl önemli olan bu özelliklerini iş yaşamında da kullanabilmeleridir. İyi dinleyiciliklerini iş yaşamında da kullanabilmeleri halinde kadın yöneticilerin sayısız iletişim engelini aşabilme yetenekleri yüksek oranda artacaktır. Bunun için de amaç olgunlaşmamış hüküm ya da yorumlarla bozmadan iletişimi tüm boyutlarıyla algılayabilme yeteneğini güçlendirmek olmalıdır (Palmer - Hyman, 1993:57) . Kadınlar günlük çalışmalarda iyi dinleyicidirler ve bu onların yönetim şekillerinin en güçlü yönüdür. Kadınlar dinlemeyi yönetimsel kararlarda kullanılacak bilgi toplama aracı ve çalışanların kendi düşüncelerinin öğrenilmesinden dolayı iyi hissetmelerini sağlayacak bir yol olarak kullanmaktadırlar. İyi bir yönetici insanların içindeki en iyiyi çıkarmayı bilir ve bunu da ancak iyi, dikkatli ve sabırla dinleyen bir 76 yönetici yapar. Dinleme bir kişiyi elde tutmanın ve bağlamanın en iyi yolların biridir. Dinleme kişiye bulunduğu duruma uyum sağlaması ve oynayacağı rolün ne olacağını söyler (Helgesen, 2003:30). Kadınlar dinlerken soru sormaya erkeklere göre daha eğilimdirler. Ayrıca kadınlar anladıklarını ya da dinlediklerini belirten küçük kelimelerle konuşmacıya onu dinlediğine dair daha çok tepki verirler. Tepkileri pozitif ve isteklidir. Kadınlar dinlerken “evet “ dediklerinde seni dinliyorum, seni takip ediyorum derlerken erkekler sadece konuşmacıyla aynı fikirde olduklarında “evet” derler (Tannen,1990: 142). 2.6.3. Kadın Yöneticiler ve Empati Kadınlarda empati olgusu doğuştan gelen bir özelliktir. Nancy Chodorow kız çocuklarının 3 – 5 yaşları arasında geçirdikleri karmaşa dönemini ilişkisel potansiyelleri, diğerleriyle empati kurabilmek için sahip oldukları inanılmaz kapasiteleri ve kendilerini diğerlerinden daha az ayrılmış, dünyaya daha bağlı görebilme yetenekleri ile atlattıklarını savunmuştur (Grant, 1988:62). Başka bir görüşe göre ise empati cinsiyet aralığı tartışmalıdır. Birçok araştırma kadınların erkeklerden daha empatik olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu araştırmalar kadınlardaki empati yeteneğinin doğuştan gelen bir özellik olmadığını yetenekten çok motivasyonla ilgili olduğuna değinmektedir. Kadınlar empatik olmaları gerektiğini bildikleri için empati yapabilmektedirler (http://feministing.com). Kadınlar erkeklere kıyasla insanların yüz ifadelerini okuma konusunda daha hızlıdırlar ve karşılarındaki kişinin anlayışlı ya da iletişim kurulabilir olduğunu daha çabuk anlayabilirler (http://womaneer.wordpress.com). Erkekler konuyu değiştirmeye veya kaygılanacak bir şey olmadığını söylerken, kadınlar empati göstermeye yatkındırlar. Tavsiye alma konusunda da kadınlar ve erkekler arasında fark vardır. Kadınlar tavsiyeye minnet duygusu hissedip ve yardımcı olduğunu düşünürlerken erkekler sinirli ve incinmiş hissederler (Cole, 2004:260-61). Kadın yöneticilerle yapılan bir görüşmede katılımcılar empati ve açıklığın, çalışanlarla ya da eşlerle iletişimi kolaylaştırdığını söylemişlerdir (Vinokurova, 2007: 34-38). 77 2.6.4. Kadın Yöneticiler ve Geri Bildirim Kadınlar diğer kadınlara geri bildirim verme konusunda erkek yöneticilere göre daha başarılıdır. Erkek yöneticiler negatif geri bildirimde bulunduklarında kadınların ağlayıp üzüleceğinden çekindikleri için geri bildirimde bulunmak konusunda çekimser davranmaktadırlar. Kadınlara göre kadınların birbirlerine karşı dürüst olmaları gerekmektedir. Özellikle de görünümleri konusunda başkaları bir şey söylemeden birbirlerini uyardıklarında bu avantaj olarak değerlendirilmelidir. Geri bildirimi kişisel olarak algılamamalı, aksine bunu yol gösterme ya da danışmanlık gibi düşünmeliler (Valerio, 2009:97). Kadınlar çalışanlarıyla daha sık iletişim halinde olmakta ve çalışanlarından daha çok geri bildirimi almaya eğilimlidirler (Heller,1982:17). Kadınlar için performansları hakkında zamanında ve gerçekçi geri bildirim almak önemlidir. Erkekler yönetici ya da arkadaşlarından resmi olmayan geri bildirim almayı tercih ederken kadınlar için ciddi bir şekilde yapılmış geri bildirim kurumda değer gördüğü anlamına gelmektedir. Aynı zamanda bir kadın için geri bildirim üstün olduğu ve geliştirmesi gereken konuları ortaya koyması açısından da önemlidir (Valerio,2009:55). Yine kadınlara göre bazen bir erkekten geri bildirim almak yerine kadınların birbirine geri bildirim vermesi daha az utandırıcı ve kabul bir durumdur(Valerio,2009:97). 2.6.5. Kadın Yöneticiler ve Sözsüz İletişim Kadınlar iletişimin sözsüz modunda (mimiklerin kullanımı, gülümseme gibi) yeteneklidirler. Katılımcılardan birisi, birine gülümsediğinde iletişimin daha kolay hale geldiğini belirtmiştir (Vinokurova, 2007: 34). Cinsiyet ve Sözsüz iletişim özelliklerini aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür (http://wvde.state.wv.us). 78 Kadınlar Erkekler Kendilerine daha az alan ayırırlar. Evde ve ofiste kendilerine fazlaca yer ayırırlar Erkekler için mesafe aralıdır. Kadınlar birbirleri iletişim halinde iken birbirlerine yakın dururlar. Kadınlar erkeklerden daha çok göz kontağı Kullanırlar. Erkeklerde göz kontağı azdır. Kadınlar yüz ifadelerini daha çok kullanırlar ve daha anlamlıdır. Kadınlar gülümsemeye gülümseme ile karşılık verirler. Erkekler daha az kullanırlar. Kadınlar kollarını birbirine yakın tutarlar ve Kolları vücutlarına değer. Erkekler kollarını vücutlarından uzak tutarlar. Kadınlar biri çok yüksek sesle konuştuğunda konuşan kişiye uzak dururlar. Erkeklerde bu mesafe hep vardır. Kadınlar bacaklarını nazik bir şekilde atarlar. Erkekler bacaklarını uzatıp otururlar. Kadınlar saçlarıyla ya da kıyafetleriyle oynarlar ve ellerini bağlarlar. Erkekler el ve kollarını fazlaca kullanırlar. Kadınlar sandalyede ellerini sandalye kenarında tutarlar. Erkekler bunu çok az yaparlar Erkekler daha az gülümser. Başka bir sınıflandırmaya göre ise kadın ve erkek arasındaki sözsüz iletişim kullanım biçimini şu şekilde özetlemek mümkündür (http://www.la4.psu.edu) . Kadınlar mimiklerini kullanmada erkeklere göre daha titizdirler. Erkekler duygularını gizlemeye meyillidirler. Kadınlar diğer kadınlarla olan iletişimlerinde bir birlerine çok yakın dururlarken erkekler nu mesafeyi açık bırakırlar. Erkekler kendilerini ifade ederken ellerini ve kollarını daha çok kullanmaktadırlar, kadınlar göz kontağı gibi daha zarif yöntemlerle iletişim kurmaktadırlar. Kadınlar iletişim boyunca erkeklere kıyasla daha çok göz kontağı kullanırlar. Bunun nedeni ise duygusal kontağı sağlamaya verdikleri önemdir. Ayrıca kadınlar göz kontağını karşı tarafın samimiyetinin ölçüsünü ayarlamak için de kullanmaktadırlar. Kadınlar duygularının yoğunluğunu ve anlamını belirtmek için ise yüz ifadelerini kullanırlar. Erkekler yüz yüze iletişimi tercih ederken kadınlar eşit ve rahat bir biçimde 79 konuşmayı tercih ederler. Erkekler iletişim halinde olduğu diğer erkeklere iletişim sırasında çekinmek konusunda kadınlara göre daha çekingendirler, kadınlar diğer kadınlara dokunurken çekingen değildirler çünkü kadınlar için dokunmak sempati ve arkadaşlığın gösterilmesidir (www.livestrong.com). Sözsüz iletişim kadınların yeteneklerini gösterdikleri bir oda gibidir. Örneğin gülümseme kadınlar erkeklerle kıyaslanmayacak ölçüde iyidirler (Staśko, 2008:6). Kadınlar, erkeklere kıyasla yüz ifadelerini daha çok kullanmaktadırlar, Kadınların sözsüz ifadeleri erkeklere göre daha anlamlıdır. Kadınlar göz kontağını daha çok kurmaya özen gösterirler (http://www.la4.psu.edu/cas/cas470/gender.pdf). Yine yapılan bir araştırmada çalışanlar kadın yöneticilerin kullandıkları olumlu sözsüz iletişim davranış özellikleri olarak gülümseme, konuşurken ve dinlerken olumlu ifade, , sempati belirten el ve kol hareketleri, konunun önemli noktalarını vurgularken ellerin birleştirilmesi ve yakın kişisel alanları kullanmanın yanında çalışanlarını önemsediklerini gösterirken de konuşurken onlara doğru yönelmeleri ve göz kontağı olarak belirtmişlerdir (Cole, 1994:270). Kadınlar konuşmacıyı cesaretlendirmek için gülümsemektedir ancak bu gülümseme konuşmacı ile aynı fikirde olduğu anlamına gelmemektedir. Kadınlar biri ile konuşurken onunla karşı karşıya olmaya özen gösterirler ve birbirinin ayak parmaklarını görecek şekilde durmayı tercih ederler (http://www.ehow.com). Gülümseme kadın için mutluluk ya da arkadaşlığın bir işareti olmaktan çok kadınlık rolünün bir parçası olarak ve kadının yapması gereken bir şey olarak düşünülür. Erkek mutlu olduğunda ya da eğlendiğinde gülümserken kadınlar olumlu bir duygu hissetmediklerinde bile gülümserler (McQuiston ve Morris,2009:58). Kadın yöneticiler duyguları anlama konusunda erkeklere göre daha avantajlı ve yeteneklidirler (Byron, 2007: 719) . 80 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DEKİ ÜNİVERSİTELERDE YÖNETİCİ OLARAK GÖREV YAPAN KADIN YÖNETİCİLER VE KURUM İÇİ İLETİŞİM SÜRECİNE İLİŞKİN BİR UYGULAMA 3.1. Problem Kurum içi iletişim, kurumun yönetim anlayışı ve kurum yöneticisinin iletişime bakış açısına bağlı olarak anlamlar kazanmakta ve kurumdan kuruma farklılıklar göstermektedir. Bazı kurumlar için işle ilgili talimatların verilmesi ya da işin yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesine karşılık gelirken bazı kurumlar için ise çalışanları kuruma bağlamak, çalışanlarla karşılıklı güven ortamının olduğu bir ortamı paylaşmak ve “biz” duygusunun oluşmasını ifade etmektedir. Kurum içi iletişimin nasıl olacağına ve işleyiş şekline karar veren yönetici aslında sadece iletişimin şekline değil, kurum çalışanlarının kurumu benimseme ve kurum dışı hedef kitlelerinin kurum itibarı ile algılamalarını etkilemelerine, yönetime güven duyulmasına, kararlara katılım sağlayarak demokratik bir ortamın oluşmasına, açık ve sürekli bir iletişimle bilginin paylaşılmasına, kendisine geri bildirimde bulunulan ve takdir edilen motivasyonu yüksek çalışanlarla, belirlenmiş hedeflere ulaşmaya da karar vermektedir. Kadınların erkekler ile kıyaslamaları yapan araştırmalara bakıldığında yapı olarak daha sevecen, anlayışlı, merhametli, demokratik, saygılı olmak gibi özelliklerin ortaya çıktığı görülmektedir Bu özelikler yönetici olarak da kadınları olarak daha demokratik, duygusal, empati yapabilme, dinlemeyi bilme, çatışmayı yönetebilme, geri bildirimi kullanmaya özen gösterme, takdir etmeyi bilme, çalışanları ile iletişime önem verme gibi konularda yetenekli hale getirmektedir. Problem, yönetici olarak kadın yöneticilerin sayısının az olmasının yanında kurum içi iletişimin tam olarak uygulanma şansı bulamamasından kaynaklanmaktadır. 81 Uygulama alanı olarak seçilen üniversitelerde kurum içi iletişimin bazı birimlerinde tam anlamıyla uygulanmadığını ortaya koymaktadır. Burada sorunun cinsiyet ile ilgili olmadığı, kurum içi iletişimin yönetim anlamında tam olarak anlaşılmamasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Kurum içi iletişimin öneminin yöneticilere eğitim olarak verilmesi, üniversitelerin merkezden belirli iletişim politikaları belirleyip, birimlere kendi içlerinde iletişim planlamaları yapmaları konusunda yetkiler verilmesi kurum içi iletişim problemlerini daha az seviyelere indirmeye yardımcı olabilir. Yöneticiler ve çalışanlar arasındaki hiyerarşik sınırın kesin çizgilerle ayrılması iletişimi neredeyse imkansız hale getirmektedir. Yöneticilerin modern dünyanın yönetim anlayışını benimseyerek katılımcı, demokratik, açık, çalışanına değer veren ve “biz” duygusunu oluşturmaya yönelik gayretleri çalışanları iletişim kurma yönünde cesaretlendirmektedir. Erkek egemen toplumlarda çok az yöneticilik şansı bulan kadınlar, kadın olmanın gerektirdiği beceri ve yeteneklerini ortaya koymaya çalışsa da bu durum kimi zaman çalışanlar tarafından yeterince önemsenmediğini de söylemek mümkündür. Kurum içi iletişimin bir yönetim felsefesi olmaktan öte kurum felsefesi haline getirilmesi, iletişim uygulamalarının planlanması sürecinde çalışanların bu kararları benimseyip, bu sürece katkı sağlamasına imkan verilmelidir. 3.2. Amaç Kurum içi iletişim son yıllarda giderek artan bir öneme sahiptir. Çalışanların aidiyet duygusu, kuruma bağlılıkları, kurumu dışarıda iyi bir şekilde temsil etmeleri yöneticinin kurum içi iletişime verdiği önemle ilgilidir. Kurum içi iletişim klasik anlamda anlaşıldığı gibi sadece emir ve talimatları verip çalışanlarla belli aralıklarla toplantı yapmak değildir. Kurum içi iletişim bir yönetim anlayışıdır. Yöneticinin kendisi dışındaki kişilerin farkına varıp onlara değer vermesi ve kurumla ya da çalışanlarla ilgili alacağı her kararda çalışanlarını bu kararlara dahil etmesidir. Çalışanlar yaptıkları işin karşılığı olarak takdir görmek, yöneticinin kendisine değer verdiğini bilmek ve en önemlisi çalıştığı kurumda birey ve çalışan olarak işe 82 yaradığını hissetmek istemektedir. Bu da ve sistemli planlı kurum içi iletişim faaliyetlerinin uygulanması ile mümkün olmaktadır. Yöneticilerinin kendilerini önemsediğini düşünen çalışanlar yöneticiye daha çok güvenmelerinin yanında bireysel ve kurumsal performanslarını daha ileriye taşımak için çaba göstermektedirler. Kadın yöneticiler kadın olmanın getirdiği özelliklerden dolayı çalışanlarına karşı nazik, anlayışlı, açık iletişimi destekleyen, çalışan katılımına önem veren, emir kipinden çok dolaylı sözcükleri seçen bir yapıya sahiptirler. Kadın yöneticilerin iletişim özelliklerinden dolayı kurumları daha çalışılır ve yaşanabilir bir yer haline getirdikleri söylenebilir. Bu çalışmanın temel amacı kurum içi iletişime kadın yöneticinin bakış açısını incelemek ve Türkiye’deki Üniversitelerde görev yapan kadın yöneticilerin kurum içi iletişime bakışını ve kurum içi iletişimi değerlendirme şekil ve yöntemlerini ortaya koymaktır. Bu genel amaca bağlı kalınarak aşağıda yer alan alt amaçlar elde edilmek istenmektedir: Kurum içi iletişim kavramını incelemek. Kurum içi iletişimin amaçlarını yönetim, güven, itibar ve çalışan katılımı ve kurum performansı açısından ortaya koymak. Yöneticilerin ve kadın yöneticilerin özelliklerini incelemek. Kadın yöneticilerin iletişime dair özelliklerini ortaya koymak. Elde edilen teorik bilgileri alan araştırması sonucunda ulaşılan bulgularla karşılaştırmak. 3.3. Önem Kurumların teknolojik olarak rekabetlerinin yetersiz kaldığı durumlarda çalışanları ile sağladıkları rekabet avantajı önemli hale gelmektedir. Kurum içi iletişim uygulamaları ve çalışanların kurumsal iletişimde kurumun diğer hedef kitleleri gibi önemsenip, bu yönde uygulamaların yapılması çalışan sadakatini arttırmaktadır. Kurum çalışanları kurumların sahip olduğu ve vazgeçilmez değerlerinin başında gel- 83 mektedir. Kurum içi sürecini farkında olarak yöneten yöneticilerin kurumları yönetmesi de daha etkili ve kolay hale gelmektedir. Bu çalışma; Kurum içi iletişimin kurumlar açısından önemini ortaya koyması açısından, Yöneticilerin ve kadın yöneticilerin sahip olması gereken özellikler ve iletişim çalışmalarını değerlendirmelerini belirtmesi açısından, Üniversitelerde çalışan kadın yöneticilerin kurum içi iletişim sürecini nasıl yönettiklerini ve kendi rollerini nasıl değerlendirdiklerini göstermesi açısından önemlidir. 3.4. Hipotezler H1 “kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek” ifadesine katılım; H1a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H1b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H1c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H1d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H1e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H2 “çalışanlarla güvene dayalı ilişki kurarak kuruma karşı olumlu davranış geliştirmek” ifadesine katılım; H2a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H2b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H2c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H2d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. 84 H2e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H3 “düzensiz bilgi akışını önlemek ve alınan kararları aktarmak” ifadesine katılım; H3a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H3b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H3c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H3d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H3e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H4 “çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak” ifadesine katılım; H4a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H4b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H4c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H4d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H4e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H5 “çalışanları dikkatle dinleyerek tepkilerini dikkate alırım.” ifadesine katılım; H5a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H5b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H5c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H5d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. 85 H5e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H6 “iletişimde jest ve mimiklere yer vermem.” ifadesine katılım; H6a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H6b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H6c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H6d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H6e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H7 “resmi olmayan iletişim kanalları kullanırım.” ifadesine katılım; H7a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H7b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H7c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H7d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H7e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H8 “yazılı talimatlarla formel iletişim kurarım.” ifadesine katılım; H8a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H8b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H8c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H8d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H8e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. 86 H9 “çalışanlarla belirli aralıklarla toplantılar aracığıyla görüşürüm.” ifadesine katılım; H9a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H9b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H9c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H9d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H9e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H10 “çalışanlarımın her türlü sıkıntısını ciddiye alır çözüm bulmaya çalışırım.” ifadesine katılım; H10a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H10b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H10c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H10d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H10e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H11 “kadın olmanın bana iletişimde avantaj sağladığını düşünürüm” ifadesine katılım; H11a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H11b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H11c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H11d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H11e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. 87 H12 “ses tonumu ve konuşma hızını konunun durumuna göre değiştirim.” ifadesine katılım; H12a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H12b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H12c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H12d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H12e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H13 “yetki ve konumumu iletişimde hissettirmeden çalışanlarımın iletişim sırasında rahat olmalarını isterim.” ifadesine katılım; H13a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H13b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H13c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H13d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H13e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. H14 “çalışanlar ile ilgili konularda önerilerini alır ve gelişimlerini desteklerim.” ifadesine katılım; H14a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H14b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H14c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H14d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H14e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. 88 H15 “kurum içi anlaşmazlıkları çözmek için herkesle görüşmeye özen gösteririm ve eleştiriyi başkaları olmadan ve zaman geçmeden yaparım.” ifadesine katılım; H15a Kadın yöneticilerin çalıştıkları üniversite türüne göre farklılık göstermektedir. H15b Kadın yöneticilerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. H15c Kadın yöneticilerin unvanlarına göre farklılık göstermektedir. H15d Kadın yöneticilerin üniversitedeki görevlerine göre farklılık göstermektedir. H15e Kadın yöneticilerin görev sürelerine göre farklılık göstermektedir. 3.5. Sınırlılıklar Çalışma, kurum içi iletişim sürecinde kadın yöneticilerin iletişim uygulamalarının üniversitelerde görev yapan kadın yöneticiler ile araştırılması ile sınırlıdır. Çalışmanın uygulama kısmı Türkiye’de devlet ve vakıf üniversitelerinde yönetici olarak görev yapan kadın yöneticilerden kendisine ulaşılabilen yöneticilerin kurum içi iletişim uygulamalarını ve kendi yöneticilik değerlendirmelerinin ortaya konulması ile sınırlıdır. Çalışmada üniversitelerde görev yapan kadın yöneticilerin iletişim ve yönetici olarak uygulamaları üniversitenin devlet ya da vakıf üniversitesi olması, unvan ve görev yaptığı birim temel alınarak değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır. 3.6. Yöntem Çalışmamızda öncelikle kurum içi iletişim, yönetici, kadın yöneticiler ve kadın yöneticilerin iletişimle ilgili sahip olduğu özellikler ve yeterlilikle ilgili literatür taranmış; yerli ve yabancı yazındaki araştırmalar incelenerek çalışmaya teorik bir taban hazırlanmaya çalışılmıştır. Araştırmada kullanılacak yöntem nicel araştırma yöntemlerinden alan araştırmasıdır. Literatür taramasından elde edilen bilgiler ışığında kadın yöneticilerin iletişimi kullanma amaçları, yöntemleri ve yönetici olarak kendilerini nasıl değerlendir- 89 diklerini ölçmeye yönelik bir anket hazırlanmıştır. Hazırlanan bu anket üniversitelerde farklı birimlerde görev yapan kadın yöneticilere kurum içi iletişim sürecini nasıl yönettikleri ile ilgili sorular yöneltilmiş ve üniversitenin yapısı, çalışılan birim, unvan, çalışma yılı gibi değişkenlerin kurum içi iletişim süreci uygulamalarındaki farklar ve genel olarak kadın yöneticilerin bu süreci nasıl yönettikleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırmanın alan yazım çalışmasının tamamlanmasından sonra veri toplama aracının bir taslağı geliştirilmiştir. Araştırmanın ilk iki bölümünde kullanılan sorular Hyo Sook Kim’in doktora tezi olan “Organizational Structure And Internal Communication As Antecedents Of Employee Organization Relationshıps In The Context Of Organizational Justıce: A Multilevel Analysis”, Jey Leia Roch’un “Factors Affecting Written Business Communication” adlı tezi ile Yankı Ünal’ın yayınlanmamış yüksek lisans tezinde kullandığı araştırma sorularından oluşturulmuştur. Araştırmanın üçüncü bölümü ise teorik olarak elde edilen verilere dayanarak oluşturan kadın yöneticilerin özelliklerini ölçmeye yönelik sorulardır. Bu taslak daha sonra anket haline getirilerek 40 kişi üzerinde güvenilirlik ve geçerliliğinin test edilmesi amacıyla pilot deneme gerçekleştirilmiştir. Araştırma verilerin analizinden önce araştırma çerçevesinde uygulanan anket sorularının güvenirliğini görmek amacıyla Cronbach’s Alpha testinden faydalanılmıştır. Alpha değeri 0,892 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuca göre araştırma yüksek derecede güvenilirdir. Son şekli verilerek hazırlanan anket iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde katılımcılara yöneticinin kurum içi iletişim kurma amaçları, yöneticinin kurum içi iletişimi kullanma yolları, yöneticinin kurum içi iletişim sürecinde kendisini değerlendirmesine yönelik sorular sorulmuştur. İkinci bölümde ise katılımcıların kişisel bilgilerini belirlemeye dönük sorular sorulmuştur. Çalışma Türkiye’de toplam 174 üniversitede çalışan ve kendilerine elektronik ortamda ulaşılabilen kadın yöneticilere uygulanmıştır. Bu araştırmada birincil verilere ulaşmada kullanılan veri toplama yöntemlerinden anket yöntemi tercih edilmiştir. Anket yöntemi “cevaplandırıcının daha önce 90 belirlenmiş bir sıralamada ve yapıda oluşturulan sorulara karşılık vermesiyle veri elde etme yöntemi” olarak tanımlanabilir (Altunışık vd., 2007: 68). Araştırmada olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemlerinden biri olan kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Kolayda örnekleme yöntemi ankete katılan herkesin örneğe dahil edilmesidir. Denek bulma işlemi arzu edilen örnek büyüklüğüne ulaşılıncaya kadar devam eder. Ulaşılabilen ve arzu eden herkes ankete katılır (Altunışık vd., 2007: 32). Hazırlanan bu anket 108 devlet, 66 vakıf üniversitesinde görev yapan, üniversitelerin web sayfasında üniversite yönetiminde görev yapan senatoda yer alan kadın yöneticiler ile web sayfalarından her birim tek tek incelenerek kendilerine ulaşılan 335 yöneticiye online anketle ulaşılarak kurum içi iletişim sürecindeki uygulamaları ölçülmeye çalışılmıştır. Uygulanan likert tipi anket olumludan olumsuza doğru bir yön verilerek analiz için uygun bir şekle sokulmuştur. Uygulanan anket ortalamalarının değerlendirilmesinde aşağıdaki değerler temel alınmıştır: Kesinlikle katılıyorum: 4,21 – 5,00 Katılıyorum: 3,41 – 4,20 Kararsızım: 2,61 – 3,40 Katılmıyorum: 1,81 – 2,60 Kesinlikle katılmıyorum: 1,00 – 1,80 Deneklerden toplanan verilerin girişi bilgisayar ortamına aktarılmış ve gerekli analizler kullanılarak uygulama yapılmıştır. Araştırmanın anket maddelerinin güvenirliğinde Cronbach Alpha katsayısı hesaplanmış ve 0,892 olarak bulunmuştur. Cronbach Alpha katsayısının .70 in üzerinde bulunduğu durumlar Pallant (2005)’a göre ölçüm alınan örneklemin güvenilir olarak kabul edilmesini sağlamaktadır. Toplanan veriler, görüş ve ifadelendirmeler için Kesinlikle katılıyorum (5), Katılıyorum (4), Kararsızım (3), Katılmıyorum (2) ve Kesinlikle katılmıyorum (1) biçiminde değerlendirme ölçeği ile sayısallaştırılmıştır 91 3.7. Evren ve Örneklem Çalışma Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversitelerinde görev yapan kadın yöneticilerin e-mail adreslerinin tespit edilerek kendilerine anket formu gönderip anketin cevaplandırılması yoluyla uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye’de üniversitelerde çalışan kadın yöneticiler oluştururken örneklem üniversitelerde Rektör, rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, müdür ve müdür yardımcısı ünvanına sahip kadın yöneticiler oluşturmaktadır. Anketlerin linki e-mail adreslerine ulaşılabilen kadın yöneticilere gönderilerek, ankete katılımları sağlanmıştır. Gönderilen 335 denekten 145 tanesi anketi cevaplayarak geri dönüş yapmışlardır. 25 anket mail ulaşmadığı için geri dönmüş ve yeni adreslerine ulaşılamamıştır, 5 kişi ise yöneticilik görevini bıraktığını söyleyerek ankete cevap vermemiştir. 170 denek ise anketi cevaplamamışlardır. Nihai olarak analiz 145 anket üzerinden yapılmıştır 3.8. Araştırmada Elde Edilen Verilerin Analizi Araştırma verilerinin analizinde ilk önce güvenirlilik analizine ilişkin sonuçlara yer verildikten sonra, araştırmaya katılan deneklerin demografik özellikleri dağılımlarına, anket sorularına ilişkin merkezi dağılım ölçülerine, anket sorularına ilişkin frekans dağılımları tablolarına yer verildikten sonra araştırma hipotezleri test edilerek verilerin analizleri sonlandırılacaktır. Verilerin analizinde SPSS 15 programından yararlanılmıştır. 3.8.1. Araştırmanın Geçerlilik ve Güvenirliği Araştırma verilerin analizinden önce araştırma çerçevesinde uygulanan anket sorularının güvenirliğini görmek amacıyla Cronbach’s Alpha testinden faydalanılmıştır. Tablo 3.1’de görüldüğü gibi Alpha değeri 0,892 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuca göre araştırma yüksek derecede güvenilirdir. 92 Tablo 3.1: Güvenirlilik Analizi Sonucu Cronbach’s Alpha Soru Sayısı ,892 44 3.8.2. Katılımcıların Demografik Özellikleri Araştırmaya katılan katılımcıların demografik özelliklerine göre dağılımları tablo 2’de verilmiştir. Tablo 3.2: Katılımcıların Demografik Özelliklerine Göre Dağılımları Unvan Prof. dr. Doç. dr. Yrd. Doç. dr. Öğr. gör./öğr.gör. Dr. Diğer Frekans % 49 30 43 19 4 33,8 20,7 29,7 13,1 2,8 Yaş Frekans % 4 45 63 19 14 2,8 31,0 43,4 13,1 9,7 Frekans % 20-30 31-40 41-50 51-60 61 ve üzeri Yıl 1 yıldan az 1-2 2-3 4 yıl ve üzeri 31 38 30 46 Görev Rektör Rektör Yardımcısı Dekan Dekan Yardımcısı Enstitü Müdürü Enstitü Müdür Yardımcısı Meslek Yüksekokulu Müdürü Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Yüksekokulu Müdürü Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Diğer Üniversite Devlet Üniversitesi 21,4 Vakıf Üniversitesi 26,2 20,7 31,7 Toplam Frekans % 2 5 15 31 10 8 13 14 15 10 22 1,4 3,4 10,3 21,4 6,9 5,5 9,0 9,7 10,3 6,9 15,2 Frekans % 114 31 78,6 21,4 145 100,0 Bu verilere göre; cevaplayıcıların unvanlarına bakıldığında %33,8 katılım oranıyla prof. dr. unvanına sahip olanlar en çok anket uygulanan gruptur. Bu grubu %29,7 cevaplama oranıyla yrd. doç.dr. unvanına sahip cevaplayıcılar izlemektedir. Bu iki grubu sırasıyla %20,7 cevaplama oranıyla doç.dr. unvanlı ve %13,1 cevaplama oranıyla öğr.gör./öğr.gör.dr. unvanlı cevaplayıcılar izlemektedir. En az anket uygulanan grup ise %2,8 cevaplama oranıyla diğer unvanlara sahip kişiler oluşturmaktadır. 93 Cevaplayıcıların yaş aralıklarına bakıldığında ise; en çok anket uygulanan grup %43,4 cevaplama oranıyla 41-50 yaş aralığındaki cevaplayıcılardır. Bunu %31 cevaplama oranıyla 31-40, %13,1 cevaplama oranıyla 31-40, %9,7 cevaplama oranıyla 61 ve üzeri cevaplayıcılar takip etmektedir. En az anket uygulanan grup ise %2,8 cevaplama oranıyla 20-30 yaş aralığındaki cevaplayıcılar oluşturmaktadır. Cevaplayıcıların görevde bulundukları yıl aralıklarına bakıldığında ise; %31,7 cevaplama oranıyla 4 yıl ve üzeri süre görevde bulunan cevaplayıcılar en çok anket uygulanan gruptur. Bunu, %26,2 cevaplama oranıyla 1-2 yıl arası görevde bulunan cevaplayıcılar takip etmektedir. %21,4 ve %20,7 cevaplama oranlarıyla 1 yıldan az ve 2-3 yıl arası görevde olan cevaplayıcılar birbirine yakın dağılım göstermektedir. Cevaplayıcıların üniversitedeki görevlerine bakıldığında ise; dekan yardımcılığı görevinde bulunan cevaplayıcılar %21,4 cevapla oranıyla en çok anket uygulanan gruptur. Bunu sırasıyla %15,2 cevaplama oranıyla diğer görevlerde bulunan cevaplayıcılar, %10,3 cevaplama oranlarıyla dekan ve yüksek okul müdürleri, %9,7 cevaplama oranıyla meslek yüksek okulu müdür yardımcıları, %9,0 cevaplama oranıyla meslek yüksek okulu müdürleri, %6,9 cevaplama oranlarıyla enstitü müdürleri ve yüksek okul müdür yardımcıları, %5,5 cevaplama oranıyla enstitü müdür yardımcıları, %4,4 cevaplama oranıyla rektör yardımcıları ve %1,4 cevaplama oranıyla en az anket uygulanan grup olan rektörler takip etmektedir. Cevaplayıcıların üniversite statülerine bakıldığında ise; %78,6 oranıyla devlet üniversitesinde görevde bulunan cevaplayıcılar en çok anket uygulanan cevaplayıcılardır. Vakıf üniversitesinde görevde bulunan cevaplayıcıların ise cevaplama oranları %21,4’tür. Merkezi Dağılım Ölçüleri Tablo 3’te ankette yer alan sorulara ilişkin ortalama ve standart sapmalara yer verilmiştir. 94 Tablo 3: Merkezi Dağılım Ölçüleri Sorular N Ortalama 1. Kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplamak 2. Kurum çalışanlarının performansını izleyebilmek 3.Çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak 4. Çalışanları motive edebilmek 5. Çalışanları tanıyabilmek 6. Kurumun misyon, vizyon ve değerlerini çalışanlarla paylaşmak 7. Çalışmalarda ulaşılan sonuçları, alınan kararları aktarmak 8. Ne istediğimi, ne zaman istediğimi nasıl istediğimi belirtmek 9. Çalışanların öneri, şikayet ve beklentilerini öğrenebilmek 10. Düzensiz bilgi akışını önlemek 10. Düzensiz bilgi akışını önlemek 12.Çalışanlarda kuruma karşı olumlu davranışlar geliştirmek 13.Çalışanlarla çift taraflı güvene dayalı ilişkiler kurmak 14. Çalışmaların zamanında bitirilmesini sağlamak 15. Çalışanlarla formel iletişim kurarım 16. Çalışanların sorularını cevaplamak için geri dönerim 17. Kurum içinde olup biteni farklı kanallardan öğrenirim 18.Yazılı talimatlarla iletişim kurarım 19. Çalışanlarla belli aralıklarla toplantılar aracılığıyla görüşürüm 20. İletişim sırasında çalışanları gözler ve tepkileri dikkate alırım 21.Çalışanların toplantılarda yöneticilerden çekinmemeleri için çaba gösterim 22.Personeli ikna etmek için iletişim kurarım 23. İletişim sırasında yönetime destekleyen ve karşıt olanları öğrenirim 24. Yönetici olarak elektronik posta ile iletişim kurarım 25. Resmi olmayan iletişim kanallarını kullanırım 26. Sürekli iletişim kurarım 27. İletişimde jest ve mimiklere yer vermem 28. Çalışanları dikkatle dinlerim 29. Değişik fikirleri dinlerim fakat dikkate almam 30. Çalışanların kuruma bağlılığının artmasına çalışırım 31. Ses tonumu ve konuşma hızımı konunun durumuna göre değiştiririm 32. Eleştiriyi üzerinden zaman geçmeden ve başkalarının olmadığı yerde yaparım 33. Çalışanların kurum için değerli olduklarını bilmelerini isterim 34. Çalışanların gelişimini desteklerim 35. Olumlu beden dili kullanmaya özen gösteririm 36. Çalışanların benimle konuşurken rahat etmelerini isterim 37. Çalışanlar arasında ayırım gözetmeksizin iletişim kurarım 38. Tüm çalışanların sıkıntılarını dinlemeye ve çözüm bulmaya çalışırım 39. Çalışanlarla ilgili karar almadan önce kendileriyle paylaşır, önerilerini alırım 40. Çalışanların özel hayatlarındaki sorunlarını ciddiye alırım. 41. Sorunları olan çalışanlarımı dinlemeyi ve yardımcı olmayı önemserim 42. Empatinin bireylerin birbirlerini anlamasına yardımcı olduğuna inanırım 43. İyi dinlemenin konuşmaktan daha önemli olduğunu düşünürüm 44. Çalışan iletişiminin gerekli olduğuna inanırım 45. Çalışanları başarılarından dolayı takdir ederim 46. Geri bildirimde bulunurum 47. Kadın olmanın iletişimde bana avantaj sağladığına inanırım 48. Yetkilerimi ve konumumu iletişim kurarken kullanmaktan kaçınırım 49. Kurum içi iletişimi çalışanların performansları konusunda geri bildirimde bulunmak için kullanırım. 50. Kurumda ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözmek için ilgili herkesle görüşmeye özen gösteririm. 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 145 4,3586 4,1310 4,4897 4,4966 4,4138 4,3655 4,6621 4,5034 4,5379 4,5103 4,5655 4,3931 4,5241 4,4966 3,7586 4,6966 3,3931 3,3241 4,1103 4,5379 4,5103 4,0414 3,3379 3,5931 3,1793 4,0690 2,0897 4,5310 1,9172 4,2759 4,0552 3,7310 4,4000 4,6621 4,6069 4,5862 4,4069 4,3034 4,3241 4,0069 4,2483 4,6000 4,3586 4,5931 4,6138 4,5172 3,2621 4,0138 3,8069 Standart Sapma ,73292 ,91481 ,57876 ,74651 ,78693 ,70528 ,48906 ,55433 ,56545 ,65741 ,58706 ,55648 ,57834 ,56672 ,95216 ,49052 1,19197 1,00611 ,95100 ,57760 ,72760 ,94189 1,13786 1,15167 1,12835 ,83045 ,81579 ,60156 ,73128 ,58313 ,77082 ,98075 ,64979 ,47464 ,51769 ,56009 ,73121 ,64898 ,74426 ,74065 ,71230 ,51908 ,61999 ,52037 ,48857 ,63578 1,11816 ,98592 ,78437 145 4,4621 ,63487 95 Soruların ortalamalarına bakıldığında genel olarak olumlu yönde bir eğilim gözlenmektedir. 27. ve 29. soruların ise ortalama değerlerinin düşük olmasının sebebi bu soruların diğer sorulara göre ters yönlü kurulmasıdır. 3.8.3. Anket Sorularına İlişkin Frekans Dağılımları Araştırma çerçevesinde uygulanan ankette yer alan sorulara ilişkin frekans dağılımları aşağıda tek tek ele alınmıştır. Tablo 3.3: “Kurum Çalışanlarını Aynı Amaç Etrafında Toplamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 19 13,1 Katılıyorum 52 35,9 Kesinlikle Katılıyorum 73 50,3 Cevaplayıcıların %50,3’ü “kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplamak” için iletişim kurduğunu belirtmektedir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %13,1’i ise bu yargı karşısında karasız kalmışlardır. Kurum çalışanlarının aynı amaç etrafında toplanmasıyla çalışanların kurumu sahiplenmesi ve böylelikle daha verimli iş ortamı oluşturulması sağlanmış olacaktır. Kurumun amaçlarından haberdar olan çalışanlar kendi bireysel kariyer gelişim ve amaçlarını da kurumun amaçlarına uygun olarak geliştirme şansı bulmaktadırlar. Tablo 3.4: “Kurum Çalışanlarının Performansını İzleyebilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 15 10,3 Kararsızım 7 4,8 Katılıyorum 67 46,2 Kesinlikle Katılıyorum 56 38,6 96 Cevaplayıcıların %46,2’si “kurum çalışanlarının performansını izleyebilmek” amacıyla iletişim kurarım yargısına katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %38,6’sı kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %4,8’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kurum yöneticilerinin, çalışanların performansını izlemekte en kolay ve doğru yol iletişim kurmaktır. Çalışanların neler yaptığı, ne kadar süre çalıştığı, kuruma neler kattığını birinci ağızdan öğrenip değerlendirmek gerekmektedir. Çalışanların fikirleri ve yeni düşünceleri, kuruma ve iş ortamına getireceği faydaların iletişim kurularak öğrenilmesi kurumun başarısına da etki edecektir. Yöneticinin çalışanın performansıyla ilgili olarak çalışana olumlu ya da olumsuz geri bildirimde bulunması hem çalışanın yöneticiye güvenini arttırmakta hem de kendisinin eksi ve artı yönlerini göstererek kendisini geliştirmesi için fırsat vermektedir. Tablo 3.5: “Çalışmaların Kurum Kuralları Çerçevesinde Yürütülmesini Sağlamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım - - Katılıyorum 68 46,9 Kesinlikle Katılıyorum 75 51,7 Cevaplayıcıların %51,7’si “çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak” amacıyla iletişim kurarım yargısına tamamen katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %46,9’u katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcılar %1,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtirken kesinlikle katılmıyorum ve kararsızım şeklinde görüş belirten cevaplayıcı bulunmamaktadır. Çalışanların kurum kurallarına uyum sağlaması ve istenilen şekilde çalışmalarını sürdürmeleri için yöneticilerle iletişim halinde olmaları gerekmektedir. Yöneticiler beklentilerini, kurum olarak nasıl bir çalışma ortaya çıkmasını istedikleri konu97 sunda çalışanlarla iletişim halinde olmalarıyla istenilen kurallar dahilinde ortaya çalışmalar çıkmaktadır. Tablo 3.6: “Çalışanları Motive Edebilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım 16 11,0 Katılıyorum 35 24,1 Kesinlikle Katılıyorum 92 63,4 Cevaplayıcıların %63,4’ü “çalışanları motive edebilmek” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %24,1’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %11’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Çalışanlar, daha verimli ve istekli çalışmak için kurum yöneticileri tarafından yaptıkları işin takdir edilmesini beklemektedirler. Onların iş veriminin düşmemesi amacıyla kurum yöneticileri çalışanlarıyla sürekli iletişim halinde olmalıdırlar. Çalışanları ayrı ayrı tanıyabilen yönetici hangi çalışanı nelerin motive ettiğini de bilir. Sadece motivasyon için değil motive kaynaklarını bilmek için de yöneticilerin çalışanları tanıması ve onlarla iletişim halinde olması önemlidir. Tablo 3.7: “Çalışanları Tanıyabilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 3 2,1 Kararsızım 18 12,4 Katılıyorum 40 27,6 Kesinlikle Katılıyorum 84 57,9 98 Cevaplayıcıların %57,9’u “çalışanları tanıyabilmek” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %27,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %12’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerin çalışanlarını tanıyabilmesinin en etkin yolu onlarla iletişim kurmalarıdır. Böylelikle onların hangi görevlerde başarılı olabileceği, verilen görevlerin hangilerinde etkin olup olamayacakları iletişimle ortaya çıkacaktır. İşyerinde yönetici, çalışanların birbirleri ile olan ilişkilerini bilmediğinde, kimin hangi birimde kiminle çalışabileceğini göremeyeceği için iş verimi azalır, disiplin bozulur, geçimsizlik başlar. Bu yüzden yönetici çalışanları iyi tanımalıdır, bunu da doğru iletişim kurarak yapabilir. Tablo 3.8: “Kurumun Misyon, Vizyon Ve Değerlerini Çalışanlarla Paylaşmak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 16 11,0 Katılıyorum 57 39,3 Kesinlikle Katılıyorum 71 49,0 Cevaplayıcıların %49,0’u “kurumun misyon, vizyon ve değerlerini çalışanlarla paylaşmak” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %30,3’ü katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %11’0’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kurum çalışanlarının kurum kültürüne ve değerlerine sahip olabilmesi için bunların çalışanlara çok iyi anlatılması gerekmektedir. Yapılan işlerin kurum vizyon ve misyonuna uygun olarak çıkması için çalışanların bu değerleri çok iyi bilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bunu en iyi anlatacak olan kurum yöneticisidir. Kurumun 99 hedeflerini bilen çalışanlar bu hedeflere kurumun daha kısa sürede ulaşmasını sağlamak için çaba göstereceklerdir. Ayrıca hedeflerini bildiği kurumla gurur duyan bir çalışanın kuruma sahip çıkıp, kurumu için elinden gelenin en iyiyi yapması mümkündür. Bunların farkında olan yöneticiler çalışanlarla misyon ve vizyonu paylaşarak ortak hedefler oluşturmaya özen gösterirler. Tablo 3.9: “Çalışmalarda Ulaşılan Sonuçları, Alınan Kararları Aktarmak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 1 ,7 Katılıyorum 47 32,4 Kesinlikle Katılıyorum 97 66,9 Cevaplayıcıların %66,9’u “çalışmalarda ulaşılan sonuçları, alınan kararları aktarmak” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %32,4’ü katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %0’7’si yani 1 cevaplayıcı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Çalışanların yapılan işlerden haberdar olmaları, alınan kararların onlara aktarılmasıyla kendilerini değerli hissedecekler ve kuruma bağlılıkları artarak iş veriminde artış olabilecektir. Çalışan kendini kurumun bir parçası olma hissini daha fazla yaşayacaktır. Çalışmalarda ulaşılan sonuçların aktarılması yöneticiden çalışana geri bildirim sayılacağından çalışanın kendisini değerli hissetmesi açısından önemlidir. Tablo 3.10: “Ne İstediğimi, Ne Zaman İstediğimi Nasıl İstediğimi Belirtmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 4 2,8 Katılıyorum 64 44,1 Kesinlikle Katılıyorum 77 53,1 100 Cevaplayıcıların %53,1’i “ne istediğimi, ne zaman istediğimi nasıl istediğimi belirtmek” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %44,1’ikatılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %2’8’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticiler çalışanlarından her zaman bir şey isteyebilmektedir. Verilecek görevin nasıl yapılmasını istediklerinin de çalışanlara anlatmalarıyla doğru işlerin ortaya çıkması sağlanacak, böylelikle başarı ve zaman kazanılmış olacaktır. Özellikle zaman ve kişi sınırlaması olan işlerde yöneticilerin tam olarak ne ve ne zaman istediklerini çalışanlarıyla açık ve net bir şekilde paylaşmaları kurumun verimliliğine katkı sağlayacaktır. Tablo 3.11: “Çalışanların Öneri, Şikayet ve Beklentilerini Öğrenebilmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 60 41,4 Kesinlikle Katılıyorum 82 56,6 Cevaplayıcıların %56,6’sı “çalışanların öneri, şikayet ve beklentilerini öğrenebilmek” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %41,4’ü katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Çalışanların iş motivasyonunu düşürebilecek olumsuz durumlar iş ortamında her zaman yaşanabilmektedir. Bu nedenle onların çalışmalarına etki edebilecek her türlü olumlu ve olumsuz bilginin çalışanlardan yöneticilere doğru aktarılması gerekmektedir. Yöneticinin kurumda yapılan tüm işlerin sürecini takip edip, işi her yönüyle tanıyıp yapabilmesi mümkün değildir, bu nedenle işin geliştirilmesi, işin verimini daha 101 etkin biçimde arttırmayı sağlayacak yöntemleri çalışanlara sorup öğrenmesi kuruma katkı sağlamaktadır. Bunun yanında çalışanların yönetim, süreç ve uygulamalar ile ilgili şikayetlerini direk yönetime aktarabilmeleri söylenti ya da dedikoduyu azaltmaktadır. Tablo 3. 12: “Düzensiz Bilgi Akışını Önlemek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 1 ,7 Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 4 2,8 Katılıyorum 56 38,6 Kesinlikle Katılıyorum 83 57,2 Cevaplayıcıların %57,2’si “düzensiz bilgi akışını önlemek” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %38,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1’er cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %2’8’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerden çalışanlara, çalışanlardan yöneticilere bilgi akışı olmadığında kulaktan dolma bilgilerle karşılıklı bilgi edinilecektir. Bu durum düzensiz bilgi akışına neden olacak, eksik ve yanlış bilgiler doğrultusunda çalışmalar yapılacaktır. Yönetimin bilgi kaynaklarını kapatması ya da azaltması çalışanların başka bilgi kaynaklarına yönelmesine yol açar. Bilgi kaynaklarına sahip olan çalışanların yönetime ve çalışanlara karşı güç kazanması ve bunu yönetim, kurum ya da diğer çalışanlar aleyhine kullanması da mümkündür. Tüm bunları önlemek ise karşılıklı açık iletişime dayanan iletişim ile mümkündür. Tablo 3. 13: “Çalışanların İşbirliğini Sağlamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım 1 ,7 Katılıyorum 55 37,9 Kesinlikle Katılıyorum 87 60,0 102 Cevaplayıcıların %60,0’ı “çalışanların işbirliğini sağlamak” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %37,9’u katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %1’4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. 1 cevaplayıcı ise bu yargı karşısında kararsız kalmıştır. Çalışanların iş birliğini sağlamak ve alınacak kararlarda onların desteğini sağlamak bir avantajdır. Özellikle değişim ve kriz dönemlerinde çalışanların desteğini alan yöneticiler bu süreçte hiçbir muhalefet ve itiraz ile karşılaşmamaktadırlar. Yöneticilerin çalışanların iş birliğini sağlaması, çalışanların kararlara katılmasını sağlamasıyla mümkündür. Uygulamalar ve süreç hakkında kendi fikri sorulmayan çalışanların, bunların olumsuz sonuçlarına katlanmasını beklemek pek de mümkün değildir. Tablo 3. 14: “Çalışanlarda Kuruma Karşı Olumlu Davranışlar Geliştirmek” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 81 55,9 Kesinlikle Katılıyorum 61 42,1 Cevaplayıcıların %43,1’i “çalışanlarda kuruma karşı olumlu davranışlar geliştirmek” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %55,9’u katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kuruma karşı olumlu davranışlar sergileyen çalışanlar bu davranışlarını kurumun dışında da devam ettirerek kurumun halkla ilişkiler temsilcisi gibi çalışmakta- 103 dırlar. Yöneticilerin olumlu davranışlar geliştirmeleri için kendilerinin söyledikleri ve yaptıklarıyla çalışanlara örnek olmaları gerekmektedir. Tablo 3. 15: “Çalışanlarla Çift Taraflı Güvene Dayalı İlişkiler Kurmak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 3 2,1 Katılıyorum 60 41,4 Kesinlikle Katılıyorum 81 55,9 Cevaplayıcıların %55,9’u “çalışanlarla çift taraflı güvene dayalı ilişkiler kurmak” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %41,4’ü katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %2’1’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticiler ve çalışanlar, birbirleriyle düzenli iletişim kurduklarında gergin, çalışanların birbirine dürüst olmadığı bir çalışma ortamı yerine güvenilir, rahat çalışma ortamına kavuşulmuş olacaktır. Güvene dayalı bir ortamda çalışanlar fikirlerini rahatlıkla söyleyebilecek, yöneticiler de çalışanlarının arkasında durduğunu görerek çalışmalarına devam edeceklerdir. Yöneticinin çalışanına güven duyması sorumluluk ve yetki devrinde daha rahat ve kurum lehine karar almasını sağlamaktadır. Tablo 3. 16: “Çalışmaların Zamanında Bitirilmesini Sağlamak” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 66 45,5 Kesinlikle Katılıyorum 76 52,4 104 Cevaplayıcıların %52,4’ü “çalışmaların zamanında bitirilmesini sağlamak” amacıyla iletişim kurarım yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %45,5’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerin sınırlı zaman zarfında bitmesi gereken işler olduğunda doğabilecek aksilikleri ortadan kaldırmak için muhtemel olumsuzluklardan anında haberdar olması gerekmektedir. Bunun olabilmesi için iletişime dayalı yönetim anlayışına ihtiyaç vardır. Tablo 3. 17: “Çalışanlarla Formel İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 27 18,6 Kararsızım 6 4,1 Katılıyorum 87 60,0 Kesinlikle Katılıyorum 25 17,2 Cevaplayıcıların %17,2’si “çalışanlarla formel iletişim kurarım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %60,0’ı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %18,6’sı katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %4’1’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerin çalışanlarıyla resmi iletişim kurması iletişim çalışmalarının sistemli ve planlı olarak yürütülmesini sağlamaktadır. Resmi iletişim mesaj karmaşasını ve belirsizliğini azaltır. 105 Tablo 3. 18: “Çalışanların Sorularını Cevaplamak İçin Geri Dönerim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 40 27,6 Kesinlikle Katılıyorum 103 71,0 Cevaplayıcıların %71,0’ı “çalışanların sorularını cevaplamak için geri dönerim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %27,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticinin çalışanlarının soru ve sorunları ile ilgili olarak onlara cevap vermesi, belirsizliklerin azaltılmasının yanında yöneticinin çalışanı ciddiye aldığını göstermesi açısından önemlidir. Sorunun içeriği ya da sorulma şeklinden çok, yöneticinin çalışanı önemseyip konu hakkında yorum yapıp geri bildirimde bulunması çalışanın yönetime ve kuruma güven duymasına ya da var olan güven duygusunu arttırmasına katkı sağlamaktadır. Sorusuna cevap verilmeyen çalışan cevabı başka yerde aramakla kalmayıp, yönetim ya da kurum hakkında olumsuz düşünmeye ve bu düşüncelerini kurum içi ve dışında başkaları ile paylaşmaya başlayacaktır. İyi bir yöneticinin çalışanları ile iletişim halinde olması gerekir. Tablo 3. 19: “Kurum İçinde Olup Biteni Farklı Kanallardan Öğrenirim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,1 Katılmıyorum 46 31,7 Kararsızım 17 11,7 Katılıyorum 49 33,8 Kesinlikle Katılıyorum 30 20,7 106 Cevaplayıcıların %20,7’si “kurum içinde olup biteni farklı kanallardan öğrenirim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %33,8’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %31,7’si katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %11’7’si bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticinin kurum içinde olup bitenleri farklı kanallardan öğrenme isteği ya da bunu uygulaması çalışanlar arasında bölünmelere, birbirleri ve yönetim hakkında olumsuz düşünmelerine neden olacaktır. Açık iletişime izin vermeyen farklı kanalların varlığından haberdar olan çalışanlar, düşüncelerini özgürce ifade etmekte zorlanacaklardır. Kararların yanlış ya da eksik olduğunu bildikleri halde çoğu kez görüşlerini ifade etmekten çekineceklerdir. Yöneticilerin çalışanlarla herkesin bildiği kanallar aracılığı ile iletişim kurması düşünce ve önerilerin açıkça ortaya konulmasına da zemin hazırlaması açısından önemlidir. Tablo 3. 20: “Yazılı Talimatlarla İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,1 Katılmıyorum 38 26,2 Kararsızım 23 15,9 Katılıyorum 71 49,0 Kesinlikle Katılıyorum 10 6,9 Cevaplayıcıların %6,9’u “yazılı talimatlarla iletişim kurarım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %49,0’ı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %26,2’si katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %15’9’u bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yazılı talimatlar mesajların alıcıya ulaştığından emin olunması açısından önemlidir ancak çoğu çalışanın talimatı okumaması ya da mesajın iletildiği belgeyi bir kenara kaldırması mesajın güncelliğini yitirmesine neden olmaktadır. Sözlü iletişimde yönetici ile çalışanın aynı mekanı paylaşması hem samimiyeti arttırmakta hem 107 de mesajın önemli olduğunu taraflara hissettirmektedir. Yazılı talimatlarla iletişim kuran yönetici, aslında mesajın gönderildiğinden emin olarak olabilecek olası aksama ve eksiklerin önüne geçmeyi istemektedir. Tablo 3. 21: “Çalışanlarla Belli Aralıklarla Toplantılar Aracılığıyla Görüşürüm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,1 Katılmıyorum 9 6,2 Kararsızım 13 9,0 Katılıyorum 64 44,1 Kesinlikle Katılıyorum 56 38,6 Cevaplayıcıların %38,6’sı “çalışanlarla belli aralıklarla toplantılar aracılığıyla görüşürüm” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %44’1’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %6,2’si katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %9’0’sı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Toplantılar çalışanlarla yönetimin yüz yüze iletişimini sağlaması açısından önemlidir. Toplantılar birçok nedenle yapılabilir. Burada önemli olan toplantıda çalışanların da iletişime katkı sağlayabilecekleri, soru-cevap ya da sohbet ortamının oluşturulmasına özen gösterilmesidir. Sadece yöneticinin konuştuğu bir toplantı çalışanların sıkılmasına ve konudan uzaklaşmalarına neden olacaktır. Bu yüzden yöneticilerin çalışanlara söz hakkı vermesi, konunun değişik açılardan ele alınıp değerlendirilmesine ortam yaratması konuyu ve toplantıyı daha ilgi çekici hale getirecektir. Tablo 3. 22: “İletişim Sırasında Çalışanları Gözler ve Tepkileri Dikkate Alırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım - - Katılıyorum 61 42,1 Kesinlikle Katılıyorum 82 56,6 108 Cevaplayıcıların %56,6’sı “iletişim sırasında çalışanları gözler ve tepkileri dikkate alırım” yargısına tamamen katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %42,1’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcılar %1,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtirken kesinlikle katılmıyorum ve kararsızım şeklinde görüş belirten cevaplayıcı bulunmamaktadır. Yöneticinin iletişim sırasında çalışanları gözleyip tepkileri alması sözsüz iletişimi kullanma becerisi ile ilgilidir. Çalışanların kimi zaman söyleyemedikleri söylediklerinden daha çok anlam taşımaktadır. Karşı tarafı anlama ve duygularını yorumlama konusunda başarılı olan yönetici, sadece kurumla ilgili değil, çalışanların özel hayatları ile ilgili sıkıntı ve sorunları da fark edebilirler. Yöneticisinin kendisi dile getirmeden sözsüz iletişim davranışlarından yola çıkarak kendisi ile ilgilenildiğini gören çalışanın düşünceleri yönetici ve kurum lehine olacaktır. Tablo 3. 23: “Çalışanların Toplantılarda Yöneticilerden Çekinmemeleri İçin Çaba Gösterim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 1 ,7 Katılmıyorum 3 2,1 Kararsızım 5 3,4 Katılıyorum 48 33,1 Kesinlikle Katılıyorum 88 60,7 Cevaplayıcıların %60,7’si “çalışanların toplantılarda yöneticilerden çekinmemeleri için çaba gösterim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %33’1’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya katılmıyorum ve %0,7’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %3’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Toplantılar, çalışanlarla yöneticilerin bir araya geldikleri, belli bir konu ya da olayın üzerinde fikir alış verişinde bulunulan araç olması nedeniyle önemlidir. Bazı çalışanlar yöneticinin tavrından ya da kendi kişisel özelliklerinden dolayı yanlış anlaşılma kaygısıyla kendisi gibi davranamamakta, düşüncelerini açıkça dile getirmekten çekinmektedirler. İyi bir yönetici toplantılarda tüm katılımcılara eşit söz hakkı ver109 meli ve toplantıyı otoriter ve disiplinli bir görüşme ortamından çıkarıp, daha esnek ve rahat bir şekle getirmesi gerekir. Yöneticinin samimi ve rahat tavırlarını gören çalışanlar, konuya muhalefet edecek olması durumunda bile görüş ve önerilerini açıkça dile getirebilir. Tablo 3. 24: “Personeli İkna Etmek İçin İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 16 11,0 Kararsızım 13 9,0 Katılıyorum 65 44,8 Kesinlikle Katılıyorum 51 35,2 Cevaplayıcıların %35,2’si “personeli ikna etmek için iletişim kurarım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %44,8’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %11,0’ı katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %9’0’ı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerin personeli ikna etmek için iletişim kurması ikna edilecek konunun durumuna göre olumlu ya da olumsuz olabilmektedir. Yönetimin aldığı kararları çalışana kabul ettirmek için ikna etmesi yanlış bir uygulamadır. Çalışanların demokratik bir ortamda hangi konulara inanıp ikna olacağına kendisinin karar vermesi gerekir. Yöneticinin ikna için iletişim kurma isteği çalışanlar tarafından yanlış algılanabilir. Tablo 3. 25: “İletişim Sırasında Yönetime Destekleyen ve Karşıt Olanları Öğrenirim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,1 Katılmıyorum 44 30,3 Kararsızım 23 15,9 Katılıyorum 51 35,2 Kesinlikle Katılıyorum 24 16,6 110 Cevaplayıcıların %16,6’sı “iletişim sırasında yönetime destekleyen ve karşıt olanları öğrenirim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %32’2’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %30,3’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %15’9’u bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kurumla ya da çalışanlarla ilgili kararlarda yöneticilerin çalışanlara kendi düşüncelerini rahatça söyleyebilecekleri özgür bir ortam oluşturmaları gereklidir. Bazen yöneticinin doğru bildiği ancak çalışanlar tarafından yanlış olarak düşünülen plan ve uygulamaların dikkate alınması gerekmektedir. Tablo 3. 26: “Yönetici Olarak Elektronik Posta İle İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,1 Katılmıyorum 35 24,1 Kararsızım 14 9,7 Katılıyorum 59 40,7 Kesinlikle Katılıyorum 34 23,4 Cevaplayıcıların %23,4’ü “yönetici olarak elektronik posta ile iletişim kurarım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %40’7’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %24,1’i katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %9’7’si bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Elektronik posta herkes tarafından tercih edilen bir iletişim aracı haline gelmiştir. Yöneticinin elektronik posta ile iletişimi tercih etmesi her iki tarafa da zaman kazandırır ancak e-posta alıcılarının adreslerinin güncel olup olmaması ya da kullanıcıların ilgili adresi aktif olarak kullandığından emin olunması gerekir. Aksi halde özellikle zaman sınırlaması olan mesajların güncelliğini ve etkisini yitirme durumu yaşanabilir. 111 Tablo 3.27: “Resmi Olmayan İletişim Kanallarını Kullanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 4 2,8 Katılmıyorum 50 34,5 Kararsızım 26 17,9 Katılıyorum 46 31,7 Kesinlikle Katılıyorum 19 13,1 Cevaplayıcıların %13,1’i “resmi olmayan iletişim kanallarını kullanırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %31’7’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,8’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %34,5’i katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %17’9’u bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır Resmi iletişim kanallarını kullanmak yöneticiye iletişim mesajlarının kontrolünde avantaj sağlaması açısından önemlidir. Tablo 3. 28: “Sürekli İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 10 6,9 Kararsızım 15 10,3 Katılıyorum 75 51,7 Kesinlikle Katılıyorum 45 31,0 Cevaplayıcıların %31,0’ı “sürekli iletişim kurarım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %51,7’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %6,9’u katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %10’3’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. 112 Çalışanlarla sürekli iletişim kurmak bilgilerin güncel olarak paylaşılmasına imkan verir. Mesaj sürekliliği ve mesajların çift taraflı olması yönetime güven duyulması açısından önemlidir. Kurumla ilgili tüm bilgileri ilk kaynaktan duymak çalışanların kafalarında kurumla ilgili soru işareti olmasını önler. Medya ya da başkalarından duyulan haberler güvensizliğe neden olmaktadır. Sürekli iletişim istikrarı ve çalışanların kendisini değerli hissetmelerini sağlar. Tablo 3.29: “İletişimde Jest Ve Mimiklere Yer Vermem” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 28 19,3 Katılmıyorum 89 61,4 Kararsızım 16 11,0 Katılıyorum 11 7,6 Kesinlikle Katılıyorum 1 ,7 Cevaplayıcıların %0,7’si “iletişimde jest ve mimiklere yer vermem” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %7’6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %19,3’ü bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %61,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %11’0’ı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Sözsüz iletişim, sözlü iletişim mesajlarını desteklemesi ve sözle ifade edilemeyen mesajların yerini alması açısından önemlidir. Yöneticinin sözsüz iletişim konusunda kendisini geliştirmesi duyguların anlaşılması bakımından önemlidir. Tablo 3.30: “Çalışanları Dikkatle Dinlerim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 1 ,7 Katılmıyorum - - Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 60 41,4 Kesinlikle Katılıyorum 82 56,6 113 Cevaplayıcıların %56,6’sı “çalışanları dikkatle dinlerim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %41,4’ü katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %0,7’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Tablo 3.31: “Değişik Fikirleri Dinlerim Fakat Dikkate Almam” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 39 26,9 Katılmıyorum 85 58,6 Kararsızım 15 10,3 Katılıyorum 6 4,1 Kesinlikle Katılıyorum - - “Değişik fikirleri dinlerim fakat dikkate almam” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirten cevaplayıcı bulunmazken, cevaplayıcıların %4,1’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %26,9’u bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %58,6’sı katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %10’3’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Dinleme bir yönetim becerisidir. Yöneticilerin çalışanlarını dinlemeleri farklı fikirlerin ortaya konulmasının yanında, çalışana ciddiye alınıp önemsendiğini hissettirmektedir. Yöneticinin dinlemeyi bilmemesinden daha kötü olanı ise dinledikten sonra uygun olmadığı halde kendi doğruları yönünde karar verip, çalışanlardan da bunları kabul etmelerini beklemesidir. Bu yönetici ve çalışanlar arasında iletişim kopukluğuna neden olacaktır. İyi bir yönetici farklı fikirleri dinlemeye ve kurum için en doğru olanı seçmeye özen göstermelidir. Tablo 3.32: “Çalışanların Kuruma Bağlılığının Artmasına Çalışırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 7 4,8 Katılıyorum 88 60,7 Kesinlikle Katılıyorum 49 33,8 114 Cevaplayıcıların %33,8’i “çalışanların kuruma bağlılığının artmasına çalışırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %60,7’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %4’8’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kuruma bağlı olan çalışanlar, yaptıkları işlerde ve aldıkları kararlarda kurumun önceliklerini düşünürler. Kuruma bağlı olan çalışanların uzun süre aynı yerde çalışmaları nedeniyle verim artmakta, bunun yanı sıra işin ehli kişiler yeni başlayanları eğitip, kurum kültürünü benimsemelerine yardımcı olmaktadırlar. Yeni bir çalışanın kuruma alışıp verimli olması için uzun bir süre gerektiği düşünülürse, yöneticiler yeni çalışanlar aramak yerine kurumu ve işi çok iyi tanıyan çalışanları kurumda tutmak için çaba sarf etmeliler. Tablo 3.33: “Ses Tonumu Ve Konuşma Hızımı Konunun Durumuna Göre Değiştiririm” Amacıyla İletişim Kurma Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 5 3,4 Kararsızım 24 16,6 Katılıyorum 74 51,0 Kesinlikle Katılıyorum 42 29,0 Cevaplayıcıların %29,0’ı “ses tonumu ve konuşma hızımı konunun durumuna göre değiştiririm” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %51,0’ı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %3,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %16’6’sı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticinin çalışanları ile iletişim kurarken kullandığı dil ve üslup iletişimin etkisini arttırmakta ya da azaltmaktadır. Çalışanlarını takdir ederken coşkulu bir ses tonu ile konuşan yöneticinin çalışanın başarısından gerçekten mutlu olduğu düşünülecektir. Alçak bir ses tonu ve anlaşılmaz bir konuşma şekli çalışanlar tarafından yö115 neticinin kendisine güvenmediği şeklinde yorumlanabilir. Çalışanları üzerinde iyi bir izlenim bırakmak isteyen yöneticilerin ses tonu ve konuşma hızını ortama ve konunun içeriğine göre nasıl kullanacaklarını öğrenmeleri kendileri için iyi olacaktır. Tablo 3.34: “Eleştiriyi Üzerinden Zaman Geçmeden Ve Başkalarının Olmadığı Yerde Yaparım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 1 ,7 Katılmıyorum 24 16,6 Kararsızım 16 11,0 Katılıyorum 76 52,4 Kesinlikle Katılıyorum 28 19,3 Cevaplayıcıların %19,3’ü “eleştiriyi üzerinden zaman geçmeden ve başkalarının olmadığı yerde yaparım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %52’4’ü katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %16,6’i bu yargıya katılmıyorum ve %0,7’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %11’0’ı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Eleştirinin en önemli yanı kişileri geliştirmesine imkan vermesidir. Eleştiriyi bir kişi ya da olay hakkında olumsuz düşüncelerimizi ifade etmek anlamında düşündüğümüzde başkalarının yanında yapılması eleştirinin yapıldığı kişiyi zor durumda bırakmaktadır. Eleştirinin konusunun tam olarak değerlendirilip ele alınması hem çalışan hem de yönetici açısından işleri daha kolay hale getirmektedir. İyi bir yönetici eleştiriyi yaparken kişiyi değil olayı eleştirmeye özen göstermeli ve kırıcı olmadan yapmaya özen göstermelidir. Tablo 3.35: “Çalışanların Kurum İçin Değerli Olduklarını Bilmelerini İsterim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 13 9,0 Katılıyorum 61 42,1 Kesinlikle Katılıyorum 71 49,0 116 Cevaplayıcıların %49,0’ı “çalışanların kurum için değerli olduklarını bilmelerini isterim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %42,1’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %9’0’ı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Çalışanların kuruma karşı aidiyet duygusu hissetmeleri uzun zaman almaktadır. Birey olarak değer görmek çalışanların kendilerine, yöneticilerine ve kuruma saygılarını arttırmaktadır. Yöneticilerin olumlu geri bildirimi, çalışanların sorunlarıyla ilgilenmesi, onları dinlemesi, kararlara katılımını sağlaması gibi özellikleri çalışanlara değerli oldukları duygusunu hissettirmektedir. Tablo 3.36: “Çalışanların Gelişimini Desteklerim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım - - Katılıyorum 49 33,8 Kesinlikle Katılıyorum 96 66,2 Cevaplayıcıların %66,2’si “çalışanların gelişimini desteklerim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %33,8’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum, katılmıyorum ve kararsızım şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Çalışanların bireysel ya da mesleki anlamda gelişimlerini desteklemek yöneticilerin dikkat etmeleri gereken konulardandır. Verilen desteğin adil olması, çalışanlar arasında ayırım gözetmeksizin herkesin gelişim fırsatlarından yararlanmaya izin verilmesi çalışanların işlerinden verimli olmasını sağlamaktadır. 117 Tablo 3.37: “Olumlu Beden Dili Kullanmaya Özen Gösteririm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 53 36,6 Kesinlikle Katılıyorum 90 62,1 Cevaplayıcıların %62,1’i “olumlu beden dili kullanmaya özen gösteririm” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %36,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Sözsüz iletişimin önemli bir unsuru olan beden dili yönetici ve çalışan arasındaki iletişimi desteklemektedir. Olumlu kullanılan beden dili yöneticinin kendisine ve çalışanlarına olan güveni göstermesi açısından önemlidir. Takdir etme, teselli etme gibi duygularda olumlu beden dili kullanımı çift taraflı olarak güven duygusunu oluşturmaktadır. Yöneticinin olumlu beden dili kullanması sadece çalışanlara değil, kendisine olan güvenini göstermesi ve çalışanlara model olması açısından önemlidir. Tablo 3. 38: “Çalışanların Benimle Konuşurken Rahat Etmelerini İsterim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 53 36,6 Kesinlikle Katılıyorum 89 61,4 118 Cevaplayıcıların %61,4’ü “çalışanların benimle konuşurken rahat etmelerini isterim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %36,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerin iletişim sürecinde dikkat etmeleri gereken konulardan biri konuşmacıyı konuşma sürecinde rahat ettirmektir. Yöneticinin eleştirmeden, söz kesmeden konuyu dinlemesi, dinleme sürecinde cesaret veren soru ya da sözlerle konuşmacıyı rahatlatması iletişim sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi açısından önemlidir. Sadece dinleme değil, konuşmanın da olumlu jest ve mimiklerle desteklenmesi konuşmacının ciddiye alındığını ve söylediklerinin kayda değer olarak algılandığını göstermesi açısından önemlidir. Tablo 3.39: “Çalışanlar Arasında Ayırım Gözetmeksizin İletişim Kurarım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım 15 10,3 Katılıyorum 50 34,5 Kesinlikle Katılıyorum 78 53,8 Cevaplayıcıların %53,8’i “çalışanlar arasında ayırım gözetmeksizin iletişim kurarım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %35,5’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %1,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %10’3’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kurum içi iletişim sürecinde çalışanların iletişim kanallarının açık olduğunu ve adil bir iletişim anlayışı olduğunu düşünmelerini sağlamak yöneticinin iletişim becerileriyle ilgilidir. İletişim sürecini iyi yönetmek isteyen yöneticilerin, bir konu ile ilgili özellikle de çatışma ve anlaşmazlık durumun konuya dahil olan herkesi dinlemesi gerekir. Yöneticinin hiyerarşik basamakların üst kısımlarında olanlarla iletişim 119 kurup, diğer basamaklarla yok denecek kadar az iletişim kurması çalışanlar arasında olumsuz düşüncelere neden olabilir. Yöneticinin adil bir yönetici olarak algılanmasını sağlayan özelliklerin başında iletişim kurarken gösterdiği hassasiyet gelmektedir. Konumu ve statüsü ne olursa olsun her çalışan kurumun bir üyesidir ve mutlaka söyleyecek bir şeyleri vardır. Tablo 3.40: “Tüm Çalışanların Sıkıntılarını Dinlemeye Ve Çözüm Bulmaya Çalışırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 3 2,1 Kararsızım 6 4,1 Katılıyorum 80 55,2 Kesinlikle Katılıyorum 56 38,6 Cevaplayıcıların %38,6’sı “tüm çalışanların sıkıntılarını dinlemeye ve çözüm bulmaya çalışırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %55,2’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %2,1’i katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %4’1’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yukarıdaki sonuçla benzer bir sonuçla yöneticinin tüm çalışanları yaş, cinsiyet, statü gibi özelliklerine göre sınıflandırma yapmadan kurum çalışanı kimlikleriyle görmesi gerekir. Yönetici tarafından sıkıntılarının fark edilmesi ve çözüm bulunmaya çalışılması çalışanın yönetim ve kurumla ilgili olumlu düşünmesini sağlar. Sonuçta her bireyin sıkıntısı kendisine göre önemlidir ve bunu yönetici ile paylaşmak sorunu çözmese bile bireyin aidiyet ve değer görme duygularını arttırır. 120 Tablo 3.41: “Çalışanlarla İlgili Karar Almadan Önce Kendileriyle Paylaşır, Önerilerini Alırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 5 3,4 Kararsızım 9 6,2 Katılıyorum 65 44,8 Kesinlikle Katılıyorum 66 45,5 Cevaplayıcıların %45,5’i “çalışanlarla ilgili karar almadan önce kendileriyle paylaşır, önerilerini alırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %44,8’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %3,l 4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %6’2’si bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Çalışanların kendileriyle ilgili alınacak kararlarda önerilerinin alınması alınacak kararların daha çabuk kabul edilmesini sağlar. Yönetimin bu konuda gösterdiği hassasiyet kurumda kararlara katılmanın bir yönetim anlayışı olduğunu düşündürmesi açısından önemlidir. Özellikle terfi ve görev tanımlarında her çalışanın yetenek, beceri ve performans düzeyinin birlikte ele alınması ve tüm bunlarda çalışanın da kararlara katılımı çalışanı motive eder. Tablo 3.42: “Çalışanların Özel Hayatlarındaki Sorunlarını Ciddiye Alırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım 33 22,8 Katılıyorum 72 49,7 Kesinlikle Katılıyorum 38 26,2 121 Cevaplayıcıların %26,2’si “çalışanların özel hayatlarındaki sorunlarını ciddiye alırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %49,7’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %1,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %22’8’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Her bir çalışan sadece çalışan olarak değil birey olarak da ciddiye alınmak ister. Özel hayatlarında yaşadıkları sorunlar ister istemez kurumdaki performansına ve iş ilişkilerine yansıyacaktır. Yöneticinin çalışanın bu durumunu bilmeden, çalışanla ilgili olumsuz karar vermesi çalışanın sorunları çözmediği gibi arttıracaktır. Yöneticilerin çalışanların özel hayatlarında ciddi sorunlar yaratan sorunlarını öğrenip, gerektiğinde bu sorunu çözmesi için gerekli zaman vermesi, çalışanın kuruma bağlılığını arttıracaktır. Tablo 3.43: “Sorunları Olan Çalışanlarımı Dinlemeyi ve Yardımcı Olmayı Önemserim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 6 4,1 Kararsızım 5 3,4 Katılıyorum 81 55,9 Kesinlikle Katılıyorum 53 36,6 Cevaplayıcıların %36,6’sı “sorunları olan çalışanlarımı dinlemeyi ve yardımcı olmayı önemserim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %55,9’u katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %4,1’i katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %3’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticilerin dinleme becerilerini geliştirmeleri birçok konuda çalışan iletişimini kolay ve sürekli hale getirmektedir. Çalışanların sorunları olduğunu öğrenen yöneticinin bu sorunu sadece dinlemesi bile çalışanı iyi hissettirebilir. Yöneticinin her sorunu çözmesi mümkün olmayabilir ancak bu sorunu dinleyerek bile sorunun 122 büyümesini engelleyebilir. Özellikle kurum, yönetim ve kurumdaki diğer çalışanlarla ilgili sorun yaşayan çalışanın yönetici tarafından dinlenilmesi yöneticinin şeffaf ve açık iletişimi desteklediğini gösterir. Burada önemli olan çalışanın kurumdaki diğer çalışanlarla ilgili sorunlarında sadece soruna yönelik sorular sorması ve sorun ciddi ise tarafların bir araya gelerek uzlaşma yoluna gidilmesidir. İyi bir yönetici aynı zamanda iyi bir arabulucudur. Sorunları tek taraflı dinlediğinde adil olma özelliğini kaybedeceği gibi çalışanların kendilerine olan güveninin azalıp yok olmasına da imkan vermiş olur. Tablo 3.44: “Empatinin Bireylerin Birbirlerini Anlamasına Yardımcı Olduğuna İnanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 54 37,2 Kesinlikle Katılıyorum 89 61,4 Cevaplayıcıların %61,4’ü “empatinin bireylerin birbirlerini anlamasına yardımcı olduğuna inanırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %37,2’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Empati, kendimiz dışındaki bireylerin duygularını anlamaya çalışmaktır. Empati yeteneği olan bir yönetici çalışanlarının söyledikleri ya da yaptıklarıyla ilgili olarak onları dinlemeden ve anlamaya çalışmadan hüküm vermemelidir. Olayın ortaya çıkış şartlarını her yönüyle değerlendirebilen yönetici, anlayışlı, hoş görülü ve sakin bir şekilde sonuca ulaşmaya özen gösterir. İletişimin amacı anlaşılmaktır ve empati bizim başkaları tarafından doğru anlaşıldığımızı göstermesi açısından önemlidir. Empati becerilerine sahip olan yönetici, çalışanlarına saygı duyar, davranışın nedenini anlamaya çalışır ve çalışanlarına kurumdaki unvan ve durumları ne olursa olsun herkese eşit mesafede yaklaşmaya özen gösterir. 123 Tablo 3.45: “İyi Dinlemenin Konuşmaktan Daha Önemli Olduğunu Düşünürüm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 1 ,7 Kararsızım 8 5,5 Katılıyorum 74 51,0 Kesinlikle Katılıyorum 62 42,8 Cevaplayıcıların %42,8’i “iyi dinlemenin konuşmaktan daha önemli olduğunu düşünürüm” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %51,0’ı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken katılmıyorum şeklinde görüş belirten 1 cevaplayıcı bulunmaktadır. Cevaplayıcıların %5’5’i bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Dinleme bir iletişim becerisidir. İyi bir yöneticinin dinlemenin etkisinin farkında olması gerekir. Dinleme yeteneğine sahip yöneticiler, sabır, anlayış, zamanı iyi kullanma gibi özelliklere de sahip olması çalışanların kendilerini ifade etmeleri açısından önemlidir. Tablo 3.46: “Çalışan İletişiminin Gerekli Olduğuna İnanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım 2 1,4 Katılıyorum 55 37,9 Kesinlikle Katılıyorum 88 60,7 Cevaplayıcıların %60,7’si “çalışan iletişiminin gerekli olduğuna inanırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %37,9ui katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve katılmıyorum şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Cevaplayıcıların %1’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. 124 Tablo 3.47: “Çalışanları Başarılarından Dolayı Takdir Ederim” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum - - Kararsızım - - Katılıyorum 56 38,6 Kesinlikle Katılıyorum 89 61,4 Cevaplayıcıların %61,4’ü “çalışanları başarılarından dolayı takdir ederim” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %38,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bu yargıya kesinlikle katılmıyorum, katılmıyorum ve kararsızım şeklinde cevap veren katılımcı bulunmamaktadır. Takdir edilmenin önemini fark eden yönetici çalışanların kuruma bağlılığını da sağlamış olur. Tablo 3.48: “Geri Bildirimde Bulunurum” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım 5 3,4 Katılıyorum 54 37,2 Kesinlikle Katılıyorum 84 57,9 Cevaplayıcıların %57,9’u “geri bildirimde bulunurum” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %37,2’si katılıyorum görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %1,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %3’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Geri bildirim çalışanların yaptıkları işlerle ilgili olarak yöneticinin çalışanlara görüş bildirmesidir. Yöneticilerinden performanslarıyla ilgili olumlu geri bildirim alan çalışanlar daha iyi çalışmak için motive olacaklardır. Olumsuz geri bildirim ise 125 çalışanların eksi yanlarını görüp artıya çevirmeleri için iyi bir fırsattır. Yöneticinin geri bildirimde bulunurken çalışanların kişisel haklarına zarar vermeden, nezaket kuralları çerçevesinde ve çalışana yol gösterici olmaya özen göstermesi önemlidir. Tablo 3.49: “Kadın Olmanın İletişimde Bana Avantaj Sağladığına İnanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum 3 2,1 Katılmıyorum 40 27,6 Kararsızım 45 31,0 Katılıyorum 30 20,7 Kesinlikle Katılıyorum 27 18,6 Cevaplayıcıların %18,6’sı “kadın olmanın iletişimde bana avantaj sağladığına inanırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %20’7’si katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %2,1’i bu yargıya kesinlikle katılmıyorum ve %27,6’sı katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %31’0’ı bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kadınlar erkeklerle kıyaslandığında insan ilişkileri ve iletişim becerileri konusunda birçok avantaja sahiptirler. Kadın yöneticiler katılımcı, kibar, emretmeyi sevmeyen, çalışanlarının görüşlerine önem veren, yetkilerini paylaşmayı seven yapıya sahiptirler. Yönetimde kadın olmak özellikle iletişimi kullanma açısından kadınlara avantaj sağlamaktadır. Kadın yöneticilerin bu özelliklerinin tamamını ortaya koymaları ise toplumun ve kurumun yapısına göre değişebilmektedir. Tablo 3.50: “Yetkilerimi ve Konumumu İletişim Kurarken Kullanmaktan Kaçınırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 17 11,7 Kararsızım 18 12,4 Katılıyorum 56 38,6 Kesinlikle Katılıyorum 54 37,2 126 Cevaplayıcıların %37,2’si “yetkilerimi ve konumumu iletişim kurarken kullanmaktan kaçınırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %38,6’sı katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %11,7’si katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %12’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Yöneticiler yönetici olmaktan ve kendi kişisel özelliklerinden kaynaklanan güce sahiptirler. Yöneticinin görevinden aldığı gücü çok sık ve her yerde kullanması çalışanlar tarafından çok hoş karşılanmayabilir. Çalışanı ile sürekli ve iyi iletişim kuran bir yöneticini gücünü konumundan öte çalışanların desteğinden alır. Tablo 3.51: “Kurum İçi İletişimi Çalışanların Performansları Konusunda Geri Bildirimde Bulunmak İçin Kullanırım” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 11 7,6 Kararsızım 28 19,3 Katılıyorum 84 57,9 Kesinlikle Katılıyorum 22 15,2 Cevaplayıcıların %15,2’si “kurum içi iletişimi çalışanların performansları konusunda geri bildirimde bulunmak için kullanırım” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %57,9’u katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %7,6’sı katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %19’3’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Çalışanların yaptıkları işin sonucunda performanslarıyla ilgili olarak yöneticilerinden geri bildirim almaları, hedeflerine ulaşıp ulaşmadıkları ile ilgili olarak bilgilenmelerini sağlar. Her çalışan için belirlenmiş hedeflerin yönetim tarafından olumlu olarak değerlendirilmesi takdir duygusudur. Son zamanlarda kurumlarda giderek 127 önemli hale gelen takdir edilme isteği bireyin değerli olduğunu hissetmesinin yanında, kurumun hedeflerine ulaşması için daha çok çalışmasına da neden olmaktadır. İyi bir yöneticinin, başarıyı takdir etmeyi bilirken, başarısızlık ya da aksamaları konumuna uygun bir biçimde çalışanlarına ifade etmesi gerekir. Tablo 3.52: “Kurumda Ortaya Çıkan Anlaşmazlıkları Çözmek İçin İlgili Herkesle Görüşmeye Özen Gösteririm” Yargısına İlişkin Frekans Dağılımı Frekans (n) Yüzde (%) Kesinlikle Katılmıyorum - - Katılmıyorum 2 1,4 Kararsızım 5 3,4 Katılıyorum 62 42,8 Kesinlikle Katılıyorum 76 52,4 Cevaplayıcıların %52,4’ü “kurumda ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözmek için ilgili herkesle görüşmeye özen gösteririm” yargısına kesinlikle katılıyorum şeklinde görüş belirtirken %42,8’i katılıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu yargıya kesinlikle katılmayan cevaplayıcı bulunmazken cevaplayıcıların %1,4’ü katılmıyorum şeklinde görüş belirtmişlerdir. Cevaplayıcıların %3’4’ü bu yargı karşısında kararsız kalmışlardır. Kurumlar pek çok konuda farklı düşünen bireylerden oluşmaktadır. Böyle ortamlarda anlaşmazlıkların olması kaçınılmazdır. Yöneticilerin özellikle anlaşmazlık durumlarında anlaşmazlığa dahil olan herkesle görüşmesi sorunun daha kısa sürede çözülmesini sağlar. Yöneticinin herkesle görüşmesi çalışanların yöneticinin adalet duygusuna güvenmesi açsından önemlidir. 3.8.4. Araştırma Hipotezlerinin Test Edilmesi Araştırmada hipotezlerin testlerinde Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis testlerinden yararlanılmıştır. Mann-Whitney U testi aralıksız ölçülen iki bağımsız grup arasındaki farklılıkların testi için kullanılır. Bu test bağımsız örnekler için uygulanan t-testlerinin parametrik olmayan alternatifidir (Kalaycı, 2010: 99). Kruskal-Wallis testi gruplar arası tek yönlü varyans analizinin (One-way ANOVA) nonparametrik 128 alternatifidir. Bu analiz sürekli değişkenlere sahip üç ya da daha fazla grup için karşılaştırma yapmayı sağlar (Kalaycı, 2010: 106). Çalışma analizlerini kolaylaştıracağı düşüncesi ile yaş değişkeni “40 ve altı” ve “41 ve üstü” şeklinde ve görev değişkeni de “üniversite yönetimi”, “fakülte yönetimi”, “enstitü yönetimi”, “meslek yüksekokulu yönetimi”, “yüksekokulu yönetimi” ve “diğer” şeklinde düzenlenerek analize dahil edilmiştir. Ankette analize uygun olmayan 6 soru dışında yer alan 44 soru 15 faktör altında toplanmıştır. Bu faktörler hipotez olarak düzenlenerek araştırma bu faktörler üzerinden yürütülmüştür. Bu faktörler şöyle adlandırılmıştır: Faktör 1: Kurum Çalışanlarını Aynı Amaç Etrafında Toplayarak Kurum Değerlerini Benimsetmek Faktör 2: Çalışanlarla Güvene Dayalı İlişki Kurarak Kuruma Karşı Olumlu Davranış Geliştirmek Faktör 3: Düzensiz Bilgi Akışını Önlemek Ve Alınan Kararları Aktarmak Faktör 4: Çalışmaların Kurum Kuralları Çerçevesinde Yürütülmesini Sağlamak Faktör 5: Çalışanları Dikkatle Dinleyerek Tepkilerini Dikkate Alırım Faktör 6: İletişimde Jest Ve Mimiklere Yer Vermem Faktör 7: Resmi Olmayan İletişim Kanalları Kullanırım Faktör 8: Yazılı Talimatlarla Formel İletişim Kurarım Faktör 9: Çalışanlarla Belirli Aralıklarla Toplantılar Aracığıyla Görüşürüm Faktör 10: Çalışanlarımın Her Türlü Sıkıntısını Ciddiye Alır Çözüm Bulmaya Çalışırım Faktör 11: Kadın Olmanın Bana İletişimde Avantaj Sağladığını Düşünürüm Faktör 12: Ses Tonumu Ve Konuşma Hızını Konunun Durumuna Göre Değiştirim Faktör 13: Yetki Ve Konumumu İletişimde Hissettirmeden Çalışanlarımın İletişim Sırasında Rahat Olmalarını İsterim 129 Faktör 14: Çalışanlar İle İlgili Konularda Önerilerini Alır Ve Gelişimlerini Desteklerim Faktör 15: Kurum İçi Anlaşmazlıkları Çözmek İçin Herkesle Görüşmeye Özen Gösteririm Ve Eleştiriyi Başkaları Olmadan Ve Zaman Geçmeden Yaparım. Tablo 3.53: “Kurum Çalışanlarını Aynı Amaç Etrafında Toplayarak Kurum Değerlerini Benimsetmek” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Üniversite Yaş Unvan Görev Yıl Gruplar N Devlet Vakıf 40 ve altı 41 ve üstü Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. Diğer Üniversite Yönetimi Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer 1 yıldan az 1-2 2-3 4 yıl ve üzeri 114 31 49 96 49 30 43 19 4 7 46 18 27 25 22 31 38 30 46 Sıra ortalaması 76,91 58,63 78,87 70,01 87,27 54,98 68,87 67,34 104,63 56,57 83,22 29,44 77,96 81,88 76,32 79,10 66,22 70,68 76,00 Unvan Görev Yıl Test İstatistiği Mann-Whitney U Wilcoxon W Z P değeri Üniversite Yaş 1321,500 2064,500 1817,500 6720,500 Ki kare 14,620 25,514 2,026 -2,180 -1,219 Df 4 5 3 ,029 ,223 p değeri ,006 ,000 ,567 Üniversite değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 54’de bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,029) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmaktadır. Değişkene ilişkin sıra ortalamalarına bakıldığında ise devlet üni130 versitelerinde çalışan kadın yöneticilerin “kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek” faktörüne katılımlarının vakıf üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre H1a hipotezi kabul edilmelidir. Yaş değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 54’de bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,223) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H1b hipotezi reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 54’de bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,006) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H1c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın yrd.doç.dr. ve doç.dr. unvanlı kadın yöneticiler ile prof. unvanlı kadın yöneticiler arasında olduğu görülmektedir. “Kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek” faktörüne katılım prof. unvanlı kadın yöneticilerde yrd.doç.dr. ve doç.dr. unvanlı kadın yöneticileri göre daha yüksektir. Diğer gruplar arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 54’de bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,000) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H1d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın enstitü yönetiminde bulunan kadın yöneticilerden olduğu görülmektedir. Enstitü yönetiminde bulunan kadın yöneticiler “kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek” faktörüne diğer gruplara göre daha düşük düzeyde katılım göstermektedir. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 54’de bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,567) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H1e hipotezi reddedilmelidir. 131 Tablo 3.54: “Çalışanlarla Güvene Dayalı İlişki Kurarak Kuruma Karşı Olumlu Davranış Geliştirmek” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra ortala- Gruplar N ması Devlet 114 75,32 Vakıf 31 64,48 40 ve altı 49 75,66 41 ve üstü 96 71,64 Prof. Dr. 49 80,97 Doç. Dr. 30 64,13 Yrd. Doç. Dr. 43 74,79 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 52,82 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 118,50 Üniversite Yönetimi 7 Görev 75,36 Fakülte Yönetimi 46 74,24 Enstitü Yönetimi 18 43,42 Meslek Yüksekokulu Yönetimi 27 67,76 Yüksekokulu Yönetimi 25 87,54 Diğer 22 83,77 1 yıldan az 31 83,89 1-2 38 72,18 2-3 30 65,78 4 yıl ve üzeri 46 71,04 Yıl Test İstatistiği Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri Unvan Görev Yıl 1503,000 2221,500 1999,000 6877,500 Ki kare 13,313 15,044 3,347 -1,327 -,568 Df 4 5 3 ,185 ,570 p değeri ,010 ,010 ,341 132 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 55’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,185 ve p=0,570) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H2a ve H2b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 55’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,010) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H2c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise diğer unvanlara sahip kadın yöneticiler “çalışanlarla güvene dayalı ilişki kurarak kuruma karşı olumlu davranış geliştirmek” faktörüne doç.dr., yrd.doç.dr. ve öğr.gör. unvanlarına sahip kadın yöneticilere göre daha yüksek oranda bir katılım gösterirken prof.dr. ve yrd.doç.dr. unvanlarına sahip kadın yöneticiler ise öğr.gör. kadrosuna sahip kadın yöneticilere göre daha yüksek katılım göstermişlerdir. Diğer gruplar arasında ise anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 55’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,010) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H2d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın enstitü yönetiminde bulunan kadın yöneticilerden olduğu görülmektedir. Enstitü yönetiminde bulunan kadın yöneticiler “çalışanlarla güvene dayalı ilişki kurarak kuruma karşı olumlu davranış geliştirmek” faktörüne fakülte, meslek yüksek okulu, yüksek okul ve diğer birimlerin yönetiminde görev alan kadın yöneticilere göre daha düşük düzeyde katılım göstermektedirler. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 55’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,341) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H2e hipotezi reddedilmelidir. 133 Tablo 3.55: “Düzensiz Bilgi Akışını Önlemek ve Alınan Kararları Aktarmak” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Gruplar N Unvan 73,29 Vakıf 31 71,94 40 ve altı 49 78,45 41 ve üstü 96 70,22 Prof. Dr. 49 65,87 Doç. Dr. 30 70,55 Yrd. Doç. Dr. 43 76,07 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 80,42 Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 Görev ması Devlet 114 Üniversite Yaş Sıra ortala- 110,50 32,07 Fakülte Yönetimi 46 71,34 Enstitü Yönetimi 18 64,67 Meslek Yüksekokulu Yönetimi 27 76,83 Yüksekokulu Yönetimi 25 78,46 Diğer 22 85,41 1 yıldan az 31 85,15 1-2 38 75,29 2-3 30 64,20 4 yıl ve üzeri 46 68,66 Yıl 134 Test İstatistiği Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri Unvan Görev Yıl 1734,000 2085,000 2230,000 6741,000 Ki kare 6,428 11,626 5,248 -,172 -1,204 Df 4 5 3 ,864 ,229 p değeri ,169 ,040 ,154 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 56’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,864 ve p=0,229) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H3a ve H3b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 56’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,169) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H3c hipotezi reddedilmelidir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 56’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,040) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H3d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın üniversite yönetiminde yer alan kadın yöneticilerden olduğu görülmektedir. Üniversite yönetiminde bulunan kadın yöneticilerin “düzensiz bilgi akışını önlemek ve alınan kararları aktarmak” faktörüne katılımlar diğer tüm gruplardan daha düşüktür. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 56’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,154) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H3e hipotezi reddedilmelidir. 135 Tablo 3.56: “Çalışmaların Kurum Kuralları Çerçevesinde Yürütülmesini Sağlamak” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 71,33 Vakıf 31 79,15 40 ve altı 49 81,97 41 ve üstü 96 68,42 Prof. Dr. 49 63,33 Doç. Dr. 30 82,10 Yrd. Doç. Dr. 43 82,24 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 50,97 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 30,21 46 77,70 18 70,67 27 62,00 25 81,46 22 82,59 1 yıldan az 31 91,39 1-2 38 72,29 2-3 30 69,27 4 yıl ve üzeri 46 63,63 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev 128,50 Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Test İstatistiği Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri Unvan Görev Yıl 1576,500 1912,500 8131,500 6568,500 Ki kare 19,074 12,412 8,837 -,938 -1,876 Df 4 5 3 ,348 ,061 p değeri ,001 ,030 ,032 136 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 57’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,348 ve p=0,061) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H4a ve H4b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 57’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,001) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H4c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise diğer unvanlara sahip kadın yöneticilerin diğer gruplara göre “çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak” faktörüne katılımlarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Öğr.gör./öğr.gör.dr. unvanlı kadın çalışanlar bu faktöre en az katılım gösteren gruptur. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 57’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,030) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H4d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın üniversite yönetiminde yer alan kadın yöneticilerden olduğu görülmektedir. Üniversite yönetiminde çalışan kadın yöneticilerin “çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak” faktörüne katılımları fakülte, enstitü, yüksekokul ve diğer birimlerde çalışan kadın yöneticilere göre daha düşük düzeyde katılım göstermektedir. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 57’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,032) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H4e hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın 1 yıldan az sürede görevde bulunan kadın yöneticilerden kaynaklandığı görülmektedir. 1 yıldan az süre görevde bulunan kadın yöneticiler “çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak” faktörüne ilişkin katılımlar diğer yıl aralıklarına göre daha yüksek bir katılım göstermektedir. 137 Tablo 3.57: “Çalışanları Dikkatle Dinleyerek Tepkilerini Dikkate Alırım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 73,53 Vakıf 31 71,06 40 ve altı 49 74,21 41 ve üstü 96 72,38 Prof. Dr. 49 73,85 Doç. Dr. 30 75,10 Yrd. Doç. Dr. 43 72,95 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 58,66 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 60,07 46 73,10 18 64,69 27 74,22 25 75,46 22 79,41 1 yıldan az 31 82,84 1-2 38 70,24 2-3 30 67,10 4 yıl ve üzeri 46 72,50 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 115,50 Unvan Görev Yıl 1707,000 2292,500 2203,000 6948,500 Ki kare 7,226 2,243 2,779 -,307 -,264 Df 4 5 3 ,759 ,792 p değeri ,124 ,815 ,427 138 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 58’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,759 ve p=0,792) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H5a ve H5b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan, görev ve yıl değişkenleri için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 58’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,124, p=0,815 ve p=0,427) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H5c, H5d ve H5e hipotezleri reddedilmelidir. Tablo 3.58: “İletişimde Jest ve Mimiklere Yer Vermem.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Gruplar N Üniversite Yaş Unvan Görev Yıl Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri Devlet Vakıf 40 ve altı 41 ve üstü Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. Diğer Üniversite Yönetimi Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer 1 yıldan az 1-2 2-3 4 yıl ve üzeri 114 31 49 96 49 30 43 19 4 7 46 18 27 25 22 31 38 30 46 Sıra ortalaması 75,14 65,11 75,27 71,84 75,17 67,25 74,47 82,39 29,13 56,29 73,16 82,17 58,39 85,12 74,64 69,56 75,68 65,45 78,02 Üniversite Yaş Unvan Görev Yıl 1522,500 2018,500 -1,353 ,176 7,977 4 ,092 9,672 5 ,085 2,618 3 ,454 2241,000 6897,000 Ki kare -,532 Df ,595 p değeri 139 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 59’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,176 ve p=0,595) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H6a ve H6b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan, görev ve yıl değişkenleri için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 59’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,092, p=0,085 ve p=0,454) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H6c, H6d ve H6e hipotezleri reddedilmelidir. Tablo 3.59: “Resmi Olmayan İletişim Kanalları Kullanırım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Gruplar N Üniversite Yaş Unvan Görev Yıl Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri Devlet Vakıf 40 ve altı 41 ve üstü Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. Diğer Üniversite Yönetimi Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer 1 yıldan az 1-2 2-3 4 yıl ve üzeri 114 31 49 96 49 30 43 19 4 7 46 18 27 25 22 31 38 30 46 Sıra ortalaması 69,15 87,16 75,72 71,61 66,30 92,08 65,09 73,11 96,50 72,93 71,43 102,64 64,67 63,52 73,05 78,21 74,57 63,87 74,15 Üniversite Yaş Unvan Görev Yıl 1328,000 7883,000 -2,156 ,031 10,591 4 ,032 11,779 5 ,038 2,055 3 ,561 2218,500 6874,500 Ki kare -,568 Df ,570 p değeri 140 Üniversite değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 60’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,031) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Değişkene ilişkin sıra ortalamalarına bakıldığında ise vakıf üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin “resmi olmayan iletişim kanalları kullanırım.” faktörüne katılımlarının devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre H7a hipotezi kabul edilmelidir. Yaş değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 60’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,570) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H7b hipotezi reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 60’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,032) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H7c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise doç.dr. unvanlı kadın yöneticiler “resmi olmayan iletişim kanalları kullanırım.” faktörüne ilişkin katılımları prof.dr. ve yrd.doç.dr. unvanlı kadın yöneticilerden daha yüksektir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 60’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,038) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H7d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerden kaynaklandığı görülmektedir. Enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerin “resmi olmayan iletişim kanalları kullanırım.” Faktörüne ilişkin katılımları diğer birimlerde yer alan kadın yöneticilerden daha yüksektir. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 60’a bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,561) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H7e hipotezi reddedilmelidir. 141 Tablo 3.60: “Yazılı Talimatlarla İletişim Kurarım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 72,29 Vakıf 31 75,63 40 ve altı 49 76,64 41 ve üstü 96 71,14 Prof. Dr. 49 71,17 Doç. Dr. 30 73,23 Yrd. Doç. Dr. 43 79,48 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 50,47 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 66,29 46 77,33 18 74,56 27 50,39 25 82,56 22 81,70 1 yıldan az 31 83,63 1-2 38 73,17 2-3 30 59,78 4 yıl ve üzeri 46 74,32 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 131,00 Unvan Görev Yıl 1685,500 2173,500 8240,500 6829,500 Ki kare 14,650 11,091 5,157 -,399 -,758 Df 4 5 3 ,690 ,449 p değeri ,005 ,051 ,161 142 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 61’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,690 ve p=0,449) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H8a ve H8b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 61’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,032) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H8c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise diğer unvanlara sahip kadın yöneticiler “yazılı talimatlarla iletişim kurarım.” faktörüne en çok katılım gösteren gruptur. Öğr.gör./öğr.gör.dr. unvanlı kadın yöneticiler ise en az katılım gösteren gruptur. Görev ve yıl değişkenleri için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 61’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,051 ve p=0,161) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H8d ve H8e hipotezleri reddedilmelidir. 143 Tablo 3.61: “Çalışanlarla Belirli Aralıklarla Toplantılar Aracığıyla Görüşürüm.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 72,24 Vakıf 31 75,81 40 ve altı 49 67,12 41 ve üstü 96 76,00 Prof. Dr. 49 77,27 Doç. Dr. 30 85,13 Yrd. Doç. Dr. 43 65,67 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 52,00 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 60,07 46 75,84 18 90,67 27 52,59 25 73,80 22 80,86 1 yıldan az 31 85,58 1-2 38 75,78 2-3 30 62,42 4 yıl ve üzeri 46 69,13 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 108,25 Unvan Görev Yıl 1680,000 2064,000 8235,000 3289,000 Ki kare 12,504 11,797 5,516 -,430 -1,235 Df 4 5 3 ,667 ,217 p değeri ,014 ,038 ,138 144 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 62’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,667 ve p=0,217) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H9a ve H9b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 62’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,014) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H9c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise diğer unvanlı kadın yöneticiler “çalışanlarla belirli aralıklarla toplantılar aracığıyla görüşürüm.” faktörüne en çok katılım gösteren gruptur. Bunun yanında prof.dr. ve doç.dr. unvanlı kadın yöneticiler ise yrd.doç.dr. ve öğr.gör./öğr.gör.dr. unvanlı kadın yöneticilerden daha yüksek bir katılım göstermişlerdir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 62’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,038) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H9d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise meslek yüksek okulunda yer alan kadın yöneticilerin “çalışanlarla belirli aralıklarla toplantılar aracığıyla görüşürüm.” faktörüne ilişkin katılımları fakülte, enstitü, yüksekokul ve diğer birimlerden yer alan kadın yöneticilerden daha düşük düzeydedir. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 62’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,138) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H9e hipotezi reddedilmelidir. 145 Tablo 3.62: “Çalışanlarımın Her Türlü Sıkıntısını Ciddiye Alır Çözüm Bulmaya Çalışırım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 77,05 Vakıf 31 58,11 40 ve altı 49 74,05 41 ve üstü 96 72,46 Prof. Dr. 49 85,57 Doç. Dr. 30 58,45 Yrd. Doç. Dr. 43 71,92 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 68,42 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 67,29 46 79,35 18 36,56 27 81,24 25 76,74 22 77,00 1 yıldan az 31 77,47 1-2 38 65,20 2-3 30 82,85 4 yıl ve üzeri 46 70,01 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 61,50 Unvan Görev Yıl 1305,500 2300,500 1801,500 6956,500 Ki kare 8,857 16,762 3,675 -2,266 -,219 Df 4 5 3 ,023 ,827 p değeri ,065 ,005 ,299 146 Üniversite değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 63’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,023) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmaktadır. Değişkene ilişkin sıra ortalamalarına bakıldığında ise devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin “çalışanlarımın her türlü sıkıntısını ciddiye alır çözüm bulmaya çalışırım.” faktörüne katılımlarının vakıf üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre H10a hipotezi kabul edilmelidir. Yaş değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 63’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,827) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H10b hipotezi reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 62’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,065) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H10c hipotezi reddedilmelidir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 62’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,005) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H10d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise farklılığın enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerden kaynaklandığı görülmektedir. Enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerin “çalışanlarımın her türlü sıkıntısını ciddiye alır çözüm bulmaya çalışırım.” faktörüne ilişkin katılımları diğer birimlerde yer alan kadın yöneticilerden daha düşük düzeyde kalmaktadır. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 63’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,299) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H10e hipotezi reddedilmelidir. 147 Tablo 3.63: “Kadın Olmanın Bana İletişimde Avantaj Sağladığını Düşünürüm” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 74,86 Vakıf 31 66,15 40 ve altı 49 78,54 41 ve üstü 96 70,17 Prof. Dr. 49 74,11 Doç. Dr. 30 67,50 Yrd. Doç. Dr. 43 84,05 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 52,03 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 67,50 46 76,72 18 79,00 27 58,98 25 79,02 22 72,43 1 yıldan az 31 78,48 1-2 38 84,78 2-3 30 68,05 4 yıl ve üzeri 46 62,80 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 81,50 Unvan Görev Yıl 1554,500 2080,500 2050,500 6736,500 Ki kare 10,604 5,504 8,361 -1,150 -1,273 Df 4 5 3 ,250 ,203 p değeri ,031 ,358 ,039 148 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 64’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,250 ve p=0,203) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H11a ve H11b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 64’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,031) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H11c hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise prof.dr. ve yrd.doç.dr. unvanlı kadın yöneticiler “kadın olmanın bana iletişimde avantaj sağladığını düşünürüm” faktörüne öğr.gör./öğr.gör.dr. unvanlı kadın yöneticilerden daha yüksek düzeyde katılım göstermektedir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 64’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,358) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H11d hipotezi reddedilmelidir. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 64’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,039) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H11e hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise 1-2 yıl arası görevde bulunan kadın yöneticiler “kadın olmanın bana iletişimde avantaj sağladığını düşünürüm” faktörüne 4 yıl ve üzeri süredir görevde bulunan kadın yöneticilerden daha yüksek bir katılım göstermiştir. Diğer gruplar arasından istatistiki anlamda önemli bir farklılık bulunamamıştır. 149 Tablo 3.64: “Ses Tonumu ve Konuşma Hızını Konunun Durumuna Göre Değiştirim.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 78,50 Vakıf 31 52,79 40 ve altı 49 78,14 41 ve üstü 96 70,38 Prof. Dr. 49 74,70 Doç. Dr. 30 60,55 Yrd. Doç. Dr. 43 80,83 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 68,87 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 65,71 46 75,67 18 37,06 27 87,98 25 86,50 22 65,41 1 yıldan az 31 75,08 1-2 38 61,66 2-3 30 78,82 4 yıl ve üzeri 46 77,17 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 81,00 Unvan Görev Yıl 1140,500 2100,000 1636,500 6756,000 Ki kare 5,414 24,236 4,625 -3,300 -1,151 Df 4 5 3 ,001 ,250 p değeri ,247 ,000 ,201 Üniversite değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 65’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,001) gruplar arasında anlamlı Farklı150 lık bulunmaktadır. Değişkene ilişkin sıra ortalamalarına bakıldığında ise devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin “ses tonumu ve konuşma hızını konunun durumuna göre değiştirim.” faktörüne katılımlarının vakıf üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre H12a hipotezi kabul edilmelidir. Yaş değişkeni için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 65’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,250) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H12b hipotezi reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 65’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,247) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H12c hipotezi reddedilmelidir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 65’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,000) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H12d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerin “ses tonumu ve konuşma hızını konunun durumuna göre değiştirim.” faktörüne ilişkin katılımları fakülte, meslek yüksekokulu ve meslek yüksekokulunda yer alan kadın yöneticilerden daha düşük düzeyde kalmaktadır. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 65’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,201) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H12e hipotezi reddedilmelidir. 151 Tablo 3.65: “Yetki ve Konumumu İletişimde Hissettirmeden Çalışanlarımın İletişim Sırasında Rahat Olmalarını İsterim.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 73,33 Vakıf 31 71,77 40 ve altı 49 73,68 41 ve üstü 96 72,65 Prof. Dr. 49 74,54 Doç. Dr. 30 83,17 Yrd. Doç. Dr. 43 75,16 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 48,18 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 40,43 46 84,77 18 79,08 27 57,96 25 69,92 22 75,73 1 yıldan az 31 86,92 1-2 38 80,32 2-3 30 65,03 4 yıl ve üzeri 46 62,77 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 72,50 Unvan Görev Yıl 1729,000 2318,500 2225,000 6974,500 Ki kare 9,134 12,669 8,914 -,189 -,145 Df 4 5 3 ,850 ,885 p değeri ,058 ,027 ,030 152 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 66’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,850 ve p=0,885) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H13a ve H13b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 66’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,058) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H13c hipotezi reddedilmelidir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 66’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,027) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H13d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise üniversite yönetiminde bulanan kadın yöneticilerin “yetki ve konumumu iletişimde hissettirmeden çalışanlarımın iletişim sırasında rahat olmalarını isterim.” faktörüne ilişkin katılımları fakülte, enstitü ve diğer birimlerde yer alan kadın yöneticilerden daha düşük düzeyde kalmaktadır Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 66’ya bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,030) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H13e hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise 1 yıldan az süredir görevde bulunan kadın yöneticilerin “yetki ve konumumu iletişimde hissettirmeden çalışanlarımın iletişim sırasında rahat olmalarını isterim.” faktörüne ilişkin katılımları 2-3 ve 4 yıl ve üzeri süredir görevde bulunan kadın yöneticilerden daha yüksek düzeydedir. 153 Tablo 3.66: “Çalışanlar İle İlgili Konularda Önerilerini Alır ve Gelişimlerini Desteklerim.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 73,12 Vakıf 31 72,56 40 ve altı 49 71,05 41 ve üstü 96 73,99 Prof. Dr. 49 75,42 Doç. Dr. 30 78,22 Yrd. Doç. Dr. 43 67,94 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 66,89 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 49,57 46 81,30 18 68,67 27 62,19 25 73,90 22 78,89 1 yıldan az 31 89,18 1-2 38 77,76 2-3 30 72,03 4 yıl ve üzeri 46 58,79 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 87,63 Unvan Görev Yıl 1753,500 2256,500 2249,500 3481,500 Ki kare 2,160 6,476 10,487 -,065 -,402 Df 4 5 3 ,948 ,688 p değeri ,706 ,263 ,015 154 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 67’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,948 ve p=0,688) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H14a ve H14b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan ve görev değişkenleri için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 67’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,706 ve p=0,263) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H14c ve H14d hipotezleri reddedilmelidir. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 67’ye bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,015) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H14e hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise 4 yıl ve üzeridir görevde bulunan kadın yöneticilerin “çalışanlar ile ilgili konularda önerilerini alır ve gelişimlerini desteklerim.” faktörüne ilişkin katılımları 1 yıldan az ve 1-2 yıl süredir görevde bulunan kadın yöneticilerden daha düşük düzeyde kalmaktadır. 155 Tablo 3.67: “Kurum İçi Anlaşmazlıkları Çözmek İçin Herkesle Görüşmeye Özen Gösteririm ve Eleştiriyi Başkaları Olmadan ve Zaman Geçmeden Yaparım.” Faktörüne İlişkin Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis Testi Sonuçları Sıra orta- Gruplar N laması Devlet 114 76,41 Vakıf 31 60,45 40 ve altı 49 76,46 41 ve üstü 96 71,23 Prof. Dr. 49 73,83 Doç. Dr. 30 62,20 Yrd. Doç. Dr. 43 77,02 Öğr. Gör. Dr./Öğr. Gör. 19 80,29 Üniversite Yaş Unvan Diğer 4 Üniversite Yönetimi 7 84,64 46 72,93 18 46,81 27 87,67 25 81,52 22 63,18 1 yıldan az 31 75,34 1-2 38 60,13 2-3 30 83,23 4 yıl ve üzeri 46 75,38 Fakülte Yönetimi Enstitü Yönetimi Görev Meslek Yüksekokulu Yönetimi Yüksekokulu Yönetimi Diğer Yıl Üniversite Yaş Mann-Whitney U Wilcoxon W Z p değeri 66,00 Unvan Görev Yıl 1378,000 2182,500 1874,000 6838,500 Ki kare 3,287 13,938 5,967 -1,938 -,732 Df 4 5 3 ,053 ,464 p değeri ,511 ,016 ,113 156 Üniversite ve yaş değişkenleri için uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları için tablo 68’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,053 ve p=0,464) gruplar arasında anlamlı Farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuçlara göre H15a ve H15b hipotezleri reddedilmelidir. Unvan değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 68’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,511) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H15c hipotezi reddedilmelidir. Görev değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 68’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,016) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmaktadır. Bu sonuca göre H15d hipotezi kabul edilmelidir. Farklılığın hangi grupta olduğunu görmek amacıyla Mann-Whitney U testinden yararlanılarak yapılan ikili karşılaştırma sonuçlarında ise enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerin “kurum içi anlaşmazlıkları çözmek için herkesle görüşmeye özen gösteririm ve eleştiriyi başkaları olmadan ve zaman geçmeden yaparım.” faktörüne ilişkin katılımları üniversite, fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokulunda yer alan kadın yöneticilerden daha düşük düzeyde kalmaktadır. Yıl değişkeni için uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları için tablo 68’e bakıldığında 0,05 önem derecesinde (p=0,113) gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bu sonuca göre H15e hipotezi reddedilmelidir. 157 SONUÇ VE ÖNERİLER Kurum içi iletişimin kurumlar için önemi giderek daha da önemli hale gelmektedir. Kurumlar için teknolojik ve bilimsel anlamda artan rekabet bu farklılıkları yönetecek çalışanlara duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmektedir. İyi yönetilen bir kurum içi iletişim süreci kurumlardaki insan kaynağının en iyi şekilde değerlendirilmesini ve kurumun hedeflerine ulaşmasını sağlamaktadır. Kurumlara rekabet avantajı sağlayan kurum çalışanları, kendileri ile kurulan iletişim içerik ve biçimine göre kurumdaki verimliliğini ve etkinliğini de en üst düzeye çıkarmak istemektedirler. Kurumların çalışanları ile iletişiminin nasıl olacağına karar veren kişi olan yöneticilerin kurum içi iletişim hakkında yeterli bilgiye sahip olması, öneminin farkında olması, hangi yol ve yöntemleri kullanarak çalışanlarla sağlıklı iletişim kurulacağını bilmesi önemlidir. Yöneticilerin yönetici olarak sahip olduğu özellikler, kurumun iletişim çalışmalarını ve verimliliğini de etkilemektedir. Yöneticilerin kurum içi iletişimi kullanma amaçları kurum içi uygulamaların içerik ve biçimini de etkilemektedir. Demokratik, çalışan katılımına önem veren ve çalışanları kurumun itibarına katkı sağlayan bir faktör olarak görebilen yöneticiler planlı ve sistemli kurum içi iletişim uygulamalarına da fırsat yaratmaktadırlar. Literatür taramasına göre kadınlar iletişim becerilerine sahip olma ve kullanma söz konusu olduğunda birçok açıdan erkeklere göre daha avantajlı durumdadırlar. Bireyleri anlayabilmeyi esas alan empati, dinleme, sözsüz iletişim, çatışma yönetimi gibi konular kadın yöneticilere hayatın her alanında kolaylıklar ve avantajlar sağlamaktadır. Kadın yöneticilere yönelik olarak yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; Kadın yöneticiler kurum içi iletişimi çalışanlarını tanımaya ve anlamaya yönelik bir fırsat olarak görmekte ve bu fırsatı iyi değerlendirdiklerinde bunun bireysel ve kurumsal olarak performansı etkilediğini düşünmektedirler. 158 Çalışanlarını performanslarından dolayı takdir etme, eleştiriyi başkalarının olmadığı yerde yapma gibi çalışana kendisini değerli hissettiren konular kadın yöneticiler için önem arz etmektedir. Kadın yöneticilerin iletişim uygulamaları görev yaptıkları üniversitenin vakıf ya da devlet üniversitesi olmasının yanında unvan, görev süresi,yaş durumuna göre farklılıklar göstermektedir. Örneğin, kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek ile ilgili faktöre katılımda üniversite türü, unvan ve yöneticinin görev yaptığı birime göre önemli farklılıklar görülmektedir. Bu sonuca göre, devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek ile ilgili faktöre katılımlarının vakıf üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu faktörle ilgili bir diğer farklılık da ünvandan kaynaklanmaktadır. Prof. ünvanlı kadın yöneticilerin ilgili faktöre katılımı Yrd.Doç.Dr. ve Doç.Dr. unvanlı kadın yöneticilere göre daha yüksektir. Enstitü yönetiminde bulunan kadın yöneticiler “kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplayarak kurum değerlerini benimsetmek” faktörüne diğer gruplara göre daha düşük düzeyde katılım göstermektedir. Kurum çalışanlarının aynı amaç etrafında toplanmasıyla çalışanların kurumu sahiplenmesi ve böylelikle daha verimli iş ortamı oluşturulması sağlanmış olacaktır. Kurumun amaçlarından haberdar olan çalışanlar kendi bireysel kariyer gelişim ve amaçlarını da kurumun amaçlarına uygun olarak geliştirme şansı bulmaktadırlar. Araştırmanın literatür yazınında yönetici – güven ve iletişim konusu diğer konulara göre daha geniş biçimde değerlendirilmiştir. Güven iletişimin temelini oluşturmasının yanında, çalışanların yönetici ve kuruma sadakatini arttırmaktadır. Özellikle kriz ve çatışma dönemlerinde iki taraf arasında oluşan güven bu sürecin en az zararla atlatılmasına katkı sağlamaktadır. Güvenin olduğu bir ortamda çalışanlar fikirlerini rahatlıkla söyleyebilecek, yöneticiler de çalışanlarının arkasında durduğunu görerek çalışmalarına devam edeceklerdir. Yöneticinin çalışanına güven duyması sorumluluk ve yetki devrinde daha rahat ve kurum lehine karar almasını sağlamaktadır. 159 Araştırmaya dahil olan kadın yöneticiler genel olarak güven konusuna özen gösterseler de farklılıkları ölçmeye yönelik değerlendirmede enstitü yönetiminde bulunan kadın yöneticilerin “çalışanlarla güvene dayalı ilişki kurarak kuruma karşı olumlu davranış geliştirmek” faktörüne fakülte, meslek yüksek okulu, yüksek okul ve diğer birimlerin yönetiminde görev alan kadın yöneticilere göre daha düşük düzeyde katılım gösterdiği görülmüştür. Kurum içi iletişimde yöneticilerin önem verdikleri konuların başında çalışanlarla kurulan çift yönlü iletişim gelmektedir. Yöneticilerden çalışanlara, çalışanlardan yöneticilere bilgi akışı olmadığında farklı ve eksik bilgi edinilecektir. Yönetimin bilgi kaynaklarını kapatması ya da azaltması çalışanların başka bilgi kaynaklarına yönelmesine yol açar. Bilgi kaynaklarına sahip olan çalışanların yönetime ve çalışanlara karşı güç kazanması ve bunu yönetim, kurum ya da diğer çalışanlar aleyhine kullanması da mümkündür. Tüm bunları önlemek ise karşılıklı açık iletişime dayanan iletişim ile mümkündür. Üniversite yönetiminde bulunan kadın yöneticilerin “düzensiz bilgi akışını önlemek ve alınan kararları aktarmak” faktörüne katılımlar diğer tüm gruplardan daha düşüktür. Üniversite yönetiminde bulunan kadın yöneticiler için bilgi akışının sağlıklı bir biçimde yapılmasının çok önemli olduğunu söylemek mümkündür. Üniversite yönetiminde çalışan kadın yöneticilerin düşük katılım gösterdikleri bir diğer başlık da “çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak” faktörüdür. Üniversite yönetiminde bulunan yöneticilerin bu faktöre katılımları fakülte, enstitü, yüksekokul ve diğer birimlerde çalışan kadın yöneticilere göre daha düşük düzeydedir. Bu durumla ilgili bir diğer önemli sonuç ise 1 yıldan az süre görevde bulunan kadın yöneticilerin diğer yıl aralıklarına göre daha yüksek bir katılım göstermesidir. Görevde bulunma süresinin başında bulunan kadın yöneticilerin işlerini kurallara uygun olarak yapmaya çalışmaları ve bu amaçla çalışanları ile iletişim kurdukları söylemek mümkündür. Resmi olmayan iletişim kanalları resmi iletişim kanallarına göre çalışanlara düşüncelerini açıkça söyleme ve kendilerini daha rahat ifade etme fırsatı vermektedir. Değişik fırsat ve ortamlar yaratarak çalışanları ile iletişim kurabilen yöneticiler, çalı- 160 şanlar için uzak ve erişilmez olmaktan çıkıp rahatlıkla ulaşabilecekleri bir konuma gelmektedirler. Böyle bir durumda çalışanlar yöneticilerine kendilerini daha yakın hissedeceklerinden iş ve kurum ile ilgili öneri ve değerlendirmelerini daha rahat dile getirebileceklerdir. Vakıf üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin “resmi olmayan iletişim kanalları kullanırım.” faktörüne katılımlarının devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Yöneticilerin vakıf üniversitelerinde çalışıyor olmalarından kaynaklanan, karar almalarındaki esnekliğin bu durumu etkilediği düşünülebilir. Ayrıca vakıf üniversitelerinde çalışanların kendi aralarında rekabet olması, işlerinde sürekli kendilerini yenilemeleri gereken dinamik bir ortamda çalışıyor olmaları iletişim anlayışını farklılaştırdığını düşünmek mümkündür. Çalıştıkları birimlere göre değerlendirildiklerinde Enstitü yönetiminde yer alan kadın yöneticilerin diğer birim yöneticilerine göre resmi olmayan iletişim kanallarını daha sık kullandıkları ortaya çıkmıştır. Araştırmanın genel sonuçları değerlendirildiğinde çalıştıkları birimlere göre kıyaslandığında iletişim anlamında en sıkıntılı görünen enstitü yöneticilerinin resmi olmayan iletişim kanallarını kullanmaları dikkat çekicidir. Öğr.gör./öğr.gör.dr. unvanlı kadın yöneticilerin çalışanlarla olan iletişimlerinde yazılı iletişimi çok tercih etmemektedirler. Ünvanlarından dolayı çalışanları ile aralarında kesin çizgiler olmadığı, sözlü iletişim araçlarıyla iletişim kurmayı tercih ettiklerini söylemek mümkündür. Yöneticinin tüm çalışanları yaş, cinsiyet, statü gibi özelliklerine göre sınıflandırma yapmadan kurum çalışanı kimlikleriyle görmesi gerekir. Yönetici tarafından sıkıntılarının fark edilmesi ve çözüm bulunmaya çalışılması çalışanın yönetim ve kurumla ilgili olumlu düşünmesini sağlar. Sonuçta her bireyin sıkıntısı kendisine göre önemlidir ve bunu yönetici ile paylaşmak sorunu çözmese bile bireyin aidiyet ve değer görme duygularını arttırtır. Yöneticilerin çalışanların sıkıntılarını fark etmesi bunun da ötesinde çalışanları ile bu durumu paylaşarak çözüm bulmaya çalışmaları çalışanların kendilerini değerli hissetmeleri açısından önemlidir. Devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin 161 bu duruma önem verdiği görülmektedir. Devlet Üniversitelerinin coğrafya olarak daha geniş bir alana yayılması, çalışanların bulundukları bölgelere uyum sağlama gibi sorunları yaşama ihtimalleri göz önüne alınırsa devlet üniversitelerinde çalışan kadın yöneticilerin bu konuda vakıf üniversitelerindeki yöneticilerden daha duyarlı davranmaları kaçınılmazdır. Kadın olmak bazı iletişim avantajlarını da beraberinde getirmektedir. Karşıdaki kişiyi anlamaya çalışmak, dinlemeyi bilmek, sözlü ve sözsüz iletişim yeteneği gibi bazı avantajlara sahip olan kadınların bunu kurum içi iletişime yansıtmaları, bu özelliklerinin farkına varmaları ve bu yanlarını kullanmak istemeleri ile mümkündür. Üç bölümden oluşan araştırmanın sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde üniversitelerde çalışan kadın yöneticilerin unvan, birim, yaş, statü, yıl gibi faktörlere paralel olarak bazı farklılıklar olmasına rağmen kurum içi iletişimi etkin ve amaçlarına uygun olarak kullandıkları görülmektedir. Kurum içi iletişimin planlı, sistemli, uzun vadeli olarak düşünülüp planlanması yöneticilerin çalışanları ile çalışanların kurum ile kurumun da diğer hedef kitleleriyle olan iletişimini de etkilemektedir. Kurum çalışanlarının aynı amaç etrafında toplanmasıyla çalışanların kurumu sahiplenmesi ve böylelikle daha verimli iş ortamı oluşturulması sağlanmış olacaktır. Kurumun amaçlarından haberdar olan çalışanlar kendi bireysel kariyer gelişim ve amaçlarını da kurumun amaçlarına uygun olarak geliştirme şansı bulmaktadırlar. Yöneticinin çalışanın performansıyla ilgili olarak çalışana olumlu ya da olumsuz geri bildirimde bulunması hem çalışanın yöneticiye güvenini arttırmakta hem de kendisinin eksi ve artı yönlerini göstererek kendisini geliştirmesi için fırsat vermektedir. Çalışanları ayrı ayrı tanıyabilen yönetici hangi çalışanı nelerin motive ettiğini de bilir. Sadece motivasyon için değil motive kaynaklarını bilmek için de yöneticilerin çalışanları tanıması ve onlarla iletişim halinde olması önemlidir. Kurumun hedeflerini bilen çalışanlar bu hedeflere kurumun daha kısa sürede ulaşmasını sağlamak için çaba göstereceklerdir. Ayrıca hedeflerini bildiği kurumla gurur duyan bir çalışanın kuruma sahip çıkıp, kurumu için elinden gelenin en iyiyi 162 yapması mümkündür. Bunların farkında olan yöneticiler çalışanlarla misyon ve vizyonu paylaşarak ortak hedefler oluşturmaya özen gösterirler. Çalışmalarda ulaşılan sonuçların aktarılması yöneticiden çalışana geri bildirim sayılacağından çalışanın kendisini değerli hissetmesi açısından önemlidir. Yöneticinin kurumda yapılan tüm işlerin sürecini takip edip, işi her yönüyle tanıyıp yapabilmesi mümkün değildir, bu nedenle işin geliştirilmesi, işin verimini daha etkin biçimde arttırmayı sağlayacak yöntemleri çalışanlara sorup öğrenmesi kuruma katkı sağlamaktadır. Bunun yanında çalışanların yönetim, süreç ve uygulamalar ile ilgili şikayetlerini direk yönetime aktarabilmeleri söylenti ya da dedikoduyu azaltmaktadır. Yönetimin bilgi kaynaklarını kapatması ya da azaltması çalışanların başka bilgi kaynaklarına yönelmesine yol açar. Bilgi kaynaklarına sahip olan çalışanların yönetime ve çalışanlara karşı güç kazanması ve bunu yönetim, kurum ya da diğer çalışanlar aleyhine kullanması da mümkündür.Tüm bunları önlemek ise karşılıklı açık iletişime dayanan iletişim ile mümkündür. Çalışanların iş birliğini sağlamak ve alınacak kararlarda onların desteğini sağlamak için bir avantajdır. Özellikle değişim ve kriz dönemlerinde çalışanların desteğini alan yöneticiler bu süreçte hiçbir muhalefet ve itiraz ile karşılaşmamaktadırlar. Yöneticilerin çalışanların iş birliğini sağlaması, çalışanların kararlara katılmasını sağlamasıyla mümkündür. Uygulamalar ve süreç hakkında kendi fikri sorulmayan çalışanların, bunların olumsuz sonuçlarına katlanmasını beklemek pek de mümkün değildir. Kuruma karşı olumlu davranışlar sergileyen çalışanlar bu davranışlarını kurumun dışında da devam ettirerek kurumun halkla ilişkiler temsilcisi gibi çalışmaktadırlar. Yöneticilerin olumlu davranışlar geliştirmeleri için kendilerinin söyledikleri ve yaptıklarıyla çalışanlara örnek olmaları gerekmektedir. Yöneticiler ve çalışanlar, birbirleriyle düzenli iletişim kurduklarında gergin, çalışanların birbirine dürüst olmadığı bir çalışma ortamı yerine güvenilir, rahat çalışma ortamına kavuşulmuş olacaktır. Güvene dayalı bir ortamda çalışanlar fikirlerini rahatlıkla söyleyebilecek, yöneticiler de çalışanlarının arkasında durduğunu görerek 163 çalışmalarına devam edeceklerdir. Yöneticinin çalışanına güven duyması sorumluluk ve yetki devrinde daha rahat ve kurum lehine karar almasını sağlamaktadır. Sorunun içeriği ya da sorulma şeklinden çok, yöneticinin çalışanı önemseyip konu hakkında yorum yapıp geri bildirimde bulunması çalışanın yönetime ve kuruma güven duymasına ya da var olan güven duygusunu arttırmasına katkı sağlamaktadır. Sorusuna cevap verilmeyen çalışan cevabı başka yerde aramakla kalmayıp, yönetim ya da kurum hakkında olumsuz düşünmeye ve bu düşüncelerini kurum içi ve dışında başkaları ile paylaşmaya başlayacaktır. İyi bir yöneticinin çalışanları ile iletişim halinde olması gerekir. Yöneticinin iletişim sırasında çalışanları gözleyip tepkileri alması sözsüz iletişimi kullanma becerisi ile ilgilidir. Çalışanların kimi zaman söyleyemedikleri söylediklerinden daha çok anlam taşımaktadır. Karşı tarafı anlama ve duygularını anlama konusunda başarılı olan yönetici, sadece kurumla ilgili değil, çalışanların özel hayatları ile ilgili sıkıntı ve sorunları da fark edebilirler. Yöneticisinin kendisi dile getirmeden sözsüz iletişim davranışlarından yola çıkarak kendisi ile ilgilenildiğini gören çalışanın düşünceleri yönetici ve kurum lehine olacaktır. Üniversitelerdeki kadın yöneticilerden özellikle enstitü yöneticilerinin iletişimi kullanmak ve bu süreci yönetmekle ilgili eksikleri olduğunu söylemek mümkündür. Üniversite yönetiminin iletişimin şeklini belirleyen kişiler oldukları halde iletişimle ilgili çok net olmayan ve eksik bilgilerinin olması da dikkat çekicidir. Kurum içi iletişim çalışmalarının üniversitelerde etkin olarak uygulanması için üniversitelerin hantal ve çok fazla bürokrasiye dayanan iletişim anlayışlarından vazgeçmeleri gerekmektedir. Konunun önemi ile ilgili olarak öncelikle yöneticilerin bilgilendirilmesi, kurum içi iletişimin dış hedef kitlelerle iletişim kadar önemsenmesi gerekir. İletişimin üniversite ile ilgili bilgilendirmeler, yazılı talimatlar, görev ve emirlerden öte, çalışanların katılımının sağlandığı, sürecin yönetim ve çalışanların iş birliği ile dinamik bir biçimde yürütülmesi çalışan memnuniyeti açısından önemlidir. Kurum içi iletişim ve kadın yöneticilerle ilgili yapılan bu çalışma kadın yöneticilerin yönetici olarak nasıl davrandıkları, iletişimi nasıl kullandıkları ve değerlendirdiklerini ama en önemlisi kendilerini nasıl değerlendirdiklerini ortaya koyması 164 açısından önemlidir. Çalışmanın başka bir boyutu da kadın yöneticilerin olduğu kurumlarda çalışanların bu süreci nasıl değerlendirip ele aldıklarını ortaya koymak olmalıdır. Bundan sonra bu konu ile ilgili yapılacak çalışmalarda çalışanların kadın yöneticilerin yöneticilik ve iletişimi kullanma yöntemlerini değerlendirmeleri yani çalışanların iletişim tatminini ortaya konulması önemlidir. Böylece bu çalışmada kendilerini değerlendiren yöneticilerin, çalışanların bakış açısıyla ifade edilmesi bu çalışmanın eksik kalan yanını tamamlaması açısından faydalı olacaktır. 165 KAYNAKLAR AKTAŞ, Ahmet (2002). Turizm İşletmeciliği ve Yönetimi, Azim Matbaa, Genişletilmiş 2. Baskı, Ocak, Antalya. ALEXANDROS, Psychogios G. (2007). Towards The Transformational Leader: Addressing Women’s Leadership Style in Modern Business Management, Journal of Business and Society, 169-180. ALTUNIŞIK, Remzi, COŞKUN, Recai, BAYRAKTAROĞLU, Serkan ve YILDIRIM, Engin (2007). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı, 5. Baskı, Sakarya: Sakarya Yayıncılık BAKAN, İsmail (2004). Yöneticiler İçin Basarı Stratejileri, Beta, 316 s. İstanbul. BAKER, Kathryn (1995).Organizational Communication, The Consenquentiality of Communication, Edited By Stewart J. Sigman, Lawrence Erlbum Assocation. BARKER, Richard A. (1997). How Can We Train Leaders If We Do Not Know What Leadership Is? 1,2 Human Relations, Vol. 50, No. 4, BARNET, Michael, JERMIER, John M and LAFFERTY,Barbara A. (2006). Corporate Reputation: The Definitional Landscape, Corporate Reputation Review (2006) 9, 26–38. BARRETT, Deborah, J. (2002). Change Communication: Using strategic employee communication to facilitate m...,. Corporate Communications:An International Journal,7(4), 219-211 BARTOL, M. Kathyrin, Martin C. David (1998). Management, 3rd Edition, Irwin Mc Graw-Hill,. USA BASOW, Susan. A. (1992). Gender stereotypes and roles, 3rd ed. Pacific Grove, CA: Brooks/ Cole Publishing Company. BATE, Barbara, Judy Bowker (1997). Communication and the Sexes, 2. B., Waveland Pres. 166 BAYHAN, Pınar (2002). Kadın Yöneticilerde Liderlik Davranışlarının Toplumsal Roller Açısından İncelenmesine Yönelik Bir Alan Araştırması, Hacettepe Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s.9. BENNIS, Warren (2003). Bir Lider Olabilmek, Sistem Yayıncılık, Dördüncü Basım, İstanbul, Eylül BENNIS, Warren., GOLDSMITH J. (2003). Learning to Lead, A Workbook On Becoming A Leader, Third Edition, Basic Books, New York. BEVAN, Richard, BAILEY, John N.(1991). Employee Relations.(Editör:Philip Lesly). The Handbook of Public Relations and Communications,Chicago: Mc Graw-Hill Book Company, 214-241. BLACK, J.Stewart, PORTER, Lyman W, (…..)Management Meeting new Challenges, 1.st edition, Prentice hall, USA. BLIGH, Michelle (2011).Personality Theories of Leadership, Encyclopedia of Group Processes&Intergroup Relations, Sage Publications. BOONE, Louis., E. & KURTZ, David., L. (2003). Contemporary Business. Thomson-South Western. BURKE, C.Shawn, SIMS, E.Dana, LAZZARA,Elizabeth H., SALAS, Eduardo (2007). Trust in Leadership: A Multi –Level Review and Integration, The Leadership Quarterly, 18, 606-632. BUSSER, Deborah (2012). Delivering Effective Performance Feedback, April | T+D | (32-34) BYRON, Kristin (2007). Male and female managers’ ability to ‘read’emotions: Relationships with supervisor’s performance ratings and subordinates’ satisfaction ratingsi, Journal of Occupational and Organizational Psychology 80, 713–733 CALDWELL, Raymond (1995). Closed or Open? Four Styles Of Employee Communication, Journal Of Strategic Change, Vol.4, 39-45. 167 CARLI Linda L., (2005). Gender Issues in Workplace Groups: Effects on Gender and Communication Styleon Social Infuence, Gender at Communication at Work, Edited Mary Baret ve Marilyn J.Davidson, Ashgate Publishing Company, UK CASE, Susan Schick (1994). Gender Differences in Communications and Behavior in Organizations, Davidson Marilyn J. Burke, Ronald J. Women In Management Current Research Issues, Paul Champan Publishing, CASPAR, Rose, THOMSEN Stein (2004). The Impact of Corporate Reputation on Performance Some Danish Evidence, Europen Management Journal, Vol.22, (201-210) CHUN, Rosa (2005). Corporate Reputation: Meaning and Measurment, International Journal of Management Review, 91-109. CLAYTON, Susan (2000). Yönetim. Türkçesi: Mehmet Zaman, İstanbul: Hayat Yayınları. COOK, Liz ve Rothwell, Brian (2004). Kadınlar Erkekler ve Liderlik, Optimist Yayım Dağıtım. COOPER, R.K.ve Sawaf, A. (2000). Liderlikte Duygusal Zeka Çev: Bedriye Ayman ve Banu Sancar. İstanbul: Sistem Yayıncılık, COVEY, Stephan. R. (1989 ). 7 Habits of Highly Effective People, Simon and Suchester, Newyork. CRAVENS, Karen S, OLIVER,Elizabeth Goad (2006). Employees: The Key Link To Corporate Reputation Management, Business Horizons,49, 293-302. CÜCELOĞLU, Doğan (2006). İnsan ve Davranışı. Onbesinci Basım. İstanbul: Remzi Kitabevi DAVIDSON Marilyn. J. - BURKE Ronald (2000). Women in Management Current Research Issues, Volume: II DAVIS, Anthony,(2006). Halkla İlişkilerin ABC’si, Çev. Ümit Şendilek, Media Cat Kitapları. 168 DERVITSIOTIS, N.Kostas (2007). Building Trust For Excellence in Performance and Adaptation to Change, Total Quality Management&Business Excelence, 17:7, 795-810 DEZS, Cristian L. and ROSS, David Gaddis (2012). Does Female Representation In Top Management Improve Firm Performance? A Panel Data Investigation, Strategic Management Journal DOLPHIN, Richard R.(2005). Internal Communications: Today’s Strategic Imperative’ Journal Of Marketing Communications, 11:3, 171-190 DOORLEY, John, GARCIA, Fred, Helio (2007). Reputation Management The Key To Succesful Public Relations and Corporate Communication, Routledge Taylor&Francis Group, (133-34-34) DÖKMEN, Zehra Y. (2004). Toplumsal Cinsiyet, İstanbul: Sistem Yayıncılık Bayii ve Kitapevleri. DRUCKER, Peter F. (2006). Klasik Drucker,Çeviren Zülfü Dicleli, Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, İstanbul. DUBRIN, Andrew J. (2000). Applying Psychology, Indıvidual Organizational Effectiveness, 5th Edition, New Jersey: Prentice Hall, Inc. EAGLY, Alice, JOHNSON, Blair (1990). Gender and leadership style: A MetaAnalysis, Psychological Bulletin,108 (2), 233-256. EAGLY, H.Alice., Mary,C., (2001). The leadership styles of women and men. Northwesten Üniversity, http://www.genderinscience.org,/pdf. adlı siteden 22 Ağustos 2011 tarihinde edinilmiştir. EUNSEN, Baden (2012). C21 Communicating in the 21st Century,3rd Edition, John Wiley&Sons, Austrilia. FARRANT, James, A Specially Commissioned Report Internal Communications, http://www.changezone.co.uk/download/ınternal%20communıcatıon.pdf 169 FELDMAN, David (1999). The Handbook of Emotionally Intelligent LeadershipInspiring Others to Achieve Results. Virginia: Leadership Performance Solutions Pres. FORD, Laurie (2009). v.2, 6/15/09, http://www.ftms.edu. FREUND, Anat (2006). Work and Workplace Attitudes on Social Workers: Do They Predict Organizational Reputation? , Business and Society Review,,111:2, 67-87. GABBOTT, M. ve Hogg, G. (2001). Non-Verbal Communication in Service Encounters: a Conceptual Framework, Journal of Marketing Management, 17: 5-26. GATEWOOD, Robert D. Robert R. Taylor (1995). O.C. Ferrel, Management, USA, Austen Press. GOLEMAN, D.Boyatzis, R., & Mckee, A. (2002). Yeni Liderler. Çev: Filiz Nayır, Osman Deniztekin, İstanbul: Varlık Yayınları. GOLEMAN, Daniel 1998). What Makes a Leader “Harvard Busıness Review” November-December GOLEMAN, Daniel (2003). Duygusal Zeka Neden IQ’dan daha önemlidir? Yirmi üçüncü baskı. İstanbul: Varlık Yayınları. GOMEZ, Mejia,L., R.& Balkin, David. B.,(2002). Management. New York:McGraw-Hill. GRANT, Jan (1988). Women as Managers What They Can Offer to Organizations, Organizational Dynamics, Winter. GRAY, Rodney, LARRY, Robertson (2005). Effective Internal Communıcation Starts at The Top, Communication World, July-August, 26-28. GRUNIG, James E. (2005). İç iletişimde Simetrik Sistemler, Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetiminde Mükemmellik, Çev. Elif Özsayar, Rota Yayıncılık. GÜRGEN, Haluk (1997). Örgütlerde İletişim Kalitesi,İstanbul: Der Yayınları. 170 GVOZDEVA, Elena S., I. GERCHIKOV, Vladimir (2002). Sketches for a Portrait of Women Managers, Sociological Research, vol. 41, no. 1, January– February, pp. 55–68. HALES, Colin (2001). Does it Matter What Managers Do?, Business Strategy Review, Volume 12 Issue 2, pp 50-58 HARGIE, Owen, DICKSON David, TOURISH Dennis (1999). Communication in Management,Aldershot: Gower. HARKNESS, James (2000). Measuring the effectiveness of change - The role of internal communication in change management' Journal of Change Management, 1: 1, 66 — 73 HARTLEY, Peter (1999). Interpersonal Communication, 2. B., Routledge, London. HEATH, Robert L. (1994). Management of Corporate Communication: From Interpersonal Contacts to External Affairs. Place of Hillsdale, NJ. Publication Year, Page Number: 222. HELER, Trudy (1982). Women and Men as Leaders, J.F.Bergin Publishkers, USA. HELGESEN, Sally (1990). The female advantage: Women's ways of leardership, N.York, Doubleday. HELGESEN, Sally (2003). The Female Advantage, Reader In Gender, Work, And Organization, Edited By, Robin J.Ely, Erica Gabrielle Foldy and Maureen A. Sculy, Blackwell Publishing,USA, Sally Helgesen ( 27-33) HELLER, Trudy (1997). Yönetimde Kadın-Erkek, Çeviren: Işın Tuzcular, Aylin Kitaplar Yayınevi, İstanbul. HENDRIX, Jerry. A, ( 2004). Public Relations Cases, Sixth Edition HENNIG, Margaret, JARDIM Anne (2003). The Managerial Women, Reader In Gender, Work, And Organization, Edited By, Robin J.Ely, Erica Gabrielle Foldy and Maureen A. Sculy, Blackwell Publishing, 2003, USA,(1625) http://www.ehow.com (05.01.2013) 171 http://www.futureu.com/business/internal_communication.htm (24.08.2011) http://www.prpundit.com/knowledge/employee%20communications (17.03.2012) http://www.vinco.se/pdf/nyheter/D-uppsats.pdf (24.12.2012) http://feministing.com/2013/01/23/ (05.03.2013) http://www.livestrong.com (10.02.2013) http://wvde.state.wv.us (25.01.2013) http://womaneer.wordpress.com (25.01.2013) http://www.mmu.ac.uk/humanresources (24.01.2013) http://www.adb.org/knowledgesolutions (20.07.2012) http://www.kadinlaricin.net (12.11.2012) http://kisiselbasari.com.kadinlar (10.11.2012) JEANINE, L. Prime, CARTER, Nancy M., (2009). The Psychologist-Manager Journal, 12: 25–49. JO, Samsup, SHIM, Sung,Wook ( 2005). Paradigm Shift of Employee Communication: The Effect of Management Communication on Trusting Relationship, Public Relations Rewiev, 31, 277-280. JOSEPH, W. Kenndy (2010). Empowering Future Organizational Leaders For The 21st.Century, International Business&Economics Research Journal, April, Volume 9, Number 4. KADIBEŞEGİL, Salim (2012). Şimdi Stratejik İletişim Zamanı, MediaCat Kitapları, 2. Baskı, Mart İstanbul KAGAN, Andrea (2004). Can You Hear Me Now? The Importance of Communicating Employee Share Plans, ProQuest Health Management, 47, 2; 37-39 pg. 36 KAKABADSE, Andrew, BANK, John . and VINNICOMBE, Susan (2004). Working in Organisations, Second Edition. Gower Publishing, Burlington, USA. 172 KALAYCI, Şeref (Ed.) (2010), SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti., 5.Baskı, Ankara KAMARUL, Ahmad. Z. RETHINAM, Kalaiselvi (2010). Mars, Venüs and Gray: Gender Communication, International Business Research, Vol.3, No.2, April. KATRİNLİ, A. E. (1993). Yönetici Kadınlar, Kadınlar – Liderlik – Yöneticilik Sempozyumu, İstanbul Mülkiyeliler Vakfı, İstanbul. KAYE, Beverly, WILLIAMS, Lindy (2012).Managers: Your Development Power Players, Chief Learning Officer, p.40-43 KUSTERER, Hanna. L. (2008). Exploring the gender typing of management characteristics in an egalitarian context, Scandinavian Journal of Psychology, 49, 549–557. LARKIN, J and LARKIN, Sandar (2006). Mission impossible: Increasing Employee Trust in your CEO Communication World' January-February. LINEHAN, Margaret (2000). Senior Female International Managers, Ashgate Publishing Company, USA. LINES, Rune, SELART, Marcus, ESPEDAL, Bjarna ve SVEIN, T. Johansen (2005). The Production of Trust During Organizational Cahnge, Journal Of Change Management, 5:2, 221-245 LLOYD, Joan (2012). Leaders Must Focus on Clarity in Communication, The Receivables Report, January 2012 MADDOCK, Su (1999). Challenging Women,Gender, Culture and Organization, Sage Publications Ltd. MARIA, Bente Florina (2009).Guidelines Regarding Efficient Communication Within Modern Organizations, Annals of the University of Oradea, Economic Science Series;2009, Vol. 18 Issue 4, p591 173 MCKEE, Kathy Brittain (2005). Applied Public Relations: Cases in Stakeholder Management.. Publisher: Lawrence Erlbaum Associates. Place of Publication: Mahwah, NJ. MCQUISTON, Daniel H. MORRIS, Kathryn A. (2009). Gender Differences in Communication:Implications for Salespeople, Journal of Selling & Major Account Management, Volume 9, Winter 2009, pp.54-64. MELEWAR, T.C. (2003). Determinants of Corporate Identity Construct: A Review of The Literature”, Journal Of Marketing Communications, ,Vol 9, Issue 4, s 197 MORGAN, David E, ZEFFANE, Rachid (2003). Employee Involment, Organizational Change and Trust in Management, 14:1, 55-75 MORGEN, S. Johansen (2007). The Effect of Female Strategic Managers on Organizational Performance, Public Organiz Rev 7:269–279 NELSON, Terry, COXHEAD, Helene (1997). Increasing The Probability Of ReEngineering/ Culture Change Success Through Effective Internal Communication, Strategic Change, Vol. 6, (29-48) NG, W. Catherine, BYRA, Laura (2005). Communication Channels and Gender Structures at Work, Gender at Communication at Work, Edited Mary Baret ve Marilyn J.Davidson, Ashgate Publishing Company, UK, NICHOLS, Ralph G. and LEONARD A., Stevens (2000). “İnsanları dinlemek”, Etkin İletişim. Çev. Ahmet Gürsel içinde: 11-32. İstanbul: MESS. NINA, D. Cole (2004). Gender Differences in Perceived Disciplinary Fairness, Gender, Work and Organization. Vol. 11 No. 3 May ÖNAL, Güngör, (2000). İşletme Yönetimi ve Organizasyonu, 3.Basım, Türkmen Kitabevi, PALMER, M. - HYMAN B. (1993). Yönetimde Kadınlar, Kişisel Gelişim ve Yönetim Dizisi No 10, Baskı: 1, Çeviren: Vedat Üner, Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti., İstanbul. 174 PETTIT, Jr John D., GORIS Jose R., VAUGHT Bobby C. (1997). An Examination of Organizational Communication as a Moderator of the Relationship between Job Performance and Job Satisfaction, The Journal of Business Communication, Volume: 34. Issue: 1. PINCUS, David J, KNIPP, Janice E, RAYFIELD, Robert E (1990). International Communication and Job Satisfaction Revisited: The Impact of Organizational Trust and Influence on Commercial Bank Supervisors, Journal Of Public Relations Research, 2.1, 173-191. POWEL, Gary N., GRAVES, Laura (1993). M. Women And Men in Management, 3rd.Edition Sage Publications, USA. PRIME, Jeanine L. , CARTER, WELBOURNE, Nancy M., Theresa M. (2009). 'Women “Take Care,” Men“Take Charge”: Managers' Stereotypic Perceptions of Women and Men Leaders', The Psychologist-Manager Journal, 12:1, 25 — 49 PROCTOR, Tony, IONNA Doukakis (2003). Change Management: The Role Of Internal Communication, Corporate Communications: An Internal Communications, Volume 8, Number 4, , 268-277. RAJHANS, Kirti (2012). Effective Organizational Communication: a Key to Employee Motivation and Performance, Interscience Management Review (IMR), Volume-2, Issue-2, (80-85) RICHMOND, P.Virginia, McCROSKEY C.James, MCCROSKEY Linda L.,(2005). Organizational Communication For Survival, Pearson, USA.3rd. Ed. ROCH, Jey, Leia (2003). Factors Affecting Written Business Communication ROEBUCK, Deborah Britt (2010). Teaching The Art And Craft Of Giving And Receiving Feedback. ROSENER, J. B. (1990). Ways Women Lead, Harvard Business Review, Vol: November – December. RUTHERFORD, Burt (2012). Building Great Employees, beefmagazine.com. 30-33 175 SANCHEZ, Paul (1999). How To Craft Succesfull Employee Communication in The Information Age, Communication World, August-September. SAYERS, F., Bingaman, GRAHAM C., E., R. ve Wheeler, M. (1993). Yöneticilikte İletişim, Çeviren: Doğan Şahiner, İstanbul: Rota Yayınları. SCAMARDO, Monica and HARNDEN, Susan C. (2008). A Manager Coaching Group Model, Journal of Workplace Behavioral Health, 22: 2, 127 — 143 SCHAAP, James Ike, STEDHAM Yvonne ,YAMAMURA Jeanne (2008). Casino Management: Exploring Gender-Based Differences In Perceptions Of Managerial Work, International Journal Of Hospitality Management, 27 87–97 SCHEIN, V. E. (1993). Managerial sex typing: a persistant and pervasive barrier to women’s opportunities. M.J. Davidson ve R.J. Burke (der.), Women In Management., London: Paul Chapmen Publishing. SCOTT, Brenta, COLQUITT Jason A, JUDGE, Timothy A, PADDOCK, E. Layne (2010). A Daily İnvestigation Of The Role Of Manager Empathy On Employee Well-Being Organizational Behavior And Human Decision Processes, 113, 127–140 SERRAT, Olivier (2009). Managing by Walking Around, Knowledge Solutions, April | 37 SHAPIRO, LE (2003). Yüksek EQ’lu Bir Çocuk Yetiştirmek. Çeviren: Ümran Kartal. İstanbul: Varlık Yayınları. SOLMAZ, Başak, (2004). Kurumsal Söylenti ve Dedikodu, Konya: Tablet Yayınları. SOOK, Kim, Hyo (2005). Organizational Structure and Internal Communication as Antecedents of Employee-Organization Relationships In The Context Of Organizational Justice: A Multilevel Analysis, Published: University of Maryland, College Park. 176 STAŚKO, Anna Wziątek (2008). Sex As Determinant Of Communication Processes Effectiveness In Organisation On The Basis Of Empirical Research, ISSN 1392-3137. Tiltai, 2 STATHAM, A. (1987). The Gender Model Revisited: Differences in the Management Styles of Men and Women, Sex Roles, Volume: 16, No: 7/8. STEIN, Andi (2006). Employee Communications and Community: An Exploratory Study, Journal Of Public Relations Research, 18(3), 249-264, STILL, Leonie V. (2005). Gender, Leadership and Communication, Gender at Communication at Work, Edited Mary Baret ve Marilyn J.Davidson, Ashgate Publishing Company, UK, SUBRAMANIAN, Sharmila (2006). An "Open Eye And Ear" Approach To Managerial Communication Vision: The Journal of Business Perspective 10: 1 SWIDLER, Michael, SPITZER Richard, (2003).Using a Marketing Approach to Improve Internal Communications, Employment Relations Today, Volume 30, Isue 1,Page 69-82 TANNEN, Deborah (1990). You Just Don’t Understand, Ballantine Books, USA. TANNENBAUM, Robert, SCHMIDT, Warren. H. (1973). “How to Choose a Leadership Pattern”, Harvard Business Review, Vol: May – Jun. TAYLOR, F., W., (1997). Bilimsel Yöntemin İlkeleri, ( Çev: Bahadır Akın), Konya: Çizgi Kitapevi. TEAL, T. (1996). Yöneticiliğin İnsani Yönü, Harward Business Review, Sayı: Kasım - Aralık, {Çeviren Meral Tüzel,1999,s.151,Harvard Business Review Dergisi’nden Seçmeler Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Yayınları} THEAKE, Alison (2006). Halkla İlişkilerin Elkitabı, Çev. Murat Yaz, MediaCat Yayınları, İstanbul, TOBIAS, Lester L.(1989). Twenty-Three Ways to Improve Communication Training and Development Journal; Dec 1989; 43, 12; ProQuest Health Management 75-77 177 TOKTAMIŞOĞLU, Murat (2003). Aklın Öteki Sesi-Duygusal Zekayla Başarı. İstanbul: Kapital Yayınları. TOURISH, Barry, TOURISH, Dennis (1997). Evaluating internal communications in local authority leisure facilities: a case study from a leisure complex, Managing Leisure, 2: 3, 155-173 TRENHOLM, Sarah (2004). Thinking Through Communication, Pearson, USA TUBBS, L.Stewaer, MOSS Sylvia (2005). Human Communications Principles and Context, USA TUTAR, Hasan, YILMAZ Kemal, ERDÖNMEZ,Cumhur (2003).Genel ve Teknik İletişim, Nobel Yayın Dağıtım, ANKARA. TZAFRIR, Shay S. (2005). The Telationship Between Trust, HRM Practises and Firm Performance, Int.J.of Human Resources Management, 16:9, September, 1600-1622 URAL, Ayhan (2001). Yöneticilerde Duygusal Zekanın Üç Boyutu. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 3, Sayı: 2. ÜNAL, Yankı (2007). The Role of Management In Creating Effective Internal Communication And An Application In It Sector, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İngilizce İşletme Ana Bilim Dalı, Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi VALERIO, Anne Maria(2009). A guide For Men And Women In Organizations, Blackwell Publishing, USA VALLAS, Sara, WYATT,Vatson H. (2006).Communication is Key to Total Rewards Success, ProQuest Health Management, Oct., 25-27. VAROL, Muharrem (1993). Halkla İlişkiler Açısından Örgüt Sosyolojisine Giriş, Ankara: Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları No:2. VECCHIO, R.,P. (2006). Organizational Behavior. 6th Edition.Thomson South Western. 178 VERDEYEN, Venessa, Put, Johan, Buggenhout, Van Bea (2004). A Social Stakeholder Model. International Journal Of Social Welfare, 13, 325-331. WHITE, Candace, VANC, Antoenata, STAFFORD, Gena (2010). Internal Communication, Information, Satisfaction, and Sense Of Community: The Effect of Personel Influence, Journal of Public Relations Researc, 22(1):65-84 WHITENER, M., Ellen (1997). The Impact of Human Resources Activities on Employee Trust, Human Resources Management, Volume 7, Number 4, 389404. WILCOX, Dennis L., CAMERON, Glen. (2006). Public Relations Strategies and Tactics, Eight Edition, Pearson. WILLEMYNS, Michael, GALLOIS Cynthia, CALLAN, Victor J. (2003). Trust Me, I’m Your Boss: Trust and Power in Supervisor- Supervisee Communication, The International Journal Of Human Resource Management, 14:1, 117-127. WU, Ming-Yit (2006). Perceptions about Male and Female Managers in the Taiwanese Public Relations Field: Stereotypes and Strategies for Change, Public Relations Quarterly Volume: 51. Issue: 3, Page Number: 36+ YÜKSEL, Ahmet H. (2003) İletişim Kavram ve Tanımı, Meslek Yüksek Okulları için Genel İletişim, Uğur Demiray (ed.). İstanbul: Pegem Yayıncılık s. 1-34. ZALEZNIK, Abraham (1992). Managers and Leaders: Are They Different?, Harward Business Review, Vol: March – April. 179 Sayın Hocam; “Kurum İçi İletişim Sürecinde Kadın Yöneticiler” konulu tez çalışmamı desteklemek için yapılan bu anket çalışması Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı doktora programı çerçevesinde yürütülmektedir. İlginiz için şimdiden teşekkür ederim. Öğr.Gör. Zülfiye ACAR Yöneticinin Kurum İçi İletişim Kurma Amaçları Kesinlikle Katılıyorum 1. Kurum çalışanlarını aynı amaç etrafında toplamak 2. Kurum çalışanlarının performansını izleyebilmek 3. Çalışmaların kurum kuralları çerçevesinde yürütülmesini sağlamak 4. Çalışanları motive edebilmek için 5. Çalışanları tanıyabilmek 6. Kurumun misyon, vizyon ve değerlerini çalışanlarla paylaşmak 7. Çalışmalarda ulaşılan sonuçları, alınan kararları aktarmak 8.Ne istediğimi ,ne zaman istediğimi nasıl istediğimi belirtmek 9. Çalışanların öneri, şikayet ve beklentilerini öğrenebilmek 10. Düzensiz bilgi akışını önlemek 11. Çalışanların işbirliğini sağlamak 12.Çalışanlarda kuruma karşı olumlu davranışlar geliştirmek 13.Çalışanlarla çift taraflı güvene dayalı ilişkiler kurmak için 14. Çalışmaların zamanında bitirilmesini sağlamak Kurum içi iletişimi kullanma yolları 15.Çalışanlarla formal iletişim kurarım 16.Çalışanların sorularını cevaplamak için geri dönerim 17. Kurum içinde olup biteni farklı kanallardan öğrenirim 18.Yazılı talimatlarla iletişim kurarım 19 Çalışanlarla belli aralıklarla toplantılar aracılığıyla görüşürüm 20.İletişim sırasında çalışanları gözler ve tepkileri dikkate alırım 21.Çalışanlar toplantılarda yöneticilerden çekinmezler 22.Personeli ikna etmek için iletişim kurarım 23 İletişim sırasında yönetime destekleyen ve karşıt olanları öğrenirim 24.Yönetici olarak elektronik posta ile iletişim kurarım 25.Resmi olmayan iletişim kanallarını kullanırım 26.Sürekli iletişim kurarım 27.İletişimde jest ve mimiklere yer vermem 28. Çalışanları dikkatle dinlerim 29.Değişik fikirleri dinlerim fakat dikkate almam 30.Çalışanların kuruma bağlılığının artmasına çalışırım Yöneticinin kurum iletişim sürecinde kendisini değerlendirmesi 31.Ses tonumu ve konuşma hızımı konunun durumuna göre değiştiririm. 32. Eleştiriyi üzerinden zaman geçmeden ve başkalarının olmadığı yerde yaparım 33. Çalışanların kurum için değerli olduklarını bilmelerini isterim 180 Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 34.Kurum içi iletişimi çalışanların performansları konusunda geri bildirimde bulunmak için kullanırım. 35. Kurumda ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözmek için ilgili herkesle görüşmeye özen gösteririm. 36. Çalışanların gelişimini desteklerim 37. Olumlu beden dili kullanmaya özen gösteririm 38. Çalışanların benimle konuşurken rahat etmelerini isterim 39. Çalışanlar arasında ayırım gözetmeksizin iletişim kurarım 40.Tüm çalışanların sıkıntılarını dinlemeye ve çözüm bulmaya çalışırım 41. Çalışanlarla ilgili karar almadan önce kendileriyle paylaşır, önerilerini alırım 42. Çalışanların özel hayatlarındaki sorunlarını ciddiye alırım. 43. Sorunları olan çalışanlarımı dinlemeyi ve yardımcı olmayı önemserim 44. Empatinin bireylerin birbirlerini anlamasına yardımcı olduğuna inanırım 45 İyi dinlemenin konuşmaktan daha önemli olduğunu düşünürüm 46.Çalışan iletişiminin gerekli olduğuna inanırım 47.Çalışanları başarılarından dolayı takdir ederim 48.Geri bildirimde bulunmanın çalışanları olumlu etkilediğine inanırım 49. Kadın olmanın iletişimde bana avantaj sağladığına inanırım 50. Yetkilerimi ve konumumu iletişim kurarken kullanmaktan kaçınırım Ünvanınız Doç. Dr. ( ) Prof. Dr.( ) Yrd. Doç.Dr ( ) Öğr. Gör. ( ) Yaşınız 20-30 ( ) 31-40 ( ) 41-50 ( ) 61 ve üzeri ( ) 51-60 ( ) Üniversitedeki Göreviniz Rektör ( ) Rektör Yardımcısı ( ) Dekan ( ) Dekan Yardımcısı ( ) Enstitü Müdürü ( ) Enstitü Müdür Yardımcısı ( ) Meslek Yüksekokulu Müdürü ( ) Yüksekokul Müdürü ( ) Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ( ) Enstitü Müdür Yardımcısı Diğer ( ) Kaç yıldır bu görevdesiniz 1 yıldan az ( ) 1–2( ) 2–3( ) Üniversiteniz Vakıf Üniversitesi ( ) Devlet Üniversitesi ( ) 181 4 yıl ve üzeri ( ) ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Zülfiye ACAR Doğum Yeri: Doğum Tarihi: Medeni Durumu: Söke 09.03.1974 Bekar Derece İlköğretim Ortaöğretim Lise Lisans Lisans Üstü Okulun Adı Türkmen Camili Köyü İlkokulu Savaştepe Öğretmen Lisesi Savaştepe Öğretmen Lisesi Selçuk Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Öğrenim Durumu Program Yıl Yer Konya 1985 Balıkesir 1988 Matematik Balıkesir Halkla İlişkiler ve Tanıtım Halkla İlişkiler Konya 1991 1997 Konya 2002-2004 İlgi Alanları: Fotoğraf çekmek, yürüyüş yapmak, seyahat etmek, sinema. İş Deneyimi: 2006-….. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu 2002-2004 Konya Şeker Fabrikası Halkla İlişkiler 2002-2004 Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu (Dışarıdan Görevlendirme) Adres ve Tel: Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu Turgutlu-Manisa 0 534 665 24 80 Refereanslar Doç.Dr. Salim Şahin Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu MYO Müdürü 182